15.01.2013 Views

Çorum Olayları'nın Alevî ve ülkücü tanıkları, 12 Eylül'e müdahil oluyor

Çorum Olayları'nın Alevî ve ülkücü tanıkları, 12 Eylül'e müdahil oluyor

Çorum Olayları'nın Alevî ve ülkücü tanıkları, 12 Eylül'e müdahil oluyor

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

10<br />

DIŞ HABERLER<br />

Tampon bölge karşı ülkede<br />

askerî operasyon demek<br />

Suriye’deki katliam sürerken bu ülkeden Türkiye’ye sığınanların sayısı giderek artıyor. Katliamı durdurmak için başta Ankara<br />

olmak üzere uluslararası camia da girişimlerine devam ediyor. “Türkiye’nin Suriye sınırında tampon bölge oluşturup oluşturmayacağı”<br />

ise gerek Türk, gerekse yabancı basında hararetle tartışılıyor. Yetkililerin <strong>ve</strong>rdiği bilgilere göre; tampon bölge<br />

düşman birlikleri, grupları ya da milletleri birbirinden ayırmak için oluşturulmuş ‘ara bölge’ olarak tanımlanıyor.<br />

SERVET YANATMA ANKARA<br />

HABER<br />

iNCELEME<br />

Suriye'deki katliam<br />

sürerken bu ülkeden<br />

Türkiye'ye sı-<br />

ğınanların sayısı giderek artıyor. Katliamı<br />

durdurmak için başta Ankara olmak üzere<br />

uluslararası camia da girişimlerine devam<br />

ediyor. "Türkiye'nin Suriye sınırında<br />

tampon bölge oluşturup oluşturmayacağı"<br />

ise gerek Türk, gerekse yabancı basında<br />

hararetle tartışılıyor. Peki, tampon<br />

bölge nedir? Uluslararası meşruiyeti var<br />

mı? Hangi şartlarda; nasıl uygulanabilir?<br />

Uluslararası hukuk uzmanı Prof. Dr.<br />

Hüseyin Pazarcı “tampon bölge” tabirinin<br />

özellikle Vietnam Savaşı'ndan sonra<br />

gündeme geldiğini anlatıyor. Savaş<br />

sebebiyle pek çok Vietnamlı, büyük<br />

gruplar halinde komşu ülkelere kaçıyor.<br />

Komşu ülkeler de kitleler halinde gelen<br />

göçü kontrol etmekte <strong>ve</strong> sığınmacılarla<br />

ilgilenmekte zorluklar çektiği için tampon<br />

bölgelerde göçü engellemeye çalışıyor.<br />

Prof. Pazarcı <strong>ve</strong> Dışişleri Bakanlığı<br />

yetkililerinin <strong>ve</strong>rdiği bilgilere göre;<br />

tampon bölge düşman birlikleri, grupları<br />

ya da milletleri birbirinden ayırmak için<br />

oluşturulmuş ‘ara bölge’ olarak tanımlanıyor.<br />

Buna 'gü<strong>ve</strong>nli bölge' denildiği de<br />

<strong>oluyor</strong>. ‘Tampon bölge’ çoğunlukla karşıt<br />

gruplar arasında şiddeti önlemek <strong>ve</strong><br />

göç akınını engellemek suretiyle gü<strong>ve</strong>nlik<br />

<strong>ve</strong> asayişi sağlamak için oluşturuluyor.<br />

Terör saldırıları <strong>ve</strong> terörist sızmalarının<br />

önüne geçmek için de bu duruma<br />

başvurulabiliyor. Ancak bu yöntemi kullanmanın<br />

hukuki şartları <strong>ve</strong> yolları üzerinde<br />

yerleşik bir teamül yok. Bu konuda<br />

bir yol Birleşmiş Milletler Gü<strong>ve</strong>nlik Konseyi<br />

(BMGK) kararına dayanarak tampon<br />

bölge ilan etmesi. Ardından bir ülkenin,<br />

koalisyon birliği ya da NATO gibi<br />

uluslararası bir örgütün bu BM kararına<br />

dayanarak harekete geçmesi. Ardından<br />

bu doğrultuda belirlenen bölgeyi kara <strong>ve</strong><br />

havayoluyla askerî araçlarla kontrol etmesi.<br />

Bu, fi ilen ilgili ülkeye askerî müdahale<br />

anlamına geliyor.<br />

İkinci yöntem ise BMGK kararı bulunmaması<br />

durumunda yine bir ülke,<br />

koalisyon gücü ya da uluslararası askerî<br />

bir örgütün bir alanı tampon bölge ilan<br />

etmesi şeklinde gerçekleşebiliyor. Bu<br />

durum BM'ye yazılı olarak bildirebilir ya<br />

da tek tarafl ı anons edilebilir, <strong>ve</strong>ya doğrudan<br />

fi ilî olarak buna teşebbüs edilir.<br />

BMGK kararı olsun ya da olmasın; asıl<br />

mesele ise tampon bölge ilan etmek değil;<br />

buna fi ilî olarak başlayıp, sürdürebilmek.<br />

Bu da ilgili başka bir ülke topraklarının<br />

bir kısmının askerî müdahale<br />

ile işgal <strong>ve</strong>ya istila edilmesi anlamına<br />

geliyor. Aynı zamanda karşı ülkenin<br />

egemenlik haklarına <strong>ve</strong> toprak bütünlüğüne<br />

müdahale olarak da kabul ediliyor.<br />

İlgili ülkenin diplomatik olarak<br />

BM'ye şikâyette bulunma <strong>ve</strong> uluslararası<br />

camiadan destek arama hakkı bulunuyor.<br />

Eğer askerî gücüne gü<strong>ve</strong>niyorsa<br />

operasyonla da karşı koyabilir. Bu du-<br />

rumda fi ilî sıcak çatışmalar yaşanıyor.<br />

Tampon bölgenin uluslararası hukuktaki<br />

yeri <strong>ve</strong> meşruiyeti göreceli <strong>ve</strong> tartışmalı.<br />

