Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Asude Kalebek<br />
İzleyici seninle ilk kez tanışacak, biraz kendinden bahseder<br />
misin?<br />
Adana’da doğdum, büyüdüm. Küçükken kasetli kameramızı<br />
bir koltuğun altında bulup onunla kardeşlerime skeçler<br />
oynatıp çekmekle, annemle sinemaya gidişimizde kendimi<br />
perdede hayal etmekle başlayan ama bir türlü yapma fırsatı<br />
bulamadığım, yılların özlemi oyunculuk benim için. Boğaziçi<br />
Üniversitesi Çeviribilim bölümünü kazanarak İstanbul’a<br />
taşındım. Birinci sınıfta okuldaki tiyatro kulübüne katıldım.<br />
Çok zaman alıyordu, başarı bursumu kaybettim, para<br />
kazanmak için bir reklam ajansına kaydoldum ve orada şu<br />
anki menajerimle tanıştık. Kamera önü için audition veriyordum,<br />
seçilmiyordum. Madem öyle ben de önüme bakayım<br />
dediğim bir dönemde bu işe audition verdim ve benimle<br />
görüşmek istendi. Zeynep Günay Tan’ın önüne çıktığımda<br />
sahneyi oynamaya çalışıyordum ama paniktim, dilim sürçüyordu.<br />
Sorular soruyor, cevaplarıma gülüyor, o gülünce<br />
ben de gülüyordum, ‘ben anlayacağımı anladım’ diyerek çıkıp<br />
gitti. İşte her şey böyle başladı. Sonrasında rolü emanet<br />
edecek kadar güvenebilmeleri için tekrar tekrar denemeler…<br />
Hepsi aylar süren süreçler.<br />
İlk set, ilk rol... ‘Raşel’i sen oynuyorsun’ dediklerinde ne<br />
gibi duygular yaşadığını hatırlıyor musun?<br />
Hâlâ uyanmaktan korktuğum bir masalda gibiyim. Ne kadar<br />
şanslı olduğumu biliyorum, bunu bir sorumluluk olarak<br />
alıyorum.<br />
Nasıl hazırlandın? Yetimhanede büyüyen bir karakteri<br />
anlamak için özel bir çalışma yaptın mı?<br />
Zeynep Günay Tan ve Seren Yüce ile karakter üzerine tartışmalar<br />
yaptık, bize sahneler üzerinden doğaçlamalar yap-<br />
tırdılar. Raşel üzerine Zeynep hocayla çok konuştuk. Tansu<br />
Biçer ile iki ay kadar çalıştık. Ben de dünyaya, getirdiği sınırlarıyla,<br />
özgürlükleriyle Raşel’in gözünden bakmaya gayret<br />
ettim.<br />
Dürtüleriyle hareket eden, kuralları takmayan, hesap soran,<br />
asi bir genç kız Raşel... Nasıl bağ kurdun? Senin o<br />
yaştaki halinle var mı benzerlikler?<br />
Raşel’i tek kelimeyle tanımlamak zorunda kalsaydım sanırım<br />
evcilleştirilmemiş derdim. O düşünmeyen, ayıp nedir<br />
bilmeyen, sosyal inşaalardan habersiz bir kız. Bu yüzden iyi<br />
ve kötü yanlarıyla işlenmemiş, ham bir insan bence. Belki<br />
de olması gerektiği gibi, mutlu olmayı var olmanın getirdiği<br />
bir hak olarak görüyor. İstediğini almak üzere alışageldiği<br />
yöntemleri kullanıyor, hırçınlığı bundan. Sonuçta o yetimhanede<br />
kendi kendini büyüten ve kendi hakkı için hep kendi<br />
başına savaşmak zorunda kalan çocuklardan biri. Ses çıkarmayı<br />
hakkını aramada bir yöntem olarak geliştirmiş. Onun<br />
bir 50’ler kızı olduğunu da unutmamak gerek; okula da gitmediği<br />
için dış dünyayla tek bağlantısı yetimhaneden kaçıp<br />
çevirdiği türlü oyunlar. “Ev”de ise baba figürüne en yakın<br />
olan David (yetimhane müdürü) ona özel bir yakınlıkla<br />
davranıyor, Raşel’in kendini ifade ediş biçimine aşina ya da<br />
edemeyişlerinden sıkıntısını anlıyor demek daha doğru olur<br />
belki. Yani gerçek dünyayla çok da yüzleşmemiş. Hikayenin<br />
başladığı yere kadar biz böyle kurduk. Matilda’nın gelişiyle<br />
kendine kurduğu o hayaller ve oyunlarla dolu dünya<br />
bir anda yırtılıyor ve bulutlardan gerçek dünyaya çakılıyor<br />
sanki. Sorunları büyüyor, baş etme yöntemleri işe yaramadıkça<br />
savrulmaya başlıyor zaten. Söz de dinlemez, illa kendi<br />
aklıyla çözecek. Onunki biraz da “coming of age” hikayesi.<br />
Bütün olanlardan sonra güçlenmiş, toplumun dayatmaları<br />
arasında da kendine has kişiliğine özgürlük alanı tanımayı<br />
öğrenmiş bir Raşel görmeyi çok isterim.<br />
Karakterinin en belirgin özellikleri nedir? Sevdiğin ve<br />
şikayet ettiğin huyların? Raşel’in keşke bende de olsa<br />
dediğin bir huyu var mı?<br />
Dediğim gibi, ham bir insan Raşel. Hissiyle davranışı arasında<br />
düşünce süreci yok. Bir sonraki adımda ne olur, bunun<br />
sonucu ne olur diye düşünmüyor. En küçük olumsuzlukta<br />
her şeyini kaybettiğini düşünecek kadar da naif. Bana bir<br />
kuzenimi hatırlatıyor, benzer şartlarda büyüyen, küçükken<br />
anneannemlerde birlikte kaldığımızda istediği yerde ben<br />
yatıyorum diye evi terk eden kuzenim… Toplumda yaşadıkça<br />
gelişen filtrelerimiz olmasaydı, istediğimizi hakkımız<br />
olarak görseydik, hissettiklerimizi o an açıkça yaşasaydık,<br />
bencilliklerimize kadar hem de, nasıl hissettirirdi yaşamak?<br />
Bu merakı oluşturdu Raşel bende. Genelde ergenlik yaşlarındaki<br />
insanların bu sorgulamaları ve isyanları ciddiye<br />
alınmaz, sinir bozucu bulunur. Ben değerli buluyorum, çünkü<br />
insan, o yaşta dünyaya hâlâ çocuk gözüyle bakabilecek<br />
kadar yabancı, ama sorunlarını algılayabilecek kadar da<br />
akıllı oluyor. Bence Raşel de görecek ki bireysel mutluluklar<br />
ancak toplumsal olarak da belli düzeyde bir uyumla sağlanıyor.<br />
Benim Raşel’in en sevdiğim özelliği oyuncu kişiliği.<br />
ELLE 45