04.08.2017 Views

Pharma Turkey Dergisi Temmuz- Ağustos 2017 Sayısı

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

July / August <strong>2017</strong>


Hışırdamaz<br />

Dışarıdan belli olmaz<br />

Kokuyu hapseder


Publisher<br />

Ferruh IŞIK<br />

on behalf of<br />

İSTMAG Magazin Gazetecilik<br />

İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.<br />

General Manager<br />

Mehmet SÖZTUTAN<br />

mehmet.soztutan@img.com.tr<br />

Editorial Consultants<br />

İsmail ÇAKIR<br />

ismail.cakir@img.com.tr<br />

Recep ARSLANTAŞ<br />

recep.arslantas@img.com.tr<br />

Graphic & Design<br />

Tayfun AYDIN<br />

tayfun.aydin@img.com.tr<br />

SORUMLU MÜDÜR<br />

Yusuf OKÇU<br />

yusuf.okçu@img.com.tr<br />

Foreign Relations Manager<br />

İsmail ÇAKIR<br />

ismail.cakir@img.com.tr<br />

Bilgi Eşlem<br />

Emre YENER<br />

emre.yener@img.com.tr<br />

Sosyal Medya<br />

Songül ÇEK<br />

songul.cek@img.com.tr<br />

Corporate Communication Manager<br />

Ebru PEKEL<br />

ebru.pekel@img.com.tr<br />

MUHASEBE ve FİNANS MÜDÜRÜ<br />

Mustafa AKTAŞ<br />

mustafa.aktas@img.com.tr<br />

Subscription<br />

İsmail ÖZÇELİK<br />

ismail.özcelik@img.com.tr<br />

Advertising Coordinator<br />

Recep ARSLANTAŞ<br />

recep.arslantas@img.com.tr<br />

Head Office<br />

Evren Mah. Bahar Cad. Polat İş Merkezi<br />

B Blok No:1 Kat:4 Güneşli-Bağcılar / İstanbul<br />

Tel: +90 212 604 50 50<br />

Faks: +90 212 604 50 51<br />

Printing / CTP Baskı<br />

Matsis Matbaa Hizmetleri San. Tic. Ltd Şti<br />

Tevfikbey Mahallesi Dr. Ali Demir Cad.<br />

No:51 34290 Sefaköy -İstanbul/TURKEY<br />

Tel: 0 212 624 21 11<br />

2 <strong>Pharma</strong> www.matbaasistemleri.com<br />

May- June ‘17<br />

Bioteknolojik ilaçlara geçmemiz gerekiyor<br />

Biotech drugs blaze a trail<br />

Türkiye üretim olarak çok cazip bir pazar. Bölgede üretim üssü olabilmek<br />

için ideal bir ülkeyiz. Türkiye, bölgede üretim tesisi, kalitesi ve kapasitesi<br />

bakımından cazip bir ülke. Türkiye ilaç pazarı son 5 yılda yıllık bazda<br />

yüzde 12 büyüdü. 80 milyona yakın bir nüfusa ve Avrupa’nın 6’ıncı en<br />

büyük ilaç pazarına sahip olan Türkiye 22,1 milyar liralık satış hacmine<br />

ulaşarak dünyanın en büyük 17’inci ilaç pazarı haline geldi.<br />

Türkiye ilaç pazarının büyümesinin temellerini incelediğimizde,<br />

hastane kanalı bu alanda dikkat çekiyor. Hastane kanalının<br />

özel ve kamusal yatırımlarla yüzde 28 oranında hızlı ve büyük<br />

bir büyüme kaydettiğini gözlemliyoruz. 25 binden fazla<br />

münferit eczaneden oluşan perakende pazarı da geçen<br />

yıla kıyasla yüzde 15 oranında bir ivme yakaladı.<br />

Ağrı grubu, Türkiye ilaç pazarında bir önceki yıla göre<br />

yüzde 21 büyüme ile en büyük tedavi alanı oldu. 1<br />

milyon 646 bin liralık pazar değeriyle birinci sırada<br />

yer alan ağrı kesicileri, 1 milyon 435 bin lira<br />

ile antibakteriyeller takip etti. Yerel olarak tüketim<br />

alanlarımıza baktığımızda Türkiye’de en çok<br />

ağrı tedavisinde kullanılan ilaçların yer aldığını<br />

görüyoruz. Bu tedavi alanındaki ilaçların payı<br />

ise bir önceki yıla oranla yüzde 21 arttı. İkinci<br />

sırada antibakteriyel ilaçların geldi, ardından<br />

1 milyon 419 liralık hacmiyle antidiyabetiklerin<br />

geliyor, yerel ürünlerin satıştaki payı yüzde<br />

42’lere kadar yükseldi.<br />

Pazarın yüzde 75’i yerel ürünlerden oluşuyor,<br />

bunun yanı sıra onkoloji ilaç pazarı yüzde 10 büyüdü.<br />

Onkolojik ilaçlar değer ölçeğinde 1,4 milyar<br />

liraya ulaştı. Toplam satışlardaki payı yüzde 7<br />

oranında düşmesine rağmen onkolojik ilaç pazarı<br />

bir önceki yıla oranla yüzde 10 büyüdü. Bu büyüme<br />

oranları önümüzdeki 5 yıl içerisinde onkolojinin en<br />

hızlı büyüyen tedavi grubu olacağını gösteriyor.<br />

Dünyada en büyük pazar payının ABD, arkasından hızlı<br />

şekilde gelen Çin’e rağmen, pazar birinciliğinin ABD’de<br />

kalması bekleniyor.<br />

Öte yandan, Türkiye’de pazarın büyüme potansiyeli var. Türkiye<br />

içinde muadil-eşdeğer ilaç üretiminden, bioteknolojik<br />

ilaçlara geçmemiz gerekiyor. Bunun için henüz treni kaçırmış<br />

değiliz. Bununla ilgili arayışta ve çalışmalarda olan Türk firmaları<br />

var.<br />

Bilinçli ilaç kullanımının Türkiye’de yaygınlaşmasının önemine işaret<br />

etmeden geçemeyeceğim. Sağlık Bakanlığı’nın özellikle sosyal<br />

medyadan yaptığı başarılı sunumlar ve çalışmalarla bu alanda önemli<br />

ölçüde farkındalık oluştu.<br />

FROM<br />

THE<br />

social media.<br />

EDITOR<br />

İsmail ÇAKIR<br />

<strong>Turkey</strong> is a very attractive market<br />

for production. We are the ideal<br />

country to be a production base in<br />

the region. <strong>Turkey</strong> is a country that is<br />

attractive in terms of quality and capacity.<br />

<strong>Turkey</strong>’s drug market has grown<br />

12 percent annually over the last 5 years.<br />

Having a population close to 80 million and<br />

Europe’s sixth largest drug market, <strong>Turkey</strong><br />

has reached the sales volume of 22.1 billion<br />

TL and became the 17th largest drug market<br />

in the world.When we consider the foundations<br />

for growth of the Turkish pharmaceutical market,<br />

hospital part draws attention in this area field. We<br />

observe that the hospital subject has achieved a rapid<br />

growth of 28 percent with private and public investments.<br />

The retail market, which consists of more than<br />

25 individual pharmacies, also gained 15 percent compared<br />

to last year.Pain group was the biggest treatment<br />

area in the Turkish pharmaceutical market with 21 percent<br />

growth compared to the previous year. pain killer is in the<br />

first place with a market value of 1 million 646 thousand TL,<br />

and antibacterials followed it with 1 million 435 thousand TL.<br />

When we look at our consumption areas locally, we see that<br />

most of the drugs used in pain treatment take place in <strong>Turkey</strong>.<br />

The share of drugs in this area of treatment increased by 21<br />

percent compared to the previous year. Antibiotics came in second<br />

place, followed by antidiabetics with a volume of 1 million<br />

419 pounds, and the share of local products in sales increased<br />

to 42 percent.75 percent of the market is made up of<br />

local products, while the oncology drug market has grown by<br />

10 percent. Oncologic drugs reached 1.4 billion pounds in<br />

value. Although the share of total sales down by 7 percent,<br />

the oncologic drug market up by 10 percent compared to<br />

the previous year. These growth rates indicate that oncology<br />

will be the fastest growing group of treatments<br />

over the next 5 years.Despite the US’s fastest-growing<br />

market share in the world, China’s market share is<br />

expected to remain in the US. On the other hand,<br />

there is potential for market growth in <strong>Turkey</strong>. In<br />

<strong>Turkey</strong>, we need to attach importance to biotechnological<br />

medicines to production of equivalent-generic<br />

drugs. We have not missed the<br />

train yet. There are Turkish companies who<br />

are in search and study about this.<br />

I want point out the importance of conscious<br />

drug use in <strong>Turkey</strong>. The Ministry<br />

of Health has created awareness in<br />

this area significantly with successful<br />

presentation and work especially via


8<br />

12<br />

24<br />

28<br />

38<br />

42<br />

46<br />

56<br />

Onko Koçsel İlaçları<br />

uluslararası pazarlara<br />

açılıyor<br />

Yenilikçi ilaçlar umut<br />

olmaya devam ediyor<br />

Eklem ağrılarının<br />

giderilmesinde<br />

Nutraxin Artroflex gücü<br />

Kanserde yerli ilaç için<br />

ACT’dan Boğaziçi’ne<br />

1.1 milyon euro destek<br />

İlaç Sektörü -<br />

Üniversite işbirliğinde<br />

yeni adım<br />

‘Epilepsiye Objektif Ol’<br />

fotoğraf yarışmasında<br />

ödüller sahiplerini buldu<br />

Novo Nordisk,<br />

İstanbul’dan yönettiği<br />

ülke sayısını<br />

iki katına çıkarttı<br />

Audi Sport’dan<br />

performans parçaları


Abdi İbrahim’den Hepatit B Virüsüne Karşı<br />

Reaktivasyon Risk Yönetimi Programı:<br />

HBVizyon Uyarı Sistemi<br />

105 yıldır dokunduğu hayatları<br />

iyileştirmek için tutkuyla<br />

faaliyetlerini sürdüren Abdi<br />

İbrahim, önemli bir çalışmaya daha<br />

imza attı. Abdi İbrahim’in koşulsuz<br />

desteğiyle hayata geçirilen HBVizyon<br />

uygulaması ile bağışıklık sistemini<br />

baskı altına alan ilaçların herhangi<br />

bir hastalık nedeniyle kullanılması<br />

durumunda, hastalar tedavi öncesi<br />

HBV riski açısından değerlendirilerek<br />

olası HBV reaktivasyonlarının önüne<br />

geçilebilecek. Abdi İbrahim, ‘HBVizyon<br />

Uyarı Sistemi’ni, 28 <strong>Temmuz</strong> Dünya<br />

Hepatit Günü vesilesiyle düzenlediği<br />

ve Abdi İbrahim Pazarlama ve Satış<br />

Genel Müdürü Emre Kaan ve Sakarya<br />

Üniversitesi Eğitim Araştırma<br />

Hastanesi Prof. Dr. Aydın Şeref<br />

Köksal’ın katıldığı toplantıda tanıttı.<br />

Türkiye ilaç sektörünün lider şirketi<br />

Abdi İbrahim, bağışıklık sistemini<br />

baskı altına alan ilaçların herhangi<br />

4 <strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17<br />

bir hastalık nedeniyle kullanılması<br />

durumunda, hastaların tedavi öncesi<br />

HBV riski açısından değerlendirilerek<br />

olası HBV reaktivasyonlarının<br />

önüne geçilmesine imkan sağlayan<br />

HBVizyon uygulamasını tanıttı.<br />

Bu yıl içinde ilk pilot uygulaması<br />

başlayan HBVizyon Uyarı Sistemi,<br />

5 ay gibi kısa bir sürede 26<br />

eğitim - araştırma ve üniversitesi<br />

hastanesinde uygulamaya girdi.<br />

Sistem, hem ulusal toplantı ve<br />

kongrelerde uydu sempozyumları<br />

aracılığıyla hem de hastane içi<br />

multidisipliner bilgilendirme<br />

toplantılarıyla hekimlerle paylaşılıyor.<br />

Uyarı ekranı olarak kurgulanan<br />

sistem ile tüm Türkiye’de<br />

farkındalığın artırılması hedefleniyor.<br />

Yaklaşık 3.5 milyon insanın enfekte<br />

olduğu Hepatit B virüsünün<br />

reaktivasyon risk yönetimi için<br />

farkındalık yaratmayı, immünsupresif<br />

hastalarda HBV tarama oranlarını<br />

artırmayı ve profilaksinin<br />

gecikmeksizin uygulanabilmesini<br />

amaçladıklarını belirten Abdi İbrahim<br />

Pazarlama ve Satış Genel Müdürü<br />

Emre Kaan, dünyada yaklaşık 2<br />

milyar, Türkiye’de ise 3.5 milyon<br />

insanın enfekte olduğu bilinen Hepatit<br />

B’ye karşı erken teşhis ve tedavinin<br />

öneminin altını çizdi. Abdi İbrahim<br />

olarak hastalığa karşı geliştirdikleri<br />

ve koşulsuz destekledikleri yeni<br />

projenin detaylarını paylaşan Kaan, şu<br />

bilgileri verdi:<br />

“Dünya Hepatit Günü”nün bu<br />

yılki teması ‘Viral Hepatitleri Yok<br />

Etmek’ olarak belirlendi. Bu hedefe<br />

ulaşabilmek amacıyla viral hepatitler<br />

için tarama, korunma ve tedavi<br />

kampanyalarının oluşturulması<br />

büyük önem taşıyor. Bizler de Abdi<br />

İbrahim olarak bu ihtiyaçtan yola<br />

çıkarak toplum sağlığına yönelik<br />

bir sosyal sorumluluk projesi<br />

olan HBVizyon Projesi’ni hayata<br />

geçirdik. Abdi İbrahim olarak<br />

koşulsuz desteklediğimiz bu projeyle,<br />

immunsupresif hastalarda Hepatit B<br />

taranma oranlarını artırmanın yanı<br />

sıra, profilaksinin gecikmeksizin<br />

uygulanmasını hedefliyoruz. Bu<br />

yıl içinde ilk pilot uygulamasını<br />

Sakarya Eğitim Araştırma<br />

Hastanesi’nde başlattığımız ve 9 ay<br />

gibi kısa bir sürede Türkiye çapında<br />

26 eğitim araştırma ve üniversitesi<br />

hastanesinde uygulamaya<br />

giren ‘HBVizyon Sistemi’ alarm<br />

uygulamasıyla; bağışıklık sistemini<br />

baskı altına alan ilaçların, herhangi<br />

bir hastalık nedeniyle kullanılması<br />

durumunda ekrana çıkan uyarı<br />

mesajıyla immunsupresif tedavi<br />

uygulanacak hastaların tedavi öncesi<br />

HBV riski açısından değerlendirilmesi<br />

ve olası HBV reaktivasyonlarının<br />

önlenmesini hedefliyoruz.”


Abdi Ibrahim Reactivation Risk Management<br />

Program Against Hepatitis B Virus:<br />

HBVIZYON WARNING SYSTEM<br />

Continuing its activities nonstop<br />

in order to heal the world<br />

and the future with its bold,<br />

leading and innovative works for<br />

105 years, Abdi İbrahim, has made<br />

another important work. In the case<br />

of drugs used for suppressing the<br />

immune system with the application<br />

of HBVİS, which is passed on with<br />

the unconditional support of Abdi<br />

İbrahim, patients may be prevented<br />

from reactivating HBV by evaluating<br />

HBV risk before treatment. Abdi<br />

İbrahim introduced ‘HBVizyon<br />

Warning System, with the occasion<br />

of July 28 World Hepatitis Day in<br />

the meeting which Emre Kaan,<br />

General Manager-Marketing & Sales<br />

at Abdi İbrahim <strong>Pharma</strong>ceuticals<br />

and Sakarya University Education<br />

Research Hospital Prof. Dr. Aydin<br />

Seref Koksal attended.<br />

Abdi İbrahim, the leading company in<br />

the Turkish pharmaceutical industry,<br />

presented the HBV application, which<br />

allows patients to be screened for the<br />

risk of HBV before treatment and to<br />

prevent possible HBV reactivations<br />

in case of use of medicines that<br />

suppress the immune system due<br />

to any disease. Started its first<br />

pilot scheme this year, the HBV<br />

Warning System entered 26 training<br />

- research and university hospitals<br />

in a short period of 5 months. The<br />

system is shared with physicians at<br />

national meetings and congresses<br />

via satellite symposiums and inhospital<br />

multidisciplinary information<br />

meeting. The system, which is<br />

designed as a warning screen, aims<br />

to raise awareness throughout <strong>Turkey</strong>.<br />

Emre Kaan stated that they aim to<br />

raise awareness for reactivation risk<br />

management of hepatitis B virus which<br />

about 3.5 million people are infected<br />

with, increase HBV screening rates<br />

in immunosupressive patients and to<br />

be able to apply prophylaxis without<br />

delay. He pointed out the importance<br />

of early diagnosis and treatment<br />

against hepatitis B, known to be<br />

infected about 2 billion people in the<br />

world and 3.5 million people in <strong>Turkey</strong>.<br />

Declaring details of the new project<br />

they developed and unconditionally<br />

supported against the disease, Kaan<br />

said, This year’s theme of “World<br />

Hepatitis Day” was determined as<br />

‘Destroying Viral Hepatitis’. In order to<br />

achieve this goal, the establishment of<br />

screening, prevention and treatment<br />

campaigns for viral hepatitis is of<br />

great importance. As Abdi Ibrahim,<br />

we have come to this path and<br />

have a dream of HBVizyon Project,<br />

a social responsibility project for<br />

community health. Abdi Ibraham’s<br />

unconditional support of this project<br />

aims to increase the screening rates<br />

of hepatitis B in immunosuppressed<br />

patients and to prophylaxis without<br />

delay. In this year, we started the first<br />

pilot scheme in Sakarya Training<br />

and Research Hospital, and in a<br />

short period of time like 9 months,<br />

we applied ‘HBVision System’<br />

which is applied in 26 educational<br />

research and university hospitals<br />

throughout <strong>Turkey</strong>. We are aiming<br />

to evaluate patients who will receive<br />

immunosuppressive treatment from<br />

the point of view of HBV risk and<br />

prevent possible HBV reactivations<br />

by warning message displayed on<br />

the screen in case of use due to any<br />

illness.<br />

<strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17 5


Santa Farma eczacılara yönelik bilgi,<br />

haber ve eğitim portalı EczaZone’u kullanıma açtı<br />

Türkiye’nin en köklü ilaç<br />

firmaları arasında yer alan Santa<br />

Farma, eczacıların doğru bilgi,<br />

haber ve eğitim materyallerine<br />

diledikleri yerden, diledikleri<br />

anda ulaşabilmelerini sağlayan<br />

EczaZone portalını hizmete açtı.<br />

Eczacıların ihtiyaçlarına uygun<br />

olarak tasarlanan ve eczazone.<br />

com adresinden ulaşılabilen portal,<br />

ilaçlara ilişkin yapım ve kullanım<br />

bilgilerini geliştirmek isteyen eczacılık<br />

profesyonelleri için hazırlandı. “Chat”<br />

ve “Fakülteden” özellikleriyle anlık,<br />

tekil veya grup mesajlaşma imkanı<br />

sunan EczaZone, eczacıların mezun<br />

oldukları fakültelerdeki arkadaşları<br />

ve eczaneleri hakkında bilgi<br />

alabileceği, iletişim kurabilecekleri<br />

bir ana portal olma hedefiyle yola<br />

çıktı. Santa Farma, Farmazi Akademi<br />

ve Eczacının Sesi işbirliği ile hayata<br />

geçirilen EczaZone portalı, özel eğitim<br />

içeriği ve sertifika programlarına<br />

erişim imkânlarıyla Türk eczacılık<br />

sektörü için bir ilk niteliğinde.<br />

6 <strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17<br />

Santa Farma<br />

opened<br />

information,<br />

news and<br />

education portal,<br />

EczaZone for<br />

pharmacists<br />

Santa Farma, one of the oldest<br />

pharmaceutical companies in <strong>Turkey</strong>,<br />

has launched the EczaZone portal,<br />

which enables pharmacists to access<br />

the right information, news and<br />

educational materials wherever they<br />

wish. Designed to meet the needs<br />

of pharmacists and accessible via<br />

eczazone.com, the portal is designed<br />

for pharmacy professionals who want<br />

to improve their knowledge of pharma<br />

making and use. EczaZone offers<br />

instant, singular or group messaging<br />

with “Chat” and “Fakulteden”<br />

features, with the goal of becoming a<br />

main portal where pharmacists can<br />

get information and communicate<br />

with friends and pharmacists<br />

in graduated faculties. With the<br />

cooperation of Santa Farma, Farmazi<br />

Academy and Eczacının Sesi,<br />

EczaZone is a first portal for Turkish<br />

pharmacy sector by providing access<br />

to certificate programs and special<br />

education contents.


