01.05.2016 Views

Cinedergi 20

Binder20

Binder20

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

kadının gözlerini çizemiyordu. Özer’i aradım<br />

ve bu motifi kullanıp kullanamayacağımı<br />

sordum. Olumlu yanıt verince, senaryoyu<br />

tamamladık ve filmi çektik. Uğur ağabeyle<br />

birlikte çalışmamızın Soul Kitchen’la<br />

bitmeyeceğini söyleyebilirim.<br />

Türk sinemasının da, Alman sinemasının<br />

da önemli bir ismisiniz. Bu noktada<br />

ülke adlarının ötesinde sadece sinema<br />

sanatının önemli bir ismi olduğunuz<br />

söylemek daha doğru olmaz mı? Kendi<br />

içinizde senaryo yazarken ve film<br />

çekerken bu kültürel çeşitlilik sizi nasıl<br />

etkiliyor?<br />

Sinema hayatımın hiçbir evresinde kimliğimi<br />

düşünmedim. Aidiyet ve kimliklerimin bana<br />

zenginlik kattığını yadsıyamam. Ama bunun<br />

bilinçaltımda olduğunu söyleyebilirim.<br />

Dünyada bunun çok örneği var, Scorsese,<br />

Coppola, Elia Kazan – ki kendime yakın<br />

bulduğum bir isimdir - ilk aklıma gelen isimler.<br />

Çokkültürlülüğün bir avantaj olmadığını<br />

kim söyleyebilir? Ancak bu durumu bilinçli bir<br />

şekilde filmlerimde kullandığımı söyleyemem.<br />

Almanya’da birçok Türk asıllı yönetmen ve<br />

oyuncu var. Bu anlamda Türk sinemasının<br />

bir alt dalı olarak Almanya’da büyük bir<br />

üretim söz konusu. Sizin ve diğer Türk<br />

asıllı Alman sinemacıların üretiminin Türk<br />

sinemasının dilini etkilediğini düşünüyor<br />

musunuz?<br />

Hayır. Türk sineması güçlü bir döneminde.<br />

Zeki Demirkubuz, Nuri Bilge Ceylan, Özer<br />

Kızıltan Semih Kaplanoğlu ve daha birçok<br />

sinemacı var. Sadece yönetmen değil aynı<br />

zamanda çok iyi oyuncular var Türkiye’de.<br />

Türk sinemasının başkalarından etkilenmeye<br />

ihtiyacı yok.<br />

Sinema festivalleri söz konusu olduğunda<br />

Türkiye’de bir ters durum söz konusu.<br />

Mesela Berlin, Cannes veya Venedik film<br />

festivalinde ödül almış bir film. Avrupa’da<br />

vizyona çıktığında özel bir ilgi görür. Ama<br />

Türkiye’de neredeyse festivalde ödül<br />

almak izleyicinin filme gelmemesi için bir<br />

sebeptir. Nuri Bilge Ceylan veya Semih<br />

Kaplanoğlu’nun filmlerinin gişe sonuçları<br />

bu teorinin kanıtıdır. Bu ters dengeyi nasıl<br />

değerlendirirsiniz?<br />

Sanırım bunun gerekçesi eskiden kalma “<br />

entel filmlerin anlaşılmaz ve bunalım filmleri<br />

olduğu “ görüşüdür. Ödül alan filmin<br />

sıkıcı olduğuna dair yanlış bir izlenim var<br />

insanlarda. Oysa öyle değil. Ayrıca entellektüel<br />

bilgi birikimine sahip olmanın, bireyi<br />

geliştiren bir yanı vardır. Mevcut ekonomik<br />

sistem, bilginin iktidarını reddederek yerine<br />

paranın iktidarını koyar. Bu belki ekonomik<br />

sistemin yaşaması gereklidir ancak bireyleri<br />

kısırlaştırmaktan başka bir işe yaramaz.<br />

Kendimizi geliştirebilmek, yönlendirmelerden<br />

uzaklaşabilmek için daha çok okumalıyız.<br />

Soul Kitchen’ın Venedik film festivali ve<br />

Hamburg film festivali’nde aldığı ödüller<br />

var. Bu ödülleri nasıl karşılıyorsunuz?<br />

Sizde uyandırdığı duygular nelerdir?<br />

Daha önce de söylediğim gibi stres ve<br />

endişem yokoldu. Sanat dünyasıyla bir riske<br />

girdim ve beni böyle de kabul edebileceklerini<br />

gördüm. Bu anlamda aldığımız ödüller çok<br />

önemlidir.<br />

Bu tür festivallerin teşvik edici olduğuna<br />

inanıyor musunuz?<br />

Tabii ki evet. Festivaller filmin görücüye<br />

çıktığı yerlerdir. İzleyicinin yaptığınız işten<br />

haberdar olmasını sağlanır. Bizim arkamızda<br />

büyük stüdyolar ve tanıtım desteği olmadı<br />

hiçbir zaman. En büyük tanıtım alanımız<br />

festivaller oldu ve benim seyirciyi kazanmamı<br />

sağladılar. Ve seyirci, bana bir sonraki filmimi<br />

yapmam için güç verdi.<br />

Size sormadığım ama sizin<br />

okuyucularımız için söylemek istediğiniz<br />

bir şey var mı?<br />

Yukarıdaki sorunun devamı olarak, biz ve<br />

izleyici kitlemiz aynı bütünün içindeyiz.<br />

Hiçbir zaman “ başka “ olmadık. Biz kırmızı<br />

halıdayken onlar da adeta o halı üzerindeler.<br />

Sıradan insanlarız biz. “ celebrity “<br />

ulaşılmazlığı yok üzerimizde. Bu dünyadanız.<br />

O nedenle eğer ortada bir başarı varsa, o<br />

aynı zamanda bizi izleyenlerin başarısı haline<br />

geliyor.<br />

Başarılar diliyor ve filminizi merakla bekliyoruz.<br />

Teşekkürler.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!