04.04.2024 Views

Hotel Restaurant Nisan 2024

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

0216 592 42 70 - 71 -72<br />

info@callipastacilik.com.tr


SPEED-X, kendi kendini yıkayan<br />

ilk kombi hızlı fırın: mükemmel<br />

kombinasyon kalite ve hız.<br />

unox.com<br />

+90 530 176 62 03


Kombi<br />

Modu<br />

HYPER.Speed<br />

Modu<br />

Taviz vermek zorunda<br />

kalmamak için üretildi.<br />

Kusursuz pişirmeyi garanti etmek için<br />

Konveksiyon ve buhar bir araya geliyor.<br />

Türünün<br />

ilk örneği.<br />

Pişirme ve mikrodalgaları bir araya getiren<br />

devrim niteliğindeki teknoloji.<br />

250<br />

makaron<br />

makarna<br />

12 dakika içinde<br />

1.5 kg<br />

bütün<br />

patates<br />

420 saniyede<br />

7.5<br />

kilo sandviç<br />

patates<br />

20 dakika içinde<br />

6 adet fileto<br />

somon ile<br />

sebzeler<br />

150 dakika içinde<br />

15 bölünmüş<br />

korniş tavuk<br />

parçaları<br />

35 dakika içinde<br />

6 adet tavuk<br />

şnitzel ile<br />

mantarlar<br />

180 dakika içinde


Turizmde yüzyıllık proje başladı<br />

hotelrestaurantmagazine<br />

@Hitechdergisi<br />

hotelrestaurantmagazine<br />

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Başkanı<br />

Firuz Bağlıkaya, Türkiye Yüzyılı vizyonu<br />

doğrultusunda 'Turizm Yüzyılı' projesini<br />

başlattığını duyurdu. Projeyle turizmin 12<br />

aya ve ülke geneline yayılmasının yanı sıra<br />

yüksek gelir grubundan ziyaretçi sayısının da<br />

artırılması hedefleniyor. Haberin ayrıntılarına<br />

“gündem” başlığımızdan ulaşabilirsiniz.<br />

Yurt içi ve yurt dışı yatırımlarında hız<br />

kesmeyen Dedeman, üç yeni otel projesiyle<br />

Özbekistan’da! İnşaat ve turizm yatırımlarıyla<br />

tanınan Zarafshan Golden Group ile geniş<br />

kapsamlı iş birliğine imza atan yerli otel<br />

zinciri, Kazakistan’da hizmet vermeye<br />

başlayan Park Dedeman Almaty ile yurt<br />

dışındaki aktif üçüncü otelini de hizmete<br />

açtığını açıkladı. Hilton en yeni tesisi<br />

Canopy by Hilton Seychelles'in açılışını<br />

duyurarak butik yaşam tarzı markasının Hint<br />

Okyanusu'ndaki ilk adımını attı. Wyndham<br />

<strong>Hotel</strong>s & Resorts, Ramada Encore by Wyndham<br />

Munich Messe’nin açılışını duyurdu. Türkiye<br />

ve dünyadan en yeni otel haberlerini “yeni<br />

yatırımlar” bölümümüzde bulabilirsiniz.<br />

Aslen Yıldız Teknik Üniversitesi Fen Edebiyat<br />

Fakültesi Kimya Bölümü mezunu. Turizm<br />

sektörüne geçişinde en kritik destekçisi, İTÜ<br />

İşletme yüksek lisansı esnasında kendisini<br />

teşvik eden ekonomi hocası. Sunset Cruises<br />

İşletme Yöneticisi Sezen Akyazı’nın kimyadan<br />

turizme/yüzer tesis işletmeciliğine dümen<br />

kırmasında bir aile işletmesi olarak Başardılar<br />

Turizm’in de etkisi sonsuz şüphesiz. Turizmi<br />

kendini gerçekleştirebileceği değerli bir alan<br />

olarak gören, bunun yanı sıra pek çok sivil<br />

toplum birlikteliğiyle de sektörel gelişimini<br />

pekiştiren Akyazı ile sektöre giriş hikayesini,<br />

yüzer tesis işletmeciliğine dair hedeflerini ve<br />

gelecek planlarını konuştuk.<br />

TÜROB, TUGEV, MEB ve Metro Türkiye iş<br />

birliğiyle düzenlenen ‘Sektör Yetenek Avında’<br />

projesi kapsamındaki Turizm Meslek Liseleri<br />

Arası Aşçılık Yarışması üç yıl aradan sonra<br />

Gastronometro’da dördüncü kez gerçekleştirildi.<br />

12 meslek lisesinden öğrencinin kıyasıya<br />

yarıştığı yemek müsabakasının detaylarına<br />

ve kazananların tam listesine “gastro etkinlik”<br />

başlığımızdan ulaşabilirsiniz.<br />

Aşçılık ve mutfak kültürüyle tanışıklığı<br />

doğduğu topraklara dayanıyor. Her aileden<br />

‘kesin’ 3-5 bireyin şeflik mertebesine erişmesi,<br />

Mengen’de doğma ayrıcalığıyla ilgili onun<br />

görüşünce. Bunun dünyada başka örneğinin<br />

olmadığı düşüncesini paylaşıyor bu kanıyla da.<br />

“Coğrafya kaderdir” sözüne güçlü bir sadakat<br />

ve vefa borcuyla bağlanışında da bu inancın<br />

etkisi pekala büyük! Raffles Istanbul’un<br />

Yönetici Şef Vekili Okan Aydemir’in<br />

Mengen’den uluslararası mutfaklara uzanan<br />

ilham veren hikayesi de bu sayımızda!<br />

Keyifli okumalar dilerim.<br />

K<br />

GENEL MÜDÜR<br />

(Sorumlu)<br />

REKLAM SATIŞ PAZARLAMA<br />

REKLAM KOORDİNATÖRÜ<br />

Emir Ömer ÖCAL<br />

emir.ocal@img.com.tr<br />

0212 454 22 22<br />

TEKNIK MÜDÜR<br />

BILGI İŞLEM<br />

TOLGA ÇAKMAKLI<br />

tolga.cakmakli@img.com.tr<br />

TAYFUN AYDIN<br />

tayfun.aydin@img.com.tr<br />

İMG WEB TEAM MAIL<br />

web@img.com.tr<br />

Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ<br />

Doç. Dr. MURAT DOĞDUBAY<br />

GÜRKAN BOZTEPE<br />

Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı<br />

TEZER ÖNER<br />

Agon Danışmanlık / Gayrimenkul ve<br />

İşletme Yatırım Danışmanı<br />

HÜSEYİN KURT<br />

Uluslararası MICE Endüstrisi Derneği<br />

Başkanı<br />

AYDIN DEMIR<br />

Yeditepe Üniversitesi Gastronmi Mutfak<br />

Sanatları Chef Ögretim Görevlisi/<br />

The Maestro <strong>Hotel</strong> Executive Chef<br />

website<br />

www.hotelrestaurantmagazine.com<br />

e-mail<br />

info@img.com.tr<br />

CTP - BASKI<br />

İRTİBAT BÜROLARIMIZ<br />

ADRES<br />

İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />

No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL<br />

Tel: +90 212 454 30 00 Fax: +90 212 454 34 94<br />

www.ihlasmatbaacilik.com<br />

BURSA +90.224 211 44 50-51<br />

KONYA +90.332 238 10 71<br />

İSTMAG<br />

Magazin Gazetecilik Yayıncılık<br />

İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.<br />

İHLAS MEDIA CENTER<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi<br />

No: 11 Medya Blok Kat: 1<br />

34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey<br />

Tel: 0212 454 22 22<br />

Faks: 0212 454 22 93<br />

hotel & restaurant hi-tech dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant hi-tech dergisinin bütün yayın hakları<br />

İSTMAG Magazin Gazetecilik Yayıncılık İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ne aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant hi-tech dergisi ayda bir yayınlanır. ISSN:1305-1792


Bu sayımızda<br />

antre<br />

12 Sektörden kısa haberler<br />

gündem<br />

22 TÜRSAB, ‘Turizm Yüzyılı’<br />

projesini başlattı<br />

24 Otelleri büyük zarara uğratan<br />

anlayış ne? Aksu uyardı!<br />

26 Polatoğlu: Turizmde yeniden<br />

senet dönemi<br />

44<br />

28 Canbaz: İzmir’de bu yazın<br />

otel dolulukları 2023’ü geride<br />

bırakacak<br />

30 2023’te Japonya'ya giden Türk<br />

turist sayısı ne kadar?<br />

32 Afrika Turizm Forumu’nun ilki<br />

Mısır’da gerçekleşecek<br />

34 Kapı vizesinin Türk turistlere<br />

sağlayacağı avantajlar ne?<br />

50 34<br />

36 Skål İstanbul’un yeni başkanı<br />

belli oldu<br />

yeni yatırımlar<br />

38 Canopy by Hilton Seychelles<br />

açıldı<br />

44 Park Dedeman Almaty kapılarını<br />

açtı<br />

46 Wyndham, Ramada Encore<br />

oteliyle Münih’te<br />

48 Dedeman üç yeni otel projesiyle<br />

Özbekistan’da<br />

46


gastro aktüel<br />

86 Gastronomi sektöründen<br />

haberler<br />

yeni mekan<br />

92 İstanbul’a yepyeni ocakbaşı:<br />

Perran<br />

94 Hem restoran hem mekan<br />

hem yat hem club: Alezzi<br />

Yacht<br />

iş’te kadın<br />

50 Akyazı: Turizmde şanslı<br />

kadınlardanım<br />

marka<br />

54 Katsan Gıda, yeni yatırımları<br />

ve ihracat hedefleriyle<br />

büyüyor<br />

56 Geleneğin yenilikle buluştuğu<br />

yer: ROOTS<br />

58 IBAKTECH’in en heyecan<br />

veren teknolojisi Konoven<br />

yatırımıyla geliyor!<br />

60 Barry Callebaut Türkiye’den<br />

yeni ürün<br />

şefin gözünden<br />

62 Aydemir: Kendimi en güvende<br />

hissettiğim yer, mutfak<br />

gastro etkinlik<br />

66 Gastronomi sektörü 4. kez<br />

yetenek avına çıktı<br />

68 Sinangil’den “60 Yıllık<br />

Tarifler” kitabı<br />

62<br />

70 ANKA - Yemek Birleştirir<br />

kitabı depreme ithaf edildi<br />

72 GTD’den Gizli Denetleme ve<br />

Müşteri Deneyimi etkinliği<br />

74 UFS ve BigChefs’ten gelecek<br />

imzalı menü iş birliği<br />

gastro güncel<br />

76 Gıda israfında atıksız mutfak<br />

yaklaşımının önemi<br />

78 Tartıcı: Gıda ve tarımda<br />

sürdürülebilirliği nasıl<br />

sağlayabiliriz?<br />

80 Doğan: Kadim kültürlerin<br />

buluştuğu bir mutfak<br />

fuar<br />

82 IBAKTECH <strong>2024</strong> hedefini<br />

açıkladı<br />

sektörden<br />

84 Sektörel buluşmalar<br />

94<br />

95 Yeniden doğan şıklık: AZUR<br />

<strong>Restaurant</strong><br />

96 Türkiye’nin en yeni lezzet<br />

adresleri<br />

98 Şehrin kalbindeki İtalyan:<br />

Qarivo Pizza & Pasta<br />

100 Sushi Mori Etiler’de<br />

hizmete girdi<br />

102 Hem tanıdık hem yepyeni:<br />

Pizzeria Pera<br />

HoReCa teknoloji &<br />

sistemleri<br />

104 Otellerin devası güneş,<br />

ısıtma sorununu da çözüyor<br />

106 Mercanoğlu: Geleceğin otel<br />

teknolojilerinde de taahhüt<br />

sahibiyiz<br />

108 Protel, otelcilik sektöründe<br />

<strong>2024</strong> trendlerini açıkladı<br />

110 HoReCa teknoloji ve<br />

sistemleri<br />

www.hotelrestaurantmagazine.com


12<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

Park Inn by<br />

Radisson<br />

Istanbul<br />

Atasehir'e<br />

yeni genel<br />

müdür<br />

Radisson Otel Grubu, Elif<br />

Büyüker'in Park Inn by Radisson<br />

Istanbul Atasehir'in Genel Müdürü olarak atandığını duyurdu.<br />

Radisson Otel Grubu’nda 13 yılı aşkın süredir görev yapmakta<br />

olan Büyüker, kariyerinde insan kaynakları, finans direktörlüğü<br />

gibi farklı görevlerde bulundu. 22 yıllık kariyerine 1999 yılında Orta<br />

Amerika / Karayip’lerde Princess Group of Companies'te finans<br />

direktörü olarak başlayan Büyüker’in genel müdürlük yolculuğu<br />

Radisson Blu, Park Inn by Radisson, Radisson Red ve Radisson<br />

Collection Otelleri'nde iç denetim ekip üyeliği pozisyonu ile başladı.<br />

11 yılda özellikle Avrupa Bölgesinde Radisson Blu, Park Inn by<br />

Radisson, Radisson Red ve Radisson Collection <strong>Hotel</strong>’de 24 denetim<br />

gerçekleştirdi. Büyüker‘in Radisson Otel Grubu'ndaki son görevi<br />

Radisson Blu <strong>Hotel</strong>, Ankara'da Finans Direktörü olarak gerçekleşti.<br />

Uzun yıllardır Radisson Otel Grubu bünyesinde görev yapan Büyüker,<br />

tüm operasyonun etkin yönetimi, gelir artışı, finans ve personel<br />

yönetimi gibi birçok alandaki tecrübesiyle Park Inn by Radisson<br />

Istanbul Atasehir’de önemli bir rol üstlendi.<br />

Türkiye’deki otellerin cirosu<br />

1 milyar doları aştı<br />

Turizmdatabank’ın yeni başlattığı Cirolar, Kur ve Maliyet analizine göre,<br />

Türkiye’de oteller <strong>2024</strong> yılı Ocak ayında 1,2 milyar dolar dolayında ciro<br />

yaptı. 2023 yılında cirolar 1 milyar doların altındaydı. Türkiye’de otellerin<br />

<strong>2024</strong> yılı Ocak ayında yaptıkları ciro dağılımında İstanbul %40 payla ilk<br />

sırada yer alırken, onu %28 ile Antalya izledi. Onları; Ankara, Muğla,<br />

İzmir, Bursa takip etti.<br />

Gloria<br />

<strong>Hotel</strong>s &<br />

Resorts<br />

Parıltı<br />

Derneği için<br />

koştu<br />

Gloria <strong>Hotel</strong>s<br />

& Resorts,<br />

çalışanlarından oluşan 48 kişilik koşu ekibiyle bu yıl 19’ncusu<br />

düzenlenen ve 52 ülkeden 10 bini aşkın profesyonel ve<br />

amatör sporcunun katıldığı Runtalya maratonunda Parıltı<br />

Derneği’nden görme engelli dostlarıyla beraber koştu. Gloria<br />

<strong>Hotel</strong>s & Resorts takımı koşuda, Parıltı Görmeyen Çocuklara<br />

Destek Derneği’nin adımadım.org üzerinden hayata geçirilen<br />

“Teknolojiye Dokunuyorum, Dünyaya Erişiyorum” sloganlı<br />

projesine bağış katkısında bulundu. Ayrıca Gloria <strong>Hotel</strong>s<br />

& Resorts, maratona katılan 54 kişilik Parıltı ekibini 3 gün<br />

boyunca ağırladı. Gloria <strong>Hotel</strong>s & Resorts, ağırladığı Parıltı<br />

Derneği üyelerine konaklama süresince ayrıca, Gloria Golf<br />

Club sahalarında golf sporunu tanıtmak amacıyla toplu bir<br />

Golf dersi etkinliği düzenledi. Görmeyen çocukların aileleri<br />

tarafından 2003 yılında kurulan dernek, görme engelli<br />

çocukları, bebeklikten yetişkinlik çağına kadar bağımsız<br />

yaşama hazırlamak ve farkındalıklarını artırmak amacıyla<br />

çeşitli etkinlikler düzenliyor. Parıltı Derneği’nin faaliyetleri<br />

kapsamında Gloria <strong>Hotel</strong>s & Resorts, derneğe destek<br />

vermeye devam edecek.<br />

Göksenin Kürkçü,<br />

TÜROB YK<br />

üyeliğine geri<br />

döndü<br />

Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı Müberra<br />

Eresin’in yaptığı Türkiye Otelciler Birliği<br />

(TÜROB) Yönetim Kurulu’na yeni bir isim<br />

atandı. Radisson <strong>Hotel</strong> President Beyazıt<br />

İstanbul Temsilcisi Recep Arifoğlu’nun<br />

TÜROB Yönetim Kurulu Üyeliği’nin sona ermesiyle, Wyndham Grand<br />

İstanbul Kalamış Marina <strong>Hotel</strong> Genel Müdürü Göksenin Kürkçü<br />

yeni Yönetim Kurulu Üyesi oldu. Göksenin Kürkçü yaklaşık iki yıl<br />

önce de TÜROB Yönetim Kurulu üyesiydi. Ancak görev değişikliği<br />

sonrasında yönetim kurulu üyeliğinden ayrılmıştı. Bu arada TÜROB<br />

Yönetim Kurulu Üyeliği’nden ayrılan Recep Arifoğlu da TÜROB<br />

Başkan Danışmanı olarak görevlendirildi. Yeni atamalarla ilgili bir<br />

açıklama yapan TÜROB Başkanı Müberra Eresin, “Sayın Recep<br />

Arifoğlu’da TÜROB’a desteği ve katkıları dolayısıyla teşekkürlerimizi<br />

sunarız. Başkan Danışmanı olarak tecrübelerinden yararlanmaya<br />

devam edeceğiz. Sayın Göksenin Kürkçü ile de daha önce Yönetim<br />

Kurulu’nda beraber çalışmış ve başarılı projelere imza atmıştık.<br />

Kürkçü’yü yeniden yönetim kurulumuzda görmekten mutluyuz”<br />

dedi.


www<br />

emart<br />

emart<br />

30 Yıllık Deneyimi ile<br />

Dondurma Arabalarında<br />

Kalitenin Adresi EMART<br />

5:17<br />

340 likes<br />

FoodCarts! #carretto #emartmakine<br />

Your story<br />

emart<br />

Emart<br />

340 likes<br />

FoodCarts! #carretto #emartmakine<br />

Onlarca Model<br />

Arasından Arabanızı<br />

İstediğiniz Renk ve<br />

Ebatlarda Kurumsal<br />

Kimliğinize Uygun<br />

Özelleştirin<br />

emart<br />

340 likes<br />

FoodCarts! #carretto #emartmakine<br />

emart<br />

Liked by Benjamin and others<br />

#foodcart #icecream #dondurmaarabalari<br />

340 likes<br />

FoodCarts! #carretto #emartmakine<br />

Emart Dondurma<br />

Arabaları Dikkat<br />

Çeken Tasarımları ve<br />

Enfes Dondurmaları<br />

ile Yaz Akşamlarınızın<br />

Vazgeçilmezi Olacak


14<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

Conrad Istanbul<br />

Bosphorus’da<br />

üç yeni atama<br />

Conrad Istanbul Bosphorus, üst düzey yönetici atamalarıyla<br />

organizasyon yapısını güçlendiriyor. Gerçekleşen atamalarla birlikte;<br />

Gizem Ertuğrul Finans Müdürü, Gülin Genç Lüks Satış Direktörü<br />

ve Ebru Dikdağ Tok Conrad Istanbul Bosphorus ve Hilton Istanbul<br />

Bosphorus Satış Direktörü olarak şubat ayı itibariyle yeni görevlerine<br />

başladılar. 2014 yılında Raffles Istanbul’da Krediler Müdürü olarak<br />

işe başlayan Ertuğrul, 10 yıl içerisinde sırasıyla Muhasebe Şefi,<br />

ardından Finans Direktörü Yardımcısı olarak terfi etti. 2011 yılı<br />

itibariyle Conrad Istanbul Bosphorus & Hilton Istanbul Bosphorus<br />

Devlet İşleri & Diplomatik İlişkiler’den sorumlu olarak çeşitli görevler<br />

alan Genç, 2022- <strong>2024</strong> yılları arasında Conrad Istanbul Bosphorus<br />

Devlet İşleri & Diplomatik İlişkiler ve Kurumsal’dan sorumlu Satış<br />

Direktör Yardımcısı olarak çalıştı. Tok ise, 2014 yılında Conrad<br />

Istanbul Bosphorus & Hilton Istanbul Bosphorus Grup, Kongre &<br />

Etkinlikler Satış Yöneticisi olarak çalışmaya başladı ve sırasıyla Satış<br />

Müdürü Yardımcısı ve Satış Müdürü pozisyonlarına terfi etti. Otel<br />

bünyesinde 10. yılını doldurarak Conrad & Hilton Istanbul Bosphorus<br />

Satış Direktörü olarak terfi eden Tok, şubat ayı itibariyle yeni<br />

pozisyonunda görevine devam ediyor.<br />

Türkiye’de online olarak turizme<br />

ne kadar harcadık?<br />

Turizmdatabank’ın Bankalararası Kart Merkezi BKM’den<br />

derlediği verilere göre, <strong>2024</strong> yılının Ocak ayında Türkiye’de,<br />

yerli ve yabancı kartlarla yapılan online turizm hizmetleri<br />

alımları %104 arttı. 31 milyar TL’yi aşan alımlar 2023’te 15<br />

milyar dolayında gerçekleşmişti. Ortalamalarla dolar bazında<br />

da 1,06 milyar dolara yaklaştı. Bu dönemde, online olarak<br />

kartlarla yapılan işlemlerde ilk sıralı alan uçak bileti alımları<br />

dolar bazında %21 ve konaklama harcamaları %43 yükseldi.<br />

Otobüsle seyahat bileti harcamaları %31 ve rent a car<br />

harcamaları da %42 yükseldi.<br />

İstanbul’da otel dolulukları<br />

5 puan düştü<br />

Turizm Databank‘ın Kültür ve Turizm Bakanlığı konaklama<br />

istatistiklerinden derlediği verilere göre, <strong>2024</strong> Ocak ayında İstanbul’daki<br />

konaklama tesislerinde doluluklar 5 puan düştü. 2023’te %48,4 olan<br />

oran %43,4’e indi. Bu dönemde İstanbul’daki doluluklar; 5 yıldızlı<br />

otellerde yaklaşık %40’a gerilerken, 4 yıldızlı otellerde %58’e, 3 yıldızlı<br />

otellerde de %48’e geriledi.<br />

İşte Türkiye otellerinin<br />

Ocak ayı doluluk karnesi<br />

Turizm Databank’ın Kültür ve Turizm Bakanlığı konaklama<br />

istatistiklerinden derlediği verilere göre, 2023’te gerileyen<br />

Türkiye’deki belgeli otellerde doluluklar <strong>2024</strong> Ocak ayında da bu<br />

eğilimini sürdürdü. Ocakta doluluklar %33,3’ten %31,1 dolayına<br />

geriledi. Bu dönemde Türkiye’deki 5 yıldızlı otel dolulukları<br />

%32,4’ten %31,1’e inerken, 4 yıldızlı otellerde %36,2’den %34,2’ye<br />

ve 3 yıldızlı otellerde büyük düşüşle %30’un altına geriledi.


16<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

Radisson Grubu,<br />

Çeşitlilik, Eşitlik ve<br />

Kapsayıcılığı kutladı<br />

146'dan fazla ulusu temsil eden 70 binden fazla ekip üyesiyle<br />

Radisson Otel Grubu, bu yılki Dünya Kadınlar Günü teması<br />

olan “Inspire Inclusion” (Kapsayıcılığa İlham Ol) ile uyumlu ilk<br />

Çeşitlilik Haftası düzenledi. Grubun “Çeşitlilik Haftası”, 4-8 Mart<br />

<strong>2024</strong> tarihleri arasında dünyanın dört bir yanından ekip üyelerini<br />

Radisson Otel Grubu liderleri ve sektörden uzmanlarla bir araya<br />

getirdi. Konu başlıkları arasında üst düzey kadın liderlerin kişisel<br />

kariyer yolculuklarına dair paylaşımları, dinamik kariyer gelişimini<br />

destekleyecek programlar ve eğitimler hakkında derinlemesine<br />

konuşmalar, önyargının nasıl önleneceği ve ücret ve yan haklarda<br />

eşitliğin nasıl sağlanacağının yanı sıra liderlerin hem otel düzeyinde<br />

hem de bireysel düzeyde genel aidiyet duygusunu artırmak için<br />

neler yapabilecekleri yer aldı. Hafta boyunca Radisson Otel Grubu,<br />

ekip üyelerine (DEI) “Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık” yaklaşımına<br />

daha aktif bir şekilde katılma fırsatı vermek için ilk Çalışan Kaynak<br />

Gruplarını da hayata geçirildi. Çeşitlilik Haftasının son günü olan 8<br />

Mart'ta, sanal konferans küresel ölçekte bir Dünya Kadınlar Günü<br />

kutlamasıyla sona erdi.<br />

Kruvaziyerde yeni rekor<br />

Turizm Databank’ın Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan<br />

derlediği verilere göre, <strong>2024</strong> yılı Ocak-Şubat döneminde<br />

Türkiye’ye kruvaziyer gemilerle giden-gelen turist sayısı<br />

%37 artarak 25 bine yaklaştı. Rekor yıl olan 2011 ve 2013’te<br />

27-28 bine yakındı. İlk iki ayda, kruvaziyer turistlerin uğradığı<br />

limanlar içinde Kuşadası yaklaşık 7 bin İstanbul ise yaklaşık<br />

5 bin kişi ile öne çıktı. Onları; Göcek, Samsun, Bozcaada ve<br />

Amasra izledi.<br />

Konaklama vergisi arttı<br />

Turizmdatabank’ın Hazine’den derlediği verilere göre, <strong>2024</strong> yılı Ocak-<br />

Şubat döneminde, oteller konaklama vergisi olarak 1 milyar TL vergi<br />

tahakkuku yaptı. Bu dönemde ödenen vergi de yaklaşık 586 milyon<br />

TL oldu. Diğer yandan bu dönemde oteller 1,6 milyar dolar ciro yaptı.<br />

Cirolarda en büyük paylar; İstanbul %40, Antalya %25, Ankara %7,<br />

Muğla %4 ve İzmir %3 olarak dağıldı.<br />

Skål İstanbul “100 Genç<br />

Turizmci Zirvesi” düzenlendi<br />

Skål İstanbul Kulübü, sektör profesyonelleriyle turizm<br />

öğrencilerini buluşturduğu “100 Genç Turizmci Zirvesi”nin<br />

ikincisini gerçekleştirdi. Genç turizmcileri sektöre kazandırmayı<br />

amaçlayan projenin 2. etabına, 4 farklı üniversiteden 52 öğrenci<br />

katıldı. Armada <strong>Hotel</strong>’de düzenlenen öğle yemeğinin ardından Skål<br />

İstanbul liderliğinde gerçekleştirilen çalıştaya katılan gençlere<br />

sektör hakkında bilgiler verildi. Özellikle turizm öğrencilerinin<br />

sektörde kalmalarını desteklemek ve onlara yol göstermek için<br />

yapılan çalıştayda hem gençlerin soruları yanıtlandı hem de<br />

turizm alanında Türkiye’deki ve dünyadaki gelişmeler anlatıldı.<br />

Zirvede konuşan Skål İstanbul Kulübü Başkanı Can Arınel,<br />

“Genç turizmcilerin bu fırsatları fark etmesi ve Türkiye’de turizm<br />

yapmayı cazip bir meslek olarak görmesi son derece önemli. Biz<br />

de Skal ailesi olarak yıllara dayanan tecrübelerimiz ışığında genç<br />

turizmcilerimize ilham olmayı ve bu işin cazip taraflarını göstermeyi<br />

amaçlıyoruz” dedi.


18<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

Dünyanın en iyi<br />

oteli belli oldu<br />

Global tur operatörü Coral Travel’ın<br />

her yıl düzenlediği Starway World Best<br />

<strong>Hotel</strong>s ödülünün bu yılki birincisi Ela<br />

Excellence Resort Belek oldu. Tesis,<br />

bu ödülün yanında “Çocuk Dostu Otel”<br />

ve “Çevre Dostu Otel” kategorilerinde<br />

de dünyanın en iyi ilk 5 oteli listesine<br />

girerek ödül kazandı. Coral Starway<br />

World Best <strong>Hotel</strong>s Awards’teki<br />

başarılarındaki memnuniyeti<br />

belirten Ela Excellence Resort Belek<br />

Turizm Koordinatörü Korhan Alşan<br />

açıklamasında; “Son 20 yıldır düzenli<br />

olarak müşteri memnuniyetlerinden<br />

hareketle sektörümüzü ödüllendiren<br />

bu denli önemli bir ödülde Ela<br />

Excellence Resort Belek Ailesi olarak<br />

birinci olduğumuz için çok heyecanlıyız. Mimarisinden konseptine<br />

2022 yılında yeniden tasarlanan Ela Excellence Resort Belek’te eşsiz<br />

müşteri deneyimi ilkemiz ve kusursuz hizmet anlayışı yaklaşımımızın<br />

bizi tercih edenler tarafından takdir görmüş olması bu ödülü bizim<br />

için daha da anlamlı kılıyor. ITB tarafından Berlin'de düzenlenen ödül<br />

töreninde dünyanın en iyi otel ödülünün yanı sıra bizim için anlamı<br />

büyük olan çocuk ve çevre dostu bir otel olarak iki ayrı kategoride<br />

daha ödüle layık görülmüş olduğumuz için ayrıca mutluyuz” dedi.<br />

IC Holding,<br />

toplumsal cinsiyet eşitliği<br />

taahhütlerini duyurdu<br />

IC Holding, “Kadının<br />

Güçlenmesi Prensipleri”<br />

(WEPs) imzacısı olduğunu<br />

düzenlediği 8 Mart<br />

Dünya Kadınlar Günü<br />

etkinliğinde duyurdu.<br />

135'ten fazla ülkede 10<br />

binden fazla şirketin<br />

desteklediği WEPs,<br />

dünyanın en büyük<br />

gönüllü kurumsal<br />

sorumluluk inisiyatifi<br />

olarak biliniyor. Bu önemli adım, IC Holding'in sektörlerindeki kadın<br />

istihdamını pekiştirirken, aynı zamanda çalışanları arasında daha<br />

güvenli ve mutlu bir iş ortamı oluşturma yolunda ilerlediğinin bir<br />

göstergesi olarak değerlendiriliyor. IC Holding ve grup şirketleri<br />

çalışanlarının katılımıyla online olarak gerçekleştirilen etkinlikte<br />

açılış konuşması IC Holding CEO’su Murad Bayar ve CHRO’su Nazire<br />

Ulusoy tarafından yapıldı. Turkish Women's International Network<br />

kurucusu Melek Pulatkonak da “Hikayene Sahip Çık ve Fark Yarat”<br />

temalı söyleşisiyle etkinlikte yer aldı.<br />

Turizmin geleceğini “Gece<br />

Müzeciliği” aydınlatacak<br />

Türkiye’nin eşsiz tarihi mekanlarını ve zengin kültürel<br />

miraslarını, gün batımı sonrası bambaşka bir atmosferde<br />

ziyaretçilerle buluşturacak olan “Gece Müzeciliği” projesinin<br />

lansmanı, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri ve devlet<br />

protokolünün katılımıyla Denizli’deki Hierapolis Örenyeri’nde<br />

gerçekleştirildi. 2018 yılından bu tarafa 70’i aşkın müzede<br />

bilet tasarımı ve satış kanallarını üstlenen SICPA Türkiye’nin<br />

ışıklandırmasını yaptığı Hierapolis, artık akşamları da ziyaret<br />

edilebilecek. Bakanlığın büyük önem verdiği gece müzeciliği<br />

projesini, Hierapolis Örenyeri’nde, hedeflenen süre içinde<br />

başarıyla hayata geçirdiklerini söyleyen SICPA Türkiye Genel<br />

Müdürü Sami Çebi, “Ülkemizdeki turizm çeşitliliğine büyük<br />

katkı sağlayacağını değerlendirdiğimiz gece müzeciliği,<br />

Türkiye Turizmi’ne yeni bir soluk getirirken, turizm gelirlerini<br />

arttırma hedefine de önemli bir katkı sağlayacak” dedi.<br />

Wyndham<br />

<strong>Hotel</strong>s &<br />

Resorts’te üst<br />

düzey atama<br />

Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts, Orta<br />

ve Doğu Avrupa Pazar Yönetici<br />

Direktörlüğü görevine Murat<br />

Yılmaz'ın atandığını duyurdu.<br />

Otelcilik sektöründe 35 yılı aşkın<br />

tecrübeye sahip olan Yılmaz,<br />

Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts'un giderek büyüyen bir portföye sahip<br />

olduğu Orta ve Doğu Avrupa bölgesindeki operasyonel stratejilerine<br />

öncülük edecek ve aynı zamanda Wyndham'ın bu bölgedeki mevcut<br />

ve yeni ortaklarıyla ilişkilerin geliştirilmesinden sorumlu olacak.<br />

Yılmaz, atamayla ilgili şunları söyledi: “Yeni görevimde Wyndham<br />

ekibiyle ve otel ortaklarımızla çalışmayı heyecanla bekliyorum. Otel<br />

sahiplerimizle, yatırımcılarımızla ve ortaklarımızla güvene dayalı,<br />

uzun vadeli ilişkiler geliştirmek de Wyndham'ın pazardaki varlığını<br />

büyütmek ve franchise sahiplerimize mümkün olan en iyi şekilde<br />

destek vermek kadar büyük bir önem taşıyor. Otel geliştirme<br />

alanındaki deneyimim ve ilişkilerimle bu anlamda önemli katkılarda<br />

bulunabileceğime inanıyorum.“


20<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

Bentour Reisen’dan<br />

çalışanlarına <strong>2024</strong> eğitim<br />

programı<br />

Bentour Reisen, 40’dan<br />

fazla çalışanıyla Crystal<br />

Palace <strong>Hotel</strong>'de <strong>2024</strong><br />

eğitim programı için bir<br />

araya geldi. Rehberlik<br />

ekibinin tamamının yanı<br />

sıra Bentour Reisen'ın<br />

kendi incoming firması<br />

Bentour Reisen AŞ'e ait<br />

havaalanı ve transfer<br />

ekipleri de bu eğitimde<br />

buluştu. Kariyerine 56<br />

sene önce rehber olarak başlayan Bentour Reisen'ın kurucusu<br />

ve Yönetim Kurulu Başkanı Kadir Uğur, toplantının açılışını yaptı.<br />

Sahada bulunan çeşitli konuşmacılar arasında Şef Rehber İlhan<br />

Çelikli, Bahar Hür uçuş planlama konusunda, Bettina Sabel misafir<br />

talepleri ve şikayet yönetimi konularında, Vildan Erdin ve Zuhal<br />

Ergun operasyon ve muhasebe konularında sunumlar yaptı. Bu<br />

yıl 20. kuruluş yıldönümünü kutlayan Bentour Reisen, Antalya'daki<br />

kendi incoming firmasını genişleterek, çalışanlarıyla birlikte daha<br />

iyi misafir hizmetleri sunabilmek için çalışmalarını sürdürüyor. Bu<br />

doğrultuda Bentour Reisen, misafir seyahatini daha keyifli hale<br />

getiren hizmetlerini artırmaya çok daha fazla önem veriyor. Verdiği<br />

hizmetlere, Antalya bölgesindeki tüm misafirlerine havaalanı ile otel<br />

arasında ve geri dönüşte en fazla 1 ara durak garantisi veren Quick-<br />

Transfer hizmetini de sunuyor.<br />

BN <strong>Hotel</strong>, ilk 10’a girdi<br />

Türkiye’nin ilk ve tek ‘luxury thermal’ oteli olma özelliği taşıyan BN<br />

<strong>Hotel</strong> Thermal & Wellness, sunduğu hizmetlerle Otelpuan.com'un<br />

düzenlediği memnuniyet puanı ile belirlenen sıralamada 100 otel<br />

içinde ilk 10’a girerek büyük başarı elde etti. Doğrulanmış üç milyona<br />

yakın misafir yorumları ile bu yıl 15. kez Türkiye’nin en beğenilen<br />

otellerini ödüllendiren Otelpuan.com, 2023 yılı boyunca web sitesine<br />

bırakılan yorumlar ve puanlamalara göre değerlendirme yaptı. Buna<br />

göre ilk 100 tesisin belirlendiği sıralamada tesis, en beğenilen ilk 10<br />

tesis arasına girerek <strong>2024</strong> Otelpuan Ödülünü almaya hak kazandı.<br />

Toplamda 9 farklı oda kategorisinde 246 oda, 3 villa, 644 yatak<br />

kapasitesi ile farklı ihtiyaçlara yönelik alternatifli konaklama hizmeti<br />

sunan tesis; eğitimden istihdama, tanıtımdan gıda üretimine kadar<br />

pek çok alanda Mersin turizmine öncülük ediyor.<br />

Celestyal filosunun yeni<br />

gemisi Discovery<br />

Ege sularında…<br />

Celestyal filosunun<br />

yeni gemisi Celestyal<br />

Discovery, 22 Mart<br />

<strong>2024</strong> tarihinde<br />

Ege'deki ilk seferi için<br />

Atina’dan yolculuğa<br />

çıktı. Kasım 2023'te<br />

filoya katılan 1.266<br />

misafir kapasiteli<br />

Celestyal Discovery, milyonlarca Euro'luk bir yenilemeden geçmişti.<br />

Celestyal, kabin yenilemesinin yanı sıra gemideki sosyal alanlara da<br />

büyük yatırım yapmıştı. Gemiye illy kahvesini sunan yeni bir kahve<br />

durağı Café Nation ile Pizza Oven Eatery ve sezon boyunca marka<br />

ortaklıklarının yer alacağı Discovery Lounge eklendi. Geminin ilk<br />

yolcuları Mikonos, Kuşadası, Patmos Adası ve Santorini'yi kapsayan<br />

Iconic Aegean programında 3 gece boyunca toplam 5 limanı ziyaret<br />

ederken, 1 <strong>Nisan</strong>'dan itibaren bu güzergâha popüler Heraklion<br />

(Girit) limanı da eklendi. Kasım ayına kadar Celestyal Discovery,<br />

bu 3 gecelik Iconic Aegean rotasını; Rodos'ta ek bir gün içeren<br />

4 gecelik programıyla dönüştürerek gerçekleştirecek. Kasım<br />

<strong>2024</strong>'ten Mart 2025'e kadar Katar’ın Doha Limanı’ndan hareketle<br />

kış programını gerçekleştirecek olan Celestyal Journey ise Arap<br />

Körfezi'ndeki planlı bakım çalışmalarının ardından 2025'in başında<br />

dış görünümünü güncelleyecek.<br />

Radisson<br />

Grubu,<br />

Radisson<br />

Meetings<br />

Dream<br />

Machine’i<br />

tanıttı<br />

Radisson Otel Grubu, toplantı ve etkinlik dünyasında yenilikler<br />

sunmaya devam ederken, öncü Radisson Meetings Unbound<br />

değer önerisini ve yapay zekâ destekli Radisson Meetings<br />

Dream Machine’i tanıttı. Özelleştirilmiş bir üretken yapay zekâ<br />

aracı kullanan Radisson Meetings Dream Machine, etkinlik<br />

profesyonellerinin tasarımdan görselleştirmeye kadar geleneksel<br />

sınırların ötesine geçmesini sağlıyor. Etkinlik profesyonelleri,<br />

bu platformu kullanarak hayallerindeki etkinlik alanlarının<br />

büyüleyici görsellerini oluşturabilecekler. Buna ek olarak, etkinlik<br />

deneyimlerinin yapay zeka ile nasıl kişiselleştirileceği ve başarılı<br />

yenilikçi etkinlik formatlarının gerçek vaka çalışmaları gibi düşünce<br />

liderliği yoluyla etkinlik ilhamı paylaşılabilecek. Radisson Otel<br />

Grubu Küresel Pazarlama Stratejisi Direktörü Daniela Dumitrescu<br />

şu açıklamalarda bulundu: “Radisson Meetings Unbound ve<br />

Radisson Meetings Dream Machine, dijital inovasyondaki en<br />

son yeniliklerden yararlanarak şirketimizin ‘Her An Önemlidir’<br />

felsefesini dışa vuruyor. Öncü yapay zekâ teknolojisini kullanarak,<br />

etkinlik mekânlarımızı fikirlerin yükseldiği, bağlantıların derinleştiği<br />

ve yaratıcılığın filizlendiği oyun alanlarına dönüştürüyoruz.”