Onko Koçsel İlaçları uluslararası pazarlara açılıyor<br />

Yurtdışı pazarlarına açılma stratejisi yolunda büyük bir başarı daha<br />

kazanan Onko Koçsel, EU GMP Sertifikasıyla yurtdışı pazarlarda kendi<br />

üretimi olan ilaçların satış ve pazarlamasını gerçekleştirebilecek<br />

8 <strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17<br />

Onko Koçsel İlaçları Fabrika Direktörü ve İcra Kurulu Üyesi Deniz Alkanat<br />

İlaç sanayinde Türkiye’de onkoloji<br />

alanında ilk GMP lisansı ile üretim<br />

yapan Ar-Ge merkezi ile faaliyet<br />

gösteren Onko Koçsel İlaçları,<br />

yüksek kaliteli üretim standardıyla<br />

global pazarlara açılma hedefi<br />

doğrultusunda önemli bir başarı<br />

daha kaydetti. Avrupa Birliği ve<br />

dünya pazarlarına adım atmak için<br />

önemli bir sertifika olan European<br />

GMP Sertifikası’nı (İyi Uygulamalar<br />

Sertifikası) her iki tesisinin tamamı<br />

bazında alan Onko Koçsel İlaçları,<br />

dünya üzerinde 70’den fazla ülkeye<br />

ihracat yapabilme imkanına sahip<br />

oldu.<br />

İlk hedef ABD pazarı<br />

Onko Koçsel İlaçları Fabrika Direktörü<br />

ve İcra Kurulu Üyesi Deniz Alkanat,<br />

en ileri teknoloji ve eğitimli insan<br />

gücüyle uluslararası arenada<br />

boy göstermeye başladıklarını<br />

ifade ederek, şunları söyledi; “İlk<br />

hedefimiz dünya ilaç pazarının lideri<br />

ABD oldu. Bu Onko Koçsel için<br />

doğal bir başlangıç noktası. Çünkü<br />

üretim tesislerimiz, temel atma<br />

aşamasından itibaren FDA süreç ve<br />

beklentilerine göre dizayn edildi. Bu<br />

doğrultuda ABD ofisimizi açtık ve<br />

ilaçlarımızın ABD pazarına yönelik<br />

pazar erişim projeleriyle FDA onay<br />

süreçlerini başlattık.”<br />

Onko Koçsel İlaçları’nın gelişmekte<br />

olan ilaçlar pazarlarında da ilk<br />

faaliyetlerine başladığını belirten<br />

Alkanat; “Malezya, Pakistan ve<br />

Sudan’ın en önemli ilaç dağıtım<br />

şirketleriyle yüksek bütçeli<br />

anlaşmalar imzaladık. Bu sayede<br />

diğer Güney Asya ve Afrika ülkelerine<br />

ulaşmayı hedefliyoruz. Bunun<br />

yanı sıra Körfez ülkeleri ve Orta-<br />

Güney Amerika’da lokal ithalatçı<br />

firmalarla işbirliği görüşmelerimizi<br />

tamamlamak üzereyiz. Onko Koçsel<br />

İlaçları olarak global açılımımız<br />

ve projelerimizle sektörel bilgi ve<br />

deneyimimizi dünya pazarlarına<br />

taşıyacak, ülkemize önemli bir<br />

ekonomik kazanım sağlayacağız. Bu<br />

alanda cari açığın kapanmasına da<br />

katkımız olacak. Global pazarlarda<br />

yüksek kaliteli üretim standartlarıyla<br />

üretilen kanser ilaçlarına erişimi<br />

kolaylaştıracağız. Böylece daha fazla<br />

kanser hastasının yaşam kalitelerine,<br />

hatta yaşam sürelerine katkı yapmaya<br />

devam edeceğiz.” İfadelerini de<br />

sözlerine ekledi.


Onko-Koçsel <strong>Pharma</strong>ceuticals taps into international markets<br />

Having huge success to open up the way for international markets Onko<br />

Koçsel will able to carry out sales and market of its own products in the<br />

overseas market with the EU GMP Certificate<br />

Operating in the field of<br />

oncology with the first R & D<br />

center which manufactures<br />

with the EU GMP Certificate in the<br />

pharmaceutical industry in <strong>Turkey</strong>,<br />

Onko-Koçsel <strong>Pharma</strong>ceuticals has<br />

a significant achievement in line<br />

with the goal of entering the global<br />

market with high-quality production<br />

standards. Receiving the EU GMP<br />

Certificate (Good Manufacturing<br />

Practice) which provides an important<br />

step for tapping into the European<br />

Union and international market,<br />

Onko-Koçsel <strong>Pharma</strong>ceuticals now<br />

has possibility to export to more than<br />

70 countries around the world.<br />

First target is US market<br />

Stating that they began to thrive in<br />

the international arena with the most<br />

advanced technique and trained stuff,<br />

Deniz Alkanat, Factory Director and<br />

Executive Committee Member at<br />

Onko-Koçsel said, “Our first target<br />

was the US, leader in the world<br />

pharmaceutical market. This is a<br />

natural starting point for Onko Koçsel.<br />

Because our production facilities<br />

were designed according to the FDA<br />

process and expectations from the<br />

groundbreaking stage. We opened<br />

our US office in this direction and for<br />

conveying direction of market access<br />

to the US market we have started our<br />

drug projects and process of FDA<br />

approval.<br />

Declaring that Koçsel Onko<br />

<strong>Pharma</strong>ceuticals started its first<br />

operations in the emerging markets,<br />

Alkanat said, “We signed high budget<br />

agreements with the most important<br />

drug distribution companies in<br />

Malaysia, Pakistan and Sudan.<br />

Thus we aim to reach other South<br />

Asian and African countries. We are<br />

about to complete our cooperation<br />

talks with local importer companies<br />

in the Gulf countries and local<br />

importer firms in Central and<br />

South America. As Onko-Koçsel<br />

<strong>Pharma</strong>ceuticals, we will bring our<br />

sectoral knowledge and experience<br />

to the world market, significant<br />

economic gain for our country. We will<br />

contribute to close the trade deficit.<br />

We will facilitate access to cancer<br />

drugs with high-quality production<br />

standards in international standards.<br />

So we will continue to make a<br />

contribution the more for the cancer<br />

patient’s quality of life, even length of<br />

life.”<br />

Deniz Alkanat, Factory Director and Executive Committee Member at Onko-Koçsel<br />

<strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17 9


İlaç ambalajları görme engelli vatandaşlarımızın<br />

hayatını kolaylaştıracak<br />

Geçtiğimiz Nisan ayında Sağlık<br />

Bakanlığı yayınladığı yeni<br />

yönetmelikle tüm ilaç<br />

kutularındaki isimlerin,<br />

görme engelliler için Braille<br />

alfabesiyle de yazılması<br />

zorunluluğunu getirdi.<br />

Yürürlüğe giren “Beşeri<br />

Tıbbi Ürünlerin<br />

Ambalaj<br />

Bilgileri,<br />

Kullanma<br />

Talimatı<br />

Ve Takibi<br />

Yönetmeliği” kapsamında<br />

kabartma yazı uygulaması<br />

için firmalara 31/12/2018’e<br />

kadar süre verildi. Braille<br />

alfabesi uygulaması ambalaj<br />

sektöründe oluşturduğu<br />

değişimi değerlendiren Ambalaj<br />

Sanayicileri Derneği (ASD)<br />

Başkanı Zeki Sarıbekir, şunları söyledi;<br />

“Türkiye Ambalaj Sanayicileri olarak karton kutu üzerine<br />

ucuz, pratik, kaliteli Braille uygulamasını Dünya çapında<br />

yapabiliyoruz. Bu da Türkiye ambalaj sanayinin gücünü bir<br />

kez daha kanıtlıyor. Sektörümüzü daha ileriye taşımak için<br />

Ar-Ge’ye ve inovasyona önem veriyor, katma değerli ürünler<br />

ve yeni teknolojiler geliştirmek için sürekli çalışıyoruz.”<br />

İlaç ambalajlarına Braille alfabesi uygulamasının ilaç<br />

fiyatlarını etkileyecek boyutta olmadığının altını çizen ASD<br />

Başkanı Zeki Sarıbekir, Türkiye ambalaj sanayicilerinin<br />

bu konuya evrensel bir sosyal sorumluluk bilinciyle<br />

yaklaştığını belirtiyor.<br />

Drug packages will make life easier<br />

for visually impaired citizens<br />

Ambalaj Sanayicileri<br />

Derneği (ASD) Başkanı<br />

Zeki Sarıbekir<br />

In April of last year, the Ministry<br />

of Health issued a new regulation<br />

that obliges all drug names to be<br />

written in the Braille alphabet for the<br />

visually impaired. Within the scope<br />

of “Packaging Information, Usage<br />

Regulations and Tactical Regulations<br />

of Medical Products for Human Use”<br />

entered into force, the period until<br />

31/12/2018 was given for the relief<br />

writing application. Commenting<br />

the change in the packaging sector<br />

in Braille alphabet application<br />

Zeki Saribekir, Chair of Packaging<br />

Manufacturers Association (ASD),<br />

said: “As a packaging company in<br />

<strong>Turkey</strong>, we can make cheap, practical,<br />

high quality braille application on<br />

cardboard boxes worldwide. This<br />

proves once again the power of the<br />

Turkish packaging industry. Zeki<br />

Sarıbekir, Chairman of ASD,<br />

underlines that braille alphabet<br />

application on drug packages is not<br />

in a dimension that will affect drug<br />

prices, and that Turkish packaging<br />

industrialists think this topic as a<br />

universal social responsibility.<br />

10 <strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17


Yenilikçi ilaçlar umut olmaya devam ediyor<br />

Türk insanının yeni ilaçlara daha hızlı erişmesini sağlamak ve ülkemizde sağlık<br />

sorunlarına etkin çözümler üretilmesine katkıda bulunmak amacıyla kurulan<br />

ve Türkiye’de faaliyet gösteren 38 araştırmacı ilaç firmasının üye olduğu<br />

Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD) bir kampanya başlattı<br />

Bilimsel araştırmalar ve<br />

teknolojinin desteğiyle uzun<br />

soluklu Ar-Ge süreçleri<br />

sonucunda üretilen, insan yaşamına<br />

ömür ve kalite katmayı amaçlayan<br />

yenilikçi ilaçlar, son 20 yılda insan<br />

sağlığı konusunda önemli gelişmeler<br />

kaydedilmesini, bir zamanların<br />

ölümcül hastalıklarının tedavi<br />

edilebilir hale gelmesini sağladı.<br />

Örneğin, 1980’lerde ve 90’larda<br />

ciddi oranda can kayıplarına<br />

neden olan HIV virüsü, yenilikçi<br />

tedavilerle geriledi ve HIV bağlantılı<br />

hastalıklardan kaynaklanan ölüm<br />

oranı %85 oranında azaldı. Dünya<br />

Sağlık Örgütü’ne göre sağlık<br />

12 <strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17<br />

teknolojisindeki gelişmeler, bebek<br />

ve çocuk ölümlerindeki azalmanın<br />

ve 21. yüzyıldaki doğuşta beklenen<br />

yaşam süresindeki artışın yaklaşık<br />

%40-50’sini sağladı. Yenilikçi ilaçlar<br />

karşılanmamış tedavi ihtiyaçlarına<br />

yönelik önemli bir potansiyele işaret<br />

etse de halen, bu ilaçların kamuoyu<br />

tarafından daha iyi anlaşılması ve<br />

hak ettiği sosyal ve ekonomik değeri<br />

görebilmesi için atılacak adımlar var.<br />

Türkiye’de bilim ve<br />

teknolojinin gelişimini destekleyen<br />

ve katma değerli üretimin yapılması<br />

için yer aldığı her platformda<br />

gerekli katkıyı sunan Araştırmacı<br />

İlaç Firmaları Derneği, Türk<br />

insanının yeni ilaçlara daha hızlı<br />

erişmesini sağlamak ve ülkemizde<br />

sağlık sorunlarına etkin çözümler<br />

üretilmesine katkıda bulunmak<br />

amacıyla attığı adımlara bir yenisini<br />

daha ekledi. Uzun araştırmalar<br />

sonucunda geliştirilen, insan<br />

yaşamını uzatan ve yaşam kalitesini<br />

artıran yenilikçi ilaçların öneminden<br />

yola çıkan ve bu konudaki toplumsal<br />

farkındalığın artmasına katkı sunmak<br />

isteyen Araştırmacı İlaç Firmaları<br />

Derneği (AİFD) yeni bir kampanya<br />

başlattı. İki ay boyunca çeşitli videolar,<br />

hekim röportajları, bilgilendirici<br />

kaynaklar ile sosyal medya, internet,<br />

yazılı basın ve radyolarda yer<br />

bulacak bu kampanyayla, yenilikçi<br />

ilaçların bugüne kadar ve bundan<br />

sonra hasta ve hasta yakınlarının<br />

iş yaşamına, aile yaşamına, sosyal<br />

hayatına sunduğu ve sunacağı<br />

katkıları anlatmak hedefleniyor.<br />

Yenilikçi ilaçlar hakkında kapsamlı<br />

bilgiye tek bir noktadan ulaşılmasını<br />

sağlayacak hepimizicinumut.<br />

com sitesi ziyarete açıldı. AiFD, bu<br />

kampanya kapsamında yıl boyunca<br />

sürecek iletişim çalışmalarıyla<br />

yenilikçi ilaçların bugün ve yarın insan<br />

yaşamına katkısını topluma anlatmaya<br />

devam edecek.<br />

AİFD Genel Sekreteri Dr. Ümit<br />

Dereli, yenilikçi ilaçların önemini<br />

şöyle anlattı; “1900’lü yılların<br />

başında doğan bir insanın yaşam<br />

süresi ortalama sadece 47 yıldı,<br />

yani bugünkünden neredeyse 30 yaş<br />

daha kısa. Günümüzde kolay tedavi<br />

edilebilen salgın hastalıklar olarak<br />

nitelendirilebilecek zatürre ve grip<br />

gibi hastalıklar büyük oranda ölüme<br />

sebebiyet veriyordu.


Ancak ilerleyen yıllarda tıp<br />

biliminde, bu döngüyü kıran önemli<br />

gelişmeler yaşandı. Örneğin,<br />

1921 yılında insülinin bulunması<br />

ve yaygınlaştırılmasıyla diyabet<br />

hastalarının yaşam kalitesi ve süresi<br />

kökten değişti. 1929’da Dr. Alexander<br />

Fleming penisilini buldu. Penisilin<br />

bulunmasaydı bugün yaşayan<br />

insanların %75’i hayatta olmayacaktı.<br />

1940-50’lerden bugünlere geliştirilen<br />

kızamık ve çocuk felci aşıları,<br />

psikiyatri, kalp sağlığı ilaçları<br />

depresyondan hipertansiyona geniş<br />

bir skalada insan yaşamını tehdit<br />

eden nice hastalığın üstesinden<br />

geldi. Özetle, bugünkü imkanlar olsa<br />

1900 yılında doğan biri, söz konusu<br />

ilerlemelerden yararlanarak 1947’ye<br />

kadar değil, çok daha uzun yıllar<br />

yaşayabilir belki de Ay’a atılan ilk<br />

adımı izleyebilir, Berlin Duvarı’nın<br />

yıkılışına tanıklık edebilirdi.”<br />

AİFD Denetleme Kurulu Üyesi Dr.<br />

Oğuz Mülazımoğlu ise şunları söyledi;<br />

“Dünya hızla değişiyor, insan nüfusu<br />

çoğalıyor ve ortalama yaşam süremiz<br />

uzuyor. Tüm bunlarla birlikte sağlık<br />

alanındaki ihtiyaçlarımız artıyor. Bu<br />

ihtiyaçlar doğrultusunda dünyada ve<br />

ülkemizde<br />

yüz binlerce bilim insanı gece gündüz<br />

demeden yenilikçi ilaç ve tedaviler<br />

geliştirebilmek için çalışıyor. Tedavisi<br />

olmayan ya da yeni tedavilere ihtiyaç<br />

duyulan alanlarda araştırma ve<br />

geliştirme faaliyetlerinde bulunuyor,<br />

çözümler üretiyor. Araştırmacı ilaç<br />

firmaları gelirlerinin önemli bir<br />

kısmını bu çalışmalar için harcıyor.<br />

Günümüzde kanser, diyabet, kalpdamar,<br />

Alzheimer, Parkinson, Multipl<br />

Skleroz hastaları ve daha pek çok<br />

farklı hastalıkla baş etmeye çalışan<br />

yüz milyonlarca insan, yenilikçi<br />

ilaçlar sayesinde yaşama tutunuyor,<br />

hayata devam ediyor. Günümüzde<br />

yenilikçi ilaç endüstrisi, yeni ilaç<br />

ve tedaviler keşfetmek için yılda<br />

yaklaşık 140 milyar dolarlık yatırımla<br />

yaşam kalitesini artırmak için<br />

çalışıyor. Türkiye’ de de yenilikçi<br />

ilaç ve tedaviler geliştirilmesi ve bu<br />

kritik sektöre yatırım çekilebilmesi<br />

için konuya planlı ve istikrarlı bir<br />

şekilde yaklaşılması gerekiyor.<br />

Bunu başarırsak yıllık 140 milyar<br />

doları bulan biyoteknoloji ve ilaç<br />

Ar-Ge bütçesinden daha büyük<br />

paylar almamamız ve daha başarılı<br />

bir üretim ve ihracat üssü haline<br />

gelmememiz için hiçbir neden yok.<br />

AİFD üyeleri olarak bizler yenilikçi<br />

ilaçların ve ilaçta inovasyonun sosyal<br />

ve ekonomik değerini anlatarak,<br />

Türk insanının bu yenilikçi ilaçlara<br />

hızla kavuşması için elimizden<br />

geleni yapıyor ve Türkiye’deki<br />

tüm paydaşlarla iş birliği içinde<br />

çalışıyoruz. Amacımız bilim ve<br />

Ar-Ge’nin bu ülke topraklarında<br />

da gelişmesi ve Türkiye’de<br />

yaşayan insanların da tüm dünya<br />

vatandaşlarıyla aynı anda yeni ilaçlara<br />

kavuşması ve daha umutlu olmasıdır.”<br />

Yenilikçi ilaç nedir?<br />

Yenilikçi ilaç, uzun araştırmalar ve klinik çalışmalar sonucu belirli bir hastalık üzerinde tedavi edici etki yaptığı<br />

kanıtlanmış, temeli patentli bir moleküle dayanan ve daha önceden benzeri olmayan yeni ilaçlar için kullanılan<br />

bir uluslararası terimdir. Bir ürünün ruhsat alabilmesi için gereken üç parametre güvenlik, tıbbi etkililik ve<br />

kalitedir. Yenilikçi ilacın en ayırt edici özelliği patentli olmasıdır. Buna ek olarak yenilikçi ilaçlar;<br />

• Klinik çalışmalarla kendini ispatlamıştır,<br />

• Üretim standartları yüksektir,<br />

• Yüksek teknoloji ile üretilir,<br />

• Tedavide, yaşam kalitesini artıran önemli ve ilave faydalar sunar.<br />

<strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17 13


Innovative medicines continue to be hope<br />

Established by a member of 38 researchers’ pharmaceutical companies<br />

established in <strong>Turkey</strong> in order to enable Turkish people to access new<br />

drugs faster and to contribute to the production of effective solutions<br />

to health problems in our country, Association of Research-Based<br />

<strong>Pharma</strong>ceutical Companies (AİFD) starts a campaign<br />

Innovative medicines/drugs, which<br />

are produced as a result of longterm<br />

R & D processes with the<br />

support of scientific researches<br />

and technology, aiming to add life<br />

and quality to human life, have<br />

made significant improvements in<br />

human health in the last 20 years<br />

and have enabled the once deadly<br />

diseases to become treatable. For<br />

example, the HIV virus, which caused<br />

serious loss of life in the 1980s<br />

and 90s, contracted with innovative<br />

treatments, and mortality from<br />

HIV-related diseases was reduced<br />

by 85%. According to the World<br />

Health Organization, advances in<br />

health technology have provided<br />

about 40-50% of the decline in<br />

infant and child mortality and the<br />

increase in birth expectation in the<br />

21st century. Innovative drugs point<br />

to a significant potential for unmet<br />

14 <strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17<br />

treatment needs, but there are still<br />

steps to be taken to ensure that these<br />

drugs are better understood and<br />

deserved by the public.<br />

Association of Research-Based<br />

<strong>Pharma</strong>ceutical Companies, which<br />

supports the development of science<br />

and technology in <strong>Turkey</strong> and<br />

provides the necessary contribution<br />

in every platform where value-added<br />

production takes place, added a new<br />

step to the steps taken by the Turkish<br />

people to provide faster access to<br />

new medicines and to contribute<br />

to the production of effective<br />

solutions to health problems in our<br />

country. Association of Research-<br />

Based <strong>Pharma</strong>ceutical Companies<br />

(AİFD) has launched a new campaign,<br />

which is developed as a result of<br />

long researches and which aims to<br />

increase the social awareness in this<br />

area by starting from the importance<br />

of innovative drugs that prolong<br />

human life and increase the quality<br />

of life. With this campaign, which<br />

will take place in various videos,<br />

physician interviews, informative<br />

resources, social media, internet,<br />

print media and radio for two months,<br />

the contributions that innovative<br />

medicines offer and will offer to the<br />

business life, family life and social<br />

life of patients and their relatives<br />

targeted. A single point of access<br />

to comprehensive information on<br />

innovative medicines hepimizicinumut.<br />

com site in now opened. AiFD will<br />

continue to focus on contributing<br />

to human life today and tomorrow<br />

with innovative medicines through<br />

communication efforts that will last<br />

throughout the campaign.<br />

Pointing out the importance of<br />

innovative drugs, Umit Dereli, General<br />

Secretary, AIFD said,


“The average life expectancy of a<br />

person born at the beginning of<br />

the 1900s is only 47 years, which<br />

is almost 30 years shorter than<br />

today. Diseases such as pneumonia<br />

and influenza, which can be described<br />

as epidemic diseases that can easily<br />

be treated today, have caused death in<br />

large scale. However, in the following<br />

years, in medical science, there have<br />

been significant developments that<br />

break this cycle. For example, with<br />

the discovery and dissemination of<br />

insulin in 1921, the quality and life<br />

time of diabetic patients changed<br />

radically. In 1929, Alexander Fleming<br />

found his penicillin. Without penicillin,<br />

75% of people living today will not<br />

survive. The measles and pediatric<br />

vaccines, which developed from 1940-<br />

50 up to today psychiatry, heart health<br />

drugs depression, hypertension,<br />

superstition of a nice disease that<br />

threatens human life on a wide scale,<br />

overcome many diseases. To sum up,<br />

if someone who was born in 1900<br />

could benefit from the advances of<br />

today’s possibilities, he would not to<br />

die in 1947, and live for many more<br />

years, perhaps to follow the first step<br />

to the Moon, to witness the fall of the<br />

Berlin Wall.”<br />

AİFD Member of Supervisory Board<br />

Oguz Mulazimoglu said, “The world<br />

is changing rapidly, the human<br />

population is multiplying and the<br />

average life span longs. With all<br />

of this, our needs for health are<br />

increasing. In line with these needs in<br />

the world and our country<br />

Hundreds of thousands of<br />

scientists working day and night<br />

to develop innovative medicines<br />

and therapies. They are involved in<br />

research and development activities<br />

in areas where healing is not needed<br />

or where new treatments are<br />

needed. Research drug companies<br />

are spending a significant portion of<br />

their income on these studies. Today<br />

hundreds of millions of people<br />

who are trying to cope with cancer,<br />

diabetes, cardiovascular, Alzheimer’s,<br />

Parkinson’s, Multiple Sclerosis and<br />

many other diseases are kept alive<br />

thanks to innovative medicines. Today,<br />

the innovative pharmaceutical<br />

industry is working to increase the<br />

quality of life by investing around $<br />

140 billion a year to discover new<br />

drugs and treatments. In order<br />

to develop innovative drugs and<br />

treatments in <strong>Turkey</strong> and to attract<br />

investment in this critical sector, the<br />

subject needs to be approached in<br />

a planned and stable manner. If we<br />

achieve this, there is no reason why<br />

we can’t get a bigger share of the<br />

biotechnology and pharmaceutical<br />

R & D budget of 140 billion dollars<br />

a year and we can’t become a more<br />

successful production and export<br />

base. As AİFD members, we are<br />

presenting innovative medicines<br />

and social and economic values ​<br />

of innovation in pharmaceuticals,<br />

making a full-fledged effort to get the<br />

Turkish people to get these innovative<br />

medicines quickly and work in<br />

partnership with all stakeholders in<br />

<strong>Turkey</strong>. Our aim is to develop science<br />

and R & D on the territory of this<br />

country and it is also hopeful that<br />

the people living in <strong>Turkey</strong> will meet<br />

new drugs at the same time with the<br />

citizens of the world.<br />

What is innovative medicine?<br />

Innovative medicine or drug is an international term used for novel drugs based on a patented molecular<br />

basis, proven to have a therapeutic effect on a particular disease as a result of long-term research and<br />

clinical trial. The three parameters required for a product to obtain a license are safety, medical efficacy and<br />

quality. The most distinctive feature of the innovative medicine is its patented nature. In addition, innovative<br />

drugs;<br />

• Clinically proven itself,<br />

• Production standards are high,<br />

• Manufactured through high technology,<br />

• Offers important and additional benefits which improve your quality of life in treatment.<br />

<strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17 15


Art In Hospital sanatı sağlıkla buluşturuyor<br />

Brothers-Sisters ile<br />

İstanbul Cerrahi Hastanesi<br />

birlikteliğinin ilk ürünü olan<br />

“Art in Hospital” sanat ve sağlığı<br />

buluşturan, sanatın iyileştirici yönünü<br />

öne çıkaran oldukça dikkat çekici bir<br />

proje. Projenin en az kendisi kadar<br />

ilgi çekici olan doğuş hikâyesini, fikrin<br />

yaratıcıları Brothers Sisters Ajans<br />

Başkanı Özge Günaydın ve İstanbul<br />

Cerrahi Hastanesi İşletme Direktörü<br />

Banu Başaran anlatıyor…<br />

Öncelikle sizleri kısaca<br />

tanıyabilir miyiz?<br />

Banu Başaran: “Sağlık sektöründe<br />

24. yılımı bu ay itibariyle tamamlamış<br />

bulunuyorum. Sağlık işletmeciliği çok<br />

özellikli bir alan, çok zor olmasına<br />

rağmen bir o kadar da keyifli. Bu<br />

alanda çalışmak için işinizi gerçekten<br />

seviyor olmanız gerekli. 15 yıl<br />

Amerikan Hastanesi, 5 yıl Medicana<br />

International Hastanesi’nde Genel<br />

Müdür Yardımcılığı yaptım. 2011<br />

yılında kendi şirketim olan Medibiz<br />

Sağlık Hizmetleri’ni kurdum. Sağlık<br />

yatırım, yönetim ve danışmanlık ve<br />

sağlık turizmi konusunda faaliyet<br />

gösteriyor. <strong>2017</strong> Ocak ayı itibariyle<br />

İstanbul Cerrahi Hastanesi’nde<br />

İşletme Direktörü olarak görev<br />

yapıyorum.”<br />

Özge Günaydın: “18 yıllık bir<br />

iletişim sektörü geçmişine sahibim<br />

ve Brothers Sister Medya’nın<br />

Başkanıyım ayrıca Sanat Seninle<br />

Derneği’nin de Kurucu Başkanlığı’nı<br />

yürütüyorum.”<br />

Brothers-Sisters ile İstanbul<br />

Cerrahi’nin bir araya geliş<br />

hikayesini anlatabilir misiniz? Bu<br />

başarılı iş birliğiniz nasıl başladı?<br />

Özge Günaydın: “Brothers Sisters,<br />

medya planlama ve satın almanın<br />

yanında içerik üretim konusunda<br />

kendi alanındaki tek ajanstır. İçerikten<br />

kastımız üretilen fikrin, pazarlama ve<br />

satış stratejileri doğrultusunda medya<br />

planlama - satın alma, dijital medya,<br />

16 <strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17<br />

PR, etkinlik, event-organizasyon<br />

ve sosyal medya gibi hedef kitleye<br />

ulaşmadaki ihtiyaç doğrultusunda<br />

kullanılmasıdır. İstanbul Cerrahi<br />

Hastanesi de tüm hizmetleri bir<br />

arada alacağı, fikir üreten, ürettiği<br />

fikrin tasarımını, uygulamasını,<br />

medyadaki tüm iletişimini ve<br />

organizasyon kısmını da yapabilen bir<br />

ajansa ihtiyaç duyuyordu. Bu anlamda<br />

birçok ajansla görüştükleri konkur<br />

sürecinin ardından ajansımızla<br />

çalışmaya karar verdiler.”<br />

Brothers-Sisters ile çalışmaya<br />

başladıktan sonra İstanbul<br />

Cerrahi’de gerçekleştirdiğiniz<br />

değişikliklerden bahsedebilir<br />

misiniz?<br />

Banu Başaran: “Brothers and<br />

Sistes pazarlama, iletişim ve<br />

medya konusunda hastanemizin<br />

360 derece iletişim hizmetlerini<br />

gerçekleştirdiğimiz stratejik<br />

işbirlikçimiz. Sağlık alanında sosyal<br />

sorumluluk projesi ve algı yönetimi<br />

anlamında ilkleri gerçekleştiriyoruz.<br />

Projenin adı Art in Hospital. Proje<br />

kapsamında hastanede bir sanat<br />

Özge Günaydın:<br />

“Biz topluma faydalı<br />

işler üretmeyi seven<br />

bir ajansız. Sanatı<br />

bu anlamda birleştirici,<br />

iyileştirici ve<br />

dönüştürücü<br />

olarak görüyoruz.”<br />

galerisi açtık. Geliri Sanat Seninle<br />

Derneği’ne bağışlanacak olan bu<br />

sergide aynı zamanda çalışan aidiyet<br />

duygusunu da pekiştirmek üzere<br />

sanat faaliyetleri gerçekleştireceğiz.”<br />

Basında geniş yer bulan Art in<br />

Hospital projesi nasıl doğdu?<br />

Özge Günaydın: “Sanat Seninle<br />

Derneği ve benim de aynı zamanda<br />

resim ve heykel yapmam sayesinde<br />

ajansımızın da sanatla ciddi bir<br />

organik bağı var. Aynı zamanda<br />

ben iki yıl önce geçirdiğim meme<br />

kanserini, sanatın iyileştirici<br />

gücüne sığınarak atlattım. Bu<br />

deneyimlerimden sonra sanatın<br />

evrensel kavramını ve iyileştirici<br />

gücünü toplumun her kesimine<br />

yayabilmek için çeşitli çalışmalar<br />

yaptım. İstanbul Cerrahi<br />

Hastanesi’nin de sürdürebilir<br />

bir kurumsal sosyal sorumluluk<br />

çalışmasına ihtiyacı vardı ve bu<br />

bağlamda sanatın iyileştirici<br />

gücünü de kullanabileceğimiz ART<br />

in Hospital fikri doğdu.”


Açılış sergisi 25 Mayıs’ta<br />

gerçekleşen bu oluşumun sizce<br />

bu kadar ses getirmesinin altında<br />

yatan sebep ne?<br />

Banu Başaran: “İstanbul Cerrahi<br />

Hastanesi olarak amacımız<br />

hastanemizi soğuk dört duvarlı<br />

hastane yapısından çıkararak bir<br />

yaşam merkezi haline getirmek.<br />

“Yaşatmak Sanattır” mottomuzla<br />

Art in Hospital projesini birleştirip,<br />

yeni dönemde sanatla iç içe bir<br />

hastane olmayı hedefleyerek yola<br />

çıktık. Bu bağlamda hastane olarak<br />

Türkiye’de bir ilke imza attık. Farklı<br />

olmayı başardığınızda ve yapılan iş<br />

sosyal sorumluluk anlamında da<br />

yüreklere dokunduğunda başarı<br />

kaçınılmaz oluyor. Sanırım biz de<br />

bunu başardık.”<br />

Proje kapsamında başka hangi<br />

kurumlarla işbirliği yapıyorsunuz?<br />

Banu Başaran: “Projemiz<br />

kapsamında Sanat Seninle<br />

Derneği ve Vesaire Tasarım<br />

Galerisi ile işbirliği içindeyiz.<br />

Art in Hospital bünyesindeki ilk<br />

sergiden elde edilecek gelirin<br />

tamamı yarınları inşa etmek, sanatı<br />

insanla buluşturmak ve hayalleri<br />

gerçekleştirmek amacıyla Sanat<br />

Seninle Derneği’ne bağışlanıyor.”<br />

Sanat Seninle Derneği’ni<br />

seçmenizdeki nedenler neler<br />

oldu?<br />

Banu Başaran: “Sanat Seninle<br />

Derneği, sanatın iyileştirici ve<br />

dönüştürücü özelliklerinden<br />

herkesin faydalanması amacıyla<br />

2016 yılında kuruldu. Dernek<br />

misyonunu, ortak bir dil oluşturan<br />

sanatı herkese ulaştırmak ve her<br />

yönüyle sanata katkıda bulunmak<br />

olarak tanımlıyor. Bu da İstanbul<br />

Cerrahi Hastanesi’nin misyonuyla<br />

son derece örtüşüyor. Sonuç olarak<br />

bizimle aynı dili konuşan ve aynı<br />

hedefle yola çıkan bir dernekle<br />

yapılacak bir işbirliğinin bize<br />

başarıyı getireceğine inandık ve bu<br />

doğrultuda seçimimizi yaptık.”<br />

Banu Başaran:<br />

“İstanbul Cerrahi<br />

Hastanesi olarak<br />

amacımız hastanemizi<br />

soğuk dört duvarlı<br />

hastane yapısından<br />

çıkararak bir yaşam<br />

merkezi haline<br />

getirmek.”<br />

Bundan sonra bizi ne tarz<br />

sürprizlerle şaşırtmaya devam<br />

edeceksiniz?<br />

Özge Günaydın: “Biz topluma<br />

faydalı işler üretmeyi seven<br />

bir ajansız. Sanatı bu anlamda<br />

birleştirici, iyileştirici ve<br />

dönüştürücü olarak görüyoruz. Ben<br />

şahsım olarak Eylül ayında bir sergi<br />

projesine hazırlanıyorum. Aynı<br />

zamanda Sanat Seninle Derneği<br />

olarak atölye çalışmalarımız ve<br />

bir sanat köyü projemiz var. Art in<br />

Hospital projesini de uluslararası<br />

çapta yaymak ve yapacağımız<br />

atölye çalışmaları, sergiler ve<br />

seminerlerle geliştirmek için<br />

planlarımızı hazırladık. Eylül<br />

ayından itibaren tüm projelerimizi<br />

takip edebilirsiniz.”<br />

İstanbul Cerrahi Hastanesi’nin<br />

ileriye yönelik yatırımları neler<br />

olacak?<br />

Banu Başaran: “Hastanemiz<br />

öncelikle mevcut konumunda<br />

modernleşme ve büyüme<br />

göstermeye başlayacak. Özellikli<br />

kliniklerin olduğu yeni bir<br />

merkezimiz kurulma aşamasında.<br />

Sağlık vadisi içinde iddia ettiğimiz<br />

butik hastane hizmetinde, tüm<br />

hastalarımızın ihtiyaçlarına yönelik<br />

kişiselleştirilmiş hizmet anlayışıyla<br />

fark oluşturacağız.”<br />

<strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17 17


Alerjiniz gözünüzün önünde olabilir<br />

Gözünüzde kaşıntı, kızarıklık, şişlik, yanma ve sulanma varsa dikkat!<br />

ve içecekler, parfüm-deodorant türevi<br />

kimyasallar ve diğer göz hastalıkları<br />

için kullanılan damla ve pomadlar da<br />

Alerjik Konjonktivite neden olabilirken<br />

kontakt lenslerin de uzun süreli<br />

kullanımı, alerjiye neden olabilir”<br />

diyor.<br />

“Steroid içeren damlaların<br />

kontrolsüz kullanımı enfeksiyon,<br />

katarakt gelişimi ve göz tansiyonu<br />

yüksekliği yapabilir!”<br />

Göz Hastalıkları Uzmanı<br />

Doç. Dr. Barış Sönmez<br />

Yaz aylarında sıklıkla karşımıza<br />

çıkan göz alerjilerinin en yaygın<br />

görülen tipi gözün ön yüzeyinde<br />

oluşan Alerjik Konjonktivit’tir.<br />

Mevsimsel olarak karşımıza çıkan<br />

bu hastalıkta gözler; toz, güneş<br />

ve polen gibi bir alerjene maruz<br />

kaldıktan sonra kızarır, sulanır<br />

bazen de çapaklanır. Bu gibi<br />

durumlarda mutlaka bir hekime<br />

başvurulması gerektiğinin altını<br />

çizen Göz Hastalıkları Uzmanı Doç.<br />

Dr. Barış Sönmez, tanının genellikle<br />

18 <strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17<br />

hastanın öyküsüne bağlı olarak<br />

gözlerin biyomikroskopla muayenesi<br />

sonrasında konulduğunu ve daha<br />

sonra tedavi yöntemine karar<br />

verildiğini söylüyor.<br />

Göz alerjisinin oluşumunda çimen,<br />

çiçek polenleri, ev hayvanlarının<br />

tüyleri ve güneş en sık görülen<br />

etkenlerden!<br />

Alerjik konjonktivitte en sık görülen<br />

belirtilerin gözlerde kaşıntı, kızarıklık,<br />

şişlik, yanma ve sulanma olduğunu<br />

aktaran Doç. Dr. Sönmez, bazen<br />

ışık hassasiyetinin de bu belirtilere<br />

eşlik ettiğini söylüyor. Birçok göz<br />

alerjisinin burun alerjileri (Alerjik<br />

rinit) ile birlikte seyrettiğinden de<br />

bahseden Sönmez; hapşırma, burun<br />

tıkanıklığı ve salgı artışının da göz<br />

belirtileriyle beraber görülebileceğini<br />

belirtiyor. Genetik olarak ailevi<br />

yatkınlığı olanlarda daha sık olmakla<br />

birlikte göz alerjilerinin herkeste<br />

görülebileceğinin altını çizen Sönmez;<br />

“Vücudun bağışıklık sisteminin bir<br />

dış etkene (alerjen) reaksiyonu olan<br />

bu hastalıkta en sık tespit edilen<br />

etkenler toz, çim, çiçek polenleri, ev<br />

hayvanlarının tüyleri ve güneş olarak<br />

görülmektedir. Nadiren bazı yiyecek<br />

Göz alerjilerinin tedavisinin<br />

genellikle göz damlalarıyla yapıldığını<br />

söyleyen Göz Hastalıkları Uzmanı<br />

Doç. Dr. Barış Sönmez; “Damla<br />

formülasyonunda antihishaminikler<br />

ve histamini salgılayan mast<br />

hücrelerini bloke eden damlalar,<br />

alerjik konjonktivitin tedavisinde en<br />

sık kullanılan damlalar arasında yer<br />

alıyor. Sistemik (örnek olarak ağızdan<br />

alınan tablet) antihishaminikler göz<br />

kuruluğunu arttırdığı için nadiren<br />

tercih edilir. Kuruluk ve alerjeni<br />

gözden uzaklaştırmak için ‘koruyucu<br />

içermeyen suni gözyaşı damlaları’<br />

da sıklıkla kullanılır. Orta – ağır<br />

seviyeli alerjik konjonktivitlerde<br />

‘steroid’ içeren göz damlaları da<br />

göz doktorunun uygun gördüğü<br />

doz ve sürede kullanılabilir. Steroid<br />

içeren damla ve pomadların doktor<br />

önerisi ve kontrolü dışında kullanımı;<br />

enfeksiyon, göz tansiyonu ve erken bir<br />

katarakt gelişimine neden olabileceği<br />

için asla kontrolsüz olmamalıdır.<br />

Göz alerjilerinin tedavisinde ‘alerji<br />

aşıları’ (immünoterapi) ise damlaların<br />

yetersiz kaldığı dirençli hallerde<br />

nadiren başvurulan bir yöntemdir”<br />

diye açıklıyor.


Perakende Ortağı<br />

Araştırma Ortağı<br />

Medya Ortakları<br />

T: 0212 367 92 15 E: info@yilinurunu.com.tr www.yilinurunu.com.tr


Your allergy may be in front of your eyes<br />

Pay attention if you have itching, redness, swelling,<br />

burning and watering in your eyes!<br />

20 <strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17<br />

Eye Disease Specialist Assoc.<br />

Dr. Baris Sönmez informs us<br />

about Eye Allergies (Allergic<br />

Conjunctivitis). Eye allergies, also<br />

called “allergic conjunctivitis,” are a<br />

common eye condition. The tissue<br />

that lines the inside of the eyelid and<br />

outside of the eyeball is called the<br />

conjunctiva. This tissue keeps your<br />

eyelid and eyeball moist. Allergic<br />

conjunctivitis occurs when this tissue<br />

becomes inflamed. With eye allergies,<br />

you usually see redness and itching in<br />

both eyes, instead of in just one eye.<br />

In the formation of eye allergy,<br />

grass, flower pollen, poultry<br />

feathers and sun are the most<br />

common causes!<br />

Eye allergies are a reaction to indoor<br />

and outdoor allergens that get into<br />

your eyes. Examples of these are<br />

pollen, mold spores, dust mites and<br />

pet dander. Eye allergies are not<br />

contagious. They cannot be spread<br />

to another person. Irritants like dirt,<br />

smoke, chemicals, and chlorine can<br />

also cause swelling and redness<br />

of the eyes. This reaction is not an<br />

allergic reaction. Viruses and bacteria<br />

can also cause the same irritation of<br />

the eyes. This reaction is also not an<br />

allergic reaction.<br />

Some medications and cosmetics<br />

can also cause eye allergy symptoms.<br />

The eyes are an easy target for<br />

allergens and irritants because<br />

they are exposed and sensitive. The<br />

body responds to these allergens<br />

by releasing chemicals, including<br />

histamines, which produce the<br />

inflammation.<br />

“Uncontrolled use of steroid-containing drops can increase<br />

infection, cataract development, and high eye pressure!”<br />

The first and best option is to avoid<br />

contact with substances that trigger<br />

your eye allergies. If that is not<br />

enough, consider using: Saline eye<br />

drops to wash away the allergens,<br />

Over-the-counter medicine or eye<br />

drops (short-term use), Prescription<br />

treatments from your doctor, Allergy<br />

shots (immunotherapy) from your<br />

doctor, Eye allergy symptoms<br />

may disappear completely when<br />

the allergen is removed or after<br />

the allergy is treated. Talk to your<br />

pharmacist and health care provider<br />

about what is best for you. Avoid<br />

triggers by making changes to your<br />

home and to your behavior. Keep<br />

windows closed during high pollen<br />

periods; use air conditioning in<br />

your home and car. Wear glasses<br />

or sunglasses when outdoors to<br />

keep pollen out of your eyes. Use<br />

“mite-proof” bedding covers to<br />

limit exposure to dust mites, and a<br />

dehumidifier to control mold. Wash<br />

your hands after petting any animal.<br />

Decongestant eyedrops (don’t use<br />

eyedrops for “red eye” longer than<br />

a week, or they can make things<br />

worse).<br />

C<br />

M<br />

Y<br />

CM<br />

MY<br />

CY<br />

CMY<br />

K


Sanofi ve KAGİDER el ele verdi,<br />

kadınlara geleceğin kapıları aralandı<br />

‘Geleceğin Kadın Liderleri’ projesi<br />

KAGİDER ve Sanofi Türkiye’nin<br />

genç kadınların ekonomik ve sosyal<br />

hayata katılımını artırmak amacıyla<br />

hayata geçirdiği uzun soluklu bir<br />

proje olarak dikkat çekiyor. Bugüne<br />

dek yaklaşık 500 mezunun verildiği<br />

proje kapsamında üniversiteden<br />

yeni mezun veya son sınıf öğrencisi,<br />

başarı potansiyeli yüksek ve eşit<br />

fırsata sahip olmayan genç kadınlar<br />

seçiliyor. Katılımcılara eğitim ve<br />

mentorluk desteği veriliyor. Proje,<br />

genç kadınların toplum ve iş<br />

hayatındaki yerlerini kuvvetlendirmek<br />

amacıyla; onların iş arama süreçlerini<br />

kolaylaştırmayı, iletişim ağlarını<br />

genişletmeyi, iş gücüne katılımlarını<br />

sağlamayı ve sosyal duyarlılıklarını<br />

geliştirmeyi hedefliyor.<br />

Projede, 3 gün süren eğitim programı<br />

çerçevesinde iş hayatına yönelik temel<br />

bilgi ve beceriler, kariyer geliştirme<br />

ve yönetmeye yönelik bakış açısı ve<br />

işe giriş becerileri başlıkları altında<br />

eğitim veriliyor. Ayrıca katılımcıların<br />

hem girişimci hem de profesyonel<br />

hayattan rol modeller ile buluşmaları<br />

sağlanıyor, endüstri, şirket ve<br />

girişimcilik tanıtımları yapılıyor.<br />

Eğitimler sonrasında ‘Geleceğin<br />

Kadın Liderleri’ projesinden<br />

mezun olan genç kadınlar hem işe<br />

girişlerinde hem de kariyerlerinin<br />

ilk yıllarında eğitimcilerden,<br />

mentorlerden ve daha önce<br />

programdan mezun olmuş diğer<br />

katılımcılardan destek alıyor. İş<br />

hayatında giderek sayısı artan<br />

Geleceğin Kadın Liderleri programı<br />

mezunları, çeşitli iletişim kanalları,<br />

sosyal medya grupları, dönemsel<br />

ve bölgesel buluşmalar aracılığıyla<br />

birbirlerine destek veriyorlar.<br />

‘Geleceğin Kadın Liderleri’, bu<br />

dönemde yeni katılımcılarla<br />

büyümeye ve daha çok kadının<br />

hayatına dokunmaya devam edecek.<br />

Sanofi Türkiye ve Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) iş birliği ile 2010 yılından bu yana devam<br />

eden ‘Geleceğin Kadın Liderleri’ projesinde yeni dönem başlıyor. Genç kadınların ekonomik ve sosyal hayata<br />

katılımını artırmak amacıyla hayata geçirilen ‘Geleceğin Kadın Liderleri’ projesinden bugüne kadar yaklaşık<br />

