"BİLİMSELSOSYALİZM,,DEVLET - SAYI 378 - 31 OCAK 1977 SAYFA : 9e İLİM !...(Geçen Sayıdan Devam)2) Otorite : Skolastiğin otoriteleri ilimdeyerlerini tabiatın kendisine terketmişlerd<strong>ir</strong>.Son söz objektif deney, gözlem <strong>ve</strong> ölçmelerind<strong>ir</strong>.Vakıayla uyumsuzluğu, tahm<strong>ir</strong>lerindehatası tesbit edilen teori, onu kurandediğimiz b<strong>ir</strong> otoriteler zümresi vardır. Fakatonların otoritesi skolastiktekinden çok farklıb<strong>ir</strong> tarzda tezahür eder. Mütehassıs kavramını ilerde tekrar ele alacağız.Otorite, şahıslardan alınıp vakıaya <strong>ve</strong>rilince otoriteliğe imkân kalmamakta, ilmi metouolarak benimseyen Türk Milliyetçiliği Fik<strong>ir</strong> sistemi'nde Engizisyon'un <strong>ve</strong>ya KomünistPartisi.ninkine benzer vahşet yolları kapanmaktadır., .3) Tümdengelimcilik : Yukarda, Şekil ll'deşemalaştırdığımız ilim metodunun yapısından,teoriler kurulurken tümevarımın esas alındıyıgörülmekted<strong>ir</strong>. B<strong>ir</strong> olay hakkındaki her tetkik,aynı olayın çeşitli şartlarda her incelenmesi,ilim adamı için özel misalleri teş'i'. eder. Teo i,bu özel misallerden genel b<strong>ir</strong> kaide çıkarmateşebbüsüdür: Özelden genele gitme çabasıdır;tümevarımdır. Skolastikte, mantıklı teorikurulup sonra <strong>ve</strong> ancak teoriyi desteklemekiçin vakıaya başvurulduğundan bunun tamtersi, yani tümdengelim uygulanmak cyd . Bunakarşılık, teori kafalarda teşekkül ederken<strong>ve</strong> nihayet tatbik edil<strong>ir</strong>ken insan mantığınındiğer iki çalışma yolu, benzetme <strong>ve</strong> tümdengelimkullanılabil<strong>ir</strong>. Benzetmenin ilim resmiyetindeb<strong>ir</strong> yeri yoktur. Benzetme, mantığınişe karıştığı teori kurma safhasında kullanılır;fakat ilim adamı nazariyesinin müdafaasınıbenzetmeye dayandıramaz. Şekil l'de şemalaştırılanuygulama safhasında ise tümdengelimön plândadır. Orada genel olduğu ümidedilen teori <strong>ve</strong>ya kanun özel b<strong>ir</strong> hale tatbikedilmekted<strong>ir</strong> <strong>ve</strong> tümdengelimden başka vasıtamevcut değild<strong>ir</strong>.Skolastikte iümdengelimclliğin yarattığıikincil özelliği, iyi izahçı fakat kötü tahminciolma konusunu ilmin gayesini incelerken elealmıştık : İlimde tahmin herşey, izah ise ancakb<strong>ir</strong> yan üründür.İLMİN KABULLERİBütün sistemlerde o'duğu gbi İmin dekendi metodu onun b<strong>ir</strong> kabulüdür. İlim metodundakigenel kabullerden başka her ilimdalının, her ilim teori <strong>ve</strong> kanununun, her ihtisasalanının kendine has özel kabulleri var,dır. İlim metodundaki kabullerin incelenmesiilim felsefesinin, ihtisas dallarındaki kabullerinincelenmesi ise o dalların görevid<strong>ir</strong> <strong>ve</strong> meseleyibizim ele aldığımız açıdan konu dışıdır.Ancak burada, Türk Milliyetçiliği Fik<strong>ir</strong> Sistemi'ninilmi metod olarak kabul edişinde insanlığınbinlerce yıllık tecrübesine dayanıldığınıolayları tahmin için ilimden daha gü<strong>ve</strong>nil<strong>ir</strong>b<strong>ir</strong> yolun henü^ bulunmadığını tekrarlayalım. Her cinsiyle skolastik, özellikle Marksizm'inyalancı peygamberliği başarılarıyladeğil, terörü <strong>ve</strong> propogandasıyla ölümümü gecikt<strong>ir</strong>iyor.