You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
0216 592 42 70 - 71 -72<br />
info@callipastacilik.com.tr
SPEED-X, kendi kendini yıkayan<br />
ilk kombi hızlı fırın: mükemmel<br />
kombinasyon kalite ve hız.<br />
unox.com<br />
+90 530 176 62 03
Kombi<br />
Modu<br />
HYPER.Speed<br />
Modu<br />
Taviz vermek zorunda<br />
kalmamak için üretildi.<br />
Kusursuz pişirmeyi garanti etmek için<br />
Konveksiyon ve buhar bir araya geliyor.<br />
Türünün<br />
ilk örneği.<br />
Pişirme ve mikrodalgaları bir araya getiren<br />
devrim niteliğindeki teknoloji.<br />
250<br />
makaron<br />
makarna<br />
12 dakika içinde<br />
1.5 kg<br />
bütün<br />
patates<br />
420 saniyede<br />
7.5<br />
kilo sandviç<br />
patates<br />
20 dakika içinde<br />
6 adet fileto<br />
somon ile<br />
sebzeler<br />
150 dakika içinde<br />
15 bölünmüş<br />
korniş tavuk<br />
parçaları<br />
35 dakika içinde<br />
6 adet tavuk<br />
şnitzel ile<br />
mantarlar<br />
180 dakika içinde
Turizmde yüzyıllık proje başladı<br />
hotelrestaurantmagazine<br />
@Hitechdergisi<br />
hotelrestaurantmagazine<br />
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Başkanı<br />
Firuz Bağlıkaya, Türkiye Yüzyılı vizyonu<br />
doğrultusunda 'Turizm Yüzyılı' projesini<br />
başlattığını duyurdu. Projeyle turizmin 12<br />
aya ve ülke geneline yayılmasının yanı sıra<br />
yüksek gelir grubundan ziyaretçi sayısının da<br />
artırılması hedefleniyor. Haberin ayrıntılarına<br />
“gündem” başlığımızdan ulaşabilirsiniz.<br />
Yurt içi ve yurt dışı yatırımlarında hız<br />
kesmeyen Dedeman, üç yeni otel projesiyle<br />
Özbekistan’da! İnşaat ve turizm yatırımlarıyla<br />
tanınan Zarafshan Golden Group ile geniş<br />
kapsamlı iş birliğine imza atan yerli otel<br />
zinciri, Kazakistan’da hizmet vermeye<br />
başlayan Park Dedeman Almaty ile yurt<br />
dışındaki aktif üçüncü otelini de hizmete<br />
açtığını açıkladı. Hilton en yeni tesisi<br />
Canopy by Hilton Seychelles'in açılışını<br />
duyurarak butik yaşam tarzı markasının Hint<br />
Okyanusu'ndaki ilk adımını attı. Wyndham<br />
<strong>Hotel</strong>s & Resorts, Ramada Encore by Wyndham<br />
Munich Messe’nin açılışını duyurdu. Türkiye<br />
ve dünyadan en yeni otel haberlerini “yeni<br />
yatırımlar” bölümümüzde bulabilirsiniz.<br />
Aslen Yıldız Teknik Üniversitesi Fen Edebiyat<br />
Fakültesi Kimya Bölümü mezunu. Turizm<br />
sektörüne geçişinde en kritik destekçisi, İTÜ<br />
İşletme yüksek lisansı esnasında kendisini<br />
teşvik eden ekonomi hocası. Sunset Cruises<br />
İşletme Yöneticisi Sezen Akyazı’nın kimyadan<br />
turizme/yüzer tesis işletmeciliğine dümen<br />
kırmasında bir aile işletmesi olarak Başardılar<br />
Turizm’in de etkisi sonsuz şüphesiz. Turizmi<br />
kendini gerçekleştirebileceği değerli bir alan<br />
olarak gören, bunun yanı sıra pek çok sivil<br />
toplum birlikteliğiyle de sektörel gelişimini<br />
pekiştiren Akyazı ile sektöre giriş hikayesini,<br />
yüzer tesis işletmeciliğine dair hedeflerini ve<br />
gelecek planlarını konuştuk.<br />
TÜROB, TUGEV, MEB ve Metro Türkiye iş<br />
birliğiyle düzenlenen ‘Sektör Yetenek Avında’<br />
projesi kapsamındaki Turizm Meslek Liseleri<br />
Arası Aşçılık Yarışması üç yıl aradan sonra<br />
Gastronometro’da dördüncü kez gerçekleştirildi.<br />
12 meslek lisesinden öğrencinin kıyasıya<br />
yarıştığı yemek müsabakasının detaylarına<br />
ve kazananların tam listesine “gastro etkinlik”<br />
başlığımızdan ulaşabilirsiniz.<br />
Aşçılık ve mutfak kültürüyle tanışıklığı<br />
doğduğu topraklara dayanıyor. Her aileden<br />
‘kesin’ 3-5 bireyin şeflik mertebesine erişmesi,<br />
Mengen’de doğma ayrıcalığıyla ilgili onun<br />
görüşünce. Bunun dünyada başka örneğinin<br />
olmadığı düşüncesini paylaşıyor bu kanıyla da.<br />
“Coğrafya kaderdir” sözüne güçlü bir sadakat<br />
ve vefa borcuyla bağlanışında da bu inancın<br />
etkisi pekala büyük! Raffles Istanbul’un<br />
Yönetici Şef Vekili Okan Aydemir’in<br />
Mengen’den uluslararası mutfaklara uzanan<br />
ilham veren hikayesi de bu sayımızda!<br />
Keyifli okumalar dilerim.<br />
K<br />
GENEL MÜDÜR<br />
(Sorumlu)<br />
REKLAM SATIŞ PAZARLAMA<br />
REKLAM KOORDİNATÖRÜ<br />
Emir Ömer ÖCAL<br />
emir.ocal@img.com.tr<br />
0212 454 22 22<br />
TEKNIK MÜDÜR<br />
BILGI İŞLEM<br />
TOLGA ÇAKMAKLI<br />
tolga.cakmakli@img.com.tr<br />
TAYFUN AYDIN<br />
tayfun.aydin@img.com.tr<br />
İMG WEB TEAM MAIL<br />
web@img.com.tr<br />
Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ<br />
Doç. Dr. MURAT DOĞDUBAY<br />
GÜRKAN BOZTEPE<br />
Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı<br />
TEZER ÖNER<br />
Agon Danışmanlık / Gayrimenkul ve<br />
İşletme Yatırım Danışmanı<br />
HÜSEYİN KURT<br />
Uluslararası MICE Endüstrisi Derneği<br />
Başkanı<br />
AYDIN DEMIR<br />
Yeditepe Üniversitesi Gastronmi Mutfak<br />
Sanatları Chef Ögretim Görevlisi/<br />
The Maestro <strong>Hotel</strong> Executive Chef<br />
website<br />
www.hotelrestaurantmagazine.com<br />
e-mail<br />
info@img.com.tr<br />
CTP - BASKI<br />
İRTİBAT BÜROLARIMIZ<br />
ADRES<br />
İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />
No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL<br />
Tel: +90 212 454 30 00 Fax: +90 212 454 34 94<br />
www.ihlasmatbaacilik.com<br />
BURSA +90.224 211 44 50-51<br />
KONYA +90.332 238 10 71<br />
İSTMAG<br />
Magazin Gazetecilik Yayıncılık<br />
İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.<br />
İHLAS MEDIA CENTER<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi<br />
No: 11 Medya Blok Kat: 1<br />
34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey<br />
Tel: 0212 454 22 22<br />
Faks: 0212 454 22 93<br />
hotel & restaurant hi-tech dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant hi-tech dergisinin bütün yayın hakları<br />
İSTMAG Magazin Gazetecilik Yayıncılık İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ne aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant hi-tech dergisi ayda bir yayınlanır. ISSN:1305-1792
Bu sayımızda<br />
antre<br />
12 Sektörden kısa haberler<br />
gündem<br />
22 TÜRSAB, ‘Turizm Yüzyılı’<br />
projesini başlattı<br />
24 Otelleri büyük zarara uğratan<br />
anlayış ne? Aksu uyardı!<br />
26 Polatoğlu: Turizmde yeniden<br />
senet dönemi<br />
44<br />
28 Canbaz: İzmir’de bu yazın<br />
otel dolulukları 2023’ü geride<br />
bırakacak<br />
30 2023’te Japonya'ya giden Türk<br />
turist sayısı ne kadar?<br />
32 Afrika Turizm Forumu’nun ilki<br />
Mısır’da gerçekleşecek<br />
34 Kapı vizesinin Türk turistlere<br />
sağlayacağı avantajlar ne?<br />
50 34<br />
36 Skål İstanbul’un yeni başkanı<br />
belli oldu<br />
yeni yatırımlar<br />
38 Canopy by Hilton Seychelles<br />
açıldı<br />
44 Park Dedeman Almaty kapılarını<br />
açtı<br />
46 Wyndham, Ramada Encore<br />
oteliyle Münih’te<br />
48 Dedeman üç yeni otel projesiyle<br />
Özbekistan’da<br />
46
gastro aktüel<br />
86 Gastronomi sektöründen<br />
haberler<br />
yeni mekan<br />
92 İstanbul’a yepyeni ocakbaşı:<br />
Perran<br />
94 Hem restoran hem mekan<br />
hem yat hem club: Alezzi<br />
Yacht<br />
iş’te kadın<br />
50 Akyazı: Turizmde şanslı<br />
kadınlardanım<br />
marka<br />
54 Katsan Gıda, yeni yatırımları<br />
ve ihracat hedefleriyle<br />
büyüyor<br />
56 Geleneğin yenilikle buluştuğu<br />
yer: ROOTS<br />
58 IBAKTECH’in en heyecan<br />
veren teknolojisi Konoven<br />
yatırımıyla geliyor!<br />
60 Barry Callebaut Türkiye’den<br />
yeni ürün<br />
şefin gözünden<br />
62 Aydemir: Kendimi en güvende<br />
hissettiğim yer, mutfak<br />
gastro etkinlik<br />
66 Gastronomi sektörü 4. kez<br />
yetenek avına çıktı<br />
68 Sinangil’den “60 Yıllık<br />
Tarifler” kitabı<br />
62<br />
70 ANKA - Yemek Birleştirir<br />
kitabı depreme ithaf edildi<br />
72 GTD’den Gizli Denetleme ve<br />
Müşteri Deneyimi etkinliği<br />
74 UFS ve BigChefs’ten gelecek<br />
imzalı menü iş birliği<br />
gastro güncel<br />
76 Gıda israfında atıksız mutfak<br />
yaklaşımının önemi<br />
78 Tartıcı: Gıda ve tarımda<br />
sürdürülebilirliği nasıl<br />
sağlayabiliriz?<br />
80 Doğan: Kadim kültürlerin<br />
buluştuğu bir mutfak<br />
fuar<br />
82 IBAKTECH <strong>2024</strong> hedefini<br />
açıkladı<br />
sektörden<br />
84 Sektörel buluşmalar<br />
94<br />
95 Yeniden doğan şıklık: AZUR<br />
<strong>Restaurant</strong><br />
96 Türkiye’nin en yeni lezzet<br />
adresleri<br />
98 Şehrin kalbindeki İtalyan:<br />
Qarivo Pizza & Pasta<br />
100 Sushi Mori Etiler’de<br />
hizmete girdi<br />
102 Hem tanıdık hem yepyeni:<br />
Pizzeria Pera<br />
HoReCa teknoloji &<br />
sistemleri<br />
104 Otellerin devası güneş,<br />
ısıtma sorununu da çözüyor<br />
106 Mercanoğlu: Geleceğin otel<br />
teknolojilerinde de taahhüt<br />
sahibiyiz<br />
108 Protel, otelcilik sektöründe<br />
<strong>2024</strong> trendlerini açıkladı<br />
110 HoReCa teknoloji ve<br />
sistemleri<br />
www.hotelrestaurantmagazine.com
12<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
antre<br />
Park Inn by<br />
Radisson<br />
Istanbul<br />
Atasehir'e<br />
yeni genel<br />
müdür<br />
Radisson Otel Grubu, Elif<br />
Büyüker'in Park Inn by Radisson<br />
Istanbul Atasehir'in Genel Müdürü olarak atandığını duyurdu.<br />
Radisson Otel Grubu’nda 13 yılı aşkın süredir görev yapmakta<br />
olan Büyüker, kariyerinde insan kaynakları, finans direktörlüğü<br />
gibi farklı görevlerde bulundu. 22 yıllık kariyerine 1999 yılında Orta<br />
Amerika / Karayip’lerde Princess Group of Companies'te finans<br />
direktörü olarak başlayan Büyüker’in genel müdürlük yolculuğu<br />
Radisson Blu, Park Inn by Radisson, Radisson Red ve Radisson<br />
Collection Otelleri'nde iç denetim ekip üyeliği pozisyonu ile başladı.<br />
11 yılda özellikle Avrupa Bölgesinde Radisson Blu, Park Inn by<br />
Radisson, Radisson Red ve Radisson Collection <strong>Hotel</strong>’de 24 denetim<br />
gerçekleştirdi. Büyüker‘in Radisson Otel Grubu'ndaki son görevi<br />
Radisson Blu <strong>Hotel</strong>, Ankara'da Finans Direktörü olarak gerçekleşti.<br />
Uzun yıllardır Radisson Otel Grubu bünyesinde görev yapan Büyüker,<br />
tüm operasyonun etkin yönetimi, gelir artışı, finans ve personel<br />
yönetimi gibi birçok alandaki tecrübesiyle Park Inn by Radisson<br />
Istanbul Atasehir’de önemli bir rol üstlendi.<br />
Türkiye’deki otellerin cirosu<br />
1 milyar doları aştı<br />
Turizmdatabank’ın yeni başlattığı Cirolar, Kur ve Maliyet analizine göre,<br />
Türkiye’de oteller <strong>2024</strong> yılı Ocak ayında 1,2 milyar dolar dolayında ciro<br />
yaptı. 2023 yılında cirolar 1 milyar doların altındaydı. Türkiye’de otellerin<br />
<strong>2024</strong> yılı Ocak ayında yaptıkları ciro dağılımında İstanbul %40 payla ilk<br />
sırada yer alırken, onu %28 ile Antalya izledi. Onları; Ankara, Muğla,<br />
İzmir, Bursa takip etti.<br />
Gloria<br />
<strong>Hotel</strong>s &<br />
Resorts<br />
Parıltı<br />
Derneği için<br />
koştu<br />
Gloria <strong>Hotel</strong>s<br />
& Resorts,<br />
çalışanlarından oluşan 48 kişilik koşu ekibiyle bu yıl 19’ncusu<br />
düzenlenen ve 52 ülkeden 10 bini aşkın profesyonel ve<br />
amatör sporcunun katıldığı Runtalya maratonunda Parıltı<br />
Derneği’nden görme engelli dostlarıyla beraber koştu. Gloria<br />
<strong>Hotel</strong>s & Resorts takımı koşuda, Parıltı Görmeyen Çocuklara<br />
Destek Derneği’nin adımadım.org üzerinden hayata geçirilen<br />
“Teknolojiye Dokunuyorum, Dünyaya Erişiyorum” sloganlı<br />
projesine bağış katkısında bulundu. Ayrıca Gloria <strong>Hotel</strong>s<br />
& Resorts, maratona katılan 54 kişilik Parıltı ekibini 3 gün<br />
boyunca ağırladı. Gloria <strong>Hotel</strong>s & Resorts, ağırladığı Parıltı<br />
Derneği üyelerine konaklama süresince ayrıca, Gloria Golf<br />
Club sahalarında golf sporunu tanıtmak amacıyla toplu bir<br />
Golf dersi etkinliği düzenledi. Görmeyen çocukların aileleri<br />
tarafından 2003 yılında kurulan dernek, görme engelli<br />
çocukları, bebeklikten yetişkinlik çağına kadar bağımsız<br />
yaşama hazırlamak ve farkındalıklarını artırmak amacıyla<br />
çeşitli etkinlikler düzenliyor. Parıltı Derneği’nin faaliyetleri<br />
kapsamında Gloria <strong>Hotel</strong>s & Resorts, derneğe destek<br />
vermeye devam edecek.<br />
Göksenin Kürkçü,<br />
TÜROB YK<br />
üyeliğine geri<br />
döndü<br />
Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı Müberra<br />
Eresin’in yaptığı Türkiye Otelciler Birliği<br />
(TÜROB) Yönetim Kurulu’na yeni bir isim<br />
atandı. Radisson <strong>Hotel</strong> President Beyazıt<br />
İstanbul Temsilcisi Recep Arifoğlu’nun<br />
TÜROB Yönetim Kurulu Üyeliği’nin sona ermesiyle, Wyndham Grand<br />
İstanbul Kalamış Marina <strong>Hotel</strong> Genel Müdürü Göksenin Kürkçü<br />
yeni Yönetim Kurulu Üyesi oldu. Göksenin Kürkçü yaklaşık iki yıl<br />
önce de TÜROB Yönetim Kurulu üyesiydi. Ancak görev değişikliği<br />
sonrasında yönetim kurulu üyeliğinden ayrılmıştı. Bu arada TÜROB<br />
Yönetim Kurulu Üyeliği’nden ayrılan Recep Arifoğlu da TÜROB<br />
Başkan Danışmanı olarak görevlendirildi. Yeni atamalarla ilgili bir<br />
açıklama yapan TÜROB Başkanı Müberra Eresin, “Sayın Recep<br />
Arifoğlu’da TÜROB’a desteği ve katkıları dolayısıyla teşekkürlerimizi<br />
sunarız. Başkan Danışmanı olarak tecrübelerinden yararlanmaya<br />
devam edeceğiz. Sayın Göksenin Kürkçü ile de daha önce Yönetim<br />
Kurulu’nda beraber çalışmış ve başarılı projelere imza atmıştık.<br />
Kürkçü’yü yeniden yönetim kurulumuzda görmekten mutluyuz”<br />
dedi.
www<br />
emart<br />
emart<br />
30 Yıllık Deneyimi ile<br />
Dondurma Arabalarında<br />
Kalitenin Adresi EMART<br />
5:17<br />
340 likes<br />
FoodCarts! #carretto #emartmakine<br />
Your story<br />
emart<br />
Emart<br />
340 likes<br />
FoodCarts! #carretto #emartmakine<br />
Onlarca Model<br />
Arasından Arabanızı<br />
İstediğiniz Renk ve<br />
Ebatlarda Kurumsal<br />
Kimliğinize Uygun<br />
Özelleştirin<br />
emart<br />
340 likes<br />
FoodCarts! #carretto #emartmakine<br />
emart<br />
Liked by Benjamin and others<br />
#foodcart #icecream #dondurmaarabalari<br />
340 likes<br />
FoodCarts! #carretto #emartmakine<br />
Emart Dondurma<br />
Arabaları Dikkat<br />
Çeken Tasarımları ve<br />
Enfes Dondurmaları<br />
ile Yaz Akşamlarınızın<br />
Vazgeçilmezi Olacak
14<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
antre<br />
Conrad Istanbul<br />
Bosphorus’da<br />
üç yeni atama<br />
Conrad Istanbul Bosphorus, üst düzey yönetici atamalarıyla<br />
organizasyon yapısını güçlendiriyor. Gerçekleşen atamalarla birlikte;<br />
Gizem Ertuğrul Finans Müdürü, Gülin Genç Lüks Satış Direktörü<br />
ve Ebru Dikdağ Tok Conrad Istanbul Bosphorus ve Hilton Istanbul<br />
Bosphorus Satış Direktörü olarak şubat ayı itibariyle yeni görevlerine<br />
başladılar. 2014 yılında Raffles Istanbul’da Krediler Müdürü olarak<br />
işe başlayan Ertuğrul, 10 yıl içerisinde sırasıyla Muhasebe Şefi,<br />
ardından Finans Direktörü Yardımcısı olarak terfi etti. 2011 yılı<br />
itibariyle Conrad Istanbul Bosphorus & Hilton Istanbul Bosphorus<br />
Devlet İşleri & Diplomatik İlişkiler’den sorumlu olarak çeşitli görevler<br />
alan Genç, 2022- <strong>2024</strong> yılları arasında Conrad Istanbul Bosphorus<br />
Devlet İşleri & Diplomatik İlişkiler ve Kurumsal’dan sorumlu Satış<br />
Direktör Yardımcısı olarak çalıştı. Tok ise, 2014 yılında Conrad<br />
Istanbul Bosphorus & Hilton Istanbul Bosphorus Grup, Kongre &<br />
Etkinlikler Satış Yöneticisi olarak çalışmaya başladı ve sırasıyla Satış<br />
Müdürü Yardımcısı ve Satış Müdürü pozisyonlarına terfi etti. Otel<br />
bünyesinde 10. yılını doldurarak Conrad & Hilton Istanbul Bosphorus<br />
Satış Direktörü olarak terfi eden Tok, şubat ayı itibariyle yeni<br />
pozisyonunda görevine devam ediyor.<br />
Türkiye’de online olarak turizme<br />
ne kadar harcadık?<br />
Turizmdatabank’ın Bankalararası Kart Merkezi BKM’den<br />
derlediği verilere göre, <strong>2024</strong> yılının Ocak ayında Türkiye’de,<br />
yerli ve yabancı kartlarla yapılan online turizm hizmetleri<br />
alımları %104 arttı. 31 milyar TL’yi aşan alımlar 2023’te 15<br />
milyar dolayında gerçekleşmişti. Ortalamalarla dolar bazında<br />
da 1,06 milyar dolara yaklaştı. Bu dönemde, online olarak<br />
kartlarla yapılan işlemlerde ilk sıralı alan uçak bileti alımları<br />
dolar bazında %21 ve konaklama harcamaları %43 yükseldi.<br />
Otobüsle seyahat bileti harcamaları %31 ve rent a car<br />
harcamaları da %42 yükseldi.<br />
İstanbul’da otel dolulukları<br />
5 puan düştü<br />
Turizm Databank‘ın Kültür ve Turizm Bakanlığı konaklama<br />
istatistiklerinden derlediği verilere göre, <strong>2024</strong> Ocak ayında İstanbul’daki<br />
konaklama tesislerinde doluluklar 5 puan düştü. 2023’te %48,4 olan<br />
oran %43,4’e indi. Bu dönemde İstanbul’daki doluluklar; 5 yıldızlı<br />
otellerde yaklaşık %40’a gerilerken, 4 yıldızlı otellerde %58’e, 3 yıldızlı<br />
otellerde de %48’e geriledi.<br />
İşte Türkiye otellerinin<br />
Ocak ayı doluluk karnesi<br />
Turizm Databank’ın Kültür ve Turizm Bakanlığı konaklama<br />
istatistiklerinden derlediği verilere göre, 2023’te gerileyen<br />
Türkiye’deki belgeli otellerde doluluklar <strong>2024</strong> Ocak ayında da bu<br />
eğilimini sürdürdü. Ocakta doluluklar %33,3’ten %31,1 dolayına<br />
geriledi. Bu dönemde Türkiye’deki 5 yıldızlı otel dolulukları<br />
%32,4’ten %31,1’e inerken, 4 yıldızlı otellerde %36,2’den %34,2’ye<br />
ve 3 yıldızlı otellerde büyük düşüşle %30’un altına geriledi.
16<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
antre<br />
Radisson Grubu,<br />
Çeşitlilik, Eşitlik ve<br />
Kapsayıcılığı kutladı<br />
146'dan fazla ulusu temsil eden 70 binden fazla ekip üyesiyle<br />
Radisson Otel Grubu, bu yılki Dünya Kadınlar Günü teması<br />
olan “Inspire Inclusion” (Kapsayıcılığa İlham Ol) ile uyumlu ilk<br />
Çeşitlilik Haftası düzenledi. Grubun “Çeşitlilik Haftası”, 4-8 Mart<br />
<strong>2024</strong> tarihleri arasında dünyanın dört bir yanından ekip üyelerini<br />
Radisson Otel Grubu liderleri ve sektörden uzmanlarla bir araya<br />
getirdi. Konu başlıkları arasında üst düzey kadın liderlerin kişisel<br />
kariyer yolculuklarına dair paylaşımları, dinamik kariyer gelişimini<br />
destekleyecek programlar ve eğitimler hakkında derinlemesine<br />
konuşmalar, önyargının nasıl önleneceği ve ücret ve yan haklarda<br />
eşitliğin nasıl sağlanacağının yanı sıra liderlerin hem otel düzeyinde<br />
hem de bireysel düzeyde genel aidiyet duygusunu artırmak için<br />
neler yapabilecekleri yer aldı. Hafta boyunca Radisson Otel Grubu,<br />
ekip üyelerine (DEI) “Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık” yaklaşımına<br />
daha aktif bir şekilde katılma fırsatı vermek için ilk Çalışan Kaynak<br />
Gruplarını da hayata geçirildi. Çeşitlilik Haftasının son günü olan 8<br />
Mart'ta, sanal konferans küresel ölçekte bir Dünya Kadınlar Günü<br />
kutlamasıyla sona erdi.<br />
Kruvaziyerde yeni rekor<br />
Turizm Databank’ın Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan<br />
derlediği verilere göre, <strong>2024</strong> yılı Ocak-Şubat döneminde<br />
Türkiye’ye kruvaziyer gemilerle giden-gelen turist sayısı<br />
%37 artarak 25 bine yaklaştı. Rekor yıl olan 2011 ve 2013’te<br />
27-28 bine yakındı. İlk iki ayda, kruvaziyer turistlerin uğradığı<br />
limanlar içinde Kuşadası yaklaşık 7 bin İstanbul ise yaklaşık<br />
5 bin kişi ile öne çıktı. Onları; Göcek, Samsun, Bozcaada ve<br />
Amasra izledi.<br />
Konaklama vergisi arttı<br />
Turizmdatabank’ın Hazine’den derlediği verilere göre, <strong>2024</strong> yılı Ocak-<br />
Şubat döneminde, oteller konaklama vergisi olarak 1 milyar TL vergi<br />
tahakkuku yaptı. Bu dönemde ödenen vergi de yaklaşık 586 milyon<br />
TL oldu. Diğer yandan bu dönemde oteller 1,6 milyar dolar ciro yaptı.<br />
Cirolarda en büyük paylar; İstanbul %40, Antalya %25, Ankara %7,<br />
Muğla %4 ve İzmir %3 olarak dağıldı.<br />
Skål İstanbul “100 Genç<br />
Turizmci Zirvesi” düzenlendi<br />
Skål İstanbul Kulübü, sektör profesyonelleriyle turizm<br />
öğrencilerini buluşturduğu “100 Genç Turizmci Zirvesi”nin<br />
ikincisini gerçekleştirdi. Genç turizmcileri sektöre kazandırmayı<br />
amaçlayan projenin 2. etabına, 4 farklı üniversiteden 52 öğrenci<br />
katıldı. Armada <strong>Hotel</strong>’de düzenlenen öğle yemeğinin ardından Skål<br />
İstanbul liderliğinde gerçekleştirilen çalıştaya katılan gençlere<br />
sektör hakkında bilgiler verildi. Özellikle turizm öğrencilerinin<br />
sektörde kalmalarını desteklemek ve onlara yol göstermek için<br />
yapılan çalıştayda hem gençlerin soruları yanıtlandı hem de<br />
turizm alanında Türkiye’deki ve dünyadaki gelişmeler anlatıldı.<br />
Zirvede konuşan Skål İstanbul Kulübü Başkanı Can Arınel,<br />
“Genç turizmcilerin bu fırsatları fark etmesi ve Türkiye’de turizm<br />
yapmayı cazip bir meslek olarak görmesi son derece önemli. Biz<br />
de Skal ailesi olarak yıllara dayanan tecrübelerimiz ışığında genç<br />
turizmcilerimize ilham olmayı ve bu işin cazip taraflarını göstermeyi<br />
amaçlıyoruz” dedi.
18<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
antre<br />
Dünyanın en iyi<br />
oteli belli oldu<br />
Global tur operatörü Coral Travel’ın<br />
her yıl düzenlediği Starway World Best<br />
<strong>Hotel</strong>s ödülünün bu yılki birincisi Ela<br />
Excellence Resort Belek oldu. Tesis,<br />
bu ödülün yanında “Çocuk Dostu Otel”<br />
ve “Çevre Dostu Otel” kategorilerinde<br />
de dünyanın en iyi ilk 5 oteli listesine<br />
girerek ödül kazandı. Coral Starway<br />
World Best <strong>Hotel</strong>s Awards’teki<br />
başarılarındaki memnuniyeti<br />
belirten Ela Excellence Resort Belek<br />
Turizm Koordinatörü Korhan Alşan<br />
açıklamasında; “Son 20 yıldır düzenli<br />
olarak müşteri memnuniyetlerinden<br />
hareketle sektörümüzü ödüllendiren<br />
bu denli önemli bir ödülde Ela<br />
Excellence Resort Belek Ailesi olarak<br />
birinci olduğumuz için çok heyecanlıyız. Mimarisinden konseptine<br />
2022 yılında yeniden tasarlanan Ela Excellence Resort Belek’te eşsiz<br />
müşteri deneyimi ilkemiz ve kusursuz hizmet anlayışı yaklaşımımızın<br />
bizi tercih edenler tarafından takdir görmüş olması bu ödülü bizim<br />
için daha da anlamlı kılıyor. ITB tarafından Berlin'de düzenlenen ödül<br />
töreninde dünyanın en iyi otel ödülünün yanı sıra bizim için anlamı<br />
büyük olan çocuk ve çevre dostu bir otel olarak iki ayrı kategoride<br />
daha ödüle layık görülmüş olduğumuz için ayrıca mutluyuz” dedi.<br />
IC Holding,<br />
toplumsal cinsiyet eşitliği<br />
taahhütlerini duyurdu<br />
IC Holding, “Kadının<br />
Güçlenmesi Prensipleri”<br />
(WEPs) imzacısı olduğunu<br />
düzenlediği 8 Mart<br />
Dünya Kadınlar Günü<br />
etkinliğinde duyurdu.<br />
135'ten fazla ülkede 10<br />
binden fazla şirketin<br />
desteklediği WEPs,<br />
dünyanın en büyük<br />
gönüllü kurumsal<br />
sorumluluk inisiyatifi<br />
olarak biliniyor. Bu önemli adım, IC Holding'in sektörlerindeki kadın<br />
istihdamını pekiştirirken, aynı zamanda çalışanları arasında daha<br />
güvenli ve mutlu bir iş ortamı oluşturma yolunda ilerlediğinin bir<br />
göstergesi olarak değerlendiriliyor. IC Holding ve grup şirketleri<br />
çalışanlarının katılımıyla online olarak gerçekleştirilen etkinlikte<br />
açılış konuşması IC Holding CEO’su Murad Bayar ve CHRO’su Nazire<br />
Ulusoy tarafından yapıldı. Turkish Women's International Network<br />
kurucusu Melek Pulatkonak da “Hikayene Sahip Çık ve Fark Yarat”<br />
temalı söyleşisiyle etkinlikte yer aldı.<br />
Turizmin geleceğini “Gece<br />
Müzeciliği” aydınlatacak<br />
Türkiye’nin eşsiz tarihi mekanlarını ve zengin kültürel<br />
miraslarını, gün batımı sonrası bambaşka bir atmosferde<br />
ziyaretçilerle buluşturacak olan “Gece Müzeciliği” projesinin<br />
lansmanı, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri ve devlet<br />
protokolünün katılımıyla Denizli’deki Hierapolis Örenyeri’nde<br />
gerçekleştirildi. 2018 yılından bu tarafa 70’i aşkın müzede<br />
bilet tasarımı ve satış kanallarını üstlenen SICPA Türkiye’nin<br />
ışıklandırmasını yaptığı Hierapolis, artık akşamları da ziyaret<br />
edilebilecek. Bakanlığın büyük önem verdiği gece müzeciliği<br />
projesini, Hierapolis Örenyeri’nde, hedeflenen süre içinde<br />
başarıyla hayata geçirdiklerini söyleyen SICPA Türkiye Genel<br />
Müdürü Sami Çebi, “Ülkemizdeki turizm çeşitliliğine büyük<br />
katkı sağlayacağını değerlendirdiğimiz gece müzeciliği,<br />
Türkiye Turizmi’ne yeni bir soluk getirirken, turizm gelirlerini<br />
arttırma hedefine de önemli bir katkı sağlayacak” dedi.<br />
Wyndham<br />
<strong>Hotel</strong>s &<br />
Resorts’te üst<br />
düzey atama<br />
Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts, Orta<br />
ve Doğu Avrupa Pazar Yönetici<br />
Direktörlüğü görevine Murat<br />
Yılmaz'ın atandığını duyurdu.<br />
Otelcilik sektöründe 35 yılı aşkın<br />
tecrübeye sahip olan Yılmaz,<br />
Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts'un giderek büyüyen bir portföye sahip<br />
olduğu Orta ve Doğu Avrupa bölgesindeki operasyonel stratejilerine<br />
öncülük edecek ve aynı zamanda Wyndham'ın bu bölgedeki mevcut<br />
ve yeni ortaklarıyla ilişkilerin geliştirilmesinden sorumlu olacak.<br />
Yılmaz, atamayla ilgili şunları söyledi: “Yeni görevimde Wyndham<br />
ekibiyle ve otel ortaklarımızla çalışmayı heyecanla bekliyorum. Otel<br />
sahiplerimizle, yatırımcılarımızla ve ortaklarımızla güvene dayalı,<br />
uzun vadeli ilişkiler geliştirmek de Wyndham'ın pazardaki varlığını<br />
büyütmek ve franchise sahiplerimize mümkün olan en iyi şekilde<br />
destek vermek kadar büyük bir önem taşıyor. Otel geliştirme<br />
alanındaki deneyimim ve ilişkilerimle bu anlamda önemli katkılarda<br />
bulunabileceğime inanıyorum.“
20<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
antre<br />
Bentour Reisen’dan<br />
çalışanlarına <strong>2024</strong> eğitim<br />
programı<br />
Bentour Reisen, 40’dan<br />
fazla çalışanıyla Crystal<br />
Palace <strong>Hotel</strong>'de <strong>2024</strong><br />
eğitim programı için bir<br />
araya geldi. Rehberlik<br />
ekibinin tamamının yanı<br />
sıra Bentour Reisen'ın<br />
kendi incoming firması<br />
Bentour Reisen AŞ'e ait<br />
havaalanı ve transfer<br />
ekipleri de bu eğitimde<br />
buluştu. Kariyerine 56<br />
sene önce rehber olarak başlayan Bentour Reisen'ın kurucusu<br />
ve Yönetim Kurulu Başkanı Kadir Uğur, toplantının açılışını yaptı.<br />
Sahada bulunan çeşitli konuşmacılar arasında Şef Rehber İlhan<br />
Çelikli, Bahar Hür uçuş planlama konusunda, Bettina Sabel misafir<br />
talepleri ve şikayet yönetimi konularında, Vildan Erdin ve Zuhal<br />
Ergun operasyon ve muhasebe konularında sunumlar yaptı. Bu<br />
yıl 20. kuruluş yıldönümünü kutlayan Bentour Reisen, Antalya'daki<br />
kendi incoming firmasını genişleterek, çalışanlarıyla birlikte daha<br />
iyi misafir hizmetleri sunabilmek için çalışmalarını sürdürüyor. Bu<br />
doğrultuda Bentour Reisen, misafir seyahatini daha keyifli hale<br />
getiren hizmetlerini artırmaya çok daha fazla önem veriyor. Verdiği<br />
hizmetlere, Antalya bölgesindeki tüm misafirlerine havaalanı ile otel<br />
arasında ve geri dönüşte en fazla 1 ara durak garantisi veren Quick-<br />
Transfer hizmetini de sunuyor.<br />
BN <strong>Hotel</strong>, ilk 10’a girdi<br />
Türkiye’nin ilk ve tek ‘luxury thermal’ oteli olma özelliği taşıyan BN<br />
<strong>Hotel</strong> Thermal & Wellness, sunduğu hizmetlerle Otelpuan.com'un<br />
düzenlediği memnuniyet puanı ile belirlenen sıralamada 100 otel<br />
içinde ilk 10’a girerek büyük başarı elde etti. Doğrulanmış üç milyona<br />
yakın misafir yorumları ile bu yıl 15. kez Türkiye’nin en beğenilen<br />
otellerini ödüllendiren Otelpuan.com, 2023 yılı boyunca web sitesine<br />
bırakılan yorumlar ve puanlamalara göre değerlendirme yaptı. Buna<br />
göre ilk 100 tesisin belirlendiği sıralamada tesis, en beğenilen ilk 10<br />
tesis arasına girerek <strong>2024</strong> Otelpuan Ödülünü almaya hak kazandı.<br />
Toplamda 9 farklı oda kategorisinde 246 oda, 3 villa, 644 yatak<br />
kapasitesi ile farklı ihtiyaçlara yönelik alternatifli konaklama hizmeti<br />
sunan tesis; eğitimden istihdama, tanıtımdan gıda üretimine kadar<br />
pek çok alanda Mersin turizmine öncülük ediyor.<br />
Celestyal filosunun yeni<br />
gemisi Discovery<br />
Ege sularında…<br />
Celestyal filosunun<br />
yeni gemisi Celestyal<br />
Discovery, 22 Mart<br />
<strong>2024</strong> tarihinde<br />
Ege'deki ilk seferi için<br />
Atina’dan yolculuğa<br />
çıktı. Kasım 2023'te<br />
filoya katılan 1.266<br />
misafir kapasiteli<br />
Celestyal Discovery, milyonlarca Euro'luk bir yenilemeden geçmişti.<br />
Celestyal, kabin yenilemesinin yanı sıra gemideki sosyal alanlara da<br />
büyük yatırım yapmıştı. Gemiye illy kahvesini sunan yeni bir kahve<br />
durağı Café Nation ile Pizza Oven Eatery ve sezon boyunca marka<br />
ortaklıklarının yer alacağı Discovery Lounge eklendi. Geminin ilk<br />
yolcuları Mikonos, Kuşadası, Patmos Adası ve Santorini'yi kapsayan<br />
Iconic Aegean programında 3 gece boyunca toplam 5 limanı ziyaret<br />
ederken, 1 <strong>Nisan</strong>'dan itibaren bu güzergâha popüler Heraklion<br />
(Girit) limanı da eklendi. Kasım ayına kadar Celestyal Discovery,<br />
bu 3 gecelik Iconic Aegean rotasını; Rodos'ta ek bir gün içeren<br />
4 gecelik programıyla dönüştürerek gerçekleştirecek. Kasım<br />
<strong>2024</strong>'ten Mart 2025'e kadar Katar’ın Doha Limanı’ndan hareketle<br />
kış programını gerçekleştirecek olan Celestyal Journey ise Arap<br />
Körfezi'ndeki planlı bakım çalışmalarının ardından 2025'in başında<br />
dış görünümünü güncelleyecek.<br />
Radisson<br />
Grubu,<br />
Radisson<br />
Meetings<br />
Dream<br />
Machine’i<br />
tanıttı<br />
Radisson Otel Grubu, toplantı ve etkinlik dünyasında yenilikler<br />
sunmaya devam ederken, öncü Radisson Meetings Unbound<br />
değer önerisini ve yapay zekâ destekli Radisson Meetings<br />
Dream Machine’i tanıttı. Özelleştirilmiş bir üretken yapay zekâ<br />
aracı kullanan Radisson Meetings Dream Machine, etkinlik<br />
profesyonellerinin tasarımdan görselleştirmeye kadar geleneksel<br />
sınırların ötesine geçmesini sağlıyor. Etkinlik profesyonelleri,<br />
bu platformu kullanarak hayallerindeki etkinlik alanlarının<br />
büyüleyici görsellerini oluşturabilecekler. Buna ek olarak, etkinlik<br />
deneyimlerinin yapay zeka ile nasıl kişiselleştirileceği ve başarılı<br />
yenilikçi etkinlik formatlarının gerçek vaka çalışmaları gibi düşünce<br />
liderliği yoluyla etkinlik ilhamı paylaşılabilecek. Radisson Otel<br />
Grubu Küresel Pazarlama Stratejisi Direktörü Daniela Dumitrescu<br />
şu açıklamalarda bulundu: “Radisson Meetings Unbound ve<br />
Radisson Meetings Dream Machine, dijital inovasyondaki en<br />
son yeniliklerden yararlanarak şirketimizin ‘Her An Önemlidir’<br />
felsefesini dışa vuruyor. Öncü yapay zekâ teknolojisini kullanarak,<br />
etkinlik mekânlarımızı fikirlerin yükseldiği, bağlantıların derinleştiği<br />
ve yaratıcılığın filizlendiği oyun alanlarına dönüştürüyoruz.”
