152Türk Demokrasi Tarihinde I. Meşrutiyet / H. Uzunbasın ciddi bir şekilde sansüre tabiîtutulmuştur. 48Tüm bunlara karşın Tanzimat dönemindeMümtaz Turhan’ın deyimiyle “birer mektepvazifesi görmüş fikir vasıtaları” olan 49basının gelişmesi ve basın aracılığıyla YeniOsmanlıların fikirlerini yayma olanağınakavuşması ile mutlakıyet rejimine karşıgittikçe artan bir muhalefet başgöstermiştir. 50Bu arada 1861 tarihinde Abdülmecit’inölümü üzerine, yerine Abdülaziz geçmiştir.Onun döneminde dikkati çekengelişmelerden birisi 19 Mayıs 1869 günüŞûrayı Devlet’in kurulması olmuştur. 51Bütün uyrukların üye olabilecekleri, beşidareden kurulu bir meclis olan ŞûrayıDevlet’in açış nutkunda Abdülaziz’insöylediklerinden, 52 şeriat hükümlerinin48 Yıldızhan Yayla, “Sansür”, C.D.T.A., C.4,s.s.(954-958), s.955.49 Turhan, a.g.e., s.172.50 Hilmi Ziya Ülken, “Tanzimat’tan Sonra FikirHareketleri”, Tanzimat I, İstanbul, 1940,s.s.(757-775), s.757-758.51 Recai Galip Okandan, Amme HukukumuzunAna Hatları, 3. Baskı, İstanbul, 1959, s.79;Sıddık Sami Onar, İdare Hukukumuzun UmumîEsasları, C.3, İstanbul, 1966, s.1899-1910.52Abdülaziz şunları söylemiştir: “...Her birkanunun faydalı olması genel menfaatlere uygunolmasıyla mümkündür. Eski zamanlardamemleket çıkarları için düzenlenen kanunlardanşu zamanda da yararlanmak bizce mümkündeğildir. gerçekte o zamanlarda kabul edilentemel ilkeler ve hazırlanan kanunlar tebaamızınşimdiki ihtiyaçlarına uygun olsaydı şimdiAvrupa’nın en medeni ve en iyi idare edilenhükümeti arasında bulunurduk.Yeni teşkilât,yürütme organının yasama, din ve yargıkuvvetlerinden ayrılması ilkesine dayanmaktadır.Şûra-yı devlet, halkın birliğiyle vücuda gelmişOsmanlı devletinin, amaçları doğrultusundakamunun refahı ve eğitimin ilerlemesinisağlamakla görevli önemli bir kurul olarakgörülmelidir.Hangi mezhepte bulunurlarsabulunsunlar bütün tebaam aynı vatanınevlatlarıdırlar; mezhep anlaşmazlıkları, Osmanlıyetersizliğinin anlaşılarak yeni bir hukukdüzeni meydana getirilmesininzorunluluğunun ortaya konulduğunu ve darbir alanda da olsa kuvvetler ayrılığıprensibinin Anayasa hukukuna girdiğigörülüyor. Ayrıca dinî inanışın kamuhizmetlerine girmede bir ayrıcalık teşkiletmeyeceği bir kez daha belirtilmiştir. 53Devlet Şûrası’nın yetkileri arasındabulunan, “hükümetle fert arasındakidavaları görmek” konusu, Padişahın böylebir durumu kabul ettiğini ve böylecekendisinin de kanuna tabi olduğunugösteriyor. Böylesi bir durum Gülhane HattıHümayunu’ndan sonra bir kez daha dilegetirilmiş ve bu prensibin uygulanması içinmahkeme kurulmuştur. Böylece HukukDevletine doğru yeni bir adım dahaatılmıştır. 54 Ayrıca yine Devlet Şûrası’nınyetkileri arasında bulunan, “vilayetmeclislerinin her yıl yapmak isteyecekleriıslahat hakkında her vilayetten gelecek 3-4temsilcinin katılması ile karar vermek”konusu da, halkın yavaş yavaş kendi iradesiile kendi geleceğini belirleme arzusununaçık bir ifadesi olarak bu yetkininkullanılması için tayin edilen vilayettemsilcilerinin Şûrayı Devlet’e hareketisırasında her vilayette “heyecanla tezahüratyapılmıştır”. 55 Şûra-yı Devlet’in böylece,sınırlı bir konuda da olsa, vilayettemsilcilerinin katıldığı bir meclis halinetebaasını ayırmamalıdır. Herkes dinî inançlarındaserbesttir... Herkesin hakkını; düşünce veamaçlara rehber olan ve mevcut ihtiyaçlarauygun bulunan temel ilkeleri ilân etmeyi görevsayarım.” Engelhardt, Tanzimat ve Türkiye,Türkçesi: Ali Reşad, İstanbul, 1999, s.255-256.53 Aldıkaçtı, a.g.e., s.51.54 a.g.e., s.51.55 Aldıkaçtı, a.g.e., s.51-52; Tarık Zafer Tunaya,Türkiye’nin Siyasî Hayatında BatılılaşmaHareketleri, 2. Baskı, İstanbul, 1996, s.41.