İLMİN UYGULANMASIİlmin uygulanmasına iki ayrıseviyedenbakabil<strong>ir</strong>iz.1) Halis ilim açısından: İlim metodununtatbikiyle b<strong>ir</strong> olaya ait kanunların bulunmağaçalışılması b<strong>ir</strong>inci cins b<strong>ir</strong> uygulamadır. Heryeni araştırma, bu açıdan ilmin b<strong>ir</strong> tatbikid<strong>ir</strong>.2) İlmin b<strong>ir</strong> fayda sağlamak üzere kullanılışıda ikinci tip uygulamadır.B<strong>ir</strong>inci tipte, ele alınan olaya ait gü<strong>ve</strong>n.l rb<strong>ir</strong> teori varsa, metod bahsinde açıklanan <strong>ve</strong>Şekil l'de şemalaştırılan yolla tahmin yapılır.Henüz teori yoksa yine metod bölümünde anlatılan<strong>ve</strong> Şekil ll'de gösterilen yol'a öncjteori kurulmağa, sonra da tahmin yapmağaçalışılır-İkinci tipte ise maksat teori kurmak <strong>ve</strong>yatahmin yapmaktan ibaret değild<strong>ir</strong>. Teoriyi <strong>ve</strong>tahminleri kullanarak tedb<strong>ir</strong>ler almak, faydasağlamaktır. Atom çek<strong>ir</strong>değinin davranışlarınınkanunlarını bulmağa çalışmak b<strong>ir</strong>inci, bukanunlardan faydalanarak atom bombası <strong>ve</strong>yaatom reaktörü yapmak için şartların ne şekildedüzenlenmesi gerektiğinin tesbiti <strong>ve</strong> butesbitin fiile dönüştürülmesi ikinci tip uygulamanınmisallerid<strong>ir</strong>.BİLİMSEL SOSYALİZM VE İLİMİlmin buraya kadar gördüğümüz özeliiklerinin kavranmasında yardımcı b<strong>ir</strong> misal olarak Marksist teoriyi ele alalım. Marksizm,ilmî b<strong>ir</strong> teori olsaydı Şekil ll'deki şemadangeçişte başına neler gelecekti?Önce, bilgi toplama safhasına, ilmin öngördüğüobjektiflikle değil, ateş püskürülerek,kızgınlıkla g<strong>ir</strong>ilmişt<strong>ir</strong>. Bu tavır, sadec?Marks <strong>ve</strong> Engels'e ait b<strong>ir</strong> karakter zaafı değil,Bilimsel Sosyalizmin «teori —pratik b<strong>ir</strong>liği»dediği temel b<strong>ir</strong> hatasıdır. Teori — pratik b<strong>ir</strong>liğinegöre b<strong>ir</strong> şeyi objektif olarak gözlemenintek başına hiçb<strong>ir</strong> anlamı yoktur. Gözlemo anda <strong>ve</strong> kendisiyle b<strong>ir</strong>likte hareketi de get<strong>ir</strong>melid<strong>ir</strong>. Bilimsel sosyalistlere göre meselâ sosyoloji, b<strong>ir</strong> ülkede ihtilâl olacağımı tahminediyorsa, sosyologlar derhal junta kurmağa,silahlanmaya başlamalı; en kısa zamanda sokağafırlayıp ihtilâli bizzat yapmalıdırlar. Gözleminobjektifliğiyle taban tabana zıt olan buanlayışla marksistler «bilimsel» derler! İlimbu teori— pratik b<strong>ir</strong>liğini gerçekten