Türkiye’de Alevilere Yönelik Hak İhlalleri
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Türkiye’de <strong>Alevilere</strong> Yönelik <strong>Hak</strong> İhlalleri<br />
DKAB derslerinin içeriğine bakıldığında ise 2014-2015 eğitim öğretim yılında 4. sınıftan 12. sınıfa kadar<br />
okutulmuş din kültürü kitapları toplam 1.086 sayfadan oluşmaktadır. Ancak Alevilik-Bektaşilik ile ilgili kısım<br />
sadece 16 sayfadır. Bu da kitapların sayfa toplamının yaklaşık sadece %1,5’inin Aleviliğe ayrılmış olduğunu<br />
gösterir (Çakmakçı, 2014). Müfredattaki bu durum ve zorunlu din dersleri Alevi kanaat önderleri tarafından<br />
Sünni-Hanefi İslam’ın empoze edildiği asimilasyon politikasının uygulamalı hali olarak görülmektedir<br />
(Kenanoğlu, 2015).<br />
Görüldüğü gibi DKAB derslerinin müfredatı Aleviliğin yeterince dikkate alınmadığı bir biçimde hazırlanmıştır.<br />
Mevcut durumda Aleviler ile birlikte herhangi bir dine inanmayanlar için de –kimlik kartında din hanesi boş ise<br />
veya İslam yazıyor ise– DKAB dersi zorunludur.<br />
Alevilerin zorunlu DKAB dersinden dolayı mağdur oldukları hususu AİHM’nin Hasan ve Eylem Zengin v. Turkey<br />
kararında oldukça net bir biçimde görülmektedir. Hasan Zengin’in DKAB derslerinde Sünni İslam açısından<br />
eğitim yapıldığı, kızı Eylem Zengin’e Alevilik ile ilgili bilgi verilmediği 14 , devletin tarafsız, nesnel bir program<br />
uygulamadığı iddiasıyla AİHM’ye başvurmuştur. AİHM ise, nihai kararında AİHS’nin eğitim hakkını düzenleyen 1<br />
numaralı protokolün 2. maddesinin ihlal edildiği sonucuna varmıştır. 15 AİHM söz konusu kararının gerekçesini<br />
“Okullarda öğretilen din dersleri Sünni İslam bilgileri içermektedir. Din dersleri bu haliyle diğer inanca sahip<br />
yurttaşların kendi dinlerini öğrenme hakkını ortadan kaldırmaktadır.” şeklinde göstermiştir (Hasan ve Eylem<br />
Zengin v. Turkey, 2008).<br />
Maalesef ki bu ihlal kararı verildiğinde, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin de belirttiği üzere Eylem Zengin<br />
üniversite çağına geldiği için bu ihlali ortadan kaldıracak bir önlemin varlığından bahsetmek mümkün değildir<br />
(Altıparmak, 2013). Üniversite çağına gelmiş Eylem Zengin’in zorunlu DKAB dersinden dolayı yaşadığı sıkıntılar<br />
için yapılabilecek bir düzenleme olmasa da, diğer Alevi gençlerin bu sıkıntıları yaşamaması için din dersleri<br />
ile ilgili hukuki düzenleme gerekmektedir. Aksi takdirde hak ihlali devam edecek ve AİHS’nin 46. maddesinde 16<br />
düzenlenen taraf devletlerin mahkeme hükümlerini uygulama zorunluluğu hakkındaki hükme aykırılık söz<br />
konusu olacaktır. Nihayetinde, Aleviler kendi dini inanç ve felsefelerine göre eğitim haklarını elde edemediği<br />
için de bu “dolaylı ayrımcılık” 17 sürekli olarak devam edecektir.<br />
Yukarıdaki dava ile neredeyse aynı argümanları kullanarak zorunlu din derslerinin kaldırılmasını talep etmek<br />
üzere 2011 yılında açılan, Alevi dedesi ve aynı zamanda Alevilik ders kitapları hakkında müfredat hazırlayan<br />
Mansur Yalçın’ın başını çektiği “Mansur Yalçın ve Diğerleri” davası, Hasan & Eylem Zengin kararına da referans<br />
verilerek sonuçlandırılmıştır.<br />
14<br />
1988 doğumlu Eylem Zengin İstanbul’da yaşamaktadır. Hasan Zengin’in kendi ve kızı adına başvuruda bulunduğu tarihte kızı,<br />
İstanbul-Avcılar’daki devlet okulunun 7. sınıfına devam etmekteydi. Nihai karar açıklandığında Bakanlar Komitesi Eylem Zengin’in<br />
üniversite çağına geldiğini not etmiş ve takip edecek bir bireysel önlem bulunmadığını belirtmiştir (AİHM Kararlarının Uygulanmasının<br />
İzlenmesi, 2007).<br />
15<br />
Bunun yanında AİHS’nin 9. maddesine de referans verilmiştir.<br />
16<br />
“Kararın bağlayıcılığı ve infazı” başlıklı maddeyi incelemek için bk. http://www.anayasa.gov.tr/files/bireysel_basvuru/AIHS_tr.pdf<br />
17<br />
Ayrımcılık kısmında tanımı yapılmıştır.<br />
• 12