22<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

TÜRSAB, ‘Turizm Yüzyılı’<br />

projesini başlattı<br />

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Başkanı Firuz Bağlıkaya, Türkiye Yüzyılı vizyonu<br />

doğrultusunda 'Turizm Yüzyılı' projesini başlattığını duyurdu. Projeyle turizmin 12 aya<br />

ve ülke geneline yayılmasının yanı sıra yüksek gelir grubundan ziyaretçi sayısının da<br />

artırılması hedefleniyor.<br />

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği<br />

(TÜRSAB), Cumhurbaşkanı Recep<br />

Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu<br />

‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonu doğrultusunda<br />

ilerlemek ve ülke turizmine katkı sağlamak<br />

amacıyla yeni bir proje hayata geçiriyor.<br />

Proje ile turizmin 12 aya ve yurt geneline<br />

yayılması amaçlanırken; TÜRSAB Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, tanıtım ve<br />

pazarlamada çok daha iyisini yapmak için<br />

hem ürün olarak hem de insan kaynağı<br />

olarak Türkiye'nin büyük bir potansiyele<br />

sahip olduğunu kaydetti. Bağlıkaya,<br />

"Turizmin doğal artışına bakarak kendi<br />

rekorlarımızı kırmak bizim için yeterli<br />

değil. Mesele zaman içinde sadece kendi<br />

yaptığımızın daha iyisini yapmak değil,<br />

rakiplerimizin yaptıklarından daha iyisini<br />

yapmaktır.” dedi.<br />

“Türkiye’nin gelişimine ve<br />

kalkınmasına en büyük destek<br />

turizmden”<br />

Turizmde bayrağı daha yukarılara çıkarmak<br />

için yeni bir çalışma planı başlatacaklarını<br />

duyuran Bağlıkaya, "Son 20 yılda ülkemiz,<br />

gelişme ve kalkınma kapsamında çok<br />

önemli adımlar attı. Yapılan çalışmalar<br />

sonrası tüm sektörler bu gelişmeden<br />

payını aldı. Bugüne kadar olduğu gibi<br />

bundan sonra da bu gelişme ve kalkınmaya<br />

sektör olarak en büyük katkıyı sunma<br />

arzusundayız. Ekonomiyle ilgili ne tür<br />

sorunlarla karşı karşıya olduğumuzun<br />

farkındayız. Bu sorunları aşmak için<br />

elimizdeki en güçlü enstrümanlardan birisi<br />

turizm" ifadelerini kullandı.<br />

“Net döviz katkısı, istihdam,<br />

doğrudan gelir”<br />

Bağlıkaya, "Turizm, ekonomimize net<br />

döviz katkısı, 50’den fazla sektöre<br />

kaynak sağlaması, yarattığı istihdam ile<br />

turizm vatandaşımız için doğrudan gelir<br />

kaynağıdır" diyerek, turizmde rekabetin<br />

çok keskin olduğuna ve ülkelerin turizm<br />

rakamlarını yükseltmek için yoğun çaba<br />

harcadığına vurgu yaptı. Ülke olarak<br />

turizmde birçok alanda büyük başarılara<br />

imza atıldığını ifade eden Bağlıkaya,<br />

"Turizmi 12 aya yaymak, turizmin tüm<br />

ülkeye dengeli biçimde dağılmasını<br />

sağlamak, yüksek gelirli turist oranını<br />

artırmak en büyük hedeflerimizin başında<br />

geliyor. Turizmde daha iyisini başarmak<br />

sadece Bakanlığımızın, turizmcilerin değil<br />

bu ülkede yaşayan herkesin sorumluluk<br />

yüklenmesi gereken bir meseledir.<br />

Turizm ülkemiz için vazgeçilmezdir. Yerel<br />

yönetimler, ticaret odaları, kalkınma<br />

ajansları, sivil toplum örgütleri, bölge<br />

halkı, tüm yerel unsurlar bu işin bir parçası<br />

olmak zorundadır" diye konuştu.<br />

“Önemli olan rakiplerden daha<br />

iyisini yapmak”<br />

Tanıtım ve pazarlamada çok daha iyisini<br />

yapmak için hem ürün olarak hem de<br />

insan kaynağı olarak Türkiye'nin büyük<br />

bir potansiyele sahip olduğunu kaydeden<br />

Bağlıkaya, "Turizmin tüm dünyada<br />

konjonktüre veya trendlere bağlı, doğal<br />

artışına bakarak kendi rekorlarımızı kırıyor<br />

olmak bizim için yeterli değil. Mesele<br />

zaman içinde sadece kendi yaptığımızın<br />

daha iyisini yapmak değil, rakiplerimizin<br />

yaptıklarından daha iyisini yapmaktır"<br />

değerlendirmesinde bulundu.<br />

“Hedef turizmi 81 ile yaymak”<br />

Türkiye'nin rakiplerinden daha avantajlı<br />

bir konumda olduğunu, fakat ülkeye gelen<br />

turist sayısının mevcut potansiyelin çok<br />

altında olduğunu vurgulayan Bağlıkaya,<br />

"Dört mevsim sunulabilecek turizm<br />

ürününe sahibiz ancak turist aldığımız aylar<br />

belli aylarda sınırlı kalıyor. Ocak-Şubat-<br />

Mart ve Kasım-Aralık aylarında Türkiye’ye<br />

gelen ziyaretçi sayısı 14,5 milyon. Bu<br />

dönemde gelen turist toplam ziyaretçimizin<br />

yüzde 29’unu oluşturuyor. Aynı dönemde<br />

İspanya’ya 31,2 milyon kişi gidiyor. Toplam<br />

içindeki oranı ise yüzde yaklaşık %37.<br />

Hedefimiz turizmi mümkün olduğu kadar<br />

deniz kum güneş sezonunun dışında kalan<br />

aylara da taşımak. Ülkemize gelen turistin<br />

neredeyse yüzde 75'i altı aylık bölümde,<br />

yüzde 25'i diğer aylarda geliyor. Turizmde<br />

hedeflenenin aksine daha fazla yaz aylarına<br />

sıkışıyoruz. Hedefimiz turizmi mümkün<br />

olduğu kadar deniz, kum, güneş sezonunun<br />

dışında kalan aylara da taşımak olmalı.”<br />

dedi.<br />

Uzun yıllardır diğer bir hedefin ise turizmi<br />

ülkenin her yerine dengeli yayılmasını<br />

sağlamak olduğunu belirten Bağlıkaya;<br />

İstanbul, Antalya, Muğla ve İzmir'in yüzde<br />

75'lik bir paya sahip olduğunu, gelen<br />

turistlerin sadece yüzde 25'inin kalan illere<br />

dağılım gösterdiğini söyledi. Bağlıkaya,<br />

hedefin 5 şehre sıkışmış kapasiteyi ülkenin<br />

her köşesine yaymak olduğunu belirtti.<br />

“Diğer turizm çeşitleriyle rakiplere<br />

fark atmamız lazım”<br />

Türkiye'nin; ucuz tatil yapılan, iyi tesisleri<br />

olan, iyi hizmet sunulan bir destinasyon<br />

olarak pazardaki konumunu koruduğuna<br />

dikkat çeken Bağlıkaya, "Halihazırda<br />

yaptıklarımızı tekrarlayarak 12 ay ve ülkeye<br />

yayılmış turizm hedefine ulaşmak, yüksek<br />

gelir grubundan turist sayısını artırmak


mümkün değil. Tatil beldelerimizde 2-3-<br />

4'üncü sıra otel yaparak turist sayısını<br />

artırsak da turizmin bu gidişatından<br />

rakiplerimizin önüne geçecek kadar<br />

yüksek turizm geliri çıkmaz. Ağırlıklı<br />

olarak Akdeniz'deki tüm ülkelerin sunduğu<br />

deniz, sahiller, güneş ürünleriyle rekabet<br />

ediyoruz. Rekabet alanında tarihimizi,<br />

kültürümüzü ve üstün olduğumuz diğer<br />

turizm çeşitlerini öne çıkartmamız<br />

gerekiyor, fark yaratacağımız alanlara daha<br />

fazla ağırlık vermeliyiz." dedi.<br />

Turizm Yüzyılı’nın amacı<br />

Turizm Yüzyılı projesinin amacının<br />

Türkiye’yi tek bir destinasyon olarak<br />

görmek ve merkezi yapılarla tek bir<br />

turizm ürünüymüş gibi tanıtıp pazarlamak<br />

yerine, her bölgeyi öne çıkan değerleriyle<br />

ayrı bir turizm destinasyonu olarak<br />

ele alacaklarının bilgisini de paylaşan<br />

Bağlıkaya, bu kapsamda yapılacak<br />

çalışmaları şöyle sıraladı:<br />

- Turizm için önemli plan, envanter gibi<br />

mevcut çalışmaları derleyerek işlevli hale<br />

getirmek,<br />

- Türkiye genelinde seyahat acentalarına<br />

proje kapsamında özel eğitimler vermek,<br />

- Bölgenin sahip olduğu turizm değerlerine<br />

özgü pazarlama stratejileri geliştirmek,<br />

tanıtım planlaması yapmak,<br />

- Bölgelerin öne çıkan turizm özelliklerine<br />

uygun hedef fuarları belirleyip seyahat<br />

acentalarının ücretsiz katılımlarını<br />

sağlamak,<br />

- Yerel efsaneleri, hikayeleri turizm<br />

amaçlı işleyerek kültürel ve sanatsal<br />

unsurlar olarak turizm ekonomisine katkı<br />

sağlayacak ürün haline getirmek,<br />

- Bölgelere özgü turistik ürünlere ilişkin<br />

tanıtım materyali oluşturmak,<br />

- Yerel halkın turizm faaliyetindeki rolünü<br />

artırmak için destinasyon bazlı turizm<br />

çalıştayları düzenlemek, turistik değerler<br />

ve turizm ekonomisine ilişkin yerel düzeyde<br />

farkındalığın artmasını sağlamak.<br />

“Turizm çok daha fazlasını<br />

verebilir”<br />

TÜRSAB olarak turizmin Türkiye’ye çok<br />

daha fazlasını verebileceğine inandığını<br />

ifade eden Bağlıkaya sözlerini şöyle<br />

tamamladı: “Dünya siyasetinin ve<br />

sosyolojisinin küresel ısınmadan çok daha<br />

hızlı ısındığı bir dönemdeyiz. Bu tehlikeli<br />

ısınmanın panzehiri turizmdir. Nasıl turizm<br />

Türkiye'ye daha fazlasını verebilirse; bu<br />

vizyonla Türkiye de dünyaya daha fazlasını<br />

verebilir. Bu vesileyle doğru zamanda<br />

doğru çıkışı yapmak için TÜRSAB olarak<br />

bilgi birikimimizle hazır olduğumuzu,<br />

kararlı, cesur ve inanç sahibi olduğumuzu<br />

ifade ediyoruz. Turizm çok daha fazlasını<br />

verebilir. Turizm Yüzyılı ülkemize hayırlı<br />

olsun”.


24<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Ali Can Aksu<br />

“Zaten ben yapıyorum, dijital<br />

mecralara ne gerek var’ anlayışı<br />

otellere büyük zarar veriyor”<br />

Afrika'nın en verimli profesyonel turizm buluşması olma hedefiyle 20 - 21 Mayıs <strong>2024</strong><br />

tarihlerinde Mısır'ın Şarm El Şeyh kentinde ilk kez düzenlenecek Afrika Turizm Forumu,<br />

Türk ve Afrika turizmcilerini bir araya getirecek.<br />

Otellerin %80’inin satış ve<br />

pazarlama konusunda dijital<br />

dünyanın farkında olmadığına<br />

dikkat çeken Turizoom International<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Ali Can Aksu,<br />

'Zaten ben yapıyorum, dijital mecralara<br />

ne gerek var' anlayışının otellere<br />

ekonomik açıdan büyük zarar verdiğini<br />

söyledi.<br />

Ali Can Aksu’nun konuyla ilgili<br />

değerlendirmesi şöyle:<br />

“Yaptığımız araştırma sonucuna göre,<br />

birçok otelin online satış kanallarını<br />

doğru kullanmadığı, kontrolsüz<br />

kullandığı veya hiç kullanmadığını<br />

tespit ettik. Bunun en tehlikeli<br />

yönü ise, bazı çalışanların satış ve<br />

pazarlamada dijital mecraları işsiz<br />

kalırım korkusu ile kullanmamaları idi.<br />

Bir diğer tehlikeli boyutu ise, satış ve<br />

pazarlama ekibinin kişisel becerilerini<br />

online mecraların üstünde görmeleri<br />

oldu. “Zaten ben yapıyorum, dijital<br />

mecralara ne gerek var?“ anlayışı<br />

otellere ekonomik açıdan büyük zarar<br />

veriyor.<br />

Turizm sektöründe dijitalleşme,<br />

son yıllarda önemli bir dönüşüm<br />

yaşamış ve sektörün hemen hemen<br />

her alanında etkisini göstermiştir.<br />

Dijitalleşme, seyahat planlamasından<br />

rezervasyonlara, destinasyon<br />

tanıtımından misafir ilişkilerine kadar<br />

birçok farklı süreci etkilemektedir.<br />

İşte turizmde dijitalleşmenin bazı<br />

önemli yönleri:<br />

Online Rezervasyon ve Satış<br />

Kanalları: Seyahat planlaması ve<br />

rezervasyon işlemlerinin %80’i artık<br />

internet üzerinden yapılmaktadır.<br />

Oteller, uçuşlar, tatil paketleri ve diğer<br />

turistik aktiviteler için birçok online<br />

platform bulunmaktadır. Dijitalleşme,<br />

turizm işletmelerine müşteri<br />

deneyimini kişiselleştirmek için<br />

daha fazla fırsat sunar. Müşterilerin<br />

tercihlerine ve geçmiş seyahat<br />

alışkanlıklarına dayalı öneriler sunarak<br />

misafir memnuniyetini arttırdığı<br />

gerçeğini göz ardı etmemek lazım.<br />

Yapay Zeka ve Veri Analitiği: Turistik<br />

işletmelerde özellikle konaklama<br />

sektöründe büyük veri analitiği ve<br />

yapay zeka teknolojilerini kullanarak<br />

misafir davranışlarını anlamak ve<br />

gelecekteki talepleri tahmin etmek<br />

için veri tabanlı kararlar alınarak<br />

gelirler artırılabilmektedir. Bu<br />

gibi dijitalleşme trendleri, turizm<br />

endüstrisini daha erişilebilir, verimli<br />

ve müşteri odaklı hale getirirken, aynı<br />

zamanda işletmelerin rekabet gücünü<br />

artırmasına yardımcı olmaktadır.<br />

Dünyada online satış kanallarının<br />

turistik tesislere etkisi oldukça<br />

büyük ve derin bir dönüşüm<br />

oluşturmuştur. İşte bu etkilerden<br />

bazıları:<br />

Online satış kanalları, otellere<br />

dünya genelindeki geniş bir müşteri<br />

kitlesine erişim imkanı sunar. Online<br />

rezervasyon platformları, otellerin<br />

oda fiyatlarını dinamik olarak<br />

ayarlamalarına olanak tanır. Talep,<br />

mevsimsel değişimler, özel etkinlikler<br />

gibi faktörlere bağlı olarak otel fiyatları<br />

otomatik olarak ayarlanabilir. Bu<br />

da otellerin gelir optimizasyonunu<br />

sağlar. Online satış kanalları, otellerin<br />

kendilerini pazarlamak ve tanıtmak için<br />

etkili bir platform sunar. Oteller, çeşitli<br />

online platformlarda özelliklerini ve<br />

fırsatlarını sergileyerek müşterileri<br />

çekebilir.”


26<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem / makale<br />

Cem<br />

Tur Andiamo Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Polatoglu<br />

-<br />

“Turizmde yeniden senet dönemi”<br />

80’ler 90’lar. İç turizm hareketlendi.<br />

Yurt dışından gelen turiste alışık<br />

olan oteller daha çok yerli turistle<br />

tanıştı. Ancak euro veya dolar bazlı<br />

çalışan otellerin fiyatları yerli turiste<br />

yüksek geldi. Tüketici tek seferde<br />

nakit ödeme yapmaya zorlandı.<br />

Çare: Senet<br />

Senet, tatil müşterilerinin hoşuna<br />

gitti. 3 derken 5, 5 derken 9 aya<br />

varan taksitlerle herkes tatil<br />

yapmaya başladı. Ancak ödeme<br />

tarihleri gelince bu kez tahsilat<br />

sorunları başladı. Ödenemeyen<br />

senetler nedeniyle biriken banka ve<br />

otel borçları, tur şirketlerinin belini<br />

büktü. Bu girdaptan çıkamayan<br />

acentalar ya sektörden ayrılmak ya<br />

da iflas etmek zorunda kaldı.<br />

Kredi kartı kurtuluş oldu<br />

Ve 2000’lerle beraber tahsilat riskini<br />

bankaya yükleyen taksitli kredi kartı<br />

sistemi acentaların kurtuluşu oldu.<br />

İç ve dış turizm patladı. Yüzbinlerle<br />

ölçülen yıllık yurt içi Türk turist<br />

sayıları 13-15 milyonlara, yurt dışı<br />

Türk turist sayısı da 8-10 milyonlara<br />

çıktı.<br />

Seyahat acentaları tekrar senete<br />

döndü<br />

Ta ki ekonomik krizle beraber yurt<br />

dışı uçak ve turlarda taksit kalkana<br />

kadar artış ivmesine devam eden<br />

yurt dışı turlar bu kararla birlikte<br />

durma noktasına geldi. Durgunluğu<br />

aşmak isteyen acentalar, yıllar sonra<br />

tekrar senetle tur satışına başladı.<br />

Umarız, tur şirketlerimiz eskisi gibi<br />

ekonomik girdaba girmez ve yeni<br />

iflaslar yaşanmaz.<br />

Tatilcilere ve acentalara bol senetli<br />

tatiller dileği ile.


Göz Kamaştıran<br />

Bir Yaşam,<br />

Zarif ve Işıltılı<br />

Sofralarla Başlar...


28<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Zafer Canbaz<br />

“İzmir’de bu yazın otel dolulukları<br />

2023’ü geride bırakacak”<br />

Hyatt Regency İzmir İstinyePark Genel Müdürü Zafer Canbaz, şehre Avrupa’dan direkt<br />

seferlerin artmasının pazara dair beklentileri yükselttiğini kaydetti. Ortadoğu ülkelerine<br />

direkt seferlerin konmasıyla pazardan hak ettikleri payı alabileceklerini söyleyen Canbaz,<br />

“İzmir’de bu yazın otel dolulukları 2023’ü geride bırakacak. Bu sezondan beklentilerimiz<br />

yüksek.” diye konuştu.<br />

Haber: Hatice Ünal Bilen<br />

Turizm sektörü ekonomik gündemin<br />

belirleyici olduğu bir sezona giriş<br />

yaptı. 16 Aralık 2022 tarihinden<br />

bu yana İzmir/Balçova’da hizmet veren<br />

Hyatt Regency İzmir İstinyePark’ın ise<br />

bu sezondan beklentileri yüksek. Otelin<br />

Ege turizmine katkılarını ve yeni sezonla<br />

ilgili beklenti ve öngörülerini aktaran<br />

Hyatt Regency İzmir İstinyePark Genel<br />

Müdürü Zafer Canbaz, şehre Avrupa’dan<br />

direkt seferlerin artmasının pazara dair<br />

beklentileri yükselttiğini belirterek,<br />

“Özellikle sezonda konulacak direkt<br />

seferler ile Orta Doğu ülkelerine olan<br />

kolay ve rahat ulaşım ile de pazardan hak<br />

ettiği payı alacağımız düşüncesindeyim.<br />

Hem yurt dışından gelen misafirlerimiz<br />

hem de yerli konuklarımızın Urla, Çeşme,<br />

Alaçatı gibi revaçta olan tatil merkezlerine<br />

yakınlığımızı fark edip bizi değerlendirmek<br />

istediklerini gördük. Bu sezonun doluluk<br />

anlamında geçen senenin üzerine çıkacağı<br />

düşüncesindeyim.” diye konuştu.<br />

“Türkiye’de genelde turist sayısına<br />

odaklanılıyor”<br />

Bu yıl üst segment gelir grubundaki turist<br />

sayısında bir artış öngördüklerini ifade<br />

eden Canbaz, Türkiye’de sektörün genelde<br />

turist sayısına odaklandığını belirtti ve<br />

nitelikli turistin önemine dikkat çekerek<br />

şunları söyledi: “Nicelik dışında nitelikli<br />

adımlar İzmir’i kısa ve uzun vadede turizm<br />

açısından ileriye taşıyacaktır. Türkiye’de<br />

sektör genelde turist sayısına odaklanıyor.<br />

Özellikle tatil yörelerindeki her şey dahil<br />

tesisler nitelikli ziyaretçiden çok otellerin<br />

doluluk oranlarına odaklanıyor. Açıldığımız<br />

günden beri hedefimiz, nitelikli misafirlerde<br />

oluşan ve nicelik açısından da doluluğu<br />

hedeflediğimiz bir portföy oluşturmak.<br />

Ağırladığımız misafir porföyümüzle sadece<br />

otelimize değil, yaşadığımız güzel şehre de<br />

katkı sağlamak.”<br />

“Ege turizmine katkımız büyük”<br />

Hyatt Regency İzmir İstinyePark’ın birçok<br />

açıdan Ege Bölgesi’nde ilk olmasıyla öne<br />

çıktığını vurgulayan Canbaz, otelin Ege<br />

turizmine katkılarını şu sözleriyle aktardı:<br />

“Ortak yatırımcı Orjin Grup iki devin<br />

güçlerini birleştirdi. Hemen bitişiğimizde<br />

bulunan İstinyePark Alışveriş Merkezi’ne<br />

otelin içinden direkt bağlantımız var. Bu<br />

özelliğimiz ile Ege Bölgesi’nde bir AVM<br />

ile bağlantılı ilk ve tek otel projesiyiz.<br />

Konumumuz ile de birçok otelin sahip<br />

olmadığı bir avantajımız mevcut. Hem<br />

şehrin merkezinde hem bağlantı<br />

yollarına hem de turistik destinasyonlara<br />

yakınlığımız ile birçok şehir otelinden<br />

farklılaşıyoruz. Tamamı deniz gören geniş<br />

odalarımız, lüksü ve sadeliği birleştiren<br />

tasarım anlayışımız ile İzmir’de kısa sürede<br />

fark oluşturduk.”<br />

“Civar otelleri de dolduruyoruz”<br />

Zafer Canbaz, Hyatt Regency İzmir<br />

İstinyePark’ın şehir otelciliğine yepyeni<br />

bir soluk getirdiğini ifade etti. Normal<br />

şartlarda şehir otelciliği dendiğinde 2000<br />

m² alana konumlanan toplantı salonları ve<br />

500 m² fuaye alanlarının bulunmadığına<br />

dikkati çeken Canbaz, “Farkımızı da burada<br />

ortaya koyuyoruz. Misafirlerimize şehir<br />

otelciliğinden beklenenin daha fazlasını<br />

sunuyoruz. Biri 600 kişilik diğer 300 kişilik,<br />

kendilerine özel mutfakları bulunan iki<br />

adet balo salonumuz var. Bunlara ek<br />

olarak ihtiyaca göre bölünebilir 10 adet<br />

toplantı salonumuz bulunuyor. Tüm toplantı<br />

salonları, teknik detaylar düşünülerek inşa<br />

edilen altyapısı ve son teknoloji görsel ve<br />

işitsel ekipmanları sayesinde misafirlerinin<br />

tüm ihtiyaçlarına cevap veriyor.” ifadelerini<br />

kullandı ve salonların işlev ve kalitesinden<br />

kaynaklı ulusal ve uluslararası kongrelere<br />

ev sahipliği yaptıklarını ve böylelikle civar<br />

otellerin de dolmasını sağladıklarını<br />

sözlerine ekledi.<br />

“Kadın-erkek eşitliğini sözde değil,<br />

eylemde de benimsedik”<br />

Hyatt İstinyePark ailesinde 160 kişilik<br />

bir ekiple çalıştıklarını kaydeden Zafer<br />

Canbaz, sadece iş yapma şekliyle değil,<br />

aynı zamanda değerleriyle de öne<br />

çıktıklarını söyledi. Kadın- erkek eşitliği<br />

ve pozitif ayrımcılık ilkelerini sadece<br />

sözde değil, eylemde de benimsediklerini<br />

ve uyguladıklarını ifade eden Canbaz,<br />

“İnanıyoruz ki, bu değerlerimiz sayesinde<br />

daha güçlü ve daha kapsayıcı bir<br />

çalışma ortamı oluşturuyoruz. Kadın<br />

çalışanlarımızın iş hayatındaki yerini<br />

güçlendirmek için Women@Hyatt<br />

programımız ile kararlı bir şekilde<br />

çalışıyoruz. Aynı şekilde, sektörümüze yeni<br />

mezun ve iş tecrübesi olmayan gençleri<br />

kazandırarak onların kariyerlerine katkı<br />

sağlamak da bizim için önemli bir misyon.<br />

Ayrıca yabancı çalışanlar ile ekibimiz<br />

içerisindeki kültürel, etnik ve cinsiyet<br />

kimliklerine saygı duymayı, fırsat eşitliğini<br />

sağlamayı ve her çalışanın potansiyelini<br />

en üst düzeye çıkarmaya destek oluyoruz.”<br />

şeklinde konuştu.


30<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

2023’te Japonya'ya giden<br />

Türk turist sayısı ne kadar?<br />

JNTO’nun açıkladığı verilere göre, Ocak-Eylül 2019 ile Ocak-Eylül 2023 dönemlerinde<br />

Türkiye’den Japonya’ya gidenlerin oranında +%28,1, Meksika’dan +%23,2, Singapur’dan<br />

+%18,2, Vietnam’dan +%16,9 ve ABD’den +%14,8 artış elde edildi.<br />

Japonya’nın turizm endüstrisini<br />

geliştirmek ve uluslararası<br />

ziyaretçileri teşvik etmek amacıyla<br />

faaliyet gösteren Japonya Ulusal Turizm<br />

Örgütü (JNTO), 2023’ün ilk 3 çeyreğinde<br />

Türkiye’den Japonya’ya gelen ziyaretçi<br />

sayısının 2019’un aynı periyodunu<br />

önemli ölçüde geride bıraktığını<br />

açıkladı. Japonya’ya gelen yabancı<br />

ziyaretçi sayısındaki artış oranlarına<br />

bakıldığında, Ocak-Eylül 2019 ile<br />

Ocak-Eylül 2023 dönemlerinde ülkeler<br />

arasında karşılaştırıldığında Türkiye’den<br />

Japonya’ya gidenlerin oranında +%28,1,<br />

Meksika’dan +%23,2, Singapur’dan<br />

+%18,2, Vietnam’dan +%16,9 ve<br />

Amerika Birleşik Devletleri’den +%14,8<br />

artış olduğunu gösteriyor. Bu veriler,<br />

Türkiye’nin toparlanma oranının diğer<br />

ülkelerden daha yüksek olduğunu işaret<br />

ediyor.<br />

2019’un aynı dönemine göre<br />

%28,1 artış<br />

JNTO'nun verilerine göre, Ocak-<br />

Eylül 2023 döneminde tüm dünyadan<br />

Japonya’ya giden ziyaretçi sayısı<br />

17,374,722 olarak gerçekleşirken<br />

Türkiye’den Japonya’ya giden ziyaretçi<br />

sayısı 22,110 olarak kaydedildi ve bu<br />

rakam pandemi öncesi 2019 yılının aynı<br />

dönemine göre %28,1 artış gösterdi.<br />

Kobayashi: “2023’te Türkiye’den<br />

Japonya'ya ziyaretçi sayısı hızla<br />

arttı”<br />

JNTO Dubai Ofisi Direktörü Daisuke<br />

Kobayashi şu yorumlarda bulundu:<br />

“2023 yılında, Türkiye pazarından<br />

Japonya'ya gelen ziyaretçi sayısı hızla<br />

arttı ve Türk Hava Yolları'nın artan ve<br />

geri dönen uçuşları ile uçak seferlerinin<br />

arzı istikrarlı bir şekilde genişleyecek.<br />

Japonya'ya gelen ziyaretçi sayısının <strong>2024</strong><br />

yılında da artmaya devam edeceğini<br />

umuyoruz. Ayrıca bir Japon havayolu<br />

şirketi olan All Nippon Airways de <strong>2024</strong><br />

yılının ikinci yarısında İstanbul'a bir rota<br />

açacağını duyurdu.”<br />

<strong>2024</strong>’ün Türkiye-Japonya diplomatik<br />

ilişkilerinin 100. yılı olduğundan<br />

bahseden Kobayashi, sözlerine şu<br />

şekilde devam etti: “EXPO 2025<br />

önümüzdeki yıl Osaka, Kansai'de<br />

düzenlenecek. Bunun daha fazla<br />

insanın bir seyahat destinasyonu olarak<br />

Japonya'ya ilgi duyması için bir fırsat<br />

olacağına inanıyoruz. Türkiye'deki<br />

tanıtım faaliyetlerimizi daha da etkin<br />

hale getirmek istiyoruz.”


32<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem fuar<br />

Afrika Turizm Forumu’nun<br />

ilki Mısır’da gerçekleşecek<br />

Afrika'nın en verimli profesyonel turizm buluşması olma hedefiyle 20 - 21 Mayıs <strong>2024</strong><br />

tarihlerinde Mısır'ın Şarm El Şeyh kentinde ilk kez düzenlenecek Afrika Turizm Forumu,<br />

Türk ve Afrika turizmcilerini bir araya getirecek.<br />

Antalya Turizm Fuarı Kurucusu<br />

Selçuk Meral tarafından<br />

düzenlenen Afrika Turizm<br />

Forumu, Şarm El Şeyh Uluslararası<br />

Kongre Merkezi'nde 20'den fazla<br />

ülkeden turizm profesyonelini<br />

ağırlamaya hazırlanıyor. Forum,<br />

sektörün farklı pazarlarını ve<br />

dinamiklerini güçlendirmek,<br />

ilişkileri pekiştirmek, kurulacak yeni<br />

bağlantılarla kişi, kurum, kuruluş ve<br />

destinasyonların gelişimine destek<br />

olmak amacıyla düzenlenecek.<br />

Meral: "Afrika'nın en verimli turizm<br />

fuarı olmak istiyoruz"<br />

Bu yıl ilki düzenlenecek olan forumla<br />

Afrika ülkelerinin turizm potansiyelini<br />

dünya pazarlarıyla yakınlaştırmayı ve<br />

herkes için yeni alternatif pazarlar<br />

üretmeyi hedeflediklerini belirten<br />

Antalya Turizm Fuarı Kurucusu Selçuk<br />

Meral yaptığı açıklamada şunları<br />

söyledi: “Afrika kıtası turist ağırlayan<br />

ve turist üretebilen bir coğrafya.<br />

Kıtanın hızla gelişen ekonomik gücü<br />

ve nüfusu önümüzdeki süreçte dünya<br />

pazarlarında ağırlığını daha da çok<br />

hissettirmeye başlayacak. Biz de GMT<br />

Fuarcılık olarak ATF sürecimize Afrika<br />

kıtasını ekleyerek dünya turizmine<br />

bir inovatif dokunuş daha yapmak<br />

amacıyla yola çıktık. Afrika Turizm<br />

Forumu, yüksek sezon öncesinde<br />

gelişmeleri değerlendirmeye temel<br />

oluşturarak, Afrika'nın en verimli<br />

turizm fuarı olmasını hedeflediğimiz<br />

fuarın ilk versiyonu olarak sektöre<br />

hareket ve heyecan getirecek.”<br />

Afrika ile B2B<br />

Afrika ülkelerinin ulusal ve<br />

uluslararası turizm profesyonellerini<br />

ve yatırımcılarını, kanaat önderlerini,<br />

turizm otoritelerini, bürokratlarını ve<br />

bakanlıklarını "yerinde pazarlama"<br />

ilkesiyle bir araya getirme hedefiyle<br />

yola çıkan forum, B2B (birebir iş<br />

görüşmesi ) görüşmelerine de ev<br />

sahipliği yapacak. 20 - 21 Mayıs<br />

tarihlerinde Afrika Turizm Forumu'nda<br />

1000 davetli seyahat acentesi ile iki gün<br />

boyunca tam zamanlı iş toplantıları<br />

tesis edilecek. Afrika turizmi ve<br />

pazarları ile ilgili ülke profesyonellerini<br />

aynı zamanda aynı çatı altında<br />

buluşturmayı hedefleyen Afrika Turizm<br />

Forumu, <strong>2024</strong> sezonunun stratejilerini,<br />

2025 sezonu için ise ilk düşünce<br />

ve önerilerin ortaya çıkacağı bir<br />

organizasyon olacak.<br />

Afrika Turizm Forumu, 20 ülkeden tüm dünya pazarlarına<br />

misafir üreten davetli seyahat acentelerini, kaynak pazarlardaki<br />

etkin tur operatörlerini, hizmet kalitesiyle dünya markası haline<br />

gelmiş konaklama sağlayıcılarını, teknoloji üreten firmaları,<br />

ilgili ülke makamlarını bir araya getirecek. Turizm sektörüne<br />

yönelik hizmet, bilgi ve becerilerin aynı çatı altında toplanmasını<br />

sağlayacak. ATF24egypt'te çeşitli ülkelerin konaklama sektörü ile<br />

Avrupa, İngiltere, CIS, Türkiye, Orta Doğu, Balkan, Benelüks ve<br />

Baltık pazarlarındaki operatör ve acenteler kendilerini tanıtma ve<br />

ilişkilerini geliştirme fırsatı bulacak.


