27.08.2019 Views

Panorama Gazetesi Sayı 1

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Çerkes<br />

Sürgünü<br />

bir kez daha<br />

anıldı... 4’te<br />

Daha verimli<br />

yaz tatili için<br />

ipuçları 11’dE<br />

“OSCAR<br />

ÖDÜLÜNÜ ALAN<br />

İLK TÜRK<br />

OYUNCU OLMAK<br />

İSTİYORUM”<br />

“Oscar ödülünü alan<br />

ilk Türk oyuncu olmak<br />

istiyorum. İstiyorum<br />

çünkü o enerjiye<br />

sahibim” diyen Ayhan<br />

Işık’la samimi bir röportaj<br />

gerçekleştirdik.<br />

2’de<br />

Gölbaşı Millet<br />

Bahçesi’ne<br />

uluslararası ödül 8’de<br />

DURMUŞ<br />

ÖZELÇİ<br />

TEMMUZ 2019 www.panoramagazetesi.com Fiyatı: 1.5 TL<br />

Haber, Güncel, Ekonomi <strong>Gazetesi</strong><br />

sekreter olarak girdi<br />

BAŞKAN OLDU<br />

Bilecik’in Pazaryeri ilçesinde, belediyede özel kalem müdürüyken yeri değiştirilen<br />

Zekiye Tekin, bu duruma tepki gösterip, bağımsız olarak katıldığı seçimlerde belediye<br />

başkanı seçildi. Tekin, onu başkanlığa taşıyan mücadelesini bizler için anlattı.<br />