Zir<strong>ve</strong> Üni<strong>ve</strong>rsitesi'nden Doç. Dr.<br />

Gökhan Bacık tampon bölgenin pratikte<br />

sık görülen bir durum olmadığını<br />

hatırlatıyor. Alınacak bir BMGK kararı<br />

meseleye hukukî boyut kazandırıyor.<br />

“Hukuk yoksa güç dengesi vardır.” diyen<br />

Bacık, NATO'nun Arnavutları korumak<br />

için Sırp kuv<strong>ve</strong>tlerine karşı yaptığı<br />

müdahaleye dikkat çekiyor. Gökhan<br />

Bacık, “BMGK kararı yoksa en azından<br />

NATO'nun meşruiyeti aranmalı.” der-<br />

ken bu sözlerinin Suriye'ye müdahaleyi<br />

desteklediği şekilde yorumlanmamasını<br />

istiyor. Prof. Dr. Pazarcı'nın da, “BMGK<br />

kararı yoksa tartışmalı bir durum <strong>oluyor</strong>.<br />

İnsan haklarını koruma gerekçesiyle de<br />

olsa müdahale edilmesi normalde kabul<br />

edilmiyor. Egemenlik alanında boşluk<br />

varsa, komşu ülke gü<strong>ve</strong>nliğini kontrol<br />

edemiyorsa; bu ülkeden saldırılar geliyorsa<br />

‘hak doğabilir' deniliyor.” değerlendirmesinde<br />

bulunuyor.<br />

AMACI İYİ BELİRLEMELİ<br />

Gökhan Bacık, Suriye'deki durumun<br />

önceki tampon bölge uygulamalarından<br />

oldukça farklı olduğunu vurguluyor:<br />

“Burada iki ayrı ülke değil; bir ülkede iki<br />

kesim çarpışıyor.” Tampon bölgenin hayata<br />

geçirilmesi halinde fayda sağlanması<br />

<strong>ve</strong> amacının iyi belirlenmesi gerektiğini<br />

vurgulayan Bacık, “Suriye örneğinden<br />

konuşursak katliamı durdurmalı. Katliamın<br />

tampon bölge ile durdurulup durdurulamayacağına<br />

bakılmalı.” ikazında<br />

bulunuyor. Bacık'a göre Suriye'de tampon<br />

bölge gündeme gelecekse mutlaka<br />

BMGK kararı aranmalı. Bu sağlanamıyorsa<br />

böyle bir adımın NATO çerçe<strong>ve</strong>sinde<br />

gerçekleştirilmesi. Bacık, muhtemel<br />

bir tampon bölgenin, "Türkiye'ye<br />

orta <strong>ve</strong> uzun vadede zarar <strong>ve</strong>rmemesi,<br />

Kürt sorunu <strong>ve</strong> bölgede istikrarsızlığa<br />

yol açmaması <strong>ve</strong> mezhepsel ayrışmayı<br />

körüklememesi" uyarılarında bulunuyor.<br />

Ankara ise ihtimalleri dışlamasa<br />

da tampon bölgeye temkinli yaklaşıyor.<br />

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu bu<br />

yöndeki sorulara “Her ihtimalin değerlendiriliyor.”<br />

cevabı <strong>ve</strong>riyor. Yüz binlere<br />

varan kitlesel göç akını dışında tampon<br />

bölge ihtimali düşük görülüyor.<br />

PARALEL AYRIMA HAYIR<br />

Bacık, tampon bölgenin ne şekilde uygulanacağının<br />

da hayati önemde olduğuna<br />

dikkat çekiyor. Türkiye'nin Suriye ile 911<br />

km'lik uzun bir kara sınırı olduğunu hatırlatan<br />

Bacık şu uyarılarda bulunuyor:<br />

“Kara sınırı boyunca uzanacak paralel<br />

bir tampon bölgeye kesinlikle ‘hayır' demeli.<br />

Güneyi izole etmemeli. Türkiye bu<br />

ihtimali değerlendirecekse tampon bölge<br />

dikey ya da noktasal olmalı. Mezhepsel<br />

ayrışmaya yol açmamak için şimdiden<br />

sınırda yer alan tüm etnik <strong>ve</strong> mezhepsel<br />

unsurları iyi çalışmalı.”<br />

32 saatlik kuşatma, kanlı sona erdi<br />

-Fransa'yı şoka sokan seri katil Muhammed<br />

Merah, 32 saatlik kuşatmanın ardından polis<br />

operasyonu sonucu öldürüldü. Olay yerinde basının<br />

sorularını cevaplayan İçişleri Bakanı Claude<br />

Gueant, sabah saatlerinde e<strong>ve</strong> kapıdan <strong>ve</strong> pencerelerden<br />

