NalburTeknik Kasım 2020

Kasım 2020

HEM DAYANIKLI 

HEM HASSAS 

En sağlam ustalardan ilham alan sağlam el aletleri: 

Bosch Professional dayanıklı ölçüm cihazları. 

Ölçüm cihazlarımız hem dayanıklı hem de kesinlikle hassastır. 

Bu özelliği yüksek performanslı sensörlerimizle ve üretim 

sürecinin sonunda ölçüm cihazlarına uygulanan fonksiyon 

kontrolleriyle sağlıyoruz. Böylece etkili çalışabilmek için 

dayanıklı ve hassas ölçüm cihazlarımıza sahip olursunuz.

6 

. 

Kasım 2020 . 

www.istanbulhirdavatfuari.com

7

TubiX ® Boru Kesici 

Kesilecek malzemenin 

ölçüsüne göre 

ayarlamak için tek elle 

itmeniz yeterlidir. 

Kesici elmaslar 

sayesinde hızlı ve kolay 

kesim sağlanır. 

Patentli QuikLock özelliği 

sayesinde tek elle 

boru ölçüsü ayarlanır 

ve sağlam bir şekilde 

kavranır.

Robust Serisi Yeni 

Takım Çantaları 

Darbeye dayanıklı Polipropilen 

malzemeden imal edilmiş olup, 

uçaklarda taşınabilmektedir. 

Toz ve su geçirmez. 

-40 ile +40° C’ye kadar 

dayanıklıdır. 

Otomatik basınç dengeleme 

özelliği.

GERÇEK 

PROFESYONELLER 

İÇİN 

10 

. 



Boru Sızdırmazlık Elemanı 

Rulman Sabitleyici 

Civata Sabitleyici 

Hızlı Yapıştırıcı 

Silikon Tabancası 

Kimyasal Dübel 

11

12 

. 



13

İçindekiler 

1 4 1 6 

Geçmiş Olsun İzmir, 

Geçmiş Olsun Türkiye 

Uluslararası İstanbul Hırdavat Fuarı 

27 - 30 Ekim 2021 Tarihlerinde 

İstanbul Fuar Merkezi’nde 

4 4 5 0 

“Elektrik Şebekesinin Sebep Olduğu Sorunlar, Yıldırım 

Kaynaklı Problemlerden İki Kat Daha Fazla” 

Subaşılar Hırdavat Doğu Anadolu Bölgesinde 

Müşterilerine Hizmet Veriyor 

5 6 7 2 

“Tuzla Cıvata Olarak En Çok 

Hizmete Önem Veriyoruz” 

Nefix Kimyasallar Sektöründe Kapsamlı ve 

Etkili Çözümler Sunuyor 

Reklam 

İndeks 

ACISAN MAKİNA.................................. 63 

ASAL İTHALAT...................................... 29 

ATEŞ İNŞ......................................... 38-39 

İZELTAŞ................................................ 21 

KALE MAKİNA...................................... 6-7 

KALEKİM............................................... 13 

REXON.................................................. 57 

RİCO EL ALETLERİ.............................. 35 

ATG EL ALETLERİ................................ 55 

AYDIN PLASTİK.................................... 71 

BEYBİ İŞ GÜVENLİĞİ...................... 42-43 

KANCA.................................................. 31 

KARAM İŞ GÜV..................................... 51 

MADE.................................................... 67 

SEDA END........................................... 8-9 

SELSİL................................................. 2-3 

BOSCH......................................Ö.K.İ-1-27 

ÇELEBİ HIRDAVAT............................... 49 

ÇELİK HORTUM.............................. 64-65 

MAGMAWELD.................................. 23-25 

MAGMEWELD Ö.K 

MURATOĞLU MAKİNA......................... 59 

TUFAN BOYA........................................ 53 

UĞUR HIRDAVATÇILIK.................. A.K.İ.K 

GF HAKAN PLASTİK............................ 33 

İHF......................................................... 19 

NT İMAJ................................................. 95 

REİS MAKİNA...................................... 4-5 

YAKAR KARDEŞLER............................ 47 

İST İŞ SAĞLIĞI..................................... 61 

RENK PLASTİK (MANO)...................... 45 

YAPARLAR.............................................11

#gecmisolsunizmir 

Editörden 

Öncelikle geçtiğimiz günlerde yaşadığımız 

üzücü deprem felaketinde vefat edenlere Allah’tan 

rahmet yaralılara acil şifalar diliyorum. 

Allah, yakınlarını kaybeden depremzedelere 

de sabır ve metanet versin. Her ne kadar 

bu üzücü hadisenin tekrar olmamasını niyaz 

etsek de deprem, maalesef ülkemizin acı bir 

gerçeği olarak karşımızda duruyor. Tabi burada 

önemli olan her depremden sonra karşımıza 

çıkan yapı kalitesizliği ve depreme karşı 

almadığımız-alamadığımız tedbirler… 

Bu konuda zaten işin uzmanları ve yetkililer 

yeterince konuşmakta. Fakat işi pratize etme 

tarafında hala kör-topal bir gidişat üzereyiz. 

Umarız, en azından bundan sonrası için gerekli 

tüm tedbirler yetkililer tarafından alınır. 

Bunun yanında deprem anından kurtarma 

çalışmalarının devam ettiği son güne kadar 

varını yoğunu ortaya koyan; başta arama ve 

kurtarma ekiplerimize, ilk yardım ve sağlık çalışanlarımıza, 

itfaiye, jandarma ve polis ekiplerimize, 

deprem bölgesinde görev alan sivil 

toplum kuruluşlarına dergi grubu olarak şükranlarımızı 

sunuyoruz. Duamız odur ki Allah, 

bir daha bu acıları bizlere yaşatmasın ve bizler 

de üzerimize düşen görevi yaparak devlet 

ve milletçe depremlere karşı gerekli önlemleri 

alalım. 

Voli Fuar Hizmetleri A.Ş. 

Adına İmtiyaz Sahibi 

Hüseyin Ferruh IŞIK 

Sorumlu Müdür 

Mustafa Aktaş 

mustafa.aktas@voli.com.tr 

Yayın Editörü 

Murat Uludasdemir 

murat.uludasdemir@voli.com.tr 

Reklam Müdürü 

Zülküf Karadayı 

zulkuf.karadayi@voli.com.tr 

Finans Müdürü 

Mustafa Aktaş 

mustafa.aktas@voli.com.tr 

Kurumsal İletişim Müdürü 

Nehir Çetiner 

nehir.cetiner@voli.com.tr 

Grafik Tasarım 

M.Cüneyt Er 

cuneyt.er@voli.com.tr 

#gecmisolsunizmir #gecmisolsunturkiye 

CTP - Baskı 

İhlas Matbaacılık 

Adres 

Yenibosna Merkez Mah. Ladin Sok. 

No: 4M İç Kapı N: 1235/605 

Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY 

Tel: +90 212 604 51 00 Fax: +90 212 604 51 35 

Murat Uludaşdemir

18 

. 



GEÇMİŞ OLSUN İZMİR, 

GEÇMİŞ OLSUN TÜRKİYE 

İzmir’de meydana gelen deprem afeti nedeniyle 

vefat edenlere Allah’tan rahmet, 

yaralılara tez zamanda acil şifalar diliyoruz. 

Ülkemizdeki deprem gerçeğini 

göz önünde tutarak yapılaşmada kalitenin öncelikli olmasını ve 

bir daha böyle felaketler yaşanmamasını temenni ediyoruz. 

Deprem anından kurtarma çalışmalarının devam ettiği 

son güne kadar varını yoğunu ortaya koyan; 

başta arama ve kurtarma ekiplerimize, 

ilk yardım ve sağlık çalışanlarımıza, itfaiye, jandarma ve 

polis ekiplerimize, deprem bölgesinde görev alan 

sivil toplum kuruluşlarına dergi grubu olarak 

şükranlarımızı sunuyoruz. 

19

Daha Sağlıklı ve Daha Verimli Bir Fuar İçin 

2021 Yılında Tekrar Bir Arada Olacağız 

Uluslararası İstanbul Hırdavat Fuarı 

27 -30 Ekim 2021 Tarihlerinde 

İstanbul Fuar Merkezinde 

Sektörel 

Hırdavat ve nalburiye sektörünün destekleyici 

gücü olma yolunda emin adımlarla ilerleyen 

Uluslararası İstanbul Hırdavat Fuarı 2021 yılı için 

yeni tarihini açıkladı. 

uluslararası ziyaretçi kapasitesine ulaşmama 

ihtimalini öngörerek fuar tarihimizi rutin tarihinden 

7 ay sonraya almaya karar verdik.” dedi. 

5. kez düzenlenecek olan İstanbul Hırdavat Fuarı, 

sektörün önde gelen söz sahibi temsilcileri ile 

gerçekleştirdiği istişareler sonucunda 2021 yılı 

fuarını 27- 30 Ekim tarihinde düzenleme kararı 

aldı. 

Konu ile ilgili olarak açıklama yapan İstanbul 

Hırdavat Fuarı Proje Müdürü Zülküf Karadayı 

“Pandeminin dünya çapındaki etkileri göz 

önüne alındığında gerek seyahat kısıtlaması 

gerekse bireysel endişeler sebebiyle, tatmin edici 

20 

. 



Sektörel 

Elektrikli ve mekanik el aletleri ve aksesuarlarından, 

kaynak makinalarına, D.I.Y (kendin yap) ürünleri, 

zımba ve çivi makinaları ve aşındırıcılara; lazer 

aletleri ve iş güvenliği ekipmanlarından izolasyon, 

yalıtım ve tecrit malzemelerine, boyacı ve kilit 

aksesuarlarına kadar 10 bin den fazla ürünün 

sergileneceği İstanbul Hırdavat Fuarı 5. kez 

sektör profesyonellerini bir araya getirecek. 

21

Sektörel 

İstanbul’un Avrasya’daki stratejik konumu ile 

Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgeleri ile ticari 

bağlantılar için güçlü fırsatlar sunma iddiasını 

4 yıldır sürdüren İstanbul Hırdavat Fuarı, 2021 

yılında sektör ve katılımcılar için maksimum 

verim sağlamak amacıyla hafta içi 3 gün olan fuar 

gününü 4 güne çıkartıyor. 

Hırdavat ve nalburiye sektörüne dair tüm 

yeniliklerin sergileneceği ve deneyimleme imkânı 

sunulacak İstanbul Hırdavat Fuarı’na, yerli ve 

yabancı alım heyetleri, üretici ve toptancı firmanın 

üst düzey yöneticileri, satın alma müdürleri 

ve profesyonel nitelikli ziyaretçilerin gelmesi 

hedefleniyor. 

27-30 Ekim 2021 tarihinde İstanbul Fuar 

Merkezi’nin 9. ve 10. salonlarında gerçekleşecek 

olan 5. Uluslararası Hırdavat Fuarı’nda dünyadaki 

tüm fuarlarda olduğu gibi alınacak özel sağlık 

tedbirleri ile yüksek derecede koruma sağlanacak. 

22 

. 



Sektörel 

Yurt Dışında Kendini Geliştirmek İsteyen 

Yeni Girişimcilere Türkiye İMSAD’dan Destek 

Avrupa Birliği tarafından finanse edilen ‘Genç Girişimciler için Erasmus’ programında 

aracı kurum olan Türkiye İMSAD, yurt dışında bilgi ve tecrübe kazanmak isteyen 

yeni girişimcilere destek olmak için harekete geçti. Sektördeki yeni girişimcilerin 

gelişimine katkıda bulunmayı hedeflediklerini belirten Türkiye İMSAD Başkanı Tayfun 

Küçükoğlu, “Bu programa katılan girişimciler, seçtikleri Avrupa ülkesindeki mentorun 

yanında bilgi ve tecrübe edinmenin yanı sıra yabancı ortaklarla iş birliği yapma ve 

Avrupa’da yeni pazarları tanıma imkanı buluyor” dedi. 

Türkiye inşaat malzemeleri sektörünün çatı 

kuruluşu Türkiye İMSAD, Avrupa genelinde yeni 

girişimciler ile tecrübeli girişimciler arasında sınır 

ötesi değişim imkanı sağlayan ‘Genç Girişimciler 

için Erasmus’ programına, sektördeki girişimcilerin 

yararlanması için aracı kurum olarak dahil oldu. 

Genç girişimciler daha istekli 

Programa katılan girişimcilerin, yurt dışında bilgi 

ve tecrübe edinmenin yanı sıra yabancı ortaklarla 

iş birliği yapma ve Avrupa’da yeni pazarları tanıma 

imkanı bulduğunu vurgulayan Türkiye İMSAD 

Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, “Bu 

program sayesinde hem yeni girişimciler hem de 

mentorluk yapan tecrübeli girişimciler birbirlerinin 

yenilikçi bakış açılarından yararlanıyor. 

Sektörümüzdeki girişimcilerimiz yeni fikirleri iş 

modeline dönüştürme konusunda Avrupa Birliği 

ülkelerindeki meslektaşlarından daha aktif ve 

istekli. Mevcut destekler belki Avrupa’ya göre daha 

az ama Türkiye’de girişimcilik ruhu Avrupa’ya 

göre çok daha iyi durumda” diye konuştu. 

Tayfun Küçükoğlu, genç girişimcileri desteklemeyi 

hedeflediklerini belirterek şunları söyledi: 

“Ülkemizin gelişimi açısından girişimciliğin 

önemi fevkalade büyük. Ülkemiz insanının 

girişimcilik niyetinin üst seviyede olmasına 

rağmen, girişimlerin başarı oranı, seviyesi ve 

sürdürülebilirliği de mutlaka gelişmeli. Türkiye 

İMSAD olarak, büyük gelişim potansiyeli olan 

ülkemizin, her alanda sıçramalı ilerlemeler 

24 

. 



Sektörel 

yakalayacağına inanıyoruz. Amacımız, girişimcilik 

niyeti, planı olan vatandaşlarımıza kritik destek 

sağlamak ve ülkemizin gelişimine olan katkılarını 

yükseltmektir.” 

Yeni girişimci, sorularının cevaplarını 

yerinde alıyor 

Sınır ötesi bir değişim programı olan “Genç 

Girişimciler için Erasmus” programı kapsamında 

bir iş fikri olan kişiler, start-up’lar ve yeni kurulan 

mikro ve küçük işletmeler destekleniyor. ‘Genç 

Girişimciler için Erasmus’ programında süreç 

şöyle işliyor: Kendini geliştirmek isteyen veya 

uzman olduğu alanda yeni bir fikri olan girişimci, 

iş planı ile online sistem üzerinden başvurusunu 

yapıyor, yine online sistem üzerinden benzer 

konuda bu işi daha önce yapan bir başka 

bir girişimci ile kendisine mentorluk yapması 

için eşleşiyor. Böylece mentorunun işletme 

yönetimini, çalışmalarını, yaşadığı sorunları 

nasıl çözdüğünü yerinde görme imkanı buluyor. 

Kendisinin de gelecekte işini kurduğunda 

yaşayabileceği sorunların çözümlerini ilk elden 

tecrübe etmiş oluyor. Ayrıca işletme yönetimini 

bizzat deneyimliyor, merak ettiği sorularının 

cevaplarını alıyor. Avrupa Birliği’ne üye tüm 

ülkelerde mentor desteği alarak uzmanlığını 

güçlendirmek, geliştirmek isteyen katılımcı, söz 

konusu ülkede 1 ila 6 ay kalabiliyor. 

Konaklanan ülkedeki masrafların bir kısmı 

Avrupa Komisyonu tarafından karşılanıyor 

Türkiye’den yeni girişimcilerin bu programda yer 

alması için aracı kurum olan Türkiye İMSAD, 

sürecin en başından itibaren katılımcılara 

yol gösteriyor. Başvurunun hazırlanmasına 

destek oluyor ve girişimciyi online sisteme dahil 

ediyor. Sisteme Türkiye’den katılan girişimciye 

konaklayacağı ülkedeki masraflarının bir kısmını 

karşılamak üzere Avrupa Komisyonunun 

belirlediği tutarlarda destek ödemesi yapılıyor. 

Programdan ülkemizdeki hem yeni 

hem de tecrübeli girişimciler faydalanabiliyor 

Türkiye İMSAD, ortağı olduğu SEE SMART SME’s 

(South Eastern European coalition to cultivate 

SMART SMEs in Europe) Konsorsiyumu dahilinde 

sadece Türkiye’den yeni girişimcilere değil, 

aynı zamanda doğrudan Türkiye’deki tecrübeli 

girişimcilerin mentorluğunu almak isteyen yabancı 

yeni girişimcilere de destek oluyor. Ülkemizde 

bu sistem dahilinde mentorluk yapmak isteyen 

tecrübeli girişimciler de bu programa başvurarak 

hedefledikleri pazarlar hakkında gereken bilgileri, 

o pazarla ilgili detayları ilk elden öğrenmiş oluyor. 

Programa kimler katılabiliyor? 

Girişimciler için Avrupa Değişim Programı’na, 

kendi işlerini kurmayı planlayanlar ya da son 

3 yılda bir iş kuranlar katılabiliyor. Uygun bir iş 

planına dayanarak bir iş kurmayı planlayanlar 

ve 3 yıldan az süredir girişimci olarak bir şirket 

işletenler projeye rahatlıkla başvurabiliyor. Sektör 

ile ilgili bir sınırlama olmayan bu programa katılım 

için 18 yaşından büyük olmak yeterli. 

Ev sahibi girişimciler ise bilgi ve deneyimini Avrupa 

ülkelerinden yeni bir girişimci ile paylaşmaya, 

mentor olarak hareket etmeye hazırsa, programa 

katılım için başvurabiliyor. 

Her iki tarafın da hedef pazarlarını, iş ortaklarını 

ve farklı iş yapma yollarını keşfedebildiği, 

sorunların çözümlerini daha karşılaşmadan 

tecrübe edebildiği bir kazan-kazan modeli 

olan bu programa katılmak için info@imsad. 

org adresinden iletişime geçebilirsiniz. Katılım 

koşulları hakkında daha fazla bilgiye program 

kılavuzundan (İngilizce) ulaşabilirsiniz. 

26 

. 



Ham Çelik Üretimi Eylülde Arttı 

Sektörel 

Türkiye’nin ham çelik üretimi eylülde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 18 

artarak 3,2 milyon tona ulaştı. 

Türkiye Çelik Üreticileri Derneği’nden (TÇÜD), 

yapılan açıklamaya göre, ham çelik üretimi eylülde 

2019’un aynı ayına kıyasla yüzde 18 artışla 3,2 

milyon tona, ocak-eylül döneminde de geçen yılın 

aynı dönemine göre yüzde 2,6 yükselişle 25,9 

milyon tona çıktı. 

Nihai mamul çelik tüketimi ise eylülde yıllık bazda 

yüzde 27,7 arttı ve 2,8 milyon tona yükseldi. 

Tüketim, ocak-eylül döneminde geçen yılın aynı 

dönemine göre yüzde 14,9 artarak 21,9 milyon 

ton oldu. 

Dış ticaret 

İhracat, ocak-eylül döneminde ise geçen yılın 

aynı dönemine göre miktar bazında yüzde 9,1 

azalarak 15 milyon tona, değer bazında yüzde 

14,7 azalarak 10,4 milyar dolara düştü. 

İthalat, eylülde geçen yılın aynı ayına kıyasla 

miktar bazında yüzde 10,1 artışla 1,2 milyon tona, 

değer bazında ise yüzde 3 azalışla 881 milyon 

dolara indi. 

İthalat, ocak-eylül döneminde yıllık olarak miktar 

bakımından yüzde 8,9 artışla 10 milyon ton, 

değer bakımından ise yüzde 4,9 azalarak 7,2 

milyar dolar oldu. 

İhracatın ithalatı karşılama oranı, geçen yılın 9 

ayında yüzde 161 iken bu yılın aynı döneminde 

yüzde 144,4 olarak hesaplandı. 

Öte yandan, Dünya Çelik Derneği, dünya ham 

çelik üretiminin bu yılın eylül ayında geçen yılın 

aynı ayına göre yüzde 2,9 artarak 156,4 milyon 

tona ulaştığını, yılın 9 ayında ise yüzde 3,2 

28 

. 



Sektörel 

azalarak 1,4 milyar ton seviyesinde gerçekleştiğini 

açıkladı. 

