pazarlama_akademisi_2017

Pazarlama Akademisinin Dünü,Bugünü,Yarını: Biz Kimiz Ne Yapıyoruz ?
esi konusunda kıdemli akademisyenlere büyük görev düşmektedir.
Bulgular arasında sevindirici bir diğer husus ise araştırma için kullanılan
finansal kaynaklarda TÜBİTAK, TÜBA vb. kamu kurumlarından alınan
destekteki artıştır. Nitekim araştırmaların fonlanmasında bu tip bilimsel
organizasyonların desteğinin alınması ve bu desteğin artış göstermesi son
derece önemlidir. Akademide bu bilincin oturduğunu ve karşılık bulduğunu
görmek umut vaad edicidir. Bir diğer önemli bulgu ise pazarlama akademisinde
örgütlenmenin birleştirici yönü açısından Pazarlama ve Pazarlama
Araştırmaları Derneği çatısı altında pazarlama akademisyenlerinin
yoğunlaşmış olmasının yarattığı olumlu tablodur. PPAD’ın akademi adına
son yıllarda kongre, sempozyum, araştırma seminerleri vb. faaliyetlerin
düzenlenmesini üstlenmesi ve bunu aktif ve düzenli olarak yerine getirmesi,
pazarlama akademisinin birlik beraberlik yapısının oluşmasında ve birleştirici
ve işbirlikçi yapıyı benimsemesinde derneğin üstlendiği rol son derece
belirleyici olmuştur.
Öğretim ve araştırma alanındaki ilgi alanlarının belli bir standarda oturtulduğunu
söylemek mümkünken çeşitlilik yönlü bir eğilim olmaması
açısından da bu durumu bir nevi olumsuzluk olarak değerlendirmek de
mümkündür. Satış Gücü Organizasyonu ve Yönetimi ve Perakendecilik gibi
alanlar eğitim-öğretimde öncelikli ilgi alanında gerilerken, Pazarlama Eğitimi
ve Dağıtım Kanalları ve Lojistik gibi alternatif ve yüksek katma değerli
alanların eğitim-öğretimde ilgi görmeye başladığı da bu araştırmada varılan
bir diğer sonuçtur. Gerek araştırma gerekse eğitim-öğretimde ilgi alanının
çeşitlenmesi anlamında güzel bir tablo olmakla birlikte alanda görece az ilgi
gören konulara eğilimin teşviki yönünde de çalışmalar yapılmalı ve uzmanlık
alanında tek tipleşmenin önüne geçilmelidir.
Öte yandan pazarlama akademisyenlerinin üniversite yaşamına dair algıları
açısından maaşların yetersizliğindeki fikir birliği yerini korumaktadır. Bu tablo
geçtiğimiz yıl yaşadığımız akademik zamma ilişkin olumlu gelişmenin de
yetersiz karşılandığı şeklinde yorumlanabilir. Ancak, mevcut sabit gelir kaynağı
olan maaşların yetersizliğine karşın katılımcıların alternatif gelir kaynağı
yaratma konusunda da mesafeli bir duruş sergilediklerini söylemek mümkündür.
Genel olarak değerlendirildiğinde ise üniversite dışı danışmanlıklardaki
artış kayda değerdir. Özel sektörle ilişkilerin gelişmesi neticesinde
özellikle doçent kademesindeki pazarlama akademisyenleri olmak üzere
özel sektöre yönelimin alternatif gelir yaratmadaki rolünün arttığı görülebilmektedir.
Gelir kaynakları arasında kitap telif hakkının payının artışını da
37