30.05.2017 Views

Bilge Karasu - Gece

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

nyla korkularının bütünleyici imgeleriyle dile getiriliyor. Kendini<br />

bütün okumuşların gölgesi durumuna getirdiğini (41), onların art<br />

benliği olduğunu (42) söyleyen bir yazar-anlatıcının "inandırıcılık<br />

eşiklerini" (46) aşarak, çok yönlü bir bilincin akışında ürettiği bu<br />

imgeler, gerçek yaşama kolay kolay uygulanamaz. Soyutlamanın<br />

bu aşamasında bunlar, yaşamın bilinen deneysel gerçekliği ötesinde,<br />

kurmaca, metindeki deyimiyle yapıntı bir nitelik gösterirler.<br />

Ama bu nitelik, etkilerini azaltmak şöyle dursun, tersine daha da<br />

yüceltir. Bir görelilikler, yansımalar, dalgalanan görüntüler bağlamında,<br />

yaşamın gündelik yorumundaki belirsizliği, yapıntı doldurur.<br />

Ancak, "bu yapıntıyı gerçek belleyerek bugünkü düşüncemizi<br />

o yapıntıyı gerçekleştirmek yolunda kullanmak, düşünülmeyecek,<br />

yanlış bir iş değil," (38) yargısı da çelişik bir biçimde, bir yanılsamanın,<br />

yeni bir yapıntının dile gelişi olabilir. Peki, "Bu iş nereye<br />

dek sürer? Herhalde yalnız kalıncaya dek. Bütün aynalarda kendinizi<br />

görünceye dek, herkesin gözü sizin aynanız oluncaya dek...<br />

Daha doğrusu, önlerinde durmasamz da aynaların hepsi sizi gösterinceye<br />

dek; gönüllerinde olmasanız bile insanların gözleri sizden<br />

duydukları korkuyu yansıtmaktan başka bir işe yaramaz oluncaya<br />

dek..." (105) <strong>Gece</strong>de varoluşun sonuna akan süreçtir bu.<br />

<strong>Gece</strong>de bu tür belli belirsiz bir son beklentisi, Beckett metinlerini<br />

andırırcasına, hem bir gereklilik hem de çelişki niteliğini koruyor.<br />

Yazar, anlatıcılar, metnin eylemi, güdüm kurgusu, dipnotlarında<br />

irdelenerek gelişen yazma serüveni, söylemin bütünü, bir<br />

sona yönelik. En azından metnin nesnel varlığının sınırları açısından<br />

böyle bu. Ama son kaçınılmaz olmakla birlikte, anlamayı<br />

umabileceğimiz bir şey midir? Metnin başında, gecenin karanlığında<br />

"yaşayabilirmiş gibi görünen tek şey" (1) olan dil, değişik<br />

bilinç katmanlarında işleyerek (5), büründüğü söylem biçiminde<br />

nereden nereye getirmiştir bizleri? Yazan, okuru, hepimizi? Hele<br />

başlangıçta "herkesten gizlenen bir şey olmalı. Ama her gizleneni<br />

bilen birileri de olmalı. O da, şu anda, benim," (47) diyen anlatıcıyı,<br />

nereye ulaştırmıştır?

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!