Türkiye bu Ocak- Eylül döneminde Avrupa’nın 

en büyük çelik üreticisi konumuna yükseldi 

Türkiye Çelik Üreticileri Derneği’nin sektör 

değerlendirmesinde, Türkiye’nin hazirandan 

itibaren artış trendine giren ham çelik üretiminin, 

eylülde de bu eğilimi koruduğu belirtildi. Kapasite 

kullanım oranının eylülde yüzde 78,2 olduğu, 

9 aylık dönemde ise yüzde 69,8 seviyesinde 

gerçekleştiği ifade edildi. 

Türkiye’nin, ocak-eylül döneminde 25,9 milyon ton 

üretimle Almanya’yı geride bırakarak, dünyanın 

en büyük ham çelik üreticileri arasında 7. sıraya 

yükseldiği ve Avrupa’nın en büyük çelik üreticisi 

konumuna ulaştığı bildirilerek şunlar kaydedildi: 

“Türkiye bu konumuna yoğun koruma tedbirleri 

sebebiyle ihracatta yaşanan yüzde 10 civarındaki 

düşüşe rağmen ulaştı ancak ihracatımız 

düşerken ithalatımızın artması yüzünden Türk 

çelik sektörü, çelik tüketimindeki yüksek oranlı 

artışı kısmen değerlendirebildi. Bu artışın, ithalat 

yoluyla dışarıya transfer edilmesi rahatsızlık 

oluşturdu. AB’ye yönelik çelik ürünleri ihracatımız, 

yoğun koruma tedbirleri sebebiyle 2019’da yüzde 

19,4 ve 2020’nin 9 ayında yüzde 24,9 gerileme 

gösterirken, ithalatımız 2019’da yüzde 4, 2020 

yılının 9 ayında ise yüzde 0,8 artış gösterdi. 

Dünyanın en büyük çelik üreticisi ve tüketicisi 

konumundaki ülkelerden, AB’nin ham çelik 

üretiminin yüzde 17,9, Japonya’nın yüzde 19,1 ve 

ABD’nin yüzde 19,2 gerilediği dikkate alındığında, 

Türkiye’nin çelik tüketiminde ve üretiminde 

gösterdiği performans, gelecek için ümit verici 

bir gösterge niteliği taşıyor. Bu göstergenin 

önümüzdeki aylarda daha da iyileştirilebilmesi ve 

2017 yılı rakamlarının da geride bırakılabilmesi 

için başta dahilde işleme rejimi olmak üzere, 

ithalatı teşvik eden mekanizmaların gözden 

geçirilmesine, ABD ve AB gibi ülkelerde ihracatı 

zorlaştıran korumacı uygulamaların kaldırılması 

yönündeki girişimlerin yoğunlaştırılmasına ihtiyaç 

duyulmaktadır.” 

30 

. 



TÜM 

UYGULAMALAR 

İÇİN İDEAL 

C450- BoschOne Zımparaları 

(Çok Amaçlı Kullanım) 

www.bosch-professional.com/tr/tr/ 

Makineniz için en iyisi. Bosch Profesyonel Aksesuar

Ekonomik tedbirleri yeterli görüyorlar… 

Sektörel 

Esnaf, İkinci Covid Dalgasından Endişeli 

Küçük esnafın nabzını tutan ‘Türkiye Geleneksel Kanalın Nabzı: REM Esnaf 

Barometresi’nin Eylül 2020 dönemi sonuçları açıklandı. Rapora göre bakkal, 

büfe, küçük market ve şarküteri gibi küçük esnaf, salgında ikinci dalga korkusunu 

daha fazla hissetmeye başladı. Güven Endeksi, Ticaret Endeksi ve Politika 

Endeksi’nde düşüş yaşandı. Covid-19 salgınında endişeli esnaf oranı yüzde 

72’ye ulaşarak salgının yoğun yaşandığı dönemdeki seviyeye yükseldi… 

Türkiye’de geleneksel esnafın nabzını tutan 

Esnaf Barometresi Raporu Eylül 2020 dönemi 

sonuçları açıklandı. Rapora göre bakkal, büfe, 

küçük market ve şarküteri gibi küçük esnaf, 

salgında ikinci dalga korkusunu her geçen gün 

daha fazla hissetmeye başladı. Güven Endeksi, 

Ticaret Endeksi ve Politika Endeksi’nde düşüşler 

yaşandı. Covid-19 salgınında endişeli esnaf oranı 

yüzde 72’ye ulaşarak salgının yoğun yaşandığı 

dönemdeki seviyeye yükseldi. 

Yeni nesil perakende araştırmaları ve perakende 

analitiği kurumu REM People’ın CEO’su Bülent 

Peker, raporu şöyle değerlendirdi: “Salgında 

2. evre olarak adlandırılan bu dönemde vaka 

sayılarının 2 dönemdir yüksek seviyede devam 

etmesi esnafın endişe seviyesinin artmasında 

etkili oldu. Veriler endişenin gelecek dönemlerde 

de süreceğini gösteriyor.” 

Her ay Türkiye temsili sağlanacak şekilde 650 

noktada yapılan ölçümlerle hazırlanan “REM - TT 

Barometre: Türkiye Geleneksel Kanal Esnafının 

Nabzı” araştırma panelinin Eylül’20 sonuç 

32 

. 



Türkiye Tek Yetkili Distribütörü 

KORE’NİN 

1 NUMARASI 

PROFESYONEL ELEKTRİKLİ 

EL ALETLERİ 

Adres: Ahi Evran Caddesi 

No:33-35 Ostim/Ankara 

www.asalithalat.com 

Telefon: +90 312 426 61 11 

Fax : +90 312 426 71 11 

e-mail : info@asalithalat.com

Sektörel 

raporunda öne çıkan başlıklar ise şöyle: 

Güven Endeksi 5,6 Puan Düştü: 

Güven Endeksi bir önceki döneme göre 5,6 puan 

azalarak 14,8’e indi. Covid-19 salgınının uzun bir 

süre daha devam edeceği inancı ve ekonomiye 

yönelik beklentiler bu düşüşte etkili oldu. 

Hava Soğudu Satışlar Düştü: 

Ticaret Endeksi, 8,2 puan düşüşle 21,6 olarak 

gerçekleşti. Mevsim sıcaklıklarının düşmeye 

başlamasına bağlı olarak gazlı-gazsız içecekler, 

paket su ve dondurma kategorisindeki anlamlı 

seviyede azalış endeksi olumsuz etkiledi. 

Terörün Azalmasından Memnunlar: 

Politika Endeksi bir önceki döneme göre 2,3 

puanlık düşüşle 32,3 oldu. Merkezi yönetimin 

sağladığı hizmet ve politikalar esnafın 

yüzde 38’inde destek gördü. Milli savunma 

ve askeri alandaki hamlelerle birlikte terör 

olaylarının azaltılması, yurtdışı ilişkilerinde ülke 

menfaatlerinin korunması olumlu karşılansa da 

ekonomik şartlar düşüşte etkili oldu. 

Endişe Artıyor: 

Covid’19 salgını geleneksel kanal esnafının 

yüzde 72’sinde endişe oluşturdu ve salgının 

yoğun yaşandığı dönemdeki seviyeye yükseldi. 

Salgında 2. evre olarak adlandırılan bu dönemde 

vaka sayılarının 2 dönemdir yüksek seviyede 

devam etmesi ve salgının başında olduğu gibi 

toplumsal tedbirlerin alınmaması esnafın endişe 

seviyesinin artmasında etkili oldu. 

Yüz Yüze Eğitim Korkutuyor: 

Bir önceki dönem yüzde 60 olan salgının 12 

aydan daha uzun süreceğini düşünenlerin oranı 

kısmi artış ile yüzde 63’e çıktı. Salgının 2. evresi 

olarak vakaların artmaya devam etmesi, bireylerin 

hijyen tedbirlerine uymaması ve bu süreçte 

eğitim döneminin de yüz yüze olarak yapılmaya 

başlanacak olması uzun bir süre daha devam 

edeceği algısının artmasını sağladı. 

‘Ekonomik Tedbirler Takdir Ediliyor Ama…’: 

Ekonomik alanda alınan tedbirler ise yüzde 24 

oranında yeterli görülürken bir önceki döneme 

göre nispeten azaldı. 

34 

. 



GF Dünyanın En Sürdürülebilir 

Şirketlerinden Biri 

Sektörel 

GF Hakan Plastik’in bünyesinde bulunduğu Georg Fischer, Wall Street Journal’ın 

dünya genelinde gerçekleştirdiği en sürdürülebilir şirketler çalışmasında ilk 10 

şirket içinde yer aldı. 

GF Hakan Plastik’in bünyesinde bulunduğu 

İsviçre merkezli Georg Fischer (GF) dünyanın 

sayılı yayınlarından biri olan Wall Street Journal 

gazetesinin dünya genelinde gerçekleştirdiği en 

sürdürülebilir şirketler çalışmasında 9. sırada yer 

aldı. 

Wall Street Journal’ın araştırması, iş modeli ve 

yenilik, çevre, sosyal katılım ve insan kaynakları 

olmak üzere dört kategoride incelendi ve çalışmada 

dünya genelinde 5.500 değerlendirildi. 2005 

yılından bu yana sürdürülebilirlik raporlamalarında 

şeffaf bir şekilde verilerini paylaşan GF, özellikle 

insan kaynakları alanında gerçekleştirdiği çalışan 

ve işyeri sorunları yönetimi konusunda en yüksek 

oyu alan markalardan biri olarak listede 7. sırada 

yer aldı. Güvenli su temini ve hafif bileşenlerle 

enerji tasarrufu konusundaki çalışmaları da göz 

önünde bulundurularak genel sıralamada ilk 10 

firma arasında 9’uncu oldu. 

GF CEO’su Andreas Müller, “Dünyanın önde 

gelen medya şirketlerinden birinin verdiği bu 

derecelendirmeyle gurur duymak içim birçok 

gerekçemiz var. GF, çevresel, sosyal ve kurumsal 

yönetim konularını iş hedeflerine entegre eden 

ve 15 yılı aşkın bir süredir yıllık Sürdürülebilirlik 

Raporu yayınlayan ilk şirketlerden biridir. 3 ana 

iş birimimizde de su ve enerji tasarrufu sağlayan 

ve emisyon yayılımını azaltmaya yönelik yenilikçi 

çözüm ve ürünler geliştirmeye önem veriyoruz. 

Sürdürülebilirlik, yeni 2025 stratejimizde de önemli 

bir rol oynayacaktır. Bu alandaki faaliyetlerimiz 

yalnızca bizim büyümemize değil, müşterilerimizin 

de daha başarılı olmasına katkıda bulunacaktır” 

dedi. 

GF Hakan Plastik Türkiye ve Ortadoğu Bölge 

Başkanı Batuhan Besler de kazanılan bu 

başarıdan ve GF’in bir parçası olmaktan onur 

duyduklarını belirtti. Besler, “ GF’in dünya genelinde 

uyguladığı politikaları kendi bünyemize de entegre 

ediyoruz. Gerek insan kaynakları alanında, 

gerekse Türkiye’de geliştirdiğimiz ve üretimini 

gerçekleştirdiğimiz ürünlerimizle sürdürülebilirlik 

hedeflerine uygun aktif çalışmalar yürütüyoruz. 

Böyle değerlendirmeler almak son derece motive 

edici bir güç” şeklinde açıklama yaptı. 

36 

. 



37

GF Hakan Plastik, İhracatta 

Gücünü Artırıyor 

Sektörel 

GF Hakan Plastik, farklı ürün grupları ile ihracat pazarında emin adımlarla 

ilerliyor. Geniş bir ürün yelpazesine sahip olan GF Hakan Plastik, 2020 yılında 

Avrupa’dan Afrika’ya pek çok projede farklı ürünleri ile yer aldı. Silenta ürün 

grubu, GF Aquasystem PP-R ve PP-RCT, PVC, HT-PP ve GF Aerator ise öne 

çıkan ürünleri oldu. 

Mevcut ürünlerinin yanı sıra bölgesel özel ürün 

taleplerine de yanıt verebilen GF Hakan Plastik, 

Avrupa, Ortadoğu, Afrika ve Balkanlar’da hem 

üstyapı hem de altyapı projelerine gerçekleştirdiği 

satışlarla marka bilinirliğini de güçlendiriyor. 

2020 yılında İspanya başta olmak üzere İsveç, 

Irak, Suudi Arabistan, Gürcistan, Etiyopya, 

Nijerya ve Polonya gibi birçok ülkeye ihracat 

gerçekleştiren GF Hakan Plastik, Türkiye’de 

geliştirilip GF markası ile tüm dünyaya sunulan 

Silenta ürün gurubu, PP-RCT ve Aerator sistemleri 

ile üstyapı projelerinin tesisat sistemlerine hitap 

ediyor. 

GF Hakan Plastik’in 2019 yılının sonlarında 

sektöre kazandırdığı, daha geniş iç çap ile daha 

yüksek akış performansı sağlayan PP-RCT 

boru sistemi, İspanya’ya satışı gerçekleştirilen 

ürünlerden oldu. Gökdelenler, rezidanslar, 

AVM’ler gibi çok katlı binalar için özel olarak 

geliştirilen GF Aerator ise Gürcistan pazarına 

giriş yapan ürünler arasında bulunuyor. 

GF Hakan Plastik’in altyapı ürün grubu ise 

Afrika ve Balkanlar’da devam eden projelerin 

tercihi oldu. Afrika pazarında yine bu bölgeye 

özel olarak üretimi gerçekleştirilen Orange PVC 

ile PE100 ürünleri, altyapı ürün grubunun öne 

çıkan ürünleri oldu. Yüksek yoğunluklu boru 

sistemi PE100, içme suyu şebekesi, doğalgaz 

şebekesi, atık su deşarj ve atık su pompalama 

hatları, sulama sistemleri, denizaltı geçiş hatları 

ve derin deniz deşarjları, toprakaltı yangın 

söndürme sistemleri (Hidrant hatları), soğutma 

suyu sistemleri, telekomünikasyon sistemleri ve 

madencilikte kullanılabiliyor. Balkanlarda ise 

altyapı ürün grubu ile birlikte Derinkuyu Boru 

Sistemleri ile pazarda hakimiyetini güçlendiren 

ürünler arasında yer alıyor. 

GF Hakan Plastik ürünlerinin sahip olduğu 

uluslararası sertifika ve belgeler, ihracat pazarı 

için önemli avantajlar sunuyor. Ürün standartlarını 

müşterilerine istediği kalitede ve devamlılık 

sağlayacak şekilde sunan GF Hakan Plastik, 

bu özelliği sayesinde bugün 70’ten fazla ülkeye 

ihracat gerçekleştiriyor. GF Hakan Plastik, plastik 

boru sektöründe alınması en zor sertifikalardan 

biri olan İsveç Nordic Polymark sertifikasına sahip 

ilk ve tek Türk firması konumunda bulunuyor. 

Ürün kalitesinin yanı sıra, sistem kalitesini de 

1996 yılından beri İngiliz BVQI firması tarafından 

verilen ISO 9000:2008 sertifikası ile belgelendiren 

GF Hakan Plastik, bu konuda da çalışmalarına 

aralıksız devam ediyor. 

38 

. 



İnşaat Malzemesi Sanayi Üretimi 

Üçüncü Çeyrekte Yüzde 14,2 Arttı 

Sektörel 

Türkiye İMSAD, yapı sektörü ve ekonomi çevreleri tarafından dikkatle izlenen 

aylık sektör raporunu açıkladı. ‘Türkiye İMSAD Ekim 2020 Sektör Raporu’na göre, 

inşaat malzemesi sanayisi üçüncü çeyrekte, sanayi üretimi, ihracat ve yurtiçi satış 

verileri itibarıyla hızlı bir geri dönüş yaptı. Covid-19 salgını nedeniyle ikinci çeyrekte 

meydana gelen daralmanın ardından üçüncü çeyrekte, inşaat malzemesi sanayi 

üretiminde yüzde 14,2 oranında hızlı bir büyüme ve 5,51 milyar dolar seviyesinde 

ihracat gerçekleşti. Hem iç hem de dış talepte kuvvetli bir genişlemenin olduğu 

üçüncü çeyrekte beklentilerin üzerinde bir toparlanma yaşandı. 

İnşaat malzemesi sektörünün çatı kuruluşu 

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği 

(Türkiye İMSAD) tarafından hazırlanan ‘Ekim 

2020 Sektör Raporu’nda şu tespitler yer aldı: 

İnşaat malzemesi sanayisi 2019 yılında inşaat 

sektöründeki daralma nedeniyle sıkıntılı bir yıl 

geçirdi. İnşaat malzemesi sanayi üretimi 2019 

yılının ilk yarısındaki daralma sonrası üçüncü 

çeyrekte yüzde 11,5 küçüldü, son çeyrekte 

yüzde 0,1 artış gösterdi. İnşaat malzemesi 

sanayi üretimi 2020 yılının ilk çeyrek döneminde 

ise yüzde 8 büyüdü. Ancak Covid-19 salgını 

nedeniyle ikinci çeyrekte üretimde bu kez 

yüzde 8 daralma gerçekleşti. Üçüncü çeyrekte 

ise inşaat malzemeleri sanayi üretiminde yüzde 

14,2 ile hızlı bir büyüme yaşandı. Hem iç talep 

hem de dış talepte kuvvetli bir genişleme oldu. 

Üçüncü çeyrekte önemli 

ihracat artışı gerçekleşti 

İnşaat malzemesi ihracatı Covid-19 salgınının 

olumsuz etkileri ile 2020 yılının ilk çeyreğinde 

zayıfladı ve 5,08 milyar dolara geriledi. İhracatta 

esas etki yılın ikinci çeyreğinde yaşandı ve 

ihracat 4,34 milyar dolara indi. Üçüncü çeyrekte 

ise inşaat malzemesi ihracatında hızlı bir 

toparlanma yaşandı ve ihracat 5,51 milyar dolar 

olarak gerçekleşti. Böylece 2019 yılının üçüncü 

çeyrek ihracat büyüklüğüne de ulaşıldı. 

Yurtiçi satışlarda üçüncü çeyrekte 

sıçrama yaşandı 

İnşaat malzemesi yurtiçi satışları 2018 yılında 

zayıflamış, 2019 yılında ise önemli ölçüde 

gerilemişti. 2018 yılında yaşanan finansal 

şokun ardından inşaat sektörü 2019 yılında 

sert bir küçülme göstermişti. Buna bağlı olarak 

inşaat malzemesi yurtiçi satışları da gerilemişti. 

2020 yılının ilk çeyreğinde satışlardaki düşüş 

sürdü, ikinci çeyrekte Covid-19 etkisi ile yurtiçi 

satışlar sert şekilde daraldı. Üçüncü çeyrekte 

ise inşaat malzemesi yurtiçi satışlarında önemli 

bir sıçrama yaşandı. Covid-19 salgını nedeniyle 

sağlanan kredi desteklerini büyük ölçüde 

kullanan inşaat sektörü mevcut işlerini hızla 

tamamlamaya yöneldi. Buna bağlı olarak inşaat 

malzemelerine önemli bir talep oluştu. Yurtiçi 

satışlar üçüncü çeyrekte Covid-19 öncesi satış 

seviyesini de aştı. 

40 

. 



Sektörel 

Şekil.1– İnşaat Malzemeleri Yurtiçi Satışlar Endeksi (Ağustos 2013=100) 

Kaynak: Türkiye İMSAD, İnşaat Malzemeleri Sanayi Bileşik Endeksi, 2020 Eylül 

Şekil.2 İnşaat Malzemeleri Sanayi Üretim Değişim; Yüzde 

Kaynak: TÜİK Verilerinden Hesaplanmıştır 

Şekil.3 İnşaat Malzemeleri Çeyrek Dönemler İhracatı; Milyar Dolar 

41

Eylül’de Makine İhracatı 

Yüzde 5,7 Artış Sağladı 

Sektörel 

Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) yılın ilk 9 ayında, makine ihracatının 11,9 milyar 

dolar olduğunu açıkladı. İhracatı geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 8,7 

düşen sektör, Eylül ayı özelinde 2019 performansını yüzde 5,7 artırdı. Pandemi 

döneminde ikinci kez artış kaydedildiğine dikkat çeken Makine İhracatçıları 

Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu, “Makine sanayiinin gelişmiş ülkelerde yüzde 

18,5, Çin hariç gelişen ülkelerde ise yüzde 39,2 daraldığı ikinci çeyrekte Türk 

makine sanayiinin daralma oranı sadece yüzde 12 oldu. Gerek gelişmiş ülkeler 

gerekse Çin hariç gelişen ülkeler arasında, makine sanayii genel imalat sanayiinin 

altında daralan nadir ülkelerden biri Türkiye’ydi” dedi. 

