AVRUPA KULTUR YILLIK 2016
Türkçe Aylık Kültür ve Sanat Dergisi AVRUPA KÜLTÜR'ün bir yıllık tüm sayılarını keyifle okumanız için bir araya getirdik: 628 Sayfa
Türkçe Aylık Kültür ve Sanat Dergisi AVRUPA KÜLTÜR'ün bir yıllık tüm sayılarını keyifle okumanız için bir araya getirdik: 628 Sayfa
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Di bis Sa 10-17 Uhr, So 10-18 Uhr, Mo geschlossen, Sonderregelungen an Feiertagen<br />
Alyans ve can simidi @Muhsin Omurca / omurca.de<br />
© Foto: Benh Lieu Song / commons.wikimedia.org<br />
İçindekiler<br />
Häuser<br />
20. September 2015 – 20. März <strong>2016</strong><br />
derWeisheit<br />
Wissenschaft im goldenen<br />
Zeitalter des Islam<br />
Duisburgda Bilgeliğin Yurtları sergileniyor<br />
İslamın altın çağı<br />
İLHAN AYER<br />
İNTERNET ÜZERİNDEN SATIŞ KİTAPÇILARI VURDU<br />
Kitap mağazaları hızla küçülüyor<br />
BAHAR EŞİN<br />
SAYFA: 4<br />
Design: Gitta.Huelsmann@t-online.de<br />
<strong>KULTUR</strong>- UND STADTHISTORISCHES MUSEUM<br />
Johannes-Corputius-Platz 1, 47051 Duisburg, Telefon 0203 283 26 40, www.stadtmuseum-duisburg.de<br />
F<br />
Federal Almanyanın Kuzey Ren<br />
Vestfalya Eyaletine bağlı Duisburg kentinde,<br />
Duisburg Kültür ve ehir Tarihi<br />
Müzesinin giriimiyle düzenlenen<br />
İslamın Altın Çağında Bilim- İlimler<br />
Yurdu konulu sergi bitie doğru<br />
yaklaıyor.<br />
Frankfurttaki Arap-İslam Tarihi Aratırmaları<br />
Enstitüsünün de katkılarıyla,<br />
9uncu yüzyıldan 16ncı yüzyıla kadar,<br />
Arap-Fars bilim tarihinin çalıma objeleri<br />
ziyaretçilerle bulutuğu sergide, haritalar,<br />
resimler, elyazmaları, Abbasilerden<br />
kalma eski altın ve gümü paraların yanı<br />
sıra, yıldızların yüksekliğini ölçen aletler,<br />
deniz ve gökbilimleri ile ilgili ölçme ,<br />
deneysel araç ve gereçler de yer alıyor.<br />
Burada gösterime sunulan 50 objeden 15i<br />
orijinal parça, geri kalanlar ise kopya.<br />
Sergilenen en eski tarihi obje, bronzdan<br />
yapılmı tıp araç ve gereçleri. Sergide<br />
model olarak gözlemevi, cami, kütüphane<br />
2 3<br />
ŞİNASİ DİKMEN’İN ALMAN KABARESİNDEKİ MACERALARI<br />
Alman mizahına<br />
Türk kalkınma<br />
yardımı<br />
Almanların gülme biçimlerini zenginletirdik,<br />
ona hiç üphe yok. 1985’te ilk kez Muhsin Omurca<br />
ile birlikte sahneye çıktığımızda, Almanlar bu iki<br />
Türk’e gülmeye baladı. İte biri çok entegre olmu,<br />
diğeri entegre olmuyor... ”ntegre olmayan entelektüel<br />
bir Türk’tü, entegre olan da salağın tekiydi.<br />
Bizim orada söylemek istediğimiz ey uydu: Kendi<br />
benliğine güveni olmayan hemen kaybolur, kendi<br />
benliğine güveni olan da bu ülkeyi kabullenir. “ediğimiz<br />
gibi de oldu. Kendi benliğine güveni olan<br />
