30.12.2016 Views

cilt1sosyalkalkinma

cilt1sosyalkalkinma

cilt1sosyalkalkinma

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

[ÜNİDAP Uluslararası Bölgesel Kalkınma Konferansı (Muş-2016)<br />

UNIDAP International Regional Development Conference (Mus-2016)]<br />

önünde engel teşkil etmektedir.Bu açıdan insan kaynaklarına yatırım yapmak<br />

kaçınılmaz olmakta ve ülke refahın sağlanması bakımından toplumsal cinsiyet<br />

eşitsizliğinin önündeki engellerin giderilmesi gerekmektedir.<br />

5. SONUÇ<br />

Kalkınma tanımlanması zor bir kavram olmakla birlikte daha çok iktisadi bir anlam<br />

çerçevesinde tanımlanmaya çalışılmıştır. Oysa kalkınmanın, dünyanın konjonktürel<br />

değişimleri karşısında günümüzde sosyal, kültürel, siyasi ve ekonomik gelişmelerle<br />

birlikte değerlendirildiği görülmektedir. Böylece yerel aktörlerin öncülüğünde<br />

hembeşeri hem de sosyal göstergelerin iyileşmegöstermesi ve bölgesel kalkınmanın<br />

ülkegeneline yayılarak bölgeseldengesizliklerin azaltılması söz konusu olabilecektir.<br />

İkinci Dünya Savaşı sonrası batılı ülkelerin refahını sağlayan kalkınma anlayışı,<br />

kalkınmayı ekonomik boyuta indirgediğinden dolayı ülkeler ve bölgeler arasında<br />

giderek açılan bir makas meydana getirmiştir. Bu makas ekonominin küresel bir olgu<br />

olarak devreye girmesiyle birlikte kalkınmada farklı bir uygulamanın gerekli olduğu<br />

fikrini doğurmuştur. Böylece hem ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel farklılıkları<br />

dikkate alan hem de ekonomi dışı faktörleri de bünyesinde barındıran bölgesel<br />

rekabet gücünü harekete geçiren nitelikte bir kalkınma anlayışına ihtiyaç<br />

hissedilmiştir. Bu kapsamda geleneksel yani merkeziyetçi kalkınma anlayışından<br />

bölgeyi esas alan bir kalkınma anlayışına geçiş zorunluluk halini almıştır.<br />

Kalkınma insanların hayatlarında devamlı bir iyi olma hali ve farklı fırsatların<br />

yaratılması ile de ilgili olduğu için, kadınlara daha fazla fırsat ve imkân yaratılarak<br />

kadının toplum yaşamındaki konumunun güçlendirilmesi doğrudan bir kalkınma<br />

problemi olarak görülmelidir. Toplumsal cinsiyet eşitliği kadın erkek tüm bireylerin<br />

toplumun fırsat ve olanaklarından, eğitimden, çalışma yaşamından, yetki ve karar<br />

mekanizmalarına katılımından ve meslek seçiminden yararlanması ve hizmetlere<br />

erişimi açısından bir ayrımcılığa uğramamasıdır. Durum böyle olunca toplumlarda<br />

kadının konumu, üzülerek ifade etmek gerekir ki çok düşük düzeylerde<br />

bulunmaktadır. Bu ilişkinin öteki yüzüne bakıldığında tarihsel sürecin gösterdiği gibi<br />

toplumsal yaşamda kendine daha fazla yer bulan kadının kalkınma sorununun<br />

çözümüne de olumlu katkı yapacağı bilinmektedir.<br />

Dünyanın yarı nüfusunu oluşturan kadınların ülkenin aktif çalışma yaşamına<br />

katılmaması ekonominin kaybı anlamına gelmektedir. Bu nedenle kadının eğitimden<br />

ve fırsat eşitliğinden daha çok yararlanması, mesleğinde kariyer yapma isteğinin<br />

karşılanması, yetki ve karar mekanizmalarına katılımının sağlanması ve çalışma<br />

yaşamının olumsuz koşullarının iyileştirilmesi ve bütün bunları sürdürülebilir<br />

kalkınma açısından toplumsal, ekonomik ve çevresel boyutu ile birlikte<br />

değerlendirilerek bir dengeye getirilmesi istenilen bir durumdur. 2030 yılı<br />

sürdürülebilir kalkınma hedeflerin de de belirtildiği üzere kız çocuklarının eğitimine<br />

özellikle önem verilmeli ve erken yaştaki evliliklerin önüne geçilmelidir. Bunun için<br />

hükümetlerin yasal dayanak oluşturacak kanunların uygulanmasını sağlaması ve<br />

denetimlerini sıkılaştırılması gerekmektedir. Öte yandan ebeveynlerin<br />

yoksulluklarını giderici önlemlerin alınması için hükümetlere büyük görevler<br />

düşmektedir. Böylece ebeveynlerin kız çocuklarının eğitimine duyarlı davranılmasını<br />

45

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!