Tabiatın kalbi<br />

Bolu’dan<br />

horeca@taskesti.com<br />

www.taskestisu.com<br />

Pırıl pırıl bir kaynaktan el değmeden çıkan, modern tesislerimizde doğal yapısı<br />

bozulmadan ve mineral dengesi değiştirilmeden üretilen Taşkesti Su, özel premium cam<br />

şişesiyle sizlere sunulmaktadır.<br />

0850 888 14 14


34<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Kapı vizesinin Türk turistlere<br />

sağlayacağı avantajlar ne?<br />

Yunan adalarına odaklanan tur operatörü Feribotlines’in CEO’su Tamer Arda Tuncer, kapı<br />

vizesi hakkında merak edilenlere cevap verdi. Kapıda vize ile Yunan adalarına gitmek için dikkat<br />

edilmesi gereken hususlar olduğuna dikkat çeken Tuncer, kapıda vize uygulamasının adalara<br />

seyahat etmek isteyenler için Schengen vizesi randevusu bulma stresini azaltacağını belirterek,<br />

“Kapı vize tatil maliyetlerini de çok düşürecek” dedi.<br />

Yunan adalarına tatil satışı ve feribot<br />

seferleri gerçekleştiren adalardaki en<br />

büyük Türk tur operatörü Feribotlines’ın<br />

CEO’su Tamer Arda Tuncer, Yunanistan’ın<br />

kapıda vize uygulamasını değerlendirdi. Hem<br />

Türkiye’den Yunan adalarına, hem de Yunan<br />

adalarından Türkiye’ye yaz aylarında yoğun<br />

bir geçiş olduğunu hatırlatan Tuncer, “Kapı<br />

vizesi uygulaması Türkiye’ye gelen turist<br />

sayısını da artırıyor. Yani sadece Türkiye’den<br />

adalara turist gitmiyor. Rodos ve Kos gibi<br />

adalara her gün onlarca charter uçuş ile<br />

yabancı turist iniyor. Artan feribot seferleri<br />

sayesinde bu turistler tatillerinin 1-2 gününü<br />

Türkiye’de geçirebilecek” sözlerini kaydetti.<br />

“Schengen stresini azaltacak”<br />

Kapı vizesi uygulamasının Türk<br />

vatandaşlarının seyahati için önemine işaret<br />

eden Tuncer, şu bilgileri paylaştı; “Bu adım,<br />

Yunan adalarına seyahat etmek isteyenlerin<br />

Schengen vizesi randevusu bulma stresini<br />

azaltacak ve daha kolay plan yapabilmelerini<br />

sağlayacak. Kapı vize tatil maliyetlerini de<br />

çok düşürecek. Schengen ülkelerine vize<br />

randevusu bulunamadığı için vize başvuru<br />

maliyetleri çok artmış ve 200-300 avroların<br />

üzerine çıkmıştı. Kapıda vizenin yaklaşık<br />

60 avro civarında bir maliyetinin olması<br />

bekleniyor. Bu da yurt dışı tatilinde vize<br />

masrafından çekinen kişiler için büyük bir<br />

maddi kolaylık sağlayacak.”<br />

“Yunan adalarına vize kalkmıyor,<br />

işlemler kolaylaşıyor”<br />

Tamer Arda Tuncer, seyahat etmek isteyen<br />

Türk vatandaşlarının “Yunan adalarına<br />

vize kalktı” gibi bir yanılgıya düşmemesi<br />

gerektiğine dikkat çekerek, kapı vizesinin<br />

hala bir başvuru ve değerlendirme süreci<br />

gerektiren ama işlemleri çok kolaylaştıran bir<br />

uygulama olduğunu belirtti. Tuncer, “Seyahat<br />

etmek isteyen Türk vatandaşları seyahatlerini<br />

2-3 hafta önceden planlamalı. Başvuruda en<br />

önemli kıstas bilet ve otel rezervasyonunun<br />

kesin ödenmiş olması. Ödenmemiş<br />

rezervasyonlarla yapılan başvurular ret<br />

riskini çok yükseltecektir” diye belirtti.<br />

“Kapı vizesi kontenjanını<br />

sorgulamak gerekiyor”<br />

Kapıda vize başvuruları için her adada<br />

günlük bir kota olduğu ve bunun çok<br />

önceden dolabileceği konusunda uyarılardan<br />

bulunan Tuncer, şunları kaydetti: “Her<br />

adanın gümrüğü, o gün kapı vizesi ile<br />

giriş yapabilecek yolcu sayısıyla ilgili bir<br />

kontenjan belirliyor. Bazı adalarda bu<br />

200’ü geçerken, bazı adalarda 50-60 kişi ile<br />

sınırlı olabiliyor. Bu nedenle seyahat etmek<br />

isteyenlerin seyahat satın almadan önce<br />

kapı vizesi kontenjanını sorgulamaları ve<br />

hizmet alacakları seyahat acentesinin bu<br />

desteği sağlayabileceğinden emin olmaları<br />

gerekiyor” dedi.<br />

“Vize kapıda alınmıyor, başvuru<br />

süreci var”<br />

“Kapıda vize” ifadesinin kelime anlamının<br />

yanıltıcı olmaması gerektiğinin altını çizen<br />

Tamer Arda Tuncer, “Kapıda vize aslında<br />

kapıda başvurup alınabilecek bir vize değil.<br />

Gidilecek adaya mutlaka önceden başvuru<br />

yapmak gerekiyor. Sonra evraklar gümrük<br />

kapısına teslim ediliyor. Sonuç ise seyahat<br />

günü netleşiyor.” dedi. Feribotlines’ın<br />

yolcularının tüm başvuru sürecine destek<br />

verdiğini belirten Tuncer, “Feribotlines, tatil<br />

paketlerinden yararlanan tüm yolcularımıza<br />

kapı vizesi sürecinde destek veriyoruz ve<br />

evraklarının gümrükte doğru şekilde işleme<br />

girmesini sağlıyoruz” dedi.<br />

“Uygulama tüm yıl, verilen vize<br />

1 hafta geçerli”<br />

Tuncer, Covid pandemisi öncesi dönemde<br />

uygulanan kapı vizesi başvurularının sadece<br />

yaz aylarında geçerli olduğunu anımsatarak,<br />

“Yeni açıklanan kapıda vize uygulaması<br />

ile Türk turistler, Yunan adalarına tüm yıl<br />

boyunca kapı vizesi ile seyahat edebilecek.<br />

Verilen vizenin süresi başvuruda sunulan<br />

seyahat planına uygun olarak maksimum<br />

yedi gün olacak. Verilen vize ile farklı<br />

adalara geçilip geçilemeyeceği ise henüz<br />

kesinleşmedi” ifadelerini kullandı.


36<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem etkinlik<br />

Skål İstanbul’un yeni Başkanı<br />

SELMA TATAR<br />

Skål International İstanbul Kulübü'nün 34. Olağan Genel Kurul Toplantısı Elite World<br />

İstanbul <strong>Hotel</strong>’de gerçekleştirildi. Skål İstanbul’un yeni dönem Başkanı olarak seçilen<br />

Selma Tatar, önceki dönem Başkanı Can Arınel’den zinciri devraldı.<br />

Sektörde farklı alanlarda<br />

faaliyet gösteren turizm<br />

profesyonelleriyle el ele vererek<br />

ülkemizde turizmi geliştirmeyi<br />

amaçlayan ve dünyanın en büyük<br />

Skål kulüplerinden biri olan Skål<br />

International İstanbul’un Olağan Genel<br />

Kurulu, 19 Mart <strong>2024</strong>, Salı günü Elite<br />

World İstanbul’da yapıldı.<br />

Skål International İstanbul Yönetim<br />

Kurulu ve üyelerinin yanı sıra TÜRSAB<br />

Başkan Yardımcıları Davut Günaydın<br />

ve Hasan Eker ile TÜROB Başkanı<br />

Müberra Eresin, İstanbul Turizm<br />

Platformu Direktörü Şengül Altan<br />

Arslan, Skål International Eski Dünya<br />

Başkanı Hülya Aslantaş, Uluslararası<br />

Skål Dernekleri Federasyonu Başkanı<br />

Orhon Atameriç ve Yönetim Kurulu<br />

üyesi Ayşe Önen’in de katıldığı Genel<br />

Kurul Toplantısı’nda 34’üncü Dönem<br />

Başkanı olarak Selma Tatar seçildi.<br />

Genel Kurul’un ardından düzenlenen<br />

Zincir Değişim Töreninde Skål<br />

International İstanbul Kulübü’nün yeni<br />

Başkanı Selma Tatar, önceki dönem<br />

Başkanı Can Arınel’den Başkanlık<br />

zincirini devraldı.<br />

Tatar: “Skål İstanbul’u<br />

güçlendirmeye devam edeceğiz”<br />

Skål International İstanbul Kulübü’nün<br />

34. Dönem Başkanı Selma Tatar,<br />

Başkanlık görevini devraldığı Can<br />

Arınel ve Yönetim Kurulu’na teşekkür<br />

ederek; “Skål İstanbul Kulübü’ne<br />

üye olmama vesile olan ve daha<br />

önce bu kulüpte başkanlık yapan<br />

anneme teşekkür ediyorum. Onun<br />

tecrübelerinden aldığım derslerle<br />

Skål International İstanbul Kulübünü<br />

daha ileriye taşımak için çaba sarf<br />

edeceğim. Önümüzdeki iki yıl boyunca<br />

Skål ruhunun temelinde yatan dostluk<br />

kavramının kuvvetlendirilmesi için<br />

eskisinden daha dinamik bir yapıya<br />

hızlı şekilde ulaşmak ilk hedefim.<br />

Özel etkinlilerle tüm üyelerimiz<br />

ve aileleriyle bir araya geleceğiz.<br />

Can Arınel Başkanımın başlattığı<br />

ve sevgili Mustafa Devrim Yalçın’ın<br />

büyük özverileriyle gerçekleştirilen<br />

Cumhuriyetimizin 100. Yılında<br />

100 Genç Turizmci” projemiz ile<br />

sektör profesyonellerini turizm<br />

öğrencileriyle bir araya getirmeye<br />

devam edeceğiz. Üyelerimizin<br />

desteğiyle Skål International İstanbul<br />

Kulübümüz daha da güçlenecek.<br />

Birlikte çalışarak pek çok yeni başarıya<br />

imza atacağız. Şahsıma ve Yönetim<br />

Kurulu’ndaki arkadaşlarıma göstermiş<br />

olduğunuz güven ve destekleriniz<br />

için teşekkür ediyorum. Her zamanki<br />

gibi sizlerle birlikte olmaktan ve bu<br />

yolculuğa çıkmış olmaktan dolayı çok<br />

gururluyum” dedi.


38<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

Canopy<br />

by Hilton<br />

Seychelles<br />

AÇILDI<br />

Hilton (NYSE: HLT) en yeni<br />

tesisi Canopy by Hilton<br />

Seychelles'in açılışını<br />

duyurarak butik yaşam<br />

tarzı markasının Hint<br />

Okyanusu'ndaki ilk adımını<br />

attı. Mahé'nin Anse à la<br />

Mouche körfezinde yer<br />

alan ilk Canopy by Hilton<br />

tesisi, okyanus kıyısındaki<br />

topluluklara yeni ve sofistike<br />

anlayış getirmeye hazırlanıyor.<br />

Mahé'nin güneyinde yer alan Canopy<br />

by Hilton Seychelles, markanın<br />

dünyadaki ilk resort tesisi. Hem<br />

aileler hem de macera arayanlar için<br />

cennet gibi bir kaçamak sunmak üzere<br />

yerel yetenekleri çağdaş cazibeyle<br />

kusursuz bir şekilde harmanlıyor. Jardin<br />

du Roi'ye (Baharat Bahçesi) ve sığ, sakin<br />

deniziyle bilinen Anse à la Mouche plajına<br />

kısa bir sürüş mesafesindeki 120 konuk<br />

odalı tesis, yörenin unsurlarını yansıtan<br />

şık tasarımlı odalardan sakin spaya ve<br />

dünya standartlarında yiyecek ve içecek<br />

sunumlarına kadar otantik bir konuk<br />

deneyimi sunmak için çevresinden ilham<br />

alıyor.<br />

Seyşeller'deki beş Hilton markalı<br />

tesisten biri<br />

Hilton Orta Doğu ve Afrika Başkanı<br />

Guy Hutchinson açılışla ilgili şu<br />

değerlendirmelerde bulundu: “Canopy<br />

by Hilton Seychelles'in hizmete<br />

girmesiyle birlikte Hint Okyanusu'ndaki<br />

portföyümüzü büyütmeye devam<br />

etmekten ve konuklarımıza inanılmaz<br />

güzellikte destinasyonlar sunmaktan<br />

heyecan duyuyoruz. Kısa süre önce açılan<br />

Waldorf Astoria Seychelles Platte Island<br />

da dahil olmak üzere Seyşeller'deki beş<br />

Hilton markalı tesise katılan Canopy by<br />

Hilton Seychelles, konuklara ünlü Hilton<br />

misafirperverliğimizi Mahé'nin yerel<br />

cazibesiyle güzel bir şekilde bütünleştiren<br />

unutulmaz bir konaklama vadediyor.”<br />

Konuklar tesisin üç farklı yemek mekanında<br />

olağanüstü mutfak seçeneklerinin tadını<br />

çıkarabiliyor. Avocet’te hoş kahvaltı<br />

çeşitlerinin yanı sıra öğle ve akşam<br />

yemeklerinde alakart Fransız ve Creole<br />

füzyonları servis ediliyor. Akşam deneyimleri,<br />

mükemmel bir konaklama için cazip eğlence<br />

seçeneklerine de sahip. Hint Okyanusu'nun<br />

kristal berraklığındaki sularına bakarak<br />

dinlenmek ve dalmanın keyfini çıkarmak<br />

için mükemmel bir yer olan Sega Bar'da<br />

eğlence, Seyşeller'in geleneksel Sega<br />

dansının ruhuyla buluşuyor. Bu arada, bu<br />

yılın sonlarına doğru açılacak olan Palem<br />

deniz kenarında, konuklarına Endonezya,<br />

Tayland ve Çin'den lezzetler ve yerel olarak<br />

hazırlanmış kokteyller ile Asya esintili bir<br />

yemek deneyimi sunacak.<br />

“Markanın eğlence ve tatil<br />

destinasyonlarındaki ayak izini<br />

genişletiyoruz”<br />

Canopy by Hilton Marka Lideri Jenna<br />

Hackett şunları ekledi: “Markanın eğlence<br />

ve tatil destinasyonlarındaki ayak izini<br />

genişletmekten ve Seyşeller'de dünyanın<br />

ilk Canopy by Hilton tesisini açmaktan<br />

heyecan duyuyoruz. Dünya genelinde 40<br />

tesisten oluşan portföyümüze katılan<br />

Canopy by Hilton Seychelles, Anse à la<br />

Mouche'nin otantik yerel havasını bölgenin<br />

özünü yakalayan sofistike bir tasarımla<br />

harmanlayarak konuklara cennetten<br />

bir kesit sunuyor. Konuklarımızı bu<br />

muhteşem destinasyonda ağırlamak için<br />

sabırsızlanıyoruz.”<br />

Konuklar, tesisi çevreleyen mangrovlarla<br />

çerçevelenmiş bir doğal güzellik senfonisi<br />

olan Afloya'da rahatlayıp gençleşebiliyor.<br />

Spa'nın felsefesi, doğa ile bağ kurmak ve<br />

doğal botanik elementlerin onarıcı gücü<br />

sayesinde huzurla rahatlamak etrafında<br />

şekilleniyor. Konuklar tesisin modern fitness<br />

merkezinde ter atabiliyor, üç havuzdan birine<br />

girebiliyor, plajda su sporları aktivitelerinin<br />

keyfini çıkarabiliyor ya da havaalanına<br />

gitmeden önce transfer salonunda<br />

dinlenebiliyor.<br />

Genç konuklar için tasarlanan Bounty<br />

Seekers Çocuk ve Gençlik Kulübü, çocukların<br />

ve gençlerin merakını körükleyen denetimli<br />

bir macera oyun alanı sağlıyor. Kulüp,<br />

yaratıcılığı ateşleyen el sanatları, heyecan<br />

verici oyunlar ve şenlik ateşleri ve jam<br />

session'lar gibi açık hava keşifleri sunuyor.


44<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

DEDEMAN<br />

ALMATY<br />

AÇILDI<br />

Yurt dışı otel yatırımlarında<br />

ivmesini hızlandıran<br />

Dedeman <strong>Hotel</strong>s & Resorts<br />

International, Kazakistan’da<br />

hizmet vermeye başlayan<br />

Park Dedeman Almaty ile yurt<br />

dışındaki aktif üçüncü otelinin<br />

kapılarını 6 Mart <strong>2024</strong> tarihi<br />

itibariyle misafirlerine açtı.<br />

6<br />

Mart itibariyle Kazakistan’daki<br />

misafirlerine Dedeman<br />

misafirperverliğini yaşatmaya başlayan<br />

Park Dedeman Almaty; modern tasarım<br />

çizgileriyle dizayn edilmiş 110 odaya sahip.<br />

Bölgenin botanik ruhunu yansıtan garden<br />

restoranı ve roofu, geniş toplantı odaları<br />

ve spor salonunun yanı sıra, spa’sı, fitness<br />

salonu ve kapalı havuzu ile şehri ziyaret<br />

eden misafirlerine hizmet vermeye hazır.<br />

Almatı’da gerçekleştirilen açılış törenine,<br />

Türkiye’nin Almatı Başkonsolosu Evren<br />

Müderrisoğlu, TAV Havalimanları Holding<br />

A.Ş Kurumsal İletişim Müdürü Alper Topçu,<br />

Almatı Şehri Turizm Departmanı Başkanı<br />

Galiye Tokselova, DO-KAR Turizm Yönetim<br />

Kurulu Üyesi Bülent Mutlu Doğru başta<br />

olmak üzere birçok davetli katıldı.<br />

Dedeman: “Buluşma noktası<br />

olacak”<br />

Açılış töreninde konuşan Dedeman<br />

Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili Banu<br />

Dedeman sıcak misafirperverlikleriyle<br />

tanınan iki dost ülkenin, ortak kültür ve<br />

ticaret köprüsünün bir parçası olmak üzere<br />

bir araya gelindiğini belirtti. Dedeman<br />

olarak, Kazakistan’daki ilk oteli 2014 yılında<br />

Öskemen’de açtıklarını hatırlatan Dedeman;<br />

“Park Dedeman Almaty, farklı deneyimlerin<br />

yaşandığı, önemli anların kutlandığı ve<br />

gezginlerin yeni maceralar planladığı<br />

bir buluşma noktası olacak. Odalarımız,<br />

salonlarımız ve tüm mekanlarımızla,<br />

dünyanın dört bir yanından misafirlerimizi<br />

ağırlamaya, Dedeman misafirperverliği ile<br />

onlara unutulmaz anlar yaşatmaya hazırız.<br />

‘Herkesin Dedeman’ı’ olma vizyonumuzla,<br />

sizleri otellerimizde yüksek standartlarda bir<br />

deneyimle ağırlamayı dört gözle bekliyoruz.<br />

Astana’dan Aktau’ya kadar Kazakistan’ın<br />

farklı şehirlerinde varlığımızı genişletme<br />

arzumuzla; turizm alanındaki bilgi<br />

birikimimizi paylaşacak, satış ve pazarlama<br />

gücümüzle rekabet avantajı sağlayacak ve<br />

Dedeman Loyal Club üyelerimize daha geniş<br />

bir hizmet kapsamı sunacağız” dedi.<br />

Müderrisoğlu: “Bir Türk markası<br />

olarak Dedeman’ın Almatı’ya<br />

sunacağı katkı çok önemli”<br />

Türkiye’nin Almatı Başkonsolosu Evren<br />

Müderrisoğlu ise, Dedeman markasının<br />

neredeyse Cumhuriyetle yaşıt olduğunu<br />

vurgulayarak, Dedeman’ın Almatı'ya<br />

gelmesinin büyük bir gurur kaynağı olduğunu<br />

ifade etti. Müderrisoğlu, “Türk ve Kazak<br />

kültürünün birbirine kaynaşması, aynı<br />

zamanda Kazakistan pazarına gelen Türk<br />

firmalarının verdiği destek hem Kazak<br />

ekonomisi hem de Türk ekonomisine katkı<br />

sağlamaktadır. Bu tür girişimler devlet<br />

tarafından da çok destekleniyor. Bir Türk<br />

markası olarak Dedeman’ın Almatı’ya<br />

sunacağı katkı çok önemlidir. Bu işte emeği<br />

olan yatırımcılara da çok teşekkür ediyorum”<br />

dedi.


46<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

WYNDHAM, RAMADA ENCORE<br />

OTELIYLE MÜNIH’TE<br />

Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts, Ramada Encore by Wyndham Munich Messe’nin açılışını duyurdu.<br />

Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts, Ramada<br />

Encore by Wyndham Munich<br />

Messe’nin açılışını duyurdu. Aspire<br />

<strong>Hotel</strong> Group ortaklığında açılan otel,<br />

Almanya’da Ramada Encore by Wyndham<br />

markasıyla açılan ilk otel olmasının yanı sıra<br />

Avrupa, Orta Doğu, Avrasya ve Afrika (EMEA)<br />

bölgesindeki en büyük Ramada Encore by<br />

Wyndham oteli olma özelliği de taşıyor.<br />

366 odalı<br />

366 odalı Ramada Encore by Wyndham<br />

Munich Messe hem iş, hem de tatil amaçlı<br />

seyahat edenlere hitap ediyor. Otelin<br />

tasarımında modern konforlar ve çağdaş<br />

bir şıklık öne çıkıyor. Münih Fuar Merkezi<br />

ile şehrin en büyük alışveriş merkezi Riem<br />

Arcaden’e yürüme mesafesinde yer alan ve<br />

aynı zamanda Münih Havalimanı’na kolay<br />

erişim imkanı sunan Ramada Encore by<br />

Wyndham Munich Messe’de evcil hayvan da<br />

kabul ediliyor. Otelin sunduğu diğer olanaklar<br />

arasında ücretsiz WiFi, çamaşırhane, ücretli<br />

otopark, modern bir spor salonu ve tesis içi<br />

restoran bulunuyor.<br />

Çok amaçlı ortak alanlar<br />

Ramada Encore by Wyndham markası<br />

canlılığı, enerjisi ve erişilebilirliğiyle tanınıyor.<br />

Çağımızın gezginlerine hitap edecek şekilde<br />

her biri benzersiz olarak tasarlanan Ramada<br />

Encore by Wyndham otellerinde, her ayrıntısı<br />

incelikle düşünülmüş misafir odalarının<br />

yanı sıra misafirlerin dinlenebileceği,<br />

yenilenebileceği, iletişim kurabilecekleri ve<br />

konaklamalarının her dakikasının keyfini<br />

çıkarabilecekleri çok amaçlı ortak alanlar<br />

bulunuyor.<br />

Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts ve Aspire <strong>Hotel</strong> Group’un Aspire<br />

Elements Reutlingen Trademark Collection by Wyndham<br />

ve Aspire Castillio Reutlingen Trademark Collection by<br />

Wyndham gibi Almanya’daki diğer bazı yeni projelerde de<br />

ortaklıkları bulunuyor.<br />

bütüncül konsepti bizi gerçekten etkiledi ve<br />

olağanüstü konaklama deneyimleri sunma<br />

kararlılığımızla tam bir uyum sağladı."<br />

İnovasyona, mükemmeliyete ve<br />

sürdürülebilirliğe vurgu<br />

“Bu ortaklığı hayata geçirdikleri için<br />

Andreas ve Aspire <strong>Hotel</strong> Group ekibini<br />

tebrik ediyorum. Globaldeki hacmimiz,<br />

büyüklüğümüz ve sadakat programımızla bir<br />

yandan onların varlıklarına değer katarken,<br />

misafirlere de Almanya’da ve başka<br />

yerlerde olağanüstü seçenekler sunmayı<br />

bekliyoruz. Ramada Encore by Wyndham<br />

Munich Messe’nin açılışı, inovasyona,<br />

mükemmeliyete ve sürdürülebilirliğe yönelik<br />

olarak paylaştığımız kararlılığa Avrupa’nın<br />

kalbindeki bir örnek teşkil ediyor.”<br />

Aspire <strong>Hotel</strong> Group: “Ramada<br />

Encore’un bütüncül konsepti bizi<br />

gerçekten etkiledi”<br />

"Wyndham ile olan harika iş birliğimizden<br />

ve bize sağladıkları güvenden büyük bir<br />

heyecan duyuyorum. Aspire <strong>Hotel</strong> Group<br />

olarak Almanya’daki ilk Ramada Encore by<br />

Wyndham otelinin açılışını gerçekleştirmek<br />

bizim için bir onur kaynağı. Otelimiz, bu<br />

genç ve gelişen markanın EMEA’daki<br />

en büyük tesisi olma özelliği taşıyor.<br />

Başta Super 8 markasıyla olmak üzere<br />

geçmişteki iş birliklerimizde edindiğimiz<br />

olumlu tecrübeler bu ortaklığın hayata<br />

geçmesine yardımcı oldu. Ramada Encore’un


Toskana<br />

Titanyum Bronz


48<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

DEDEMAN ÜÇ YENI OTEL<br />

PROJESIYLE ÖZBEKISTAN’DA<br />

Dedeman, üç farklı markasıyla taçlandırdığı üç yeni otel projesiyle Özbekistan’da inşaat ve<br />

turizm yatırımlarıyla tanınan Zarafshan Golden Group ile geniş kapsamlı iş birliğine imza attı.<br />

Özbekistan yatırımı ile hem büyüme<br />

hamlesine hem de yeni marka<br />

stratejisine önemli bir mihenk taşı<br />

ekleyen Dedeman; bu güçlü iş birliğinin<br />

imzalarını da aynı gün gerçekleştirdiği<br />

görkemli bir tören ile tamamladı. Taşkent ve<br />

Navoi bölgelerinde, her biri farklı Dedeman<br />

markası altında hizmet verecek olan<br />

Dedeman Tashkent, Zarafshan Managed<br />

By Dedeman ve Rest&More by Dedeman<br />

Navoi Uzbekistan için, 21 Mart <strong>2024</strong> tarihinde<br />

Dedeman İstanbul Otel’de imzalar atıldı.<br />

<strong>2024</strong> yılında Kazakistan Almaty ve<br />

Azerbaycan Bakü’deki yatırımlarla yurtdışı<br />

portföyüne yeni halkalar ekleyen Dedeman,<br />

Özbekistan’daki bu yeni atılımına ek olarak<br />

imza süreçleri tamamlanan yatırımlarla<br />

birlikte Temmuz <strong>2024</strong> itibariyle yurtdışındaki<br />

otel sayısını 7’ye çıkaracak. Bugün 9 ana<br />

marka, hizmete açık 29, imzalı 21 ve imza<br />

aşamasında 11 olmak üzere toplam 61 otel<br />

ve 1.700 çalışanı ile hizmet veren Dedeman;<br />

2025 yılı sonuna kadar hizmet verdiği ülke<br />

sayısını 10’a çıkarmayı hedefliyor.<br />

Özbekistan’ın değişen yüzünün<br />

simgesi olacak<br />

Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te yer alacak<br />

olan Dedeman Tashkent, Temmuz <strong>2024</strong>’te<br />

kapılarını misafirlere açacak. Tashkent<br />

Uluslararası Havaalanı’na, Amir Timur<br />

Meydanı ve Piramit Alışveriş Merkezi gibi<br />

önemli turistik mekanlara sadece 5 dakika<br />

uzaklıkta bulunan otel; 103 odası ihtişamlı<br />

mimarisi, üstün donanımı ve Dedeman’ın<br />

yenilikçi hizmet anlayışı ile iş ve tatil amaçlı<br />

konaklamaların Taşkent’teki yeni adresi<br />

olacak.<br />

Navoi’de hizmete açılacak olan Zarafshan<br />

Managed By Dedeman, bu yılın mayıs<br />

ayında Dedeman kalitesi ile misafirlerini<br />

ağırlamaya başlayacak. Zarafshan Managed<br />

By Dedeman, 2 stüdyo daire, 4 süit, 36 çift<br />

kişilik, 16 tek kişilik olmak üzere toplam 58<br />

odası, 150 kişilik restoranı ve SPA merkezi ile<br />

hizmet verecek. Rest & More By Dedeman<br />

Navoi Uzbekistan ise, Zarafshan Nehri’nin<br />

kıyısında hizmet verecek. Bu yılın mayıs<br />

ayında Dedeman olarak kapılarını açacak<br />

olan otel, 60 odası, SPA ve toplantı odası<br />

olanakları ile misafirlerine benzersiz bir<br />

konaklama deneyimi yaşatacak.<br />

Demiray: “Herkesin Dedeman’ı<br />

olmaya kararlıyız”<br />

İmza töreninde konuşma yapan Dedeman<br />

<strong>Hotel</strong>s & Resorts International Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Ergün Demiray, “Türk<br />

otelcilik sektörünün en geniş otel zincirine<br />

sahip Dedeman markası olarak, yenilenen<br />

iş geliştirme stratejimizle son 2 yılda<br />

otel sayımızı %70 oranında artırmayı<br />

ve 2023 yılında %55 finansal verimlilik<br />

elde etmeyi başardık. Büyüme ivmemizi<br />

sürdürmeye devam edeceğiz. Şu an<br />

potansiyel projelerimize özel hazırladığımız<br />

anlaşmalarımızla markalarımızın bulunduğu<br />

her yeri ayrı bir cazibe destinasyonu<br />

haline getirmeyi hedefliyoruz. Dedeman<br />

misafirperverliği ve samimiyetini dünyanın<br />

dört bir yanına taşımak istiyoruz.<br />

Uluslararası standartlarda kaliteli hizmet<br />

sunarak sektörümüzde yatırımcılarımız,<br />

çalışanlarımız ve misafirlerimiz için en<br />

çok tercih edilen marka olmaya; ‘herkesin<br />

Dedeman’ı olmaya’ kararlıyız” dedi.<br />

Fayziyev: “Türkiye ile kuracağımız<br />

iş birlikleri Özbekistan’ın yüzünü<br />

değiştirecek”<br />

Zarafshan Golden Group Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Ulugbek Fayziyev, “Öncelikle bu<br />

anlamlı imza töreninin milletlerimiz için<br />

çok kıymetli olan binlerce yıllık Nevruz<br />

Bayramına denk gelmesinden duyduğumuz<br />

mutluluğu belirtmek isterim. Türkiye ve<br />

Özbekistan iki kardeş ülkedir. Yıllar içinde<br />

birbirlerine daha da yakınlaşmış, iş birlikleri<br />

artmıştır. Bugün, turizm sektörü için çok<br />

güzel bir fırsat yakaladığımızı düşünüyor ve<br />

tüm Dedeman yönetimine teşekkürlerimi<br />

sunuyorum. 3 otel ile başlıyoruz ancak<br />

gelecek için daha büyük hedeflerimiz var.<br />

Türkiye ile kuracağımız bu iş birlikleri<br />

Özbekistan’ın da yüzünü değiştirecek” dedi.<br />

Özmestçi: “Her yeni yatırımda,<br />

yenilik ve değişime odaklanıyoruz”<br />

Dedeman <strong>Hotel</strong>s & Resorts International<br />

Yönetim Kurulu Başkan Vekili Murat<br />

Özmestçi; “58 yıllık güçlü kurum kültürüyle<br />

Türkiye’nin en büyük yerli otel markası<br />

Dedeman olarak, büyüme stratejimiz ile<br />

ulusal ve uluslararası yolculuğumuzu<br />

hızlandırıyoruz. İçerisinde bulunduğumuz<br />

atılım ve gelişim süreçleri, markamızın<br />

değişen ruhunu olgunlaştırıyor.<br />

Gerçekleştirdiğimiz her yatırımda yenilik<br />

ve değişime odaklanıyor, değişen tüketici<br />

beklentilerini karşılayan konaklama<br />

seçenekleri sunuyoruz. Özbekistan'da<br />

yeniden varlık göstermek de bizim için son<br />

derece önemli bir adım. Bölge turizmine<br />

katkı sağlamaktan gurur duyuyoruz” diye<br />

konuştu.