girilerek baskın yapılmasının kararlaştırıldığını<br />

söyledi. Saldırganın banyoya saklandığını <strong>ve</strong><br />

apartmana giren polisin üzerine acımasız bir şekilde<br />

ateş açtığını belirten Gueant, şüphelinin elinde<br />

silahla kendisini pencereden dışarı attığını bildirdi.<br />

Fransız bakan, saldırganın ölü ele geçirildiğini söyledi.<br />

Operasyonda iki polis de yaralandı. Yaklaşık<br />

5 dakika süren çatışmada 300'e yakın mermi kullanıldığı<br />

bildirilirken, operasyon öncesinde apartmanın<br />

olduğu bölgeden üç güçlü patlama sesi<br />

duyulmuştu. Fransız televizyon kanalları, operasyon<br />

sırasındaki çatışmanın seslerini canlı yayında<br />

izleyicilerine aktardı. Toulouse'da 11 Mart'ta Afrika<br />

kökenli bir askeri, 4 gün sonra da Montauban'da<br />

ATM'den para çeken 3'ü Arap kökenli dört askeri,<br />

19 Mart'ta da Yahudi okulu önünde 3'ü çocuk dört<br />

Yahudi'yi öldürdüğü iddia edilen Cezayir kökenli<br />

Muhammed Merah'ın izine motosikleti <strong>ve</strong> internetteki<br />

IP adresi aracılığıyla ulaşılmıştı.<br />

MERAH'IN GELİR KAYNAĞI MERAK KONUSU<br />

23 yaşındaki Muhammed Merah'ın işsizlik parasıyla<br />

yaşamasına rağmen iki daire <strong>ve</strong> iki lüks arabaya<br />

sahip olması dikkat çekti. Daha önce inşaatlarda<br />

döşeme işçisi olarak çalışan, son aylarda<br />

işsizlik maaşı alan Merah'ın gelir kaynağı Fransız<br />

medyasında sorgulandı. Saldırıdan bir ay önce<br />

yeni bir daire aldığı tespit edilen Merah'ın evinde,<br />

Kalaşnikof <strong>ve</strong> Uzi gibi zor bulunan çok sayıda ağır<br />

askerî silah ele geçirilmişti. PARİS ZAMAN<br />

PROF. DR. HÜSEYİN PAZARCI ULUSLARARASI HUKUK UZMANI DOÇ. DR. GÖKHAN BACIK ZİRVE ÜNİVERSİTESİ ÖĞ. GÖR.<br />

Kıbrıs’ta ara bölge, Kuzey Irak<br />

adı konulmamış tampon bölge<br />

Kıbrıs'ı ikiye bölen Leşkoşa'nın tam ortasında BM kontrolünde bir ara bölge yer alıyor.<br />

Burada BM askerleri görev yapıyor. Kıbrıslı liderler kapsamlı çözüm görüşmelerini<br />

Türklerle Rumları ayıran bu ara bölgede gerçekleştiriyor. Fiilî olarak tampon bölgenin<br />

oluşturulduğu durumlar da mevcut. Türkiye'nin K. Irak'ta gerçekleştirdiği bazı faaliyetler<br />

bu duruma örnek gösteriliyor. Türk ordusu teröristlerin yurda girmesini engellemek<br />

amacıyla Irak toprakları içinde geçici süreyle bazı bölgeleri kontrol altında tutmuştu. Bu<br />

örnek tampon bölge olarak lanse edilmese de fi ilen bu anlama geliyor. Tampon bölge<br />

olarak ilan edilmemesinin sebebi ise bu alanların yerleşim birisi olmamasıydı.<br />

‘Yaşananlar Sarkozy'ye yarayacak’<br />

Toulouse katliamı, ilk turu 22 Nisan'da<br />

yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin<br />

kaderine damgasını vuracak gibi<br />

görünüyor. Muhammed Merah'ın ölü<br />

olarak ele geçirilmesinin ardından tüm<br />

adaylar seçim kampanyasına yeniden<br />

başlarken, milli gü<strong>ve</strong>nlik <strong>ve</strong> terörle mücadele<br />

