Pharma Turkey Dergisi Temmuz- Ağustos 2017 Sayısı
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
July / August <strong>2017</strong>
Hışırdamaz<br />
Dışarıdan belli olmaz<br />
Kokuyu hapseder
Publisher<br />
Ferruh IŞIK<br />
on behalf of<br />
İSTMAG Magazin Gazetecilik<br />
İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.<br />
General Manager<br />
Mehmet SÖZTUTAN<br />
mehmet.soztutan@img.com.tr<br />
Editorial Consultants<br />
İsmail ÇAKIR<br />
ismail.cakir@img.com.tr<br />
Recep ARSLANTAŞ<br />
recep.arslantas@img.com.tr<br />
Graphic & Design<br />
Tayfun AYDIN<br />
tayfun.aydin@img.com.tr<br />
SORUMLU MÜDÜR<br />
Yusuf OKÇU<br />
yusuf.okçu@img.com.tr<br />
Foreign Relations Manager<br />
İsmail ÇAKIR<br />
ismail.cakir@img.com.tr<br />
Bilgi Eşlem<br />
Emre YENER<br />
emre.yener@img.com.tr<br />
Sosyal Medya<br />
Songül ÇEK<br />
songul.cek@img.com.tr<br />
Corporate Communication Manager<br />
Ebru PEKEL<br />
ebru.pekel@img.com.tr<br />
MUHASEBE ve FİNANS MÜDÜRÜ<br />
Mustafa AKTAŞ<br />
mustafa.aktas@img.com.tr<br />
Subscription<br />
İsmail ÖZÇELİK<br />
ismail.özcelik@img.com.tr<br />
Advertising Coordinator<br />
Recep ARSLANTAŞ<br />
recep.arslantas@img.com.tr<br />
Head Office<br />
Evren Mah. Bahar Cad. Polat İş Merkezi<br />
B Blok No:1 Kat:4 Güneşli-Bağcılar / İstanbul<br />
Tel: +90 212 604 50 50<br />
Faks: +90 212 604 50 51<br />
Printing / CTP Baskı<br />
Matsis Matbaa Hizmetleri San. Tic. Ltd Şti<br />
Tevfikbey Mahallesi Dr. Ali Demir Cad.<br />
No:51 34290 Sefaköy -İstanbul/TURKEY<br />
Tel: 0 212 624 21 11<br />
2 <strong>Pharma</strong> www.matbaasistemleri.com<br />
May- June ‘17<br />
Bioteknolojik ilaçlara geçmemiz gerekiyor<br />
Biotech drugs blaze a trail<br />
Türkiye üretim olarak çok cazip bir pazar. Bölgede üretim üssü olabilmek<br />
için ideal bir ülkeyiz. Türkiye, bölgede üretim tesisi, kalitesi ve kapasitesi<br />
bakımından cazip bir ülke. Türkiye ilaç pazarı son 5 yılda yıllık bazda<br />
yüzde 12 büyüdü. 80 milyona yakın bir nüfusa ve Avrupa’nın 6’ıncı en<br />
büyük ilaç pazarına sahip olan Türkiye 22,1 milyar liralık satış hacmine<br />
ulaşarak dünyanın en büyük 17’inci ilaç pazarı haline geldi.<br />
Türkiye ilaç pazarının büyümesinin temellerini incelediğimizde,<br />
hastane kanalı bu alanda dikkat çekiyor. Hastane kanalının<br />
özel ve kamusal yatırımlarla yüzde 28 oranında hızlı ve büyük<br />
bir büyüme kaydettiğini gözlemliyoruz. 25 binden fazla<br />
münferit eczaneden oluşan perakende pazarı da geçen<br />
yıla kıyasla yüzde 15 oranında bir ivme yakaladı.<br />
Ağrı grubu, Türkiye ilaç pazarında bir önceki yıla göre<br />
yüzde 21 büyüme ile en büyük tedavi alanı oldu. 1<br />
milyon 646 bin liralık pazar değeriyle birinci sırada<br />
yer alan ağrı kesicileri, 1 milyon 435 bin lira<br />
ile antibakteriyeller takip etti. Yerel olarak tüketim<br />
alanlarımıza baktığımızda Türkiye’de en çok<br />
ağrı tedavisinde kullanılan ilaçların yer aldığını<br />
görüyoruz. Bu tedavi alanındaki ilaçların payı<br />
ise bir önceki yıla oranla yüzde 21 arttı. İkinci<br />
sırada antibakteriyel ilaçların geldi, ardından<br />
1 milyon 419 liralık hacmiyle antidiyabetiklerin<br />
geliyor, yerel ürünlerin satıştaki payı yüzde<br />
42’lere kadar yükseldi.<br />
Pazarın yüzde 75’i yerel ürünlerden oluşuyor,<br />
bunun yanı sıra onkoloji ilaç pazarı yüzde 10 büyüdü.<br />
Onkolojik ilaçlar değer ölçeğinde 1,4 milyar<br />
liraya ulaştı. Toplam satışlardaki payı yüzde 7<br />
oranında düşmesine rağmen onkolojik ilaç pazarı<br />
bir önceki yıla oranla yüzde 10 büyüdü. Bu büyüme<br />
oranları önümüzdeki 5 yıl içerisinde onkolojinin en<br />
hızlı büyüyen tedavi grubu olacağını gösteriyor.<br />
Dünyada en büyük pazar payının ABD, arkasından hızlı<br />
şekilde gelen Çin’e rağmen, pazar birinciliğinin ABD’de<br />
kalması bekleniyor.<br />
Öte yandan, Türkiye’de pazarın büyüme potansiyeli var. Türkiye<br />
içinde muadil-eşdeğer ilaç üretiminden, bioteknolojik<br />
ilaçlara geçmemiz gerekiyor. Bunun için henüz treni kaçırmış<br />
değiliz. Bununla ilgili arayışta ve çalışmalarda olan Türk firmaları<br />
var.<br />
Bilinçli ilaç kullanımının Türkiye’de yaygınlaşmasının önemine işaret<br />
etmeden geçemeyeceğim. Sağlık Bakanlığı’nın özellikle sosyal<br />
medyadan yaptığı başarılı sunumlar ve çalışmalarla bu alanda önemli<br />
ölçüde farkındalık oluştu.<br />
FROM<br />
THE<br />
social media.<br />
EDITOR<br />
İsmail ÇAKIR<br />
<strong>Turkey</strong> is a very attractive market<br />
for production. We are the ideal<br />
country to be a production base in<br />
the region. <strong>Turkey</strong> is a country that is<br />
attractive in terms of quality and capacity.<br />
<strong>Turkey</strong>’s drug market has grown<br />
12 percent annually over the last 5 years.<br />
Having a population close to 80 million and<br />
Europe’s sixth largest drug market, <strong>Turkey</strong><br />
has reached the sales volume of 22.1 billion<br />
TL and became the 17th largest drug market<br />
in the world.When we consider the foundations<br />
for growth of the Turkish pharmaceutical market,<br />
hospital part draws attention in this area field. We<br />
observe that the hospital subject has achieved a rapid<br />
growth of 28 percent with private and public investments.<br />
The retail market, which consists of more than<br />
25 individual pharmacies, also gained 15 percent compared<br />
to last year.Pain group was the biggest treatment<br />
area in the Turkish pharmaceutical market with 21 percent<br />
growth compared to the previous year. pain killer is in the<br />
first place with a market value of 1 million 646 thousand TL,<br />
and antibacterials followed it with 1 million 435 thousand TL.<br />
When we look at our consumption areas locally, we see that<br />
most of the drugs used in pain treatment take place in <strong>Turkey</strong>.<br />
The share of drugs in this area of treatment increased by 21<br />
percent compared to the previous year. Antibiotics came in second<br />
place, followed by antidiabetics with a volume of 1 million<br />
419 pounds, and the share of local products in sales increased<br />
to 42 percent.75 percent of the market is made up of<br />
local products, while the oncology drug market has grown by<br />
10 percent. Oncologic drugs reached 1.4 billion pounds in<br />
value. Although the share of total sales down by 7 percent,<br />
the oncologic drug market up by 10 percent compared to<br />
the previous year. These growth rates indicate that oncology<br />
will be the fastest growing group of treatments<br />
over the next 5 years.Despite the US’s fastest-growing<br />
market share in the world, China’s market share is<br />
expected to remain in the US. On the other hand,<br />
there is potential for market growth in <strong>Turkey</strong>. In<br />
<strong>Turkey</strong>, we need to attach importance to biotechnological<br />
medicines to production of equivalent-generic<br />
drugs. We have not missed the<br />
train yet. There are Turkish companies who<br />
are in search and study about this.<br />
I want point out the importance of conscious<br />
drug use in <strong>Turkey</strong>. The Ministry<br />
of Health has created awareness in<br />
this area significantly with successful<br />
presentation and work especially via
8<br />
12<br />
24<br />
28<br />
38<br />
42<br />
46<br />
56<br />
Onko Koçsel İlaçları<br />
uluslararası pazarlara<br />
açılıyor<br />
Yenilikçi ilaçlar umut<br />
olmaya devam ediyor<br />
Eklem ağrılarının<br />
giderilmesinde<br />
Nutraxin Artroflex gücü<br />
Kanserde yerli ilaç için<br />
ACT’dan Boğaziçi’ne<br />
1.1 milyon euro destek<br />
İlaç Sektörü -<br />
Üniversite işbirliğinde<br />
yeni adım<br />
‘Epilepsiye Objektif Ol’<br />
fotoğraf yarışmasında<br />
ödüller sahiplerini buldu<br />
Novo Nordisk,<br />
İstanbul’dan yönettiği<br />
ülke sayısını<br />
iki katına çıkarttı<br />
Audi Sport’dan<br />
performans parçaları
Abdi İbrahim’den Hepatit B Virüsüne Karşı<br />
Reaktivasyon Risk Yönetimi Programı:<br />
HBVizyon Uyarı Sistemi<br />
105 yıldır dokunduğu hayatları<br />
iyileştirmek için tutkuyla<br />
faaliyetlerini sürdüren Abdi<br />
İbrahim, önemli bir çalışmaya daha<br />
imza attı. Abdi İbrahim’in koşulsuz<br />
desteğiyle hayata geçirilen HBVizyon<br />
uygulaması ile bağışıklık sistemini<br />
baskı altına alan ilaçların herhangi<br />
bir hastalık nedeniyle kullanılması<br />
durumunda, hastalar tedavi öncesi<br />
HBV riski açısından değerlendirilerek<br />
olası HBV reaktivasyonlarının önüne<br />
geçilebilecek. Abdi İbrahim, ‘HBVizyon<br />
Uyarı Sistemi’ni, 28 <strong>Temmuz</strong> Dünya<br />
Hepatit Günü vesilesiyle düzenlediği<br />
ve Abdi İbrahim Pazarlama ve Satış<br />
Genel Müdürü Emre Kaan ve Sakarya<br />
Üniversitesi Eğitim Araştırma<br />
Hastanesi Prof. Dr. Aydın Şeref<br />
Köksal’ın katıldığı toplantıda tanıttı.<br />
Türkiye ilaç sektörünün lider şirketi<br />
Abdi İbrahim, bağışıklık sistemini<br />
baskı altına alan ilaçların herhangi<br />
4 <strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17<br />
bir hastalık nedeniyle kullanılması<br />
durumunda, hastaların tedavi öncesi<br />
HBV riski açısından değerlendirilerek<br />
olası HBV reaktivasyonlarının<br />
önüne geçilmesine imkan sağlayan<br />
HBVizyon uygulamasını tanıttı.<br />
Bu yıl içinde ilk pilot uygulaması<br />
başlayan HBVizyon Uyarı Sistemi,<br />
5 ay gibi kısa bir sürede 26<br />
eğitim - araştırma ve üniversitesi<br />
hastanesinde uygulamaya girdi.<br />
Sistem, hem ulusal toplantı ve<br />
kongrelerde uydu sempozyumları<br />
aracılığıyla hem de hastane içi<br />
multidisipliner bilgilendirme<br />
toplantılarıyla hekimlerle paylaşılıyor.<br />
Uyarı ekranı olarak kurgulanan<br />
sistem ile tüm Türkiye’de<br />
farkındalığın artırılması hedefleniyor.<br />
Yaklaşık 3.5 milyon insanın enfekte<br />
olduğu Hepatit B virüsünün<br />
reaktivasyon risk yönetimi için<br />
farkındalık yaratmayı, immünsupresif<br />
hastalarda HBV tarama oranlarını<br />
artırmayı ve profilaksinin<br />
gecikmeksizin uygulanabilmesini<br />
amaçladıklarını belirten Abdi İbrahim<br />
Pazarlama ve Satış Genel Müdürü<br />
Emre Kaan, dünyada yaklaşık 2<br />
milyar, Türkiye’de ise 3.5 milyon<br />
insanın enfekte olduğu bilinen Hepatit<br />
B’ye karşı erken teşhis ve tedavinin<br />
öneminin altını çizdi. Abdi İbrahim<br />
olarak hastalığa karşı geliştirdikleri<br />
ve koşulsuz destekledikleri yeni<br />
projenin detaylarını paylaşan Kaan, şu<br />
bilgileri verdi:<br />
“Dünya Hepatit Günü”nün bu<br />
yılki teması ‘Viral Hepatitleri Yok<br />
Etmek’ olarak belirlendi. Bu hedefe<br />
ulaşabilmek amacıyla viral hepatitler<br />
için tarama, korunma ve tedavi<br />
kampanyalarının oluşturulması<br />
büyük önem taşıyor. Bizler de Abdi<br />
İbrahim olarak bu ihtiyaçtan yola<br />
çıkarak toplum sağlığına yönelik<br />
bir sosyal sorumluluk projesi<br />
olan HBVizyon Projesi’ni hayata<br />
geçirdik. Abdi İbrahim olarak<br />
koşulsuz desteklediğimiz bu projeyle,<br />
immunsupresif hastalarda Hepatit B<br />
taranma oranlarını artırmanın yanı<br />
sıra, profilaksinin gecikmeksizin<br />
uygulanmasını hedefliyoruz. Bu<br />
yıl içinde ilk pilot uygulamasını<br />
Sakarya Eğitim Araştırma<br />
Hastanesi’nde başlattığımız ve 9 ay<br />
gibi kısa bir sürede Türkiye çapında<br />
26 eğitim araştırma ve üniversitesi<br />
hastanesinde uygulamaya<br />
giren ‘HBVizyon Sistemi’ alarm<br />
uygulamasıyla; bağışıklık sistemini<br />
baskı altına alan ilaçların, herhangi<br />
bir hastalık nedeniyle kullanılması<br />
durumunda ekrana çıkan uyarı<br />
mesajıyla immunsupresif tedavi<br />
uygulanacak hastaların tedavi öncesi<br />
HBV riski açısından değerlendirilmesi<br />
ve olası HBV reaktivasyonlarının<br />
önlenmesini hedefliyoruz.”
Abdi Ibrahim Reactivation Risk Management<br />
Program Against Hepatitis B Virus:<br />
HBVIZYON WARNING SYSTEM<br />
Continuing its activities nonstop<br />
in order to heal the world<br />
and the future with its bold,<br />
leading and innovative works for<br />
105 years, Abdi İbrahim, has made<br />
another important work. In the case<br />
of drugs used for suppressing the<br />
immune system with the application<br />
of HBVİS, which is passed on with<br />
the unconditional support of Abdi<br />
İbrahim, patients may be prevented<br />
from reactivating HBV by evaluating<br />
HBV risk before treatment. Abdi<br />
İbrahim introduced ‘HBVizyon<br />
Warning System, with the occasion<br />
of July 28 World Hepatitis Day in<br />
the meeting which Emre Kaan,<br />
General Manager-Marketing & Sales<br />
at Abdi İbrahim <strong>Pharma</strong>ceuticals<br />
and Sakarya University Education<br />
Research Hospital Prof. Dr. Aydin<br />
Seref Koksal attended.<br />
Abdi İbrahim, the leading company in<br />
the Turkish pharmaceutical industry,<br />
presented the HBV application, which<br />
allows patients to be screened for the<br />
risk of HBV before treatment and to<br />
prevent possible HBV reactivations<br />
in case of use of medicines that<br />
suppress the immune system due<br />
to any disease. Started its first<br />
pilot scheme this year, the HBV<br />
Warning System entered 26 training<br />
- research and university hospitals<br />
in a short period of 5 months. The<br />
system is shared with physicians at<br />
national meetings and congresses<br />
via satellite symposiums and inhospital<br />
multidisciplinary information<br />
meeting. The system, which is<br />
designed as a warning screen, aims<br />
to raise awareness throughout <strong>Turkey</strong>.<br />
Emre Kaan stated that they aim to<br />
raise awareness for reactivation risk<br />
management of hepatitis B virus which<br />
about 3.5 million people are infected<br />
with, increase HBV screening rates<br />
in immunosupressive patients and to<br />
be able to apply prophylaxis without<br />
delay. He pointed out the importance<br />
of early diagnosis and treatment<br />
against hepatitis B, known to be<br />
infected about 2 billion people in the<br />
world and 3.5 million people in <strong>Turkey</strong>.<br />
Declaring details of the new project<br />
they developed and unconditionally<br />
supported against the disease, Kaan<br />
said, This year’s theme of “World<br />
Hepatitis Day” was determined as<br />
‘Destroying Viral Hepatitis’. In order to<br />
achieve this goal, the establishment of<br />
screening, prevention and treatment<br />
campaigns for viral hepatitis is of<br />
great importance. As Abdi Ibrahim,<br />
we have come to this path and<br />
have a dream of HBVizyon Project,<br />
a social responsibility project for<br />
community health. Abdi Ibraham’s<br />
unconditional support of this project<br />
aims to increase the screening rates<br />
of hepatitis B in immunosuppressed<br />
patients and to prophylaxis without<br />
delay. In this year, we started the first<br />
pilot scheme in Sakarya Training<br />
and Research Hospital, and in a<br />
short period of time like 9 months,<br />
we applied ‘HBVision System’<br />
which is applied in 26 educational<br />
research and university hospitals<br />
throughout <strong>Turkey</strong>. We are aiming<br />
to evaluate patients who will receive<br />
immunosuppressive treatment from<br />
the point of view of HBV risk and<br />
prevent possible HBV reactivations<br />
by warning message displayed on<br />
the screen in case of use due to any<br />
illness.<br />
<strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17 5
Santa Farma eczacılara yönelik bilgi,<br />
haber ve eğitim portalı EczaZone’u kullanıma açtı<br />
Türkiye’nin en köklü ilaç<br />
firmaları arasında yer alan Santa<br />
Farma, eczacıların doğru bilgi,<br />
haber ve eğitim materyallerine<br />
diledikleri yerden, diledikleri<br />
anda ulaşabilmelerini sağlayan<br />
EczaZone portalını hizmete açtı.<br />
Eczacıların ihtiyaçlarına uygun<br />
olarak tasarlanan ve eczazone.<br />
com adresinden ulaşılabilen portal,<br />
ilaçlara ilişkin yapım ve kullanım<br />
bilgilerini geliştirmek isteyen eczacılık<br />
profesyonelleri için hazırlandı. “Chat”<br />
ve “Fakülteden” özellikleriyle anlık,<br />
tekil veya grup mesajlaşma imkanı<br />
sunan EczaZone, eczacıların mezun<br />
oldukları fakültelerdeki arkadaşları<br />
ve eczaneleri hakkında bilgi<br />
alabileceği, iletişim kurabilecekleri<br />
bir ana portal olma hedefiyle yola<br />
çıktı. Santa Farma, Farmazi Akademi<br />
ve Eczacının Sesi işbirliği ile hayata<br />
geçirilen EczaZone portalı, özel eğitim<br />
içeriği ve sertifika programlarına<br />
erişim imkânlarıyla Türk eczacılık<br />
sektörü için bir ilk niteliğinde.<br />
6 <strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17<br />
Santa Farma<br />
opened<br />
information,<br />
news and<br />
education portal,<br />
EczaZone for<br />
pharmacists<br />
Santa Farma, one of the oldest<br />
pharmaceutical companies in <strong>Turkey</strong>,<br />
has launched the EczaZone portal,<br />
which enables pharmacists to access<br />
the right information, news and<br />
educational materials wherever they<br />
wish. Designed to meet the needs<br />
of pharmacists and accessible via<br />
eczazone.com, the portal is designed<br />
for pharmacy professionals who want<br />
to improve their knowledge of pharma<br />
making and use. EczaZone offers<br />
instant, singular or group messaging<br />
with “Chat” and “Fakulteden”<br />
features, with the goal of becoming a<br />
main portal where pharmacists can<br />
get information and communicate<br />
with friends and pharmacists<br />
in graduated faculties. With the<br />
cooperation of Santa Farma, Farmazi<br />
Academy and Eczacının Sesi,<br />
EczaZone is a first portal for Turkish<br />
pharmacy sector by providing access<br />
to certificate programs and special<br />
education contents.