İlçem adına gurur duyuyorum<br />

“Seçimler çok güzel bir atmosferde<br />

geçti. Yollarımız dikenliydi ama güller<br />

açtırdık Pazaryeri’nde. Kadın dayanışması<br />

fazlaydı. Kadın - erkek herkesten destek<br />

gördüm ve sevgi seli ile karşılaştım. İlçem<br />

adına gurur duyuyorum.” diyen Zekiye<br />

Tekin, bütün kadınlarımıza bir kadının dik<br />

durup neler başarabileceğini en güzel<br />

şekilde göstermek ve onlara örnek olmak<br />

adına böyle bir yola çıktığını ifade ediyor.<br />

MUZAFFER<br />

KAPLAN<br />

Bir seçimin<br />

ardından…<br />

Türkiye’nin gündemini aylarca meşgul<br />

eden İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığı<br />

seçimleri nihayet buldu. 31 Mart seçimlerinin<br />

şaibeli bir durum olarak gösterilmesi ve<br />

YSK’nın kararıyla seçimlerin yenilecek olması,<br />

Türkiye’nin gündemine oturdu. 23 Haziranda<br />

yenilenen İBB başkanlığı seçiminde Ekrem<br />

İmamoğlu 806.000 gibi büyük fark atarak İBB<br />

başkanlığına seçildi. Rakibi Binali Yıldırım<br />

İmamoğlu’nu tebrik etti. haber analiz 6’da<br />

Önce İnsan – Önce Pazaryeri<br />

“Önce İnsan – Önce Pazaryeri. Gönülleri<br />

Kazanacağız. Ben Değil Biz Olacağız”<br />

sloganıyla yola çıkan Zekiye Tekin,<br />

Türkiyenin ilk ve tek bağımsız kadın<br />

belediye başkanı olduğunu belirterek “Beş<br />

yıl boyunca güzel Pazaryeri’mizde hemen<br />

projelerimi uygulamaya başlayıp en güzel<br />

şekilde hizmet vereceğim” dedi.<br />

“Kadın Dayanışma merkezi”<br />

İlk yapmak istediğim projelerin<br />

başında “Kadın Dayanışma Merkezi”<br />

kurmak geliyor ifadesini kullanan Tekin,<br />

bu merkezin hedefini, Pazaryeri’ndeki<br />

kadınların hem ekonomiye hem de<br />

ailelerine katkıda bulunmasını sağlamak<br />

olacaktır şeklinde ifade etti. 4’te<br />

Vatanımın<br />

Patika Yolu<br />

Bir gezi yazısı yazmaktı amacım, Adigey’in kuruluş yıldönümünde<br />

orada yaşadıklarımızı, gezip gördüğümüz yerleri, yeni<br />

kurulan dostlukları anlatacaktım. Ama söz konusu vatan olunca,<br />

havası, toprağı, suyu olunca başka türlü oluyormuş. Niyetle<br />

eylemin farkının adıymış hasret... Ünal ULUÇAY 12’dE<br />

UYGAD’ın yeni<br />

Genel Başkanı<br />

Mevlüt Yüksel<br />

Kurulduğu dönemden itibaren sektörel<br />

anlamda önemli çalışmalara ve sosyal değer<br />

taşıyan hizmetlere imza atılan Uluslararası<br />

Yazarlar ve Gazeteciler Derneği’nin (UYGAD) 2.<br />

Genel Kurulu gerçekleşti. Renkli görüntülere sahne<br />

olan genel kuruluda, genel başkanlığa Mevlüt<br />

Yüksel seçildi. Yüksel, medyanın ve gazetecilik<br />

mesleğinin kronikleşen sorunlarına çözüm<br />

olmak için bu görevi üstlendiğini söyledi. 5’Te<br />

Çevre ve Şehircilik Bakanı<br />

Murat Kurum, “Her il kendi özelinde<br />

bir eylem planı hazırlayacak. Hem<br />

denizlerimizdeki kirliliğin giderilmesi<br />

hem kaynağında bu kirliliğe müsaade<br />

edilmemesi anlamında projelerini hayata<br />

geçirecekler” açıklamasında bulundu. 8’de<br />

Sıfır Atık Nedİr?<br />

Tarım ekonomilerin<br />

lokomotifi mi?<br />

Prof. Dr. H.Raşit Uysal 5’te<br />

Çorum<br />

Boğazkale’de<br />

öğrencilerden<br />

sergi 5’te<br />

Mutlu umutlu<br />

başlangıçlara...<br />

ŞENGÜL OTMAN 3’te<br />

Halk eğitimi merkezleri<br />

özel sektör gibi çalışır<br />

SEDAT BÜYÜK 11’dE<br />

7 Türkiye’nin yüzde 17’si korunan alan olacak 8<br />

Bilecikli şair<br />

ve Gazeteciler<br />

Pazaryeri’nde<br />

BİR Araya geldi<br />

Pazaryeri Halk Eğitimi Merkezi tarafından,<br />

düzenlenen etkinlikte, Bilecikli yazarlar, şairler,<br />

gazeteciler, radyo ve televizyoncular ilk defa<br />

Pazaryeri’nde buluştu. Etkinliğin açılış<br />

konuşmasını yapan Halk Eğitimi Merkezi<br />

müdürü Sedat Büyük, “Kuruluşun ve<br />

kurtuluşun beşiği, taşı mermer, yaprağı<br />

ipek, toprağı seramik olan, Türkiye’de 4<br />

bölgeyi kucaklayan tek il olan Bilecik,<br />

bizim ortak paydamızdır” dedi. 11’dE<br />

ISSN 2667 - 8780


02 aktüel<br />

OSCAR ÖDÜLÜNÜ ALAN<br />

İLK TÜRK OYUNCU<br />

OLMAK İSTİYORUM<br />

“Geldiğim noktadaki<br />

enerji, hiç olmamış kadar<br />

iyi” diyen ve kendisini<br />

Kurtlar Vadisi, Recep<br />

İvedik 3, Filinta, Eşkıya<br />

Dünyaya Hükümdar<br />

Olmaz gibi daha birçok<br />

film ve diziden tanıdığımız<br />

başarılı oyuncu,<br />

Ayhan Işık ile keyifli ve<br />

samimi bir röportaj gerçekleştirdik.<br />

Sizi tanıyalım…<br />

Oyunculuk serüvenine nasıl atıldınız?<br />

Merhaba, ben Ayhan Işık. Tiyatro ve<br />

sinema oyuncusuyum. İstanbul’un<br />

güzel semtlerinden biri olan Bakırköy’de<br />

1963 yılında dünyaya gelmişim.<br />

Tiyatroyla ilkokul yıllarımda tanıştım.<br />

Şuanda BASAD’ın Onursal Başkanı<br />

Üstün Asutay ilk hocamdı. Tiyatroya,<br />

Ali Baba ve Çocuk Tiyatrosu’nda<br />

başladım. İlk oyunum “Dedem Bebek<br />

Oldu.” Çocukluk yıllarımda başlayan<br />

tiyatro aşkım Ankara Üniversitesi<br />

Basın Yayın Okulu’ndan mezun olduktan<br />

sonra katlanarak arttı. Ankara’da<br />

birçok tiyatroda özellikle de<br />

Ankara Sanat Tiyatrosu bünyesinde<br />

farklı oyunlarda oynadım. Daha sonra<br />

konjonktür gereği televizyon ve dizi<br />

oyunculuğu gündeme geldi.<br />

Birçok oyuncu belirli bir karakterle hatırlanıyor.<br />

Sizin de böyle bir karakteriniz var mı?<br />

20 yılı aşkın süredir tiyatro, dizi ve<br />

sinema filmlerinde rol aldım. Öncelikle<br />

işimi iyi yapmaya ve halka<br />

ulaşmaya çalıştım. Halkın gönlünde,<br />

gözünde işini iyi yapan bir oyuncu<br />

olarak anılmak istedim. Hatırlandığım<br />

bir karakter olarak sorarsanız, en<br />

son oynadığım dizilerden biri olan<br />

Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’da<br />

canlandırdığım ‘Sibiryalı’ karakteri<br />

sanırım hâlâ unutulmadı.<br />

Genç oyunculara neler tavsiye edersiniz?<br />

Tavsiyem ünlü bir tanıdık peşinde koşup<br />

oyuncu olmak için uğraşacaklarına gitsinler<br />

iyi eğitim veren yerlerden oyunculuk<br />

eğitimi alsınlar. Her zaman için eğitim şart<br />

diyorum. Ayrıca iyi oyuncu olmak istiyorlarsa<br />

kesinlikle figürasyon gitmesinler. Yani<br />

yardımcı oyuncu olarak oynamasınlar.<br />

Çünkü her zaman kayıpta oluyorsunuz.<br />

Planladığınız projelerden bahseder misiniz?<br />

Güzel işlere imza atmak istiyorum. Madde<br />

bağımlılığını anlatan “Uçurum”la ilgili<br />

projemiz var. Yurtdışına da götürmeyi<br />

planlıyoruz. Ticari anlamda ekibin çok para<br />

kazandığı bir oyun değil. Yönetmenimiz<br />

Sibel Aydın olmak üzere ekibimizi oluşturan<br />

arkadaşların hepsi oyuncu, hepimiz<br />

Kireçlenme nedeniyle büyük bir<br />

operasyon geçirmişsiniz, bu süreçte<br />

neler yaşadınız, kariyeriniz açısından<br />

sizi nasıl etkiledi?<br />

Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz dizisinde<br />

