22.11.2019 Views

HURSAD-3.SAYI

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

63

“Takdir-i Ezel Gayrete Âşıktır” (SÖYLEŞİ – İKİNCİ BÖLÜM)

larak kimisi hilâl, kimisi dolunay,

yarımay gibi çeşitli evrelerde

görülecek şekilde sergilenecekti.

Ama bienalin ilk kez yapılmasından

kaynaklı olarak bir takım

eksiklikler oldu. Mesela işlerden

biri kapıya sığmadığı için sergide

yer alamadı. Yine de güzel bir katılım

oldu.

- Geleneksel sanatlarda

pek karşılaşmadığımız türden

bir uygulama. Peki, konuşmamızın

başında geçti.

Bir müze kurma hayalim var

dediniz. Biraz daha bahseder

misiniz fikirlerinizden?

Ahmet Hikmet Barutçugil: O

yaşayan özel bir müze olmalıdır.

Dünyanın hiçbir yerinde benzer

bir uygulama yok. Ben istiyorum

ki bizden sonraki nesillere kalan,

statik değil de dinamik bir müze

olsun. Bu fikir de benim aklıma

Basel’de geldi. Orada bir kâğıt

müzesi var “Paper Mill” diye bir

yer. 1453’te kurulmuş. Aynı yöntemle

tıpkı 1453’teki gibi kâğıt

üretiyorlar, hâlâ faal. Ayrıca aynı

yerde sergiler, seminerler düzenliyorlar.

5 kez, yılda bir hafta

olmak üzere orda ders verdim.

Orası yaşayan bir müzedir. Kâğıt

yapıyorlar, isteyen kendisi de

deniyor, yaptığını parasını verip

götürüyor, çalıştaylar düzenleniyor,

dinamik bir yapıda yani. Ben

de içinde ebrûların yapıldığı, fikir

üretme toplantılarının, sergilerin,

seminerlerin düzenlendiği dinamik

bir müze hayal ediyorum.

1830‘lu yıllardan kalan halen içinde

yaşadığımız ve atölye olarak

kullandığımız mekânı bizden

sonra ebrû sanatına yaşayan bir

müze olarak hediye etmek.

Ahmet Hikmet Barutçugil Kimdir?

1952’de Malatya’da doğan araştırma ve çalışmalarını

Hikmet Barutçugil, 1973’de

İstanbul Devlet Güzel Sanatlar

Akademisi, Uygulamalı

aralıksız sürdürdü. Akademik

eğitimden aldığı sanat altyapısını

gelenekli sanatlarla

Endüstri Sanatları Yüksek birleştirerek yepyeni ufuklar

Okulu’nda tekstil eğitimine

başladı. Yüksek öğreniminin

ilk yılında tanıdığı ve öğrencisi

olduğu Prof. Emin Barın’ın

açtı. Geleneği geçmişten geldiği

gibi yaşatırken, çağdaş

yorumları ile ilgi alanını son

derece farklı mecralara çekti.

teşvikiyle hat sanatına

ilgi duydu. Hat sanatı ile ilgili

çalışmalarına başladığı sırada

ebru sanatını fark eden ve

içindeki dinamizmi keşfeden

Barutçugil’in bu sanata duyduğu

sevgi kısa zamanda

tüm benliğini sardı. Öğrencilik

yıllarında araştırmalarını

tek başına sürdürüp kendisini

geliştirdi.

Türk Ebru Sanatını tanıtmak

ve yaymak amacı ile yurtiçi

ve yurtdışında 36 ülkede,

119 kişisel ve 122 karma sergi

açtı. 195 kurs ve seminer,

126 konferans ve uygulamalı

ebru gösterimi ile 6 sanat

terapisi gerçekleştirdi. Ebru

sanatı ile ilgili birçok TV

programına katılan, dergilerde

röportajları yayınlandı,

1977’de Akademi’den tekstil

desinatörü olarak mezun

olduktan sonra çalışmalarını

ebru üzerine yoğunlaştırdı.

1978-1981 yılları arasında ihtisas

için gittiği Londra’da

kongrelere bildiriler verdi.

Hikmet Barutçugil’in yayımlanmış

birçok mülakat ve

makalelerinin yanı sıra yayınlanmış

kırık kitabı bulunmaktadır.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!