22<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
TÜRSAB, ‘Turizm Yüzyılı’<br />
projesini başlattı<br />
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Başkanı Firuz Bağlıkaya, Türkiye Yüzyılı vizyonu<br />
doğrultusunda 'Turizm Yüzyılı' projesini başlattığını duyurdu. Projeyle turizmin 12 aya<br />
ve ülke geneline yayılmasının yanı sıra yüksek gelir grubundan ziyaretçi sayısının da<br />
artırılması hedefleniyor.<br />
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği<br />
(TÜRSAB), Cumhurbaşkanı Recep<br />
Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu<br />
‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonu doğrultusunda<br />
ilerlemek ve ülke turizmine katkı sağlamak<br />
amacıyla yeni bir proje hayata geçiriyor.<br />
Proje ile turizmin 12 aya ve yurt geneline<br />
yayılması amaçlanırken; TÜRSAB Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, tanıtım ve<br />
pazarlamada çok daha iyisini yapmak için<br />
hem ürün olarak hem de insan kaynağı<br />
olarak Türkiye'nin büyük bir potansiyele<br />
sahip olduğunu kaydetti. Bağlıkaya,<br />
"Turizmin doğal artışına bakarak kendi<br />
rekorlarımızı kırmak bizim için yeterli<br />
değil. Mesele zaman içinde sadece kendi<br />
yaptığımızın daha iyisini yapmak değil,<br />
rakiplerimizin yaptıklarından daha iyisini<br />
yapmaktır.” dedi.<br />
“Türkiye’nin gelişimine ve<br />
kalkınmasına en büyük destek<br />
turizmden”<br />
Turizmde bayrağı daha yukarılara çıkarmak<br />
için yeni bir çalışma planı başlatacaklarını<br />
duyuran Bağlıkaya, "Son 20 yılda ülkemiz,<br />
gelişme ve kalkınma kapsamında çok<br />
önemli adımlar attı. Yapılan çalışmalar<br />
sonrası tüm sektörler bu gelişmeden<br />
payını aldı. Bugüne kadar olduğu gibi<br />
bundan sonra da bu gelişme ve kalkınmaya<br />
sektör olarak en büyük katkıyı sunma<br />
arzusundayız. Ekonomiyle ilgili ne tür<br />
sorunlarla karşı karşıya olduğumuzun<br />
farkındayız. Bu sorunları aşmak için<br />
elimizdeki en güçlü enstrümanlardan birisi<br />
turizm" ifadelerini kullandı.<br />
“Net döviz katkısı, istihdam,<br />
doğrudan gelir”<br />
Bağlıkaya, "Turizm, ekonomimize net<br />
döviz katkısı, 50’den fazla sektöre<br />
kaynak sağlaması, yarattığı istihdam ile<br />
turizm vatandaşımız için doğrudan gelir<br />
kaynağıdır" diyerek, turizmde rekabetin<br />
çok keskin olduğuna ve ülkelerin turizm<br />
rakamlarını yükseltmek için yoğun çaba<br />
harcadığına vurgu yaptı. Ülke olarak<br />
turizmde birçok alanda büyük başarılara<br />
imza atıldığını ifade eden Bağlıkaya,<br />
"Turizmi 12 aya yaymak, turizmin tüm<br />
ülkeye dengeli biçimde dağılmasını<br />
sağlamak, yüksek gelirli turist oranını<br />
artırmak en büyük hedeflerimizin başında<br />
geliyor. Turizmde daha iyisini başarmak<br />
sadece Bakanlığımızın, turizmcilerin değil<br />
bu ülkede yaşayan herkesin sorumluluk<br />
yüklenmesi gereken bir meseledir.<br />
Turizm ülkemiz için vazgeçilmezdir. Yerel<br />
yönetimler, ticaret odaları, kalkınma<br />
ajansları, sivil toplum örgütleri, bölge<br />
halkı, tüm yerel unsurlar bu işin bir parçası<br />
olmak zorundadır" diye konuştu.<br />
“Önemli olan rakiplerden daha<br />
iyisini yapmak”<br />
Tanıtım ve pazarlamada çok daha iyisini<br />
yapmak için hem ürün olarak hem de<br />
insan kaynağı olarak Türkiye'nin büyük<br />
bir potansiyele sahip olduğunu kaydeden<br />
Bağlıkaya, "Turizmin tüm dünyada<br />
konjonktüre veya trendlere bağlı, doğal<br />
artışına bakarak kendi rekorlarımızı kırıyor<br />
olmak bizim için yeterli değil. Mesele<br />
zaman içinde sadece kendi yaptığımızın<br />
daha iyisini yapmak değil, rakiplerimizin<br />
yaptıklarından daha iyisini yapmaktır"<br />
değerlendirmesinde bulundu.<br />
“Hedef turizmi 81 ile yaymak”<br />
Türkiye'nin rakiplerinden daha avantajlı<br />
bir konumda olduğunu, fakat ülkeye gelen<br />
turist sayısının mevcut potansiyelin çok<br />
altında olduğunu vurgulayan Bağlıkaya,<br />
"Dört mevsim sunulabilecek turizm<br />
ürününe sahibiz ancak turist aldığımız aylar<br />
belli aylarda sınırlı kalıyor. Ocak-Şubat-<br />
Mart ve Kasım-Aralık aylarında Türkiye’ye<br />
gelen ziyaretçi sayısı 14,5 milyon. Bu<br />
dönemde gelen turist toplam ziyaretçimizin<br />
yüzde 29’unu oluşturuyor. Aynı dönemde<br />
İspanya’ya 31,2 milyon kişi gidiyor. Toplam<br />
içindeki oranı ise yüzde yaklaşık %37.<br />
Hedefimiz turizmi mümkün olduğu kadar<br />
deniz kum güneş sezonunun dışında kalan<br />
aylara da taşımak. Ülkemize gelen turistin<br />
neredeyse yüzde 75'i altı aylık bölümde,<br />
yüzde 25'i diğer aylarda geliyor. Turizmde<br />
hedeflenenin aksine daha fazla yaz aylarına<br />
sıkışıyoruz. Hedefimiz turizmi mümkün<br />
olduğu kadar deniz, kum, güneş sezonunun<br />
dışında kalan aylara da taşımak olmalı.”<br />
dedi.<br />
Uzun yıllardır diğer bir hedefin ise turizmi<br />
ülkenin her yerine dengeli yayılmasını<br />
sağlamak olduğunu belirten Bağlıkaya;<br />
İstanbul, Antalya, Muğla ve İzmir'in yüzde<br />
75'lik bir paya sahip olduğunu, gelen<br />
turistlerin sadece yüzde 25'inin kalan illere<br />
dağılım gösterdiğini söyledi. Bağlıkaya,<br />
hedefin 5 şehre sıkışmış kapasiteyi ülkenin<br />
her köşesine yaymak olduğunu belirtti.<br />
“Diğer turizm çeşitleriyle rakiplere<br />
fark atmamız lazım”<br />
Türkiye'nin; ucuz tatil yapılan, iyi tesisleri<br />
olan, iyi hizmet sunulan bir destinasyon<br />
olarak pazardaki konumunu koruduğuna<br />
dikkat çeken Bağlıkaya, "Halihazırda<br />
yaptıklarımızı tekrarlayarak 12 ay ve ülkeye<br />
yayılmış turizm hedefine ulaşmak, yüksek<br />
gelir grubundan turist sayısını artırmak
mümkün değil. Tatil beldelerimizde 2-3-<br />
4'üncü sıra otel yaparak turist sayısını<br />
artırsak da turizmin bu gidişatından<br />
rakiplerimizin önüne geçecek kadar<br />
yüksek turizm geliri çıkmaz. Ağırlıklı<br />
olarak Akdeniz'deki tüm ülkelerin sunduğu<br />
deniz, sahiller, güneş ürünleriyle rekabet<br />
ediyoruz. Rekabet alanında tarihimizi,<br />
kültürümüzü ve üstün olduğumuz diğer<br />
turizm çeşitlerini öne çıkartmamız<br />
gerekiyor, fark yaratacağımız alanlara daha<br />
fazla ağırlık vermeliyiz." dedi.<br />
Turizm Yüzyılı’nın amacı<br />
Turizm Yüzyılı projesinin amacının<br />
Türkiye’yi tek bir destinasyon olarak<br />
görmek ve merkezi yapılarla tek bir<br />
turizm ürünüymüş gibi tanıtıp pazarlamak<br />
yerine, her bölgeyi öne çıkan değerleriyle<br />
ayrı bir turizm destinasyonu olarak<br />
ele alacaklarının bilgisini de paylaşan<br />
Bağlıkaya, bu kapsamda yapılacak<br />
çalışmaları şöyle sıraladı:<br />
- Turizm için önemli plan, envanter gibi<br />
mevcut çalışmaları derleyerek işlevli hale<br />
getirmek,<br />
- Türkiye genelinde seyahat acentalarına<br />
proje kapsamında özel eğitimler vermek,<br />
- Bölgenin sahip olduğu turizm değerlerine<br />
özgü pazarlama stratejileri geliştirmek,<br />
tanıtım planlaması yapmak,<br />
- Bölgelerin öne çıkan turizm özelliklerine<br />
uygun hedef fuarları belirleyip seyahat<br />
acentalarının ücretsiz katılımlarını<br />
sağlamak,<br />
- Yerel efsaneleri, hikayeleri turizm<br />
amaçlı işleyerek kültürel ve sanatsal<br />
unsurlar olarak turizm ekonomisine katkı<br />
sağlayacak ürün haline getirmek,<br />
- Bölgelere özgü turistik ürünlere ilişkin<br />
tanıtım materyali oluşturmak,<br />
- Yerel halkın turizm faaliyetindeki rolünü<br />
artırmak için destinasyon bazlı turizm<br />
çalıştayları düzenlemek, turistik değerler<br />
ve turizm ekonomisine ilişkin yerel düzeyde<br />
farkındalığın artmasını sağlamak.<br />
“Turizm çok daha fazlasını<br />
verebilir”<br />
TÜRSAB olarak turizmin Türkiye’ye çok<br />
daha fazlasını verebileceğine inandığını<br />
ifade eden Bağlıkaya sözlerini şöyle<br />
tamamladı: “Dünya siyasetinin ve<br />
sosyolojisinin küresel ısınmadan çok daha<br />
hızlı ısındığı bir dönemdeyiz. Bu tehlikeli<br />
ısınmanın panzehiri turizmdir. Nasıl turizm<br />
Türkiye'ye daha fazlasını verebilirse; bu<br />
vizyonla Türkiye de dünyaya daha fazlasını<br />
verebilir. Bu vesileyle doğru zamanda<br />
doğru çıkışı yapmak için TÜRSAB olarak<br />
bilgi birikimimizle hazır olduğumuzu,<br />
kararlı, cesur ve inanç sahibi olduğumuzu<br />
ifade ediyoruz. Turizm çok daha fazlasını<br />
verebilir. Turizm Yüzyılı ülkemize hayırlı<br />
olsun”.
24<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
Ali Can Aksu<br />
“Zaten ben yapıyorum, dijital<br />
mecralara ne gerek var’ anlayışı<br />
otellere büyük zarar veriyor”<br />
Afrika'nın en verimli profesyonel turizm buluşması olma hedefiyle 20 - 21 Mayıs <strong>2024</strong><br />
tarihlerinde Mısır'ın Şarm El Şeyh kentinde ilk kez düzenlenecek Afrika Turizm Forumu,<br />
Türk ve Afrika turizmcilerini bir araya getirecek.<br />
Otellerin %80’inin satış ve<br />
pazarlama konusunda dijital<br />
dünyanın farkında olmadığına<br />
dikkat çeken Turizoom International<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Ali Can Aksu,<br />
'Zaten ben yapıyorum, dijital mecralara<br />
ne gerek var' anlayışının otellere<br />
ekonomik açıdan büyük zarar verdiğini<br />
söyledi.<br />
Ali Can Aksu’nun konuyla ilgili<br />
değerlendirmesi şöyle:<br />
“Yaptığımız araştırma sonucuna göre,<br />
birçok otelin online satış kanallarını<br />
doğru kullanmadığı, kontrolsüz<br />
kullandığı veya hiç kullanmadığını<br />
tespit ettik. Bunun en tehlikeli<br />
yönü ise, bazı çalışanların satış ve<br />
pazarlamada dijital mecraları işsiz<br />
kalırım korkusu ile kullanmamaları idi.<br />
Bir diğer tehlikeli boyutu ise, satış ve<br />
pazarlama ekibinin kişisel becerilerini<br />
online mecraların üstünde görmeleri<br />
oldu. “Zaten ben yapıyorum, dijital<br />
mecralara ne gerek var?“ anlayışı<br />
otellere ekonomik açıdan büyük zarar<br />
veriyor.<br />
Turizm sektöründe dijitalleşme,<br />
son yıllarda önemli bir dönüşüm<br />
yaşamış ve sektörün hemen hemen<br />
her alanında etkisini göstermiştir.<br />
Dijitalleşme, seyahat planlamasından<br />
rezervasyonlara, destinasyon<br />
tanıtımından misafir ilişkilerine kadar<br />
birçok farklı süreci etkilemektedir.<br />
İşte turizmde dijitalleşmenin bazı<br />
önemli yönleri:<br />
Online Rezervasyon ve Satış<br />
Kanalları: Seyahat planlaması ve<br />
rezervasyon işlemlerinin %80’i artık<br />
internet üzerinden yapılmaktadır.<br />
Oteller, uçuşlar, tatil paketleri ve diğer<br />
turistik aktiviteler için birçok online<br />
platform bulunmaktadır. Dijitalleşme,<br />
turizm işletmelerine müşteri<br />
deneyimini kişiselleştirmek için<br />
daha fazla fırsat sunar. Müşterilerin<br />
tercihlerine ve geçmiş seyahat<br />
alışkanlıklarına dayalı öneriler sunarak<br />
misafir memnuniyetini arttırdığı<br />
gerçeğini göz ardı etmemek lazım.<br />
Yapay Zeka ve Veri Analitiği: Turistik<br />
işletmelerde özellikle konaklama<br />
sektöründe büyük veri analitiği ve<br />
yapay zeka teknolojilerini kullanarak<br />
misafir davranışlarını anlamak ve<br />
gelecekteki talepleri tahmin etmek<br />
için veri tabanlı kararlar alınarak<br />
gelirler artırılabilmektedir. Bu<br />
gibi dijitalleşme trendleri, turizm<br />
endüstrisini daha erişilebilir, verimli<br />
ve müşteri odaklı hale getirirken, aynı<br />
zamanda işletmelerin rekabet gücünü<br />
artırmasına yardımcı olmaktadır.<br />
Dünyada online satış kanallarının<br />
turistik tesislere etkisi oldukça<br />
büyük ve derin bir dönüşüm<br />
oluşturmuştur. İşte bu etkilerden<br />
bazıları:<br />
Online satış kanalları, otellere<br />
dünya genelindeki geniş bir müşteri<br />
kitlesine erişim imkanı sunar. Online<br />
rezervasyon platformları, otellerin<br />
oda fiyatlarını dinamik olarak<br />
ayarlamalarına olanak tanır. Talep,<br />
mevsimsel değişimler, özel etkinlikler<br />
gibi faktörlere bağlı olarak otel fiyatları<br />
otomatik olarak ayarlanabilir. Bu<br />
da otellerin gelir optimizasyonunu<br />
sağlar. Online satış kanalları, otellerin<br />
kendilerini pazarlamak ve tanıtmak için<br />
etkili bir platform sunar. Oteller, çeşitli<br />
online platformlarda özelliklerini ve<br />
fırsatlarını sergileyerek müşterileri<br />
çekebilir.”
26<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem / makale<br />
Cem<br />
Tur Andiamo Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Polatoglu<br />
-<br />
“Turizmde yeniden senet dönemi”<br />
80’ler 90’lar. İç turizm hareketlendi.<br />
Yurt dışından gelen turiste alışık<br />
olan oteller daha çok yerli turistle<br />
tanıştı. Ancak euro veya dolar bazlı<br />
çalışan otellerin fiyatları yerli turiste<br />
yüksek geldi. Tüketici tek seferde<br />
nakit ödeme yapmaya zorlandı.<br />
Çare: Senet<br />
Senet, tatil müşterilerinin hoşuna<br />
gitti. 3 derken 5, 5 derken 9 aya<br />
varan taksitlerle herkes tatil<br />
yapmaya başladı. Ancak ödeme<br />
tarihleri gelince bu kez tahsilat<br />
sorunları başladı. Ödenemeyen<br />
senetler nedeniyle biriken banka ve<br />
otel borçları, tur şirketlerinin belini<br />
büktü. Bu girdaptan çıkamayan<br />
acentalar ya sektörden ayrılmak ya<br />
da iflas etmek zorunda kaldı.<br />
Kredi kartı kurtuluş oldu<br />
Ve 2000’lerle beraber tahsilat riskini<br />
bankaya yükleyen taksitli kredi kartı<br />
sistemi acentaların kurtuluşu oldu.<br />
İç ve dış turizm patladı. Yüzbinlerle<br />
ölçülen yıllık yurt içi Türk turist<br />
sayıları 13-15 milyonlara, yurt dışı<br />
Türk turist sayısı da 8-10 milyonlara<br />
çıktı.<br />
Seyahat acentaları tekrar senete<br />
döndü<br />
Ta ki ekonomik krizle beraber yurt<br />
dışı uçak ve turlarda taksit kalkana<br />
kadar artış ivmesine devam eden<br />
yurt dışı turlar bu kararla birlikte<br />
durma noktasına geldi. Durgunluğu<br />
aşmak isteyen acentalar, yıllar sonra<br />
tekrar senetle tur satışına başladı.<br />
Umarız, tur şirketlerimiz eskisi gibi<br />
ekonomik girdaba girmez ve yeni<br />
iflaslar yaşanmaz.<br />
Tatilcilere ve acentalara bol senetli<br />
tatiller dileği ile.
Göz Kamaştıran<br />
Bir Yaşam,<br />
Zarif ve Işıltılı<br />
Sofralarla Başlar...
28<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
Zafer Canbaz<br />
“İzmir’de bu yazın otel dolulukları<br />
2023’ü geride bırakacak”<br />
Hyatt Regency İzmir İstinyePark Genel Müdürü Zafer Canbaz, şehre Avrupa’dan direkt<br />
seferlerin artmasının pazara dair beklentileri yükselttiğini kaydetti. Ortadoğu ülkelerine<br />
direkt seferlerin konmasıyla pazardan hak ettikleri payı alabileceklerini söyleyen Canbaz,<br />
“İzmir’de bu yazın otel dolulukları 2023’ü geride bırakacak. Bu sezondan beklentilerimiz<br />
yüksek.” diye konuştu.<br />
Haber: Hatice Ünal Bilen<br />
Turizm sektörü ekonomik gündemin<br />
belirleyici olduğu bir sezona giriş<br />
yaptı. 16 Aralık 2022 tarihinden<br />
bu yana İzmir/Balçova’da hizmet veren<br />
Hyatt Regency İzmir İstinyePark’ın ise<br />
bu sezondan beklentileri yüksek. Otelin<br />
Ege turizmine katkılarını ve yeni sezonla<br />
ilgili beklenti ve öngörülerini aktaran<br />
Hyatt Regency İzmir İstinyePark Genel<br />
Müdürü Zafer Canbaz, şehre Avrupa’dan<br />
direkt seferlerin artmasının pazara dair<br />
beklentileri yükselttiğini belirterek,<br />
“Özellikle sezonda konulacak direkt<br />
seferler ile Orta Doğu ülkelerine olan<br />
kolay ve rahat ulaşım ile de pazardan hak<br />
ettiği payı alacağımız düşüncesindeyim.<br />
Hem yurt dışından gelen misafirlerimiz<br />
hem de yerli konuklarımızın Urla, Çeşme,<br />
Alaçatı gibi revaçta olan tatil merkezlerine<br />
yakınlığımızı fark edip bizi değerlendirmek<br />
istediklerini gördük. Bu sezonun doluluk<br />
anlamında geçen senenin üzerine çıkacağı<br />
düşüncesindeyim.” diye konuştu.<br />
“Türkiye’de genelde turist sayısına<br />
odaklanılıyor”<br />
Bu yıl üst segment gelir grubundaki turist<br />
sayısında bir artış öngördüklerini ifade<br />
eden Canbaz, Türkiye’de sektörün genelde<br />
turist sayısına odaklandığını belirtti ve<br />
nitelikli turistin önemine dikkat çekerek<br />
şunları söyledi: “Nicelik dışında nitelikli<br />
adımlar İzmir’i kısa ve uzun vadede turizm<br />
açısından ileriye taşıyacaktır. Türkiye’de<br />
sektör genelde turist sayısına odaklanıyor.<br />
Özellikle tatil yörelerindeki her şey dahil<br />
tesisler nitelikli ziyaretçiden çok otellerin<br />
doluluk oranlarına odaklanıyor. Açıldığımız<br />
günden beri hedefimiz, nitelikli misafirlerde<br />
oluşan ve nicelik açısından da doluluğu<br />
hedeflediğimiz bir portföy oluşturmak.<br />
Ağırladığımız misafir porföyümüzle sadece<br />
otelimize değil, yaşadığımız güzel şehre de<br />
katkı sağlamak.”<br />
“Ege turizmine katkımız büyük”<br />
Hyatt Regency İzmir İstinyePark’ın birçok<br />
açıdan Ege Bölgesi’nde ilk olmasıyla öne<br />
çıktığını vurgulayan Canbaz, otelin Ege<br />
turizmine katkılarını şu sözleriyle aktardı:<br />
“Ortak yatırımcı Orjin Grup iki devin<br />
güçlerini birleştirdi. Hemen bitişiğimizde<br />
bulunan İstinyePark Alışveriş Merkezi’ne<br />
otelin içinden direkt bağlantımız var. Bu<br />
özelliğimiz ile Ege Bölgesi’nde bir AVM<br />
ile bağlantılı ilk ve tek otel projesiyiz.<br />
Konumumuz ile de birçok otelin sahip<br />
olmadığı bir avantajımız mevcut. Hem<br />
şehrin merkezinde hem bağlantı<br />
yollarına hem de turistik destinasyonlara<br />
yakınlığımız ile birçok şehir otelinden<br />
farklılaşıyoruz. Tamamı deniz gören geniş<br />
odalarımız, lüksü ve sadeliği birleştiren<br />
tasarım anlayışımız ile İzmir’de kısa sürede<br />
fark oluşturduk.”<br />
“Civar otelleri de dolduruyoruz”<br />
Zafer Canbaz, Hyatt Regency İzmir<br />
İstinyePark’ın şehir otelciliğine yepyeni<br />
bir soluk getirdiğini ifade etti. Normal<br />
şartlarda şehir otelciliği dendiğinde 2000<br />
m² alana konumlanan toplantı salonları ve<br />
500 m² fuaye alanlarının bulunmadığına<br />
dikkati çeken Canbaz, “Farkımızı da burada<br />
ortaya koyuyoruz. Misafirlerimize şehir<br />
otelciliğinden beklenenin daha fazlasını<br />
sunuyoruz. Biri 600 kişilik diğer 300 kişilik,<br />
kendilerine özel mutfakları bulunan iki<br />
adet balo salonumuz var. Bunlara ek<br />
olarak ihtiyaca göre bölünebilir 10 adet<br />
toplantı salonumuz bulunuyor. Tüm toplantı<br />
salonları, teknik detaylar düşünülerek inşa<br />
edilen altyapısı ve son teknoloji görsel ve<br />
işitsel ekipmanları sayesinde misafirlerinin<br />
tüm ihtiyaçlarına cevap veriyor.” ifadelerini<br />
kullandı ve salonların işlev ve kalitesinden<br />
kaynaklı ulusal ve uluslararası kongrelere<br />
ev sahipliği yaptıklarını ve böylelikle civar<br />
otellerin de dolmasını sağladıklarını<br />
sözlerine ekledi.<br />
“Kadın-erkek eşitliğini sözde değil,<br />
eylemde de benimsedik”<br />
Hyatt İstinyePark ailesinde 160 kişilik<br />
bir ekiple çalıştıklarını kaydeden Zafer<br />
Canbaz, sadece iş yapma şekliyle değil,<br />
aynı zamanda değerleriyle de öne<br />
çıktıklarını söyledi. Kadın- erkek eşitliği<br />
ve pozitif ayrımcılık ilkelerini sadece<br />
sözde değil, eylemde de benimsediklerini<br />
ve uyguladıklarını ifade eden Canbaz,<br />
“İnanıyoruz ki, bu değerlerimiz sayesinde<br />
daha güçlü ve daha kapsayıcı bir<br />
çalışma ortamı oluşturuyoruz. Kadın<br />
çalışanlarımızın iş hayatındaki yerini<br />
güçlendirmek için Women@Hyatt<br />
programımız ile kararlı bir şekilde<br />
çalışıyoruz. Aynı şekilde, sektörümüze yeni<br />
mezun ve iş tecrübesi olmayan gençleri<br />
kazandırarak onların kariyerlerine katkı<br />
sağlamak da bizim için önemli bir misyon.<br />
Ayrıca yabancı çalışanlar ile ekibimiz<br />
içerisindeki kültürel, etnik ve cinsiyet<br />
kimliklerine saygı duymayı, fırsat eşitliğini<br />
sağlamayı ve her çalışanın potansiyelini<br />
en üst düzeye çıkarmaya destek oluyoruz.”<br />
şeklinde konuştu.
30<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
2023’te Japonya'ya giden<br />
Türk turist sayısı ne kadar?<br />
JNTO’nun açıkladığı verilere göre, Ocak-Eylül 2019 ile Ocak-Eylül 2023 dönemlerinde<br />
Türkiye’den Japonya’ya gidenlerin oranında +%28,1, Meksika’dan +%23,2, Singapur’dan<br />
+%18,2, Vietnam’dan +%16,9 ve ABD’den +%14,8 artış elde edildi.<br />
Japonya’nın turizm endüstrisini<br />
geliştirmek ve uluslararası<br />
ziyaretçileri teşvik etmek amacıyla<br />
faaliyet gösteren Japonya Ulusal Turizm<br />
Örgütü (JNTO), 2023’ün ilk 3 çeyreğinde<br />
Türkiye’den Japonya’ya gelen ziyaretçi<br />
sayısının 2019’un aynı periyodunu<br />
önemli ölçüde geride bıraktığını<br />
açıkladı. Japonya’ya gelen yabancı<br />
ziyaretçi sayısındaki artış oranlarına<br />
bakıldığında, Ocak-Eylül 2019 ile<br />
Ocak-Eylül 2023 dönemlerinde ülkeler<br />
arasında karşılaştırıldığında Türkiye’den<br />
Japonya’ya gidenlerin oranında +%28,1,<br />
Meksika’dan +%23,2, Singapur’dan<br />
+%18,2, Vietnam’dan +%16,9 ve<br />
Amerika Birleşik Devletleri’den +%14,8<br />
artış olduğunu gösteriyor. Bu veriler,<br />
Türkiye’nin toparlanma oranının diğer<br />
ülkelerden daha yüksek olduğunu işaret<br />
ediyor.<br />
2019’un aynı dönemine göre<br />
%28,1 artış<br />
JNTO'nun verilerine göre, Ocak-<br />
Eylül 2023 döneminde tüm dünyadan<br />
Japonya’ya giden ziyaretçi sayısı<br />
17,374,722 olarak gerçekleşirken<br />
Türkiye’den Japonya’ya giden ziyaretçi<br />
sayısı 22,110 olarak kaydedildi ve bu<br />
rakam pandemi öncesi 2019 yılının aynı<br />
dönemine göre %28,1 artış gösterdi.<br />
Kobayashi: “2023’te Türkiye’den<br />
Japonya'ya ziyaretçi sayısı hızla<br />
arttı”<br />
JNTO Dubai Ofisi Direktörü Daisuke<br />
Kobayashi şu yorumlarda bulundu:<br />
“2023 yılında, Türkiye pazarından<br />
Japonya'ya gelen ziyaretçi sayısı hızla<br />
arttı ve Türk Hava Yolları'nın artan ve<br />
geri dönen uçuşları ile uçak seferlerinin<br />
arzı istikrarlı bir şekilde genişleyecek.<br />
Japonya'ya gelen ziyaretçi sayısının <strong>2024</strong><br />
yılında da artmaya devam edeceğini<br />
umuyoruz. Ayrıca bir Japon havayolu<br />
şirketi olan All Nippon Airways de <strong>2024</strong><br />
yılının ikinci yarısında İstanbul'a bir rota<br />
açacağını duyurdu.”<br />
<strong>2024</strong>’ün Türkiye-Japonya diplomatik<br />
ilişkilerinin 100. yılı olduğundan<br />
bahseden Kobayashi, sözlerine şu<br />
şekilde devam etti: “EXPO 2025<br />
önümüzdeki yıl Osaka, Kansai'de<br />
düzenlenecek. Bunun daha fazla<br />
insanın bir seyahat destinasyonu olarak<br />
Japonya'ya ilgi duyması için bir fırsat<br />
olacağına inanıyoruz. Türkiye'deki<br />
tanıtım faaliyetlerimizi daha da etkin<br />
hale getirmek istiyoruz.”
32<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem fuar<br />
Afrika Turizm Forumu’nun<br />
ilki Mısır’da gerçekleşecek<br />
Afrika'nın en verimli profesyonel turizm buluşması olma hedefiyle 20 - 21 Mayıs <strong>2024</strong><br />
tarihlerinde Mısır'ın Şarm El Şeyh kentinde ilk kez düzenlenecek Afrika Turizm Forumu,<br />
Türk ve Afrika turizmcilerini bir araya getirecek.<br />
Antalya Turizm Fuarı Kurucusu<br />
Selçuk Meral tarafından<br />
düzenlenen Afrika Turizm<br />
Forumu, Şarm El Şeyh Uluslararası<br />
Kongre Merkezi'nde 20'den fazla<br />
ülkeden turizm profesyonelini<br />
ağırlamaya hazırlanıyor. Forum,<br />
sektörün farklı pazarlarını ve<br />
dinamiklerini güçlendirmek,<br />
ilişkileri pekiştirmek, kurulacak yeni<br />
bağlantılarla kişi, kurum, kuruluş ve<br />
destinasyonların gelişimine destek<br />
olmak amacıyla düzenlenecek.<br />
Meral: "Afrika'nın en verimli turizm<br />
fuarı olmak istiyoruz"<br />
Bu yıl ilki düzenlenecek olan forumla<br />
Afrika ülkelerinin turizm potansiyelini<br />
dünya pazarlarıyla yakınlaştırmayı ve<br />
herkes için yeni alternatif pazarlar<br />
üretmeyi hedeflediklerini belirten<br />
Antalya Turizm Fuarı Kurucusu Selçuk<br />
Meral yaptığı açıklamada şunları<br />
söyledi: “Afrika kıtası turist ağırlayan<br />
ve turist üretebilen bir coğrafya.<br />
Kıtanın hızla gelişen ekonomik gücü<br />
ve nüfusu önümüzdeki süreçte dünya<br />
pazarlarında ağırlığını daha da çok<br />
hissettirmeye başlayacak. Biz de GMT<br />
Fuarcılık olarak ATF sürecimize Afrika<br />
kıtasını ekleyerek dünya turizmine<br />
bir inovatif dokunuş daha yapmak<br />
amacıyla yola çıktık. Afrika Turizm<br />
Forumu, yüksek sezon öncesinde<br />
gelişmeleri değerlendirmeye temel<br />
oluşturarak, Afrika'nın en verimli<br />
turizm fuarı olmasını hedeflediğimiz<br />
fuarın ilk versiyonu olarak sektöre<br />
hareket ve heyecan getirecek.”<br />
Afrika ile B2B<br />
Afrika ülkelerinin ulusal ve<br />
uluslararası turizm profesyonellerini<br />
ve yatırımcılarını, kanaat önderlerini,<br />
turizm otoritelerini, bürokratlarını ve<br />
bakanlıklarını "yerinde pazarlama"<br />
ilkesiyle bir araya getirme hedefiyle<br />
yola çıkan forum, B2B (birebir iş<br />
görüşmesi ) görüşmelerine de ev<br />
sahipliği yapacak. 20 - 21 Mayıs<br />
tarihlerinde Afrika Turizm Forumu'nda<br />
1000 davetli seyahat acentesi ile iki gün<br />
boyunca tam zamanlı iş toplantıları<br />
tesis edilecek. Afrika turizmi ve<br />
pazarları ile ilgili ülke profesyonellerini<br />
aynı zamanda aynı çatı altında<br />
buluşturmayı hedefleyen Afrika Turizm<br />
Forumu, <strong>2024</strong> sezonunun stratejilerini,<br />
2025 sezonu için ise ilk düşünce<br />
ve önerilerin ortaya çıkacağı bir<br />
organizasyon olacak.<br />
Afrika Turizm Forumu, 20 ülkeden tüm dünya pazarlarına<br />
misafir üreten davetli seyahat acentelerini, kaynak pazarlardaki<br />
etkin tur operatörlerini, hizmet kalitesiyle dünya markası haline<br />
gelmiş konaklama sağlayıcılarını, teknoloji üreten firmaları,<br />
ilgili ülke makamlarını bir araya getirecek. Turizm sektörüne<br />
yönelik hizmet, bilgi ve becerilerin aynı çatı altında toplanmasını<br />
sağlayacak. ATF24egypt'te çeşitli ülkelerin konaklama sektörü ile<br />
Avrupa, İngiltere, CIS, Türkiye, Orta Doğu, Balkan, Benelüks ve<br />
Baltık pazarlarındaki operatör ve acenteler kendilerini tanıtma ve<br />
ilişkilerini geliştirme fırsatı bulacak.
