You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
etmiştir. Jake’in kardeşi ölümünden önce Avatar<br />
Projesi’ne katılmıştır. Bu proje Pandora gezegeninde<br />
nefes alamayan insanlara kendi bilinçlerini<br />
Na’vilere benzer avatarlara aktarma, daha<br />
sonra da onları yönlendirme olanağı vermektedir.<br />
Pandora’ya giden grupta bulunan Jake gezegende<br />
ölen ikiz kardeşinin avatarını yönlendirecektir. Jake<br />
için Avatar Projesi ayrı bir anlam taşımaktadır. Hem<br />
ülkesine hizmet etme imkanı bulacak, hem de eski<br />
günlerdeki gibi özgürce hareket edebilecektir.<br />
Pandora gezegenindeki keşif gezisi sırasında<br />
Jake gruptan ayrı düşer ve yabancı bir gezegende<br />
tek başına kalır. Cangılda vahşi yaratıkların<br />
saldırısına uğradığı sırada Neytiri isimli bir dişi<br />
Na’vi tarafından kurtarılır. Neytiri, Jake’i <strong>20</strong>0 metrelik<br />
bir ağaçta yaşayan kabilesinin yanına götürür<br />
ve ona kendi kültürünü tanıtır. Bu sırada RDA,<br />
Na’vilerin yaşadığı ağacın altında çok nadir bulunan<br />
ve önemli bir enerji kaynağı olan Unobtanium<br />
maddesi<br />
kaynağının var olduğunu haber verir. Jake’in<br />
ağaçta yaşayan Na’vi kabilesini oradan ayrılmaya<br />
ikna etmesi gerekmektedir. Ama başarılı olamaz.<br />
RDA bütün askeri birlikleri, Na’vileri bulundukları<br />
bölgeden zorla çıkarmak için saldırı pozisyonuna<br />
geçirir. Ancak gitmek bir yana Na’viler, tam aksine<br />
savaşmaya karar verirler ve savaşırken insanlarda<br />
olmayan bir yeteneklerini kullanacaklardır.<br />
Onlar doğa ve Pandora’daki bütün canlılarla<br />
iletişim kurabilmektedirler. Böylece insanların<br />
Na’vilerle savaşı, insanların bir gezegenle savaşına<br />
dönüşür...<br />
SENARYONUN YAZIMI VE ÖN PRODÜKSİYON<br />
Avatar’ın ön hazırlığı kronolojisi tutulacak kadar<br />
yıllar ve yıllar sürdü. James Cameron’un<br />
söylediğine göre Avatar’ın ilk senaryosunu 1994<br />
yılında yazmıştı. Çocukken okuduğu bütün bilimkurgu<br />
romanlarından esinlenerek yazdığı bu<br />
80 sayfalık senaryo ilk senaryoda da “sonradan<br />
gelenler tarafından tehdit edilen gelişmiş bir<br />
medeniyet” ana temayı oluşturuyormuş. O senaryoda<br />
da sonradan gelenlerden biri, yerlilerden<br />
birine aşık oluyormuş.<br />
Cameron Avatar filminde bilgisayar animasyonları<br />
ile gerçek oyuncuları bir arada kullanmak istediğini<br />
ilk kez resmi olarak Ağustos 1996’da açıkladı. Projeyi<br />
100 milyon dolara mal etmeyi ve başrolünde<br />
gerçek görünen ve fiziki dünyada var olmayan<br />
altı karakteri oynatmayı planlıyordu.<br />
Cameron’un o dönemde yaptığı senaryo<br />
çalışmaları yıllarca internette kaldı. Ta ki<br />
<strong>20</strong>06 yılına kadar. O yıl senaryolar birdenbire<br />
bütün internet sitelerinden kaldırıldı. Haziran<br />
<strong>20</strong>06’da James Cameron, eğer birinci bölümü<br />
başarılı olursa Avatar’ı üçleme olarak çekmek<br />
istediğini açıkladı.<br />
1997 yazında James Cameron daha önce<br />
de birlikte çalıştığı özel efekt firması Dijital<br />
Domain’i yanına alarak Avatar için yola çıktı.<br />
Önprodüksiyon böylece başladı.<br />
Senaryonun son hali Ocak <strong>20</strong>06 ile Nisan<br />
<strong>20</strong>06 arasında ortaya çıktı. Bu süreçte University<br />
of South California’dan bir dilbilimci<br />
olan Paul Frommer, Na’viler için bir kültür ve<br />
dil oluşturdu. Ortaya 1000 kelimeden oluşan<br />
ve kendi grameri olan bir dil çıktı.<br />
Temmuz <strong>20</strong>06’da Cameron, Avatar’ın <strong>20</strong>08<br />
yazında gösterime gireceğini, çekimlerin<br />
Şubat <strong>20</strong>07’de başlayacağını duyurdu.<br />
Ağustos <strong>20</strong>06’da Avatar’ı gerçekleştirmek<br />
üzere Yeni Zelandalı özel efekt firması Weta<br />
Digital devreye girdi ve tasarım sürecine<br />
efekt uzmanı Stan Winston da dahil oldu.<br />
Eylül <strong>20</strong>06’da Cameron filmi 3D çekmek<br />
için yeni bir kamera sistemi kullanacağını<br />
açıkladı. Fox firması Cameron’un bu sözlerini<br />
ancak iki yıl sonra resmi olarak<br />
onayladı. Cameron’un kastettiği kamera tek<br />
bir haznedeki iki senkronize HD kameradan<br />
oluşmaktaydı. Cameron Ocak <strong>20</strong>07’de filmi<br />
gerçek ve bilgisayar animasyonundan oluşan<br />
bir hibrid film olarak tanımladı. Yönetmenin<br />
söylediğine göre filmin yüzde 60’ı bilgisayarda<br />
yapılacak, yüzde 40’ı gerçek olarak<br />
çekilecekti.<br />
PRODÜKSİYON AŞAMASI<br />
Filmin sinemalarda gösterim tarihi daha sonra<br />
<strong>20</strong>08 yazından <strong>20</strong>09 yazına çekildi. Film<br />
büyük ölçüde bilgisayarda yaratılmış, motion<br />
capture tekniğiyle anime edilen fotorealistik<br />
karakterlerden oluşturuldu. Cameron, sanal<br />
kamera adı verilen bir teknikle sette sanal<br />
karakterleri canlı oyuncularla gerçek zamanlı<br />
olarak bir arada oynatabildi.