27.07.2017 Views

H+ Sayı 1

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Sayfa 27<br />

ÖZERKLİK İLKESİ YENİDEN TANIMLANIYOR<br />

Teoride, özerklik ilkesi basittir:<br />

Federasyonlar ve sporu yöneten diğer<br />

uluslararası kurumlar sporu devletlerden<br />

koruyacak olağanüstü statüyü haiz<br />

tüzel kişiler olmalıdır. Özetle, siyasetin<br />

önemli bir silahı olan spor, siyasetten<br />

uzak tutulmalı ve İsviçre’de kurulmuş<br />

özel hukuk tüzel kişilerinin yönetimine<br />

bırakılmalıdır. Ancak uygulamada bu<br />

prensip geniş bir kesim tarafından<br />

sorgulanıyor.<br />

Bugün uluslararası spor federasyonları<br />

mutlak özgürlüğe sahip değil. Uluslararası<br />

spor federasyonları amaçlarını<br />

belirleyebilir, yapılanabilir, teknik oyun<br />

kurallarını yaratabilir, disiplin kuralları<br />

öngörebilir. Bununla birlikte, bu kurallar<br />

ve kuralların somut uygulaması hukukun<br />

temel ilkelerini ihlal etmemelidir. Aksi<br />

halde, hâkim müdahale edecek ve<br />

federasyonları cezalandıracaktır. Yargı,<br />

uluslararası hukukun genel ilkelerini,<br />

insan haklarını ve Avrupa Birliği hukukunu<br />

koruyacaktır. Bu “normalleşme”, bütün<br />

dünyada, bütün spor branşları ve spor<br />

federasyonları için yaygınlaşıyor.<br />

IOC, FIFA, UEFA gibi uluslararası<br />

spor kurumları, uzun süre sırtlarını spor<br />

tahkimine dayadı. İsviçre’de kurulan Spor<br />

Tahkim Mahkemesi (CAS), uluslararası<br />

spor yapılanmasını bir süre için devletlerin<br />

müdahalesinden korudu. Bugün ise<br />

CAS yargı kıskacında. İsviçre Federal<br />

Mahkemesi CAS’ın kararlarını iptal ediyor.<br />

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, CAS<br />

kararları sebebiyle İsviçre’ye karşı yapılan<br />

başvuruları ciddiye alıyor. Almanya,<br />

Belçika gibi devletlerin mahkemeleri<br />

CAS’ın mutlak yetkisini tehdit eden<br />

kararlar veriyor. IOC, FIFA, UEFA, IAAF<br />

yöneticileri soruşturuluyor, yargılanıyor ve<br />

mahkum ediliyor.<br />

“ISVIÇRE’DE<br />

KURULAN<br />

Spor<br />

Tahkim<br />

Mahkemesi (CAS),<br />

ULUSLARARASI<br />

SPOR<br />

YAPILANMASINI<br />

BIR SÜRE IÇIN<br />

DEVLETLERIN<br />

MÜDAHALESINDEN<br />

KORUDU. BUGÜN<br />

ISE CAS YARGI<br />

KISKACINDA.”<br />

ÖZERKLİK ÖLDÜ, YAŞASIN “ÖZEL YAPI”<br />

Sporun yargı aracılığıyla devletlerin<br />

müdahalesine tabi tutulması, spor<br />

camiasında hoş karşılanmadı. Devlet<br />

müdahalesinden mümkün oldukça<br />

korunmak isteyen spor camiası, özerklik<br />

yerine başka bir ilke yaratmak için<br />

kollarını sıvadı. Sonunda “sporun özel<br />

yapısı” kavramı yaratıldı.<br />

“Sporun özel yapısı” ilkesi, sporun diğer<br />

insan faaliyetlerine benzemediği, fark<br />

yaratan özellikleri olduğu ve bu özellikleri<br />

sebebiyle spor sektörü için istisnalar<br />

yaratılması gerektiği düşüncesine<br />