insanlar bu ülkeyi kabullendiler, ama kendileri<br />
kaybolmadı. Kendilerine güveni olmayanlar ise<br />
kayboldu.<br />
MUHSİN OMURCA DUVARA KARIDA<br />
Kabareden operaya<br />
A<br />
IŞIN TOYMAZ<br />
lmanyadaki Türk kökenli kabare oyuncularına,<br />
stand-up ustalarına kapıyı usta oyuncu inasi Dikmen<br />
ile birlikte aralayan Muhsin Omurca, imdi de seyirci<br />
karısına opera ile çıkmaya hazırlanıyor.<br />
Muhsini uzun yıllardır tanıyorum. Hangi oyununa gidersem<br />
gideyim, ister Türkçe ister Almanca olsun, gülmekten kaç kere<br />
ağladığımı hatırlamıyorum.<br />
Hayırdır!<br />
Hem de tanınmı yönetmen Fatih Akının 2004 yılında Berlin<br />
Film Festivalinde Altın Ayı ödülünü kazanan Duvara Karı<br />
adlı ilminden operaya uyarlanan aynı isimli oyunda rol alıyor.<br />
Pes doğrusu.<br />
Paris metrosundan<br />
‘insan manzaraları’<br />
M. ŞEHMUS GÜZEL<br />
Yazar, bilimadamı M. Şehmus Güzel,<br />
uzun yıllardır yaşadığı Paris ve onun ünlü<br />
metrosundan insan manzaralarını bire bir<br />
tanıklıklarla kağıda aktarıyor.<br />
Yazarımızın<br />
“Paris’in Nabzı Metroda Atar”<br />
başlığıyla yayına hazırladığı kitabından<br />
bölümler sunuyoruz.<br />
12 13<br />
tasarlanmı minyatür format olarak izleyicilere<br />
sunulurken, İslam düünürlerinin<br />
hayatları ve eserleri karton kağıtların<br />
üzerine yazılarak anlatılıyor.<br />
Küratör ve arkeolog Andrea Gropp ve<br />
oryantalist, İslam tarihçisi Aslıgül Aysel<br />
sergiyle ilgili medyaya yaptıkları açıklamalarda,<br />
serginin hazırlanmasının iki yıl<br />
sürdüğüne dikkat çektiler. Aslıgül Aysel,<br />
birçok insanın, bilimin temellerinin İslam<br />
kültürü üzerinden Avrupaya geldiğini bilmediğini,<br />
bu tür sergilerin entegrasyona<br />
büyük bir katkı sunduğunu ve kültürler<br />
arası anlayıı pekitirdiğini vurguladı.<br />
Andrea Gropp ise, İslam dininin günümüzde<br />
genelde olumsuz bağlantılarla kullanıldığını,<br />
İslamın bilim dümanıymı gibi<br />
görüldüğünü, oysa tam tersine, İslam kültürünün<br />
dünyayı bir bilimsel etkinlik alanı<br />
olarak gördüğünü belirtti. Serginin kültürel<br />
boyutu bu açıklamalarla, amacına<br />
ulamı görünüyor<br />
Yıllar içinde Frankfurtun kültür odaklarından<br />
biri haline gelen die Käs tiyat-<br />
kabul gördük. Ben daha önce 1983-1984te<br />
ilk kez 1985te sahneye çıktık ve hemen<br />
rosunu yaratıcısı inasi Dikmen, Alman televizyona çıkmıtım. Sahneye çıktığımda,<br />
hastabakıcılıktan aldığım maaın<br />
kabaresinde Türkiye kökenli, ama doğrudan<br />
Almanca kabare yapan ilk isimlerdendi.<br />
Bir süre önce artık köeye çekil-<br />
ilk sahne deneyimlerimdern yola çıkarak<br />
da iki katını almaya balamıtım. Tabii<br />
diğini, dinleneceğini ve yeniden sahneye<br />