kabuletseydi, meselâ güneşin tutulacağını hesap'ayan astronom <strong>ve</strong>ya gök mekanikç'sinin, tutulmayı b<strong>ir</strong>kaç gün önceye almak için gayretsarfetmesi gerek<strong>ir</strong>di. Fakat marksistler buacaip b<strong>ir</strong>liğe mecburdurlar. Çünkü teorileriproleter ihtilâlinin kaçınılmazlığını idd'a etmekted<strong>ir</strong>.O zaman gayrete ne lüzum var?Tarih madem önlenemez b<strong>ir</strong> şekilde B ; limse)Sosyalizm'in lehine çalışıyor, niçin yorulmalı?Niçin hapse, hatta ölüme gitmeli? Fakat butip sorular da marksistler için son derececan sıkıcıdır. Herkes böyle düşünmeğe başlarsabunca «yılmaz savaşçı» ne olacak?SSCB'nin, Çin Halk Cumhuriyeti'nin propagandasilâhları ne yapacak? Çare, «teori— pratik b<strong>ir</strong>liğbnin ta kendisid<strong>ir</strong>. Tarih kaçınılmazşekilde ihtilâle gidiyor ama bunu sadecetesbit etmenin b<strong>ir</strong> manâsı yoktur. Bu anlaşıldığı anda anlayanların kolları sıvayıp ihtilâlekatılması gerek<strong>ir</strong>.Bilgi toplama safhasının b<strong>ir</strong> diğer gereği,yeterli gözlem, deney ölçme yapm- 1 şartı dayerine get<strong>ir</strong>ilmemişt<strong>ir</strong>. B<strong>ir</strong> kere Marks — «iktisatçı» unvanını kullandığı halde öncelikle iktisatçıdeğil felsefecid<strong>ir</strong>. Engels'le b<strong>ir</strong>likte,dünya iktisadı <strong>ve</strong>ya tarihi dursun, Avrupa iktisadınıbile doğru dürüst gözlememişler; Engels'inbabasının tekstil fabrikasına yapılanziyaretlerle yetinmişlerd<strong>ir</strong>.AYHAN TUĞCUGİLTeori kurulduktan sonra test denemelerine de g<strong>ir</strong>işilememişt<strong>ir</strong>. İstisnalar aranmamış,aranmadıkları halde ortaya çıkanlar ise İstisnalarkaideyi bozmaz» anlaşıyla etiketleniprafa kaldırılmıştır. Meselâ ilkel toplum kölecitoplum - feodal topum - kapitaist toplum -sosyalist toplum teorisinin Asya'da çalışmadığı görülünce buna, «Asya Tipi Üretim Tarzı»(ATÜT) adı <strong>ve</strong>rilip rahata erilmiş, dünyanınyarıdan fazlasını kapsayan bu istisnanınteoriyi bozabileceği düşünülmemişt<strong>ir</strong>. Marks'in yaptığı ilim olsaydı Bilimsel Sosyalizm dahabu safhada Red 1 <strong>ve</strong> Red 2 yollarıyla başdanolan «değerin emek teorisi» de bırakınlangıca iade edil<strong>ir</strong>di. Marksizm'in esaslarındeneyiölçmeyi; etrafa bakınmakla bile çürütülür<strong>ve</strong> Red 1 işlerdi. (Bu teoriye göre b<strong>ir</strong> ma!ın değeri, onun imalinde sarfedilen emeklebel<strong>ir</strong>len<strong>ir</strong>. B<strong>ir</strong> saat çalışan Van Goh'la b<strong>ir</strong> saatçalışan badanacının imalâtı bu görüşe eşkısmetted<strong>ir</strong>. B<strong>ir</strong> saat kömür madeninde çalışanişçinin çıkardığı kömürle b<strong>ir</strong> saat elmasmadeninde çalışanın çıkardığı da eşit..)Teori, kapitalist memleketlerde ihtilâltahmin ediyordu.Marks - Engels mektuplaşmasındabazan Almanya, bazan Fransa için,«Ağustos'ta ihtilâl katî. Ama olmazsa