Onko Koçsel İlaçları uluslararası pazarlara açılıyor<br />
Yurtdışı pazarlarına açılma stratejisi yolunda büyük bir başarı daha<br />
kazanan Onko Koçsel, EU GMP Sertifikasıyla yurtdışı pazarlarda kendi<br />
üretimi olan ilaçların satış ve pazarlamasını gerçekleştirebilecek<br />
8 <strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17<br />
Onko Koçsel İlaçları Fabrika Direktörü ve İcra Kurulu Üyesi Deniz Alkanat<br />
İlaç sanayinde Türkiye’de onkoloji<br />
alanında ilk GMP lisansı ile üretim<br />
yapan Ar-Ge merkezi ile faaliyet<br />
gösteren Onko Koçsel İlaçları,<br />
yüksek kaliteli üretim standardıyla<br />
global pazarlara açılma hedefi<br />
doğrultusunda önemli bir başarı<br />
daha kaydetti. Avrupa Birliği ve<br />
dünya pazarlarına adım atmak için<br />
önemli bir sertifika olan European<br />
GMP Sertifikası’nı (İyi Uygulamalar<br />
Sertifikası) her iki tesisinin tamamı<br />
bazında alan Onko Koçsel İlaçları,<br />
dünya üzerinde 70’den fazla ülkeye<br />
ihracat yapabilme imkanına sahip<br />
oldu.<br />
İlk hedef ABD pazarı<br />
Onko Koçsel İlaçları Fabrika Direktörü<br />
ve İcra Kurulu Üyesi Deniz Alkanat,<br />
en ileri teknoloji ve eğitimli insan<br />
gücüyle uluslararası arenada<br />
boy göstermeye başladıklarını<br />
ifade ederek, şunları söyledi; “İlk<br />
hedefimiz dünya ilaç pazarının lideri<br />
ABD oldu. Bu Onko Koçsel için<br />
doğal bir başlangıç noktası. Çünkü<br />
üretim tesislerimiz, temel atma<br />
aşamasından itibaren FDA süreç ve<br />
beklentilerine göre dizayn edildi. Bu<br />
doğrultuda ABD ofisimizi açtık ve<br />
ilaçlarımızın ABD pazarına yönelik<br />
pazar erişim projeleriyle FDA onay<br />
süreçlerini başlattık.”<br />
Onko Koçsel İlaçları’nın gelişmekte<br />
olan ilaçlar pazarlarında da ilk<br />
faaliyetlerine başladığını belirten<br />
Alkanat; “Malezya, Pakistan ve<br />
Sudan’ın en önemli ilaç dağıtım<br />
şirketleriyle yüksek bütçeli<br />
anlaşmalar imzaladık. Bu sayede<br />
diğer Güney Asya ve Afrika ülkelerine<br />
ulaşmayı hedefliyoruz. Bunun<br />
yanı sıra Körfez ülkeleri ve Orta-<br />
Güney Amerika’da lokal ithalatçı<br />
firmalarla işbirliği görüşmelerimizi<br />
tamamlamak üzereyiz. Onko Koçsel<br />
İlaçları olarak global açılımımız<br />
ve projelerimizle sektörel bilgi ve<br />
deneyimimizi dünya pazarlarına<br />
taşıyacak, ülkemize önemli bir<br />
ekonomik kazanım sağlayacağız. Bu<br />
alanda cari açığın kapanmasına da<br />
katkımız olacak. Global pazarlarda<br />
yüksek kaliteli üretim standartlarıyla<br />
üretilen kanser ilaçlarına erişimi<br />
kolaylaştıracağız. Böylece daha fazla<br />
kanser hastasının yaşam kalitelerine,<br />
hatta yaşam sürelerine katkı yapmaya<br />
devam edeceğiz.” İfadelerini de<br />
sözlerine ekledi.
Onko-Koçsel <strong>Pharma</strong>ceuticals taps into international markets<br />
Having huge success to open up the way for international markets Onko<br />
Koçsel will able to carry out sales and market of its own products in the<br />
overseas market with the EU GMP Certificate<br />
Operating in the field of<br />
oncology with the first R & D<br />
center which manufactures<br />
with the EU GMP Certificate in the<br />
pharmaceutical industry in <strong>Turkey</strong>,<br />
Onko-Koçsel <strong>Pharma</strong>ceuticals has<br />
a significant achievement in line<br />
with the goal of entering the global<br />
market with high-quality production<br />
standards. Receiving the EU GMP<br />
Certificate (Good Manufacturing<br />
Practice) which provides an important<br />
step for tapping into the European<br />
Union and international market,<br />
Onko-Koçsel <strong>Pharma</strong>ceuticals now<br />
has possibility to export to more than<br />
70 countries around the world.<br />
First target is US market<br />
Stating that they began to thrive in<br />
the international arena with the most<br />
advanced technique and trained stuff,<br />
Deniz Alkanat, Factory Director and<br />
Executive Committee Member at<br />
Onko-Koçsel said, “Our first target<br />
was the US, leader in the world<br />
pharmaceutical market. This is a<br />
natural starting point for Onko Koçsel.<br />
Because our production facilities<br />
were designed according to the FDA<br />
process and expectations from the<br />
groundbreaking stage. We opened<br />
our US office in this direction and for<br />
conveying direction of market access<br />
to the US market we have started our<br />
drug projects and process of FDA<br />
approval.<br />
Declaring that Koçsel Onko<br />
<strong>Pharma</strong>ceuticals started its first<br />
operations in the emerging markets,<br />
Alkanat said, “We signed high budget<br />
agreements with the most important<br />
drug distribution companies in<br />
Malaysia, Pakistan and Sudan.<br />
Thus we aim to reach other South<br />
Asian and African countries. We are<br />
about to complete our cooperation<br />
talks with local importer companies<br />
in the Gulf countries and local<br />
importer firms in Central and<br />
South America. As Onko-Koçsel<br />
<strong>Pharma</strong>ceuticals, we will bring our<br />
sectoral knowledge and experience<br />
to the world market, significant<br />
economic gain for our country. We will<br />
contribute to close the trade deficit.<br />
We will facilitate access to cancer<br />
drugs with high-quality production<br />
standards in international standards.<br />
So we will continue to make a<br />
contribution the more for the cancer<br />
patient’s quality of life, even length of<br />
life.”<br />
Deniz Alkanat, Factory Director and Executive Committee Member at Onko-Koçsel<br />
<strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17 9
İlaç ambalajları görme engelli vatandaşlarımızın<br />
hayatını kolaylaştıracak<br />
Geçtiğimiz Nisan ayında Sağlık<br />
Bakanlığı yayınladığı yeni<br />
yönetmelikle tüm ilaç<br />
kutularındaki isimlerin,<br />
görme engelliler için Braille<br />
alfabesiyle de yazılması<br />
zorunluluğunu getirdi.<br />
Yürürlüğe giren “Beşeri<br />
Tıbbi Ürünlerin<br />
Ambalaj<br />
Bilgileri,<br />
Kullanma<br />
Talimatı<br />
Ve Takibi<br />
Yönetmeliği” kapsamında<br />
kabartma yazı uygulaması<br />
için firmalara 31/12/2018’e<br />
kadar süre verildi. Braille<br />
alfabesi uygulaması ambalaj<br />
sektöründe oluşturduğu<br />
değişimi değerlendiren Ambalaj<br />
Sanayicileri Derneği (ASD)<br />
Başkanı Zeki Sarıbekir, şunları söyledi;<br />
“Türkiye Ambalaj Sanayicileri olarak karton kutu üzerine<br />
ucuz, pratik, kaliteli Braille uygulamasını Dünya çapında<br />
yapabiliyoruz. Bu da Türkiye ambalaj sanayinin gücünü bir<br />
kez daha kanıtlıyor. Sektörümüzü daha ileriye taşımak için<br />
Ar-Ge’ye ve inovasyona önem veriyor, katma değerli ürünler<br />
ve yeni teknolojiler geliştirmek için sürekli çalışıyoruz.”<br />
İlaç ambalajlarına Braille alfabesi uygulamasının ilaç<br />
fiyatlarını etkileyecek boyutta olmadığının altını çizen ASD<br />
Başkanı Zeki Sarıbekir, Türkiye ambalaj sanayicilerinin<br />
bu konuya evrensel bir sosyal sorumluluk bilinciyle<br />
yaklaştığını belirtiyor.<br />
Drug packages will make life easier<br />
for visually impaired citizens<br />
Ambalaj Sanayicileri<br />
Derneği (ASD) Başkanı<br />
Zeki Sarıbekir<br />
In April of last year, the Ministry<br />
of Health issued a new regulation<br />
that obliges all drug names to be<br />
written in the Braille alphabet for the<br />
visually impaired. Within the scope<br />
of “Packaging Information, Usage<br />
Regulations and Tactical Regulations<br />
of Medical Products for Human Use”<br />
entered into force, the period until<br />
31/12/2018 was given for the relief<br />
writing application. Commenting<br />
the change in the packaging sector<br />
in Braille alphabet application<br />
Zeki Saribekir, Chair of Packaging<br />
Manufacturers Association (ASD),<br />
said: “As a packaging company in<br />
<strong>Turkey</strong>, we can make cheap, practical,<br />
high quality braille application on<br />
cardboard boxes worldwide. This<br />
proves once again the power of the<br />
Turkish packaging industry. Zeki<br />
Sarıbekir, Chairman of ASD,<br />
underlines that braille alphabet<br />
application on drug packages is not<br />
in a dimension that will affect drug<br />
prices, and that Turkish packaging<br />
industrialists think this topic as a<br />
universal social responsibility.<br />
10 <strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17
Yenilikçi ilaçlar umut olmaya devam ediyor<br />
Türk insanının yeni ilaçlara daha hızlı erişmesini sağlamak ve ülkemizde sağlık<br />
sorunlarına etkin çözümler üretilmesine katkıda bulunmak amacıyla kurulan<br />
ve Türkiye’de faaliyet gösteren 38 araştırmacı ilaç firmasının üye olduğu<br />
Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD) bir kampanya başlattı<br />
Bilimsel araştırmalar ve<br />
teknolojinin desteğiyle uzun<br />
soluklu Ar-Ge süreçleri<br />
sonucunda üretilen, insan yaşamına<br />
ömür ve kalite katmayı amaçlayan<br />
yenilikçi ilaçlar, son 20 yılda insan<br />
sağlığı konusunda önemli gelişmeler<br />
kaydedilmesini, bir zamanların<br />
ölümcül hastalıklarının tedavi<br />
edilebilir hale gelmesini sağladı.<br />
Örneğin, 1980’lerde ve 90’larda<br />
ciddi oranda can kayıplarına<br />
neden olan HIV virüsü, yenilikçi<br />
tedavilerle geriledi ve HIV bağlantılı<br />
hastalıklardan kaynaklanan ölüm<br />
oranı %85 oranında azaldı. Dünya<br />
Sağlık Örgütü’ne göre sağlık<br />
12 <strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17<br />
teknolojisindeki gelişmeler, bebek<br />
ve çocuk ölümlerindeki azalmanın<br />
ve 21. yüzyıldaki doğuşta beklenen<br />
yaşam süresindeki artışın yaklaşık<br />
%40-50’sini sağladı. Yenilikçi ilaçlar<br />
karşılanmamış tedavi ihtiyaçlarına<br />
yönelik önemli bir potansiyele işaret<br />
etse de halen, bu ilaçların kamuoyu<br />
tarafından daha iyi anlaşılması ve<br />
hak ettiği sosyal ve ekonomik değeri<br />
görebilmesi için atılacak adımlar var.<br />
Türkiye’de bilim ve<br />
teknolojinin gelişimini destekleyen<br />
ve katma değerli üretimin yapılması<br />
için yer aldığı her platformda<br />
gerekli katkıyı sunan Araştırmacı<br />
İlaç Firmaları Derneği, Türk<br />
insanının yeni ilaçlara daha hızlı<br />
erişmesini sağlamak ve ülkemizde<br />
sağlık sorunlarına etkin çözümler<br />
üretilmesine katkıda bulunmak<br />
amacıyla attığı adımlara bir yenisini<br />
daha ekledi. Uzun araştırmalar<br />
sonucunda geliştirilen, insan<br />
yaşamını uzatan ve yaşam kalitesini<br />
artıran yenilikçi ilaçların öneminden<br />
yola çıkan ve bu konudaki toplumsal<br />
farkındalığın artmasına katkı sunmak<br />
isteyen Araştırmacı İlaç Firmaları<br />
Derneği (AİFD) yeni bir kampanya<br />
başlattı. İki ay boyunca çeşitli videolar,<br />
hekim röportajları, bilgilendirici<br />
kaynaklar ile sosyal medya, internet,<br />
yazılı basın ve radyolarda yer<br />
bulacak bu kampanyayla, yenilikçi<br />
ilaçların bugüne kadar ve bundan<br />
sonra hasta ve hasta yakınlarının<br />
iş yaşamına, aile yaşamına, sosyal<br />
hayatına sunduğu ve sunacağı<br />
katkıları anlatmak hedefleniyor.<br />
Yenilikçi ilaçlar hakkında kapsamlı<br />
bilgiye tek bir noktadan ulaşılmasını<br />
sağlayacak hepimizicinumut.<br />
com sitesi ziyarete açıldı. AiFD, bu<br />
kampanya kapsamında yıl boyunca<br />
sürecek iletişim çalışmalarıyla<br />
yenilikçi ilaçların bugün ve yarın insan<br />
yaşamına katkısını topluma anlatmaya<br />
devam edecek.<br />
AİFD Genel Sekreteri Dr. Ümit<br />
Dereli, yenilikçi ilaçların önemini<br />
şöyle anlattı; “1900’lü yılların<br />
başında doğan bir insanın yaşam<br />
süresi ortalama sadece 47 yıldı,<br />
yani bugünkünden neredeyse 30 yaş<br />
daha kısa. Günümüzde kolay tedavi<br />
edilebilen salgın hastalıklar olarak<br />
nitelendirilebilecek zatürre ve grip<br />
gibi hastalıklar büyük oranda ölüme<br />
sebebiyet veriyordu.
Ancak ilerleyen yıllarda tıp<br />
biliminde, bu döngüyü kıran önemli<br />
gelişmeler yaşandı. Örneğin,<br />
1921 yılında insülinin bulunması<br />
ve yaygınlaştırılmasıyla diyabet<br />
hastalarının yaşam kalitesi ve süresi<br />
kökten değişti. 1929’da Dr. Alexander<br />
Fleming penisilini buldu. Penisilin<br />
bulunmasaydı bugün yaşayan<br />
insanların %75’i hayatta olmayacaktı.<br />
1940-50’lerden bugünlere geliştirilen<br />
kızamık ve çocuk felci aşıları,<br />
psikiyatri, kalp sağlığı ilaçları<br />
depresyondan hipertansiyona geniş<br />
bir skalada insan yaşamını tehdit<br />
eden nice hastalığın üstesinden<br />
geldi. Özetle, bugünkü imkanlar olsa<br />
1900 yılında doğan biri, söz konusu<br />
ilerlemelerden yararlanarak 1947’ye<br />
kadar değil, çok daha uzun yıllar<br />
yaşayabilir belki de Ay’a atılan ilk<br />
adımı izleyebilir, Berlin Duvarı’nın<br />
yıkılışına tanıklık edebilirdi.”<br />
AİFD Denetleme Kurulu Üyesi Dr.<br />
Oğuz Mülazımoğlu ise şunları söyledi;<br />
“Dünya hızla değişiyor, insan nüfusu<br />
çoğalıyor ve ortalama yaşam süremiz<br />
uzuyor. Tüm bunlarla birlikte sağlık<br />
alanındaki ihtiyaçlarımız artıyor. Bu<br />
ihtiyaçlar doğrultusunda dünyada ve<br />
ülkemizde<br />
yüz binlerce bilim insanı gece gündüz<br />
demeden yenilikçi ilaç ve tedaviler<br />
geliştirebilmek için çalışıyor. Tedavisi<br />
olmayan ya da yeni tedavilere ihtiyaç<br />
duyulan alanlarda araştırma ve<br />
geliştirme faaliyetlerinde bulunuyor,<br />
çözümler üretiyor. Araştırmacı ilaç<br />
firmaları gelirlerinin önemli bir<br />
kısmını bu çalışmalar için harcıyor.<br />
Günümüzde kanser, diyabet, kalpdamar,<br />
Alzheimer, Parkinson, Multipl<br />
Skleroz hastaları ve daha pek çok<br />
farklı hastalıkla baş etmeye çalışan<br />
yüz milyonlarca insan, yenilikçi<br />
ilaçlar sayesinde yaşama tutunuyor,<br />
hayata devam ediyor. Günümüzde<br />
yenilikçi ilaç endüstrisi, yeni ilaç<br />
ve tedaviler keşfetmek için yılda<br />
yaklaşık 140 milyar dolarlık yatırımla<br />
yaşam kalitesini artırmak için<br />
çalışıyor. Türkiye’ de de yenilikçi<br />
ilaç ve tedaviler geliştirilmesi ve bu<br />
kritik sektöre yatırım çekilebilmesi<br />
için konuya planlı ve istikrarlı bir<br />
şekilde yaklaşılması gerekiyor.<br />
Bunu başarırsak yıllık 140 milyar<br />
doları bulan biyoteknoloji ve ilaç<br />
Ar-Ge bütçesinden daha büyük<br />
paylar almamamız ve daha başarılı<br />
bir üretim ve ihracat üssü haline<br />
gelmememiz için hiçbir neden yok.<br />
AİFD üyeleri olarak bizler yenilikçi<br />
ilaçların ve ilaçta inovasyonun sosyal<br />
ve ekonomik değerini anlatarak,<br />
Türk insanının bu yenilikçi ilaçlara<br />
hızla kavuşması için elimizden<br />
geleni yapıyor ve Türkiye’deki<br />
tüm paydaşlarla iş birliği içinde<br />
çalışıyoruz. Amacımız bilim ve<br />
Ar-Ge’nin bu ülke topraklarında<br />
da gelişmesi ve Türkiye’de<br />
yaşayan insanların da tüm dünya<br />
vatandaşlarıyla aynı anda yeni ilaçlara<br />
kavuşması ve daha umutlu olmasıdır.”<br />
Yenilikçi ilaç nedir?<br />
Yenilikçi ilaç, uzun araştırmalar ve klinik çalışmalar sonucu belirli bir hastalık üzerinde tedavi edici etki yaptığı<br />
kanıtlanmış, temeli patentli bir moleküle dayanan ve daha önceden benzeri olmayan yeni ilaçlar için kullanılan<br />
bir uluslararası terimdir. Bir ürünün ruhsat alabilmesi için gereken üç parametre güvenlik, tıbbi etkililik ve<br />
kalitedir. Yenilikçi ilacın en ayırt edici özelliği patentli olmasıdır. Buna ek olarak yenilikçi ilaçlar;<br />
• Klinik çalışmalarla kendini ispatlamıştır,<br />
• Üretim standartları yüksektir,<br />
• Yüksek teknoloji ile üretilir,<br />
• Tedavide, yaşam kalitesini artıran önemli ve ilave faydalar sunar.<br />
<strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17 13
Innovative medicines continue to be hope<br />
Established by a member of 38 researchers’ pharmaceutical companies<br />
established in <strong>Turkey</strong> in order to enable Turkish people to access new<br />
drugs faster and to contribute to the production of effective solutions<br />
to health problems in our country, Association of Research-Based<br />
<strong>Pharma</strong>ceutical Companies (AİFD) starts a campaign<br />
Innovative medicines/drugs, which<br />
are produced as a result of longterm<br />
R & D processes with the<br />
support of scientific researches<br />
and technology, aiming to add life<br />
and quality to human life, have<br />
made significant improvements in<br />
human health in the last 20 years<br />
and have enabled the once deadly<br />
diseases to become treatable. For<br />
example, the HIV virus, which caused<br />
serious loss of life in the 1980s<br />
and 90s, contracted with innovative<br />
treatments, and mortality from<br />
HIV-related diseases was reduced<br />
by 85%. According to the World<br />
Health Organization, advances in<br />
health technology have provided<br />
about 40-50% of the decline in<br />
infant and child mortality and the<br />
increase in birth expectation in the<br />
21st century. Innovative drugs point<br />
to a significant potential for unmet<br />
14 <strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17<br />
treatment needs, but there are still<br />
steps to be taken to ensure that these<br />
drugs are better understood and<br />
