Çağdaş değerlere sevdalı Bir Beşiktaş kentlisi: Türkan Saylan
Çağdaş değerlere sevdalı Bir Beşiktaş kentlisi: Türkan Saylan
Çağdaş değerlere sevdalı Bir Beşiktaş kentlisi: Türkan Saylan
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
10 B+ YAZ<br />
Söyleşi<br />
“Güle Güle<br />
Çocuklar”<br />
Konu Atatürk ve O’nun <strong>Beşiktaş</strong> günleri... Konuklar şimdiye<br />
dek önemli çalışmalara imza atan değerli tarih araştırmacısı,<br />
yazar Necdet Sakaoğlu ve tarihi fotoğraflar editörü<br />
Cengiz Kahraman. Onlarla 19 Mayıs öncesi yine tarihi<br />
bir günde, 23 Nisan’da buluştuk. Necdet Sakaoğlu<br />
ve Cengiz Kahraman, <strong>Beşiktaş</strong> Belediyesi’nin katkılarıyla<br />
yayınlanan özgün çalışmalarını B+ ile paylaştı.<br />
“Güle Güle Çocuklar” <strong>Beşiktaş</strong> Belediye Başkanı İsmail Ünal’ın, kitabın<br />
önsözünde yazdığı gibi; “<strong>Beşiktaş</strong> <strong>kentlisi</strong>nin, izinden ayrılmayı asla düşünmediği<br />
Atatürk’e olan sevgisinin bir ifadesi” tanımlamasını hak etmiş bir<br />
albüm-kitap. 2008 yılı basımlı kitabın fotoğraf editörü Cengiz Kahraman.<br />
Fotoğraflar için <strong>Beşiktaş</strong> Belediyesi, Dolmabahçe Sarayı Müzesi, Yapı<br />
Kredi Bankası Selahattin Giz ve Cengiz Kahraman arşivlerinden yararlanılmış.<br />
Yayına Hasan Özgen ve Görkem Kızılkayak’ın hazırladığı kitabın tasarımı<br />
ise NDR’ye ait.<br />
Söyleşiye başlamadan önce şunu belirtmekte yarar var. Bu eser, <strong>Beşiktaş</strong><br />
için, <strong>Beşiktaş</strong>lılar için bir gurur kaynağı niteliğinde. Çünkü Mustafa Kemal’in<br />
Milli Mücadele’yi başlatmak için yola çıktığı nokta <strong>Beşiktaş</strong>. Atatürk, yazarın<br />
deyimiyle “kısacık ömrü”nün 48 ayını, yani 4 yılını İstanbul’da, çoğunlukla<br />
da <strong>Beşiktaş</strong>’ta geçirdi. Tarihe geçen kararlarını <strong>Beşiktaş</strong>’ta aldı, son nefesini<br />
burada verdi.<br />
Büyük liderin <strong>Beşiktaş</strong> günleriyle ilgili yapılan ilk özel araştırmayı gerçekleştiren<br />
Necdet Sakaoğlu, Atatürk’le ilgili bilinmeyenlerin de yer aldığı ilginç,<br />
keyifle okunan bir eser ortaya çıkardı.<br />
Necdet Sakaoğlu’nun kitabı yıllar yılı Atatürk’ün Samsun’a ayak bastığı 19<br />
Mayıs’ta başlatılan “Kurtuluş Savaşı”nın aslında 16 Mayıs’ta <strong>Beşiktaş</strong>’ta<br />
başlatıldığının bir kanıtı. Sakaoğlu bu tarihi olayın her yıl 16 Mayıs’ta<br />
<strong>Beşiktaş</strong>’ta yapılan etkinliklerle kutlanmasını istiyor. Sakaoğlu’nun isteği<br />
<strong>Beşiktaş</strong> Belediyesi’nin de sahip çıktığı duyguları ifade ediyor. O gün denize<br />
atılacak çiçekler Milli Mücadele ruhumuzun asırlar boyu canlı kalacağını<br />
da simgeliyor adeta.<br />
Şimdi sıra Necdet Sakaoğlu ve Cengiz Kahraman’la yaptığımız<br />
