Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
8
Cephesine gönderilen İsmet İnönü ve Refet Bele’nin
komutanlıklarını tanımadılar.
Çerkez Ethem ve Demirci Mehmet Efe kuvvetleri
1921 yılında dağıtıldı. Zamanla düşmanla işbirliğine
giren Çerkez Ethem, Mehmetçiğe kurşun
sıkma noktasına geldi. İsmet İnönü önderliğindeki
ordumuz, Ethem kuvvetlerini dağıttı.
Orduya geçiş, köylünün desteğini aldı. Çünkü
ordu, köylülerin mücadeleye katılışını kurumlaştırıyor,
köylüyü hak ve hukuku belli olan bir vatandaş
haline getiriyordu. 20
Halkı, devletin bir kurucusu haline getiren Düzenli
Ordu, geniş halk kitlelerini örgütlemiş ve onları
özgürleştirmiştir. Çete liderlerinin kişisel çıkarları
için savaşan yoksul halk, Büyük Millet Meclisi önderliğinde
kendi kurduğu devleti için savaşıyordu.
Savaşan asker arasına eşitlik ve duygu birliği ordu
sayesinde tamamen sağlanmış oldu.
100 YIL SONRAKI KOŞULLAR
Birinci Dünya Savaşının yani Kurtuluş Savaşının
koşulları ile bugününkiler farklıdır. Her durumu
kendi koşulları içinde somut olarak değerlendirmek
gerekir. Ancak bugün tıpkı Birinci Dünya Savaşındaki
gibi, Türkiye, Suriye, Lübnan, Irak, İran
sınırlarının
yeniden belirlenmesi
gündeme
gelmiştir. 21
Emperyalizm 100 yıl sonra da planlarını uygulamak
için hareket halindedir. Mazlum milletler coğrafyası
100 yıldır hedef halindedir. Savaş, karada
piyonlarla devam etmektedir. ABD, PKK-YPG-
HDP-FETÖ eliyle ülkemizi bölmek istemekte ve
toprak bütünlüğümüze saldırmaktadır. 1920’lerde
olduğu gibi sadece Türkiye değil, bölge ülkeleri de
tehdit halindedir. Türkiye, savaşın bugün de en ön
cephesindedir.
Mavi vatanımızda ise piyonlar yok, devletler var.
ABD, İsrail, Yunanistan ve GKRY emperyalist bloğu,
donanmalarını Doğu Akdeniz’de ülkemize çevirmiştir.
Son 2 yılda denizlerimizde büyük adımlar
atan Türkiye, bu bloğa Libya ile karşılıklı Münhasır
Ekonomik Bölge (MEB) anlaşması ile cevap vermiştir.
Fakat yetmez, tıpkı 1920’de olduğu gibi
bugünkü savaşta da ittifak birikimimizi değerlendirmeliyiz.
100 yıl sonra koşullar farklı olmakla beraber tehditler
benzerdir. Peki, bu tehditleri nasıl aşacağız?
Aşmaya başladık bile. Tarihimizin büyük tecrübeleri
tozlu sayfalarda saklı kalmıyor. Siz istemeseniz
de birileri o tozlu sayfanın kapağını aralayacak
ve devrimci çözümleri çıkartacak. Bugün de öyle
olmakta. ABD destekli PKK terör örgütüne karşı,
100 yıl önceki gibi mücadele etmiyor muyuz? Ya
da koronavirüsün ekonomiye ve toplumsal yaşama
dönük etkileri üzerine atılan hamlelerden
bir tanesi Cumhurbaşkanımızın ilan ettiği Milli
Dayanışma Kampanyası değil mi? Üstelik
bu kampanyayı tarihimizdeki büyük fedakarlık
örneği olan Tekalif-i Milliye’ye benzetti.
Çok da doğru yaptı. Bizim gibi