deserved by the public.<br />
Association of Research-Based<br />
<strong>Pharma</strong>ceutical Companies, which<br />
supports the development of science<br />
and technology in <strong>Turkey</strong> and<br />
provides the necessary contribution<br />
in every platform where value-added<br />
production takes place, added a new<br />
step to the steps taken by the Turkish<br />
people to provide faster access to<br />
new medicines and to contribute<br />
to the production of effective<br />
solutions to health problems in our<br />
country. Association of Research-<br />
Based <strong>Pharma</strong>ceutical Companies<br />
(AİFD) has launched a new campaign,<br />
which is developed as a result of<br />
long researches and which aims to<br />
increase the social awareness in this<br />
area by starting from the importance<br />
of innovative drugs that prolong<br />
human life and increase the quality<br />
of life. With this campaign, which<br />
will take place in various videos,<br />
physician interviews, informative<br />
resources, social media, internet,<br />
print media and radio for two months,<br />
the contributions that innovative<br />
medicines offer and will offer to the<br />
business life, family life and social<br />
life of patients and their relatives<br />
targeted. A single point of access<br />
to comprehensive information on<br />
innovative medicines hepimizicinumut.<br />
com site in now opened. AiFD will<br />
continue to focus on contributing<br />
to human life today and tomorrow<br />
with innovative medicines through<br />
communication efforts that will last<br />
throughout the campaign.<br />
Pointing out the importance of<br />
innovative drugs, Umit Dereli, General<br />
Secretary, AIFD said,
“The average life expectancy of a<br />
person born at the beginning of<br />
the 1900s is only 47 years, which<br />
is almost 30 years shorter than<br />
today. Diseases such as pneumonia<br />
and influenza, which can be described<br />
as epidemic diseases that can easily<br />
be treated today, have caused death in<br />
large scale. However, in the following<br />
years, in medical science, there have<br />
been significant developments that<br />
break this cycle. For example, with<br />
the discovery and dissemination of<br />
insulin in 1921, the quality and life<br />
time of diabetic patients changed<br />
radically. In 1929, Alexander Fleming<br />
found his penicillin. Without penicillin,<br />
75% of people living today will not<br />
survive. The measles and pediatric<br />
vaccines, which developed from 1940-<br />
50 up to today psychiatry, heart health<br />
drugs depression, hypertension,<br />
superstition of a nice disease that<br />
threatens human life on a wide scale,<br />
overcome many diseases. To sum up,<br />
if someone who was born in 1900<br />
could benefit from the advances of<br />
today’s possibilities, he would not to<br />
die in 1947, and live for many more<br />
years, perhaps to follow the first step<br />
to the Moon, to witness the fall of the<br />
Berlin Wall.”<br />
AİFD Member of Supervisory Board<br />
Oguz Mulazimoglu said, “The world<br />
is changing rapidly, the human<br />
population is multiplying and the<br />
average life span longs. With all<br />
of this, our needs for health are<br />
increasing. In line with these needs in<br />
the world and our country<br />
Hundreds of thousands of<br />
scientists working day and night<br />
to develop innovative medicines<br />
and therapies. They are involved in<br />
research and development activities<br />
in areas where healing is not needed<br />
or where new treatments are<br />
needed. Research drug companies<br />
are spending a significant portion of<br />
their income on these studies. Today<br />
hundreds of millions of people<br />
who are trying to cope with cancer,<br />
diabetes, cardiovascular, Alzheimer’s,<br />
Parkinson’s, Multiple Sclerosis and<br />
many other diseases are kept alive<br />
thanks to innovative medicines. Today,<br />
the innovative pharmaceutical<br />
industry is working to increase the<br />
quality of life by investing around $<br />
140 billion a year to discover new<br />
drugs and treatments. In order<br />
to develop innovative drugs and<br />
treatments in <strong>Turkey</strong> and to attract<br />
investment in this critical sector, the<br />
subject needs to be approached in<br />
a planned and stable manner. If we<br />
achieve this, there is no reason why<br />
we can’t get a bigger share of the<br />
biotechnology and pharmaceutical<br />
R & D budget of 140 billion dollars<br />
a year and we can’t become a more<br />
successful production and export<br />
base. As AİFD members, we are<br />
presenting innovative medicines<br />
and social and economic values <br />
of innovation in pharmaceuticals,<br />
making a full-fledged effort to get the<br />
Turkish people to get these innovative<br />
medicines quickly and work in<br />
partnership with all stakeholders in<br />
<strong>Turkey</strong>. Our aim is to develop science<br />
and R & D on the territory of this<br />
country and it is also hopeful that<br />
the people living in <strong>Turkey</strong> will meet<br />
new drugs at the same time with the<br />
citizens of the world.<br />
What is innovative medicine?<br />
Innovative medicine or drug is an international term used for novel drugs based on a patented molecular<br />
basis, proven to have a therapeutic effect on a particular disease as a result of long-term research and<br />
clinical trial. The three parameters required for a product to obtain a license are safety, medical efficacy and<br />
quality. The most distinctive feature of the innovative medicine is its patented nature. In addition, innovative<br />
drugs;<br />
• Clinically proven itself,<br />
• Production standards are high,<br />
• Manufactured through high technology,<br />
• Offers important and additional benefits which improve your quality of life in treatment.<br />
<strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17 15
Art In Hospital sanatı sağlıkla buluşturuyor<br />
Brothers-Sisters ile<br />
İstanbul Cerrahi Hastanesi<br />
birlikteliğinin ilk ürünü olan<br />
“Art in Hospital” sanat ve sağlığı<br />
buluşturan, sanatın iyileştirici yönünü<br />
öne çıkaran oldukça dikkat çekici bir<br />
proje. Projenin en az kendisi kadar<br />
ilgi çekici olan doğuş hikâyesini, fikrin<br />
yaratıcıları Brothers Sisters Ajans<br />
Başkanı Özge Günaydın ve İstanbul<br />
Cerrahi Hastanesi İşletme Direktörü<br />
Banu Başaran anlatıyor…<br />
Öncelikle sizleri kısaca<br />
tanıyabilir miyiz?<br />
Banu Başaran: “Sağlık sektöründe<br />
24. yılımı bu ay itibariyle tamamlamış<br />
bulunuyorum. Sağlık işletmeciliği çok<br />
özellikli bir alan, çok zor olmasına<br />
rağmen bir o kadar da keyifli. Bu<br />
alanda çalışmak için işinizi gerçekten<br />
seviyor olmanız gerekli. 15 yıl<br />
Amerikan Hastanesi, 5 yıl Medicana<br />
International Hastanesi’nde Genel<br />
Müdür Yardımcılığı yaptım. 2011<br />
yılında kendi şirketim olan Medibiz<br />
Sağlık Hizmetleri’ni kurdum. Sağlık<br />
yatırım, yönetim ve danışmanlık ve<br />
sağlık turizmi konusunda faaliyet<br />
gösteriyor. <strong>2017</strong> Ocak ayı itibariyle<br />
İstanbul Cerrahi Hastanesi’nde<br />
İşletme Direktörü olarak görev<br />
yapıyorum.”<br />
Özge Günaydın: “18 yıllık bir<br />
iletişim sektörü geçmişine sahibim<br />
ve Brothers Sister Medya’nın<br />
Başkanıyım ayrıca Sanat Seninle<br />
Derneği’nin de Kurucu Başkanlığı’nı<br />
yürütüyorum.”<br />
Brothers-Sisters ile İstanbul<br />
Cerrahi’nin bir araya geliş<br />
hikayesini anlatabilir misiniz? Bu<br />
başarılı iş birliğiniz nasıl başladı?<br />
Özge Günaydın: “Brothers Sisters,<br />
medya planlama ve satın almanın<br />
yanında içerik üretim konusunda<br />
kendi alanındaki tek ajanstır. İçerikten<br />
kastımız üretilen fikrin, pazarlama ve<br />
satış stratejileri doğrultusunda medya<br />
planlama - satın alma, dijital medya,<br />
16 <strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17<br />
PR, etkinlik, event-organizasyon<br />
ve sosyal medya gibi hedef kitleye<br />
ulaşmadaki ihtiyaç doğrultusunda<br />
kullanılmasıdır. İstanbul Cerrahi<br />
Hastanesi de tüm hizmetleri bir<br />
arada alacağı, fikir üreten, ürettiği<br />
fikrin tasarımını, uygulamasını,<br />
medyadaki tüm iletişimini ve<br />
organizasyon kısmını da yapabilen bir<br />
ajansa ihtiyaç duyuyordu. Bu anlamda<br />
birçok ajansla görüştükleri konkur<br />
sürecinin ardından ajansımızla<br />
çalışmaya karar verdiler.”<br />
Brothers-Sisters ile çalışmaya<br />
başladıktan sonra İstanbul<br />
Cerrahi’de gerçekleştirdiğiniz<br />
değişikliklerden bahsedebilir<br />
misiniz?<br />
Banu Başaran: “Brothers and<br />
Sistes pazarlama, iletişim ve<br />
medya konusunda hastanemizin<br />
360 derece iletişim hizmetlerini<br />
gerçekleştirdiğimiz stratejik<br />
işbirlikçimiz. Sağlık alanında sosyal<br />
sorumluluk projesi ve algı yönetimi<br />
anlamında ilkleri gerçekleştiriyoruz.<br />
Projenin adı Art in Hospital. Proje<br />
kapsamında hastanede bir sanat<br />
Özge Günaydın:<br />
“Biz topluma faydalı<br />
işler üretmeyi seven<br />
bir ajansız. Sanatı<br />
bu anlamda birleştirici,<br />
iyileştirici ve<br />
dönüştürücü<br />
olarak görüyoruz.”<br />
galerisi açtık. Geliri Sanat Seninle<br />
Derneği’ne bağışlanacak olan bu<br />
sergide aynı zamanda çalışan aidiyet<br />
duygusunu da pekiştirmek üzere<br />
sanat faaliyetleri gerçekleştireceğiz.”<br />
Basında geniş yer bulan Art in<br />
Hospital projesi nasıl doğdu?<br />
Özge Günaydın: “Sanat Seninle<br />
Derneği ve benim de aynı zamanda<br />
resim ve heykel yapmam sayesinde<br />
ajansımızın da sanatla ciddi bir<br />
organik bağı var. Aynı zamanda<br />
ben iki yıl önce geçirdiğim meme<br />
kanserini, sanatın iyileştirici<br />
gücüne sığınarak atlattım. Bu<br />
deneyimlerimden sonra sanatın<br />
evrensel kavramını ve iyileştirici<br />
gücünü toplumun her kesimine<br />
yayabilmek için çeşitli çalışmalar<br />
yaptım. İstanbul Cerrahi<br />
Hastanesi’nin de sürdürebilir<br />
bir kurumsal sosyal sorumluluk<br />
çalışmasına ihtiyacı vardı ve bu<br />
bağlamda sanatın iyileştirici<br />
gücünü de kullanabileceğimiz ART<br />
in Hospital fikri doğdu.”
Açılış sergisi 25 Mayıs’ta<br />
gerçekleşen bu oluşumun sizce<br />
bu kadar ses getirmesinin altında<br />
yatan sebep ne?<br />
Banu Başaran: “İstanbul Cerrahi<br />
Hastanesi olarak amacımız<br />
hastanemizi soğuk dört duvarlı<br />
hastane yapısından çıkararak bir<br />
yaşam merkezi haline getirmek.<br />
“Yaşatmak Sanattır” mottomuzla<br />
Art in Hospital projesini birleştirip,<br />
yeni dönemde sanatla iç içe bir<br />
hastane olmayı hedefleyerek yola<br />
çıktık. Bu bağlamda hastane olarak<br />
Türkiye’de bir ilke imza attık. Farklı<br />
olmayı başardığınızda ve yapılan iş<br />
sosyal sorumluluk anlamında da<br />
yüreklere dokunduğunda başarı<br />
kaçınılmaz oluyor. Sanırım biz de<br />
bunu başardık.”<br />
Proje kapsamında başka hangi<br />
kurumlarla işbirliği yapıyorsunuz?<br />
Banu Başaran: “Projemiz<br />
kapsamında Sanat Seninle<br />
Derneği ve Vesaire Tasarım<br />
Galerisi ile işbirliği içindeyiz.<br />
Art in Hospital bünyesindeki ilk<br />
sergiden elde edilecek gelirin<br />
tamamı yarınları inşa etmek, sanatı<br />
insanla buluşturmak ve hayalleri<br />
gerçekleştirmek amacıyla Sanat<br />
Seninle Derneği’ne bağışlanıyor.”<br />
Sanat Seninle Derneği’ni<br />
seçmenizdeki nedenler neler<br />
oldu?<br />
Banu Başaran: “Sanat Seninle<br />
Derneği, sanatın iyileştirici ve<br />
dönüştürücü özelliklerinden<br />
herkesin faydalanması amacıyla<br />
2016 yılında kuruldu. Dernek<br />
misyonunu, ortak bir dil oluşturan<br />
sanatı herkese ulaştırmak ve her<br />
yönüyle sanata katkıda bulunmak<br />
olarak tanımlıyor. Bu da İstanbul<br />
Cerrahi Hastanesi’nin misyonuyla<br />
son derece örtüşüyor. Sonuç olarak<br />
bizimle aynı dili konuşan ve aynı<br />
hedefle yola çıkan bir dernekle<br />
yapılacak bir işbirliğinin bize<br />
başarıyı getireceğine inandık ve bu<br />
doğrultuda seçimimizi yaptık.”<br />
Banu Başaran:<br />
“İstanbul Cerrahi<br />
Hastanesi olarak<br />
amacımız hastanemizi<br />
soğuk dört duvarlı<br />
hastane yapısından<br />
çıkararak bir yaşam<br />
merkezi haline<br />
getirmek.”<br />
Bundan sonra bizi ne tarz<br />
sürprizlerle şaşırtmaya devam<br />
edeceksiniz?<br />
Özge Günaydın: “Biz topluma<br />
faydalı işler üretmeyi seven<br />
bir ajansız. Sanatı bu anlamda<br />
birleştirici, iyileştirici ve<br />
dönüştürücü olarak görüyoruz. Ben<br />
şahsım olarak Eylül ayında bir sergi<br />
projesine hazırlanıyorum. Aynı<br />
zamanda Sanat Seninle Derneği<br />
olarak atölye çalışmalarımız ve<br />
bir sanat köyü projemiz var. Art in<br />
Hospital projesini de uluslararası<br />
çapta yaymak ve yapacağımız<br />
atölye çalışmaları, sergiler ve<br />
seminerlerle geliştirmek için<br />
planlarımızı hazırladık. Eylül<br />
ayından itibaren tüm projelerimizi<br />
takip edebilirsiniz.”<br />
İstanbul Cerrahi Hastanesi’nin<br />
ileriye yönelik yatırımları neler<br />
olacak?<br />
Banu Başaran: “Hastanemiz<br />
öncelikle mevcut konumunda<br />
modernleşme ve büyüme<br />
göstermeye başlayacak. Özellikli<br />
kliniklerin olduğu yeni bir<br />
merkezimiz kurulma aşamasında.<br />
Sağlık vadisi içinde iddia ettiğimiz<br />
butik hastane hizmetinde, tüm<br />
hastalarımızın ihtiyaçlarına yönelik<br />
kişiselleştirilmiş hizmet anlayışıyla<br />
fark oluşturacağız.”<br />
<strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17 17
Alerjiniz gözünüzün önünde olabilir<br />
Gözünüzde kaşıntı, kızarıklık, şişlik, yanma ve sulanma varsa dikkat!<br />
ve içecekler, parfüm-deodorant türevi<br />
kimyasallar ve diğer göz hastalıkları<br />
için kullanılan damla ve pomadlar da<br />
Alerjik Konjonktivite neden olabilirken<br />
kontakt lenslerin de uzun süreli<br />
kullanımı, alerjiye neden olabilir”<br />
diyor.<br />
“Steroid içeren damlaların<br />
kontrolsüz kullanımı enfeksiyon,<br />
katarakt gelişimi ve göz tansiyonu<br />
yüksekliği yapabilir!”<br />
Göz Hastalıkları Uzmanı<br />
Doç. Dr. Barış Sönmez<br />
Yaz aylarında sıklıkla karşımıza<br />
çıkan göz alerjilerinin en yaygın<br />
görülen tipi gözün ön yüzeyinde<br />
oluşan Alerjik Konjonktivit’tir.<br />
Mevsimsel olarak karşımıza çıkan<br />
bu hastalıkta gözler; toz, güneş<br />
ve polen gibi bir alerjene maruz<br />
kaldıktan sonra kızarır, sulanır<br />
bazen de çapaklanır. Bu gibi<br />
durumlarda mutlaka bir hekime<br />
başvurulması gerektiğinin altını<br />
çizen Göz Hastalıkları Uzmanı Doç.<br />
Dr. Barış Sönmez, tanının genellikle<br />
18 <strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17<br />
hastanın öyküsüne bağlı olarak<br />
gözlerin biyomikroskopla muayenesi<br />
sonrasında konulduğunu ve daha<br />
sonra tedavi yöntemine karar<br />
verildiğini söylüyor.<br />
Göz alerjisinin oluşumunda çimen,<br />
çiçek polenleri, ev hayvanlarının<br />
tüyleri ve güneş en sık görülen<br />
etkenlerden!<br />
Alerjik konjonktivitte en sık görülen<br />
belirtilerin gözlerde kaşıntı, kızarıklık,<br />
şişlik, yanma ve sulanma olduğunu<br />
aktaran Doç. Dr. Sönmez, bazen<br />
ışık hassasiyetinin de bu belirtilere<br />
eşlik ettiğini söylüyor. Birçok göz<br />
alerjisinin burun alerjileri (Alerjik<br />
rinit) ile birlikte seyrettiğinden de<br />
bahseden Sönmez; hapşırma, burun<br />
tıkanıklığı ve salgı artışının da göz<br />
belirtileriyle beraber görülebileceğini<br />
belirtiyor. Genetik olarak ailevi<br />
yatkınlığı olanlarda daha sık olmakla<br />
birlikte göz alerjilerinin herkeste<br />
görülebileceğinin altını çizen Sönmez;<br />
“Vücudun bağışıklık sisteminin bir<br />
dış etkene (alerjen) reaksiyonu olan<br />
bu hastalıkta en sık tespit edilen<br />
etkenler toz, çim, çiçek polenleri, ev<br />
hayvanlarının tüyleri ve güneş olarak<br />
görülmektedir. Nadiren bazı yiyecek<br />
Göz alerjilerinin tedavisinin<br />
genellikle göz damlalarıyla yapıldığını<br />
söyleyen Göz Hastalıkları Uzmanı<br />
Doç. Dr. Barış Sönmez; “Damla<br />
formülasyonunda antihishaminikler<br />
ve histamini salgılayan mast<br />
hücrelerini bloke eden damlalar,<br />
alerjik konjonktivitin tedavisinde en<br />
sık kullanılan damlalar arasında yer<br />
alıyor. Sistemik (örnek olarak ağızdan<br />
alınan tablet) antihishaminikler göz<br />
kuruluğunu arttırdığı için nadiren<br />
tercih edilir. Kuruluk ve alerjeni<br />
gözden uzaklaştırmak için ‘koruyucu<br />
içermeyen suni gözyaşı damlaları’<br />
da sıklıkla kullanılır. Orta – ağır<br />
seviyeli alerjik konjonktivitlerde<br />
‘steroid’ içeren göz damlaları da<br />
göz doktorunun uygun gördüğü<br />
doz ve sürede kullanılabilir. Steroid<br />
içeren damla ve pomadların doktor<br />
önerisi ve kontrolü dışında kullanımı;<br />
enfeksiyon, göz tansiyonu ve erken bir<br />
katarakt gelişimine neden olabileceği<br />
için asla kontrolsüz olmamalıdır.<br />
Göz alerjilerinin tedavisinde ‘alerji<br />
aşıları’ (immünoterapi) ise damlaların<br />
yetersiz kaldığı dirençli hallerde<br />
nadiren başvurulan bir yöntemdir”<br />
diye açıklıyor.