Ekim'demuhakkak...» gibi cümlelere sık sık rastlanır.Bu yanlış tahminler ilimde yapılsa Red 2 <strong>ve</strong>Red 3 ile teori derhal tarihe karışırdı. Artanyoksulluk teorisinin iflâsı da Red 2 <strong>ve</strong> 3 içinkâfi sebeplerd<strong>ir</strong>. Nihayet, ihtilâlin endüstri ülkelerindedeğil de henüz kapitalistleşmesini tamamlayamamış Rusya'da meydana çıkışı z^rrekadar ilim zihniyeti taşıyan komünistlerinmesleklerinden istifaları için kâfi sebept<strong>ir</strong>. Buaçık çürüyüşler, kısmen, Lenin'in emperyalizmteorisiyle tedavi edil<strong>ir</strong>di. Fakat «empsrya!izm»inkabulü bile aslında Marks'ın çürütülüşü<strong>ve</strong> milletler mücadelesi gerçeğinin, adısöylenmeden kabulü idi.söylenmeden kabulü idi. Marks temel mücadeleyisınıf kavgasında görürken Lenin işiemperyalist milletlerle proleter milletlerinkavgasına götürüyor; aslınca «proleter»«sömürü» gibi Marksist lâflarla mi letier mücadelesinitasdik ediyordu. Lâflar ne olursaolsun, masa başında sınıf gören bilimsel sosyalizm,devletin başına geçtiğinde milletgörmeğe mebcur kalıyordu. Lenin'in bu yenikeşfetliği «çelişkbye, Marks'a saygısızlıkdiye «temel çelişki» denmedi. Onun yerine«baş çelişki» tab<strong>ir</strong>i kullanıldı. Bugün bizimkomünistlerimizin de ezberledikleri klişe şöylekıraat edil<strong>ir</strong> : «Temel çelişki sınıflar; başçelişki ise emperyalist milletlerle sömürülenmilletler arasındadır» İlimde b<strong>ir</strong> teoriyi gerçeğeuysun diye bu çapta değişt<strong>ir</strong>mektensemutlaka yeni b<strong>ir</strong> teori aramak yolunabaşvurulurdu. Emperyalizm teorisini ilerdetekrar ele alacağız.Görüldüğü gibi, ilmin yapısı içinde Markşist teori defalarca reddedil<strong>ir</strong>, çok kısa b<strong>ir</strong>ömür bile süremezdi. «Kanun» payesindenseilelebet mahrum kalırdı. Neticede, ilmen kanunlaşmayanbu teori bilimsel sosyalistlerinhakim oldukları ülkelerde hukuken kanunlaştırılmış<strong>ve</strong> sunî hayatını devam ett<strong>ir</strong>mişt<strong>ir</strong>:B<strong>ir</strong> ilmî teori olarak değil, yeni harbin, propagandasavaşının silâhı olarak...ol : Şekiller için geçen sayıya bakınız.
DEVLET - SAYI 378 - 31 OCAK 1977 SAYFA : 10SaldırıBaEğer Türkiye'de hâlâ, ortalığı güllükgülistanlık gösterenler varsa, bilin ki yahaind<strong>ir</strong> <strong>ve</strong>ya hainden farkı kalmamış gafillerdenb<strong>ir</strong>id<strong>ir</strong>. Türkiye'de hâlâ «aşırı uçlarınyarattığı tehlike»den bahsedenler, «karşıtöğrenci gruplarının çatışmalarından» sözedenler bilinmelid<strong>ir</strong> ki bilerek <strong>ve</strong>ya bilmeyerekemperyalist dış güçlerin <strong>ve</strong> onlarınyerli uşaklarının sözcülüğünü yapmakta,oyunlarına âlet olmaktadırlar. Çünkü Türkiye'deartık dış güçlerin beslediği, içtekigafil <strong>ve</strong> hainlerin omuz omuza <strong>ve</strong>rdiği b<strong>ir</strong>kızıl saldırı başlamıştır <strong>ve</strong> bütün şiddeti iledevam etmekted<strong>ir</strong>.Komünistler dünyanın her yerinde elegeç<strong>ir</strong>mek istedikleri ülkede 3 safhalı b<strong>ir</strong>plânı uygulamaktadırlar. Bunlar şöyle sıralanmaktadır: 1 — Güçlü b<strong>ir</strong> propogandanındesteğinde teşkilâtlanma <strong>ve</strong> yayılma. 