Tabiatın kalbi<br />
Bolu’dan<br />
horeca@taskesti.com<br />
www.taskestisu.com<br />
Pırıl pırıl bir kaynaktan el değmeden çıkan, modern tesislerimizde doğal yapısı<br />
bozulmadan ve mineral dengesi değiştirilmeden üretilen Taşkesti Su, özel premium cam<br />
şişesiyle sizlere sunulmaktadır.<br />
0850 888 14 14
34<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
Kapı vizesinin Türk turistlere<br />
sağlayacağı avantajlar ne?<br />
Yunan adalarına odaklanan tur operatörü Feribotlines’in CEO’su Tamer Arda Tuncer, kapı<br />
vizesi hakkında merak edilenlere cevap verdi. Kapıda vize ile Yunan adalarına gitmek için dikkat<br />
edilmesi gereken hususlar olduğuna dikkat çeken Tuncer, kapıda vize uygulamasının adalara<br />
seyahat etmek isteyenler için Schengen vizesi randevusu bulma stresini azaltacağını belirterek,<br />
“Kapı vize tatil maliyetlerini de çok düşürecek” dedi.<br />
Yunan adalarına tatil satışı ve feribot<br />
seferleri gerçekleştiren adalardaki en<br />
büyük Türk tur operatörü Feribotlines’ın<br />
CEO’su Tamer Arda Tuncer, Yunanistan’ın<br />
kapıda vize uygulamasını değerlendirdi. Hem<br />
Türkiye’den Yunan adalarına, hem de Yunan<br />
adalarından Türkiye’ye yaz aylarında yoğun<br />
bir geçiş olduğunu hatırlatan Tuncer, “Kapı<br />
vizesi uygulaması Türkiye’ye gelen turist<br />
sayısını da artırıyor. Yani sadece Türkiye’den<br />
adalara turist gitmiyor. Rodos ve Kos gibi<br />
adalara her gün onlarca charter uçuş ile<br />
yabancı turist iniyor. Artan feribot seferleri<br />
sayesinde bu turistler tatillerinin 1-2 gününü<br />
Türkiye’de geçirebilecek” sözlerini kaydetti.<br />
“Schengen stresini azaltacak”<br />
Kapı vizesi uygulamasının Türk<br />
vatandaşlarının seyahati için önemine işaret<br />
eden Tuncer, şu bilgileri paylaştı; “Bu adım,<br />
Yunan adalarına seyahat etmek isteyenlerin<br />
Schengen vizesi randevusu bulma stresini<br />
azaltacak ve daha kolay plan yapabilmelerini<br />
sağlayacak. Kapı vize tatil maliyetlerini de<br />
çok düşürecek. Schengen ülkelerine vize<br />
randevusu bulunamadığı için vize başvuru<br />
maliyetleri çok artmış ve 200-300 avroların<br />
üzerine çıkmıştı. Kapıda vizenin yaklaşık<br />
60 avro civarında bir maliyetinin olması<br />
bekleniyor. Bu da yurt dışı tatilinde vize<br />
masrafından çekinen kişiler için büyük bir<br />
maddi kolaylık sağlayacak.”<br />
“Yunan adalarına vize kalkmıyor,<br />
işlemler kolaylaşıyor”<br />
Tamer Arda Tuncer, seyahat etmek isteyen<br />
Türk vatandaşlarının “Yunan adalarına<br />
vize kalktı” gibi bir yanılgıya düşmemesi<br />
gerektiğine dikkat çekerek, kapı vizesinin<br />
hala bir başvuru ve değerlendirme süreci<br />
gerektiren ama işlemleri çok kolaylaştıran bir<br />
uygulama olduğunu belirtti. Tuncer, “Seyahat<br />
etmek isteyen Türk vatandaşları seyahatlerini<br />
2-3 hafta önceden planlamalı. Başvuruda en<br />
önemli kıstas bilet ve otel rezervasyonunun<br />
kesin ödenmiş olması. Ödenmemiş<br />
rezervasyonlarla yapılan başvurular ret<br />
riskini çok yükseltecektir” diye belirtti.<br />
“Kapı vizesi kontenjanını<br />
sorgulamak gerekiyor”<br />
Kapıda vize başvuruları için her adada<br />
günlük bir kota olduğu ve bunun çok<br />
önceden dolabileceği konusunda uyarılardan<br />
bulunan Tuncer, şunları kaydetti: “Her<br />
adanın gümrüğü, o gün kapı vizesi ile<br />
giriş yapabilecek yolcu sayısıyla ilgili bir<br />
kontenjan belirliyor. Bazı adalarda bu<br />
200’ü geçerken, bazı adalarda 50-60 kişi ile<br />
sınırlı olabiliyor. Bu nedenle seyahat etmek<br />
isteyenlerin seyahat satın almadan önce<br />
kapı vizesi kontenjanını sorgulamaları ve<br />
hizmet alacakları seyahat acentesinin bu<br />
desteği sağlayabileceğinden emin olmaları<br />
gerekiyor” dedi.<br />
“Vize kapıda alınmıyor, başvuru<br />
süreci var”<br />
“Kapıda vize” ifadesinin kelime anlamının<br />
yanıltıcı olmaması gerektiğinin altını çizen<br />
Tamer Arda Tuncer, “Kapıda vize aslında<br />
kapıda başvurup alınabilecek bir vize değil.<br />
Gidilecek adaya mutlaka önceden başvuru<br />
yapmak gerekiyor. Sonra evraklar gümrük<br />
kapısına teslim ediliyor. Sonuç ise seyahat<br />
günü netleşiyor.” dedi. Feribotlines’ın<br />
yolcularının tüm başvuru sürecine destek<br />
verdiğini belirten Tuncer, “Feribotlines, tatil<br />
paketlerinden yararlanan tüm yolcularımıza<br />
kapı vizesi sürecinde destek veriyoruz ve<br />
evraklarının gümrükte doğru şekilde işleme<br />
girmesini sağlıyoruz” dedi.<br />
“Uygulama tüm yıl, verilen vize<br />
1 hafta geçerli”<br />
Tuncer, Covid pandemisi öncesi dönemde<br />
uygulanan kapı vizesi başvurularının sadece<br />
yaz aylarında geçerli olduğunu anımsatarak,<br />
“Yeni açıklanan kapıda vize uygulaması<br />
ile Türk turistler, Yunan adalarına tüm yıl<br />
boyunca kapı vizesi ile seyahat edebilecek.<br />
Verilen vizenin süresi başvuruda sunulan<br />
seyahat planına uygun olarak maksimum<br />
yedi gün olacak. Verilen vize ile farklı<br />
adalara geçilip geçilemeyeceği ise henüz<br />
kesinleşmedi” ifadelerini kullandı.
36<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem etkinlik<br />
Skål İstanbul’un yeni Başkanı<br />
SELMA TATAR<br />
Skål International İstanbul Kulübü'nün 34. Olağan Genel Kurul Toplantısı Elite World<br />
İstanbul <strong>Hotel</strong>’de gerçekleştirildi. Skål İstanbul’un yeni dönem Başkanı olarak seçilen<br />
Selma Tatar, önceki dönem Başkanı Can Arınel’den zinciri devraldı.<br />
Sektörde farklı alanlarda<br />
faaliyet gösteren turizm<br />
profesyonelleriyle el ele vererek<br />
ülkemizde turizmi geliştirmeyi<br />
amaçlayan ve dünyanın en büyük<br />
Skål kulüplerinden biri olan Skål<br />
International İstanbul’un Olağan Genel<br />
Kurulu, 19 Mart <strong>2024</strong>, Salı günü Elite<br />
World İstanbul’da yapıldı.<br />
Skål International İstanbul Yönetim<br />
Kurulu ve üyelerinin yanı sıra TÜRSAB<br />
Başkan Yardımcıları Davut Günaydın<br />
ve Hasan Eker ile TÜROB Başkanı<br />
Müberra Eresin, İstanbul Turizm<br />
Platformu Direktörü Şengül Altan<br />
Arslan, Skål International Eski Dünya<br />
Başkanı Hülya Aslantaş, Uluslararası<br />
Skål Dernekleri Federasyonu Başkanı<br />
Orhon Atameriç ve Yönetim Kurulu<br />
üyesi Ayşe Önen’in de katıldığı Genel<br />
Kurul Toplantısı’nda 34’üncü Dönem<br />
Başkanı olarak Selma Tatar seçildi.<br />
Genel Kurul’un ardından düzenlenen<br />
Zincir Değişim Töreninde Skål<br />
International İstanbul Kulübü’nün yeni<br />
Başkanı Selma Tatar, önceki dönem<br />
Başkanı Can Arınel’den Başkanlık<br />
zincirini devraldı.<br />
Tatar: “Skål İstanbul’u<br />
güçlendirmeye devam edeceğiz”<br />
Skål International İstanbul Kulübü’nün<br />
34. Dönem Başkanı Selma Tatar,<br />
Başkanlık görevini devraldığı Can<br />
Arınel ve Yönetim Kurulu’na teşekkür<br />
ederek; “Skål İstanbul Kulübü’ne<br />
üye olmama vesile olan ve daha<br />
önce bu kulüpte başkanlık yapan<br />
anneme teşekkür ediyorum. Onun<br />
tecrübelerinden aldığım derslerle<br />
Skål International İstanbul Kulübünü<br />
daha ileriye taşımak için çaba sarf<br />
edeceğim. Önümüzdeki iki yıl boyunca<br />
Skål ruhunun temelinde yatan dostluk<br />
kavramının kuvvetlendirilmesi için<br />
eskisinden daha dinamik bir yapıya<br />
hızlı şekilde ulaşmak ilk hedefim.<br />
Özel etkinlilerle tüm üyelerimiz<br />
ve aileleriyle bir araya geleceğiz.<br />
Can Arınel Başkanımın başlattığı<br />
ve sevgili Mustafa Devrim Yalçın’ın<br />
büyük özverileriyle gerçekleştirilen<br />
Cumhuriyetimizin 100. Yılında<br />
100 Genç Turizmci” projemiz ile<br />
sektör profesyonellerini turizm<br />
öğrencileriyle bir araya getirmeye<br />
devam edeceğiz. Üyelerimizin<br />
desteğiyle Skål International İstanbul<br />
Kulübümüz daha da güçlenecek.<br />
Birlikte çalışarak pek çok yeni başarıya<br />
imza atacağız. Şahsıma ve Yönetim<br />
Kurulu’ndaki arkadaşlarıma göstermiş<br />
olduğunuz güven ve destekleriniz<br />
için teşekkür ediyorum. Her zamanki<br />
gibi sizlerle birlikte olmaktan ve bu<br />
yolculuğa çıkmış olmaktan dolayı çok<br />
gururluyum” dedi.
38<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni yatırımlar<br />
Canopy<br />
by Hilton<br />
Seychelles<br />
AÇILDI<br />
Hilton (NYSE: HLT) en yeni<br />
tesisi Canopy by Hilton<br />
Seychelles'in açılışını<br />
duyurarak butik yaşam<br />
tarzı markasının Hint<br />
Okyanusu'ndaki ilk adımını<br />
attı. Mahé'nin Anse à la<br />
Mouche körfezinde yer<br />
alan ilk Canopy by Hilton<br />
tesisi, okyanus kıyısındaki<br />
topluluklara yeni ve sofistike<br />
anlayış getirmeye hazırlanıyor.<br />
Mahé'nin güneyinde yer alan Canopy<br />
by Hilton Seychelles, markanın<br />
dünyadaki ilk resort tesisi. Hem<br />
aileler hem de macera arayanlar için<br />
cennet gibi bir kaçamak sunmak üzere<br />
yerel yetenekleri çağdaş cazibeyle<br />
kusursuz bir şekilde harmanlıyor. Jardin<br />
du Roi'ye (Baharat Bahçesi) ve sığ, sakin<br />
deniziyle bilinen Anse à la Mouche plajına<br />
kısa bir sürüş mesafesindeki 120 konuk<br />
odalı tesis, yörenin unsurlarını yansıtan<br />
şık tasarımlı odalardan sakin spaya ve<br />
dünya standartlarında yiyecek ve içecek<br />
sunumlarına kadar otantik bir konuk<br />
deneyimi sunmak için çevresinden ilham<br />
alıyor.<br />
Seyşeller'deki beş Hilton markalı<br />
tesisten biri<br />
Hilton Orta Doğu ve Afrika Başkanı<br />
Guy Hutchinson açılışla ilgili şu<br />
değerlendirmelerde bulundu: “Canopy<br />
by Hilton Seychelles'in hizmete<br />
girmesiyle birlikte Hint Okyanusu'ndaki<br />
portföyümüzü büyütmeye devam<br />
etmekten ve konuklarımıza inanılmaz<br />
güzellikte destinasyonlar sunmaktan<br />
heyecan duyuyoruz. Kısa süre önce açılan<br />
Waldorf Astoria Seychelles Platte Island<br />
da dahil olmak üzere Seyşeller'deki beş<br />
Hilton markalı tesise katılan Canopy by<br />
Hilton Seychelles, konuklara ünlü Hilton<br />
misafirperverliğimizi Mahé'nin yerel<br />
cazibesiyle güzel bir şekilde bütünleştiren<br />
unutulmaz bir konaklama vadediyor.”<br />
Konuklar tesisin üç farklı yemek mekanında<br />
olağanüstü mutfak seçeneklerinin tadını<br />
çıkarabiliyor. Avocet’te hoş kahvaltı<br />
çeşitlerinin yanı sıra öğle ve akşam<br />
yemeklerinde alakart Fransız ve Creole<br />
füzyonları servis ediliyor. Akşam deneyimleri,<br />
mükemmel bir konaklama için cazip eğlence<br />
seçeneklerine de sahip. Hint Okyanusu'nun<br />
kristal berraklığındaki sularına bakarak<br />
dinlenmek ve dalmanın keyfini çıkarmak<br />
için mükemmel bir yer olan Sega Bar'da<br />
eğlence, Seyşeller'in geleneksel Sega<br />
dansının ruhuyla buluşuyor. Bu arada, bu<br />
yılın sonlarına doğru açılacak olan Palem<br />
deniz kenarında, konuklarına Endonezya,<br />
Tayland ve Çin'den lezzetler ve yerel olarak<br />
hazırlanmış kokteyller ile Asya esintili bir<br />
yemek deneyimi sunacak.<br />
“Markanın eğlence ve tatil<br />
destinasyonlarındaki ayak izini<br />
genişletiyoruz”<br />
Canopy by Hilton Marka Lideri Jenna<br />
Hackett şunları ekledi: “Markanın eğlence<br />
ve tatil destinasyonlarındaki ayak izini<br />
genişletmekten ve Seyşeller'de dünyanın<br />
ilk Canopy by Hilton tesisini açmaktan<br />
heyecan duyuyoruz. Dünya genelinde 40<br />
tesisten oluşan portföyümüze katılan<br />
Canopy by Hilton Seychelles, Anse à la<br />
Mouche'nin otantik yerel havasını bölgenin<br />
özünü yakalayan sofistike bir tasarımla<br />
harmanlayarak konuklara cennetten<br />
bir kesit sunuyor. Konuklarımızı bu<br />
muhteşem destinasyonda ağırlamak için<br />
sabırsızlanıyoruz.”<br />
Konuklar, tesisi çevreleyen mangrovlarla<br />
çerçevelenmiş bir doğal güzellik senfonisi<br />
olan Afloya'da rahatlayıp gençleşebiliyor.<br />
Spa'nın felsefesi, doğa ile bağ kurmak ve<br />
doğal botanik elementlerin onarıcı gücü<br />
sayesinde huzurla rahatlamak etrafında<br />
şekilleniyor. Konuklar tesisin modern fitness<br />
merkezinde ter atabiliyor, üç havuzdan birine<br />
girebiliyor, plajda su sporları aktivitelerinin<br />
keyfini çıkarabiliyor ya da havaalanına<br />
gitmeden önce transfer salonunda<br />
dinlenebiliyor.<br />
Genç konuklar için tasarlanan Bounty<br />
Seekers Çocuk ve Gençlik Kulübü, çocukların<br />
ve gençlerin merakını körükleyen denetimli<br />
bir macera oyun alanı sağlıyor. Kulüp,<br />
yaratıcılığı ateşleyen el sanatları, heyecan<br />
verici oyunlar ve şenlik ateşleri ve jam<br />
session'lar gibi açık hava keşifleri sunuyor.
44<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni yatırımlar<br />
DEDEMAN<br />
ALMATY<br />
AÇILDI<br />
Yurt dışı otel yatırımlarında<br />
ivmesini hızlandıran<br />
Dedeman <strong>Hotel</strong>s & Resorts<br />
International, Kazakistan’da<br />
hizmet vermeye başlayan<br />
Park Dedeman Almaty ile yurt<br />
dışındaki aktif üçüncü otelinin<br />
kapılarını 6 Mart <strong>2024</strong> tarihi<br />
itibariyle misafirlerine açtı.<br />
6<br />
Mart itibariyle Kazakistan’daki<br />
misafirlerine Dedeman<br />
misafirperverliğini yaşatmaya başlayan<br />
Park Dedeman Almaty; modern tasarım<br />
çizgileriyle dizayn edilmiş 110 odaya sahip.<br />
Bölgenin botanik ruhunu yansıtan garden<br />
restoranı ve roofu, geniş toplantı odaları<br />
ve spor salonunun yanı sıra, spa’sı, fitness<br />
salonu ve kapalı havuzu ile şehri ziyaret<br />
eden misafirlerine hizmet vermeye hazır.<br />
Almatı’da gerçekleştirilen açılış törenine,<br />
Türkiye’nin Almatı Başkonsolosu Evren<br />
Müderrisoğlu, TAV Havalimanları Holding<br />
A.Ş Kurumsal İletişim Müdürü Alper Topçu,<br />
Almatı Şehri Turizm Departmanı Başkanı<br />
Galiye Tokselova, DO-KAR Turizm Yönetim<br />
Kurulu Üyesi Bülent Mutlu Doğru başta<br />
olmak üzere birçok davetli katıldı.<br />
Dedeman: “Buluşma noktası<br />
olacak”<br />
Açılış töreninde konuşan Dedeman<br />
Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili Banu<br />
Dedeman sıcak misafirperverlikleriyle<br />
tanınan iki dost ülkenin, ortak kültür ve<br />
ticaret köprüsünün bir parçası olmak üzere<br />
bir araya gelindiğini belirtti. Dedeman<br />
olarak, Kazakistan’daki ilk oteli 2014 yılında<br />
Öskemen’de açtıklarını hatırlatan Dedeman;<br />
“Park Dedeman Almaty, farklı deneyimlerin<br />
yaşandığı, önemli anların kutlandığı ve<br />
gezginlerin yeni maceralar planladığı<br />
bir buluşma noktası olacak. Odalarımız,<br />
salonlarımız ve tüm mekanlarımızla,<br />
dünyanın dört bir yanından misafirlerimizi<br />
ağırlamaya, Dedeman misafirperverliği ile<br />
onlara unutulmaz anlar yaşatmaya hazırız.<br />
‘Herkesin Dedeman’ı’ olma vizyonumuzla,<br />
sizleri otellerimizde yüksek standartlarda bir<br />
deneyimle ağırlamayı dört gözle bekliyoruz.<br />
Astana’dan Aktau’ya kadar Kazakistan’ın<br />
farklı şehirlerinde varlığımızı genişletme<br />
arzumuzla; turizm alanındaki bilgi<br />
birikimimizi paylaşacak, satış ve pazarlama<br />
gücümüzle rekabet avantajı sağlayacak ve<br />
Dedeman Loyal Club üyelerimize daha geniş<br />
bir hizmet kapsamı sunacağız” dedi.<br />
Müderrisoğlu: “Bir Türk markası<br />
olarak Dedeman’ın Almatı’ya<br />
sunacağı katkı çok önemli”<br />
Türkiye’nin Almatı Başkonsolosu Evren<br />
Müderrisoğlu ise, Dedeman markasının<br />
neredeyse Cumhuriyetle yaşıt olduğunu<br />
vurgulayarak, Dedeman’ın Almatı'ya<br />
gelmesinin büyük bir gurur kaynağı olduğunu<br />
ifade etti. Müderrisoğlu, “Türk ve Kazak<br />
kültürünün birbirine kaynaşması, aynı<br />
zamanda Kazakistan pazarına gelen Türk<br />
firmalarının verdiği destek hem Kazak<br />
ekonomisi hem de Türk ekonomisine katkı<br />
sağlamaktadır. Bu tür girişimler devlet<br />
tarafından da çok destekleniyor. Bir Türk<br />
markası olarak Dedeman’ın Almatı’ya<br />
sunacağı katkı çok önemlidir. Bu işte emeği<br />
olan yatırımcılara da çok teşekkür ediyorum”<br />
dedi.
46<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni yatırımlar<br />
WYNDHAM, RAMADA ENCORE<br />
OTELIYLE MÜNIH’TE<br />
Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts, Ramada Encore by Wyndham Munich Messe’nin açılışını duyurdu.<br />
Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts, Ramada<br />
Encore by Wyndham Munich<br />
Messe’nin açılışını duyurdu. Aspire<br />
<strong>Hotel</strong> Group ortaklığında açılan otel,<br />
Almanya’da Ramada Encore by Wyndham<br />
markasıyla açılan ilk otel olmasının yanı sıra<br />
Avrupa, Orta Doğu, Avrasya ve Afrika (EMEA)<br />
bölgesindeki en büyük Ramada Encore by<br />
Wyndham oteli olma özelliği de taşıyor.<br />
366 odalı<br />
366 odalı Ramada Encore by Wyndham<br />
Munich Messe hem iş, hem de tatil amaçlı<br />
seyahat edenlere hitap ediyor. Otelin<br />
tasarımında modern konforlar ve çağdaş<br />
bir şıklık öne çıkıyor. Münih Fuar Merkezi<br />
ile şehrin en büyük alışveriş merkezi Riem<br />
Arcaden’e yürüme mesafesinde yer alan ve<br />
aynı zamanda Münih Havalimanı’na kolay<br />
erişim imkanı sunan Ramada Encore by<br />
Wyndham Munich Messe’de evcil hayvan da<br />
kabul ediliyor. Otelin sunduğu diğer olanaklar<br />
arasında ücretsiz WiFi, çamaşırhane, ücretli<br />
otopark, modern bir spor salonu ve tesis içi<br />
restoran bulunuyor.<br />
Çok amaçlı ortak alanlar<br />
Ramada Encore by Wyndham markası<br />
canlılığı, enerjisi ve erişilebilirliğiyle tanınıyor.<br />
Çağımızın gezginlerine hitap edecek şekilde<br />
her biri benzersiz olarak tasarlanan Ramada<br />
Encore by Wyndham otellerinde, her ayrıntısı<br />
incelikle düşünülmüş misafir odalarının<br />
yanı sıra misafirlerin dinlenebileceği,<br />
yenilenebileceği, iletişim kurabilecekleri ve<br />
konaklamalarının her dakikasının keyfini<br />
çıkarabilecekleri çok amaçlı ortak alanlar<br />
bulunuyor.<br />
Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts ve Aspire <strong>Hotel</strong> Group’un Aspire<br />
Elements Reutlingen Trademark Collection by Wyndham<br />
ve Aspire Castillio Reutlingen Trademark Collection by<br />
Wyndham gibi Almanya’daki diğer bazı yeni projelerde de<br />
ortaklıkları bulunuyor.<br />
bütüncül konsepti bizi gerçekten etkiledi ve<br />
olağanüstü konaklama deneyimleri sunma<br />
kararlılığımızla tam bir uyum sağladı."<br />
İnovasyona, mükemmeliyete ve<br />
sürdürülebilirliğe vurgu<br />
“Bu ortaklığı hayata geçirdikleri için<br />
Andreas ve Aspire <strong>Hotel</strong> Group ekibini<br />
tebrik ediyorum. Globaldeki hacmimiz,<br />
büyüklüğümüz ve sadakat programımızla bir<br />
yandan onların varlıklarına değer katarken,<br />
misafirlere de Almanya’da ve başka<br />
yerlerde olağanüstü seçenekler sunmayı<br />
bekliyoruz. Ramada Encore by Wyndham<br />
Munich Messe’nin açılışı, inovasyona,<br />
mükemmeliyete ve sürdürülebilirliğe yönelik<br />
olarak paylaştığımız kararlılığa Avrupa’nın<br />
kalbindeki bir örnek teşkil ediyor.”<br />
Aspire <strong>Hotel</strong> Group: “Ramada<br />
Encore’un bütüncül konsepti bizi<br />
gerçekten etkiledi”<br />
"Wyndham ile olan harika iş birliğimizden<br />
ve bize sağladıkları güvenden büyük bir<br />
heyecan duyuyorum. Aspire <strong>Hotel</strong> Group<br />
olarak Almanya’daki ilk Ramada Encore by<br />
Wyndham otelinin açılışını gerçekleştirmek<br />
bizim için bir onur kaynağı. Otelimiz, bu<br />
genç ve gelişen markanın EMEA’daki<br />
en büyük tesisi olma özelliği taşıyor.<br />
Başta Super 8 markasıyla olmak üzere<br />
geçmişteki iş birliklerimizde edindiğimiz<br />
olumlu tecrübeler bu ortaklığın hayata<br />
geçmesine yardımcı oldu. Ramada Encore’un
Toskana<br />
Titanyum Bronz
48<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni yatırımlar<br />
DEDEMAN ÜÇ YENI OTEL<br />
PROJESIYLE ÖZBEKISTAN’DA<br />
Dedeman, üç farklı markasıyla taçlandırdığı üç yeni otel projesiyle Özbekistan’da inşaat ve<br />
turizm yatırımlarıyla tanınan Zarafshan Golden Group ile geniş kapsamlı iş birliğine imza attı.<br />
Özbekistan yatırımı ile hem büyüme<br />
hamlesine hem de yeni marka<br />
stratejisine önemli bir mihenk taşı<br />
ekleyen Dedeman; bu güçlü iş birliğinin<br />
imzalarını da aynı gün gerçekleştirdiği<br />
görkemli bir tören ile tamamladı. Taşkent ve<br />
Navoi bölgelerinde, her biri farklı Dedeman<br />
markası altında hizmet verecek olan<br />
Dedeman Tashkent, Zarafshan Managed<br />
By Dedeman ve Rest&More by Dedeman<br />
Navoi Uzbekistan için, 21 Mart <strong>2024</strong> tarihinde<br />
Dedeman İstanbul Otel’de imzalar atıldı.<br />
<strong>2024</strong> yılında Kazakistan Almaty ve<br />
Azerbaycan Bakü’deki yatırımlarla yurtdışı<br />
portföyüne yeni halkalar ekleyen Dedeman,<br />
Özbekistan’daki bu yeni atılımına ek olarak<br />
imza süreçleri tamamlanan yatırımlarla<br />
birlikte Temmuz <strong>2024</strong> itibariyle yurtdışındaki<br />
otel sayısını 7’ye çıkaracak. Bugün 9 ana<br />
marka, hizmete açık 29, imzalı 21 ve imza<br />
aşamasında 11 olmak üzere toplam 61 otel<br />
ve 1.700 çalışanı ile hizmet veren Dedeman;<br />
2025 yılı sonuna kadar hizmet verdiği ülke<br />
sayısını 10’a çıkarmayı hedefliyor.<br />
Özbekistan’ın değişen yüzünün<br />
simgesi olacak<br />
Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te yer alacak<br />
olan Dedeman Tashkent, Temmuz <strong>2024</strong>’te<br />
kapılarını misafirlere açacak. Tashkent<br />
Uluslararası Havaalanı’na, Amir Timur<br />
Meydanı ve Piramit Alışveriş Merkezi gibi<br />
önemli turistik mekanlara sadece 5 dakika<br />
uzaklıkta bulunan otel; 103 odası ihtişamlı<br />
mimarisi, üstün donanımı ve Dedeman’ın<br />
yenilikçi hizmet anlayışı ile iş ve tatil amaçlı<br />
konaklamaların Taşkent’teki yeni adresi<br />
olacak.<br />
Navoi’de hizmete açılacak olan Zarafshan<br />
Managed By Dedeman, bu yılın mayıs<br />
ayında Dedeman kalitesi ile misafirlerini<br />
ağırlamaya başlayacak. Zarafshan Managed<br />
By Dedeman, 2 stüdyo daire, 4 süit, 36 çift<br />
kişilik, 16 tek kişilik olmak üzere toplam 58<br />
odası, 150 kişilik restoranı ve SPA merkezi ile<br />
hizmet verecek. Rest & More By Dedeman<br />
Navoi Uzbekistan ise, Zarafshan Nehri’nin<br />
kıyısında hizmet verecek. Bu yılın mayıs<br />
ayında Dedeman olarak kapılarını açacak<br />
olan otel, 60 odası, SPA ve toplantı odası<br />
olanakları ile misafirlerine benzersiz bir<br />
konaklama deneyimi yaşatacak.<br />
Demiray: “Herkesin Dedeman’ı<br />
olmaya kararlıyız”<br />
İmza töreninde konuşma yapan Dedeman<br />
<strong>Hotel</strong>s & Resorts International Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Ergün Demiray, “Türk<br />
otelcilik sektörünün en geniş otel zincirine<br />
sahip Dedeman markası olarak, yenilenen<br />
iş geliştirme stratejimizle son 2 yılda<br />
otel sayımızı %70 oranında artırmayı<br />
ve 2023 yılında %55 finansal verimlilik<br />
elde etmeyi başardık. Büyüme ivmemizi<br />
sürdürmeye devam edeceğiz. Şu an<br />
potansiyel projelerimize özel hazırladığımız<br />
anlaşmalarımızla markalarımızın bulunduğu<br />
her yeri ayrı bir cazibe destinasyonu<br />
haline getirmeyi hedefliyoruz. Dedeman<br />
misafirperverliği ve samimiyetini dünyanın<br />
dört bir yanına taşımak istiyoruz.<br />
Uluslararası standartlarda kaliteli hizmet<br />
sunarak sektörümüzde yatırımcılarımız,<br />
çalışanlarımız ve misafirlerimiz için en<br />
çok tercih edilen marka olmaya; ‘herkesin<br />
Dedeman’ı olmaya’ kararlıyız” dedi.<br />
Fayziyev: “Türkiye ile kuracağımız<br />
iş birlikleri Özbekistan’ın yüzünü<br />
değiştirecek”<br />
Zarafshan Golden Group Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Ulugbek Fayziyev, “Öncelikle bu<br />
anlamlı imza töreninin milletlerimiz için<br />
çok kıymetli olan binlerce yıllık Nevruz<br />
Bayramına denk gelmesinden duyduğumuz<br />
mutluluğu belirtmek isterim. Türkiye ve<br />
Özbekistan iki kardeş ülkedir. Yıllar içinde<br />
birbirlerine daha da yakınlaşmış, iş birlikleri<br />
artmıştır. Bugün, turizm sektörü için çok<br />
güzel bir fırsat yakaladığımızı düşünüyor ve<br />
tüm Dedeman yönetimine teşekkürlerimi<br />
sunuyorum. 3 otel ile başlıyoruz ancak<br />
gelecek için daha büyük hedeflerimiz var.<br />
Türkiye ile kuracağımız bu iş birlikleri<br />
Özbekistan’ın da yüzünü değiştirecek” dedi.<br />
Özmestçi: “Her yeni yatırımda,<br />
yenilik ve değişime odaklanıyoruz”<br />
Dedeman <strong>Hotel</strong>s & Resorts International<br />
Yönetim Kurulu Başkan Vekili Murat<br />
Özmestçi; “58 yıllık güçlü kurum kültürüyle<br />
Türkiye’nin en büyük yerli otel markası<br />
Dedeman olarak, büyüme stratejimiz ile<br />
ulusal ve uluslararası yolculuğumuzu<br />
hızlandırıyoruz. İçerisinde bulunduğumuz<br />
atılım ve gelişim süreçleri, markamızın<br />
değişen ruhunu olgunlaştırıyor.<br />
Gerçekleştirdiğimiz her yatırımda yenilik<br />
ve değişime odaklanıyor, değişen tüketici<br />
beklentilerini karşılayan konaklama<br />
seçenekleri sunuyoruz. Özbekistan'da<br />
yeniden varlık göstermek de bizim için son<br />
derece önemli bir adım. Bölge turizmine<br />
katkı sağlamaktan gurur duyuyoruz” diye<br />
konuştu.