çıkmayı düünmediğini açıklayan biz yabancılar için iyi eyler söylüyorlar.<br />
dedim ki, Allah için Alman sanatçılar<br />
inasi Dikmenle yılların ve yolların dökümünü<br />
çıkardık; mizahı, Alman toplumunu olsun, çok iyi eyler söylüyorlardı yaban-<br />
Dieter Hildebrandt olsun, Hannelore Kaub<br />
ve Türkiyeden gelen Yeni Almanları cılar hakkında. Ama nereden biliyorlar<br />
konutuk.<br />
yabancıların böyle sorunları olduğunu?...<br />
Böyle sordum kendi kendime. Sonra Biz<br />
- Frankfurt’ta açtığınız die Käs adlı bunu en iyisi kendimiz anlatalım dedim.<br />
tiyatro ile birlikte, bu ülke kabaresinde inanılmaz<br />
bir i baardınız. Kuruluundan bu biz söyleyelim dedim. Bu cesaretimde,<br />
Bizi bizden daha iyi tanıyan yok. Çıkalım,<br />
yana geçen 20 yıla yakın zaman içinde bu galiba yazdığım kabare metinlerinin<br />
kentin ve Alman kabare dünyasının tamamlayıcı<br />
bir parçasını kurumsallatırdığınız larımı Alman mizah ve kabaresinin dev<br />
yarattığı etki önemli rol oynadı. Yazdık-<br />
ortaya çıktı...<br />
ismi Dieter Hildebrandta ulatırmıtım.<br />
İNASİ DİKMEN - Evet, böyle bir O bu metinlerimi beğendi ve bunu bana<br />
oluum Almanyada yok, aslında Almanya da söyledi... Güzel eyler, düüncelerin<br />
dıında da yok. ABDde mesela bu tür iler çok garip, ben bunları hiç böyle düünmemitim<br />
falan demiti. Onun etkisi oldu<br />
olur, azınlık çocukları yapar. Ama orada<br />
da rastlamadık. Mecburen oldu bu i galiba, böyle baladık.<br />
burada. Yapmak zorunda kaldık…<br />
- Ama siz böyle bir giriimde bulunmak için<br />
- Alman kabare dünyasında Türkçe ve Türk davet falan almadınız...<br />
mizahına açık bir talep olduğunu söyleyemeyiz.<br />
Peki, siz olmayan bir talebi, arzı-<br />
sanatçı bize bir çağrı falan yapmamıtı.<br />
İNASİ “İKM”N - Katiyen, hiçbir Alman<br />
nızla, adeta zor kullanarak mı yarattınız? Sadece Dieter Hildebrandt yazdığım bazı<br />
İNASİ DİKMEN - Yok, zorla yaratmadık<br />
da, yaratılacak bir zaman gelmiti vizyon için skeç yazmıtım. 1982de Ame-<br />
metinleri, 1983 olmalı, okumutur. Tele-<br />
aslında. Biz, Muhsin Omurca ile birlikte, rikalılar Ulma u ünlü füzeleri yerleti-<br />
Muhsin Omurca ve dram. Birbirine rine girmeye hazırlanıyordum ki, bu sözleri<br />
kurtuluum oldu. Muhsin aynı bizim<br />
çok uzak iki kelime. Üstüne bir de opera.<br />
Mutlaka yalandır, iftiradır dedik ve Muhsin.<br />
Muhsini aradık.<br />
Ama böylesini de hiç duymamıtım doğrusu.<br />
Abi tenor musun? Yoksa Bariton mu?<br />
diye soracağız kendisine.<br />
Almanyada Türk rejisörün ilmi operaya<br />
Opera bilgimiz de bir yere kadar. Sonra uyarlanıyor. Yaklaık 8 yıldır çeitli ehirlerde<br />
Türkçe ve Almanca olmak üzere<br />
ne sorabilirim ki?<br />
Ayrıca, u ülkede bizi katıla katıla güldüren<br />
