11.12.2020 Views

ELLE POP UP! 2. SAYI

E-dergimizin ikinci sayısının kapak kızı Alina Boz...

E-dergimizin ikinci sayısının kapak kızı Alina Boz...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

YAŞAM<br />

ŞEKİLLERİ<br />

LEVENT ERDEN<br />

İletişimci<br />

“KİTLESELİN ÖLDÜĞÜ BİR<br />

DÖNEMDEYİZ. DÜNYAYI ELE ALIŞ<br />

BİÇİMİMİZ DEĞİŞİYOR.”<br />

DİJİTAL NE DEMEK?<br />

Etkileşim demek, hız demek. Olayların göremediğimiz kadar<br />

anında olması demek. Mevzunun gerçekliğini ya da ne<br />

anlama geldiğini anlamayanlar düzeni ‘dijital dünya’ ya da<br />

‘sanal’ olarak tanımlıyor. Bir örnek verelim: İnternetten<br />

alışveriş yaptığınızda, evinize gelen şey elle tutulur, materyal<br />

bir gömlekse bu sanal olmuyor. Ama bugün ‘gerçek’ kelimesi<br />

bile çok farklı şekilde yorumlanıyor. Sanal gerçeklik,<br />

arttırılmış gerçeklik gibi... Gerçeğin tanımı bile tartışılıyor.<br />

Bu değişimi ve az evvel bahsettiğim hızı anlayabilen insanlar<br />

da dönüşebiliyorlar. Daha önce 20. yüzyılın bittiğini<br />

anlamayan insanlar hep büyüklerin, enlerin peşinde koştu.<br />

“En çok satan”, “en çok seyredilen”, “en çok peşinden<br />

gidilen”... en çok, en çok. Bugün de insanlar en çok takip<br />

edilenin peşinden koşuyor, halbuki asıl önemli olan, onları<br />

kimlerin takip ettiği. Rakamların büyük ya da küçük olması<br />

önemli değil. Bundan sonra kitleselin öldüğü bir dönemdeyiz.<br />

Dünyayı ele alış biçimimiz değişiyor. İnsanlar yeni<br />

duruma adapte olabilmek ya da konfor alanlarından çıkmamak<br />

için bunu sanal ya da dijital gibi kelimelerle etiketleyerek<br />

başka bir forma sokuyorlar. Ama ne demek olduğunu<br />

bilmiyorlar. Evinizde oturup bireysel bankacılıkla işlem<br />

yapabiliyorsanız bu artık sanal değil, bir gerçeklik. Önemli<br />

olan bunu anlamak, buna uyum sağlamak. Hayat eviriliyor.<br />

Evirilemeyen kendi konfor alanında kalıyor ve tutuşuyor,<br />

yeni düzene ayak uyduramıyor. Dünya çok hızlı değişiyor.<br />

Kimsenin 22-23 yaşına kadar aldığı eğitim artık 50 yaşına<br />

kadar yetmiyor. Önceki jenerasyon 20 sene okuyup 40 sene<br />

onunla idare ediyordu.<br />

HAYATTAN BEKLENTİLER NASIL<br />

DEĞİŞİYOR?<br />

Mekan bağımsız çalışmak, açık ofislerdeki kutucuklar arasında<br />

kalmak uzun yıllar kabul gören şeydi. Aslında olaylar<br />

şöyle gelişiyordu: “Bir yerden başla, orada kal ve kariyer<br />

basamaklarını zamanla çıkarsın. İşte beş sene sonra şef, 10<br />

sene sonra bölge müdürü, 30 sene sonra genel müdür yardımcısı<br />

ve sonra da emekli olursun” gibi cümleler sarf ediliyordu.<br />

Bu söylediğimin Türkçesi şu: 65 yaşından sonra elin<br />

ayağın tutmadığında paran olsun. Yani, hayatı ıskalamak öğretildi<br />

bize. 52 haftanın ikisinde yalandan tatil yap, gerisinde<br />

çalış. 65 yaşından sonra, kendine bakamayacağın zamanda<br />

da paran olsun... İnsanlara bu şekilde mutluluk pompalandı<br />

yıllarca. Ancak bugünkü çocuklar buna inanmıyorlar. Kimse<br />

bütün gün ofiste olup, kabul görmek için bir şeyler yapmayı<br />

istemiyor. Haklılar. İş yapma şekli ve onay mekanizması da<br />

değişiyor. Artık kimse omzuna yıldız takılmasının hayalini<br />

kurmuyor. Bundan sonra çapraz işler olacak. İnsanların her<br />

amaç ve hedefte takımlar halinde olacağı farklı takımlarla<br />

da çalışabileceği, kimsenin bir yerden emekli olmak için işe<br />

girmeyeceği, bireyin ve bireyin yeteneklerinin öne çıkacağı,<br />

yetenekli olan bireyin birden çok konuda uzman ve çapraz<br />

uzmanlıkları olan kişiler olacağı tartışılıyor. Farklı disiplinlerle<br />

aynı anda, bir arada çalışmaları için güzel bir dünya geliyor,<br />

ancak tek bir şeye bağımlı olanlar için zor. Şirketlerde<br />

yönetimlerde farklı disiplinlerden insanlar bir arada olmalı.<br />

Finans, pazarlama, iletişim gibi ayrı ayrı departmanlar olmayacak,<br />

bunlar iç içe geçecek.<br />

OFİS<br />

AHMET ONUR<br />

Kolektif House Kurucu Ortağı ve CEO’su<br />

“ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE OFİS<br />

ŞART OLMAKTAN ÇIKIP BİR TERCİH<br />

HALİNE GELECEK.”<br />

YENİ DÜZEN FREELANCE Mİ?<br />

İşler akıllı telefonlarla birlikte cebimize girdi. Robotik teknolojiler<br />

ve yazılımların gelişmesi, basit işleri insanlardan<br />

devralmaya başlaması ile birlikte ise daha yaratıcı olmamız<br />

gereken bir döneme girdik. Değişimi tetikleyen bir diğer unsur<br />

da kuşkusuz teknoloji çağı içinde büyüyen, çok daha özgür<br />

ruhlu, yaratıcı yeni jenerasyonun işgücüne dahil olmaya<br />

başlaması oldu. Bu mega trendler çalışma ve ofis kültüründe<br />

de değişimi ve dönüşümü tetiklerken; uzaktan çalışma,<br />

evden çalışma, paylaşımlı ofis, ortak çalışma alanı gibi kavramlar<br />

hayatımıza girmeye başladı. İçerisinden geçtiğimiz<br />

COVID-19 krizi ile ise bir süredir kapımızda olan değişim<br />

daha da hızlanacak. Önümüzdeki dönemde ofis şart olmaktan<br />

çıkıp bir tercih haline gelecek. Ancak şunun altını<br />

çizmeliyim ki bu kavramını yitirdiği anlamına gelmiyor.<br />

<strong>ELLE</strong> 25

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!