50<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
iş’te kadın<br />
Sezen<br />
Akyazı<br />
“Turizmde<br />
şanslı<br />
kadınlardanım”<br />
Aslen Yıldız Teknik Üniversitesi Fen<br />
Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü<br />
mezunu. Turizm sektörüne geçişinde<br />
en kritik destekçisi, İTÜ İşletme yüksek lisansı<br />
esnasında kendisini teşvik eden ekonomi<br />
hocası. Sunset Cruises İşletme Yöneticisi<br />
Sezen Akyazı’nın kimyadan turizme/yüzer<br />
tesis işletmeciliğine dümen kırmasında bir<br />
aile işletmesi olarak Başardılar Turizm’in de<br />
etkisi sonsuz şüphesiz.<br />
Turizmi kendini gerçekleştirebileceği değerli<br />
bir alan olarak gören, bunun yanı sıra pek çok<br />
sivil toplum kuruluşu birlikteliğiyle de sektörel<br />
gelişimini pekiştiren Akyazı ile sektöre giriş<br />
hikayesini, yüzer tesis işletmeciliğine dair<br />
hedeflerini ve gelecek planlarını konuştuk.<br />
Röportaj: Hatice Ünal Bilen Fotoğraflar: Enes Karadayı<br />
Aslen kimya bölümü mezunusunuz.<br />
Ama sizi Boğaz’daki yüzer tekneniz<br />
Sunset Cruises ve üyesi olduğunuz<br />
I-MICE Derneği’ndeki aktif<br />
kimliğinizle tanıyoruz. Kimyadan<br />
turizme, yüzer tesis işletmeciliğine<br />
nasıl dümen kırdınız? Bu kariyeri ne<br />
tür bir eğitimle inşa ettiniz?<br />
Ülkemizde yapılabilecek belki de en güzel<br />
işi yapıyorum, turizm sektöründe olduğum<br />
için çok memnunum açıkçası. Yıldız Teknik<br />
Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kimya<br />
Bölümü’nden mezun olduktan sonra iş<br />
hayatıma Eczacıbaşı Baxter A.Ş.’de başladım.<br />
Fakat buradaki kariyerimi sonlandırarak<br />
turizm sektörüne geçmiş olmaktan dolayı<br />
pişman olduğum bir anı hatırlamıyorum.<br />
Bu geçişteki kritik destekçim, İTÜ’de işletme<br />
yönetimi üzerine yüksek lisans yaparken beni<br />
teşvik eden ekonomi hocamdır. Kendisi işi<br />
sebebiyle sürekli kongrelere, konferanslara<br />
katılırdı ve üzerine sohbetler ederdik. “Bak bu<br />
işi organize edenler de turizmci, senin ilgin<br />
var. O halde bitirme projen kongre turizmi<br />
olsun” dedi ve beni daha önce hiç duymadığım<br />
bir alanın içine bıraktı. Bir kimyagerin işletme<br />
yönetimi yüksek lisansı bitirme projesinin<br />
“Kongre Turizmi” olması çok manidar, ilahi bir<br />
dokunuş gibi.<br />
Bildiğim kadarıyla Başardılar<br />
Turizm markasıyla bir aile<br />
işletmeniz de var. Sektöre ilk göz<br />
kırpışınızda bu sağlam temellerin<br />
de etkisi olmuştur mutlaka?<br />
Turizmin bir parçası olarak faaliyet gösteren<br />
bir aile işletmesinde büyümüş olmak elbette<br />
konuya dair ilgimi daima canlı tuttu. “Misafir<br />
ağırlamak, müşterinin işletmeden memnun<br />
ayrılması, hareketli ve monotonluktan uzak<br />
bir hayat, diğer sektörlere göre eğlenceli bir<br />
işle iştigal etmek” turizmin en çekici yönleridir<br />
bana kalırsa. Ben yüksek lisans tezimi<br />
hazırlarken ülkemiz kongre turizm alanında<br />
gerçekten başarılı dönemler geçiriyordu.<br />
Hem şehirler sıralamasında İstanbul<br />
hem de ülkeler sıralamasında ülkemiz ilk<br />
5 hatta 10’un içindeydi. Cazip bir alandı<br />
açıkçası, gelecek vadediyordu. Ekonomik<br />
dalgalanmaları henüz yaşamadığımız<br />
dönemlerdi. Kendimi gerçekleştirebileceğime<br />
inandığım bir alandı ve öyle de oldu diye<br />
düşünüyorum.<br />
Ülkemizde ve dünyada yaşanan tüm<br />
sorunlara rağmen yine de çalışıyoruz, kaliteli
organizasyonların parçası oluyoruz. Bu beni<br />
inanılmaz motive ediyor. Her şeye rağmen iyi<br />
gittiğimizi düşünüyorum.<br />
Başardılar Turizm’deki ilk görev<br />
tanımınız neydi?<br />
Şirketimizdeki ilk görev tanımım müşteri<br />
ilişkileri sorumlusu oldu. Eczacıbaşı’nda<br />
satış bölümünde çalıştığımdan dolayı bu<br />
konuya yabancı değildim elbette. Bir süre özel<br />
sektörde çalıştıktan sonra kendi işletmemizde<br />
işe başlamayı tercih etmemin sebebi de biraz<br />
budur. Çalışma hayatını görmek, müşteriyi<br />
tanımak, bir hizmet sağlayıcı veya satışçı<br />
olarak müşteri beklentilerini öğrenmek, iş<br />
arkadaşlarını tanımak ve süreçleri yönetmek.<br />
Hangi sektörde olursa olsun, bu konuların<br />
ortak başlıklar olduğunu düşünüyorum ve özel<br />
sektörde geçirdiğim iki yıl bana bu konularda<br />
fikir edinme şansı tanıdı.<br />
Turizme bir aile işletmesinde<br />
başlamak, fırsat mı, kayıp mı oldu<br />
sizin için?<br />
Babam işletmemizin başında, titiz bir kişidir.<br />
Müşteri memnuniyetini çok önemser.<br />
Kendisinin kullanmayacağı hiçbir şeyi tekneye<br />
sokmaz, bu bazen bir gıda ürünüdür bazen<br />
de bir tekstil ürünü. Müşterilerine daima<br />
yapabileceğinin en iyisini sunmak ister.<br />
Kendisinden öğrendiğim en önemli öğütlerden<br />
biri budur diyebilirim ve bana daima son<br />
derece geniş, özgür bir çalışma alanı<br />
açmıştır. Yapılması gerektiğini düşündüğüm<br />
değişiklikler, yenilikler… Bunlar her neyse hep<br />
yapmıştır, yaptırmıştır. Babamla çalıştığım için<br />
çok şanslıyım.<br />
Sunset Cruises hikayesi<br />
nasıl başladı peki? Bu alanda<br />
sunduğunuz hizmetler neler?<br />
Öncelikle söylemeliyim ki, müthiş keyifli bir<br />
iş yapıyoruz. İstanbul Boğazı’nda çalışmak,<br />
her an bu güzelliğe şahit olmak gerçekten<br />
büyük bir şans. Yaptığımız işi çok seviyoruz<br />
ve bu yüzden de işimizi iyi yapıyoruz. Tabii<br />
ki diğer taraftan çok kırılgan bir sektör<br />
olduğunu da sektöre girince gördüm. Ülke<br />
ölçeğinde veya global ölçekte yaşanan her<br />
sorundan önce turizm camiası etkileniyor,<br />
özellikle de pandemi sürecinde.<br />
Birçok meslektaşım gibi biz de bir yıl<br />
aralıksız işletmeye kilit vurduk. İnanılmaz<br />
zor bir dönemdi, umarım tekrar yaşanmaz.<br />
Çok şükür ki hiçbir çalışanımızı işten<br />
çıkarmadan bu süreci atlatabildik,<br />
birikimleri kullandık, kredi çektik. Ardından<br />
2022’de müthiş bir toparlanma oldu,<br />
dalgalanan ilginç bir sektör gerçekten.<br />
Heyecan sevenler için birebir. Tabii ki biz<br />
de artık stabil döneme geçmeyi ve standart<br />
bir düzende ve iş akışında çalışmayı<br />
hedefliyoruz.<br />
<strong>2024</strong>’e hangi hedeflerle girdiniz?<br />
Yılı ne şekilde kapatmayı<br />
öngörüyorsunuz?<br />
Bu yıl için şunları iletebilirim; ülkemizde<br />
yaşanan pahalılık elbette bizleri de fazlasıyla<br />
etkilemekte. Yurt dışından ülkemize gelmeyi<br />
düşünen misafirler için Türkiye’nin pahalı bir<br />
destinasyon haline gelmesi sebebiyle, yurt<br />
dışı gruplarında talep azalması bekliyoruz<br />
açıkçası. Ağırlıklı acentelerle çalıştığımızdan<br />
bu dönemde biz de verdiğimiz teklifte<br />
ısrarcı olmadan müşterimizle orta yolu<br />
bulmaya çalışarak, azami seviyede iş almaya<br />
çalışacağız.<br />
Yüzer tesis işletmeciliğinin<br />
ülkemizdeki gelişimi üzerine<br />
neler söyleyebilirsiniz? Yüzer<br />
restaurantçılıkta trendler nereye<br />
doğru gidiyor?<br />
Deniz turizminin bir parçası olan yüzer<br />
tesis işletmeleri sayısının İstanbul özelinde<br />
her geçen gün arttığını gözlemliyoruz.<br />
Günümüzden yaklaşık 35 yıl önce faaliyete<br />
başlayan ilk işletmelerle Boğaz’da bu<br />
sektörün temelleri atıldı. Yerli ve yabancı<br />
turist sayısındaki artış, zamanla kurumsal<br />
firmaların etkinlikleri için teknelere yönelişi<br />
sektörümüzün gelişimine katkı sundu. Yüzer<br />
tesis işletmeciliği; yeni tekneler ve yeni nesil<br />
işletmecilerle her geçen gün büyüyen bir alan<br />
olmaya devam ediyor.<br />
Boğaz’da birbirinden farklı konseptlerde<br />
çalışan tekneler var elbette. Kimisi göz<br />
yoruyor, kimisi göze hitap ediyor. Zannederim<br />
ki birbirinden farklı müşteri & alıcı kitlesine<br />
göre ürünü Boğaz’da bulabiliyorsunuz.<br />
Biz, acentelerin kurumsal gezilerine talip<br />
olduğumuzdan işletmemizi bu yönde<br />
geliştirmeye devam ediyoruz.<br />
Tekne çabuk yıpranan bir ürün olması<br />
sebebiyle her yıl mutlaka yenilenmeye<br />
ihtiyaç duyar. Yeniliklerimizi yaparken<br />
müşteri beklentilerini karşılayacak şekilde<br />
sade ve şık trendlerde kullanılan ürünleri<br />
tercih etmekteyiz. Bu bazen bir servis<br />
tabağıdır, bazen bir minder ya da masa üstü<br />
aydınlatmadır. Ufak gibi görünen bu detaylar<br />
müşteri ile aynı dili konuştuğunuzu gösteren<br />
dokunuşlardır bana kalırsa. Her davette<br />
kendimi bir misafir yerine koyarak, o gözle<br />
ortama ve işleyişe bakarım. Bu bize objektif<br />
olma imkanı sağlıyor.<br />
Bu alana yönelik yatırımlar yeterli<br />
seviyede mi?<br />
Yatırımlar için kobi destek programları oluyor<br />
ama hem şartların uygun olması hem de<br />
sıra gelmesi konuları epey uzun süreçler.<br />
Daha yakından takip edilse mutlaka destek<br />
göreceğimiz alanlar yakalanabilir fakat biz<br />
şimdiye kadar yaptığımız her yatırımı kendi öz<br />
sermayemizle gerçekleştirdik.<br />
Yüzer <strong>Restaurant</strong> kategorisinde<br />
sektöre kazandırdığınız bir<br />
markanız daha var. Eventable<br />
Banquet nasıl doğdu, anlatır<br />
mısınız?<br />
Mutfakla daima yakından ilgilenen biriydim.<br />
Pandemide kendimize ayıracağımız çok<br />
vaktimiz oldu ve ben bu boş dönemi fırsat<br />
bilip iki yıl üst üste MSA-Mutfak Sanatları<br />
Akademisi’nde eğitim aldım. İlk yıl<br />
“Profesyonel Yiyecek & İçecek İşletmeciliği”<br />
eğitimini tamamladım. Hızımı alamayarak<br />
ikinci yıl bu kez “Profesyonel Aşçılık” eğitimimi<br />
tamamladım. Müthiş keyifli zamanlardı!<br />
İnsanın sevdiği işlerle meşgul olması ve bir<br />
de üzerine kazanç sağlaması büyük bir lütuf<br />
olmalı!<br />
Bu vesile ile çok kıymetli şefler tanıdım,<br />
hocalarımdan hikayelerini dinledim ve
52<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
iş’te kadın<br />
“Müthiş keyifli bir iş<br />
yapıyoruz. İstanbul<br />
Boğazı’nda çalışmak, her<br />
an bu güzelliğe şahit olmak<br />
gerçekten büyük bir şans.<br />
Yaptığımız işi çok seviyoruz<br />
ve bu yüzden de işimizi iyi<br />
yapıyoruz.”<br />
birbirinden yetenekli arkadaşlarım oldu.<br />
Onlardan bir tanesiyle catering alanında<br />
çalışmak üzere birlikte yürümeye karar verdik.<br />
Eventable Banquet markasının ortağı ve şefi<br />
Gülsemin Turan, hem yol arkadaşım hem<br />
ortağım. Onunla bir arada olmak büyük şans.<br />
Çalışmalarımızda butik bir anlayış benimsedik,<br />
özellikle çalışmaktan keyif alacağımız işleri<br />
tercih ediyoruz. Çünkü mutfak böyle bir alan,<br />
zor, fiziki ve mental güçlülük isteyen bir iş.<br />
Layıkıyla yerine getirebilmek için üzerine son<br />
derece titizleniyoruz. Mutfak bir sanat gibi,<br />
kişilerin önce gözüne sonra damağına hitap<br />
edebilmeli.<br />
Catering işini yaparken mümkün olduğunca<br />
yerel üretimi desteklemek ve satın<br />
almalarımızı bu doğrultuda gerçekleştirmek,<br />
kullandığımız ekipmanlarda atık yönetimini<br />
gözetmek ve mümkün olduğunca az atık<br />
üretmek, israfı önleyecek miktarda üretim<br />
yapmak gibi önceliklerimiz bulunmakta.<br />
Outside cateringe yönelik<br />
çalışmalarınız ve hedefleriniz<br />
neler?<br />
Bizler de sektörün bir parçası olarak<br />
yenilikleri kendimize rehber alıyoruz. Hem<br />
tekne mutfağında olsun hem de outside<br />
catering çalışmalarımızda yemeğiyle,<br />
sunumuyla ve ekipmanıyla önce göze<br />
sonra damağa hitap eden menüler sunuyor<br />
ve müşterilerimizin yüzünde oluşacak o<br />
memnuniyet gülümsemesini görmek için<br />
bekliyoruz. Ne mutlu ki, görüyoruz da.<br />
Menülerinizde Türk mutfağına ne<br />
kadar yer veriyorsunuz?<br />
Yeme & içme sektörü elbette globalden<br />
etkilenen bir alan. Hangimiz pizzayı ya da<br />
taco’yu sevmeyiz ki? Menülerimizde, talep<br />
doğrultusunda yurt dışı mutfaklarından<br />
ürünlere yer verdiğimiz gibi, Türk mutfağından<br />
örnekleri de sıklıkla kullanıyoruz. Son<br />
zamanlarda, yeni nesil şeflerle ülkemizde<br />
alınan Michelin Yıldızı sayısı hızla artmakta.<br />
Yıldız alan restoranlara baktığımızda, Türk<br />
mutfağından klasik reçeteleri modern bir<br />
tarzla sunduklarını ve uluslararası düzeyde bir<br />
zevke hitap eder hale getirdiklerini görüyoruz.<br />
Bunların her biri, ülkemizin gastronomi<br />
alanındaki gelişimi adına yaşanmış harika<br />
gelişmelerdir. Neticede turizmi destekleyen<br />
müthiş bir tarafı da var. Gastronomi ile<br />
turizm iç içe geçmiş ayrılmaz parçalardır diye<br />
düşünüyorum. Bu iki alanı birlikte geliştirmek<br />
ve yenileştirmek ülkemizin gelişimi adına<br />
büyük bir ivme sağlayacaktır.<br />
Sizi biraz daha yakından tanıtmak<br />
isterim. Öncelikle bir yönetici<br />
olarak nasıl bir kimyaya sahipsiniz?<br />
Ben çalışanlarımızı bir müşteri gibi<br />
görürüm. Neticede kendileriyle bir alışveriş<br />
yapıyoruz, hizmetlerini satın alıyoruz. Üstelik<br />
işletmemizin yüzü onlar, müşteriyle en<br />
yakın teması yapan kendileri. Müşterinin<br />
teknemizden veya catering verdiğimiz<br />
etkinlikten memnun ayrılmasını istiyorsam,<br />
benim de çalışanımı memnun etmem gerekir<br />
diye düşünüyorum. Bu sadece ücretle olacak<br />
bir konu değil, bana kalırsa.<br />
Çalışanın sunduğu fikirleri ve önerileri dikkate<br />
almak, çalışanın emeğine saygı göstermek,<br />
yeri geldiğinde inisiyatif almasına izin vermek<br />
ve kişisel gelişim fırsatları sağlamak eski<br />
bir çalışan olarak beni memnun ederdi.<br />
Benim çalışanlarımı da memnun eder diye<br />
düşünüyorum. Ben bu konu başlıklarına<br />
dikkat ederek yönettiğimi düşünüyorum ama<br />
elbette yönetici Sezen Akyazı’yı onlara sormak<br />
lazım.<br />
Turizmde çok farklı şapkalara sahip<br />
bir isimsiniz. STK iş birliklerinizden<br />
ve varsa katkı sağladığınız sosyal<br />
sorumluluk projelerinizden<br />
bahseder misiniz?<br />
Turizm derneklerine üye oluşum benim<br />
için yepyeni bir dünyanın kapılarını araladı.<br />
Meğer turizm dünyasının kalbi burada<br />
atıyormuş. Derneklere ilk adım atışım, tekne<br />
organizasyonları alanındaki kıymetli sektör<br />
büyüğüm, çok sevdiğim Altan Tuzluoğlu<br />
sayesinde olmuştur. Kendisinin teşvikiyle<br />
ve referansıyla SITE Turkey Chapter<br />
üyeliğine kabul edildim. MICE sektörünün<br />
büyük oyuncularıyla aynı masa etrafına ilk<br />
oturduğumdaki heyecanımı unutamam.<br />
Ardından bir yıl sonra I-MICE -Uluslararası<br />
MICE Endüstrisi Derneği’ne başvurumu<br />
yaptım. İlk dönem sivil üye, sonraki dönem<br />
icra kurulu üyesi ve şimdiki dönemde de genel<br />
sekreterlik göreviyle üyeliğim devam ediyor.<br />
Yönetim kurulu üyelerimize ve başkanlarımıza<br />
bana duydukları güven hasebiyle her zaman<br />
müteşekkir oldum.<br />
Turizm camiasının yakından tanıdığı ve bildiği<br />
üzere I-MICE, kurulduğu günden bugüne<br />
MICE sektörü için fayda üretmeyi kendisine<br />
misyon edinmiş bir dernek. Hem tedarikçi<br />
üyeleri hem MICE acenteleri ve üye otelleriyle<br />
sektörün belki de en çok üyeye sahip derneği.<br />
Bunun yanı sıra dernek çatısı altında turizm<br />
öğrencilerine destek olmayı da Akademi<br />
Komitemiz ile birlikte kendimize iş edindik<br />
ve bunun için çalışmaktan büyük mutluluk<br />
duyuyoruz.<br />
“Üyeliklerim ardı ardına geldi”<br />
Çok yakın zamanda Sakarya Uygulamalı<br />
Bilimler Üniversitesi Turizm Fakültesinde<br />
200’ü aşkın öğrencinin katılımıyla gerçekleşen<br />
MICE Turizm Paneli düzenledik. Amacımız,<br />
henüz okul sıralarındayken turizm<br />
öğrencilerine MICE’ı anlatmak ve sektörün<br />
ihtiyaç duyduğu nitelikli çalışanları turizm<br />
sektörüne kazandırmak. İş Başvuru linkimize<br />
ciddi bir ilgi gösterdiler ve 100’e yakın staj,<br />
part time iş başvurusu geldi. I-MICE Akademi<br />
Komitesi olarak doğru bir iş yaptığımızı<br />
düşünüyorum.<br />
Sonraki üyeliklerim ise ardı ardına geldi.<br />
Bu biraz referanslar vesilesiyle, biraz aktif<br />
çalışmalarımızın görünmesi, iyi bir şeyler<br />
yapma & faydalı olma ile ilgili konuları<br />
dert edinmek gibi sebeplerle oldu diye<br />
düşünüyorum.<br />
Örneğin Muğla’da çıkan büyük yangınlarda<br />
çok aktif çalıştık. Turizmciler bu konuda<br />
inanılmaz bir seferberlik yürüttü. Ne mutlu
ki bana, tamamen kurumlardan bağımsız bu<br />
sivil oluşumun içinde yer alma fırsatım oldu ve<br />
o dönem kişisel çevremiz ve turizm camiasıyla<br />
müthiş iş birliktelikleri yürüterek yüzbinlerce<br />
liralık yangın söndürme ve kişisel korunma<br />
malzemesini bölgeye ilettik. Yangınlardan<br />
Sonra bir vesileyle bir grup turizmci bir<br />
araya geldik ve ortak dertlerimiz olduğunu<br />
gördük. Bu ortak dertler bizi Turizmde<br />
Sürdürülebilirlik Derneği TUSDER’e taşıdı.<br />
Kurucu üyeler arasında olmaktan büyük<br />
gurur duyduğum üçüncü derneğim TUSDER’e<br />
böylece kavuştum.<br />
Yeni haber ise SITE Turkey Chapter Yönetim<br />
Kurulu’na ve SKAL İstanbul üyeliğine kabul<br />
edilmemdir. SITE Turkey Yönetim Kurulu<br />
Üyeliği de benim için bir milat açıkçası.<br />
Kıymetli başkanlarımızın daveti beni inanılmaz<br />
onurlandırdı ve mutlu etti. Faydalı olabilmek<br />
adına çalışmalarım elbette devam edecek.<br />
SKAL İstanbul üyeliğine kabulüm de yine<br />
benzer dönemlere denk gelir. Ömrünün çok<br />
büyük bir bölümünü turizm alanında geçirmiş,<br />
bu kadar tecrübeli sektör büyükleriyle bir<br />
arada olmak benim adıma büyük bir şans ve<br />
motivasyon.<br />
Tüm bu oluşumların mesleki ve<br />
kişisel gelişiminize etkileri neler<br />
olabilir?<br />
Üyesi olduğum her bir derneği bir okul gibi<br />
görüyorum, bu dikkatli gözler için kaçınılmaz<br />
bir durum. STK’cılık faydalı olabilme<br />
alanı, böylece müthiş bir duygusal tatmin<br />
yaşıyorsunuz. Diğer taraftan ise sektörel<br />
anlamda güncel kalma ve yenilenme alanı.<br />
Daima yeni haberler, trendler, yaşanan<br />
sorunlar ve çözümlerle ilgili güncellendiğiniz,<br />
yeni fikirlerle geliştiğiniz bir alan.<br />
Bu gelişimi sadece sektörel bilgilerle de<br />
kısıtlayamayız.<br />
Birçok farklı disiplinden gelmiş profesyonelle,<br />
hiçbir ast üst ilişkisi gütmeden tamamen<br />
gönüllülük esası ile çalıştığınızdan dolayı insan<br />
ilişkileri yönetimi, empati, ego yönetimi, takım<br />
çalışması vb. birçok önemli ve değerli konuda<br />
ister istemez gelişim sağlıyorsunuz. Burada<br />
uyum sağlamak zorundasınız. Aksi halde<br />
zaten barınmak pek de mümkün değil. Herkes<br />
sahip olduğu kendine özgü renkle bu büyük<br />
tabloya uyum sağlıyor ve değer katıyor, bence<br />
harika bir birliktelik!<br />
İş hayatının dışında ev ve özel<br />
yaşantısıyla Sezen Akyazı’yı nasıl<br />
anlatırsınız?<br />
Evliyim, 8 yaşına yaklaşan haşarı bir oğlum<br />
var. Bir de kısmetse haziran ayında doğmasını<br />
beklediğimiz ikinci bir oğlum olacak. Sağlıkla<br />
ve keyifle yaşadığım her anın tadını almaya<br />
çalışan ve bunun kıymetini bilen biriyim.<br />
Farkındalığım bu anlamda çok yüksek çünkü<br />
biliyorum ki hayat zor, ülkemiz yaşanması<br />
kolay bir yer değil. Hele artık hiç değil! 100<br />
yıl önce kazanılmış onca zaferden sonra bu<br />
ülkede yaşamaktan her şeye rağmen büyük<br />
bir gurur ve mutluluk duyuyorum ve hayat<br />
şartlarımın kıymetini biliyorum. Umarım<br />
halkça daha refah zamanlara kavuştuğumuz<br />
günleri görme fırsatımız olur.<br />
Turizmde kadın olmak üzerine<br />
neler söyleyebilirsiniz? İş<br />
dünyasında kadın olmanın sunduğu<br />
fırsatlar/ fırsat eşitsizlikleri neler<br />
sizce?<br />
Turizm birçok meslekte olduğu gibi<br />
cinsiyetten azade bir meslek. Dışa<br />
dönük, insanlarla iletişim kurmayı seven,<br />
ülkesine katkısını bu yolla sunmak isteyen,<br />
hareketlilikten hoşlanan herkes için uygun bir<br />
sektör diye düşünüyorum. Ben o bildiğimiz<br />
iş hayatında kadınların yaşadığı klasik<br />
ayrımcılık, manipülasyon sorunlarını bu<br />
alanda yaşamadım. Eczacıbaşı’nda çalışırken<br />
de yaşamamıştım açıkçası. Belki de şanslı<br />
kadınlardanım. Ama saydığımız olumsuzluklar<br />
belki bu sektöre özel olarak yaşanmıyordur.<br />
İnsan ilişkilerinin bu kadar gelişimine odaklı<br />
bir sektörde cinsiyet ayrımcılığı çok tuhaf<br />
olurdu.<br />
Bundan sonra yapmak<br />
istedikleriniz, hayalleriniz,<br />
projeleriniz neler?<br />
Üniversiteye geri dönüp mesleğimi bir de<br />
eğitimle taçlandırmak istiyorum açıkçası!<br />
Turizm İşletmeciliği Bölümü okumayı<br />
inanılmaz istiyorum. Üstelik bu bölüm bir de<br />
Boğaziçi Üniversitesi’nde olursa benim için<br />
unutulmaz anılar arasına girer.<br />
Daha sonraki büyük hedef ve hayalim ise,<br />
ilerleyen zamanlarda Ege tarafında, dernek<br />
üyelerinin de butik işlerini rahatlıkla göreceği<br />
şahane, otantik bir konaklama mekanı sahibi<br />
olmak. Hatta Gülsemin Hanım ile birlikte bunu<br />
yapmayı çok istiyoruz. Kimbilir, hayat bu…<br />
Neden olmasın?
54<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
marka röportaj<br />
Katsan Gıda<br />
yeni yatırımları<br />
ve ihracat<br />
hedefleriyle<br />
büyüyor<br />
Pastacılık mesleğine 1947 yılında adım<br />
atan (baba) Abdullah Topcuol’un deyim<br />
yerindeyse el vermesiyle 1988 yılında<br />
bir aile şirketi olarak kuruluyor, Katsan Gıda.<br />
Bugün (oğul) Ercan Topcuol yönetiminde<br />
OVALETTE markasıyla pastane, kafe, otel,<br />
tatil köyleri, kek ve pasta fabrikalarına pasta,<br />
unlu mamuller, dondurma ve çikolata üretimi<br />
yapan firmanın yurt içi ve yurt dışı pazar<br />
hedeflerini Katsan Gıda Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Ercan Topcuol ile konuştuk.<br />
Katsan Gıda nasıl doğdu? Pastacılık<br />
sektörüne yönelik faaliyetleriniz<br />
hakkında bilgi verebilir misiniz?<br />
1947 yılında pastacılık mesleğine başlamış,<br />
Türk pastacılık sektörüne çok önemli<br />
katkıları olmuş, ülkemizin birçok değerli<br />
pasta ustasının yetişmesinde büyük emeği<br />
geçmiş Abdullah Topcuol’un oğluyum. Ben<br />
ve kardeşlerim çocukluğumuzdan beri<br />
bir yandan okula giderken bir yandan da<br />
babamızın kurduğu Abdullah Pastaneleri’nde<br />
çalıştık ve babamız Abdullah Usta’dan çok<br />
şey öğrendik.<br />
Üniversite öğrenimimi ve askerlik vazifemi<br />
yerine getirdikten sonra sıra hayata atılmaya<br />
gelmişti. 80’li yılların sonları, Türkiye’nin<br />
kabuk değiştirdiği, dünyaya açıldığı ve<br />
sanayileşme hamlesinin başladığı yıllardı.<br />
Katsan Gıda Sanayii ve Ticaret Limited<br />
Şirketi’ni 1988 yılında bir aile firması<br />
olarak kurduk. Yurt dışında gördüğüm<br />
yükseköğrenimimi ve küçük yaşlardan beri<br />
çalıştığım pastanelerimizde aldığım ve de çok<br />
önemsediğim esnaflık birikimimi pastacılığın<br />
sanayisinde kullanmak için bir adım attım.<br />
Babamın yurt dışında çalışan pastacı<br />
arkadaşları sayesinde 60’lı yıllarda tanıştığı<br />
ancak 80’li yıllarda bile ülkemizde çok az<br />
sayıda pasta ustasının bildiği bir üründü,<br />
Pasta Katkı Maddesi. 80’li yıllarda Türkiye<br />
serbest pazar ekonomisine geçtikten sonra<br />
zor şartlarda ve sınırlı miktarlarda ithal<br />
edilebilen ve piyasada çok yüksek fiyatlarla<br />
satılan bu katkı maddesini OVALETTE<br />
markamızla Türkiye’de üretmeye karar<br />
verdik.<br />
OVALETTE markanızı biraz daha<br />
açabilir misiniz? İç pazar ve ihracat<br />
hacmi nedir?<br />
OVALETTE Pasta Katkı Maddesi; kek,<br />
pandispanya ve sarmaların yapımında<br />
kullanılan bitkisel esaslı yağlardan üretilen<br />
bir gıda emülgatörüdür. Pastacının üretim<br />
maliyetini düşüren, üretimde zaman<br />
tasarrufu getiren ürünlerin kalitesini<br />
artıran ve israfı önleyen çok önemli bir<br />
hammaddedir. Bu pasta katkı maddesini<br />
üretmeye başladıktan hemen sonra tüm yurt<br />
genelinde yaptığımız tanıtım faaliyetleri ve<br />
kampanyalar sayesinde Türk pastacısı bu<br />
önemli hammaddeyi kullanmayı öğrenmiş,<br />
çok daha kolay ve ucuz bir şeklide erişme<br />
olanağına kavuşmuştur.<br />
İç piyasada çok yaygın bir distribütör ağı<br />
ile çalışmaktayız. Pasta, unlu mamuller ve<br />
dondurma üretimine yönelik ürünlerimiz ve<br />
çikolata bayilerimiz vasıtasıyla pastane, kafe,<br />
otel, tatil köyleri, kek ve pasta fabrikaları gibi<br />
binlerce noktaya ulaşmaktadır. Ülkemizin<br />
ekonomik kalkınması için ihracat çok önemli<br />
ve biz de bu bilinçle son yıllarda çok önemli<br />
adımlar attık. Ürünlerimizi yurt dışında<br />
oluşturduğumuz bayilerimiz kanalı ile 40<br />
ülkeye ihraç ediyoruz. Misyonumuz, hem<br />
ihracat yaptığımız ülke sayısını hem de ihraç<br />
ettiğimiz ürün çeşitliliğini artırmaktır. Son 13<br />
yılda Türkiye’nin ikinci 500 sıralamasındaki<br />
sanayi kuruluşları arasında yer almaktayız.<br />
Pastacılık sektöründe<br />
hangi ürünlerinizle varlık<br />
göstermektesiniz? Yakın zamanda<br />
pazara sunduğunuz ya da sunmayı<br />
planladığınız yeni ürünleriniz var<br />
mı?<br />
Katsan Gıda, 1988 yılında kurulduğunda<br />
OVALETTE markası ile sadece iki ürün olarak<br />
Pasta Katkı Maddesi ve Kabartma Tozu<br />
üretiyordu. 90’lı yılların başında gene bir ilke<br />
imza attık ve Türk pastacılığının hizmetine<br />
Toz Krem Şanti ürününü sunduk. Bu sayede
pastanelerin krem şanti hammaddesine<br />
erişimi kolaylaştı. Çünkü mandra şantisi<br />
kısıtlı miktarlarda ve daha çok küçük lokal<br />
mandıralarda üretiliyor, dolayısıyla da zor<br />
temin ediliyordu. Ayrıca fiyatı oldukça yüksek<br />
ve raf ömrü de kısaydı. Hem sevkiyatında<br />
hem depolamasında buzdolabına ihtiyaç<br />
vardı. Bu da ek bir maliyet getiriyordu.<br />
Sevkiyat ve depolama şartlarının oda<br />
sıcaklığında olması, kullanım kolaylığı, son<br />
derece hijyenik, dayanıklı ve uzun ömürlü bir<br />
ürün olması sebebi ile Toz Krem Şanti kısa<br />
zamanda çok tutuldu.<br />
400 metrekare tesiste başlayan yolculuk,<br />
İstanbul’un Beylikdüzü ilçesinde 25.000<br />
metrekare kapalı alan fabrikamızla devam<br />
ediyor. Başta pasta, unlu mamul ve<br />
dondurma yapımında kullanılan katkılar,<br />
krem şantiler, kremalar, jöleler, dolgular,<br />
soslar, şuruplar, meyve preparatları, çikolata<br />
çeşitleri ve bunun gibi 1500’ün üzerinde ürün<br />
üretmekteyiz.<br />
2003 yılında çikolata ve konfiseri üretimine<br />
başladık. Hem imalatlarda kullanan kuvertür,<br />
damla çikolata ve benzeri ürünleri hem de<br />
madlen, spesiyal çikolata gibi vitrin ürünleri<br />
üretmekteyiz. Bu alanda hemen hemen<br />
her ay yeni birçok ürün çeşidini piyasaya<br />
sunmaktayız. Son yıllarda çeşit olarak<br />
en çok bu alanda büyüyoruz. Sloganımız<br />
“Hijyen, Mükemmel Lezzet ve Kalite” ve<br />
bu sloganımızın hakkını vermek için gece<br />
gündüz titizlikle çalışmaktayız. Bu konuda<br />
diğer ürün kategorilerimizde olduğu gibi çok<br />
bilgili ve tecrübeli bir AR-GE ekibine sahibiz.<br />
Ülkemizde pasta ve unlu mamul<br />
tüketimi günümüzde ne durumda,<br />
tüketimi etkileyen faktörlerden söz<br />
eder misiniz? Tüketim rakamlarını<br />
diğer ülkelerle karşılaştırabilir<br />
misiniz?<br />
Türk pastacılığı özellikle 90’lı yıllardan<br />
sonra hızla büyüdü. Öyle ki bir dönem açılan<br />
pastane sayısına yetişmiş eleman temini için<br />
güçlük çekiliyordu. Bunun başlıca nedeni ise,<br />
usta-çırak ilişkisine dayalı bir sektörümüz<br />
olması ve bir ustanın yetişmesinin yıllar<br />
almasıdır. Son yıllarda pastacılık meslek<br />
okulları konusunda önemli gelişmeler oldu<br />
ve yeterli olmasa da bu alanda birçok meslek<br />
okulu açıldı.<br />
Özellikle kız öğrencilere yönelik pastacılık<br />
meslek okullarının açılması mesleğimiz<br />
açısından çok iyi bir gelişmedir. Pasta ve<br />
çikolata gibi ürünlerin kişi başı tüketiminde<br />
batılı ülkelerin henüz çok gerisindeyiz.<br />
Mesela çikolata ve benzeri ürünlerde batılı<br />
ülkelerdeki kişi başına yıllık tüketim 18-20<br />
kg iken bizde bu rakam 2 kg civarındadır.<br />
Ancak o ülkelerdeki nispeten doymuş pazara<br />
karşılık bizde tüketim düzenli bir şekilde<br />
artmaktadır. Bu artışın sebebi 85 milyonun<br />
üzerindeki nüfusumuzun büyük bir kısmının<br />
gençlerden oluşmasıdır. Doğum günü, nişan,<br />
düğün gibi özel günlerde, sosyal aktivitelerde<br />
ve turizm gibi faaliyetlerde yapılan<br />
tüketimlerin sektörümüzün büyümesine çok<br />
büyük bir payı olduğunu söyleyebilirim.<br />
Türkiye ve dünyada pastacılık<br />
sektöründe öne çıkan tüketici<br />
eğilimleri ve trendler üzerine neler<br />
söyleyebilirsiniz?<br />
Yurt dışında özellikle batılı ülkelerde çok<br />
popüler olan, bizim de üretimini yaptığımız<br />
şeker hamuru kaplamalı ve dekorlu pastalar<br />
bizde de son yıllarda çok rağbet görmektedir.<br />
Özellikle doğum günü pastalarında kişiye<br />
özel tasarım pastalar birer sanat eseri<br />
gibi ve sektörümüz açısından gurur verici.<br />
Özellikle kadın pasta ustaları bu konuda<br />
son derece başarılı işler çıkartıyor. İnşallah<br />
bir daha o kötü günleri yaşamayız. 2 sene<br />
önce geçirdiğimiz pandemi döneminde<br />
hammadde, emtia fiyatları ve navlunlar çok<br />
yüksekti. Fiyatlar pandemi sonrasında biraz<br />
geri geldi ise de maalesef hala pandemi<br />
öncesini aratıyor. Üstelik bir de buna gitgide<br />
hissedilen küresel ısınmanın başta kakao<br />
gibi tarım ürünlerine olan olumsuz etkisi<br />
de eklenince diğer sektörlerde olduğu<br />
gibi pastacılık sektöründe de maliyetlerin<br />
artmasına sebep olmaktadır. Nitekim bu<br />
durum son yıllarda tüketici alışkanlığını<br />
değiştirmiştir. Artık vitrinlerde eskisi gibi<br />
büyük turtalar yerine küçük turtalar ve adet<br />
pastaları daha sık görmekteyiz. Ülkemiz<br />
çok dinamik bir ülkedir. Ben şahsen tüm bu<br />
sıkıntıları en yakın zamanda atlatacağımızı<br />
düşünüyor ve ümit ediyorum.<br />
<strong>2024</strong> yılı ve önümüzdeki 5 yılda yeni<br />
yatırımlar ve projeleriniz nelerdir?<br />
<strong>2024</strong> yılında kapasitemizi oldukça<br />
artıracak yaklaşık 10.000 metrekare ilave<br />
fabrika binamızın inşaatına başladık.<br />
İhracatta çok daha fazla ülkeye açılmak<br />
gibi planlarımız var. Teknolojiyi ve global<br />
gelişmeleri yakından takip ediyoruz.<br />
Son yıllarda dünyanın gündeminde<br />
sürdürebilirlik ve karbon ayak izi gibi<br />
tüm sanayii kollarını ilgilendirecek<br />
konular var. Önümüzdeki yıllarda ülkeler<br />
bu doğrultuda tüm üreticilerin uyması<br />
gereken yeni regülasyonlar çıkaracak. Biz<br />
de bu yeni çıkarılacak olan regülasyonlara<br />
uyum sağlamak için şimdiden çalışmalara<br />
başladık.
56<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
marka<br />
Geleneğin yenilikle buluştuğu yer:<br />
ROOTS<br />
Porser’in 50 yıllık rakipsiz işçiliğin<br />
kanıtı olan Roots Fine Stoneware<br />
koleksiyonuyla kullanıcılarını<br />
yeniliğe, kaliteye ve geleneğin çağdaş<br />
ihtiyaçlarla kusursuz birleşimine davet<br />
eden ID Fine, mükemmellik mirasından<br />
doğan bu koleksiyonuyla taş ürünleri<br />
yeniden tanımlıyor ve onu gelişmişlik ve<br />
pratiklikte yeni boyutlara taşıyor.<br />
Benzersiz işçilik: Yarım asırlık üretim<br />
uzmanlığımızla, ulaşılabilir olanın<br />
sınırlarını zorlayan formlar üretmekten<br />
gurur duyuyoruz. Karmaşık şekillere<br />
ve tasarımlara sahip olan Roots Fine<br />
Stoneware koleksiyonumuz kendi liginde<br />
diğerlerinden ayrılıyor. Her parça, yılların<br />
özverisiyle gelen ustalığı sergileyen bir<br />
sanat ve hassasiyet öyküsü anlatıyor.<br />
Parlak sır renkler ve efektler:<br />
Stoneware dünyasında, Roots Fine<br />
Stoneware Koleksiyonu nefes kesici<br />
renkler ve efektler için bir tuval olarak<br />
ortaya çıkıyor. Stoneware’in doğal<br />
nitelikleri sayesinde ürünlerimiz zengin<br />
bir renk yelpazesi ve büyüleyici yüzeyler<br />
sergiliyor. Hafif toprak tonlarından canlı,<br />
göz alıcı sırlara kadar koleksiyonumuz<br />
kalıcı bir izlenim bırakmayı vadediyor.<br />
HoReCa mükemmelliği için tasarlandı:<br />
Stoneware geleneksel olarak HoReCa<br />
ortamlarının taleplerini karşılamada<br />
zorluklarla karşı karşıya kalırken, Roots<br />
Fine Stoneware başarılı araştırma<br />
ve geliştirme yoluyla dönüştürücü<br />
bir yolculuğa çıktı. Ürünün gövdesini<br />
yüksek hacimli kullanımın zorluklarına<br />
dayanacak şekilde titizlikle geliştirdik; bu<br />
da onu konaklama, restoran ve catering<br />
işletmeleri için ideal bir yol arkadaşı<br />
haline getirdi. Dayanıklı ama zarif<br />
koleksiyonumuz, işlevsellik ve estetik<br />
arasındaki boşluğu doldurarak, dinamik<br />
HoReCa endüstrisinin beklentilerini<br />
yalnızca karşılamakla kalmayıp,<br />
aşmasını da sağlıyor.<br />
Roots Fine Stoneware sadece bir koleksiyon değil; bu, yeniliğe,<br />
kaliteye ve geleneğin çağdaş ihtiyaçlarla kusursuz birleşimine olan<br />
bağlılığımızın bir kanıtıdır. Her parçanın keşfedilmeyi bekleyen bir<br />
başyapıt olduğu Roots Fine Stoneware koleksiyonunun zamansız<br />
cazibesiyle yemek deneyiminizi yükseltin.