ender adamlardan birini de, ope-<br />
Tiyatrosunda Türk kökenli bir kabare<br />
sahneleniyor. imdi de Giessen ehir<br />
raya mı kaptırdık diye içten içe hayılanıyoruz<br />
elbette bir opera tutkunu olarak! türleriyle seyirci karısına çıkıyor.<br />
ustasının mizahi anlatımı ve dev karika-<br />
Muhsin rolün hayırlı olsun. Operaya Yok daha neler?<br />
balamısın abi? cümlesini hayal kırıklığı<br />
içinde kurduk, terk edilmi, ihmal emek vermi adamlar bizi birbirimizden<br />
Pegidacılara da yazık bir nevi. Bunca<br />
edilmi komedi seyircisi gibi. Karıdaki koparmak için, imdi çat diye sahnelerde<br />
ses gururla Haaa evet öyle oldu dedi. kayna.<br />
Nasıl yani bunlar dedikodu değil mi? Alman müzisyen Ludger Vollmerin bestelediği,<br />
Catherine Mivillenin yönetmenli-<br />
diye son bir umutla sordum.<br />
Ne münasebet dedi.<br />
ğini üstlendiği ve 2 Nisanda prömiyerinin<br />
Opera ile ilgili tek yüksek bilgimi yapılacağı Duvara Karı operası için<br />
konuturdum: Peki abi, tenor musun, Muhsin Omurca sıkı bir kampa girmi.<br />
bariton musun?<br />
Sabah kalkıyor prova, akam yatıyor<br />
Sessizlik!<br />
prova misali.<br />
Ne ilgisi var! dedi, Ben tek bir<br />
Sanatçı olarak yaantısında da bir<br />
arkı bile söylemiyorum. Oyunda anlatıcıyım.<br />
Elimdeki metinlerin yüzde 70i de sında Muhsin sadece anlatıcı değil aynı<br />
dönüm noktası olan Duvara Karı opera-<br />
Türkçe. Sahnenin içeriğine göre duvarlara zamanda Cahitin kankası erefi de canlandırıyor.<br />
dev karikatürler çizeceğim, bir yandan<br />
da mizahi bir ekilde seyirciyle konuacağım.timizi<br />
merak edenler için, ite arkı söyle-<br />
Stuttgart-Barselona hattındaki sohbe-<br />
Oh be, dünyalar benim oldu. Tam ihanete<br />
uğramı kabare seyircisi triplemeyen<br />
opera oyuncusu Muhsin Omurca ve<br />
anlattıkları:<br />
2 3<br />
M. ŞEHMUS GÜZEL<br />
Paris metrolarında dilenciler bile sına yeni boyutlar kazandıranları bile var.<br />
zamana uyuyorlar. Nitekim artık hiçbiri<br />
Bir frankın var mı? diye sormuyor. soranları da. Pardon, bu soruyu soran<br />
Hatta Bir metro biletiniz var mı? diye<br />
Frankın pabucunun dama atıldığını, artık metro denetleyicisi değil, dilenci. Metroya<br />
meydanın öroya (Euro) kaldığını çok iyi biletle binmek için bilet dilendiği sanılmasın<br />
sakın. Eğer herhangi bir yolcu bir<br />
biliyorlar ve her türlü keseye hitap edecek<br />
biçimde dilencilik yelpazesini genilettiler. metro bileti verirse, o bileti gie önünde,<br />
Elli santim öron var mı? diye soruyorlar. belki iyatını da biraz artırarak, satıa<br />
Bir öronun yarısı Fransız Frankına çevrilince<br />
yaklaık 3,33 franka tekabül ediyor. RATP ile haksız<br />
sunacak.<br />
Geçmile kıyaslayınca sonuç itibariyle rekabet (!) mi olacak ?<br />