GAZİ ÜNİVERSİTESİ KIRŞEHİR EĞİTİM FAKÜLTESİ, Cilt 6, Sayı 2, (2005) 153gelmesi, onun “iptidaî bir Meclis-iMebusan” olduğu fikrini doğurmuştur. 56Kuruluşundan başlayarak bir yıllık süreiçerisinde Devlet Şûrasına 28 Müslüman, 13çeşitli din ve mezheplere mensup toplam 41üye tayin edilmiştir. Osmanlı Devleti’nde ilkolan böyle bir meclis kısa zamandabozulmuş ve Sadrazam Ali Paşa’nın meclisiadeta bir fren gibi görmesi üzerine “riyasetve üyelere” sadrazamın dediklerini yerinegetirecek adamlar tayin edilmiş, “Şûra-yıDevlet, Şûra-yı Evet” olmuştur. 57Abdülaziz döneminin kişisel ve keyfiyönetimi, basına ilk defa sansür koyaraközgürlüğü sınırlamaya çalışması, 58 MahmutNedim Paşa’nın Rusya destekli konumu, dışmüdahaleler, ayaklanmalar, yaşananekonomik sıkıntılar vb. etkenlerle muhaliflerAbdülaziz’e karşı harekete geçmiş ve 11Mayıs 1876 günü Talebe-i Ulum Hareketiolarak adlandırılan bir eylemigerçekleştirmişlerdir.Medreseöğrencilerinin ayaklandırıldığı ve halktan dabir takım kimselerin katıldığı bu eylemsonucunda Abdülaziz, Sadrazam MahmutNedim Paşa’yı azletmiştir. Fakat daha sonrayaşanan gelişmelerle 30 Mayıs 1876tarihinde Abdülaziz de tahttan indirilmiştir. 59Abdülaziz’in yerine geçirilen V. Murat’ında ruhsal durumunun bozulması üzerineAnayasayı ilân edeceğini söyleyenAbdülhamit tahta geçirilmiştir. 60 Abdülhamit23 Aralık 1876’da bir ferman ile Anayasa’yı56 Tunaya, Türkiye’nin..., s.41.57 a.g.e., s.148-150.58 Sulhi Dönmezer, Basın Hukuku, C. I, İstanbul,1964, s.129; B.Kuran, a.g.e., s.25.59 B.Kuran, a.g.e., s.26-27; Oğuz, a.g.m., s.492-494.60 a.g.e., s.27-28; Ahmet Oğuz, I. MeşrutiyetMeclisi Umumî’sinin Açılışı, H.Ü. SosyalBilimler Enstitüsü Yayınlanmamış Doktora Tezi,Ankara, 2003, s.48-50ilân etmiş ve böylece ara-sıra gerçekleşenkesintilere rağmen Millî Mücadele dönemide dahil olmak üzere Türkiye’de günümüzekadar devam eden Anayasal süreçbaşlamıştır.3.2. 1876 Kanun-i Esasi’nin Özelliklerive DeğerlendirilmesiKanun-i Esasi padişah tarafındanoluşturulmuş bir komisyon ve Mithat Paşa,Süleyman Paşa, Ziya Paşa ve Namık Kemalgibi kişiler tarafından hazırlanmıştır. KanuniEsasi’nin hazırlanışında halkın temsilinisağlayacak herhangi bir kurul olmadığı gibi,halk oylaması da yapılmamıştır. Bu nedenle1876 metni hukuki açıdan padişahın tekyanlı bir işleminden doğmuş bir “FermanAnayasa”dır. 61Kanun-i Esasi: a) Memalik-i Devlet-iOsmaniye (Mad.1-7) b) “Tebaa-i Devlet-iOsmaniye’nin hukuk-ı umumiyesi (mad.8-26) c) Vükelay-ı Devlet (mad.27-38) d)Memurin (mad.39-41) e)Meclis-i Umumi(mad.42-59) f) Heyet-i Âyan g) Heyet-iMebusan (mad. 65-80) h) Mehakim (mad.81-91) ı) Divan-ı Âli (mad.92-107) i)Vilâyet (mad.108-112) j) Mevadd-ı Şetta(mad.113-119) olmak üzere 11 fasıl 119maddeden ibarettir. 62Kanun-i Esasi’nin 66. mad. 63 göre, mebusseçimi konacak bir kanuna göre yapılacaktı.Bu amaçla Anayasa hazırlanırken bir deTalimat-ı Muvakkate ismini taşıyan, bir seneyürürlükte kalacak, seçimin nasılyapılacağını gösteren bir talimat, 28 Ekim1876’da yürürlüğe konmuştur. 13 Aralık1876 günü de İstanbul ve civarının seçimsistemini tespit eden 23 maddelik bir61 Tanör, Osmanlı-Türk…, s.105.62 Suna Kili – Şeref Gözübüyük, Türk AnayasaMetinleri, 2. Baskı, İstanbul, 2000, s.43-55.63 a.g.e., s.50.