07.05.2016 Views

Cinedergi 45

Binder45

Binder45

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

olsun istiyordu. Haklı da, çok büyük para yatırıyor ve<br />

çok büyük riskin altına giriyor ama Koray’da bir şeyler<br />

anlatma isteği de ölmüş değildi. “Anlamı manayı tamamen<br />

öldürelim sadece şekilsel bir şeyler kalsın” demiyordu.<br />

Sahnenin nasıl çekileceğini Yamaçla tartışıyorlar,<br />

Koray fikir veriyor, Yamaç “Bunu böyle yaparsak Berlin’e<br />

katılamayız” diye Koray’a takılıyordu. Acaba komikliği<br />

çok abartıyor muyum dediğim zamanlarda Yamaç’a<br />

bakıyordum o sahnenin daha dingin olmasını isteyebilecekken<br />

orada kahkahalarla gülüyordu. Dolayısıyla<br />

bizim de dengemiz kayıyordu. Bu sefer “Biz ne yaptık,<br />

bu sahne kime göre” diye düşünüyorduk. Bu buluşmada<br />

gerçekten dozunda bir şey çıkmış olabilir. Çünkü gerçekten<br />

çok çatıştılar. Yamaç, Koray ve Murat üçlüsü güzel<br />

bir matematik oluşturmaya çalıştılar. Bundan sonrası<br />

için de projeleri var. Tartışmaları o kadar hoşlarına gitti<br />

ki bunu sürdürmeyi istiyorlar. Birçok filmin böyle bir<br />

laboratuvardan geçip çekilmesi üzerine bir platform<br />

oluşturmayı da istiyorlar.<br />

1980 sonrası 90’ın ikinci yarısına kadar feminizmin Türk<br />

sinemasında etkilerinin hissedildiği dönemlerdi. 2000’lerde<br />

kadın oyunculuklar anlamında geriye bir adım<br />

atıldığını düşünüyor musunuz?<br />

Şerif Sezer: Filmler genel olarak yüzde 80 erkek odaklı<br />

oluyor. Yeşilçam sinemasında tabi kadınlar daha ön<br />

plandaydı. Yeşilçam sineması bitip yönetmen sineması<br />

başladıktan sonra daha çok erkek filmleri yapıldı. Benim<br />

oynadıklarımda da Deli Deli Olma hariç hep erkek ön<br />

plandaydı, kadın ondan sonra geliyordu. Bu dünya<br />

sinemasında da, tiyatroda da böyle. Kadınlara rol<br />

yazmıyorlar. Türkiye’de Batı’yla yarışacak hatta üzerine<br />

geçecek oyuncular var.<br />

Osman Sonant: Kadın oyuncu seçimi noktasında özellikle<br />

son 10 yılda öyle bir rota izlendi ki. 80 öncesinde ve<br />

80’li yıllarda da bu bahsettiğimiz kadınlar idol kadınlar,<br />

güzel kadınlar, iyi oyuncular, insanların kafasına tokmakla<br />

vuran oyuncular. O kadınların gerçek hayatlarına<br />

baktığımızda orada da çok büyük bir doluluk var. Şu<br />

anda önümüze gelen şeyler, steril insanların, steril<br />

hayatlarından çıkıyorlar. Bir Müjde Ar’ın, bir Hülya<br />

Koçyiğit’in hayatını, onların acılarını kimse yaşamıyor.<br />

O acıları yaşamadıkları için, acıları tanımıyorlar ve<br />

oynayamıyorlar. Daha sığ yaşayan insanlarız. Özellikle,<br />

Özal sonrası dönemde çok daha steril yaşamaya<br />

başlayan neslin evlatlarıyız. O yoğunlukta karakterleri<br />

çıkarabilmek için insanın çevresinde onları yaşayan<br />

insanların olması lazım. Onları yaşayanlar yazma<br />

noktasına gelemiyorlar.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!