19.02.2019 Views

DijitalTeknik_Subat2019v3-

Dijital Teknik Dergisi Şubat 2019

Dijital Teknik Dergisi Şubat 2019

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

giriyormuş. Her şok, bundan kurtuluş olmadığını<br />

fareye bir kere daha düşündürtüyor, daha şok<br />

gelmeden, ha geldi ha gelecek diye kendini kasıyor,<br />

tedirgin oluyormuş. Elinden bir şey gelmediği için<br />

şok üstüne şok yemenin kaçınılmaz bir sonuç olduğu<br />

kanısıyla kendisini adeta bir kader kurbanı olarak<br />

görüyormuş. Dünyanın şoklu bir dünya olduğunu<br />

düşünüyormuş. Etrafındakileri nesneleri ve olup<br />

bitenleri tanımak iştiyakı duymadığından manivelayı<br />

birtürlü keşfedemiyormuş. İçinde bulunduğu ortama<br />

adapte olamadığından bir süre sonra farede fizyolojik<br />

rahatsızlıklar ve çeşitli hastalıklar da başlıyormuş.<br />

Sonunda bu rahatsızlıklar onulmaz dertler açıyormuş<br />

farenin başına ve «geberip gidiyormuş» fare.<br />

(Köpeklerle başlayan hayvan tartışmalarına beni<br />

dahil etmeyin. Fare ölünce ona geberdi demekte bir<br />

beis yok sanırım.)<br />

Fare deneyinden çıkan hisse, “öğrenemeyen, içinde<br />

bulunduğu ortama adapte olamayan” (zekâ nasıl tarif<br />

ediliyordu?) insan kabahati kafeste buluyor. Bazı<br />

fareler, öğrenmeyi bilmiyor, öğrenmeyi öğrenmiyor,<br />

öğrenmeyi unutuyor, ülser ve kanser ve herbirşey oluyor.<br />

Bizler de herhangi bir kontrol imkanına sahip olmadığımız,<br />

etki ve yetki alanımız dışında kalan hemen<br />

her konuda fikir yürütmekten, ah vah etmekten, ne<br />

olacak bu ekibin hali demekten kurtulamıyoruz. Halbuki,<br />

başkalarının şikayete kalkıştıkları bir durum<br />

ortaya çıktığında kendimize sormalıyız? Daha farklı<br />

bir sonuç için ben ne yapabilirim? Ne yapabilirdim?<br />

Bu problemi ortadan kaldırmak benim elimde mi? Bu<br />

konuda yetkim var mı? Yetkim var da kullanmadım<br />

mı? Yetki almam mümkün müydü? Yetkim olmadığına<br />

göre, sorumluluğum da yoktur. Dolayısıyla ah vah etmenin<br />

de bir anlamı yoktur.<br />

Çare, zihnî, bedenî ve ruhî enerjilerimin tamamını,<br />

kontrol edebildiğim etki alanıma yöneltmek, «ben<br />

ne yapabilirim?» sorusu etrafında en verimli şekilde<br />

kullanmak.<br />

Yoksa, ne ortaya çıkan sıkıntılar için birer suçlu ve<br />

birer kurban arayarak, ne de, değişen şartlara uyum<br />

sağlamaya yönelerek “haşlanan kurbağa” olmayacağını<br />

zannetmek çözüm değil. Her alanda karşımıza<br />

çıkan değişiklikleri kabul etmeli, değişimde beraber<br />

rol almanın, oynayacağımız oyunun yazarlarından biri<br />

haline gelmenin yollarını bulmalıyız. Ne dersiniz?<br />

Maksat Sahibi Deli Gibidir<br />

Hangi pozisyonda olursanız olun, buraya çok çalışarak<br />

geldiniz. Ömrünüz boyunca elinizden geleni<br />

yaptınız. Bazen beklediklerinize kavuştunuz. Bazen,<br />

beklediğinizin de üstünde sonuçlar aldınız. Bazı hallerde<br />

ise, hiç istemediğiniz sonuçlarla karşılaştınız.<br />

Yapmak istediklerinizi yapamadınız. Bu fark nereden<br />

kaynaklandı? Bunun bir sebebi, zaman zaman durum<br />

muhakemesi ve plan yapmamanız olabilir mi?<br />

İnsanımız kendinden başkasına değer vermiyor,<br />

dinler görünüp gerçekte hiç dinlemiyor, her konuşan<br />

kendi bildiğini okuyor. Kendilerini bile dinlemiyorlar.<br />

Ne içlerindeki sese, ne vicdanlarına kulak veriyor,<br />

ne de kendi kendilerini hesaba çekiyorlar. Ölmeden<br />

önce insanın kendini hesaba çekebilmesi ne büyük<br />

bir nimet! İnsanın kendini objektif olarak tartması<br />

