DEVLET - SAYI 378 - 31 OCAK 1977 SAYFA : 4"TürkmenDüğünü,, <strong>ve</strong> Ali YürükBu mevsim, Ankara'nın «Küçük Tiyatrosu»nda; halkı mutlu kılan, solun ateşlikalemlerine alevler püskürten <strong>ve</strong> DevletTiyatroları içinde kendine has b<strong>ir</strong> devletolan «Gökçer Kumpanyasını pek müşkildurumda bırakan b<strong>ir</strong> oyun sahnelenmekte.«Türkmen Düğünü», yazarı Ali Yürük.1973 yılında D.T. Edebî Heyeti'nce kabuledilen eser, iki yıl bekletildikten sonra,geçen sene Bursa Devlet Tiyatrosu'ndasahneye kavuşabilmiş <strong>ve</strong> Bursa D. Tiyatro-Tiyatrosu'nun gişe rekorunu beş misli ilekırmıştı. Bu yıl Ankaraya, imkânları nispetenkıt olan Küçük Tiyatro'ya alındı.. Vekıyamet koptu : Malûm gazete <strong>ve</strong> dergilerin,malûm saygıdeğer eleşt<strong>ir</strong>menleri, oyunutürlü şekilde kötülemekle kalmayıp, «faşist»damgasını bastılar <strong>ve</strong> «görülmemesigerektiğini» söylediler.. Böylece. Gökçer434İAİV*Gözümüzü tarihe çev<strong>ir</strong>elim; gönlümüzüde.. Onun yüceliğinde doyuralım benliğimizi.Kahramanlığa susamış dürüstlüğehesret, mertliğe ei olmuş kişiliğimizi O bizemuhtaç değil ama biz muhtacız tarihe.Muhiacız onun kutlu değerlerine.Ve de kûbul ettiysek bunları, ülkücüsanatçılar olarak ilhamımızı da çev<strong>ir</strong>elimtarihe. İstemeseniz de çev<strong>ir</strong>meye mecbusunuzzaten. Toplumumuza mutluluk get<strong>ir</strong>mek amacımızsa; get<strong>ir</strong>mek isled ğiniz debulunmuyorsa tarihten gayrı yerde; dönümona doğru öyleyse.Meselelerimizin sebeplerini uydurma sonuçlarabağlamaya kalkmayın. Sebeplerinbütünü tarihin olaylar zinc<strong>ir</strong>inde görülürancak. Çözüm çareleri de orda görülürancak. Bu ikisini de bulduğumuzda aralamışdemekteyiz mutluluk kapılarını.Sol sanatçı kısırlaştı. Neden.? Ufkîaçıları dardı çünkü. Ezen ağa, ezilen köylü,b<strong>ir</strong> lokma ekmeğe namusunu satanlarsatın alanlar, hırsızlığı bile meşrulaştıransakat b<strong>ir</strong> zihniyet... Kediye yük'enecek sermaye bundan başkası olabil<strong>ir</strong> miydi? Çiğnenenkenger sakızı bile olsa elbet b<strong>ir</strong> günçürüyecekti. İşte çürüdü de. Şimdi de işkence<strong>ve</strong> gerilla konuları almış yürümüş-Bekleyin; onun ömrü daha kısa olacak.Sol sanatçının yaptığı gazetecilerinyaptığının aynıdır bence. Sanatçı ölümsüzolana uzatmalıdır elini b<strong>ir</strong>kaç yıllık aktüaliteyedeğil. Böyle yapmayan geç değil erdenunutulacaktır kitaplarıyla beraber. Öyleysened<strong>ir</strong> ölümsüz olan...? Dünden bugünekalan <strong>ve</strong> değeri takd<strong>ir</strong> edilenlerd<strong>ir</strong> kısaca.Daha aklı başında olan sol sanatçılar ŞeyhBedrettini, Yunus Emre'yj kurcaladılar b<strong>ir</strong>zaman. Şeyh Bedrettin'in olumsuz yönleri-Kumpanyası'nın baş elemanı, oyunun «B<strong>ir</strong>rastlantı» sonucu seçildiğini öne sürüp,adetâ saygıdeğer eleşt<strong>ir</strong>menlerden «özürdiler» b<strong>ir</strong> havaya g<strong>ir</strong>di <strong>ve</strong> hemedense (!)Gökçer'den sonra Devlet Tiyatrolan'nda«ikinci adam» hüviyetine bürünmüş olanRefik Eren de oyunu «âdi» likle nitelend<strong>ir</strong>di.'Bütün