2 —Yine propoganda desteğiyle gerçek dışı tehlikeler icad edilerek komünist yayılmanıngözlerden ırak tutulması <strong>ve</strong> silâhlanma.3 — Devlete silâhlı saldırılar <strong>ve</strong> iç savaşortamının yaratılması.Türkiye bugün 1 <strong>ve</strong> 2. safhaları gsç<strong>ir</strong>miş3. safhayı yaşamaktadır. Kızıllar 12Mart'ta Türk ordusundan yedikleri darbeninneticeye ulaşamaması yüzünden ucuzkurtuldular. Yerli <strong>ve</strong> yabancı yardakçılarının<strong>ve</strong> yardımcılarının sağladığı imkânlarlakısa zamanda toparlandılar. Kendilerininde komünizme karşı olduklarını iddia edengafillerin tanıdığı müsamaha <strong>ve</strong> yardımdanistifade ederek teşkilâtlanmaya başladılar.Bilhassa CHP'nin Dcğu'daki politikası bolücülerin işine yaradı. Düşünün ki, Irak'ta yenilgiyeuğrayan Barzani'nin silâhlı çetelerininTürkiye'ye kabul edilmesini teklif edenCHP'liler çıktı. 1973 seçimleri öncesindedoğuda «1937'nin kchramanlan» cümlesiyle baş'ayan konuşmalar yapıldı/Ordu b<strong>ir</strong>liklerininen kanuni yollarla kanun kaçaklarınakarşı yürüttüğü operasyonlar «doğuda halk eziliyor», yaygaralarıyla bizzatCHP'li parla m en teri erce kınandı. Nhayetbugün komünist gazetelerde «Dcğu'da referandumyapılmalıdır» şeklinde aleni bölücülük<strong>ve</strong> kışkırtıcılıklar serbestçe yapılıyor.Ve bu olanların gizlenmesi için «faşisttırmanma» yaygarası işletiliyor.Komünistler silâhlı saldırılarını 3 hedefeyöneltmiş bulunuyorlar. Bunlar; devletmüessesesi, özel kuruluşlar <strong>ve</strong> MHPile ülkücü teşekküllerd<strong>ir</strong>. Geçtiğimiz haftaiçinde Diyarbakır'da Merkez Bankası binasınabomba atılması ilgi çekicid<strong>ir</strong> <strong>ve</strong> devamınıngeleceği bellid<strong>ir</strong>. İzm<strong>ir</strong>, İstanbul <strong>ve</strong>Ankara'da bankalar, ş<strong>ir</strong>ketler <strong>ve</strong> özel müesseselerbombalanmaktadır. Türkiye'nin'her yerinde Ülkü Ocakları şubeleri <strong>ve</strong> MHPbinaları dinamitlenmekted<strong>ir</strong>. Son b<strong>ir</strong> haftaiçinde Ankara'da Dikmen Büyük Ülkü Derneği,Hasköy Büyük Ülkü Derneği, İzm<strong>ir</strong>'deBornova Büyük Ülkü Derneği, KarşıyakaMHP lokali, Samsun'da Ülkü Ocakları <strong>ve</strong>Ülkü-B<strong>ir</strong> binaları, Bandırma'da MHP İlçebinası bombalanan teşekküllerden aklımızagelenlerd<strong>ir</strong>. Trabzon'da kimbil<strong>ir</strong> hangi ülkücükuruluşu bombalamak için hazırlıkyapan 4 kızıl militan yapmakta olduklarıbomba ellerinde patladığı için ağır yaralanmışlar,bunlardan b<strong>ir</strong>i ölmüştür. YineI a d ıBile!MUSTAFA GÜMÜŞhafta için de İskenderun Ticaret LisesindeYavuz Çalışkan isimli ülkücü öğrenciöldürüldü. Geçtiğimiz