22.11.2019 Views

HURSAD-3.SAYI

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Müslümanlar, Filipinler’in de aynı şekilde

katliam yaptığını görünce yabancılara

karşı verdikleri mücadeleyi

hükümete çevirmeye karar verdi.

1950’li yılların sonlarına doğru Mısır’da

öğrenim gören ve Müslümanların

Mısır’daki temsilcisi olan

bir öğrenci, yapılan bu katliamların

karşısında duyarsız kalmadı.

Uzun süren toplantıların ardından

Hristiyan milislere karşı mücadele

kararı aldılar.

Sonunda Mindanao dediğimiz

yerde Cotobato bölgesi ilk kurtarılmış

bölge ilan edildi. Orada

silahlı mücadele başladı. Müslümanlar

bu mücadeleyi görünce,

bu gençlere destek olma kararı

aldı. Hem maddi hem manevi

destek vermeye başladılar.

Cihadın ilk tohumları

böyle atıldı

1967 senesinde küçük gruplar

bir araya geldi ve Moro Ulusal

Kurtuluş Cephesi adı altında bir

oluşumun çatısı altında mücadele

etmeye başladılar. O dönemde

akademisyen olan Nurmisvani

adında birisini de lider olarak

seçtiler. 1971 senesinde Markos

döneminde Müslümanlara kıyım

yapıldı. Aynı yıl Moro Ulusal Kurtuluş

Cephesi lideri Nurmisvani

ile Markos bir anlaşma yaptı.

Dünyanın yüzünü

karartan katliamlar

Mücadele bu şekilde İslami cephede

devam etti. Dönemsel olarak

çok büyük katliamlara maruz

kaldılar.

Kadınlara tecavüz edildi. Camileri

yakıldı, yıkıldı. Yapılan mücadelede

2003 yılında çok büyük bir katliam

yapıldı.

Dönemsel olarak da ateşkesler

ilan edildi.

Filipinler ile barış görüşmeleri

başlatıldı.

Moro’lu Müslümanların Kurtuluş

Cephesi’nin Merkezi konumunda

olan Ebubekir kampına çok büyük

operasyon düzenlendi.

Kampı ele geçiren Filipin askerleri

o dönemde 30 binden fazla mücahidi

şehit etti.

Barış süreci başlıyor

2011 yılında Filipin ordusu yine çok

büyük katliam yaptı. 2012 yılında

barış görüşmeleri devam ediyordu.

2012 yılının sonuna doğru bir

74

ateşkes ilan edildi.

Sonra da biz de (İHH

İnsani Yardım Vakfı)

bölgeye gidip gelmeye

başlamıştık o yıllarda.

Ateşkes ilanından sonra da İslami

Kurtuluş Cephesi yetkilileri barış

görüşmelerinde uluslararası bir

heyetin gözlemci olması gerektiğini

ifade etti. Çünkü yapılan

birçok görüşmede Filipin tarafı

anlaşmayı tek taraflı ihlal etti. Dolayısıyla

böyle bir ihlal olduğunda

uluslararası camianın da bilgi sahibi

olması için bir gözlemci heyet

oluşması kararı verildi.

Müslümanlar bu gözlem heyetinin

içerisinde Türkiye’den de İHH

İnsani Yardım Vakfı’nın olmasını

istediler.

Filipin tarafı ilk etapta bu talebi

kabul etmedi. Ama ısrarlar sonucunda

İHH İnsani Yardım Vakfı bu

heyetin içerisinde gözlemci olarak

görevine başladı.

2013 senesinde Malezya’daki toplantıya

gözlemci olarak gittiğimizde

Moro’lu Müslümanların nasıl

bir zafer kazandığına gözlerimizle

şahit olduk.

Selamet Haşimi ise Müslümanların

menfaatine uygun olmadığı

gerekçesiyle bu anlaşmaların yapılmaması

gerektiğini ifade etti.

1977 senesinde Selamet Haşimi

ve arkadaşları Ulusal Cephe’den

ayrıldıktan kısa süre sonra Moro

İslami Kurtuluş Cephesi’ni kurarak

Moro’daki mücadelenin, ulusal

cepheye geçmesini sağladılar.

Müslümanlar, bu konuda hassasiyetleri

olduğu için büyük oranda

İslami cepheye geçtiler.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!