bu çabalar, seyre gelen halkı hiçmi hiç etkilemedi. Bu kez, tiyatro idarecileribaşka yol denediler : Oyundaki davul vurnayı <strong>ve</strong> işinin ehli halk oyuncularını çıkardılar. Sey<strong>ir</strong>ciler müziği teypten dinlemek,oyunları bu işi beceremeyen tiyatro figüranlarındanseyretmek zorunda bırakı'dılar.Ama bu tetb<strong>ir</strong> de istenilen neticeyi <strong>ve</strong>rmedi.Ankara halkı akın akın oyunu izlemeğegidiyor, eseri seviyor, onunla bütünleşiyor,sey<strong>ir</strong>ci koltuğu ile sahne arasında sözlüİs Basına!...ni silip sosyaliste benzeyen yönlerini abartarakistenilen teze ulaşmak kolay değ.l.Hele ki Yunus'un «emekçi şa<strong>ir</strong>» gösterilmeside<strong>ve</strong>yi p<strong>ir</strong>e yapmaktan da zor. Buzorlukları yenmeye gayreı sarf sı set<strong>ir</strong>ceYunus'un yumuşak görüntüsü al ındakigranit kişiliği ezecekt<strong>ir</strong> onları. Kılıfı hazıriasalarbile c görkemli minarenin yanına bileyaklaşamayacaklardır.Sol sanatçının işi zor. Bu zorluk günsığındaki gerçekleri sapıtma mecburiyetinemüptelâ olan düşüncesinden geliyor.Ülkücü sanatçı için böyle b : r şeyi düşünmeyebile gerek yok; düşünmek tarihineihanett<strong>ir</strong> hatta Üç bin yılın gururuyla döşelib<strong>ir</strong> zeminde istemeyeceğimiz kadarham madde yığılı önümüzde. İşte OsmanBatur, Kerkük, mücahitleri, Ulubatlı, GazıAhmet Muhtar Faşa, Barbaros, Şeyh ŞamilÇanakkale Arslanları... Ve daha niceleri, yaratılan altın destanlar kendilerini kağıdageç<strong>ir</strong>ecek ülkücü kalemler bekliyor Hem deasırlar boyu. Sol sanatçılar gibi olayları tersyüz edip gerçeğin granit kayası altında ezilmekdezavantajı bile yok.Osman Balur'u isteseniz de «halklarmücadelesi»nin savaşçısı gösteremezsiniz.Şeyh Şamil'i maddeci yapmaya kalktığımızdakırılı<strong>ve</strong>r<strong>ir</strong> kalemimiz. Ulubatlı Hasan'ınserdengeçtiliğini ekonomik sebeplerebağlasanız onun, göğsüne saplananoklar o kötü niyet sahibinin karnını deşi<strong>ve</strong>r<strong>ir</strong>.Ve böyle olunca c'a durum daha neduruyorsunuz öyleyse..? Altın Destanlarındeğerinden güç katarak eserinize M İli TürkEdebiyatını oluşturmak için gerek var mıbeklemeye.İş başına..!EMİNE IŞINSUbîr alış <strong>ve</strong>riş kuruyor.«Halk için», «Halka dönük», «Halkıniçinden» vs. sloganlarının sahibi olan solcu<strong>ve</strong> onların akıntısına kürek çeken «Gökçer Kumpanyası»nı bunca telâşa düşüren«Türkmen Düğünü», nasıl b<strong>ir</strong> eserd<strong>ir</strong>?.. Bilhassagidip gördüm. Tahminimde hiç yanılmamışım,«Türkmen Düğünü» tam anlamıyla«millî b<strong>ir</strong> oyun», halkımızı, düğüntöre <strong>ve</strong> âdetleri ile aksett<strong>ir</strong>iyor. Ve pektabiî ne sahnede seyrettiğimiz, ne seyregelen halk, «Sol'un halkı» değil, şu bildikiki bin yılın ardından bugünlere ulaşan«bizim halk». Oyundaki Ahmet, yüksektaheilini dış memlekette yapmış ama, evlenmekiçin kasabasına dönmüş, üzerindeBatı'nın e'.kisi, Batı karşısında duyu'an küçüklükkompleksinden b<strong>ir</strong> nebze yok. Em<strong>ir</strong>dağ dolaylarında yaşayan Ahmei, sevdiğikızia Türk düğün âdetlerine göre