50<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

iş’te kadın<br />

Sezen<br />

Akyazı<br />

“Turizmde<br />

şanslı<br />

kadınlardanım”<br />

Aslen Yıldız Teknik Üniversitesi Fen<br />

Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü<br />

mezunu. Turizm sektörüne geçişinde<br />

en kritik destekçisi, İTÜ İşletme yüksek lisansı<br />

esnasında kendisini teşvik eden ekonomi<br />

hocası. Sunset Cruises İşletme Yöneticisi<br />

Sezen Akyazı’nın kimyadan turizme/yüzer<br />

tesis işletmeciliğine dümen kırmasında bir<br />

aile işletmesi olarak Başardılar Turizm’in de<br />

etkisi sonsuz şüphesiz.<br />

Turizmi kendini gerçekleştirebileceği değerli<br />

bir alan olarak gören, bunun yanı sıra pek çok<br />

sivil toplum kuruluşu birlikteliğiyle de sektörel<br />

gelişimini pekiştiren Akyazı ile sektöre giriş<br />

hikayesini, yüzer tesis işletmeciliğine dair<br />

hedeflerini ve gelecek planlarını konuştuk.<br />

Röportaj: Hatice Ünal Bilen Fotoğraflar: Enes Karadayı<br />

Aslen kimya bölümü mezunusunuz.<br />

Ama sizi Boğaz’daki yüzer tekneniz<br />

Sunset Cruises ve üyesi olduğunuz<br />

I-MICE Derneği’ndeki aktif<br />

kimliğinizle tanıyoruz. Kimyadan<br />

turizme, yüzer tesis işletmeciliğine<br />

nasıl dümen kırdınız? Bu kariyeri ne<br />

tür bir eğitimle inşa ettiniz?<br />

Ülkemizde yapılabilecek belki de en güzel<br />

işi yapıyorum, turizm sektöründe olduğum<br />

için çok memnunum açıkçası. Yıldız Teknik<br />

Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kimya<br />

Bölümü’nden mezun olduktan sonra iş<br />

hayatıma Eczacıbaşı Baxter A.Ş.’de başladım.<br />

Fakat buradaki kariyerimi sonlandırarak<br />

turizm sektörüne geçmiş olmaktan dolayı<br />

pişman olduğum bir anı hatırlamıyorum.<br />

Bu geçişteki kritik destekçim, İTÜ’de işletme<br />

yönetimi üzerine yüksek lisans yaparken beni<br />

teşvik eden ekonomi hocamdır. Kendisi işi<br />

sebebiyle sürekli kongrelere, konferanslara<br />

katılırdı ve üzerine sohbetler ederdik. “Bak bu<br />

işi organize edenler de turizmci, senin ilgin<br />

var. O halde bitirme projen kongre turizmi<br />

olsun” dedi ve beni daha önce hiç duymadığım<br />

bir alanın içine bıraktı. Bir kimyagerin işletme<br />

yönetimi yüksek lisansı bitirme projesinin<br />

“Kongre Turizmi” olması çok manidar, ilahi bir<br />

dokunuş gibi.<br />

Bildiğim kadarıyla Başardılar<br />

Turizm markasıyla bir aile<br />

işletmeniz de var. Sektöre ilk göz<br />

kırpışınızda bu sağlam temellerin<br />

de etkisi olmuştur mutlaka?<br />

Turizmin bir parçası olarak faaliyet gösteren<br />

bir aile işletmesinde büyümüş olmak elbette<br />

konuya dair ilgimi daima canlı tuttu. “Misafir<br />

ağırlamak, müşterinin işletmeden memnun<br />

ayrılması, hareketli ve monotonluktan uzak<br />

bir hayat, diğer sektörlere göre eğlenceli bir<br />

işle iştigal etmek” turizmin en çekici yönleridir<br />

bana kalırsa. Ben yüksek lisans tezimi<br />

hazırlarken ülkemiz kongre turizm alanında<br />

gerçekten başarılı dönemler geçiriyordu.<br />

Hem şehirler sıralamasında İstanbul<br />

hem de ülkeler sıralamasında ülkemiz ilk<br />

5 hatta 10’un içindeydi. Cazip bir alandı<br />

açıkçası, gelecek vadediyordu. Ekonomik<br />

dalgalanmaları henüz yaşamadığımız<br />

dönemlerdi. Kendimi gerçekleştirebileceğime<br />

inandığım bir alandı ve öyle de oldu diye<br />

düşünüyorum.<br />

Ülkemizde ve dünyada yaşanan tüm<br />

sorunlara rağmen yine de çalışıyoruz, kaliteli


organizasyonların parçası oluyoruz. Bu beni<br />

inanılmaz motive ediyor. Her şeye rağmen iyi<br />

gittiğimizi düşünüyorum.<br />

Başardılar Turizm’deki ilk görev<br />

tanımınız neydi?<br />

Şirketimizdeki ilk görev tanımım müşteri<br />

ilişkileri sorumlusu oldu. Eczacıbaşı’nda<br />

satış bölümünde çalıştığımdan dolayı bu<br />

konuya yabancı değildim elbette. Bir süre özel<br />

sektörde çalıştıktan sonra kendi işletmemizde<br />

işe başlamayı tercih etmemin sebebi de biraz<br />

budur. Çalışma hayatını görmek, müşteriyi<br />

tanımak, bir hizmet sağlayıcı veya satışçı<br />

olarak müşteri beklentilerini öğrenmek, iş<br />

arkadaşlarını tanımak ve süreçleri yönetmek.<br />

Hangi sektörde olursa olsun, bu konuların<br />

ortak başlıklar olduğunu düşünüyorum ve özel<br />

sektörde geçirdiğim iki yıl bana bu konularda<br />

fikir edinme şansı tanıdı.<br />

Turizme bir aile işletmesinde<br />

başlamak, fırsat mı, kayıp mı oldu<br />

sizin için?<br />

Babam işletmemizin başında, titiz bir kişidir.<br />

Müşteri memnuniyetini çok önemser.<br />

Kendisinin kullanmayacağı hiçbir şeyi tekneye<br />

sokmaz, bu bazen bir gıda ürünüdür bazen<br />

de bir tekstil ürünü. Müşterilerine daima<br />

yapabileceğinin en iyisini sunmak ister.<br />

Kendisinden öğrendiğim en önemli öğütlerden<br />

biri budur diyebilirim ve bana daima son<br />

derece geniş, özgür bir çalışma alanı<br />

açmıştır. Yapılması gerektiğini düşündüğüm<br />

değişiklikler, yenilikler… Bunlar her neyse hep<br />

yapmıştır, yaptırmıştır. Babamla çalıştığım için<br />

çok şanslıyım.<br />

Sunset Cruises hikayesi<br />

nasıl başladı peki? Bu alanda<br />

sunduğunuz hizmetler neler?<br />

Öncelikle söylemeliyim ki, müthiş keyifli bir<br />

iş yapıyoruz. İstanbul Boğazı’nda çalışmak,<br />

her an bu güzelliğe şahit olmak gerçekten<br />

büyük bir şans. Yaptığımız işi çok seviyoruz<br />

ve bu yüzden de işimizi iyi yapıyoruz. Tabii<br />

ki diğer taraftan çok kırılgan bir sektör<br />

olduğunu da sektöre girince gördüm. Ülke<br />

ölçeğinde veya global ölçekte yaşanan her<br />

sorundan önce turizm camiası etkileniyor,<br />

özellikle de pandemi sürecinde.<br />

Birçok meslektaşım gibi biz de bir yıl<br />

aralıksız işletmeye kilit vurduk. İnanılmaz<br />

zor bir dönemdi, umarım tekrar yaşanmaz.<br />

Çok şükür ki hiçbir çalışanımızı işten<br />

çıkarmadan bu süreci atlatabildik,<br />

birikimleri kullandık, kredi çektik. Ardından<br />

2022’de müthiş bir toparlanma oldu,<br />

dalgalanan ilginç bir sektör gerçekten.<br />

Heyecan sevenler için birebir. Tabii ki biz<br />

de artık stabil döneme geçmeyi ve standart<br />

bir düzende ve iş akışında çalışmayı<br />

hedefliyoruz.<br />

<strong>2024</strong>’e hangi hedeflerle girdiniz?<br />

Yılı ne şekilde kapatmayı<br />

öngörüyorsunuz?<br />

Bu yıl için şunları iletebilirim; ülkemizde<br />

yaşanan pahalılık elbette bizleri de fazlasıyla<br />

etkilemekte. Yurt dışından ülkemize gelmeyi<br />

düşünen misafirler için Türkiye’nin pahalı bir<br />

destinasyon haline gelmesi sebebiyle, yurt<br />

dışı gruplarında talep azalması bekliyoruz<br />

açıkçası. Ağırlıklı acentelerle çalıştığımızdan<br />

bu dönemde biz de verdiğimiz teklifte<br />

ısrarcı olmadan müşterimizle orta yolu<br />

bulmaya çalışarak, azami seviyede iş almaya<br />

çalışacağız.<br />

Yüzer tesis işletmeciliğinin<br />

ülkemizdeki gelişimi üzerine<br />

neler söyleyebilirsiniz? Yüzer<br />

restaurantçılıkta trendler nereye<br />

doğru gidiyor?<br />

Deniz turizminin bir parçası olan yüzer<br />

tesis işletmeleri sayısının İstanbul özelinde<br />

her geçen gün arttığını gözlemliyoruz.<br />

Günümüzden yaklaşık 35 yıl önce faaliyete<br />

başlayan ilk işletmelerle Boğaz’da bu<br />

sektörün temelleri atıldı. Yerli ve yabancı<br />

turist sayısındaki artış, zamanla kurumsal<br />

firmaların etkinlikleri için teknelere yönelişi<br />

sektörümüzün gelişimine katkı sundu. Yüzer<br />

tesis işletmeciliği; yeni tekneler ve yeni nesil<br />

işletmecilerle her geçen gün büyüyen bir alan<br />

olmaya devam ediyor.<br />

Boğaz’da birbirinden farklı konseptlerde<br />

çalışan tekneler var elbette. Kimisi göz<br />

yoruyor, kimisi göze hitap ediyor. Zannederim<br />

ki birbirinden farklı müşteri & alıcı kitlesine<br />

göre ürünü Boğaz’da bulabiliyorsunuz.<br />

Biz, acentelerin kurumsal gezilerine talip<br />

olduğumuzdan işletmemizi bu yönde<br />

geliştirmeye devam ediyoruz.<br />

Tekne çabuk yıpranan bir ürün olması<br />

sebebiyle her yıl mutlaka yenilenmeye<br />

ihtiyaç duyar. Yeniliklerimizi yaparken<br />

müşteri beklentilerini karşılayacak şekilde<br />

sade ve şık trendlerde kullanılan ürünleri<br />

tercih etmekteyiz. Bu bazen bir servis<br />

tabağıdır, bazen bir minder ya da masa üstü<br />

aydınlatmadır. Ufak gibi görünen bu detaylar<br />

müşteri ile aynı dili konuştuğunuzu gösteren<br />

dokunuşlardır bana kalırsa. Her davette<br />

kendimi bir misafir yerine koyarak, o gözle<br />

ortama ve işleyişe bakarım. Bu bize objektif<br />

olma imkanı sağlıyor.<br />

Bu alana yönelik yatırımlar yeterli<br />

seviyede mi?<br />

Yatırımlar için kobi destek programları oluyor<br />

ama hem şartların uygun olması hem de<br />

sıra gelmesi konuları epey uzun süreçler.<br />

Daha yakından takip edilse mutlaka destek<br />

göreceğimiz alanlar yakalanabilir fakat biz<br />

şimdiye kadar yaptığımız her yatırımı kendi öz<br />

sermayemizle gerçekleştirdik.<br />

Yüzer <strong>Restaurant</strong> kategorisinde<br />

sektöre kazandırdığınız bir<br />

markanız daha var. Eventable<br />

Banquet nasıl doğdu, anlatır<br />

mısınız?<br />

Mutfakla daima yakından ilgilenen biriydim.<br />

Pandemide kendimize ayıracağımız çok<br />

vaktimiz oldu ve ben bu boş dönemi fırsat<br />

bilip iki yıl üst üste MSA-Mutfak Sanatları<br />

Akademisi’nde eğitim aldım. İlk yıl<br />

“Profesyonel Yiyecek & İçecek İşletmeciliği”<br />

eğitimini tamamladım. Hızımı alamayarak<br />

ikinci yıl bu kez “Profesyonel Aşçılık” eğitimimi<br />

tamamladım. Müthiş keyifli zamanlardı!<br />

İnsanın sevdiği işlerle meşgul olması ve bir<br />

de üzerine kazanç sağlaması büyük bir lütuf<br />

olmalı!<br />

Bu vesile ile çok kıymetli şefler tanıdım,<br />

hocalarımdan hikayelerini dinledim ve


52<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

iş’te kadın<br />

“Müthiş keyifli bir iş<br />

yapıyoruz. İstanbul<br />

Boğazı’nda çalışmak, her<br />

an bu güzelliğe şahit olmak<br />

gerçekten büyük bir şans.<br />

Yaptığımız işi çok seviyoruz<br />

ve bu yüzden de işimizi iyi<br />

yapıyoruz.”<br />

birbirinden yetenekli arkadaşlarım oldu.<br />

Onlardan bir tanesiyle catering alanında<br />

çalışmak üzere birlikte yürümeye karar verdik.<br />

Eventable Banquet markasının ortağı ve şefi<br />

Gülsemin Turan, hem yol arkadaşım hem<br />

ortağım. Onunla bir arada olmak büyük şans.<br />

Çalışmalarımızda butik bir anlayış benimsedik,<br />

özellikle çalışmaktan keyif alacağımız işleri<br />

tercih ediyoruz. Çünkü mutfak böyle bir alan,<br />

zor, fiziki ve mental güçlülük isteyen bir iş.<br />

Layıkıyla yerine getirebilmek için üzerine son<br />

derece titizleniyoruz. Mutfak bir sanat gibi,<br />

kişilerin önce gözüne sonra damağına hitap<br />

edebilmeli.<br />

Catering işini yaparken mümkün olduğunca<br />

yerel üretimi desteklemek ve satın<br />

almalarımızı bu doğrultuda gerçekleştirmek,<br />

kullandığımız ekipmanlarda atık yönetimini<br />

gözetmek ve mümkün olduğunca az atık<br />

üretmek, israfı önleyecek miktarda üretim<br />

yapmak gibi önceliklerimiz bulunmakta.<br />

Outside cateringe yönelik<br />

çalışmalarınız ve hedefleriniz<br />

neler?<br />

Bizler de sektörün bir parçası olarak<br />

yenilikleri kendimize rehber alıyoruz. Hem<br />

tekne mutfağında olsun hem de outside<br />

catering çalışmalarımızda yemeğiyle,<br />

sunumuyla ve ekipmanıyla önce göze<br />

sonra damağa hitap eden menüler sunuyor<br />

ve müşterilerimizin yüzünde oluşacak o<br />

memnuniyet gülümsemesini görmek için<br />

bekliyoruz. Ne mutlu ki, görüyoruz da.<br />

Menülerinizde Türk mutfağına ne<br />

kadar yer veriyorsunuz?<br />

Yeme & içme sektörü elbette globalden<br />

etkilenen bir alan. Hangimiz pizzayı ya da<br />

taco’yu sevmeyiz ki? Menülerimizde, talep<br />

doğrultusunda yurt dışı mutfaklarından<br />

ürünlere yer verdiğimiz gibi, Türk mutfağından<br />

örnekleri de sıklıkla kullanıyoruz. Son<br />

zamanlarda, yeni nesil şeflerle ülkemizde<br />

alınan Michelin Yıldızı sayısı hızla artmakta.<br />

Yıldız alan restoranlara baktığımızda, Türk<br />

mutfağından klasik reçeteleri modern bir<br />

tarzla sunduklarını ve uluslararası düzeyde bir<br />

zevke hitap eder hale getirdiklerini görüyoruz.<br />

Bunların her biri, ülkemizin gastronomi<br />

alanındaki gelişimi adına yaşanmış harika<br />

gelişmelerdir. Neticede turizmi destekleyen<br />

müthiş bir tarafı da var. Gastronomi ile<br />

turizm iç içe geçmiş ayrılmaz parçalardır diye<br />

düşünüyorum. Bu iki alanı birlikte geliştirmek<br />

ve yenileştirmek ülkemizin gelişimi adına<br />

büyük bir ivme sağlayacaktır.<br />

Sizi biraz daha yakından tanıtmak<br />

isterim. Öncelikle bir yönetici<br />

olarak nasıl bir kimyaya sahipsiniz?<br />

Ben çalışanlarımızı bir müşteri gibi<br />

görürüm. Neticede kendileriyle bir alışveriş<br />

yapıyoruz, hizmetlerini satın alıyoruz. Üstelik<br />

işletmemizin yüzü onlar, müşteriyle en<br />

yakın teması yapan kendileri. Müşterinin<br />

teknemizden veya catering verdiğimiz<br />

etkinlikten memnun ayrılmasını istiyorsam,<br />

benim de çalışanımı memnun etmem gerekir<br />

diye düşünüyorum. Bu sadece ücretle olacak<br />

bir konu değil, bana kalırsa.<br />

Çalışanın sunduğu fikirleri ve önerileri dikkate<br />

almak, çalışanın emeğine saygı göstermek,<br />

yeri geldiğinde inisiyatif almasına izin vermek<br />

ve kişisel gelişim fırsatları sağlamak eski<br />

bir çalışan olarak beni memnun ederdi.<br />

Benim çalışanlarımı da memnun eder diye<br />

düşünüyorum. Ben bu konu başlıklarına<br />

dikkat ederek yönettiğimi düşünüyorum ama<br />

elbette yönetici Sezen Akyazı’yı onlara sormak<br />

lazım.<br />

Turizmde çok farklı şapkalara sahip<br />

bir isimsiniz. STK iş birliklerinizden<br />

ve varsa katkı sağladığınız sosyal<br />

sorumluluk projelerinizden<br />

bahseder misiniz?<br />

Turizm derneklerine üye oluşum benim<br />

için yepyeni bir dünyanın kapılarını araladı.<br />

Meğer turizm dünyasının kalbi burada<br />

atıyormuş. Derneklere ilk adım atışım, tekne<br />

organizasyonları alanındaki kıymetli sektör<br />

büyüğüm, çok sevdiğim Altan Tuzluoğlu<br />

sayesinde olmuştur. Kendisinin teşvikiyle<br />

ve referansıyla SITE Turkey Chapter<br />

üyeliğine kabul edildim. MICE sektörünün<br />

büyük oyuncularıyla aynı masa etrafına ilk<br />

oturduğumdaki heyecanımı unutamam.<br />

Ardından bir yıl sonra I-MICE -Uluslararası<br />

MICE Endüstrisi Derneği’ne başvurumu<br />

yaptım. İlk dönem sivil üye, sonraki dönem<br />

icra kurulu üyesi ve şimdiki dönemde de genel<br />

sekreterlik göreviyle üyeliğim devam ediyor.<br />

Yönetim kurulu üyelerimize ve başkanlarımıza<br />

bana duydukları güven hasebiyle her zaman<br />

müteşekkir oldum.<br />

Turizm camiasının yakından tanıdığı ve bildiği<br />

üzere I-MICE, kurulduğu günden bugüne<br />

MICE sektörü için fayda üretmeyi kendisine<br />

misyon edinmiş bir dernek. Hem tedarikçi<br />

üyeleri hem MICE acenteleri ve üye otelleriyle<br />

sektörün belki de en çok üyeye sahip derneği.<br />

Bunun yanı sıra dernek çatısı altında turizm<br />

öğrencilerine destek olmayı da Akademi<br />

Komitemiz ile birlikte kendimize iş edindik<br />

ve bunun için çalışmaktan büyük mutluluk<br />

duyuyoruz.<br />

“Üyeliklerim ardı ardına geldi”<br />

Çok yakın zamanda Sakarya Uygulamalı<br />

Bilimler Üniversitesi Turizm Fakültesinde<br />

200’ü aşkın öğrencinin katılımıyla gerçekleşen<br />

MICE Turizm Paneli düzenledik. Amacımız,<br />

henüz okul sıralarındayken turizm<br />

öğrencilerine MICE’ı anlatmak ve sektörün<br />

ihtiyaç duyduğu nitelikli çalışanları turizm<br />

sektörüne kazandırmak. İş Başvuru linkimize<br />

ciddi bir ilgi gösterdiler ve 100’e yakın staj,<br />

part time iş başvurusu geldi. I-MICE Akademi<br />

Komitesi olarak doğru bir iş yaptığımızı<br />

düşünüyorum.<br />

Sonraki üyeliklerim ise ardı ardına geldi.<br />

Bu biraz referanslar vesilesiyle, biraz aktif<br />

çalışmalarımızın görünmesi, iyi bir şeyler<br />

yapma & faydalı olma ile ilgili konuları<br />

dert edinmek gibi sebeplerle oldu diye<br />

düşünüyorum.<br />

Örneğin Muğla’da çıkan büyük yangınlarda<br />

çok aktif çalıştık. Turizmciler bu konuda<br />

inanılmaz bir seferberlik yürüttü. Ne mutlu


ki bana, tamamen kurumlardan bağımsız bu<br />

sivil oluşumun içinde yer alma fırsatım oldu ve<br />

o dönem kişisel çevremiz ve turizm camiasıyla<br />

müthiş iş birliktelikleri yürüterek yüzbinlerce<br />

liralık yangın söndürme ve kişisel korunma<br />

malzemesini bölgeye ilettik. Yangınlardan<br />

Sonra bir vesileyle bir grup turizmci bir<br />

araya geldik ve ortak dertlerimiz olduğunu<br />

gördük. Bu ortak dertler bizi Turizmde<br />

Sürdürülebilirlik Derneği TUSDER’e taşıdı.<br />

Kurucu üyeler arasında olmaktan büyük<br />

gurur duyduğum üçüncü derneğim TUSDER’e<br />

böylece kavuştum.<br />

Yeni haber ise SITE Turkey Chapter Yönetim<br />

Kurulu’na ve SKAL İstanbul üyeliğine kabul<br />

edilmemdir. SITE Turkey Yönetim Kurulu<br />

Üyeliği de benim için bir milat açıkçası.<br />

Kıymetli başkanlarımızın daveti beni inanılmaz<br />

onurlandırdı ve mutlu etti. Faydalı olabilmek<br />

adına çalışmalarım elbette devam edecek.<br />

SKAL İstanbul üyeliğine kabulüm de yine<br />

benzer dönemlere denk gelir. Ömrünün çok<br />

büyük bir bölümünü turizm alanında geçirmiş,<br />

bu kadar tecrübeli sektör büyükleriyle bir<br />

arada olmak benim adıma büyük bir şans ve<br />

motivasyon.<br />

Tüm bu oluşumların mesleki ve<br />

kişisel gelişiminize etkileri neler<br />

olabilir?<br />

Üyesi olduğum her bir derneği bir okul gibi<br />

görüyorum, bu dikkatli gözler için kaçınılmaz<br />

bir durum. STK’cılık faydalı olabilme<br />

alanı, böylece müthiş bir duygusal tatmin<br />

yaşıyorsunuz. Diğer taraftan ise sektörel<br />

anlamda güncel kalma ve yenilenme alanı.<br />

Daima yeni haberler, trendler, yaşanan<br />

sorunlar ve çözümlerle ilgili güncellendiğiniz,<br />

yeni fikirlerle geliştiğiniz bir alan.<br />

Bu gelişimi sadece sektörel bilgilerle de<br />

kısıtlayamayız.<br />

Birçok farklı disiplinden gelmiş profesyonelle,<br />

hiçbir ast üst ilişkisi gütmeden tamamen<br />

gönüllülük esası ile çalıştığınızdan dolayı insan<br />

ilişkileri yönetimi, empati, ego yönetimi, takım<br />

çalışması vb. birçok önemli ve değerli konuda<br />

ister istemez gelişim sağlıyorsunuz. Burada<br />

uyum sağlamak zorundasınız. Aksi halde<br />

zaten barınmak pek de mümkün değil. Herkes<br />

sahip olduğu kendine özgü renkle bu büyük<br />

tabloya uyum sağlıyor ve değer katıyor, bence<br />

harika bir birliktelik!<br />

İş hayatının dışında ev ve özel<br />

yaşantısıyla Sezen Akyazı’yı nasıl<br />

anlatırsınız?<br />

Evliyim, 8 yaşına yaklaşan haşarı bir oğlum<br />

var. Bir de kısmetse haziran ayında doğmasını<br />

beklediğimiz ikinci bir oğlum olacak. Sağlıkla<br />

ve keyifle yaşadığım her anın tadını almaya<br />

çalışan ve bunun kıymetini bilen biriyim.<br />

Farkındalığım bu anlamda çok yüksek çünkü<br />

biliyorum ki hayat zor, ülkemiz yaşanması<br />

kolay bir yer değil. Hele artık hiç değil! 100<br />

yıl önce kazanılmış onca zaferden sonra bu<br />

ülkede yaşamaktan her şeye rağmen büyük<br />

bir gurur ve mutluluk duyuyorum ve hayat<br />

şartlarımın kıymetini biliyorum. Umarım<br />

halkça daha refah zamanlara kavuştuğumuz<br />

günleri görme fırsatımız olur.<br />

Turizmde kadın olmak üzerine<br />

neler söyleyebilirsiniz? İş<br />

dünyasında kadın olmanın sunduğu<br />

fırsatlar/ fırsat eşitsizlikleri neler<br />

sizce?<br />

Turizm birçok meslekte olduğu gibi<br />

cinsiyetten azade bir meslek. Dışa<br />

dönük, insanlarla iletişim kurmayı seven,<br />

ülkesine katkısını bu yolla sunmak isteyen,<br />

hareketlilikten hoşlanan herkes için uygun bir<br />

sektör diye düşünüyorum. Ben o bildiğimiz<br />

iş hayatında kadınların yaşadığı klasik<br />

ayrımcılık, manipülasyon sorunlarını bu<br />

alanda yaşamadım. Eczacıbaşı’nda çalışırken<br />

de yaşamamıştım açıkçası. Belki de şanslı<br />

kadınlardanım. Ama saydığımız olumsuzluklar<br />

belki bu sektöre özel olarak yaşanmıyordur.<br />

İnsan ilişkilerinin bu kadar gelişimine odaklı<br />

bir sektörde cinsiyet ayrımcılığı çok tuhaf<br />

olurdu.<br />

Bundan sonra yapmak<br />

istedikleriniz, hayalleriniz,<br />

projeleriniz neler?<br />

Üniversiteye geri dönüp mesleğimi bir de<br />

eğitimle taçlandırmak istiyorum açıkçası!<br />

Turizm İşletmeciliği Bölümü okumayı<br />

inanılmaz istiyorum. Üstelik bu bölüm bir de<br />

Boğaziçi Üniversitesi’nde olursa benim için<br />

unutulmaz anılar arasına girer.<br />

Daha sonraki büyük hedef ve hayalim ise,<br />

ilerleyen zamanlarda Ege tarafında, dernek<br />

üyelerinin de butik işlerini rahatlıkla göreceği<br />

şahane, otantik bir konaklama mekanı sahibi<br />

olmak. Hatta Gülsemin Hanım ile birlikte bunu<br />

yapmayı çok istiyoruz. Kimbilir, hayat bu…<br />

Neden olmasın?


54<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka röportaj<br />

Katsan Gıda<br />

yeni yatırımları<br />

ve ihracat<br />

hedefleriyle<br />

büyüyor<br />

Pastacılık mesleğine 1947 yılında adım<br />

atan (baba) Abdullah Topcuol’un deyim<br />

yerindeyse el vermesiyle 1988 yılında<br />

bir aile şirketi olarak kuruluyor, Katsan Gıda.<br />

Bugün (oğul) Ercan Topcuol yönetiminde<br />

OVALETTE markasıyla pastane, kafe, otel,<br />

tatil köyleri, kek ve pasta fabrikalarına pasta,<br />

unlu mamuller, dondurma ve çikolata üretimi<br />

yapan firmanın yurt içi ve yurt dışı pazar<br />

hedeflerini Katsan Gıda Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Ercan Topcuol ile konuştuk.<br />

Katsan Gıda nasıl doğdu? Pastacılık<br />

sektörüne yönelik faaliyetleriniz<br />

hakkında bilgi verebilir misiniz?<br />

1947 yılında pastacılık mesleğine başlamış,<br />

Türk pastacılık sektörüne çok önemli<br />

katkıları olmuş, ülkemizin birçok değerli<br />

pasta ustasının yetişmesinde büyük emeği<br />

geçmiş Abdullah Topcuol’un oğluyum. Ben<br />

ve kardeşlerim çocukluğumuzdan beri<br />

bir yandan okula giderken bir yandan da<br />

babamızın kurduğu Abdullah Pastaneleri’nde<br />

çalıştık ve babamız Abdullah Usta’dan çok<br />

şey öğrendik.<br />

Üniversite öğrenimimi ve askerlik vazifemi<br />

yerine getirdikten sonra sıra hayata atılmaya<br />

gelmişti. 80’li yılların sonları, Türkiye’nin<br />

kabuk değiştirdiği, dünyaya açıldığı ve<br />

sanayileşme hamlesinin başladığı yıllardı.<br />

Katsan Gıda Sanayii ve Ticaret Limited<br />

Şirketi’ni 1988 yılında bir aile firması<br />

olarak kurduk. Yurt dışında gördüğüm<br />

yükseköğrenimimi ve küçük yaşlardan beri<br />

çalıştığım pastanelerimizde aldığım ve de çok<br />

önemsediğim esnaflık birikimimi pastacılığın<br />

sanayisinde kullanmak için bir adım attım.<br />

Babamın yurt dışında çalışan pastacı<br />

arkadaşları sayesinde 60’lı yıllarda tanıştığı<br />

ancak 80’li yıllarda bile ülkemizde çok az<br />

sayıda pasta ustasının bildiği bir üründü,<br />

Pasta Katkı Maddesi. 80’li yıllarda Türkiye<br />

serbest pazar ekonomisine geçtikten sonra<br />

zor şartlarda ve sınırlı miktarlarda ithal<br />

edilebilen ve piyasada çok yüksek fiyatlarla<br />

satılan bu katkı maddesini OVALETTE<br />

markamızla Türkiye’de üretmeye karar<br />

verdik.<br />

OVALETTE markanızı biraz daha<br />

açabilir misiniz? İç pazar ve ihracat<br />

hacmi nedir?<br />

OVALETTE Pasta Katkı Maddesi; kek,<br />

pandispanya ve sarmaların yapımında<br />

kullanılan bitkisel esaslı yağlardan üretilen<br />

bir gıda emülgatörüdür. Pastacının üretim<br />

maliyetini düşüren, üretimde zaman<br />

tasarrufu getiren ürünlerin kalitesini<br />

artıran ve israfı önleyen çok önemli bir<br />

hammaddedir. Bu pasta katkı maddesini<br />

üretmeye başladıktan hemen sonra tüm yurt<br />

genelinde yaptığımız tanıtım faaliyetleri ve<br />

kampanyalar sayesinde Türk pastacısı bu<br />

önemli hammaddeyi kullanmayı öğrenmiş,<br />

çok daha kolay ve ucuz bir şeklide erişme<br />

olanağına kavuşmuştur.<br />

İç piyasada çok yaygın bir distribütör ağı<br />

ile çalışmaktayız. Pasta, unlu mamuller ve<br />

dondurma üretimine yönelik ürünlerimiz ve<br />

çikolata bayilerimiz vasıtasıyla pastane, kafe,<br />

otel, tatil köyleri, kek ve pasta fabrikaları gibi<br />

binlerce noktaya ulaşmaktadır. Ülkemizin<br />

ekonomik kalkınması için ihracat çok önemli<br />

ve biz de bu bilinçle son yıllarda çok önemli<br />

adımlar attık. Ürünlerimizi yurt dışında<br />

oluşturduğumuz bayilerimiz kanalı ile 40<br />

ülkeye ihraç ediyoruz. Misyonumuz, hem<br />

ihracat yaptığımız ülke sayısını hem de ihraç<br />

ettiğimiz ürün çeşitliliğini artırmaktır. Son 13<br />

yılda Türkiye’nin ikinci 500 sıralamasındaki<br />

sanayi kuruluşları arasında yer almaktayız.<br />

Pastacılık sektöründe<br />

hangi ürünlerinizle varlık<br />

göstermektesiniz? Yakın zamanda<br />

pazara sunduğunuz ya da sunmayı<br />

planladığınız yeni ürünleriniz var<br />

mı?<br />

Katsan Gıda, 1988 yılında kurulduğunda<br />

OVALETTE markası ile sadece iki ürün olarak<br />

Pasta Katkı Maddesi ve Kabartma Tozu<br />

üretiyordu. 90’lı yılların başında gene bir ilke<br />

imza attık ve Türk pastacılığının hizmetine<br />

Toz Krem Şanti ürününü sunduk. Bu sayede


pastanelerin krem şanti hammaddesine<br />

erişimi kolaylaştı. Çünkü mandra şantisi<br />

kısıtlı miktarlarda ve daha çok küçük lokal<br />

mandıralarda üretiliyor, dolayısıyla da zor<br />

temin ediliyordu. Ayrıca fiyatı oldukça yüksek<br />

ve raf ömrü de kısaydı. Hem sevkiyatında<br />

hem depolamasında buzdolabına ihtiyaç<br />

vardı. Bu da ek bir maliyet getiriyordu.<br />

Sevkiyat ve depolama şartlarının oda<br />

sıcaklığında olması, kullanım kolaylığı, son<br />

derece hijyenik, dayanıklı ve uzun ömürlü bir<br />

ürün olması sebebi ile Toz Krem Şanti kısa<br />

zamanda çok tutuldu.<br />

400 metrekare tesiste başlayan yolculuk,<br />

İstanbul’un Beylikdüzü ilçesinde 25.000<br />

metrekare kapalı alan fabrikamızla devam<br />

ediyor. Başta pasta, unlu mamul ve<br />

dondurma yapımında kullanılan katkılar,<br />

krem şantiler, kremalar, jöleler, dolgular,<br />

soslar, şuruplar, meyve preparatları, çikolata<br />

çeşitleri ve bunun gibi 1500’ün üzerinde ürün<br />

üretmekteyiz.<br />

2003 yılında çikolata ve konfiseri üretimine<br />

başladık. Hem imalatlarda kullanan kuvertür,<br />

damla çikolata ve benzeri ürünleri hem de<br />

madlen, spesiyal çikolata gibi vitrin ürünleri<br />

üretmekteyiz. Bu alanda hemen hemen<br />

her ay yeni birçok ürün çeşidini piyasaya<br />

sunmaktayız. Son yıllarda çeşit olarak<br />

en çok bu alanda büyüyoruz. Sloganımız<br />

“Hijyen, Mükemmel Lezzet ve Kalite” ve<br />

bu sloganımızın hakkını vermek için gece<br />

gündüz titizlikle çalışmaktayız. Bu konuda<br />

diğer ürün kategorilerimizde olduğu gibi çok<br />

bilgili ve tecrübeli bir AR-GE ekibine sahibiz.<br />

Ülkemizde pasta ve unlu mamul<br />

tüketimi günümüzde ne durumda,<br />

tüketimi etkileyen faktörlerden söz<br />

eder misiniz? Tüketim rakamlarını<br />

diğer ülkelerle karşılaştırabilir<br />

misiniz?<br />

Türk pastacılığı özellikle 90’lı yıllardan<br />

sonra hızla büyüdü. Öyle ki bir dönem açılan<br />

pastane sayısına yetişmiş eleman temini için<br />

güçlük çekiliyordu. Bunun başlıca nedeni ise,<br />

usta-çırak ilişkisine dayalı bir sektörümüz<br />

olması ve bir ustanın yetişmesinin yıllar<br />

almasıdır. Son yıllarda pastacılık meslek<br />

okulları konusunda önemli gelişmeler oldu<br />

ve yeterli olmasa da bu alanda birçok meslek<br />

okulu açıldı.<br />

Özellikle kız öğrencilere yönelik pastacılık<br />

meslek okullarının açılması mesleğimiz<br />

açısından çok iyi bir gelişmedir. Pasta ve<br />

çikolata gibi ürünlerin kişi başı tüketiminde<br />

batılı ülkelerin henüz çok gerisindeyiz.<br />

Mesela çikolata ve benzeri ürünlerde batılı<br />

ülkelerdeki kişi başına yıllık tüketim 18-20<br />

kg iken bizde bu rakam 2 kg civarındadır.<br />

Ancak o ülkelerdeki nispeten doymuş pazara<br />

karşılık bizde tüketim düzenli bir şekilde<br />

artmaktadır. Bu artışın sebebi 85 milyonun<br />

üzerindeki nüfusumuzun büyük bir kısmının<br />

gençlerden oluşmasıdır. Doğum günü, nişan,<br />

düğün gibi özel günlerde, sosyal aktivitelerde<br />

ve turizm gibi faaliyetlerde yapılan<br />

tüketimlerin sektörümüzün büyümesine çok<br />

büyük bir payı olduğunu söyleyebilirim.<br />

Türkiye ve dünyada pastacılık<br />

sektöründe öne çıkan tüketici<br />

eğilimleri ve trendler üzerine neler<br />

söyleyebilirsiniz?<br />

Yurt dışında özellikle batılı ülkelerde çok<br />

popüler olan, bizim de üretimini yaptığımız<br />

şeker hamuru kaplamalı ve dekorlu pastalar<br />

bizde de son yıllarda çok rağbet görmektedir.<br />

Özellikle doğum günü pastalarında kişiye<br />

özel tasarım pastalar birer sanat eseri<br />

gibi ve sektörümüz açısından gurur verici.<br />

Özellikle kadın pasta ustaları bu konuda<br />

son derece başarılı işler çıkartıyor. İnşallah<br />

bir daha o kötü günleri yaşamayız. 2 sene<br />

önce geçirdiğimiz pandemi döneminde<br />

hammadde, emtia fiyatları ve navlunlar çok<br />

yüksekti. Fiyatlar pandemi sonrasında biraz<br />

geri geldi ise de maalesef hala pandemi<br />

öncesini aratıyor. Üstelik bir de buna gitgide<br />

hissedilen küresel ısınmanın başta kakao<br />

gibi tarım ürünlerine olan olumsuz etkisi<br />

de eklenince diğer sektörlerde olduğu<br />

gibi pastacılık sektöründe de maliyetlerin<br />

artmasına sebep olmaktadır. Nitekim bu<br />

durum son yıllarda tüketici alışkanlığını<br />

değiştirmiştir. Artık vitrinlerde eskisi gibi<br />

büyük turtalar yerine küçük turtalar ve adet<br />

pastaları daha sık görmekteyiz. Ülkemiz<br />

çok dinamik bir ülkedir. Ben şahsen tüm bu<br />

sıkıntıları en yakın zamanda atlatacağımızı<br />

düşünüyor ve ümit ediyorum.<br />

<strong>2024</strong> yılı ve önümüzdeki 5 yılda yeni<br />

yatırımlar ve projeleriniz nelerdir?<br />

<strong>2024</strong> yılında kapasitemizi oldukça<br />

artıracak yaklaşık 10.000 metrekare ilave<br />

fabrika binamızın inşaatına başladık.<br />

İhracatta çok daha fazla ülkeye açılmak<br />

gibi planlarımız var. Teknolojiyi ve global<br />

gelişmeleri yakından takip ediyoruz.<br />

Son yıllarda dünyanın gündeminde<br />

sürdürebilirlik ve karbon ayak izi gibi<br />

tüm sanayii kollarını ilgilendirecek<br />

konular var. Önümüzdeki yıllarda ülkeler<br />

bu doğrultuda tüm üreticilerin uyması<br />

gereken yeni regülasyonlar çıkaracak. Biz<br />

de bu yeni çıkarılacak olan regülasyonlara<br />

uyum sağlamak için şimdiden çalışmalara<br />

başladık.


56<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka<br />

Geleneğin yenilikle buluştuğu yer:<br />

ROOTS<br />

Porser’in 50 yıllık rakipsiz işçiliğin<br />

kanıtı olan Roots Fine Stoneware<br />

koleksiyonuyla kullanıcılarını<br />

yeniliğe, kaliteye ve geleneğin çağdaş<br />

ihtiyaçlarla kusursuz birleşimine davet<br />

eden ID Fine, mükemmellik mirasından<br />

doğan bu koleksiyonuyla taş ürünleri<br />

yeniden tanımlıyor ve onu gelişmişlik ve<br />

pratiklikte yeni boyutlara taşıyor.<br />

Benzersiz işçilik: Yarım asırlık üretim<br />

uzmanlığımızla, ulaşılabilir olanın<br />

sınırlarını zorlayan formlar üretmekten<br />

gurur duyuyoruz. Karmaşık şekillere<br />

ve tasarımlara sahip olan Roots Fine<br />

Stoneware koleksiyonumuz kendi liginde<br />

diğerlerinden ayrılıyor. Her parça, yılların<br />

özverisiyle gelen ustalığı sergileyen bir<br />

sanat ve hassasiyet öyküsü anlatıyor.<br />

Parlak sır renkler ve efektler:<br />

Stoneware dünyasında, Roots Fine<br />

Stoneware Koleksiyonu nefes kesici<br />

renkler ve efektler için bir tuval olarak<br />

ortaya çıkıyor. Stoneware’in doğal<br />

nitelikleri sayesinde ürünlerimiz zengin<br />

bir renk yelpazesi ve büyüleyici yüzeyler<br />

sergiliyor. Hafif toprak tonlarından canlı,<br />

göz alıcı sırlara kadar koleksiyonumuz<br />

kalıcı bir izlenim bırakmayı vadediyor.<br />

HoReCa mükemmelliği için tasarlandı:<br />

Stoneware geleneksel olarak HoReCa<br />

ortamlarının taleplerini karşılamada<br />

zorluklarla karşı karşıya kalırken, Roots<br />

Fine Stoneware başarılı araştırma<br />

ve geliştirme yoluyla dönüştürücü<br />

bir yolculuğa çıktı. Ürünün gövdesini<br />

yüksek hacimli kullanımın zorluklarına<br />

dayanacak şekilde titizlikle geliştirdik; bu<br />

da onu konaklama, restoran ve catering<br />

işletmeleri için ideal bir yol arkadaşı<br />

haline getirdi. Dayanıklı ama zarif<br />

koleksiyonumuz, işlevsellik ve estetik<br />

arasındaki boşluğu doldurarak, dinamik<br />

HoReCa endüstrisinin beklentilerini<br />

yalnızca karşılamakla kalmayıp,<br />

aşmasını da sağlıyor.<br />

Roots Fine Stoneware sadece bir koleksiyon değil; bu, yeniliğe,<br />

kaliteye ve geleneğin çağdaş ihtiyaçlarla kusursuz birleşimine olan<br />

bağlılığımızın bir kanıtıdır. Her parçanın keşfedilmeyi bekleyen bir<br />

başyapıt olduğu Roots Fine Stoneware koleksiyonunun zamansız<br />

cazibesiyle yemek deneyiminizi yükseltin.