2015’in sonu ve 2016’nın ilk ayları olmak<br />

üzere üç aya yakın bir süre rol aldım. Kış<br />

şartları sürüyordu ve dış sahnelerimiz vardı.<br />

Dışarda sıcaklık eksi üç derece, içeri ısınmaya<br />

girdiğimizde sıcaklık 20-25 derece. Arada<br />

neredeyse 30 derecelik bir diferansiyel<br />

oluyordu. Ben hastaneye sıcak bakan bir<br />

DURMUŞ<br />

ÖZELÇİ<br />

K. Vadisi<br />

R. İVEDİK 3<br />

EDHO<br />

tiyatrocuyuz. Biz bu oyunu çocuklara oynamak<br />

istiyoruz. Mesaj vermek istiyoruz.<br />

Benim yazdığım iki kişilik (kadın-erkek)<br />

bir oyun var. Kafamda her şeyini<br />

bitirdiğim bir oyun. Çünkü bu oyunun en<br />

güzel tarafı yazanlar aynı zamanda oynayanlar<br />

olacak. Kadını kadın, erkeği erkek<br />

yazacak. Uygun bir sponsoru bulursam<br />

yazmaya devam edeceğim.<br />

Onun dışında da tabi ki bizim film yazıp<br />

yönetecek veya yapımında rol alacak kadar<br />

gücümüz yok. Biz ancak oyunculuk, rol,<br />

karakter desteği verebiliriz. İyi projeler bana<br />

gelirse eminim ki sevgili yapımcılarımız ve<br />

cast direktörlerimiz veya kim uygun görürse<br />

o kişilerle güzel çalışma imkanları bulacağız.<br />

Bundan sonra da olursa olur olmazsa ben<br />

ne diyeyim artık.<br />

Hangi tür filmlerde<br />

oynamayı daha çok istersiniz?<br />

Kurtlar Vadisinde Rus general ve Eşkıya<br />

Dünyaya Hükümdar Olmaz’daki<br />

Sibiryalı karakteri snop ve psikolojik<br />

gerilim tarzında rollerdi. Canlandırdığım<br />

tiyatro oyunlarında da psikolojik<br />

karakterleri canlandırdım. Örneğin,<br />

Binnaz Ekren’le oynadığım Shakespeare’in<br />

psikolojik bir karakteri olan Lord<br />

Macbeth gibi. Yani sorunuzun cevabı<br />

psikolojik gerilim olabilir. Çünkü gerek<br />

tip olarak gerekse en son oynadığım<br />

karakterler onu gösteriyor. Ben aslında<br />

psikolojik gerilim karakter rollerini<br />

daha iyi canlandırabildiğime ve canlandırabileceğime<br />

inanıyorum.<br />

“BİR ALMAN SUBAYINI<br />

CANLANDIRMAYI ÇOK İSTERİM”<br />

Hayalinizde canlandırmak<br />

istediğiniz bir karakter var mı?<br />

Daha gündeme gelmedi ama benim<br />

aklımda şöyle bir şey var. Eşkıya Dünyaya<br />

Hükümdar Olmaz’da, Sibiryalı<br />

karakteri senaryo gereği dendi ve apar<br />

topar diziden çıkarıldı. Ama orada ben<br />

sanki Sibiryalının söyleyeceği son bir<br />

sözü olduğuna inanıyorum. Ne şekilde<br />

olur bilmiyorum –eşsel karakter olarak,<br />

ikizi olarak ya da kurtulmuş ama yaralı<br />

gibi- devam etse sanki hikâyenin sonu<br />

daha güzel gelir diye düşünüyorum.<br />

Bununla ilgili temaslarımız sürecek.<br />

FİLİNTA<br />

insan değildim. Hastaneye gitmiyordum ve<br />

bununla övünen bir insandım. 2016 sonunda<br />

bir nedenden dolayı hastaneye gittiğimde<br />

kalça röntgenimde bir kısıtlılık çıktı. Kıkırdak<br />

yapıda bozulma olmuş ve ben onu ihmal<br />

ettim. 2018 yılına geldiğimizde yürüyememe<br />

tehlikesiyle karşılaştım. Ama ben bunu; ben<br />

öldüm, bittim, serum yiyorum veya ameliyat<br />

olacağım diye basına yansıtmadım. Kendi sorunumu<br />

(ben yalnız yaşayan bir insanım) tek<br />

başıma çözdüm. Yanımda bir avuç arkadaşımla<br />

birlikte. Özel bir hastanede, iki taraflı<br />

TÜRKİYE’DE<br />

SANATÇILAR<br />

YARIŞ ATI<br />

KADAR DEĞER<br />

GÖRMÜYOR<br />

Türkiye’de sanatçılar<br />

özellikle de sakatlık<br />

geçirip ameliyat<br />

olan bazı sanatçılar<br />

yarış atı kadar değer<br />

görmüyor. Çünkü<br />

yarış atlarını sakatlandıkları<br />

zaman<br />

vuruyorlar. Bizde ise<br />

vurmuyorlar sanırım<br />

süründürüyorlar.<br />

Gereken desteği sanat dünyasından ve yapımcılardan göremedim<br />

kalça ameliyatım başarıyla sonuçlandı. Güzel<br />

bir ameliyat yapıldı. Buradan sayın Dr. Can<br />

Gemalmaz beye tekrar teşekkür ediyorum.<br />

Daha sonra ayağa kalktım.<br />

Gereken desteği sanat dünyasından ve<br />

yapımcılardan göremedim. Yakın çalıştığım<br />

ticari ilişkilerde bulunduğum insanlardan<br />

da göremedim. Ama önemli olan şu ben şu<br />

anda fiziksel olarak hiçbir problemi olmayan,<br />

enerjisi yüksek ve free olarak çalışan,<br />

hiçbir yere bağlı olmayan bir oyuncuyum,<br />

herkese duyurulur.<br />

Bunun dışında farklı bir karakter<br />

olarak derseniz bir Alman subayını<br />

canlandırmayı çok isterim. Çünkü<br />

benim tipim bakkal Ahmet efendiyi<br />

oynamaktan ziyade ona daha çok<br />

yakışır. Herkes bana göçmen misiniz<br />

diye soruyor. (Gülüyor)<br />

Peki tiyatro mu, sinema mı?<br />

Bizim tiyatrocularımızın söylediği<br />

şöyle bir laf var: “Sinema insanı ünlü<br />

yapar, televizyon ve dizide oynamak<br />

zengin yapar ama tiyatro insanı daha<br />

iyi yapar.” Ben yine de hangisi derseniz,<br />

dizi veya film olsun bir şekilde insan<br />

hayatını sürdürmeli. Ama yanında<br />

mutlaka tiyatro da olsun diyenlerdenim.<br />

Yani zor ama ikisi birlikte olsun.<br />

Çünkü eskiden tiyatro yapmak dizilerde<br />

oynamak için bir etken maddeydi.<br />

Şimdi tiyatroyu yapıyorsa vakti olmaz<br />

gibi düşünen yapımcıların olduğunu<br />

düşünüyorum. Bunun da bir şekilde<br />

çözüleceğine inanıyorum.<br />

Şu anda 56 yaşındayım, geldiğim<br />

noktadaki enerji, hiç olmamış kadar<br />

iyi. Ben tiyatroyu da, sinemayı da,<br />

diziyi de şehirler arası yolculuklar dahil<br />

olmak üzere yapabileceğime inanıyorum.<br />

Yeter ki bana inanan yapımcılar<br />

çıksın ortaya.<br />

SANAT SEKTÖRÜ<br />

BANA OLAN DİYET<br />

BORCUNU ÖDESİN<br />

Genel olarak bir hayaliniz var mı?<br />

Ne olsun istiyorsunuz bundan sonra?<br />

Evet bir hayalim var. Bu hayalim, en son<br />

2018 yılında ameliyat olduktan sonra<br />

daha da üst seviyeye çıktı. Ne şekilde<br />

ve nasıl olacak bilmiyorum. Biz daha<br />

ölmedik diyorum. Oscar ödülünü alan<br />

ilk Türk oyuncu olmak istiyorum. İstiyorum<br />

çünkü o enerjiye sahibim. Bu ödülü<br />

kamera arkasına geçtiğim zaman değil,<br />

kameranın önündeyken almak istiyorum.<br />

Kamera arkasına geçtiğimde zaten<br />

alacağım. Önce sanat sektörü bana olan<br />

diyet borcunu ödesin.<br />

“AKLI OLAN YAPIMCI VARSA OYNATSIN”<br />

Beni kamera önünde aklı olan yapımcı<br />

varsa oynatsın, birlikte kazanalım. Bu<br />

kadar enerji doluyum. Fakat garip bir<br />

durum var ortada; insanlar genç oyunculara<br />

yöneliyor. 56 yaşında star olunmayacağını<br />

biz zaten biliyoruz. Ama<br />

karakter olabilirsin. Çünkü starları taşıyan<br />

karakter oyucularıdır. Dört tane ünlü<br />

youtuber, modelist veya genç oyuncuyu<br />

bir diziye koyarak; o diziyi başarıya ulaştıramazsınız.<br />

Bunun örnekleri çok var.<br />

GENÇLERİ<br />

UYUŞTURUCUDAN<br />

UZAKLAŞTIRAN PROJE:<br />

UÇURUM<br />

Tiyatro olarak benim son zamanlarda<br />

oynadığım ve çok zevk aldığım, gençleri<br />

