01.05.2016 Views

Cinedergi 20

Binder20

Binder20

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Aralık 1999’da ise Pinema Filmcilik tarafından<br />

çıkartılan “Cinemascope Dergisi”nin Genel Yayın<br />

Yönetmenliği’ni üstlendim. Antrakt Aylık Sinema<br />

Dergisi’nde, Şamdan Plus Dergisi’nde<br />

yazdım, “Bu Hafta”, “Ekotimes”, “Metropol”,<br />

“Cosmolife” ve “Sole” gibi dergilerde<br />

ise sinema sayfaları hazırladım. Sonsuz<br />

Kare Dergisi’nde, Antalya Festivali<br />

Kitabı’nda yazılarım yayınlandı.<br />

Sinema Gazetesi’nde yayınlanan<br />

yazılarımdan seçmeler, “Varsa<br />

Yoksa Sinemalar” (1996) adlı<br />

kitapta toplandı. Ancak söylemek<br />

isterim ki; ben bir<br />

sinema yazarıyım, film<br />

eleştirmeni değilim. Film<br />

eleştirmeni olmak, çok<br />

ama çok zordur. Donanım<br />

ister, tecrübe ister... (Sadi<br />

Ağabey, bizim derneğin<br />

-Sinema Yazarları Derneği<br />

(SİYAD) – istisnasız en<br />

yardımsever üyesidir)<br />

Ancak sinema asıl işiniz<br />

değildi...<br />

Tam 25 yıl boyunca<br />

Türkiye Elektrik<br />

Kurumu’nda çalıştım.<br />

Marmara Bölgesi’nde<br />

kamulaştırma teknisyenliği,<br />

harita teknisyenliği ve<br />

kamulaştırma şefliği yaptım.<br />

1995 yılında da emekli oldum.<br />

Sinema sektörüne, emeklilik<br />

sonrasında<br />

mı girdiniz?<br />

Kamulaştırma şefliği... Benim mesleğimin<br />

özel sektörde bir karşılığı yoktu ki... Ya<br />

boş boş oturacak ya da şansımı sinemada<br />

deneyecektim. Pinema Film’in sahibi Pamir<br />

Demirtaş ile 1999 yılında “Salkım Hanımın<br />

Taneleri” filminin galasında tanıştım.<br />

Yazılarımı okuyormuş, birlikte çalışalım<br />

dedi. İşte öyle başladık. <strong>20</strong>02–<strong>20</strong>07<br />

yılları arasında ise Avşar Film’in Basın<br />

Koordinatörlüğü’nü üstlendim. 35 Milim<br />

Filmcilik ve Cine Group’un basın tanıtımları<br />

ile ilgilendim.<br />

Sinema sektörü vefalı mıdır?<br />

Vefasızdır. Tek vefalı, sinema yazarlarıdır.<br />

Kötü de olsa filmleri izler, çünkü onlar<br />

sinemaya tutkuyla bağlıdırlar ve devamlılık<br />

onlar için esastır. Ama ya diğerleri... Adam<br />

yapımcı olur, para kazanmak için iki film<br />

çeker, sonra bırakır. Oyuncu, üç filmde<br />

oynar, bakar ki dizilerde para var, hemen<br />

oraya geçer. Misal bir film şirketinde<br />

çalışan genç bir kadın, sizi arar ve bir<br />

film sorar. Siz de ona dersiniz ki; “O film,<br />

şirketinizden çıkmıştı, o film sizin filminiz”.<br />

Sadibey.com nasıl doğdu?<br />

Eskiden basın tanıtımlarında gazetelere<br />

dia yollardık, zaman değişti ve fotoğrafları<br />

CD ile dağıtmaya başladık. Sonra internet<br />

iyiden iyiye hayatımıza giriverdi. Sinema<br />

dergisi çıkartırken birlikte çalıştığımız<br />

arkadaşların hepsi benden küçüktü. Bana<br />

“Sadi Bey” diye sesleniyorlardı. Sitenin<br />

adı, böyle doğdu. Oğlum Can Burak, Bilgi<br />

Üniversitesi’nde bilgisayar dersleri veriyordu.<br />

Öneri ondan geldi. Haziran <strong>20</strong>05’de<br />

de sitemiz http://www.sadibey.com faaliyete<br />

geçti. (Buradan Sadi Ağabey’in en az<br />

kendisi kadar sinema tutkunu olan eşi Elif<br />

Abla’ya da saygı, sevgi ve selamlarımızı<br />

iletelim).<br />

Sinemaya bunca emeğiniz geçiyor, neden<br />

anlı sanlı şirketler, size maddi destek olmuyor?<br />

Bizi okuyanlar, genellikle sinemayla ilgili<br />

insanlar olduğu için, reklama da gerek<br />

yokmuş. Atıyorum gurme dergisi ya da<br />

değişik sektörlere hitap eden yayınlar<br />

ise potansiyel içeriyormuş. Neyse...

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!