500 genç kadın mezun oldu. Proje sayesinde genç kadınların iş arama süreçleri kolaylaştırılıyor, iletişim ağları<br />

genişletiliyor ve bu sayede de iş gücüne katılımları sağlanıyor. 4 <strong>Temmuz</strong>’da başlayan proje başvuruları için son<br />

tarihi 17 <strong>Ağustos</strong> <strong>2017</strong>…<br />

22 <strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17


Sanofi and KAGİDER give hand in hand,<br />

so door opened for women<br />

‘Women Leaders of Future’ the<br />

project which has been entered<br />

into force by KAGIDER and Sanofi<br />

<strong>Turkey</strong> draws attention in terms<br />

of boosting participation of young<br />

women in economic and social life.<br />

The new graduates from universities<br />

or senior class students having high<br />

success potential and young women<br />

with inequality of opportunity are<br />

selected in the scope of the project,<br />

in the scope of the project nearly<br />

the number of 500 graduated to date.<br />

Training and mentorship support<br />

is given to participants. In order<br />

to strengthen places of women in<br />

society and business life, the project<br />

aims to facilitate the processes<br />

of looking for a job, enlarging<br />

communication networks, providing<br />

to join labor force and improve social<br />

sensitivities.<br />

In the framework of the program<br />

lasting for 3 days, training is<br />

presented under the headlines of<br />

the basic knowledges and knowhow,<br />

improving and managing career<br />

and the viewpoint directed towards<br />

management and finding a job. In<br />

addition, participants are provided<br />

meeting with role models from both<br />

entrepreneur and professional life;<br />

introductions for industry, company<br />

and entrepreneurship are carried out.<br />

Following trainings, the young women<br />

who graduated from the project<br />

‘Women Leaders of Future’ get<br />

support from educators, mentors and<br />

also from the previously graduated<br />

other participants for both getting<br />

a job or in the first years of their<br />

careers. Increasingly boosting in<br />

business, the graduates of ‘Women<br />

Leaders of Future’ program support<br />

each other via various communication<br />

channels, social media groups,<br />

periodical and regional meetings.<br />

‘Women Leaders of Future’<br />

will continue to grow with new<br />

participants and beneficial for the life<br />

of much more women.<br />

A new period is beginning in ‘Women Leaders of Future’ project which has been continuing since 2010 onwards<br />

with cooperation of Sanofi <strong>Turkey</strong> and the Women Entrepreneurs Association of <strong>Turkey</strong> (KAGIDER). Established<br />

in order to increase participation of young women to economic and social life, nearly the number of 500<br />

young women graduated from ‘Women Leaders of Future’ project to date. The process of looking for job of women<br />

is facilitated, communication networks are widened and thus their participation to labor force is ensured<br />

thanks to the project. Applications for the project started on 4thy July, as for deadline is 17th August <strong>2017</strong>.<br />

<strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17 23


Eklem ağrılarının giderilmesinde<br />

Nutraxin Artroflex gücü<br />

Nutraxin Marka Müdürü Gökşen Taşcı Tabakoğlu;<br />

“Eczacılara ve eczane çalışanlarına yönelik eğitimlere ve<br />

bilgilendirme ağına çok önem veriyoruz”<br />

Vitamin ve mineral besin<br />

takviyesi konusunda Türkiye’nin<br />

önde gelen markası Nutraxin’in<br />

osteoartrit başta olmak üzere eklem<br />

ağrılarının görüldüğü durumlarda<br />

ve yoğun tempoda spor yapanlarda;<br />

eklem hasarının oluşmasını ve<br />

ilerlemesini yavaşlatmak , ortaya<br />

çıkan eklem ağrının azalması ve<br />

giderilmesi için geliştirdiği Artroflex,<br />

içeriğinde yer alan özel formülasyon<br />

ve etki mekanizması ile kendini<br />

kanıtlamış bir ürün olma özelliği<br />

taşıyor. Biota Laboratuvarları<br />

tarafından geliştirilen bu ürünü Marka<br />

Müdürü Gökşen Taşcı Tabakoğlu ile<br />

yaptığımız röportajda daha yakından<br />

tanıyoruz…<br />

24 <strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17<br />

Nutraxin Marka Müdürü Gökşen Taşcı Tabakoğlu<br />

Öncelikle kısaca sizi<br />

tanıyabilir miyiz?<br />

İstanbul doğumluyum. Uludağ<br />

Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nü<br />

bitirdim. İş yaşamına 2006 yılında<br />

GNC şirketinde satış departmanında<br />

başladım. GNC’deki 8 yıllık yöneticilik<br />

kariyerimden sonra, Nisan 2014 tarihi<br />

itibari ile Biota Laboratuvarları’nda<br />

Medikal Eğitim Müdürü olarak<br />

göreve başladım. 2016 sonu itibariyle<br />

de Biota Laboratuvarları’nın Gıda<br />

Takviyeleri Grubunun pazarlama<br />

stratejilerine yön vermekten<br />

sorumlu Marka Müdürü olarak görev<br />

yapmaktayım.<br />

Nutraxin markası adı altında<br />

birçok ürününüz var ürünlerin<br />

içeriklerinden kısaca bahsedebilir<br />

misiniz?<br />

“Nutraxin ürünleri 26 farklı çeşit ile<br />

sağlık ihtiyaçlarına güvenle destek<br />

vermektedir.<strong>2017</strong> yılını Ar-Ge’mizde<br />

geliştirmekte olduğumuz çalışmaları<br />

sonlandırarak 45 farklı çeşit ile<br />

tamamlamayı hedefliyoruz. Ürün<br />

gamımızda başlıca glukozaminler,<br />

balık yağları, vitamin-mineraller, diyet<br />

destek ürünleri ve özel destekler yer<br />

almaktadır. Bahsettiğim serilerdeki<br />

ürünlerde ilgili komitelerce önerilen<br />

dozlara uyum sağlanarak güçlü etkiye<br />

yönelik oluşturulmuş formüllerde<br />

muadilsiz olmayı hedefliyoruz.<br />

Örneğin eklem serimizin 2. ürünü<br />

olarak yeni geliştirdiğimiz Artroflex<br />

Hya C II’de, ‘’Harekette Artroflex Hya<br />

C II farkı’’ söylememiz ile eklem<br />

dokusu için klinik çalışmalarca<br />

ispatlanmış Glukozamin, Kondroitin ve<br />

MSM’i Tip 2 Kolajen, Hyaluronik Asit<br />

ve C vitamini ile birlikte sunuyoruz.<br />

Bu ürün hem hekimlerimiz hem<br />

de eczacılarımızın önerilerinde<br />

büyük ilgi görmekte. Bunun yanı<br />

sıra Big Energy günlük iş yapabilme<br />

kapasitesinde artış sağlatmaya,<br />

enerji seviyemizi yükseltmeye yönelik<br />

Ginseng, Kafein, Keçiboynuzu ve<br />

Zencefil içeriği ile çok iyi de bir<br />

adaptojen olarak fayda sağlıyor. Yeni<br />

geliştirdiğimiz ve lansmanını kısa bir<br />

süre içerisinde gerçekleştireceğimiz<br />

diyet ürünleri serimiz Quickslim<br />

ile kilo kontrol programlarında<br />

ihtiyacımız olan desteği vermeye<br />

yönelik aktifler bir arada sunuluyor.<br />

Multi vitaminlerimiz de kadın ve erkek<br />

sağlığına özel vitamin, mineral, bitki<br />

ve antioksidanlara yer veriyoruz.