tartışmaları önce çıktı. Uzmanlar,<br />

Toulouse'daki saldırıların en çok Cumhurbaşkanı<br />

Nicolas Sarkozy'ye <strong>ve</strong> aşırı<br />

sağcı Milli Cephe (FN) partisi lideri Ma-<br />

rine Le Pen'e yarayacağı kanaatinde.<br />

CAP düşünce kuruluşunun başkanı<br />

Stephane Rozes, Toulouse katliamının<br />

cumhurbaşkanlığı seçimleri için bir dönüm<br />

noktası olduğunu belirtirken, “Artık<br />

tartışmalar milli kimlik, entegrasyon<br />

<strong>ve</strong> göç temaları üzerinde yoğunlaşacak.<br />

Bu tartışmaların suistimal edilmesi ihtimali<br />

de yüksek.” dedi. Cevipof isimli<br />

araştırma enstitüsünün başkanı Pascal<br />

Perrineau da, bu olayın Sarkozy'nin ye-<br />

niden cumhurbaşkanı seçilmesi için “büyük<br />

bir fırsat” oluşturduğunu savundu.<br />

Perrienau'ya göre seçim kampanyasında<br />

yoğun eleştirilere maruz kalan Sarkozy,<br />

Toulouse'daki seri cinayetlerin ardından<br />

“birleştirici lider” rolüne büründü. Aşırı<br />

sağ uzmanı Slyvain Crepon da, Toulouse<br />

saldırılarının kısa vadede Cumhurbaşkanı<br />

Nicolas Sarkozy'ye, uzun vadede aşırı<br />

sağcı Marine Le Pen'e oy getireceğini<br />

savunuyor. EMRE DEMİR PARİS<br />

Uluslararası hukuk<br />

uzmanı Prof. Dr. Hüseyin<br />

Pazarcı “tampon<br />

bölge” tabirinin<br />

özellikle Vietnam<br />

Savaşı’ndan<br />

sonra gündemegeldiğini<br />

söyledi. Zir<strong>ve</strong><br />

Üni<strong>ve</strong>rsitesi’nden<br />

Doç. Dr. Gökhan<br />

Bacık ise tampon<br />

bölgenin pratikte<br />

sık görülen bir<br />

durum olmadığını<br />

belirtti.<br />

Fransa’yı şoka sokan<br />

seri katil Muhammed<br />

Merah, 32 saatlik kuşatmanınardından<br />

polis operasyonu<br />

sonucu öldürüldü.Operasyonda<br />

iki polis de yaralandı.<br />

Yaklaşık 5<br />

dakika süren çatışmada<br />

300’e yakın<br />

mermi kullanıldığı<br />

bildirilirdi.<br />

FOTOĞRAF:<br />

AP, BOB EDME<br />

23 MART 20<strong>12</strong> CUMA ZAMAN<br />

Danimarka Eğitim Bakanı Christine Antorini, Müslümanların çoğunlukta olduğu<br />

bölgelerde İslam dersinin okullarda okutulmasına destek <strong>ve</strong>rdi.<br />

Danimarka’dan<br />

hoşgörü örneği:<br />

İslam, 1. sınıftan<br />

itibaren müfredatta<br />

HASAN CÜCÜK KOPENHAG<br />