günlerde, b<strong>ir</strong>askeri b<strong>ir</strong>likten bin postal, bin parka <strong>ve</strong>bin askeri elbise çalındı. Yine b<strong>ir</strong> barajinşaatından 16 bin dinamit kapsülünün çalındığıgazetelere intikal etti.Bütün bunlar herkesin gözü önündecereyan ederken, bakıyorsunuz hainler <strong>ve</strong>onlardan farklı görmediğimiz gafiller hâlâ«polisin yaptığı işkencelerden» copladığı«masum» öğrencilerden bahsediyorlar.Başlarını de<strong>ve</strong>kuşu misâli kuma gömmüşbu kişi <strong>ve</strong> kuruluşlar .başlarını kaldırıpsavaş, alanına dönen Türkiye'ye bakmıyorlar bile. Zaten bunların b<strong>ir</strong> kısmı saldırınınbizzat içinded<strong>ir</strong>.Söz açı'mışken geçtiğim z hafta ODTÜdecereyan eden b<strong>ir</strong> olaydan bahsedelim :ODTÜ'de öğrenci temsilciliği için yapılacakseçim dolayısıyla yapı'an konuşmalardanb<strong>ir</strong>inde rus uşağı İGD'nin b<strong>ir</strong> sözcüsü diğergruba şöyle hitab e"m'ş l <strong>ir</strong>: «Para teminettiniz, silâhlandınız. Battaniye stoklarınızda var. Hadi bakalım gerillacılıkta başarılıolabilecek misiniz» Bu sözler sol içindegüçlü o'an stratejiyi kınamak için söylenmişt<strong>ir</strong>ama devlet yetkililerinin kulaklarınaküpe olmalıdır. Komünis er bu doğrultudaeylemlerini başlatmışlardır b le.Türkiye'nin içinde bulunduğu duummisalleriyle <strong>ve</strong> kaba hatlarıyla böyled<strong>ir</strong>. Buortamda ülkücü harekete düşen görevlerde ağırlaşmaktadır. Devletimizin yıkılmaması,milletimizin köle olmaması, vatanımızın parçalanmaması için en büyük gayretyine her zamanki gibi ülkücü harekete düşmekted<strong>ir</strong>.Biz, Türk devletinin —başındakiçoğu bas<strong>ir</strong>etsiz bugünkü yöneticilererağmen Allah'ın yardımıyla yıkılmayacanma<strong>ve</strong> dış güçlerin köpeklerinin hakkındangeleceğine yürekten inanıyoruz. Ülkücühareket de elbette milletimizin <strong>ve</strong> devletimizinbekası için üzerine düşen şerefligörevi yerine get<strong>ir</strong>meye hazırdır.**- Yazısız!DİL MESELELERİ(Baştarafı Orta Sayfada)be Türkler arasına g<strong>ir</strong>memesi ıç;n çalışmak,matbuata müsâade etmemek, mili;mukadderat üzerinde söz söyletmemek,Türk adının idarede <strong>ve</strong> hattâ ilmî neşriyattabile kullanılmamasını temine çalışmak<strong>ve</strong> Türkler arasındaki husûsî münâsebetlerebile mâni olmak gibi, manevî varlığakarşı en zecrî tedb<strong>ir</strong>leri almaktan da çekinmemişt<strong>ir</strong>. Bolşevik devri, çarlık zamanındatatbik edilen üstü kapalı siyâsetin dahaaçık <strong>ve</strong> daha teşkilâtlandırılmış b<strong>ir</strong> şeklid<strong>ir</strong>.Türk vatanını b<strong>ir</strong> çok «sözde müstakil» devletlere ayırmak, kabîleleri — millet <strong>ve</strong> şi<strong>ve</strong>leri— dil olarak ilân etmek suretiyle,Türk dili de, rusça ile b<strong>ir</strong>likte, bu ayrı bölgelerinidare dili olarak tanındı. Bu sahadayapılan barbarlığın en büyük örneği