kolay değil. Ancak, bu değerlemeyi yapmadan da,<br />

işimizde neyin işe yaradığını, neyin ise beklenen<br />

sonucu vermediğini anlayamıyoruz.<br />

Durum muhakemesi, sağlıklı bir planlama sürecinin<br />

ilk basamaklarından biridir. Plansız yaptığınız bir işte<br />

ne kadar isabetli ve başarılı olduğunuzu anlayamazsınız.<br />

Sattığınız ürünler birer harikadır, fiyatlarınız<br />

sudan ucuzdur, herşeyiniz dört dörtlüktür. Ama, başkaları<br />

başarırken, siz didinip durmaktasınızdır. Fark<br />

nereden geliyor? Niye plan yapmıyorsunuz?<br />

Şimdi bir plan yapmanın zamanı değil<br />

düşüncesindeyseniz, kendinizi zorlayıp plan<br />

yapmayın. Kötü bir plan hiç plansızlıktan daha kötü<br />

olabilir. Kendinizi plan yapmaya hazır hissettiğiniz<br />

bir ana kadar plan yapmayı erteleyin Kendinize ait<br />

planınız dahil planların yazılı olması gerekir. Neleri<br />

iyi yaptınız? Neleri iyi yapamadınız. Müşterilerin size<br />

yönelmeleri, sizi tercih etmeleri üzerinde neler etkili<br />

oldu? En iyi müşterileri size getiren neydi?<br />

Bir grup gence “Kendinizi en başarılı hissettiğiniz bir<br />

satışı görüşmenizi düşünün. Size göre bu başarının<br />

sebebi neydi?” ve “Kendinizi en başarısız hissettiğiniz<br />

bir satış tecrübenizi düşünün. Başarılı olamamanızın<br />

sebebi neydi?” sorularını yöneltmiştim. Büyük çoğunluğu,<br />

sanki sözleşmişçesine kendileri dışında hususları<br />

sebep göstermişlerdi. Yani, bir bakıma, başarıda<br />

da, başarısızlıkta da kendilerinin bir “suçu” yoktu.<br />

Kabahatlerini ve eksikliklerini kabul etmek kolay<br />

değil. Durum muhakemesi yapabilmek, plan geliştirebilmek<br />

için hataları da kabul etmek ve bunlardan<br />

sakınmak ve tekrarlamamak gerekir. Ne gibi hatalar<br />

yaptığınızı, nerelerde para (müşteri, itibar, fırsat) kaybettiğinizi<br />

düşünün ve bunların cevaplarını yazın. Bu<br />

cevaplar hayatınızı planlarken size yol gösterecek.<br />

Kazara başarılı olunmaz. Tesadüflerin başarıda yeri<br />

yoktur. Başarı kendisinin ve başkalarının hatalarından<br />

ders alan insanlara yakın durur. Başarı hem öğrenilebilir,<br />

hem de kazanılabilir.<br />

Hangi faaliyetler en büyük kazancı getirdi? Yaptığınız<br />

ve sattıklarınızdan hangileri toplam gelirinizin önemli<br />

bir kısmını teşkil etti? Ortalama bir müşteriniz ne kadar<br />

harcıyor? (Kim ve ne olursanız olun, sizin de bir<br />

müşteriniz vardır. Bu müşteri de size belli birşeyler<br />

(bedeller) ödüyordur.) Kaç müşteriye hizmet verdiniz?<br />

Kaç satış yaptınız? Kaçına tekrar sattınız? En iyi<br />

müşteriniz sizi nasıl buldu? Size nasıl ve hangi kanaldan<br />

ulaştı? Bu en iyi müşterileri bulmak, onları kazanmak<br />

ve korumak için kullanılabilecek en etkili pazarlama<br />

silahı neydi?<br />

Yaptığınız en büyük üç yanlış neydi? Bunlardan ne<br />

gibi dersler çıkardınız. Bu yanlışları tekrar işlememek<br />

için ne yapmanız gerekiyor? Hangi işlerden elinizi<br />

çekmelisiniz? Hangi işleri genişletmelisiniz? Niçin?<br />

“Geçmişten ders almayı kabul etmeyenlerin dersini<br />

tarih kendisi verir.” Ya da, “Geçmişten ders almayanlar<br />

geçmişi tekrarlamak zorunda kalırlar.” Bugün geldiği<br />

noktaya nasıl geldiğini açıklayamayanlar, birgün<br />

oradan neden alındıklarını da anlayamazlar. Siz bu<br />

kadar şuursuz ve ilgisiz olamazsınız. Neyi ve neden<br />

yaptığınızı biliyorsanız siz “olmuşsunuzdur”. “Maksat<br />

sahibi deli gibidir”.<br />

94 Şubat 2019

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!