Türkü Life Ocak Şubat Mart 2021
AŞIK VEYSEL, Kubilay Dökmetaş, Ceylan Gaygusuz, Özay Gönlüm, Tülay Örten Yıldız, URFALI CEMİL CANKAT
AŞIK VEYSEL, Kubilay Dökmetaş, Ceylan Gaygusuz, Özay Gönlüm, Tülay Örten Yıldız, URFALI CEMİL CANKAT
- No tags were found...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
TÜRKÜ HİKAYESİ
Yozgat deyince akla ilk
gelen türkülerden biridir
Ziya’nın Türküsü. Dilimize
“ham meyvayı kopardılar dalından”
dizesiyle pelesenk olmuştur. Hani
pek çok türkünün ardında vuslata
eremeden biten bir aşk hikâyesi
yatar ya, işte Ziya’nın Türküsü (ya
da bilinen diğer adıyla Ziya’nın
Ağıtı) böyle bir türküdür. Yaşanmış
bir öykünün, yürekten taşıp dile
gelmiş halidir…
“Ziya (soyadı Çalışkan), Karacalar
Köyü’nden bir yiğit delikanlı. Gaşı
gözü sülük gibi… Çok yakışıhlıydı.
Uzun, boylu poslu… Edirafı
tarafından çok sevilirdi. Çevrede
onu tanımayan yoh gibiydi. Çok iyi
ata biner ve çok iyi cirit oynardı.”
Ablası Tekmile Yıldırım ondan bu
sözlerle bahsetmişti; türkünün
gerçek hikayesinin peşinde koşan
Mustafa Uslu’ya…
Mustafa Uslu, Milli Folklor
dergisinde (yılı ve sayısı bilinmiyor)
kaleme aldığı “Çamlık’ın Başında
Tüter Bir Tütün veya Bilinmeyen
Şekliyle Ziya’nın Türküsü ve
Hikayesi” başlıklı makalesinde
Ziya’nın ablası Tekmile Yıldırım ile
yaptığı röportaja geniş yer veriyor.
Uslu, türkünün gerçek hikayesiyle
ilgili araştırmalarında ve kaynak
kişi arayışlarının nihayetinde,
yaşanmış bu acı olayın canlı
tanıklarından biri olan Ziya’nın
ablası Tekmile’ye ulaşıyor ve
makalesinde olan biteni onun
ağzından şöyle aktarıyor:
“Ziya ile sevdiği Fikriye (gızlık
soyadı Çevik idi.) akraba
çocukları… İkisi de Garacalar
Köyü›nden. Akrabalıkları Fikriye›nin
anası tarafından ileri geliyo. Senin
anıyacaan Ziya ile Fikriye’nin
anaları emmi gızları… Fikriye’nin
babası bizim köyden (Garacalar
Köyü)… İmam Ali Hoca. Derin bi
hocaydı… Bu düşünce benim
daal, hepiciğimizin, bilenlerin ve
köylülerin… Ali Hoca ölmeden
önce imam durduğu Gızıltepe
Köyü›nden Garacalar’a geldi.
Orada öldü. Fikriye ve ailesi;
Ziyayınan nişannamadan Önce
Ali Hoca’nm Gızıldepi’ye imam
durmasıyla orıya yelleşdiler. Fikriye
(Ziya’nın nı- şannısı) çok gozel…
Boylu poslu, uzun saçlı. Ziyaynan
birbirlerini çok hazederler.
Fikriye’nin çok gozel ve gür bi sesi
varidi. Eyi ilâhî ederdi. Fikriyeler’in
evi Garacalar Köyünde Habeşin
oğlunun evinin ordaydı. Evlerinin
aralığından da köyün mezerliği
eyice görünürdü. … Ailecek
birbirimize gedip gelirdik.. Senin
anıyacan birbirimize bek yakınıdıh.
Ekin sularken üşütmüş! Garın
ağrısından da şekayet ederdi.
Tohdura bek getmek isdemedi.
Gözel bi esbap dikindiyidi o
zamanlar. Gendi de keleş mi keleş,
o esbabı geyince daha keleş
olurdu. O halde tohtura getmiye
ırazı edebildik. O zamanlar
şindiki gibi tohdur, ilaç, hap, iğne
nerde... Geddi geldi bi hafda
kendini bilmez bi halde ölü gibi
yaddı… Hepiciğimiz başmdaydıh,
Fikriyeynen nışannandıhdan sona
hasdalandı. Fikriyeler o sırada
Gızıldepe Köyündeler. Geleninen
Türkülife
OCAK • ŞUBAT • MART 2021
73