28.04.2015 Views

türkiye-gürcistan ilişkileri çalıştayı raporu - SETA

türkiye-gürcistan ilişkileri çalıştayı raporu - SETA

türkiye-gürcistan ilişkileri çalıştayı raporu - SETA

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

TÜRKİYE-GÜRCİSTAN<br />

İLİŞKİLERİ ÇALIŞTAYI<br />

alan iki ülke olarak Gürcistan’daki istikrarın doğrudan Türkiye’nin çıkarlarını etkileyeceği<br />

görüşü katılımcılar tarafından paylaşılmıştır. Bu nedenle, Türkiye’nin Gürcistan’daki etnik<br />

sorunları da yakından izlediğine, ayrıca Gürcistan’daki etnik gruplara mensup çok sayıda<br />

insanın Türkiye’de yaşamasının da Türkiye’nin Gürcistan’a yönelik politikalarını etkilediği<br />

tespitine yer verilmiştir.<br />

Yapılan yorumlardan iki ülke arasında <strong>ilişkileri</strong> etkileyen en önemli unsurlardan biri olarak<br />

Türkiye’nin Rusya ile <strong>ilişkileri</strong> ön plana çıkmıştır. Türk katılımcılar tarafından, Türkiye’nin dış<br />

politikasında Rusya ve Gürcistan arasında bir denge kurmak zorunda olduğu, bu dengenin<br />

aynı zamanda, Rusya-AB, Rusya-ABD denklemlerinde de korunmasının gerektiği önemle<br />

vurgulanmıştır. Rusya’nın da Türkiye’nin önemli bir ticari ortağı ve komşusu olduğu, nitekim<br />

benimsediği dış politika prensipleri açısından da Türkiye’nin Rusya ile <strong>ilişkileri</strong>ni bozmadan,<br />

Gürcistan ile <strong>ilişkileri</strong>ni düzenlemek zorunda olduğu Türk katılımcılar tarafından dile<br />

getirilmiştir.<br />

Bununla birlikte, Rusya ile Gürcistan arasında Türkiye’nin dengeyi somut şekilde nasıl<br />

sağlayacağı konusu sorgulanmıştır. Türkiye’nin Rusya’yı kaybetmemek için Gürcistan<br />

politikasında hangi fedakârlıkları yapabileceğine ilişkin sorular üzerine, Türkiye’nin bu<br />

konuda keskin hatları olan politikalar izlemeyeceği, Türkiye’nin zaman zaman Rusya ile gerilimi<br />

de göze alabileceği belirtilmiştir. Türkiye’nin bölgesel işbirliği ile güçlenen konumunun,<br />

kendisine Rusya ile ilişkilerde hareket alanı sağlayacağına, bununla birlikte, Türkiye’nin Rusya’yı<br />

dışlayacak her hangi bir politikayı da desteklemeyeceğine işaret edilmiştir. Türkiye’nin bu<br />

dengeleri gözeterek, Ağustos Savaşı’ndan sonra Kafkasya İstikrar ve İşbirliği Platformu çatısı<br />

altında sorunun taraflarını bir araya getirerek, Kafkasya’da her an patlak verebilecek krizlere<br />

bir çözüm platformu oluşturmayı amaçladığı söylenmiştir. Türkiye’nin sorun çözülemiyorsa<br />

bile sorunun kuşatılmasından ve bölge içinde tutulmasından yana olduğu, nitekim bu<br />

nedenle Ağustos Savaşı sırasında, Gürcistan’a yardım için gelen ABD gemilerinin Karadeniz’e<br />

Montrö çerçevesinde girişine izin vermediğine ve bağımsız bir politika izleyerek, NATO-Rusya<br />

geriliminin Karadeniz’de bir savaşa dönüşmesini önlediğine dikkat çekilmiştir.<br />

Türk katılımcılar tarafından dile getirilen bir diğer görüş ise, Türkiye’nin buradaki azınlıklar<br />

ile doğrudan iletişim kurmasının Gürcistan için de faydalı olacağı yönünde olmuştur.<br />

Müslüman ortak kimliğini de kullanarak, Türkiye’nin azınlıklarla iletişime geçmesinin buradaki<br />

Rus etkisini kıracağı ve Gürcistan’a da dolaylı olarak iletişim kuracağı bir imkân sağlayacağı ileri<br />

sürülmüştür. Bununla birlikte, Gürcü katılımcılar, Türkiye’nin buradaki ihtilafın çözülmesine<br />

katkı sağlayacağına inandıklarını ancak Abhazya ve Güney Osetya ile ilişki kurulacaksa bunun<br />

Tiflis üzerinden olması gerektiğini belirtmişlerdir. Ayrıca buradaki sorunu bir kimlik sorunu<br />

olarak görmemek gerektiği, sorunun Rusya ile Gürcistan arasındaki ihtilaflardan kaynaklandığı,<br />

dolayısıyla Türkiye’nin soruna bu açıdan yaklaşması gerektiği de Gürcü tarafınca dile getirilen<br />

görüşler arasındadır.<br />

7

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!