söyleşiye geldi. Sakaoğlu ve Kahraman B+’nın sorularını<br />
yanıtladı.<br />
Yazı: GÜL BUDAK Fotoğraflar: NURCAN VOLKAN<br />
Yazar Necdet Sakaoğlu, Atatürk'ün vefatından 12 gün önce verdiği ,<br />
anlamlı ve derin mesajı "Güle Güle Çocuklar" kitabında anlatıyor.<br />
Kitap Kurtuluş Savaşı'nın <strong>Beşiktaş</strong>'ta ve 16 Mayıs'ta başladığını kanıtlıyor.<br />
İlk sorum şu: Neden tarih?<br />
Necdet Sakaoğlu: Sivas Divriği’de doğdum. Tarih kokar oralar. Binaları<br />
anıtsaldır. Öğretmen okulu binamız da öyleydi. Atmosfer bu. <strong>Bir</strong> de tarih<br />
öğretmenim Kâzım Dilcimen. Emeği büyüktür. Dilcimen tarihi öyküleştirirdi,<br />
biz onun anlattıklarını hikâye olarak, zevkle dinlerdik. Her üç dört bilgi<br />
aktarımının arasında mutlaka bir fıkra anlatırdı. Şimdi anlıyorum ki, merhum<br />
bize tarihi sevdiriyormuş.<br />
Okullarda alternatif tarih okutulmuyor. Biz tarihi hep klişeleşmiş<br />
şekliyle okuduk. Bu doğru ve yeterli mi?<br />
N.S: Liselerde okutulan tarih kitaplarındaki yavanlık öğrenciyi ilgiye değil,<br />
ilgisizliğe götürür. Doğru da değildir, yeterli de.<br />
Bu durumu nasıl tersine çevirebiliriz?<br />
N.S: İki yolu var. <strong>Bir</strong>, yerel tarihe önem verilmelidir. İki, tarih-edebiyat ilişkisi<br />
kurulmalıdır. Yeni bir bakış gerekli bize. Yerel tarihe, sözlü ve popüler tarih<br />
ağırlıklı bakacağız. O zaman sanırım Anadolu’nun bugüne dek yazılmayan<br />
tarihi, pek çok yeni uçlar verecektir.<br />
Neden bu kitap peki?<br />
N.S: Atatürk kronolojisi var elimizde. Ama ne yazık ki onun hayatıyla, yaşadıklarıyla<br />
ilgili o kadar az veri var ki. Aslında Atatürk’ün Yalova günleri de<br />
başlı başına bir konudur, Ankara günleri de. Kaldığı konakladığı yerlerde<br />
geçirdiği zamanlar birer cümle, ama yetersiz bu bilgiler. Artık hiç kimse Atatürk<br />
‘ün Selanik’ten İstanbul’a nasıl geldiğini, nasıl bir vasıta ile geldiğini mesela,<br />
geldiği ilk gece nerede kaldığını, okula nasıl gittiğini bilmiyor. <strong>Bir</strong> yakını<br />
var mıydı yanında, bunu artık kimse çözemeyecek. Acı bir şey bu. Yusuf<br />
Akçura, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Fuat Köprülü, Ahmet Rasim, hatta<br />
Ziya Gökalp gibi aydınlar çevresinde bunlardan hiçbiri Falih Rıfkı hariç,<br />
o da Çankaya yaşamıyla ilgili bazı bilgiler veriyor... Bunun dışında kapalı bir<br />
kutu. Üzülüyorum. <strong>Beşiktaş</strong>’la ilgili olarak da Atatürk’ün <strong>Beşiktaş</strong>’la bir yazgı<br />
çakışması olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden yazmak istedim. Atatürk-<br />
İstanbul-<strong>Beşiktaş</strong> ilişkilerini irdelemek isteyen okuyucular bu kitapta tarihin<br />
es geçtiği onlarca yaşam sahnesini yakalayabilir. Katkım olsun istedim.