evlend<strong>ir</strong>iliyor.Söz kesiminde okunan Kur'an'dan,gelin kıza armağan edilecek takı!a:dan, dünürlerarası yarıştan, içilen şerb'tten, hat-:â görürncenin it<strong>ir</strong>azlarına kadar... b<strong>ir</strong> Türköüğünü. Oynanan halk oyunları bizim, müzikbizim.Yani kısaca, Sayın Yürük almış düğünâdetlerini, pek olağan b'r hikâye içinde başarıylaişleyip, sey<strong>ir</strong>ciye sunmuş. Bizimhalkımız da, alışık Olmadığı b<strong>ir</strong> şeyi, «kendini»sahnede görü<strong>ve</strong>rince, pek tabii heyecanlanıyor;Bursa'da gişe rekorunu beşmisli ile kırdırıyor eğer dar-ciler bırakırsa,Ankara'da da bu nisbet değişmeyecek,bdlki artacak.Lger İdareciler bırakulcrsa, dedim,meselâ saygıdeğer Gökçer eşiyle ikincikez oynayacağı «My Fa<strong>ir</strong> Lady»in öze!orkestra angajmalarına falan g<strong>ir</strong>erken; belki«teyp masrafını»da fazla bulu<strong>ve</strong>r<strong>ir</strong> TürkmenDüğünü için! Kaldııı<strong>ve</strong>rr sahneden.Çünkü sol, seyre gelen halk için de dikkatçekti; «Aman yeni, alışık omadığımız b<strong>ir</strong>tiyatro sey<strong>ir</strong>cisi oluşuyor, bu sey<strong>ir</strong>ci tehlikelid<strong>ir</strong>»dedi.. Çünkü bu sey<strong>ir</strong>cinin özeı otomebili yok, tiyatro için dikilen güzel elbie-'eritakıp takıştırdığı mücevherleri deyok. Sokakta, dolmuşta, otobüste Tasladığımızhalk bu. Oyunla bütünleşiyor. SayınYürük/ün sanatta «kendine dönme» çabasınıpaylaşıyor. Tehlikeli olan da bu değilmi?... Okuyucularıma mu + !aka bu O' unuseyretmelerini salık <strong>ve</strong>rdiğim için, eseridaha falcı anlatmayacağım. Oyuncularıda izleyecekler b<strong>ir</strong> kısmı «sanat namusu»denilen kavrama sahip; b<strong>ir</strong> Sema Aybars,b<strong>ir</strong> Melek Tartan, b<strong>ir</strong> İlkay Saran, b<strong>ir</strong> ŞenerÜnal'ın eseri nasıl benimseyip, ne denliiyi olduklarını-, b : r kısmını da; —herhaldeeleşt<strong>ir</strong>menlerin vs. eik'si altındakalıp— oyunlarını nasıl hafife aldıklarınıgörecekler.Ben, sizlere «hedef adam Alj Yürük»ü tanıtmak, onunla Tiyatro <strong>ve</strong> «Türkmen Düğünü» üzerine sohbet etmek <strong>ve</strong>konuştuklarımızı, nakletmek istedim. Önceöğrenelim bakalım, kimd<strong>ir</strong>, bu zamandacB<strong>ir</strong> millî tiyatro eseri» yazmak cesaretinigösteren Ali Yürük.(Devamı Sayfa 5'de)
DEVLET - SAYI 378 - 31 OCAK 1977 SAYFA : 5— 1940'ria Afyon'un Em<strong>ir</strong>dağ ilçesindedoğdum. İstanbul Üni<strong>ve</strong>rsitesi EdebiyatFakültesi Coğrafya bölümünden' mezun olcum. Çöl şarak okumak m :cbu. iyet<strong>ir</strong>.de olduğumiçin 1960'da İstanbul Şeh<strong>ir</strong> Tiyatrosu'nag<strong>ir</strong>dim. B<strong>ir</strong> İki yi' içinde, tiyatro sanatınınb<strong>ir</strong> milletin varlığı üzerinde nasıl tes<strong>ir</strong>lib<strong>ir</strong> silah olduğunu anladım. Fakat maalesef adı Türk Tiyatrosu olan tiyatrolarımızda, Türk adına ne kötü, ne âdi, ne iğrençişler yapıldığına şahit oldum. Üzüldüm-Kendime dert edindim. Tiyatrolarımıza sahipçıkmGk gerekiyordu ama, bu alan tamamenTürk düşmanlarına terk edilmişti.B<strong>ir</strong> çok zorluklara katlanarak çalıştım.