25.06.2021 Views

Sefer-i İdrak 3

Arnavutköy YediHilal, Sefer-i İdrak Haziran 3. Sayı

Arnavutköy YediHilal, Sefer-i İdrak Haziran 3. Sayı

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

14

Sefer - i İdrak

suf burada büyür ve Peygamberlik vazifesini

yapması için Mısır ile görevlendirilir.

Nesilden nesile gelen bir söylenceye göre,

Yusuf ’un kardeşleri tarafından kuyuya atılmasından

sonra, kurtuluşuna kadar kuyu

başında “Yusuf ’u tutun” diye kendi lisaniyle

feryad-u figan eden ve yoldan geçen

kervanların dikkatini üzerine çeken, böylece

Yusuf ’un kurtuluşuna vesile olan bu kuş

(kumru cinsinden) yöre ahalisince “Yusuf

Tutan Kuşu” olarak bilinmektedir. Çok güzel

ve değişmeyen bir nağmeyle öten bu

kuşun halen “Yusuf ’u tutun” diye feryad-u

figan ettiğine inanılmaktadır. Evcil olmayan

ve yöre insanları tarafından çok sevilen

bu kuşlar Şanlıurfa’yı mesken tutmuşlardır.

Acaba Yusuf ’ un kardeşleri tarafından atıldığı

kuyu Harran ve civarında mı? Başka

illerde bu kuş cinsine rastlanılmadığı söylenilmektedir.

Hz. Eyyub

Hz. Eyyub, Hz. İbrahim’in zürriyetindendir.

Hz. Eyyub’un babası Hz. Yakup’un

kardeşi Ays’ın oğludur. Annesi Hz.

Lut’un torunu ve hanımının ise Hz. Yakup’un

kızı Rahme olduğu rivayet ediliyor.

Yani Hz. Eyyub hem anne tarafından hem

de baba tarafından Hz. İbrahim’in soyundandır.

Hz. Eyyub için “Rum diyarında

doğmuştur” denir. “Rum Diyarı” adı kuzey

Suriye’den itibaren Anadolu için kullanılır.

Hz. Yakup Kenan’a geri dönüp kardeşiyle

arasındaki husumetin sona ermesiyle kardeşi

Ays malını ve evlatlarını yanına alarak

Rum diyarına yerleşir. Babasının Ays’a ettiği

dua kabul olur ve Ays’ın evlatları çoğalır

ve Rum diyarını kaplar. Dolayısıyla Rumiler

diye tanımlanan bu etnik gurubun tamamının

Ays’in soyundan geldiği rivayet

edilir. Ayrıca Hz. Eyyub’te Rum diyarına

Peygamber olarak görevlendirilmiştir. Bu

yerin Şanlıurfa olduğu tahmin edilmekte.

(Hz. Eyyub’un Şam civarlarında doğduğu

rivayet edilir.)

Hz. Eyyub’e Allah tarafından mal

mülk ve evlat nasip edildi. Eyyub Peygamber

Allah’ın nasip ettiği bu malı her zaman

paylaşır, ihtiyaç sahiplerine yardımda bulunurdu.

Cenabı Hak, Hz. Eyyub’ü imtihan

için ilk önce hayvanlarını malını aldı, daha

sonra evlatlarını elinden aldı. Varlık içinde

bir anda yokluğa düşen Eyyub Peygamber

veren Allah, alan Allah diyerek isyanda bulunmadı

haline şükretti. Sarsılmaz imanıyla ibadetini

yapmaya devam eder. İhtiyarlık yıllarında

ağır bir hastalığa tutulur. Bütün vücudu yara

içinde kalır. Vücudunu kurtçuklar sarar, öyledir

ki tüm akrabaları ve son olarak da eşi onu terk

eder. Köy halkı onları köyden kovar, Hz. Eyyub

’ün eşi, Eyyub Peygamberi köyün dışındaki bir

mağaraya bırakıp köye geri döner. Hanımı ara

sıra mağaraya gelip yiyecek bırakıp geri döner.

Şeytan Hz. Eyyub ve eşine musallat olur lakin

Hz. Eyyub güçlü imanı sayesinde şeytanın ona

vesvese vermesine izin vermez ve her anını Allah’a

ibadet ederek geçirir. Kurtçuklar tüm vücudunu

ele geçirir. O ise yarasını kemiren bu

kurtçukları yere düştüklerinde kaldırıp vücuduna

koyarak “Buyurun rızkınızı yiyiniz.” deyip

büyük bir dayanıklılık ve sabır örneği gösterir.

Ne zaman ki kurtlar kalbine sirayet etmeye çalışınca

bu Aziz peygamber Allah-u Teâla’ya iltica

ederek: “Allah’ım! Vücudumu hastalıktan zayıflık

ve takatsizlik kapladı. Sana zikir ve ta‘ede

mecalim kalmadı merhamete muhtaç bir hale

geldim. Sana sığındım, bana merhamet et! Sen

ise merhametlilerin en müşfikisin ey Rab’im!”

diye dua eder. Bu şikâyet hali ve şifa isteme dileği

Kur’an-ı Kerim’de mealen şöyle zikredilir:

• “ Ey Muhammed! Peygamberler arasında

Eyyub’ü da an! Zira Eyyub da hani Rabbine

niyaz etmiş:” Başıma bir bela geldi, sana

sığındım, sen merhametlilerin merhametlisisin”

demişti. Biz de onun duasını kabul etmiş

ve uğradığı sıkıntıyı kaldırmıştık. Katınızdan

bir rahmet ve kulluk edenlere bir hatıra olmak

üzere ona hem ailesini hem de bir misli (fazlasını)

vermiştik.” (Enbiya: 83, 84)

Cenabı-ı Hak, sevgili kulu Hz. Eyyub

‘un bu duasını kabul eder. Topuğunu yere vurmasını,

çıkacak olan su ile yıkanmasını ve bu

soğuk suyu içmesini emreyler. Hz. Eyyub Emri-i

İlahi’yi yerine getirir ve topuğunu yere vurur,

yerden mucizevi bir soğuk su fışkırır. Hz.

Eyyub bu serin sudan yıkanıp içerek vücudunun

hem içini, hem dışını onunla temizler.

Böylece hastalıklardan kurtulur. Bu hadise ise

Kur’an- ı Kerim’de mealen şöyle geçer:

• “Ey Eyyub! Vur ayağını yere. Vurduğun

yerden çıkan su, yıkanılacak ve içilecek soğuk

bir sudur.” (Sad: 42) “ Katımızdan bir rahmet,

akıl sahipleri için de bir öğüt olmak üzere ona

ailesini ve onlarla birlikte olanların bir mislini

verdik.” (Sad: 43) “Ey Eyyub! Eline yüz daldan

destelenmiş bir demet al da onunla hanımına

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!