Kadın ve erkeğin ihtiyacı farklıdır<br />

diyerek özel formulasyonlar<br />

oluşturuyoruz. Son olarak Omega-3<br />

ve Coenzyme Q10’i tek kapsülde<br />

birleştirerek ‘’Balık yağından<br />

fazlasını isteyin’’ diyor, antiaging<br />

programlarının en önemli<br />

destekleyicisi oluyoruz.”<br />

Yeni geliştirdiğiniz Artfoflex<br />

ürününüzün hangi durumlarda<br />

kullanıldığını öğrenebilir miyiz?<br />

“Nutraxin’in Osteoartrit başta<br />

olmak üzere eklem ağrılarının<br />

görüldüğü durumlarda ya da yoğun<br />

tempoda spor yapanlarda; eklem<br />

hasarının oluşmasını ve ilerlemesini<br />

yavaşlatmak, ortaya çıkan eklem<br />

ağrısının azalması ve giderilmesi<br />

için geliştirdiği Artroflex, içeriğinde<br />

yer alan 5 aktiften oluşan özel<br />

formülasyon ve etki mekanizması<br />

ile kendini kanıtlamış bir ürün olma<br />

özelliği taşımaktadır. Ocak 2015’te<br />

Life Science dergisinde yayınlanan<br />

Artroflex’in kondroprotektif<br />

etkinliğine yönelik gerçekleştirilen<br />

deneysel çalışmamız mevcut.<br />

Yapılan deneysel çalışmada (deney<br />

hayvanları kullanılarak yapılan<br />

çalışmalar) sıçanların diz ekleminde<br />

meydana gelen kıkırdak doku<br />

hasarının, Artroflex uygulaması<br />

sonucunda gerilediği moleküler<br />

biyolojik ve histopatolojik analizlerle<br />

kanıtlanmıştır. Öyle ki, Artroflex<br />

uygulaması yapılan deney grubunda<br />

hayvanlarda kıkırdak dokuda<br />

hasara ve ödeme yol açan TNFalfa<br />

ile IL-1a’nın sentezinde ciddi<br />

oranda azalma tespit edilmiştir. Bu<br />

moleküller, dokularda biriktiğinde<br />

inflamasyona (yangı) neden olarak<br />

kızarıklık, yanma, ödem ve ağrıya<br />

neden olurlar.”<br />

Artfoflex kullanması uygun olmayan<br />

hasta grupları var mıdır?<br />

“Ürünümüzün Tip 1 diyabet ve<br />

kanser gibi özel durumlarda<br />

doktora danışılarak kullanılmasını<br />

öneriyoruz. Bunun dışında herhangi<br />

bir ilaç etkileşimi ya da uyarı<br />

vermiyoruz. Diabetes Care’de<br />

yayınlanan çalışmaya göre, günde 3<br />

kez 500 mg Glukozamin kullanımının<br />

glisemik kontrolü, lipit profili veya<br />

apo AI seviyeleri üzerinde belirgin<br />

etkiye rastlanmadığı bilinmektedir.<br />

Ürünümüzde, Glukozamin NaCl<br />

tuzu yerine HCl formunda olduğu<br />

için hipertansif hastalarda güvenli<br />

kullanımı olanağı da sunmaktadır.<br />

Osteoartrit, 25-35 yaş arası<br />

%0,1 oranında görülürken; 65<br />

yaş sonrasında bu oran %80’lerin<br />

üzerine çıkmaktadır. Özellikle ileri<br />

yaş grubu hastalarda sık görülen bir<br />

rahatsızlık olması ve bu hastaların<br />

büyük çoğunluğunda da hipertansiyon<br />

öyküsünün yer alması kullanılacak<br />

üründe bu özelliğin daha da önemli<br />

olduğunu vurguluyor.”<br />

Vitamin ve besin takviyeleri<br />

konusunda insanların kafasında hala<br />

soru işaretleri var, bu konuda neler<br />

söylemek istersiniz?<br />

“Yaşam ve beslenme şekillerindeki<br />

hızlı değişim gıda takviyesi<br />

kullanımına olan ihtiyacı ortaya<br />

çıkarıyor. Türkiye’nin beslenme<br />

alışkanlıkları da son 20 yıl içerisinde<br />

büyük değişime uğramış durumda.<br />

Gıdalarda kullanılan katkı maddeleri,<br />

hormonlar, tarım ilaçları kullanımı,<br />

besin değerlerinin azalmasına sebep<br />

olmakta. Ayrıca günlük ihtiyacımız<br />

olan vitamin ve mineralleri yeterli<br />

miktarda kaynağından alamamak,<br />

ne kadar dikkat etsek de gıdaların<br />

saklama, hazırlama ve pişirme<br />

hatalarından kaynaklanan besin<br />

içerik eksiklikleri ihtiyacımızı<br />

yükseltmekte. Vitamin ve gıda<br />

takviyesi bu eksiklikleri gidermemize<br />

yardımcı olarak, yaşam tempomuzda<br />

daha enerjik ve verimli olmamıza,<br />

hastalıklara karşı kendimizi<br />

korumamıza destek sağlayan bir<br />

misyon ile öne çıkıyor. Aynı zamanda<br />

hekimlerin de tedavi protokollerinde<br />

ortomoleküler tedaviye yönelmesinin<br />

de takviye edici gıda kullanımının<br />

önemini artırmakta olduğunu<br />

söylemekte yarar var.”<br />

Ecza kanalında kullanım ve<br />

tavsiyelerle ilgili sizin eczacılarla<br />

çalışmalarınız var mıdır?<br />

“Ürünlerimizin satışının sadece<br />

eczanelerde olduğunu tüm tanıtım<br />

faaliyetlerimizde vurguluyoruz.<br />

Türkiye’de eczacılarımıza<br />

inanılmaz bir güven var. Bizler<br />

de eczacılarımızın danışman<br />

kimliği ile ihtiyacın belirlenerek<br />

doğru ürünün doğru tüketici ile<br />

buluşmasını istiyoruz. Türkiye<br />

genelinde eğitim kadromuz ile her<br />

ay düzenli bireysel ve toplu eczane<br />

eğitimleri gerçekleştiriyoruz. Ürün<br />

bilgilerimizi son çıkan araştırmalar<br />

ile eczacılarımıza aktarıyor ve<br />

eczane çalışanları ile de özel eğitim<br />

programları planlıyoruz. Eczane<br />

çalışanlarına özel hazırladığımız<br />

eğitim materyallerimizi,<br />

danışanlardan gelecek sorular<br />

ışığında yardımcı olmak üzere<br />

kendilerine iletiyoruz. Medikal<br />

kadromuzda da eczacılar ile birlikte<br />

çalışıyoruz. Faydayı sunmaya yönelik<br />

en doğru bilgiyi ve çözüm önerilerini<br />

birlikte bulmaya çalışıyoruz. Yeni<br />

geliştireceğimiz ürünlerde de<br />

Türkiye’nin önde gelen eczacılık<br />

fakülteleri ile iş birliği içerisindeyiz.<br />

Özetle, eczacılara ve eczane<br />

çalışanlarına yönelik eğitimlere<br />

ve bilgilendirme ağına çok önem<br />

veriyoruz.”<br />

Son olarak eklemek istediklerinizi<br />

öğrenebilir miyiz?<br />

“Nutraxin ürünleriyle hedefimiz<br />

ülkemizde olduğu kadar dış<br />

pazarlarda da global marka olma<br />

yolunda hızla ilerlemek. Bunun için<br />

ürün gamımızı Türkiye’nin beslenme<br />

alışkanlıkları raporlarını inceleyerek,<br />

son çıkan çalışmaları baz alarak, Ar-<br />

Ge merkezimizdeki titizlikle yürütülen<br />

çalışmalarla artırmayı hedefleyerek,<br />

tüketici sağlığına değer katmaya<br />

devam edeceğiz.”<br />

<strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17 25


Nutraxin Artroflex power in eliminating joint aches<br />

Nutraxin Brand Manager Goksen Tasci Tabakoglu, “We attach great<br />

importance to the training and information network for pharmacists and<br />

pharmacy employees”<br />

26 <strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17<br />

<strong>Turkey</strong>’s leading brand of vitamin<br />

and mineral nutrition, Nutraxin<br />

developed Artroflex especially<br />

for joints of pain in osteoarthritis<br />

when seen in intense tempo sports<br />

and reduction and elimination of<br />

articular pain, slows down the<br />

progression of joint damage and is<br />

a proven product with its special<br />

formulation and action mechanism<br />

in its content. Let’s see more about<br />

this product, which was developed<br />

by Biota Laboratories, from Brand<br />

Manager Goksen Tasci Tabakoglu.<br />

First of all, can we recognize you<br />

briefly?<br />

I was born in Istanbul. I graduated<br />

from Biology Department, Uludag<br />

University. I started work life in sales<br />

department of GNC company in<br />

2006. After my 8 year career in GNC,<br />

I started as a Medical Education<br />

Director at Biota Laboratories as of<br />

April 2014. As of the end of 2016, I<br />

am Brand Manager for directing the<br />

marketing strategies of the Biota<br />

Laboratories Food Substance Group.<br />

You have many products under the<br />

name of Nutraxin brand. Can you<br />

briefly tell us about the contents of<br />

the products?<br />

Nutraxin products are supported<br />

by 26 different varieties with<br />

confidence in their health needs. We<br />

are aiming to complete 45 different<br />

types by ending the studies we have<br />

been developing in our R & Our<br />

product range includes mainly<br />

glucosamines, fish oils, vitaminminerals,<br />

dietary supplements and<br />

special supplements. In the products<br />

I mentioned, we aim to be compatible<br />

with the formulas that are designed<br />

for strong effect by adapting to the<br />

recommended doses of the relevant<br />

committees. For example, Artroflex<br />

Hya C II, which we have recently<br />

developed as a product of the joint<br />

series, has been proven clinically for<br />

joint articulation with “difference in<br />

Arturoflex Hya C II in movement’’ we<br />

offer Glucosamine, Chondroitin and<br />

MSM Type 2 Collagen, Hyaluronic<br />

Acid and together with Vitamin C. This<br />

product has great interest both in the<br />

recommendations of our physicians<br />

and pharmacists. In addition to<br />

this, Big Energy is also very good<br />

as an adaptogen with its Ginseng,<br />

Caffeine, Carob and Ginger contents<br />

to increase the daily capacity to work,<br />

to raise our energy level. Quickslim<br />

is a series of diet products that we<br />

have recently developed and will be<br />

launched in a short period of time.<br />

We provide the support we need<br />

in the weight control programs<br />

together. Our multi vitamins also<br />

include vitamins, minerals, herbs<br />

and antioxidants which are special<br />

for women and men’s health. We<br />

create special formulations by saying<br />

that the needs of women and men<br />

are different. Finally, we combine<br />

Omega-3 and Coenzyme Q10 in a<br />

single capsule to say, “Ask for more<br />

of the fish oil” and we are the most<br />

important supporter of anti-aging<br />

programs.<br />

Can we find out where your new<br />

Artfoflex product is being used?<br />

Nutraxin has been shown to<br />

cause pain in joints, especially<br />

osteoarthritis, or in intense tempura<br />

sports; Artroflex, which has been<br />

developed for the reduction and<br />

elimination of articular pain, slows<br />

down the progression of joint<br />

damage and is characterized by


a special formulation and action<br />

mechanism that is active in its<br />

content. We have an empirical study<br />

of the chondroprotective effect of<br />

Artroflex published in Life Science<br />

magazine in January 2015. In<br />

the experimental study carried<br />

out (studies using experimental<br />

animals), cartilage tissue damage in<br />

the knee joint of rats, Artroflex has<br />

been proven by molecular biological<br />

and histopathologic analyzes<br />

of the application. Thus, in the<br />

experimental group in which Artroflex<br />

administration was performed,<br />

there was a serious decrease in the<br />

synthesis of TNF-alpha with IL-1a,<br />

which causes damage and payment<br />

of cartilage tissue in animals.<br />

These molecules cause redness,<br />

burning, edema and pain when<br />

they accumulate in tissues, causing<br />

inflammation (inflammation).<br />

Are there any groups of patients<br />

who are not eligible to use<br />

Artfoflex?<br />

We recommend that our product be<br />

used in consultation with a doctor<br />

in special circumstances, such as<br />

Type 1 diabetes and cancer. Apart<br />

from that, we do not give any drug<br />

interaction or warning. According<br />

to the study published in Diabetes<br />

Care, it is known that the use of 500<br />

mg Glucosamine 3 times daily does<br />

not show any significant effect on<br />

glycemic control, lipid profile or apo<br />

AI levels. Since our product is in the<br />

form of HCl instead of Glucosamine<br />

NaCl salt, it also offers safe use in<br />

hypertensive patients. Osteoarthritis<br />

was seen in 0.1% of patients aged<br />

25-35 years; after 65 years of age, this<br />

ratio exceeds 80%. It emphasizes that<br />

this feature is even more important,<br />

especially when the older age group is<br />

a common illness in patients, and the<br />

vast majority of these patients have<br />

hypertension history.<br />

People still have questions<br />

about vitamin and nutritional<br />

supplements, what would you like to<br />

say in this regard?<br />

The rapid change in the way of life<br />

and nutrition brings out the need<br />

for food supplementation. <strong>Turkey</strong>’s<br />

eating habits have also undergone<br />

major changes over the last 20 years.<br />

The use of additives, hormones,<br />

pesticides in food causes decrease<br />

in nutritional value. In addition, we<br />

can not get enough of the vitamins<br />

and minerals we need daily, but<br />

we lack the nutrient deficiencies<br />

caused by food storage, preparation<br />

and baking mistakes. Vitamin and<br />

food supplement help us to get rid<br />

of these shortcomings, and life<br />

stands out with a mission that is not<br />

energetic and efficient at our pace,<br />

and can not protect ourselves against<br />

diseases. It is also worth mentioning<br />

that physicians are also increasing<br />

the importance of supplemental food<br />

use in orthomolecular treatment of<br />

treatment protocols.<br />

Do you have work with pharmacists<br />

on the use and advice on the<br />

pharmacy side?<br />

We emphasize in all our promotional<br />

activities that the sale of our products<br />

is only in the pharmacies. Our<br />

pharmacists in <strong>Turkey</strong> have an<br />

incredible confidence. We also<br />

want our pharmacists to meet the<br />

right consumer with the correct<br />

product by determining the need<br />

Brand Manager Goksen Tasci Tabakoglu<br />

for consultant identity. We regularly<br />

conduct individual and collective<br />

pharmacy trainings every month<br />

with our training card in <strong>Turkey</strong>. We<br />

transfer our product information to<br />

our pharmacists through the latest<br />

research and plan special education<br />

programs with pharmacy staff. We<br />

communicate the training materials<br />

we have specially prepared to help<br />

them to our pharmacy staff with<br />

questions from our clients. We work<br />

with pharmacists in our medical<br />

staff. We are trying to find the right<br />

information and solutions to offer the<br />

benefit together. We are in a business<br />

alliance with the leading pharmacy<br />

faculties of <strong>Turkey</strong> in the products we<br />

will develop new. To sum up, we attach<br />

great importance to the training and<br />

information network for pharmacists<br />

and pharmacy workers.<br />

Finally, can we learn what you want<br />

to add?<br />

Nutraxin products with our target<br />

in our country as well as foreign<br />

markets is become a global brand<br />

in rapidly progress. We will continue<br />

to add value to consumer health<br />

by targeting our product range to<br />

increase with the rigorous studies<br />

carried out in our R & D center based<br />

on recent studies and by reviewing<br />

<strong>Turkey</strong>’s nutritional habits reports.<br />

<strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17 27


Kanserde yerli ilaç için ACT’dan Boğaziçi’ne<br />

1.1 milyon euro destek<br />

ACT VC Fonu, Boğaziçi<br />

Üniversitesi Kimya Bölümü<br />

Öğretim Üyesi Doç. Dr. Rana<br />

Sanyal’ın liderliğinde sağlık alanında<br />

yerli ilaç için çalışma yapan ve<br />

kanser tedavisinde yan etki profili<br />

iyileştirilmiş, hedefe yönelik ilaç adayı<br />

moleküller geliştirmeye başlayan<br />

sağlık girişimi RS Research’e 1,1<br />

milyon Euro yatırım yaptı. Avrupa<br />

Yatırım Fonu (EIF) olan teknoloji<br />

temelli risk sermayesi fonu ACT’ın,<br />

RS Research’e 1,1 Milyon Euro’luk<br />

yatırım yapmasına ilişkin protokol<br />

Sağlık Bakanlığı’na bağlı Türkiye<br />

İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Klinik<br />

Araştırmalar Daire Başkanı Dr. Ecz.<br />

Nihan Burul Bozkurt ve Boğaziçi<br />

Üniversitesi Rektörü Mehmed<br />

Özkan’ın katılımıyla gerçekleştirilen<br />

tören ile imzalandı.<br />

28 <strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17<br />

“Tamamen milli imkânlarla<br />

kanser tedavisinde yan etki profili<br />

iyileştirilmiş, hedefe yönelik ilaç<br />

için önemli adım”<br />

RS Research, Türkiye’de sağlık<br />

alanında Ar-Ge odaklı faaliyetler<br />

yürüten kuruluşlara destek vermek<br />

ve kamu – özel sektör – üniversite<br />

işbirliği projeleri geliştirmek amacıyla<br />

2015 yılının Mart ayında Doç. Dr<br />

Rana Sanyal ve Sena Nomak<br />

tarafından kuruldu. Tamamen milli<br />

imkânlarla sağlık sektörüne katkıda<br />

bulunmayı hedefleyen şirket,<br />

kanser tedavisinde yan etki profili<br />

iyileştirilmiş, hedefe yönelik ilaç adayı<br />

moleküller geliştirmeye başladı.<br />

Portföyünde bulunan ilaç adaylarının<br />

devam eden preklinik çalışmalarında<br />

aldığı etkileyici sonuçlar ile<br />

yatırımcıların yoğun ilgisiyle<br />

karşılaşan RS Research, ilk yatırım<br />

için ACT VC Fonu ile anlaşmaya vardı.<br />

Türkiye’nin bilimsel çalışmalar ve<br />

kalifiye iş gücü potansiyeli ile sağlık<br />

sektöründe takipçi değil inovasyon<br />

lideri olarak konumlanmasına katkıda<br />

bulunmayı hedeflediklerini belirten<br />

Doç. Dr. Rana Sanyal şöyle konuştu;<br />

“90’lı yıllarda sıralarında oturduğum<br />

ve gelecek hayalleri kurduğum<br />

Boğaziçi Üniversitesi’nde bugün hem<br />

bir öğretim üyesi hem de bir girişimci<br />

olarak yeni ortaklarımızla bir araya<br />

gelmek gurur verici. RS Research,<br />

Türkiye’nin her alanda girişim<br />

potansiyeliyle yatırımcılar için bir<br />

hedef olma yolunda hızla ilerlediğinin<br />

somut bir kanıtı oldu. Önümüzdeki<br />

3 yıl içinde farklı işbirlikleri<br />

ve yatırımlar ile portföyümüzü<br />

genişleterek, global anlamda yenilikçi<br />

tedavileri insanlık ile buluşturmayı<br />

hedefleyecek; bu sayede Türkiye’de<br />

milli ilaç endüstrisinin gelişimine de<br />

katkıda bulunmaya devam edeceğiz.”


1.1 million euro support for Bogazici University from<br />

ACT for domestic drug in cancer<br />

ACT VC Fund has invested<br />

1.1 million-euro support to<br />

RS Research, a healthcare<br />

initiative which works on indigenous<br />

drugs in the health field and is<br />

developing targeted, targeted<br />

drug candidates with a side effect<br />

profile in cancer treatment under<br />

the leadership of Assoc. Dr. Rana<br />

Sanyal, Bogazici University Chemistry<br />

Department Instructor. The protocol<br />

on technology-based venture capital<br />

fund ACT, which is the European<br />

Investment Fund (EIF), invests 1.1<br />

million euros in RS Research is<br />

headed by the Ministry of Health,<br />

the Turkish Medicines and Medical<br />

Devices Agency under the Ministry of<br />

Health. Pharm. Nihan Burul Bozkurt<br />

and Boğaziçi University Rector<br />

Mehmed Ozkan with the participation<br />

of the ceremony was signed.<br />

“An important step for improved<br />

side effect profile, targeted drug<br />

in cancer treatment with national<br />

possibilities”<br />

RS Research was founded in March<br />

2015 by Assoc. Dr. Rana Sanyal and<br />

Sena Nomak for supporting R &<br />

D-focused organizations in healthcare<br />

in <strong>Turkey</strong> and Public - private sector<br />

- university cooperation projects<br />

in order to develop the project.<br />

Completely aiming to contribute<br />

to the health sector with national<br />

opportunities, the company started<br />

to improve side effects profile in<br />

cancer treatment, targeted drug<br />

candidate molecules. Faced with<br />

intense interest of investors due to<br />

the impressive results of the ongoing<br />

preclinical studies of drug candidates<br />

in the portfolio and the, RS Research<br />

has agreed with the ACT VC<br />

Fund for initial investment.<br />

Stating that <strong>Turkey</strong> aims to<br />

contribute to the positioning<br />

of scientific research and<br />

quality of work potential as an<br />

innovation leader in the health sector<br />

and not as a follower. Dr. Rana Sanyal<br />

said, “I am proud to be together<br />

with our new partners as a faculty<br />

member and an entrepreneur today<br />

at Bogazici University, where I lived<br />

and dreamed of my dreams in the<br />

90s. RS Research is a concrete proof<br />

that <strong>Turkey</strong> is rapidly moving towards<br />

becoming a target for investors<br />

with the potential of every field<br />

enterprise. Within the next 3 years, we<br />

will aim to meet innovative treatments<br />

for people by expanding our<br />

portfolio with different collaborations<br />

and investments; we will continue to<br />

contribute to the development of the<br />

national pharmaceutical industry in<br />

<strong>Turkey</strong>.”<br />

30 <strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17


Daiichi Sankyo Türkiye, “Türkiye’nin en iyi işverenleri”<br />

araştırmasında ödüle layık görüldü<br />

Great Place to Work ® Enstitüsü tarafından düzenlenen,<br />

“Türkiye’nin En İyi İşverenleri” araştırmasının<br />

sonuçlarına göre <strong>2017</strong> yılının “50-250 çalışan”<br />

kategorisinde Daiichi Sankyo Türkiye ödüle layık<br />

görülerek 5. sırada yer aldı. 2008 yılında Türkiye’de<br />

faaliyetlerine başlamış olan Daiichi Sankyo Türkiye,<br />

daha 2. yılı olan 2010’da AON Hewitt tarafından<br />

“Türkiye’nin En İyi İşyeri” seçilmişti. Firma, 2009<br />

yılından günümüze her yıl Kariyer.net’in “İnsana<br />

Saygı Ödülü” ’nü alarak toplamda 7 kez başarısını<br />

taçlandırdı. 2015 yılında Great PlacetoWork Türkiye’nin<br />

en iyi işverenleri ödülüne layık görülmüştü. Great<br />

Place to Work ® sonuçları Daiichi Sankyo’nun<br />

yüksek insan odağının ve çalışan memnuniyetini<br />

önceliklendiren kültürünün bir göstergesi olarak<br />

bu alanda kaydettiği ilerlemeye ilişkin açık bir geri<br />

bildirim sağlıyor. Daiichi Sankyo Türkiye, elde ettiği<br />

bu ödüllerle; çalışarak, çabalayarak, çalışanlarını<br />

merkezine alarak her zaman en iyisi olmak için hep<br />

birlikte neler yapılabileceğini bir kez daha kanıtlamış<br />

oldu.<br />

Daiichi Sankyo <strong>Turkey</strong> received<br />

“Best Employers of <strong>Turkey</strong>” award<br />

32 <strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17<br />

According to the results of the “Best<br />

Employers of <strong>Turkey</strong>” research organized by<br />

the Great Place to Work ® Institute, Daiichi<br />

Sankyo <strong>Turkey</strong> ranked fifth in the “50-250<br />

employees” category of the year <strong>2017</strong>. Started<br />

its operations in <strong>Turkey</strong> in 2008, Daiichi<br />

Sankyo <strong>Turkey</strong> was named “<strong>Turkey</strong>’s Best<br />

Workplace” by AON Hewitt in its second year,<br />

2010. The company culminated in a total of<br />

7 successes in 2009, taking daily “Kariyer.<br />

net” Human Respect Award. In 2015, Great<br />

PlacetoWork <strong>Turkey</strong>’s best employers were<br />

awarded the prize. Great Place to Work ®<br />

results show that Daiichi Sankyo’s high<br />

human focus and employee It provides clear<br />

feedback on the progress that has been<br />

made in this area as a demonstration of<br />

the culture that prioritizes satisfaction. With<br />

these awards, Daiichi Sankyo <strong>Turkey</strong> once<br />

again proved what can be done together to be<br />

always the best by working, struggling and<br />

attaching importance to its employees.


middle east & africa<br />

<br />

NEW<br />

for 2018<br />

September 2018<br />

Abu Dhabi, United Arab Emirates


Santa Farma Japon ilaç devi Astellas’ile<br />

fason üretim anlaşması imzaladı<br />

İş birliği kapsamında Santa<br />

Farma, Astellas’ın üriner<br />

sistem hastalıklarına yönelik<br />

ürününü Dilovası’nda<br />

bulunan yeni üretim<br />

tesisinde üretecek<br />

Türkiye’nin en köklü ve güçlü yerli ilaç<br />

firmaları arasında yer alan Santa Farma,<br />

Japonya’nın önde gelen ilaç firmalarından<br />

Astellas ile iş birliğine gitti. İş birliği<br />

kapsamında, 2015 yılında 150 milyon avroluk<br />

yatırımla GEBKİM OSB’de faaliyete geçirdiği<br />

Santa Farma Üretim Merkezi’nde Astellas’ın<br />

üriner sistem hastalıklarına yönelik ürününün<br />

yerli üretimini üstlenecek.<br />

1923 yılında kurulan Astellas, onkoloji, üroloji<br />

ve nöroloji gibi terapötik alanlarda sunduğu<br />

ürünlerle dünyanın 50 farklı ülkesinde faaliyet<br />

gösteriyor. Dilovası GEBKİM OSB’de 80 bin<br />

metrekare alana yayılan Santa Farma üretim<br />

tesisi ve Ar-Ge merkezinin faaliyete girmesinin<br />

ardından fason üretimi ana faaliyet alanlarından<br />

biri olarak benimseyen Santa Farma, Avrupa<br />

Birliği’nin İyi Üretim Koşullarına Uygunluk<br />

(GMP) sertifikasına sahip üretim tesisinde<br />

Astellas’ın yenilikçi ürünlerini üretmeye<br />

başlayacak. Santa Farma, iş birliği kapsamında<br />

uzun vadede Astellas’ın ürününün Avrupa<br />

üretim merkezi olmayı planlıyor.<br />

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Santa<br />

Farma Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Erol<br />

Kiresepi, şunları söyledi; “Yaptığımız yatırımlar<br />

sonucunda yerli fason üretim vizyonumuzu<br />

hayata geçirmeye başladığımız bir dönemdeyiz.<br />

Son teknoloji ürünü araçlarla donatılan<br />

üretim tesisimiz ve titiz yaklaşım sergileyen<br />

ekibimizle dünya çapında önemli bir müşteriyi<br />

daha portföyümüze katmanın gururunu ve<br />

mutluluğunu yaşıyoruz. Hedefimiz, yeni ve<br />

modern tesisimiz aracılığıyla dünyanın önde<br />

gelen ilaç firmalarının ürünlerinin Türkiye’de<br />

üretilmesini sağlamak.”<br />

34 <strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17<br />

Mark Dekker, Director General of Astellas for <strong>Turkey</strong>;<br />

Erol Kiresepi, Chairman of the Board and CEO of Santa Farma<br />

Santa Farma signs agreement with<br />

Astellas, a Japanese drug giant, for<br />

subcontracting production<br />

Taking place in the most rooted and strongest medicine firms<br />

of <strong>Turkey</strong>, Santa Farma has cooperated with Astella, one of the<br />

foremost firms in Japan. In the scope of business cooperation,<br />

Santa Farma will assume the domestic production of the urinary<br />

system diseases of Astella firm at its Santa Farma Production Center<br />

which has been operated at GEBKİM OSB with the investment of 150<br />

million euro in 2015.<br />

Having established in 1923, Astellas operates in 50 various countries of<br />

the world along with the products in the areas of therapeutic such as<br />

oncology, urology and neurology. Following the production facility and<br />

R & D center entering into force spreading on an area of 80 thousand<br />

sqm at GEBKİM OSB in Dilovası, and adopting subcontracting<br />

production as one of its main operation areas, Santa Farma will start<br />

operation of the innovative products of Astellas at its facility complying<br />

with the certification of the European Union’s Good Manufacturing<br />

Practices (GMP). Santa Farma is planning to be the European<br />

production center of Astellas in long-term in the scope of the business<br />

cooperation.<br />

Informing about the issue, Erol Kiresepi, Chairman of the Board and<br />

CEO of Santa Farma, said; “We have been in a period letting our<br />

domestic subcontracting production vision enter into force at the end<br />

of our investments we made. We enjoy proud and happiness due to<br />

adding a noteworthy customer potential to our portfolio via our new<br />

facility equipped with the state-of-the-art technology and our squad<br />

displaying a fastidious approach. Our aim is to provide to be produced<br />

the foremost drug firms’ products in <strong>Turkey</strong> through our new and<br />

modern production facilities.”


Takeda Türkiye’ye iki büyük ödül<br />

Top Employer Enstitüsü<br />

tarafından En İyi İşveren<br />

Sertifikasını alan Takeda<br />

Türkiye, aynı zamanda The<br />

Peer Awards For Excellence<br />

ödülünün de sahibi oldu<br />

Takeda Türkiye, Top Employers Enstitüsü<br />

tarafından yapılan değerlendirme sonucu,<br />

işe alım süreçlerindeki başarılı performansı,<br />

yetenek sürecinin yönetimi ve çalışan<br />

gelişimini destekleme açısından en yüksek<br />

standartlara sahip şirketlere verilen “En İyi<br />

İşveren” ödülünü aldı. Aynı zamanda yenilikçi<br />

kurumsal sorumluluk anlayışı, müşteri<br />

iletişimi, performans ve çalışana dokunan<br />

süreçlerin aday olan diğer firmalar tarafından<br />

değerlendirilip takdir edildiği “The Peer Awards<br />

For Excellence” ödülünün “Değişim Yönetimi”<br />

kategorisinde de birinciliğe layık görüldü.<br />

Londra ve Amsterdam’da gerçekleştirilen<br />

törenlerde ödüllerini alan Takeda Türkiye’nin<br />

başarısı böylece uluslararası alanda da<br />

tescillenmiş oldu.<br />

At the end of evaluation made by<br />

Top Employer Institute, Takeda<br />

<strong>Turkey</strong> obtained “The Best Employer<br />

Award” which is offered to the<br />

companies having the highest<br />

standards regarding their successful<br />

performance in employing processes,<br />

talent process management and in<br />

Two great awards to Takeda <strong>Turkey</strong><br />

Winning the Best Employer Certification by<br />

Top Employer Institute, Takeda <strong>Turkey</strong> has<br />

also become owner of The Peer Awards<br />

For Excellence<br />

terms of supporting staff progress.<br />

The firm has also been deserved<br />

winning of “Change Management”<br />

category of “The Peer Awards<br />

For Excellence” in terms of<br />

innovative corporate responsibility<br />

understanding, customer<br />

communication, performance and<br />

processes which is beneficial for<br />

employees which are evaluated and<br />

assessed by other nominated firms.<br />

Taking its awards at the ceremonies<br />

held in London and Amsterdam, so<br />

success of Takeda <strong>Turkey</strong> has been<br />

registered in international area.<br />

36 <strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17


İlaç Sektörü - Üniversite işbirliğinde yeni adım<br />

İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası Üniversitelerin<br />

Teknoloji Transfer Ofisleri ile bir araya geldi<br />

alanda geliştirmek için var güçleriyle<br />

çalışıyorlar. Uzun vadeli bakış açısıyla,<br />

yüksek maliyetli yatırımlar yapıyorlar.<br />

Tüm dünyada üniversite-sanayi<br />

işbirlikleri, Ar-Ge’nin tetikleyicisi<br />

durumunda. Endüstrimizin<br />

çalışmalarının başarısında da, bu<br />

işbirliklerinin kritik önemde olduğunu<br />

biliyoruz. Bu kapsamda, İEİS<br />

olarak uzun zamandır bu alandaki<br />

işbirliklerinin güçlendirilmesi için<br />

yoğun çaba gösteriyoruz.” dedi.<br />

38 <strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17<br />

İEİS Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye Biyoteknolojik<br />

İlaç Platformu Başkanı Murat Barlas<br />

Toplantının açılış konuşmasını<br />

yapan İEİS Yönetim Kurulu Üyesi<br />

ve Türkiye Biyoteknolojik İlaç<br />

Platformu Başkanı Murat Barlas, Türk<br />

ilaç endüstrisinin hedeflediği atılımı<br />

yapabilmesi ve küresel çapta etkiye<br />

sahip olabilmesi için Ar-Ge’nin ve bu<br />

kapsamda özellikle biyoteknolojinin<br />

kilit role sahip olduğunu vurguladı.<br />

Barlas konuşmasına şöyle devam etti;<br />

“İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası<br />

olarak ilaçta Ar-Ge konusuna<br />

büyük önem veriyoruz. Geçtiğimiz<br />

yıl sonunda, Türkiye Biyoteknolojik<br />

İlaç Platformunu kurduk. Amacımız,<br />

biyoteknoloji alanında endüstrimizin<br />

yetkinliğini ve rekabet gücünü<br />

artırmak, ülkemizde bu alanın<br />

gelişimine daha etkin katkı sağlamak.<br />

Firmalarımız da, endüstrimizi bu<br />

Üretilen bilgi ve teknolojinin ilaç<br />

sanayisi için son derece değerli<br />

olduğunu belirten Murat Barlas; “Bilgi<br />

ve teknolojilerin aktarımı, uygulamaya<br />

dönüştürülerek somut çıktılarının<br />

alınması büyük önem taşıyor. Bu<br />

çalışmaların hayata geçirilmesinde,<br />

ticarileştirilebilir olanların<br />

firmalarla buluşturulmasında<br />

teknoloji transfer ofislerimiz<br />

kilit rol üstleniyor. Bu işbirliğiyle,<br />

endüstrimizin Ar-Ge alanında<br />

güç ve deneyim kazanacağına<br />

şüphemiz yok. Bu güç ve deneyimin,<br />

endüstrimize yapacağı katkının<br />

yanında, ekonomimize olumlu olarak<br />

yansıyacağı ve ülkemizin hedeflediği<br />

sanayi dönüşümüne önemli fayda<br />

sağlayacağı açıktır” dedi.<br />

Toplantıya Bilim Sanayi ve<br />

Teknoloji Bakanlığı ile TÜBİTAK<br />

yetkilileri, Boğaziçi Üniversitesi,<br />

Düzce Üniversitesi, Gebze Teknik<br />

Üniversitesi, İstanbul Teknik<br />

Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi,<br />

Kocaeli Üniversitesi, Koç Üniversitesi,<br />

Marmara Üniversitesi, Okan<br />

Üniversitesi, Özyeğin Üniversitesi,<br />

Sabancı Üniversitesi, Trakya<br />

Üniversitesi, Uludağ Üniversitesi,<br />

Üsküdar Üniversitesi ve Yıldız Teknik<br />

Üniversitesi’nden teknoloji transfer<br />

ofisleri katıldı.


