Türkü Life Ocak Şubat Mart 2021
AŞIK VEYSEL, Kubilay Dökmetaş, Ceylan Gaygusuz, Özay Gönlüm, Tülay Örten Yıldız, URFALI CEMİL CANKAT
AŞIK VEYSEL, Kubilay Dökmetaş, Ceylan Gaygusuz, Özay Gönlüm, Tülay Örten Yıldız, URFALI CEMİL CANKAT
- No tags were found...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
RÖPORTAJ
gece gündüz demeden o
gecekondunun demir kapısını
çalardı. Gelenlere anneannem
hizmet eder, sabahlara kadar
muhabbet edilir, sırayla herkes
çalar, söylerdi. Büyükbabam
muhabbete başlamadan önce,
“yüz masa dolusu dost, hoş
geldiniz” der; misafirleri hoş geldin
türküsüyle selamlardı.
Büyükbabanızla yaşadığınız,
hemen aklınıza gelen bir anınız
var mı?
Çok var tabii ama bir tanesi
var ki beni çok etkilemiştir:
Konservatuvar sınavına
gidiyordum. O sırada dedem hasta
yatağındaydı. Sınav öncesi, “Kızım
hiç aklına ikilik getirme. Himmetimi
veriyorum sana. Hocana da selam
söyle, git, sınavına gir ve geri gel.”
dedi. Dediği gibi de oldu. Bir ay
sonra sonuçlar açıklandı. O an
biz hüngür hüngür ağladık. Böyle
unutamadığım bir anım var.
Geriye dönüp baktığınızda,
müziğin merkezine doğdum
diyebilir misiniz?
Elbette. Ben daha anne
karnındayken, annem bana
bağlama çalarmış. Ben de kızıma
çalıyordum. Babam emekli
öğretmen ve yazar aynı zamanda.
Çok güzel şiirleri vardır. Onun
şiirleri, annemin çalıp söylemesi,
büyükbabamın usta bir halk ozanı
olması nedeniyle müziğin içine
doğdum diyebilirim.
Şekip Şahadoğru’nun torunu
olmanın, omuzlarınıza ayrı
bir sorumluluk yüklediğini
düşünüyor musunuz?
Büyükbabamın bir sözü vardı;
“ellendik, dillendik, bellendik.”
derdi. “Yavrum, gökten düşenin
parçası bulunur da gözden
düşenin parçası bulunmaz.” derdi.
O zamanlar 18 yaşlarındaydım;
dedem artık hastaydı ve yatıyordu.
34
Türkülife
OCAK • ŞUBAT • MART 2021