Eylül’de aylık ihracatını 1,6 milyar doların üzerine 

taşımayı başaran makine sektörü, yılın 9 ayında 

ihracattaki gerileme oranını tek haneye indirdi. 

9 ay sonunda ihracatı geçtiğimiz yılın aynı 

dönemine göre yüzde 9’un altında düşen makine 

sektörünün toplam ihracatı 11,9 milyar dolar 

oldu. Ana pazarlarından Almanya, ABD, İngiltere 

ve İtalya’daki kayıplarını telafi etmeye başlayan 

sektörün Rusya’ya ihracatındaki artış yüzde 17’yi 

geçti. 

Covid-19 ile mücadelede iyimser senaryoların 

uzağında kalınsa da küresel sanayi üretiminde 

özellikle Temmuz ayından itibaren hızlı bir 

toparlanmanın olduğuna ve sanayi malı ihraç 

fiyatlarındaki düşüşün korkulandan daha sınırlı 

kaldığına dikkat çeken Makine İhracatçıları Birliği 

Başkanı Kutlu Karavelioğlu şunları söyledi: 

“Bu toparlanma biraz da pandemi ile ilgili 

endişelerden kaynaklanıyor ve gelişmiş ülkeler, 

44 

. 



Sektörel 

üretimleri hâlâ devam ederken daha çok stok 

tutmayı tercih ediyor. Dünya, güncel tahminlere 

göre yılsonunda yüzde 4 ila 6 arasında bir oranda 

küçülecek, belirsizliklerin etkisinde makine 

imalatçıları zorlu bir kış geçirecek. Biz bu yılın 

ilk 9 ayında makine ihracatında Kuzey Amerika 

ve Doğu Asya’da yüzde 20’nin de üzerine 

çıkan ihracat kaybı yaşadık. AB ülkelerine 

ihracatımızdaki düşüşü ise bu seviyelerin altında 

tutmayı başardık. Bu durum salgının etkilerini 

daha aza indirmemizi sağladı çünkü AB yüzde 

52,1 payıyla makine ihracatımızda en büyük 

katkıyı sağlıyor. Fakat AB’nin yeniden kapanma 

ihtimali de makine sektörü için yakın gelecekteki 

en büyük risk olarak beliriyor.” 

Özellikle Fransa, İspanya ve Çek Cumhuriyeti 

gibi imalat gücü yüksek ülkelerde, salgın 

karşısındaki yetersizliklerin riskleri artırdığına 

dikkat çeken Karavelioğlu, Çin’in adil rekabete 

zarar veren politikası ile tüm makine imalatçılarını 

sıkıntıya soktuğunu belirterek, “Ülkesine girmek 

isteyen Batılı firmalara büyük kısıtlamalar getiren 

Çin’in kendi imalatçılarına verdiği desteklerle 

uluslararası ihaleleri doğrudan etkilemesine 

karşı tedbir alınması gerektiği, Avrupa Birliği’nde 

hâkim görüş haline geldi. Çin’in rekabette kural 

tanımazlığı sadece AB’nin değil, bütün dünyanın 

en öncelikli konularından biri oldu” dedi. 

“Doğu makinelerinin işgaline uğradık” 

Karavelioğlu, Türkiye’de makine sanayiinin 

riskleri çok ciddiye alan ve bu sayede iyi yöneten 

bir sektör olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: 

“Makine imalat sektörünün gelişmiş ülkelerde 

yüzde 18,5, Çin hariç gelişen ülkelerde ise 

yüzde 39,2 daraldığı ikinci çeyrekte, Türk makine 

sanayiinin daralma oranı sadece yüzde 12 oldu. 

Dünyada makine sanayii genel imalat sanayiinin 

altında daralan nadir ülkelerden biri Türkiye’ydi. 

Türkiye sanayiinin en dayanıklı üretim kolu 

olduğumuz bu benzersiz kriz döneminde yeniden 

görülmekle birlikte, bizim de direnme gücümüzün 

bir sınırı var. Çin’in bütün dünyaya makine ihracatı 

farklı sınıflandırmalara göre yüzde 5 ila 27,1 

azalmışken Türkiye’ye makine ihracatı, yılın ilk 8 

ayında yüzde 44,5 artarak 4 milyar dolara ulaştı. 

Aynı dönemde Asya’dan ithal edilen makinelerin 

tutarı da yüzde 30,1 artarak 6,3 milyar doları 

aştı. Kapasitelerimizin üçte biri hâlâ boşta ve 

ölçek sorunumuz sürerken Doğu makinelerinin 

ülkemizdeki paylarını olmadık ölçüde artırması 

ve bir nevi işgal altında kalmamız, üzerinde 

ciddiyetle durulması gereken bir vakadır. Makine 

sanayimize sahip çıkılması mecburiyetini herkese 

tekrar hatırlatmak isteriz” dedi. 

Gelir dağılımın küresel bazda bozulduğu, birçok 

ülkede dev holdinglerin ve teknoloji şirketlerinin 

vergi ödemediği pandemi sürecinde devletlerin 

kamu bütçeleri zayıflarken makine sanayii gibi 

katma değeri yüksek sektörlerin önemini daha da 

artırdığına dikkat çeken Karavelioğlu, “Krizlerin 

neden olduğu etkiyle küreselleşmiş üretim tekrar 

evine, bölgesine dönmeyi beklerken Almanya’da 

ve genel olarak Avrupa’da bu geri dönüşler 

için yeni mali destek planları hazırlanıyor. Şu 

anda ilaç ve kimya sanayilerinde başlayan bu 

dönüşüm makine sektörü için de geçerli olacaktır. 

Komponent ve ara malını ithal ederek büyümüş 

makine dallarımızın öncelikli ihtiyaçlarından 

başlayarak hayata geçireceğimiz yerlileşme 

teşvikleri Batı sermayesi için de çekici olacaktır” 

dedi. 

“Makinecilerin kur riski diğer sektörlerin 

çok gerisinde” 

Türkiye’de makine imalatçılarının görece az ve 

mümkün mertebe iç kredi kullanarak, işlerini öz 

kaynaklarıyla finanse ettiklerine ve toplam kredi 

borçları içinde döviz kredilerinin payını sınırlı 

tuttuklarına dikkat çeken Karavelioğlu şunları 

ifade etti: 

“Toplam ihracatın yüzde 11’ini yapan makine 

imalat sektörünün borcu, 30,1 milyar TL ile tüm 

sektörlerin toplam borçları içinde yüzde 1,5 

paya sahip. Genel imalat sanayii borcunun ise 

yüzde 4’ünü oluşturuyor. Başta hizmet dalları 

olmak üzere bazı sektörlerde yüzde 90’a varan 

oranlarda dövizle borçlanma tercihinin makine 

sektöründe yüzde 50 civarında tutulması, 

risk algımızın ne kadar gelişmiş ve belirleyici 

olduğunu gösteriyor. İhracatta yerli katma değer 

oranı en yüksek sektörlerden biri olarak döviz 

ihtiyacımız da görece düşük. Buna rağmen, daha 

rekabetçi fiyatlar verebilmemize imkân sağlasa 

da kur artışlarından kaygılanmıyor değiliz. Üretim 

süreçlerimizin uzunluğu, gelir-gider dengemizi 

senelere sari biçimde sağlayabilmek bakımından 

öngörülebilir bir enflasyon kur ilişkisini önceliyor. 

Verilen destek ve teşvikleri süratle katma değere 

dönüştüren makine sanayi, döviz kazandırıcı, 

ithal ikameci sektörlere ihtiyacın çok arttığı bu 

dönemde finansal kaynaklardan daha fazla pay 

almayı hak ediyor.” 

45

Panasonic Life Solutions Türkiye 

Ürün Pazarlama Uzmanı Melis Aktay: 

Röportaj 

“Elektrik Şebekesinin Sebep Olduğu 

Sorunlar, Yıldırım Kaynaklı Problemlerden 

İki Kat Daha Fazla” 

Elektrik tesisat ve konut malzemeleri başta olmak 

üzere; konutlar, ofisler, ticari tesisler ve akıllı 

şehirler dahil, her türlü yaşam tarzı için konforlu bir 

alan ve zenginleştirilmiş ürünler sunan Panasonic 

Life Solutions Türkiye, çözüm olarak sunduğu 

VİKO Parafudrlar sayesinde yıldırım ve elektrik 

şebekelerinin sebep olduğu sorun ve gerilimlere 

karşı elektronik cihaz ve sistemleri korumaya 

altına alıyor. 

Panasonic Life Solutions Türkiye Ürün Pazarlama 

Uzmanı Melis Aktay, elektrik şebekesinin sebep 

olduğu sorunların, yıldırım kaynaklı problemlerden 

iki kat daha fazla olduğunu ve parafudrların 

sadece yıldırım ve zararlarına karşı değil; aynı 

zamanda şebekeden kaynaklanan ani ve aşırı 

gerilim iç dalgalanmalarına karşı da elektronik 

cihazları koruduğunu ifade ediyor. 

VİKO Parafudrların gerilim darbelerine karşı 

elektronik cihazları ve sistemi korumaya 

aldığını belirten Aktay, Panasonic Life Solutions 

Türkiye’nin bu alanda yaptığı çalışmalarla ilgili 

dergimize bilgiler verdi. 

48 

. 



Röportaj 

Bize Panasonic şirketi hakkında kısa bir 

bilgi verebilir misiniz? 

1918 yılında, Konosuke Matsushita tarafından 

kurulan ve 2018 yılı Mart ayında 100. yılını 

dolduran Panasonic, tüketici elektroniği 

ürünlerinden endüstriyel cihazlara kadar çok 

geniş bir yelpazede ürün, sistem ve çözümler 

geliştirerek, “Daha İyi Bir Yaşam, Daha İyi 

Bir Dünya” hedefi ile global ölçekte faaliyet 

göstermektedir. 2018 yılında Interbrand tarafından 

açıklanan sonuçlara göre dünyanın en değerli 

100 markası arasında gösterilen Panasonic’e 

bağlı 7 farklı şirket grubu bulunmaktadır. Biz ise 

faaliyetlerimizi Life Solutions şirketine bağlı olarak 

sürdürmekteyiz. Life Solutions Şirketi, elektrik 

tesisat ve konut malzemeleri başta olmak üzere; 

konutlar, ofisler, ticari tesisler ve akıllı şehirler 

dahil, her türlü yaşam tarzı için konforlu bir alan ve 

zenginleştirilmiş ürünler sunmaktadır. Mart 2019 

rakamlarına göre, konsolide şirket sayısı yaklaşık 

582, çalışan sayısı ise 272.000 olan Panasonic’in 

sektörümüze yönelik Türkiye faaliyetleri ise 

2014 yılında, sektörünün lider ve Super Brand 

statüsüne sahip markası VİKO’ya gerçekleştirdiği 

yatırımla birlikte başlamıştır. Halen VİKO 

markasını da bünyesinde bulunduran Panasonic 

Life Solutions Türkiye; konfor, güvenlik ve enerji 

verimliliği sağlayan yenilikçi ürün ve çözümlerini 

dünya pazarlarına ulaştırmayı ve insan odaklı 

yaklaşımlarla daha iyi ve konforlu bir ‘yaşam’ 

sunmayı hedeflemektedir. Teknolojik dönüşümün 

gerektirdiği tüm entegrasyonların hayata 

geçirildiği endüstriyel tesislere sahip bulunan 

Panasonic Life Solutions Türkiye, kullanıcıların 

yaşam alanlarının kalitesinin artırılmasına 

yönelik ürünler ve çözümler üretmek ve yenilikçi 

ürünleri pazara sunmak için Ar-Ge, inovasyon ve 

tasarım çalışmalarını başarıyla yürütmektedir. 

Panasonic Life Solutions Türkiye’nin ürün gamı 

içerisinde; elektrik anahtar ve prizleri, grup 

prizler, aksesuarlar, alçak gerilim şalt ürünleri, 

sigorta kutuları, elektronik elektrik sayaçları, 

otomatik sayaç okuma sistemleri, akıllı ev ve bina 

otomasyon sistemleri, LED aydınlatma ürünleri, 

profesyonel el aletleri, güneş enerjisi panelleri ve 

yangın algılama sistemleri yer almaktadır. 

Elektrik şebekelerinde görülen 

ani gerilimlerden korunma yolları 

hakkında sizden bilgi alabilir miyiz? 

Bir binanın veya elektrik hava hatlarının 

yakınında gerçekleşen bir yıldırım çarpması, 

gerilimi aniden yükseltir. Birkaç mikrosaniye 

süren bu dalgalanma; evinizdeki birçok elektronik 

bileşeni kullanılmaz hale getirebilir. Bir parafudr, 

bu ani yükselişi, bağlantılı aletlerden birçoğunun 

dayanabileceği bir değere kadar indirebilir. 

Geliştirdiğimiz VİKO Parafudrlar, kullanıldıkları 

yerde yüksek gerilimden kaynaklı oluşabilecek 

enerji kesintilerini önlüyor ve yüksek gerilimi 

şebeke için zarar vermeyecek düzeye indiriyor. 

50 

. 



Röportaj 

Sistemlerin kesintiye uğramadan darbelere 

karşı korunmasını sağlıyor. Böylece TV, 

modem, haberleşme, sinyal ve data hatlarını 

koruyor. İletişimin kesintisiz sürmesi sağlanırken 

elektronik cihazların ömrü de uzuyor. Bu durum, 

aile bütçesine de katkı anlamına geliyor. 

VİKO Parafudrlar, aynı zamanda yıldırım gibi 

gerilim darbelerine karşı elektronik cihazları ve 

sistemi korumaya alıyor. Ülkemizde son dönemde 

yaşanan iklim şartları göz önüne alındığında, 

her evde bu konuda da mutlaka tedbir alınması 

gerektiği açık… Öte yandan yapılan istatistiklere 

göre, elektrik şebekesinin sebep olduğu sorunlar, 

yıldırım kaynaklı problemlerden iki kat daha 

fazla. Bu yüzden parafudrlar sadece yıldırım 

ve zararlarına karşı koruma sağlamıyor, aynı 



cihazları koruyor. Üstelik yaptığı görev ve 

korumaya aldığı cihazlar düşünüldüğünde VİKO 

Parafudrlar son derece ekonomik. Kullanacağınız 

C sınıfı ya da D sınıfı bir parafudr, evinizde 

bulunan tüm elektronik cihazları koruma altına 

alıyor. 

Bu gerilimlerin genel nedenleri hakkında 

neler söyleyebilirsiniz? 

Ani aşırı gerilimler, birkaç mikrosaniye ile birkaç 

milisaniye arasında gözükebilen ve büyüklüğü 

5-10 KV arasında değişebilen gerilimlerdir. Bu 

büyüklükteki gerilimler, elektronik cihazların 

tahammül sınırlarının 8-10 katına eşittir. 

Ani aşırı gerilimler, şebeke kaynaklı veya 

atmosferik kaynaklı olabilmektedir. Atmosferik 

kaynaklı olan gerilimler “yıldırım darbeleri” olarak 

bilinmektedir. Geçici gerilim dalgalanmaları, 

gerilim düşmeleri, kısa kesilmeler, yavaş ve hızlı 

gerilim değişiklikleri ile harmonikler ise şebeke 

kaynaklı darbelere örnek gösterilebilir. Bunların 

dışında bir de elektriksel anahtarlama olayları 

vardır ki, ani aşırı gerilimlerin oluşmasında etkili 

bir role sahiptirler. 

Bu duruma karşı korunmasız olan bir 

konutta hangi riskler söz konusu? 

Bir gerilim darbesi, doğrudan bir yıldırım düşmesi 

yoluyla ya da dolaylı olarak evinize girebilir. 

Doğrudan yıldırım düşmesi, yıldırım darbesinin 

doğrudan bir binadan geçmesine denir ve 

genellikle büyük hasara ve yangınlara neden olur. 

Dolaylı yıldırım düşmesi, yıldırımın yakınlardaki 

toprağa veya doğrudan bir evin bağlı olduğu 

enerji hattına düşmesine denir. Bu olduğunda, 

bağlantılı herhangi bir cihaz veya elektronik 

cihaz kullanılmaz hale gelebilir. Bu da elektronik 

cihazların ve devrelerin yüksek yenileme maliyeti 

ve kişisel ya da profesyonel bağlantınızın 

bozulması demektir. 

52 

. 



TÜRKİYE DİSTRİBÜTÖRÜ 

ÖZEFE TEKNİK HIRDAVAT A.Ş. 

EVOBOND TÜRKİYE 

ÖZEFE TEKNİK HIRDAVAT A.Ş. 

Büyükdere Cad. Kirgulu Sk. 

Metrocity İş Merkezi No: 4 

Kapı No: 38-JR Şişli / İstanbul 

T: 0212 366 02 35 

Fax: 0212 319 38 02 

info@evobondeurope.com 

Merkez: 

Şube: 

ÇELEBİ HIRDAVAT LTD. ŞTİ. 

Demirtaş Mh. Kantarcılar. Cd. 

No:29 Eminönü FATİH / İSTANBUL 

+90 (212) 511 79 97 +90 (212) 511 34 54 

info@celebihirdavat.com 

Mahmutbey Mah. İSTOÇ 29. Ada 

No:90-92 BAĞCILAR / İSTANBUL 

+90 (212) 659 69 34 +90 (212) 659 69 35 

info@celebihirdavat.com 

53

Röportaj 

Subaşılar Hırdavat Doğu Anadolu 

Bölgesinde Müşterilerine Hizmet Veriyor 

Doğu Anadolu Bölgesinde Magmaweld’in bölge bayiliğini yapan Subaşılar 

Hırdavat, birçok hırdavat ürünü ve markası ile Muş ili ve çevresindeki illere 

hizmet veriyor. Birçok markanın ürününü müşterilerine yerinde ve uygulamalı 

gösterdiklerini söyleyen Subaşılar Makina ve Hırdavat Pazarlama Sorumlusu 

Bilal Subaşı, bayiliğini yaptıkları firmaların reklam ve tanıtım çalışmalarına daha 

çok ağırlık vermesini istiyor. 

Kur artışı, ithal ürünler ve vergi artışının bölge esnafı olarak kendilerini olumsuz 

etkilediğini söyleyen Bilal Subaşı’nı esnaf köşemizde konuk ederek kısa bir 

söyleşi gerçekleştirdik. 

Öncelikle firmanızın kuruluşu ve gelişim 

süreci hakkında bilgi verir misiniz? 

Firmamız 1999 yılında Suat Subaşı önceliğinde 

kuruldu. Sektörde iş makinaları ve yedek 

parçalarla sektöre ilk adımı attık. Firma kurucumuz 

Suat Subaşı liderliğinde Enka iş makinaları bölge 

bayiliğine 5 yıl gibi bir süre devam ettik. 2013 

yılında hırdavat sektöründe yaptığım geniş 

araştırmalarım sonucunda ilk bayiliğimiz olarak 

Magmaweld bölge bayiliğini aldık. Bir yıl gibi bir 

süre sonra birçok markanın bölge temsilciliğini 

alıp basamak basamak hedeflerimize yürümeye 

başladık. 

54 

. 



Röportaj 

Firmanızın ürün gamı hakkında bilgi 

verebilir misiniz? Hangi markaların satışını 

gerçekleştiriyorsunuz? Kendi üretiminiz veya 

markanız varsa bahsedebilir misiniz? 

Bölge bayiliklerimiz ve geniş stoklarımızın olduğu 

markalar; 

Magmaweld, İzeltaş, Gedore, Aydın Trafo, SCF 

Motus, Axsu, 404, Bimes, ŞDL Zincir, Fisco, 

Grafsan, MCF cıvata. 

Bayiliğini yaptığınız markalarla ilgili 

yaşadığınız bir sıkıntı var mı? Üretici 

firmalardan beklentileriniz neler? Yeni 

ürünlerle ilgili teknik olarak detaylı bilgiye 

ulaşabiliyor musunuz? Neler söylemek 

istersiniz? 