de, he rTürk kabîlesineayrı b<strong>ir</strong> fonetik alfabe kabulett<strong>ir</strong>ilmesi olmuştur. Bu şekilde dilin, medenî- içtimaî b<strong>ir</strong> unsur olmaktan çıkarılıp,küçük zümrelerin yalnız gündelik ihtiyaçlarınıtemin edebilecek b<strong>ir</strong> şekil alması içinuğraşılmıştır. Böyle şi<strong>ve</strong>lerde bugünkü medenîhayatin ihtiyaçlarını temin etmek imkânıolmadığını, Türkler kadar, bolşevikierde bilmiyor değillerdi. Fakat onların fikrince,bu ihtiyaçların büyük b<strong>ir</strong> kısmı. Türkdili yerine, Rus dili vasıtası ile temin edi-'ecekti. Bütün bunların, tabiatiyle eskidenberi gelen umûmî yazı dili aleyh'ne, ayrıe'<strong>ve</strong>lerin kullanış sahalarının genişlemesinde<strong>ve</strong> o nisbette bu şi<strong>ve</strong>lerin umûmî yazıdili içindeki vaziyetlerinin değişmesinde,az-çok tes<strong>ir</strong>i olmuştur.Simâl-şark zümresinin yazı dili meselesi,cenup-garp zümresindeki gibi,yalnız dili sadeleşt<strong>ir</strong>mek olmayıp,aynı zamanda bu zümreye dâhil olan şi<strong>ve</strong>-lcrin umûmî yazı dili ile olan münâsebetlerinide tâyin etmek meselesid<strong>ir</strong>. Türk dili-İ n i n bünyesndeki sağlamlık, yabancı muhit<strong>ve</strong> dillerin tes<strong>ir</strong>inde asırlarca kaldığı,hâlde, sarsılmadığı gibi, Rusların müdâhaleside b<strong>ir</strong> gedik açmağa muvaffak olmamışlır.Nisbeten kısa sürmüş olan bu tecrübe,Türk şi<strong>ve</strong>lerinin kendi aralarındaicat kudretini yok'amış <strong>ve</strong> Türk muhitindehu meselenin hâllinde ayrılığa değil, b<strong>ir</strong>liğedoğru yürümenin zarurî <strong>ve</strong> mecburîolduğunu ispat etmişt<strong>ir</strong>. Türk şi<strong>ve</strong>leri, bu-İgüne kadar cidıığu gibi, ileride de b : r tekyazı dilinin devam'ı gelişmesini temin edencanlı b<strong>ir</strong>er uzuv olarak, yaşamakta dsvamı edecekd<strong>ir</strong>.Yukarıda söylenilenlerden c'/ ^e;;c^İ çıkarmak istersek, gerek Türk tarih'ninyarattığı duruma <strong>ve</strong> gerek düşmanlar tarafındanvücûda get<strong>ir</strong>ilmeğe çalışılan sun'îengel'ere rağmen, cenüb-garp <strong>ve</strong> şimalearke<strong>ve</strong> grupları arasındaki farkları ortadankaçırmak <strong>ve</strong>ya hsr ik sini de b<strong>ir</strong>leşt<strong>ir</strong>erek,daha zeng'n ifâde imkânları bulmakruretiyle, b<strong>ir</strong> tek \azı dili vücûda get<strong>ir</strong>mek<strong>ir</strong>in hiç b<strong>ir</strong> mâni ytjfafur. Yalnız h^r ikizümrenin de bu işin ehemmiyetini kavraması<strong>ve</strong> her iki grubun da hususiyetlerine<strong>ve</strong> bilhassa Türk dilinin kendi bünyesineuygun b<strong>ir</strong> şekilde gelişt<strong>ir</strong>mek çâresini bulmasılâzımdır. Bunun için de, dilin yalnızh'r vâsıta olmayıp, onun tabiî b<strong>ir</strong> varlıkolduğunu <strong>ve</strong> ancak kendi bünyesi içindekendi tabiî kanunları dâhilinde inkişaf edebileceğiniidrâk etmek kâfid<strong>ir</strong>.