58<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka röportaj<br />

IBAKTECH’in en heyecan veren<br />

teknolojisi Konoven yatırımıyla geliyor!<br />

HoReCA sektöründeki gelişmelere<br />

paralel olarak yenilikçi yatırımlarını<br />

sürdüren Konoven Fırın Makinaları,<br />

24-27 <strong>Nisan</strong> tarihleri arasında düzenlenecek<br />

olan IBAKTECH İstanbul 14. Uluslararası<br />

Ekmek, Pasta Makineleri, Dondurma,<br />

Çikolata ve Teknolojileri Fuarı’nda heyecan<br />

verici yenilikleriyle yerini almaya hazırlanıyor.<br />

Fuara endüstride bir devrim niteliği<br />

taşıyan BACA Gazlı Katlı Fırın ile girmenin<br />

mutluluğunu ve gururunu yaşadıklarını<br />

belirten Konoven Fırın Makinaları Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Zorman Bayramoğlu ile<br />

teknolojinin profesyonellere sunduğu<br />

avantajları ve firmanın <strong>2024</strong> rotasını<br />

konuştuk.<br />

Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />

IBAKTECH Fuarı’nda ön plana<br />

çıkarmak istediğiniz BACA Gazlı Katlı<br />

Fırını özellikleriyle aktarır mısınız?<br />

Ürün, tasarım ve fonksiyonellik<br />

anlamında profesyonel şeflere ne tür<br />

ayrıcalıklar sunuyor?<br />

Bu yıl, IBAKTECH Gıda ve Teknoloji Fuarı'na<br />

heyecan verici bir yenilikle giriyoruz. Konoven<br />

Fırın Makinaları olarak, geliştirdiğimiz son<br />

derece yenilikçi bir ürün grubuyla sektörün<br />

karşısındayız. BACA adını verdiğimiz bu<br />

muhteşem ürün, endüstride bir devrim<br />

niteliğinde. Her katın alt ve üst sıcaklığını<br />

ayrı ayrı ayarlayabilme özelliğiyle, reçete<br />

esnekliği ve ürün pişirme verimliliğini bir<br />

arada sunuyor. Ancak asıl öne çıkan özelliği,<br />

atık gazı dahi içerisinde yakarak dışarıya atık<br />

gaz salımı yapmayan ve bina dostu bir çözüm<br />

sunan yapısıyla dikkat çekiyor.<br />

BACA, Türkiye'nin enerji tasarrufu ve çevre<br />

dostu teknolojilere verdiği önemi yansıtan<br />

bir başyapıt. Doğalgaz kombi sistemlerindeki<br />

atık gaz yönetimine benzer bir prensiple<br />

çalışarak baca sistemine ihtiyaç duymadan<br />

atık gazı dışarıya tahliye ediyor. Bu özellik,<br />

sadece çevre dostu değil, aynı zamanda<br />

işletmeler için de önemli bir maliyet avantajı<br />

sağlıyor. Standart makinelerin enerji<br />

tüketimine kıyasla yaklaşık 8 kat daha az<br />

enerji harcayarak, işletmelerin karbon ayak<br />

izini önemli ölçüde azaltıyoruz.<br />

Bu devrim niteliğindeki ürünümüzle,<br />

sadece sektörde bir adım öne çıkmakla<br />

kalmıyor, aynı zamanda Türkiye'nin<br />

sürdürülebilir geleceği için de önemli bir<br />

katkıda bulunuyoruz. BACA, inovasyon<br />

ve çevresel sorumluluk ilkelerimizi bir<br />

araya getirerek, gelecek nesillere daha<br />

yaşanabilir bir dünya bırakma vizyonumuzun<br />

bir yansımasıdır. IBAKTECH Fuarı’nda bu<br />

ürünü kullanıcılarımızla buluşturmak için<br />

sabırsızlanıyoruz ve sektöre yeni bir standart<br />

belirleme heyecanı içindeyiz.<br />

Bu teknoloijyle fuardan nasıl bir geri<br />

dönüş bekliyorsunuz?<br />

IBAKTECH Gıda ve Teknoloji Fuarı'na bu<br />

yenilikçi ürünümüzle katılmaktan dolayı<br />

büyük bir heyecan duyuyoruz. İsteğimiz,<br />

sektörde bir devrim niteliğindeki bu<br />

teknolojinin kabul görmesi ve talebin artması<br />

yönünde. BACA adını verdiğimiz bu ürün,<br />

sektörde bir ilk olma özelliği taşıyor ve buna<br />

bağlı olarak büyük bir ilgi bekliyoruz.<br />

Bu teknolojimiz ile fuardan alacağımız<br />

geri dönüşler arasında öncelikli olarak<br />

sektördeki profesyonellerin ve işletmelerin<br />

ilgisini çekmek ve onların ihtiyaçlarına uygun<br />

çözümler sunmak var. Standart makinelerin<br />

enerji sarfiyatına kıyasla sağladığı önemli<br />

tasarruflar ve çevre dostu yapısıyla,<br />

işletmelerin maliyetlerini azaltmalarına<br />

ve aynı zamanda çevresel etkilerini<br />

minimize etmelerine yardımcı olacak.<br />

Dolayısıyla, fuar boyunca ziyaretçilerle<br />

yapacağımız görüşmelerde, BACA'nın<br />

sunduğu faydaları ve avantajları anlatarak,<br />

sektördeki talebi artırmayı hedefliyoruz.<br />

Ayrıca, bu teknolojinin ulusal ve uluslararası<br />

alanda da ilgi çekeceğine inanıyoruz.<br />

Türkiye'nin enerji verimliliği ve çevresel<br />

sürdürülebilirlik konularında öncü bir rol<br />

üstlenmesiyle birlikte, BACA gibi yenilikçi<br />

ürünlerin dikkat çekmesi kaçınılmaz. Bu<br />

nedenle, fuarın Türkiye'deki ve yurt dışındaki<br />

sektörel paydaşlarımızla ilişkilerimizi<br />

güçlendirmemize ve potansiyel iş birliklerine<br />

zemin hazırlamasını bekliyoruz.<br />

Özetle, fuardan BACA'nın sektördeki<br />

kabulünü ve talebini artırarak dönmemizi<br />

bekliyoruz. Bu teknolojiyle işletmelerin<br />

daha verimli ve sürdürülebilir bir gelecek<br />

inşa etmelerine katkı sağlamak için<br />

sabırsızlanıyoruz.<br />

BACA Gazlı Katlı Fırın’ın satış ve<br />

pazarlama faaliyetlerini ne şekilde<br />

kurgulamaktasınız?<br />

BACA Gazlı Katlı Fırın'ın satış ve pazarlama<br />

faaliyetlerini, ürünümüzün öne çıkan<br />

özelliklerini ve sağladığı avantajları<br />

vurgulayarak kurguluyoruz. Öncelikli<br />

hedefimiz, hedef kitlemizin ihtiyaçlarına<br />

uygun çözümler sunmak ve onların işletme<br />

verimliliklerini artırmalarına yardımcı olmak.<br />

Satış ve pazarlama stratejimizin temelini,<br />

ürünümüzün yenilikçi teknolojisi ve<br />

sektördeki benzersiz konumu oluşturuyor.<br />

BACA'nın enerji tasarrufu sağlayan<br />

özellikleri, çevre dostu yapısı ve kullanıcı<br />

dostu tasarımıyla işletmelere sağladığı<br />

avantajları vurgulayarak, potansiyel<br />

müşterilerimizin dikkatini çekmeyi<br />

amaçlıyoruz. Aynı zamanda, sektördeki<br />

profesyonellerle doğrudan iletişim kurarak<br />

ürünümüzün faydalarını ve teknik özelliklerini<br />

detaylı bir şekilde anlatıyoruz.<br />

Pazarlama faaliyetlerimizde, IBAKTECH<br />

gibi sektörde önemli etkinliklere katılım<br />

sağlayarak ürünümüzü sergileme ve<br />

potansiyel müşterilerle birebir görüşme<br />

fırsatı yakalıyoruz. Ayrıca, dijital pazarlama<br />

kanallarını etkin bir şekilde kullanarak<br />

ürünümüzü geniş kitlelere duyurmayı<br />

hedefliyoruz. Sosyal medya platformları, web


sitesi ve diğer dijital mecralar aracılığıyla<br />

ürünümüzün özelliklerini ve avantajlarını<br />

tanıtarak, müşteri kitlesini genişletmeyi ve<br />

potansiyel müşterilere ulaşmayı planlıyoruz.<br />

Satış faaliyetlerimizde ise, müşteri odaklı<br />

bir yaklaşım benimseyerek, ihtiyaçları<br />

doğrultusunda çözümler sunmak için<br />

çalışıyoruz. Müşterilerimizin işletme<br />

gereksinimlerini anlamak ve onlara en uygun<br />

çözümü sunmak için birebir iletişim kurarak,<br />

uzun vadeli iş ilişkileri kurmayı amaçlıyoruz.<br />

IBAKTECH’te sergileyeceğiniz farklı<br />

teknolojiler de olacak mı?<br />

Fuarda, sektördeki yenilikçi ve kaliteli ürün<br />

yelpazemizi geniş bir şekilde sergileyeceğiz.<br />

Bunlar arasında öne çıkanlar TORO<br />

fırınlarımız, elektrikli katlı fırınlarımız olan<br />

STILL, endüstriyel fırıncılıkta kullanılan<br />

döner arabalı fırınlarımız olan RODEO ve<br />

ayrıca pizza fırınlarımız olan TINY ve REX<br />

adını verdiğimiz mikserlerimiz bulunuyor.<br />

Tüm bu ürünlerimizde kalite, güvenilirlik<br />

ve müşteri memnuniyeti odaklı bir<br />

yaklaşım benimsiyoruz. Her bir ürünümüz,<br />

sektördeki en son teknolojileri ve en yüksek<br />

kalite standartlarını bir araya getirerek,<br />

işletmelerin ihtiyaçlarına uygun çözümler<br />

sunmayı hedefliyoruz.<br />

Konoven Fırın Makinaları olarak<br />

endüstriyel fırın sektöründeki pazar<br />

payınız nedir? Bu alanda yurt içi ve<br />

yurt dışı pazarın büyüklüğü nedir?<br />

Bu büyük ve dinamik sektördeki yerimiz,<br />

sürekli gelişen ve çeşitlenen ihtiyaçlara cevap<br />

verme kabiliyetimizle doğrudan ilişkilidir.<br />

Her an yeni unlu mamuller üretiliyor ve<br />

tüketim hiç durmaksızın devam ediyor.<br />

Ürünlerimiz, sadece unlu mamuller için<br />

değil, aynı zamanda kebapçılardan balıkçılara<br />

kadar geniş bir işletme yelpazesinde<br />

kullanılabilecek şekilde tasarlanmıştır.<br />

Bu sektördeki yurt içi ve yurt dışı pazarın<br />

büyüklüğü gerçekten dikkat çekici. Her geçen<br />

gün artan tüketici talepleri ve endüstrinin<br />

genişlemesiyle birlikte, fırınlar için talep de<br />

giderek artmaktadır. Ürünlerimizin bu geniş<br />

yelpazedeki işletmelerde kullanılabilme<br />

potansiyeli, pazarın büyüklüğünü ve<br />

çeşitliliğini daha da belirgin hale getiriyor.<br />

Konoven Fırın Makinaları olarak sektördeki<br />

pazar payımızı artırmak için kararlı bir<br />

şekilde çalışıyoruz. Sektördeki sürekli<br />

değişen dinamiklere uyum sağlayarak,<br />

müşterilerimize en kaliteli ve yenilikçi<br />

çözümleri sunmaya devam ediyoruz.<br />

Türkiye ve dünyada endüstriyel<br />

fırın sektörünün gelişimini nasıl<br />

değerlendirirsiniz? Konoven Fırın<br />

Makinaları olarak kendinizi bu<br />

gelişimin neresinde görüyorsunuz?<br />

Türkiye ve dünya genelinde fırın sektörü, son<br />

derece dinamik bir gelişim göstermektedir.<br />

Yenilikçi teknolojilerin ve değişen tüketici<br />

taleplerinin etkisiyle, endüstriyel fırınlar<br />

daha verimli, çevre dostu ve kullanıcı dostu<br />

hale gelmektedir. Bu süreçte, Konoven<br />

Fırın Makinaları olarak biz de sektördeki<br />

gelişmelere paralel olarak kendimizi sürekli<br />

yenilemekte ve müşterilerimize en kaliteli<br />

çözümleri sunmaya odaklanmaktayız.<br />

Gıda pişirme endüstrisi, sürekli olarak<br />

yenilenen ve büyüyen bir alan olarak öne<br />

çıkmaktadır. Konoven Fırın Makinaları olarak,<br />

bu dinamik sektörde pazar payımızı artırmak<br />

için sürekli olarak Ar-Ge çalışmalarına<br />

yatırım yapıyoruz ve müşterilerimizin<br />

ihtiyaçlarına uygun çözümler sunuyoruz.<br />

Ürün portföyümüzde bulunan BACA<br />

doğalgazlı fırınlarımız, TORO fırınlarımız,<br />

STILL elektrikli katlı fırınlarımız, RODEO<br />

döner fırınlarımız ve diğer ürünlerimiz,<br />

gıda işletmelerinin verimliliğini artırmak ve<br />

kaliteli ürünler sunmalarını sağlamak için<br />

tasarlanmıştır.<br />

Bu yıl ve gelecek döneme ait<br />

planlamalarınız, büyüme odaklarınız,<br />

projeleriniz neler?<br />

Bu yıl ve gelecek döneme yönelik<br />

planlamalarımız, büyüme odaklarımız<br />

ve projelerimizle ilgili heyecan verici<br />

hedeflerimiz var. Konoven Fırın Makinaları<br />

olarak, sürekli olarak müşteri memnuniyetini<br />

ve fırın çözümlerinde liderliği hedefleyen bir<br />

vizyonla ilerliyoruz.<br />

Öncelikle, Ar-Ge alanında yapacağımız<br />

yatırımlarla ürün portföyümüzü genişletmeyi<br />

ve mevcut ürünlerimizi daha da geliştirmeyi<br />

planlıyoruz. Müşterilerimizin değişen<br />

ihtiyaçlarına cevap verebilmek adına, yeni<br />

teknolojilere odaklanarak daha verimli<br />

ve kullanıcı dostu çözümler sunmayı<br />

hedefliyoruz.<br />

Bununla birlikte, yurt içi ve yurt dışı<br />

pazarlardaki varlığımızı güçlendirmek için<br />

stratejik iş birlikleri ve pazarlama faaliyetleri<br />

üzerinde çalışıyoruz. Yeni pazarlara<br />

açılarak müşteri tabanımızı genişletmeyi ve<br />

uluslararası arenada tanınırlığımızı artırmayı<br />

amaçlıyoruz. Müşterilerimizin ihtiyaçlarını<br />

anlamak ve onlara en iyi hizmeti sunmak için<br />

çaba gösteriyoruz. Ayrıca, sürdürülebilirlik ve<br />

çevre dostu üretim pratiklerine odaklanarak,<br />

sosyal sorumluluk bilinciyle hareket etmeyi<br />

sürdüreceğiz.


60<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka<br />

Barry Callebaut Türkiye’den yeni ürün<br />

Chocovic Beyaz<br />

Bitter ve Sütlü çikolata ürün yelpazesini Chocovic Beyaz ile tamamlayan marka, profesyoneller ve şefler<br />

için yaratıcılık dünyasının kapılarını açıyor. 28-29 Şubat’ta Eskişehir’de gerçekleştirilen Barry Callebaut<br />

Distribütör Buluşması’nda duyurusu ve tanıtımı yapılan Chocovic Beyaz, Beyaz 34 ve Beyaz 37 olmak üzere<br />

iki farklı akışkanlığa ve farklı gramajlara sahip.<br />

175 yılı aşkın deneyimiyle çikolata<br />

ve kakao sektöründe dünya lideri<br />

olan Barry Callebaut, özellikle<br />

yarı endüstriyel pastacılık ve gurme<br />

pazarında fiyat ve performans<br />

açısından en çok tercih edilen markası<br />

Chocovic ürün gamını beyaz çikolata<br />

ile tamamladı. Chocovic Beyaz tanıtım<br />

lansmanı, 28-29 Şubat’ta Eskişehir’de<br />

gerçekleştirilen Barry Callebaut<br />

Distribütör Buluşması’nda Türkiye’deki<br />

tüm distribütörlerin katılımıyla<br />

gerçekleştirildi. Profesyonellerin ve<br />

şeflerin ihtiyacına göre geliştirilen<br />

Chocovic Beyaz, 34 ve 37 olmak üzere<br />

iki farklı akışkanlığa sahip. Chocovic<br />

Beyaz 34 ve Chocovic Beyaz 37 her ikisi<br />

de 10 kg pul olarak üretilirken daha<br />

yoğun akışkanlığa sahip Beyaz 34'ün 2,5<br />

kg'luk blok formu da bulunuyor.<br />

Bu farklı akışkanlıkları ve gramaj<br />

seçenekleriyle Chocovic Beyaz,<br />

ürünlerinde fark oluşturmak isteyen<br />

pastacılık profesyonelleri ve gurme<br />

müşterilerine aradıkları çözümleri<br />

sunuyor. Profesyoneller artık dolgu,<br />

kaplama, kalıplama, dekorasyon<br />

ve daha fazlası için kendi özel<br />

uygulamalarına uygun ideal akışkanlığı<br />

seçme esnekliğine sahipler.<br />

Chocovic Beyaz Çikolata,<br />

Barry Callebaut’un Eskişehir<br />

fabrikasına yapılan yatırımlarla<br />

Türkiye'de yerel olarak<br />

üretiliyor. Yapılan bu yatırımlar<br />

bir yandan fabrikanın<br />

yetkinliklerini geliştirirken bir<br />

yandan da Barry Callebaut<br />

Global’in Türkiye'ye olan<br />

güvenini vurguluyor.<br />

Sektörün aradığı çözüm olmaya<br />

hazır!<br />

Chocovic, beyaz çikolatanın da<br />

eklenmesiyle tamamlanan ürün gamı<br />

ile çikolata ve pasta kreasyonlarında<br />

mükemmelliği arayan profesyoneller ve<br />

şefler için tat, doku ve çok yönlülükte<br />

sektörün aradığı çözüm olmaya hazır.


62<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

şefin gözünden<br />

OKAN<br />

AYDEMIR<br />

Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />

"KENDIMI EN<br />

GÜVENDE<br />

HISSETTIĞIM<br />

YER, MUTFAK"<br />

Aşçılık ve mutfak kültürüyle<br />

tanışıklığı doğduğu topraklara<br />

dayanıyor. Her aileden ‘kesin’ 3-5<br />

bireyin şeflik mertebesine erişmesi,<br />

Mengen’de doğma ayrıcalığıyla ilgili<br />

onun görüşünce. Bunun dünyada başka<br />

örneğinin olmadığı düşüncesini paylaşıyor<br />

bu kanıyla da. “Coğrafya kaderdir”<br />

sözüne güçlü bir sadakat ve vefa borcuyla<br />

bağlanışında da bu inancın etkisi pekala<br />

büyük!<br />

Raffles İstanbul’un Yönetici Şef Vekili<br />

Okan Aydemir, “Gelin size biraz<br />

Mengen’den bahsedeyim…” diye içtenlikle<br />

sürdürüyor sonra sözlerini. Mengen’deki<br />

aşçılık geleneğinin nasıl saray mutfağı<br />

ustalarınca filizlenip, yurdun dört bir<br />

sathında kök saldığından konu açıyor<br />

arkasından. Atatürk’ün mutfağına kadar<br />

nüfuz eden bir Mengen gerçeğinden<br />

bahsederek de bu örneklemelerini<br />

sürdürüyor.<br />

“İşte benim hikâyem de bu şekilde<br />

başladı.” sözlerinin ardından “Daha<br />

5-6 yaşlarımdayken aşçı olacağını<br />

hissediyordum. İlkokuldayken bana<br />

‘Büyüyünce ne olacaksın?’ diye<br />

sorulduğunda ben hep ‘Aşçı’ diye cevap<br />

veriyordum.” diyerek mutfak yolculuğunu<br />

detaylandırmaya koyulan Aydemir,<br />

akabinde kendini Mengen’deki Türkiye’nin<br />

ilk aşçılık okulunda bulduğunu söylüyor.<br />

“Yani hikâyeyi özetleyecek olursam<br />

‘coğrafya kaderdir’ diyebilirim.” diye de<br />

ilave yapıyor.<br />

Raffles markasının prestijine karşı<br />

koyamıyor<br />

Mengen’de doğarsın ama zamanı<br />

geldiğinde coğrafyanın bahşettiği o kader<br />

seni uluslararası mutfaklara kadar taşır.<br />

Bu ekseriyetle böyle olmuştur. Okan<br />

Şef için de bu gelenek bozulmuyor.<br />

Soluğu evvela 2015 yılında Bodrum<br />

Kempinski <strong>Hotel</strong>’de alıyor. Otelin, İtalyan<br />

ve balık degüstasyon restoranlarına<br />

Chef de Cuisine olarak giren Aydemir,<br />

2016’dan 2019’a kadar ise tüm mutfak<br />

operasyonundan sorumlu Execuive<br />

Sous Chef olarak görevini sürdürüyor.<br />

Bu dört yıllık teşrik-i mesainin ardından<br />

İstanbul’a, kendi ağzından “Türkiye<br />

gastronomisinin kalbinin attığı ve lüks<br />

otelciliğin yapıldığı şehre” geri dönme<br />

kararı alıyor. Bunda sözünü ettiği<br />

üzere Raffles markasının prestijine<br />

karşı koyamama halinin katkısı büyük.<br />

“Benim için hiç de kolay bir karar değildi<br />

tabii Bodrum’dan İstanbul’a taşınmak.<br />

Ancak, kariyer hedefim ve Raffles<br />

markasının prestiji kararımı hızlandırdı.”<br />

cümleleriyle onu bu karara yönelten ruh<br />

halini paylaşan Aydemir, otel yönetimine<br />

kapsamlı bir tadım menüsü sunuyor önce.<br />

Kasım 2019’da da Executive Sous Chef<br />

olarak Raffles İstanbul ailesine katılıyor.


“Çevreye destek olmak<br />

adına enerji verimliliği ve<br />

su tasarrufu sağlayacak<br />

teknolojik yeniliklere yatırım<br />

yapmaya ve yeşil enerji<br />

kaynaklarımızı artırmaya<br />

yönelik çalışmalarımızı<br />

sürdürüyoruz. Tüm bu<br />

çabalarımızı düzenli olarak<br />

izleyerek, kendimize yıllık<br />

hedefler koyarak ve aldığımız<br />

aksiyonların sonuçlarını<br />

değerlendirerek daha<br />

sürdürülebilir bir işletme<br />

olma yolunda ilerlemeyi<br />

hedefliyoruz.”<br />

Mutfak, kendini en güvende<br />

hissettiği yer<br />

Şimdilerde pozisyonunu Raffles<br />

İstanbul’un Yönetici Şef Vekili olarak<br />

kuvvetlendiren Okan Aydemir, Aralık<br />

2023’ten beri bu görevin başında.<br />

Mutfağı kendini en güvende hissettiği<br />

yer olarak tanımlayan deneyimli<br />

şefin her bir tabağında da bu pozitif<br />

etkiyi hissediyorsunuz zaten. Menü<br />

oluşumlarında ilhamını mevsimsellikten<br />

aldığını, bu bahar da mutfağında<br />

tamamıyla mevsimsel ürünlere yer<br />

verdiğini dile getiren Aydemir, hızlı<br />

geçişleri olan mevsimsel ürünleri günün<br />

yemeklerinde ve özel menülerinde<br />

sıklıkla kullandığından söz ediyor.<br />

Türkiye’nin verimli toprakları dolayısıyla<br />

kendini çokça şanslı hisseden Okan Şef,<br />

topraktan aldıkları yenilebilir her zerreyi<br />

çok kısa süreli de olsa ‘sürdürülebilirlik<br />

kapsamında’ misafirleriyle buluşturmak<br />

için çaba gösterdiklerini ekliyor sonra<br />

sözlerine.<br />

Yerellik ve sürdürebilirlik konusu ise,<br />

şef ve ekibinin fazlaca değer verdiği<br />

detayların başında geliyor. Bu tarafıyla<br />

Raffles İstanbul’un otel ve mutfak kanadı<br />

olarak duruşunun çok net olduğunu<br />

söyleyen Aydemir, beş yıldızlı otelin tüm<br />

restoranlarında sürdürülebilir sertifikalı<br />

deniz ürünleri ve çay/kahve ürünleri<br />

sunduklarını belirtiyor. Tedarik ettikleri<br />

gıdaların en az %50’sinin sürdürülebilir<br />

olmasını hedeflediklerini söyleyen<br />

Aydemir, bunları da daha çok organik,<br />

yöresel ve mevsimlik gıdalar arasından<br />

seçmeye özen gösterdiklerini dile<br />

getiriyor. Şefin sözünü ettikleri arasında<br />

hayvan refahı gözeten, kafessiz tavuk<br />

yumurtası, kadın girişimciler tarafından<br />

üretilen reçel, zeytin, zeytinyağı gibi<br />

ürünler de var, Çanakkale domatesi,<br />

Ezine peyniri, Balıkesir kuzusu gibi<br />

yöresel olanları da.<br />

Raffles İstanbul mutfaklarında farklı<br />

beslenme gereksinimi içindeki misafirler<br />

de başköşe ediliyor. Son dönemde<br />

çeşitlilik artışına gittikleri vegan,<br />

glütensiz, süt ürünü içermeyen veya az<br />

yağlı yiyeceklerle ilgili örneklemelerini<br />

sürdürüyor, Aydemir.<br />

Gıda atığına duyarlı bir mutfak<br />

yönetimi<br />

Gıda atıklarını azaltmak mevzu da, şefin<br />

mutfağındaki en temel meselelerden


64<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

şefin gözünden<br />

biri. Hem gıda atıklarını azaltmak<br />

hem de sağlıklı ve yöresel seçenekleri<br />

artırmak hedefiyle kahvaltı büfesini<br />

şekillendirdiklerinden söz eden Okan<br />

Aydemir, büfeye daha fazla a la kart<br />

seçenekleri dâhil ettiklerini söylüyor.<br />

Mutfaktaki farkındalık çizgisi, bu kadarla<br />

da sınırlı değil! Beş yıldızlı otelde<br />

büfelerden çıkan gıda atık miktarları,<br />

özel bir teknolojik firmadan temin edilen<br />

monitörlerle takip ediliyor. Okan Şef,<br />

otelin misafir başı gıda atık miktarını<br />

2030 yılına kadar %60 oranında azaltmayı<br />

hedefledikleri bilgisini paylaşarak, “Her<br />

bir restoranımızda tamamen bitki temelli<br />

olan ve protein açısından zengin ürünlere<br />

de yer veriyor ve sayılarını artırmaya<br />

devam ediyoruz.” diye ekliyor.<br />

Eğitim de bu adımların önemli bir<br />

parçası, Raffles mutfak yönetiminde.<br />

Sürekli iyileştirme amacıyla, ekibe<br />

yönelik eğitimler düzenlediklerini ve<br />

sürdürülebilirlik konusundaki farkındalığı<br />

artırdıklarını dile getiren Aydemir,<br />

şöyle devam ediyor: “Cinsiyet eşitliğini<br />

desteklemek adına tüm otelimizde olduğu<br />

gibi mutfağımızda da kadın çalışma<br />

arkadaşlarımızın sayısını artırmak<br />

için desteğimizi sürdürüyoruz. Çalışan<br />

devamlılığını önemsiyoruz ve onların<br />

daha iyi imkânlarda çalışması ve marka<br />

bağlılığını koruyabilmesi için daha<br />

fazla otel içi etkinlikler düzenliyoruz.<br />

Çalışma arkadaşlarımızın kendilerini<br />

geliştirebilmesi ve tüm Raffles otellerinde<br />

fark oluşturabilmeleri için ‘task force’ ve<br />

eğitim programları düzenliyoruz.”<br />

“Lezzet-sunum bir bütün, yemekservis<br />

bir diğer bütün”<br />

Geliyorum, şefin lezzet nüanslarına…<br />

Okan Aydemir, yemekte lezzeti önemli bir<br />

unsur addetmekle birlikte sunumu güçlü<br />

bir tamamlayıcı olarak görüyor. Onun<br />

bakışıyla serviste misafiri etkilemenin<br />

ilk evresi nitekim de sunum. Yemeğin<br />

yendiği atmosfer kadar servis kalitesinin<br />

de yemekten alınan keyfe direkt etkisinin<br />

olduğunu söyleyen Şef Aydemir, “Yani<br />

lezzet-sunum bir bütün, yemek-servis<br />

ise bir diğer bütün.” diyor ve sunumdaki<br />

tarzını şu sözleriyle özetliyor: “Ben<br />

özel hayatımdaki tercihlerimde daima<br />

sadelikten yana oldum. Bunu aynı şekilde<br />

tabaklarıma da yansıttığımı düşünüyorum.<br />

Her ne kadar gastronomi trendlerinin<br />

etkisinde bu belli zamanlarda değişkenlik<br />

gösterse de, tabaklarım sadelik çizgisinde<br />

son şeklini alıyor.”<br />

Ya tabakta kompozisyon oluşturmanın<br />

incelikleri? Bu yetkinliğin tamamen<br />

profesyonellik ve tecrübeyle ilintili<br />

olduğundan bahseden Okan Şef, ressam<br />

örneğinden yola çıkarak, “Meslekte<br />

yıllar geçirdikçe bir ressam nasıl<br />

renkleri anlamlı bir kompozisyon halinde<br />

tuale yansıtıyorsa, bizler de aynısını<br />

yiyeceklerle tabaklara estetik bir şekilde<br />

uygulayabiliyoruz.” sözleriyle bu görüşünü<br />

destekliyor.<br />

"Lezzetli bir yemek için profesyonel<br />

şef olmaya gerek yok!"<br />

Okan Aydemir, lezzetli yemek yapmak<br />

için profesyonel bir şef olma lüzumunu<br />

hissetmeyenlerden. Bu noktada yüzde<br />

100 inancına sarılarak, lezzetli bir yemek<br />

için onu ruhen hissetmenin, büyük bir<br />

istek ve keyifle yapmanın önemine işaret<br />

ediyor. Tabii işin bir de teknik detayları<br />

var, malum. Yemeğin lezzetinde kaliteli<br />

malzeme kullanımının hassasiyetine<br />

değinen Aydemir; taze, mevsimsel ve


kaliteli ürünlerin bir yemeğin lezzetini<br />

en fazla etkileyen unsurların başında<br />

geldiğini söylüyor. Bunlara ilave olarak<br />

kullanılan tekniklerin, ürünlerin pişme<br />

sürelerinin, baharatların uyumlu bir<br />

şekilde kullanımının yemeğin lezzetinde<br />

bir diğer önemli unsurlar olduğunu<br />

anlatıyor. Kişisel tercihlerin ve kültürel<br />

etkilerin lezzet algısını etkilediği<br />

görüşünü de paylaşan Aydemir, “Herkesin<br />

damak zevki farklı olduğu için, bir<br />

yemeğin lezzetli olup olmadığının kişiden<br />

kişiye değişebileceği kanaatindeyim.” diye<br />

de ilave ediyor.<br />

“Mükemmellik en temel ilkem”<br />

Nasıl bir şef, Okan Aydemir? Biraz<br />

da kendisinden bahsetsin istiyorum.<br />

Anlattığına göre, en iyisi için mücadele<br />

ederken Raffles markasının etkisiyle<br />

de mükemmelliği ilke edinen bir<br />

profesyonel o. Şimdi hiç olmadığı kadar<br />

sakin ve soğukkanlı bir yönetici, beş<br />

yıl öncesine de kıyasla. O da pek çok<br />

meslektaşı gibi gastronomi trendlerinin<br />

en yakın takipçisi, misafir memnuniyeti<br />

için sınırları zorlayan, ekip başarısı,<br />

memnuniyeti ve gelişimi için yoğun gayret<br />

sarf eden bir yönetici. Ekibini çalışma<br />

hayatının en değerli varlıkları olarak<br />

benimseyen Aydemir, her birinin fikrini<br />

altın değerinde bulduğunu söylüyor. O<br />

kadar ki, profesyonel mutfağa ilk adımı<br />

atan stajyerlerden yeni denediği bir<br />

yemekle ilgili fikirlerini almayı öncelikli<br />

bir yere koyuyor. Şef Aydemir sözlerini<br />

şöyle sürdürüyor: “Kişisel ve mesleki<br />

gelişimleri için bildiğim her şeyi onlara<br />

aktarmaya çalışıyor, kariyer planlarında<br />

yollarına ışık tutmaktan büyük keyif<br />

alıyorum. Kolay empati kurabildiğimi<br />

düşündüğüm için hepsinin yerine kendimi<br />

kolaylıkla koyabiliyorum ve ona göre<br />

iletişim kurabiliyorum. Bu, bana ve onlara<br />

inanılmaz fayda sağlıyor. Onların hem<br />

iş yerinde hem de özel hayatlarındaki<br />

mutluluklarına önem veriyor, iki alanda<br />

da desteğimi vermek için elimden geleni<br />

yapıyorum.”<br />

“Türk mutfağı aşığıyım”<br />

Raffles İstanbul’un Yönetici Şef Vekili<br />

Okan Aydemir, uluslararası otel şefliği<br />

pozisyonunu Türk mutfağına sadakati<br />

ve hizmetleriyle de güçlendiren bir<br />

profesyonel aynı zamanda. “Bizler<br />

uluslararası otel şefleri olarak birçok<br />

farklı ülkeden gelen misafirleri<br />

ağırladığımız için genel olarak<br />

popüler olan uluslararası mutfakların<br />

yemeklerine hâkimiz aslında. Ancak;<br />

ben bir Türk şef olarak tam bir Türk<br />

mutfağı aşığıyım.” diyen Aydemir, Türk<br />

yemeklerini kimliğinden uzaklaştırmadan<br />

bazen modern, bazen geleneksel şekilde<br />

menülerinde sunmaya özen gösterdiğini<br />

söylüyor.<br />

Türk mutfağının zengin tarihi ve kültürel<br />

mirasıyla dünya genelinde tanınan<br />

en önemli ve en lezzetli mutfakların<br />

başında geldiğini dile getiren Aydemir ve<br />

sözlerine şu cümleleri ekliyor: “Ülkemizin<br />

coğrafi konumu ve tarihi boyunca farklı<br />

kültürlerle etkileşimde bulunması<br />

nedeniyle büyük çeşitliliğe sahip olan<br />

Türk mutfağının yine ülkede bulunan<br />

farklı bölgelerin kendine özgü tarifleri<br />

ve malzemeleri ile çok değerli bir kimlik<br />

kazandığını düşünüyorum.”<br />

“Et yemeyi seven bir şefim”<br />

Ya en sevdiği tatlar? Aydemir, et yemeyi<br />

seven bir şef olduğunun altını çiziyor,<br />

sözlerini tamamlarken. Etin en sade<br />

haliyle pişirildiği kavurmayı çocukluğunun<br />

bayram sofralarında en başköşeye<br />

koyuyor. Türkiye’de her bölgede farklı<br />

şekilde pişirilen ama hepsinin birbirinden<br />

lezzetli olduğu kavurma’ olarak<br />

söyleyebilirim.” diyen Mengenli şefin Türk<br />

mutfağı haricinde pişirmekten en keyif<br />

aldığı diğer iki mutfak ise Hint ve Asya<br />

mutfakları.


66<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

GASTRONOMI SEKTÖRÜ<br />

4. KEZ YETENEK AVINA ÇIKTI<br />

TÜROB, TUGEV, MEB ve Metro Türkiye iş birliğiyle Gastronometro’da düzenlenen Turizm<br />

Meslek Liseleri Arası Aşçılık Yarışması dördüncü kez gerçekleşti. Gastronominin nitelikli<br />

iş gücüne ve deneyime dayandığını belirten TÜROB Başkanı Müberra Eresin, “Hedefimiz<br />

bu yarışmayı büyütmek, Türkiye geneline farklı kategorilerle genişletmek.” dedi.<br />

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB),<br />

Turizm Geliştirme ve Eğitim Vakfı<br />

(TUGEV), Milli Eğitim Bakanlığı ve<br />

Metro Türkiye iş birliğiyle, gastronomi<br />

turizminin gelişmesine katkı sağlamasının<br />

yanı sıra turizm meslek liselerinden<br />

mezun olan öğrencilere mesleği<br />

sevdirerek kolay istihdam sağlamak<br />

amacıyla düzenlenen ‘Sektör Yetenek<br />

Avında’ projesi yeniden başladı. Proje<br />

kapsamındaki ‘Turizm Meslek Liseleri<br />

Arası Aşçılık Yarışması’ üç yıl aradan<br />

sonra Gastronometro’da dördüncü kez<br />

gerçekleştirildi. Yarışma, 2021-2022<br />

yıllarında COVID-19 salgını ile 2023 yılında<br />

da Türkiye’yi sarsan elim deprem felaketi<br />

nedeniyle gerçekleştirilememişti. Sektörokul<br />

işbirliği ve farkındalığını artırmak<br />

üzere sosyal sorumluluk bilinciyle<br />

hayata geçirilen projeyle, turizm otelcilik<br />

sektörünün nitelikli çalışan ihtiyacının<br />

karşılanması ve meslek lisesi mezunlarının<br />

da eğitim aldıkları alanda istihdam edilme<br />

imkânlarının artırılması hedefleniyor.<br />

12 meslek lisesinden öğrenci<br />

kıyasıya yarıştı<br />

İstanbul’da bulunan 12 meslek lisesinden<br />

öğrencilerin kıyasıya yarıştığı ve jüri<br />

başkanlığını Şef Vedat Başaran’ın yaptığı<br />

yarışmanın 1 Mart <strong>2024</strong> Cuma günü<br />

gerçekleştirilen ödül törenine başta<br />

İstanbul Valisi Davut Gül olmak üzere<br />

eğitim, turizm, gastronomi ve medya<br />

camiasından yoğun katılım oldu. Yarışma<br />

sonucunda birincilik ödülünü Sarıyer<br />

Vehbi Koç Vakfı Mesleki ve Teknik Anadolu<br />

Lisesi, ikincilik ödülünü Selimpaşa Borsa<br />

İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu<br />

Lisesi ve üçüncülük ödülünü TÜROB<br />

50. Yıl Şişli Mesleki ve Teknik Anadolu<br />

Lisesi kazandı. ECOLAB Hijyen Ödülü de<br />

Kumburgaz Mesleki ve Teknik Anadolu<br />

Lisesi oldu. Ayrıca tüm katılımcı okullara<br />

Gastronometro tarafından hediyeler verildi.<br />

Eresin: “Yarışma Türkiye geneline<br />

yayılacak”<br />

Ödül töreninde konuşan TÜROB Başkanı<br />

Müberra Eresin, son yıllarda Türkiye’nin<br />

gastronomi turizmi için öncelikli tercih<br />

edilen ülke haline geldiğini belirterek,<br />

“Dünya ülkelerinde turizm gelirinin<br />

önemli bir kısmını oluşturan gastronomi<br />

turizmi Türkiye’de de hâlâ gelişime açık<br />

bir alandır. Gastronomi de fazlasıyla<br />

nitelikli iş gücüne ve deneyime dayanıyor.<br />

Dolayısıyla, gençler bu konuda en önemli<br />

avantajımız ve güvencemiz. Hedefimiz<br />

bu yarışmayı büyütmek, Türkiye geneline<br />

farklı kategorilerle genişletmek. Bu amaca<br />

yönelik adımlarımızı hızlıca atmak üzere<br />

Turizm Geliştirme ve Eğitim Vakfı (TUGEV)<br />

ile işbirliğimizi de başlattık” dedi.<br />

“Turizm gelirini artıracak”<br />

Eresin, gastronomi açısından birçok<br />

ülkeden daha zengin bir potansiyele sahip<br />

olan Türkiye’nin bu özelliğini turizme<br />

yansıtmayı tamamen başardığında, turizm


gelirinde önemli bir artış sağlamasının<br />

kaçınılmaz olduğunu, bu yolda Turizm<br />

Meslek Liseleri Arası Aşçılık Yarışması’nın<br />

sektör-okul işbirliğinin en güzel ve en<br />

anlamlı örneklerinden biri olduğunu<br />

kaydetti. Sadece yarışmada dereceye<br />

girenlere değil, yarışmaya katılanların<br />

tamamına konaklama sektörü olarak staj<br />

ve istihdam imkânı sunulduğuna dikkat<br />

çeken Eresin, “Türkiye’de orta ve uzun<br />

vadede gastronomi turizminin gelişmesine<br />

katkı sağlamasının yanı sıra turizm meslek<br />

liselerinden mezun olanlara da istihdamın<br />

yolunu açan projeyle, turizm otelcilik<br />

sektörünün nitelikli çalışan ihtiyacının<br />

karşılanması ve meslek lisesi mezunlarının<br />

eğitim aldıkları alanda istihdam edilme<br />

imkanlarının artırılmasını ana hedef olarak<br />

belirlemiştik. Öğrencilerimizin eğitimlerinin<br />

bir parçası olarak motivasyonlarını<br />

artırmak ve sektörümüzün de okullara olan<br />

dikkatlerini çekmek üzere düzenlediğimiz<br />

bu yarışmada aslında kazanan tüm okullar.<br />

Hepsini yürekten tebrik ediyorum” dedi.<br />

“Jüri seçim yapmakta zorlandı”<br />

“Sektörümüzün önde gelen şeflerinden<br />

oluşturduğumuz Jürimiz, genç şeflerimizin<br />

hazırladığı birbirinden başarılı tabaklar<br />

arasından seçim yapmakta ilk defa çok<br />

zorlandı. Bu durum bizleri fazlasıyla<br />

sevindirdi zira hedeflerimize kısa sürede<br />

ulaşmış olduk” diyen Eresin, şöyle konuştu:<br />

“TÜROB olarak bugüne kadar eğitime<br />

verdiğimiz desteklere bundan sonra da<br />

kararlılıkla devam edeceğiz. Yarışmamızın<br />

gerçekleştirilmesinde desteklerinden<br />

dolayı başta yarışma koordinatörümüz<br />

Şef Vedat Başaran’a, İstanbul İl Milli<br />

Eğitim Müdürlüğü’ne, Metro Türkiye’ye<br />

Gastronometro Direktörü Şef Maximilian<br />

Thomae’ye, İTO ve TUGEV Başkanı Şekib<br />

Avdagiç ve TUGEV Başkanvekili Bahadır<br />

Yaşık’a, yarışma jürisinin tüm kıymetli<br />

üyelerine, ödül sponsorlarımız Kütahya<br />

Porselen ve ECOLAB’a, yarışmaya katılarak<br />

bu güzel organizasyonu anlamlı kılan<br />

tüm okullarımıza, okul yönetimlerine<br />

ve geleceğimizin teminatı genç yetenek<br />

öğrencilerimize şahsım ve kurumum<br />

TÜROB adına teşekkür ederim.”<br />

Duran: “Mutfağımızın geleceğine<br />

bugünün genç şefleri yön verecek”<br />

Gastronometro’da yarışmaya ev sahipliğini<br />

yapan Metro Türkiye’nin Kurumsal<br />

İletişim ve Kamu İlişkileri Müdürü Aslı<br />

Duran ise yaklaşık 35 yıldır Türk mutfak<br />

kültürünü ve değerlerini korumak, gelecek<br />

nesillere aktarmak ve şefleriyle birlikte bu<br />

mutfağın dünyada hak ettiği yere gelmesini<br />

sağlamak amacıyla çalıştıklarını belirterek,<br />

“Metro Türkiye olarak, mutfağımızın<br />

geleceğine bugünün genç şeflerinin<br />

yön vereceğine olan inancımızla onların<br />

eğitimleri ve gelişimleri için pek çok proje<br />

geliştiriyor, iş birlikleri yapıyoruz. Türk<br />

mutfağının sürdürülebilirliği için yaptığımız<br />

her çalışmada ülkemizin ilk gastronomi<br />

keşif platformu olan Gastronometro,<br />

hem bir eğitim ve Ar-Ge merkezi, hem de<br />

gastronomi dünyasını bir araya getiren<br />

bir buluşma noktası olarak önemli bir<br />

rol üstleniyor. Yeme içme sektörünün en<br />

büyük iş ortağı olarak genç şeflerimize<br />

tavsiyemiz; Türk mutfağının tekniklerini,<br />

geleneklerini en iyi şekilde öğrenmeleri.<br />

Yerel ve Coğrafi İşaretli ürünlerimize<br />

sahip çıkarak değer kazanmasına destek<br />

vermeleri. Metro Türkiye olarak biz, tüm<br />

bu konularda her zaman onların yanında<br />

olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.<br />

Yarışmaya Katılan Okullar:<br />

Beyoğlu Katip Mustafa Çelebi Mesleki ve<br />

Teknik Anadolu Lisesi<br />

Etiler Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi<br />

Kumburgaz Mesleki ve Teknik Anadolu<br />

Lisesi<br />

Küçükçekmece Borsa İstanbul Mesleki ve<br />

Teknik Anadolu Lisesi<br />

Sarıyer Vehbi Koç Vakfı Mesleki ve Teknik<br />

Anadolu Lisesi<br />

Selahaddin Eyyubi Mesleki ve Teknik<br />

Anadolu Lisesi<br />

Selimpaşa Borsa İstanbul Mesleki ve<br />

Teknik Anadolu Lisesi<br />

Şenesenevler Mualla Selcanoğlu Mesleki<br />

ve Teknik Anadolu Lisesi<br />

Şile Borsa İstanbul Mesleki ve Teknik<br />

Anadolu Lisesi<br />

Tuzla Asım Kibar Mesleki ve Teknik<br />

Anadolu Lisesi<br />

TÜROB 50.Yıl Şişli Mesleki ve Teknik<br />

Anadolu Lisesi<br />

Zeytinburnu Mehmet İhsan Mermerci<br />

Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi<br />

Sektör Yetenek Avında Jüri Üyeleri<br />

Vedat Başaran – Şef, İşletmeci, Türk<br />

Mutfağı Araştırmacısı (Sektör Yetenek<br />

Avında-4 Jüri Başkanı)<br />

Emre İnanır - Executive Chef, Tuğra<br />

Restoran, Çırağan Palace <strong>Hotel</strong> Kempinski<br />

Erich Ruppen – Usta Öğretici, Le Cordon<br />

Bleu Istanbul<br />

Giancarlo Gottardo - Director Culinary at<br />

Divan <strong>Hotel</strong>s&<strong>Restaurant</strong>s<br />

Gökmen Sözen - Foodinlife Genel Yayın<br />

Yönetmeni<br />

Mehmet Faruk Yardımcı - Executive Chef,<br />

JW Marriott Marmara Sea<br />

Murat İlke Özipek - Yönetici Eğitmen Şefi,<br />

Gastronometro<br />

Mustafa Emirli - ECOLAB Eğitim Müdürü<br />

Serkan Aksoy - Executive Chef, Nicole<br />

<strong>Restaurant</strong> (1 Michelin Yıldız)<br />

Soner Kesgin - Executive Chef, Swissotel<br />

The Bosphorus İstanbul<br />

Tuğçe Mirza Canik - Executive Chef,<br />

Restoran Modern


68<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

Sinangil’den<br />

“60 Yıllık Tarifler” kitabı<br />

60 yıldır mutfakların vazgeçilmezi Sinangil, sosyal medya üzerinden<br />

“#ununuduymayankalmasın” etiketiyle başlattığı kampanya ile takipçilerinden<br />