dayanıyor. Bu ilkenin yaratıcıları, spor<br />

dışındaki ekonomik faaliyetlere ve<br />

sektörlere uygulanan kurallarının spora<br />

doğrudan uygulanamayacağını iddia<br />

ediyorlar. İddiaya göre, ticaret hukuku,<br />

rekabet hukuku, vergi hukuku, sosyal<br />

hukuk gibi hukuk dallarının kuralları spora<br />

uygulanırsa, spor doğasından uzaklaşır ve<br />

ruhunu kaybeder.<br />

Bu yeni teori Avrupa Birliği’ni ve<br />

devlet yargıçlarını ikna etmedi. Avrupa<br />

Birliği, sporun özel yapısını kabul etse<br />

bile, spor Avrupa müktesebatından<br />

bağımsız hale gelmedi. Avrupa Komisyonu<br />

ve Avrupa Birliği Adalet Divanı spor<br />

sektörünü denetlemeye devam ediyor.<br />

Devlet mahkemeleri spor yöneticilerini<br />

cezalandırıyor, spor federasyonlarının<br />

kararlarını iptal ediyor.<br />

TÜRKİYE’DE SPOR: “DEVEKUŞU MODELİ”<br />

Bugün Türk sporu devletin yönetiminde.<br />

Gençlik ve Spor Bakanı fiilen sporun<br />

tek hakimi. Spor Genel Müdürlüğü<br />

aracılığıyla mevzuatı hazırlıyor. Spor<br />

federasyonlarının yönetimlerini belirliyor.<br />

Ceza Kurullarına ve Tahkim Kurulu’na<br />

istediği kişileri atıyor. Beğenmediği<br />

insanlar hakkında soruşturma açtırıyor<br />

ve Ceza Kurullarında yargılatıyor.<br />

Bakan’ın atadığı Merkez Ceza Kurulu’nun<br />

kararlarına karşı yine Bakan’ın atadığı<br />

Spor Genel Müdürlüğü Tahkim Kurulu’na<br />

başvurulabiliyor. Spor Genel Müdürlüğü<br />

Tahkim Kurulu’nda Anayasa’ya aykırı<br />

şekilde hâkim ve savcı kökenli üyeler<br />

bulunuyor. Hâkim ve savcılar İdare’nin<br />

ajanı haline getirildiler.<br />

Dünyada spor federasyonlarının<br />

kararları yargı denetimine tabi iken,<br />

Türkiye’de spor, yargı denetiminden<br />

kaçırılıyor. Anayasa Mahkemesi, Tahkim<br />

Kurulu kararlarına karşı devlet yargısına<br />

başvurulmasını yasaklayan kanun<br />

hükümlerini iptal etti. TBMM, Anayasa<br />

Mahkemesi’nin iptal ettiği düzenlemeyi<br />

Anayasa hükmü haline getirdi. Bugün<br />

Türkiye Futbol Federasyonu ve SGM<br />

Tahkim Kurulu kararlarına karşı yargıya<br />

başvurulamıyor. Yargı denetimine tabi<br />

olmayan bu tahkim kurulları neredeyse<br />

tüm dosyalarda adil yargılanma hakkını<br />

ihlal ediyor.<br />

TÜRKİYE, SPORUN MERKEZİ OLABİLİR<br />

Türkiye Cumhuriyeti devleti bir<br />

yandan sporu siyasetin emrine<br />

sunarken, diğer yandan sporu yargıdan<br />

koruyor. Devletimiz uluslararası spor<br />

federasyonlarına Anayasa değişikliği<br />

önerip, onlara siyasi müdahale<br />

yapılmayacağı yönünde teminat verirse,<br />

Türkiye uluslararası sporun merkezi haline<br />

gelebilir. Böylece siyasetin ve yargının<br />

müdahale edemeyeceği bir spor düzeni<br />

yaratılması için teori üretmekle zaman<br />

kaybedilmez.<br />

Avukat Mert YAŞAR<br />

myasar@mertyasar.com<br />

Hukuk ve Daha Fazlası

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!