A new step in Drug Sector – University Cooperation<br />

The <strong>Pharma</strong>ceutical Manufacturers Association of <strong>Turkey</strong> (IEIS) came<br />

together with the Technology Transfer Offices of Universities<br />

Murat Barlas, the Member of the<br />

Board of the IEIS and Chairman of<br />

Biotechnological <strong>Pharma</strong>ceutical<br />

Platform of <strong>Turkey</strong><br />

Delivering keynote speech of<br />

the meeting, Murat Barlas,<br />

the member of the Board<br />

of the IEIS and Chairman of<br />

Biotechnological <strong>Pharma</strong>ceutical<br />

Platform of <strong>Turkey</strong>, highlighted the<br />

key role of R & D and especially in<br />

this scope biotechnology in order to<br />

be able to make targeted progress of<br />

the Turkish <strong>Pharma</strong>ceutical industry<br />

and possessing an impact in the<br />

global level. Barlas continued; “As<br />

the <strong>Pharma</strong>ceutical Manufacturers<br />

Association of <strong>Turkey</strong>, we give a great<br />

importance to the R & D issue. Last<br />

year, we have established <strong>Turkey</strong>’s<br />

Biotechnological <strong>Pharma</strong>ceutical<br />

Platform. Our aim is to boost our<br />

industry’s capability and competitive<br />

power, to provide a more effective<br />

contribution to our country’s<br />

development in this issue. Our firms<br />

and industry are working with their<br />

all power in order to improve our<br />

industry in this field. The university<br />

– industry cooperation has been<br />

in triggering position of R & D in<br />

the entire world. We know that<br />

this cooperation has the critical<br />

importance in the success of our<br />

industry operations as well. In this<br />

scope, as the IEIS, we have been<br />

struggling intensively for a long<br />

time so as to strengthening the<br />

cooperation in this area.”<br />

Indicating the information and<br />

technology which are produced<br />

for the <strong>Pharma</strong>ceutical industry<br />

valued extremely, Murat Barlas said;<br />

“Transferring of information and<br />

technology, getting tangible outputs by<br />

being transformed to implementation<br />

carry a great importance. Our<br />

technology transferring offices<br />

assume a key role in letting these<br />

works enter into force, letting<br />

commercialize examples meet firms.<br />

No doubt, with this cooperation<br />

our industry will win power and<br />

experience in R & D area. In addition<br />

to these power and experience that<br />

would contribute to our industry,<br />

it will also reflect positively to our<br />

economy and also remarkable benefit<br />

to the industrial transformation which<br />

has been aimed by our country.”<br />

The officials of the Ministry of Science<br />

Industry and Technology, officials of<br />

TÜBİTAK, technology transferring<br />

offices from Boğaziçi University,<br />

Düzce University, Gebze Teknik<br />

University, İstanbul Teknik University,<br />

İstanbul University, Kocaeli University,<br />

Koç University, Marmara University,<br />

Okan University, Özyeğin University,<br />

Sabancı University, Trakya University,<br />

Uludağ University, Üsküdar University<br />

and Yıldız Teknik Üniversity attended<br />

the meeting.<br />

<strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17 39


Cilt sağlığınıza Eczacıbaşı İlaç Pazarlama desteği<br />

Türkiye’nin ilk ve tek likit kolajen ürünü<br />

Voonka Liquid Collagen Beauty, eczanelerde…<br />

Eczacıbaşı İlaç Pazarlama, yeni ve devrim<br />

niteliğindeki ürünü Voonka Liquid Collagen<br />

Beauty ile güzellik destek ürünleri alanına<br />

giriş yaptı. 30-65 yaş arası kullanıcılar için<br />

geliştirilen Voonka Liquid Collagen Beauty,<br />

cildinin sağlıklı bir görünüme sahip olması<br />

için doğal bir çözüm arayanlara hitap ediyor.<br />

Türkiye’de ilk ve tek likit kolajen olan Voonka<br />

Liquid Collagen Beauty; içeriğindeki 10<br />

gr. hidrolize sıvı kolajen ile mevcut kolajen<br />

yapısına ve sentezine destek verirken,<br />

100 mg Hiyalüronik asit, C vitamini, B5 ve<br />

B6 vitaminlerinin sinerjik etkisi ile cildin<br />

korunmasına yardımcı oluyor. Voonka<br />

Liquid Collagen Beauty’nin, cildinin nem<br />

dengesini korumak için doğal bir çözüm<br />

arayan tüketiciler için geliştirilen benzersiz<br />

formülasyonu, artık çilek ve mango aromalı iki<br />

farklı çeşidiyle tüm seçkin eczanelerde satışa<br />

sunuluyor.<br />

Eczacıbaşı <strong>Pharma</strong>ceuticals<br />

Marketing support for your skin health<br />

Voonka Liquid Collagen Beauty, <strong>Turkey</strong>’s first and only liquid<br />

collagen product, in pharmacies ...<br />

Eczacıbaşı <strong>Pharma</strong>ceuticals Marketing has entered<br />

the field of beauty support products with its new and<br />

revolutionary product Voonka Liquid Collagen Beauty.<br />

Developed for users ages 30-65, Voonka Liquid Collagen<br />

Beauty appeals to those looking for a natural solution<br />

for a healthy look.<br />

Voonka Liquid Collagen Beauty, the first and only liquid<br />

collagen in <strong>Turkey</strong>; supports the collagen structure and<br />

synthesis with content of 10 gr hydrolized liquid collagen<br />

in its content and also 100 mg Hyaluronic acid helps<br />

protect skin by synergistic effect of vitamin C, B5 and B6<br />

vitamins. Developed for consumers looking for a natural<br />

solution in order to keep skin moisture balance well, the<br />

unique formulation of Voonka Liquid Collagen Beauty<br />

is now available in all the elite pharmacies with two<br />

different types of strawberry and mango flavors.<br />

40 <strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17


‘Epilepsiye Objektif Ol’ fotoğraf yarışmasında<br />

ödüller sahiplerini buldu<br />

Şadiye Yaralı ikinci ve İsmet Danyeli üçüncülüğe hak<br />

kazandı. Yarışmada kamuoyu desteğini artırmak amacıyla<br />

jüride yer alan ünlü fotoğraf sanatçısı Mehmet Turgut’un<br />

yanı sıra Türk Epilepsi ile Savaş Derneği Başkanı Prof. Dr.<br />

Naz Yeni ve dernek üyelerinden Prof. Dr. Candan Gürses,<br />

Prof. Dr. Barış Baklan, Prof. Dr. Bülent Oğuz Genç, Prof. Dr.<br />

Taşkın Duman ve Yrd. Doç. Dr. Semih Ayta gibi isimler de<br />

yer aldı.<br />

C<br />

M<br />

Y<br />

CM<br />

MY<br />

CY<br />

İnsanların yaşamlarını iyileştirmek için tedavi çözümleri<br />

keşfeden, bunları geliştiren ve hizmete sunan dünyanın<br />

önde gelen ilaç şirketlerinden Sanofi, epilepsi hastalığına<br />

dikkat çekmek amacıyla üç yıldır “Epilepsiye Objektif Ol”<br />

konulu fotoğraf yarışması düzenliyor. Tedavi yöntemleri<br />

geliştirmenin yanı sıra kurumsal sosyal sorumluluk<br />

projeleriyle de hastalıklara karşı farkındalık yaratan önemli<br />

çalışmalar yürüten Sanofi, “Epilepsiye Objektif Ol” fotoğraf<br />

yarışmasını epilepsi hastalarının toplumdan dışlanma<br />

riskini gündeme getirmek ve sosyal yaşama katılımlarını<br />

desteklemek amacıyla gerçekleştiriyor. Türk Epilepsi ile<br />

Savaş Derneği iş birliğinde düzenlenen yarışmada jüri<br />

üyeleri arasında ünlü fotoğrafçı Mehmet Turgut da yer<br />

alırken yarışmaya bu sene 228 fotoğraf başvurusu oldu.<br />

CMY<br />

K<br />

Ödüller iki farklı kategoride sahiplerini buldu<br />

Epilepsi hastası olan veya olmayan 6 yaşından büyük<br />

herkesin katılabildiği “Epilepsiye Objektif Ol” fotoğraf<br />

yarışmasına bu yıl da 6-16 ve 17 yaş üstü olmak üzere 2<br />

farklı yaş kategorisinde ödüller verildi. Her kategorinin<br />

birincisine 2.500 TL, ikincisine 2.000 TL, üçüncüsüne<br />

1.500TL, dördüncüye ve beşinciye ise mansiyon ödülü<br />

olarak 1000 TL ödül takdim edildi. İki ayrı yaş kategorisinde<br />

verilen ödüllerde 6-16 yaş kategorisinde Ekin Ela Şafak<br />

birinci, Ceren Dilber ikinci ve Bengisu Köksal üçüncü oldu.<br />

17 yaş ve üzeri kategorisinde ise Ali Mermertaş birinci,<br />

42 <strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17


29. İstanbul Uluslararası Güzellik & Bakım, Profesyonel Kozmetik ve<br />

Saç, Spa & Wellness Ürün ve Ekipmanları Fuarı<br />

Lutfi Kırdar, Rumeli Salonu<br />

İstanbul Kongre Merkezi, Fuar Salonu<br />

22-25 MART<br />

www.guzellikvebakim.com<br />

TG Expo Uluslararası Fuarcılık A.Ş.<br />

Eğitim Mahallesi Poyraz Sokak Ertogay İş Merkezi Kat : 9 Daire : 27<br />

Kadıköy İstanbul / Türkiye Tel: +90 216 338 45 25 www.tgexpo.com.tr - info@tgexpo.com


6– 16 Yaş Kategorisi<br />

Birinci: Ekin Ela Şafak (Mor Çiçek)<br />

İkinci: Ceren Dilber (Kucak Dolusu Sevgi)<br />

Üçüncü: Bengisu Köksal (Neşeli Çocuklar)<br />

Mansiyon 1: Arda Taş (Bebekli)<br />

Mansiyon 2: Doruk Ege Uyar (Eğitim Hastalığı Yener)<br />

17 Yaş Üzeri Kategorisi<br />

Birinci: Ali Mermertaş (Bulutların Üstü)<br />

İkinci: Şadiye Yaralı (Gözler ve Eller)<br />

Üçüncü: İsmet Danyeli (Sepet)<br />

Mansiyon 1: Fahri Yılmaz (Yalnızlık)<br />

Mansiyon 2: Fırat Ürün (Zorlu Yaşamlar)<br />

44 <strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17


Novo Nordisk, İstanbul’dan yönettiği ülke sayısını<br />

iki katına çıkarttı<br />

Diyabet, obezite, hemofili ve hormon tedavilerinde öncü çalışmalara imza<br />

atan Danimarkalı küresel sağlık şirketi Novo Nordisk’in İstanbul’dan<br />

yönettiği ülke sayısı 11’den 22’ye çıktı<br />

Novo Nordisk BANEC Bölgesi Kurumsal Başkan Yardımcısı Peter Soelberg<br />

46 <strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17<br />

Bilimsel araştırma ve yenilikçilik<br />

odaklı küresel bir sağlık şirketi<br />

olan Danimarka merkezli Novo<br />

Nordisk, Türkiye’den yönettiği ülke<br />

sayısını 11’den 22’ye yükseltti. 94 yıllık<br />

geçmişe sahip Novo Nordisk, Yakın<br />

Doğu, Rusya ve Bağımsız Devletler<br />

Topluluğu’ndan oluşan yaklaşık 670<br />

milyonluk bir nüfusa sahip 22 ülkeyi<br />

Türkiye’den yönetmeye başladı.<br />

Diyabet, obezite, hemofili, büyüme<br />

hormonu eksikliği ve hormon<br />

replasman tedavilerinde öncü<br />

çalışmaları olan Novo Nordisk’in<br />

BANEC Bölgesi (Yakın Doğu, Rusya<br />

ve Bağımsız Devletler Topluluğu)<br />

Kurumsal Başkan Yardımcısı<br />

Peter Soelberg, “Türkiye, Novo<br />

Nordisk için küresel ölçekteki en<br />

stratejik ve en önemli 10 ülkeden<br />

biri oldu” dedi. Türkiye’nin coğrafi<br />

konumunun öncelikli pazar olma<br />

nedenlerinden biri olduğunu belirten<br />

Soelberg, şu açıklamayı yaptı;<br />

“Yakın Doğu bölgesindeki 11 ülkenin<br />

operasyonlarını uzun bir süredir<br />

İstanbul’dan yönetiyorduk. <strong>2017</strong> Nisan<br />

ayında İstanbul’da bulunan yönetim<br />

ofisini genişletme kararı aldık ve<br />

Türkiye’den yönettiğimiz ülke sayısını<br />

22’ye çıkardık. Yakın Doğu, Rusya ve<br />

Bağımsız Devletler Topluluğu’ndan<br />

oluşan bu 22 ülke toplamda 670<br />

milyonluk bir nüfus yoğunluğunu<br />

temsil ediyor. Türkiye pazarına bu<br />

derece önem verilmesinin birçok<br />

nedeni var. Bunlardan birincisi<br />

Türkiye’nin sağlık sektöründe<br />

gerçekleştirmiş olduğu reformlar<br />

ve bu reformlar sayesinde sağlık<br />

hizmetlerinin toplum tarafından<br />

daha ulaşılabilir hale gelmesi. Bir<br />

diğer önemli neden de Türkiye’nin<br />

Avrupa’da en yüksek diyabet görülme<br />

sıklığına sahip ülke olması. Erişkin<br />

her 100 kişiden 14’ünün diyabet<br />

hastası olduğu Türkiye, Avrupa’da<br />

en yüksek diyabet görülme sıklığına<br />

sahip ülke. Son 10 yılda diyabet<br />

hastalığı görülme sıklığı 2 kat<br />

arttı. Sağlık Bakanlığı tarafından<br />

yapılan Türkiye Beslenme ve Sağlık<br />

Araştırması ise Türkiye’de obezite<br />

hastalığı görülme sıklığının yüzde 30<br />

seviyelerinde olduğunu ortaya koyuyor.<br />

Yani bugün Türkiye’de her üç kişiden<br />

biri obezite hastası.”


Novo Nordisk doubles the number of countries<br />

managed by Istanbul<br />

Leading work in the treatment of diabetes, obesity, hemophilia and<br />

hormone, Danish global health company Novo Nordisk has increased the<br />

number of countries managed from <strong>Turkey</strong> from 11 to 22<br />

48 <strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17<br />

Denmark-based Novo Nordisk,<br />

a global healthcare company<br />

focused on scientific research<br />

and innovation, has increased the<br />

number of countries managed in<br />

<strong>Turkey</strong> from 11 to 22. With a history<br />

of 94 years, Novo Nordisk began<br />

managing from <strong>Turkey</strong> 22 countries<br />

with a population of about 670<br />

million, consisting of the Near East,<br />

Russia and the Commonwealth of<br />

Independent States.<br />

Peter Soelberg, Corporate Vice<br />

President International Operations<br />

- Business Area Near East at Novo<br />

Nordisk which has leading work in<br />

diabetes, obesity, hemophilia, growth<br />

hormone deficiency and hormone<br />

replacement therapies, said, “<strong>Turkey</strong><br />

is the most strategic and one of the<br />

top 10 countries for Novo Nordisk.”<br />

Stating that <strong>Turkey</strong>’s geographical<br />

position is one of the reasons why it<br />

is a priority market, Soelberg said,<br />

“We were running the operations of<br />

11 countries in the Near East region<br />

from İstanbul for a long time. In<br />

April <strong>2017</strong> we decided to expand<br />

the management office in Istanbul<br />

and we increased the number of<br />

countries we managed from <strong>Turkey</strong><br />

to 22. These 22 countries, which<br />

are the Near East, Russia and the<br />

Commonwealth of Independent<br />

States, represent a population density<br />

of 670 million in total. There are many<br />

reasons for giving importance to the<br />

Turkish market. The first of these is<br />

the reforms <strong>Turkey</strong> has undertaken<br />

in the health sector and the health<br />

services become more accessible<br />

to the community through these<br />

reforms. Another important reason is<br />

Peter Soelberg,<br />

Corporate<br />

Vice President<br />

- Novo Nordisk<br />

- International<br />

Operations<br />

- Business Area<br />

Near East<br />

that <strong>Turkey</strong> has the highest incidence<br />

of diabetes in Europe. 14 out of every<br />

100 adults in <strong>Turkey</strong> with diabetes,<br />

<strong>Turkey</strong> has the highest incidence of<br />

diabetes in Europe. The incidence of<br />

diabetes mellitus has doubled in the<br />

past 10 years. The Turkish Nutrition<br />

and Health Research conducted by<br />

the Ministry of Health reveals that the<br />

incidence of obesity in <strong>Turkey</strong> is about<br />

30 percent. So in <strong>Turkey</strong> today, three<br />

people are obese. “


Güldem Berkman,<br />

Amgen Türkiye Genel Müdürü oldu<br />

AstraZeneca Türkiye’de Ürün<br />

Yöneticiliği, Grup Ürün Yöneticiliği,<br />

Pazarlama Müdürlüğü,<br />

Pazarlama Direktörlüğü, Ticari<br />

Satış Kanalları Direktörlüğü ve İş<br />

Birimi Direktörlüğü yapan Serkan<br />

Barış’ın vekaleten aldığı yeni<br />

görevi AstraZeneca Türkiye Ülke<br />

Başkanlığı oldu. Serkan Barış<br />

bu görevinde AstraZeneca’nın<br />

hasta odaklı yaklaşımına<br />

uygun şekilde karşılanmamış<br />

tedavi ihtiyaçlarına çözümler<br />

getirecek yenilikçi projeler için<br />

çalışacak, tüm resmi konularda<br />

ve yetki limitlerinde Ülke Başkanı<br />

görevlerine sahip olacak.<br />

2010’da İstanbul merkez ofisini<br />

açan, 2012 yılında ise 700 milyon<br />

Dolar doğrudan yatırım ile<br />

Mustafa Nevzat İlaç’ı satın alarak<br />

sektördeki yerini sağlamlaştıran<br />

Amgen Türkiye’nin Genel Müdürlük<br />

pozisyonuna, Türkiye’nin en etkili<br />

kadın liderlerinden biri olan Güldem<br />

Berkman atandı. Güldem Berkman<br />

aynı zamanda Mustafa Nevzat<br />

İlaç’in yurt içi ticari faaliyetlerinden<br />

sorumlu Genel Müdür görevini de<br />

yürütecek.<br />

AstraZeneca Türkiye’nin Ülke<br />

Başkanlığı görevi<br />

Serkan Barış’ın<br />

Ayla Kurtuluş, Mustafa Nevzat<br />

Teknik Operasyonlar ve Dış<br />

Pazarlar Genel Müdürü<br />

olarak atandı<br />

Amgen bünyesinde bir diğer önemli görev değişikliği<br />

ise Mustafa Nevzat İlaç Teknik Operasyonları yönetimi<br />

alanında gerçekleşti. Uzun süredir Mustafa Nevzat<br />

İlaç’ın Teknik Operasyonlarını yöneten Ayla Kurtuluş,<br />

1 <strong>Temmuz</strong> tarihi itibariyle görev alanı genişletilerek<br />

Mustafa Nevzat İlaç Teknik Operasyonlar ve Dış<br />

Pazarlar Genel Müdürü olarak atandı. 2014 yılından<br />

bu yana MN bünyesinde görev yapan Ayla Kurtuluş’un<br />

yeni sorumlulukları arasında dış pazarlar, ARGE ve iş<br />

geliştirme de bulunuyor.<br />

Dr. Pelin Eriştiren İncesu,<br />

AstraZeneca Uluslararası Pazarlar<br />

Ticari Strateji Başkan Yardımcısı oldu<br />

Dr. Pelin Eriştiren İncesu, AstraZeneca Uluslararası<br />

Pazarlar, Ticari Strateji Başkan Yardımcısı olarak geniş<br />

çaplı bir bölgenin gelişim ve operasyonunun planlanması<br />

ve yönetiminde söz sahibi olacak. Aynı zamanda satış,<br />

pazarlama ve insan kaynakları gibi destek fonksiyonları<br />

da sorumluluk alanında yer alacak. Ayrıca kendisine bağlı<br />

olan bölgeye yönelik hedef ve stratejilerin oluşturulması,<br />

50 <strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17<br />

denetlenmesi ve takibinde birincil sorumluluğa sahip<br />

olacak. Yeni görevi gereği İngiltere’nin Londra şehrinde<br />

ikamet edecek olan Dr. Pelin Eriştiren İncesu, yıllık<br />

yaklaşık 6 milyar dolar ciro üreten Afrika, Asya-Pasifik,<br />

Latin Amerika ve Orta Doğu bölgeleri ile Hindistan,<br />

Rusya, Türkiye gibi ülkelerin dahil olduğu 77 ülkenin ticari<br />

stratejilerinden sorumlu olacak.