topladığı aile yadigârı unlu tarifleri, “Sinangil 60 Yıllık Tarifler” kitabında bir araya<br />

getirdi.<br />

Türkiye’nin ilk paketli un markası ve<br />

perakende un pazarının lideri Sinangil,<br />

devreye aldığı kapsamlı kampanya ile<br />

“60 Yıllık Tarifler” kitabı projesini hayata<br />

geçirdi. Kitap; sosyal medya fenomeni<br />

Şef Şükran Kaymak tarafından yapılan<br />

#ununuduymayankalmasın çağrısıyla<br />

birlikte, takipçilerden gelen tariflerin<br />

uzman jüri tarafından değerlendirilip<br />

seçilmesiyle hazırlandı. Konuyla ilgili<br />

İstanbul Feriye Sarayı’nda düzenlenen<br />

tanıtım toplantısına basın mensupları,<br />

tarif sahipleri, sosyal medya fenomenleri<br />

ve Çölyak Vakfı temsilcileri ile çok sayıda<br />

davetli katılım gösterdi. Sinangil 60 Yıllık<br />

Tarifler” kitabına 60yil60tarif.com sitesi<br />

üzerinden ulaşılabiliyor. Ayrıca kitaptaki<br />

tüm tariflerin videoları, Sinangil’in sosyal<br />

medya hesaplarından Ramazan ayı boyunca<br />

paylaşılacak.<br />

Geleneği geleceğe taşıyor<br />

Lansmanda konuşan Eksim Holding<br />

Gıda Grubu Başkanı ve Eksun Gıda Genel<br />

Müdürü Ahmet Demir kitabın hazırlık<br />

süreçlerinden bahsederek; “Geçtiğimiz<br />

yıl 60’ıncı yaşını kutladığımız Sinangil için<br />

yaptığımız paylaşımlarda hala tariflerin<br />

vazgeçilmezi olduğunu gördük. Yapılan<br />

araştırmalar bir yana, halkın genelinde<br />

unumuz için büyük bir ilgi var ve bu bizi<br />

mutlu ediyor. Bu heyecanı ülkemizin<br />

tüm kesimleriyle paylaşabilmek adına<br />

bir kampanya başlattık. Kampanya<br />

kapsamında “Ununu Duymayan Kalmasın”<br />

çağrımızla tarafımıza ulaşan tarifleri<br />

değerlendirdik. Nesilden nesile aktarılmış<br />

aslına uygun unlu lezzetlerin seçkin<br />

tariflerini “Sinangil 60 Yıllık Tarifler”<br />

kitabında topladık. Bu kitabı yalnızca<br />

bir tarif kitabı olarak görmüyor, mutfak<br />

kültürümüzün ve damaklarımızda yer etmiş<br />

geleneksel lezzetlerin yarınlara kalmasında<br />

değerli bir aracı olarak görüyoruz. Tarif ve<br />

tariflerinin hikayelerini bizlerle paylaşmaya<br />

layık gören herkese teşekkür ediyoruz.”<br />

dedi.<br />

“Gıda etiği kültürümüzün parçası”<br />

Toplantı sonrası yapmış olduğu<br />

değerlendirmelerde geçmişten günümüze<br />

uzanan özel tariflerin, bir yönüyle israfın<br />

önüne geçmek düşüncesiyle de ortaya<br />

çıktığını vurgulayan Demir, israfın<br />

günümüzde ele alınması gereken en önemli<br />

kavramlardan biri olduğunu vurguladı.<br />

Tasarruf bilincinin artmasının gıda etiği<br />

kapsamında da önemine işaret ettiği<br />

konuşmasında, israfın boyutunu paylaştığı<br />

verilerle bir kez daha gözler önüne seren<br />

Demir; “Birleşmiş Miletler Çevre Programı<br />

(UNEP) tarafından hazırlanan Gıda İsrafı<br />

Endeksi Raporuna göre, dünya genelinde<br />

her yıl 931 milyon ton gıda israf ediliyor.<br />

Ülkemizde ise her yıl 7.7 milyon tondan<br />

fazla gıda israf edilirken 14 milyon ekmek<br />

çöpe atılıyor. Her yıl kişi başına 93 kilogram<br />

yiyecek çöpe atılıyor. Özellikle bu israfın<br />

yüzde 60’tan fazlası evsel atıklardan<br />

oluşuyor. Dolayısıyla son dönemde<br />

bireysel ve toplumsal açıdan artan bu gıda<br />

israfının; kültürümüzde olan gıda etiğinin<br />

hatırlanıp günümüz dünyasına göre yeniden<br />

yorumlanmasıyla azalacağının umudunu<br />

taşıyoruz” dedi.


www.gastroinoks.com.tr | 0 216 550 98 75<br />

Sahrayıcedit Mahallesi Adile Naşit Sokak No: 4/A Kadıköy, İstanbul


70<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

ANKA - Yemek Birleştirir kitabı<br />

6 Şubat depremine ithaf edildi<br />

Jumbo’nun desteğiyle hazırlanan ANKA - Yemek Birleştirir tarif kitabının lansmanı,<br />

Aydan Üstkanat ve ekibinin kitaptaki tariflerden hazırladığı özel lezzetler eşliğinde<br />

Madera İstanbul’da gerçekleşti.<br />

Aydan Üstkanat’ın liderliğinde<br />

Food Online dergisi ekibinin<br />

hazırladığı ANKA - Yemek<br />

Birleştirir 6 Şubat kitabında<br />

Adana’dan Şanlıurfa'ya uzanan lezzet<br />

yolculuğundan özel tarifler, bölgesel<br />

çeşitliliğin unutulmaması için bir araya<br />

getirildi. 6 Şubat Depremleri sonrası<br />

hazırlanan 400 sayfalık tarif kitabı ile<br />

bölgedeki 10 ilden özel reçeteler gün<br />

yüzüne çıkıyor. Bu yönüyle bölgenin<br />

tıpkı Anka kuşu gibi küllerinden<br />

yeniden doğması destekleniyor.<br />

Jumbo bu anlamlı projeyle lezzetlerin<br />

birleştirici gücünü vurgulamak ve söz<br />

konusu tariflerin ölümsüz olmasını<br />

sağlıyor. Kitap jumbo mağazalarında,<br />

jumbo.com.tr de ve seçkin<br />

kitapevlerinde satışa sunulacak.<br />

Bayraklı: “Yemeklerin birleştirici<br />

gücüne inanıyoruz”<br />

Jumbo Genel Müdürü Bahriye<br />

Bayraklı, davette yaptığı konuşmada<br />

“ANKA - Yemek Birleştirir projesi,<br />

6 Şubat depreminden etkilenen<br />

bölgelerimizle dayanışmayı büyütme<br />

hedefi taşıyor. Bu kitap sayesinde,<br />

bölge mutfaklarımızın zenginliğinin<br />

ve çeşitliliğinin geniş kitlelere<br />

ulaşmasını ve bu zenginliğin gelecek<br />

nesillere taşınmasını umut ediyoruz.<br />

Mutfak ve sofra gereçlerindeki<br />

'zamansız tasarım' anlayışımız<br />

ışığında, gastronomi kültürümüzün<br />

zamansız değerlerine sahip çıkmayı<br />

çok önemsiyoruz. Bu kitapta yer alan<br />

her bir tarif, geçmişin ve bugünün<br />

lezzetlerini bir araya getirirken,


yemeklerin sadece karın doyurmaktan<br />

ibaret olmadığını, aynı zamanda<br />

kalplerimizi ve toplumumuzu da<br />

birleştirme gücüne sahip olduğunu<br />

gösteriyor. Jumbo olarak biz de<br />

yemeklerin bu birleştirici gücünü,<br />

insanları aynı sofra etrafında<br />

buluşturarak yaşattığımıza inanıyoruz.<br />

Sevdiklerimizle bir araya geldiğimiz<br />

her sofra, sıcacık anılarımızı değerli ve<br />

unutulmaz anılara dönüştürüyor” dedi.<br />

ANKA - Yemek Birleştirir<br />

tarif kitabının lansmanında<br />

başlangıçlarda Sütlü Tandır<br />

Ekmeği, Maraş Tarhana Cipsi,<br />

Humus, Kitte Turşusu; ara<br />

sıcaklarda Toğga Çorbası,<br />

Fellah Köfte, Ekşili Kuru<br />

Dolma, Oruk, Fasulyeli<br />

İçli Köfte, Kübbülmüşviye<br />

Jumbo’nun özel tasarımlarında<br />

sunuldu. Ana yemekte ise<br />

Kıymalı Sıkma, Firik Pilavı,<br />

Oruk Kebabı favori lezzetler<br />

arasındaydı.<br />

Davette bir konuşma yapan<br />

Aydan Üstkanat, bu özel kitabın<br />

lansmanının 8 Mart Dünya Kadınlar<br />

Günü’ne de vurgu yapmasının<br />

çok anlamlı olduğunu belirtti ve<br />

“Deprem oradaki kentleri yok<br />

ederken uzakta olan bizlerin<br />

ruhlarımızı yıkıp geçmişti. O<br />

günlerde Food Online dergimizin<br />

sayfalarını 10 ilimize ayırdık.<br />

Amacımız Türkiye ekonomisi için<br />

bölge tarımı ne ifade ediyor, tarım<br />

arazilerinde ne, ne kadar ekilip<br />

biçiliyor, onu görmekti. İşte o sayı,<br />

bize bu kitabın temelini attırmış<br />

oldu. O sırada gördük ki şehirlerin<br />

resmi web sitelerinde mutfaklarını<br />

temsil eden fotoğraflar yetersizdi.<br />

Ayrıca tarif meselesi çok karışıktı.<br />

Bu sorunların cevabını bulmak için<br />

sağlam bir çalışma yaptık. Kitabın<br />

referans niteliğinde olması amacıyla<br />

yola çıktık; denedik, pişirdik,<br />

tabakladık ve fotoğrafladık. Yemek<br />

kültürünün hepimizi birleştirici ve<br />

sağaltıcı bir yönü de var. Amacımız<br />

herkesi bu sofraya davet etmek ve<br />

karınları doyurmak kadar ruhları da<br />

beslemek. Umuyoruz ki bu büyük<br />

sofrada bizim de bir tutam tuzumuz<br />

olur.” diye konuştu.


72<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

GTD, üyelerine Gizli Denetleme ve<br />

Müşteri Deneyimi etkinliği düzenledi<br />

Gastronomi Turizmi Derneği (GTD), üyelerine özel Gizli Denetleme ve Müşteri<br />

Deneyimi etkinliği gerçekleştirdi.<br />

XSIGHTS Araştırma, Gastronomi<br />

Turizmi Derneği önderliğinde 27<br />

Şubat Salı günü Crowne Plaza<br />

İstanbul – Harbiye ev sahipliğinde<br />

Gizli Denetleme ve Müşteri Deneyimi<br />

etkinliği düzenledi. Sektöre farkındalık<br />

ve değer katmak amacıyla sektörün<br />

önde gelen isimlerinin bir araya<br />

geldiği etkinlikte kurumsallaşmanın<br />

alanlarından biri olan gizli müşteri<br />

çalışması misafirlere aktarıldı.<br />

Uluslararası kalite standartlarında<br />

kurumsallaşmanın ince detaylarının<br />

anlatıldığı etkinlikte rekabette<br />

farklılaşabilmek adına müşteri<br />

deneyiminin öneminden bahsedildi.<br />

Boztepe: “Uluslararası her<br />

zincirdeki işlemleri kontrol eden<br />

bir mekanizma olmalı’’<br />

GTD Başkanı Gürkan Boztepe,<br />

uluslararası alanda yurt içinde<br />

ve yurt dışında faaliyet gösteren<br />

yetkili kurumları İstanbul’a davet<br />

ederek etkinliği gerçekleştirdiklerini<br />

belirtti. Etkinliğin gastronomi<br />

turizmine etkisine değinen Boztepe,<br />

“Üyelerimizin, özellikle uluslararası<br />

zincirler dahil olmak üzere, bugün<br />

dünya standartlarında olduğunu<br />

biliyoruz. Bu anlamda, Gastronomi<br />

Turizmi Derneği olarak üyelerimize<br />

daha fazla fayda sağlayabilmek<br />

amacıyla gizli müşteri konusunu<br />

gündeme getirdik. Bugün uluslararası<br />

her zincirin içerisinde yapılan işlemleri<br />

kontrol eden bir mekanizma olması<br />

lazım’’ diye konuştu.<br />

Gastronomi turizmi çatısı altında<br />

pek çok paydaşın bu işin içerisinde<br />

olduğunun altını çizen Boztepe,<br />

Türkiye’nin yerel ürünlerinin yurt<br />

dışına satılması noktasından yurt<br />

içinde e-ticaret siteleri üzerinden<br />

pazarlanmasına kadar ki süreçlerde<br />

birçok paydaş grubun konuyla yakından<br />

ilgili olduğunu ifade etti ve konunun<br />

önem arz etmesi sebebiyle dönemsel<br />

olarak tekrar edilmesi gerektiğine de<br />

işaret etti.


74<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

UFS ve BigChefs’ten gelecek<br />

imzalı menü iş birliği<br />

1600'den fazla global şefin öngörüleriyle şekillenen ve sektörde benzersiz bir<br />

metodolojiye sahip "Geleceğin Menüleri" trend raporu 26 Şubat -7 <strong>Nisan</strong> tarihleri<br />

arasında BigChefs şubelerinde eşsiz lezzetlere dönüştü…<br />

26 Şubat - 7 <strong>Nisan</strong> tarihleri arasında<br />

BigChefs şubelerinde sunulan<br />

“Geleceğin Menüleri” için, 26 Şubat'ta<br />

Unilever Food Solutions ve BigChefs<br />

iş birliğini duyuran bir lansman daveti<br />

düzenlendi. "Geleceğin Menüleri" lansman<br />

etkinliği, gastronomi dünyasının önde gelen<br />

isimlerini özel bir yemek davetinde bir<br />

araya getirdi. Davet, sektör profesyonelleri<br />

ve basın mensupları gibi önemli konukların<br />

katılımıyla gerçekleştirildi, geleceğin<br />

yemek trendlerine ışık tuttu.<br />

reyhanlı peynir sos ile tatların mükemmel<br />

uyumunu sunarken, Gelenekten Geleceğe<br />

Lezzetler kategorisinde yer alan İsli<br />

Peynirli Patatesli Izgara Köfte ve "Kadayıf"<br />

de Nata, geleneksel tatları modern<br />

dokunuşlarla yeniden yorumlandı.<br />

Geleceğin Menüleri'nde neler<br />

sunuldu?<br />

BigChefs ve Unilever Food Solutions iş<br />

birliğiyle hazırlanan "BigChefs’te Geleceğin<br />

Menüleri", dört gıda trendini lezzetli ve<br />

yenilikçi yemeklerle buluşturdu. Karşı<br />

Konulmaz Sebzeler trendini temsil eden<br />

Çıtır Akdeniz Salatası, vişne domates, çıtır<br />

tortilla ekmekleri, beyaz peynir, avokado,<br />

kıtır havuç-salatalık, Knorr Akdeniz Salata<br />

sosu ve nar taneleriyle sağlıklı ve lezzetli<br />

bir seçenek sundu. Paylaşma Hazzı'nı<br />

öne çıkaran Kızarmış Sebze Topları,<br />

brokoli-peynirli, ıspanaklı-patatesli ve<br />

kök sebzeler-mozzarella çeşitleriyle<br />

paylaşımlık tabakların yeni yıldızı oldu.<br />

Karşı Konulmaz Sebzeler trendi altında,<br />

Havuç ve Kabak Spaghetti ile havuç ve<br />

kabakların spagetti şeklinde sunumu, lor<br />

peyniri, pesto, ceviz içi, domates sos ve<br />

yoğurt dip ile karşı konulmaz bir lezzet<br />

serüveni vadetti. Lezzet Kontrastı trendini<br />

yansıtan Reyhan soslu Izgara Tavuk<br />

Filetosu, domates soslu ızgara patlıcan ve


76<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro güncel<br />

Gıda israfının önlenmesinde<br />

atıksız mutfak yaklaşımının önemi<br />

İstanbul Rumeli Üniversitesi Otel, Lokanta<br />

ve İkram Hizmetleri Bölüm Başkanı Öğr.<br />

Gör. Sevcan Battal gıda israfının önlenmesi<br />

için atıksız mutfak fikrini benimseyerek<br />

uygulanması gerektiğini söyledi.<br />

“Yerel ürünlere ve tedarikçilere<br />

öncelik verin”<br />

“Atıksız mutfak, gıdanın üretim, servis<br />

ve tüketim aşamalarında oluşabilecek<br />

atık maddelerin kontrol altında tutulması<br />

ve insan sağlığı ile çevrenin korunması<br />

anlamına gelmektedir. Bu yaklaşımın temel<br />

prensipleri doğrultusunda hareket etmek<br />

için öncelikle planlı bir alışveriş listesi<br />

hazırlanmalıdır. Mevsimsel özellikler göz<br />

önünde bulundurularak hazırlanan bu liste,<br />

ihtiyaçların doğru bir şekilde belirlenmesini<br />

sağlar.<br />

Alışveriş listesi oluşturulduktan sonra,<br />

satın alınacak gıda ürünlerinin firmalarına<br />

olan yakınlığı da önemlidir. Bir gıda ürünü<br />

ne kadar yakın mesafeden gelirse, o kadar<br />

sağlıklıdır ve karbon ayak izi de o kadar<br />

düşüktür. Bu nedenle, yerel ürünlere ve<br />

tedarikçilere öncelik vermek önemlidir”<br />

diyen Battal sözlerine şöyle devam etti: “Gıda<br />

ürünlerinin doğru bir şekilde saklanması<br />

da atıksız mutfak için kritik bir adımdır.<br />

Her gıda maddesi kendi özelliklerine uygun<br />

şekilde muhafaza edilmelidir. Örneğin,<br />

olgunlaşmış avokado ile elma aynı alanda<br />

saklanmamalıdır çünkü bu durum çürümeye<br />

ve atığa yol açabilir.’’<br />

“Derslerde ve sınavlarda da atıksız<br />

mutfak konusuna dikkat edilmeli”<br />

Derslerde de atıksız mutfak konusuna özen<br />

gösterilmesi gerektiğine dikkat çeken Battal<br />

şunları söyledi: “Üniversitemiz öğrencilerine<br />

bu alanda bilgilendirmelerde bulunurken bir<br />

yandan da uygulama alanında bunu hayata<br />

geçiriyoruz. Derslerimizde, etkinliklerimizde<br />

ve uygulamalı sınavlarımızda atıksız<br />

mutfak konusunda hassasiyet gösteriyoruz.<br />

Örneğin zeytinyağlı enginar yapımında<br />

limon suyu kullanırken limon kabuklarından<br />

limon şekerlemesi yapılarak tekrardan<br />

dönüştürüp yeni bir ürün elde edilmesini<br />

öğretiyorum. Sınavlarımızda gerçekleştirilen<br />

uygulamalarda kalan malzemeden neler<br />

yapılabilir? Bir tabak hazırlanırken malzeme<br />

artmaması için en doğru kullanım nasıl<br />

olmalı gibi soruların cevaplarını hem teorik<br />

hem de uygulamada öğrencilerimize doğru<br />

aktarım ile sağlıyoruz. Yemek planlaması<br />

bunun başında geliyor. Gıda saklama ve gıda<br />

atıkları gibi alanlara dikkat edilerek ürünleri<br />

ortaya çıkarıyoruz.”<br />

“Atıksız mutfak kavramı sadece<br />

yenilebilir ürünleri kapsamaz”<br />

Battal, atıksız mutfağın sadece yenilebilir<br />

ürünleri değil, yenilemeyen ürünleri de<br />

kapsadığını belirterek, “Gıda ürünlerini<br />

pişirmek için kullanılan yağlı kâğıt<br />

yerine silikon fırın matları kullanmak,<br />

atık oluşumunu engellemenin yanı sıra<br />

sürdürülebilirliği de sağlar.” dedi.<br />

Battal, tedarik edilen ürünlerin en etkili<br />

şekilde kullanımına dair ise şu bilgileri<br />

verdi: “Örneğin, bütün bir tavuğun göğüs<br />

kısımlarını isli göğüs, but kısmını but roll,<br />

kalan parçalarını çerkes tavuğu, kanatlarını<br />

teriyaki soslu lolipop, kemiklerini ise stock<br />

yapımında kullanabilirsiniz. Herhangi bir<br />

ürünün her parçasını ve her türlü aşamasını<br />

değerlendirmek gerekmektedir. Başka bir<br />

örnek vermek gerekirse; humus yapımı<br />

için haşlanan nohutun suyu atık olarak<br />

değerlendirilmemelidir. Çünkü haşlama<br />

suyu vegan mutfağında aquafaba olarak<br />

kullanılabilmektedir. Bağlayıcı görevi<br />

üstlenen aquafabadan, bitkisel tatlı ve vegan<br />

omletler yapılabilmektedir.’’<br />

Battal, “Atıksız mutfak, etkileşimde<br />

bulunduğu her türlü durum için oluşabilecek<br />

maddi, manevi, sağlık ve çevre kayıplarını<br />

önlemek ve sürdürülebilirliği sağlamak<br />

adına büyük önem taşımaktadır” şeklinde<br />

sözlerini tamamladı.


78<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gustonun yorumu<br />

Dünyada sürdürülebilirlik<br />

kavramı yaygın olarak 1980’li<br />

yıllardan sonra kullanılmaya<br />

başlanmıştır. Kelimenin kökeni Latince<br />

“Sustinere” kelimesinden gelmekte ve<br />

sürdürmek, sağlamak, devam ettirmek,<br />

desteklemek ile var olmak anlamlarında<br />

kullanılmaktadır.<br />

Sürdürülebilirlik kavramı üretim,<br />

tüketim, ticaret ve büyüme gibi ekonomik<br />

alanlar ile kültürel, siyasal, sosyal<br />

ve çevresel alanlarda giderek artan<br />

yoğunlukla kullanılmaktadır. Bunun<br />

temel nedeni, günümüz kaynaklarının<br />

gelecek nesillere kayıpsız bir şekilde<br />

aktarılabilmesinin sağlanmaya<br />

çalışılmasıdır. Bu bakış açısıyla gıdada<br />

ve tarımda sürdürülebilirlik kavramı da<br />

dünyanın geleceği açısından son yıllarda<br />

daha fazla tartışılmaya başlamıştır.<br />

1980’li yıllarda kavram olarak literatüre<br />

giren ve bugün yaşamımızın merkezine<br />

oturan sürdürülebilirliğin sözlük<br />

anlamı bir şeyin sürdürülebilir olması,<br />

durumunu devam ettirebiliyor ya da<br />

kendini yenileyebiliyor olması olarak<br />

tanımlanıyor. Sadece bu sözlük tanımı<br />

bile bize ne yapmamız gerektiğini<br />

söylüyor.<br />

Gıda üretiminde en büyük kaynak toprak<br />

olduğuna göre. Topraktan geleni yeniden<br />

toprağa göndereceğiz formül bu kadar<br />

basit! Bugün olduğu gibi önümüzdeki<br />

yıllarda da tarım ve gıda en stratejik<br />

sektörler olarak hayatımızın merkezinde<br />

Gusto-Akademisyen<br />

Reha Tartıcı<br />

Gıda ve tarımda sürdürülebilirliği<br />

nasıl sağlayabiliriz?<br />

yer almaya devam edecek. Güvenilir<br />

gıdaya ulaşmanın sürdürülebilirliğinin<br />

sağlanması için de çiftçiden sektör<br />

temsilcilerine, Tarım ve Orman<br />

Bakanlığı’ndan akademik kuruluşlara<br />

kadar sektörün tüm paydaşlarının bir<br />

arada projeler üreterek iş birliği yapması<br />

çok önemli.<br />

Yerli üretimin artırılması için<br />

üretim zincirinin ilk halkasında yer<br />

alan çiftçilerin desteklenmesi ve<br />

güçlendirilmesi büyük önem arz ediyor.<br />

Toprağı iyileştirmeli, gıdanın geleceği ve<br />

sürdürülebilirliğini sağlamalıyız. Gelecek<br />

kuşakların sağlıklı ve refah içinde<br />

yaşaması için sürdürülebilir gıda konusu<br />

öncelikli olarak hayatımızda olmalı.<br />

Unutmamalıyız ki, yaşadığımız dünya,<br />

gelecek kuşaklara aktarmak için<br />

muhafaza etmemiz gereken bir miras.<br />

Bunu da ancak, kaynakları düzgün<br />

kullanarak, planlı hareket ederek<br />

sağlayabiliriz. Tarımsal kuraklığı artık<br />

üretim sürecinde de hissediyoruz.<br />

Kullanılan tarım ilaçları ve kimyasal<br />

gübreler toprağın yapısını değiştirdi.<br />

Topraktaki besin zincirini sağlayan<br />

canlı mikroorganizmaların azalması<br />

toprağın verimini azalttı ve toprak nemini<br />

de kaybederek sıkışmaya başladı. Bu<br />

yüzden bilinçsiz tarım uygulamaları<br />

ve kuraklıkla birlikte adeta çığlık<br />

çığlığa yanlışları bağıran toprağa kulak<br />

vermemiz gerekiyor.<br />

Dünya nüfusunun önümüzdeki 30<br />

yıl içinde yüzde 34 artarak 9 milyarı<br />

geçeceği tahmin ediliyor. Bu artış<br />

beraberinde şehirleşmedeki büyümeyi<br />

de getirecek. Yani üretenler değil,<br />

tüketenler artacak. Yüzde 34 artacağı<br />

beklenen nüfusun beslenmesi için<br />

gıda üretiminin yüzde 70 artacağı<br />

hesaplanıyor. Üretimdeki bu artış,<br />

önlem almazsak toprağı çok kısa sürede<br />

tüketmemize neden olacak. Bu nedenle<br />

sürdürülebilirlik sadece devletlerin değil,<br />

bireylerinde sahip çıkması gereken en<br />

önemli değer olarak karşımıza çıkıyor.<br />

Gıda üretiminin çevresel etkilerini<br />

minimuma indirmek, ilk yapılması<br />

gereken. Tabii ki yapmak o kadar<br />

da basit değil. Çünkü yüzlerce yıldır<br />

kullanılan kimi üretim yöntemlerini<br />

değiştirmemiz gerekiyor. Nedeni ise bu<br />

yöntemlerin, gelecek nesillere zarar<br />

veren iklim değişikliği, kuraklık, biyolojik<br />

çeşitliliğin azalması gibi sonuçlarının<br />

olması.<br />

Toprağın yanında bir başka yaşamsal<br />

değerimiz suyun kullanımı da<br />

geleceğimiz için hayati önem<br />

taşıyor. Ama bu nokta da bireysel su<br />

kullanımında tasarrufun tek başına<br />

yeterli olamayacağını unutmamamız<br />

gerekiyor. Çünkü hayvancılıkta<br />

ve tarımda kullanılan su, tatlı su<br />

kaynaklarının nerdeyse %70’ini<br />

kullanıyor. Asıl bu alanlarda bilinçli<br />

tüketim yaparak tasarruf sağlamamız<br />

gerekiyor.


80<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro güncel / makale<br />

DrṀurat<br />

İstanbul Gelişim Üniversitesi<br />

Dogan<br />

Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı<br />

Doç.<br />

)<br />

Değerli okurlarım, uzun zamandır<br />

İstanbul mutfağı üzerine çalışmalar<br />

yapıyorum. Araştırmalarımı<br />

derinleştirdikçe, başlıkta da belirttiğim<br />

gibi İstanbul mutfağının birçok kadim<br />

medeniyetten beslendiğine şahit oldum.<br />

Bizim için İstanbul mutfağının yeşermeye<br />

başladığı tarih Fatih'in İstanbul'u<br />

fethettiği tarihtir. Fatih, İstanbul'a<br />

azığında Orta Asya’nın göçebe mutfak<br />

kültürünün, Selçuklu mutfak kültürünün<br />

ve Anadolu mutfak kültürünün<br />

oluşturduğu sentez bir mutfak getirmişti.<br />

Bu arada Fatih'in çok fazla bilinmeyen bir<br />

sözünden bahsetmek istiyorum. Fatih,<br />

İstanbul'un fethi sonrası yöneticilere<br />

hitaben şunları söylemiştir: “Bundan<br />

sonra yeni Doğu Roma İmparatoru<br />

benim.” Fatih'in sözünden anlaşıldığı gibi,<br />

Fatih, Bizans'ın birçok kadim kurumunu<br />

devralmıştır. Bu kurumlardan biri de<br />

Bizans mutfak kültürüdür diyebilirim.<br />

Sonuç olarak, tarihsel süreçte Bizans<br />

mutfak geleneklerinin birçok bileşeni<br />

İstanbul mutfağına aktarılmıştır.<br />

Bunların birkaçından bahsetmeyi<br />

düşünüyorum. İlk olarak şunu<br />

söyleyelim. Osmanlı, Bizans’tan aldığı<br />

birçok ürünü ve tekniği değiştirmiş ve<br />

başkalaştırarak kendine mal etmiştir.<br />

Bu vesileyle tartışılan birkaç konuya da<br />

değinmiş olacağım. Bunların en başında<br />

baklava ve tavukgöğsü tatlısı geliyor.<br />

“Baklava tartışmasına ben de dahil<br />

olayım”<br />

Evet, baklava tartışmasına ben de dahil<br />

olayım. Yunanlıların bize ait, bizim de<br />

(Türkler) bize ait dediğimiz, dünyaca<br />

ünlü olan şerbetli o tatlı, baklava.<br />

İstanbul mutfağı: Kadim kültürlerin<br />

buluştuğu bir mutfak<br />

Görüşlerimi size aktarmaya başlamadan<br />

önce şunları söylemekte fayda var. Bu<br />

konuyla ilgili sırasıyla Arap, Bizans ve<br />

Osmanlı kaynaklarını detaylı olarak<br />

inceledim. İlk etapta, tarihi ve günümüz<br />

baklavasını karşılaştırdığımızda; ilk<br />

haliyle günümüzün çıtır çıtır ve lezzetli<br />

hali birbirine hiç benzemez. Benim<br />

kanaatim baklavanın ilk neşvü nema<br />

bulduğu (ortaya çıktığı) coğrafya bugün<br />

Suriye ve Irak’ı da içine alan coğrafyadır.<br />

Bu konuyla ilgili yazılı ve olguya dayanan<br />

kanıtlar mevcut. Olguya ait olan kanıtlar<br />

benim şahsi çıkarımım. Şeker yani şeker<br />

kamışı tarımını profesyonel anlamda ilk<br />

yapanlar Araplar olmuş. Bu bağlamda da<br />

şekeri ve şeker şurubunu mutfaklarında<br />

bolca kullanmışlar.<br />

Değerli okurlarım, sizi bilimsel verilerle<br />

fazla sıkmak istemiyorum. İsterseniz<br />

biraz da konunun hikâyesini konuşalım.<br />

Araplar, günümüz baklavasına benzeyen<br />

şuruplu bir tatlı yapılıyorlardı. Komşuları<br />

Bizans da onlardan gördükleri bu<br />

tatlıyı yapmaya başladılar. Hatta Fatih,<br />

İstanbul'a aşçılarını getirdiğinde onlar<br />

da baklavanın ne olduğunu biliyordu.<br />

Şimdi sıra Osmanlı'nın baklavayı<br />

günümüzün en lezzetli tatlısına nasıl<br />

dönüştürdüklerinin hikâyesine gelsin.<br />

Burada devreye kadim geleneklerinizin<br />

en önemlilerinden biri olan Orta Asya<br />

göçebe mutfak geleneği giriyor.<br />

Konar ve göçer Türk topluluklarının<br />

mutfakları portatif ve pratik olmak<br />

zorundaydı. Sadece bir örnek vereceğim.<br />

Göçebe bir Türk ailesi yanında hepimizin<br />

yakından tanıdığı sac tava aparatını her<br />

daim taşımaktaydı. Aile konakladığı yerde<br />

un ve suyu karıştırıp hamur yapar. Açtığı<br />

yufkalar sac üzerinde pişirilir. Sonrasında<br />

sacın çukur kısmı çevrilir, yemek o<br />

kısımda pişirilir. İşte baklava için en<br />

önemli püf noktası, Türk ekmek yapma<br />

tekniği olan yufka açmadır. Osmanlı<br />

sarayında aşçılar kadim bir gelenek olan<br />

yufka açma tekniği ile incecik katlarda<br />

yufkalar açmış ve günümüzün çıtır çıtır<br />

lezzetli baklavası ortaya çıkmıştır.<br />

“Bir diğer tartışma konusu olarak,<br />

tavukgöğsü”<br />

Bir diğer tartışma konusu ise,<br />

tavukgöğsü tatlısıdır. Bizans mutfağında<br />

buna benzer bir tatlının olduğu ve<br />

‘Apicius’ adlı Antik Roma yemek<br />

kitabında ‘blancmange- blonmonji’<br />

benzeri bir muhallebinin yapıldığı<br />

öne sürülmektedir. Ancak ilgili kitabı<br />

incelediğimizde bu tarifin olmadığı<br />

anlaşılmakta. Ancak tavukgöğsü tatlısı<br />

için rahatlıkla şunu söyleyebilirim.<br />

Bu tatlı, Arap mutfağının muhallebi<br />

kategorisinde bir tatlısı olarak ortaya<br />

çıkmış. İstanbul mutfağında ilk zamanlar<br />

tavukgöğsü tatlısı olarak üretilmiş.<br />

Sonrasında ise bu tatlı kazandibine<br />

dönüşmüştür. Bu dönüşümle ilgili<br />

anlatılan birkaç şehir efsanesi de<br />

mevcuttur. Bunlardan biri şu şekildedir:<br />

Tavukgöğsü tatlısı yapan çarsı esnafı<br />

kazanın dibinde kalan tavukgöğsü<br />

tatlısını önceleri kendileri ve çevresi<br />

tüketmiş, hoşlarına gitmiş. Sonrasında<br />

ise bunu inovatif yeni bir ürün olan<br />

kazandibi tatlısına dönüştürmüşler. Bir<br />

başka anlatıma göre ise, saray aşçıları<br />

Helvahane'de bu tatlıyı tavukgöğsü<br />

yaparken tesadüfen keşfetmişler.<br />

Sonuç olarak, İstanbul mutfağı ve kültürü<br />

Osmanlı başkentinde birçok medeniyet<br />

pınarından beslenerek günümüze kadar<br />

gelmiştir. Konunun derinliği nedeniyle bir<br />

sonraki yazımda da İstanbul mutfağı ile<br />

devam etmeyi düşünüyorum.