uyuşturucudan uzaklaştırmakla ilgili bir<br />

proje var. Adı “Uçurum.” Biz bunu<br />

Ankara’da 2018 yılının sonundan başlayıp<br />

sömestre kadar Gençlik ve Spor Bakanlığı<br />

ile Çalışma Sosyal Hizmetler ve Aile<br />

Bakanlığı nezdinde oynadık. Güzel bir<br />

projeydi. Oyunda, kızı maddeye alışmış,<br />

kurtulması için çabalayan ve kızını okutmak<br />

için bir takside çalışan adamı oynuyorum.<br />

Geçirdiği trafik kazasında, ayaklarından<br />

birisi sakat kalıyor. Hiçbir fedakârlıktan<br />

kaçınmayan, güzel bir aile babası.<br />

BURADAN<br />

YAPIMCILARA<br />

SESLENİYORUM<br />

Ben 56 yaşındayım, kamera arkasına<br />

geçmene ramak kalmış diyebilir çoğu<br />

kişi. Ama ben onlara her zaman yurt<br />

dışından örnek veriyorum. Yurtdışında<br />

medya ve turizm sektöründe çalışan<br />

çok sevdiğim bir arkadaşım, “burada<br />

esas oyunculuk 60 yaşında başlıyor”<br />

diyor. Türkiye’deki yapımcılara da<br />

buradan duyuruyorum. Biraz yurtdışıyla<br />

bağlantıda kalsınlar.<br />

TAÇSIZ KRAL’IN<br />

ÇALIŞMA<br />

PRENSİPLERİNİ<br />

UYGULUYORUM<br />

Peki Türk sinemasının 'Taçsız Kral'ı<br />

Ayhan Işık’la isim benzerliğiniz hakkında<br />

ne düşünüyorsunuz?<br />

Bu soru bana başka<br />

yerde de soruldu.<br />

Ayhan Işık benim<br />

rahmetli babamın<br />

tanıdığıydı.<br />

Sünnet düğünüme<br />

davet edilmiş,<br />

kendisi gelememişti.<br />

AYHAN IŞIK<br />

“Ayhancığım ben gelemiyorum. Sana<br />

bundan sonraki hayatında başarılar dilerim.<br />

Ayhan Işık” diye telgrafı gelmişti.<br />

Ayhan Işık, sete herkesten önce<br />

gelen, başrol olduğu halde sahnelerini<br />

onlarca kere çalışan, yönetmeni<br />

de çalıştıran, bir insanmış. Dolayısıyla<br />

başarılı olmuş. Ben de onun çalışma<br />

prensiplerini -sete erken gelmek dışında-<br />

aynen uyguluyorum. Benim ismim<br />

de resmen verilmiş bir isimdir. Soyadımız<br />

Işık, aile adım da Ayhan’dır.


gündem<br />

03<br />

Bağdat Caddesİ’nde VİP<br />

hİzmetİn adı FULYA ÜÇEM<br />

Diş Hekimi Fulya Üçem,<br />

yeni kliniğini İstanbul’un<br />

en gözde caddelerinden<br />

Bağdat Caddesi’nde açtı.<br />

HABER MUZAFFER KAPLAN<br />

Feneryolu’nda hizmete giren Diş<br />

Hekimi Fulya Üçem‘e ait Ağız, Diş,<br />

Çene Hastalıkları ve Cerrahisi Kliniği,<br />

İstanbul’un en gözde caddelerinden<br />

Bağdat Caddesi’nde görkemli bir açılışla<br />

faaliyete başladı. Kliniğin açılışında<br />

eğlenceli anlar yaşandı. Prof. Dr. Ahmet<br />

Vefik Alp, 3M Service İndustry Founder<br />

Atilla Üçem, ünlü sinema ve tiyatro<br />

oyuncusu Ayhan Işık, <strong>Panorama</strong> Medya<br />

imtiyaz sahibi Muzaffer Kaplan ve çok<br />

sayıda tanınmış dostları kliniğin açılışında<br />

Fulya Üçem’i yalnız bırakmadı.<br />

Hastaları ile daha yakından ilgilenmek<br />

istediğini belirten Üçem, daha geniş<br />

ve merkezi bir konumdaki yeni kliniğinde<br />

hastalarını kabul etmeye başladığını<br />

kaydetti.<br />

Diş Hekimi Fulya Üçem<br />

marka olma yolunda<br />

Fulya Üçem çok başarılı bir Ağız, Diş,<br />

Çene Hastalıkları ve Cerrahisi uzmanı.<br />

Bunun yanısıra “Dental Turizm’de ben<br />

de varım” dedi.<br />

Bağdat Caddesindeki görkemli<br />

kliniğinde yurt dışından gelecek hastalarına<br />

da hizmet vereceğini ifade eden<br />

Fulya Üçem “Son yıllarda ülkemiz<br />

özellikle Hollanda, Almanya ve İngiltere<br />

gibi ülkelerden gelen hastalara modern<br />

ve estetik diş hekimliği uygulamalarını<br />

başarıyla sunuyor.<br />

Avrupa ülkelerindeki diş tedavi<br />

maliyetlerinin yüksekliği, bu ülke vatandaşlarının<br />

diş tedavilerinde ülkemizi<br />

seçmelerini sağlıyor. Sağlık problemlerinin<br />

maliyetini daha düşük çözebilmek<br />

amacıyla sağlık turizmi gelişmiştir.<br />

Avrupa ülkelerinin vatandaşlarının<br />

sağlık turizmi için ilk tercihi Türkiye’dir.<br />

Türkiye’de sağlık standartlarının Avrupa<br />

ile aynı seviyede olması, tedavi maliyetlerinin<br />

bu ülkelere göre dörtte bire yakın<br />

olması, ülkemizin tarihi yapısı kültürel<br />

dokusu sağlık turizmi için tercih sebepleridir.<br />

Onun için ben de bu sektörde<br />

varım“dedi.<br />

Fulya Üçem kimdir?<br />

1978 Yılında İstanbul’da doğdu. 1989-<br />

1992 yıllarında DenHaag International<br />

School’da eğitimine devam etti.<br />

1995 yılında Kadıköy Anadolu<br />

Lisesinden mezun oldu. 2002 yılında<br />

Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği<br />

Fakültesinden mezun oldu. 2003 yılında<br />

Fuldent Diş Kliniklerini Üsküdar ve<br />

Mecidiyeköy’de kurdu ve işletti.<br />

2011 yılında Çapa Diş Hekimliği<br />

Fakültesi Ağız Diş Çene Hastalıkları ve<br />

Cerrahisi Anabilim dalında doktora<br />

eğitimine başladı.<br />

Bu süre zarfında birçok yerel ve uluslar<br />

arası kongrelerde posterleriyle katılımcı<br />

olarak yer almış olup yerel ve yabancı<br />

dergilerde yayınları bulunmaktadır.<br />

Şengül Otman<br />

s.otman@panoramagazetesi.com<br />

Mutlu umutlu<br />

başlangıçlara...<br />

Değerli okurlarımız;<br />

<strong>Panorama</strong> Medya ailesi<br />

olarak ‘Adige <strong>Panorama</strong><br />

Dergisi’nden sonra ‘<strong>Panorama</strong><br />

<strong>Gazetesi</strong>’ni siz değerli okurlarımızla<br />

buluşturabilmenin sevincini<br />

yaşıyoruz.<br />

“Bütün yeni başlangıçlar içinde<br />

yeni heyecanlar, yeni hevesler,<br />

yeni umutlar taşır.’’<br />

Heyecanla, hevesle ve umutla<br />

başlıyoruz.<br />

Yollar vardır yürünülesi,<br />

seyahatler vardır çıkılası denizler,<br />

yollar, kıtalar, okyanuslar vardır<br />

aşılası, köprüler vardır geçilesi,<br />

çileler vardır her şeye rağmen<br />

çekilesi ve gönüller fethedilesi...<br />

Lakin insan her yer de olamaz<br />

işte bu birbirinden değerli dost<br />

kalplerle biz <strong>Panorama</strong> <strong>Gazetesi</strong><br />

olarak el ele vererek uzun süren<br />

çalışmalarımız neticesinde başlangıcımızı<br />

yapıyoruz.<br />

Kimi zaman yolları beraber<br />

yürümek, seyahatleri birlikte edebilmek,<br />

uzaklara birlikte uzanabilmek<br />

için, bir çocuğun umut dolu<br />

bakışlarından, bir gencin güm<br />

güm kalbinde atan heyecanından,<br />

yaşı ilerlemiş hayatın türlü<br />

meşakkatlerine göğüs germiş bir<br />

ihtiyarın emektar bakışından,<br />

siyahı beyazı, dört mevsimi ile<br />

hayatın tüm tonlarından, acısı,<br />

hüznü, sevinci coşkusu ile bir<br />

insanı sarıp sarmalayan tüm duygularından<br />

yakalayıp paylaşmak<br />

için başlıyoruz.<br />

Siz değerli okurlarımız için<br />

doğru, objektif, yalın gerçek ve<br />

özgün, habercilik ilkelerinden<br />

yola çıkarak Güncel, Aktüel, Spor,<br />

Ekonomi, Kültür Sanat, Teknoloji,<br />

hayatın içinden gerçek haberlerle...<br />

Yeni başlangıçlar sizinle olsun<br />

sevgiyle kalın...