İbrahim Etem - Menarini’ye yeni İK lideri<br />

Arçelik, DHL ve Avea’nın insan<br />

kaynakları yönetiminde sorumluluklar<br />

alan Aslanağı, Abbott’ta İnsan<br />

Kaynakları Müdürü olarak görev<br />

yaptı. 2008’de Sabancı Topluluğu’na<br />

katılarak AvivaSA Emeklilik ve Hayat<br />

İnsan Kaynakları Bölüm Müdürü<br />

olarak sigorta sektörüne giriş yapan<br />

Melis Aslanağı, 2011-2015 yılları<br />

arasında Aksigorta İnsan Kaynakları<br />

Genel Müdür Yardımcılığı görevini<br />

yürüttü. Aslanağı son olarak 2015-<br />

2016 yılları arasında Kolektifworks’te,<br />

kurumsal gelişim ve kültür dönüşüm<br />

projelerinde kurucu ortak-yönetim<br />

danışmanı olarak görev aldı.<br />

Türkiye’nin ilk ve en köklü ilaç firması<br />

İbrahim Etem - Menarini’nin insan<br />

kaynakları yönetimi, alanında 20<br />

yıllık tecrübeye sahip olan Melis<br />

Aslanağı’na emanet.<br />

Dr. Anıl Akşit Nutricia Medikal<br />

Beslenme Medikal Direktörlüğü<br />

bünyesinde, Pediatri<br />

kategorisinden sorumlu Medikal<br />

Müdür olarak atandı<br />

Lilly Kuzey Asya Pasifik’in<br />

CFO’su Türkiye’den<br />

Eylül 2014’ten bu yana Lilly Latin Amerika Finans<br />

Direktörü olarak görev yapan Okan Çömelek,<br />

yeni görevinde Avustralya, Kore, Hong Kong, Yeni<br />

Zelanda ve Tayvan’ın finans yönetiminden sorumlu<br />

olacak. Lilly’ye 2002 yılında Finansal Analist olarak<br />

katılan ve o tarihten bu yana finans organizasyonu<br />

içerisinde farklı liderlik görevlerinde bulunan Okan<br />

Çömelek, 2010 – 2011 yılları arasında Türkiye Etik<br />

ve Uyum Direktörü görevini üstlendi. 2011’den<br />

2014’e kadar Lilly Türkiye Finans ve İş Geliştirme<br />

Direktörü olarak çalışan Okan Çömelek son<br />

olarak Lilly Latin Amerika Finans Direktörü olarak<br />

atanmıştı. Lilly Latin Amerika Finans Direktörü<br />

olarak görev yapan Okan Çömelek şimdi de Lilly<br />

Kuzey Asya Pasifik (NAPAC) CFO’su olarak görev<br />

yapacak.<br />

Ege Üniversitesi Tıp<br />

Fakültesi’nden 1991 yılında<br />

mezun olan Akşit, çalışma<br />

hayatına Abdi İbrahim İlaç’ta<br />

Ürün Uzmanı olarak başladı.<br />

Ardından Akşit, sırasıyla<br />

Bilim İlaç, Sanovel, Organon,<br />

Schering-Plough, MSD’de<br />

Ürün Müdürü, Abbott<br />

Nutrisyon’da Medikal Müdür<br />

ve Bristol-Myers Squibb’de<br />

Kıdemli Medikal Müdür<br />

olarak görev aldı. 6 Haziran<br />

tarihi itibariyle Nutricia<br />

Medikal Beslenme Medikal<br />

Direktörlüğü bünyesinde<br />

Pediatri kategorisinden<br />

sorumlu Medikal Müdür<br />

olarak Dr. Anıl Akşit atandı.<br />

İlaç sektöründe hem satış hem pazarlama görevlerini içeren 15 yılı aşkın bir tecrübeye sahip olan;<br />

Pfizer Türkiye bünyesinde satış ve pazarlama yönetimi konularında çeşitli projelere ve takımlara<br />

liderlik eden Oğuzhan Bal, son olarak Satış ve Pazarlama Servisleri Takım Lideri olarak görev<br />

yapıyordu. Oğuzhan Bal yeni görevinde Pfizer Türkiye Satış ve Pazarlama Servisleri (SMS), Kurumsal<br />

Eğitim ve Gelişim (Lead), Çok Kanallı Pazarlama (MCM), Kurumsal ve Pazarlama Etkinlikleri (CE&E)<br />

bölümlerinin yönetiminden sorumlu olacak.<br />

Oğuzhan Bal,<br />

Pfizer Türkiye Ticari<br />

Operasyonlar Lideri oldu<br />

<strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17 51


Volkan Girgin, Roche<br />

Diagnostik Türkiye’nin yeni<br />

Satış Direktörü olarak görevine<br />

başladı<br />

Volkan Girgin, Bilim İlaç’ta Satış & Tanıtım Müdürü olarak<br />

ardından Daiichi Sankyo’da Ulusal Satış Müdürü olarak<br />

başarılı çalışmalarını sürdürdü. Satış stratejisi, iş planlaması,<br />

saha ve bayi yönetimi konularında uzman olan Girgin, son<br />

olarak Medtronic firmasında Türkiye ve Azerbaycan’dan<br />

sorumlu Kıdemli Satış Müdürü olarak görev yapıyordu. Roche<br />

Diagnostik Türkiye, sağlık sektöründe uzun yıllara dayanan<br />

satış ve saha yönetimi tecrübesine sahip Volkan Girgin’in,<br />

yeni görevi ise Merkezi ve Hastabaşı Tanı Çözümleri Satış<br />

Direktörlüğü oldu.<br />

Ahu Yazıcı, BMS Global<br />

Lösemi&Lenfoma Pazarlama<br />

ve Satış Direktörü pozisyonuna<br />

atandı<br />

<strong>Temmuz</strong> 2014’ten itibaren<br />

Bristol-Myers Squibb Türkiye<br />

Genel Müdürü olarak görev<br />

yapan Ahu Yazıcı, BMS<br />

Global Lösemi&Lenfoma<br />

Pazarlama ve Satış Direktörü<br />

pozisyonuna atanarak çalışma<br />

hayatına Princeton, ABD’de<br />

devam edecek. Haziran<br />

2013’ten beri EU Pazarları<br />

İmmünoloji/Onkoloji Lideri<br />

rolünü başarıyla yürüten Ahu<br />

Yazıcı daha önce ise Türkiye<br />

Viroloji&Onkoloji Bölüm<br />

Direktörü ve bir dönem Avrupa<br />

Pazarları Sprycel Lideri olarak<br />

çalışmıştır.<br />

Sanofi Türkiye’den<br />

Japonya’ya üst düzey<br />

yönetici transferi<br />

Tüm dünyadaki<br />

çalışanları arasında geçiş<br />

olanağı sağlayan Sanofi,<br />

geçtiğimiz günlerde<br />

önemli bir transfer<br />

gerçekleştirdi. Sanofi<br />

Türkiye’de ‘Strateji ve<br />

Ticari Operasyonlar<br />

Direktörlüğü’nü yürüten<br />

Eren Çaşkurlu, ülke<br />

çapında gösterdiği üstün<br />

performans ve başarılı<br />

iş sonuçları nedeniyle<br />

Sanofi Japonya’ya<br />

transfer oldu. Eren<br />

Caşkurlu yeni görevinde<br />

Sanofi Japonya’nın<br />

stratejik planlamasından,<br />

portföy yönetiminden,<br />

işbirliklerinden ve ticari<br />

operasyonlarından<br />

sorumlu olarak, 400<br />

Milyon Euoroluk bir<br />

Bristol-Myers Squibb<br />

(BMS) Türkiye İş Stratejisi<br />

ve Operasyon Direktörü<br />

Tuğhan Demirbilek,<br />

CEEME Bölgesi Strateji ve<br />

Operasyon Lideri olarak<br />

portföyü ve 60 kişilik bir<br />

ekibi yönetecek.<br />

Bristol-Myers Squibb (BMS)<br />

Türkiye İş Stratejisi ve<br />

Operasyon Direktörü Tuğhan<br />

Demirbilek oldu<br />

atanarak çalışma hayatına<br />

Uxbridge, İngiltere’de<br />

devam edecek. BMS<br />

Türkiye’ye Ocak<br />

2016’da katılan Tuğhan<br />

Demirbilek, ilaç ve sağlık<br />

alanında 17 yılı aşkın<br />

tecrübesiyle özellikle<br />

pazarlama, satış, strateji<br />

ve çok kanallı pazarlama<br />

konularında Pfizer, IMS ve<br />

Herbalife’da çeşitli ulusal<br />

ve uluslararası rollerde<br />

çalışmıştır.<br />

52 <strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17


Hazırlayanlar: Ebru PEKEL - Recep ARSLANTAŞ<br />

ebru.pekel@img.com.tr - recep.arslantas@img.com.tr


ŠKODA SUPERB:<br />

OTOMOBİLİNİZ<br />

KARTVİZİTİNİZ!<br />

Şık tasarımı ve konforuyla çok konuşulan ŠKODA Superb, işinde adından çok söz ettirenleri<br />

güvenli ve prestijli bir yolculuğa çıkarıyor. Uygun filo yönetimi çözümleri, sınıfının en geniş iç ve<br />

bagaj hacmiyle ŠKODA Superb, sizi işinizin yıldızı yapacak.<br />

/SkodaTurkiye<br />

www.skoda.com.tr<br />

ŠKODA Superb için ortalama yakıt tüketimi 4.1-7.1 litre/100 km arasında olup CO 2 salımı 107-160 g/km arasındadır.