82<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

fuar<br />

IBAKTECH <strong>2024</strong> HEDEFI<br />

4 günde 4 milyar euro ticaret hacmi<br />

Alanında dünyanın ikinci, Avrasya'nın en büyüğü unvanına sahip uluslararası<br />

IBAKTECH Fuarı, 24-27 <strong>Nisan</strong> tarihleri arasında unlu mamul endüstrisi,<br />

çikolata- dondurma- tatlı üreticileri ve HORECA sektörü profesyonellerini<br />

14. kez bir araya getirecek.<br />

Messe Stuttgart Ares Fuarcılık<br />

tarafından düzenlenecek olan fuar;<br />

6 salonda, 30 bin m2’lik alanda<br />

organize edilecek. Ticaret Bakanlığı,<br />

KOSGEB, GIDABİL, EKMADER ve Türkiye<br />

Fırıncılar Federasyonu’nun desteğiyle<br />

düzenlenecek olan IBAKTECH, Türkiye,<br />

Almanya, Azerbaycan, İtalya, Fransa,<br />

Slovenya, Ukrayna, Çin, İran, Lübnan ve<br />

Suriye’den 300'ün üzerinde katılımcıya<br />

ve 500'ün üzerinde markaya ev sahipliği<br />

yapacak. Bu sayede ziyaretçiler farklı<br />

ülkelerden gelen sektör profesyonelleri ile<br />

iletişim kurarak iş birlikleri ve ticari ilişkiler<br />

geliştirebilecekler.<br />

Fuar; ekmek – pasta makinaları, hamur<br />

makinaları, ekmek – pasta katkı maddeleri,<br />

çikolata ve üretim teknolojileri, dondurma<br />

ve üretim teknolojileri, ambalaj makinaları,<br />

dekor malzemeleri, fırın – pastane<br />

ekipmanları, pişiriciler, gıda ve içecek,<br />

gıda & içecek makine ve ekipmanları,<br />

konveyör sistemleri ve ekipmanları,<br />

makine ekipmanları otel, kafe – bar<br />

mutfak ekipmanları, soğutma grupları,<br />

dondurulmuş ürünler, mobilya dekorasyon,<br />

dernek, sektörel yayınlar gibi tüm sektörleri<br />

tek çatı altında bir araya getirerek, dünya<br />

gıda ve teknolojileri ticaretine yön verecek.<br />

Altıntop: “Uluslararası iş<br />

bağlantılarının buluşma noktası<br />

olacak”<br />

Messe Stuttgart Ares Fuarcılık Genel<br />

Müdürü Ufuk Altıntop, IBAKTECH fuarının<br />

sektördeki önemine değinerek; "IBAKTECH<br />

fuarı, ekmek, pasta, çikolata, şekerleme<br />

ve dondurma sektörlerinde faaliyet<br />

gösteren firmaların bir araya geldiği ve son<br />

teknolojileri bir arada görebileceği önemli<br />

bir platform. Bu yıl 4 günde yaklaşık 4 milyar<br />

euroluk ticaret hacminin yaratılmasının<br />

hedeflendiği fuarda; Almanya, Azerbaycan,<br />

İtalya, Fransa, Slovenya, Ukrayna, Çin gibi<br />

ülkelerden gelen katılımcılar sektördeki en<br />

son teknolojileri sergileyecekler. Geçtiğimiz<br />

yıllarda, Avrupa, Afrika ve Orta Doğu<br />

Bölgeleri başta olmak üzere 115 ülkeden<br />

80 binin üzerinde profesyonel ziyaretçiyi<br />

ağırlayan IBAKTECH, hem katılımcılarına<br />

yeni pazarlara ulaşmaları için fırsatlar<br />

sunmuş hem de uluslararası bir ticari<br />

platform olarak sektör profesyonellerinin<br />

yatırım kararlarındaki önemini bir kez daha<br />

ortaya koymuştu. Bu başarısıyla alanında<br />

dünyanın ikinci büyük fuarı olma konumunu<br />

koruyor. Katılımcılar ve ziyaretçiler, bu<br />

fuar sayesinde sektördeki gelişmeleri<br />

takip ederek, potansiyel yeni iş ortakları<br />

ile bağlantı kuracak ve uluslararası<br />

pazarlara açılma fırsatı yakalayabilecek "<br />

ifadelerini kullandı.<br />

Önceki yıllarda Avrupa,<br />

Afrika ve Orta Doğu<br />

bölgelerinden gelen 80 binden<br />

fazla profesyonel ziyaretçiyi<br />

ağırlayan IBAKTECH,<br />

katılımcılarına yeni pazarlara<br />

ulaşma fırsatları sunarken,<br />

sektör profesyonellerinin<br />

yatırım kararlarında önemli<br />

bir rol oynamaya devam<br />

edecek. Türkiye'nin önde<br />

gelen kuruluşları tarafından<br />

da desteklenen fuarda 4<br />

milyar euro ticaret hacmi<br />

gerçekleşmesi hedefleniyor.


84<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

fuar<br />

Gulfood Dubai<br />

<strong>2024</strong>’e Feast<br />

Gıda damgası<br />

Feast Gıda, dondurulmuş gıda<br />

sektöründe öncü konumunu<br />

sürdürerek ihracat faaliyetleriyle<br />

de ön plana çıkmaya devam<br />

ediyor. Feast, gıda sektörü için<br />

çok önemli bir konumda olan<br />

ve bu yıl 29’uncusu düzenlenen<br />

Gulfood Dubai <strong>2024</strong>’te yerini aldı.<br />

19-23 Şubat <strong>2024</strong> tarihlerinde Dubai World Trade Center'da<br />

gerçekleştirilen ve 190'dan fazla ülkeden 5.500'den fazla<br />

markanın katıldığı fuara Türkiye'den de geniş çaplı bir katılım<br />

sağlandı. 6 kıtada 70’e yakın ülkeyle lezzetlerini buluşturan<br />

Feast, fuarda mevcut iş birliklerini güçlendirmenin yanında,<br />

gelecekteki strateji ve büyüme hedeflerini şekillendirmek için<br />

yeni değerli bağlantılar da kurdu. Kaliteli ürünleri ve deneyimli<br />

ekibiyle Feast Gıda, fuar boyunca sektör temsilcileriyle verimli<br />

görüşmeler gerçekleştirerek, uluslararası alanda güçlü bir<br />

varlık sergiledi. Yenilikçi ürünlerini tanıtarak, müşterilere<br />

daha geniş bir ürün yelpazesi sunma ve tüketicilerin değişen<br />

taleplerine uygun çözümler sunma vizyonunu pekiştirdi. Bu<br />

etkinlik, Feast Gıda'nın küresel pazardaki lider konumunu<br />

daha da güçlendirmesine katkı sağladı.<br />

Korkmaz, Antalya’da<br />

bayileriyle buluştu<br />

Korkmaz, <strong>2024</strong> yılı yurtiçi bayi toplantısını<br />

29 Şubat - 3 Mart tarihleri arasında Antalya<br />

Adalya <strong>Hotel</strong>’de gerçekleştirdi. Yeni<br />

ürünlerinin de tanıtıldığı toplantıda, sektör<br />

değerlendirmesi ve yeni hedefler konuşuldu.<br />

Paslanmaz çelik mutfak eşyaları, elektrikli ev<br />

aletleri ve sofra ürünleri alanında dünyanın<br />

önde gelen Türk markalarından Korkmaz, 29 Şubat – 3<br />

Mart <strong>2024</strong> tarihleri arasında Antalya’daki Adalya <strong>Hotel</strong>’de<br />

bayileri ile bir araya geldi. Korkmaz Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Kerim Korkmaz’ın ev sahiplendiğinde düzenlenen ve 600<br />

kişinin katılım sağladığı organizasyonda, yeni ürünlerin<br />

tanıtımı gerçekleştirildi. Sektör araştırmasının da bayilere<br />

sunulduğu toplantıda, Korkmaz’ın gelecek döneme ilişkin<br />

stratejik planlamaları paylaşıldı. Bayi toplantısına ilişkin<br />

değerlendirmelerde bulunan Kerim Korkmaz, “Antalya’da<br />

çevre illerden de pek çok katılım sağlayan bayilerimizle<br />

birlikte gerçekleştirdiğimiz toplantımızda, en yeni ürünlerimizi<br />

bayilerle buluşturduk. Sektördeki en güncel gelişmeleri<br />

ele aldık ve gelecek döneme dair stratejik planlamalarımızı<br />

paylaştık. Katılımın yoğun olduğu etkinlikte, bayilerimizin geri<br />

bildirimleri ve ilgisi bizleri oldukça memnun etti. İleriye dönük<br />

planlarımızı birlikte şekillendirme ve güçlü iş ilişkilerimizi daha<br />

da pekiştirmek adına bu tür etkinlikler gerçekleştirmeye devam<br />

edeceğiz." diye konuştu.


86<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

Aslı’ya yeni<br />

genel müdür<br />

Eksim Holding’in Gıda Grubu<br />

bünyesinde faaliyet gösteren Aslı’da<br />

üst düzey görev değişimi gerçekleşti.<br />

Gıda sektörünün önde gelen<br />

şirketlerinde başarılı bir yöneticilik<br />

kariyerine sahip olan Caner<br />

Bayıralan, Şubat ayı itibarıyla Aslı<br />

Genel Müdürü olarak yeni görevine<br />

başladı. Kariyer hayatı boyunca<br />

Arçelik ve Syngenta gibi markalarda<br />

da çalışan Bayıralan, 10 yılı aşkın süre UNO’da iş geliştirme direktörü<br />

ve genel müdür olarak görev yaptı. 2021 yılında Simit Sarayı’nın genel<br />

müdürlüğü görevini de üstlenen Bayıralan, son olarak 2022 yılından<br />

bu yana Koska’da genel müdür koltuğunda başarılı işlere imza attı.<br />

Galatasaray Üniversitesi Endüstri Mühendisliği mezunu olan ve Koç<br />

Üniversitesi’nde yüksek lisans programını tamamlayan yeni Genel<br />

Müdür Bayıralan, tecrübesini gıda alanında Türkiye’nin ilk zincir<br />

mağazalarından olan Aslı’nın gelecek vizyonu için kullanacak.<br />

Porland, yeni koleksiyonlarını<br />

Ambiente’de tanıttı<br />

Baltalı Gıda’dan günlük<br />

10 ton üretim<br />

Yüzde 100 keçi sütünden süt ve süt ürünleri<br />

üreten Baltalı Gıda kurucusu Funda Özer<br />

Baltalı, “2023 yılı üretim maliyetlerinin<br />

düşürülmesi için GES yatırımı, makine ve<br />

ekipmanların modernizasyonu ve bakımı ile<br />

verimliliğin artırılması için işbaşı eğitimlerin<br />

yoğunlaştığı bir yıl oldu. Türkiye’de keçi<br />

sütü ve ürünlerinin pazarı ile ilgili sağlıklı<br />

bir veri bulunmamakla birlikte, ambalajlı<br />

ürün ve kayıtlı işletmelerin yaklaşık 40-50<br />

milyon dolar hacim yarattığı biliniyor. 2023 yılı, adet bazında 2022 yılı<br />

ile aynı seviyede olmakla birlikte, özellikle dış pazarlarda ürünlerimize<br />

olan yüksek talep dolayısıyla, ihracat denemesi yaptığımız bir<br />

yıl da oldu. Maalesef iç pazardaki maliyet artışı ve kurun paralel<br />

artmaması ihracat faaliyetlerini durdurmamıza yol açsa da, <strong>2024</strong><br />

yılında durumumuzu muhafaza etmek en büyük hedefimiz. Ayrıca<br />

doğrudan tüketiciye ulaşmak için bir model geliştiriyor ve <strong>2024</strong> yılı<br />

içinde uygulamaya geçmeyi planlıyoruz. Şu anda üretim kapasitemiz<br />

günlük 10 ton, 365 gün esasına göre yıllık 3 milyon 650 bin litre.” dedi.<br />

Sürdürülebilirlik için verimliliğin olmazsa olmaz olduğuna değinen<br />

Baltalı, “Personel, makine, enerji, verimliliği ve optimizasyon için<br />

çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz.” dedi.<br />

PanPan Un ve MSA’dan<br />

yeni iş ortaklığı<br />

Özgün tasarımlarıyla standartların ötesine geçerek porselen sektörüne<br />

yön veren Porland, Almanya’nın ticaret kenti Frankfurt’un ev sahipliğini<br />

yaptığı ve dekorasyon, züccaciye aksesuar ile hediyelik eşya alanında<br />

Avrupa’nın en nitelikli fuarlarından biri olan Ambiente Frankfurt <strong>2024</strong>’te<br />

yer aldı. Beş gün süresince dünyaca ünlü markaların yer aldığı, 4 bin<br />

500’den fazla katılımcı ile 140 bin ticari ziyaretçinin buluştuğu fuarda<br />

toplam 405 metrekarelik büyüklüğe sahip iki stantta katılımcılarını<br />

ağırlayan Porland, hem ev hem de horeca sektörüne yönelik güçlü ve<br />

geniş koleksiyonlarını tanıttı. Fuar sonrası değerlendirmeden bulunan<br />

Porland Yönetim Kurulu Üyesi İmge Pamukçu, “HoReCa standında<br />

bünyemize yeni katılan Pioli markamızı ve yeni koleksiyonumuz olan<br />

Funky’i tanıttık. Marka duruşumuzu simgelemek için fuarda sergilenen<br />

ve sürdürülebilirlik ilkemizde odak noktamız olan Re-gen koleksiyonu<br />

da özellikle Kuzey Avrupa ülkelerindeki ziyaretçiler tarafından büyük<br />

ilgiyle karşılandı. Öte yandan Seasons ve Alumilite koleksiyonlarımızın<br />

da ilgiyle karşılandığı fuar bizim açımızdan aynı zamanda iş ilişkilerini<br />

geliştirmek adına da önemli bir fırsat oldu.” dedi.<br />

Doruk Un, perakende markası PanPan Un ve HoReCa pazarını<br />

domine eden PanPan Profesyonel markasıyla dünyanın en iyi aşçılık<br />

okulları arasında gösterilen Mutfak Sanatları Akademisi’nin iş<br />

ortakları arasına katıldı. MSA ile iş birliği kapsamında profesyonel<br />

aşçılık ve profesyonel pasta-ekmekçilik eğitim mutfaklarında<br />

workshoplarda kullanılan unları temin edecek olan un markası,<br />

kullanım amacına uygun özel un çeşitleriyle beklentileri en iyi<br />

şekilde karşılayacak. Doruk Un, MSA ile yenilikçi ürün lansmanları,<br />

sektör profesyonellerine ve mutfakseverlere yönelik workshoplar,<br />

dijital eğitimler ve gastronomi sektörüne yönelik podcast’ler gibi<br />

konularda iş birliği yaparak hem sektör profesyonellerinin hem<br />

de mutfakseverlerin gelişimini amaçlıyor. Doruk Un Yönetim<br />

Kurulu Başkanı ve CEO’su Gürsel Erbap “Farklı ürün gruplarının<br />

kullanılmasıyla tüketici alışkanlıklarını değiştirmeye yönelik<br />

etkinliklerimize MSA iş birliğiyle devam edeceğiz. PanPan Un<br />

markamızla her lezzetin unu ayrı diyerek kullanım amacına uygun<br />

özel un çeşitleri geliştirdik. Farklı lezzetler için farklı un kullanılması<br />

yönünde pazarda hem tüketici tarafında hem de profesyonel tarafta<br />

davranış değişikliği yaratmaya odaklanarak unun da farklı kullanım<br />

amaçlarına göre içeriklerinin çeşitlendiğini anlatmak ve bu yönde bir<br />

vizyon geliştirmek istiyoruz” dedi.


88<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

Nobu Istanbul’da Tokyo<br />

Haftası hazırlığı<br />

Eker, 30. Uluslararası Gıda ve<br />

İçecek İhtisas Fuarı'na katıldı<br />

Türkiye'de sektörünün en beğenilen markası olan Eker, gıda ve<br />

içecek alanında faaliyet gösteren önemli firmaları buluşturan<br />

30. Uluslararası Gıda ve İçecek İhtisas Fuarı'nda lezzetli ve farklı<br />

ürünleri ile ziyaretçilerini standında ağırladı. Eker'in 117 metrekare<br />

büyüklüğünde bir alana kurulan dikkat çekici standı, markanın hem<br />

ev dışı tüketim sektörüne hem de son kullanıcıya dokunan iki ayrı<br />

yönünden ilham alarak tasarlandı. Eker Süt Ürünleri Pazarlama<br />

Grup Müdürü Özge Kiraz, fuarla ilgili yaptığı değerlendirmede<br />

şunları söyledi: “Eker'in, Türkiye’deki ve ihracat pazarındaki<br />

hedefleri doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürürken, sektöre değer<br />

katan etkinliklerde yer almayı da önemsiyoruz. Fuara katılmaktan<br />

dolayı mutluluk duyduk. Bu sayede her geçen yıl büyüyen ürün<br />

ailemizin yanı sıra iyilik peşinde koşan bir marka olarak yaptığımız<br />

faaliyetleri ve etkinlikleri sektörün temsilcileriyle, müşterilerimizle<br />

paylaştık. Eker'in, sektörünün en beğenilen markası olmasına katkı<br />

sağlayan ürünlerimiz ve standımızda sunduğumuz ikramlarımızla<br />

ziyaretçilerden tam not aldık.”<br />

Çikolatanın yeni hali<br />

Dünya çapında en çok tanınan kahve markalarından biri olan ve<br />

ülkemizde Honest Holding çatısı altında yer alan “%100 Premium<br />

Colombian Coffee” markası Juan Valdez, menüsüne eklediği 2 yeni<br />

lezzet ile çikolata deneyimini bambaşka bir noktaya taşımaya hazır.<br />

Sıcak çikolata tutkunlarına benzersiz bir lezzet şöleni yaşatacak Minty<br />

Hot Chocolate, Belçika Çikolata ile nane aromasının eşsiz birleşimiyle<br />

ve yumuşak dokusuyla soğuk kış günlerinde içinizi ısıtırken; Beyaz<br />

Belçika Çikolata sevenler için hazırlanan White Chocolate Mocha, Beyaz<br />

Belçika Çikolata aroması ile kahveye bambaşka bir boyut katmak için<br />

menüde yerlerini aldı.<br />

New York’tan dünyaya yayılan efsanevi Nobu <strong>Restaurant</strong>, her yıl<br />

olduğu gibi <strong>2024</strong> yılında da pişirme deneyimlerini geliştirmek ve<br />

farklı kültürlerin mutfaklarını tanıştırmak adına uluslararası şeflerini<br />

bir araya getirecek. Nobu Tokyo’nun meşhur şefleri, Asya-Pasifik<br />

Bölge Direktörü Baku Kobayashi'nin de katılımıyla 24-28 <strong>Nisan</strong><br />

tarihleri arasında Japon mutfağının özgün lezzetlerinden oluşan<br />

omakase menüsünü Türkiye’de bulunan misafirleriyle buluşturmak<br />

için İstanbul’u ziyaret edecek. <strong>Nisan</strong> ayında düzenlenecek haftaya<br />

özel Suşi Şefi Masami Ouchi ve Nobu Tokyo Kurumsal Şefi Shuichi<br />

Yamaguchi Türkiye şefleriyle birlikte Nobu Istanbul’un mutfağında<br />

birlikte çalışacak. Japon mutfağına özel reçetelerin Nobu Tokyo<br />

standartlarında sunulacağı özgün menü, 24-28 <strong>Nisan</strong> nisan tarihleri<br />

arasında deneyimlenebilecek.<br />

Dr. Samim Saner:<br />

“Gıda güvenliği<br />

sorumluluğumuzdur”<br />

Gıda Güvenliği Derneği<br />

tarafından iki yılda bir<br />

düzenlenen 8. Uluslararası<br />

Gıda Güvenliği Kongresi, 9-10<br />

Mayıs tarihleri arasında Grand<br />

Cevahir <strong>Hotel</strong> & Convention<br />

Center’da gerçekleştirilecek.<br />

Bu kapsamda kongrenin<br />

sloganı “Gıda Güvenliği<br />

Sorumluluğumuzdur” olarak<br />

belirlendi. Kongre sloganı ile<br />

ilgili Gıda Güvenliği Kongre<br />

Başkanı Dr. Samim Saner şu<br />

açıklamaları yaptı: “Gıda tedarik<br />

zincirinin küreselleşmesi ile<br />

beraber güçlü bir gıda güvenliği<br />

kültürüne ihtiyaç duyulan<br />

dönemden geçiyoruz. Son yıllarda önemi giderek artan bu kavram<br />

için kurum, kuruluş ve topluluklara gıda güvenliğini en doğru şekilde<br />

algılanması, önceliklendirilmesi için çalışmalar yaparak farkındalığın<br />

daha da artmasını sağlamamız lazım. Dünya Sağlık Örgütü’nün<br />

açıkladığı veriler ışığında gıda güvenliği sadece hükümetlerin<br />

veya gıda üreticilerinin değil, hepimizin sorumluluğudur. Basın<br />

kuruluşlarının da, tüketicilere doğru bilgileri iletmek ve gıda güvenliği<br />

konusunda bilinçli bir toplum oluşmasına katkıda bulunmak gibi<br />

önemli bir sorumluluğu bulunmakta.”


90<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

“Ülker Anadolu<br />

Baharat” serisi,<br />

Bizim Toptan’da<br />

satışta!<br />

Yeni baharat serisi olan “Ülker Anadolu Baharat” Bizim Toptan ve<br />

Seç Marketler’de satışa sunuldu. Seride acı toz biber, tatlı toz biber,<br />

karabiber, pul biber, nane, kekik, susam, çörek otu, kimyon, köri,<br />

limon tuzu, sumak ve tarçın olmak üzere 13 çeşit ürün bulunuyor.<br />

Ürünler farklı büyüklükteki ambalajlarda hem Ev Dışı Tüketim<br />

(EDT) müşterilerinin hem de bireysel müşterilerin kullanımına<br />

uygun olarak raflarla buluştu. Bizim Toptan Pazarlama ve Müşteri<br />

İlişkileri Direktörü Raşit Çebi, “Ülker Anadolu Baharat” ürünlerinin<br />

satışına Bizim Toptan mağazaları ve Seç Marketler’de başladıklarını<br />

belirterek şunları söyledi: “Ürünlerin ortaya çıkış aşamasında<br />

şeflerle beraber sayısız test ve uygulamalar yapıldı, duyusal paneller<br />

gerçekleştirildi. Üstelik tohum seçiminden ürünlerin raflarla<br />

buluşmasına kadar üretimin tamamı uçtan uca kontrol ediliyor,<br />

kalite kontrol süreçleri ile tüketici sağlığı önceliklendiriliyor. Seri;<br />

tat, koku ve nitelik bakımından baharatta kaliteyi en üst seviyeye<br />

taşıyor. Ürünler tazelik, lezzet ve hijyeni uzun süre koruyacak kilitli<br />

özel ambalajlarda paketleniyor. ‘Buram buram Anadolu’ söylemiyle<br />

özdeşleşen ‘Ülker Anadolu Baharat’ ürünleri, Anadolu mutfağının<br />

eşsiz yemeklerinin kokusu ve lezzetini daha da güçlendirecek”.<br />

Doruk Un İbaktech’te<br />

yerini alacak<br />

Türkiye’nin en büyük buğday unu<br />

üreticilerinden ve ihracatçılarından<br />

Doruk Un, bu yıl 24-27 <strong>Nisan</strong> tarihleri<br />

arasında İFM’de 14.’sü düzenlenecek olan<br />

Uluslararası Ekmek, Pasta Makineleri,<br />

Dondurma, Çikolata ve Teknoloji fuarı<br />

İbaktech’te yerini alacak. Doruk Un Yönetim<br />

Kurulu Başkanı ve CEO’su Gürsel Erbap,<br />

<strong>2024</strong> yılında paketli un kategorisinde<br />

Türkiye’de ilk defa beyaz unun lezzeti<br />

ve buğdayın sağlığını bir arada sunan “Sağlıklı Un” kategorisinin<br />

lansmanını gerçekleştireceklerinin altını çizerek bu yenilikçi ürün<br />

grubunu ilk kez fuarda tanıtacaklarını belirtti. Doruk Un olarak<br />

sektörde oluşturdukları farklılıklardan bahseden Erbap; “EDT<br />

kanalında PanPan Profesyonel ürün portföyünü lanse ederek kısa<br />

süre içinde liderliği hedefleyen bir ekip kurduk, agresif bir şekilde<br />

büyümeye devam ediyoruz. Endüstriyel kanalda Türkiye’nin en büyük<br />

paketli ürün üreticilerinin çözüm ortağı olduk. Marmara Bölgesi’nin<br />

en önemli üreticisi konumuna geldik. İç pazarda <strong>2024</strong> yılında tonajda<br />

%56 büyüme hedefliyoruz. İhracat tarafında ise 2023 yılında 25 ülkede<br />

48 müşteriye ulaşmayı başardık. <strong>2024</strong> yılında ise toplamda 37 ülkede<br />

en az 65 müşteriye ürün tedariği yaparak yine hızlı büyümemizi<br />

sürdürmeyi hedefliyoruz.” dedi.<br />

Genç şeflere İtalya’da<br />

sürdürülebilir mutfak eğitimi<br />

Down sendromlu bireylere<br />

istihdam projesi<br />

İş Gıda’nın; bağımsızlık,<br />

kapsayıcılık, çeşitlilik ve<br />

eşitlik değerleri ışığında<br />

Türkiye Down Sendromu<br />

Derneği iş birliği ile<br />

2022 yılı sonunda KFC<br />

ile başlattığı Bi’ İşim<br />

Var projesi büyüyor.<br />

İş Gıda Grup CEO’su<br />

Feliks Boynuinceoğlu ev sahipliğinde 21 Mart Dünya Down Sendromu<br />

Farkındalık Günü’nde gerçekleşen basın toplantısında Bi’ İşim Var<br />

projesinin, İş Gıda çatısı altında faaliyet gösteren Pizza Hut ve Krispy<br />

Kreme’de de başlayacağı duyuruldu. Boynuinceoğlu yaptığı panel<br />

konuşmasında; “KFC ile başlattığımız projemizi elde ettiği büyük<br />

başarı ve bize kattığı anlam ile İş Gıda çatısı altındaki dünyaca ünlü<br />

diğer iki markamız Pizza Hut ve Krispy Kreme’i de kapsayacak şekilde<br />

büyütüyoruz. An itibarıyla 16 olan çalışan sayımızı en kısa sürede<br />

Türkiye Down Sendromu Derneği’nin de katkıları ile 50’ye çıkarmayı<br />

hedefliyoruz. Bi’ İşim Var’ın Down sendromlu bireylerin bağımsız<br />

yaşamları için çok kıymetli bir çalışma olduğuna inanıyorum. Down<br />

sendromlu bireyler, uygun eğitim programları ile pek çok başarıya imza<br />

atıyor ve toplumun içinde, iş yaşamında olduklarında anlamlı hayatlar<br />

kurabiliyorlar. Her birimizde olduğu gibi Down sendromlu arkadaşlarım<br />

için iş hayatına girmek, daha bağımsız bir hayata adım atmak anlamına<br />

geliyor. Biz tam da bu bakış açısı ile bu projeyi hayata geçirdik.”<br />

Bu sene ikincisi düzenlenen 35 Yaş Altı 3 Şef Yarışması “Gıdanın<br />

Geleceği için Atıksız Mutfak” temasıyla 7 Aralık’ta Gastronometro’da<br />

gerçekleşmişti. Yarışmanın kazanan genç şefleri ödül olarak Metro<br />

Türkiye’nin desteği ile İtalya Bolonya’da bulunan ve ülkemizdeki tek<br />

iş ortağı olarak Dude Table'ın stratejik partnerlik yaptığı Future Food<br />

Institute’ta sürdürülebilir mutfak eğitimi aldı. Bolonya'daki bu eğitim<br />

programı, şeflere sadece gıda bilimi ve sürdürülebilirlik hakkında<br />

bilgi vermekle kalmadı, aynı zamanda farklı kültürlerin mutfaklarını<br />

keşfetme ve yeni lezzetler yaratmak için birlikte çalışma fırsatı da<br />

tanıdı. Gezide aynı zamanda İtalya’nın en ünlü pastacı şeflerinden<br />

Gino Fabbri ile bir araya gelen genç şefler, Michelin yıldızlı Ristorante<br />

I Portici’yi ziyaret ettiler. Ardından Bolonya’nın lezzet duraklarını<br />

keşfederek İtalya’ya özgü ürünlerin üretim süreçlerini gözlemleme<br />

şansı buldu. Metro Türkiye’nin ana sponsorluğunda gerçekleşen ve<br />

Dude Table tarafından organize edilen 35 Yaş Altı 3 Şef Yarışması<br />

mutfakta gıda atığını azaltma, sürdürülebilir malzemeler kullanma ve<br />

daha çevreci mutfak uygulamalarını geliştirme yönünde genç şefleri<br />

teşvik etmeyi hedefliyor.


üfelerimizin farkındayız...<br />

büfelerrmmzzn farkındayız...<br />

www.monotech.com.tr<br />

biz işimizi çok seviyoruz<br />

her mekana özel açıkbüfe tasarlıyoruz ve ürettyoruz.<br />

Kirman Arycanda De Luxe<br />

özenle tasarlıyoruz. itina ile üretiyoruz. yaptığımız işten keyif alıyoruz.


92<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekan<br />

İSTANBUL’A<br />

YEPYENI OCAKBAŞI<br />

PERRAN<br />

Kökleri Aztek ve Mayalara kadar uzanan binlerce yıllık Meksika mutfağının<br />

ülkemizdeki temsilcisi Ranchero <strong>Restaurant</strong> Ailesi, şimdi de Doğu ve<br />

Güneydoğu Anadolu’nun kadim kültüründen günümüze gelen yöresel lezzetleri,<br />

Perran Ocakbaşı’nda misafirleriyle buluşturuyor.<br />

Perran Ocakbaşı, mönüsünde yer alan<br />

birbirinden özel yöresel yemekleriyle<br />

İstanbul’un ocakbaşı konseptine yeni<br />

bir soluk getirecek. Misafirlerini ağırlamaya<br />

başlayan mekanda yöresel ismiyle Lıklıkı<br />

Köfte olarak bilinen kokoreçli içli köfte<br />

Perran İçlisi, mangalda pişen bonfile etlerin<br />

tereyağı ve özel soslarla servis edildiği<br />

Kurabiye Kebap, ismini Urfa’nın Miftahizade<br />

lakâbıyla tanınan yerli bir ailesinden<br />

alan Miftahi Tas Kebabı, yine mangalda<br />

pişen kıyma kebabına bonfile et sarılarak<br />

hazırlanan Dolama Kebap, spesiyaller<br />

arasında başı çekiyor.<br />

Mezeleriyle de iddialı!<br />

Mezelerde de oldukça iddialı olan Perran<br />

Ocakbaşı’nda pancar, nohut, kurutulmuş<br />

domates, gün kurusu kayısı ve fille bademle<br />

hazırlanan Perrane ile içerisinde semizotu,<br />

yeşil elma, süzme yoğurt, sarımsak ve<br />

tarhana kıtırı bulunan Mastave mutlaka<br />

denenmesi gereken lezzetler arasında<br />

yer alıyor. Ayrıca ocakbaşı konseptinin<br />

vazgeçilmezleri arasında yer alan Adana<br />

Kebap, Şaşlık, Lahmacun gibi klasikler de<br />

Mehmet Şef’in yorumuyla, Perran Ocakbaşı<br />

misafirlerine alıştıklarının çok ötesinde bir<br />

lezzet deneyimi sunuyor.<br />

Türkiye’nin ünlü kebap<br />

ustası Mehmet Keskin’in<br />

mutfak şefliğini yaptığı<br />

Perran Ocakbaşı, mönüsünde<br />

ağırlıklı olarak, Doğu ve<br />

Güneydoğu Anadolu’ya özgü<br />

malzemelerle hazırlanan<br />

seçkin et yemeklerine yer<br />

veriyor.


94<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekan<br />

Hem restoran hem mekan hem yat<br />

hem club: Alezzi Yacht<br />

Türkiye’de inşa edilen, 44 metre uzunluğa sahip 1000 kişilik kapasitesi ile eğlence sektörüne<br />

hızlı bir giriş yapmaya hazırlanan Alezzi Yacht, turizm sektöründe faaliyet gösterecek.<br />

Restoran ve eğlence sektöründe lider<br />

isimlerden biri olmak için yaklaşık 2<br />

senedir ciddi bir çalışma yapan Alezzi,<br />

sektörün önde gelen isimlerini de bir araya<br />

topluyor. Tam 44*18 metrelik genişliği, şık<br />

tasarımı ve kaliteli ekipmanları ile Boğaz’da<br />

göz kamaştıran yat, aynı zamanda turistlerin<br />

şimdiden dikkatini çekmeye başladı. 3 kata<br />

sahip olan Alezzi, alt katında fine dining bir<br />

hizmet sunarken, orta kat ve açık alan teras<br />

katında uluslararası boyutlarda partiler<br />

vermeyi planlıyor. Modern mobilyaları,<br />

led ekranları, ışık robotları, ateş ve sis<br />

makineleri ile ışıl ışıl İstanbul akşamlarında<br />

Boğaz’ın hakimi olmak için gün sayıyor.<br />

Şimdiden turistlerin ilgi odağı<br />

Kaptan köşkünün dj kabini haline<br />

getirilmesi, yatın ortasından denizi gören<br />

dev bir cam alan olması, iç ve dış dahil tüm<br />

bölgelerde son kalite led ekranların yer<br />

alması şimdiden yakınından geçen turist<br />

teknelerini meraklandırıyor. İstanbul, deniz<br />

ve eğlencenin güzel yemek ve şıklık ile<br />

buluşacağı, yerel ve turist misafirler için<br />

tüm detayların düşünüldüğü Türkiye’de<br />

ilk kez gerçekleşecek olan bu devasa yat<br />

çok yakında sularımızda boy göstermeye<br />

hazırlanıyor.<br />

Modern restaurant, yat ve club<br />

Modern restaurant kategorisinde hizmet<br />

vermek için çalışmalarını sürdüren Alezzi<br />

yacht ekibi, hem dünya mutfağının hem de<br />

geleneksel Türk mutfağının ezgilerini taşıyan<br />

bir menüye sahip. İç tasarımı Titanik gemisi<br />

şıklığında dizayn edilmiş, üst ve orta kat ise<br />

uluslararası festivallerde hissettirecek bir<br />

tasarım ile kurgulanmış. Her kata uğrayan<br />

asansöründen, metrelerce tepeye uzanan<br />

ateş püskürtme makinelerinden, Türkiye’de<br />

bir benzeri olmayan localarından tüm<br />

detaylar sıra dışı ve ilgi çekici.


Yeniden doğan şıklık…<br />

Denizden ilham alan lezzet!<br />

AZUR RESTAURANT<br />

İstanbul’un zarif ve karakteristik semti Yeniköy'ün özgün lezzet noktalarından biri olan AZUR<br />

<strong>Restaurant</strong>, yenilenen konseptine ek olarak, manzarası ve servisi ile ‘AZUR Private Room’ da<br />

özel davetleriniz için muhteşem bir atmosfer sunuyor.<br />

2023 Michelin Rehberi'nde yer alarak<br />

şehrin en şık ve lezzetli deniz<br />

ürünleri destinasyonlarından biri olan<br />

AZUR, geniş menüsünde Meksika, Peru,<br />

Akdeniz ve Türk deniz mahsulleri gibi<br />

çeşitli mutfaklardan bir seçenek skalası<br />

sağlıyor.<br />

Deniz kenarında iki katlı bir yapıya sahip<br />

olan mekan, iç mekânın zarafeti ile dış<br />

bahçenin huzurunu bir araya getirerek<br />

misafirlerine eşsiz bir atmosfer sunuyor.<br />

Şehrin yeni davet alanı<br />

Yenilenen dekorasyonuyla AZUR, şehre<br />

yeni bir davet alanı kazandırdı. AZUR,<br />

Private Room, sıcak atmosferi ve zarafeti<br />

ile Boğaz’ın büyüleyici manzarasıyla ile<br />

mükemmel bir uyum içinde buluştu. Özel<br />

davetler ve toplantılar için düşünülen<br />

her detay misafirlerinin konforu ve keyfi<br />

için özenle tasarlandı. AZUR Private<br />

Room, alakart veya bistro düzeniyle özel<br />

davetlere ev sahipliği yapmaya hazır olup,<br />

her detayıyla misafirleri için unutulmaz<br />

bir AZUR deneyimini yaşatıyor.<br />

AZUR Private Room'un,<br />

yenilen ön bahçesi<br />

sayesinde konuklar, Boğaza<br />

konumlanan özel bahçesi ile<br />

anın tadını çıkarabilecekken,<br />

iç mekânda yer alan alan<br />

bar, sadece davetlilerine<br />

özel hizmet veriyor. Denizin<br />

huzurunu ve şıklığını aynı<br />

anda yaşamak isteyenler<br />

için AZUR <strong>Restaurant</strong> ve<br />

özellikle AZUR Private Room,<br />

unutulmaz bir lezzet deneyimi<br />

ve keyifli bir atmosfer<br />

vadediyor.