04 gündem<br />

Zaferle sonuçlanan bİr azmİn<br />

İlham veren hİkayesİ<br />

Türkiye 31 Mart Pazar günü yerel yöneticilerini seçmek üzere sandık başındaydı. Sürprizlerin ve ilklerin<br />

yaşandığı bu seçimlerde güzel hikâyelere tanık olduk. Büyükşehirlerdeki sürprizler, el değiştiren belediyeler<br />

ve demokrasiyi sonuna kadar haritada hissettiren renklerle Türkiye farklı bir seçim yaşadı...<br />

Türkiyenin ilk ve<br />

tek bağımsız kadın<br />

belediye başkanı<br />

Türkiyenin ilk ve tek bağımsız kadın<br />

Belediye Başkanı olarak tarihe geçtiniz.<br />

Bu konuyla ilgili neler söyleyeceksiniz?<br />

“Önce İnsan – Önce Pazaryeri. Gönülleri<br />

Kazanacağız. Ben Değil Biz Olacağız”<br />

sloganıyla yola çıktık. Türkiyenin ilk ve tek<br />

bağımsız kadın belediye başkanı oldum.<br />

Beş yıl boyunca güzel Pazaryeri’mizde<br />

hemen projelerimi uygulamaya başlayarak<br />

en güzel şekilde hizmet vereceğim.<br />

Belediye başkanı seçildikten sonra<br />

özellikle sosyal medya üzerinden kadınların<br />

büyük ilgi ve desteğini gördüm.<br />

Makam odam beni tebrik eden kadınların<br />

dayanışma merkezi gibi oldu. Seçim<br />

öncesi ve sonrasında ilgileri ve desteklerini<br />

esirgemeyen başta kadınlar olmak üzere<br />

bütün hemşehrilerime teşekkür ediyorum.<br />

Kadınlarımızın gösterdikleri ilgi ve sahip<br />

çıkma duyguları beni elbette çok mutlu<br />

etmektedir.<br />

Zekiye Tekin, hepimize öğüt<br />

verir gibi dik duruşu ile özellikle<br />

kadınlarımızın yürekten<br />

istediği başarılara ulaşabilmenin gerçek<br />

hikayesi. Duygulu, samimi, içten,<br />

azimli, kararlı bir o kadar da bizden.<br />

Röportajımız esnasında babasının her<br />

gün gittiği kahvede yaptığı konuşmasını<br />

içi burkularak, gözleri dolarak<br />

anlatmaya devam ediyor hikayesini...<br />

Öncelikle bu büyük başarınızdan dolayı sizi<br />

kutluyor ve hayırlı olsun diyoruz. Zekiye<br />

Tekin kimdir, bize kendinizi tanıtır mısınız?<br />

1978 Pazaryeri doğumluyum. ilkokulu<br />

Pazaryeri Cumhuriyet İlkokulunda,<br />

ortaokulu Pazaryeri Ortaokulunda, Lise<br />

ögrenimimi de Pazaryeri Çok Programlı<br />

Lisesinde bitirdim. Şu an Anadolu<br />

Üniversitesi’nde İşletme Fakültesi 3.<br />

sınıf öğrencisiyim. Kendimi Halk Eğitimi<br />

merkezlerinde sanat, dil ve çeşitli<br />

alanlarda kurslara katılarak geliştirdim.<br />

1996 - 2003 yıllarında özel bir şirkette<br />

çalıştım. Daha sonra 2004 yılında<br />

Pazaryeri Belediyesi’nde sekreter olarak<br />

çalışmaya başladım.<br />

Pazaryeri Belediyesi’nde<br />

hangi birimlerde çalıştınız?<br />

Belediyedeki görevime sekreter olarak<br />

işe başladım. Sırasıyla bütün birimlerde<br />

görev yaptım. Tabiri caiz ise çalışmadığım<br />

bir birim yok. Sekreterlik,<br />

danışmanlık, başkanın sağ kolu<br />

kısacası bütün birimlerinde tecrübe<br />

ve emeğim var. Bu vesileyle de<br />

15 yıl içerisinde belediyeciliği çok<br />

çok iyi öğrendim ve belediye yönetecek<br />

tecrübeye sahip oldum.<br />

Kaç Belediye Başkanı ile çalıştınız?<br />

Pazaryeri Belediyesi’nde biri CHP<br />

diğeri AK Parti olmak üzeren 2 belediye<br />

başkanı ile 15 yıl, CHP’li başkanla 1,<br />

AK Partili başkanla da 2 dönem olmak<br />

üzere toplam 3 dönem çalıştım. Tüm<br />

görevim boyunca işime hep hakim oldum.<br />

Çalışma azmim bugün bana belediyecilik<br />

hususunda, deneyim, tecrübe<br />

ve yaşadığım bölge halkının özellikle de<br />

kadınların ilgi, sevgi, saygısı, desteği ile<br />

sandıkta oy olarak geri döndü.<br />

Ne oldu da Belediye<br />

Başkanlığına aday oldunuz?<br />

31 Mart seçimlerine yakın bir zamanda<br />

sebebini anlamadığım bir<br />

şekilde kurumda bir degişiklik yapıldı.<br />

Özel Kalem Müdürü olarak çalışırken<br />

kendimi şikayetlerin yapıldığı<br />

ak masada buldum. Ben bu görevin<br />

geçici olduğunu zannederek 4 hafta<br />

bu masada çalıştım. Görev değişikliği<br />

tebliğ edilmeden, Özel Kalem Müdürlügü’nden<br />

alınarak daha basit bir<br />

işte çalışmamın istenmesini elbette<br />

kabul edemezdim. Ben bütün birimlerde<br />

çalıştım. Bütün görevlere<br />

ben kutsal gözüyle baktım<br />

hep. Ama bu bana yapılan bir<br />

haksızlıktı. Ben bunu haketmemiştim.<br />

Görevimin geçici süreliğine<br />

devam edeceği düşüncesi<br />

ile bir müddet burada devam<br />

ettim. Bu görevin kalıcı olduğunu<br />

öğrendiğimde kararımı verdim.<br />

Çok iyi bildiğim belediyecilk tecrübemi<br />

kullanmalı ve hemşehrilerime hizmet<br />

vermeliydim. Kararımı verdim ve Belediye<br />

Başkanlığına aday oldum.<br />

MUZAFFER<br />

KAPLAN<br />

Zekiye Tekin’i başkanlığa taşıyan<br />

mücadelesinin kırılma noktası<br />

ise tam da buradan başlıyor<br />

Tekin yılmadan tepkisini belediye<br />

başkanlığına aday adayı olarak gösteriyor.<br />

Önceliği Ak Parti oluyor ve aday<br />

adaylığı için başvurusunu yapıyor ama<br />

aday olarak gösterilmiyor.<br />

Bu sefer Tekin yoluna tek başına<br />

devam etmeye karar vererek 31 Mart<br />

Mahalli idareler Yerel seçimlerine<br />

bağımsız aday oluyor. Çalışmalarına<br />

esnaf ve aile ziyaretleriyle başlıyor.<br />

Pazaryeri ilçesi bu zamana kadar<br />

hiç kadın bir belediye başkanı tarafından<br />

yönetilmemiş. Önceleri olayı<br />

şaşkınlıkla izleseler de Zekiye Tekin’e<br />

sonuna kadar güvenerek sahip çıkıyor<br />

ve destek veriyorlar. En çok desteği<br />

de özellikle kadın seçmenlerden alan<br />

Zekiye Tekin zorlu maratonun ardından<br />

açıklanan sonuçlarda 17 sandıktan<br />

çıkan üçbin 909 geçerli oyun bin 596<br />

sını alarak % 40,83 oy oranı ile Pazaryeri’nin<br />

ilk, Türkiye’nin de tek bağımsız<br />

kadın Belediye başkanı oluyor.<br />

Yaşadığı bölgeye oldukça hakim<br />

gerçek manası ile halkın içinden.<br />

Kadınlarla daima hemhal olup onların<br />

sorunlarını ve beklentilerini dinliyor,<br />

yaşadığı memlekete olan sevgisi, gülen<br />

yüzü, çalışkanlığı, hizmet azmi, kararlı<br />

dik duruşu ile Pazaryeri halkına güven<br />

ve cesaret veriyor, özellikle hanımların<br />

gönlüne taht kuruyor ve herkesin<br />

sevgisini kazanarak başarıya ulaşan bir<br />

kadın portresi ve başari öyküsü oluşturuyor<br />

Zekiye Tekin...<br />

“Bütün kadınlarımıza bir kadının<br />

dik durup neler başarabileceğini en güzel<br />

şekilde göstermek ve onlara örnek<br />

olmak adına böyle bir yola çıktım. Bu<br />

davada ben de varım dedim. Arkamda<br />

güzel bir kitlenin olduğunu gördüm.<br />

Ve sevdalısı olduğum Pazaryeri ilçeme<br />

en güzel şekilde hizmet etmek adına<br />

bağımsız aday oldum.<br />

Seçimler çok güzel bir atmosferde<br />

geçti. Yollarımız dikenliydi ama güller<br />

açtırdık Pazaryeri’nde. Kadın dayanışması<br />

fazlaydı. Kadın - erkek herkesten<br />

destek gördüm ve sevgi seli ile karşılaştım.<br />

İlçem adına gurur duyuyorum.<br />

İlk yapmak istediğiniz Projeler nelerdir?<br />

İlk yapmak istediğim projelerin başında<br />

“Kadın Dayanışma Merkezi” kurmak<br />

geliyor. Bu merkezin hedefi Pazaryeri’ndeki<br />

kadınların hem ekonomiye<br />

hem de ailelerine katkıda bulunmasını<br />

sağlamak olacaktır. İlçemizde doğal<br />

güzelliklerimiz var, buralarda tesisler<br />

kurarak potansiyel imkanları değerlendirmek<br />

istiyorum.<br />

Bağımsız Belediye Başkanı seçildiniz.<br />

Peki başka partilerden teklif aldınız mı?<br />

Başka bir partiye geçmeyi düşünür müsünüz?<br />

Seçim döneminde değişik partilerden<br />

elbette teklifler aldım. Ama benim önceliğim<br />

Ak Partiden aday adayı olmaktı.<br />

Bahsettiğim gibi bu kabul görmedi. Ben de<br />

bağımsız olarak adaylığımı koydum.<br />

Gelen tekliflere rağmen başka bir<br />

partiye geçmem kesinlikle söz konusu<br />

olmaz. Bu seçmenime hem ayıp hem de<br />

ihanet olur. Seçmenim beni Zekiye Tekin<br />

olduğum, dik duruş sergilediğim için seçti.<br />

Siz bağımsız Belediye Başkanısınız.<br />

Belediye Meclisi Üyeleri diğer partilerden<br />

oluşuyor. Belediye Meclisi çalışmalarında bir<br />

muhalefetle karşılaşıyormusunuz?<br />

Kesinlikle hayır. Meclis üyelerimizle çok<br />

güzel bir uyum içinde çalışıyoruz. Meclis<br />

üyelerimiz de Pazaryeri halkının menfaatleri<br />

doğrultusunda çalışıyorlar. Durum<br />

böyle olunca ahenk ve uyumlu bir işbirliği<br />

oluşuyor. Benim belediyedeki tecrübelerimi<br />

ve iyi niyetimi bilen arkadaşlarımız.<br />

Kendilerine yürekten teşekkür ediyorum.<br />

<strong>Panorama</strong> <strong>Gazetesi</strong> olarak biz de<br />

Zekiye Tekin Başkanı tebrik ediyor ve<br />

başarılar diliyoruz.<br />

Çerkes Sürgünü “Yeniden Doğuş<br />

Gösterisi’’ ile bir kez daha anıldı...<br />

Kocaeli Büyükşehir Belediye<br />

Kağıtspor Kulübü’nün desteğiyle1864<br />

Çerkes Sürgününü anlatan<br />

“Yeniden Doğuş Kafkas Sürgünü”<br />

dans gösterisi sergilendi.<br />

Tarihin en acı olaylarından birisi<br />

olan 1864 Çerkes Sürgününü anlatan<br />

“Yeniden Doğuş Kafkas Sürgünü”<br />

dans gösterisi Büyükşehir Belediye<br />

Kağıtspor Kulübü’nün desteğiyle<br />

sergilendi. 1864 Kafkas Sürgününde<br />

Çerkes halkının çektiği sıkıntıları<br />

anlatan dans gösterisi şöf (meydan),<br />

köy halkının evlerinden çıkartılması,<br />

gemide yaşanan zorluklar, ağıt, yöre<br />

çatışmaları ve toprakların kabullenilmesi<br />

olmak üzere toplamda altı<br />

bölümden oluştu.<br />

Gösteriyi ilgi ile takip eden<br />

seyirciler hüzünlü dakikalar yaşadı.<br />

Gösterinin bitiminde ise dans ekibi<br />

ayakta alkışlandı.37 kişilik ekip<br />

Yeniden Doğuş Kafkas Sürgünü<br />

gösterisi için 1 yıl boyunca hazırlık<br />

yaptı. Hazırlık süresi boyunca<br />

Büyükşehir Belediye Kağıtspor<br />

Kulübü dans ekibini tüm imkanlarıyla<br />

destekledi.<br />

21 Mayıs 1864’ten itibaren<br />

Çerkes toplulukları başta Osmanlı<br />

İmparatorluğu olmak üzere dünyanın<br />

çeşitli bölgelerine sürgün edildi.<br />

Resmi olmayan rakamlara göre 1,5<br />

milyona yakın Çerkes, sadece bir<br />

ay içinde sürgüne tabi tutuldu. Yol<br />

şartları, salgın hastalıklar, açlık gibi<br />

nedenlerden dolayı yaklaşık 500 bin<br />

Çerkes de hayatını kaybetti. Sürgüne<br />

tabi tutulanlar Anapa, Novorossiysk,<br />

Gelincik, Soçi, Adler gibi Karadeniz<br />

limanlarından gemilere bindirildi ve<br />

birçoğu Anadolu’da Ordu, Samsun,<br />

Tokat, Amasya, Sinop, Yozgat,<br />

Düzce, Adapazarı ve Kocaeli’ye<br />

yerleştirildi. Süleyman Demirel<br />

Kültür Merkezi (SDKM)’nde düzenlenen<br />

dans gösterisi, yoğun katılım<br />

eşliğinde alkışlarla sona erdi.<br />

Sanat kırsala<br />

taşınıyor<br />

Bursa Büyükşehir Belediyesi Sanat ve<br />

Meslek Eğitim Kursları (BUSMEK),<br />

toplumun her kesimine ulaşmaya ve hayatlara<br />

dokunmaya devam ediyor. Hüdavendigar<br />

Kent Parkı’nda bulunan Sanat ve El Becerileri<br />

Uygulama Evi ve Tuzaklı Mahallesi işbirliğiyle<br />

düzenlenen etkinlikte köy kadınlarıyla ahşap<br />

boyama çalışmaları gerçekleştirildi. Sanat ve<br />

El Becerileri Uygulama Evi personeli ile ahşap<br />

boyama etkinliği ile kırsal kesimde yaşayan<br />

kadınların da sanatla buluşması sağlandı. Köy<br />

meydanı adeta sanat atölyesine dönüşürken,<br />

ahşap boyama tekniğini öğrenen kadınlar,<br />

ortaya birbirinden güzel eserler çıkardı.<br />

Çalışma sonunda hazırlanan ürünlerin<br />

kendilerine hediye edilmesinden çok mutlu<br />

olan köy kadınları, böyle bir projede bulunmaktan<br />

keyif aldıklarını söylediler.


