209ca3c88b2c650acdb844ae7dcc05694d22112a

(İstanbul Şer’ivve Sicilleri Arşivi, Evkafı Hümâyun Müfettişliği Sicilleri, No:4 / 2 , s. 3 5 )16Oğlan Şeyh dımek ile m a’rûf İsmail nam şahsın “İnsan kadîmdiir” didiiği ve“İnsan insan oldukdan sonra ana hiç bir nesne haram değildir” didiiği, DervişMuhammed b. Abdülğaııî ve Muhyiddm şahâdederi ile sâbit oldı.Ve “Babam Kutb’dur, ben Mehdî’yim. Bize uymayanın îmanı dürüst değildir”didüği, Şeyh Alâüddîn b. Nasıllı ve mezkûr Muhyiddîn şahadetleri ile sâbitoldukdan sonra, kendiinin etbâ’ı dâhi muvâcehesinde şahâdet itdiler.Ve “Şerîat(ın) haram didikleri helaldir” didüği mezkûr Muhyiddîn ve HacıTurak şahâdederi ile sâbit oldı.Ve Hazret-i Kelîmullah’ı -sallallâhu alâ nebiyyinâ ve aleyh- meclisinde dâyim“Küstah M ûsâ” deyu zikr itdüği,17 Mevlânâ Hayruddîn b. Karaca ve mezkûrMuhyiddîn ve Hacı Turak şahâdederi ile sâbit oldukdan sonra tâbi’leri dâhi muvâcehesindeşahâdet itdiler.Mezkûr şahsın (İsmail-i Maşûk'ı) namaz kılanlara “Cenneti göreyin deyu kılmazmısın? Cennet didiğiine biz merkebimizi bağlamazız” didüği Hacı Turak ihbarıile; ve “Sücî (şarap) aşk kamışıdır, cezbe-i İlâhîdir. Bunlarda nesne yokdur,mü’mine helaldir. Hakkından gelicek yi, iç, yat, uyu, cümlesi ibâdetdir” didüği;ve “Oruç, zekât, hac bizlere ciirnı içün geldi, bunlarda nesne yokdur” didüği; ve“Mii’min olana yalda iki bayram namazı vardır, kalanı avam içiindür. Biribirin semerinyimeyüb muamele ve zabt içündür. Ve ol iki bayram namazında secde yirindebeni görün” didüği; ve “Zinâ ve livâtada nesne yokdur. Toprak toprağa gi-rür. Bunlar aşkın lezzetidür” didüği; ve “H er kişi Tanrı’dır, her suretden gözükenO ’dur” didüği; ve “Ruh bir bedenden çıkar bir bedene dâhi rihlet ider” didüği;ve “Azâb-ı kabir yokdur ve soru, hisap yokdur” didüği, mezkûr Muhyiddîn ihbârıile; ve kendüsi müsâfîr iken mukîmlere imâmet idüp mukîmler dâhi iki rek’at te-mâmında selâm virdiikde “Siz salâtınızı itmam idün” diyeni men’ idüp “Ehlul-lâh’ııı ardında iki rek’at namaz kılmak kifâyet ider” deyu mezkûrlara namaz kıldırmaduğı,Haşan b. Abdullah ihbârı ile; ve “Kutb içün Âşık Paşa şöyle dimiş, Gül-şen-i Râz sahibi dâhi bir vecihle nakl itmiş. Ammâ ba’zı azizler Kutb içün “başı15 Bkz. Rıza Zelyut, Osmarılı'da Karşı Düşünce ve İdam Edilenler, İstanbul 1986, 1.bs., A lan Yay., s. 190-192; İstanbul 1992, 2. bs„ Alev Yay., s. 203-205.16 Bu sicii metninde ismai!-i M aşûkî'nin suçlandığı konularla Ebü'l-Hayr'ınkiler arasındakibenzerlik dikkat çekicidir.17 İsmail-i Maşûkî'ye izafe edilen bu "Küstah Musa" suçlamasında, bilindiği gibi el-Kehf (Mağara) sûresinde anlatılan, adı zikredilmediği halde Hızır Peygamber olarakbilinen kişi ile Hz. M usa kıssasına telm ih vardır. Kelîm ullah (A llah ile konuşan)lakabıyla anılan Hz Musa bu kıssada, kendisine ilm-i Ledünnî'yi (Allah katındakig iz li ilim ) öğretm esi iç in gönderilen Hızır Peygam ber'in yaptığı işlere akıl erdiremediğiiçin, sürekli itirazlarda bulunur. Sonunda Hızır bu işlerin sırrını anlatmakzorunda kalarak aralarındaki ilişkiye son verir. Sûfîler açık söylememekle beraber,bu kıssadaki Hızır Peygamber'in üstün gibi görünen konumuna bakarak Hz. Musa'yıona karşı çıktığı için küçümserler.