Perakende Ortağı<br />
Araştırma Ortağı<br />
Medya Ortakları<br />
T: 0212 367 92 15 E: info@yilinurunu.com.tr www.yilinurunu.com.tr
Your allergy may be in front of your eyes<br />
Pay attention if you have itching, redness, swelling,<br />
burning and watering in your eyes!<br />
20 <strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17<br />
Eye Disease Specialist Assoc.<br />
Dr. Baris Sönmez informs us<br />
about Eye Allergies (Allergic<br />
Conjunctivitis). Eye allergies, also<br />
called “allergic conjunctivitis,” are a<br />
common eye condition. The tissue<br />
that lines the inside of the eyelid and<br />
outside of the eyeball is called the<br />
conjunctiva. This tissue keeps your<br />
eyelid and eyeball moist. Allergic<br />
conjunctivitis occurs when this tissue<br />
becomes inflamed. With eye allergies,<br />
you usually see redness and itching in<br />
both eyes, instead of in just one eye.<br />
In the formation of eye allergy,<br />
grass, flower pollen, poultry<br />
feathers and sun are the most<br />
common causes!<br />
Eye allergies are a reaction to indoor<br />
and outdoor allergens that get into<br />
your eyes. Examples of these are<br />
pollen, mold spores, dust mites and<br />
pet dander. Eye allergies are not<br />
contagious. They cannot be spread<br />
to another person. Irritants like dirt,<br />
smoke, chemicals, and chlorine can<br />
also cause swelling and redness<br />
of the eyes. This reaction is not an<br />
allergic reaction. Viruses and bacteria<br />
can also cause the same irritation of<br />
the eyes. This reaction is also not an<br />
allergic reaction.<br />
Some medications and cosmetics<br />
can also cause eye allergy symptoms.<br />
The eyes are an easy target for<br />
allergens and irritants because<br />
they are exposed and sensitive. The<br />
body responds to these allergens<br />
by releasing chemicals, including<br />
histamines, which produce the<br />
inflammation.<br />
“Uncontrolled use of steroid-containing drops can increase<br />
infection, cataract development, and high eye pressure!”<br />
The first and best option is to avoid<br />
contact with substances that trigger<br />
your eye allergies. If that is not<br />
enough, consider using: Saline eye<br />
drops to wash away the allergens,<br />
Over-the-counter medicine or eye<br />
drops (short-term use), Prescription<br />
treatments from your doctor, Allergy<br />
shots (immunotherapy) from your<br />
doctor, Eye allergy symptoms<br />
may disappear completely when<br />
the allergen is removed or after<br />
the allergy is treated. Talk to your<br />
pharmacist and health care provider<br />
about what is best for you. Avoid<br />
triggers by making changes to your<br />
home and to your behavior. Keep<br />
windows closed during high pollen<br />
periods; use air conditioning in<br />
your home and car. Wear glasses<br />
or sunglasses when outdoors to<br />
keep pollen out of your eyes. Use<br />
“mite-proof” bedding covers to<br />
limit exposure to dust mites, and a<br />
dehumidifier to control mold. Wash<br />
your hands after petting any animal.<br />
Decongestant eyedrops (don’t use<br />
eyedrops for “red eye” longer than<br />
a week, or they can make things<br />
worse).<br />
C<br />
M<br />
Y<br />
CM<br />
MY<br />
CY<br />
CMY<br />
K
Sanofi ve KAGİDER el ele verdi,<br />
kadınlara geleceğin kapıları aralandı<br />
‘Geleceğin Kadın Liderleri’ projesi<br />
KAGİDER ve Sanofi Türkiye’nin<br />
genç kadınların ekonomik ve sosyal<br />
hayata katılımını artırmak amacıyla<br />
hayata geçirdiği uzun soluklu bir<br />
proje olarak dikkat çekiyor. Bugüne<br />
dek yaklaşık 500 mezunun verildiği<br />
proje kapsamında üniversiteden<br />
yeni mezun veya son sınıf öğrencisi,<br />
başarı potansiyeli yüksek ve eşit<br />
fırsata sahip olmayan genç kadınlar<br />
seçiliyor. Katılımcılara eğitim ve<br />
mentorluk desteği veriliyor. Proje,<br />
genç kadınların toplum ve iş<br />
hayatındaki yerlerini kuvvetlendirmek<br />
amacıyla; onların iş arama süreçlerini<br />
kolaylaştırmayı, iletişim ağlarını<br />
genişletmeyi, iş gücüne katılımlarını<br />
sağlamayı ve sosyal duyarlılıklarını<br />
geliştirmeyi hedefliyor.<br />
Projede, 3 gün süren eğitim programı<br />
çerçevesinde iş hayatına yönelik temel<br />
bilgi ve beceriler, kariyer geliştirme<br />
ve yönetmeye yönelik bakış açısı ve<br />
işe giriş becerileri başlıkları altında<br />
eğitim veriliyor. Ayrıca katılımcıların<br />
hem girişimci hem de profesyonel<br />
hayattan rol modeller ile buluşmaları<br />
sağlanıyor, endüstri, şirket ve<br />
girişimcilik tanıtımları yapılıyor.<br />
Eğitimler sonrasında ‘Geleceğin<br />
Kadın Liderleri’ projesinden<br />
mezun olan genç kadınlar hem işe<br />
girişlerinde hem de kariyerlerinin<br />
ilk yıllarında eğitimcilerden,<br />
mentorlerden ve daha önce<br />
programdan mezun olmuş diğer<br />
katılımcılardan destek alıyor. İş<br />
hayatında giderek sayısı artan<br />
Geleceğin Kadın Liderleri programı<br />
mezunları, çeşitli iletişim kanalları,<br />
sosyal medya grupları, dönemsel<br />
ve bölgesel buluşmalar aracılığıyla<br />
birbirlerine destek veriyorlar.<br />
‘Geleceğin Kadın Liderleri’, bu<br />
dönemde yeni katılımcılarla<br />
büyümeye ve daha çok kadının<br />
hayatına dokunmaya devam edecek.<br />
Sanofi Türkiye ve Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) iş birliği ile 2010 yılından bu yana devam<br />
eden ‘Geleceğin Kadın Liderleri’ projesinde yeni dönem başlıyor. Genç kadınların ekonomik ve sosyal hayata<br />
katılımını artırmak amacıyla hayata geçirilen ‘Geleceğin Kadın Liderleri’ projesinden bugüne kadar yaklaşık<br />
500 genç kadın mezun oldu. Proje sayesinde genç kadınların iş arama süreçleri kolaylaştırılıyor, iletişim ağları<br />
genişletiliyor ve bu sayede de iş gücüne katılımları sağlanıyor. 4 <strong>Temmuz</strong>’da başlayan proje başvuruları için son<br />
tarihi 17 <strong>Ağustos</strong> <strong>2017</strong>…<br />
22 <strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17
Sanofi and KAGİDER give hand in hand,<br />
so door opened for women<br />
‘Women Leaders of Future’ the<br />
project which has been entered<br />
into force by KAGIDER and Sanofi<br />
<strong>Turkey</strong> draws attention in terms<br />
of boosting participation of young<br />
women in economic and social life.<br />
The new graduates from universities<br />
or senior class students having high<br />
success potential and young women<br />
with inequality of opportunity are<br />
selected in the scope of the project,<br />
in the scope of the project nearly<br />
the number of 500 graduated to date.<br />
Training and mentorship support<br />
is given to participants. In order<br />
to strengthen places of women in<br />
society and business life, the project<br />
aims to facilitate the processes<br />
of looking for a job, enlarging<br />
communication networks, providing<br />
to join labor force and improve social<br />
sensitivities.<br />
In the framework of the program<br />
lasting for 3 days, training is<br />
presented under the headlines of<br />
the basic knowledges and knowhow,<br />
improving and managing career<br />
and the viewpoint directed towards<br />
management and finding a job. In<br />
addition, participants are provided<br />
meeting with role models from both<br />
entrepreneur and professional life;<br />
introductions for industry, company<br />
and entrepreneurship are carried out.<br />
Following trainings, the young women<br />
who graduated from the project<br />
‘Women Leaders of Future’ get<br />
support from educators, mentors and<br />
also from the previously graduated<br />
other participants for both getting<br />
a job or in the first years of their<br />
careers. Increasingly boosting in<br />
business, the graduates of ‘Women<br />
Leaders of Future’ program support<br />
each other via various communication<br />
channels, social media groups,<br />
periodical and regional meetings.<br />
‘Women Leaders of Future’<br />
will continue to grow with new<br />
participants and beneficial for the life<br />
of much more women.<br />
A new period is beginning in ‘Women Leaders of Future’ project which has been continuing since 2010 onwards<br />
with cooperation of Sanofi <strong>Turkey</strong> and the Women Entrepreneurs Association of <strong>Turkey</strong> (KAGIDER). Established<br />
in order to increase participation of young women to economic and social life, nearly the number of 500<br />
young women graduated from ‘Women Leaders of Future’ project to date. The process of looking for job of women<br />
is facilitated, communication networks are widened and thus their participation to labor force is ensured<br />
thanks to the project. Applications for the project started on 4thy July, as for deadline is 17th August <strong>2017</strong>.<br />
<strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17 23
Eklem ağrılarının giderilmesinde<br />
Nutraxin Artroflex gücü<br />
Nutraxin Marka Müdürü Gökşen Taşcı Tabakoğlu;<br />
“Eczacılara ve eczane çalışanlarına yönelik eğitimlere ve<br />
bilgilendirme ağına çok önem veriyoruz”<br />
Vitamin ve mineral besin<br />
takviyesi konusunda Türkiye’nin<br />
önde gelen markası Nutraxin’in<br />
osteoartrit başta olmak üzere eklem<br />
ağrılarının görüldüğü durumlarda<br />
ve yoğun tempoda spor yapanlarda;<br />
eklem hasarının oluşmasını ve<br />
ilerlemesini yavaşlatmak , ortaya<br />
çıkan eklem ağrının azalması ve<br />
giderilmesi için geliştirdiği Artroflex,<br />
içeriğinde yer alan özel formülasyon<br />
ve etki mekanizması ile kendini<br />
kanıtlamış bir ürün olma özelliği<br />
taşıyor. Biota Laboratuvarları<br />
tarafından geliştirilen bu ürünü Marka<br />
Müdürü Gökşen Taşcı Tabakoğlu ile<br />
yaptığımız röportajda daha yakından<br />
tanıyoruz…<br />
24 <strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17<br />
Nutraxin Marka Müdürü Gökşen Taşcı Tabakoğlu<br />
Öncelikle kısaca sizi<br />
tanıyabilir miyiz?<br />
İstanbul doğumluyum. Uludağ<br />
Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nü<br />
bitirdim. İş yaşamına 2006 yılında<br />
GNC şirketinde satış departmanında<br />
başladım. GNC’deki 8 yıllık yöneticilik<br />
kariyerimden sonra, Nisan 2014 tarihi<br />
itibari ile Biota Laboratuvarları’nda<br />
Medikal Eğitim Müdürü olarak<br />
göreve başladım. 2016 sonu itibariyle<br />
de Biota Laboratuvarları’nın Gıda<br />
Takviyeleri Grubunun pazarlama<br />
stratejilerine yön vermekten<br />
sorumlu Marka Müdürü olarak görev<br />
yapmaktayım.<br />
Nutraxin markası adı altında<br />
birçok ürününüz var ürünlerin<br />
içeriklerinden kısaca bahsedebilir<br />
misiniz?<br />
“Nutraxin ürünleri 26 farklı çeşit ile<br />
sağlık ihtiyaçlarına güvenle destek<br />
vermektedir.<strong>2017</strong> yılını Ar-Ge’mizde<br />
geliştirmekte olduğumuz çalışmaları<br />
sonlandırarak 45 farklı çeşit ile<br />
tamamlamayı hedefliyoruz. Ürün<br />
gamımızda başlıca glukozaminler,<br />
balık yağları, vitamin-mineraller, diyet<br />
destek ürünleri ve özel destekler yer<br />
almaktadır. Bahsettiğim serilerdeki<br />
ürünlerde ilgili komitelerce önerilen<br />
dozlara uyum sağlanarak güçlü etkiye<br />
yönelik oluşturulmuş formüllerde<br />
muadilsiz olmayı hedefliyoruz.<br />
Örneğin eklem serimizin 2. ürünü<br />
olarak yeni geliştirdiğimiz Artroflex<br />
Hya C II’de, ‘’Harekette Artroflex Hya<br />
C II farkı’’ söylememiz ile eklem<br />
dokusu için klinik çalışmalarca<br />
ispatlanmış Glukozamin, Kondroitin ve<br />
MSM’i Tip 2 Kolajen, Hyaluronik Asit<br />
ve C vitamini ile birlikte sunuyoruz.<br />
Bu ürün hem hekimlerimiz hem<br />
de eczacılarımızın önerilerinde<br />
büyük ilgi görmekte. Bunun yanı<br />
sıra Big Energy günlük iş yapabilme<br />
kapasitesinde artış sağlatmaya,<br />
enerji seviyemizi yükseltmeye yönelik<br />
Ginseng, Kafein, Keçiboynuzu ve<br />
Zencefil içeriği ile çok iyi de bir<br />
adaptojen olarak fayda sağlıyor. Yeni<br />
geliştirdiğimiz ve lansmanını kısa bir<br />
süre içerisinde gerçekleştireceğimiz<br />
diyet ürünleri serimiz Quickslim<br />
ile kilo kontrol programlarında<br />
ihtiyacımız olan desteği vermeye<br />
yönelik aktifler bir arada sunuluyor.<br />
Multi vitaminlerimiz de kadın ve erkek<br />
sağlığına özel vitamin, mineral, bitki<br />
ve antioksidanlara yer veriyoruz.
Kadın ve erkeğin ihtiyacı farklıdır<br />
diyerek özel formulasyonlar<br />
oluşturuyoruz. Son olarak Omega-3<br />
ve Coenzyme Q10’i tek kapsülde<br />
birleştirerek ‘’Balık yağından<br />
fazlasını isteyin’’ diyor, antiaging<br />
programlarının en önemli<br />
destekleyicisi oluyoruz.”<br />
Yeni geliştirdiğiniz Artfoflex<br />
ürününüzün hangi durumlarda<br />
kullanıldığını öğrenebilir miyiz?<br />
“Nutraxin’in Osteoartrit başta<br />
olmak üzere eklem ağrılarının<br />
görüldüğü durumlarda ya da yoğun<br />
tempoda spor yapanlarda; eklem<br />
hasarının oluşmasını ve ilerlemesini<br />
yavaşlatmak, ortaya çıkan eklem<br />
ağrısının azalması ve giderilmesi<br />
için geliştirdiği Artroflex, içeriğinde<br />
yer alan 5 aktiften oluşan özel<br />
formülasyon ve etki mekanizması<br />
ile kendini kanıtlamış bir ürün olma<br />
özelliği taşımaktadır. Ocak 2015’te<br />
Life Science dergisinde yayınlanan<br />
Artroflex’in kondroprotektif<br />
etkinliğine yönelik gerçekleştirilen<br />
deneysel çalışmamız mevcut.<br />
Yapılan deneysel çalışmada (deney<br />
hayvanları kullanılarak yapılan<br />
çalışmalar) sıçanların diz ekleminde<br />
meydana gelen kıkırdak doku<br />
hasarının, Artroflex uygulaması<br />
sonucunda gerilediği moleküler<br />
biyolojik ve histopatolojik analizlerle<br />
kanıtlanmıştır. Öyle ki, Artroflex<br />
uygulaması yapılan deney grubunda<br />
hayvanlarda kıkırdak dokuda<br />
hasara ve ödeme yol açan TNFalfa<br />
ile IL-1a’nın sentezinde ciddi<br />
oranda azalma tespit edilmiştir. Bu<br />
moleküller, dokularda biriktiğinde<br />
inflamasyona (yangı) neden olarak<br />
kızarıklık, yanma, ödem ve ağrıya<br />
neden olurlar.”<br />
Artfoflex kullanması uygun olmayan<br />
hasta grupları var mıdır?<br />
“Ürünümüzün Tip 1 diyabet ve<br />
kanser gibi özel durumlarda<br />
doktora danışılarak kullanılmasını<br />
öneriyoruz. Bunun dışında herhangi<br />
bir ilaç etkileşimi ya da uyarı<br />
vermiyoruz. Diabetes Care’de<br />
yayınlanan çalışmaya göre, günde 3<br />
kez 500 mg Glukozamin kullanımının<br />
glisemik kontrolü, lipit profili veya<br />
apo AI seviyeleri üzerinde belirgin<br />
etkiye rastlanmadığı bilinmektedir.<br />
Ürünümüzde, Glukozamin NaCl<br />
tuzu yerine HCl formunda olduğu<br />
için hipertansif hastalarda güvenli<br />
kullanımı olanağı da sunmaktadır.<br />
Osteoartrit, 25-35 yaş arası<br />
%0,1 oranında görülürken; 65<br />
yaş sonrasında bu oran %80’lerin<br />
üzerine çıkmaktadır. Özellikle ileri<br />
yaş grubu hastalarda sık görülen bir<br />
rahatsızlık olması ve bu hastaların<br />
büyük çoğunluğunda da hipertansiyon<br />
öyküsünün yer alması kullanılacak<br />
üründe bu özelliğin daha da önemli<br />
olduğunu vurguluyor.”<br />
Vitamin ve besin takviyeleri<br />
konusunda insanların kafasında hala<br />
soru işaretleri var, bu konuda neler<br />
söylemek istersiniz?<br />
“Yaşam ve beslenme şekillerindeki<br />
hızlı değişim gıda takviyesi<br />
kullanımına olan ihtiyacı ortaya<br />
çıkarıyor. Türkiye’nin beslenme<br />
alışkanlıkları da son 20 yıl içerisinde<br />
büyük değişime uğramış durumda.<br />
Gıdalarda kullanılan katkı maddeleri,<br />
hormonlar, tarım ilaçları kullanımı,<br />
besin değerlerinin azalmasına sebep<br />
olmakta. Ayrıca günlük ihtiyacımız<br />
olan vitamin ve mineralleri yeterli<br />
miktarda kaynağından alamamak,<br />
ne kadar dikkat etsek de gıdaların<br />
saklama, hazırlama ve pişirme<br />
hatalarından kaynaklanan besin<br />
içerik eksiklikleri ihtiyacımızı<br />
yükseltmekte. Vitamin ve gıda<br />
takviyesi bu eksiklikleri gidermemize<br />
yardımcı olarak, yaşam tempomuzda<br />
daha enerjik ve verimli olmamıza,<br />
hastalıklara karşı kendimizi<br />
korumamıza destek sağlayan bir<br />
misyon ile öne çıkıyor. Aynı zamanda<br />
hekimlerin de tedavi protokollerinde<br />
ortomoleküler tedaviye yönelmesinin<br />
de takviye edici gıda kullanımının<br />
önemini artırmakta olduğunu<br />
söylemekte yarar var.”<br />
Ecza kanalında kullanım ve<br />
tavsiyelerle ilgili sizin eczacılarla<br />
çalışmalarınız var mıdır?<br />
“Ürünlerimizin satışının sadece<br />
eczanelerde olduğunu tüm tanıtım<br />
faaliyetlerimizde vurguluyoruz.<br />
Türkiye’de eczacılarımıza<br />
inanılmaz bir güven var. Bizler<br />
de eczacılarımızın danışman<br />
kimliği ile ihtiyacın belirlenerek<br />
doğru ürünün doğru tüketici ile<br />
buluşmasını istiyoruz. Türkiye<br />
genelinde eğitim kadromuz ile her<br />
ay düzenli bireysel ve toplu eczane<br />
eğitimleri gerçekleştiriyoruz. Ürün<br />
bilgilerimizi son çıkan araştırmalar<br />
ile eczacılarımıza aktarıyor ve<br />
eczane çalışanları ile de özel eğitim<br />
programları planlıyoruz. Eczane<br />
çalışanlarına özel hazırladığımız<br />
eğitim materyallerimizi,<br />
danışanlardan gelecek sorular<br />
ışığında yardımcı olmak üzere<br />
kendilerine iletiyoruz. Medikal<br />
kadromuzda da eczacılar ile birlikte<br />
çalışıyoruz. Faydayı sunmaya yönelik<br />
en doğru bilgiyi ve çözüm önerilerini<br />
birlikte bulmaya çalışıyoruz. Yeni<br />
geliştireceğimiz ürünlerde de<br />
Türkiye’nin önde gelen eczacılık<br />
fakülteleri ile iş birliği içerisindeyiz.<br />
Özetle, eczacılara ve eczane<br />
çalışanlarına yönelik eğitimlere<br />
ve bilgilendirme ağına çok önem<br />
veriyoruz.”<br />
Son olarak eklemek istediklerinizi<br />
öğrenebilir miyiz?<br />
“Nutraxin ürünleriyle hedefimiz<br />
ülkemizde olduğu kadar dış<br />
pazarlarda da global marka olma<br />
yolunda hızla ilerlemek. Bunun için<br />
ürün gamımızı Türkiye’nin beslenme<br />
alışkanlıkları raporlarını inceleyerek,<br />
son çıkan çalışmaları baz alarak, Ar-<br />
Ge merkezimizdeki titizlikle yürütülen<br />
çalışmalarla artırmayı hedefleyerek,<br />
tüketici sağlığına değer katmaya<br />
devam edeceğiz.”<br />
<strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17 25
Nutraxin Artroflex power in eliminating joint aches<br />
Nutraxin Brand Manager Goksen Tasci Tabakoglu, “We attach great<br />
importance to the training and information network for pharmacists and<br />
pharmacy employees”<br />
26 <strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17<br />
<strong>Turkey</strong>’s leading brand of vitamin<br />
and mineral nutrition, Nutraxin<br />
developed Artroflex especially<br />
for joints of pain in osteoarthritis<br />
when seen in intense tempo sports<br />
and reduction and elimination of<br />
articular pain, slows down the<br />
progression of joint damage and is<br />
a proven product with its special<br />
formulation and action mechanism<br />
in its content. Let’s see more about<br />
this product, which was developed<br />
by Biota Laboratories, from Brand<br />
Manager Goksen Tasci Tabakoglu.<br />
First of all, can we recognize you<br />
briefly?<br />
I was born in Istanbul. I graduated<br />
from Biology Department, Uludag<br />
University. I started work life in sales<br />
department of GNC company in<br />
2006. After my 8 year career in GNC,<br />
I started as a Medical Education<br />
Director at Biota Laboratories as of<br />
April 2014. As of the end of 2016, I<br />
am Brand Manager for directing the<br />
marketing strategies of the Biota<br />
Laboratories Food Substance Group.<br />
You have many products under the<br />
name of Nutraxin brand. Can you<br />
briefly tell us about the contents of<br />
the products?<br />
Nutraxin products are supported<br />
by 26 different varieties with<br />
confidence in their health needs. We<br />
are aiming to complete 45 different<br />
types by ending the studies we have<br />
been developing in our R & Our<br />
product range includes mainly<br />
glucosamines, fish oils, vitaminminerals,<br />
dietary supplements and<br />
special supplements. In the products<br />
I mentioned, we aim to be compatible<br />
with the formulas that are designed<br />
for strong effect by adapting to the<br />
recommended doses of the relevant<br />
committees. For example, Artroflex<br />
Hya C II, which we have recently<br />
developed as a product of the joint<br />
series, has been proven clinically for<br />
joint articulation with “difference in<br />
Arturoflex Hya C II in movement’’ we<br />
offer Glucosamine, Chondroitin and<br />
MSM Type 2 Collagen, Hyaluronic<br />
Acid and together with Vitamin C. This<br />
product has great interest both in the<br />
recommendations of our physicians<br />
and pharmacists. In addition to<br />
this, Big Energy is also very good<br />
as an adaptogen with its Ginseng,<br />
Caffeine, Carob and Ginger contents<br />
to increase the daily capacity to work,<br />
to raise our energy level. Quickslim<br />
is a series of diet products that we<br />
have recently developed and will be<br />
launched in a short period of time.<br />
We provide the support we need<br />
in the weight control programs<br />
together. Our multi vitamins also<br />
include vitamins, minerals, herbs<br />
and antioxidants which are special<br />
for women and men’s health. We<br />
create special formulations by saying<br />
that the needs of women and men<br />
are different. Finally, we combine<br />
Omega-3 and Coenzyme Q10 in a<br />
single capsule to say, “Ask for more<br />
of the fish oil” and we are the most<br />
important supporter of anti-aging<br />
programs.<br />
Can we find out where your new<br />
Artfoflex product is being used?<br />
Nutraxin has been shown to<br />
cause pain in joints, especially<br />
osteoarthritis, or in intense tempura<br />
sports; Artroflex, which has been<br />
developed for the reduction and<br />
elimination of articular pain, slows<br />
down the progression of joint<br />
damage and is characterized by
a special formulation and action<br />
mechanism that is active in its<br />
content. We have an empirical study<br />
of the chondroprotective effect of<br />
Artroflex published in Life Science<br />
magazine in January 2015. In<br />
the experimental study carried<br />
out (studies using experimental<br />
animals), cartilage tissue damage in<br />
the knee joint of rats, Artroflex has<br />
been proven by molecular biological<br />
