abece Dergisi Mart Nisan 2021 370. sayı
ABECE DERGİSİ MART- NİSAN 2021 (370. SAYI)
ABECE DERGİSİ MART- NİSAN 2021 (370. SAYI)
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
adammışsın. O namussuz, kahbeyle
konuştuklarınızı duymuş komşular. Seni
takdir ettik. Geçmiş geçmişte kaldı. Seni
üzdük, yorduk, kusurumuza bakma.
Cahilliğimize ver. Geri kafalı oluşumuza
ver. Ver işte bir şeye. Sen okumuş
adamsın, bilirsin bu işleri. Biz yaşlı başlıyız
ama cahilmişiz. Senin gayretini,
çocuklarımızı adam etmek için gösterdiğin
çabayı inkâr edersek gözümüze dizimize
durur.”
tanışmadan rahatsız olanlar bir gayret ve
telaş içinde kapattılar bu kurumları.
Devletin vatandaşına ulaşması,
vatandaşıyla iletişim kurması bu
öğretmenler sayesinde olmuştu. Bu
kucaklaşmayı hazmedemedi bazı güç
odakları. Köylü uyanırsa, Alişarlar çoğalırsa
kim dinleyecekti bu masalları? Çok zor
koşullarda gerçekleştirilen güzellikler bir
çırpıda yok edilmek isteniyordu.
Altan öğretmen mührü almadı.
“Bundan sonra el birliği edelim, daha güzel
çalışalım. Köyümüzü kalkındıralım.” dedi.
O köyde yıllarca el üstünde tutuldu Altan
öğretmen.
Gün geldi, Altan öğretmenin tayini başka bir
köye yapıldı. Görevini layıkıyla yapmıştı.
Bin yıllık gereksiz bir düşmanlığın da
kökünü kazımıştı o köyden. Cehalet
bataklığının üzerine düşen güneş ışığı
görevini yapmıştı.
Milli Eğitimi Müdürü bir köyde daha devletin
saygınlığını tesis etmek istiyordu. Ama
Alişar köyünün halkı bu tayine karşı çıktı.
Milli Eğitim Müdürünün huzuruna bir heyet
yolladılar:
“Biz muallimimizi vermek istemiyoruz. İlla
da gidecekse yerine göndereceğiniz
muallim de onun gibi biri olsun,” diye ricada
bulundular.
Kendi içinde kapanıp kalan, uydurma
şişirme olaylarla, hurafelerle, masallarla
birbirine düşman edilen insanları
aydınlatma görevini şimdilerde kaç
öğretmen üstleniyor? Köyleri öğretmensiz
bırakmak bu değişimden rahatsız olanların
bilinçli olarak sarıldıkları bir yol mudur
acaba? Altan öğretmenleri tanıma, onlar
sayesinde yanlış anlamalara tekme vurma
Köy Enstitüleri sayesinde yakalanmıştı. Bu
ESKİ ZAMAN AŞIĞI
Ben eski zaman âşığıyım
Sevda çeker düşünürüm ağlarım
Bazen tilki kadar kurnaz bazen akılsız
Bazen çocuk gibiyim bazen
bakakalırım.
Herkes âşık olur sevdalanır
Bir yolu var gönül çekmenin de
Benimki sevda değil ateşten gömlek
Bir kor düşmüş ışıl ışıl yanar içimde
Ama ben eski zaman âşığıyım
Sevmek kadar kanatlanmak da gelir
elimden
Gece hayalimde gündüz fikrimde
Ela gözlü o yâr çıkmaz gönülden.
Oktay RIFAT
32