Audi Sport’dan performans parçaları<br />

Spor otomobil üretimindeki<br />

uzmanlığını, motorsporlarındaki<br />

tecrübesiyle birleştiren Audi<br />

Sport GmbH, sportif performans<br />

parçaları üretimine başlıyor. İlk olarak<br />

R8 ve TT model ailesi için hazırlanan<br />

Retrofit serisi, spor süspansiyon, dış<br />

ve iç mekan parçalarını içeriyor. Daha<br />

çarpıcı bir görünüş sağlayan iki Aero<br />

kit, sürüş sırasında aracın ağırlğının<br />

100 kg artmasını sağlıyor.<br />

Audi, yeni bir faaliyet alanına adım<br />

atıyor; spor otomobil üretimindeki<br />

uzmanlığını pazara sunduğu her<br />

parçada uygulayan ve bunları<br />

dahil olduğu tüm motorsporları<br />

etkinliklerinde test etme imkanına<br />

sahip olan Audi Sport GmbH, Audi<br />

Sport Performans Parçaları’nı<br />

üretmeye başladı.<br />

Daha özgün, daha spor ve daha hızlı<br />

Yeni Audi Sport performans parçaları,<br />

Audi R8 spor serisi ve Audi TT için<br />

dinamik yol tutuşunu tamamen yeni<br />

bir boyuta taşıyor. Bu yeni Retrofit<br />

seri, göze çarpan özelliğiyle <strong>2017</strong><br />

yazının sonunda sadece Almanya’da<br />

ve Audi R8, Audi TT (TT, TTS ve TT RS)<br />

modellerinin mevcut pazarlarında<br />

satışa sunulacak. Diğer model serileri<br />

için üretilen parçaların pazara<br />

sunumu önümüzdeki tarihlerde<br />

devam edecek.<br />

Dört alanda özel parçalar<br />

Audi Sport Performans Parçaları dört<br />

alanı kapsıyor: süspansiyon, egzos<br />

sistemi, dış ve iç mekan parçaları.<br />

Süspansiyon gereklilikleri açısından<br />

bu seri, standart fren balatalarına<br />

oranla daha güçlü ve fren gücü<br />

azalmasına karşı daha dayanıklı<br />

olan spor fren balatalarını içeriyor.<br />

Çelik diskler ve tercihen eklenebilen<br />

seramik frenler için balatalar da<br />

mevcut. Audi R8’in florasan kırmızısı<br />

renkte taşıma plakalarının ultra<br />

hafif titanyumdan yapılması, bu<br />

modelin toplam ağırlığını bir kilogram<br />

azaltmış.<br />

Audi TT RS için birkaç monte cıvatalı<br />

çelik ön fren diskinin sunulduğu<br />

seride Audi TT, TTS ve TT RS için<br />

birçok fren soğutma kiti edinilebiliyor.<br />

Bu kitler Audi’nin sportif modelinin<br />

daha iyi bir fren performasına<br />

ulaşmasını sağlıyor.<br />

Seride ayrıca Audi TT modelleri ve<br />

Audi R8 modelleri için 2 veya 3 yönlü<br />

yükseklik ayarlı süspansiyon sistemi<br />

(coilover) türü de bulunuyor.<br />

Tamamen frezelenmiş siyah 20 inçlik<br />

tekerlekler tüm R8 ve TT modelleri<br />

için Audi’nin motor sporlarındaki<br />

deneyimlerinden uyarlanmış. Bu<br />

tekerlekler, Audi TT’de ağırlığı 7.2<br />

kilograma, Audi R8’de ise 8 kilograma<br />

kadar azaltıyor. İlgili spor lastikler<br />

245/30 R20 (R8, ön) ve 305/30 R20<br />

(R8, arka) boyutlarında; Audi TT’de ise<br />

255/30 R20 boyutlarında sunuluyor.<br />

quattro özelliğe sahip TT coupé<br />

modelde Retrofit serisi arka aksta<br />

bir travers takviye çubuğu içeriyor. Bu<br />

parça, bükülmezliği artırıyor ve yol<br />

tutuşunu daha da kusursuzlaştırıyor.<br />

Ayrıca, Audi TT RS sahipleri<br />

araçlarının son süratini saatte 280<br />

km’ye yükseltebiliyorlar.<br />

Seride sunulan egzos sistemlerinin<br />

uzman tedarikçisi Akrapovic d.d.,<br />

Audi TTS ve Audi TT RS’ye özel<br />

döşemeleri de içeren, dolgun sesli<br />

ve titanyumdan yapılmış çok hafif bir<br />

susturucu tasarlamış.<br />

Audi Sport performans parçalarının<br />

sunduğu en görkemli özellik ise Audi<br />

rüzgâr tünelinde geliştirilmiş olan<br />

Aero kitler. Bu kitler, Audi R8 ve Audi<br />

TT’ye ön hava girişleri, yan etekler<br />

ve difüzörde belirgin vurgular ekliyor.<br />

Ayrıca, yol tutuşunu artırıyorlar: Sürüş<br />

sırasında aracın ağırlığını, Audi R8’de<br />

100 kg üzerinde bir artış sağlıyor ve<br />

330 km/s hız üzerinde bu ağırlık artışı<br />

250 kg’a kadar ulaşıyor. Ön taraftaki<br />

splitterve fliksler gibi tampon<br />

aksesuarlarının yanısıra, büyük bir<br />

sabit arka kanat da bulunuyor. Audi TT<br />

için geniş hava menfezli motor kaputu<br />

da mevcut. Tüm parçalar Audi R8 için<br />

karbon fiber takviyeli polimer (CFRP)<br />

ile, Audi TT içinse CFRP ve plastikten<br />

yapılmıştır. Bu aksesuarların<br />

tamamında efsane Audi Sport logosu<br />

bulunuyor.<br />

56 <strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17


Performance parts from Audi Sport<br />

Uniting its expertise in sports<br />

automobile manufacturing with<br />

the experience in motorsports,<br />

Audi Sport GmbH is beginning<br />

production of sportive performance<br />

parts. Firstly prepared for R8 and TT<br />

model family, Retrofit series includes<br />

sports suspension, exterior and<br />

interior parts.<br />

Even more distinctive,<br />

sportier and faster<br />

The new Audi Sport Performance<br />

Parts take dynamic handling to a<br />

wholly new level for the Audi R8<br />

sports car and the Audi TT. The<br />

retrofit range will be available in<br />

dealers in late summer <strong>2017</strong> and<br />

features numerous components.<br />

“With the Audi Sport Performance<br />

Parts we are tapping into a new<br />

business segment,” says Stephan<br />

Winkelmann, Managing Director of<br />

Audi Sport GmbH. “Our wealth of<br />

experience garnered over many years<br />

of building sports cars is incorporated<br />

into every component we offer. Along<br />

with our expertise from motor racing,<br />

which is still the best test bed for<br />

volume production.”<br />

As part of the sales launch of the<br />

retrofit range in late summer <strong>2017</strong>,<br />

the product lineup will initially be<br />

available in Germany and other<br />

markets for the current Audi R8 and<br />

Audi TT models only. Additional model<br />

series will follow gradually. The Audi<br />

Sport Performance Parts cover four<br />

areas to date: suspension, exhaust<br />

system, exterior and interior.<br />

Special parts in four areas<br />

For suspension requirements, the<br />

range covers sport brake linings,<br />

which are more powerful and less<br />

prone to fading than standard brake<br />

linings. Linings are available for steel<br />

discs and for the optional ceramic<br />

brakes. Their carrying plates are<br />

painted in fluorescent red and are<br />

made out of ultralight titanium on<br />

the Audi R8, making this model a<br />

kilogram (2.2 lb) lighter overall.<br />

Steel front brake discs with multiple<br />

bolt mountings are available for the<br />

Audi TT RS. Various brake cooling kits<br />

can be obtained for the Audi TT, TTS<br />

and TT RS. They help the compact<br />

athlete achieve even better braking<br />

performance.<br />

A two- or three-way coilover<br />

suspension is available for the Audi TT<br />

models and both Audi R8 variants.<br />

The fully milled, black 20-inch wheels<br />

– for all R8 and TT models too – are<br />

also taken straight from motor racing.<br />

They reduce weight by up to 7.2<br />

kilograms (15.9 lb) on the Audi TT and<br />

up to 8 kilograms (17.6 lb) on the Audi<br />

R8. The associated sport tires come<br />

in the sizes 245/30 R20 (R8, front) and<br />

305/30 R20 (R8, rear); 255/30 R20<br />

tires are fitted all round on the Audi<br />

TT. For the TT coupés with quattro<br />

drive, the retrofit range includes a<br />

cross-member reinforcement bar<br />

on the rear axle. It improves rigidity<br />

and makes handling even more<br />

precise. Audi TT RS owners can also<br />

subsequently increase their car’s top<br />

speed to 280 km/h (174.0 mph).<br />

The specialist supplier of exhaust<br />

systems, Akrapovic d.d., has designed<br />

a sonorous, ultralight muffler made of<br />

titanium including trims specifically<br />

for the Audi TTS and the Audi TT RS.<br />

The most spectacular offers in the<br />

Audi Sport Performance Parts are<br />

the Aero kits, which were developed<br />

in the Audi wind tunnel. For the Audi<br />

R8 and the Audi TT they add clear-cut<br />

highlights on the front air inlets, the<br />

side sills and the diffuser. They also<br />

substantially improve downforce:<br />

On the Audi R8 the downforce is 250<br />

kg (551.2 lb) at 330 km/h (205.1 mph),<br />

an increase of over 100 kg (220.5<br />

lb). The effect at 150 km/h (93.2<br />

mph) is even more pronounced – the<br />

downforce is doubled at this speed<br />

to 52 kg (114.6 lb) thanks to the Aero<br />

kit. There is also a splitter and flics<br />

at the front as well as a large fixed<br />

rear wing. An engine hood with large<br />

air vent is also available for the Audi<br />

TT. All parts are made out of carbon<br />

fiber-reinforced polymer (CFRP) for<br />

the Audi R8 and for the Audi TT out of<br />

CFRP and plastic; all of them feature<br />

the Audi Sport logo.<br />

<strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17 57


Doğuş Otomotiv, Değer ve İlgi Merkezi için<br />

Call Center Hotel’i seçti!<br />

Doğuş Otomotiv’in çağrı merkezi operasyonlarını<br />

üstlenen Call Center Hotel, dijital deneyim<br />

hizmetleri ile firma bünyesindeki 12 markanın<br />

müşterilerinin yaşamlarını kolaylaştırıyor. Doğuş<br />

Otomotiv’in iş süreçlerinin hızlandırılmasına da<br />

destek olan CCH, mutlu müşteri deneyimini en üst<br />

noktaya taşıyor.<br />

Call Center Hotel CEO’su Tarkan Ersubaşı<br />

58 <strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17<br />

Müşteri beklentilerinin<br />

farklılaşması, dijitalleşmenin<br />

artması ve teknolojik yenilikler<br />

ile birlikte artık hayatımızın yeni<br />

standartları bulunmakta. Kurumlar ise<br />

artık müşterilerinin ihtiyaç duydukları<br />

anlarda alabileceği her türlü hizmeti,<br />

tek noktadan vermeyi amaçlıyor.<br />

Müşterilerine beklentinin üzerinde<br />

yaratıcı hizmetler sunmayı kendine<br />

misyon edinen Doğuş Otomotiv, çağın<br />

getirdiği en yeni teknolojik çözümleri<br />

bünyesine entegre ederek müşteri<br />

hizmetleri kalitesini arttırmaya devam<br />

ediyor.<br />

Bu doğrultuda, müşteri hizmetleri<br />

yönetimi, çağrı merkezi yönetimi, kalite<br />

standartları yönetimi gibi konularda<br />

yatırımlarını hızlandıran firma,<br />

dijital hizmetler ile müşterilerinin<br />

yaşamlarını kolaylaştırmayı hedefliyor.<br />

Hizmet sunduğu müşterileri daha iyi<br />

tanımak, bunun sonucunda onlara iyi<br />

hizmet verebilmek için iş süreçleri<br />

dış kaynak yönetimi hizmetleri<br />

kapsamında CCH ile gerçekleştirdiği<br />

iş birliğiyle Doğuş Otomotiv, dijital<br />

dönüşüme katkı sağlayacak yeni<br />

yaklaşımlar geliştirerek müşteri<br />

deneyimini en üst noktaya taşıyor.<br />

Doğuş Otomotiv bünyesinde<br />

müşterilerin deneyimlerini<br />

zenginleştirmek amacıyla 2014 yılında<br />

kurulan Değer ve İlgi Merkezi (DİM)<br />

bünyesindeki yaklaşık 100 kişilik ekip,<br />

markanın ilgi yönetimi, yol yardımı,<br />

anket uygulamaları, randevu, ikinci el<br />

hattı ve proje bazlı çeşitli çalışmalarını<br />

gerçekleştiriyor.<br />

“Dijital müşteri deneyiminde iş<br />

ortağımız olarak seçtik”<br />

Tüm alanlarda verimlilik hedefiyle<br />

çalıştıklarını belirten Doğuş Otomotiv<br />

Dijital Dönüşüm ve Kurumsal İletişim<br />

Direktörü Koray Bebekoğlu; “Çağrı<br />

merkezi operasyonumuzu kendi kurum<br />

bünyemize almaya karar verdikten<br />

sonra hem teknik altyapı, hem de<br />

uygun lokasyon için araştırmalara<br />

başladık. Call Center Hotel’i de bu<br />

araştırmalar sırasında öğrendik.<br />

Referans çalışmalarımız da olumlu<br />

sonuçlanınca kendileri ile irtibata<br />

geçtik. Ardından şimdi bulunduğumuz<br />

mekanda yeni çağrı merkezimizin<br />

kurulum çalışmalarına başladık.<br />

Özellikle çağrı merkezi çözümleri ile<br />

birlikte butik projelerimizde ürettikleri<br />

yazılım çalışmaları bizim ihtiyaçlarımızı<br />

karşılıyor. Lokasyonun çok merkezi bir<br />

yerde olması da 7/24 çalışan bir yapı<br />

için özellikle İstanbul şartlarında CCH’ı<br />

cazip bir hale getiriyor.<br />

Call Center Hotel’in çağrı merkezi<br />

sektöründe verdiği hizmetler ve<br />

sağladığı altyapı ile başarılı sonuçlar<br />

ürettiğine dikkat çeken Koray<br />

Bebekoğlu, sözlerini şu şekilde devam<br />

etti:<br />

“Doğuş Otomotiv olarak DİM’i hayata<br />

geçirdiğimiz ilk günden bu yana, her<br />

sektörde olduğu gibi müşteri ilişkileri<br />

ve çağrı merkezinde de her geçen gün<br />

artan dijital dönüşümü iş süreçlerimize<br />

entegre etmeyi amaçladık. Bu konuda<br />

hem teknolojik yenilikleri takip<br />

ediyoruz, hem de bizzat bu sektördeki<br />

dijital dönüşüme katkı sağlayacak yeni<br />

teknolojiler, yaklaşımlar geliştiriyoruz.<br />

Gerek santral sistemi (Interaction<br />

Client), gerek bina alt yapısı (güvenlik,<br />

temizlik, otopark, sağlık, kafeterya),<br />

tekniği ve gerekse bazı butik projeler ve<br />

işlemlerde Call Center Hotel aracılığı<br />

ile şu ana kadar olukça başarılı işler<br />

çıkardık. Tüm bu işlemlerde bizim<br />

gibi dinamik bir yapı için, eksiksiz<br />

ve sorunsuz ilerleyebilmek oldukça<br />

önemli bir unsur. Ortaya çıkarılan iş<br />

sonuçlarından da oldukça memnunuz.<br />

Karşılıklı fayda sağladığımız bir<br />

birliktelik kurmuş bulunuyoruz.”<br />

Müşteri portföyümüz hızla genişliyor<br />

Procat grup şirketleri olarak, sektör<br />

fark etmeksizin birçok büyük şirketle<br />

çalışmaya başladıklarını belirten Call<br />

Center Hotel CEO’su Tarkan Ersubaşı;<br />

“Grup şirketimiz Call Center Hotel’i<br />

kurarken koyduğumuz vizyonu hayata<br />

geçirmenin mutluluğu içindeyiz.<br />

CCH olarak kesintisiz iletişimi ve<br />

verimliliği arttırmakla kalmayıp, yakın<br />

çalıştığımız tüm müşterilerimizin<br />

satış ve tahsilat oranlarını artıran<br />

çok değerli çalışmalara imza atma<br />

hedefiyle çalışmalarımıza devam<br />

ediyoruz. Ülkemizin en büyük otomotiv<br />

şirketlerinden biri olan Doğuş<br />

Otomotiv ile iş birliğine gitmekten<br />

son derece mutluyuz. Bundan sonra<br />

da müşterilerimizi artırmaya devam<br />

ederek ülke ekonomimize olan<br />

desteğimizi sürdüreceğiz.” dedi.


Doğuş Automotive Chooses Call Center Hotel for<br />

Value and Interest!<br />

Assuming call center operations of Doğuş Automotive,<br />

Call Center Hotel facilitates lives of customers of 12<br />

brands which take place in the structure of Doğuş<br />

Automotive via digital experience services. Also supporting<br />

to speed up of business processes of Doğuş Automotive,<br />

CCH carries happy customer experience to upper level.<br />

In line with diversification of<br />

customers’ expectations, increasing<br />

of digitalization and together with<br />

technological innovations, now<br />

our life has new standards. As for<br />

establishments that aim to give<br />

their every kind of services for their<br />

customers whenever they need from<br />

a single point. Making a mission itself<br />

to offer service over its customers’<br />

expectations, Dogus Automotive<br />

continues to increase the customer<br />

services’ quality by engaging in the<br />

new technological solutions which are<br />

brought through this era.<br />

In this direction, accelerating its<br />

investments in these issues such as<br />

customer services’ management, call<br />

center management, quality standards<br />

management, the firm aims to ease<br />

lives of its customers through digital<br />

services. Doğuş Automotive - which<br />

has made cooperation with CCH in the<br />

scope of outsourcing management of<br />

business processes to recognize its<br />

customers better, so being able to offer<br />

better service – carries its customer<br />

experience to an upper level by<br />

contribution of digital transformation.<br />

In order to enriching the customer<br />

experience in its structure, a 100-<br />

team realizes interest management,<br />

road assistance, survey applications,<br />

rendezvous, secondhand line and<br />

project-based various works of the<br />

brand in the structure of Value and<br />

Interest Center (DIM), which was set<br />

up in 2014.<br />

“We have chosen our business partner<br />

in digital customer experience”<br />

Indicating they were working to<br />

aim efficiency in all areas, Koray<br />

Bebekoğlu, Director of Corporate<br />

Communication of Doğuş Automotive<br />

for Digital Transformation, said; “Soon<br />

after we made decision to move our<br />

call center operation to our own<br />

structure, we have begun researches<br />

for both a technical infrastructure and<br />

a suitable location. We also learned<br />

Call Center Hotel during these<br />

researches.<br />

When our reference works resulted in<br />

positive we connected with them. Then<br />

we have started installing works at this<br />

place. Especially together with the call<br />

center solutions the software works in<br />

our boutique projects meet our needs.<br />

Regarding location existing in a very<br />

central place allows CCH reach an<br />

attractive position for 24/7 particularly<br />

for Istanbul conditions.<br />

Pointing out Call Center Hotel has<br />

produced successful results in call<br />

center sector via its services and<br />

infrastructure, Koray Bebekoğlu<br />

continued; “As Doğuş Automotive, we<br />

have aimed to integrate the increased<br />

digital transformation to our business<br />

processes in both customer relations<br />

and call center as in every sector with<br />

every passing day since the first day to<br />

date. In this issue, we follow up both<br />

the technological innovations and to<br />

develop new technologies, approaches<br />

to contribute the digital transformation<br />

in the sector. Either Interaction Client,<br />

or infrastructure of the building<br />

(security, cleaning, auto park, health,<br />

cafeteria) technique and also some<br />

Doğuş Otomotiv Dijital Dönüşüm ve Kurumsal<br />

İletişim Direktörü Koray Bebekoğlu<br />

boutique projects and procedures, we<br />

have achieved successful works until<br />

now. In all these procedures, for a<br />

dynamic structure like us, advancing<br />

perfect and without any problem is<br />

a crucial factor; we are also pleased<br />

from the business results which<br />

have been revealed. We have set up<br />

togetherness by providing mutual<br />

benefit.”<br />

Our customer portfolio develop quickly<br />

As Procat Group Company, indicating<br />

they had begun to work with several<br />

big companies without making<br />

difference in terms of sector, Tarkan<br />

Ersubaşı, CEO of Call Center Hotel,<br />

said; “We have been in happiness due<br />

to accomplishing the vision that we<br />

have determined while establishing<br />

our group company Call Center Hotel.<br />

As CCH, not only offering nonstop<br />

communication and increased<br />

efficiency, we also maintain our works<br />

with purpose of making breakthroughs<br />

for very valuable works to boost sales<br />

and collection rates of our customers.<br />

We have utmost happiness regarding<br />

making business cooperation with<br />

Doğoş Automotive which is one of the<br />

biggest automotive companies of our<br />

country. After this, we will also sustain<br />

our support to the country economy to<br />

increase our customers.”<br />

<strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17 59


Renault’dan yeni bir özel seri:Clio Touch Chrome<br />

A new special series from Renault: Clio Touch Chrome<br />

Renault Clio is offered to the<br />

admiration of its customers<br />

along with design details and<br />

with equipment belonging to an upper<br />

version.<br />

Clio Touch Chrome has a stylish<br />

view thanks to its chrome details.<br />

Possessing an upper level of Touch<br />

version, the special series Clio Touch<br />

Chrome offers chrome door-handle,<br />

chrome bar for window glass, chrome<br />

bar for stop lamp, chrome exhaust<br />

pipe and Touch Chrome Accessory Kit<br />

including touchchrome label as well<br />

as 16” aluminum alloyed wheel as<br />

standard.<br />

Offering driving pleasure and fuel<br />

saving together, with the two various<br />

engine options as 1.2 75hp gasoline<br />

manual and 1.2 EDC 120hp (automatic<br />

transmission) gasoline, Clio Touch<br />

Chrome is offered for sales with price<br />

beginning TL61,400.<br />

Along with wide engine options and<br />

rich equipment, Clio HB takes place<br />

in the first three preferred model in<br />

<strong>Turkey</strong>.<br />

60 <strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17<br />

Renault Clio, tasarım detayları ve<br />

bir üst versiyona ait donanım<br />

seviyesine sahip yeni bir özel<br />

seri ile müşterilerin beğenisine<br />

sunuluyor: Clio Touch Chrome<br />

Clio Touch Chrome, krom detayları<br />

sayesinde daha şık bir görünüme<br />

sahip. Touch versiyonun bir üst<br />

ekipman seviyesine sahip özel seri<br />

Clio Touch Chrome, Touch versiyonuna<br />

ek olarak 16” alüminyum alaşım<br />

jantların yanı sıra krom kapı kolu,<br />

krom kapı cam çıtası, krom stop<br />

lambası çıtası, krom egzoz borusu<br />

ve touchrome etkiketini içeren Touch<br />

Chrome Aksesuar Kiti’ni standart<br />

olarak sunuyor.<br />

Sürüş keyfi ve yakıt tasarrufunu bir<br />

arada sunan 1.2 75bg benzinli manuel<br />

ve 1.2 EDC 120bg (otomatik) benzinli<br />

olmak üzere iki farklı motor seçeneği<br />

bulunan Clio Touch Chrome, 61.400<br />

TL’den başlayan fiyatlarla satışa<br />

sunuluyor.<br />

Sunduğu geniş motor seçeneği ve<br />

zengin donanım seviyesi ile Clio HB<br />

Türkiye’nin en çok tercih edilen ilk üç<br />

modeli arasında yer alıyor.


NISSAN-RENAULT İTTİFAKI, <strong>2017</strong> YILININ İLK<br />

YARISINDA SATIŞLARINI REKOR SEVİYEDE ARTIRDI<br />

Renault-Nissan alliance reports record sales<br />

Nissan, Renault ve Mitsubishi Motors’un toplam<br />

satışları 1 Ocak-30 Haziran tarihlerini kapsayan <strong>2017</strong><br />

yılının ilk altı aylık bölümünde 5,27 milyon adedin<br />

üzerine çıkarak yüzde 7 artış gösterdi. Elektrikli araç<br />

satışları toplamda 480.000 adedin üzerine çıkarken,<br />

kapsamı genişleyen ittifak <strong>2017</strong> yılında en çok satış<br />

adedine ulaşan otomotiv grubu oldu.<br />

Unit sales at the Alliance rose seven percent<br />

to 5,268,079 vehicles in the first half of the<br />

calendar year resulting from an increased<br />

demand for models from the French and<br />

Japanese brands, and the first semester<br />

sales contribution from new Alliance member<br />

Mitsubishi Motors.<br />

İttifakın <strong>2017</strong>’nin ilk altı ayında toplam<br />

satışları yüzde 7 artarak 5.268.079<br />

adede ulaşırken, Nissan’ın özellikle<br />

X-Trail/Rogue, Sentra/Sylphy, Qashqai<br />

ve Altima/Teana gibi modellerinin<br />

satışlarında ciddi bir artış gerçekleşti.<br />

Şirketlerin toplam elektrikli araç<br />

satışları da önemli oranda artarak<br />

481.151 adede ulaştı ve ittifakın<br />

kitlesel pazarların önde gelen<br />

elektrikli otomobil üreticisi olarak<br />

konumlanmasını sağladı. Nissan LEAF,<br />

Avrupa’nın en çok satan elektrikli aracı<br />

olmaya devam ederken, bu araca olan<br />

talep, satış adetlerinin artmasında<br />

ciddi oranda etkili oldu.<br />

Nissan-Renault İttifakı Başkanı ve<br />

CEO’su Carlos Ghosn yapmış olduğu<br />

değerlendirmede, “İttifak <strong>2017</strong> yılının<br />

ilk yarısında 5.268.079 adetlik bir<br />

satış hacmine ulaşarak rekora imza<br />

attı. Üye şirketlerimiz için sinerji<br />

oluşturmaya, küresel pazardaki<br />

varlıklarımızdan yararlanmaya ve<br />

bunun sonucunda da son derece<br />

kapsamlı ve teknolojik bir ürün<br />

gamı ve devrim oluşturan elektrikli<br />

araç modelleri sunmaya devam<br />

edeceğiz” dedi ve ekledi: “Genişleyen<br />

ittifakımız sadece etkileyici bir satış<br />

performansı sunmakla kalmıyor,<br />

aynı zamanda dünyanın dört bir<br />

yanındaki müşterilerimize yeni nesil<br />

mobilite çözümleri de sunarak<br />

gücümüzü ve farkımızı ortaya<br />

koyuyor.” açıklamasında bulundu.<br />

Nissan Motor Co, 30 Haziran’a kadar<br />

ki altı aylık süreçte yüzde 5,6 artışla<br />

2.894.488 araç ve kamyon sattı. Şirket<br />

Japonya’da yüzde 22,9 ve Avrupa’da<br />

da yüzde 5,7 büyüme kaydetti. Infiniti,<br />

<strong>2017</strong> yılının ilk yarısında, 2016 yılının<br />

aynı dönemine kıyasla yaklaşık yüzde<br />

13’lük bir artışla 125.000 adedin<br />

üzerinde araç sattı.<br />

The Alliance saw increased sales<br />

of Renault models including Clio,<br />

Sandero, Megane, Captur and Duster,<br />

while Nissan reported strong orders<br />

for models such as the X-Trail/Rogue,<br />

Sentra/Sylphy, Qashqai and Altima/<br />

Teana. Unit sales at Mitsubishi Motors,<br />

which became part of Alliance in<br />

late 2016, reached close to 495,000<br />

vehicles amid solid demand for its<br />

Outlander SUV globally and the Pajero<br />

Sport in the ASEAN region.<br />

Cumulative sales of electric vehicles by<br />

the companies also rose significantly<br />

to 481,151 units, reaffirming the<br />

Alliance’s role as the leading electric<br />

car manufacturer for the mass-market<br />

segment. The increase was driven<br />

primarily by demand for the Nissan<br />

LEAF and the Renault ZOE, which<br />

remains the #1 EV sold in Europe, and<br />

Mitsubishi’s i-Miev. On the hybrid side,<br />

the plug-in hybrid electric versions of<br />

the Mitsubishi Outlander reached over<br />

13,000 units.<br />

Carlos Ghosn, chairman and chief<br />

executive of the Renault-Nissan<br />

Alliance, said: “The Alliance has<br />

delivered record sales during the first<br />

semester of <strong>2017</strong> reaching 5,268,079<br />

vehicles sold. We will continue to<br />

leverage our significant economies<br />

of scale and global market presence<br />

to deliver valuable synergies for our<br />

member companies this year, while<br />

maintaining a strong technology lineup<br />

and offering customers breakthrough<br />

electric models.”<br />

<strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17 61


MERCEDES-BENZ FASHION WEEK ISTANBUL,<br />

İLKBAHAR/YAZ 2018 KOLEKSİYONLARI İÇİN<br />

TARİH VE MEKAN BİLGİLERİNİ AÇIKLADI<br />

İlkbahar/Yaz 2018<br />

koleksiyonlarının sergileneceği<br />

Mercedes-Benz Fashion Week<br />

Istanbul’un yeni tarihleri resmi<br />

olarak açıklandı. Mercedes-Benz<br />

Fashion Week Istanbul 12-15<br />

Eylül <strong>2017</strong> tarihleri arasında,<br />

Zincirlikuyu’da bulunan geniş<br />

teknik altyapıya sahip, Türkiye’nin<br />

en büyük sahne ve performans<br />

sanatları merkezlerinden<br />

Zorlu Performans Sanatları<br />

Merkezi(PSM)’nde gerçekleşecek.<br />

Mercedes-Benz Fashion Week<br />

Istanbul, onuncu sezonunda<br />

sadece Türkiye’nin değil, bölgenin<br />

de en büyük uluslararası<br />

moda platformu olma özelliğini<br />

sürdürecek. Uluslararası<br />

moda takvimi doğrultusunda<br />

her sene iki kere düzenlenen<br />

etkinlik, sektör profesyonellerini<br />

İstanbul’da buluşturarak,<br />

Türkiye’de tasarımın ve hazır<br />

giyimin global ölçekteki başarısına<br />

katkı sağlıyor.<br />

Mercedes-Benz Fashion Week<br />

Istanbul İstanbul Hazır Giyim ve<br />

Konfeksiyon İhracatçıları Birliği<br />

(İHKİB), Moda Tasarımcıları<br />

Derneği (MTD), Birleşmiş<br />

Markalar Derneği (BMD) ve<br />

İstanbul Moda Akademisi (İMA)<br />

tarafından desteklenmektedir.<br />

Mercedes Benz Fashion Week Istanbul has<br />

announced information about venue and date<br />

for the collections of Spring/Summer 2018<br />

The new dates of Mercedes<br />

Benz Fashion Week Istanbul<br />

where the collections of<br />

Spring/Summer 2018 will be<br />

displayed have been officially<br />

announced.<br />

Mercedes Benz Fashion Week<br />

Istanbul will be held at Zorlu<br />

Peformans Sanatları Merkezi<br />

(PSM) featuring with a wide<br />

infrastructure in the district of<br />

Zincirlikuyu on 12 -15 September<br />

<strong>2017</strong>.<br />

Mercedes Benz Fashion Week<br />

Istanbul will maintain its feature<br />

as the biggest international<br />

fashion platform not only for<br />

<strong>Turkey</strong>, but also for the region. In<br />

line with the international fashion<br />

timetable held twice every year,<br />

the event will allow the sector<br />

professionals meet in Istanbul. It<br />

contributes the success of design<br />

and readymade garment globally<br />

in <strong>Turkey</strong>.<br />

Mercedes Benz Fashion Week<br />

Istanbul is supported by Istanbul<br />

Apparel Exporters’ Association<br />

(IHKIB), United Brands<br />

Association Board of Directors<br />

(BMD) and Istanbul Moda<br />

Academy (IMA).<br />

62 <strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17


64 <strong>Pharma</strong><br />

July- August ‘17


PHARMACEUTICALS<br />

WHATEVER THE PROBLEM<br />

BE PART OF THE SOLUTION<br />

Throat Ache<br />

Baby Comfort<br />

ound Care<br />

Child Health<br />

Reflux Therapy<br />

Muscle and Joint Health<br />

Health Products

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!