and histopathologic analyzes<br />
of the application. Thus, in the<br />
experimental group in which Artroflex<br />
administration was performed,<br />
there was a serious decrease in the<br />
synthesis of TNF-alpha with IL-1a,<br />
which causes damage and payment<br />
of cartilage tissue in animals.<br />
These molecules cause redness,<br />
burning, edema and pain when<br />
they accumulate in tissues, causing<br />
inflammation (inflammation).<br />
Are there any groups of patients<br />
who are not eligible to use<br />
Artfoflex?<br />
We recommend that our product be<br />
used in consultation with a doctor<br />
in special circumstances, such as<br />
Type 1 diabetes and cancer. Apart<br />
from that, we do not give any drug<br />
interaction or warning. According<br />
to the study published in Diabetes<br />
Care, it is known that the use of 500<br />
mg Glucosamine 3 times daily does<br />
not show any significant effect on<br />
glycemic control, lipid profile or apo<br />
AI levels. Since our product is in the<br />
form of HCl instead of Glucosamine<br />
NaCl salt, it also offers safe use in<br />
hypertensive patients. Osteoarthritis<br />
was seen in 0.1% of patients aged<br />
25-35 years; after 65 years of age, this<br />
ratio exceeds 80%. It emphasizes that<br />
this feature is even more important,<br />
especially when the older age group is<br />
a common illness in patients, and the<br />
vast majority of these patients have<br />
hypertension history.<br />
People still have questions<br />
about vitamin and nutritional<br />
supplements, what would you like to<br />
say in this regard?<br />
The rapid change in the way of life<br />
and nutrition brings out the need<br />
for food supplementation. <strong>Turkey</strong>’s<br />
eating habits have also undergone<br />
major changes over the last 20 years.<br />
The use of additives, hormones,<br />
pesticides in food causes decrease<br />
in nutritional value. In addition, we<br />
can not get enough of the vitamins<br />
and minerals we need daily, but<br />
we lack the nutrient deficiencies<br />
caused by food storage, preparation<br />
and baking mistakes. Vitamin and<br />
food supplement help us to get rid<br />
of these shortcomings, and life<br />
stands out with a mission that is not<br />
energetic and efficient at our pace,<br />
and can not protect ourselves against<br />
diseases. It is also worth mentioning<br />
that physicians are also increasing<br />
the importance of supplemental food<br />
use in orthomolecular treatment of<br />
treatment protocols.<br />
Do you have work with pharmacists<br />
on the use and advice on the<br />
pharmacy side?<br />
We emphasize in all our promotional<br />
activities that the sale of our products<br />
is only in the pharmacies. Our<br />
pharmacists in <strong>Turkey</strong> have an<br />
incredible confidence. We also<br />
want our pharmacists to meet the<br />
right consumer with the correct<br />
product by determining the need<br />
Brand Manager Goksen Tasci Tabakoglu<br />
for consultant identity. We regularly<br />
conduct individual and collective<br />
pharmacy trainings every month<br />
with our training card in <strong>Turkey</strong>. We<br />
transfer our product information to<br />
our pharmacists through the latest<br />
research and plan special education<br />
programs with pharmacy staff. We<br />
communicate the training materials<br />
we have specially prepared to help<br />
them to our pharmacy staff with<br />
questions from our clients. We work<br />
with pharmacists in our medical<br />
staff. We are trying to find the right<br />
information and solutions to offer the<br />
benefit together. We are in a business<br />
alliance with the leading pharmacy<br />
faculties of <strong>Turkey</strong> in the products we<br />
will develop new. To sum up, we attach<br />
great importance to the training and<br />
information network for pharmacists<br />
and pharmacy workers.<br />
Finally, can we learn what you want<br />
to add?<br />
Nutraxin products with our target<br />
in our country as well as foreign<br />
markets is become a global brand<br />
in rapidly progress. We will continue<br />
to add value to consumer health<br />
by targeting our product range to<br />
increase with the rigorous studies<br />
carried out in our R & D center based<br />
on recent studies and by reviewing<br />
<strong>Turkey</strong>’s nutritional habits reports.<br />
<strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17 27
Kanserde yerli ilaç için ACT’dan Boğaziçi’ne<br />
1.1 milyon euro destek<br />
ACT VC Fonu, Boğaziçi<br />
Üniversitesi Kimya Bölümü<br />
Öğretim Üyesi Doç. Dr. Rana<br />
Sanyal’ın liderliğinde sağlık alanında<br />
yerli ilaç için çalışma yapan ve<br />
kanser tedavisinde yan etki profili<br />
iyileştirilmiş, hedefe yönelik ilaç adayı<br />
moleküller geliştirmeye başlayan<br />
sağlık girişimi RS Research’e 1,1<br />
milyon Euro yatırım yaptı. Avrupa<br />
Yatırım Fonu (EIF) olan teknoloji<br />
temelli risk sermayesi fonu ACT’ın,<br />
RS Research’e 1,1 Milyon Euro’luk<br />
yatırım yapmasına ilişkin protokol<br />
Sağlık Bakanlığı’na bağlı Türkiye<br />
İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Klinik<br />
Araştırmalar Daire Başkanı Dr. Ecz.<br />
Nihan Burul Bozkurt ve Boğaziçi<br />
Üniversitesi Rektörü Mehmed<br />
Özkan’ın katılımıyla gerçekleştirilen<br />
tören ile imzalandı.<br />
28 <strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17<br />
“Tamamen milli imkânlarla<br />
kanser tedavisinde yan etki profili<br />
iyileştirilmiş, hedefe yönelik ilaç<br />
için önemli adım”<br />
RS Research, Türkiye’de sağlık<br />
alanında Ar-Ge odaklı faaliyetler<br />
yürüten kuruluşlara destek vermek<br />
ve kamu – özel sektör – üniversite<br />
işbirliği projeleri geliştirmek amacıyla<br />
2015 yılının Mart ayında Doç. Dr<br />
Rana Sanyal ve Sena Nomak<br />
tarafından kuruldu. Tamamen milli<br />
imkânlarla sağlık sektörüne katkıda<br />
bulunmayı hedefleyen şirket,<br />
kanser tedavisinde yan etki profili<br />
iyileştirilmiş, hedefe yönelik ilaç adayı<br />
moleküller geliştirmeye başladı.<br />
Portföyünde bulunan ilaç adaylarının<br />
devam eden preklinik çalışmalarında<br />
aldığı etkileyici sonuçlar ile<br />
yatırımcıların yoğun ilgisiyle<br />
karşılaşan RS Research, ilk yatırım<br />
için ACT VC Fonu ile anlaşmaya vardı.<br />
Türkiye’nin bilimsel çalışmalar ve<br />
kalifiye iş gücü potansiyeli ile sağlık<br />
sektöründe takipçi değil inovasyon<br />
lideri olarak konumlanmasına katkıda<br />
bulunmayı hedeflediklerini belirten<br />
Doç. Dr. Rana Sanyal şöyle konuştu;<br />
“90’lı yıllarda sıralarında oturduğum<br />
ve gelecek hayalleri kurduğum<br />
Boğaziçi Üniversitesi’nde bugün hem<br />
bir öğretim üyesi hem de bir girişimci<br />
olarak yeni ortaklarımızla bir araya<br />
gelmek gurur verici. RS Research,<br />
Türkiye’nin her alanda girişim<br />
potansiyeliyle yatırımcılar için bir<br />
hedef olma yolunda hızla ilerlediğinin<br />
somut bir kanıtı oldu. Önümüzdeki<br />
3 yıl içinde farklı işbirlikleri<br />
ve yatırımlar ile portföyümüzü<br />
genişleterek, global anlamda yenilikçi<br />
tedavileri insanlık ile buluşturmayı<br />
hedefleyecek; bu sayede Türkiye’de<br />
milli ilaç endüstrisinin gelişimine de<br />
katkıda bulunmaya devam edeceğiz.”
1.1 million euro support for Bogazici University from<br />
ACT for domestic drug in cancer<br />
ACT VC Fund has invested<br />
1.1 million-euro support to<br />
RS Research, a healthcare<br />
initiative which works on indigenous<br />
drugs in the health field and is<br />
developing targeted, targeted<br />
drug candidates with a side effect<br />
profile in cancer treatment under<br />
the leadership of Assoc. Dr. Rana<br />
Sanyal, Bogazici University Chemistry<br />
Department Instructor. The protocol<br />
on technology-based venture capital<br />
fund ACT, which is the European<br />
Investment Fund (EIF), invests 1.1<br />
million euros in RS Research is<br />
headed by the Ministry of Health,<br />
the Turkish Medicines and Medical<br />
Devices Agency under the Ministry of<br />
Health. Pharm. Nihan Burul Bozkurt<br />
and Boğaziçi University Rector<br />
Mehmed Ozkan with the participation<br />
of the ceremony was signed.<br />
“An important step for improved<br />
side effect profile, targeted drug<br />
in cancer treatment with national<br />
possibilities”<br />
RS Research was founded in March<br />
2015 by Assoc. Dr. Rana Sanyal and<br />
Sena Nomak for supporting R &<br />
D-focused organizations in healthcare<br />
in <strong>Turkey</strong> and Public - private sector<br />
- university cooperation projects<br />
in order to develop the project.<br />
Completely aiming to contribute<br />
to the health sector with national<br />
opportunities, the company started<br />
to improve side effects profile in<br />
cancer treatment, targeted drug<br />
candidate molecules. Faced with<br />
intense interest of investors due to<br />
the impressive results of the ongoing<br />
preclinical studies of drug candidates<br />
in the portfolio and the, RS Research<br />
has agreed with the ACT VC<br />
Fund for initial investment.<br />
Stating that <strong>Turkey</strong> aims to<br />
contribute to the positioning<br />
of scientific research and<br />
quality of work potential as an<br />
innovation leader in the health sector<br />
and not as a follower. Dr. Rana Sanyal<br />
said, “I am proud to be together<br />
with our new partners as a faculty<br />
member and an entrepreneur today<br />
at Bogazici University, where I lived<br />
and dreamed of my dreams in the<br />
90s. RS Research is a concrete proof<br />
that <strong>Turkey</strong> is rapidly moving towards<br />
becoming a target for investors<br />
with the potential of every field<br />
enterprise. Within the next 3 years, we<br />
will aim to meet innovative treatments<br />
for people by expanding our<br />
portfolio with different collaborations<br />
and investments; we will continue to<br />
contribute to the development of the<br />
national pharmaceutical industry in<br />
<strong>Turkey</strong>.”<br />
30 <strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17
Daiichi Sankyo Türkiye, “Türkiye’nin en iyi işverenleri”<br />
araştırmasında ödüle layık görüldü<br />
Great Place to Work ® Enstitüsü tarafından düzenlenen,<br />
“Türkiye’nin En İyi İşverenleri” araştırmasının<br />
sonuçlarına göre <strong>2017</strong> yılının “50-250 çalışan”<br />
kategorisinde Daiichi Sankyo Türkiye ödüle layık<br />
görülerek 5. sırada yer aldı. 2008 yılında Türkiye’de<br />
faaliyetlerine başlamış olan Daiichi Sankyo Türkiye,<br />
daha 2. yılı olan 2010’da AON Hewitt tarafından<br />
“Türkiye’nin En İyi İşyeri” seçilmişti. Firma, 2009<br />
yılından günümüze her yıl Kariyer.net’in “İnsana<br />
Saygı Ödülü” ’nü alarak toplamda 7 kez başarısını<br />
taçlandırdı. 2015 yılında Great PlacetoWork Türkiye’nin<br />
en iyi işverenleri ödülüne layık görülmüştü. Great<br />
Place to Work ® sonuçları Daiichi Sankyo’nun<br />
yüksek insan odağının ve çalışan memnuniyetini<br />
önceliklendiren kültürünün bir göstergesi olarak<br />
bu alanda kaydettiği ilerlemeye ilişkin açık bir geri<br />
bildirim sağlıyor. Daiichi Sankyo Türkiye, elde ettiği<br />
bu ödüllerle; çalışarak, çabalayarak, çalışanlarını<br />
merkezine alarak her zaman en iyisi olmak için hep<br />
birlikte neler yapılabileceğini bir kez daha kanıtlamış<br />
oldu.<br />
Daiichi Sankyo <strong>Turkey</strong> received<br />
“Best Employers of <strong>Turkey</strong>” award<br />
32 <strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17<br />
According to the results of the “Best<br />
Employers of <strong>Turkey</strong>” research organized by<br />
the Great Place to Work ® Institute, Daiichi<br />
Sankyo <strong>Turkey</strong> ranked fifth in the “50-250<br />
employees” category of the year <strong>2017</strong>. Started<br />
its operations in <strong>Turkey</strong> in 2008, Daiichi<br />
Sankyo <strong>Turkey</strong> was named “<strong>Turkey</strong>’s Best<br />
Workplace” by AON Hewitt in its second year,<br />
2010. The company culminated in a total of<br />
7 successes in 2009, taking daily “Kariyer.<br />
net” Human Respect Award. In 2015, Great<br />
PlacetoWork <strong>Turkey</strong>’s best employers were<br />
awarded the prize. Great Place to Work ®<br />
results show that Daiichi Sankyo’s high<br />
human focus and employee It provides clear<br />
feedback on the progress that has been<br />
made in this area as a demonstration of<br />
the culture that prioritizes satisfaction. With<br />
these awards, Daiichi Sankyo <strong>Turkey</strong> once<br />
again proved what can be done together to be<br />
always the best by working, struggling and<br />
attaching importance to its employees.
middle east & africa<br />
<br />
NEW<br />
for 2018<br />
September 2018<br />
Abu Dhabi, United Arab Emirates
Santa Farma Japon ilaç devi Astellas’ile<br />
fason üretim anlaşması imzaladı<br />
İş birliği kapsamında Santa<br />
Farma, Astellas’ın üriner<br />
sistem hastalıklarına yönelik<br />
ürününü Dilovası’nda<br />
bulunan yeni üretim<br />
tesisinde üretecek<br />
Türkiye’nin en köklü ve güçlü yerli ilaç<br />
firmaları arasında yer alan Santa Farma,<br />
Japonya’nın önde gelen ilaç firmalarından<br />
Astellas ile iş birliğine gitti. İş birliği<br />
kapsamında, 2015 yılında 150 milyon avroluk<br />
yatırımla GEBKİM OSB’de faaliyete geçirdiği<br />
Santa Farma Üretim Merkezi’nde Astellas’ın<br />
üriner sistem hastalıklarına yönelik ürününün<br />
yerli üretimini üstlenecek.<br />
1923 yılında kurulan Astellas, onkoloji, üroloji<br />
ve nöroloji gibi terapötik alanlarda sunduğu<br />
ürünlerle dünyanın 50 farklı ülkesinde faaliyet<br />
gösteriyor. Dilovası GEBKİM OSB’de 80 bin<br />
metrekare alana yayılan Santa Farma üretim<br />
tesisi ve Ar-Ge merkezinin faaliyete girmesinin<br />
ardından fason üretimi ana faaliyet alanlarından<br />
biri olarak benimseyen Santa Farma, Avrupa<br />
Birliği’nin İyi Üretim Koşullarına Uygunluk<br />
(GMP) sertifikasına sahip üretim tesisinde<br />
Astellas’ın yenilikçi ürünlerini üretmeye<br />
başlayacak. Santa Farma, iş birliği kapsamında<br />
uzun vadede Astellas’ın ürününün Avrupa<br />
üretim merkezi olmayı planlıyor.<br />
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Santa<br />
Farma Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Erol<br />
Kiresepi, şunları söyledi; “Yaptığımız yatırımlar<br />
sonucunda yerli fason üretim vizyonumuzu<br />
hayata geçirmeye başladığımız bir dönemdeyiz.<br />
Son teknoloji ürünü araçlarla donatılan<br />
üretim tesisimiz ve titiz yaklaşım sergileyen<br />
ekibimizle dünya çapında önemli bir müşteriyi<br />
daha portföyümüze katmanın gururunu ve<br />
mutluluğunu yaşıyoruz. Hedefimiz, yeni ve<br />
modern tesisimiz aracılığıyla dünyanın önde<br />
gelen ilaç firmalarının ürünlerinin Türkiye’de<br />
üretilmesini sağlamak.”<br />
34 <strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17<br />
Mark Dekker, Director General of Astellas for <strong>Turkey</strong>;<br />
Erol Kiresepi, Chairman of the Board and CEO of Santa Farma<br />
Santa Farma signs agreement with<br />
Astellas, a Japanese drug giant, for<br />
subcontracting production<br />
Taking place in the most rooted and strongest medicine firms<br />
of <strong>Turkey</strong>, Santa Farma has cooperated with Astella, one of the<br />
foremost firms in Japan. In the scope of business cooperation,<br />
Santa Farma will assume the domestic production of the urinary<br />
system diseases of Astella firm at its Santa Farma Production Center<br />
which has been operated at GEBKİM OSB with the investment of 150<br />
million euro in 2015.<br />
Having established in 1923, Astellas operates in 50 various countries of<br />
the world along with the products in the areas of therapeutic such as<br />
oncology, urology and neurology. Following the production facility and<br />
R & D center entering into force spreading on an area of 80 thousand<br />
sqm at GEBKİM OSB in Dilovası, and adopting subcontracting<br />
production as one of its main operation areas, Santa Farma will start<br />
operation of the innovative products of Astellas at its facility complying<br />
with the certification of the European Union’s Good Manufacturing<br />
Practices (GMP). Santa Farma is planning to be the European<br />
production center of Astellas in long-term in the scope of the business<br />
cooperation.<br />
Informing about the issue, Erol Kiresepi, Chairman of the Board and<br />
CEO of Santa Farma, said; “We have been in a period letting our<br />
domestic subcontracting production vision enter into force at the end<br />
of our investments we made. We enjoy proud and happiness due to<br />
adding a noteworthy customer potential to our portfolio via our new<br />
facility equipped with the state-of-the-art technology and our squad<br />
displaying a fastidious approach. Our aim is to provide to be produced<br />
the foremost drug firms’ products in <strong>Turkey</strong> through our new and<br />
modern production facilities.”
Takeda Türkiye’ye iki büyük ödül<br />
Top Employer Enstitüsü<br />
tarafından En İyi İşveren<br />
Sertifikasını alan Takeda<br />
Türkiye, aynı zamanda The<br />
Peer Awards For Excellence<br />
ödülünün de sahibi oldu<br />
Takeda Türkiye, Top Employers Enstitüsü<br />
tarafından yapılan değerlendirme sonucu,<br />
işe alım süreçlerindeki başarılı performansı,<br />
yetenek sürecinin yönetimi ve çalışan<br />
gelişimini destekleme açısından en yüksek<br />
standartlara sahip şirketlere verilen “En İyi<br />
İşveren” ödülünü aldı. Aynı zamanda yenilikçi<br />
kurumsal sorumluluk anlayışı, müşteri<br />
iletişimi, performans ve çalışana dokunan<br />
süreçlerin aday olan diğer firmalar tarafından<br />
değerlendirilip takdir edildiği “The Peer Awards<br />
For Excellence” ödülünün “Değişim Yönetimi”<br />
kategorisinde de birinciliğe layık görüldü.<br />
Londra ve Amsterdam’da gerçekleştirilen<br />
törenlerde ödüllerini alan Takeda Türkiye’nin<br />
başarısı böylece uluslararası alanda da<br />
tescillenmiş oldu.<br />
At the end of evaluation made by<br />
Top Employer Institute, Takeda<br />
<strong>Turkey</strong> obtained “The Best Employer<br />
Award” which is offered to the<br />
companies having the highest<br />
standards regarding their successful<br />
performance in employing processes,<br />
talent process management and in<br />
Two great awards to Takeda <strong>Turkey</strong><br />
Winning the Best Employer Certification by<br />
Top Employer Institute, Takeda <strong>Turkey</strong> has<br />
also become owner of The Peer Awards<br />
For Excellence<br />
terms of supporting staff progress.<br />
The firm has also been deserved<br />
winning of “Change Management”<br />
category of “The Peer Awards<br />
For Excellence” in terms of<br />
innovative corporate responsibility<br />
understanding, customer<br />
communication, performance and<br />
processes which is beneficial for<br />
employees which are evaluated and<br />
assessed by other nominated firms.<br />
Taking its awards at the ceremonies<br />
held in London and Amsterdam, so<br />
success of Takeda <strong>Turkey</strong> has been<br />
registered in international area.<br />
36 <strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17
İlaç Sektörü - Üniversite işbirliğinde yeni adım<br />
İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası Üniversitelerin<br />
Teknoloji Transfer Ofisleri ile bir araya geldi<br />
alanda geliştirmek için var güçleriyle<br />
çalışıyorlar. Uzun vadeli bakış açısıyla,<br />
yüksek maliyetli yatırımlar yapıyorlar.<br />
Tüm dünyada üniversite-sanayi<br />
işbirlikleri, Ar-Ge’nin tetikleyicisi<br />
durumunda. Endüstrimizin<br />
çalışmalarının başarısında da, bu<br />
işbirliklerinin kritik önemde olduğunu<br />
biliyoruz. Bu kapsamda, İEİS<br />
olarak uzun zamandır bu alandaki<br />
işbirliklerinin güçlendirilmesi için<br />
yoğun çaba gösteriyoruz.” dedi.<br />
38 <strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17<br />
İEİS Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye Biyoteknolojik<br />
İlaç Platformu Başkanı Murat Barlas<br />
Toplantının açılış konuşmasını<br />
yapan İEİS Yönetim Kurulu Üyesi<br />
ve Türkiye Biyoteknolojik İlaç<br />
Platformu Başkanı Murat Barlas, Türk<br />
ilaç endüstrisinin hedeflediği atılımı<br />
yapabilmesi ve küresel çapta etkiye<br />
sahip olabilmesi için Ar-Ge’nin ve bu<br />
kapsamda özellikle biyoteknolojinin<br />
kilit role sahip olduğunu vurguladı.<br />
Barlas konuşmasına şöyle devam etti;<br />
“İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası<br />
olarak ilaçta Ar-Ge konusuna<br />
büyük önem veriyoruz. Geçtiğimiz<br />
yıl sonunda, Türkiye Biyoteknolojik<br />
İlaç Platformunu kurduk. Amacımız,<br />
biyoteknoloji alanında endüstrimizin<br />
yetkinliğini ve rekabet gücünü<br />
artırmak, ülkemizde bu alanın<br />
gelişimine daha etkin katkı sağlamak.<br />
Firmalarımız da, endüstrimizi bu<br />
Üretilen bilgi ve teknolojinin ilaç<br />
sanayisi için son derece değerli<br />
olduğunu belirten Murat Barlas; “Bilgi<br />
ve teknolojilerin aktarımı, uygulamaya<br />
dönüştürülerek somut çıktılarının<br />
alınması büyük önem taşıyor. Bu<br />
çalışmaların hayata geçirilmesinde,<br />
ticarileştirilebilir olanların<br />
firmalarla buluşturulmasında<br />
teknoloji transfer ofislerimiz<br />
kilit rol üstleniyor. Bu işbirliğiyle,<br />
endüstrimizin Ar-Ge alanında<br />
güç ve deneyim kazanacağına<br />
şüphemiz yok. Bu güç ve deneyimin,<br />
endüstrimize yapacağı katkının<br />
yanında, ekonomimize olumlu olarak<br />
yansıyacağı ve ülkemizin hedeflediği<br />
sanayi dönüşümüne önemli fayda<br />
sağlayacağı açıktır” dedi.<br />
Toplantıya Bilim Sanayi ve<br />
Teknoloji Bakanlığı ile TÜBİTAK<br />
yetkilileri, Boğaziçi Üniversitesi,<br />
Düzce Üniversitesi, Gebze Teknik<br />
Üniversitesi, İstanbul Teknik<br />
Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi,<br />
Kocaeli Üniversitesi, Koç Üniversitesi,<br />
Marmara Üniversitesi, Okan<br />
Üniversitesi, Özyeğin Üniversitesi,<br />
Sabancı Üniversitesi, Trakya<br />
Üniversitesi, Uludağ Üniversitesi,<br />
Üsküdar Üniversitesi ve Yıldız Teknik<br />
Üniversitesi’nden teknoloji transfer<br />
ofisleri katıldı.