58<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
marka röportaj<br />
IBAKTECH’in en heyecan veren<br />
teknolojisi Konoven yatırımıyla geliyor!<br />
HoReCA sektöründeki gelişmelere<br />
paralel olarak yenilikçi yatırımlarını<br />
sürdüren Konoven Fırın Makinaları,<br />
24-27 <strong>Nisan</strong> tarihleri arasında düzenlenecek<br />
olan IBAKTECH İstanbul 14. Uluslararası<br />
Ekmek, Pasta Makineleri, Dondurma,<br />
Çikolata ve Teknolojileri Fuarı’nda heyecan<br />
verici yenilikleriyle yerini almaya hazırlanıyor.<br />
Fuara endüstride bir devrim niteliği<br />
taşıyan BACA Gazlı Katlı Fırın ile girmenin<br />
mutluluğunu ve gururunu yaşadıklarını<br />
belirten Konoven Fırın Makinaları Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Zorman Bayramoğlu ile<br />
teknolojinin profesyonellere sunduğu<br />
avantajları ve firmanın <strong>2024</strong> rotasını<br />
konuştuk.<br />
Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />
IBAKTECH Fuarı’nda ön plana<br />
çıkarmak istediğiniz BACA Gazlı Katlı<br />
Fırını özellikleriyle aktarır mısınız?<br />
Ürün, tasarım ve fonksiyonellik<br />
anlamında profesyonel şeflere ne tür<br />
ayrıcalıklar sunuyor?<br />
Bu yıl, IBAKTECH Gıda ve Teknoloji Fuarı'na<br />
heyecan verici bir yenilikle giriyoruz. Konoven<br />
Fırın Makinaları olarak, geliştirdiğimiz son<br />
derece yenilikçi bir ürün grubuyla sektörün<br />
karşısındayız. BACA adını verdiğimiz bu<br />
muhteşem ürün, endüstride bir devrim<br />
niteliğinde. Her katın alt ve üst sıcaklığını<br />
ayrı ayrı ayarlayabilme özelliğiyle, reçete<br />
esnekliği ve ürün pişirme verimliliğini bir<br />
arada sunuyor. Ancak asıl öne çıkan özelliği,<br />
atık gazı dahi içerisinde yakarak dışarıya atık<br />
gaz salımı yapmayan ve bina dostu bir çözüm<br />
sunan yapısıyla dikkat çekiyor.<br />
BACA, Türkiye'nin enerji tasarrufu ve çevre<br />
dostu teknolojilere verdiği önemi yansıtan<br />
bir başyapıt. Doğalgaz kombi sistemlerindeki<br />
atık gaz yönetimine benzer bir prensiple<br />
çalışarak baca sistemine ihtiyaç duymadan<br />
atık gazı dışarıya tahliye ediyor. Bu özellik,<br />
sadece çevre dostu değil, aynı zamanda<br />
işletmeler için de önemli bir maliyet avantajı<br />
sağlıyor. Standart makinelerin enerji<br />
tüketimine kıyasla yaklaşık 8 kat daha az<br />
enerji harcayarak, işletmelerin karbon ayak<br />
izini önemli ölçüde azaltıyoruz.<br />
Bu devrim niteliğindeki ürünümüzle,<br />
sadece sektörde bir adım öne çıkmakla<br />
kalmıyor, aynı zamanda Türkiye'nin<br />
sürdürülebilir geleceği için de önemli bir<br />
katkıda bulunuyoruz. BACA, inovasyon<br />
ve çevresel sorumluluk ilkelerimizi bir<br />
araya getirerek, gelecek nesillere daha<br />
yaşanabilir bir dünya bırakma vizyonumuzun<br />
bir yansımasıdır. IBAKTECH Fuarı’nda bu<br />
ürünü kullanıcılarımızla buluşturmak için<br />
sabırsızlanıyoruz ve sektöre yeni bir standart<br />
belirleme heyecanı içindeyiz.<br />
Bu teknoloijyle fuardan nasıl bir geri<br />
dönüş bekliyorsunuz?<br />
IBAKTECH Gıda ve Teknoloji Fuarı'na bu<br />
yenilikçi ürünümüzle katılmaktan dolayı<br />
büyük bir heyecan duyuyoruz. İsteğimiz,<br />
sektörde bir devrim niteliğindeki bu<br />
teknolojinin kabul görmesi ve talebin artması<br />
yönünde. BACA adını verdiğimiz bu ürün,<br />
sektörde bir ilk olma özelliği taşıyor ve buna<br />
bağlı olarak büyük bir ilgi bekliyoruz.<br />
Bu teknolojimiz ile fuardan alacağımız<br />
geri dönüşler arasında öncelikli olarak<br />
sektördeki profesyonellerin ve işletmelerin<br />
ilgisini çekmek ve onların ihtiyaçlarına uygun<br />
çözümler sunmak var. Standart makinelerin<br />
enerji sarfiyatına kıyasla sağladığı önemli<br />
tasarruflar ve çevre dostu yapısıyla,<br />
işletmelerin maliyetlerini azaltmalarına<br />
ve aynı zamanda çevresel etkilerini<br />
minimize etmelerine yardımcı olacak.<br />
Dolayısıyla, fuar boyunca ziyaretçilerle<br />
yapacağımız görüşmelerde, BACA'nın<br />
sunduğu faydaları ve avantajları anlatarak,<br />
sektördeki talebi artırmayı hedefliyoruz.<br />
Ayrıca, bu teknolojinin ulusal ve uluslararası<br />
alanda da ilgi çekeceğine inanıyoruz.<br />
Türkiye'nin enerji verimliliği ve çevresel<br />
sürdürülebilirlik konularında öncü bir rol<br />
üstlenmesiyle birlikte, BACA gibi yenilikçi<br />
ürünlerin dikkat çekmesi kaçınılmaz. Bu<br />
nedenle, fuarın Türkiye'deki ve yurt dışındaki<br />
sektörel paydaşlarımızla ilişkilerimizi<br />
güçlendirmemize ve potansiyel iş birliklerine<br />
zemin hazırlamasını bekliyoruz.<br />
Özetle, fuardan BACA'nın sektördeki<br />
kabulünü ve talebini artırarak dönmemizi<br />
bekliyoruz. Bu teknolojiyle işletmelerin<br />
daha verimli ve sürdürülebilir bir gelecek<br />
inşa etmelerine katkı sağlamak için<br />
sabırsızlanıyoruz.<br />
BACA Gazlı Katlı Fırın’ın satış ve<br />
pazarlama faaliyetlerini ne şekilde<br />
kurgulamaktasınız?<br />
BACA Gazlı Katlı Fırın'ın satış ve pazarlama<br />
faaliyetlerini, ürünümüzün öne çıkan<br />
özelliklerini ve sağladığı avantajları<br />
vurgulayarak kurguluyoruz. Öncelikli<br />
hedefimiz, hedef kitlemizin ihtiyaçlarına<br />
uygun çözümler sunmak ve onların işletme<br />
verimliliklerini artırmalarına yardımcı olmak.<br />
Satış ve pazarlama stratejimizin temelini,<br />
ürünümüzün yenilikçi teknolojisi ve<br />
sektördeki benzersiz konumu oluşturuyor.<br />
BACA'nın enerji tasarrufu sağlayan<br />
özellikleri, çevre dostu yapısı ve kullanıcı<br />
dostu tasarımıyla işletmelere sağladığı<br />
avantajları vurgulayarak, potansiyel<br />
müşterilerimizin dikkatini çekmeyi<br />
amaçlıyoruz. Aynı zamanda, sektördeki<br />
profesyonellerle doğrudan iletişim kurarak<br />
ürünümüzün faydalarını ve teknik özelliklerini<br />
detaylı bir şekilde anlatıyoruz.<br />
Pazarlama faaliyetlerimizde, IBAKTECH<br />
gibi sektörde önemli etkinliklere katılım<br />
sağlayarak ürünümüzü sergileme ve<br />
potansiyel müşterilerle birebir görüşme<br />
fırsatı yakalıyoruz. Ayrıca, dijital pazarlama<br />
kanallarını etkin bir şekilde kullanarak<br />
ürünümüzü geniş kitlelere duyurmayı<br />
hedefliyoruz. Sosyal medya platformları, web
sitesi ve diğer dijital mecralar aracılığıyla<br />
ürünümüzün özelliklerini ve avantajlarını<br />
tanıtarak, müşteri kitlesini genişletmeyi ve<br />
potansiyel müşterilere ulaşmayı planlıyoruz.<br />
Satış faaliyetlerimizde ise, müşteri odaklı<br />
bir yaklaşım benimseyerek, ihtiyaçları<br />
doğrultusunda çözümler sunmak için<br />
çalışıyoruz. Müşterilerimizin işletme<br />
gereksinimlerini anlamak ve onlara en uygun<br />
çözümü sunmak için birebir iletişim kurarak,<br />
uzun vadeli iş ilişkileri kurmayı amaçlıyoruz.<br />
IBAKTECH’te sergileyeceğiniz farklı<br />
teknolojiler de olacak mı?<br />
Fuarda, sektördeki yenilikçi ve kaliteli ürün<br />
yelpazemizi geniş bir şekilde sergileyeceğiz.<br />
Bunlar arasında öne çıkanlar TORO<br />
fırınlarımız, elektrikli katlı fırınlarımız olan<br />
STILL, endüstriyel fırıncılıkta kullanılan<br />
döner arabalı fırınlarımız olan RODEO ve<br />
ayrıca pizza fırınlarımız olan TINY ve REX<br />
adını verdiğimiz mikserlerimiz bulunuyor.<br />
Tüm bu ürünlerimizde kalite, güvenilirlik<br />
ve müşteri memnuniyeti odaklı bir<br />
yaklaşım benimsiyoruz. Her bir ürünümüz,<br />
sektördeki en son teknolojileri ve en yüksek<br />
kalite standartlarını bir araya getirerek,<br />
işletmelerin ihtiyaçlarına uygun çözümler<br />
sunmayı hedefliyoruz.<br />
Konoven Fırın Makinaları olarak<br />
endüstriyel fırın sektöründeki pazar<br />
payınız nedir? Bu alanda yurt içi ve<br />
yurt dışı pazarın büyüklüğü nedir?<br />
Bu büyük ve dinamik sektördeki yerimiz,<br />
sürekli gelişen ve çeşitlenen ihtiyaçlara cevap<br />
verme kabiliyetimizle doğrudan ilişkilidir.<br />
Her an yeni unlu mamuller üretiliyor ve<br />
tüketim hiç durmaksızın devam ediyor.<br />
Ürünlerimiz, sadece unlu mamuller için<br />
değil, aynı zamanda kebapçılardan balıkçılara<br />
kadar geniş bir işletme yelpazesinde<br />
kullanılabilecek şekilde tasarlanmıştır.<br />
Bu sektördeki yurt içi ve yurt dışı pazarın<br />
büyüklüğü gerçekten dikkat çekici. Her geçen<br />
gün artan tüketici talepleri ve endüstrinin<br />
genişlemesiyle birlikte, fırınlar için talep de<br />
giderek artmaktadır. Ürünlerimizin bu geniş<br />
yelpazedeki işletmelerde kullanılabilme<br />
potansiyeli, pazarın büyüklüğünü ve<br />
çeşitliliğini daha da belirgin hale getiriyor.<br />
Konoven Fırın Makinaları olarak sektördeki<br />
pazar payımızı artırmak için kararlı bir<br />
şekilde çalışıyoruz. Sektördeki sürekli<br />
değişen dinamiklere uyum sağlayarak,<br />
müşterilerimize en kaliteli ve yenilikçi<br />
çözümleri sunmaya devam ediyoruz.<br />
Türkiye ve dünyada endüstriyel<br />
fırın sektörünün gelişimini nasıl<br />
değerlendirirsiniz? Konoven Fırın<br />
Makinaları olarak kendinizi bu<br />
gelişimin neresinde görüyorsunuz?<br />
Türkiye ve dünya genelinde fırın sektörü, son<br />
derece dinamik bir gelişim göstermektedir.<br />
Yenilikçi teknolojilerin ve değişen tüketici<br />
taleplerinin etkisiyle, endüstriyel fırınlar<br />
daha verimli, çevre dostu ve kullanıcı dostu<br />
hale gelmektedir. Bu süreçte, Konoven<br />
Fırın Makinaları olarak biz de sektördeki<br />
gelişmelere paralel olarak kendimizi sürekli<br />
yenilemekte ve müşterilerimize en kaliteli<br />
çözümleri sunmaya odaklanmaktayız.<br />
Gıda pişirme endüstrisi, sürekli olarak<br />
yenilenen ve büyüyen bir alan olarak öne<br />
çıkmaktadır. Konoven Fırın Makinaları olarak,<br />
bu dinamik sektörde pazar payımızı artırmak<br />
için sürekli olarak Ar-Ge çalışmalarına<br />
yatırım yapıyoruz ve müşterilerimizin<br />
ihtiyaçlarına uygun çözümler sunuyoruz.<br />
Ürün portföyümüzde bulunan BACA<br />
doğalgazlı fırınlarımız, TORO fırınlarımız,<br />
STILL elektrikli katlı fırınlarımız, RODEO<br />
döner fırınlarımız ve diğer ürünlerimiz,<br />
gıda işletmelerinin verimliliğini artırmak ve<br />
kaliteli ürünler sunmalarını sağlamak için<br />
tasarlanmıştır.<br />
Bu yıl ve gelecek döneme ait<br />
planlamalarınız, büyüme odaklarınız,<br />
projeleriniz neler?<br />
Bu yıl ve gelecek döneme yönelik<br />
planlamalarımız, büyüme odaklarımız<br />
ve projelerimizle ilgili heyecan verici<br />
hedeflerimiz var. Konoven Fırın Makinaları<br />
olarak, sürekli olarak müşteri memnuniyetini<br />
ve fırın çözümlerinde liderliği hedefleyen bir<br />
vizyonla ilerliyoruz.<br />
Öncelikle, Ar-Ge alanında yapacağımız<br />
yatırımlarla ürün portföyümüzü genişletmeyi<br />
ve mevcut ürünlerimizi daha da geliştirmeyi<br />
planlıyoruz. Müşterilerimizin değişen<br />
ihtiyaçlarına cevap verebilmek adına, yeni<br />
teknolojilere odaklanarak daha verimli<br />
ve kullanıcı dostu çözümler sunmayı<br />
hedefliyoruz.<br />
Bununla birlikte, yurt içi ve yurt dışı<br />
pazarlardaki varlığımızı güçlendirmek için<br />
stratejik iş birlikleri ve pazarlama faaliyetleri<br />
üzerinde çalışıyoruz. Yeni pazarlara<br />
açılarak müşteri tabanımızı genişletmeyi ve<br />
uluslararası arenada tanınırlığımızı artırmayı<br />
amaçlıyoruz. Müşterilerimizin ihtiyaçlarını<br />
anlamak ve onlara en iyi hizmeti sunmak için<br />
çaba gösteriyoruz. Ayrıca, sürdürülebilirlik ve<br />
çevre dostu üretim pratiklerine odaklanarak,<br />
sosyal sorumluluk bilinciyle hareket etmeyi<br />
sürdüreceğiz.
60<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
marka<br />
Barry Callebaut Türkiye’den yeni ürün<br />
Chocovic Beyaz<br />
Bitter ve Sütlü çikolata ürün yelpazesini Chocovic Beyaz ile tamamlayan marka, profesyoneller ve şefler<br />
için yaratıcılık dünyasının kapılarını açıyor. 28-29 Şubat’ta Eskişehir’de gerçekleştirilen Barry Callebaut<br />
Distribütör Buluşması’nda duyurusu ve tanıtımı yapılan Chocovic Beyaz, Beyaz 34 ve Beyaz 37 olmak üzere<br />
iki farklı akışkanlığa ve farklı gramajlara sahip.<br />
175 yılı aşkın deneyimiyle çikolata<br />
ve kakao sektöründe dünya lideri<br />
olan Barry Callebaut, özellikle<br />
yarı endüstriyel pastacılık ve gurme<br />
pazarında fiyat ve performans<br />
açısından en çok tercih edilen markası<br />
Chocovic ürün gamını beyaz çikolata<br />
ile tamamladı. Chocovic Beyaz tanıtım<br />
lansmanı, 28-29 Şubat’ta Eskişehir’de<br />
gerçekleştirilen Barry Callebaut<br />
Distribütör Buluşması’nda Türkiye’deki<br />
tüm distribütörlerin katılımıyla<br />
gerçekleştirildi. Profesyonellerin ve<br />
şeflerin ihtiyacına göre geliştirilen<br />
Chocovic Beyaz, 34 ve 37 olmak üzere<br />
iki farklı akışkanlığa sahip. Chocovic<br />
Beyaz 34 ve Chocovic Beyaz 37 her ikisi<br />
de 10 kg pul olarak üretilirken daha<br />
yoğun akışkanlığa sahip Beyaz 34'ün 2,5<br />
kg'luk blok formu da bulunuyor.<br />
Bu farklı akışkanlıkları ve gramaj<br />
seçenekleriyle Chocovic Beyaz,<br />
ürünlerinde fark oluşturmak isteyen<br />
pastacılık profesyonelleri ve gurme<br />
müşterilerine aradıkları çözümleri<br />
sunuyor. Profesyoneller artık dolgu,<br />
kaplama, kalıplama, dekorasyon<br />
ve daha fazlası için kendi özel<br />
uygulamalarına uygun ideal akışkanlığı<br />
seçme esnekliğine sahipler.<br />
Chocovic Beyaz Çikolata,<br />
Barry Callebaut’un Eskişehir<br />
fabrikasına yapılan yatırımlarla<br />
Türkiye'de yerel olarak<br />
üretiliyor. Yapılan bu yatırımlar<br />
bir yandan fabrikanın<br />
yetkinliklerini geliştirirken bir<br />
yandan da Barry Callebaut<br />
Global’in Türkiye'ye olan<br />
güvenini vurguluyor.<br />
Sektörün aradığı çözüm olmaya<br />
hazır!<br />
Chocovic, beyaz çikolatanın da<br />
eklenmesiyle tamamlanan ürün gamı<br />
ile çikolata ve pasta kreasyonlarında<br />
mükemmelliği arayan profesyoneller ve<br />
şefler için tat, doku ve çok yönlülükte<br />
sektörün aradığı çözüm olmaya hazır.
62<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
şefin gözünden<br />
OKAN<br />
AYDEMIR<br />
Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />
"KENDIMI EN<br />
GÜVENDE<br />
HISSETTIĞIM<br />
YER, MUTFAK"<br />
Aşçılık ve mutfak kültürüyle<br />
tanışıklığı doğduğu topraklara<br />
dayanıyor. Her aileden ‘kesin’ 3-5<br />
bireyin şeflik mertebesine erişmesi,<br />
Mengen’de doğma ayrıcalığıyla ilgili<br />
onun görüşünce. Bunun dünyada başka<br />
örneğinin olmadığı düşüncesini paylaşıyor<br />
bu kanıyla da. “Coğrafya kaderdir”<br />
sözüne güçlü bir sadakat ve vefa borcuyla<br />
bağlanışında da bu inancın etkisi pekala<br />
büyük!<br />
Raffles İstanbul’un Yönetici Şef Vekili<br />
Okan Aydemir, “Gelin size biraz<br />
Mengen’den bahsedeyim…” diye içtenlikle<br />
sürdürüyor sonra sözlerini. Mengen’deki<br />
aşçılık geleneğinin nasıl saray mutfağı<br />
ustalarınca filizlenip, yurdun dört bir<br />
sathında kök saldığından konu açıyor<br />
arkasından. Atatürk’ün mutfağına kadar<br />
nüfuz eden bir Mengen gerçeğinden<br />
bahsederek de bu örneklemelerini<br />
sürdürüyor.<br />
“İşte benim hikâyem de bu şekilde<br />
başladı.” sözlerinin ardından “Daha<br />
5-6 yaşlarımdayken aşçı olacağını<br />
hissediyordum. İlkokuldayken bana<br />
‘Büyüyünce ne olacaksın?’ diye<br />
sorulduğunda ben hep ‘Aşçı’ diye cevap<br />
veriyordum.” diyerek mutfak yolculuğunu<br />
detaylandırmaya koyulan Aydemir,<br />
akabinde kendini Mengen’deki Türkiye’nin<br />
ilk aşçılık okulunda bulduğunu söylüyor.<br />
“Yani hikâyeyi özetleyecek olursam<br />
‘coğrafya kaderdir’ diyebilirim.” diye de<br />
ilave yapıyor.<br />
Raffles markasının prestijine karşı<br />
koyamıyor<br />
Mengen’de doğarsın ama zamanı<br />
geldiğinde coğrafyanın bahşettiği o kader<br />
seni uluslararası mutfaklara kadar taşır.<br />
Bu ekseriyetle böyle olmuştur. Okan<br />
Şef için de bu gelenek bozulmuyor.<br />
Soluğu evvela 2015 yılında Bodrum<br />
Kempinski <strong>Hotel</strong>’de alıyor. Otelin, İtalyan<br />
ve balık degüstasyon restoranlarına<br />
Chef de Cuisine olarak giren Aydemir,<br />
2016’dan 2019’a kadar ise tüm mutfak<br />
operasyonundan sorumlu Execuive<br />
Sous Chef olarak görevini sürdürüyor.<br />
Bu dört yıllık teşrik-i mesainin ardından<br />
İstanbul’a, kendi ağzından “Türkiye<br />
gastronomisinin kalbinin attığı ve lüks<br />
otelciliğin yapıldığı şehre” geri dönme<br />
kararı alıyor. Bunda sözünü ettiği<br />
üzere Raffles markasının prestijine<br />
karşı koyamama halinin katkısı büyük.<br />
“Benim için hiç de kolay bir karar değildi<br />
tabii Bodrum’dan İstanbul’a taşınmak.<br />
Ancak, kariyer hedefim ve Raffles<br />
markasının prestiji kararımı hızlandırdı.”<br />
cümleleriyle onu bu karara yönelten ruh<br />
halini paylaşan Aydemir, otel yönetimine<br />
kapsamlı bir tadım menüsü sunuyor önce.<br />
Kasım 2019’da da Executive Sous Chef<br />
olarak Raffles İstanbul ailesine katılıyor.
“Çevreye destek olmak<br />
adına enerji verimliliği ve<br />
su tasarrufu sağlayacak<br />
teknolojik yeniliklere yatırım<br />
yapmaya ve yeşil enerji<br />
kaynaklarımızı artırmaya<br />
yönelik çalışmalarımızı<br />
sürdürüyoruz. Tüm bu<br />
çabalarımızı düzenli olarak<br />
izleyerek, kendimize yıllık<br />
hedefler koyarak ve aldığımız<br />
aksiyonların sonuçlarını<br />
değerlendirerek daha<br />
sürdürülebilir bir işletme<br />
olma yolunda ilerlemeyi<br />
hedefliyoruz.”<br />
Mutfak, kendini en güvende<br />
hissettiği yer<br />
Şimdilerde pozisyonunu Raffles<br />
İstanbul’un Yönetici Şef Vekili olarak<br />
kuvvetlendiren Okan Aydemir, Aralık<br />
2023’ten beri bu görevin başında.<br />
Mutfağı kendini en güvende hissettiği<br />
yer olarak tanımlayan deneyimli<br />
şefin her bir tabağında da bu pozitif<br />
etkiyi hissediyorsunuz zaten. Menü<br />
oluşumlarında ilhamını mevsimsellikten<br />
aldığını, bu bahar da mutfağında<br />
tamamıyla mevsimsel ürünlere yer<br />
verdiğini dile getiren Aydemir, hızlı<br />
geçişleri olan mevsimsel ürünleri günün<br />
yemeklerinde ve özel menülerinde<br />
sıklıkla kullandığından söz ediyor.<br />
Türkiye’nin verimli toprakları dolayısıyla<br />
kendini çokça şanslı hisseden Okan Şef,<br />
topraktan aldıkları yenilebilir her zerreyi<br />
çok kısa süreli de olsa ‘sürdürülebilirlik<br />
kapsamında’ misafirleriyle buluşturmak<br />
için çaba gösterdiklerini ekliyor sonra<br />
sözlerine.<br />
Yerellik ve sürdürebilirlik konusu ise,<br />
şef ve ekibinin fazlaca değer verdiği<br />
detayların başında geliyor. Bu tarafıyla<br />
Raffles İstanbul’un otel ve mutfak kanadı<br />
olarak duruşunun çok net olduğunu<br />
söyleyen Aydemir, beş yıldızlı otelin tüm<br />
restoranlarında sürdürülebilir sertifikalı<br />
deniz ürünleri ve çay/kahve ürünleri<br />
sunduklarını belirtiyor. Tedarik ettikleri<br />
gıdaların en az %50’sinin sürdürülebilir<br />
olmasını hedeflediklerini söyleyen<br />
Aydemir, bunları da daha çok organik,<br />
yöresel ve mevsimlik gıdalar arasından<br />
seçmeye özen gösterdiklerini dile<br />
getiriyor. Şefin sözünü ettikleri arasında<br />
hayvan refahı gözeten, kafessiz tavuk<br />
yumurtası, kadın girişimciler tarafından<br />
üretilen reçel, zeytin, zeytinyağı gibi<br />
ürünler de var, Çanakkale domatesi,<br />
Ezine peyniri, Balıkesir kuzusu gibi<br />
yöresel olanları da.<br />
Raffles İstanbul mutfaklarında farklı<br />
beslenme gereksinimi içindeki misafirler<br />
de başköşe ediliyor. Son dönemde<br />
çeşitlilik artışına gittikleri vegan,<br />
glütensiz, süt ürünü içermeyen veya az<br />
yağlı yiyeceklerle ilgili örneklemelerini<br />
sürdürüyor, Aydemir.<br />
Gıda atığına duyarlı bir mutfak<br />
yönetimi<br />
Gıda atıklarını azaltmak mevzu da, şefin<br />
mutfağındaki en temel meselelerden
64<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
şefin gözünden<br />
biri. Hem gıda atıklarını azaltmak<br />
hem de sağlıklı ve yöresel seçenekleri<br />
artırmak hedefiyle kahvaltı büfesini<br />
şekillendirdiklerinden söz eden Okan<br />
Aydemir, büfeye daha fazla a la kart<br />
seçenekleri dâhil ettiklerini söylüyor.<br />
Mutfaktaki farkındalık çizgisi, bu kadarla<br />
da sınırlı değil! Beş yıldızlı otelde<br />
büfelerden çıkan gıda atık miktarları,<br />
özel bir teknolojik firmadan temin edilen<br />
monitörlerle takip ediliyor. Okan Şef,<br />
otelin misafir başı gıda atık miktarını<br />
2030 yılına kadar %60 oranında azaltmayı<br />
hedefledikleri bilgisini paylaşarak, “Her<br />
bir restoranımızda tamamen bitki temelli<br />
olan ve protein açısından zengin ürünlere<br />
de yer veriyor ve sayılarını artırmaya<br />
devam ediyoruz.” diye ekliyor.<br />
Eğitim de bu adımların önemli bir<br />
parçası, Raffles mutfak yönetiminde.<br />
Sürekli iyileştirme amacıyla, ekibe<br />
yönelik eğitimler düzenlediklerini ve<br />
sürdürülebilirlik konusundaki farkındalığı<br />
artırdıklarını dile getiren Aydemir,<br />
şöyle devam ediyor: “Cinsiyet eşitliğini<br />
desteklemek adına tüm otelimizde olduğu<br />
gibi mutfağımızda da kadın çalışma<br />
arkadaşlarımızın sayısını artırmak<br />
için desteğimizi sürdürüyoruz. Çalışan<br />
devamlılığını önemsiyoruz ve onların<br />
daha iyi imkânlarda çalışması ve marka<br />
bağlılığını koruyabilmesi için daha<br />
fazla otel içi etkinlikler düzenliyoruz.<br />
Çalışma arkadaşlarımızın kendilerini<br />
geliştirebilmesi ve tüm Raffles otellerinde<br />
fark oluşturabilmeleri için ‘task force’ ve<br />
eğitim programları düzenliyoruz.”<br />
“Lezzet-sunum bir bütün, yemekservis<br />
bir diğer bütün”<br />
Geliyorum, şefin lezzet nüanslarına…<br />
Okan Aydemir, yemekte lezzeti önemli bir<br />
unsur addetmekle birlikte sunumu güçlü<br />
bir tamamlayıcı olarak görüyor. Onun<br />
bakışıyla serviste misafiri etkilemenin<br />
ilk evresi nitekim de sunum. Yemeğin<br />
yendiği atmosfer kadar servis kalitesinin<br />
de yemekten alınan keyfe direkt etkisinin<br />
olduğunu söyleyen Şef Aydemir, “Yani<br />
lezzet-sunum bir bütün, yemek-servis<br />
ise bir diğer bütün.” diyor ve sunumdaki<br />
tarzını şu sözleriyle özetliyor: “Ben<br />
özel hayatımdaki tercihlerimde daima<br />
sadelikten yana oldum. Bunu aynı şekilde<br />
tabaklarıma da yansıttığımı düşünüyorum.<br />
Her ne kadar gastronomi trendlerinin<br />
etkisinde bu belli zamanlarda değişkenlik<br />
gösterse de, tabaklarım sadelik çizgisinde<br />
son şeklini alıyor.”<br />
Ya tabakta kompozisyon oluşturmanın<br />
incelikleri? Bu yetkinliğin tamamen<br />
profesyonellik ve tecrübeyle ilintili<br />
olduğundan bahseden Okan Şef, ressam<br />
örneğinden yola çıkarak, “Meslekte<br />
yıllar geçirdikçe bir ressam nasıl<br />
renkleri anlamlı bir kompozisyon halinde<br />
tuale yansıtıyorsa, bizler de aynısını<br />
yiyeceklerle tabaklara estetik bir şekilde<br />
uygulayabiliyoruz.” sözleriyle bu görüşünü<br />
destekliyor.<br />
"Lezzetli bir yemek için profesyonel<br />
şef olmaya gerek yok!"<br />
Okan Aydemir, lezzetli yemek yapmak<br />
için profesyonel bir şef olma lüzumunu<br />
hissetmeyenlerden. Bu noktada yüzde<br />
100 inancına sarılarak, lezzetli bir yemek<br />
için onu ruhen hissetmenin, büyük bir<br />
istek ve keyifle yapmanın önemine işaret<br />
ediyor. Tabii işin bir de teknik detayları<br />
var, malum. Yemeğin lezzetinde kaliteli<br />
malzeme kullanımının hassasiyetine<br />
değinen Aydemir; taze, mevsimsel ve
kaliteli ürünlerin bir yemeğin lezzetini<br />
en fazla etkileyen unsurların başında<br />
geldiğini söylüyor. Bunlara ilave olarak<br />
kullanılan tekniklerin, ürünlerin pişme<br />
sürelerinin, baharatların uyumlu bir<br />
şekilde kullanımının yemeğin lezzetinde<br />
bir diğer önemli unsurlar olduğunu<br />
anlatıyor. Kişisel tercihlerin ve kültürel<br />
etkilerin lezzet algısını etkilediği<br />
görüşünü de paylaşan Aydemir, “Herkesin<br />
damak zevki farklı olduğu için, bir<br />
yemeğin lezzetli olup olmadığının kişiden<br />
kişiye değişebileceği kanaatindeyim.” diye<br />
de ilave ediyor.<br />
“Mükemmellik en temel ilkem”<br />
Nasıl bir şef, Okan Aydemir? Biraz<br />
da kendisinden bahsetsin istiyorum.<br />
Anlattığına göre, en iyisi için mücadele<br />
ederken Raffles markasının etkisiyle<br />
de mükemmelliği ilke edinen bir<br />
profesyonel o. Şimdi hiç olmadığı kadar<br />
sakin ve soğukkanlı bir yönetici, beş<br />
yıl öncesine de kıyasla. O da pek çok<br />
meslektaşı gibi gastronomi trendlerinin<br />
en yakın takipçisi, misafir memnuniyeti<br />
için sınırları zorlayan, ekip başarısı,<br />
memnuniyeti ve gelişimi için yoğun gayret<br />
sarf eden bir yönetici. Ekibini çalışma<br />
hayatının en değerli varlıkları olarak<br />
benimseyen Aydemir, her birinin fikrini<br />
altın değerinde bulduğunu söylüyor. O<br />
kadar ki, profesyonel mutfağa ilk adımı<br />
atan stajyerlerden yeni denediği bir<br />
yemekle ilgili fikirlerini almayı öncelikli<br />
bir yere koyuyor. Şef Aydemir sözlerini<br />
şöyle sürdürüyor: “Kişisel ve mesleki<br />
gelişimleri için bildiğim her şeyi onlara<br />
aktarmaya çalışıyor, kariyer planlarında<br />
yollarına ışık tutmaktan büyük keyif<br />
alıyorum. Kolay empati kurabildiğimi<br />
düşündüğüm için hepsinin yerine kendimi<br />
kolaylıkla koyabiliyorum ve ona göre<br />
iletişim kurabiliyorum. Bu, bana ve onlara<br />
inanılmaz fayda sağlıyor. Onların hem<br />
iş yerinde hem de özel hayatlarındaki<br />
mutluluklarına önem veriyor, iki alanda<br />
da desteğimi vermek için elimden geleni<br />
yapıyorum.”<br />
“Türk mutfağı aşığıyım”<br />
Raffles İstanbul’un Yönetici Şef Vekili<br />
Okan Aydemir, uluslararası otel şefliği<br />
pozisyonunu Türk mutfağına sadakati<br />
ve hizmetleriyle de güçlendiren bir<br />
profesyonel aynı zamanda. “Bizler<br />
uluslararası otel şefleri olarak birçok<br />
farklı ülkeden gelen misafirleri<br />
ağırladığımız için genel olarak<br />
popüler olan uluslararası mutfakların<br />
yemeklerine hâkimiz aslında. Ancak;<br />
ben bir Türk şef olarak tam bir Türk<br />
mutfağı aşığıyım.” diyen Aydemir, Türk<br />
yemeklerini kimliğinden uzaklaştırmadan<br />
bazen modern, bazen geleneksel şekilde<br />
menülerinde sunmaya özen gösterdiğini<br />
söylüyor.<br />
Türk mutfağının zengin tarihi ve kültürel<br />
mirasıyla dünya genelinde tanınan<br />
en önemli ve en lezzetli mutfakların<br />
başında geldiğini dile getiren Aydemir ve<br />
sözlerine şu cümleleri ekliyor: “Ülkemizin<br />
coğrafi konumu ve tarihi boyunca farklı<br />
kültürlerle etkileşimde bulunması<br />
nedeniyle büyük çeşitliliğe sahip olan<br />
Türk mutfağının yine ülkede bulunan<br />
farklı bölgelerin kendine özgü tarifleri<br />
ve malzemeleri ile çok değerli bir kimlik<br />
kazandığını düşünüyorum.”<br />
“Et yemeyi seven bir şefim”<br />
Ya en sevdiği tatlar? Aydemir, et yemeyi<br />
seven bir şef olduğunun altını çiziyor,<br />
sözlerini tamamlarken. Etin en sade<br />
haliyle pişirildiği kavurmayı çocukluğunun<br />
bayram sofralarında en başköşeye<br />
koyuyor. Türkiye’de her bölgede farklı<br />
şekilde pişirilen ama hepsinin birbirinden<br />
lezzetli olduğu kavurma’ olarak<br />
söyleyebilirim.” diyen Mengenli şefin Türk<br />
mutfağı haricinde pişirmekten en keyif<br />
aldığı diğer iki mutfak ise Hint ve Asya<br />
mutfakları.
66<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
GASTRONOMI SEKTÖRÜ<br />
4. KEZ YETENEK AVINA ÇIKTI<br />
TÜROB, TUGEV, MEB ve Metro Türkiye iş birliğiyle Gastronometro’da düzenlenen Turizm<br />
Meslek Liseleri Arası Aşçılık Yarışması dördüncü kez gerçekleşti. Gastronominin nitelikli<br />
iş gücüne ve deneyime dayandığını belirten TÜROB Başkanı Müberra Eresin, “Hedefimiz<br />
bu yarışmayı büyütmek, Türkiye geneline farklı kategorilerle genişletmek.” dedi.<br />
Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB),<br />
Turizm Geliştirme ve Eğitim Vakfı<br />
(TUGEV), Milli Eğitim Bakanlığı ve<br />
Metro Türkiye iş birliğiyle, gastronomi<br />
turizminin gelişmesine katkı sağlamasının<br />
yanı sıra turizm meslek liselerinden<br />
mezun olan öğrencilere mesleği<br />
sevdirerek kolay istihdam sağlamak<br />
amacıyla düzenlenen ‘Sektör Yetenek<br />
Avında’ projesi yeniden başladı. Proje<br />
kapsamındaki ‘Turizm Meslek Liseleri<br />
Arası Aşçılık Yarışması’ üç yıl aradan<br />
sonra Gastronometro’da dördüncü kez<br />
gerçekleştirildi. Yarışma, 2021-2022<br />
yıllarında COVID-19 salgını ile 2023 yılında<br />
da Türkiye’yi sarsan elim deprem felaketi<br />
nedeniyle gerçekleştirilememişti. Sektörokul<br />
işbirliği ve farkındalığını artırmak<br />
üzere sosyal sorumluluk bilinciyle<br />
hayata geçirilen projeyle, turizm otelcilik<br />
sektörünün nitelikli çalışan ihtiyacının<br />
karşılanması ve meslek lisesi mezunlarının<br />
da eğitim aldıkları alanda istihdam edilme<br />
imkânlarının artırılması hedefleniyor.<br />
12 meslek lisesinden öğrenci<br />
kıyasıya yarıştı<br />
İstanbul’da bulunan 12 meslek lisesinden<br />
öğrencilerin kıyasıya yarıştığı ve jüri<br />
başkanlığını Şef Vedat Başaran’ın yaptığı<br />
yarışmanın 1 Mart <strong>2024</strong> Cuma günü<br />
gerçekleştirilen ödül törenine başta<br />
İstanbul Valisi Davut Gül olmak üzere<br />
eğitim, turizm, gastronomi ve medya<br />
camiasından yoğun katılım oldu. Yarışma<br />
sonucunda birincilik ödülünü Sarıyer<br />
Vehbi Koç Vakfı Mesleki ve Teknik Anadolu<br />
Lisesi, ikincilik ödülünü Selimpaşa Borsa<br />
İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu<br />
Lisesi ve üçüncülük ödülünü TÜROB<br />
50. Yıl Şişli Mesleki ve Teknik Anadolu<br />
Lisesi kazandı. ECOLAB Hijyen Ödülü de<br />
Kumburgaz Mesleki ve Teknik Anadolu<br />
Lisesi oldu. Ayrıca tüm katılımcı okullara<br />
Gastronometro tarafından hediyeler verildi.<br />
Eresin: “Yarışma Türkiye geneline<br />
yayılacak”<br />
Ödül töreninde konuşan TÜROB Başkanı<br />
Müberra Eresin, son yıllarda Türkiye’nin<br />
gastronomi turizmi için öncelikli tercih<br />
edilen ülke haline geldiğini belirterek,<br />
“Dünya ülkelerinde turizm gelirinin<br />
önemli bir kısmını oluşturan gastronomi<br />
turizmi Türkiye’de de hâlâ gelişime açık<br />
bir alandır. Gastronomi de fazlasıyla<br />
nitelikli iş gücüne ve deneyime dayanıyor.<br />
Dolayısıyla, gençler bu konuda en önemli<br />
avantajımız ve güvencemiz. Hedefimiz<br />
bu yarışmayı büyütmek, Türkiye geneline<br />
farklı kategorilerle genişletmek. Bu amaca<br />
yönelik adımlarımızı hızlıca atmak üzere<br />
Turizm Geliştirme ve Eğitim Vakfı (TUGEV)<br />
ile işbirliğimizi de başlattık” dedi.<br />
“Turizm gelirini artıracak”<br />
Eresin, gastronomi açısından birçok<br />
ülkeden daha zengin bir potansiyele sahip<br />
olan Türkiye’nin bu özelliğini turizme<br />
yansıtmayı tamamen başardığında, turizm
gelirinde önemli bir artış sağlamasının<br />
kaçınılmaz olduğunu, bu yolda Turizm<br />
Meslek Liseleri Arası Aşçılık Yarışması’nın<br />
sektör-okul işbirliğinin en güzel ve en<br />
anlamlı örneklerinden biri olduğunu<br />
kaydetti. Sadece yarışmada dereceye<br />
girenlere değil, yarışmaya katılanların<br />
tamamına konaklama sektörü olarak staj<br />
ve istihdam imkânı sunulduğuna dikkat<br />
çeken Eresin, “Türkiye’de orta ve uzun<br />
vadede gastronomi turizminin gelişmesine<br />
katkı sağlamasının yanı sıra turizm meslek<br />
liselerinden mezun olanlara da istihdamın<br />
yolunu açan projeyle, turizm otelcilik<br />
sektörünün nitelikli çalışan ihtiyacının<br />
karşılanması ve meslek lisesi mezunlarının<br />
eğitim aldıkları alanda istihdam edilme<br />
imkanlarının artırılmasını ana hedef olarak<br />
belirlemiştik. Öğrencilerimizin eğitimlerinin<br />
bir parçası olarak motivasyonlarını<br />
artırmak ve sektörümüzün de okullara olan<br />
dikkatlerini çekmek üzere düzenlediğimiz<br />
bu yarışmada aslında kazanan tüm okullar.<br />
Hepsini yürekten tebrik ediyorum” dedi.<br />
“Jüri seçim yapmakta zorlandı”<br />
“Sektörümüzün önde gelen şeflerinden<br />
oluşturduğumuz Jürimiz, genç şeflerimizin<br />
hazırladığı birbirinden başarılı tabaklar<br />
arasından seçim yapmakta ilk defa çok<br />
zorlandı. Bu durum bizleri fazlasıyla<br />
sevindirdi zira hedeflerimize kısa sürede<br />
ulaşmış olduk” diyen Eresin, şöyle konuştu:<br />
“TÜROB olarak bugüne kadar eğitime<br />
verdiğimiz desteklere bundan sonra da<br />
kararlılıkla devam edeceğiz. Yarışmamızın<br />
gerçekleştirilmesinde desteklerinden<br />
dolayı başta yarışma koordinatörümüz<br />
Şef Vedat Başaran’a, İstanbul İl Milli<br />
Eğitim Müdürlüğü’ne, Metro Türkiye’ye<br />
Gastronometro Direktörü Şef Maximilian<br />
Thomae’ye, İTO ve TUGEV Başkanı Şekib<br />
Avdagiç ve TUGEV Başkanvekili Bahadır<br />
Yaşık’a, yarışma jürisinin tüm kıymetli<br />
üyelerine, ödül sponsorlarımız Kütahya<br />
Porselen ve ECOLAB’a, yarışmaya katılarak<br />
bu güzel organizasyonu anlamlı kılan<br />
tüm okullarımıza, okul yönetimlerine<br />
ve geleceğimizin teminatı genç yetenek<br />
öğrencilerimize şahsım ve kurumum<br />
TÜROB adına teşekkür ederim.”<br />
Duran: “Mutfağımızın geleceğine<br />
bugünün genç şefleri yön verecek”<br />
Gastronometro’da yarışmaya ev sahipliğini<br />
yapan Metro Türkiye’nin Kurumsal<br />
İletişim ve Kamu İlişkileri Müdürü Aslı<br />
Duran ise yaklaşık 35 yıldır Türk mutfak<br />
kültürünü ve değerlerini korumak, gelecek<br />
nesillere aktarmak ve şefleriyle birlikte bu<br />
mutfağın dünyada hak ettiği yere gelmesini<br />
sağlamak amacıyla çalıştıklarını belirterek,<br />
“Metro Türkiye olarak, mutfağımızın<br />
geleceğine bugünün genç şeflerinin<br />
yön vereceğine olan inancımızla onların<br />
eğitimleri ve gelişimleri için pek çok proje<br />
geliştiriyor, iş birlikleri yapıyoruz. Türk<br />
mutfağının sürdürülebilirliği için yaptığımız<br />
her çalışmada ülkemizin ilk gastronomi<br />
keşif platformu olan Gastronometro,<br />
hem bir eğitim ve Ar-Ge merkezi, hem de<br />
gastronomi dünyasını bir araya getiren<br />
bir buluşma noktası olarak önemli bir<br />
rol üstleniyor. Yeme içme sektörünün en<br />
büyük iş ortağı olarak genç şeflerimize<br />
tavsiyemiz; Türk mutfağının tekniklerini,<br />
geleneklerini en iyi şekilde öğrenmeleri.<br />
Yerel ve Coğrafi İşaretli ürünlerimize<br />
sahip çıkarak değer kazanmasına destek<br />
vermeleri. Metro Türkiye olarak biz, tüm<br />
bu konularda her zaman onların yanında<br />
olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.<br />
Yarışmaya Katılan Okullar:<br />
Beyoğlu Katip Mustafa Çelebi Mesleki ve<br />
Teknik Anadolu Lisesi<br />
Etiler Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi<br />
Kumburgaz Mesleki ve Teknik Anadolu<br />
Lisesi<br />
Küçükçekmece Borsa İstanbul Mesleki ve<br />
Teknik Anadolu Lisesi<br />
Sarıyer Vehbi Koç Vakfı Mesleki ve Teknik<br />
Anadolu Lisesi<br />
Selahaddin Eyyubi Mesleki ve Teknik<br />
Anadolu Lisesi<br />
Selimpaşa Borsa İstanbul Mesleki ve<br />
Teknik Anadolu Lisesi<br />
Şenesenevler Mualla Selcanoğlu Mesleki<br />
ve Teknik Anadolu Lisesi<br />
Şile Borsa İstanbul Mesleki ve Teknik<br />
Anadolu Lisesi<br />
Tuzla Asım Kibar Mesleki ve Teknik<br />
Anadolu Lisesi<br />
TÜROB 50.Yıl Şişli Mesleki ve Teknik<br />
Anadolu Lisesi<br />
Zeytinburnu Mehmet İhsan Mermerci<br />
Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi<br />
Sektör Yetenek Avında Jüri Üyeleri<br />
Vedat Başaran – Şef, İşletmeci, Türk<br />
Mutfağı Araştırmacısı (Sektör Yetenek<br />
Avında-4 Jüri Başkanı)<br />
Emre İnanır - Executive Chef, Tuğra<br />
Restoran, Çırağan Palace <strong>Hotel</strong> Kempinski<br />
Erich Ruppen – Usta Öğretici, Le Cordon<br />
Bleu Istanbul<br />
Giancarlo Gottardo - Director Culinary at<br />
Divan <strong>Hotel</strong>s&<strong>Restaurant</strong>s<br />
Gökmen Sözen - Foodinlife Genel Yayın<br />
Yönetmeni<br />
Mehmet Faruk Yardımcı - Executive Chef,<br />
JW Marriott Marmara Sea<br />
Murat İlke Özipek - Yönetici Eğitmen Şefi,<br />
Gastronometro<br />
Mustafa Emirli - ECOLAB Eğitim Müdürü<br />
Serkan Aksoy - Executive Chef, Nicole<br />
<strong>Restaurant</strong> (1 Michelin Yıldız)<br />
Soner Kesgin - Executive Chef, Swissotel<br />
The Bosphorus İstanbul<br />
Tuğçe Mirza Canik - Executive Chef,<br />
Restoran Modern
68<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
Sinangil’den<br />
“60 Yıllık Tarifler” kitabı<br />
60 yıldır mutfakların vazgeçilmezi Sinangil, sosyal medya üzerinden<br />
“#ununuduymayankalmasın” etiketiyle başlattığı kampanya ile takipçilerinden<br />
topladığı aile yadigârı unlu tarifleri, “Sinangil 60 Yıllık Tarifler” kitabında bir araya<br />
getirdi.<br />
Türkiye’nin ilk paketli un markası ve<br />
perakende un pazarının lideri Sinangil,<br />
devreye aldığı kapsamlı kampanya ile<br />
“60 Yıllık Tarifler” kitabı projesini hayata<br />
geçirdi. Kitap; sosyal medya fenomeni<br />
Şef Şükran Kaymak tarafından yapılan<br />
#ununuduymayankalmasın çağrısıyla<br />
birlikte, takipçilerden gelen tariflerin<br />
uzman jüri tarafından değerlendirilip<br />
seçilmesiyle hazırlandı. Konuyla ilgili<br />
İstanbul Feriye Sarayı’nda düzenlenen<br />
tanıtım toplantısına basın mensupları,<br />
tarif sahipleri, sosyal medya fenomenleri<br />
ve Çölyak Vakfı temsilcileri ile çok sayıda<br />
davetli katılım gösterdi. Sinangil 60 Yıllık<br />
Tarifler” kitabına 60yil60tarif.com sitesi<br />
üzerinden ulaşılabiliyor. Ayrıca kitaptaki<br />
tüm tariflerin videoları, Sinangil’in sosyal<br />
medya hesaplarından Ramazan ayı boyunca<br />
paylaşılacak.<br />
Geleneği geleceğe taşıyor<br />
Lansmanda konuşan Eksim Holding<br />
Gıda Grubu Başkanı ve Eksun Gıda Genel<br />
Müdürü Ahmet Demir kitabın hazırlık<br />
süreçlerinden bahsederek; “Geçtiğimiz<br />
yıl 60’ıncı yaşını kutladığımız Sinangil için<br />
yaptığımız paylaşımlarda hala tariflerin<br />
vazgeçilmezi olduğunu gördük. Yapılan<br />
araştırmalar bir yana, halkın genelinde<br />
unumuz için büyük bir ilgi var ve bu bizi<br />
mutlu ediyor. Bu heyecanı ülkemizin<br />
tüm kesimleriyle paylaşabilmek adına<br />
bir kampanya başlattık. Kampanya<br />
kapsamında “Ununu Duymayan Kalmasın”<br />
çağrımızla tarafımıza ulaşan tarifleri<br />
değerlendirdik. Nesilden nesile aktarılmış<br />
aslına uygun unlu lezzetlerin seçkin<br />
tariflerini “Sinangil 60 Yıllık Tarifler”<br />
kitabında topladık. Bu kitabı yalnızca<br />
bir tarif kitabı olarak görmüyor, mutfak<br />
kültürümüzün ve damaklarımızda yer etmiş<br />
geleneksel lezzetlerin yarınlara kalmasında<br />
değerli bir aracı olarak görüyoruz. Tarif ve<br />
tariflerinin hikayelerini bizlerle paylaşmaya<br />
layık gören herkese teşekkür ediyoruz.”<br />
dedi.<br />
“Gıda etiği kültürümüzün parçası”<br />
Toplantı sonrası yapmış olduğu<br />
değerlendirmelerde geçmişten günümüze<br />
uzanan özel tariflerin, bir yönüyle israfın<br />
önüne geçmek düşüncesiyle de ortaya<br />
çıktığını vurgulayan Demir, israfın<br />
günümüzde ele alınması gereken en önemli<br />
kavramlardan biri olduğunu vurguladı.<br />
Tasarruf bilincinin artmasının gıda etiği<br />
kapsamında da önemine işaret ettiği<br />
konuşmasında, israfın boyutunu paylaştığı<br />
verilerle bir kez daha gözler önüne seren<br />
Demir; “Birleşmiş Miletler Çevre Programı<br />
(UNEP) tarafından hazırlanan Gıda İsrafı<br />
Endeksi Raporuna göre, dünya genelinde<br />
her yıl 931 milyon ton gıda israf ediliyor.<br />
Ülkemizde ise her yıl 7.7 milyon tondan<br />
fazla gıda israf edilirken 14 milyon ekmek<br />
çöpe atılıyor. Her yıl kişi başına 93 kilogram<br />
yiyecek çöpe atılıyor. Özellikle bu israfın<br />
yüzde 60’tan fazlası evsel atıklardan<br />
oluşuyor. Dolayısıyla son dönemde<br />
bireysel ve toplumsal açıdan artan bu gıda<br />
israfının; kültürümüzde olan gıda etiğinin<br />
hatırlanıp günümüz dünyasına göre yeniden<br />
yorumlanmasıyla azalacağının umudunu<br />
taşıyoruz” dedi.