gündem<br />

UYGAD Genel Başkanlığına<br />

Mevlüt Yüksel Seçildi<br />

Uluslararası Yazarlar<br />

ve Gazeteciler Cemiyeti’nin<br />

(UYGAD) 2. Olağan<br />

Genel Kurulu’nda,<br />

genel başkanlığa<br />

Mevlüt Yüksel seçildi.<br />

HABER MERKEZİ<br />

Yüksel, medyanın ve gazetecilik<br />

mesleğinin kronikleşen<br />

sorunlarına çözüm<br />

olmak için bu görevi üstlendiğini<br />

söyledi. Kurulduğu dönemden<br />

itibaren sektörel anlamda önemli<br />

çalışmalara ve sosyal değer taşıyan<br />

hizmetlere imza atılan Uluslararası<br />

Yazarlar ve Gazeteciler Derneği’nde<br />

(UYGAD) Genel Kurul<br />

heyecanı yaşandı…<br />

UYGAD‘ın 2. Olağan Genel<br />

Kurulu 26 Mayıs 2019 Pazar günü<br />

İstanbul Harbiye Crown Plaza<br />

Otel’de gerçekleşti ve genel kurulun<br />

ardından muhteşem bir iftar<br />

yemeği düzenlendi.<br />

DEMOKRASİ ŞÖLENİ YAŞANDI<br />

Sunuculuğunu Gökhan Taşkın’ın<br />

yaptığı UYGAD Genel Kurulu,<br />

saygı duruşu, istiklal marşının<br />

okunması ve divan seçimi ile<br />

başladı. Genel Kurul’da Divan<br />

Başkanlığı’na Tüm Hukukçular<br />

Birliği Genel Başkanı Av. Mustafa<br />

Kuran, kâtip üyeliğe ise İbrahim<br />

Biter seçildi.<br />

Divan oluşumunun ardından<br />

Mehmet Derviş Canbekli başkanlığındaki<br />

önceki yönetim ibra edildi<br />

ve Mehmet Derviş Canbekli, oy<br />

birliği ile alınan kararla ‘Onursal<br />

Başkan’lığa getirildi.<br />

Demokrasi şöleni yaşanan<br />

genel kurulda Mevlüt Yüksel<br />

başkanlığındaki liste oylandı ve<br />

oybirliği ile seçildi.<br />

MEVLÜt<br />

YÜKSEL<br />

‘MESLEKTAŞLARIMIZIN DERDİYLE<br />

DERTLENMEYİ MİSYON EDİNDİK’<br />

Son derece renkli görüntülere<br />

sahne olan genel kurulda konuşan<br />

Takvim <strong>Gazetesi</strong> Haber<br />

Müdürü ve program yapımcısı,<br />

UYGAD Genel Başkanı Mevlüt<br />

Yüksel, medyanın ve gazetecilik<br />

mesleğinin kronikleşen sorunlarına<br />

çözüm olmak için bu görevi<br />

üstlendiğini söyledi.<br />

Gazetecilerin çok zorluklarla<br />

görevlerini yapmaya çalıştığını<br />

ifade eden Mevlüt Yüksel, “Biz<br />

yıllardan beridir derneği bulunmayan<br />

yazarlar ve gazetecileriz.<br />

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti,<br />

bizi birbirimize yakınlaştırmak ve<br />

bazı sorunlarımızı çözme konusunda<br />

eksik kalıyor. Medyanın ve<br />

gazetecilerin sorunlarını bilen ve<br />

geleceği için çözüm üretme donanımı<br />

bulunan bir ekibiz. Medyada<br />

etik değerlerin korunması ve işsiz<br />

kalan meslektaşlarımıza çözüm<br />

üretilmesi başta olmak üzere<br />

önemli görevler yükleneceğiz.<br />

Biz meslektaşlarımızın derdiyle<br />

dertlenmeyi misyon edindik. Yerel,<br />

ulusal ve uluslararası düzeyde<br />

görev yapan meslektaşlarımız için<br />

projeler ve çözümlerimiz var. Kısa<br />

zamanda güzel icraatlara imza<br />

atacağız. Dernek olarak öncelikle<br />

gazetecileri ve yazarları bir araya<br />

getirip mesleki sorunları çözme<br />

konusunda yardımcı olacağız”.<br />

YOĞUN KATILIM OLDU<br />

Genel Kurul ve İftar davetine,<br />

gazeteciler, yazarlar ve çeşitli<br />

medya kuruluşlarının temsilcilerinin<br />

yanı sıra siyasetçiler,<br />

akademisyenler, bürokratlar, iş<br />

insanları, STK temsilcileri, kanaat<br />

önderleri, sanatçılar, sporcular<br />

ve davetliler katıldı.<br />

Tüm Hukukçular Birliği Genel<br />

Başkanı Av. Mustafa Kuran, 23.<br />

Dönem AK Parti Mardin Milletvekili,<br />

hukukçu ve akademisyen<br />

Prof. Dr. Cüneyt Yüksel, Kalp ve<br />

Damar Cerrahisi Uzmanı İstinye<br />

Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.<br />

Dr. Yusuf Kalko, Mardinliler Federasyonu<br />

(MARDİNFED) Genel<br />

Başkanı İbrahim Biter, Müzik<br />

yapımcısı Şahin Özer, 17 kez<br />

Guinness Dünya Rekoru’na imza<br />

atan SAT Komandosu ve yüzme<br />

şampiyonu Namık Ekin, MİT<br />

Kontr-Terör Dairesi eski Başkanı<br />

Mehmet Eymür, Oftalmolojide<br />

5 kez retina Oscar’ı almaya hak<br />

kazanan Prof. Dr. Murat Öncel,<br />

İstanbul Ticaret Odası Başkan Yardımcısı<br />

ve Yedirenk İletişim Grubu<br />

Yönetim Kurulu Başkanı İsrafil<br />

Kuralay, Sinop İşadamları Dernek<br />

Başkanı Rafet Orhan, Aktivist<br />

İTÜ Maden Mühendisliği Bölüm<br />

Başkanı Prof. Dr. Orhan Kural,<br />

Adana Çağ Üniversitesi İktisadi ve<br />

İdari Bilimler Fakültesi Öğretim<br />

Üyesi Emekli Gazi Albay Prof. Dr.<br />

Esat Arslan, Yeşilçam’ın duayen<br />

sanatçılarından Serdar Gökhan<br />

ve çok sayıda davetli katıldı.<br />

UYGAD’IN YENİ YÖNETİM LİSTESİ<br />

Genel Yönetim Kurulu Asil Listesi<br />

Genel Başkan Mevlüt Yüksel,<br />

Genel Başkan Vekili Okan<br />

Alkan Sarıkaya, Genel Başkan<br />

Yardımcıları; Mustafa Kuran,<br />

Bekir Hallaç, Gökhan Taşkın,<br />

Melda Tuncel, Gökhan<br />

Alperen Bayrak, Muammer<br />

Karadeniz, Metin Yener,<br />

Murat Aydın, İlhan Çabukol,<br />

Bahri Dündar, Ahmet<br />

Kaplan, Mehmet<br />

Erkan Avcılar,<br />

Banu Perçin<br />

Güngörmez,<br />

Adnan Gül,<br />

Genel Sekreter<br />

Güngör Yavuzarslan.<br />

Genel Yönetim Kurulu Yedek Listesi<br />

Sevgi Özdemir, Ertan Karakanlı,<br />

Murat Çimen, Hüseyin<br />

Bayoğlu, Fevzi Yalçın, İlker<br />

Akkurt, Binali Balcı, Cemal<br />

Çolakoğlu, İsmail Navruz<br />

Denetleme Kurulu Asil Listesi<br />

Mehmet Sezgi (Başkan), Mehmet<br />

Hanefi Aras (Raportör),<br />

Aytekin Akay, Uğurlu Özdemir,<br />

Murat Uygur<br />

Denetleme Kurulu Yedek Listesi<br />

Asuman Yazıcı, Mehmet Duru,<br />

Hayati Kılıç, Selvi Sarıtaç,<br />

Tolga Atar<br />

İstişare Kurulu<br />

Prof. Dr. Cüneyt Yüksel, İbrahim<br />

Biter, Prof. Dr. Yusuf Kalko,<br />

Kasım Gence, Şahin Özer,<br />

Namık Ekin, Nazmi Çelenk,<br />

Ahmet Utlu, Şenol Goncagül,<br />

Semra Akan Akyürek, Mustafa<br />

Yıldırım, Dr.İsmail Öz, Aytekin<br />

Kömürgöz, Ahmet Altın Kaya,<br />

Murat Koçak, Ahmet Gemici,<br />

Osman Öztürk, Arife Avcu,<br />

Saim Altunterim, Musa Hamarat,<br />

Onur Kayador, Zihni Cinan,<br />

Serdar Gökhan , Lütfü Tomuş<br />

Prof. Dr.<br />

Harun Raşit Uysal<br />

harun.uysal@ege.edu.tr<br />

Tarım ekonomilerin<br />

lokomotifi mi?<br />

05<br />

İnsanoğlu binlerce yılını bilgisayarsız, telefonsuz,<br />

çamaşır makinesiz, otomobilsiz geçirmesine karşılık,<br />

hiçbir dönemini gıdasız geçirmemiştir.<br />

Bütün canlılar gibi insanların da yaşayabilmeleri<br />

için birinci koşul beslenebilmeleridir. Bu açıdan<br />

bakıldığında gıda ve bu gıdaların elde edilme sürecini<br />

kapsayan bitkisel ve hayvansal tarım, insanlık için<br />

yaşamsal bir faaliyet olarak karşımıza çıkmaktadır.<br />

İnsanoğlunun geçirmiş olduğu avcılık ve toplayıcılık<br />

döneminden sonra başlayan tarımsal faaliyetten<br />

ilk zamanlarda beklenen beslenme, barınma ve giyim<br />

gibi gereksinimleri karşılaması olmuş, ancak aradan<br />

geçen zaman içerisinde tarım bu ihtiyaçları karşılamak<br />

dışında da bir takım görevler üstlenmiştir.<br />

Bu görevler arasında; ulusal gelire ve dış ticarete<br />

katkı sağlaması, sanayiye hammadde üretmesi,<br />

işgücüne katkı sağlaması, kalkınmanın finansmanını<br />

sağlaması bulunmaktadır. Bu görevler göz önüne<br />

alındığında tarımın, bir ülke için ne kadar önemli ve<br />

stratejik olduğu daha iyi anlaşılmaktadır.<br />

Türkiye açısından bir değerlendirme yaparsak;<br />

Tarımın ne yazık ki kendisinden beklenen işlevleri<br />

istenilen düzeyde yerine getirdiğini söyleyemeyiz.<br />

Temel görevi ülke insanlarının gıda gereksinimini<br />

karşılamak olan tarım sektörü, 1980’li yıllardan itibaren<br />

maalesef bu işlevini yerine getirmekte yetersiz kalmış ve<br />

her geçen gün ithal edilen ürün sayısı artmıştır.<br />

Türkiye tarımındaki olumsuz dönüşümler; 24 Ocak<br />

1980 ekonomik istikrar kararları, 5 Nisan 1994 kararları<br />

ile 1999 sonu ve 2000’de IMF’ye verilen iyi niyet mektupları<br />

nedeniyle gerçekleşmiştir. Kararlar ve iyi niyet<br />

mektupları ile tarıma; dünya bankası, IMF ve dünya<br />

ticaret örgütünün müdahaleleri artmış, ülkedeki birçok<br />

tarımsal kamu iktisadi kuruluşu (KİT) özelleştirilmiş, üstüne<br />

bir de ürüne değil, doğrudan gelir desteği gibi bir<br />

garabet getirilince korumasız kalan üretici tarlasını terk<br />

etmiş ve sonuçta ülke ithalat cennetine dönüşmüştür.<br />

Halbuki tarımda gerçek bir yapısal dönüşümün<br />

gerçekleştirilesi gerekmektedir. Çünkü tarımdaki<br />

büyüme yüzde 1,5’un, işletme sayısı 3 milyonun,<br />

ortalama arazisi büyüklüğü 61 dekarın, parsel sayısı<br />

da 32 milyonun üzerine hala çıkarılamamıştır. Küçük<br />

işletmeler yaşatılması gerekirken, artan maliyetler<br />

nedeniyle zor durumda kalmışlardır. Koşullar her ne<br />

olursa olsun bunların ekonomi içerisinde bırakılması<br />

aslında sosyal bağları kuvvetlendirecek, ülke için<br />

toplumsal ve sosyal bir sigorta olacaktır. Bugüne kadar<br />

toprakların sınıflandırılması, toplulaştırılması, üretici<br />

örgütlenmesinin tamamlanması, kooperatif çatısı<br />

altında ortak makine parkları oluşturulması, ucuz girdi<br />

temin edilmesi, kooperatiflerde ürün işleme ünitelerinin<br />

kurulması, gıda güvenliği ve yeterliliğinin sağlanması<br />