Bayiliğini yaptığımız markaların reklam 

yetersizliği söz konusu. Yerli üretim konusunda 

gelişimle birlikte daha cazip fiyatlarla müşteriye 

daha iyi imkânlar sunarsak daha kaliteli bir pazar 

olacağına inanıyorum. 

Satış pazarlama faaliyetlerinizi nasıl 

yürütüyorsunuz? Satış sonrası hizmet ile ilgili 

neler söylemek istersiniz? Müşterilerinizin 

ihtiyaç ve talepleri ne yönde oluyor? 

Yönlendirme yapıyor musunuz? 

Müşterimize öncelikle ürünü görsel veya 

uygulamalı olarak tanıtıyoruz. Garanti servis özel 

konularını daha detaylı izah edip kendilerini ürüne 

sevdirmeye çalışıyoruz. Kalite ve fiyat konusunda 

müşterilerimizle istişareler yapıyoruz. 

Üretici firmanın tanıtım, reklam ve 

kampanyaları sizleri ne derece etkiliyor? 

Satışlarınızın artmasında etkili olduğunu 

düşünüyor musunuz? 

Tabi ki günümüzde her sektörde reklam çok 

önemli. Kaliteli reklam güler yüzlü müşteri demek. 

İnşaat sektörü ile nalbur ve hırdavat sektörünün 

gelişimi doğru orantılı mı?Satışlarınıza etkisi 

ne yöndedir? 

Şöyle izah edeyim; bazı markalar ve ithal 

ürün satan firmalar bayilik veya satış verdikleri 

bölgelerdeki firmaları araştırmadan küçük - 

büyük girişimci demeden satış veriyor. Bu da ister 

istemez inşaat sektörü ve hırdavat sektörünü ciddi 

anlamda zorluyor ve müşteri akışı yavaşlıyor. 

Müşteri ise ister istemez çelişkide kalıyor. 

56 

. 



Röportaj 

Bölgenizde hırdavat ve nalbur sektöründeki 

rekabet ortamını nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Her marka ve her satıcı için güler yüzlü ekiple 

çalışmak en güzel rekabet. 

2021yılı için öngörüleriniz nelerdir? Genel 

itibariyle sektörel anlamda önümüzdeki 

dönemden beklentileriniz neler? 

Gelecek dönemde kur artışlarından dolayı 

korkmuyoruz değil; ama 2021 yılının bizlere 

bereket, huzur ve sağlık getirmesi istiyoruz. 

kendi açımdan gerekli olmadığını düşünüyorum. 

Her markanın illerde temsilcisi olup satış öncesi 

hizmetleri var; yani müşteriye görsel hizmet 

uygulamalı hizmet gibi olamaz. 

Son olarak neler eklemek istersiniz? 

Dergilerinde bizlere yer verdiğiniz için 

NalburTeknik ailesine teşekkür ederim. 

Sizce Nalbur ve Hırdavat sektörü ile ilgili 

yaşanan sıkıntılar nelerdir? Bu konuda çözüm 

önerileriniz var mı? 

Kur artışı, ithal ürünler ve vergilerin artışı nalburiye 

esnafı olarak bizleri olumsuz etkiliyor. 

E- ticaret siteleri (nalbur-hırdavat malzemeleri 

üzerine) hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? 

Sektörün geleceğini nasıl değerlendirirsiniz? 

Teknolojinin gelişmesi her anlamda güzel ama 

sosyal medya ve internet üzerinden alışverişlerin 

58 

. 



“Tuzla Cıvata Olarak En Çok 

Hizmete Önem Veriyoruz” 

Röportaj 

Teknik Hırdavat alanında faaliyet gösteren Tuzla 

Cıvata, önde gelen birçok büyük markanın 

ana bayiliğinin yanında hırdavat ve iş güvenliği 

sektöründe ürün satışı yapan birçok farklı bir 

markanın ürünlerini de müşterilerine sunuyor. 

Teknik Hırdavat alanında faaliyet gösterdikleri 

için büyük oranda fabrika ve tersanelere hizmet 

sağladıklarını belirten Tuzla Cıvata Satış Müdürü 

Cem Birinci, müşteri memnuniyetini önceledikleri 

için zaman içinde müşteri talepleri doğrultusunda 

ürün çeşidini arttırdıklarını söylüyor. Tuzla 

bölgesinde rekabetin üst düzeyde olduğunu 

ve işini iyi yapan bir firma olarak çalışmalarına 

gururla devam ettiklerini kaydeden Cem Birinci 

ile yaptıkları çalışmalar hakkında bir söyleşi 

gerçekleştirdik. 

Öncelikle firmanızın kuruluşu ve 

gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz? 

Karadeniz Teknik Üni. Makine Ressamlığı mezunu 

Hacı Osman Birinci devlet memurluğu, fabrika 

müdürlüğü, mağaza müdürlüğü geçmişinden 

sonra yakın arkadaşları Sinan Akyüz ve Tayfun 

Şiranlı’nın desteği ile 2007 yılında Tuzla Cıvata’yı 

kurmuştur. 

Osman Birinci’nin sektördeki deneyimi ve 

güvenilirliği sayesinde firma kriz ortamında 

büyümüştür. Önceliği müşteri memnuniyeti 

olan firma müşteri taleplerine göre ürün çeşidini 

geliştirmiştir. Yıllar içinde gelişen rekabet 

ortamında sattığı ürünlerin direk bayisi olmayı 

hedef edinmiş ve bunu başarmıştır. 

Osman Birinci’nin büyük oğlu Kocaeli Üni. Makine 

Mühendisliği mezunu Cem Birinci ekibe dahil 

olduktan sonra firma gemi ve savunma sanayine 

özel imalat ürünler imal ettirmeye ve paslanmaz 

cıvata ithalatına başlamıştır. 

Osman Bey’in küçük oğlu Yıldız Teknik Üniv. 

Makine Mühendisliği İsmet Can Birinci bu yıl 

ekibe dahil olduktan sonra firmanın ilk hedefi 

imalata başlamaktır. 

Cem Birinci 

Satış Müdürü 

Firmanızın ürün gamı hakkında bilgi 

verebilir misiniz? Hangi markaların satışını 

gerçekleştiriyorsunuz? Kendi üretiminiz veya 

markanız varsa bahsedebilir misiniz? 

Çelik ve paslanmaz bağlantı elemanları satışı, 

paslanmaz cıvataları kendimiz ithal etmekteyiz. 

Özel imalat bağlantı elemanlarını imal ettirdiğimiz 

değerli sekiz üreticimiz var. 

Ana Bayiliklerimiz: 

İzeltaş 

Bosch 

Reis Shop (Makita knipex lavor Biglift vs) 

Gedik Kaynak 

Konsan Vana 

Winkel 

Retta El Aletleri 

60 

. 



Röportaj 

Osaka Havalı El Aletleri 

Dirim Metal 

Numan Özkara Ürünleri 

Catpower Elektrikli El Aletleri 

Echolift Kaldırma Ekipmanları 

Karam İş güvenliği 

Inter Abrasives 

Artı Zımpara 

Dega Demir 

GTN Musluk 

Euroboor Manyetik Matkaplar ve aksesuarları 

Starline 

Ana bayiliklerinin yanında birçok marka, 

Kesici Takım 

Aşındırıcı ürünler 

İş Güvenliği 

Tesisat Malzemeleri 

Ambalaj Ekipmanları 

Kayış ve Rulman grubu ürünlerinin yoğun ve 

rekabetçi satışını yapmaktayız. 

Bayiliğini yaptığınız markalarla ilgili 

yaşadığınız bir sıkıntı var mı? Üretici 

firmalardan beklentileriniz neler? Yeni 

ürünlerle ilgili teknik olarak detaylı bilgiye 

ulaşabiliyor musunuz? Neler söylemek 

istersiniz? 

Takdir edersiniz ki direk isim vermem etik olmaz 

fakat üretici firmalarımızdan beklentilerimiz en 

genel anlamıyla profesyonelleşmeleri ve kaliteye 

verdikleri önemi arttırmalarıdır. 

Yeni ürünler ile ilgili teknik bilgiye ulaşmamız 

kolay, ayrıca özellikle Gedik Kaynak, Osaka, 

Bosch ve Makita yeni ürünler ile ilgili teknik 

bilgiyi direk müşterilerimize iletmek için ekipler 

kurdu. Bu ekipler müşterilerimizi ziyarete gidiyor, 

bilgilendirmeler ve demolar yapıyor. 






Çalışmak istediğimiz müşterilerimize ziyarete 

gidiyoruz, pandemi döneminde bu görüşmeleri 

telekonferans ile yapmaya gayret ediyoruz. 

Son kullanıcıya hizmet verdiğimiz içim dışarıda 

herhangi bir pazarlamacımız yok. Müşterilerimizin 

fiyat taleplerini cevaplamak için şu an dört iş 

62 

. 



63

Röportaj 

Müşteri velinimettir, müşterilerimize onların 

çıkarlarını koruyacak tavsiyelerde bulunuyoruz. 

Örneğin, bir marangozun altından imal bir testere 

kullanmasının gereği yoktur. Müşterilerimiz 

büyümeye devam etsin ki bizler de büyüyelim. 

arkadaşım görev yapıyor. 

Sattığımız ürünler faturalı olduğu için üretici ya da 

ithalatçı garantisindedir. Burada bize düşen görev 

sattığı ürünün arkasında duran üreticiler veya 

ithalatçılar ile çalışmaktır. Ülkemizde ne yazık ki 

bazı ürünlerin garantisi sadece kâğıt üzerinde var 

muhatap bulamıyorsunuz. 

Bağlantı elemanlarında ise satış sonrası kavramı 

çok farklıdır. Bağlantı elemanını müşteriye teslim 

edersiniz, müşteri kullanır. Ürün kalitesiz ise 

ya montaj anında ya da yüke bindiğinde kopar. 

Montaj anında kopan bağlantı elemanı ya fazla 

torkla sıkılmıştır ya da kalitesizdir, hata en baştan 

tespit edilmiştir dönüşü mümkündür. Fakat 

montajı bitmiş makine yüke bindiğinde cıvata 

kopar ise bırakınız makinanın onarım sürecindeki 

iş kaybının maliyetini, ya bir cana zarar gelir ise? 

Ne yazık ki üzerinde 8.8 kalite yazan fakat inşaat 

demirinden hiçbir farkı olmayan cıvatalar hala 

piyasada. Bu sebeple biz sadece güvendiğimiz 

üreticiler ile çalışıyoruz, öyle ki özel imalatlarda 

çoğu zaman hammadde seçimini kendimiz 

yapıyoruz. Üreticiler kadar bizler de bu yükün 

altındayız. Bu sebeple müşterilerimiz bizi tercih 

etmektedir. 

Üretici firmanın tanıtım, reklam ve 

kampanyaları sizleri ne derece etkiliyor? 

Satışlarınızın artmasında etkili olduğunu 

düşünüyor musunuz? 

Kesinlikle satışlarımızı arttırıyor. O sebep ile her 

servis aracımızı bir firmaya giydiriyoruz, sosyal 

medyada sürekli tanıtım yapıyoruz. Diyelim ki 

Osaka yeni bir ürünün reklamını yaptı ve müşteri 

bu ürün için mağazaya geldi ya da bize mailtelefon 

ile ulaştı. Eğer çeşidiniz fazla ise ve siz 

de iyi bir reklamcı iseniz müşteri Osaka’nın bir 

ürününün reklamı ile size gelir ama bin ürün satın 

alır. Ticaretin olmazsa olmazı reklamdır. Reklam 

sadece afiş ile araç giydirmek ile de olmaz, iyi bir 

ticaret insanı zaten iyi bir reklamcıdır ki o ürünü 

satabilir ve para kazanır. 

İnşaat sektörü ile nalbur ve hırdavat 

sektörünün gelişimi doğru orantılı mı? 

Satışlarınıza etkisi ne yöndedir? 

Yurt içi inşaat sektörü mü? Yurt dışı inşaat 

sektörü mü? Burada tanımlamayı doğru yapmak 

önemli. Tuzla Cıvata bir “Teknik Hırdavat” firması. 

Dolayısıyla biz yüzde doksanbeş oranında fabrika 

Müşterilerimizin talepleri 3 tanedir. En ucuz fiyat, 

en iyi hizmet, en esnek ödeme şekli. Buradan 

hizmeti çıkardığınızda diğer ikisinin hiçbir önemi 

kalmaz. O sebeple biz en çok hizmete önem 

veriyoruz. 

64 

. 



ve tersanelere hizmet ediyoruz. Bunların da çoğu 

direk ya da dolaylı yoldan ihracat yapan ya da 

savunma sanayine üretim yapan firmalar. İnşaat 

sektörünün en yavaşladığı geçtiğimiz yılda dahi 

biz etkilenmedik. 

Yurt içi inşaat sektörüyle ilgili ek olarak; 

yıllardır maliyeti 10 ” olan daireden müteahhit 

de 10 ” kazandı banka da 10 ” kazandı. Peki, 

bankalarımızın yerlilik oranı nedir? Ne oldu 

paramız? Yurt dışı sermayelere gitti. Yurt içindeki 

inşaat sektörünün ve çoğunlukla o sektöre hizmet 

veren esnafın bu acı tabloyla karşılaşacağını 

öngördüğümüzden hiçbir zaman inşaat sektörüne 

hizmet etmeyi hedeflemedik. 

Dünya'nın ilk acil duş mobil uygulamasını telefonunuza indirmek için QR kodunu iPhone'un kamerasına okutunuz. 

ISTAIR 

SOLUNUM HAVASI SAĞLAYICILARI 

EX-PROOF PNÖMATİK FAN SİSTEMLERİ 

Osmm Mah. İedik OSB 31. Cad 2269.Sk No:42 - 06374 

Yenimahalle , Ankara, Türkiye 

www.ist.com.tr

Röportaj 

şey değiştirir. 

Çelik bağlantı elemanlarında ithalata kota koyuldu 

ne de güzel oldu, demek ki yapabiliyormuşuz ve 

birçok yeni üreticimiz var ve gerçekten kaliteli 

ürünler çıkarıyorlar. Bırakın sadece bize satmayı 

ihraç ediyorlar. 

Tuzla Cıvata 2021 yılında fabrikasında test 

laboratuvarı da olan bir üretici olabilmek için güç 

topluyor olacaktır. 

Sizce Nalbur ve Hırdavat sektörü ile ilgili 

yaşanan sıkıntılar nelerdir? Bu konuda çözüm 

önerileriniz var mı? 

En büyük problemimiz tahsil edilemeyen 

ödemeler. Hukuk sistemimiz bu konuda çok ama 

çok yavaş ve açıkçası yetersiz. 

Bölgenizde hırdavat ve nalbur sektöründe ki 

rekabet ortamını nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Anlatılmaz yaşanır desem yanlış olmaz. Özellikle 

İstanbul Tuzla’da rekabet en uç noktada. Fakat 

bu ortamda dahi işini iyi yapan firmalar büyüyor 

ve güçleniyor, onlardan biri olmak da bize gurur 

veriyor. Başka bölgelerde mağazası olup bir 

heves ile bu bölgede de şube açıp en fazla iki yıl 

sonra kapatan çok firma oldu. 

2021 yılı için öngörüleriniz nelerdir? Genel 

itibariyle sektörel anlamda önümüzdeki 

dönemden beklentileriniz neler? 

Önümüz açık, bekleyen çok proje var, savunma 

sanayimiz harıl harıl çalışıyor, tersanelerimiz 

uzun bir süre dolu. Eğer bu pandemi olmasaydı 

bence bu yıl sektörümüz ve ülkemiz epey yol kat 

edecekti. 

Fakat döviz kuru bizleri korkutuyor. Yeri geliyor 

stokumuzdaki ürünü kaç ” ye satacağımızı 

bilmiyoruz, yerine koyacağımız ürünün maliyeti 

belli olmuyor. 

Sebebi ise satışını yapmış olduğumuz ürünlerin 

çoğunun ithal olması. Paslanmaz ürünlerde 

Hindistan’ın egemenliği kırabilmemiz pek 

mümkün gözükmüyor. Dolayısıyla mecburen 

ithal edeceğiz. Fakat televizyon üretebilen bir 

ülke neden bir matkap üretemesin? Kompresör, 

transpalet, havalı lokmalar ve daha sayamadığım 

birçok temel malzeme, hala ithal. İçindeki bir 

parçanın ithal olması ile tümünün ithal olması çok 

E- ticaret siteleri (nalbur-hırdavat malzemeleri 

üzerine) hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? 

Sektörün geleceğini nasıl değerlendirirsiniz? 

E-ticaret sitelerinde denetimler sıklaştırılmalı. 

Satıcı ürünü kimden kaça aldığını beyan eden, 

faturasını bakanlığa ya da devlete bağlı sadece 

e- ticareti denetleyen bir kuruma tebliğ etmeden, 

ürünü sanal ortamda satışa koyamamalı. Etik 

değerlere uymayan fiyatlar ile ve gerçekten komik 

olaylar ile karşılaşmaktayız. 

Müşteri internetten x bir marka ve değeri 1000 ” 

olan şarjlı matkabı 200 ” ye almış, ürün bozulmuş 

servise gönderecek. Ürün servise gidiyor, ürün x 

marka değil ki, sahte! Burada kullanıcı da bizler 

de mağduriyet yaşıyoruz. 

Bu denetimler sağlandıktan sonra e-ticaretin 

hepimize faydalı olacağını düşünüyorum. 

E-ticaret sektörümüzde teknolojiyi hizmeti, satışı, 

bilgiyi, kaliteyi arttıracaktır. 

Son olarak neler eklemek istersiniz? 

Son önemlidir. Bir roman okurken, dizi ya da film 

izlerken hep sonu merak ederiz, yolun sonuna 

varırız, gün sonu raporu alırız, yılsonu analiz 

yaparız… Değil mi? 

O sebeple son sözüm o güzel insanın söylediği 

bir söz olsun. 

Saygılarımla. 

Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır. 

Mustafa Kemal ATATÜRK. 

66 

. 



Tel: 0322 352 53 54 - Fax: 0322 359 53 85 

Merkez: Ulucami Mahallesi Kızılay Caddesi No:4 Seyhan/ADANA 

Fabrika & Depo: Ceyhan Yolu Üzeri 7. Km. İncirlik/Yüreğir/ADANA 

İstanbul Mağaza: Altınşehir Mah. Bedesten Sk. No:37 Ümraniye/İSTANBUL 

www.acisan.com.tr 

acisan@acisan.com

68 

. 



69

Marshall 2021 Yılının Rengini 

Açıkladı; “Cesur Toprak” 

Sektörel 

Marshall uzmanları, bu yıl, “Yılın Rengi”ni tamamen denge, istikrar ve potansiyele 

dair bir ton olarak belirledi. Önemli küresel trendleri ev için ilham verici boya 

renk paletlerine nasıl dönüştürdüğümüzün hikayesini anlatan ColourFutures 

2021’de “Cesur Toprak”ın anahtar konumunda olduğu 4 renk paleti de farklı 

konseptlerle koleksiyona dahil oldu. Yaşam, Denge, Zaman ve Doğa renk 

paletleri tüketicilerin renkler yoluyla kendilerini ifade etmesine imkân veriyor. 

üretimleri hâlâ devam ederken daha çok stok 

tutmayı tercih ediyor. Dünya, güncel tahminlere 

göre yılsonunda yüzde 4 ila 6 arasında bir oranda 

küçülecek, belirsizliklerin etkisinde makine 

imalatçıları zorlu bir kış geçirecek. Biz bu yılın 

ilk 9 ayında makine ihracatında Kuzey Amerika 

ve Doğu Asya’da yüzde 20’nin de üzerine 

çıkan ihracat kaybı yaşadık. AB ülkelerine 

ihracatımızdaki düşüşü ise bu seviyelerin altında 

tutmayı başardık. Bu durum salgının etkilerini 

daha aza indirmemizi sağladı çünkü AB yüzde 

52,1 payıyla makine ihracatımızda en büyük 

katkıyı sağlıyor. Fakat AB’nin yeniden kapanma 

ihtimali de makine sektörü için yakın gelecekteki 

en büyük risk olarak beliriyor.” 