-Eğitimde yasakçı bir zihniyetten uzak şekilde hareket<br />

eden Danimarka, Müslümanların çoğunlukta<br />

olduğu okullarda İslam'ın 1. sınıftan itibaren okutulması<br />

uygulamasını başlattı. Okulların kendi kendilerine<br />

aldığı bu inisiyatife Eğitim Bakanı Christine Antorini<br />

destek <strong>ve</strong>rdi. Bakan Antorini, müfredatı aksatmayacak<br />

şekilde öğrencinin durumu dikkate alınarak İslam'ın<br />

ders olarak okutulmasında bir sakınca görmediğini söyledi.<br />

Ülkede din dersleri 'Hıristiyanlık Bilgisi' adı altında<br />

6. sınıftan itibaren başlıyor.<br />

Başörtüsünün eğitimin her döneminde serbest olduğu<br />

Danimarka'da, bazı okullar yeni bir hoşgörü örneğini<br />

hayata geçirdi. Eğitim müfredatında din dersleri<br />

6. sınıftan itibaren Hıristiyanlık Bilgisi olarak okutulmaya<br />

başlamasına rağmen öğrencilerin çoğunluğunu<br />

Müslümanların oluşturduğu ülkenin büyük şehirleri<br />

Kopenhag, Arhus <strong>ve</strong> Odense'deki bazı okullar İslam'ın<br />

1. sınıftan itibaren okutulmasına karar <strong>ve</strong>rdi. Bu okullardan<br />

biri de ülkenin ikinci büyük şehri Arhus'un Söndervang<br />

Okulu. Müdür Rani Hörlyck, "Bizim için çıkış noktası<br />

öğrencilerimizin yüzde 80'inin Müslüman olmasıdır.<br />

Bu derslerde kendi bilgi birikimlerinden yararlanabildiklerinden<br />

dolayı da oldukça mutlular." dedi. Müslümanların<br />

yoğun olarak yaşadığı başkent Kopenhag'ın<br />

Nörrebro semtinde bulunan ilköğretim okullarının tamamına<br />

yakını 1. sınıftan itibaren İslam'ı ders olarak<br />

okutuyor. Din Dersi Öğretmenleri Birliği Başkanı John<br />

Rydahl, Müslüman öğrencilerin daha okula başlamadan<br />

İslam dini hakkında bilgi sahibi olduğuna işaret ederek,<br />

"İslam'ın resmen okutulması <strong>ve</strong>liler tarafından olumlu<br />

karşılanıyor. Danimarkalı öğrencilerle bu sayede aynı sınıfı<br />

paylaştıkları arkadaşlarının inancını tanıma imkânı<br />

buluyor. Birlik olarak, okulların aldığı bu kararı olumlu<br />

karşılıyoruz." açıklamasını yaptı.<br />

Müslümanların çoğunlukta olduğu okullarda alınan<br />

İslam'ın ders olarak okutulmasına Eğitim Bakanı Christine<br />

Antorini de destek <strong>ve</strong>rdi. Eğitim Bakanı Christine Antorini,<br />