maalesef yeterince gerçekleştirilememiştir.<br />

İkinci Dünya Savaşı gibi bir yıkımı yaşamamış olan<br />

Türkiye toprakları, Avrupa’ya kıyasla daha az kirlidir.<br />

Bunun avantaja çevrilmesi gerekirken, tarımsal yatırımların<br />

reel olarak artmadığı hatta toplam içindeki payının<br />

azaldığı görülmektedir. Sektör sadece krizlerde akla<br />

gelmekte ve ilk iş olarak da ona müdahale edilmektedir.<br />

Duruma tarıma dayalı gıda sektörü açısından<br />

bakılacak olursa;<br />

Gıda güvenliği önem kazanmasına rağmen, gıda<br />

sanayinin birçok dalında konkordato ve iflaslar gözlemlenmektedir.<br />

Sanayide ürün farklılaştırma, ürün<br />

değiştirme maliyetleri yüksektir. Dağıtım kanallarına<br />

giriş zor ve yeni ürün arzı sektöre girişte engel olarak<br />

öne çıkmaktadır. Bir de tabii ki hileli ürün sayısı pazara<br />

neredeyse hakim olmuş durumdadır.<br />

AB ile karşılaştırıldığında;<br />

Türkiye’nin et ürünleri, nişasta, nişastalı ürünler ve<br />

hazır yemeklerde düşük, hayvansal yağlar ile süt ürünlerinde<br />

çok düşük, işlenmiş meyve-sebze ürünlerinin<br />

büyük bir kısmı ile margarinde ise yüksek rekabet gücü<br />

bulunmaktadır.<br />

Tarım ve gıdadaki yapısal, teknolojik problemler<br />

kısa sürede halledilirse;<br />

Gelişmekte olan ülkelerdeki yüksek ekonomik<br />

büyümeden kaynaklanan gıda talebi, biyoyakıt üretimi<br />

için tarla ürünleri talebi ve dünya stok/kullanım oranlarındaki<br />

azalma nedeniyle Türkiye tarımda bölgesinde<br />

lider ülke olacaktır.<br />

Çorum Boğazkale‘de Resim Sergisi<br />

Boğazkale Şehit Mustafa<br />

Karasakal Çok Programlı<br />

Anadolu Lisesi öğrencilerinin yıl<br />

boyunca Görsel Sanatlar dersinde<br />

yapmış oldukları etkinlikleri,<br />

Öğretmenleri Gönül Çakıcılar<br />

önderliğinde hazırladıkları sergileriyle<br />

sunumlarını yaptılar.<br />

Boğazkale Şehit Mustafa<br />

Karasakal Çok Programlı Anadolu<br />

Lisesi‘nde ilçe milli eğitim<br />

müdürü Süleyman Baştürk ve ilçe<br />

protokolünün yanı sıra, ilçedeki<br />

diğer okul müdürleri, öğretmenler,<br />

öğrenci ve velilerinin katıldığı<br />

yılsonu resim sergisi düzenlendi.<br />

2108-2019 öğretim yılında<br />

tüm sınıf öğrencilerinin yıl içinde<br />

yapmış oldukları bireysel veya<br />

takım çalışması ürünler okulun<br />

spor salonunda teşhir edildi.<br />

Görsel Sanatlar Öğretmeni<br />

Gönül Çakıcılar önderliğinde<br />

hazırlanan sergiyi gezen ilçe<br />

milli eğitim müdürü Süleyman<br />

Baştürk, okul müdiresi Ayşe<br />

Akkaya‘yı tebrik ederek, her bir<br />

öğrencinin yetenekli ve başarılı<br />

olduğunu söyledi. Öğrenciler<br />

yaptıkları resimler hakkında<br />

katılımcıları bilgilendirdiler.<br />

Okul Müdür Yardımcısı<br />

Berkan Delibaş, “sergide emeği<br />

geçen başta Görsel Sanatlar<br />

Öğretmeni Gönül Çakıcılar<br />

olmak üzere tüm öğrencilerimize<br />

teşekkür ederiz” dedi.


06<br />

gündem<br />

Kim ne dedi?<br />

Recep Tayyip Erdoğan:<br />

“Milli irade tecelli etti”. Ekrem<br />

İmamoğlunu kutlayan Erdoğan:<br />

“Milli irade bir defa daha tecelli<br />

etmiştir. Gayrı resmi sonuçlara göre<br />

kazanan Ekrem İmamoğlu’nu tebrik<br />

ediyorum. Sonuç İstanbul’umuz için<br />

hayırlı olsun.”<br />

Bİr seçİmİn ardından…<br />

31 Mart 2019 yerel seçimleri kıran kırana geçti. Başta<br />

sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak<br />

üzere bütün partiler ve liderleri seçim çalışmalarına<br />

müdahil oldu.<br />

AK Parti’nin ve Cumhur İttifakının<br />

İBB Başkan adayı Binali<br />

Yıldırım, devletin pek çok kademesinde<br />

görev yapmış, (Milletvekili,<br />

Ulaştırma Bakanı, Türkiye Cumhuriyetinin<br />

son Başbakanı, TBMM Başkanı),<br />

tecrübeli, partinin ağır toplarından ve<br />

kazanacağı kesin gözüyle bakılan kişi.<br />

Binali Yıldırımı bütün Türkiye tanıyor.<br />

Diğer taraftan CHP’nin adayı<br />

Ekrem İmamoğlu... Beylikdüzü ilçe<br />

belediye başkanlığı yapmış genç,<br />

azimli, çalışkan. Beylikdüzü’nde<br />

tanımayan yok. CHP Genel Başkanı<br />

Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel<br />

Başkanı Meral Akşener’in (Millet<br />

İttifakı) adayı. Ama İmamoğlu’nun<br />

İstanbul’da tanınma oranı %16. Yani<br />

bir bakıma risk.<br />

31 Mart akşamı seçimler yapılıyor…<br />

Saat 23.00 bile olmadan Binali<br />

Yıldırım kameralar karşısına geçiyor<br />

ve “seçimi 3600 oy farkıyla kazandık”<br />

diyor ve bir daha kameralar önüne<br />

geçmiyor. Fakat bunu söylediği anda<br />

AA veri akışını kesiyor ve saatlerce AA<br />

dan haber yok. İstanbul’lular sabah her<br />

yerde ‘’Gönül belediyeciliği kazandı’’<br />

afişleriyle uyanıyor ve şaşırıyorlar.<br />

Çünki afişlerde Cumhurbaşkanı ve<br />

Binali Yıldırım’ın fotoğrafları var.<br />

Millet İttifakının adayı Ekrem İmamoğlu<br />

ise saat başı kameralar karşısında.<br />

Kendi kurdukları sistemle alınan oy<br />

neticelerini saat saat veriyor.<br />

İktidar oylar çalındı iddiasını ortaya<br />

attı. Binali Yıldırım bir TV pragramında<br />

oyların gerçekten çalınmadığını,<br />

bunların mahalli bir dille söylendiğini<br />

ifade etti. Yani iddia edildiği gibi oylar<br />

çalınmamıştı. Peki çalınmamıştı da<br />

bu iddialarla seçmen mi etkilenmek<br />

istenmişti?<br />

Neticede Ekrem İmamoğlu seçimi<br />

kazanıyor. Uzun süren sancılı bir<br />

Muzaffer<br />

Kaplan<br />

Haber Analiz<br />

dönemden sonra mazbatasını alıp<br />

makam koltuğuna oturuyor. Fakat<br />

önceleri seçim neticesi kabul edilmiş<br />

manasında açıklamalar yapıldı ama<br />

yine de AKP tarafından YSK’ya itiraz<br />

ediliyor. Ve İmamoğlu’nun kazanmış<br />

olduğu mazbatası elinden alınıyor.<br />

23 Haziranda seçimlerin yenilenmesine<br />

karar veriliyor. İstanbul’lular<br />

Ekrem İmamoğlu’na haksızlık yapıldığına<br />

inanıyor. Seçimlerin yenileneceği<br />

gün olan 23 Haziranda her iki<br />

tarafın seçmenleri tatillerini yarıda<br />

keserek İstanbul’a akın akın geliyorlar.<br />

Gelinlik ve damatlıkla nikahtan<br />

seçim sandıklarına koşanlar var.<br />

Yenilenen seçimde Ekrem İmamoğlu<br />

806.426 gibi büyük bir oy farkıyla<br />

seçimi ikinci kez kazanıyor. Seçim<br />

sonucu : Ekrem İmamoğlu (CHP):<br />

%54,21 ve 4.741,870 oy, Binali Yıldırım<br />

(AKP) %44,99 ve 3.935,444<br />

oy. Seçimin galibi tartışmasız Ekrem<br />

İmamoğlu oluyor.<br />

“SANDIKTAN SEFER<br />

GÖREV EMRİ ÇIKMIŞTIR”<br />

Seçimi bir kişi, bir parti, bir grup, bir<br />

kesimin değil bütün İstanbul’luların,<br />

bütün Türkiye’nin kazandığını vurgulayan<br />

İmamoğlu, bunu şu an belki<br />

herkes tam olarak hissedemese de<br />

kısa sürede herkesin böyle hissedeceğini<br />

belirtti.<br />

Ekrem İmamoğlu bunu sağlamak<br />

için canla başla çalışacağını, hiç kimseyi<br />

ayırmayacağını, dışlamayacağını ifade<br />

ederek, “Bugün benim için sandıktan<br />

sefer görev emri çıkmıştır. Vatandaş<br />

bana İstanbul’un işsizlik ve yoksullukla<br />

mücadele seferberliğini, yeşil alanlarla<br />

donatma seferberliğini, hızlı, kaliteli ve<br />

ucuz ulaşım seferberliğini başlatmak ve<br />

sonuca ulaştırmak için kutsal bir görev<br />

vermiştir. Bu benim hayatımdaki en<br />

değerli, en gururlu, en onurlu görevdir.<br />

Bu görevi çocuklarıma, eşime, aileme,<br />

tüm İstanbul‘lulara mahçup olmadan<br />

layıkıyla yapmaktan başka hiçbir<br />

gündemim, önceliğim yok ve olmayacaktır”<br />

diye konuştu. Seçimi tüm<br />

İstanbul kazandı. Yeni bir sayfa açıldı.<br />

Bu benim için onurlu bir görev. Hiç<br />

kimseyi ayırmadan çalışacağım. <strong>Sayı</strong>n<br />

Cumhurbaşkanım, sizinle uyum içinde<br />

çalışmaya hazırım.<br />

“HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK”<br />

İmamoğlu konuşmasında, “millet adına<br />

yapılacak hizmetlerin parti farklılığı<br />

gerekçesiyle engellenmek istenmesi<br />

gibi bir durumla karşılaşılırsa, engelleme<br />

ile ilgili bir takım siyasi çalışmalar<br />

yapıldığını görürsek her şeyi şeffaf bir<br />

şekilde vatandaşla paylaşacağız.” diyen<br />

İmamoğlu Türkiye Cumhuriyeti’nin her<br />

kurumunun değerli olduğunu belirtti.<br />

Artık gece gündüz demeden, çok<br />

yoğun tempolu bir çalışmaya başlamak<br />

için sabırsızlandığını vurgulayan İmamoğlu,<br />

bu tempo içinde gücünü, enerjisini<br />

her zaman olduğu gibi vatandaşın<br />

samimi duygularından, sevgisinden ve<br />

güveninden alacağını bildirdi. Geçen<br />

aralık ayında aday olarak ilk ortaya<br />

çıktığında “Tanıdıkça beni sevecekseniz”<br />

dediğini anımsatan İmamoğlu,<br />

“Çok şükür dediğim gibi de olmuştur.<br />

31 Mart’tan sonra da ‘Her şey çok güzel<br />

olacak’ demiştim. Görecekseniz o da<br />

olacak. Her şey bu güzel İstanbul’da<br />

çok güzel olacak.” diye konuştu.<br />

24 Hazİran tarİhlİ bazı gazete başlıkları şöyle İdİ:<br />

Akit: 25 Yıl sonra sola teslim. Aydınlık: Sonucunu ekonomi belirledi.<br />

Cumhuriyet: Halkın zaferi. Karar: Sandıkta deprem. Takvim: Demokrasi<br />

kazandı. Sabah: Demokrasi kazandı. Sözcü: Tarihi fark. Yeniçağ: Hak<br />

yerini buldu. Akşam : İstanbul kararını verdi. Hürriyet: İstanbul‘un Tercihi.<br />

