13.07.2015 Views

209ca3c88b2c650acdb844ae7dcc05694d22112a

209ca3c88b2c650acdb844ae7dcc05694d22112a

209ca3c88b2c650acdb844ae7dcc05694d22112a

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

vi hasmı Aııadolu Alevileri’nin, aslında, Anadolu’da Bizanslılar’la yaptığısavaşlarla efsaneleşen ve 740’larda Eskişehir yakınlarında bugün kendiadıyla anılan kasaba yakınında şehit edilip oraya gömülen hâlis Arap kökenliefsaneleşmiş bir Emevi komutanından başka biri olmayan Battal Gazi’yitakdis etmelerine benzer.Muhakkak ki iki zıddı bir araya getiren bu bağlantıyı, Şeyh Bedreddîn’ingiriştiği ihtilal hareketinin, eşitlikçi, din ve etnik ayırımı gözetmediğisöylenen bağdaştırmacı (senkretik) heterodoks ideolojisi sağlamıştı.Şeyh Bedreddîn onların gözünde artık Sünni bir fıkıh âlimi değil, kendilerinebir dünya cenneti kurmayı vaat eden yarı tanrısal nitelikli mukaddesbir şahsiyet, bir “Mehdî”ydi. Bu insanlar onun gerçek şahsiyetini çoktanunutmuşlar, onu kendi inançlarının merkezine yerleştirmişlerdi. AnadoluAleviliği’nin merkezinde nasıl Hacı Bektaş-ı Velî oturuyorsa, -Bektaşîlerhariç- Balkan Aleviliği’nin merkezinde de Şeyh Bedreddîn oturmaktadır.Onun ölümünden sonra da, zaman içerisinde evvelce ona bağlı olmayandiğer Müslüman heterodoks cemaatler, özellikle 16. yüzyılda Safevi propagandasınınulaşmakta hiç de güçlük çekmediği Alevî zümreler de biranlamda “Şeyh Bedreddîn Kültü” diyebileceğimiz bu kültün içine dahiloldular; hatta Balkan Alevileri içinde, bugün de takdis edilen bir ŞeyhBedreddîn kültü meydana geldi.İşte, kendilerine Osmanlı döneminde Bedreddînlü, Bedreddîn Sûfileriveya Simavenî Tâyifesi denilen bu zümrelerin, Şeyh Bedreddîn’in idamındansonraki durumları hakkında Ebussuud Efendi’nin üç fetvası, birkaçarşiv belgesi ve biri 16., diğeri 17. yüzyıla ait, oldukça iyi bilinen ikiönemli layihanın dışında fazla bir tarihsel kayıt yoktur. Bu kayıtlar ise, çoktabii olarak, söz konusu bu zümrelerin resmi çevreler, daha doğrusu Osmanlımerkezi yönetim çevreleri tarafından nasıl görüldüklerini yansıtmaktadır.Aşağıda görüleceği gibi, bunların Bedreddînlüler yahut Simavenîler’edair çizdiği tablonun Sâsânîler dönemi Zerdüştî İran’ında Maniheistler’i,Bizans dönemi Anadolu’sundaki muhtelif heterodoks Hıristiyancemaatleri, Balkanlar’daki Bogomilciler’i, Katharlar’ı, günümüz Anadolu’sundakiAleviler’i, daha kısa bir ifadeyle, bütün Doğulu gizli heterodokscemaatleri tasvir eden tabloların hemen tıpa tıp benzeri olduğunugörmek hiç de şaşırtıcı olmuyor.Ebussuud Efendi’nin fetvaları, Şeyh Bedreddîn’in mensuplarına karşıçok sert ve katı yargılar içeriyor. Bu ünlü şeyhülislam onları “kâfir” olarakniteliyor; hatta “Simâvenî Tâyifesi ”ni evlerinde misafir edenlerin dahi “ta-197■Ayaklanm aları, İstanbul 1992, A n t Yay., s. 152-165). Oysa Şeyh Bedreddîn'in bugünküanlamıyla A le v ilik le en ufak bir ilgisi olmadığı, aksi bir iddianın anakronikbir yaklaşımı yansıttığı çok açıktır.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!