Türkiye’de Alevilere Yönelik Hak İhlalleri
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Türkiye’de <strong>Alevilere</strong> Yönelik <strong>Hak</strong> İhlalleri<br />
2 – Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB)<br />
Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) 1924 yılında Şer’iye ve Evkaf Vekâleti’nin yerine kurulmuş olup, kuruluş amacı;<br />
429 numaralı kanunun (kuruluş kanunu) 1. maddesinde yer alan ifadesiyle “İslam dininin inanç ve ibadetlerle<br />
ilgili bütün işlerinin yürütülmesidir”. DİB’in görevi ise en son hali ile şöyle tanımlanmaktadır: “İslâm dininin<br />
inançları, ibadet ve ahlâk esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet<br />
yerlerini yönetmek üzere; Başbakanlığa bağlı Diyanet İşleri Başkanlığı kurulmuştur.” (Diyanet İşleri Başkanlığı<br />
Kuruluş ve Görevleri <strong>Hak</strong>kında Kanun , 1965)<br />
Yukarıdaki maddeler Alevilerin talepleriyle birlikte incelendiğinde, mevzuat ve uygulamalar arasında tezatlıklar<br />
görülmektedir. Zira Aleviler cem törenini ibadet, cemevini ibadethane olarak görmektedir. Bu durum mevzuata<br />
göre DİB’in alanına girmektedir. Ama DİB cem törenini ibadet ve cemevlerini ibadethane kabul etmemektedir.<br />
Alevi vatandaşların ibadet ve ibadethanelerini görmezden gelme durumu en başta Alevi kanaat önderleri<br />
tarafından sürekli eleştirilen bir meseledir. İbadet ve ibadethanelerin yönetimi Türkiye’de DİB’e aittir. Şu ana<br />
kadar DİB, tüm taleplere rağmen Alevilerin cemini ibadet, cemevini de ibadethane olarak kabul etmemiştir.<br />
Meselenin çözümü adına da DİB herhangi bir alternatif öne sürmemiştir. Alevi kanaat önderleri ve aydınlar<br />
hayatı algılayış biçiminin farklılığına göre çeşitli çözümler sunmuştur. Örneğin Cem Vakfı çatısına yakın kişiler<br />
DİB’in yeniden yapılandırılması gerektiği görüşünü savunurken; Pir Sultan Abdal Kültür Derneği veya Alevi<br />
Kültür Derneklerine yakın kanaat önderleri ise DİB’in kaldırılması gerektiği görüşünü savunmaktadır.<br />
2013 AB ilerleme raporunda da “Diyanet İşleri Başkanlığı, İslam’daki yegâne ibadethanenin cami olduğu<br />
yönünde görüş bildirmiştir. Cemevleri ibadet yeri olarak resmen tanınmamıştır ve Aleviler, yeni ibadet yerleri<br />
açılmasında zorluklarla karşılaşmıştır” cümleleriyle nazara verilen bu sorun, ayrımcılığa bir örnek teşkil<br />
etmektedir.<br />
Bu dolaylı ayrımcılık kapsamında cereyan eden DİB ile alakalı tartışmalarda ortaya sunulan çözüm önerileri<br />
genellikle teşkilatın yapılandırılması veya kaldırılmasından ibarettir. Yani DİB meselesine yaklaşım bu iki eksen<br />
etrafında cereyan etmektedir. Ancak meseleyi hararetli bir tartışma konusu haline getiren karmaşıklaştıran<br />
husus bu çözümlerin nasıl realize edileceğidir. Örneğin “Diyanet İşleri Başkanlığı kaldırılsın” denildiğinde<br />
mevcut DİB bünyesinde çalışan personel sayısı ve giderleri ve memur statüsünde olan insanların mağduriyeti<br />
akla gelmektedir.<br />
19<br />
Osmanlı’da kanunların şeriata uygunluğunu denetleyen bakanlık, Şeyhülislamlık müessesidir.<br />
20<br />
Ayrıntılar için bk. http://www.cemvakfi.org.tr/prof-dr-izzettin-dogan/izzettin-doganla-soyleyisi-2/<br />
21<br />
Ayrıntılar için bk. http://www.alevikulturdernekleri.com/diyanet-kaldirilmali/<br />
22<br />
Diyanet’e ait 2013 verilerine göre 121.845 personel, 85.412 cami bulunmaktadır. Bunların 32.171’i lise ve dengi okul (İmam-Hatip<br />
dâhil), 1.672 kişi orta ve ilkokul seviyesindedir. 63.046 kişi de ön lisans programı bitirmiştir (Bunların 52.799’u dini öğrenim). Yine<br />
2013 yılı itibari ile 4.604.649.000 TL toplam gideri vardır. Bunların 3.742.870.000’i personel gideridir (Diyanet İşleri Başkanlığı, 2013).<br />
2013 sonrası veriler için EK-1’e bakılabilir.<br />
Ayrıntılar için ise bk. http://www2.diyanet.gov.tr/StratejiGelistirme/Faaliyet/2013%20Y%C4%B1ll%C4%B1k%20Faaliyet%20Raporu.<br />
pdf<br />
• 16