www.gastroinoks.com.tr | 0 216 550 98 75<br />
Sahrayıcedit Mahallesi Adile Naşit Sokak No: 4/A Kadıköy, İstanbul
70<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
ANKA - Yemek Birleştirir kitabı<br />
6 Şubat depremine ithaf edildi<br />
Jumbo’nun desteğiyle hazırlanan ANKA - Yemek Birleştirir tarif kitabının lansmanı,<br />
Aydan Üstkanat ve ekibinin kitaptaki tariflerden hazırladığı özel lezzetler eşliğinde<br />
Madera İstanbul’da gerçekleşti.<br />
Aydan Üstkanat’ın liderliğinde<br />
Food Online dergisi ekibinin<br />
hazırladığı ANKA - Yemek<br />
Birleştirir 6 Şubat kitabında<br />
Adana’dan Şanlıurfa'ya uzanan lezzet<br />
yolculuğundan özel tarifler, bölgesel<br />
çeşitliliğin unutulmaması için bir araya<br />
getirildi. 6 Şubat Depremleri sonrası<br />
hazırlanan 400 sayfalık tarif kitabı ile<br />
bölgedeki 10 ilden özel reçeteler gün<br />
yüzüne çıkıyor. Bu yönüyle bölgenin<br />
tıpkı Anka kuşu gibi küllerinden<br />
yeniden doğması destekleniyor.<br />
Jumbo bu anlamlı projeyle lezzetlerin<br />
birleştirici gücünü vurgulamak ve söz<br />
konusu tariflerin ölümsüz olmasını<br />
sağlıyor. Kitap jumbo mağazalarında,<br />
jumbo.com.tr de ve seçkin<br />
kitapevlerinde satışa sunulacak.<br />
Bayraklı: “Yemeklerin birleştirici<br />
gücüne inanıyoruz”<br />
Jumbo Genel Müdürü Bahriye<br />
Bayraklı, davette yaptığı konuşmada<br />
“ANKA - Yemek Birleştirir projesi,<br />
6 Şubat depreminden etkilenen<br />
bölgelerimizle dayanışmayı büyütme<br />
hedefi taşıyor. Bu kitap sayesinde,<br />
bölge mutfaklarımızın zenginliğinin<br />
ve çeşitliliğinin geniş kitlelere<br />
ulaşmasını ve bu zenginliğin gelecek<br />
nesillere taşınmasını umut ediyoruz.<br />
Mutfak ve sofra gereçlerindeki<br />
'zamansız tasarım' anlayışımız<br />
ışığında, gastronomi kültürümüzün<br />
zamansız değerlerine sahip çıkmayı<br />
çok önemsiyoruz. Bu kitapta yer alan<br />
her bir tarif, geçmişin ve bugünün<br />
lezzetlerini bir araya getirirken,
yemeklerin sadece karın doyurmaktan<br />
ibaret olmadığını, aynı zamanda<br />
kalplerimizi ve toplumumuzu da<br />
birleştirme gücüne sahip olduğunu<br />
gösteriyor. Jumbo olarak biz de<br />
yemeklerin bu birleştirici gücünü,<br />
insanları aynı sofra etrafında<br />
buluşturarak yaşattığımıza inanıyoruz.<br />
Sevdiklerimizle bir araya geldiğimiz<br />
her sofra, sıcacık anılarımızı değerli ve<br />
unutulmaz anılara dönüştürüyor” dedi.<br />
ANKA - Yemek Birleştirir<br />
tarif kitabının lansmanında<br />
başlangıçlarda Sütlü Tandır<br />
Ekmeği, Maraş Tarhana Cipsi,<br />
Humus, Kitte Turşusu; ara<br />
sıcaklarda Toğga Çorbası,<br />
Fellah Köfte, Ekşili Kuru<br />
Dolma, Oruk, Fasulyeli<br />
İçli Köfte, Kübbülmüşviye<br />
Jumbo’nun özel tasarımlarında<br />
sunuldu. Ana yemekte ise<br />
Kıymalı Sıkma, Firik Pilavı,<br />
Oruk Kebabı favori lezzetler<br />
arasındaydı.<br />
Davette bir konuşma yapan<br />
Aydan Üstkanat, bu özel kitabın<br />
lansmanının 8 Mart Dünya Kadınlar<br />
Günü’ne de vurgu yapmasının<br />
çok anlamlı olduğunu belirtti ve<br />
“Deprem oradaki kentleri yok<br />
ederken uzakta olan bizlerin<br />
ruhlarımızı yıkıp geçmişti. O<br />
günlerde Food Online dergimizin<br />
sayfalarını 10 ilimize ayırdık.<br />
Amacımız Türkiye ekonomisi için<br />
bölge tarımı ne ifade ediyor, tarım<br />
arazilerinde ne, ne kadar ekilip<br />
biçiliyor, onu görmekti. İşte o sayı,<br />
bize bu kitabın temelini attırmış<br />
oldu. O sırada gördük ki şehirlerin<br />
resmi web sitelerinde mutfaklarını<br />
temsil eden fotoğraflar yetersizdi.<br />
Ayrıca tarif meselesi çok karışıktı.<br />
Bu sorunların cevabını bulmak için<br />
sağlam bir çalışma yaptık. Kitabın<br />
referans niteliğinde olması amacıyla<br />
yola çıktık; denedik, pişirdik,<br />
tabakladık ve fotoğrafladık. Yemek<br />
kültürünün hepimizi birleştirici ve<br />
sağaltıcı bir yönü de var. Amacımız<br />
herkesi bu sofraya davet etmek ve<br />
karınları doyurmak kadar ruhları da<br />
beslemek. Umuyoruz ki bu büyük<br />
sofrada bizim de bir tutam tuzumuz<br />
olur.” diye konuştu.
72<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
GTD, üyelerine Gizli Denetleme ve<br />
Müşteri Deneyimi etkinliği düzenledi<br />
Gastronomi Turizmi Derneği (GTD), üyelerine özel Gizli Denetleme ve Müşteri<br />
Deneyimi etkinliği gerçekleştirdi.<br />
XSIGHTS Araştırma, Gastronomi<br />
Turizmi Derneği önderliğinde 27<br />
Şubat Salı günü Crowne Plaza<br />
İstanbul – Harbiye ev sahipliğinde<br />
Gizli Denetleme ve Müşteri Deneyimi<br />
etkinliği düzenledi. Sektöre farkındalık<br />
ve değer katmak amacıyla sektörün<br />
önde gelen isimlerinin bir araya<br />
geldiği etkinlikte kurumsallaşmanın<br />
alanlarından biri olan gizli müşteri<br />
çalışması misafirlere aktarıldı.<br />
Uluslararası kalite standartlarında<br />
kurumsallaşmanın ince detaylarının<br />
anlatıldığı etkinlikte rekabette<br />
farklılaşabilmek adına müşteri<br />
deneyiminin öneminden bahsedildi.<br />
Boztepe: “Uluslararası her<br />
zincirdeki işlemleri kontrol eden<br />
bir mekanizma olmalı’’<br />
GTD Başkanı Gürkan Boztepe,<br />
uluslararası alanda yurt içinde<br />
ve yurt dışında faaliyet gösteren<br />
yetkili kurumları İstanbul’a davet<br />
ederek etkinliği gerçekleştirdiklerini<br />
belirtti. Etkinliğin gastronomi<br />
turizmine etkisine değinen Boztepe,<br />
“Üyelerimizin, özellikle uluslararası<br />
zincirler dahil olmak üzere, bugün<br />
dünya standartlarında olduğunu<br />
biliyoruz. Bu anlamda, Gastronomi<br />
Turizmi Derneği olarak üyelerimize<br />
daha fazla fayda sağlayabilmek<br />
amacıyla gizli müşteri konusunu<br />
gündeme getirdik. Bugün uluslararası<br />
her zincirin içerisinde yapılan işlemleri<br />
kontrol eden bir mekanizma olması<br />
lazım’’ diye konuştu.<br />
Gastronomi turizmi çatısı altında<br />
pek çok paydaşın bu işin içerisinde<br />
olduğunun altını çizen Boztepe,<br />
Türkiye’nin yerel ürünlerinin yurt<br />
dışına satılması noktasından yurt<br />
içinde e-ticaret siteleri üzerinden<br />
pazarlanmasına kadar ki süreçlerde<br />
birçok paydaş grubun konuyla yakından<br />
ilgili olduğunu ifade etti ve konunun<br />
önem arz etmesi sebebiyle dönemsel<br />
olarak tekrar edilmesi gerektiğine de<br />
işaret etti.
74<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
UFS ve BigChefs’ten gelecek<br />
imzalı menü iş birliği<br />
1600'den fazla global şefin öngörüleriyle şekillenen ve sektörde benzersiz bir<br />
metodolojiye sahip "Geleceğin Menüleri" trend raporu 26 Şubat -7 <strong>Nisan</strong> tarihleri<br />
arasında BigChefs şubelerinde eşsiz lezzetlere dönüştü…<br />
26 Şubat - 7 <strong>Nisan</strong> tarihleri arasında<br />
BigChefs şubelerinde sunulan<br />
“Geleceğin Menüleri” için, 26 Şubat'ta<br />
Unilever Food Solutions ve BigChefs<br />
iş birliğini duyuran bir lansman daveti<br />
düzenlendi. "Geleceğin Menüleri" lansman<br />
etkinliği, gastronomi dünyasının önde gelen<br />
isimlerini özel bir yemek davetinde bir<br />
araya getirdi. Davet, sektör profesyonelleri<br />
ve basın mensupları gibi önemli konukların<br />
katılımıyla gerçekleştirildi, geleceğin<br />
yemek trendlerine ışık tuttu.<br />
reyhanlı peynir sos ile tatların mükemmel<br />
uyumunu sunarken, Gelenekten Geleceğe<br />
Lezzetler kategorisinde yer alan İsli<br />
Peynirli Patatesli Izgara Köfte ve "Kadayıf"<br />
de Nata, geleneksel tatları modern<br />
dokunuşlarla yeniden yorumlandı.<br />
Geleceğin Menüleri'nde neler<br />
sunuldu?<br />
BigChefs ve Unilever Food Solutions iş<br />
birliğiyle hazırlanan "BigChefs’te Geleceğin<br />
Menüleri", dört gıda trendini lezzetli ve<br />
yenilikçi yemeklerle buluşturdu. Karşı<br />
Konulmaz Sebzeler trendini temsil eden<br />
Çıtır Akdeniz Salatası, vişne domates, çıtır<br />
tortilla ekmekleri, beyaz peynir, avokado,<br />
kıtır havuç-salatalık, Knorr Akdeniz Salata<br />
sosu ve nar taneleriyle sağlıklı ve lezzetli<br />
bir seçenek sundu. Paylaşma Hazzı'nı<br />
öne çıkaran Kızarmış Sebze Topları,<br />
brokoli-peynirli, ıspanaklı-patatesli ve<br />
kök sebzeler-mozzarella çeşitleriyle<br />
paylaşımlık tabakların yeni yıldızı oldu.<br />
Karşı Konulmaz Sebzeler trendi altında,<br />
Havuç ve Kabak Spaghetti ile havuç ve<br />
kabakların spagetti şeklinde sunumu, lor<br />
peyniri, pesto, ceviz içi, domates sos ve<br />
yoğurt dip ile karşı konulmaz bir lezzet<br />
serüveni vadetti. Lezzet Kontrastı trendini<br />
yansıtan Reyhan soslu Izgara Tavuk<br />
Filetosu, domates soslu ızgara patlıcan ve
76<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro güncel<br />
Gıda israfının önlenmesinde<br />
atıksız mutfak yaklaşımının önemi<br />
İstanbul Rumeli Üniversitesi Otel, Lokanta<br />
ve İkram Hizmetleri Bölüm Başkanı Öğr.<br />
Gör. Sevcan Battal gıda israfının önlenmesi<br />
için atıksız mutfak fikrini benimseyerek<br />
uygulanması gerektiğini söyledi.<br />
“Yerel ürünlere ve tedarikçilere<br />
öncelik verin”<br />
“Atıksız mutfak, gıdanın üretim, servis<br />
ve tüketim aşamalarında oluşabilecek<br />
atık maddelerin kontrol altında tutulması<br />
ve insan sağlığı ile çevrenin korunması<br />
anlamına gelmektedir. Bu yaklaşımın temel<br />
prensipleri doğrultusunda hareket etmek<br />
için öncelikle planlı bir alışveriş listesi<br />
hazırlanmalıdır. Mevsimsel özellikler göz<br />
önünde bulundurularak hazırlanan bu liste,<br />
ihtiyaçların doğru bir şekilde belirlenmesini<br />
sağlar.<br />
Alışveriş listesi oluşturulduktan sonra,<br />
satın alınacak gıda ürünlerinin firmalarına<br />
olan yakınlığı da önemlidir. Bir gıda ürünü<br />
ne kadar yakın mesafeden gelirse, o kadar<br />
sağlıklıdır ve karbon ayak izi de o kadar<br />
düşüktür. Bu nedenle, yerel ürünlere ve<br />
tedarikçilere öncelik vermek önemlidir”<br />
diyen Battal sözlerine şöyle devam etti: “Gıda<br />
ürünlerinin doğru bir şekilde saklanması<br />
da atıksız mutfak için kritik bir adımdır.<br />
Her gıda maddesi kendi özelliklerine uygun<br />
şekilde muhafaza edilmelidir. Örneğin,<br />
olgunlaşmış avokado ile elma aynı alanda<br />
saklanmamalıdır çünkü bu durum çürümeye<br />
ve atığa yol açabilir.’’<br />
“Derslerde ve sınavlarda da atıksız<br />
mutfak konusuna dikkat edilmeli”<br />
Derslerde de atıksız mutfak konusuna özen<br />
gösterilmesi gerektiğine dikkat çeken Battal<br />
şunları söyledi: “Üniversitemiz öğrencilerine<br />
bu alanda bilgilendirmelerde bulunurken bir<br />
yandan da uygulama alanında bunu hayata<br />
geçiriyoruz. Derslerimizde, etkinliklerimizde<br />
ve uygulamalı sınavlarımızda atıksız<br />
mutfak konusunda hassasiyet gösteriyoruz.<br />
Örneğin zeytinyağlı enginar yapımında<br />
limon suyu kullanırken limon kabuklarından<br />
limon şekerlemesi yapılarak tekrardan<br />
dönüştürüp yeni bir ürün elde edilmesini<br />
öğretiyorum. Sınavlarımızda gerçekleştirilen<br />
uygulamalarda kalan malzemeden neler<br />
yapılabilir? Bir tabak hazırlanırken malzeme<br />
artmaması için en doğru kullanım nasıl<br />
olmalı gibi soruların cevaplarını hem teorik<br />
hem de uygulamada öğrencilerimize doğru<br />
aktarım ile sağlıyoruz. Yemek planlaması<br />
bunun başında geliyor. Gıda saklama ve gıda<br />
atıkları gibi alanlara dikkat edilerek ürünleri<br />
ortaya çıkarıyoruz.”<br />
“Atıksız mutfak kavramı sadece<br />
yenilebilir ürünleri kapsamaz”<br />
Battal, atıksız mutfağın sadece yenilebilir<br />
ürünleri değil, yenilemeyen ürünleri de<br />
kapsadığını belirterek, “Gıda ürünlerini<br />
pişirmek için kullanılan yağlı kâğıt<br />
yerine silikon fırın matları kullanmak,<br />
atık oluşumunu engellemenin yanı sıra<br />
sürdürülebilirliği de sağlar.” dedi.<br />
Battal, tedarik edilen ürünlerin en etkili<br />
şekilde kullanımına dair ise şu bilgileri<br />
verdi: “Örneğin, bütün bir tavuğun göğüs<br />
kısımlarını isli göğüs, but kısmını but roll,<br />
kalan parçalarını çerkes tavuğu, kanatlarını<br />
teriyaki soslu lolipop, kemiklerini ise stock<br />
yapımında kullanabilirsiniz. Herhangi bir<br />
ürünün her parçasını ve her türlü aşamasını<br />
değerlendirmek gerekmektedir. Başka bir<br />
örnek vermek gerekirse; humus yapımı<br />
için haşlanan nohutun suyu atık olarak<br />
değerlendirilmemelidir. Çünkü haşlama<br />
suyu vegan mutfağında aquafaba olarak<br />
kullanılabilmektedir. Bağlayıcı görevi<br />
üstlenen aquafabadan, bitkisel tatlı ve vegan<br />
omletler yapılabilmektedir.’’<br />
Battal, “Atıksız mutfak, etkileşimde<br />
bulunduğu her türlü durum için oluşabilecek<br />
maddi, manevi, sağlık ve çevre kayıplarını<br />
önlemek ve sürdürülebilirliği sağlamak<br />
adına büyük önem taşımaktadır” şeklinde<br />
sözlerini tamamladı.
78<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gustonun yorumu<br />
Dünyada sürdürülebilirlik<br />
kavramı yaygın olarak 1980’li<br />
yıllardan sonra kullanılmaya<br />
başlanmıştır. Kelimenin kökeni Latince<br />
“Sustinere” kelimesinden gelmekte ve<br />
sürdürmek, sağlamak, devam ettirmek,<br />
desteklemek ile var olmak anlamlarında<br />
kullanılmaktadır.<br />
Sürdürülebilirlik kavramı üretim,<br />
tüketim, ticaret ve büyüme gibi ekonomik<br />
alanlar ile kültürel, siyasal, sosyal<br />
ve çevresel alanlarda giderek artan<br />
yoğunlukla kullanılmaktadır. Bunun<br />
temel nedeni, günümüz kaynaklarının<br />
gelecek nesillere kayıpsız bir şekilde<br />
aktarılabilmesinin sağlanmaya<br />
çalışılmasıdır. Bu bakış açısıyla gıdada<br />
ve tarımda sürdürülebilirlik kavramı da<br />
dünyanın geleceği açısından son yıllarda<br />
daha fazla tartışılmaya başlamıştır.<br />
1980’li yıllarda kavram olarak literatüre<br />
giren ve bugün yaşamımızın merkezine<br />
oturan sürdürülebilirliğin sözlük<br />
anlamı bir şeyin sürdürülebilir olması,<br />
durumunu devam ettirebiliyor ya da<br />
kendini yenileyebiliyor olması olarak<br />
tanımlanıyor. Sadece bu sözlük tanımı<br />
bile bize ne yapmamız gerektiğini<br />
söylüyor.<br />
Gıda üretiminde en büyük kaynak toprak<br />
olduğuna göre. Topraktan geleni yeniden<br />
toprağa göndereceğiz formül bu kadar<br />
basit! Bugün olduğu gibi önümüzdeki<br />
yıllarda da tarım ve gıda en stratejik<br />
sektörler olarak hayatımızın merkezinde<br />
Gusto-Akademisyen<br />
Reha Tartıcı<br />
Gıda ve tarımda sürdürülebilirliği<br />
nasıl sağlayabiliriz?<br />
yer almaya devam edecek. Güvenilir<br />
gıdaya ulaşmanın sürdürülebilirliğinin<br />
sağlanması için de çiftçiden sektör<br />
temsilcilerine, Tarım ve Orman<br />
Bakanlığı’ndan akademik kuruluşlara<br />
kadar sektörün tüm paydaşlarının bir<br />
arada projeler üreterek iş birliği yapması<br />
çok önemli.<br />
Yerli üretimin artırılması için<br />
üretim zincirinin ilk halkasında yer<br />
alan çiftçilerin desteklenmesi ve<br />
güçlendirilmesi büyük önem arz ediyor.<br />
Toprağı iyileştirmeli, gıdanın geleceği ve<br />
sürdürülebilirliğini sağlamalıyız. Gelecek<br />
kuşakların sağlıklı ve refah içinde<br />
yaşaması için sürdürülebilir gıda konusu<br />
öncelikli olarak hayatımızda olmalı.<br />
Unutmamalıyız ki, yaşadığımız dünya,<br />
gelecek kuşaklara aktarmak için<br />
muhafaza etmemiz gereken bir miras.<br />
Bunu da ancak, kaynakları düzgün<br />
kullanarak, planlı hareket ederek<br />
sağlayabiliriz. Tarımsal kuraklığı artık<br />
üretim sürecinde de hissediyoruz.<br />
Kullanılan tarım ilaçları ve kimyasal<br />
gübreler toprağın yapısını değiştirdi.<br />
Topraktaki besin zincirini sağlayan<br />
canlı mikroorganizmaların azalması<br />
toprağın verimini azalttı ve toprak nemini<br />
de kaybederek sıkışmaya başladı. Bu<br />
yüzden bilinçsiz tarım uygulamaları<br />
ve kuraklıkla birlikte adeta çığlık<br />
çığlığa yanlışları bağıran toprağa kulak<br />
vermemiz gerekiyor.<br />
Dünya nüfusunun önümüzdeki 30<br />
yıl içinde yüzde 34 artarak 9 milyarı<br />
geçeceği tahmin ediliyor. Bu artış<br />
beraberinde şehirleşmedeki büyümeyi<br />
de getirecek. Yani üretenler değil,<br />
tüketenler artacak. Yüzde 34 artacağı<br />
beklenen nüfusun beslenmesi için<br />
gıda üretiminin yüzde 70 artacağı<br />
hesaplanıyor. Üretimdeki bu artış,<br />
önlem almazsak toprağı çok kısa sürede<br />
tüketmemize neden olacak. Bu nedenle<br />
sürdürülebilirlik sadece devletlerin değil,<br />
bireylerinde sahip çıkması gereken en<br />
önemli değer olarak karşımıza çıkıyor.<br />
Gıda üretiminin çevresel etkilerini<br />
minimuma indirmek, ilk yapılması<br />
gereken. Tabii ki yapmak o kadar<br />
da basit değil. Çünkü yüzlerce yıldır<br />
kullanılan kimi üretim yöntemlerini<br />
değiştirmemiz gerekiyor. Nedeni ise bu<br />
yöntemlerin, gelecek nesillere zarar<br />
veren iklim değişikliği, kuraklık, biyolojik<br />
çeşitliliğin azalması gibi sonuçlarının<br />
olması.<br />
Toprağın yanında bir başka yaşamsal<br />
değerimiz suyun kullanımı da<br />
geleceğimiz için hayati önem<br />
taşıyor. Ama bu nokta da bireysel su<br />
kullanımında tasarrufun tek başına<br />
yeterli olamayacağını unutmamamız<br />
gerekiyor. Çünkü hayvancılıkta<br />
ve tarımda kullanılan su, tatlı su<br />
kaynaklarının nerdeyse %70’ini<br />
kullanıyor. Asıl bu alanlarda bilinçli<br />
tüketim yaparak tasarruf sağlamamız<br />
gerekiyor.
80<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro güncel / makale<br />
DrṀurat<br />
İstanbul Gelişim Üniversitesi<br />
Dogan<br />
Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı<br />
Doç.<br />
)<br />
Değerli okurlarım, uzun zamandır<br />
İstanbul mutfağı üzerine çalışmalar<br />
yapıyorum. Araştırmalarımı<br />
derinleştirdikçe, başlıkta da belirttiğim<br />
gibi İstanbul mutfağının birçok kadim<br />
medeniyetten beslendiğine şahit oldum.<br />
Bizim için İstanbul mutfağının yeşermeye<br />
başladığı tarih Fatih'in İstanbul'u<br />
fethettiği tarihtir. Fatih, İstanbul'a<br />
azığında Orta Asya’nın göçebe mutfak<br />
kültürünün, Selçuklu mutfak kültürünün<br />
ve Anadolu mutfak kültürünün<br />
oluşturduğu sentez bir mutfak getirmişti.<br />
Bu arada Fatih'in çok fazla bilinmeyen bir<br />
sözünden bahsetmek istiyorum. Fatih,<br />
İstanbul'un fethi sonrası yöneticilere<br />
hitaben şunları söylemiştir: “Bundan<br />
sonra yeni Doğu Roma İmparatoru<br />
benim.” Fatih'in sözünden anlaşıldığı gibi,<br />
Fatih, Bizans'ın birçok kadim kurumunu<br />
devralmıştır. Bu kurumlardan biri de<br />
Bizans mutfak kültürüdür diyebilirim.<br />
Sonuç olarak, tarihsel süreçte Bizans<br />
mutfak geleneklerinin birçok bileşeni<br />
İstanbul mutfağına aktarılmıştır.<br />
Bunların birkaçından bahsetmeyi<br />
düşünüyorum. İlk olarak şunu<br />
söyleyelim. Osmanlı, Bizans’tan aldığı<br />
birçok ürünü ve tekniği değiştirmiş ve<br />
başkalaştırarak kendine mal etmiştir.<br />
Bu vesileyle tartışılan birkaç konuya da<br />
değinmiş olacağım. Bunların en başında<br />
baklava ve tavukgöğsü tatlısı geliyor.<br />
“Baklava tartışmasına ben de dahil<br />
olayım”<br />
Evet, baklava tartışmasına ben de dahil<br />
olayım. Yunanlıların bize ait, bizim de<br />
(Türkler) bize ait dediğimiz, dünyaca<br />
ünlü olan şerbetli o tatlı, baklava.<br />
İstanbul mutfağı: Kadim kültürlerin<br />
buluştuğu bir mutfak<br />
Görüşlerimi size aktarmaya başlamadan<br />
önce şunları söylemekte fayda var. Bu<br />
konuyla ilgili sırasıyla Arap, Bizans ve<br />
Osmanlı kaynaklarını detaylı olarak<br />
inceledim. İlk etapta, tarihi ve günümüz<br />
baklavasını karşılaştırdığımızda; ilk<br />
haliyle günümüzün çıtır çıtır ve lezzetli<br />
hali birbirine hiç benzemez. Benim<br />
kanaatim baklavanın ilk neşvü nema<br />
bulduğu (ortaya çıktığı) coğrafya bugün<br />
Suriye ve Irak’ı da içine alan coğrafyadır.<br />
Bu konuyla ilgili yazılı ve olguya dayanan<br />
kanıtlar mevcut. Olguya ait olan kanıtlar<br />
benim şahsi çıkarımım. Şeker yani şeker<br />
kamışı tarımını profesyonel anlamda ilk<br />
yapanlar Araplar olmuş. Bu bağlamda da<br />
şekeri ve şeker şurubunu mutfaklarında<br />
bolca kullanmışlar.<br />
Değerli okurlarım, sizi bilimsel verilerle<br />
fazla sıkmak istemiyorum. İsterseniz<br />
biraz da konunun hikâyesini konuşalım.<br />
Araplar, günümüz baklavasına benzeyen<br />
şuruplu bir tatlı yapılıyorlardı. Komşuları<br />
Bizans da onlardan gördükleri bu<br />
tatlıyı yapmaya başladılar. Hatta Fatih,<br />
İstanbul'a aşçılarını getirdiğinde onlar<br />
da baklavanın ne olduğunu biliyordu.<br />
Şimdi sıra Osmanlı'nın baklavayı<br />
günümüzün en lezzetli tatlısına nasıl<br />
dönüştürdüklerinin hikâyesine gelsin.<br />
Burada devreye kadim geleneklerinizin<br />
en önemlilerinden biri olan Orta Asya<br />
göçebe mutfak geleneği giriyor.<br />
Konar ve göçer Türk topluluklarının<br />
mutfakları portatif ve pratik olmak<br />
zorundaydı. Sadece bir örnek vereceğim.<br />
Göçebe bir Türk ailesi yanında hepimizin<br />
yakından tanıdığı sac tava aparatını her<br />
daim taşımaktaydı. Aile konakladığı yerde<br />
un ve suyu karıştırıp hamur yapar. Açtığı<br />
yufkalar sac üzerinde pişirilir. Sonrasında<br />
sacın çukur kısmı çevrilir, yemek o<br />
kısımda pişirilir. İşte baklava için en<br />
önemli püf noktası, Türk ekmek yapma<br />
tekniği olan yufka açmadır. Osmanlı<br />
sarayında aşçılar kadim bir gelenek olan<br />
yufka açma tekniği ile incecik katlarda<br />
yufkalar açmış ve günümüzün çıtır çıtır<br />
lezzetli baklavası ortaya çıkmıştır.<br />
“Bir diğer tartışma konusu olarak,<br />
tavukgöğsü”<br />
Bir diğer tartışma konusu ise,<br />
tavukgöğsü tatlısıdır. Bizans mutfağında<br />
buna benzer bir tatlının olduğu ve<br />
‘Apicius’ adlı Antik Roma yemek<br />
kitabında ‘blancmange- blonmonji’<br />
benzeri bir muhallebinin yapıldığı<br />
öne sürülmektedir. Ancak ilgili kitabı<br />
incelediğimizde bu tarifin olmadığı<br />
anlaşılmakta. Ancak tavukgöğsü tatlısı<br />
için rahatlıkla şunu söyleyebilirim.<br />
Bu tatlı, Arap mutfağının muhallebi<br />
kategorisinde bir tatlısı olarak ortaya<br />
çıkmış. İstanbul mutfağında ilk zamanlar<br />
tavukgöğsü tatlısı olarak üretilmiş.<br />
Sonrasında ise bu tatlı kazandibine<br />
dönüşmüştür. Bu dönüşümle ilgili<br />
anlatılan birkaç şehir efsanesi de<br />
mevcuttur. Bunlardan biri şu şekildedir:<br />
Tavukgöğsü tatlısı yapan çarsı esnafı<br />
kazanın dibinde kalan tavukgöğsü<br />
tatlısını önceleri kendileri ve çevresi<br />
tüketmiş, hoşlarına gitmiş. Sonrasında<br />
ise bunu inovatif yeni bir ürün olan<br />
kazandibi tatlısına dönüştürmüşler. Bir<br />
başka anlatıma göre ise, saray aşçıları<br />
Helvahane'de bu tatlıyı tavukgöğsü<br />
yaparken tesadüfen keşfetmişler.<br />
Sonuç olarak, İstanbul mutfağı ve kültürü<br />
Osmanlı başkentinde birçok medeniyet<br />
pınarından beslenerek günümüze kadar<br />
gelmiştir. Konunun derinliği nedeniyle bir<br />
sonraki yazımda da İstanbul mutfağı ile<br />
devam etmeyi düşünüyorum.
