You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
İÇİMİZDEN BİRİ<br />
Bu noktada özellikle Avrupa döküm<br />
sektörünü de yakından tanıyan biri<br />
olarak Türk metal döküm sektörünün<br />
güçlü ve zayıf taraflarını nasıl görüyorsunuz?<br />
Günümüzde Türkiye'deki dökümhanelerin<br />
birçoğu artık Avrupa’daki dökümhanelerle<br />
ve teknolojik gelişmelerle<br />
başa baş gidiyor. Hatta daha iyi dökümhanelerimiz<br />
var. Son 2-3 yıl içinde yeni<br />
kurulan dökümhanelerimiz çok modern,<br />
çok daha verimli çalışıyorlar. Bunları birinci<br />
avantajımız olarak sayabilirim. İkinci<br />
avantajımız olarak; tam net olmamakla<br />
birlikte Türkiye'deki dökümhanelerin<br />
maliyetlerinin yüzde 45’i Türk Lirası.<br />
Bu gider işçilik ve enerjidir. Bunlar da<br />
Avrupa'dan daha ucuz. Diğer geriye<br />
kalan hammadde, çelik, pik gibi girdilerde<br />
bir avantajımız yok. Dezavantajımız<br />
ise şuan Türkiye’deki ekonomik<br />
sistem, daha doğrusu döviz kuru politikaları.<br />
Dövizin baskılanmasının getirdiği<br />
önemli bir dezavantaj var. Euro'nun<br />
şuan 30 TL civarında değil de en az<br />
40 TL olması gerekiyor. Yine bir diğer<br />
dezavantajımız her düzeyde yaşanan<br />
eleman sıkıntısı. En batıdaki Dökümhaneden<br />
en doğudaki dökümhaneye<br />
kadar aynı sorun yaşanıyor. Teknik eleman,<br />
düz işçi, kalifiye ara eleman gibi<br />
her düzeyde sektörümüz eleman sıkıntısı<br />
yaşıyor, elamana ihtiyaç duyuluyor.<br />
Anadolu'da küçük ve orta ölçekli dökümhaneler<br />
eleman sorununu bir nebze mültecilerle<br />
çözüyor. Hem mavi yakalı hem<br />
beyaz yakalı diye tabir ettiğimiz çalışan<br />
bulamama sorunu gördüğüm kadarıyla<br />
döküm sektörünü tehdit eden en büyük<br />
unsur. Sektörde son 2- 3 yılda çok fazla<br />
yatırım yapıldı. 20-25 kadar yeni hat kuruldu.<br />
Bu hatlarda çalışacak yeteri kadar<br />
eleman olduğundan pek emin değilim.<br />
88<br />
Yeni hat yatırımlarından bahsettiğiniz<br />
son üç yılda 40’a yakın yeni hat yatırımından<br />
bahsediliyor. Bu Türk Metal<br />
döküm sanayisi için aynı zamanda büyük<br />
bir kapasite artırımı anlamına da<br />
geliyor. Bu kapasite artırımı sizce şuan<br />
ihracat rakamlarına yansıyor mu?<br />
Mutlaka yansıyor. Bir örnek vererek devam<br />
edeyim. Biz hat satmaya 1988 yılında<br />
George Fischer ile başladık. O zaman<br />
müşteriye gittiğimizde bu hatlarda ne<br />
dökeceksiniz diye soruyorduk. Müşterimiz<br />
ise her şeyi dökeceğini söylüyordu.<br />
Kendi müşterisinin tercih ettiği her şeyi<br />
dökeceğini söylüyordu. Bildiğiniz gibi<br />
her hatta her şey dökülmez. 1990’larda<br />
müşteri hat yatırımı yapıyordu ve o hata<br />
göre iş arıyordu. 2000’li yıllardan sonra<br />
ise dökümhaneler sadece elindeki işler<br />
için değil dökmek istediği ürün için hat<br />
yatırımı yapmaya başladı. Bu sektörümüzün<br />
geldiği nokta için önemli bir aşamaydı.<br />
Bu aynı zamanda bizim işlerimizi de<br />
kolaylaştırdı. Günümüzde gelecek düşünülerek<br />
