10.05.2020 Views

Kırmızı Beyaz Dergisi 52. Sayı

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

48

Jean Jacques Rousseau:

Cenevreli filozof

ve yazar. Siyasi

fikirleri, Fransız

Devrimi’ni etkilemiştir.

Düşünceleri özellikle,

Devrim’den sonra

kurulan yeni devletin

kalkınmasında,

toplumun sosyal

yapısında ve eğitim

sisteminde etkili

olmuştur

çi (M.Ö. 400’te ölen) Thukydides’tir. Atina ile

Sparta mücadelesinin tetiklediği iç savaşları

anlattığı tablo, Batı’nın insan anlayışının da

temeli olmuştur. O, onu durduracak bir güç

olmadığında kardeş kanı döken, babasını bacısını

bıçaklayan, toplum düşmanı bir iblistir.

Kısacası doğal halinde insan, “kötü insan”dır.

Fakat bu kötü insan, bir Batı imalatıdır.

Amin Maalouf, Arapların Gözünden Haçlı

Seferleri adlı tarihsel romanında 11-12.

yüzyılda Kudüs kapılarına dayanan Avrupa

kavimlerinin barbarlığını çarpıcı bir şekilde

resmeder. O barbarlık, 14-17. yüzyıllarda

Avrupa’yı kan gölüne çevirmiştir. O coğrafyanın

düşünürü olan Hobbes’un, insan

ve siyaset üzerine yazmaya karar verdiğinde

başka eserleri değil de Thukydides’teki

anlatıyı bulması tesadüf değildir.

Antropolog Marshall Sahlins, Batı’nın İnsan

Doğası Yanılsaması isimli eserinde, Batı’nın

tüm insan toplumları içinde neredeyse

tek başına sahip olduğu bu önyargıyı, insanın

özüne atfettiğini belgeler. Uygarlık düzeyi

geri (devletleşme aşamasına ulaşmamış)

toplulukların hemen hepsinde (yani diyelim ki

“doğal durum”da) insan, sürekli bencil çıkar

peşinde koşan açgözlü bir Tazmanya canavarı

değil, doğanın ve toplumun (aile, akraba)

uyumlu bir parçasıdır.

Kaldı ki uygarlığı yüzlerce hatta binlerce yıldır

ileriye taşıyan (ki Batı’nın bu alandaki üstünlüğü

2 ya da 3 asırla sınırlıdır 1 ) Mısır, Hint,

Çin, Türk gibi uygarlıkların felsefi düşüncesinde

bu “kötü insan”ın ağırlığı yok denecek

kadar azdır. O nedenle Sahlins, “ne Çinlilerin

ne de başka bir kültürel geleneğin, insanlığı

öteden beri hor görmek konusunda Batı’nın

eline su dökemeyeceğini” söyler. 2

ZINCIRE VURULAN İNSAN

Fransız Devrimi’nin fikir babası Jean Jacques

Rousseau, içinden çıktığı Batı geleneğini

bu noktadan eleştirir. Der ki, toplumumuzun

hamur gibi yoğurduğu insanın bencillik

ve şiddet eğilimi gibi özelliklerini onun doğasına

atfedemezsiniz. Gerçekte insanı vahşileştiren

kendi doğası değil; tersine, onu özüne

yabancılaştıran, içinde yaşadığı toplumun ta

kendisidir!

Toplum Sözleşmesi’nin (1762) çarpıcı ilk

cümlesi, bu fikrin manifestosu gibidir: “İnsan

özgür doğar, oysa her yerde zincire vurulmuştur.”

İnsan doğuştan bencil değildir. Toplumun

insanı dayanışma ağlarından koparıp

çıkar peşinde koşmasını dayatan mantığı (o

zaman feodalizmin yozlaştığı ve ticaret kapitalizminin

filizlendiği yıllardır), onu bencilleştirmektedir.

İnsanın sabit bir özünün olmadığı,

tarih içerisinde farklı biçimler alarak değiştiği

fikriyle Rousseau, liberal ezberlere karşı Batı

geleneği içinden ilk büyük itirazı dile getirir.

Fakat Rousseau toplum eleştirisinde hızını

alamaz. İçinde yaşadığı toplumun bütün

sorunlarının, uygarlıkla birlikte ortaya çıktığını

varsayar. Hobbes gibi bir “doğal durum”

argümanıyla zincirlerin ucunu, ta insanlığın

şafağına, insanın toplumsal bir canlı olmasına

kadar götürür. Böylece insanın toplumsallığını,

onun özünü de zincirleyen şey haline

getirir.

YURDUMSUN EY TOPLUM

Bu tahayyülde insan, toplumla ve uygarlıkla

lanetlenmiştir. Oysa bir düşünelim, toplum

diye bir şey olmasaydı bugün anladığımız “insan”

hiç olur muydu? Ne zaman ki hayatta

kalmak için elbirliğine ve üretime başladık,

o zaman kurtulduk kör doğanın insafından.

Toplumsal canlılar olduğumuz içindir ki aletler

yaptık, diller icat ettik, kültürler yarattık. Ve o

sayede buradayız.

Rousseau, insanın özünün tarih içinde değiştiğini

söylerken haklıydı. Fakat hem doğa

güçlerinin oyuncağı olan insana bir “özgürlük”

atfederken, hem de bütün bir uygarlığı,

içinde yaşadığı burjuva toplumuyla özdeşleştirip

yozlaşmanın kaynağı olarak görürken

yanılıyordu. 3

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!