Üzüntülerim <strong>ve</strong> karşılaştığım terslikler, azmimegüç kattı. Çalışırken piyes de yazmağabaşladım. B<strong>ir</strong> — iki denemeden sonra«Çatallı Kcy»ü yazdım. Kabul eajldiği haldetam üç sene er-meydanma yani sahneye:çıkarmadılar. Çünkü yüzde yüz millî olmakgibi affedilmez b<strong>ir</strong> suçu vardı! 1966'da Ankara Devlet Tiyatrosu'nda oynandıv~ çok ilgi çekti. Sonra İstanbul Şeh<strong>ir</strong> Tiyatrosu'nda<strong>ve</strong> Türk Yazarları Tiyatrosu'ndaoynandı. İtalyan Türko'ojj profösörüAnne: Masala tarafından italyanca'yaçevrildi.. «Türkmen Düğünü» sahneye çıkanikinci piyesim. B<strong>ir</strong> de «Türkiye'de TiyatroKavgası» isimli, tiyatrolarımızın içyüzünü anlatan b<strong>ir</strong> kitap yazdım... İstanbulŞeh<strong>ir</strong> Tiyatrosu'ndaki görevim 1975 yı'ınakadar devam etti, ayni sene TRT'ye geçtim,halen bu kurumda çalışmaktayım.— Niçin sadece tiyatro?— Tiyatroda yıllarca çalıştığım için,bu sahedeki bilgim, edebiyatın diğer döllerinenazaran b<strong>ir</strong>az daha fazla. Sonra,millî Türk Tiyatro yazarına o kadar çok ihtiyaçvar ki.— Cumhuriyet'den sonra, bizzat TürkiyeDevleti tiyatro ile ilgilenmek gereğiniauyau, Ankara'da konservatuvar açarak,Kari Elbert'i başına geç<strong>ir</strong>di <strong>ve</strong> ona genişyetki <strong>ve</strong>rdi Okuyucularımıza, bu devrin tiyalrczihniyeti hakkında b<strong>ir</strong>az bilgi" <strong>ve</strong>r<strong>ir</strong>miydiniz?1923'den sonra İstanbul Şeh<strong>ir</strong> Tiyatroları,Devlet Konservatuvarı, AnkaraDevlet Tiyatrolarının kuruluşu; devrin ica-İ! olarak yüzde yüz Batı'yı örnek almış tiyatro<strong>ve</strong> kenservatuvarın başına batılı hocalarget<strong>ir</strong>miş, ananevî Türk Tiyatro unsurlarınıtamamen b<strong>ir</strong> kenara bırakmış b<strong>ir</strong>zihniyetin eserid<strong>ir</strong>. Batı ı gel<strong>ir</strong>ken, tabiî kikendi küKürünü de beraberinde get<strong>ir</strong>iyor.Geldiği ülkenin kültürünü yok farzediyor,mevcut olanları da silmeğe çalışıyor. B<strong>ir</strong>milletin yüz yıllardır kazandığı, yaşattığımillî kültür değerlerini b<strong>ir</strong> anda toptan silip,yerine yeni b<strong>ir</strong> kültür, müessesesi kurmaya çalışırsanız, büyük sakıncalar doğar,yıllarca bocalarsınız. İşte Türk tiyatrosu da,bu körü-kerüne kopyacılığın acısını çok çekmist<strong>ir</strong>. Millî Türk Tiyatrosu'nun yeni yenifilizlenmeleri ancak 50-60 sene sonra, sonzamanlarda görülmeğe başlamıştır.__ Türk sey<strong>ir</strong>cisinin ilgisini çekmekiçin nasıl oyunlar gerekiyor?— Son yıllarda acı tecrübelerle görülmüştürki; artık Türk sahnelerinde yabancıreçetelerle dertlerimize deva bu'unamaz.Acı tecrübeler derken, kapanan tiyatroları,boş koltuklar önünde harcanan sahneemeklerini, yüz küsur yıldır yapılan ya-«Türkmen Düğünü»nün Yazarı Ali Yürükbancı propagandalar yüzünden ortaya çıkanruhsuz, özenti dolu, kopyeci <strong>ve</strong> aşağlıkiçindeki nesli kastediyorum... Her milletinyüzyıllar sonunda meydana gelen kültürdeğerleri vardır. Bu kültür değerleri iklimgibid<strong>ir</strong>. Çaresini ae sadece kendi içinde taşır.Siz Eskimo