12.06.2020 Views

DÜŞ VE MİTOS SAYI 3

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

MEHMET BOZTAŞ

FOTOĞRAF

“Fotoğrafa bakınca, ilk önce ne geçiyordu aklından acaba, elindeki değneği öküzü dürterken adamın diyorum.

Bilmiyorum tabi. Böyle durumlarda gözlerimi kapatmak geliyor içimden. Kapatıyorum, açıyorum, tekrar kapatıyorum.

Evlenmeden önce karısına verdiği sözleri düşündüğünü görüyorum çok eskilerden kalan. Sonra

aklına bile gelmeyen dizili ağaçların tam ortasındaki dut ağacının altına kimseler görmesin diye gömdüğü

dilek kağıdı beliriyor gözlerimin önüne. Yetmiyor bütün bunlar bana, tekrar açıp kapıyorum gözlerimi. Birden

o günlerdeki halini görüyorum adamın, bir çam ağacının altında şimdi toprağı beraberce işlediği karısıyla,

gençliğinde el ele tutuşması şekilleniyor. Henüz askerden yeni dönmüş. Hayalleri, hayalleri, hayalleri... İnadına

gözlerimi tekrar açıp kapıyorum yeni bir şeyler görürüm diye. Bu defa bir soru karşılıyor beni. Buralardan

göçüp ne zaman gideceğiz Memet diyor kadın adama. Adamın adı demek Memet. Tekrar açıp kapatıyorum

gözlerimi adamın verdiği cevabı öğrenmek için. Bir oyun sanki gözlerimi açıp kapatmak. Nedense hep köyde,

tarlaların arasında görüyorum onları. Nafile başka yer yok hayatlarında. Üç çocuk var evde. İki kız bir oğlan.

Boy boy. Ama köyden uzaklaşan bir atlı yok. Defalarca açıp kapatıyorum ne olacağını merak ederek. Olup

biten değişmiyor. Sabah erken saatlerinde kalkıp tarlaya geliyorlar her gün. Öğleyin hazırladıkları azıkları

çıkarıp karınlarını doyuruyorlar. Sonra yeniden toprağın sürülmesi. Öyle ya bekleyen bir tarla var. Deli yükseltilerin

hemen yanında. Sürüldüğünde yol, sürülmediğinde sadece toprak olan.

Gözlerimi açıp kapamaktan vazgeçiyorum.”

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!