A new step in Drug Sector – University Cooperation<br />
The <strong>Pharma</strong>ceutical Manufacturers Association of <strong>Turkey</strong> (IEIS) came<br />
together with the Technology Transfer Offices of Universities<br />
Murat Barlas, the Member of the<br />
Board of the IEIS and Chairman of<br />
Biotechnological <strong>Pharma</strong>ceutical<br />
Platform of <strong>Turkey</strong><br />
Delivering keynote speech of<br />
the meeting, Murat Barlas,<br />
the member of the Board<br />
of the IEIS and Chairman of<br />
Biotechnological <strong>Pharma</strong>ceutical<br />
Platform of <strong>Turkey</strong>, highlighted the<br />
key role of R & D and especially in<br />
this scope biotechnology in order to<br />
be able to make targeted progress of<br />
the Turkish <strong>Pharma</strong>ceutical industry<br />
and possessing an impact in the<br />
global level. Barlas continued; “As<br />
the <strong>Pharma</strong>ceutical Manufacturers<br />
Association of <strong>Turkey</strong>, we give a great<br />
importance to the R & D issue. Last<br />
year, we have established <strong>Turkey</strong>’s<br />
Biotechnological <strong>Pharma</strong>ceutical<br />
Platform. Our aim is to boost our<br />
industry’s capability and competitive<br />
power, to provide a more effective<br />
contribution to our country’s<br />
development in this issue. Our firms<br />
and industry are working with their<br />
all power in order to improve our<br />
industry in this field. The university<br />
– industry cooperation has been<br />
in triggering position of R & D in<br />
the entire world. We know that<br />
this cooperation has the critical<br />
importance in the success of our<br />
industry operations as well. In this<br />
scope, as the IEIS, we have been<br />
struggling intensively for a long<br />
time so as to strengthening the<br />
cooperation in this area.”<br />
Indicating the information and<br />
technology which are produced<br />
for the <strong>Pharma</strong>ceutical industry<br />
valued extremely, Murat Barlas said;<br />
“Transferring of information and<br />
technology, getting tangible outputs by<br />
being transformed to implementation<br />
carry a great importance. Our<br />
technology transferring offices<br />
assume a key role in letting these<br />
works enter into force, letting<br />
commercialize examples meet firms.<br />
No doubt, with this cooperation<br />
our industry will win power and<br />
experience in R & D area. In addition<br />
to these power and experience that<br />
would contribute to our industry,<br />
it will also reflect positively to our<br />
economy and also remarkable benefit<br />
to the industrial transformation which<br />
has been aimed by our country.”<br />
The officials of the Ministry of Science<br />
Industry and Technology, officials of<br />
TÜBİTAK, technology transferring<br />
offices from Boğaziçi University,<br />
Düzce University, Gebze Teknik<br />
University, İstanbul Teknik University,<br />
İstanbul University, Kocaeli University,<br />
Koç University, Marmara University,<br />
Okan University, Özyeğin University,<br />
Sabancı University, Trakya University,<br />
Uludağ University, Üsküdar University<br />
and Yıldız Teknik Üniversity attended<br />
the meeting.<br />
<strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17 39
Cilt sağlığınıza Eczacıbaşı İlaç Pazarlama desteği<br />
Türkiye’nin ilk ve tek likit kolajen ürünü<br />
Voonka Liquid Collagen Beauty, eczanelerde…<br />
Eczacıbaşı İlaç Pazarlama, yeni ve devrim<br />
niteliğindeki ürünü Voonka Liquid Collagen<br />
Beauty ile güzellik destek ürünleri alanına<br />
giriş yaptı. 30-65 yaş arası kullanıcılar için<br />
geliştirilen Voonka Liquid Collagen Beauty,<br />
cildinin sağlıklı bir görünüme sahip olması<br />
için doğal bir çözüm arayanlara hitap ediyor.<br />
Türkiye’de ilk ve tek likit kolajen olan Voonka<br />
Liquid Collagen Beauty; içeriğindeki 10<br />
gr. hidrolize sıvı kolajen ile mevcut kolajen<br />
yapısına ve sentezine destek verirken,<br />
100 mg Hiyalüronik asit, C vitamini, B5 ve<br />
B6 vitaminlerinin sinerjik etkisi ile cildin<br />
korunmasına yardımcı oluyor. Voonka<br />
Liquid Collagen Beauty’nin, cildinin nem<br />
dengesini korumak için doğal bir çözüm<br />
arayan tüketiciler için geliştirilen benzersiz<br />
formülasyonu, artık çilek ve mango aromalı iki<br />
farklı çeşidiyle tüm seçkin eczanelerde satışa<br />
sunuluyor.<br />
Eczacıbaşı <strong>Pharma</strong>ceuticals<br />
Marketing support for your skin health<br />
Voonka Liquid Collagen Beauty, <strong>Turkey</strong>’s first and only liquid<br />
collagen product, in pharmacies ...<br />
Eczacıbaşı <strong>Pharma</strong>ceuticals Marketing has entered<br />
the field of beauty support products with its new and<br />
revolutionary product Voonka Liquid Collagen Beauty.<br />
Developed for users ages 30-65, Voonka Liquid Collagen<br />
Beauty appeals to those looking for a natural solution<br />
for a healthy look.<br />
Voonka Liquid Collagen Beauty, the first and only liquid<br />
collagen in <strong>Turkey</strong>; supports the collagen structure and<br />
synthesis with content of 10 gr hydrolized liquid collagen<br />
in its content and also 100 mg Hyaluronic acid helps<br />
protect skin by synergistic effect of vitamin C, B5 and B6<br />
vitamins. Developed for consumers looking for a natural<br />
solution in order to keep skin moisture balance well, the<br />
unique formulation of Voonka Liquid Collagen Beauty<br />
is now available in all the elite pharmacies with two<br />
different types of strawberry and mango flavors.<br />
40 <strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17
‘Epilepsiye Objektif Ol’ fotoğraf yarışmasında<br />
ödüller sahiplerini buldu<br />
Şadiye Yaralı ikinci ve İsmet Danyeli üçüncülüğe hak<br />
kazandı. Yarışmada kamuoyu desteğini artırmak amacıyla<br />
jüride yer alan ünlü fotoğraf sanatçısı Mehmet Turgut’un<br />
yanı sıra Türk Epilepsi ile Savaş Derneği Başkanı Prof. Dr.<br />
Naz Yeni ve dernek üyelerinden Prof. Dr. Candan Gürses,<br />
Prof. Dr. Barış Baklan, Prof. Dr. Bülent Oğuz Genç, Prof. Dr.<br />
Taşkın Duman ve Yrd. Doç. Dr. Semih Ayta gibi isimler de<br />
yer aldı.<br />
C<br />
M<br />
Y<br />
CM<br />
MY<br />
CY<br />
İnsanların yaşamlarını iyileştirmek için tedavi çözümleri<br />
keşfeden, bunları geliştiren ve hizmete sunan dünyanın<br />
önde gelen ilaç şirketlerinden Sanofi, epilepsi hastalığına<br />
dikkat çekmek amacıyla üç yıldır “Epilepsiye Objektif Ol”<br />
konulu fotoğraf yarışması düzenliyor. Tedavi yöntemleri<br />
geliştirmenin yanı sıra kurumsal sosyal sorumluluk<br />
projeleriyle de hastalıklara karşı farkındalık yaratan önemli<br />
çalışmalar yürüten Sanofi, “Epilepsiye Objektif Ol” fotoğraf<br />
yarışmasını epilepsi hastalarının toplumdan dışlanma<br />
riskini gündeme getirmek ve sosyal yaşama katılımlarını<br />
desteklemek amacıyla gerçekleştiriyor. Türk Epilepsi ile<br />
Savaş Derneği iş birliğinde düzenlenen yarışmada jüri<br />
üyeleri arasında ünlü fotoğrafçı Mehmet Turgut da yer<br />
alırken yarışmaya bu sene 228 fotoğraf başvurusu oldu.<br />
CMY<br />
K<br />
Ödüller iki farklı kategoride sahiplerini buldu<br />
Epilepsi hastası olan veya olmayan 6 yaşından büyük<br />
herkesin katılabildiği “Epilepsiye Objektif Ol” fotoğraf<br />
yarışmasına bu yıl da 6-16 ve 17 yaş üstü olmak üzere 2<br />
farklı yaş kategorisinde ödüller verildi. Her kategorinin<br />
birincisine 2.500 TL, ikincisine 2.000 TL, üçüncüsüne<br />
1.500TL, dördüncüye ve beşinciye ise mansiyon ödülü<br />
olarak 1000 TL ödül takdim edildi. İki ayrı yaş kategorisinde<br />
verilen ödüllerde 6-16 yaş kategorisinde Ekin Ela Şafak<br />
birinci, Ceren Dilber ikinci ve Bengisu Köksal üçüncü oldu.<br />
17 yaş ve üzeri kategorisinde ise Ali Mermertaş birinci,<br />
42 <strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17
29. İstanbul Uluslararası Güzellik & Bakım, Profesyonel Kozmetik ve<br />
Saç, Spa & Wellness Ürün ve Ekipmanları Fuarı<br />
Lutfi Kırdar, Rumeli Salonu<br />
İstanbul Kongre Merkezi, Fuar Salonu<br />
22-25 MART<br />
www.guzellikvebakim.com<br />
TG Expo Uluslararası Fuarcılık A.Ş.<br />
Eğitim Mahallesi Poyraz Sokak Ertogay İş Merkezi Kat : 9 Daire : 27<br />
Kadıköy İstanbul / Türkiye Tel: +90 216 338 45 25 www.tgexpo.com.tr - info@tgexpo.com
6– 16 Yaş Kategorisi<br />
Birinci: Ekin Ela Şafak (Mor Çiçek)<br />
İkinci: Ceren Dilber (Kucak Dolusu Sevgi)<br />
Üçüncü: Bengisu Köksal (Neşeli Çocuklar)<br />
Mansiyon 1: Arda Taş (Bebekli)<br />
Mansiyon 2: Doruk Ege Uyar (Eğitim Hastalığı Yener)<br />
17 Yaş Üzeri Kategorisi<br />
Birinci: Ali Mermertaş (Bulutların Üstü)<br />
İkinci: Şadiye Yaralı (Gözler ve Eller)<br />
Üçüncü: İsmet Danyeli (Sepet)<br />
Mansiyon 1: Fahri Yılmaz (Yalnızlık)<br />
Mansiyon 2: Fırat Ürün (Zorlu Yaşamlar)<br />
44 <strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17
Novo Nordisk, İstanbul’dan yönettiği ülke sayısını<br />
iki katına çıkarttı<br />
Diyabet, obezite, hemofili ve hormon tedavilerinde öncü çalışmalara imza<br />
atan Danimarkalı küresel sağlık şirketi Novo Nordisk’in İstanbul’dan<br />
yönettiği ülke sayısı 11’den 22’ye çıktı<br />
Novo Nordisk BANEC Bölgesi Kurumsal Başkan Yardımcısı Peter Soelberg<br />
46 <strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17<br />
Bilimsel araştırma ve yenilikçilik<br />
odaklı küresel bir sağlık şirketi<br />
olan Danimarka merkezli Novo<br />
Nordisk, Türkiye’den yönettiği ülke<br />
sayısını 11’den 22’ye yükseltti. 94 yıllık<br />
geçmişe sahip Novo Nordisk, Yakın<br />
Doğu, Rusya ve Bağımsız Devletler<br />
Topluluğu’ndan oluşan yaklaşık 670<br />
milyonluk bir nüfusa sahip 22 ülkeyi<br />
Türkiye’den yönetmeye başladı.<br />
Diyabet, obezite, hemofili, büyüme<br />
hormonu eksikliği ve hormon<br />
replasman tedavilerinde öncü<br />
çalışmaları olan Novo Nordisk’in<br />
BANEC Bölgesi (Yakın Doğu, Rusya<br />
ve Bağımsız Devletler Topluluğu)<br />
Kurumsal Başkan Yardımcısı<br />
Peter Soelberg, “Türkiye, Novo<br />
Nordisk için küresel ölçekteki en<br />
stratejik ve en önemli 10 ülkeden<br />
biri oldu” dedi. Türkiye’nin coğrafi<br />
konumunun öncelikli pazar olma<br />
nedenlerinden biri olduğunu belirten<br />
Soelberg, şu açıklamayı yaptı;<br />
“Yakın Doğu bölgesindeki 11 ülkenin<br />
operasyonlarını uzun bir süredir<br />
İstanbul’dan yönetiyorduk. <strong>2017</strong> Nisan<br />
ayında İstanbul’da bulunan yönetim<br />
ofisini genişletme kararı aldık ve<br />
Türkiye’den yönettiğimiz ülke sayısını<br />
22’ye çıkardık. Yakın Doğu, Rusya ve<br />
Bağımsız Devletler Topluluğu’ndan<br />
oluşan bu 22 ülke toplamda 670<br />
milyonluk bir nüfus yoğunluğunu<br />
temsil ediyor. Türkiye pazarına bu<br />
derece önem verilmesinin birçok<br />
nedeni var. Bunlardan birincisi<br />
Türkiye’nin sağlık sektöründe<br />
gerçekleştirmiş olduğu reformlar<br />
ve bu reformlar sayesinde sağlık<br />
hizmetlerinin toplum tarafından<br />
daha ulaşılabilir hale gelmesi. Bir<br />
diğer önemli neden de Türkiye’nin<br />
Avrupa’da en yüksek diyabet görülme<br />
sıklığına sahip ülke olması. Erişkin<br />
her 100 kişiden 14’ünün diyabet<br />
hastası olduğu Türkiye, Avrupa’da<br />
en yüksek diyabet görülme sıklığına<br />
sahip ülke. Son 10 yılda diyabet<br />
hastalığı görülme sıklığı 2 kat<br />
arttı. Sağlık Bakanlığı tarafından<br />
yapılan Türkiye Beslenme ve Sağlık<br />
Araştırması ise Türkiye’de obezite<br />
hastalığı görülme sıklığının yüzde 30<br />
seviyelerinde olduğunu ortaya koyuyor.<br />
Yani bugün Türkiye’de her üç kişiden<br />
biri obezite hastası.”
Novo Nordisk doubles the number of countries<br />
managed by Istanbul<br />
Leading work in the treatment of diabetes, obesity, hemophilia and<br />
hormone, Danish global health company Novo Nordisk has increased the<br />
number of countries managed from <strong>Turkey</strong> from 11 to 22<br />
48 <strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17<br />
Denmark-based Novo Nordisk,<br />
a global healthcare company<br />
focused on scientific research<br />
and innovation, has increased the<br />
number of countries managed in<br />
<strong>Turkey</strong> from 11 to 22. With a history<br />
of 94 years, Novo Nordisk began<br />
managing from <strong>Turkey</strong> 22 countries<br />
with a population of about 670<br />
million, consisting of the Near East,<br />
Russia and the Commonwealth of<br />
Independent States.<br />
Peter Soelberg, Corporate Vice<br />
President International Operations<br />
- Business Area Near East at Novo<br />
Nordisk which has leading work in<br />
diabetes, obesity, hemophilia, growth<br />
hormone deficiency and hormone<br />
replacement therapies, said, “<strong>Turkey</strong><br />
is the most strategic and one of the<br />
top 10 countries for Novo Nordisk.”<br />
Stating that <strong>Turkey</strong>’s geographical<br />
position is one of the reasons why it<br />
is a priority market, Soelberg said,<br />
“We were running the operations of<br />
11 countries in the Near East region<br />
from İstanbul for a long time. In<br />
April <strong>2017</strong> we decided to expand<br />
the management office in Istanbul<br />
and we increased the number of<br />
countries we managed from <strong>Turkey</strong><br />
to 22. These 22 countries, which<br />
are the Near East, Russia and the<br />
Commonwealth of Independent<br />
States, represent a population density<br />
of 670 million in total. There are many<br />
reasons for giving importance to the<br />
Turkish market. The first of these is<br />
the reforms <strong>Turkey</strong> has undertaken<br />
in the health sector and the health<br />
services become more accessible<br />
to the community through these<br />
reforms. Another important reason is<br />
Peter Soelberg,<br />
Corporate<br />
Vice President<br />
- Novo Nordisk<br />
- International<br />
Operations<br />
- Business Area<br />
Near East<br />
that <strong>Turkey</strong> has the highest incidence<br />
of diabetes in Europe. 14 out of every<br />
100 adults in <strong>Turkey</strong> with diabetes,<br />
<strong>Turkey</strong> has the highest incidence of<br />
diabetes in Europe. The incidence of<br />
diabetes mellitus has doubled in the<br />
past 10 years. The Turkish Nutrition<br />
and Health Research conducted by<br />
the Ministry of Health reveals that the<br />
incidence of obesity in <strong>Turkey</strong> is about<br />
30 percent. So in <strong>Turkey</strong> today, three<br />
people are obese. “
Güldem Berkman,<br />
Amgen Türkiye Genel Müdürü oldu<br />
AstraZeneca Türkiye’de Ürün<br />
Yöneticiliği, Grup Ürün Yöneticiliği,<br />
Pazarlama Müdürlüğü,<br />
Pazarlama Direktörlüğü, Ticari<br />
Satış Kanalları Direktörlüğü ve İş<br />
Birimi Direktörlüğü yapan Serkan<br />
Barış’ın vekaleten aldığı yeni<br />
görevi AstraZeneca Türkiye Ülke<br />
Başkanlığı oldu. Serkan Barış<br />
bu görevinde AstraZeneca’nın<br />
hasta odaklı yaklaşımına<br />
uygun şekilde karşılanmamış<br />
tedavi ihtiyaçlarına çözümler<br />
getirecek yenilikçi projeler için<br />
çalışacak, tüm resmi konularda<br />
ve yetki limitlerinde Ülke Başkanı<br />
görevlerine sahip olacak.<br />
2010’da İstanbul merkez ofisini<br />
açan, 2012 yılında ise 700 milyon<br />
Dolar doğrudan yatırım ile<br />
Mustafa Nevzat İlaç’ı satın alarak<br />
sektördeki yerini sağlamlaştıran<br />
Amgen Türkiye’nin Genel Müdürlük<br />
pozisyonuna, Türkiye’nin en etkili<br />
kadın liderlerinden biri olan Güldem<br />
Berkman atandı. Güldem Berkman<br />
aynı zamanda Mustafa Nevzat<br />
İlaç’in yurt içi ticari faaliyetlerinden<br />
sorumlu Genel Müdür görevini de<br />
yürütecek.<br />
AstraZeneca Türkiye’nin Ülke<br />
Başkanlığı görevi<br />
Serkan Barış’ın<br />
Ayla Kurtuluş, Mustafa Nevzat<br />
Teknik Operasyonlar ve Dış<br />
Pazarlar Genel Müdürü<br />
olarak atandı<br />
Amgen bünyesinde bir diğer önemli görev değişikliği<br />
ise Mustafa Nevzat İlaç Teknik Operasyonları yönetimi<br />
alanında gerçekleşti. Uzun süredir Mustafa Nevzat<br />
İlaç’ın Teknik Operasyonlarını yöneten Ayla Kurtuluş,<br />
1 <strong>Temmuz</strong> tarihi itibariyle görev alanı genişletilerek<br />
Mustafa Nevzat İlaç Teknik Operasyonlar ve Dış<br />
Pazarlar Genel Müdürü olarak atandı. 2014 yılından<br />
bu yana MN bünyesinde görev yapan Ayla Kurtuluş’un<br />
yeni sorumlulukları arasında dış pazarlar, ARGE ve iş<br />
geliştirme de bulunuyor.<br />
Dr. Pelin Eriştiren İncesu,<br />
AstraZeneca Uluslararası Pazarlar<br />
Ticari Strateji Başkan Yardımcısı oldu<br />
Dr. Pelin Eriştiren İncesu, AstraZeneca Uluslararası<br />
Pazarlar, Ticari Strateji Başkan Yardımcısı olarak geniş<br />
çaplı bir bölgenin gelişim ve operasyonunun planlanması<br />
ve yönetiminde söz sahibi olacak. Aynı zamanda satış,<br />
pazarlama ve insan kaynakları gibi destek fonksiyonları<br />
da sorumluluk alanında yer alacak. Ayrıca kendisine bağlı<br />
olan bölgeye yönelik hedef ve stratejilerin oluşturulması,<br />
50 <strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17<br />
denetlenmesi ve takibinde birincil sorumluluğa sahip<br />
olacak. Yeni görevi gereği İngiltere’nin Londra şehrinde<br />
ikamet edecek olan Dr. Pelin Eriştiren İncesu, yıllık<br />
yaklaşık 6 milyar dolar ciro üreten Afrika, Asya-Pasifik,<br />
Latin Amerika ve Orta Doğu bölgeleri ile Hindistan,<br />
Rusya, Türkiye gibi ülkelerin dahil olduğu 77 ülkenin ticari<br />
stratejilerinden sorumlu olacak.
