You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Ender Saraç İle Sağlık Üzerine
82
biz her şeyi fast food yaptığımız
için maneviyatı da fast fooda
döndürdük. Burada dikkat edilmesi
gereken konu, bir fizyolojik
durumdan başka bir fizyolojik
duruma gerçerken, örneğin uyku
halinden uyanıklığa geçerken ya
da normal durup eşinizle birlikte
olurken veya tuvalete gittiğinizde
ya da normal durumdan
yemek yemeye geçerken gibi
durumlarda bütün fizyoloji değişiyor.
Araya bir “Es” koymakta
fayda var bu durumlarda. Bizim
inanç sistemimize göre Besmele
bir çilingir anahtar gibidir. Orada
yeni bir fizyolojik durum için
daha düzgün bir enerji kanalından
giriş yapmak için bir anahtari
şifre gibi bir şeydir. Tabii bunun
amacına ulaşması açısından dilin
söylemesi yetmez, kalbin de
bunu onaylaması gerekir. Besmeleyi
bir çilingir, bir anahtar olarak
kabul edersek şükür etmeyi
de bir şükran ve kapanış hareketi
olarak görebiliriz. Bizim hücrelerimiz
çok akıllı. Biz bunun farkında
değiliz. Beynimizin durumu,
enerji akışımız, zihnin gücü o kadar
etkiliyor ki fizyolojimizi... Stres
altında yemek yemek, sigara ile
yemek yemek, ayakta ve hızlı
yemek yemek, iyi çiğnemeden
yemek yemek ile bilinçli, şükrederek,
onun bir nimet olduğunu
bilerek, sakin bir şekilde, tadına
lezzetine vararak yemek çok çok
daha iyi. Tabi artık her şeyi çok
hızlandırdık, yemek yemek de
artık ağızdan içeri bir şeyler ittirmeye
döndü.
- Peki konusu açılmışken, tasavvufi
yaklaşımın fizyolojik
etkileri nelerdir?
Dr. Ender SARAÇ: Tasavvuf dergahlarında,
tekkelerinde şeyhten
sonra, en önemli kişi kimdir? Aşçıdır.
Yani yemeği pişiren kişidir.
Çünkü yemek o kadar önemli, o
kadar kutsal ki... O insanı besliyor,
bizim yakıtmız. Onun en iyi şekilde
yapılması lazım. O yüzden dervişler
alışverişe gittikleri zaman
düzgün ve helal hareket ederler.
Bence bir insanın sağlıklı olması
helal kazançla başlıyor. Helal
kazanç ile elde ettiğiniz parayla,
ona o pozitif enerjiyi vererek
yaptığınız alışverişten daha çok
fayda alırsınız. Sonrasında o helal
parayla alınan yiyecekleri uygun
bir şekilde, tazeliğine ve pişirme
şekline dikkat edilerek yapılan
yemeğe dönüştürme yöntemi
var. Ama bu yemeğe başlarken
genelde sağ elle ve saat yönünün
tersi yönünde ve doğal bir madde
ile –mesela tahta bir kaşıkladualarla
pişirilirmiş. Dua okurken
aslında oraya sürekli olarak bir
şifa, bir pozitif enerji yükleniyor.
O zaman bu zihin gücü ile yapılan
şeyler, şimdi nasıl renk moda
oldu, meditasyonlar, zihin teknikleri
moda oldu... Bunlar zaten
vardı. Yiyeceği kutsamak diyorlar
mesela bunlar hep zaten vardı.
Ha bir de şey var: “Ayyy ne iğrenç,
aynı tabaktan yiyorlar...”. Hayır, iğrenç
değil! Orada bir gelenek ve
kültür var. Orada tahta kaşığın dış
kısmıyla alıyorlar, iç kısmı dudakların
ucuna değdirerek yiyorlar.
Böylece aslında kimsenin salyası
kimseye değmiyor. Bu sayede
herkes ortak enerjiyle, paylaşarak
yiyorlar ve hak da geçmiyor.
- Yapılan diyetlerde zihin
gücünün etkisi nelerdir
peki? Ne kadar kuvvetli bir
etkisi vardır?
Dr. Ender SARAÇ: Kesinlikle zihin
gücü direkt olarak fiziğimizi etkiler.
Her şey kuantum düzeyinden
çıkar. Bir silsile vardır burada. Her
şey önce zihinde başlıyor, sonra
düşünceye dönüşüyor ve düşünce
de maddeye dönüşüyor. Biz
kolumuzu ‘pat’ diye kaldırmıyoruz.
Önce zihin diyor ki bu kolu
kaldır, biz sonra kaldırıyoruz. Do-