82<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
fuar<br />
IBAKTECH <strong>2024</strong> HEDEFI<br />
4 günde 4 milyar euro ticaret hacmi<br />
Alanında dünyanın ikinci, Avrasya'nın en büyüğü unvanına sahip uluslararası<br />
IBAKTECH Fuarı, 24-27 <strong>Nisan</strong> tarihleri arasında unlu mamul endüstrisi,<br />
çikolata- dondurma- tatlı üreticileri ve HORECA sektörü profesyonellerini<br />
14. kez bir araya getirecek.<br />
Messe Stuttgart Ares Fuarcılık<br />
tarafından düzenlenecek olan fuar;<br />
6 salonda, 30 bin m2’lik alanda<br />
organize edilecek. Ticaret Bakanlığı,<br />
KOSGEB, GIDABİL, EKMADER ve Türkiye<br />
Fırıncılar Federasyonu’nun desteğiyle<br />
düzenlenecek olan IBAKTECH, Türkiye,<br />
Almanya, Azerbaycan, İtalya, Fransa,<br />
Slovenya, Ukrayna, Çin, İran, Lübnan ve<br />
Suriye’den 300'ün üzerinde katılımcıya<br />
ve 500'ün üzerinde markaya ev sahipliği<br />
yapacak. Bu sayede ziyaretçiler farklı<br />
ülkelerden gelen sektör profesyonelleri ile<br />
iletişim kurarak iş birlikleri ve ticari ilişkiler<br />
geliştirebilecekler.<br />
Fuar; ekmek – pasta makinaları, hamur<br />
makinaları, ekmek – pasta katkı maddeleri,<br />
çikolata ve üretim teknolojileri, dondurma<br />
ve üretim teknolojileri, ambalaj makinaları,<br />
dekor malzemeleri, fırın – pastane<br />
ekipmanları, pişiriciler, gıda ve içecek,<br />
gıda & içecek makine ve ekipmanları,<br />
konveyör sistemleri ve ekipmanları,<br />
makine ekipmanları otel, kafe – bar<br />
mutfak ekipmanları, soğutma grupları,<br />
dondurulmuş ürünler, mobilya dekorasyon,<br />
dernek, sektörel yayınlar gibi tüm sektörleri<br />
tek çatı altında bir araya getirerek, dünya<br />
gıda ve teknolojileri ticaretine yön verecek.<br />
Altıntop: “Uluslararası iş<br />
bağlantılarının buluşma noktası<br />
olacak”<br />
Messe Stuttgart Ares Fuarcılık Genel<br />
Müdürü Ufuk Altıntop, IBAKTECH fuarının<br />
sektördeki önemine değinerek; "IBAKTECH<br />
fuarı, ekmek, pasta, çikolata, şekerleme<br />
ve dondurma sektörlerinde faaliyet<br />
gösteren firmaların bir araya geldiği ve son<br />
teknolojileri bir arada görebileceği önemli<br />
bir platform. Bu yıl 4 günde yaklaşık 4 milyar<br />
euroluk ticaret hacminin yaratılmasının<br />
hedeflendiği fuarda; Almanya, Azerbaycan,<br />
İtalya, Fransa, Slovenya, Ukrayna, Çin gibi<br />
ülkelerden gelen katılımcılar sektördeki en<br />
son teknolojileri sergileyecekler. Geçtiğimiz<br />
yıllarda, Avrupa, Afrika ve Orta Doğu<br />
Bölgeleri başta olmak üzere 115 ülkeden<br />
80 binin üzerinde profesyonel ziyaretçiyi<br />
ağırlayan IBAKTECH, hem katılımcılarına<br />
yeni pazarlara ulaşmaları için fırsatlar<br />
sunmuş hem de uluslararası bir ticari<br />
platform olarak sektör profesyonellerinin<br />
yatırım kararlarındaki önemini bir kez daha<br />
ortaya koymuştu. Bu başarısıyla alanında<br />
dünyanın ikinci büyük fuarı olma konumunu<br />
koruyor. Katılımcılar ve ziyaretçiler, bu<br />
fuar sayesinde sektördeki gelişmeleri<br />
takip ederek, potansiyel yeni iş ortakları<br />
ile bağlantı kuracak ve uluslararası<br />
pazarlara açılma fırsatı yakalayabilecek "<br />
ifadelerini kullandı.<br />
Önceki yıllarda Avrupa,<br />
Afrika ve Orta Doğu<br />
bölgelerinden gelen 80 binden<br />
fazla profesyonel ziyaretçiyi<br />
ağırlayan IBAKTECH,<br />
katılımcılarına yeni pazarlara<br />
ulaşma fırsatları sunarken,<br />
sektör profesyonellerinin<br />
yatırım kararlarında önemli<br />
bir rol oynamaya devam<br />
edecek. Türkiye'nin önde<br />
gelen kuruluşları tarafından<br />
da desteklenen fuarda 4<br />
milyar euro ticaret hacmi<br />
gerçekleşmesi hedefleniyor.
84<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
fuar<br />
Gulfood Dubai<br />
<strong>2024</strong>’e Feast<br />
Gıda damgası<br />
Feast Gıda, dondurulmuş gıda<br />
sektöründe öncü konumunu<br />
sürdürerek ihracat faaliyetleriyle<br />
de ön plana çıkmaya devam<br />
ediyor. Feast, gıda sektörü için<br />
çok önemli bir konumda olan<br />
ve bu yıl 29’uncusu düzenlenen<br />
Gulfood Dubai <strong>2024</strong>’te yerini aldı.<br />
19-23 Şubat <strong>2024</strong> tarihlerinde Dubai World Trade Center'da<br />
gerçekleştirilen ve 190'dan fazla ülkeden 5.500'den fazla<br />
markanın katıldığı fuara Türkiye'den de geniş çaplı bir katılım<br />
sağlandı. 6 kıtada 70’e yakın ülkeyle lezzetlerini buluşturan<br />
Feast, fuarda mevcut iş birliklerini güçlendirmenin yanında,<br />
gelecekteki strateji ve büyüme hedeflerini şekillendirmek için<br />
yeni değerli bağlantılar da kurdu. Kaliteli ürünleri ve deneyimli<br />
ekibiyle Feast Gıda, fuar boyunca sektör temsilcileriyle verimli<br />
görüşmeler gerçekleştirerek, uluslararası alanda güçlü bir<br />
varlık sergiledi. Yenilikçi ürünlerini tanıtarak, müşterilere<br />
daha geniş bir ürün yelpazesi sunma ve tüketicilerin değişen<br />
taleplerine uygun çözümler sunma vizyonunu pekiştirdi. Bu<br />
etkinlik, Feast Gıda'nın küresel pazardaki lider konumunu<br />
daha da güçlendirmesine katkı sağladı.<br />
Korkmaz, Antalya’da<br />
bayileriyle buluştu<br />
Korkmaz, <strong>2024</strong> yılı yurtiçi bayi toplantısını<br />
29 Şubat - 3 Mart tarihleri arasında Antalya<br />
Adalya <strong>Hotel</strong>’de gerçekleştirdi. Yeni<br />
ürünlerinin de tanıtıldığı toplantıda, sektör<br />
değerlendirmesi ve yeni hedefler konuşuldu.<br />
Paslanmaz çelik mutfak eşyaları, elektrikli ev<br />
aletleri ve sofra ürünleri alanında dünyanın<br />
önde gelen Türk markalarından Korkmaz, 29 Şubat – 3<br />
Mart <strong>2024</strong> tarihleri arasında Antalya’daki Adalya <strong>Hotel</strong>’de<br />
bayileri ile bir araya geldi. Korkmaz Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Kerim Korkmaz’ın ev sahiplendiğinde düzenlenen ve 600<br />
kişinin katılım sağladığı organizasyonda, yeni ürünlerin<br />
tanıtımı gerçekleştirildi. Sektör araştırmasının da bayilere<br />
sunulduğu toplantıda, Korkmaz’ın gelecek döneme ilişkin<br />
stratejik planlamaları paylaşıldı. Bayi toplantısına ilişkin<br />
değerlendirmelerde bulunan Kerim Korkmaz, “Antalya’da<br />
çevre illerden de pek çok katılım sağlayan bayilerimizle<br />
birlikte gerçekleştirdiğimiz toplantımızda, en yeni ürünlerimizi<br />
bayilerle buluşturduk. Sektördeki en güncel gelişmeleri<br />
ele aldık ve gelecek döneme dair stratejik planlamalarımızı<br />
paylaştık. Katılımın yoğun olduğu etkinlikte, bayilerimizin geri<br />
bildirimleri ve ilgisi bizleri oldukça memnun etti. İleriye dönük<br />
planlarımızı birlikte şekillendirme ve güçlü iş ilişkilerimizi daha<br />
da pekiştirmek adına bu tür etkinlikler gerçekleştirmeye devam<br />
edeceğiz." diye konuştu.
86<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro aktüel<br />
Aslı’ya yeni<br />
genel müdür<br />
Eksim Holding’in Gıda Grubu<br />
bünyesinde faaliyet gösteren Aslı’da<br />
üst düzey görev değişimi gerçekleşti.<br />
Gıda sektörünün önde gelen<br />
şirketlerinde başarılı bir yöneticilik<br />
kariyerine sahip olan Caner<br />
Bayıralan, Şubat ayı itibarıyla Aslı<br />
Genel Müdürü olarak yeni görevine<br />
başladı. Kariyer hayatı boyunca<br />
Arçelik ve Syngenta gibi markalarda<br />
da çalışan Bayıralan, 10 yılı aşkın süre UNO’da iş geliştirme direktörü<br />
ve genel müdür olarak görev yaptı. 2021 yılında Simit Sarayı’nın genel<br />
müdürlüğü görevini de üstlenen Bayıralan, son olarak 2022 yılından<br />
bu yana Koska’da genel müdür koltuğunda başarılı işlere imza attı.<br />
Galatasaray Üniversitesi Endüstri Mühendisliği mezunu olan ve Koç<br />
Üniversitesi’nde yüksek lisans programını tamamlayan yeni Genel<br />
Müdür Bayıralan, tecrübesini gıda alanında Türkiye’nin ilk zincir<br />
mağazalarından olan Aslı’nın gelecek vizyonu için kullanacak.<br />
Porland, yeni koleksiyonlarını<br />
Ambiente’de tanıttı<br />
Baltalı Gıda’dan günlük<br />
10 ton üretim<br />
Yüzde 100 keçi sütünden süt ve süt ürünleri<br />
üreten Baltalı Gıda kurucusu Funda Özer<br />
Baltalı, “2023 yılı üretim maliyetlerinin<br />
düşürülmesi için GES yatırımı, makine ve<br />
ekipmanların modernizasyonu ve bakımı ile<br />
verimliliğin artırılması için işbaşı eğitimlerin<br />
yoğunlaştığı bir yıl oldu. Türkiye’de keçi<br />
sütü ve ürünlerinin pazarı ile ilgili sağlıklı<br />
bir veri bulunmamakla birlikte, ambalajlı<br />
ürün ve kayıtlı işletmelerin yaklaşık 40-50<br />
milyon dolar hacim yarattığı biliniyor. 2023 yılı, adet bazında 2022 yılı<br />
ile aynı seviyede olmakla birlikte, özellikle dış pazarlarda ürünlerimize<br />
olan yüksek talep dolayısıyla, ihracat denemesi yaptığımız bir<br />
yıl da oldu. Maalesef iç pazardaki maliyet artışı ve kurun paralel<br />
artmaması ihracat faaliyetlerini durdurmamıza yol açsa da, <strong>2024</strong><br />
yılında durumumuzu muhafaza etmek en büyük hedefimiz. Ayrıca<br />
doğrudan tüketiciye ulaşmak için bir model geliştiriyor ve <strong>2024</strong> yılı<br />
içinde uygulamaya geçmeyi planlıyoruz. Şu anda üretim kapasitemiz<br />
günlük 10 ton, 365 gün esasına göre yıllık 3 milyon 650 bin litre.” dedi.<br />
Sürdürülebilirlik için verimliliğin olmazsa olmaz olduğuna değinen<br />
Baltalı, “Personel, makine, enerji, verimliliği ve optimizasyon için<br />
çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz.” dedi.<br />
PanPan Un ve MSA’dan<br />
yeni iş ortaklığı<br />
Özgün tasarımlarıyla standartların ötesine geçerek porselen sektörüne<br />
yön veren Porland, Almanya’nın ticaret kenti Frankfurt’un ev sahipliğini<br />
yaptığı ve dekorasyon, züccaciye aksesuar ile hediyelik eşya alanında<br />
Avrupa’nın en nitelikli fuarlarından biri olan Ambiente Frankfurt <strong>2024</strong>’te<br />
yer aldı. Beş gün süresince dünyaca ünlü markaların yer aldığı, 4 bin<br />
500’den fazla katılımcı ile 140 bin ticari ziyaretçinin buluştuğu fuarda<br />
toplam 405 metrekarelik büyüklüğe sahip iki stantta katılımcılarını<br />
ağırlayan Porland, hem ev hem de horeca sektörüne yönelik güçlü ve<br />
geniş koleksiyonlarını tanıttı. Fuar sonrası değerlendirmeden bulunan<br />
Porland Yönetim Kurulu Üyesi İmge Pamukçu, “HoReCa standında<br />
bünyemize yeni katılan Pioli markamızı ve yeni koleksiyonumuz olan<br />
Funky’i tanıttık. Marka duruşumuzu simgelemek için fuarda sergilenen<br />
ve sürdürülebilirlik ilkemizde odak noktamız olan Re-gen koleksiyonu<br />
da özellikle Kuzey Avrupa ülkelerindeki ziyaretçiler tarafından büyük<br />
ilgiyle karşılandı. Öte yandan Seasons ve Alumilite koleksiyonlarımızın<br />
da ilgiyle karşılandığı fuar bizim açımızdan aynı zamanda iş ilişkilerini<br />
geliştirmek adına da önemli bir fırsat oldu.” dedi.<br />
Doruk Un, perakende markası PanPan Un ve HoReCa pazarını<br />
domine eden PanPan Profesyonel markasıyla dünyanın en iyi aşçılık<br />
okulları arasında gösterilen Mutfak Sanatları Akademisi’nin iş<br />
ortakları arasına katıldı. MSA ile iş birliği kapsamında profesyonel<br />
aşçılık ve profesyonel pasta-ekmekçilik eğitim mutfaklarında<br />
workshoplarda kullanılan unları temin edecek olan un markası,<br />
kullanım amacına uygun özel un çeşitleriyle beklentileri en iyi<br />
şekilde karşılayacak. Doruk Un, MSA ile yenilikçi ürün lansmanları,<br />
sektör profesyonellerine ve mutfakseverlere yönelik workshoplar,<br />
dijital eğitimler ve gastronomi sektörüne yönelik podcast’ler gibi<br />
konularda iş birliği yaparak hem sektör profesyonellerinin hem<br />
de mutfakseverlerin gelişimini amaçlıyor. Doruk Un Yönetim<br />
Kurulu Başkanı ve CEO’su Gürsel Erbap “Farklı ürün gruplarının<br />
kullanılmasıyla tüketici alışkanlıklarını değiştirmeye yönelik<br />
etkinliklerimize MSA iş birliğiyle devam edeceğiz. PanPan Un<br />
markamızla her lezzetin unu ayrı diyerek kullanım amacına uygun<br />
özel un çeşitleri geliştirdik. Farklı lezzetler için farklı un kullanılması<br />
yönünde pazarda hem tüketici tarafında hem de profesyonel tarafta<br />
davranış değişikliği yaratmaya odaklanarak unun da farklı kullanım<br />
amaçlarına göre içeriklerinin çeşitlendiğini anlatmak ve bu yönde bir<br />
vizyon geliştirmek istiyoruz” dedi.
88<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro aktüel<br />
Nobu Istanbul’da Tokyo<br />
Haftası hazırlığı<br />
Eker, 30. Uluslararası Gıda ve<br />
İçecek İhtisas Fuarı'na katıldı<br />
Türkiye'de sektörünün en beğenilen markası olan Eker, gıda ve<br />
içecek alanında faaliyet gösteren önemli firmaları buluşturan<br />
30. Uluslararası Gıda ve İçecek İhtisas Fuarı'nda lezzetli ve farklı<br />
ürünleri ile ziyaretçilerini standında ağırladı. Eker'in 117 metrekare<br />
büyüklüğünde bir alana kurulan dikkat çekici standı, markanın hem<br />
ev dışı tüketim sektörüne hem de son kullanıcıya dokunan iki ayrı<br />
yönünden ilham alarak tasarlandı. Eker Süt Ürünleri Pazarlama<br />
Grup Müdürü Özge Kiraz, fuarla ilgili yaptığı değerlendirmede<br />
şunları söyledi: “Eker'in, Türkiye’deki ve ihracat pazarındaki<br />
hedefleri doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürürken, sektöre değer<br />
katan etkinliklerde yer almayı da önemsiyoruz. Fuara katılmaktan<br />
dolayı mutluluk duyduk. Bu sayede her geçen yıl büyüyen ürün<br />
ailemizin yanı sıra iyilik peşinde koşan bir marka olarak yaptığımız<br />
faaliyetleri ve etkinlikleri sektörün temsilcileriyle, müşterilerimizle<br />
paylaştık. Eker'in, sektörünün en beğenilen markası olmasına katkı<br />
sağlayan ürünlerimiz ve standımızda sunduğumuz ikramlarımızla<br />
ziyaretçilerden tam not aldık.”<br />
Çikolatanın yeni hali<br />
Dünya çapında en çok tanınan kahve markalarından biri olan ve<br />
ülkemizde Honest Holding çatısı altında yer alan “%100 Premium<br />
Colombian Coffee” markası Juan Valdez, menüsüne eklediği 2 yeni<br />
lezzet ile çikolata deneyimini bambaşka bir noktaya taşımaya hazır.<br />
Sıcak çikolata tutkunlarına benzersiz bir lezzet şöleni yaşatacak Minty<br />
Hot Chocolate, Belçika Çikolata ile nane aromasının eşsiz birleşimiyle<br />
ve yumuşak dokusuyla soğuk kış günlerinde içinizi ısıtırken; Beyaz<br />
Belçika Çikolata sevenler için hazırlanan White Chocolate Mocha, Beyaz<br />
Belçika Çikolata aroması ile kahveye bambaşka bir boyut katmak için<br />
menüde yerlerini aldı.<br />
New York’tan dünyaya yayılan efsanevi Nobu <strong>Restaurant</strong>, her yıl<br />
olduğu gibi <strong>2024</strong> yılında da pişirme deneyimlerini geliştirmek ve<br />
farklı kültürlerin mutfaklarını tanıştırmak adına uluslararası şeflerini<br />
bir araya getirecek. Nobu Tokyo’nun meşhur şefleri, Asya-Pasifik<br />
Bölge Direktörü Baku Kobayashi'nin de katılımıyla 24-28 <strong>Nisan</strong><br />
tarihleri arasında Japon mutfağının özgün lezzetlerinden oluşan<br />
omakase menüsünü Türkiye’de bulunan misafirleriyle buluşturmak<br />
için İstanbul’u ziyaret edecek. <strong>Nisan</strong> ayında düzenlenecek haftaya<br />
özel Suşi Şefi Masami Ouchi ve Nobu Tokyo Kurumsal Şefi Shuichi<br />
Yamaguchi Türkiye şefleriyle birlikte Nobu Istanbul’un mutfağında<br />
birlikte çalışacak. Japon mutfağına özel reçetelerin Nobu Tokyo<br />
standartlarında sunulacağı özgün menü, 24-28 <strong>Nisan</strong> nisan tarihleri<br />
arasında deneyimlenebilecek.<br />
Dr. Samim Saner:<br />
“Gıda güvenliği<br />
sorumluluğumuzdur”<br />
Gıda Güvenliği Derneği<br />
tarafından iki yılda bir<br />
düzenlenen 8. Uluslararası<br />
Gıda Güvenliği Kongresi, 9-10<br />
Mayıs tarihleri arasında Grand<br />
Cevahir <strong>Hotel</strong> & Convention<br />
Center’da gerçekleştirilecek.<br />
Bu kapsamda kongrenin<br />
sloganı “Gıda Güvenliği<br />
Sorumluluğumuzdur” olarak<br />
belirlendi. Kongre sloganı ile<br />
ilgili Gıda Güvenliği Kongre<br />
Başkanı Dr. Samim Saner şu<br />
açıklamaları yaptı: “Gıda tedarik<br />
zincirinin küreselleşmesi ile<br />
beraber güçlü bir gıda güvenliği<br />
kültürüne ihtiyaç duyulan<br />
dönemden geçiyoruz. Son yıllarda önemi giderek artan bu kavram<br />
için kurum, kuruluş ve topluluklara gıda güvenliğini en doğru şekilde<br />
algılanması, önceliklendirilmesi için çalışmalar yaparak farkındalığın<br />
daha da artmasını sağlamamız lazım. Dünya Sağlık Örgütü’nün<br />
açıkladığı veriler ışığında gıda güvenliği sadece hükümetlerin<br />
veya gıda üreticilerinin değil, hepimizin sorumluluğudur. Basın<br />
kuruluşlarının da, tüketicilere doğru bilgileri iletmek ve gıda güvenliği<br />
konusunda bilinçli bir toplum oluşmasına katkıda bulunmak gibi<br />
önemli bir sorumluluğu bulunmakta.”
90<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro aktüel<br />
“Ülker Anadolu<br />
Baharat” serisi,<br />
Bizim Toptan’da<br />
satışta!<br />
Yeni baharat serisi olan “Ülker Anadolu Baharat” Bizim Toptan ve<br />
Seç Marketler’de satışa sunuldu. Seride acı toz biber, tatlı toz biber,<br />
karabiber, pul biber, nane, kekik, susam, çörek otu, kimyon, köri,<br />
limon tuzu, sumak ve tarçın olmak üzere 13 çeşit ürün bulunuyor.<br />
Ürünler farklı büyüklükteki ambalajlarda hem Ev Dışı Tüketim<br />
(EDT) müşterilerinin hem de bireysel müşterilerin kullanımına<br />
uygun olarak raflarla buluştu. Bizim Toptan Pazarlama ve Müşteri<br />
İlişkileri Direktörü Raşit Çebi, “Ülker Anadolu Baharat” ürünlerinin<br />
satışına Bizim Toptan mağazaları ve Seç Marketler’de başladıklarını<br />
belirterek şunları söyledi: “Ürünlerin ortaya çıkış aşamasında<br />
şeflerle beraber sayısız test ve uygulamalar yapıldı, duyusal paneller<br />
gerçekleştirildi. Üstelik tohum seçiminden ürünlerin raflarla<br />
buluşmasına kadar üretimin tamamı uçtan uca kontrol ediliyor,<br />
kalite kontrol süreçleri ile tüketici sağlığı önceliklendiriliyor. Seri;<br />
tat, koku ve nitelik bakımından baharatta kaliteyi en üst seviyeye<br />
taşıyor. Ürünler tazelik, lezzet ve hijyeni uzun süre koruyacak kilitli<br />
özel ambalajlarda paketleniyor. ‘Buram buram Anadolu’ söylemiyle<br />
özdeşleşen ‘Ülker Anadolu Baharat’ ürünleri, Anadolu mutfağının<br />
eşsiz yemeklerinin kokusu ve lezzetini daha da güçlendirecek”.<br />
Doruk Un İbaktech’te<br />
yerini alacak<br />
Türkiye’nin en büyük buğday unu<br />
üreticilerinden ve ihracatçılarından<br />
Doruk Un, bu yıl 24-27 <strong>Nisan</strong> tarihleri<br />
arasında İFM’de 14.’sü düzenlenecek olan<br />
Uluslararası Ekmek, Pasta Makineleri,<br />
Dondurma, Çikolata ve Teknoloji fuarı<br />
İbaktech’te yerini alacak. Doruk Un Yönetim<br />
Kurulu Başkanı ve CEO’su Gürsel Erbap,<br />
<strong>2024</strong> yılında paketli un kategorisinde<br />
Türkiye’de ilk defa beyaz unun lezzeti<br />
ve buğdayın sağlığını bir arada sunan “Sağlıklı Un” kategorisinin<br />
lansmanını gerçekleştireceklerinin altını çizerek bu yenilikçi ürün<br />
grubunu ilk kez fuarda tanıtacaklarını belirtti. Doruk Un olarak<br />
sektörde oluşturdukları farklılıklardan bahseden Erbap; “EDT<br />
kanalında PanPan Profesyonel ürün portföyünü lanse ederek kısa<br />
süre içinde liderliği hedefleyen bir ekip kurduk, agresif bir şekilde<br />
büyümeye devam ediyoruz. Endüstriyel kanalda Türkiye’nin en büyük<br />
paketli ürün üreticilerinin çözüm ortağı olduk. Marmara Bölgesi’nin<br />
en önemli üreticisi konumuna geldik. İç pazarda <strong>2024</strong> yılında tonajda<br />
%56 büyüme hedefliyoruz. İhracat tarafında ise 2023 yılında 25 ülkede<br />
48 müşteriye ulaşmayı başardık. <strong>2024</strong> yılında ise toplamda 37 ülkede<br />
en az 65 müşteriye ürün tedariği yaparak yine hızlı büyümemizi<br />
sürdürmeyi hedefliyoruz.” dedi.<br />
Genç şeflere İtalya’da<br />
sürdürülebilir mutfak eğitimi<br />
Down sendromlu bireylere<br />
istihdam projesi<br />
İş Gıda’nın; bağımsızlık,<br />
kapsayıcılık, çeşitlilik ve<br />
eşitlik değerleri ışığında<br />
Türkiye Down Sendromu<br />
Derneği iş birliği ile<br />
2022 yılı sonunda KFC<br />
ile başlattığı Bi’ İşim<br />
Var projesi büyüyor.<br />
İş Gıda Grup CEO’su<br />
Feliks Boynuinceoğlu ev sahipliğinde 21 Mart Dünya Down Sendromu<br />
Farkındalık Günü’nde gerçekleşen basın toplantısında Bi’ İşim Var<br />
projesinin, İş Gıda çatısı altında faaliyet gösteren Pizza Hut ve Krispy<br />
Kreme’de de başlayacağı duyuruldu. Boynuinceoğlu yaptığı panel<br />
konuşmasında; “KFC ile başlattığımız projemizi elde ettiği büyük<br />
başarı ve bize kattığı anlam ile İş Gıda çatısı altındaki dünyaca ünlü<br />
diğer iki markamız Pizza Hut ve Krispy Kreme’i de kapsayacak şekilde<br />
büyütüyoruz. An itibarıyla 16 olan çalışan sayımızı en kısa sürede<br />
Türkiye Down Sendromu Derneği’nin de katkıları ile 50’ye çıkarmayı<br />
hedefliyoruz. Bi’ İşim Var’ın Down sendromlu bireylerin bağımsız<br />
yaşamları için çok kıymetli bir çalışma olduğuna inanıyorum. Down<br />
sendromlu bireyler, uygun eğitim programları ile pek çok başarıya imza<br />
atıyor ve toplumun içinde, iş yaşamında olduklarında anlamlı hayatlar<br />
kurabiliyorlar. Her birimizde olduğu gibi Down sendromlu arkadaşlarım<br />
için iş hayatına girmek, daha bağımsız bir hayata adım atmak anlamına<br />
geliyor. Biz tam da bu bakış açısı ile bu projeyi hayata geçirdik.”<br />
Bu sene ikincisi düzenlenen 35 Yaş Altı 3 Şef Yarışması “Gıdanın<br />
Geleceği için Atıksız Mutfak” temasıyla 7 Aralık’ta Gastronometro’da<br />
gerçekleşmişti. Yarışmanın kazanan genç şefleri ödül olarak Metro<br />
Türkiye’nin desteği ile İtalya Bolonya’da bulunan ve ülkemizdeki tek<br />
iş ortağı olarak Dude Table'ın stratejik partnerlik yaptığı Future Food<br />
Institute’ta sürdürülebilir mutfak eğitimi aldı. Bolonya'daki bu eğitim<br />
programı, şeflere sadece gıda bilimi ve sürdürülebilirlik hakkında<br />
bilgi vermekle kalmadı, aynı zamanda farklı kültürlerin mutfaklarını<br />
keşfetme ve yeni lezzetler yaratmak için birlikte çalışma fırsatı da<br />
tanıdı. Gezide aynı zamanda İtalya’nın en ünlü pastacı şeflerinden<br />
Gino Fabbri ile bir araya gelen genç şefler, Michelin yıldızlı Ristorante<br />
I Portici’yi ziyaret ettiler. Ardından Bolonya’nın lezzet duraklarını<br />
keşfederek İtalya’ya özgü ürünlerin üretim süreçlerini gözlemleme<br />
şansı buldu. Metro Türkiye’nin ana sponsorluğunda gerçekleşen ve<br />
Dude Table tarafından organize edilen 35 Yaş Altı 3 Şef Yarışması<br />
mutfakta gıda atığını azaltma, sürdürülebilir malzemeler kullanma ve<br />
daha çevreci mutfak uygulamalarını geliştirme yönünde genç şefleri<br />
teşvik etmeyi hedefliyor.
üfelerimizin farkındayız...<br />
büfelerrmmzzn farkındayız...<br />
www.monotech.com.tr<br />
biz işimizi çok seviyoruz<br />
her mekana özel açıkbüfe tasarlıyoruz ve ürettyoruz.<br />
Kirman Arycanda De Luxe<br />
özenle tasarlıyoruz. itina ile üretiyoruz. yaptığımız işten keyif alıyoruz.
92<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni mekan<br />
İSTANBUL’A<br />
YEPYENI OCAKBAŞI<br />
PERRAN<br />
Kökleri Aztek ve Mayalara kadar uzanan binlerce yıllık Meksika mutfağının<br />
ülkemizdeki temsilcisi Ranchero <strong>Restaurant</strong> Ailesi, şimdi de Doğu ve<br />
Güneydoğu Anadolu’nun kadim kültüründen günümüze gelen yöresel lezzetleri,<br />
Perran Ocakbaşı’nda misafirleriyle buluşturuyor.<br />
Perran Ocakbaşı, mönüsünde yer alan<br />
birbirinden özel yöresel yemekleriyle<br />
İstanbul’un ocakbaşı konseptine yeni<br />
bir soluk getirecek. Misafirlerini ağırlamaya<br />
başlayan mekanda yöresel ismiyle Lıklıkı<br />
Köfte olarak bilinen kokoreçli içli köfte<br />
Perran İçlisi, mangalda pişen bonfile etlerin<br />
tereyağı ve özel soslarla servis edildiği<br />
Kurabiye Kebap, ismini Urfa’nın Miftahizade<br />
lakâbıyla tanınan yerli bir ailesinden<br />
alan Miftahi Tas Kebabı, yine mangalda<br />
pişen kıyma kebabına bonfile et sarılarak<br />
hazırlanan Dolama Kebap, spesiyaller<br />
arasında başı çekiyor.<br />
Mezeleriyle de iddialı!<br />
Mezelerde de oldukça iddialı olan Perran<br />
Ocakbaşı’nda pancar, nohut, kurutulmuş<br />
domates, gün kurusu kayısı ve fille bademle<br />
hazırlanan Perrane ile içerisinde semizotu,<br />
yeşil elma, süzme yoğurt, sarımsak ve<br />
tarhana kıtırı bulunan Mastave mutlaka<br />
denenmesi gereken lezzetler arasında<br />
yer alıyor. Ayrıca ocakbaşı konseptinin<br />
vazgeçilmezleri arasında yer alan Adana<br />
Kebap, Şaşlık, Lahmacun gibi klasikler de<br />
Mehmet Şef’in yorumuyla, Perran Ocakbaşı<br />
misafirlerine alıştıklarının çok ötesinde bir<br />
lezzet deneyimi sunuyor.<br />
Türkiye’nin ünlü kebap<br />
ustası Mehmet Keskin’in<br />
mutfak şefliğini yaptığı<br />
Perran Ocakbaşı, mönüsünde<br />
ağırlıklı olarak, Doğu ve<br />
Güneydoğu Anadolu’ya özgü<br />
malzemelerle hazırlanan<br />
seçkin et yemeklerine yer<br />
veriyor.
94<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni mekan<br />
Hem restoran hem mekan hem yat<br />
hem club: Alezzi Yacht<br />
Türkiye’de inşa edilen, 44 metre uzunluğa sahip 1000 kişilik kapasitesi ile eğlence sektörüne<br />
hızlı bir giriş yapmaya hazırlanan Alezzi Yacht, turizm sektöründe faaliyet gösterecek.<br />
Restoran ve eğlence sektöründe lider<br />
isimlerden biri olmak için yaklaşık 2<br />
senedir ciddi bir çalışma yapan Alezzi,<br />
sektörün önde gelen isimlerini de bir araya<br />
topluyor. Tam 44*18 metrelik genişliği, şık<br />
tasarımı ve kaliteli ekipmanları ile Boğaz’da<br />
göz kamaştıran yat, aynı zamanda turistlerin<br />
şimdiden dikkatini çekmeye başladı. 3 kata<br />
sahip olan Alezzi, alt katında fine dining bir<br />
hizmet sunarken, orta kat ve açık alan teras<br />
katında uluslararası boyutlarda partiler<br />
vermeyi planlıyor. Modern mobilyaları,<br />
led ekranları, ışık robotları, ateş ve sis<br />
makineleri ile ışıl ışıl İstanbul akşamlarında<br />
Boğaz’ın hakimi olmak için gün sayıyor.<br />
Şimdiden turistlerin ilgi odağı<br />
Kaptan köşkünün dj kabini haline<br />
getirilmesi, yatın ortasından denizi gören<br />
dev bir cam alan olması, iç ve dış dahil tüm<br />
bölgelerde son kalite led ekranların yer<br />
alması şimdiden yakınından geçen turist<br />
teknelerini meraklandırıyor. İstanbul, deniz<br />
ve eğlencenin güzel yemek ve şıklık ile<br />
buluşacağı, yerel ve turist misafirler için<br />
tüm detayların düşünüldüğü Türkiye’de<br />
ilk kez gerçekleşecek olan bu devasa yat<br />
çok yakında sularımızda boy göstermeye<br />
hazırlanıyor.<br />
Modern restaurant, yat ve club<br />
Modern restaurant kategorisinde hizmet<br />
vermek için çalışmalarını sürdüren Alezzi<br />
yacht ekibi, hem dünya mutfağının hem de<br />
geleneksel Türk mutfağının ezgilerini taşıyan<br />
bir menüye sahip. İç tasarımı Titanik gemisi<br />
şıklığında dizayn edilmiş, üst ve orta kat ise<br />
uluslararası festivallerde hissettirecek bir<br />
tasarım ile kurgulanmış. Her kata uğrayan<br />
asansöründen, metrelerce tepeye uzanan<br />
ateş püskürtme makinelerinden, Türkiye’de<br />
bir benzeri olmayan localarından tüm<br />
detaylar sıra dışı ve ilgi çekici.
Yeniden doğan şıklık…<br />
Denizden ilham alan lezzet!<br />
AZUR RESTAURANT<br />
İstanbul’un zarif ve karakteristik semti Yeniköy'ün özgün lezzet noktalarından biri olan AZUR<br />
<strong>Restaurant</strong>, yenilenen konseptine ek olarak, manzarası ve servisi ile ‘AZUR Private Room’ da<br />
özel davetleriniz için muhteşem bir atmosfer sunuyor.<br />
2023 Michelin Rehberi'nde yer alarak<br />
şehrin en şık ve lezzetli deniz<br />
ürünleri destinasyonlarından biri olan<br />
AZUR, geniş menüsünde Meksika, Peru,<br />
Akdeniz ve Türk deniz mahsulleri gibi<br />
çeşitli mutfaklardan bir seçenek skalası<br />
sağlıyor.<br />
Deniz kenarında iki katlı bir yapıya sahip<br />
olan mekan, iç mekânın zarafeti ile dış<br />
bahçenin huzurunu bir araya getirerek<br />
misafirlerine eşsiz bir atmosfer sunuyor.<br />
Şehrin yeni davet alanı<br />
Yenilenen dekorasyonuyla AZUR, şehre<br />
yeni bir davet alanı kazandırdı. AZUR,<br />
Private Room, sıcak atmosferi ve zarafeti<br />
ile Boğaz’ın büyüleyici manzarasıyla ile<br />
mükemmel bir uyum içinde buluştu. Özel<br />
davetler ve toplantılar için düşünülen<br />
her detay misafirlerinin konforu ve keyfi<br />
için özenle tasarlandı. AZUR Private<br />
Room, alakart veya bistro düzeniyle özel<br />
davetlere ev sahipliği yapmaya hazır olup,<br />
her detayıyla misafirleri için unutulmaz<br />
bir AZUR deneyimini yaşatıyor.<br />
AZUR Private Room'un,<br />
yenilen ön bahçesi<br />
sayesinde konuklar, Boğaza<br />
konumlanan özel bahçesi ile<br />
anın tadını çıkarabilecekken,<br />
iç mekânda yer alan alan<br />
bar, sadece davetlilerine<br />
özel hizmet veriyor. Denizin<br />
huzurunu ve şıklığını aynı<br />
anda yaşamak isteyenler<br />
için AZUR <strong>Restaurant</strong> ve<br />
özellikle AZUR Private Room,<br />
unutulmaz bir lezzet deneyimi<br />
ve keyifli bir atmosfer<br />
vadediyor.