İbrahim Etem - Menarini’ye yeni İK lideri<br />
Arçelik, DHL ve Avea’nın insan<br />
kaynakları yönetiminde sorumluluklar<br />
alan Aslanağı, Abbott’ta İnsan<br />
Kaynakları Müdürü olarak görev<br />
yaptı. 2008’de Sabancı Topluluğu’na<br />
katılarak AvivaSA Emeklilik ve Hayat<br />
İnsan Kaynakları Bölüm Müdürü<br />
olarak sigorta sektörüne giriş yapan<br />
Melis Aslanağı, 2011-2015 yılları<br />
arasında Aksigorta İnsan Kaynakları<br />
Genel Müdür Yardımcılığı görevini<br />
yürüttü. Aslanağı son olarak 2015-<br />
2016 yılları arasında Kolektifworks’te,<br />
kurumsal gelişim ve kültür dönüşüm<br />
projelerinde kurucu ortak-yönetim<br />
danışmanı olarak görev aldı.<br />
Türkiye’nin ilk ve en köklü ilaç firması<br />
İbrahim Etem - Menarini’nin insan<br />
kaynakları yönetimi, alanında 20<br />
yıllık tecrübeye sahip olan Melis<br />
Aslanağı’na emanet.<br />
Dr. Anıl Akşit Nutricia Medikal<br />
Beslenme Medikal Direktörlüğü<br />
bünyesinde, Pediatri<br />
kategorisinden sorumlu Medikal<br />
Müdür olarak atandı<br />
Lilly Kuzey Asya Pasifik’in<br />
CFO’su Türkiye’den<br />
Eylül 2014’ten bu yana Lilly Latin Amerika Finans<br />
Direktörü olarak görev yapan Okan Çömelek,<br />
yeni görevinde Avustralya, Kore, Hong Kong, Yeni<br />
Zelanda ve Tayvan’ın finans yönetiminden sorumlu<br />
olacak. Lilly’ye 2002 yılında Finansal Analist olarak<br />
katılan ve o tarihten bu yana finans organizasyonu<br />
içerisinde farklı liderlik görevlerinde bulunan Okan<br />
Çömelek, 2010 – 2011 yılları arasında Türkiye Etik<br />
ve Uyum Direktörü görevini üstlendi. 2011’den<br />
2014’e kadar Lilly Türkiye Finans ve İş Geliştirme<br />
Direktörü olarak çalışan Okan Çömelek son<br />
olarak Lilly Latin Amerika Finans Direktörü olarak<br />
atanmıştı. Lilly Latin Amerika Finans Direktörü<br />
olarak görev yapan Okan Çömelek şimdi de Lilly<br />
Kuzey Asya Pasifik (NAPAC) CFO’su olarak görev<br />
yapacak.<br />
Ege Üniversitesi Tıp<br />
Fakültesi’nden 1991 yılında<br />
mezun olan Akşit, çalışma<br />
hayatına Abdi İbrahim İlaç’ta<br />
Ürün Uzmanı olarak başladı.<br />
Ardından Akşit, sırasıyla<br />
Bilim İlaç, Sanovel, Organon,<br />
Schering-Plough, MSD’de<br />
Ürün Müdürü, Abbott<br />
Nutrisyon’da Medikal Müdür<br />
ve Bristol-Myers Squibb’de<br />
Kıdemli Medikal Müdür<br />
olarak görev aldı. 6 Haziran<br />
tarihi itibariyle Nutricia<br />
Medikal Beslenme Medikal<br />
Direktörlüğü bünyesinde<br />
Pediatri kategorisinden<br />
sorumlu Medikal Müdür<br />
olarak Dr. Anıl Akşit atandı.<br />
İlaç sektöründe hem satış hem pazarlama görevlerini içeren 15 yılı aşkın bir tecrübeye sahip olan;<br />
Pfizer Türkiye bünyesinde satış ve pazarlama yönetimi konularında çeşitli projelere ve takımlara<br />
liderlik eden Oğuzhan Bal, son olarak Satış ve Pazarlama Servisleri Takım Lideri olarak görev<br />
yapıyordu. Oğuzhan Bal yeni görevinde Pfizer Türkiye Satış ve Pazarlama Servisleri (SMS), Kurumsal<br />
Eğitim ve Gelişim (Lead), Çok Kanallı Pazarlama (MCM), Kurumsal ve Pazarlama Etkinlikleri (CE&E)<br />
bölümlerinin yönetiminden sorumlu olacak.<br />
Oğuzhan Bal,<br />
Pfizer Türkiye Ticari<br />
Operasyonlar Lideri oldu<br />
<strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17 51
Volkan Girgin, Roche<br />
Diagnostik Türkiye’nin yeni<br />
Satış Direktörü olarak görevine<br />
başladı<br />
Volkan Girgin, Bilim İlaç’ta Satış & Tanıtım Müdürü olarak<br />
ardından Daiichi Sankyo’da Ulusal Satış Müdürü olarak<br />
başarılı çalışmalarını sürdürdü. Satış stratejisi, iş planlaması,<br />
saha ve bayi yönetimi konularında uzman olan Girgin, son<br />
olarak Medtronic firmasında Türkiye ve Azerbaycan’dan<br />
sorumlu Kıdemli Satış Müdürü olarak görev yapıyordu. Roche<br />
Diagnostik Türkiye, sağlık sektöründe uzun yıllara dayanan<br />
satış ve saha yönetimi tecrübesine sahip Volkan Girgin’in,<br />
yeni görevi ise Merkezi ve Hastabaşı Tanı Çözümleri Satış<br />
Direktörlüğü oldu.<br />
Ahu Yazıcı, BMS Global<br />
Lösemi&Lenfoma Pazarlama<br />
ve Satış Direktörü pozisyonuna<br />
atandı<br />
<strong>Temmuz</strong> 2014’ten itibaren<br />
Bristol-Myers Squibb Türkiye<br />
Genel Müdürü olarak görev<br />
yapan Ahu Yazıcı, BMS<br />
Global Lösemi&Lenfoma<br />
Pazarlama ve Satış Direktörü<br />
pozisyonuna atanarak çalışma<br />
hayatına Princeton, ABD’de<br />
devam edecek. Haziran<br />
2013’ten beri EU Pazarları<br />
İmmünoloji/Onkoloji Lideri<br />
rolünü başarıyla yürüten Ahu<br />
Yazıcı daha önce ise Türkiye<br />
Viroloji&Onkoloji Bölüm<br />
Direktörü ve bir dönem Avrupa<br />
Pazarları Sprycel Lideri olarak<br />
çalışmıştır.<br />
Sanofi Türkiye’den<br />
Japonya’ya üst düzey<br />
yönetici transferi<br />
Tüm dünyadaki<br />
çalışanları arasında geçiş<br />
olanağı sağlayan Sanofi,<br />
geçtiğimiz günlerde<br />
önemli bir transfer<br />
gerçekleştirdi. Sanofi<br />
Türkiye’de ‘Strateji ve<br />
Ticari Operasyonlar<br />
Direktörlüğü’nü yürüten<br />
Eren Çaşkurlu, ülke<br />
çapında gösterdiği üstün<br />
performans ve başarılı<br />
iş sonuçları nedeniyle<br />
Sanofi Japonya’ya<br />
transfer oldu. Eren<br />
Caşkurlu yeni görevinde<br />
Sanofi Japonya’nın<br />
stratejik planlamasından,<br />
portföy yönetiminden,<br />
işbirliklerinden ve ticari<br />
operasyonlarından<br />
sorumlu olarak, 400<br />
Milyon Euoroluk bir<br />
Bristol-Myers Squibb<br />
(BMS) Türkiye İş Stratejisi<br />
ve Operasyon Direktörü<br />
Tuğhan Demirbilek,<br />
CEEME Bölgesi Strateji ve<br />
Operasyon Lideri olarak<br />
portföyü ve 60 kişilik bir<br />
ekibi yönetecek.<br />
Bristol-Myers Squibb (BMS)<br />
Türkiye İş Stratejisi ve<br />
Operasyon Direktörü Tuğhan<br />
Demirbilek oldu<br />
atanarak çalışma hayatına<br />
Uxbridge, İngiltere’de<br />
devam edecek. BMS<br />
Türkiye’ye Ocak<br />
2016’da katılan Tuğhan<br />
Demirbilek, ilaç ve sağlık<br />
alanında 17 yılı aşkın<br />
tecrübesiyle özellikle<br />
pazarlama, satış, strateji<br />
ve çok kanallı pazarlama<br />
konularında Pfizer, IMS ve<br />
Herbalife’da çeşitli ulusal<br />
ve uluslararası rollerde<br />
çalışmıştır.<br />
52 <strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17
Hazırlayanlar: Ebru PEKEL - Recep ARSLANTAŞ<br />
ebru.pekel@img.com.tr - recep.arslantas@img.com.tr
ŠKODA SUPERB:<br />
OTOMOBİLİNİZ<br />
KARTVİZİTİNİZ!<br />
Şık tasarımı ve konforuyla çok konuşulan ŠKODA Superb, işinde adından çok söz ettirenleri<br />
güvenli ve prestijli bir yolculuğa çıkarıyor. Uygun filo yönetimi çözümleri, sınıfının en geniş iç ve<br />
bagaj hacmiyle ŠKODA Superb, sizi işinizin yıldızı yapacak.<br />
/SkodaTurkiye<br />
www.skoda.com.tr<br />
ŠKODA Superb için ortalama yakıt tüketimi 4.1-7.1 litre/100 km arasında olup CO 2 salımı 107-160 g/km arasındadır.
Audi Sport’dan performans parçaları<br />
Spor otomobil üretimindeki<br />
uzmanlığını, motorsporlarındaki<br />
tecrübesiyle birleştiren Audi<br />
Sport GmbH, sportif performans<br />
parçaları üretimine başlıyor. İlk olarak<br />
R8 ve TT model ailesi için hazırlanan<br />
Retrofit serisi, spor süspansiyon, dış<br />
ve iç mekan parçalarını içeriyor. Daha<br />
çarpıcı bir görünüş sağlayan iki Aero<br />
kit, sürüş sırasında aracın ağırlğının<br />
100 kg artmasını sağlıyor.<br />
Audi, yeni bir faaliyet alanına adım<br />
atıyor; spor otomobil üretimindeki<br />
uzmanlığını pazara sunduğu her<br />
parçada uygulayan ve bunları<br />
dahil olduğu tüm motorsporları<br />
etkinliklerinde test etme imkanına<br />
sahip olan Audi Sport GmbH, Audi<br />
Sport Performans Parçaları’nı<br />
üretmeye başladı.<br />
Daha özgün, daha spor ve daha hızlı<br />
Yeni Audi Sport performans parçaları,<br />
Audi R8 spor serisi ve Audi TT için<br />
dinamik yol tutuşunu tamamen yeni<br />
bir boyuta taşıyor. Bu yeni Retrofit<br />
seri, göze çarpan özelliğiyle <strong>2017</strong><br />
yazının sonunda sadece Almanya’da<br />
ve Audi R8, Audi TT (TT, TTS ve TT RS)<br />
modellerinin mevcut pazarlarında<br />
satışa sunulacak. Diğer model serileri<br />
için üretilen parçaların pazara<br />
sunumu önümüzdeki tarihlerde<br />
devam edecek.<br />
Dört alanda özel parçalar<br />
Audi Sport Performans Parçaları dört<br />
alanı kapsıyor: süspansiyon, egzos<br />
sistemi, dış ve iç mekan parçaları.<br />
Süspansiyon gereklilikleri açısından<br />
bu seri, standart fren balatalarına<br />
oranla daha güçlü ve fren gücü<br />
azalmasına karşı daha dayanıklı<br />
olan spor fren balatalarını içeriyor.<br />
Çelik diskler ve tercihen eklenebilen<br />
seramik frenler için balatalar da<br />
mevcut. Audi R8’in florasan kırmızısı<br />
renkte taşıma plakalarının ultra<br />
hafif titanyumdan yapılması, bu<br />
modelin toplam ağırlığını bir kilogram<br />
azaltmış.<br />
Audi TT RS için birkaç monte cıvatalı<br />
çelik ön fren diskinin sunulduğu<br />
seride Audi TT, TTS ve TT RS için<br />
birçok fren soğutma kiti edinilebiliyor.<br />
Bu kitler Audi’nin sportif modelinin<br />
daha iyi bir fren performasına<br />
ulaşmasını sağlıyor.<br />
Seride ayrıca Audi TT modelleri ve<br />
Audi R8 modelleri için 2 veya 3 yönlü<br />
yükseklik ayarlı süspansiyon sistemi<br />
(coilover) türü de bulunuyor.<br />
Tamamen frezelenmiş siyah 20 inçlik<br />
tekerlekler tüm R8 ve TT modelleri<br />
için Audi’nin motor sporlarındaki<br />
deneyimlerinden uyarlanmış. Bu<br />
tekerlekler, Audi TT’de ağırlığı 7.2<br />
kilograma, Audi R8’de ise 8 kilograma<br />
kadar azaltıyor. İlgili spor lastikler<br />
245/30 R20 (R8, ön) ve 305/30 R20<br />
(R8, arka) boyutlarında; Audi TT’de ise<br />
255/30 R20 boyutlarında sunuluyor.<br />
quattro özelliğe sahip TT coupé<br />
modelde Retrofit serisi arka aksta<br />
bir travers takviye çubuğu içeriyor. Bu<br />
parça, bükülmezliği artırıyor ve yol<br />
tutuşunu daha da kusursuzlaştırıyor.<br />
Ayrıca, Audi TT RS sahipleri<br />
araçlarının son süratini saatte 280<br />
km’ye yükseltebiliyorlar.<br />
Seride sunulan egzos sistemlerinin<br />
uzman tedarikçisi Akrapovic d.d.,<br />
Audi TTS ve Audi TT RS’ye özel<br />
döşemeleri de içeren, dolgun sesli<br />
ve titanyumdan yapılmış çok hafif bir<br />
susturucu tasarlamış.<br />
Audi Sport performans parçalarının<br />
sunduğu en görkemli özellik ise Audi<br />
rüzgâr tünelinde geliştirilmiş olan<br />
Aero kitler. Bu kitler, Audi R8 ve Audi<br />
TT’ye ön hava girişleri, yan etekler<br />
ve difüzörde belirgin vurgular ekliyor.<br />
Ayrıca, yol tutuşunu artırıyorlar: Sürüş<br />
sırasında aracın ağırlığını, Audi R8’de<br />
100 kg üzerinde bir artış sağlıyor ve<br />
330 km/s hız üzerinde bu ağırlık artışı<br />
250 kg’a kadar ulaşıyor. Ön taraftaki<br />
splitterve fliksler gibi tampon<br />
aksesuarlarının yanısıra, büyük bir<br />
sabit arka kanat da bulunuyor. Audi TT<br />
için geniş hava menfezli motor kaputu<br />
da mevcut. Tüm parçalar Audi R8 için<br />
karbon fiber takviyeli polimer (CFRP)<br />
ile, Audi TT içinse CFRP ve plastikten<br />
yapılmıştır. Bu aksesuarların<br />
tamamında efsane Audi Sport logosu<br />
bulunuyor.<br />
56 <strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17
Performance parts from Audi Sport<br />
Uniting its expertise in sports<br />
automobile manufacturing with<br />
the experience in motorsports,<br />
Audi Sport GmbH is beginning<br />
production of sportive performance<br />
parts. Firstly prepared for R8 and TT<br />
model family, Retrofit series includes<br />
sports suspension, exterior and<br />
interior parts.<br />
Even more distinctive,<br />
sportier and faster<br />
The new Audi Sport Performance<br />
Parts take dynamic handling to a<br />
wholly new level for the Audi R8<br />
sports car and the Audi TT. The<br />
retrofit range will be available in<br />
dealers in late summer <strong>2017</strong> and<br />
features numerous components.<br />
“With the Audi Sport Performance<br />
Parts we are tapping into a new<br />
business segment,” says Stephan<br />
Winkelmann, Managing Director of<br />
Audi Sport GmbH. “Our wealth of<br />
experience garnered over many years<br />
of building sports cars is incorporated<br />
into every component we offer. Along<br />
with our expertise from motor racing,<br />
which is still the best test bed for<br />
volume production.”<br />
As part of the sales launch of the<br />
retrofit range in late summer <strong>2017</strong>,<br />
the product lineup will initially be<br />
available in Germany and other<br />
markets for the current Audi R8 and<br />
Audi TT models only. Additional model<br />
series will follow gradually. The Audi<br />
Sport Performance Parts cover four<br />
areas to date: suspension, exhaust<br />
system, exterior and interior.<br />
Special parts in four areas<br />
For suspension requirements, the<br />
range covers sport brake linings,<br />
which are more powerful and less<br />
prone to fading than standard brake<br />
linings. Linings are available for steel<br />
discs and for the optional ceramic<br />
brakes. Their carrying plates are<br />
painted in fluorescent red and are<br />
made out of ultralight titanium on<br />
the Audi R8, making this model a<br />
kilogram (2.2 lb) lighter overall.<br />
Steel front brake discs with multiple<br />
bolt mountings are available for the<br />
Audi TT RS. Various brake cooling kits<br />
can be obtained for the Audi TT, TTS<br />
and TT RS. They help the compact<br />
athlete achieve even better braking<br />
performance.<br />
A two- or three-way coilover<br />
suspension is available for the Audi TT<br />
models and both Audi R8 variants.<br />
The fully milled, black 20-inch wheels<br />
– for all R8 and TT models too – are<br />
also taken straight from motor racing.<br />
They reduce weight by up to 7.2<br />
kilograms (15.9 lb) on the Audi TT and<br />
up to 8 kilograms (17.6 lb) on the Audi<br />
R8. The associated sport tires come<br />
in the sizes 245/30 R20 (R8, front) and<br />
305/30 R20 (R8, rear); 255/30 R20<br />
tires are fitted all round on the Audi<br />
TT. For the TT coupés with quattro<br />
drive, the retrofit range includes a<br />
cross-member reinforcement bar<br />
on the rear axle. It improves rigidity<br />
and makes handling even more<br />
precise. Audi TT RS owners can also<br />
subsequently increase their car’s top<br />
speed to 280 km/h (174.0 mph).<br />
The specialist supplier of exhaust<br />
systems, Akrapovic d.d., has designed<br />
a sonorous, ultralight muffler made of<br />
titanium including trims specifically<br />
for the Audi TTS and the Audi TT RS.<br />
The most spectacular offers in the<br />
Audi Sport Performance Parts are<br />
the Aero kits, which were developed<br />
in the Audi wind tunnel. For the Audi<br />
R8 and the Audi TT they add clear-cut<br />
highlights on the front air inlets, the<br />
side sills and the diffuser. They also<br />
substantially improve downforce:<br />
On the Audi R8 the downforce is 250<br />
kg (551.2 lb) at 330 km/h (205.1 mph),<br />
an increase of over 100 kg (220.5<br />
lb). The effect at 150 km/h (93.2<br />
mph) is even more pronounced – the<br />
downforce is doubled at this speed<br />
to 52 kg (114.6 lb) thanks to the Aero<br />
kit. There is also a splitter and flics<br />
at the front as well as a large fixed<br />
rear wing. An engine hood with large<br />
air vent is also available for the Audi<br />
TT. All parts are made out of carbon<br />
fiber-reinforced polymer (CFRP) for<br />
the Audi R8 and for the Audi TT out of<br />
CFRP and plastic; all of them feature<br />
the Audi Sport logo.<br />
<strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17 57
Doğuş Otomotiv, Değer ve İlgi Merkezi için<br />
Call Center Hotel’i seçti!<br />
Doğuş Otomotiv’in çağrı merkezi operasyonlarını<br />
üstlenen Call Center Hotel, dijital deneyim<br />
hizmetleri ile firma bünyesindeki 12 markanın<br />
müşterilerinin yaşamlarını kolaylaştırıyor. Doğuş<br />
Otomotiv’in iş süreçlerinin hızlandırılmasına da<br />
destek olan CCH, mutlu müşteri deneyimini en üst<br />
noktaya taşıyor.<br />
Call Center Hotel CEO’su Tarkan Ersubaşı<br />
58 <strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17<br />
Müşteri beklentilerinin<br />
farklılaşması, dijitalleşmenin<br />
artması ve teknolojik yenilikler<br />
ile birlikte artık hayatımızın yeni<br />
standartları bulunmakta. Kurumlar ise<br />
artık müşterilerinin ihtiyaç duydukları<br />
anlarda alabileceği her türlü hizmeti,<br />
tek noktadan vermeyi amaçlıyor.<br />
Müşterilerine beklentinin üzerinde<br />
yaratıcı hizmetler sunmayı kendine<br />
misyon edinen Doğuş Otomotiv, çağın<br />
getirdiği en yeni teknolojik çözümleri<br />
bünyesine entegre ederek müşteri<br />
hizmetleri kalitesini arttırmaya devam<br />
ediyor.<br />
Bu doğrultuda, müşteri hizmetleri<br />
yönetimi, çağrı merkezi yönetimi, kalite<br />
standartları yönetimi gibi konularda<br />
yatırımlarını hızlandıran firma,<br />
dijital hizmetler ile müşterilerinin<br />
yaşamlarını kolaylaştırmayı hedefliyor.<br />
Hizmet sunduğu müşterileri daha iyi<br />
tanımak, bunun sonucunda onlara iyi<br />
hizmet verebilmek için iş süreçleri<br />
dış kaynak yönetimi hizmetleri<br />
kapsamında CCH ile gerçekleştirdiği<br />
iş birliğiyle Doğuş Otomotiv, dijital<br />
dönüşüme katkı sağlayacak yeni<br />
yaklaşımlar geliştirerek müşteri<br />
deneyimini en üst noktaya taşıyor.<br />
Doğuş Otomotiv bünyesinde<br />
müşterilerin deneyimlerini<br />
zenginleştirmek amacıyla 2014 yılında<br />
kurulan Değer ve İlgi Merkezi (DİM)<br />
bünyesindeki yaklaşık 100 kişilik ekip,<br />
markanın ilgi yönetimi, yol yardımı,<br />
anket uygulamaları, randevu, ikinci el<br />
hattı ve proje bazlı çeşitli çalışmalarını<br />
gerçekleştiriyor.<br />
“Dijital müşteri deneyiminde iş<br />
ortağımız olarak seçtik”<br />
Tüm alanlarda verimlilik hedefiyle<br />
çalıştıklarını belirten Doğuş Otomotiv<br />
Dijital Dönüşüm ve Kurumsal İletişim<br />
Direktörü Koray Bebekoğlu; “Çağrı<br />
merkezi operasyonumuzu kendi kurum<br />
bünyemize almaya karar verdikten<br />
sonra hem teknik altyapı, hem de<br />
uygun lokasyon için araştırmalara<br />
başladık. Call Center Hotel’i de bu<br />
araştırmalar sırasında öğrendik.<br />
Referans çalışmalarımız da olumlu<br />
sonuçlanınca kendileri ile irtibata<br />
geçtik. Ardından şimdi bulunduğumuz<br />
mekanda yeni çağrı merkezimizin<br />
kurulum çalışmalarına başladık.<br />
Özellikle çağrı merkezi çözümleri ile<br />
birlikte butik projelerimizde ürettikleri<br />
yazılım çalışmaları bizim ihtiyaçlarımızı<br />
karşılıyor. Lokasyonun çok merkezi bir<br />
yerde olması da 7/24 çalışan bir yapı<br />
için özellikle İstanbul şartlarında CCH’ı<br />
cazip bir hale getiriyor.<br />
Call Center Hotel’in çağrı merkezi<br />
sektöründe verdiği hizmetler ve<br />
sağladığı altyapı ile başarılı sonuçlar<br />
ürettiğine dikkat çeken Koray<br />
Bebekoğlu, sözlerini şu şekilde devam<br />
etti:<br />
“Doğuş Otomotiv olarak DİM’i hayata<br />
geçirdiğimiz ilk günden bu yana, her<br />
sektörde olduğu gibi müşteri ilişkileri<br />
ve çağrı merkezinde de her geçen gün<br />
artan dijital dönüşümü iş süreçlerimize<br />
entegre etmeyi amaçladık. Bu konuda<br />
hem teknolojik yenilikleri takip<br />
ediyoruz, hem de bizzat bu sektördeki<br />
dijital dönüşüme katkı sağlayacak yeni<br />
teknolojiler, yaklaşımlar geliştiriyoruz.<br />
Gerek santral sistemi (Interaction<br />
Client), gerek bina alt yapısı (güvenlik,<br />
temizlik, otopark, sağlık, kafeterya),<br />
tekniği ve gerekse bazı butik projeler ve<br />
işlemlerde Call Center Hotel aracılığı<br />
ile şu ana kadar olukça başarılı işler<br />
çıkardık. Tüm bu işlemlerde bizim<br />
gibi dinamik bir yapı için, eksiksiz<br />
ve sorunsuz ilerleyebilmek oldukça<br />
önemli bir unsur. Ortaya çıkarılan iş<br />
sonuçlarından da oldukça memnunuz.<br />
Karşılıklı fayda sağladığımız bir<br />
birliktelik kurmuş bulunuyoruz.”<br />
Müşteri portföyümüz hızla genişliyor<br />
Procat grup şirketleri olarak, sektör<br />
fark etmeksizin birçok büyük şirketle<br />
çalışmaya başladıklarını belirten Call<br />
Center Hotel CEO’su Tarkan Ersubaşı;<br />
“Grup şirketimiz Call Center Hotel’i<br />
kurarken koyduğumuz vizyonu hayata<br />
geçirmenin mutluluğu içindeyiz.<br />
CCH olarak kesintisiz iletişimi ve<br />
verimliliği arttırmakla kalmayıp, yakın<br />
çalıştığımız tüm müşterilerimizin<br />
satış ve tahsilat oranlarını artıran<br />
çok değerli çalışmalara imza atma<br />
hedefiyle çalışmalarımıza devam<br />
ediyoruz. Ülkemizin en büyük otomotiv<br />
şirketlerinden biri olan Doğuş<br />
Otomotiv ile iş birliğine gitmekten<br />
son derece mutluyuz. Bundan sonra<br />
da müşterilerimizi artırmaya devam<br />
ederek ülke ekonomimize olan<br />
desteğimizi sürdüreceğiz.” dedi.