kimin kârlı çıktığı veya çıkacağı ortada. Evet, metro dilencileri artık eski dilenciler<br />
değil. Onlar da çağdalatılar.<br />
Bu kadar da değil: Kimi dilenci ii daha<br />
da modernletirdi: Örneğin artık Bir Dilsiz dilencilerin yöntemi de ilginç:<br />
telefon kartınız var mı? diyerek arzu çıta-<br />
Önce bir sayfanın dörtte birine basılı bir<br />
2 3<br />
✤<br />
✤<br />
YAZDIKLARIMI<br />
ALMAN MİZAH VE<br />
KABARESİNİN<br />
DEV İSMİ<br />
DIETER<br />
HILDEBRANDT'A<br />
ULAŞTIRMIŞTIM.<br />
O BU METİNLERİMİ<br />
BEĞENDİ VE BUNU<br />
BANA DA<br />
SÖYLEDİ...<br />
Metroda aşk ve cinsellik dilencileri<br />
✤<br />
UĞUR ÖNCE<br />
GENÇ BIR ÖĞRENCI,<br />
DAHA SONRA<br />
YETIŞKIN BIR<br />
INSAN OLARAK<br />
YAŞAMI BOYUNCA<br />
TANIK OLDUĞU<br />
BÜTÜN ASKERI<br />
DARBELERE KARŞI<br />
TAVIR TAKINDI.<br />
✤<br />
DUİSBURG’DA BİLGELİĞİN YURTLARI SERGİLENİYOR<br />
İslam’ın altın çağı<br />
İLHAN AYER<br />
Federal Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’ne bağlı Duisburg kentinde, Duisburg Kültür ve Şehir<br />
Tarihi Müzesi’nin girişimiyle düzenlenen “İslamın Altın Çağında Bilim- ‘İlimler Yurdu” konulu<br />
sergi bitişe doğru yaklaşıyor. Sergiye gösterilern ilgi şaşırtıcı.<br />
SAYFA: 8<br />
ŞİNASİ DİKMEN’İN ALMAN KABARESİNDEKİ MACERALARI<br />
Alman mizahına Türk kalkınma yardımı<br />
“Almanların gülme biçimlerini zenginleştirdik, ona hiç şüphe yok. 1985’te ilk kez Muhsin Omurca<br />
ile birlikte sahneye çıktığımızda, Almanlar bu iki Türk’e gülmeye başladı. İşte biri çok entegre olmuş,<br />
diğeri entegre olmuyor... Entegre olmayan entelektüel bir Türk’tü, entegre olan da salağın tekiydi.<br />
Bizim orada söylemek istediğimiz şey şuydu: Kendi benliğine güveni olmayan hemen kaybolur,<br />
kendi benliğine güveni olan da bu ülkeyi kabullenir. Dediğimiz gibi de oldu. Kendi benliğine<br />
güveni olan insanlar bu ülkeyi kabullendiler, ama kendileri kaybolmadı. Kendilerine güveni olmayanlar<br />
ise kayboldu.”<br />
SAYFA: 12<br />
STUTTGART’TA 12’NCİ TÜRK-ALMAN KABARE HAFTASI<br />
Gülmenin ve güldürmenin ‘Türksel’ şeyleri<br />
SAYFA: 22<br />
MUHSİN OMURCA “DUVARA KARŞI”DA<br />
Kabareden operaya<br />
IŞIN TOYMAZ<br />
Almanya’daki Türk kökenli kabare oyuncularına, stand-up ustalarına kapıyı usta oyuncu Şinasi Dikmen<br />
ile birlikte aralayan Muhsin Omurca, şimdi de seyirci karşısına opera ile çıkmaya hazırlanıyor.<br />
SAYFA: 26<br />
PARİS METROSUNDAN 'İNSAN MANZARALARI'<br />
M. ŞEHMUS GÜZEL<br />
Yazar, bilimadamı M. Şehmus Güzel, uzun yıllardır yaşadığı Paris ve onun ünlü metrosundan insan<br />
manzaralarını bire bir tanıklıklarla kağıda aktarıyor. Yazarımızın “Paris’in Nabzı Metroda Atar” başlığıyla<br />
yayına hazırladığı kitabından bölümler sunuyoruz.<br />
SAYFA: 30<br />
2