Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
36
“KARA KUTU”
VIRÜSE YENILDI
Naci Önenköprülü- TGB AFK Başkan Yardımcısı
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi - Bilişim Sistemleri Mühendisliği
Bilim toplumların önünü aydınlatmak için kullandığı
bir el feneridir. İnsan dünyayı, evreni, tarihi, yaşadıklarını
anlamlandırmak, hayatı kolaylaştırmak için
bilime başvurur. Kabaca tarif edersek onlarca bilginin üst
üste geldiğini düşündüğünüzde bu bilgileri ast üst ilişkisine
göre düzenlenmesidir. Bu bilgiler arasında bir nedensellik
vardır. Yani neden ve sonuç ilişkisi.
Dünyayı anlamlandırmak veya yaşananları anlamak için
her zaman bilime ihtiyaç duyulmayabilir. Evet yanlış okumadınız.
Bilime ihtiyaç duymayabilirsiniz. Yani bir deprem
felaketi yaşadığınızda bu durumu günahların artmasına
bağlayabilirsiniz. Tüm dünyayı kasıp kavuran koronavirüse
karşı “Allah Çin’in belasını veriyor” diyebilirsiniz. Ya da tarladaki
ekinlerin bu sene az hasat vermesini “haram yedik
o yüzden böyle oldu” diye açıklayabilirsiniz. Bu şekilde de
hayatı “anlamlandırmış” olur, hayatınıza devam edersiniz.
Ama bir yere kadar devam edersiniz. Ne zaman ki günahsız
olduğunuzu düşündüğünüz halde başınıza bir felaket
gelir ya da haram yemediğiniz halde ekinleriniz bitmez
ise o zaman bilimsel olmayan açıklamaların hayatınızı anlamlandıramadığını
görürsünüz. Ne yapacağınızı sorgularken
işte o anda da bilimi keşfedersiniz. Hayat bilimi dayatır.
Yaşadıklarınızın nedenselliği sorgularsınız. İnsanlığın bu
alanda ürettiği bilimsel bilgiye başvurursunuz.
Peki bunu neden anlattık? Çünkü başımıza bir felaket
geldi. Dünya üzerinden büyük bir pandemi (salgın hastalık)
baş gösterdi. Koronavirüs neredeyse tüm dünyanın
işleyişinde aksamalar meydana getirdi. Binlerce insan bu
hastalık sebebiyle hayatını yitirdi. Bu virüs adeta bir atom
bombası gibiydi. İlk düştüğünde çok fazla önemsemeyenler
oldu. “Bize gelmez, Türkiye’de yüzlerce insanın öleceği
gibi bir felaket senaryosu gereksiz” 1 diyenler oldu ancak
virüsün etkisi ağır ağır yayıldı. Her yerde hissedilmeye
başlandı. Lafazanların söyledikleri hayatı anlamlandırmaya
yetmediği zaman bilim hayatın kapısını çaldı. Her şeye laf
yetiştiren “Hepbiliyologları” göremez olduk. O güzel insanlar
“kelle paça çorbalarını içip, Kara Kutularını alıp” 2 gittiler.
Her zaman olduğu gibi hesap yine bilime kaldı.