abece Dergisi Mart Nisan 2021 370. sayı
ABECE DERGİSİ MART- NİSAN 2021 (370. SAYI)
ABECE DERGİSİ MART- NİSAN 2021 (370. SAYI)
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
ilerleme idealine öncülük edenler; geleceğe
damgasını vuracak olanlar ve yön verenler
çoğunlukla bu gençler arasından çıkarlar.
Ülkemizde bu devrimci atılımları yok etmek
ve öncülerin çıkmasını önlemek için
defalarca karşı devrimci darbeler
gerçekleştirildi. Bu darbeler devrimci
atılımlara ve dönüşümlere engel olma
başarısını da gösterdiler. Ancak bu
darbeler özgür, adil ve müreffeh bir toplum
düzeninin kurulmasının yolunu açamadığı
gibi, halkımızı yoksulluk karşısında
çaresizliğe de mahkûm etti.
SONUÇ OLARAK
Tarih düz bir çizgi gibi ilerlemiyor. İnsanlığın
gelişimi evrimler ve devrimlerle oluyor.
Ancak bunları, zaman zaman karşı
devrimler izliyor.
Bugün geldiğimiz noktadaysa Anayasa
değişiklikleriyle adeta “saltanat” yetkileriyle
donatılan Cumhurbaşkanı bunu da yetersiz
bularak ve kavramlara tersi anlamlar
yükleyerek kendisini “devrimci”, 1923-1950
yıllarını da uzatmalı bir “eski rejim” dönemi
olarak gösteriyor. Bunun içinde
Cumhuriyet’in kuruluşunun 100.
yıldönümünü “Eski Rejim”den “kurtuluş”
olarak kutlamaya hazırlanıyor. Türkiye’nin
aydınları ve ilericileriyse, 21. yüzyılda II.
Abdülhamid rejiminin kuruluşunu önlemeye
çalışıyor.
Cumhurbaşkanı bu hedefine ulaşmak
içinde kamu kurumlarına, yargıya ve
eğitime “çeki düzen” verirken eskiyi
kötüleyip, kendi dönemini överek
propaganda yapmaktan da geri durmuyor.
Örneğin: Çok sayıda akademisyen ve bilim
insanının sorgusuz sualsiz olarak
üniversiteden
uzaklaştırılarak
mahkemelere sevk edildiği; başka bir
yerde çalışmalarının dahi engellendiği; bu
yüzden çaresiz kalan ve intihara
sürüklenen akademisyenlerin olduğu bu
dönemde bile Cumhurbaşkanı, “öğretim
8
TÜBA bilim ödülü töreninde yapılan konuşma
https://www.tccb.gov.tr/cumhurbaskanligi/tubitak
vetubaodulleri/2020/
9
https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/43789/isla
m-dunyasinin-umudu-turkiyedir
alanında sağlanmış olan bugünkü
başarının AKP’nin ‘ilim ve irfan
medeniyetine’ sahip çıkması” olarak
açıkladı. Ve devamla “daha önceki
dönemlerde kısır ideolojik bakış açılarıyla
kurulan tüm bariyerleri kaldırdık”larını
övgüyle dile getirdi.( 8 ) Ayrıca
Cumhurbaşkanı, 10 Mayıs 2016 günü
İmam-Hatiplilere yaptığı bir konuşmada
Cumhuriyetin kuruluşundan beş ay sonra
kapatılan medreseleri de özlemle yâd
ederek “Açık konuşuyorum (…) Osmanlının
son dönemlerinde ülkenin en önemli ilim ve
irfan kaynakları olan medreselerin
yozlaşması büyük sıkıntıya yol açmıştır.
Cumhuriyetle birlikte bunların toptan
kaldırılması ise daha büyük bir kayba ve
boşluğa neden olmuştur”( 9 ) açıklamasında
bulundu. Oysaki yâd edilen bu medreseler,
“yozlaşmış” ve hatta “II. Abdülhamid
döneminde asker kaçakları için bir
sığınak” 10 haline gelmişlerdi.
Cumhurbaşkanının daha önce söylediği
“fikri iktidarımızı kuramadık” sözleri bu
örneklerle birlikte düşünüldüğünde bugün
başta Boğaziçi Üniversitesi olmak üzere
üniversitelerde yaşananları daha da bir
anlamlı kılıyor ve geçmişteki baskı ve
zulümleri hatırlatıyor.
Ancak Prof. Taner Timur Hoca’nın
vurguladığı gibi hatırlanması gereken
başka bir şey daha var: “Bugün, yakın
tarihte zulme uğramış, zindanlarda
çürütülmüş, darağaçlarına yollanmış
devrimci demokratlar mı saygıyla anılıp
yüceltiliyor, yoksa onları ‘anarşist’, ‘terörist’,
‘hain’ gibi yaftalarla ezen gerici cuntalar ve
hükümetler mi?( 11 )
10
Şerif Mardin, Türkiye’de Din ve Siyaset, 2004,
S.50.
11
Taner Timur, Birgün Pazar Eki, 7 Şubat 2021
4