Özellikle Fransa, İspanya ve Çek Cumhuriyeti 

gibi imalat gücü yüksek ülkelerde, salgın 

karşısındaki yetersizliklerin riskleri artırdığına 

dikkat çeken Karavelioğlu, Çin’in adil rekabete 

zarar veren politikası ile tüm makine imalatçılarını 

sıkıntıya soktuğunu belirterek, “Ülkesine girmek 

isteyen Batılı firmalara büyük kısıtlamalar getiren 

Çin’in kendi imalatçılarına verdiği desteklerle 

uluslararası ihaleleri doğrudan etkilemesine karşı 

tedbir alınması gerektiği, Avrupa Birliği’nde 

70 

. 



71

Sektörel 

ve genel olarak Avrupa’da bu geri dönüşler 

için yeni mali destek planları hazırlanıyor. Şu 

anda ilaç ve kimya sanayilerinde başlayan bu 

dönüşüm makine sektörü için de geçerli olacaktır. 

Komponent ve ara malını ithal ederek büyümüş 

makine dallarımızın öncelikli ihtiyaçlarından 

başlayarak hayata geçireceğimiz yerlileşme 

teşvikleri Batı sermayesi için de çekici olacaktır” 

dedi. 

hâkim görüş haline geldi. Çin’in rekabette kural 

tanımazlığı sadece AB’nin değil, bütün dünyanın 

en öncelikli konularından biri oldu” dedi. 

“Doğu makinelerinin işgaline uğradık” 

Karavelioğlu, Türkiye’de makine sanayiinin 

riskleri çok ciddiye alan ve bu sayede iyi yöneten 

bir sektör olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: 

“Makine imalat sektörünün gelişmiş ülkelerde 

yüzde 18,5, Çin hariç gelişen ülkelerde ise 

yüzde 39,2 daraldığı ikinci çeyrekte, Türk makine 

sanayiinin daralma oranı sadece yüzde 12 oldu. 

Dünyada makine sanayii genel imalat sanayiinin 

altında daralan nadir ülkelerden biri Türkiye’ydi. 

Türkiye sanayiinin en dayanıklı üretim kolu 

olduğumuz bu benzersiz kriz döneminde yeniden 

görülmekle birlikte, bizim de direnme gücümüzün 

bir sınırı var. Çin’in bütün dünyaya makine ihracatı 

farklı sınıflandırmalara göre yüzde 5 ila 27,1 

azalmışken Türkiye’ye makine ihracatı, yılın ilk 8 

ayında yüzde 44,5 artarak 4 milyar dolara ulaştı. 

Aynı dönemde Asya’dan ithal edilen makinelerin 

tutarı da yüzde 30,1 artarak 6,3 milyar doları 

aştı. Kapasitelerimizin üçte biri hâlâ boşta ve 

ölçek sorunumuz sürerken Doğu makinelerinin 

ülkemizdeki paylarını olmadık ölçüde artırması 

ve bir nevi işgal altında kalmamız, üzerinde 

ciddiyetle durulması gereken bir vakadır. Makine 

sanayimize sahip çıkılması mecburiyetini herkese 

tekrar hatırlatmak isteriz” dedi. 

“Makinecilerin kur riski diğer sektörlerin 

çok gerisinde” 

Türkiye’de makine imalatçılarının görece az ve 

mümkün mertebe iç kredi kullanarak, işlerini öz 

kaynaklarıyla finanse ettiklerine ve toplam kredi 

borçları içinde döviz kredilerinin payını sınırlı 

tuttuklarına dikkat çeken Karavelioğlu şunları 

ifade etti: 

“Toplam ihracatın yüzde 11’ini yapan makine 

imalat sektörünün borcu, 30,1 milyar TL ile tüm 

sektörlerin toplam borçları içinde yüzde 1,5 

paya sahip. Genel imalat sanayii borcunun ise 

yüzde 4’ünü oluşturuyor. Başta hizmet dalları 

olmak üzere bazı sektörlerde yüzde 90’a varan 

oranlarda dövizle borçlanma tercihinin makine 

sektöründe yüzde 50 civarında tutulması, 

risk algımızın ne kadar gelişmiş ve belirleyici 

olduğunu gösteriyor. İhracatta yerli katma değer 

oranı en yüksek sektörlerden biri olarak döviz 

ihtiyacımız da görece düşük. Buna rağmen, daha 

rekabetçi fiyatlar verebilmemize imkân sağlasa 

da kur artışlarından kaygılanmıyor değiliz. Üretim 

süreçlerimizin uzunluğu, gelir-gider dengemizi 

senelere sari biçimde sağlayabilmek bakımından 

öngörülebilir bir enflasyon kur ilişkisini önceliyor. 

Verilen destek ve teşvikleri süratle katma değere 

dönüştüren makine sanayi, döviz kazandırıcı, 

ithal ikameci sektörlere ihtiyacın çok arttığı bu 

dönemde finansal kaynaklardan daha fazla pay 

almayı hak ediyor.” 

Gelir dağılımın küresel bazda bozulduğu, birçok 

ülkede dev holdinglerin ve teknoloji şirketlerinin 

vergi ödemediği pandemi sürecinde devletlerin 

kamu bütçeleri zayıflarken makine sanayii gibi 

katma değeri yüksek sektörlerin önemini daha da 

artırdığına dikkat çeken Karavelioğlu, “Krizlerin 

neden olduğu etkiyle küreselleşmiş üretim tekrar 

evine, bölgesine dönmeyi beklerken Almanya’da 

72 

. 



Ürün Tanıtımı 

Kalekim’den Montaj ve 

Sızdırmazlık Ailesine 4 Yeni Ürün 

Ürün performansı ve uygulamada sağladığı kolaylıklarla profesyonellere en 

iyi çözümleri sunan Kalekim, montaj ve sızdırmazlık grubunu dört yeni ürünle 

güçlendirdi. 

Kalekim’in köklü Ar-Ge tecrübesi ve teknik 

çözüm konseptiyle geliştirdiği yeni ürün ailesi; 

Technobond MS, Kalepolymas MS, Kalesilikon 

NS ve Kalesilikon Plus’tan oluşuyor. Ürünler 

özel olarak geliştirilen formülleri sayesinde 

birçok farklı yüzeye uygulanabilme, 

boyanabilirlik ve farklı renk alternatifleriyle 

uygulayıcılara çözüm sunarken, çevre dostu 

özellikleriyle de son kullanıcılara sağlıklı 

mekanlar oluşturuyor. 

Yüzde 100 performanslı ürünler: 

Kalesilikon NS ve Kalesilikon Plus 

Dış cephe uygulamaları için geliştrilen 

Kalesilikon NS ve duş kabini, duş teknesi 

sızdırmazlığı için özel olarak geliştirilen 

Kalesilikon Plus ürünleri, solvent içermeyen 

yüzde 100 silikon yapılarıyla mükemmel 

performans sağlıyor. 

Nötral yapıda, yüzde 100 silikon olan 

Kalesilikon NS, giydirme cephelerin 

genleşme derzlerinde, bağlantı ve genleşme 

derzlerinde, mermer, granit ve diğer doğal 

taşlar ile hassas metallerde, dolgu ve 

sızdırmazlık uygulamalarında, pencere, kapı 

ve doğrama kenarlarında kullanılıyor. 

Yüksek ve düşük sıcaklıklarda özelliklerini 

kaybetmeyen UV ışınlarına karşı dayanıklı 

ürün; yağmur, kar, rüzgâr, direkt güneş ışığı 

gibi her türlü hava koşuluna son derece 


Kalesilikon Plus ise, duş kabini, duş teknesi 

sızdırmazlığı için özel olarak geliştirilen, 

solvent içermeyen, yüzeylere mükemmel 

73


yapışma sağlayan, kararmaya karşı dayanıklı 

yüzde 100 silikondur. 

Lavabo, küvet, klozet, duş kabini, duş teknesi, 

tezgâh birleşim yerlerinde, suya maruz kalan 

seramiklerin birleşim yerlerinin doldurulmasında 

ve sızdırmazlığında, duş kabini imalatı ve montaj 

sırasında duş kabini, küvet ve fayanslar arasındaki 

boşlukların doldurulması ve sızdırmazlığının 

sağlanmasında mükemmel sonuç veriyor. 

Deterjan, temizlik malzemesi ve kimyasallara karşı 

dayanıklılık gösteren, banyo gibi ıslak hacimli 

mekanlarda hijyen sağlayan Kalesilikon Plus, 

kararma yapmayan temiz ve parlak bir görünüme 

sahiptir. Hızlı kurumasının yanı sıra mükemmel 

yapışan bu ürün, uzun ömürlü ve UV ışınlarına 


1404 Technobond MS’den yüksek yapışma gücü 

Çok amaçlı kullanılabilen ve her tür yüzeye 

yüksek yapışma gücüne sahip Technobond MS, 

ilk tutunmadaki hızı ve ağır yapı malzemelerinin 

sabitlenme ihtiyacı olmadan yapıştırılmasındaki 

performansıyla öne çıkıyor. Üzeri boyanabilen 

ürün; seramik, ahşap, alçı panel, metal gibi 

çok çeşitli yapı malzemelerinin düşey ve yatay 

pozisyonda yapıştırılmasında güçlü bir bir etki 

sağlıyor. 

Mukavamet gerektiren cephe ve tavan kaplama 

elemanlarının sabitlenmesinde de tercih edilen 

Technobond MS ayrıca; ses, ısı yalıtım panellerinin 

montajında ve sabitlenmesinde, ıslak hacimlerdeki 

hızlı montaj işlerinde ve kapı eşiklerinden, 

süpürgeliklerin sabitlenmesine kadar bir çok 

alanda kullanılıyor. 

8022 KalePolymas MS 

İç ve dış mekanlarda uygulanabilen, yüksek 

yapışma ve hareket kabiliyetine sahip KalePolymas 

MS, birleşim noktalarındaki derz hareketini karşılar 

ve sızdırmazlık özelliğini korur. Astarsız birçok 

yüzeye mükemmel yapışan ürün, hacim kaybına 

uğramayarak, çekme ve büzüşme yapmaz. 

Düşey ve yatay uygulamalarda; metal, alüminyum, 

ahşap, cam, paslanmaz, galvanizli veya siyah 

çeliklerin, mermer, doğaltaş, granit gibi farklı yapı 

elemanlarının birleşim noktalarında kullanılan 

KalePolymas MS, inşaat sektöründe bağlantı ve 

genleşme derzlerinin sızdırmazlığında, çatı ve 

terasların parapet köşe birleşimlerinde, prefabrik 

elemanların birleşim detaylarında, çok katlı 

binaların hareket derzlerinin sızdırmazlığında, kapı 

ve pencere kasalarının yalıtımında kullanılır. 

74 

. 



Röportaj 

Nefix Yapıştırıcılar Ve Yapı Kimyasalları 

Sektöründe Kapsamlı Ve 

Etkili Çözümler Sunuyor 

Yapıştırıcılar ve Yapı Kimyasalları sektöründe,Nefix markası ile faaliyet gösteren 

Nef Global şirketi 2009 yılından beri müşterilerin ihtiyaçları doğrultusunda sektöre 

ve kullanıcılara hizmet veriyor 

Ahmet Tokuç – Genel Koordinatör 

Hızlı Yapıştırıcılar, Poliüretan Köpükler, 

Silikonlar, Mastikler, PVA Tutkalları, EVA Hotmelt 

Yapıştırıcılar, Poliüretan Yapıştırıcılar ve Teknik 

Aerosoller dahil olmak üzere geniş bir ürün 

yelpazesine sahip olan Nefix, aralarında Rusya, 

Amerika, Avrupa ülkeleri, Avusturalya, Hindistan 

ve Güney Amerika ülkelerinin de bulunduğu 

birçok ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. 

Pandemi sürecinde sağlık ve sosyal mesafe 

kurallarına özen göstererek çalışmalarını 

sürdüklerini belirten Nefix Genel Koordinatörü 

Ahmet Tokuç, bu dönemde özellikle ihracat 

çalışmalarına odaklandıklarını söylüyor. Her 

geçen gün ürün gamlarını genişlettiklerini 

kaydeden Ahmet Tokuç ile firma faaliyetleri ile 

ilgili bir söyleşi gerçekleştirdik. 

Öncelikle firmanızın kuruluş ve bugünlere geliş 

süreci hakkında bilgi verir misiniz? Sektörel 

olarak hangi alanda faaliyet gösteriyorsunuz? 

Nefix, Nef Global Dış Ticaret ve Yatırım Şirketinin 

kendi markası olarak kurulmuştur. Birçok markayı 

kendi çatısı altında birleştiren üst kuruluşumuz 

Nef Global, kimya sektörüne de Nefix markası ile 

giriş yapmıştır. 

76 

. 



Röportaj 

Nef Global kurulduğu 2009 yılından bu yana 

müşterilerinin ihtiyaçları doğrultusunda ihracat 

çalışmalarını yürütmektedir. Kalite ve hizmet 

anlayışından ödün vermeden çalışan Nef 

Global, kimyevi hammadde konusunda dünya 

lideri olan tedarikçilerle başladığı faaliyetlerini, 

kurduğu ortaklıklarla ürün çeşitliliğini artırarak 

sürdürmektedir. 

Firmanızın ürün gamınız hakkında 


Hızlı Yapıştırıcılar, Poliüretan Köpükler, 

Silikonlar, Mastikler, PVA Tutkalları, EVA Hotmelt 

Yapıştırıcılar, Poliüretan Yapıştırıcılar ve Teknik 

Aerosoller dahil olmak üzere geniş bir ürün 

yelpazesine sahiptir. 

Pandemi sürecinde yaptığınız 

çalışmalar hakkında bilgi verebilir misiniz? 

NEF GLOBAL olarak pandemi sürecinde çalışma 

arkadaşlarımızı iş ortaklarımızı ve işimizi korumayı 

odak olarak belirledik ve hiç ara vermeden 

çalışmaya devam ettik. Tüm faaliyetlerimizde, 

sürecin ilk başladığı andan itibaren, hijyen, 

dezenfeksiyon, seyahat, salgından fiziksel olarak 

korunma ile ilgili Sağlık Bakanlığı tarafından 

da paylaşılan tüm önlemleri yerine getirdik. 

Salgının yayılım hızının arttığı ve kayıpların 

yaşandığı sürede birçok OSB’de bazı fabrika 

ve üretim tesislerinin üretim ya da bantlarının 

kısmen durdurulduğunu ve ara verdiğini duyduk. 

Yetkililerin açıklamalarını dikkate alarak, alınan 

kurallar çerçevesinde gerek ofislerimizde gerek 

operasyonel uygulamalarımızda ve çalışma 

alanlarımızda kontrollü şekilde sosyal mesafeye 

kurallarına uyarak çalışmalarımıza devam ettik. 

Sürecin ilerleyişini takip ediyor ve işyerlerinde 

alınan/alınacak olan önlemleri titizlikle 

yürütüyoruz. 

Son dönemde dünya çapında yaşanan 

sosyal ve ekonomik gelişmeler paralelinde 

değerlendirecek olursanız, yaşanan süreç 

firma olarak sizi nasıl etkiledi? Yaşanan 

sürecin sektöre ve dolayısıyla size 

yansımaları hakkında neler söylersiniz? 

Pandemi sürecinin başlaması ile birlikte tüm 

dünyada vukuu bulan sosyal ve ekonomik 

gelişmeler firmamızı da etkili. Bu süreçte 

satışlarımızın yavaşlaması ile birlikte üretime 

ağırlık verip üretim kapasitemizi öz kaynağımız ile 

arttırdık. Yaptığımız yatırımlar ile birlikte asla ödün 

vermediğimiz kalite politikamızın altını besledik. 






Şirketimizin pazarlama faaliyetlerinin temelini dört 

birimimiz oluşturmaktadır. Bunlar sırasıyla AR-GE, 

üretim, satış – pazarlama ve ihracat birimleridir. 

Piyasanın ve müşteri taleplerinin nabzını tutarak 

gerekli tüm bilgileri üretim birimine aktaran AR- 

GE ekibimiz ile satış ve ihracat birimlerimiz tam 

bir uyum ve bilgi alışverişi içerisindedir. Satış 

faaliyetimiz tamamen müşterilerimizin taleplerine 

endekslenmiş ve satış ekibimiz en iyi hizmeti 

sunmak için satış öncesi ve sonrası gerekli tüm 

desteği vermeyi kendisine misyon edinmiştir. 

77

Röportaj 

İthalat ve ihracat faaliyetleriniz hakkında 


Şirketimiz dünya pazarına açılmayı kendine 

misyon edinmiş ve bu sebeple ihracata 

yönelik yatırımlarını arttırmıştır. Uzman ihracat 

ekibimiz kendi alanlarında tecrübeli kişilerden 

oluşmaktadır. İngilizcenin yanında çeşitli bölgesel 

dilleri konuşabilen ihracat ekibimiz satış öncesi 

ve sonrası her alanda müşterilerimize tam destek 

vermektedir. 

İthalat ve ihracat faaliyetleriniz hakkında bilgi 

verebilir misiniz? 

Nef Global Şirketinin markası olan NEFIX 

aralarında Rusya, Amerika, Avrupa ülkeleri, 

Avusturalya, Hindistan ve Güney Amerika 

ülkelerininde bulunduğu birçok ülkeye ihracat 

gerçekleştirmektedir. Her geçen gün ihracat 

yaptığımız ülke sayısı ve dünya genelinde 

yaptığımız yatırımlar artmaktadır. İhracata yönelik 

yaptığımız stratejiler ve hedefler doğrultusunda 

Avrupa Pazarlarındaki yerimizi almaya devam 

ediyoruz. Her yıl artarak devam eden ihracat 

hacmimiz bir önceki yılın son dönemine göre 

artarak devam ediyor. 

Ülke ekonomisinin kalkınması ve Türk mallarının 

değerini arttırmak için çabamız, çalışmalarımız 

devam etmektedir. 

Sektörel olarak 2020 yılının geride kalan 

dönemini ve önümüzdeki dönemle ilgili 

beklentilerinizi bizimle paylaşır mısınız? 

2020 yılının geride kalan döneminde öncelikli 

beklentimiz pandemi sürecinin azalması insan 

sağlığının önemli noktada korunabilir duruma 

gelmesi ve gerekli tedbirler doğrultusunda en az 

kayıp ve sorunlarla atlatabileceğimiz bir dönem 

olmasını temenni ediyoruz. 

Kimya sektörü salgın döneminde en stratejik 

sektörlerden biri olarak ön olana çıktı. Kolonya ve 

dezenfektan ürünlerine talebin artması sektörde 

kimi üretim tesislerinin kapasite ve vardiyalarını 

artırmasına yol açtı. ‘’ Yapı Kimyasalları Alanında 

da üretim ve ihracat hacminin artması ile beraber 

her geçen gün kimya sektörünün daha da 

büyüyeceğini öngörüyoruz. 

Genel olarak (Türkiye ekonomisi ve sektör 

değerlendirmesi) eklemek istedikleriniz ve 

düşünceleriniz nelerdir? 

Pandemi sürecini iyi yöneten ülkemiz ve iyi 

izlenen ekonomi politikamız, normalleşme 

sürecinin başlaması ile birlikte sektörlerin 

canlanmasını sağladı. Bu sektörlerin başında 

da Kimya sektörü yerini aldı. Dezenfektan 

kullanımının artması ile birlikte harekete geçen 

Kimya sektörü oldukça iyi ilerlemekte. Gelecek 

dönemde kimya yatırımlarının artıp ihracatın 

çoğalacağını ön görmekteyiz. Buna mukabil 

süregelen yatırımlarımızı arttırarak dünya 

pazarının tamamına ulaşmayı hedefliyoruz. 

78 

. 



Finansal Oranlar 

Makale 

Değerli NalburTeknik Dergisi okuyucuları; 

Bu sayımızda işletmeler için en önemli göstergelerden bir olan “Finansal Oranları” anlatmaya 

çalışacağım. Oranlar işletmelere kredi veren veya verecek olan kredi kuruşlarının baz aldığı temel 

faktörlerdir. Özellikle bankalara kredi için başvurulduğunda ilk başvurulacak faktör işletmenin finansal 

oranlarıdır. 