Doğuş Automotive Chooses Call Center Hotel for<br />
Value and Interest!<br />
Assuming call center operations of Doğuş Automotive,<br />
Call Center Hotel facilitates lives of customers of 12<br />
brands which take place in the structure of Doğuş<br />
Automotive via digital experience services. Also supporting<br />
to speed up of business processes of Doğuş Automotive,<br />
CCH carries happy customer experience to upper level.<br />
In line with diversification of<br />
customers’ expectations, increasing<br />
of digitalization and together with<br />
technological innovations, now<br />
our life has new standards. As for<br />
establishments that aim to give<br />
their every kind of services for their<br />
customers whenever they need from<br />
a single point. Making a mission itself<br />
to offer service over its customers’<br />
expectations, Dogus Automotive<br />
continues to increase the customer<br />
services’ quality by engaging in the<br />
new technological solutions which are<br />
brought through this era.<br />
In this direction, accelerating its<br />
investments in these issues such as<br />
customer services’ management, call<br />
center management, quality standards<br />
management, the firm aims to ease<br />
lives of its customers through digital<br />
services. Doğuş Automotive - which<br />
has made cooperation with CCH in the<br />
scope of outsourcing management of<br />
business processes to recognize its<br />
customers better, so being able to offer<br />
better service – carries its customer<br />
experience to an upper level by<br />
contribution of digital transformation.<br />
In order to enriching the customer<br />
experience in its structure, a 100-<br />
team realizes interest management,<br />
road assistance, survey applications,<br />
rendezvous, secondhand line and<br />
project-based various works of the<br />
brand in the structure of Value and<br />
Interest Center (DIM), which was set<br />
up in 2014.<br />
“We have chosen our business partner<br />
in digital customer experience”<br />
Indicating they were working to<br />
aim efficiency in all areas, Koray<br />
Bebekoğlu, Director of Corporate<br />
Communication of Doğuş Automotive<br />
for Digital Transformation, said; “Soon<br />
after we made decision to move our<br />
call center operation to our own<br />
structure, we have begun researches<br />
for both a technical infrastructure and<br />
a suitable location. We also learned<br />
Call Center Hotel during these<br />
researches.<br />
When our reference works resulted in<br />
positive we connected with them. Then<br />
we have started installing works at this<br />
place. Especially together with the call<br />
center solutions the software works in<br />
our boutique projects meet our needs.<br />
Regarding location existing in a very<br />
central place allows CCH reach an<br />
attractive position for 24/7 particularly<br />
for Istanbul conditions.<br />
Pointing out Call Center Hotel has<br />
produced successful results in call<br />
center sector via its services and<br />
infrastructure, Koray Bebekoğlu<br />
continued; “As Doğuş Automotive, we<br />
have aimed to integrate the increased<br />
digital transformation to our business<br />
processes in both customer relations<br />
and call center as in every sector with<br />
every passing day since the first day to<br />
date. In this issue, we follow up both<br />
the technological innovations and to<br />
develop new technologies, approaches<br />
to contribute the digital transformation<br />
in the sector. Either Interaction Client,<br />
or infrastructure of the building<br />
(security, cleaning, auto park, health,<br />
cafeteria) technique and also some<br />
Doğuş Otomotiv Dijital Dönüşüm ve Kurumsal<br />
İletişim Direktörü Koray Bebekoğlu<br />
boutique projects and procedures, we<br />
have achieved successful works until<br />
now. In all these procedures, for a<br />
dynamic structure like us, advancing<br />
perfect and without any problem is<br />
a crucial factor; we are also pleased<br />
from the business results which<br />
have been revealed. We have set up<br />
togetherness by providing mutual<br />
benefit.”<br />
Our customer portfolio develop quickly<br />
As Procat Group Company, indicating<br />
they had begun to work with several<br />
big companies without making<br />
difference in terms of sector, Tarkan<br />
Ersubaşı, CEO of Call Center Hotel,<br />
said; “We have been in happiness due<br />
to accomplishing the vision that we<br />
have determined while establishing<br />
our group company Call Center Hotel.<br />
As CCH, not only offering nonstop<br />
communication and increased<br />
efficiency, we also maintain our works<br />
with purpose of making breakthroughs<br />
for very valuable works to boost sales<br />
and collection rates of our customers.<br />
We have utmost happiness regarding<br />
making business cooperation with<br />
Doğoş Automotive which is one of the<br />
biggest automotive companies of our<br />
country. After this, we will also sustain<br />
our support to the country economy to<br />
increase our customers.”<br />
<strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17 59
Renault’dan yeni bir özel seri:Clio Touch Chrome<br />
A new special series from Renault: Clio Touch Chrome<br />
Renault Clio is offered to the<br />
admiration of its customers<br />
along with design details and<br />
with equipment belonging to an upper<br />
version.<br />
Clio Touch Chrome has a stylish<br />
view thanks to its chrome details.<br />
Possessing an upper level of Touch<br />
version, the special series Clio Touch<br />
Chrome offers chrome door-handle,<br />
chrome bar for window glass, chrome<br />
bar for stop lamp, chrome exhaust<br />
pipe and Touch Chrome Accessory Kit<br />
including touchchrome label as well<br />
as 16” aluminum alloyed wheel as<br />
standard.<br />
Offering driving pleasure and fuel<br />
saving together, with the two various<br />
engine options as 1.2 75hp gasoline<br />
manual and 1.2 EDC 120hp (automatic<br />
transmission) gasoline, Clio Touch<br />
Chrome is offered for sales with price<br />
beginning TL61,400.<br />
Along with wide engine options and<br />
rich equipment, Clio HB takes place<br />
in the first three preferred model in<br />
<strong>Turkey</strong>.<br />
60 <strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17<br />
Renault Clio, tasarım detayları ve<br />
bir üst versiyona ait donanım<br />
seviyesine sahip yeni bir özel<br />
seri ile müşterilerin beğenisine<br />
sunuluyor: Clio Touch Chrome<br />
Clio Touch Chrome, krom detayları<br />
sayesinde daha şık bir görünüme<br />
sahip. Touch versiyonun bir üst<br />
ekipman seviyesine sahip özel seri<br />
Clio Touch Chrome, Touch versiyonuna<br />
ek olarak 16” alüminyum alaşım<br />
jantların yanı sıra krom kapı kolu,<br />
krom kapı cam çıtası, krom stop<br />
lambası çıtası, krom egzoz borusu<br />
ve touchrome etkiketini içeren Touch<br />
Chrome Aksesuar Kiti’ni standart<br />
olarak sunuyor.<br />
Sürüş keyfi ve yakıt tasarrufunu bir<br />
arada sunan 1.2 75bg benzinli manuel<br />
ve 1.2 EDC 120bg (otomatik) benzinli<br />
olmak üzere iki farklı motor seçeneği<br />
bulunan Clio Touch Chrome, 61.400<br />
TL’den başlayan fiyatlarla satışa<br />
sunuluyor.<br />
Sunduğu geniş motor seçeneği ve<br />
zengin donanım seviyesi ile Clio HB<br />
Türkiye’nin en çok tercih edilen ilk üç<br />
modeli arasında yer alıyor.
NISSAN-RENAULT İTTİFAKI, <strong>2017</strong> YILININ İLK<br />
YARISINDA SATIŞLARINI REKOR SEVİYEDE ARTIRDI<br />
Renault-Nissan alliance reports record sales<br />
Nissan, Renault ve Mitsubishi Motors’un toplam<br />
satışları 1 Ocak-30 Haziran tarihlerini kapsayan <strong>2017</strong><br />
yılının ilk altı aylık bölümünde 5,27 milyon adedin<br />
üzerine çıkarak yüzde 7 artış gösterdi. Elektrikli araç<br />
satışları toplamda 480.000 adedin üzerine çıkarken,<br />
kapsamı genişleyen ittifak <strong>2017</strong> yılında en çok satış<br />
adedine ulaşan otomotiv grubu oldu.<br />
Unit sales at the Alliance rose seven percent<br />
to 5,268,079 vehicles in the first half of the<br />
calendar year resulting from an increased<br />
demand for models from the French and<br />
Japanese brands, and the first semester<br />
sales contribution from new Alliance member<br />
Mitsubishi Motors.<br />
İttifakın <strong>2017</strong>’nin ilk altı ayında toplam<br />
satışları yüzde 7 artarak 5.268.079<br />
adede ulaşırken, Nissan’ın özellikle<br />
X-Trail/Rogue, Sentra/Sylphy, Qashqai<br />
ve Altima/Teana gibi modellerinin<br />
satışlarında ciddi bir artış gerçekleşti.<br />
Şirketlerin toplam elektrikli araç<br />
satışları da önemli oranda artarak<br />
481.151 adede ulaştı ve ittifakın<br />
kitlesel pazarların önde gelen<br />
elektrikli otomobil üreticisi olarak<br />
konumlanmasını sağladı. Nissan LEAF,<br />
Avrupa’nın en çok satan elektrikli aracı<br />
olmaya devam ederken, bu araca olan<br />
talep, satış adetlerinin artmasında<br />
ciddi oranda etkili oldu.<br />
Nissan-Renault İttifakı Başkanı ve<br />
CEO’su Carlos Ghosn yapmış olduğu<br />
değerlendirmede, “İttifak <strong>2017</strong> yılının<br />
ilk yarısında 5.268.079 adetlik bir<br />
satış hacmine ulaşarak rekora imza<br />
attı. Üye şirketlerimiz için sinerji<br />
oluşturmaya, küresel pazardaki<br />
varlıklarımızdan yararlanmaya ve<br />
bunun sonucunda da son derece<br />
kapsamlı ve teknolojik bir ürün<br />
gamı ve devrim oluşturan elektrikli<br />
araç modelleri sunmaya devam<br />
edeceğiz” dedi ve ekledi: “Genişleyen<br />
ittifakımız sadece etkileyici bir satış<br />
performansı sunmakla kalmıyor,<br />
aynı zamanda dünyanın dört bir<br />
yanındaki müşterilerimize yeni nesil<br />
mobilite çözümleri de sunarak<br />
gücümüzü ve farkımızı ortaya<br />
koyuyor.” açıklamasında bulundu.<br />
Nissan Motor Co, 30 Haziran’a kadar<br />
ki altı aylık süreçte yüzde 5,6 artışla<br />
2.894.488 araç ve kamyon sattı. Şirket<br />
Japonya’da yüzde 22,9 ve Avrupa’da<br />
da yüzde 5,7 büyüme kaydetti. Infiniti,<br />
<strong>2017</strong> yılının ilk yarısında, 2016 yılının<br />
aynı dönemine kıyasla yaklaşık yüzde<br />
13’lük bir artışla 125.000 adedin<br />
üzerinde araç sattı.<br />
The Alliance saw increased sales<br />
of Renault models including Clio,<br />
Sandero, Megane, Captur and Duster,<br />
while Nissan reported strong orders<br />
for models such as the X-Trail/Rogue,<br />
Sentra/Sylphy, Qashqai and Altima/<br />
Teana. Unit sales at Mitsubishi Motors,<br />
which became part of Alliance in<br />
late 2016, reached close to 495,000<br />
vehicles amid solid demand for its<br />
Outlander SUV globally and the Pajero<br />
Sport in the ASEAN region.<br />
Cumulative sales of electric vehicles by<br />
the companies also rose significantly<br />
to 481,151 units, reaffirming the<br />
Alliance’s role as the leading electric<br />
car manufacturer for the mass-market<br />
segment. The increase was driven<br />
primarily by demand for the Nissan<br />
LEAF and the Renault ZOE, which<br />
remains the #1 EV sold in Europe, and<br />
Mitsubishi’s i-Miev. On the hybrid side,<br />
the plug-in hybrid electric versions of<br />
the Mitsubishi Outlander reached over<br />
13,000 units.<br />
Carlos Ghosn, chairman and chief<br />
executive of the Renault-Nissan<br />
Alliance, said: “The Alliance has<br />
delivered record sales during the first<br />
semester of <strong>2017</strong> reaching 5,268,079<br />
vehicles sold. We will continue to<br />
leverage our significant economies<br />
of scale and global market presence<br />
to deliver valuable synergies for our<br />
member companies this year, while<br />
maintaining a strong technology lineup<br />
and offering customers breakthrough<br />
electric models.”<br />
<strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17 61
MERCEDES-BENZ FASHION WEEK ISTANBUL,<br />
İLKBAHAR/YAZ 2018 KOLEKSİYONLARI İÇİN<br />
TARİH VE MEKAN BİLGİLERİNİ AÇIKLADI<br />
İlkbahar/Yaz 2018<br />
koleksiyonlarının sergileneceği<br />
Mercedes-Benz Fashion Week<br />
Istanbul’un yeni tarihleri resmi<br />
olarak açıklandı. Mercedes-Benz<br />
Fashion Week Istanbul 12-15<br />
Eylül <strong>2017</strong> tarihleri arasında,<br />
Zincirlikuyu’da bulunan geniş<br />
teknik altyapıya sahip, Türkiye’nin<br />
en büyük sahne ve performans<br />
sanatları merkezlerinden<br />
Zorlu Performans Sanatları<br />
Merkezi(PSM)’nde gerçekleşecek.<br />
Mercedes-Benz Fashion Week<br />
Istanbul, onuncu sezonunda<br />
sadece Türkiye’nin değil, bölgenin<br />
de en büyük uluslararası<br />
moda platformu olma özelliğini<br />
sürdürecek. Uluslararası<br />
moda takvimi doğrultusunda<br />
her sene iki kere düzenlenen<br />
etkinlik, sektör profesyonellerini<br />
İstanbul’da buluşturarak,<br />
Türkiye’de tasarımın ve hazır<br />
giyimin global ölçekteki başarısına<br />
katkı sağlıyor.<br />
Mercedes-Benz Fashion Week<br />
Istanbul İstanbul Hazır Giyim ve<br />
Konfeksiyon İhracatçıları Birliği<br />
(İHKİB), Moda Tasarımcıları<br />
Derneği (MTD), Birleşmiş<br />
Markalar Derneği (BMD) ve<br />
İstanbul Moda Akademisi (İMA)<br />
tarafından desteklenmektedir.<br />
Mercedes Benz Fashion Week Istanbul has<br />
announced information about venue and date<br />
for the collections of Spring/Summer 2018<br />
The new dates of Mercedes<br />
Benz Fashion Week Istanbul<br />
where the collections of<br />
Spring/Summer 2018 will be<br />
displayed have been officially<br />
announced.<br />
Mercedes Benz Fashion Week<br />
Istanbul will be held at Zorlu<br />
Peformans Sanatları Merkezi<br />
(PSM) featuring with a wide<br />
infrastructure in the district of<br />
Zincirlikuyu on 12 -15 September<br />
<strong>2017</strong>.<br />
Mercedes Benz Fashion Week<br />
Istanbul will maintain its feature<br />
as the biggest international<br />
fashion platform not only for<br />
<strong>Turkey</strong>, but also for the region. In<br />
line with the international fashion<br />
timetable held twice every year,<br />
the event will allow the sector<br />
professionals meet in Istanbul. It<br />
contributes the success of design<br />
and readymade garment globally<br />
in <strong>Turkey</strong>.<br />
Mercedes Benz Fashion Week<br />
Istanbul is supported by Istanbul<br />
Apparel Exporters’ Association<br />
(IHKIB), United Brands<br />
Association Board of Directors<br />
(BMD) and Istanbul Moda<br />
Academy (IMA).<br />
62 <strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17
64 <strong>Pharma</strong><br />
July- August ‘17
PHARMACEUTICALS<br />
WHATEVER THE PROBLEM<br />
BE PART OF THE SOLUTION<br />
Throat Ache<br />
Baby Comfort<br />
ound Care<br />
Child Health<br />
Reflux Therapy<br />
Muscle and Joint Health<br />
Health Products