96<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni mekanlar<br />
Yepyeni lezzet haritası Fenz<br />
Fenz’in yenilenen menüsündeki her lezzet, misafirlerine gerçek<br />
bir gastronomi deneyimi yaşatıyor. Şef Tolga Bozok'un ustalığıyla<br />
harmanlanan yerel ve taze malzemeler, masaya servis edilen her<br />
lezzeti unutulmaz kılıyor.<br />
Lokal ve taze malzemelerin ustaca harmanlandığı<br />
menü, başlangıçtan tatlıya kadar lezzetin zirvesini<br />
sunuyor. Mekanın yenilenen ala carte menüsü, özel<br />
ekmeklerden el yapımı makarnalara, zengin deniz<br />
ürünlerinden tatlılara kadar her damak zevkine<br />
hitap ediyor. Menüdeki öne çıkan başlangıçlar<br />
arasında; Balkabağı Çorbası ve Dana Carpaccio<br />
gibi klasikleşmiş tatlar özgün bir yorumla masaya<br />
sunuluyor. Ayrıca, Ördek Arancini ve Popcorn Karides<br />
gibi sıra dışı seçenekler, lezzet keşfini heyecan verici<br />
bir hale getiriyor. Deniz Levrek Ceviche ve Izgara<br />
Mesai, İstanbul’a<br />
veda ediyor<br />
Karaköy Bankalar Caddesinde yer alan ‘Mesai<br />
Karaköy’ Alaçatı’ya taşınıyor ve bu yaz biraz<br />
tatil biraz dinlenme ve bolca eğlence için<br />
konuklarını Alaçatı’ya davet ediyor.<br />
Şık konsepti, lezzetli<br />
mezeleri, zengin yemek<br />
çeşitleri ve spesiyal<br />
kokteylleriyle İstanbul<br />
yeme-içme hayatının<br />
en özel mekanları<br />
arasında yer alan Mesai,<br />
artık sadece Alaçatı’da.<br />
Yeni konseptiyle Port<br />
Yolu’nda hizmet verecek<br />
olan mekan, haziran ayı<br />
başında yaza merhaba<br />
partisiyle açılacak.<br />
Alaçatı yaz boyunca<br />
lezzete ve eğlenceye<br />
doyacak. Farklı sunum<br />
ve malzemelerle özgün<br />
mezeler, zengin et ve balık çeşitleri ve imza yemeklerle<br />
lezzetseverlere tam bir gastronomi deneyimi yaşatan<br />
ve adından çok söz ettiren Mesai, Alaçatı’nın da favori<br />
mekanları arasında yerini alacak. 300 kişilik kapasitesiyle<br />
gece 23.00’a kadar restoran hizmeti verecek olan mekan<br />
23.00’dan sonra eğlenceli müzikler eşliğinde gece<br />
kulübüne dönüşecek. İstanbul’da 2021 yılından bu yana<br />
lezzetseverlerin uğrak noktası haline gelen Mesai’nin artık<br />
sadece Alaçatı’da çok özel bir konseptle hizmet vermeye<br />
başlayacağını ifade eden Mesai’nin yatırımcısı Gürol Yığar<br />
‘Artık Mesai olarak İstanbul’da olmayacağız. Yeni mesaimiz<br />
ve yeni hayalimiz Alaçatı olacak. Lezzetlerimiz, konseptimiz<br />
ve müziklerimizle yine imza bir mekanı hayata geçirerek<br />
yazın en iddialı restoranı olacağız’ dedi. Mesai Karaköy 29<br />
Şubat gecesi son misafirlerini ağırlayacak.<br />
Ahtapot gibi<br />
deniz ürünleriyle<br />
zenginleştirilen<br />
menü, deniz tutkunlarını da unutmadan herkesin<br />
beğenisini kazanıyor. Ana yemeklerde ise, Cafe de<br />
Paris ve tavada sırlanmış Burbon Glaze Kuzu Karski<br />
gibi özel lezzetler öne çıkıyor. Izgara Norveç Somon,<br />
Jumbo Karides ve Deniz Levreği ise, balıkseverlere<br />
enfes bir seçenek sunuyor. Tatlılar ise, Antep<br />
Fıstıklı Milföy Tart ve Çikolatalı Terin gibi lezzetlerle<br />
son buluyor.<br />
Yerli ve milli Pizzabulls<br />
18. yaşını yeni yatırımlarla<br />
kutluyor<br />
Yabancı sermayenin hakim olduğu pizza sektörüne Türk<br />
imzasını atan Pizzabulls, 18’inci yaşını yeni yatırımlarla kutluyor.<br />
Bu yılsonunda 100 olan şube sayısını 150’ye çıkaracak olan<br />
Pizzabulls, cirosunu üçe katlayacak.<br />
Türkiye’nin yerli ve milli<br />
pizza markası Pizzabulls,<br />
18. yaşını yeni yatırımlarla<br />
kutluyor. Uluslararası<br />
sermayenin hakim olduğu<br />
pizza sektörüne 18 yıl önce<br />
Türk imzasıyla giriş yapan<br />
şirket, ülke ekonomisine<br />
de güçlü katkılar sunuyor.<br />
18’inci yaşını Ankara’da<br />
kuracağı pizza fabrikasıyla<br />
kutlayacak olan şirket,<br />
50 milyon TL’lik yatırımla<br />
1.000 kişiye istihdam<br />
sağlayacak. Ege Bölgesi’nde de yatırımlarını<br />
aralıksız sürdüren Pizzabulls, İzmir ve Manisa’da ilk<br />
şubelerini hizmete açtı. Bu yıl sonunda bu bölgede<br />
10 şubeye ulaşacak. Bursa’da da çok sevilen<br />
Pizzabulls, 7’inci şubesinin açılışı için kolları sıvadı.<br />
Eskişehir, Konya, Kayseri gibi Anadolu illerinde<br />
de milli pizza zincirinin halkalarını çoğaltmayı<br />
hedefleyen şirket, bu yılı 150 şubeyle kapatacak.<br />
Pizzabulls CEO’su Cavit Can Kırbeyi, Pizzabulls’un<br />
18 yıl önce İstanbul Ümraniye’de açtığı ilk şubesinden bugününe emin adımlarla<br />
büyüdüğünü belirterek, “18 yıl önce Türkiye’de pizza sektöründe ciddi bir yabancı<br />
sermaye hakimiyeti olduğunu gördük. O nedenle bu sektöre yatırım yaptık. 18<br />
yıl boyunca emin ve güçlü adımlarla ilerledik. Bu sektördeki yabancı tekelini<br />
kırarak, ülkemizde pizza sektörüne yerli bir marka kazandırdık gururluyuz” diye<br />
konuştu.,
9898<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
mekan<br />
Şehrin kalbindeki<br />
İtalyan: Qarivo Pizza<br />
& Pasta<br />
Wish More <strong>Hotel</strong> Şişli çatısında gerçek İtalyan<br />
ambiyansını şehrin kalbine taşıyan Qarivo Pizza &<br />
Pasta, Executive Şef Muhittin Kabasakal yönetiminde<br />
unutulmaz lezzet deneyimleri yaşatıyor.<br />
Wish More <strong>Hotel</strong> Şişli çatısı<br />
altında lezzet tutkunlarını<br />
ağırlayan Qarivo Pizza &<br />
Pasta, İtalyan mutfağının sıcaklığını ve<br />
zenginliğini şehrin kalbinde yaşatıyor.<br />
Executive Şef Muhittin Kabasakal<br />
yönetiminde her damak tadına uygun<br />
seçeneklerin servis edildiği mekan;<br />
el yapımı pizza ve makarnalarıyla<br />
öne çıkıyor. Gerçek bir İtalyan<br />
ambiyansına sahip olan restoran<br />
menüsünün başlangıçları arasında<br />
yer alan Kızarmış Gnocchi, Mozzarella<br />
Kapris ile çorbalarda İtalyan Usulü<br />
Minestrone Çorbası beğeni topluyor.<br />
Salata menüsünde Domatesli Semizotu<br />
Salatası, Patlıcanlı Ricotta Salatası ve<br />
Stracciatella Soslu Göbek Salata gibi<br />
seçenekler bulunuyor.<br />
Şef imzalı, Di Chef!<br />
Odun fırınında pişen pizzalar, çıtır<br />
çıtır hamurun üzerindeki taptaze<br />
malzemelerle mükemmel bir uyum<br />
yakalıyor. Klasik Margherita ve Diavola<br />
gibi favorilerin yanı sıra şefin imzası<br />
olan Di Chef de mutlaka denenmesi<br />
gerekenler arasında. Özel soslarla<br />
tatlandırılmış makarnalar ise damak<br />
zevkinize uygun çeşitler sunuyor.<br />
Sevdiklerinizle keyifli bir akşam yemeği<br />
için ideal bir ambiyans sunan restorana<br />
cadde üzerinden giriş yapmak mümkün.
100<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni mekan<br />
Sushi Mori<br />
Etiler’de hizmete girdi<br />
Modern Japon mutfağının ustası Sushi Mori, Etiler’deki yeni mekanının kapılarını açtı. Yenilikçi<br />
Japon mutfak lezzetlerini iyi müzik ve modern bir mekanla birleştiren mekanda her bir tabak,<br />
geleneksel ve modernin ince uyumu ile ortaya çıkartılıyor.<br />
Japon mutfak sanatının özünden<br />
ilham alarak taze deniz ürünleri<br />
ve geleneksel tatları bir araya<br />
getiren Sushi Mori & Whisky Bar’da<br />
kaliteli malzemeler ustaca işlenerek<br />
Japon misafirperverliği ile birleştiriliyor<br />
ve şık bir mekanda unutulmaz bir<br />
gastronomi deneyimi sunuluyor. Sushi<br />
Mori & Whisky Bar’da her bir tabak,<br />
geleneksel ve modernin ince uyumu ile<br />
ortaya çıkartılıyor. Mekan, yemek öncesi<br />
ve sonrasında şık bir ortamda kaliteli<br />
müzik dinlemek isteyenler için de ideal.<br />
dokunuşlarla hazırlanan, Mori style<br />
popcorn shrimp, duck gyoza, tuna<br />
tartare; Mori’ye özel rolller crunchy<br />
jalapeno, Mori roll ve salmon honey<br />
gibi lezzetler bulunuyor. Klasik tatların<br />
dışında thai salad, crispy chicken<br />
bao bun, volcano temari Mori’ye özel<br />
reçetelerle hazırlanan spesiyaller. Bu<br />
ziyafet sonrası dondurma çeşitleri,<br />
sorbeler, mochi ve meyvelerden oluşan<br />
Mori tatlı tabağı denenmesi gereken<br />
lezzetlerden. Pazartesi günü hariç her<br />
gün kapılarını 14.00’da açan Sushi Mori<br />
& Whisky Bar Cuma-Cumartesi günleri<br />
gece 01.00’e kadar hizmet veriyor.<br />
‘Her duyuya hitap eden bir deneyim’<br />
2000'li yıllarda suşi lezzetini İstanbul’a<br />
sevdiren Mori; yıllar sonra Selin Duek<br />
ile yeniden hayat buldu. Uzun yıllar<br />
Amerika’da yaşayan ve Türkiye’ye<br />
döner dönmez markayı yeniden hayata<br />
döndüren Selin Duek; Sushi Mori<br />
& Whisky Bar’da samimi ve şık bir<br />
atmosfer sunmayı hedeflediğini ve<br />
her duyuya hitap eden bir deneyim<br />
hazırlamak için yola çıktığını söylüyor.<br />
Klasik ama farklı<br />
Restoran menüsünde klasik ama farklı<br />
Sushi Mori & Whisky Bar’da özenle hazırlanmış menülere<br />
her akşam DJ performansları eşlik ediyor. Akşam saatlerinde<br />
Türkçe ve yabancı parçalarla hareketlenen mekan, iş çıkışı<br />
kalabalık gruplar ve özel gün kutlamaları için de özel tadım<br />
menüleri hazırlıyor.
|H|M|E|
102<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni mekan<br />
Hem tanıdık<br />
hem yepyeni<br />
Pizzeria Pera<br />
10 yıldır İtalyan mutfağı tutkunlarını bir lezzet yolculuğuna çıkaran Asmalı Mescit’teki<br />
Pizzeria Pera yenilendi.<br />
Pizzeria Pera 2013 yılının aralık<br />
ayında Asmalı Mescit’te açıldıktan<br />
kısa bir süre sonra semtin popüler<br />
restoranlarından biri haline geldi.<br />
Kullanılan orijinal ürünlerle gerçek<br />
İtalyan lezzetleri sunduğu ve kaliteden<br />
asla ödün vermediği için hem İtalyanlar<br />
hem de iyi yemek peşinde koşanlar<br />
hala Pizzeria Pera’yı sık sık ziyaret<br />
ediyor. Aradan geçen on yılda restoranın<br />
müdavimleri artarken Pizzeria Pera da<br />
daha tatmin edici ve keyifli bir deneyim<br />
sunmaya başladı.<br />
Artık her ürün mevsiminde<br />
kullanılıyor<br />
10. yılında Pizzeria Pera konuklarının<br />
ihtiyaçları kadar gezegenin ihtiyaçlarına<br />
da kulak veriyor. Bu nedenle tüm yemek<br />
felsefesini doğaya saygılı bir yaklaşımla<br />
değiştiriyor. İtalyan mutfağına saygıyı<br />
benimseyen mekan aynı zamanda yerel<br />
üreticilerin ürünlerine de mutfağında<br />
yer verirken, atığını minimuma indiriyor<br />
ve tüm operasyonunu sürdürülebilirlik<br />
ilkelerine göre yeniliyor. Bunu nasıl mı<br />
yapıyor? Artık her ürün mevsiminde<br />
kullanılıyor. Yaz ve kış olmak üzere<br />
iki ayrı menü sunuyor, Pizzeria Pera.<br />
Kâğıt peçeteler yerine bez peçeteler<br />
kullanılıyor. Böylece gezegene büyük<br />
zararı olan kâğıt israfının da önüne<br />
geçiliyor.<br />
“Doğaya olan sorumluluğumuzu<br />
önemsiyoruz”<br />
Pizzeria Pera’nın kurucusu Serdar<br />
Arslan, "Doğaya olan sorumluluğumuzu<br />
önemsiyoruz. Mevsiminde ürünler<br />
kullanarak, sürdürülebilir tarıma<br />
ve yerel üreticilere destek olarak<br />
aynı zamanda lezzeti de en üst<br />
düzeye çıkarıyoruz. Bugüne kadar<br />
bizi yalnız bırakmayan konuklarımız<br />
güncellediğimiz sürdürülebilirlik ve atık<br />
yönetimi felsefemiz ile yemeklerimizin<br />
tadını çıkarmaya devam edebilir” diyor.
I S T A N B U L K A H V E F U A R I
104<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
HoReCa teknolojileri<br />
Otellerin devası güneş,<br />
ısıtma sorununu da çözüyor<br />
Türkiye’deki ticari yapılar arasında<br />
en yüksek enerjiyi yüzde 35’lik payla<br />
otel işletmeleri tüketiyor. Düşük<br />
kâr marjlarıyla çalışan otel işletmeleri,<br />
son yıllarda artan enerji maliyetleri<br />
ile mücadele edebilmek için Güneş<br />
Enerjisi Santrali (GES) yatırımlarına<br />
ağırlık verdi. Çukurova Isı Pazarlama<br />
Müdürü Osman Ünlü, otel işletmelerinin<br />
GES yatırımlarının ısıtma sistemlerinin<br />
renovasyonunu da beraberinde<br />
getirdiğini açıkladı:<br />
Otellerde tüketilen enerjiden<br />
yüzde 40 pay alıyor<br />
“Otellerin GES yatırımı sonrası ele<br />
aldıkları ilk konu ısıtma sistemleri<br />
oluyor. Çünkü ısıtma sistemleri,<br />
otellerde tüketilen enerjiden yüzde<br />
40 pay alıyor. Bu nedenle işletmeler,<br />
yenilenebilir enerjiden elde ettikleri<br />
elektriği; kafe, restoran, amfi gibi açık<br />
alanların ısıtmasında değerlendirmek<br />
istiyor. Bu durum elektrikle çalışan<br />
ısıtma sistemlerine talebi artıyor.” dedi.<br />
Ünlü, otellerde elektrik enerjisinin<br />
etkin kullanılması için elektrikli ısıtıcı<br />
seçiminde dikkat edilmesi gereken<br />
kriterleri de paylaştı: “Doğru ürün<br />
seçimi, doğru keşif ve projelendirme<br />
süreci ile başlıyor. Hatalı bir keşif ve<br />
projelendirme hem enerji tüketimini<br />
artırıyor hem de konfor şartlarını<br />
sağlayamıyor. Çukurova Isı olarak,<br />
müşterilerimize ücretsiz keşif ve<br />
projelendirme hizmeti de sunuyoruz.<br />
Doğru keşif ve projelendirme süreci<br />
sonrasında ise cihaz seçimine dikkat<br />
edilmesi gerekiyor. Çünkü doğru<br />
elektrikli ısıtıcı tercih ederek açık<br />
alanları yüzde 40 daha tasarruflu ısıtmak<br />
mümkün. Ancak piyasadaki her elektrikli<br />
ısıtıcı, konfor ve tasarruf kriterlerini<br />
karşılamıyor. Isıtıcıların donanımsal<br />
özelliklerine dikkat etmek gerekiyor.<br />
Isıtma verimini yüzde 28 artırıyor<br />
Elektrikli ısıtıcılarda reflektör önemli<br />
donanımsal özellikler arasında yer<br />
alıyor. Goldsun elektrikli ısıtıcılarımızda<br />
bulunan özel reflektör, ampulden çıkan<br />
ışınların tümünün cisimlere yansımasını<br />
sağlayarak, ısıtma verimini yüzde 28’lere<br />
varan oranlarda arttırıyor.<br />
Yüzde 40 daha verimli<br />
Elektrikli ısıtıcılarda verimlilik denilince<br />
dikkat edilmesi gereken kriterlerden<br />
bir diğeri ise ‘halojen lamba’ oluyor.<br />
Halojen lambaya sahip bir ısıtıcı,<br />
standart rezistanslı elektrikli cihazlara<br />
göre yüzde 40 daha verimli oluyor.<br />
Çukurova Isı olarak, Goldsun elektrikli<br />
ısıtıcılarımızın sahip olduğu yüksek<br />
yoğunluklu halojen ampul ile ısıtmada<br />
yüzde 40 daha fazla verim sağlıyoruz.<br />
Çünkü harcadığı elektrik enerjisinin<br />
yüzde 99’nu ısıya dönüştüren halojen<br />
ampul, anında ve etkin ısıtma sağlıyor.<br />
Aynı zamanda otel müşterilerine<br />
konforlu bir ortam da sunuyor.” diyerek<br />
sözlerini tamamladı.
106<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
HoReCa teknolojileri<br />
Gökhan Mercanoğlu<br />
“Geleceğin otel teknolojilerinde de<br />
taahhüt sahibiyiz”<br />
Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />
Pargesoft ve B1 şirketlerinin<br />
birleşmesiyle oluşan ortak bir<br />
girişim, ICITECH Teknoloji A.Ş..<br />
ICIBOT platformuyla turizm sektöründe<br />
mobil müşteri ilişkilerini dönüştürerek<br />
milyonlarca turistin tercih ettiği<br />
mobil uygulamalar geliştiren şirket,<br />
güçlü kadrosuyla inkübasyon ofisi<br />
gibi çalışarak sektörel dönüşümleri<br />
destekliyor ve tüketici odaklı inovasyon<br />
projelerine imza atıyor…<br />
Turizmin önde gelen yazılım<br />
üreticilerinden ICITECH Teknoloji<br />
A.Ş.’nin sektöre yönelik hizmetlerini,<br />
Türkiye ve dünyada dijital dönüşüm<br />
ve mobil uygulamaların turizme<br />
etkilerini şirket kurucularından Gökhan<br />
Mercanoğlu anlattı.<br />
ICITECH Teknoloji A.Ş. nasıl<br />
kuruldu? Faaliyet alanlarınız ve<br />
hizmetlerinizden bahseder misiniz?<br />
Şirketimiz, turizm sektöründe<br />
önemli bir yazılım üreticisidir.<br />
ICIBOT platformumuz sayesinde,<br />
mobil müşteri ilişkilerini devrim<br />
niteliğinde bir şekilde dönüştürerek<br />
milyonlarca turistin tercih ettiği<br />
mobil uygulamaların geliştirilmesine<br />
öncülük etmiş bulunmaktayız. Ayrıca,<br />
ICISTAFF operasyonel mükemmeliyet<br />
çözümümüzle otellerden hastanelere,<br />
alışveriş merkezlerinden daha birçok<br />
tesise kadar geniş bir yelpazede hizmet<br />
standardizasyonunu sağlıyoruz. Bu<br />
çözüm sayesinde, 50 binden fazla<br />
bağımsız bölümü başarıyla yöneten etkili<br />
ve verimli çözümler sunmaktayız.<br />
Şirketimiz, araştırma ve geliştirme<br />
faaliyetlerine önemli bir vurgu yaparak<br />
tüketici mobil uygulamaları, IoT, AI,<br />
Geofence, e-Mobilite, Sürdürülebilir<br />
Enerji gibi pek çok alanda öncü<br />
çözümler geliştirmektedir. Bu sayede,<br />
teknolojinin sınırlarını zorlayarak<br />
sektörel dönüşümleri destekleyen ve<br />
tüketicinin beklentilerini aşan projelere<br />
imza atmaktayız.<br />
Globalde neler yapıyorsunuz?<br />
Şu anda Avrupa'nın ve Türkiye'nin önde<br />
gelen şirketleri için inovatif tüketici mobil<br />
çözümleri üretiyoruz. Bu çözümler,<br />
kısa sürede milyonlarca tüketici<br />
tarafından tercih edilen uygulamaları<br />
içeriyor ve bu başarı sürekli olarak hız<br />
kesmeden devam ettirdiğimiz araştırma<br />
ve geliştirme çalışmalarımızın bir<br />
yansımasıdır.<br />
Günümüzde ICITECH olarak<br />
hizmetlerimizi İngiltere'den Meksika'ya<br />
kadar 20'den fazla ülkede sunuyoruz.<br />
Pargesoft ile birlikte İngiltere ve<br />
Belçika'da yapılan yapılanmalar<br />
sayesinde hedef pazarlarımızda başarılı<br />
bir büyüme elde ediyoruz. Bu, sadece<br />
global ölçekte değil, aynı zamanda<br />
lokal ve bölgesel düzeyde de etkileyici<br />
sonuçlar ortaya koymamızın bir<br />
göstergesidir.<br />
ICITECH, otelcilik dünyasında<br />
teknolojik yenilikleri öncü bir rolle<br />
yönlendirmekte ve sektördeki değişimi<br />
önceden belirleyerek liderliğini<br />
sürdürmektedir. Gelecekte de otelcilik<br />
ve konaklama sektöründeki ihtiyaçları<br />
öngörerek, özgün ve etkileyici çözümler<br />
sunma konusundaki taahhüdümüzü<br />
sürdüreceğiz. Konuk memnuniyetini<br />
artırmayı ve işletmelerin verimliliğini<br />
yükseltmeyi amaçlayan vizyoner bir<br />
yaklaşımla ICITECH sektördeki varlığını<br />
sürdürmeye kararlı bir şekilde devam<br />
ediyor.<br />
Turizm sektöründe dijital<br />
dönüşümün önemi üzerine<br />
düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?<br />
Aslında bu başlı başına bir tez sorusunun<br />
yanıtını gerektiriyor. Genel olarak<br />
baktığımızda dijital dönüşüm, seyahat<br />
endüstrisindeki işletmelerin teknolojiyi<br />
etkin bir şekilde kullanarak operasyonel<br />
verimliliği artırmasını, hizmet kalitesini<br />
yükseltmesini ve yeni pazarlama<br />
stratejileriyle müşterilere daha<br />
kişiselleştirilmiş deneyimler sunmasını<br />
sağlar. Öncelikle, dijital dönüşümün<br />
turizm sektöründe operasyonel<br />
verimliliği artırma potansiyeli büyüktür.<br />
Akıllı rezervasyon sistemleri, otomasyon<br />
ve yapay zeka tabanlı çözümler<br />
sayesinde işletmeler, rezervasyon ve<br />
müşteri yönetimi gibi süreçleri daha hızlı<br />
ve verimli bir şekilde yönetebilir. Bu,<br />
personel zamanını ve kaynaklarını daha
etkin bir şekilde kullanmalarını sağlar<br />
ve işletmelerin maliyetleri düşürerek<br />
rekabet avantajı elde etmelerine olanak<br />
tanır.<br />
Bununla beraber dijital dönüşüm<br />
müşteri deneyimini önemli ölçüde<br />
iyileştirir. İşletmeler, kişiselleştirilmiş<br />
pazarlama stratejileri, mobil<br />
uygulamalar ve dijital sadakat<br />
programları aracılığıyla müşterileriyle<br />
daha etkileşimli ve bağlantılı hale<br />
gelir. Bu da müşteri memnuniyetini<br />
artırır, müşteri sadakatini güçlendirir<br />
ve uzun vadede işletmenin gelirlerini<br />
artırır. Turizm sektöründeki dijital<br />
dönüşüm, işletmelerin rekabet gücünü<br />
artırarak sektördeki lider konumlarını<br />
korumalarını sağlar ve gelecekteki<br />
büyüme fırsatlarını değerlendirmelerine<br />
olanak tanır.<br />
Turizmde mobil uygulamaların<br />
önemine ilişkin neler<br />
söyleyebilirsiniz?<br />
Sektör özelinde baktığımızda aslında<br />
mobil çözümler en ivedi konulardan<br />
bir tanesi. Bugün misafirlerimiz uçuş<br />
biletlerinden araç kiralamalarına<br />
tren ve turizmin tüm ulaşım<br />
hizmetlerinin tamamını mobil üzerinden<br />
gerçekleştirmekte. Aynı şekilde<br />
konaklama tarafında da misafirler tüm<br />
konaklama deneyimlerinde mevcutta<br />
web ya da mobil uyumlu web ve mobil<br />
uygulamalardan gerçekleştirmektedir.<br />
Bu, şu ana kadar sektörün gelmiş<br />
olduğu kolaylığı gösteriyor.<br />
Misafirler aynı zamanda mobil ile tüm<br />
konaklama süreçlerinin tamamını<br />
odasındaki konaklamanın tamamını<br />
mobil telefonlarından gerçekleştirecek<br />
ve bu misafir tekrar çıktıktan sonra<br />
da devam eden bir süreç olacak. Yani<br />
360°’ye baktığımız zaman misafirin<br />
konaklamayı hayal etmesinden tekrar<br />
konaklamaya gelmesine kadar geçen<br />
tüm evrenin<br />
tamamı<br />
mobil<br />
üzerinden gerçekleşiyor. İş böyle olunca<br />
mobil uygulamalar aslında tüm sektör<br />
için en önemli konulardan bir tanesi.<br />
Biz de şirket olarak en çok bu konuya<br />
yatırım yapıyoruz. Mobil, sadece müşteri<br />
deneyimi tarafında değil, aynı zamanda<br />
iç operasyon personel yönetimi için de<br />
önemli konulardan biri. Bu bakış açısıyla<br />
turizmin hem iç bileşenlerinde hem dış<br />
bileşenlerinde mobil uygulamaların ivedi<br />
önemli olduğunu söyleyebiliriz.<br />
Türkiye online turizm<br />
pazarlamasında ne durumda<br />
dersiniz?<br />
Türkiye'nin online turizm pazarlaması,<br />
günümüzde dijitalleşmenin önemli<br />
bir itici gücü olarak öne çıkmaktadır.<br />
Özellikle konaklama teknolojileri<br />
alanında uzmanlaşmış firmalar, dünya<br />
genelinde 2 milyondan fazla konaklama<br />
işletmesinin bulunduğu bir sektörde<br />
öncü bir rol oynamaktadır.<br />
UNWTO'nun sağladığı istatistiklere<br />
göre, bu yıl 975 milyondan fazla turist<br />
uluslararası seyahat etmiştir. Bu<br />
sayı, küresel turizm talebinin arttığını<br />
göstermektedir. Dijitalleşmenin<br />
hız kazanması, online rezervasyon<br />
platformları, sosyal medya ve diğer<br />
dijital pazarlama araçlarının turizm<br />
sektöründe önemli bir canlanma<br />
oluşturmasına neden<br />
olmuştur. Online<br />
rezervasyon<br />
siteleri,<br />
turistlere geniş bir konaklama seçeneği<br />
sunmanın yanı sıra çeşitli aktiviteler,<br />
turlar ve etkinliklere dair bilgileri<br />
kolayca erişilebilir hale getirerek tüketici<br />
deneyimini zenginleştirmektedir.<br />
Türkiye'nin online turizm<br />
pazarlamasındaki başarısı, yerel<br />
işletmelerin ve otellerin dijital<br />
platformlara hızlı bir adaptasyon<br />
göstermeleri ile doğrudan ilişkilidir.<br />
Özellikle pandemi döneminde seyahat<br />
kısıtlamalarının etkisi altında olan sektör<br />
için online pazarlama stratejilerinin<br />
etkili bir şekilde kullanılması kritik<br />
bir önem taşımaktadır. Türkiye,<br />
bu konuda yerel kültürü ve turistik<br />
olanakları vurgulayarak hedef kitleye<br />
etkili bir şekilde ulaşma çabalarını<br />
sürdürmektedir. Türkiye'nin online<br />
turizm pazarlaması, dijitalleşme<br />
sağladığı avantajları etkili bir<br />
şekilde kullanma konusunda hızla<br />
ilerlemektedir.
108<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
HoReCa teknolojileri<br />
Protel, otelcilik sektöründe<br />
<strong>2024</strong> trendlerini açıkladı<br />
Türkiye'nin turizm gelirlerinin <strong>2024</strong> yılında 60 milyon ziyaretçi ile 60 milyar dolara ulaşması<br />
öngörülüyor. Bu durumun daha güçlü bir rekabeti beraberinde getirdiğini belirten Protel Satış<br />
Direktörü Fatih Tenel, ulusal ve küresel rekabette öne çıkmak için trendlerle uyumlu stratejilerin<br />
geliştirilerek, kişiselleştirilmiş otelcilik hizmetine odaklanılması gerektiğini vurguluyor.<br />
Dönüştürücü güç olarak kabul edilen<br />
“teknoloji” tüm sektörde olduğu gibi<br />
otelcilik sektörünün de geleceğini<br />
şekillendirmeye devam ediyor. Türkiye'nin<br />
turizm gelirlerinin <strong>2024</strong> yılında 60 milyar<br />
dolara ulaşması beklenirken, sektörde<br />
öne çıkmak isteyenler trendlere uyumlu<br />
stratejiler geliştirmek için çalışıyor.<br />
Teknoloji odaklı otel yönetim<br />
çözümleri<br />
<strong>2024</strong> trendlerinin başında teknoloji odaklı<br />
otel yönetim çözümleri geliyor. Sektörün<br />
önde gelen işletmeleri mevcut hizmetlerini<br />
iyileştirmek için teknolojik çözümler sunan<br />
şirketlerle işbirliği yapıyor. Otel operasyonları<br />
araştırmasına göre dijitalleşen uygulamaları<br />
kullanan işletmecilerin yüzde 80'i temel<br />
operasyonlarında verimliliğin arttığını<br />
bildiriyor.<br />
Dijitalleşme sağlayan otel yönetim<br />
çözümleri<br />
Bir diğer trend ise her ölçekten otele<br />
uygulanabilen bir yönetim yazılımı<br />
olan otel yönetim sistemi (PMS). PSM<br />
programları müşteri memnuniyeti, maliyet<br />
düşüşü, kârlılık ve işletme yönetimi<br />
kolaylığı sağlıyor. Bu sistemle, restoran<br />
otomasyonu entegrasyonuyla basılı çeklere<br />
gerek duymadan misafir harcamaları<br />
görüntülenebiliyor. Ayrıca muhasebe<br />
departmanında kağıt israfına son veriliyor;<br />
muhasebe ve e-dönüşüm ürünleriyle<br />
süreçler dijitalleşiyor.<br />
IOT ve AI çözümleri<br />
Akıllı otel teknolojileri <strong>2024</strong>'ün trendlerinden<br />
olmaya devam ediyor. İşletmenin yönetimi,<br />
verimliliği ve kontrolünü iyileştirmenin yanı<br />
sıra konuklara daha iyi hizmet sunmayı<br />
amaçlayan akıllı bir otelde AI ve IoT gibi çığır<br />
açan teknolojik donanımlar yer alıyor. Bu<br />
donanımlar verileri gerçek zamanlı olarak<br />
işler ve otel yönetiminden sorumlu kişiler için<br />
değerli bilgilere dönüştürüyor.<br />
Yeni nesil entegre CRM sistemleri<br />
<strong>2024</strong>'ün bir diğer trendi de konaklama<br />
döngüsünün tüm aşamalarında iletişimi<br />
yönetmeye yardımcı olan CRM sistemleri.<br />
CRM yazılımı; tekrar ziyarete teşvik eden<br />
mesajları, ziyaret öncesinde rezervasyonla<br />
ilgili soruları, rezervasyon hatırlatmalarını,<br />
ön siparişi ve ziyaret sonrası iletişimleri<br />
yönetiyor. Yeni nesil PMS ile entegre<br />
şekilde çalışan CRM programları sayesinde<br />
bu avantajları, düşük maliyetlerle gelir<br />
kaynakları haline getirmek mümkün oluyor.<br />
“Otomasyon sistemleri israfı ve<br />
maliyeti azaltıyor”<br />
5 binden fazla işletmeye teknoloji merkezli<br />
yönetim ve operasyon çözümleri sunarak<br />
yiyecek-içecek ve konaklama sektörlerine<br />
değer katan Protel'in Satış Direktörü Fatih<br />
Tenel, turizm sektörünün ve otellerin<br />
süreçlerini kolaylaştırmak ve müşterileriyle<br />
olan etkileşimlerini iyileştirmek için çözümler<br />
geliştirdiklerini anlatıyor: “Interel ile<br />
yaptığımız iş birliği sayesinde, otellerin enerji<br />
kaynaklarının tüketimini takip etmelerine<br />
imkan sunuyoruz. Otomasyon sistemleriyle<br />
kullanılmayan enerjinin kapatılmasını<br />
sağlıyoruz. Otellere sürdürülebilirlik vizyonu<br />
kazandırırken ciddi anlamda israfı ve<br />
maliyeti önlüyoruz. Ayrıca, dünyamızı yeniden<br />
şekillendiren IOT ve AI, çözümlerimizde<br />
en önem verdiğimiz konular arasında. AI<br />
tarafında atık yönetimi yapabilmek adına<br />
tahminleme ve ölçme çalışmaları yapıyoruz.<br />
Görüntü tanıma sistemleriyle hangi gıdaların<br />
tüketilmediğinin tespit edilebileceği<br />
projelerimiz yakın zamanda hayata geçecek.”
110<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
HoReCa teknolojileri<br />
Uçtan uça haberleşme ve verimlilik<br />
sunan teknoloji<br />
Endüstriyel otomasyonun yarınını şekillendirmede güçlü bir araç olan<br />
CLPA’nın CC-Link IE TSN teknolojisi; yüksek hız, esneklik, güvenilirlik<br />
ve geleceğe uyum gibi birçok parametreyi bir araya getirerek üretim<br />
süreçlerini optimize etmeye ve rekabet avantajı sağlamaya yardımcı oluyor.<br />
Endüstriyel otomasyon günümüzün üretim dünyasında<br />
temel role sahipken; verimlilik, esneklik ve güvenilirlik<br />
ise işletmelerin rekabet avantajı sağlamaları için güçlü<br />
sanayi enstrümanlarının başında geliyor. İşletmelerin bu<br />
hedeflerine ulaşmasında endüstriyel haberleşme sistemleri<br />
kritik bir rol oynuyor. Bu noktada CLPA (CC-Link Partner<br />
Association) tarafından geliştirilen CC-Link IE TSN teknolojisi;<br />
hız, güvenilirlik ve esnekliğin her zaman öncelikli olduğu<br />
otomasyon dünyasında endüstriyel ağların performansını<br />
bir üst seviyeye taşımak için uygun koşullara katkı sağlıyor.<br />
Turizm sektörü “İş Ortaklığı”<br />
modeliyle büyüyecek<br />
Tur operatörü markası BinRota, turizm sektörünün<br />
büyümesine katkı sağlamak amacıyla geliştirdiği uçtan<br />
uca paket tur ürün yazılımını Affiliate Partners Workshop<br />
organizasyonu ile tanıttı.<br />
Belgrad’da gerçekleştirilen organizasyonda,<br />
Binrota Affiliate Partner programının<br />
kapsamı, amacı ve gelecek vizyonu tüm<br />
detaylarıyla anlatıldı. Proje kapsamında<br />
firmalar, BinRota’nın operasyonunu<br />
gerçekleştirdiği ve tedarik ettiği turların<br />
satış ve pazarlamasını kendi markalarıyla<br />
yapabiliyor. Bu sayede acenteler daha hızlı<br />
markalaşabiliyor ve hacimlerini büyütebiliyor.<br />
BinRota Turizm Yönetici Ortağı Serdar Şahin<br />
organizasyonla alakalı şunları söyledi: “İş<br />
ortaklarımızla gerçekleştirdiğimiz ilk organizasyondu. Toplantıda yer<br />
alan iş ortaklarımıza proje kapsamında satış, pazarlama, müşteri<br />
ve markalaşma konu başlıklarıyla sunumlar yaptık. Onlara her<br />
konuda destek sağlıyoruz. Teknoloji ve ürün desteğimizin yanı sıra<br />
satış ve pazarlama konusunda da danışmanlık hizmetleri veriyoruz.<br />
Yurt dışı tur segmenti özelinde bu iş modelini Türkiye’de ilk kez biz<br />
uyguluyoruz. İş ortaklarımızın gösterdiği ilgiden de çok memnunuz.<br />
Orta vadede planımız tüm Türkiye’ye yayılarak yerel markalar<br />
yaratmak. Bu doğrultuda çalışmalarımıza devam ediyoruz.”<br />
Günümüzde daha<br />
fazla verinin<br />
işlendiği akıllı fabrikalarda endüstriyel<br />
haberleşme teknolojisi CC-Link IE TSN’nin<br />
avantajlarını anlatan CLPA Türkiye Müdürü<br />
Önder Şenol; “Süreçler arasında daha iyi<br />
koordinasyon ve senkronizasyon sağlayan<br />
bu teknoloji, veri toplama ve analiz süreçlerini de optimize<br />
ederek fabrikaların geleceği için daha iyi kararlar alınmasına<br />
yardımcı oluyor” dedi.<br />
Seyahatlerinizi<br />
bileğinize taşıyor<br />
Artık seyahatleri yönetmek ve takip etmek Bilet<br />
Dükkanı’nın akıllı saat uygulaması ile çok daha kolay ve<br />
hızlı olacak!<br />
Bilet Dükkanı, iOS ve<br />
Android işletim sistemli<br />
akıllı saat uygulamasıyla,<br />
akıllı seyahat dünyasının<br />
geleceğini zirveye taşımaya<br />
bir adım daha yaklaşıyor.<br />
Bilet Dükkanı, akıllı saat<br />
uygulamasıyla seyahat,<br />
sadece bir yere ulaşmaktan<br />
daha fazlası haline geliyor.<br />
Kullanıcıların yaşamını<br />
kolaylaştırmak için<br />
tasarlanan uygulama,<br />
uçuş bilgilerini bulmak<br />
için e-postaları, farklı<br />
uygulamaları veya web<br />
sitelerini aramaya son<br />
veriyor. PNR sorgulama<br />
özelliğiyle uçuş detaylarına<br />
kolayca ulaşmayı sağlayan<br />
uygulama sayesinde<br />
kullanıcılar bu ekrandan seyahatlerini listeleyebilecek ya da PNR<br />
sorgulaması yapabilecek. Akıllı Seyahat tutkunlarının favorisi olacak<br />
Bilet Dükkanı Akıllı Saat Uygulaması hem kullanıcılarına zaman<br />
kazandırıyor hem de seyahatlerini daha kolay yönetmelerini imkan<br />
tanıyor. Uygulama, rezervasyonları listelemek ve uçuş detaylarına<br />
kolayca ulaşmayı sağlayarak, akıllı seyahat deneyimine yeni bir<br />
soluk getiriyor.