Ayrıca işletme, iktisat, bankacılık ve sigortacılık, çalışma ekonomisi, ekonomi fakültelerinde üniversite 

öğrencileri için önemli bir derstir. Oran analizi işletmenin borç ödeme gücü, likidite durumu, finansman 

durumu vb. gibi temel bilgilere ulaşmak için kullanılır. 

Oran analizi aşağıdaki şekilde 5 ana grupta incelenir. 

FİNANSAL 

ORANLAR 

LİKİDİTE 

ORANLARI 

FİNANSAL 

YAPI 

ORANLARI 

FAALİYET 

ORANLARI 

KARLILIK 

ORANLARI 

PİYASA 

TEMELLİ 

ORANLAR 

Şimdi bunları kısaca anlatmaya çalışalım. 

CARİ 

ORAN 

LİKİDİTE ORANLARI 

İşletmenin kısa vadeli borçlarını ödeyebilme gücünü ve çalışmak için 

yeterli sermayesi olup olmadığını belirler. Aşağıdaki şekilde gruplanır. 

ASİT 

TEST 

ORANI 

NAKİT 

ORANI 

STOK 

ORANI 

CARİ ORAN: İşletmenin kısa vadeli borçlarının 

ödenmesi konusunda bilgi verir. Genellikle bu 

oranın 2.00 üzerinde olması hedeflenir. 

CARİ ORAN=Dönen Varlıklar/Kısa vadeli borçlar 

formülüyle hesaplanır. 

Örnek: Bir işletmenin dönen varlıkları 20.000 

TL, kısa vadeli borçları 12.000 TL ise cari 

oran=20000/12000=1.66 (işletmenin cari 

oranıdır). 

Bu işletmenin cari oranı 2’nin altında olduğu halde 

borçlarını ödeyebilme kapasitesi kötü anlamına 

gelmez. Ancak 1’in altında olursa kredi veren 

kurumlar için önemlidir ve kredi vermekten imtina 

ederler. 

ASİT-TEST ORANI: Dönen varlıklar-stoklar / Kısa 

vadeli borçlar 

Asit test oranı cari orana benzer. Ancak stokların 

satılmayacağı göz önüne alınarak hesaplanır. 

NAKİT ORANI: İşletmenin hiç nakit girişi olmaması 

halinde mevcut bulunan ve menkul kıymetlerle 

kısa vadeli borçlarını ödeme gücünü hesaplamak 

için kullanılır. Bir diğer adı da “disponilite oranı”dır. 

80 

. 



Makale 

Bu oranın 1’in üzerinde olması tercih edilmektedir. 

Nakit Oranı=Mevcut değerler + işletmenin 

menkul kıymetleri/kısa vadeli borçlar formülü ile 

hesaplanır. 

STOK BAĞIMLILIK ORANI: Bu oran asit test 

oranının 1’den küçük olması halinde kısa vadeli 

borçları ödeyebilmek için işletme stoklarının 

ne kadarının (% olarak) satılma zorunluluğunu 

gösterir. 

Stok bağımlılık oranı= Kısa vadeli borçlar-(Mevcut 

değerler + Menkul kıymetler)/ stoklar formülü 

kullanılarak hesaplanır. 

KALDIRAÇ 

ORANI 

FİNANSAL YAPI ORANLARI 

FİNANSMAN 

ORANI 

BORÇ/ÖZSERMAYE 

ORANI 

OTOFİNANSMAN 

ORANI 

ile ne kadarının karşılandığını gösterir. 0.70’den 

yüksek olması tercih edilir. 

Maddi duran varlıklar/ Öz sermaye oranı= Maddi 

duran varlıklar / Öz kaynaklar 

DURAN VARLIKLAR/ SÜREKLİ SERMAYE 

ORANI: Duran varlıkların sürekli sermaye ile 

ne kadarının finanse edildiğini hesaplamak için 

kullanılır. 1’den büyük olması tercih sebebidir. 

Duran varlıklar/Sürekli sermaye oranı=Duran 

varlıklar/(Uzun vadeli Borçlar + Öz kaynaklar) 

Burada sürekli sermaye, uzun vadeli borçlar ile 

işletmenin öz kaynaklarının toplamıdır. 

SÜREKLİ SERMAYENİN BAĞIMLILIK ORANI: 

Sürekli sermaye için finansman ihtiyacının 

miktarını gösterir. 

Sürekli sermaye bağımlılık oranı = (Stoklar + 

Alacaklar- Borçlar) / sürekli sermaye 

FAİZİN KAZANILMA 

SAYISI 

MADDİ 

DURAN VARLIKLAR 

ÖZSERMAYE ORANI 

DURAN VARLIKLAR 

SÜREKLİ SERMAYE 

ORANI 

SÜREKLİ 

SERMAYE 

BAĞIMLILIK 

FAALİYET ORANLARI 

Etkinlik oranı olarak da isimlendirilen bu oran satışlar ile varlıklar arasındaki incelemeyi hesaplamak için kullanılır. 

KALDIRAÇ ORANI: Bu oran işletmenin mevcut 

varlıklarının yüzde olarak ne kadarının yabancı 

kaynaklarla finanse edildiğini gösterir. Genel 

olarak %50’nin altında olması tercih edilir. 

Kaldıraç oranı=Kısa ve uzun vadeli borçlar/ 

aktiflerin toplamı formülüyle elde edilir. 

FİNANSAL ORAN: Bu oran işletmenin finansal 

durumunun göstergesidir. Genelde 1’den büyük 

olması tercih sebebidir. 

Finansal oranı= Öz kaynaklar/kısa ve uzun vadeli 

borçlar. 

Finansal oran 1’den küçük çıkması, “işletmenin 

kendinden ziyade üçüncü şahıslarla finanse 

edildiği” şeklinde yorumlanır ve işletme için risk 

söz konusudur. 

BORÇ/ ÖZ SERMAYE ORANI: Bu oran finansal 

oranın tersidir. Borçların ne kadarının % olarak 

mevcut kaynaklar tarafından karşılandığını 

gösterir. 1’den küçük olması tercih edilir. 

OTOFİNANSMAN ORANI: Oto finansman 

işletme karının dışarıya aktarılmadan işletme 

sermayesine eklenmesi işlemidir. Böylece işletme 

sermayesini yükseltmiş olacaktır. 

Oto - finansman oranı=(Dağıtılmayan kar-geçmiş 

dönem zararları)/ İşletmenin ödenmiş sermayesi 

FAİZİN KAZANMA SAYISI: Faiz karşılama olarak 

da bilinen bu oran brüt kar ile kredi faizinin 

ödenme sayısını gösterir. 

Faizin Kazanılma Sayısı: Faiz ve vergi öncesi kar 

/ finansman giderleri. 

MADDİ DURAN VARLIKLAR/ ÖZ SERMAYE 

ORANI: Maddi duran varlıkların, öz kaynaklar 

ALACAK 

DEVİR HIZI 

STOKLARIN 

DEĞİŞİM SÜRESİ 

ORTALAMA 

TAHSİLAT SÜRESİ 

AKTİFLERİN 

DEĞİŞİM SÜRESİ 

MADDİ DURAN 

VARLIKLARIN DEVİR HIZI 

STOKLARIN 

DEVİR HIZI 

TİCARİ BORÇLARIN 

DEVİR HIZI 

Olarak 7 grupta incelenir. 

ALACAK DEVİR HIZI: İşletmenin alacaklarını 

satışlarla yılda kaç kez tahsil edebildiğini gösterir. 

Oranın yüksek olması tercih edilir. 

Alacak devir hızı= Kredili net satışlar/alacaklar 

ORTALAMA TAHSİLAT SÜRESİ: Alacakların 

ortalama gün olarak tahsilat süresini gösterir. 

Düşük olması işletme için pozitif anlam ifade eder. 

Ortalama tahsilat süresi= 360/Alacakların devir 

hızı 

MADDİ DURAN VARLIKLARIN DEVİR HIZI: 

İşletmenin maddi duran varlıklara yaptığı 

yatırımın aşırı olup olmadığını gösterir. Oranın 

düşük olması atıl kapasitenin olduğu anlamına 

gelir. 

Maddi duran varlıklar devir hızı= Net Satışlar/Net 

Maddi Duran Varlıklar 

(Net maddi duran varlıklar; maddi duran 

varlıklardan birikmiş amortismanların düşülmesi 

ile elde edilir.) 

STOK DEVİR HIZI: Stokların yılda kaç defa 

yenilendiğini gösterir. Yüksek olması satışların 

yüksek olduğunu ve dolayısıyla stokların 

yenilendiğinin ifadesidir. 

Stok devir hızı= Satışların maliyeti / Ortalama 

stok değeri 

(Ortalama stok değeri: Dönem başı stok ile dönem 

81

Makale 

sonu stokunun 2’ye bölünmesi ile elde edilir.) 

STOK DEĞİŞİM SÜRESİ: Stokların ortalama 

yenilenme gününü gösterir. 

Stok Değişim Süresi=360/Stok Devir Hızı 

Düşük olması tercih edilir. 

AKTİF DEVİR HIZI: İşletmenin sermaye ağırlıklı 

faaliyette olup olmadığını gösterir. Yüksek olması 

tercih edilir. 

Aktif Devir Hızı=Net satışlar/Aktiflerin toplamı 

TİCARİ BORÇ DEVİR HIZI: Ticari borçların 

ödenme hızını gösterir. 

Ticari borç devir hızı=Satışların maliyeti/Ticari 

borçların ortalaması 

(Ortalama ticari borç; dönem başı borç toplamı 

ile dönem sonu borç toplamının toplanıp 2’ye 

bölünmesi ile elde edilir.) 

MALİ 

RANTABİLİTE 

BRÜT SATIŞ 

RANTABİLİTESİ 

KARLILIK ORANLARI 

İşletmenin karlılığı (Rantabilitesi) hakkında bilgi verir. 

EKONOMİK 

RANTABİLİTE 

DÖNEN VARLIK 


HİSSE BAŞINA 

GETİRİ 

İŞ HACMİ 


HİSSE SENEDİ 

PLASMAN ORANI 

olarak incelenir. 

MALİ RANTABİLİTE: İşletmenin öz sermayesi ile 

net karı arasındaki ilişkiyi gösterir. Yüksek olursa 

işletme rantabilite açısından iyi durumda şeklinde 

yorumlanır. 

Mali Rantabilite= Net kar/Ortalama öz sermaye 

(Ortalama öz sermaye; dönem başı öz sermaye 

ile dönem sonu öz sermaye toplamının 2’ye 

bölünmesi ile elde edilir.) Net kar, ait olduğu 

döneme ait rakamdır. 

EKONOMİK RANTABİLİTE: İşletme kaynaklarının 

verimlilik derecesini ölçmek için kullanılır. Yüksek 

olması tercih edilir. 

Ekonomik rantabilite= Vergi ve faiz öncesi kar/ 

pasiflerin toplamı 

HİSSE BAŞINA GETİRİ: Hisse senedinin 

değeridir. Yüksek olması tercih sebebidir. 

Hisse başına getiri=Net kar/dolaşımdaki hisse 

senedi sayısı 

İŞ HACMİ RANTABİLİTESİ: işletme faaliyetlerinin 

karlılığı etkileme derecesidir. Sermaye yoğun 

teknolojili işletmelerde oran yüksek olmalıdır. 

BRÜT SATIŞ RANTABİLİTESİ: Brüt satışların 

karlılığını gösterir. Yüksek olması tercih edilir. 

Brüt satış rantabilitesi? Brüt satış karı / net satışlar 

DÖNEN VARLIK RANTABİLİTESİ: Dönen 

varlıkların karlılığı anlamındadır. Yüksek olması 

tercih edilir. 

Dönen varlık rantabilitesi=Net kar/Dönen varlıklar 

KÜMÜLATİF KARLILIK ORANI: İşletmenin uzun 

vadeli karlılığını gösterir. Yüksek olması iyidir. 

Kümülatif karlılık oranı=Dağıtılmamış karlar/ 

aktiflerin toplamı 

FİYAT/KAZANÇ 

ORANI 

olarak incelenir. 

FİYAT/KAZANÇ ORANI: Hisse senedinin gerçek 

değeri ile işlem görüp görmediğini gösterir. Düşük 

olması tercih sebebidir. 

Fiyat/Kazanç oranı=(Dağıtılacak kar payı/Hisse 

senedi sayısı)/Hisse senedi borsa fiyatı 

PİYASA DEĞERİ/DEFTER DEĞERİ ORANI: 

Hisse senedinin piyasa fiyatı ile defter değeri 

arasındaki ilişkiyi ölçmek için kullanılır. Düşük 

olması olumlu dur. 

Piyasa değeri/Defter değeri oranı=Hisse senedi 

borsa fiyatı/Hisse senedi defter değeri 

FİRMA DEĞERİ: İşletmenin satılması halinde 

oluşabilecek piyasa değeridir. 

Firma değeri=İşletmenin piyasa değeri + net 

nakitler 

FİYAT-SATIŞ ORANI: Firmanın değerinin iş 

hacmine göre büyüklük oranını gösterir. 

Fiyat-Satış oranı=Firma değeri / net satışlar 

HİSSE SENEDİ PLASMAN ORANI: Dağıtılacak 

kar payı / ödenmiş sermaye 

Değerli okuyucularım; 

Görüldüğü üzere oranlar işletmelerin bel 

kemiğidir ve her biri farklı anlam ifade eder. 

Faydalı olacağına inanarak hepinize bereketli, bol 

kazançlı işler dilerim. 

Saygılarımla. 

PİYASA TEMELLİ ORANLAR 

FİYAT SATIŞ 

ORANI 

Zafer Özcivan 

zozcivan@hotmail.com 

PİYASA DEĞERİ/DEFTER DEĞERİ 

ORANI 

HİSSE SENEDİ 

PLASMAN ORANI 

FİRMA 

DEĞERİ 

82 

. 



Sektörel 

Vatandaşı E-Ticaretten Bezdirme Yolları 

E-ticaret 2020’de hızlı büyüdü ancak vatandaş 

profesyonel çalışmayan e-ticaret sitelerinden 

dolayı alışveriş yaptığına pişman olabiliyor. 

Ticimax E-ticaret Sistemleri Kurucusu Cenk 

Çiğdemli, sık yapılan ve vatandaşı online 

alışverişten soğutan hataları 10 maddede 

sıraladı. E-ticaret kullanıcılarını bezdiren bu 

hataların genel olarak sektörü de etkilediğini 

aktaran Çiğdemli, “Teknoloji, altyapı kadar 

müşteri deneyimi de önemli. Çağımız hız çağı. 

Dijital dönüşümün başat sektörlerinden biri 

olan e-ticarette hız daha da önemli hale geliyor. 

Altyapıdan kargo süreçlerine kadar her aşamada 

hız, müşteri deneyiminin belirleyicisi oluyor” dedi. 

Sürekli Bildirim Göndermek 

1- Bir e-ticaret sitesinin yapabileceği en hatalı 

davranışlardan biri, cep telefonu numaralarına 

devamlı mesaj atmak olacaktır. Potansiyel 

müşterinin alışveriş yapacağı varsa da sizden 

rahatsız olduğu için asla alışveriş yapmayacaktır. 

Bir site kendi kayıtlı müşterisine bile ayda birkaç 

seferden faza mesaj veya e-posta atmamalıdır. 

Hatta müşteri sitenin mobil uygulamasını 

telefonuna indirmiş olsa bile, haftada bir iki 

defadan fazla bildirim göndermek itici olacak ve 

müşteriyi sizden soğutacaktır. 

Kaotik Arayüz 

2- E-ticaret sitesi kaotik bir temaya sahipse, 

hey yerden pop-up’lar, renkli kutular çıkıp 

duruyorsa, kullanıcı hiçbir şey satın almadan 

siteden çıkacaktır. Aynı şekilde sitenin çok yavaş 

olması, ödeme adımı dahil her kategoride uzun 

süre beklemek zorunda kalması da kullanıcıyı 

bezdirir. Siteye mobilden giriş yapan kullanıcıya 

masaüstü site gösterilmesi de siteden derhal 

çıkma sebebidir. Bu tür siteler Google’da bile 

artık görünür olamamalarına rağmen maalesef 

hala var. 

Gereksiz Bilgi Talebi 

3- Alışveriş adımlarında formu ne kadar uzatır 

ve gereksiz bilgi isterseniz müşteriyi o kadar çok 

bezdirirsiniz. Bir e-posta adresi, cep telefonu, 

şifre ve adres bilgisi yeterlidir. TC kimlik numarası, 

84 

. 



Sektörel 

kullanıcının sizi nereden duyduğu gibi gereksiz 

bilgiler potansiyel müşteriyi daha kaydolmadan 

kaçırma sebebidir. Kısaca üye olma ve ödeme 

adımları uzatılmamalıdır. Bazı eski sitelerde, 

kullanıcı siteye üye olmasına rağmen her 

seferinde adres ve kredi kartı bilgilerini yeniden 

girmek zorunda kalıyor. Bu tür sitelerde kaydet 

özelliği bulunmuyor. Bu da alışverişlerde pratiklik 

arayan e-ticaret müşterisi için bezdirici bir durum. 

Kötü Kargo 

4- Kargo ücretleri ne kadar yüksek ve kargo 

hizmeti ne kadar kalitesizse müşterinin sitenizden 

ikinci kez alışveriş yapma olasılığı o kadar 

düşer. Ürünü geç çıkmak en büyük hatadır. Söz 

verilen güne kadar gönderim yapılmalıdır. Online 

alışveriş yapan müşteriler, yaptıkları alışverişin 

kendilerine tam olarak kaça mal olacağını da 

bilmek ister. Alışveriş tamamlanmadan önce, 

sepet bedeline ilave olarak gönderinin kargo 

bedelinin de eklenmesi, belirsizliğin giderilmesi 

adına önemlidir. 

Kalitesiz Fotoğraf 

5- Ürün fotoğrafının çok küçük olması, üzerinde 

oynanarak gerçek ürünle alakasız hale getirilmiş 

olması, satılan ürün yerine daha kaliteli bir 

benzerinin fotoğrafının konulması sahtekârlıktır 

ve kullanıcıları e-ticaretten tamamen soğutur. 

Ürün görselleri müşterinin ürünü kafasında 

canlandırabileceği kadar net olmalıdır. Birkaç 

farklı açıdan fotoğraf çekilmelidir. 

birçok müşteri sepete geldiğinde aynı üründen 

on tane eklemiş olduğunu fark ediyor. Mutlaka 

eklenen ürünlerin sepette olduğu bilgisi verilmeli, 

hatta müşteri önce sepete yönlendirilmeli, 

ardından alışverişe kaldığı yerden devam etme 

butonuyla devam etme seçeneği olmalı. En 

büyük sorunlardan biri de geri git butonlarında 

yaşanıyor. Geri git butonları daima bir önceki 

sayfaya götürmelidir ama çoğu zaman en başa, 

ana sayfaya yönlendirir. Bu da kullanıcının tüm 

adımları baştan alması anlamına gelir ki çoğu kişi 

bunu yapmak istemez ve siteden çıkar. 

Ulaşılamayan Müşteri Hizmetleri 

9- Kullanıcı müşteri hizmetlerinden bilgi almak 

isteyip de ulaşamazsa, yaptığı alışveriş hakkında 

sorgulama yapamazsa siteye olan güveni 

sarsılır. En başarılı e-ticaret sitelerinin müşteri 

hizmetlerine en çok önem veren firmalar olması 

tesadüf değil. 

Belirsiz İade Politikası 

10- İnternetten alışverişin en önemli kuralı, 

sitelerin bir iade politikası olmasıdır. Kullanıcı, 

hangi şartlarda ürünü iade etme hakkı olduğuna 

dair mutlaka bilgilendirilmelidir. 

Özensiz Ürün Açıklaması 

6- Ürün açıklamaları detaylı olmalı ancak en 

önemli bilgiler ilk üç cümlede aktarılmış olmalıdır. 

Çünkü çoğu insan uzun açıklamaları okumak 

istemez. Ancak okumak isteyen detaycılar için 

de özenli bir açıklama yazısı hazırlanmalı. Eğer 

hazırlanmazsa, meraklı ve araştırmayı seven 

müşteriye eziyet etmiş ve onu kaçırmış olursunuz. 