yatırım yapılıyor. Son dönemde<br />
yapılan hat yatırımlarını da böyle düşünmek<br />
lazım, yani olan işlerin devamı ve<br />
yeni hedeflenen işlere yönelik yatırım<br />
kararları alınıyor. Dolaysıyla da yeni hatların<br />
hepsi dolu bir şekilde devam ediyor.<br />
Kısacası artık talebe ve müşteri isteğine<br />
göre bilinçli yatırımlar yapılıyor.<br />
Modern döküm tarihini 1970’lerden<br />
başlattık, Meta-Mak da bu yıllarda<br />
kuruldu ve 50.yılını geride bırakıyor,<br />
Meta-Mak hikayesini sizden dinlemek<br />
isteriz…<br />
Meta-Mak Kurucusu Sayın Erguvan<br />
Tezel Türkiye’deki ilk tercümanlardanmış.<br />
İngilizcesi çok iyi olduğu için<br />
o dönemde sektörden birçok firma ile<br />
yurt dışı ziyaretleri yaparak makine alanında<br />
tercümanlık yapmış, sektör ile ilgili<br />
alanlarda kendini geliştirmiş ve yaptığı<br />
bu ziyaretler sırasında Inductotherm’le<br />
Bildiğiniz gibi her hatta her şey dökülmez. 1990’larda<br />
müşteri hat yatırımı yapıyordu ve o hata göre iş arıyordu.<br />
2000’li yıllardan sonra ise dökümhaneler sadece elindeki<br />
işler için değil dökmek istediği ürün için hat<br />
yatırımı yapmaya başladı. Bu sektörümüzün<br />
geldiği nokta için önemli bir aşamaydı.<br />
tanışmış, onlara Türkiye’de bir hafta tercümanlık<br />
yapmış. Inductotherm yetkilileriyle<br />
Türkiye’deki dökümhaneleri dolaşmış.<br />
Erguvan Hanım o hafta üç adet ocak<br />
satınca Amerikan firması da kendisine<br />
temsilcilik teklif etmiş. Inductotherm’in<br />
temsilcisi olunca da teknik elemana ihtiyacı<br />
olmuş. Benden önce birkaç arkadaş<br />
çalışmış ve ayrılmış. Ben 1985 yılında<br />
geldiğimde biz sadece Inductotherm<br />
ocaklarını satıyorduk. Firmada Erguvan<br />
Hanım, ben, sekreter ve şoför vardı, yani<br />
dört kişi çalışıyorduk. Tabii sektör büyüyünce<br />
biz de büyüdük, başka temsilcilikler<br />
aldık. Meta-Mak’ı geliştiren temsilciliklerimizin<br />
başında George Fischer gelir.<br />
Daha sonra Disa George Fischer’i satın<br />
aldı. Bir başka bizi büyüten temsilcimiz<br />
Ashland, şu an ki ASK’dır. Bu firmalarla<br />
biz büyüdük, geliştik. 1993-1994’ten sonra<br />
ise diğer bölümlerimizi yavaş yavaş<br />
oluşturmaya başladık. Şu an Döküm,<br />
Demir Çelik, Demir Dışı ve Tahribatsız<br />
Muayene departmanlarımız var.<br />
Fazlaca temsilciliğini yaptığınız ürün<br />
var. Tüm bunlara hizmet vermek zor<br />
olmuyor mu?<br />
20’den fazla temsilciliğimiz var. Bunları<br />
yürütmek zor değil bizim için. Burada<br />
çok profesyonel bir ekibiz. Arkadaşlarımız<br />
çok iyi çalışıyorlar. Her arkadaş kendi<br />
bölümü kendi sorumluluklarını biliyor.<br />
Buradaki çalışanların firmaya aidiyet<br />
duyguları çok yüksek. Şuan 16 kişilik bir<br />
ekip ile müşterilerimize hizmet veriyoruz.<br />
Biz arkadaşlarımızı mümkün oldukça bağımsız<br />
çalışmaya sevk ediyoruz. Herkes<br />
<strong>TÜRKDÖKÜM</strong> TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL'23