kıyafetini, ekvatorda yaşayaninsanlara zorla giyd<strong>ir</strong>meğe kalkarsanız,adam sıcaktan bunalıp, ölür. Bunun gibi,Türk Milleti'nin derdini, tasasını, sevinciniancak; onun içinden çıkan, Türk gözüylebakan ayni dertlerden muzdarip, ayni sevinc'paylaşan insanlar dile get<strong>ir</strong>ebil<strong>ir</strong>. Yanimillî yazarlar, millî tiyatrolar, millî san'atc«5i./ien Tiiik sey<strong>ir</strong>cisinin gönüne, kafasınag<strong>ir</strong>ebi<strong>ir</strong>. İstatistikler açıktır. Her hâl <strong>ve</strong> şartta millî muhtevaya sahip eserler, hiç reklâmyapılmamasına rağmen, sey<strong>ir</strong>ci hasılatrekoru kırmıştır.— Türk insanının maddî sefaletini sergileyenoyunların, k<strong>ir</strong>lj ideolojileri bellid<strong>ir</strong>.Sahnelenen sefalete <strong>ve</strong> dertlere sunduklarıreçete, çözüm, deva ne derseniz deyinlamamiyie malûm ideolojinin bakış açısındandeğer bulmaktadır. Yabancı çözüm,Türk insanının derdine deva olmaz. Türksey<strong>ir</strong>cisi de bunu çok iyi bilmekted<strong>ir</strong>. Aslındaöyle piyeslere sey<strong>ir</strong>ci hiç ilgi göstermiyor.Fakat bu oyunların o kadar çok reklâmıyapılıyor ki, bu reklâmlarla b<strong>ir</strong> paçavrayıda sahneye get<strong>ir</strong>seniz, onların gördüğükadar ilgi çekebil<strong>ir</strong>. Bu tiyatrolarda mezhep<strong>ve</strong> bölgecilik ayırımları alabildiğineyapılıyor <strong>ve</strong> bu ayırımlar basın <strong>ve</strong> yayınorganlarının tam desteği j|e yapılıyor. Hergittikleri yerde, kendi tertip ettikleri kavgalar,gürülüler koparıp, milletin merakduygusunu kamçılıyorlar. Aslında yaptıklarısan'at değild<strong>ir</strong>. Bilinen <strong>ve</strong> yüzyıllardırsöylenen ideolojik sloganları tekrarlayanb<strong>ir</strong> papağan, b<strong>ir</strong> hoperlör olmaktan ileriyegidememişlerd<strong>ir</strong>. Siz eğer insanlığı <strong>ve</strong> sanatkârlığıbırakıp, b<strong>ir</strong> papağan, b : r hoperlörolmayı kabul ederseniz, sizi kullanacakb<strong>ir</strong>i muhakkak bulunur. «Akıllı lâfını, deliyesöylet<strong>ir</strong>.» hesabı; b<strong>ir</strong>ini enayi yerine koyupsloganlarını bağırtan akıllılar (!) herzaman vardır, değil mi? Mühim olan.— afedersiniz— eşekliği kabul etmemekt<strong>ir</strong>,Eşekliği kabul ettikten sonra, ona binecekb<strong>ir</strong>inin bulunduğu gibi...— Yani oyuna, ideoloji g<strong>ir</strong>memeli, öylemi?— İdeoloji oyuna g<strong>ir</strong>memelid<strong>ir</strong>. San'atidec'ejiyi bünyesinde taşıyamaz. Çünkü,ideoloji sanatın en kötü 1 hastalığıdır... Fakatsan'at ned<strong>ir</strong>, ideoloji ned<strong>ir</strong>? Önce bun-lan incelemekte fayda var: San'at iyiyi,güzeli, doğruyu anlatır. İyi, güzel, doğrumeydanda değild<strong>ir</strong> yahut herkes görüp, anlayamaz <strong>ve</strong> anlatamaz. Onun için; iyiyi, güzeli,doğruyu gösterebilene, anlatabilenesanatkâr den<strong>ir</strong>. San'atin her dalında, herkesinöğreneceği, istifade edeceği gerçekvardır. Marks'ın da, Lenin'in de, Mao'nunda, Hitler'in de, Mussolini'n de san'attanalacağı nasip vardır. Siz böyle san'at gibi,başlıbaşına Allah <strong>ve</strong>rgisi