Yanlış Reklamlar 

7- Müşterinizi doğru entegre edilmemiş 

reklamlarla da bezdirirsiniz. Örneğin müşteri bir 

paten aldı diyelim, site müşterinin bilgisayarına 

bir çerez atıyor ve ürünü satın almış olsa bile 

aylarca internette çeşitli sayfalarda paten reklamı 

göstermeye devam ediyor. 

Çalışmayan Butonlar 

8- Çalışmayan ve yanlış yönlendirilen butonlar 

da en etkili bezdiricilerdendir. Mesela sepete 

eklenen ürünü göstermeyen butonlar yüzünden 

85

Yeni İhracat İn, Eski İhracat Out 

Sektörel 

Son dönemde dijital dünyaya yönelik girişimleriyle dikkat çeken Digital 

Exchange’in yeni markası ihracat.in, veri madenciliği, yapay zeka, e-pazaryeri 

yönetimi özellikleriyle Türkiye’den dünyaya açılmak isteyen şirketleri ileri 

teknolojilerle tanıştıracak. 

Türkiye’deki üreticilerin küresel pazarlarda satış 

yapabilmesinin en modern yolu olan e-ihracat 

konusundaki çalışmalar hız kazanıyor. Ticaret 

Bakanlığı’nın da öncelikli çalışma konuları 

arasında yer alan e-ihracat için Digital Exchange 

tarafından hizmete açılan ihracat.in, markaların 

tüm strateji, planlama ve operasyonel süreçlerini 

yönetebilmesini sağlıyor. 

Platform ile Digital Exchange, marka tescilinden 

e-ihracatla ilgili teşviklere, yapay zeka destekli 

pazar araştırmalarından dijital fırsatların tespit 

edilmesine, e-ticaret sitesi hazırlanmasından 

sosyal medya çalışmalarına, pazar yeri 

yönetiminden medya planlamaya kadar her 

aşamada markaların yanında yer alıyor. 

Koronavirüs pandemisi ile ihracat ve e-ihracat 

konusunun önem kazandığını belirten Digital 

Exchange CEO’su Emrah Pamuk, “Dünyanın 

ilk yapay zeka tabanlı ihracat analiz, müşteri 

eşleştirme ve ihracat planlama araçlarının da 

entegre olduğu ihracat.in ile kurumların yeni 

pazarlama açılmasına, ihracata başlamasına ya 

da halihazırda e-ihracat yapan şirketlerin işlerini 

büyütmesine yardımcı oluyoruz” dedi. 

Teknoloji, iş ve veri konusunda alanının uzmanı 

iş ortaklarıyla güçlendirilen ihracat.in platformu, 

ihracat danışmanları ile fikir aşamasındaki 

girişimlerin e-ihracat sürecini başlatıyor. Daha 

sonra yapay zeka tabanlı sistem ile doğru pazar 

ve ürün eşleştirmesi yapılıyor. İlgili teşvik süreçleri, 

marka oluşturma, e-ticaret sitesi hazırlanması ve 

kurulumu, pazar yeri yönetimi gibi noktalarda 

destek olarak operasyon başlatılıyor. 

ihracat.in platformu aşağıdaki ürünlerle markalara 

destek oluyor: 

- Google Marketfinder: Tüm dünyada yeni 

müşterilere ürünleri tanıtan çözüm, online arama 

ve satın alma verileri ile potansiyel müşterileri 

inceleyerek ihracat planlamasını kolaylaştırıyor. 

- Theadx Export: Dünyanın ilk yapay zeka 

tabanlı ihracat planlama aracı, GTİP kodu ile yıl 

bazında tüm dünyanın ihracat verilerini inceleme 

olanağı sağlıyor. Ürünler ile ithalatçı firmaları 

eşleştiren ürün, detaylı piyasa araştırması, veri 

madenciliği ve medya planlama özellikleri taşıyor. 

- 2gethersocial: Digital Exchange çatısı 

altında yer alan girişim ile influencer, celebrity ve 

premium mecralar kullanılarak 162 ülkede trend 

86 

. 



Sektörel 

belirleyecek çalışmalar yapmak mümkün. 

- Medya planlama: Çok yönlü, marka bilinirliği 

ve ihracat odaklı, şirketlere özel güçlü bir medya 

planı küresel pazarlarda ürün satışını artırmayı 

kolaylaştırıyor. 

- Online satış sitesi: Yerelleştirilmiş, işin kapsamına 

göre özelleştirilmiş ileri seviye modüller sunan, 

küresel pazar yerleri ile entegre bir e-ticaret sitesi 

ile satış dönüşümünü artırıyor. 

- Veri yönetimi (DMP): Ziyaretçileri tanıyarak 

ihtiyaç duydukları anda doğru ürünü karşılarına 

çıkartabilen, davranışa göre kullanıcı segmentleri 

oluşturan çözüm, ziyaretçileri müşteriye 

dönüştürmeyi sağlıyor. 

- Uygulama geliştirme: Web ve mobil uygulamalar 

ile kullanıcılara pratik bir çözüm sunabilmek ve 

kullanıcı deneyimini artırmak mümkün. 

- Pazar yeri yönetimi: Amazon, eBay, AliExpress 

gibi dünyanın en büyük pazar yerlerinde mağaza 

açılması, ürünlerin satışa sunulması ve yönetimi 

ile satış hedefleri gerçek oluyor. 

- Sosyal medya: Sosyal ağlar üzerinden 

alışveriş yapan kitlenin potansiyelinden en iyi 

yararlanabilmek için doğru ürünü, kaliteli içerikler 

ve reklamlarla destekliyor. 

Digital Exchange’in yeni platformu her sektörde 

markaların dijital dünyada mümkün olan en 

doğru stratejilerle küresel pazarlara açılmasını 

sağlıyor. Platform hakkında daha fazla bilgi almak 

ve e-ihracat süreçlerini hemen başlatmak için 

ihracat.in adresini ziyaret edebilirsiniz. 

87

Elektrik Ark Tehlikeleri ve Elektrik Ark 

Patlamalarına Karşı Korunma 

Makale 

Elektrik Ark Nedir? 

Ark, kökeni gaz iyonizasyonundan gelir, farklı 

potansiyellerdeki elektrotlar farklı safha ilişkileri 

arasında iletken elektrik bağlantısıdır. Elektrik 

ark teknik bir hata veya operatörün hatasından 

dolayı gerçekleşebilir. Düşük voltajlı alanlarda 

elektrik arkının tetiklenmesi için galvanik kontaktı 

gerekirken, yüksek voltajlı alanlarda canlı 

parçalara ilgili uzaklıktaki bir uygunsuzluk sebep 

olabilir. 

Bir elektrik ark patlaması, birbirine değmeyen 

iki iletken arasında hava aracılığıyla meydana 

gelen ısı ve ışık formundaki çok kısa süreli enerji 

boşalmasıdır. ANSI-IEEE Std 100-1988 elektrik 

arkını şu şekilde tanımlamaktadır; Genelde 

ani olarak eksi uç etrafında gaz iyonizasyon 

potansiyeline kadar voltaj düşmesi nedeniyle, 

elektrik boşalmasının gaz içerisinden geçmesi 

elektrik arkı yeterli elektrik akımının hava 

içerisinden geçmesiyle oluşur. Hava iyi bir iletken 

değildir, akımın çoğu ark sonrası ortaya çıkan 

buhar (genelde bakır ve alüminyum buharı) ve 

havadaki iyonize partiküller üzerinden geçer. Çok 

yüksek sıcaklıktaki bu karışıma plazma denir. 

Elektrik Arkının Etkileri 

Elektrik arkının güç ve yanma süresine bağlı 

olarak yüksek sıcaklıktan dolayı farklı fiziksel 

etkileri görülebilir. Elektrik ark enerjisi elektrik, 

termal, mekanik, fotonik veya ışık enerjisi gibi 

birden çok yolla boşalır. Mekanik enerjisi genelde 

patlama şeklinde ortaya çıkar. Birçok çeşitli faktör 

elektrik arkının oluşturduğu enerjiyi etkilemektedir 

(Bakınız; Elektrik Arkının Zararını Etkileyen 

Faktörler). 

88 

. 



Makale 

Sıcaklık 

Bir elektrik ark patlamasında 12.000 C sıcaklığa 

kadar bir sıcaklık artışı olasıdır. Arkın merkezindeki 

materyal buharlaşır ve elektrotlar arasında iletken 

bir bağlantıya sebep olur. Yanan bir sigaranın 

ucunun içilmediğinde 580 C, içilirken 700 C 

ve güneşin yüzey sıcaklığının 6.000 C olması, 

ark patlamalarının ne derece tehlikeli olduğunu 

gözler önüne sermektedir. 20 cm çapında bir ark 

patlamasının 50 cm uzaklıktaki sıcaklık etkisi 

1300 °C olmaktadır. 

Ark patlaması esnasında yoğunlaştırılmış 

ısı artarken elektrotlar arasında bir plazma 

oluşur. Plazma, diğer tüm kimyasal bileşenlerin 

ayrılıp iyonlaşmasından dolayı ayrılır. Metalin 

buharlaşmasından sonra, çok yüksek bir ısı 

artışı oluşur ve patlayarak ilerleyen metal buhar 

ve sıçraması arkın merkezine doğru kütle 

genişlemesi gerçekleştirir. Soğumanın sonucu 

olarak ve atmosferdeki oksijenle reaksiyonundan 

sonra, metal oksit soğumadan sonra siyah veya 

gri duman olarak bulunabilir. Buhar veya duman 

yeterli ısıya sahip olduklarından, yapışkan bir atık 

bırakırlar. 

Amerika Elektrik Elektronik Enstitüsünün yaptığı 

deneysel çalışmalardan şu sonuç çıkmaktadır; 

Arktan kaynaklı ısı enerjisi insanı çok uzak 

mesafelerden bile öldürebilir veya yaralayabilir. 

Örneğin, 3,6 m mesafeden bile 2. derece yanıklara 

sebep olabilir. 2. derece yanık, 1 saniyede cilt 

üzerinde meydana gelen 1,2 cal/cm² ısı enerjisi 

artışına denmektedir (eşik değer). 

Elektrik arkının yoğunluğuna bağlı olarak ısı 

radyasyonu, etrafındaki yanıcı maddeleri de 

alevlendirebilir. Oluşabilecek erimiş metal 

sıçramaları yangın riskini arttırır. Ayrıca elektrik 

arkından kaynaklanan toksik aşınmaya maruz 

kalan tehlikeli bölgede çalışanlar deride ki 

yanmanın dışında ciddi akciğer hasarı da 

alabilirler. 

Ark patlaması ölüme sebebiyet verecek derecede 

yanıklara sebep olur. Elektrik kazaları sebebiyle 

hastanelere başvuranların büyük çoğunluğunun 

maruz kaldığı kaza sebepleri elektrik çarpması 

veya elektrik şoku değil, bunların %80 ‘i elektrik 

ark kazalarıdır. Bu kazalar sonucu oluşan 

yüksek dereceli yanıkların ve ölümlerin çoğu ısı 

ve aleve dayanıklı olmayan elbiselerin veya iç 

çamaşırlarının alev alması ve yanmaya devam 

etmesi sonucu meydana gelir. 

Mekanik 

Elektrik arkının gelişimi sırasında diğer bir fiziksel 

reaksiyon ise 5-15 ms arasında 0,3 MPa ‘ya 

varan devasa bir basınç dalgasının oluşmasıdır. 

Bu 20-30 t/m2 basınca denk gelir. 22 kA bir 

elektrik ark patlamasının 60 cm mesafedeki etkisi 

225 kg olacaktır. Eğer kesintisiz basınç dalga 

yayılması oluşmazsa, elektrik donanımını ve 

çevresindekileri yok etme riskine sahiptir. Kapılar 

ve kaplamalar patlayabilir, borular ve ekipmanlar 

parçalanabilir. 

Ses 

Elektrik ark patlaması ile 160 dB ‘e varan ses 

basınç seviyesine ulaşılabilir. Bu da insanları 

sağır edebilecek bir seviyedir. Bir örnek vermek 

gerekirse 30 m mesafeden bir jet motorunun sesi 

140 dB ‘dir. 

Işık 

Gözlere oldukça zarar vermektedir, körlüğe kadar 

sebebiyet verebilir. Eğer ışık enerjisi çok yüksek 

ise ultraviyole yanıklar meydana getirir. Korunmak 

için gözlere bir patlama anında zarar vermeyecek 

koyuluğa sahip ve ilgili standartlara göre sertifikalı 

elektrik ark vizörleri veya vizörün bulunduğu 

elektrik ark koruyucu başlıkları kullanılmalıdır. 

Elektrik Arkının Zararını Etkileyen Faktörler 

Mesafe 

Zararın büyüklüğü yaklaşık olarak elektrik arkına 

uzaklığın karesi ile orantılı olarak azalmaktadır. 

Bir başka deyişle uzaklığı 2 katına çıkarmak 

zararı 4 kat azaltmaktadır (Ortama göre değişiklik 

gösterebilir). 

89

Makale 

Sıcaklık 

Arkın sıcaklığının 4. üssü ile vücut sıcaklığının 

4. üssü arasındaki fark ile alınan enerji arasında 

oran bulunmaktadır. 

Emiş Katsayısı 

Vücuda gelen enerji ile vücudun aldığı enerji 

arasındaki orandır. 

Zaman 

Maruz kalınan zaman arttıkça alınan enerji de 

artmaktadır. 

Arka Maruz Kalan Vücut Bölgesi 

Arka maruz kalan vücut bölgesi ne kadar büyükse 

emilen enerji de o kadar artar. Tehlike Enerji 

Düzeyinin Hesaplanması : kJ/m2, J/cm2, cal/cm2 

olarak belirtilir. 

Arkın İsabet Açısı 

İsabet açısı ile alınan enerji orantılıdır. En fazla 

enerjiye 90 derecelik bir açıda isabet alınması 

durumunda maruz kalınır. 

Elektrik Ark Kaynaklı Yaralanmalar 

- Termal yanık yaralanması 

- Patlama basınç dalgası yaralanması 

- İşitme kaybı yaralanması 

- Zararlı elektromanyetik emisyonlar 

- Yüksek toksik gazların salınımı 

- Şarapnel yaralanması 

ve aşağıda açıklandığı gibi iki farklı test methodu 

içermektedir, kumaşın performans değerlerini ve 

elbisenin ergonomik özelliklerini kapsar. 

IEC/EN 61482 1-1 (Açık Ark Testi): Elbiseyi 

oluşturan kumaş katman sisteminin veya bitmiş 

son ürünün Ark Termal Performans Değerlerini 

(ATPV) ölçmek için yayınlanmış bir standarttır. 

120 derecelik açılardan 3 farklı noktadan 8 kA ’lik 

elektrik arkı 167 ms süresince numuneye uygulanır. 

Malzeme arkasında bulunan kalorimetre yardımı 

ile ısı artış değerleri kaydedilir. Bu değerler bir 

tablo üzerine aktarılır. Bir eğri çizilir (Stoll eğrisi). 

Stoll eğrisi, insan dokusunun ikinci derece yanık 

yaralanmalarının başlangıcını tahmin etmekte 

kullanılan termik enerji ve zaman eğrisidir. 

Numuneler 300 mm mesafeden 8 kA enerjiye 

maruz bırakılır. Test çerçevesinde tespit edilen 

ark termik performans değerinin (ATPV) aşılması 

halinde KKD ’nin kullanıcıyı ikinci derece yanıktan 

koruyamayacağı termik enerji değeri cal/cm2 

cinsinden gösterilir. NFPA 70E standardına 

göre elde edilen bu ATPV değerleri değişik risk 

gruplarına (HRC) ayrılır (Bakınız: NFPA 70E ‘ye 

göre sınıflandırma tablosu). 

Ei : Kaza/vaka enerjisidir. 2. derece yanığa 

neden olan enerji miktarıdır. Stoll eğrisine göre 

değerlendirmesi yapılır. Stoll eğrisinde görüldüğü 

üzere Ei eğrisi, Stoll eğrisinin altında kalmalıdır. 

Elektrik Arkından Korunmak İçin Standartlar 

Elektrik arkına maruz kalan çalışanların ısı ve aleve 

dayanıklı elbiselerinde kullanılacak malzeme ve 

koruyucu elbiselerinin test yöntemlerini belirlemek 

amacıyla IEC tarafından IEC 61482 1-2 standardı 

yayınlanmıştır. Bu standart ürünü belgelendirme 

ve CE işaretini almak için zorunlu bir standarttır 

ATPV : (Arc Thermal Performance Value) Ark 

Termal Performans Değeridir. Kullanıcının 

%50 oranda 2. derece yanığa maruz kalmasını 

engelleyecek en yüksek termal kaza enerjisidir. 

İkinci derece yanık oluşmadan önce koruyucu 

elbisenin kumaşın dayanabileceği, yüzey alanı 

başına düşen maksimum olay termal enerjisini 

birim cinsinden ifade eder (cal/cm2). 

90 

. 



Makale 

ATPV, 2. derece yanık ihtimalinin, yanığa neden 

olan vaka enerjisine karşı (Ei) grafiğe alınmasıyla 

bulunur. %50 oranda 2. derece yanığa neden 

olan enerji ATPV değerini verir. Tabloya göre 

test edilen koruyucu elbisenin ya da kumaşın 

ATPV ‘si 9.9 cal/cm2 çıkmıştır. Tabloda aşağıdaki 

kırmızı noktalar yanık olmadığı durumlar (yanığın 

olma ihtimalinin %0 olduğu durumlar), yukarıdaki 

kırmızı noktalar %100 yanık olduğu durumlardır. 

Toplam analiz edilen nokta sayısı 30, stoll eğrisinin 

üstünde kalan nokta sayısı 21 ‘dir. Stoll eğrisine 

göre 2. derece yanık olma ihtimali %50 ‘ye tekabül 

eden kaza/vaka enerjisi 9.9 olmaktadır. 

Ürünün ATPV değeri ne kadar yüksek ise, 2. 

derece yanık oluşması için gereken enerji o 

kadar fazla olacaktır. Yani materyalin vaka enerji 

dayanımı yüksek olacaktır. Bir başka deyişle, 

bir koruyucu elbisenin ATPV değeri cal/cm2 

cinsinden ne kadar yüksek ise koruma seviyesi de 

bir o kadar yüksektir. Yapılan bir işte hangi ATPV 

koruma seviyesine sahip olan koruyucu ekipmana 

ihtiyaç olduğu yapılacak risk değerlendirmesi ve 

analizler sonucunda belirlenmelidir. 

EBT : (Energy Breakopen Threshold) Enerji 

Kırılma Eşiğidir, Cal/cm2 cinsinden ifade edilir. 

Koruyucu elbisenin kumaşında maruz kalınan, 

%50 ihtimalle kumaşın kırılarak açılmasına 

sebebiyet veren en yüksek olay enerjisini temsil 

eder. Kumaşta kırılarak açılmasından dolayı 

meydana gelen delikler ısı ya da alevin içeri 

girmesine sebep olur. Açıklık, kumaşın herhangi 

bir yerinde en az 1,6 cm² olarak tanımlanmıştır. 

EBT, kumaşın bir yanık kaydetmediği anlamına 

gelir. Kumaş, sensörde yanık okumaya neden 

olan noktaya kadar fazla ısınmamıştır ve içinde 

sadece çok küçük bir delik vardır. 

Şekilde görüldüğü gibi %50 ihtimalle kumaşta 

kırılma meydana getiren enerji miktarı (Ebt) 22 

cal/cm² olarak belirlenmiştir. 

NOT: Bir koruyucu elbisenin kumaşının ark 

koruma derecesi, ATPV veya EBT ‘sine eşittir. 

HAF: (Heat Attenuation Factor) Isı sönümleme 

faktörüdür. Bir başka deyişle, kumaşın ya da 

malzeme tarafından engellenen ısı enerjisini geri 

yansıtma yüzdesidir. Tüm bu testlerdeki elektrik 

ark atışlarındaki HAF’ ların ortalaması alınır: 

Örneğin aşağıdaki tabloda 89% olarak tespit 

edilmiştir. Standart sapma aralığı, en büyük ve en 

küçük değerlere göre bulunur. 

IEC/EN 61482 1-2 (Kutu Testi)): Elbisenin 

tamamı ve kumaş katman sistemi için standart 

kapsamında belirtilen düşük ve yüksek koruma 

sınıflarına gören güvenlik gereksinimlerini ve 

91

Makale 

elektrik arkının oluştuğu ısıya karsı koruma 

sağlanıp sağlanmadığının belirlenmesi için 

yayınlanmıştır. Test numunesi üzerine 30 mm 

mesafeden 500 ms ‘lik bir elektrik arkı uygulanır. 