1. sınıftan itibaren Hıristiyanlık'tan başka din derslerinin<br />

alınabileceği konusunda bir sakınca duymadığını<br />

söyledi. Bu konuda karar merciinin okul yönetimi olduğuna<br />

işaret eden Bakan Antorini, "Okul yönetimi bunu faydalı<br />

görüyorsa, ben de faydalı görürüm. Ancak 6. sınıftan<br />

itibaren öğretmenlerin mevcut müfredata göre hareket<br />

etmeye devam etmelerini <strong>ve</strong> dolayısıyla İncil'den hikâye<br />

<strong>ve</strong> ilahilerin de ezberletilmesi gerekiyor." diye konuştu.<br />

ABD, İran’dan petrol<br />

almayı sürdüren ülkelere<br />

ambargoyu tartışıyor<br />

-Yaklaşık altı ay önce İran'ın petrol gelirlerine yönelik<br />

yeni yaptırımlar açıklayan <strong>ve</strong> bu yaptırımlara<br />

uygun hareket etmeyen ülkeleri kendi fi nans sisteminden<br />

dışlayacağını açıklayan ABD, İran'dan petrol alımını<br />

henüz gözden geçirmeyen ülkelere ambargoyu tartışıyor.<br />

Japonya <strong>ve</strong> 10 Avrupa Birliği ülkesine, İran'dan<br />

petrol alımlarını önemli ölçüde azalttıkları için fi nansal<br />

yaptırımlardan muafi yet <strong>ve</strong>ren Washington yönetiminin,<br />

aralarında Türkiye'nin de adının geçtiği <strong>12</strong> ülkeye<br />

yaptırım uygulanıp uygulanmayacağını netleştirmeye<br />

çalıştığı belirtiliyor. Pazar günü Seul'de gerçekleşmesi<br />

planlanan Başbakan Tayyip Erdoğan-ABD Başkanı<br />

Barack Obama görüşmesinin de ana gündem maddesinin<br />

'Suriye <strong>ve</strong> İran' olması bekleniyor. Japonya <strong>ve</strong> AB<br />

ülkelerine yaptırımlardan muafi yet <strong>ve</strong>ren ABD, petrol<br />

<strong>ve</strong> doğalgaz ihtiyacının yaklaşık yüzde 30'unu İran'dan<br />

ithal eden Türkiye'ye henüz aynı muafi yeti tanımadı.<br />

ABD, muafi yet kazanmak isteyen ülkelerin, İran'dan<br />

ithal ettikleri petrolde önemli ölçüde kısıntı yapmalarını<br />

<strong>ve</strong> bunu sürekli olarak uygulamalarını bekliyor. Ancak<br />

Obama'nın millî çıkar gördüğü hallerde istediği ülkeye<br />

müeyyideleri kaldırma yetkisi bulunuyor.<br />

Obama-Erdoğan görüşmesiyle ilgili sorularına muhatap<br />

olan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Michael<br />

Hammer, Obama hükümetinin amacının nükleer silaha<br />

sahip olmayı isteyen İran rejimine yanlış yolda olduğu<br />

mesajını <strong>ve</strong>rmek olduğunu ifade etti. Hammer, İran yönetiminin<br />

diplomatik yolla sorunla ilgilenmesi (müzakerelere<br />

katılarak) gerektiğini vurguladı. DIŞ HABERLER SERVİSİ<br />

SAYFA TASARIM: HAKAN SOBACI<br />

FOTOĞRAF: EPA, OLIVIER HOSLET

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!