96<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekanlar<br />

Yepyeni lezzet haritası Fenz<br />

Fenz’in yenilenen menüsündeki her lezzet, misafirlerine gerçek<br />

bir gastronomi deneyimi yaşatıyor. Şef Tolga Bozok'un ustalığıyla<br />

harmanlanan yerel ve taze malzemeler, masaya servis edilen her<br />

lezzeti unutulmaz kılıyor.<br />

Lokal ve taze malzemelerin ustaca harmanlandığı<br />

menü, başlangıçtan tatlıya kadar lezzetin zirvesini<br />

sunuyor. Mekanın yenilenen ala carte menüsü, özel<br />

ekmeklerden el yapımı makarnalara, zengin deniz<br />

ürünlerinden tatlılara kadar her damak zevkine<br />

hitap ediyor. Menüdeki öne çıkan başlangıçlar<br />

arasında; Balkabağı Çorbası ve Dana Carpaccio<br />

gibi klasikleşmiş tatlar özgün bir yorumla masaya<br />

sunuluyor. Ayrıca, Ördek Arancini ve Popcorn Karides<br />

gibi sıra dışı seçenekler, lezzet keşfini heyecan verici<br />

bir hale getiriyor. Deniz Levrek Ceviche ve Izgara<br />

Mesai, İstanbul’a<br />

veda ediyor<br />

Karaköy Bankalar Caddesinde yer alan ‘Mesai<br />

Karaköy’ Alaçatı’ya taşınıyor ve bu yaz biraz<br />

tatil biraz dinlenme ve bolca eğlence için<br />

konuklarını Alaçatı’ya davet ediyor.<br />

Şık konsepti, lezzetli<br />

mezeleri, zengin yemek<br />

çeşitleri ve spesiyal<br />

kokteylleriyle İstanbul<br />

yeme-içme hayatının<br />

en özel mekanları<br />

arasında yer alan Mesai,<br />

artık sadece Alaçatı’da.<br />

Yeni konseptiyle Port<br />

Yolu’nda hizmet verecek<br />

olan mekan, haziran ayı<br />

başında yaza merhaba<br />

partisiyle açılacak.<br />

Alaçatı yaz boyunca<br />

lezzete ve eğlenceye<br />

doyacak. Farklı sunum<br />

ve malzemelerle özgün<br />

mezeler, zengin et ve balık çeşitleri ve imza yemeklerle<br />

lezzetseverlere tam bir gastronomi deneyimi yaşatan<br />

ve adından çok söz ettiren Mesai, Alaçatı’nın da favori<br />

mekanları arasında yerini alacak. 300 kişilik kapasitesiyle<br />

gece 23.00’a kadar restoran hizmeti verecek olan mekan<br />

23.00’dan sonra eğlenceli müzikler eşliğinde gece<br />

kulübüne dönüşecek. İstanbul’da 2021 yılından bu yana<br />

lezzetseverlerin uğrak noktası haline gelen Mesai’nin artık<br />

sadece Alaçatı’da çok özel bir konseptle hizmet vermeye<br />

başlayacağını ifade eden Mesai’nin yatırımcısı Gürol Yığar<br />

‘Artık Mesai olarak İstanbul’da olmayacağız. Yeni mesaimiz<br />

ve yeni hayalimiz Alaçatı olacak. Lezzetlerimiz, konseptimiz<br />

ve müziklerimizle yine imza bir mekanı hayata geçirerek<br />

yazın en iddialı restoranı olacağız’ dedi. Mesai Karaköy 29<br />

Şubat gecesi son misafirlerini ağırlayacak.<br />

Ahtapot gibi<br />

deniz ürünleriyle<br />

zenginleştirilen<br />

menü, deniz tutkunlarını da unutmadan herkesin<br />

beğenisini kazanıyor. Ana yemeklerde ise, Cafe de<br />

Paris ve tavada sırlanmış Burbon Glaze Kuzu Karski<br />

gibi özel lezzetler öne çıkıyor. Izgara Norveç Somon,<br />

Jumbo Karides ve Deniz Levreği ise, balıkseverlere<br />

enfes bir seçenek sunuyor. Tatlılar ise, Antep<br />

Fıstıklı Milföy Tart ve Çikolatalı Terin gibi lezzetlerle<br />

son buluyor.<br />

Yerli ve milli Pizzabulls<br />

18. yaşını yeni yatırımlarla<br />

kutluyor<br />

Yabancı sermayenin hakim olduğu pizza sektörüne Türk<br />

imzasını atan Pizzabulls, 18’inci yaşını yeni yatırımlarla kutluyor.<br />

Bu yılsonunda 100 olan şube sayısını 150’ye çıkaracak olan<br />

Pizzabulls, cirosunu üçe katlayacak.<br />

Türkiye’nin yerli ve milli<br />

pizza markası Pizzabulls,<br />

18. yaşını yeni yatırımlarla<br />

kutluyor. Uluslararası<br />

sermayenin hakim olduğu<br />

pizza sektörüne 18 yıl önce<br />

Türk imzasıyla giriş yapan<br />

şirket, ülke ekonomisine<br />

de güçlü katkılar sunuyor.<br />

18’inci yaşını Ankara’da<br />

kuracağı pizza fabrikasıyla<br />

kutlayacak olan şirket,<br />

50 milyon TL’lik yatırımla<br />

1.000 kişiye istihdam<br />

sağlayacak. Ege Bölgesi’nde de yatırımlarını<br />

aralıksız sürdüren Pizzabulls, İzmir ve Manisa’da ilk<br />

şubelerini hizmete açtı. Bu yıl sonunda bu bölgede<br />

10 şubeye ulaşacak. Bursa’da da çok sevilen<br />

Pizzabulls, 7’inci şubesinin açılışı için kolları sıvadı.<br />

Eskişehir, Konya, Kayseri gibi Anadolu illerinde<br />

de milli pizza zincirinin halkalarını çoğaltmayı<br />

hedefleyen şirket, bu yılı 150 şubeyle kapatacak.<br />

Pizzabulls CEO’su Cavit Can Kırbeyi, Pizzabulls’un<br />

18 yıl önce İstanbul Ümraniye’de açtığı ilk şubesinden bugününe emin adımlarla<br />

büyüdüğünü belirterek, “18 yıl önce Türkiye’de pizza sektöründe ciddi bir yabancı<br />

sermaye hakimiyeti olduğunu gördük. O nedenle bu sektöre yatırım yaptık. 18<br />

yıl boyunca emin ve güçlü adımlarla ilerledik. Bu sektördeki yabancı tekelini<br />

kırarak, ülkemizde pizza sektörüne yerli bir marka kazandırdık gururluyuz” diye<br />

konuştu.,


9898<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

mekan<br />

Şehrin kalbindeki<br />

İtalyan: Qarivo Pizza<br />

& Pasta<br />

Wish More <strong>Hotel</strong> Şişli çatısında gerçek İtalyan<br />

ambiyansını şehrin kalbine taşıyan Qarivo Pizza &<br />

Pasta, Executive Şef Muhittin Kabasakal yönetiminde<br />

unutulmaz lezzet deneyimleri yaşatıyor.<br />

Wish More <strong>Hotel</strong> Şişli çatısı<br />

altında lezzet tutkunlarını<br />

ağırlayan Qarivo Pizza &<br />

Pasta, İtalyan mutfağının sıcaklığını ve<br />

zenginliğini şehrin kalbinde yaşatıyor.<br />

Executive Şef Muhittin Kabasakal<br />

yönetiminde her damak tadına uygun<br />

seçeneklerin servis edildiği mekan;<br />

el yapımı pizza ve makarnalarıyla<br />

öne çıkıyor. Gerçek bir İtalyan<br />

ambiyansına sahip olan restoran<br />

menüsünün başlangıçları arasında<br />

yer alan Kızarmış Gnocchi, Mozzarella<br />

Kapris ile çorbalarda İtalyan Usulü<br />

Minestrone Çorbası beğeni topluyor.<br />

Salata menüsünde Domatesli Semizotu<br />

Salatası, Patlıcanlı Ricotta Salatası ve<br />

Stracciatella Soslu Göbek Salata gibi<br />

seçenekler bulunuyor.<br />

Şef imzalı, Di Chef!<br />

Odun fırınında pişen pizzalar, çıtır<br />

çıtır hamurun üzerindeki taptaze<br />

malzemelerle mükemmel bir uyum<br />

yakalıyor. Klasik Margherita ve Diavola<br />

gibi favorilerin yanı sıra şefin imzası<br />

olan Di Chef de mutlaka denenmesi<br />

gerekenler arasında. Özel soslarla<br />

tatlandırılmış makarnalar ise damak<br />

zevkinize uygun çeşitler sunuyor.<br />

Sevdiklerinizle keyifli bir akşam yemeği<br />

için ideal bir ambiyans sunan restorana<br />

cadde üzerinden giriş yapmak mümkün.


100<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekan<br />

Sushi Mori<br />

Etiler’de hizmete girdi<br />

Modern Japon mutfağının ustası Sushi Mori, Etiler’deki yeni mekanının kapılarını açtı. Yenilikçi<br />

Japon mutfak lezzetlerini iyi müzik ve modern bir mekanla birleştiren mekanda her bir tabak,<br />

geleneksel ve modernin ince uyumu ile ortaya çıkartılıyor.<br />

Japon mutfak sanatının özünden<br />

ilham alarak taze deniz ürünleri<br />

ve geleneksel tatları bir araya<br />

getiren Sushi Mori & Whisky Bar’da<br />

kaliteli malzemeler ustaca işlenerek<br />

Japon misafirperverliği ile birleştiriliyor<br />

ve şık bir mekanda unutulmaz bir<br />

gastronomi deneyimi sunuluyor. Sushi<br />

Mori & Whisky Bar’da her bir tabak,<br />

geleneksel ve modernin ince uyumu ile<br />

ortaya çıkartılıyor. Mekan, yemek öncesi<br />

ve sonrasında şık bir ortamda kaliteli<br />

müzik dinlemek isteyenler için de ideal.<br />

dokunuşlarla hazırlanan, Mori style<br />

popcorn shrimp, duck gyoza, tuna<br />

tartare; Mori’ye özel rolller crunchy<br />

jalapeno, Mori roll ve salmon honey<br />

gibi lezzetler bulunuyor. Klasik tatların<br />

dışında thai salad, crispy chicken<br />

bao bun, volcano temari Mori’ye özel<br />

reçetelerle hazırlanan spesiyaller. Bu<br />

ziyafet sonrası dondurma çeşitleri,<br />

sorbeler, mochi ve meyvelerden oluşan<br />

Mori tatlı tabağı denenmesi gereken<br />

lezzetlerden. Pazartesi günü hariç her<br />

gün kapılarını 14.00’da açan Sushi Mori<br />

& Whisky Bar Cuma-Cumartesi günleri<br />

gece 01.00’e kadar hizmet veriyor.<br />

‘Her duyuya hitap eden bir deneyim’<br />

2000'li yıllarda suşi lezzetini İstanbul’a<br />

sevdiren Mori; yıllar sonra Selin Duek<br />

ile yeniden hayat buldu. Uzun yıllar<br />

Amerika’da yaşayan ve Türkiye’ye<br />

döner dönmez markayı yeniden hayata<br />

döndüren Selin Duek; Sushi Mori<br />

& Whisky Bar’da samimi ve şık bir<br />

atmosfer sunmayı hedeflediğini ve<br />

her duyuya hitap eden bir deneyim<br />

hazırlamak için yola çıktığını söylüyor.<br />

Klasik ama farklı<br />

Restoran menüsünde klasik ama farklı<br />

Sushi Mori & Whisky Bar’da özenle hazırlanmış menülere<br />

her akşam DJ performansları eşlik ediyor. Akşam saatlerinde<br />

Türkçe ve yabancı parçalarla hareketlenen mekan, iş çıkışı<br />

kalabalık gruplar ve özel gün kutlamaları için de özel tadım<br />

menüleri hazırlıyor.


|H|M|E|


102<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekan<br />

Hem tanıdık<br />

hem yepyeni<br />

Pizzeria Pera<br />

10 yıldır İtalyan mutfağı tutkunlarını bir lezzet yolculuğuna çıkaran Asmalı Mescit’teki<br />

Pizzeria Pera yenilendi.<br />

Pizzeria Pera 2013 yılının aralık<br />

ayında Asmalı Mescit’te açıldıktan<br />

kısa bir süre sonra semtin popüler<br />

restoranlarından biri haline geldi.<br />

Kullanılan orijinal ürünlerle gerçek<br />

İtalyan lezzetleri sunduğu ve kaliteden<br />

asla ödün vermediği için hem İtalyanlar<br />

hem de iyi yemek peşinde koşanlar<br />

hala Pizzeria Pera’yı sık sık ziyaret<br />

ediyor. Aradan geçen on yılda restoranın<br />

müdavimleri artarken Pizzeria Pera da<br />

daha tatmin edici ve keyifli bir deneyim<br />

sunmaya başladı.<br />

Artık her ürün mevsiminde<br />

kullanılıyor<br />

10. yılında Pizzeria Pera konuklarının<br />

ihtiyaçları kadar gezegenin ihtiyaçlarına<br />

da kulak veriyor. Bu nedenle tüm yemek<br />

felsefesini doğaya saygılı bir yaklaşımla<br />

değiştiriyor. İtalyan mutfağına saygıyı<br />

benimseyen mekan aynı zamanda yerel<br />

üreticilerin ürünlerine de mutfağında<br />

yer verirken, atığını minimuma indiriyor<br />

ve tüm operasyonunu sürdürülebilirlik<br />

ilkelerine göre yeniliyor. Bunu nasıl mı<br />

yapıyor? Artık her ürün mevsiminde<br />

kullanılıyor. Yaz ve kış olmak üzere<br />

iki ayrı menü sunuyor, Pizzeria Pera.<br />

Kâğıt peçeteler yerine bez peçeteler<br />

kullanılıyor. Böylece gezegene büyük<br />

zararı olan kâğıt israfının da önüne<br />

geçiliyor.<br />

“Doğaya olan sorumluluğumuzu<br />

önemsiyoruz”<br />

Pizzeria Pera’nın kurucusu Serdar<br />

Arslan, "Doğaya olan sorumluluğumuzu<br />

önemsiyoruz. Mevsiminde ürünler<br />

kullanarak, sürdürülebilir tarıma<br />

ve yerel üreticilere destek olarak<br />

aynı zamanda lezzeti de en üst<br />

düzeye çıkarıyoruz. Bugüne kadar<br />

bizi yalnız bırakmayan konuklarımız<br />

güncellediğimiz sürdürülebilirlik ve atık<br />

yönetimi felsefemiz ile yemeklerimizin<br />

tadını çıkarmaya devam edebilir” diyor.


I S T A N B U L K A H V E F U A R I


104<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

HoReCa teknolojileri<br />

Otellerin devası güneş,<br />

ısıtma sorununu da çözüyor<br />

Türkiye’deki ticari yapılar arasında<br />

en yüksek enerjiyi yüzde 35’lik payla<br />

otel işletmeleri tüketiyor. Düşük<br />

kâr marjlarıyla çalışan otel işletmeleri,<br />

son yıllarda artan enerji maliyetleri<br />

ile mücadele edebilmek için Güneş<br />

Enerjisi Santrali (GES) yatırımlarına<br />

ağırlık verdi. Çukurova Isı Pazarlama<br />

Müdürü Osman Ünlü, otel işletmelerinin<br />

GES yatırımlarının ısıtma sistemlerinin<br />

renovasyonunu da beraberinde<br />

getirdiğini açıkladı:<br />

Otellerde tüketilen enerjiden<br />

yüzde 40 pay alıyor<br />

“Otellerin GES yatırımı sonrası ele<br />

aldıkları ilk konu ısıtma sistemleri<br />

oluyor. Çünkü ısıtma sistemleri,<br />

otellerde tüketilen enerjiden yüzde<br />

40 pay alıyor. Bu nedenle işletmeler,<br />

yenilenebilir enerjiden elde ettikleri<br />

elektriği; kafe, restoran, amfi gibi açık<br />

alanların ısıtmasında değerlendirmek<br />

istiyor. Bu durum elektrikle çalışan<br />

ısıtma sistemlerine talebi artıyor.” dedi.<br />

Ünlü, otellerde elektrik enerjisinin<br />

etkin kullanılması için elektrikli ısıtıcı<br />

seçiminde dikkat edilmesi gereken<br />

kriterleri de paylaştı: “Doğru ürün<br />

seçimi, doğru keşif ve projelendirme<br />

süreci ile başlıyor. Hatalı bir keşif ve<br />

projelendirme hem enerji tüketimini<br />

artırıyor hem de konfor şartlarını<br />

sağlayamıyor. Çukurova Isı olarak,<br />

müşterilerimize ücretsiz keşif ve<br />

projelendirme hizmeti de sunuyoruz.<br />

Doğru keşif ve projelendirme süreci<br />

sonrasında ise cihaz seçimine dikkat<br />

edilmesi gerekiyor. Çünkü doğru<br />

elektrikli ısıtıcı tercih ederek açık<br />

alanları yüzde 40 daha tasarruflu ısıtmak<br />

mümkün. Ancak piyasadaki her elektrikli<br />

ısıtıcı, konfor ve tasarruf kriterlerini<br />

karşılamıyor. Isıtıcıların donanımsal<br />

özelliklerine dikkat etmek gerekiyor.<br />

Isıtma verimini yüzde 28 artırıyor<br />

Elektrikli ısıtıcılarda reflektör önemli<br />

donanımsal özellikler arasında yer<br />

alıyor. Goldsun elektrikli ısıtıcılarımızda<br />

bulunan özel reflektör, ampulden çıkan<br />

ışınların tümünün cisimlere yansımasını<br />

sağlayarak, ısıtma verimini yüzde 28’lere<br />

varan oranlarda arttırıyor.<br />

Yüzde 40 daha verimli<br />

Elektrikli ısıtıcılarda verimlilik denilince<br />

dikkat edilmesi gereken kriterlerden<br />

bir diğeri ise ‘halojen lamba’ oluyor.<br />

Halojen lambaya sahip bir ısıtıcı,<br />

standart rezistanslı elektrikli cihazlara<br />

göre yüzde 40 daha verimli oluyor.<br />

Çukurova Isı olarak, Goldsun elektrikli<br />

ısıtıcılarımızın sahip olduğu yüksek<br />

yoğunluklu halojen ampul ile ısıtmada<br />

yüzde 40 daha fazla verim sağlıyoruz.<br />

Çünkü harcadığı elektrik enerjisinin<br />

yüzde 99’nu ısıya dönüştüren halojen<br />

ampul, anında ve etkin ısıtma sağlıyor.<br />

Aynı zamanda otel müşterilerine<br />

konforlu bir ortam da sunuyor.” diyerek<br />

sözlerini tamamladı.


106<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

HoReCa teknolojileri<br />

Gökhan Mercanoğlu<br />

“Geleceğin otel teknolojilerinde de<br />

taahhüt sahibiyiz”<br />

Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />

Pargesoft ve B1 şirketlerinin<br />

birleşmesiyle oluşan ortak bir<br />

girişim, ICITECH Teknoloji A.Ş..<br />

ICIBOT platformuyla turizm sektöründe<br />

mobil müşteri ilişkilerini dönüştürerek<br />

milyonlarca turistin tercih ettiği<br />

mobil uygulamalar geliştiren şirket,<br />

güçlü kadrosuyla inkübasyon ofisi<br />

gibi çalışarak sektörel dönüşümleri<br />

destekliyor ve tüketici odaklı inovasyon<br />

projelerine imza atıyor…<br />

Turizmin önde gelen yazılım<br />

üreticilerinden ICITECH Teknoloji<br />

A.Ş.’nin sektöre yönelik hizmetlerini,<br />

Türkiye ve dünyada dijital dönüşüm<br />

ve mobil uygulamaların turizme<br />

etkilerini şirket kurucularından Gökhan<br />

Mercanoğlu anlattı.<br />

ICITECH Teknoloji A.Ş. nasıl<br />

kuruldu? Faaliyet alanlarınız ve<br />

hizmetlerinizden bahseder misiniz?<br />

Şirketimiz, turizm sektöründe<br />

önemli bir yazılım üreticisidir.<br />

ICIBOT platformumuz sayesinde,<br />

mobil müşteri ilişkilerini devrim<br />

niteliğinde bir şekilde dönüştürerek<br />

milyonlarca turistin tercih ettiği<br />

mobil uygulamaların geliştirilmesine<br />

öncülük etmiş bulunmaktayız. Ayrıca,<br />

ICISTAFF operasyonel mükemmeliyet<br />

çözümümüzle otellerden hastanelere,<br />

alışveriş merkezlerinden daha birçok<br />

tesise kadar geniş bir yelpazede hizmet<br />

standardizasyonunu sağlıyoruz. Bu<br />

çözüm sayesinde, 50 binden fazla<br />

bağımsız bölümü başarıyla yöneten etkili<br />

ve verimli çözümler sunmaktayız.<br />

Şirketimiz, araştırma ve geliştirme<br />

faaliyetlerine önemli bir vurgu yaparak<br />

tüketici mobil uygulamaları, IoT, AI,<br />

Geofence, e-Mobilite, Sürdürülebilir<br />

Enerji gibi pek çok alanda öncü<br />

çözümler geliştirmektedir. Bu sayede,<br />

teknolojinin sınırlarını zorlayarak<br />

sektörel dönüşümleri destekleyen ve<br />

tüketicinin beklentilerini aşan projelere<br />

imza atmaktayız.<br />

Globalde neler yapıyorsunuz?<br />

Şu anda Avrupa'nın ve Türkiye'nin önde<br />

gelen şirketleri için inovatif tüketici mobil<br />

çözümleri üretiyoruz. Bu çözümler,<br />

kısa sürede milyonlarca tüketici<br />

tarafından tercih edilen uygulamaları<br />

içeriyor ve bu başarı sürekli olarak hız<br />

kesmeden devam ettirdiğimiz araştırma<br />

ve geliştirme çalışmalarımızın bir<br />

yansımasıdır.<br />

Günümüzde ICITECH olarak<br />

hizmetlerimizi İngiltere'den Meksika'ya<br />

kadar 20'den fazla ülkede sunuyoruz.<br />

Pargesoft ile birlikte İngiltere ve<br />

Belçika'da yapılan yapılanmalar<br />

sayesinde hedef pazarlarımızda başarılı<br />

bir büyüme elde ediyoruz. Bu, sadece<br />

global ölçekte değil, aynı zamanda<br />

lokal ve bölgesel düzeyde de etkileyici<br />

sonuçlar ortaya koymamızın bir<br />

göstergesidir.<br />

ICITECH, otelcilik dünyasında<br />

teknolojik yenilikleri öncü bir rolle<br />

yönlendirmekte ve sektördeki değişimi<br />

önceden belirleyerek liderliğini<br />

sürdürmektedir. Gelecekte de otelcilik<br />

ve konaklama sektöründeki ihtiyaçları<br />

öngörerek, özgün ve etkileyici çözümler<br />

sunma konusundaki taahhüdümüzü<br />

sürdüreceğiz. Konuk memnuniyetini<br />

artırmayı ve işletmelerin verimliliğini<br />

yükseltmeyi amaçlayan vizyoner bir<br />

yaklaşımla ICITECH sektördeki varlığını<br />

sürdürmeye kararlı bir şekilde devam<br />

ediyor.<br />

Turizm sektöründe dijital<br />

dönüşümün önemi üzerine<br />

düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?<br />

Aslında bu başlı başına bir tez sorusunun<br />

yanıtını gerektiriyor. Genel olarak<br />

baktığımızda dijital dönüşüm, seyahat<br />

endüstrisindeki işletmelerin teknolojiyi<br />

etkin bir şekilde kullanarak operasyonel<br />

verimliliği artırmasını, hizmet kalitesini<br />

yükseltmesini ve yeni pazarlama<br />

stratejileriyle müşterilere daha<br />

kişiselleştirilmiş deneyimler sunmasını<br />

sağlar. Öncelikle, dijital dönüşümün<br />

turizm sektöründe operasyonel<br />

verimliliği artırma potansiyeli büyüktür.<br />

Akıllı rezervasyon sistemleri, otomasyon<br />

ve yapay zeka tabanlı çözümler<br />

sayesinde işletmeler, rezervasyon ve<br />

müşteri yönetimi gibi süreçleri daha hızlı<br />

ve verimli bir şekilde yönetebilir. Bu,<br />

personel zamanını ve kaynaklarını daha


etkin bir şekilde kullanmalarını sağlar<br />

ve işletmelerin maliyetleri düşürerek<br />

rekabet avantajı elde etmelerine olanak<br />

tanır.<br />

Bununla beraber dijital dönüşüm<br />

müşteri deneyimini önemli ölçüde<br />

iyileştirir. İşletmeler, kişiselleştirilmiş<br />

pazarlama stratejileri, mobil<br />

uygulamalar ve dijital sadakat<br />

programları aracılığıyla müşterileriyle<br />

daha etkileşimli ve bağlantılı hale<br />

gelir. Bu da müşteri memnuniyetini<br />

artırır, müşteri sadakatini güçlendirir<br />

ve uzun vadede işletmenin gelirlerini<br />

artırır. Turizm sektöründeki dijital<br />

dönüşüm, işletmelerin rekabet gücünü<br />

artırarak sektördeki lider konumlarını<br />

korumalarını sağlar ve gelecekteki<br />

büyüme fırsatlarını değerlendirmelerine<br />

olanak tanır.<br />

Turizmde mobil uygulamaların<br />

önemine ilişkin neler<br />

söyleyebilirsiniz?<br />

Sektör özelinde baktığımızda aslında<br />

mobil çözümler en ivedi konulardan<br />

bir tanesi. Bugün misafirlerimiz uçuş<br />

biletlerinden araç kiralamalarına<br />

tren ve turizmin tüm ulaşım<br />

hizmetlerinin tamamını mobil üzerinden<br />

gerçekleştirmekte. Aynı şekilde<br />

konaklama tarafında da misafirler tüm<br />

konaklama deneyimlerinde mevcutta<br />

web ya da mobil uyumlu web ve mobil<br />

uygulamalardan gerçekleştirmektedir.<br />

Bu, şu ana kadar sektörün gelmiş<br />

olduğu kolaylığı gösteriyor.<br />

Misafirler aynı zamanda mobil ile tüm<br />

konaklama süreçlerinin tamamını<br />

odasındaki konaklamanın tamamını<br />

mobil telefonlarından gerçekleştirecek<br />

ve bu misafir tekrar çıktıktan sonra<br />

da devam eden bir süreç olacak. Yani<br />

360°’ye baktığımız zaman misafirin<br />

konaklamayı hayal etmesinden tekrar<br />

konaklamaya gelmesine kadar geçen<br />

tüm evrenin<br />

tamamı<br />

mobil<br />

üzerinden gerçekleşiyor. İş böyle olunca<br />

mobil uygulamalar aslında tüm sektör<br />

için en önemli konulardan bir tanesi.<br />

Biz de şirket olarak en çok bu konuya<br />

yatırım yapıyoruz. Mobil, sadece müşteri<br />

deneyimi tarafında değil, aynı zamanda<br />

iç operasyon personel yönetimi için de<br />

önemli konulardan biri. Bu bakış açısıyla<br />

turizmin hem iç bileşenlerinde hem dış<br />

bileşenlerinde mobil uygulamaların ivedi<br />

önemli olduğunu söyleyebiliriz.<br />

Türkiye online turizm<br />

pazarlamasında ne durumda<br />

dersiniz?<br />

Türkiye'nin online turizm pazarlaması,<br />

günümüzde dijitalleşmenin önemli<br />

bir itici gücü olarak öne çıkmaktadır.<br />

Özellikle konaklama teknolojileri<br />

alanında uzmanlaşmış firmalar, dünya<br />

genelinde 2 milyondan fazla konaklama<br />

işletmesinin bulunduğu bir sektörde<br />

öncü bir rol oynamaktadır.<br />

UNWTO'nun sağladığı istatistiklere<br />

göre, bu yıl 975 milyondan fazla turist<br />

uluslararası seyahat etmiştir. Bu<br />

sayı, küresel turizm talebinin arttığını<br />

göstermektedir. Dijitalleşmenin<br />

hız kazanması, online rezervasyon<br />

platformları, sosyal medya ve diğer<br />

dijital pazarlama araçlarının turizm<br />

sektöründe önemli bir canlanma<br />

oluşturmasına neden<br />

olmuştur. Online<br />

rezervasyon<br />

siteleri,<br />

turistlere geniş bir konaklama seçeneği<br />

sunmanın yanı sıra çeşitli aktiviteler,<br />

turlar ve etkinliklere dair bilgileri<br />

kolayca erişilebilir hale getirerek tüketici<br />

deneyimini zenginleştirmektedir.<br />

Türkiye'nin online turizm<br />

pazarlamasındaki başarısı, yerel<br />

işletmelerin ve otellerin dijital<br />

platformlara hızlı bir adaptasyon<br />

göstermeleri ile doğrudan ilişkilidir.<br />

Özellikle pandemi döneminde seyahat<br />

kısıtlamalarının etkisi altında olan sektör<br />

için online pazarlama stratejilerinin<br />

etkili bir şekilde kullanılması kritik<br />

bir önem taşımaktadır. Türkiye,<br />

bu konuda yerel kültürü ve turistik<br />

olanakları vurgulayarak hedef kitleye<br />

etkili bir şekilde ulaşma çabalarını<br />

sürdürmektedir. Türkiye'nin online<br />

turizm pazarlaması, dijitalleşme<br />

sağladığı avantajları etkili bir<br />

şekilde kullanma konusunda hızla<br />

ilerlemektedir.


108<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

HoReCa teknolojileri<br />

Protel, otelcilik sektöründe<br />

<strong>2024</strong> trendlerini açıkladı<br />

Türkiye'nin turizm gelirlerinin <strong>2024</strong> yılında 60 milyon ziyaretçi ile 60 milyar dolara ulaşması<br />

öngörülüyor. Bu durumun daha güçlü bir rekabeti beraberinde getirdiğini belirten Protel Satış<br />

Direktörü Fatih Tenel, ulusal ve küresel rekabette öne çıkmak için trendlerle uyumlu stratejilerin<br />

geliştirilerek, kişiselleştirilmiş otelcilik hizmetine odaklanılması gerektiğini vurguluyor.<br />

Dönüştürücü güç olarak kabul edilen<br />

“teknoloji” tüm sektörde olduğu gibi<br />

otelcilik sektörünün de geleceğini<br />

şekillendirmeye devam ediyor. Türkiye'nin<br />

turizm gelirlerinin <strong>2024</strong> yılında 60 milyar<br />

dolara ulaşması beklenirken, sektörde<br />

öne çıkmak isteyenler trendlere uyumlu<br />

stratejiler geliştirmek için çalışıyor.<br />

Teknoloji odaklı otel yönetim<br />

çözümleri<br />

<strong>2024</strong> trendlerinin başında teknoloji odaklı<br />

otel yönetim çözümleri geliyor. Sektörün<br />

önde gelen işletmeleri mevcut hizmetlerini<br />

iyileştirmek için teknolojik çözümler sunan<br />

şirketlerle işbirliği yapıyor. Otel operasyonları<br />

araştırmasına göre dijitalleşen uygulamaları<br />

kullanan işletmecilerin yüzde 80'i temel<br />

operasyonlarında verimliliğin arttığını<br />

bildiriyor.<br />

Dijitalleşme sağlayan otel yönetim<br />

çözümleri<br />

Bir diğer trend ise her ölçekten otele<br />

uygulanabilen bir yönetim yazılımı<br />

olan otel yönetim sistemi (PMS). PSM<br />

programları müşteri memnuniyeti, maliyet<br />

düşüşü, kârlılık ve işletme yönetimi<br />

kolaylığı sağlıyor. Bu sistemle, restoran<br />

otomasyonu entegrasyonuyla basılı çeklere<br />

gerek duymadan misafir harcamaları<br />

görüntülenebiliyor. Ayrıca muhasebe<br />

departmanında kağıt israfına son veriliyor;<br />

muhasebe ve e-dönüşüm ürünleriyle<br />

süreçler dijitalleşiyor.<br />

IOT ve AI çözümleri<br />

Akıllı otel teknolojileri <strong>2024</strong>'ün trendlerinden<br />

olmaya devam ediyor. İşletmenin yönetimi,<br />

verimliliği ve kontrolünü iyileştirmenin yanı<br />

sıra konuklara daha iyi hizmet sunmayı<br />

amaçlayan akıllı bir otelde AI ve IoT gibi çığır<br />

açan teknolojik donanımlar yer alıyor. Bu<br />

donanımlar verileri gerçek zamanlı olarak<br />

işler ve otel yönetiminden sorumlu kişiler için<br />

değerli bilgilere dönüştürüyor.<br />

Yeni nesil entegre CRM sistemleri<br />

<strong>2024</strong>'ün bir diğer trendi de konaklama<br />

döngüsünün tüm aşamalarında iletişimi<br />

yönetmeye yardımcı olan CRM sistemleri.<br />

CRM yazılımı; tekrar ziyarete teşvik eden<br />

mesajları, ziyaret öncesinde rezervasyonla<br />

ilgili soruları, rezervasyon hatırlatmalarını,<br />

ön siparişi ve ziyaret sonrası iletişimleri<br />

yönetiyor. Yeni nesil PMS ile entegre<br />

şekilde çalışan CRM programları sayesinde<br />

bu avantajları, düşük maliyetlerle gelir<br />

kaynakları haline getirmek mümkün oluyor.<br />

“Otomasyon sistemleri israfı ve<br />

maliyeti azaltıyor”<br />

5 binden fazla işletmeye teknoloji merkezli<br />

yönetim ve operasyon çözümleri sunarak<br />

yiyecek-içecek ve konaklama sektörlerine<br />

değer katan Protel'in Satış Direktörü Fatih<br />

Tenel, turizm sektörünün ve otellerin<br />

süreçlerini kolaylaştırmak ve müşterileriyle<br />

olan etkileşimlerini iyileştirmek için çözümler<br />

geliştirdiklerini anlatıyor: “Interel ile<br />

yaptığımız iş birliği sayesinde, otellerin enerji<br />

kaynaklarının tüketimini takip etmelerine<br />

imkan sunuyoruz. Otomasyon sistemleriyle<br />

kullanılmayan enerjinin kapatılmasını<br />

sağlıyoruz. Otellere sürdürülebilirlik vizyonu<br />

kazandırırken ciddi anlamda israfı ve<br />

maliyeti önlüyoruz. Ayrıca, dünyamızı yeniden<br />

şekillendiren IOT ve AI, çözümlerimizde<br />

en önem verdiğimiz konular arasında. AI<br />

tarafında atık yönetimi yapabilmek adına<br />

tahminleme ve ölçme çalışmaları yapıyoruz.<br />

Görüntü tanıma sistemleriyle hangi gıdaların<br />

tüketilmediğinin tespit edilebileceği<br />

projelerimiz yakın zamanda hayata geçecek.”


110<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

HoReCa teknolojileri<br />

Uçtan uça haberleşme ve verimlilik<br />

sunan teknoloji<br />

Endüstriyel otomasyonun yarınını şekillendirmede güçlü bir araç olan<br />

CLPA’nın CC-Link IE TSN teknolojisi; yüksek hız, esneklik, güvenilirlik<br />

ve geleceğe uyum gibi birçok parametreyi bir araya getirerek üretim<br />

süreçlerini optimize etmeye ve rekabet avantajı sağlamaya yardımcı oluyor.<br />

Endüstriyel otomasyon günümüzün üretim dünyasında<br />

temel role sahipken; verimlilik, esneklik ve güvenilirlik<br />

ise işletmelerin rekabet avantajı sağlamaları için güçlü<br />

sanayi enstrümanlarının başında geliyor. İşletmelerin bu<br />

hedeflerine ulaşmasında endüstriyel haberleşme sistemleri<br />

kritik bir rol oynuyor. Bu noktada CLPA (CC-Link Partner<br />

Association) tarafından geliştirilen CC-Link IE TSN teknolojisi;<br />

hız, güvenilirlik ve esnekliğin her zaman öncelikli olduğu<br />

otomasyon dünyasında endüstriyel ağların performansını<br />

bir üst seviyeye taşımak için uygun koşullara katkı sağlıyor.<br />

Turizm sektörü “İş Ortaklığı”<br />

modeliyle büyüyecek<br />

Tur operatörü markası BinRota, turizm sektörünün<br />

büyümesine katkı sağlamak amacıyla geliştirdiği uçtan<br />

uca paket tur ürün yazılımını Affiliate Partners Workshop<br />

organizasyonu ile tanıttı.<br />

Belgrad’da gerçekleştirilen organizasyonda,<br />

Binrota Affiliate Partner programının<br />

kapsamı, amacı ve gelecek vizyonu tüm<br />

detaylarıyla anlatıldı. Proje kapsamında<br />

firmalar, BinRota’nın operasyonunu<br />

gerçekleştirdiği ve tedarik ettiği turların<br />

satış ve pazarlamasını kendi markalarıyla<br />

yapabiliyor. Bu sayede acenteler daha hızlı<br />

markalaşabiliyor ve hacimlerini büyütebiliyor.<br />

BinRota Turizm Yönetici Ortağı Serdar Şahin<br />

organizasyonla alakalı şunları söyledi: “İş<br />

ortaklarımızla gerçekleştirdiğimiz ilk organizasyondu. Toplantıda yer<br />

alan iş ortaklarımıza proje kapsamında satış, pazarlama, müşteri<br />

ve markalaşma konu başlıklarıyla sunumlar yaptık. Onlara her<br />

konuda destek sağlıyoruz. Teknoloji ve ürün desteğimizin yanı sıra<br />

satış ve pazarlama konusunda da danışmanlık hizmetleri veriyoruz.<br />

Yurt dışı tur segmenti özelinde bu iş modelini Türkiye’de ilk kez biz<br />

uyguluyoruz. İş ortaklarımızın gösterdiği ilgiden de çok memnunuz.<br />

Orta vadede planımız tüm Türkiye’ye yayılarak yerel markalar<br />

yaratmak. Bu doğrultuda çalışmalarımıza devam ediyoruz.”<br />

Günümüzde daha<br />

fazla verinin<br />

işlendiği akıllı fabrikalarda endüstriyel<br />

haberleşme teknolojisi CC-Link IE TSN’nin<br />

avantajlarını anlatan CLPA Türkiye Müdürü<br />

Önder Şenol; “Süreçler arasında daha iyi<br />

koordinasyon ve senkronizasyon sağlayan<br />

bu teknoloji, veri toplama ve analiz süreçlerini de optimize<br />

ederek fabrikaların geleceği için daha iyi kararlar alınmasına<br />

yardımcı oluyor” dedi.<br />

Seyahatlerinizi<br />

bileğinize taşıyor<br />

Artık seyahatleri yönetmek ve takip etmek Bilet<br />

Dükkanı’nın akıllı saat uygulaması ile çok daha kolay ve<br />

hızlı olacak!<br />

Bilet Dükkanı, iOS ve<br />

Android işletim sistemli<br />

akıllı saat uygulamasıyla,<br />

akıllı seyahat dünyasının<br />

geleceğini zirveye taşımaya<br />

bir adım daha yaklaşıyor.<br />

Bilet Dükkanı, akıllı saat<br />

uygulamasıyla seyahat,<br />

sadece bir yere ulaşmaktan<br />

daha fazlası haline geliyor.<br />

Kullanıcıların yaşamını<br />

kolaylaştırmak için<br />

tasarlanan uygulama,<br />

uçuş bilgilerini bulmak<br />

için e-postaları, farklı<br />

uygulamaları veya web<br />

sitelerini aramaya son<br />

veriyor. PNR sorgulama<br />

özelliğiyle uçuş detaylarına<br />

kolayca ulaşmayı sağlayan<br />

uygulama sayesinde<br />

kullanıcılar bu ekrandan seyahatlerini listeleyebilecek ya da PNR<br />

sorgulaması yapabilecek. Akıllı Seyahat tutkunlarının favorisi olacak<br />

Bilet Dükkanı Akıllı Saat Uygulaması hem kullanıcılarına zaman<br />

kazandırıyor hem de seyahatlerini daha kolay yönetmelerini imkan<br />

tanıyor. Uygulama, rezervasyonları listelemek ve uçuş detaylarına<br />

kolayca ulaşmayı sağlayarak, akıllı seyahat deneyimine yeni bir<br />

soluk getiriyor.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!