olan büyük b<strong>ir</strong>müesseseyi, ideoloji gibi küçük b<strong>ir</strong> müesseseninemrine <strong>ve</strong>r<strong>ir</strong>seniz, gülünç olursunuz.Yani ölümsüz olan sanatı, ölümlü olanfanilerin eline <strong>ve</strong>rmek, iktidarda olan b<strong>ir</strong> İnsanadalkavukluk yapmak gibi b<strong>ir</strong> şeyd<strong>ir</strong>...Ancak b<strong>ir</strong> milletin mefkuresi, ülküsü ile şuanda kullanılan ideoloji kelimesinin hastetdiğianlamı, b<strong>ir</strong>b<strong>ir</strong>inden ayırmak gerek<strong>ir</strong>.Hiç değilse ben, ayırıyorum. Türk Milletiolarak ezelden beri b<strong>ir</strong> mefkuremiz vardır.Türk örf <strong>ve</strong> âdetleri; bu Türklük mefkuresineerişebilmemiz için, yaşama tarzımızayerleşmiş; ilimde, fende, kültür san'at medeniyetalanında Türk insanının, çağınınasırlar boyu nasıl önde gittiğini gösterenb<strong>ir</strong>er kültür hazinelerid<strong>ir</strong>. Örf <strong>ve</strong> âdetlerimizin,milletimizin her alanda ilerlemesinenasıl tes<strong>ir</strong> ettiğini anlayabilmemiz için, son150-2C0 yıllık Türk tarihine bakmak kâfd<strong>ir</strong>.değerlerimizden, örf <strong>ve</strong> âdetlerimizden ayrıldığımızmüddetçe ne hallere düştük? İşteortadadır. Japonya meselâ ayni hatâyadüşmediği için, «geri kalmış ülke» halinegelmedi.— «Türkmen Düğünü»nü seyrettiktensonra, kendi kendime «Bu eser mutlak dışülkelere gönderilmeli» diye düşündüm, çünkü kanaatime göre; bizi tam anlamıyla temsileden b<strong>ir</strong> eser acaba böyle b<strong>ir</strong> teşebbüsvar mı?— Türkmen Düğünü» gibi, mensup olduğumilletin millî değerlerini yaşatan yüzdeyüz millî b<strong>ir</strong> piyes, hangi devletin elinegeçse, onu en iyi şekilde sahneler <strong>ve</strong> bütündünyaya duyururdu. Turneler yapar,kültür mübadelen yapardı. İşte piyes meydenda.. Ayrıca b<strong>ir</strong> milletin düğün âdetlerinianlatan, dünyada ilk tiyatro eseri «TürkmenDüğünü»dür. «Amerikan Düğünü»,«Rus Düğünü», «İsrail Düğünü» diye b<strong>ir</strong>tiyatro eseri yok. Olsa zaten, hemen Türkçeyeçevril<strong>ir</strong> <strong>ve</strong> tiyatrolarımızda oynatılırdı.Biz tiyatro sahasında, dünyanın hiç b<strong>ir</strong> ülkesindengeri değiliz. O halde «TürkmenDüğünü»nü yurt dışına göndermek ilgilihükümet <strong>ve</strong> devlet adamlarımn bileceği iş.Sayın Ali Yürük'e, suallerime cevap<strong>ve</strong>rmek nezaketinde bulunduğu için teşekküraderim.Şu anda son soruyu <strong>ve</strong> cevabı yazıyagsç<strong>ir</strong><strong>ir</strong>ken iç<strong>ir</strong>ride b<strong>ir</strong> burkulma ile düşünc'ürn: Devlet Tiyatrolan'nın başında 19 yıldır kaç devlet <strong>ve</strong> hükümet adamını eskiten—dev<strong>ir</strong> geç<strong>ir</strong>ten— «Gökçer Kumpanyası»kumlmuç: c'ururken, hiç b<strong>ir</strong> millî esere, dışmemleketlere gönderilme şansı tanınır mı?.V'c''-a, çıkabil<strong>ir</strong> mi d:rs ; n'z bu kumpanyaya<strong>ve</strong> kumpanya başına söz dinletebilecekb'r e- kşi?.."Hiç o'mazsa Şab .n Karaiaş Bey, buoyunu TV için renkli ola:ak filme aldırtabil<strong>ir</strong>hattâ oış ülke'ere rahalça satar.. Bekliyoruz.