Koruyucu elbise ve/veya kumaş katman sistemin 

arkasına konulan kalorimetre yardımı ile ark 

sonrası meydana gelen ısı artışları bir grafik 

üzerine noktaların birleştirilmesi ile oluşan eğri 

çizilir. 

Avrupa ’da yaygın olarak kullanılmaktadır, ark 

değeri daha önce bahsettiğimiz gibi ATPV olarak 

belirtilmez. Bunun yerine ürünler Class 1 veya 

Class 2 olarak sınıflandırılır. Numuneler 300 mm 

mesafeden, Class 1 (158 kJ) için 4 kA ’e, Class 

2 (318 kJ) için 7 kA ’e 0.5 saniye boyunca maruz 

bırakılır. Bu kilojül değerleri laboratuvar ortamında 

oluşturulan elektrik ark flaşının şiddetini tanımlar. 

Kutu testinden başarıyla geçmiş bir KKD ’nin bu 

kilojül değerleri aşılmaması halinde ikinci derece 

yanıkları engelleyeceği kanıtlanır. 

Test sonucunda, erimeye izin verilmez, yanma 

5 sn veya daha az olmalıdır. Dış katmanda delik 

görülebilir ancak iç katmanda en fazla 0,5 cm 

için izin verilir. Isı iletim değerleri: Ölçülen bütün 

değerler Stoll eğrisinin altında kalması gerekir. 

Amerikan standardı olan NFPA 70E ‘ye göre HRC 

sınıflandırması aşağıdaki şekildedir; 

Elektrik ark tehlikesi olan ortamlarda mutlaka 

standartlara uygun koruyucu malzemeler 

kullanılması gerekir. 

Elektrik Arklarına Karşı Koruyucu Elbiseler 

Elektrik arkları çok odaklı durumlardır ve en 

kötü enerjinin bile yaklaşık boyutu genellikle 

iki açık insan eli boyutundadır. Elbiselerin ve iç 

çamaşırların tutuşmasının önlenmesi genellikle 

hayatta kalmayı sağlar. Yanıkların küçük bir 

yüzey alanıyla sınırlandırılması daha iyi sonuç 

alınmasını sağlar. Tüm yanıkların tamamının 

önlenmesi tabii ki en iyi seçenektir, ancak ölümcül 

olmayan irili ufaklı yanıklarla hayatta kalarak bir 

kazadan kurtulmak da oldukça önemlidir. Bunun 

için mutlaka koruyucu ekipmanlar kullanılmalıdır. 

Asetat, naylon, polyester, ipek veya bunların 

karışımından üretilmiş giysilerin, tehlikeli iş 

yerlerinde kesinlikle giyilmemesi gerekir. Yanma 

ve alevlenme riski bulunan ortamlarda aleve 

dayanıklı kumaşlardan üretilmiş elbiselerin ve/ 

veya iç giysilerin kullanılması gerekir. Yanması 

geciktirilmiş kumaşlar ikiye ayrılırlar. 

Kimyasal işlem ile yanmazlık kazandırılmış 

apreli kumaşlar (FR Fabric Treatments) 

Pamuklu, pamuk/ polyester karışımı, pamuk/ 

polyamide karışımı gibi alev alması çeşitli 

kimyasal işlemlerle geciktirilmiş kumaşlar belirli 

bir yıkamaya kadar alev geciktiricilik özelliklerini 

kaybetmezler. Üreticilerin talimatlarına uygun 

olarak yıkama yapıldığında uygulanan işleme 

göre değişkenlik göstererek 30-50-100-150 

yıkamalara kadar aleve dayanıklı kumaşlar 

bulunmaktadır. 

Kendiliğinden alev almaz kumaşlar 

(Inherently Flame Retardant) 

Metaaramid veya paraaramid, Viscose FR gibi 

çeşitli elyaflardan üretilen kumaşlar kendiliğinden 

alev almaz özelliğe sahiptir. Defalarca yıkansa bile 

aleve dayanıklılık özelliklerini asla kaybetmezler. 

Ancak apreli kumaşlara göre daha yüksek 

maliyetli teknik kumaşlardır. 

İST İşçi Sağlığı Teçhizatı olarak ürettiğimiz 

tüm ELECTPRO® serisi elektrik ark flaşından 

koruyucu elbiselerimiz, en son (EU) 2016/425 

KKD regülasyonuna uygun üretilmekte ve CE 

sertifikasına sahiptir ve ilgili EN 61482 standardı 

testlerinden başarıyla geçmiştir. 

Yeni geliştirdiğimiz ürünümüz, ELECTPRO® ARC 

PROTECTOR ULTRASOFT 900 Yüksek Enerjili 

Elektrik Ark Patlamalarından Koruyucu Opsiyonel 

Elbisemiz kullanıcının vücudunu elektrik arkının 

ısı, basınç, erimiş parçacık gibi olumsuz etkilerine 

karşı korur. Koruyucu başlık, GS ET 29 Avrupa 

92 

. 



Makale 

standardına göre sertifikalıdır ve CE işareti taşır. 

Yüz siperi gözü parlamalardan korumak için koyu 

renklidir. Koruyucu elbise; ceket, pantolon ve 

başlık olmak üzere üç parçadan oluşur ve tamamı 

çift katmanlıdır. IEC/EN 61482-1-2 standardına 

göre Class 2 (7 kA) derecesinde performans 

gösterir. IEC/EN 61482-1-1 standardına göre 

elbise ve katman sisteminin ATPV değeri 63 cal/ 

cm2 ‘dir. 

Kaynak: Electrical Safety Handbook by Dennis K. 

Neitzel, Mary Capelli-Schellpfeffer, Al Winfield 

DORUK TÜRKUÇAR 

İhracat Müdürü 

İş Güvenliği Uzmanı 

İST İşçi Sağlığı Teçhizatı San. Tic. Ltd. Şti. 

https://www.ist.com.tr 

93


Viko Dijital Termostatla; 

Isı Konforunu Yükselt, Tasarruf Sağla! 

Sonbaharın gelmesi soğuk günlerin de habercisi… Neyse ki teknolojinin gelişmesi 

ile soğuk günlerde ortam ısısını istediğimiz seviyede tutarak hem yaşam konforunu 

hem de enerji verimliliğini yükseltecek çözümler bugün hayatımızda… Elektrik 

anahtarı ve priz sektörünün lideri Panasonic Life Solutions Türkiye’nin geliştirdiği VİKO 

Zemin Altı Uyumlu Dijital Termostat; otel, rezidans ve plazalarda yaşam konforunu 

yükseltirken, enerjiyi de verimli kullanarak masraflardan tasarruf etmenizi sağlıyor. 

VİKO Zemin Altı Uyumlu Dijital Termostat, ortamda 

istenen ısı düzeyini kontrol altında tutmanıza, 

kışın ısıtma ve yazın soğutma kontrollerini 

gerçekleştirebilmenize imkan sağlarken, 

beklentileri de en üst düzeyde karşılıyor. Ürün, 

ister otel ister rezidans ya da plazalarda rahatlıkla 

kullanılabiliyor. Kolay kurulum sayesinde hemen 

kullanıma hazır hale geliyor. Programlama 

sırasında 7 dil seçeneği (Türkçe, İngilizce, 

Almanca, Rusça, Lehçe, Fransızca, İspanyolca) ile 

senkron programlama gerçekleştirilebiliyor. Ayrıca 

termostatın ayarları yapıldıktan sonra oluşan kod 

yardımı ile gerçekleştirdiğiniz ayarlar, başka bir 

termostata da zahmetsizce taşınabiliyor. 

Zemin altı sensör bağlantısı kesildiğinde ya da 

kısa devre olduğunda, ısıtmayı kapatan bir izleme 

devresine sahip olan VİKO Zemin Altı Uyumlu 

Dijital Termostat, bu durumu ekranından bir uyarı 

mesajı ile de kullanıcısına bildiriyor. Ayrıca ürün, 

kullanıcı tarafından yapılan programları, hafızasına 

kaydetme özelliğine de sahip. Bu sayede enerji 

kesintisi durumunda bilgiler silinmiyor. Donanım, 

enerji kesintisi durumunda aktif çalışma modundan 

düşük güçte çalışma moduna geçerek güncel ayar 

ve bilgileri pil gereksinimi olmadan, 10 saat daha 

koruyor. 

“Evde”, “Dışarıda”, “Gece” ve “Kapalı” olmak 

üzere 4 farklı çalışma modu bulunan VİKO Zemin 

Altı Uyumlu Dijital Termostat ile kullanıcı, isterse 

her günü 8 bölümde programlayabiliyor. O günü 

programladıktan sonra “Farklı Kaydet” seçeneğiyle 

başka günlere de kopyalayabiliyor. Ürünün, VİKO 

marka Karre, Meridian, Novella ve Trenda serileriyle 

uyumlu tasarımı yaşam alanlarına estetik getiriyor. 

94 

. 




Viko Parafudrlarla 

Evde Çalışmaya ve Yaşama Yüksek Koruma 

Dünyamızda ve ülkemizde etkili olan güncel koşullar nedeniyle birçok insan işlerine 

home office yöntemi ile evlerinden devam ediyor. Aynı şekilde hemen hemen 

herkes, dünyayla ve hayatla bağlantılarını evdeki elektronik cihazlarla sağlıyor. 

Elektrik anahtarı ve priz sektörünün lideri Panasonic Life Solutions Türkiye tarafından 

üretilen, yüksek kaliteye sahip VİKO marka parafudrlar, işlerin kesintisiz sürmesi ve 

hayat akışının devam edebilmesi için üstün çözümler sunuyor. 

İçinde bulunduğumuz pandemi sürecinde birçok 

kişi için, iş hayatı ve gündelik hayat evde devam 

ediyor. Bu akışı korumaksa sizin elinizde… Evinize 

bağlatacağınız VİKO Parafudrlar ile işlerinizin 

ve dünyayla bağlantınızın aksamadan devam 

etmesini sağlayabilirsiniz. VİKO Parafudrlar, 

kullanıldıkları yerde yüksek gerilimden kaynaklı 

oluşabilecek enerji kesintilerini önlüyor ve yüksek 

gerilimi şebeke için zarar vermeyecek düzeye 

indiriyor. Sistemlerin kesintiye uğramadan 

darbelere karşı korunmasını sağlıyor. Böylece 

TV, modem, haberleşme, sinyal ve data hatlarını 

koruyor. İletişimin kesintisiz sürmesi sağlanırken 

elektronik cihazların ömrü de uzuyor. Bu durum, 

aile bütçesine de katkı anlamına geliyor. 

VİKO Parafudrlar, aynı zamanda yıldırım gibi 

gerilim darbelerine karşı elektronik cihazları ve 

sistemi korumaya alıyor. Ülkemizde son dönemde 

yaşanan iklim şartları göz önüne alındığında, 

her evde bu konuda da mutlaka tedbir alınması 

gerektiği açık… Öte yandan yapılan istatistiklere 

göre, elektrik şebekesinin sebep olduğu sorunlar, 

yıldırım kaynaklı problemlerden iki kat daha 

fazla. Bu yüzden parafudrlar sadece yıldırım 

ve zararlarına karşı koruma sağlamıyor, aynı 



cihazları koruyor. Üstelik yaptığı görev ve 

korumaya aldığı cihazlar düşünüldüğünde VİKO 

Parafudrlar son derece ekonomik. Kullanacağınız 

C sınıfı ya da D sınıfı bir parafudr, evinizde 

bulunan tüm elektronik cihazları koruma altına 

alıyor. Böylece hem işiniz hem hayatla bağlantınız 

kesintisiz devam ediyor, olası bir hasara karşı 

bütçeniz de korunmuş oluyor. 

95

Bi’Boya’dan Sarı Renk Tüyoları 

Sektörel 

Yenilikçi dekorasyon fikirleriyle tüketicinin yanında 

olan Bi’Boya uzmanları, Bi’Boya renk kartelasını 

referans alarak hazırladığı sarı tonlarıyla, 

bu rengin nerede, nasıl ve hangi renklerle 

birlikte kullanacağına dair detayları tüketicilerle 

paylaşıyor. 

Güneşin rengi olan sarı, samimi ve fark sağlayan 

dekorasyonun aranan renkleri içerisinde yer 

alırken, bu rengin doğru ve etkili bir şekilde 

kullanıldığı evlerde, dekorasyonun ön plana 

çıktığını görüyoruz. Enerji ve mutluluk verici 

bir etkisi olan sarı renk; salon, oturma odası, 

antre gibi ortak kullanım alanlarında tercih 

edilebileceği gibi, yatak odası ve çocuk odasında 

da kullanılabilir. Bu mekanlarda sarı duvar rengi 

sayesinde yaptığınız dekorasyon, kolaylıkla sıra 

dışı hale gelebilir. 

Ancak sarı rengi doğru alanlarda doğru tonlarda 

kullanmamanız durumunda, ise sonuç her zaman 

başarılı olamayabiliyor. 

Farklı tonlar arıyorsanız Hanımeli doğru tercih 

Farklı renkleri ve tonları kullanmaktan 

korkmuyorsanız, deneyebileceğiniz alternatiflerin 

sınırı yok. Mutfak ve antre için ideal tonlar 

arasında olan Hanımeli, cesur seçeneklerden 

biri. Ancak bu denli parlak bir tonu tüm duvarlarda 

kullanmak yerine, vurgu rengi olarak tercih etmek 

daha doğru olacaktır. 

Klasik bir dekorasyonda, Hanımeli tonlu sarı 

ile zengin bir duruş yakalayabilirsiniz. Ayrıca 

Hanımeli sarısıyla yumuşak bir renk geçişi 

sağlayarak dar mekanlara hareket kazandırabilir, 

mavi ve gri tonlarla kombinasyon yaparak da 

kendi tarzınızı oluşturabilirsiniz. 

İlham veren duruşuyla yenibahar 

hayatı sakinleştiriyor 

Yeşil alt tona sahip olan yenibahar sarı duvar 

boyası, ilham veren özelliği ile çalışma odasında 

kullanabileceğiniz seçeneklerin başında geliyor. 

İnsanın üretken yönünü destekleyen yeşil alt 

tonlu sarı duvar boyası olan yenibahar rengini, 

çocukların ders çalıştığı ortamda kullanmaktan 

çekinmeyin. 

Yenibahar sarısının rahatlatıcı etkisi ruh haline 

pozitif yönlü katkı sağlarken, aynı zamanda 

sakinleştirici bir ton olması sebebiyle ebeveyn 

yatak odasında da rahatlıkla tercih edilebilir. 

Banyolarda nergis etkisi 

Doğru tondaki sarı duvar boyası, hemen 

hemen her mekanda kullanılabilir. Banyo da 

bu mekanlardan biri. Sarının dikkat çekici 

tonlarından olan nergis, banyo dekorasyonunun 

vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Mutluluğun 

96 

. 



Sektörel 

tonu olan nergisin, banyolarda kullanımı sıra dışı 

gibi gelse de siyah ve gri renklerle akılda kalıcı 

bir hava estiriyor. Nergisle banyonuza ferah bir 

görünüm kazandırabilir, dilerseniz de nergis ile 

zıt renkli karolar kullanabilirsiniz. Böylece hem 

modern hem de özgün bir dekorasyona kavuşmuş 

olursunuz. 

Vazgeçilmez şampanya ile mekanlar genişliyor 

Yeteri kadar doğal ışığa sahip olmayan ve küçük 

metrekareli çocuk odalarında, şampanya tonunu 

kullanarak mekanın dezavantajlarını avantaja 

dönüştürebilirsiniz. Şampanya sarısı yılların 

eskitemediği renklerden biri olmakla birlikte 

minimal mekanlara ferahlık kazandırıyor. 

Özellikle yeşil tonlu salonlarda renk yoğunluğunu 

kırmak için de bu rengi değerlendirebilirsiniz. 

Sarının farklı tonlarını bir arada kullan 

Kişiselleştirilmiş bir dekorasyona imza atmak 

için sarının farklı tonlarının göz alıcı özelliğinden 

yararlanabilirsiniz. Açıktan koyuya birden fazla 

sarı tonu sayesinde fark sağlayan duvarlara sahip 

olabilirsiniz. Bunun için Şampanya, Yenibahar ve 

Hanımeli tonlarını bir arada kullanabilirsiniz. Bu 

kombinle özellikle genç odalarına farklı bir bakış 

açısı kazandırabilirsiniz. 

Aradığınız sarı duvar boyasını biboya.com. 

tr adresinde bulabilir, dilerseniz de ücretsiz 

gönderilen renk kartlarını talep ederek, 

hayalinizdeki rengi birebir görebilirsiniz. 

97

Sağlık 

Covid-19 ya da 

Kış Enfeksiyonlarına Karşı 

Basit, Etkili, Ucuz… 

Enfeksiyon hastalıklarından korunmada en 

etkili ve ayrıca en ucuz yöntem el temizliğidir. 

Ellerimizde 200’den fazla çeşitli bakteri ve 

virüs bulunduğunu aktaran Acıbadem Ankara 

Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik 

Mikrobiyoloji Uzmanı Hakan Kutlu, el yıkama 

alışkanlığının hastalıklardan korumadaki önemini 

anlatıyor. 

“Günlük hayatta çok fazla bakteri ve virüsü 

ellerimizle vücudumuza taşımaktayız” ifadelerini 

kullanan Acıbadem Ankara Hastanesi Enfeksiyon 

Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı 

Hakan Kutlu 

sözlerine şöyle 

devam ediyor: “Ayrıca yine bu bakteri ve virüsleri 

ellerimiz sayesinde sevdiklerimiz başta olmak 

üzere başka insanlara da bulaştırmakta ve hasta 

olmalarına neden olabilmekteyiz. Bir insanın 

saatte yaklaşık 20-25 kez elini ağza, burna 

ve göze götürdüğü düşünülürse hastalıkların 

geçişinde ellerin ne kadar önemli bir yer tutabildiği 

biraz daha iyi anlaşılabilir. Sadece el yıkama ile 

yaz aylarında ishal olgularının sayısı %50, kış 

aylarında solunum yolu enfeksiyonu sayısı %25 

oranında azaltılabilmektedir.” 

20 saniye kuralı unutulmamalıdır 

El yıkamanın üç türü olduğunu aktaran Hakan 

Kutlu “Sosyal el yıkama, hijyenik el yıkama, 

cerrahi el yıkama olarak sınıflandırmak mümkün. 

Sosyal el yıkama, günlük yaşantıda herkesin 

uygulaması gereken el yıkama türüdür. Elde 

gözle görünür kir ve geçici mikroorganizma 

florasının uzaklaştırılmasıdır. Tuvaletten sonra, 

yemeklerden önce ve sonra, hayvanlar ile temas 

sonrası vb. durumlarda akan su altında, sabun 

ile ellerin en az 20 saniye boyunca yıkanması 

ve sonra kurulanması gerekir. Hijyenik el yıkama 

hastanelerde, sağlık çalışanlarının uygulaması 

gereken el yıkama türüdür. Hijyenik el yıkamanın 

süresi sosyal el yıkamadan daha uzundur. En az 

yaklaşık 30 sn. sürer. Avuç içi, parmak araları 

ve bilekler başta olmak üzere ellerin her noktası 

titizlikle yıkanır. Su ve sabun kullanılabileceği 

gibi alkol bazlı el antiseptikleri de kullanılabilir. 

Cerrahi el yıkama cerrahi işlemler öncesinde, 

antiseptik solüsyon ile parmak ucundan 

başlanarak; parmak, parmak araları, el, kol 

ve dirseğin üzerine kadar olan kısımların 

ovalanarak yıkanmasıdır ve ortalama 

3-5 dk sürer. El yıkamanın enfeksiyon 

hastalıklarını azalttığına dair bilgi, 

yüzyıldır bilinmektedir. Özellikle 

koronavirüs pandemisini yaşadığımız 

bu dönemde salgınla mücadelede en 

önemli faktör; maske takma, sosyal 

mesafe yanında el yıkamadır” dedi. 

98 

.

NalburTeknik Kasım 2020

Create successful ePaper yourself

Delete template?

Save as template?