Milliyet: İstanbul seçimini yaptı. Posta: Ve İstanbul seçimini yaptı.<br />

Star: İstanbul seçimini yaptı. Yeni Şafak: İstanbul seçimini yaptı.<br />

Kemal Kılıçdaroğlu:<br />

İmamoğlu’nun<br />

ikinci zaferinin<br />

ardından konuştu:<br />

“Ben bu milletin<br />

ferasetine güveniyordum.<br />

Demokrasiye<br />

yapılan<br />

darbeyi giderdiler.<br />

Allah’ın izniyle<br />

800 bin fark ile biz bunu çözdük. Artık<br />

bu saatten sonra kapalı kapılar ardında<br />

hiç kimse millet iradesine darbe<br />

yapamaz. Artık hiçbir güç mazbatayı<br />

vermemezlik edemez” dedi.<br />

İYİ Parti lideri Meral Akşener:<br />

Millet, “Dur<br />

orada söz bende”<br />

demiştir.<br />

Kulakları çekip<br />

kızarttı. Türk<br />

Milleti büyük<br />

bir demokrasi<br />

dersi vermiştir.<br />

Milletimiz<br />

bu zihniyetin kulağını kızartmış,<br />

“ben yaptım oldu” diyenlere “Dur<br />

orada. Söz de karar da benim”<br />

demiştir” ifadesini kullandı.<br />

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel<br />

Karamollaoğlu:<br />

“Kardeşliğin pekişmesine<br />

vesile<br />

olmasını diliyorum.<br />

Milletimizin<br />

iradesi tecelli<br />

etmiştir. Bize<br />

düşen bu karara<br />

saygı duymaktır”<br />

ifadesini kullandı. Karamollaoğlu,<br />

Twitter hesabından yaptığı paylaşımda,<br />

yenilenen İBB Başkanlığı seçimine<br />

ilişkin “İstanbul seçimlerinin milletimiz<br />

ve ülkemiz adına hayırlı olmasını<br />

temenni ediyor, sandıktan çıkan<br />

sonucun 82 milyonun kardeşliğinin<br />

pekişmesine vesile olmasını diliyorum”değerlendirmesinde<br />

bulundu.<br />

Ak Parti adayi Binali Yıldırım:<br />

İlk sonuçlar<br />

belli olmaya<br />

başladığında<br />

hemen medya<br />

önüne çıkıp<br />

şöyle konuştu:<br />

“Seçimi rakibim<br />

İmamoğlu önde<br />

götürüyor. Kendisini<br />

tebrik ediyorum.”


çevre<br />

07<br />

5) Eğitim ve<br />

Bilinçlendirme<br />

Ekipmanların temini gerçekleştirildikten<br />

sonra uygulamaya<br />

geçmek için öncelikle<br />

hedef kitlenin konuya ilişkin<br />

eğitilmesi gerekmektedir.<br />

Sıfır Atık Projesi kapsamında<br />

düzenlenecek bu eğitimlerin<br />

uygulamalı olması çok<br />

önemlidir. Yine kurumun<br />

web sitesinde yapılacak<br />

uygulamaya yönelik duyuru<br />

ve bilgilendirme yapılmalıdır.<br />

Bunun yanı sıra kurum içindeki<br />

tüm çalışanlara gönderilmek<br />

üzere Sıfır Atık Projesi ve<br />

yapılan çalışmalar hakkında<br />

bilgilendirici mail gönderimi<br />

de yapılması gerekmektedir.<br />

Sıfır Atık Nedİr?<br />

Sıfır Atık”; kaynakların<br />

verimli kullanılması<br />

ile birlikte<br />

israfın önlenmesini,<br />

atık oluşumunun<br />

önlenmesi<br />

veya azaltılması<br />

ile birlikte atık<br />

oluştuğu durumda<br />

kaynağında ayrı<br />

toplanarak geri<br />

kazanımının sağlanmasını<br />

hedefleyen<br />

bir sistemdir.<br />

RIFAT<br />

KAPLAN<br />

Atıkların geri dönüşüm<br />

ve geri kazanım süreci<br />

içinde değerlendirilmeden<br />

bertarafı hem maddesel<br />

hem de enerji olarak ciddi<br />

kaynak kayıpları yaşanmasına<br />

neden olmaktadır.<br />

T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı,<br />

2017 yılında sürdürülebilir<br />

kalkınma ilkeleri çerçevesinde<br />

oluşan atıkları kontrol altına almak<br />

ve gelecek nesillere daha temiz<br />

ve yaşanabilir bir dünya bırakmak<br />

adına “Sıfır Atık” projesini hayata<br />

geçirmiştir. İlk olarak bakanlığın ana<br />

hizmet binasında aşamalı olarak<br />

başlatılan proje hem bireysel hem<br />

kurumsal hem de belediye genelinde<br />

yaygınlaşmaktadır. Sıfır atık projesinin<br />

yaygınlaşması ile birlikte, israfın<br />

önüne geçilerek maliyetlerin azalması<br />

ve verimliliğin artırılması,<br />

çevresel risklerin azaltılması,<br />

bununla beraber çevre koruma<br />

bilincinin kurum bünyesinde<br />

gelişmesine katkı<br />

sağlandığından çalışanların<br />

“duyarlı tüketici” duygusuna<br />

sahip olmasının sağlanması<br />

hedeflenmektedir.<br />

HEDEFLER<br />

Temiz ortam kaynaklı olarak performansın<br />

ve verimliliğin arttırılması<br />

İsrafın önüne geçildiğinden maliyetlerin<br />

azaltılması<br />

Tasarruf ve ekonomik kazanç<br />

sağlanması<br />

“Duyarlı tüketici” duygusuna<br />

sahip olunmasının sağlanması<br />

Çevresel risklerin azaltılmasının<br />

sağlanması<br />

SIFIR ATIK<br />

SİSTEMİNİN KAZANÇLARI<br />

1 ton atık kâğıdın geri kazanımı<br />

ile • 17 ağacın kesilmesi önlenir, •<br />

12400 m 3 kadar sera gazı engellenir,<br />

• 2,4 m 3 atık depolama alanından<br />

tasarruf sağlanır.<br />

Yeni üretime kıyasla metal ve<br />

plastik geri kazanımı ile %95 enerji<br />

tasarrufu sağlanabilir.<br />

Geri dönüştürülen her 1 ton cam<br />

için yaklaşık 100 litre petrolden<br />

tasarruf edilebilir.<br />

Atık camlar tekrar cam ürünlerine;<br />

plastikler elyaf ve dolgu malzemesi<br />

gibi birçok malzemeye, atık metaller<br />

ise tekrar metal ürünlerine dönüşebilir.<br />

Organik atıklardan elde edilebilecek<br />

kompost ile topraklarımız daha<br />

verimli hale gelir.<br />

6) Uygulama<br />

Sıfır Atık Projesi için eğitim<br />

ve bilinçlendirme çalışmaları<br />

da tamamlandıktan sonra uygulama<br />

aşamasına geçilebilir.<br />

Uygulama noktasında, biriktirme<br />

ekipmanlarının personelin<br />

rahatlıkla ulaşabileceği<br />

konumda olduğuna, bilgilendirme<br />

afişlerinin ekipmanların<br />

üstünde kolaylıkla görünebilecek<br />

şekilde konumlandırıldığına<br />

ve biriktirme ekipmanlarının<br />

renk skalasına uygun<br />

olup olmadığı konularına<br />

mutlaka dikkat edilmelidir.<br />

Sıfır Atık Sisteminin Kurulması<br />

Sıfır atık projesini hayata geçirmek<br />

isteyen kurumlar, sıfır atık el<br />

kitabı veya sıfır atık projesi başvuru<br />

formunun nereden temin edileceğine<br />

dair bilgi sahibi olmak isteyebilir.<br />

Bu durumda öncelikle T.C. Çevre ve<br />

Şehircilik Bakanlığı’nın yayınlamış<br />

Sıfır Atık Projesi kapsamında<br />

kurumların biriktirme ekipmanlarında<br />

ve bilgilendirme<br />

afişlerinde atıklarının türlerine<br />

göre kullanabilecekleri renk<br />

skalası şu şekildedir:<br />

Kâğıt-karton atıkları için mavi,<br />

Plastik atıklar için sarı,<br />

Cam atıklar için yeşil,<br />

Metal atıklar için gri,<br />

Geri dönüşümü mümkün<br />

olmayan atıklar için siyah,<br />

Tehlikeli atıklar ve elektronik<br />

atıklar için şeffaf,<br />

Organik atıklar için kahverengi,<br />

Ekmek artıkları için mor,<br />

Yemek artıkları için beyaz renk<br />

Tıbbi atıklar için, Tıbbi Atıkların<br />

Kontrolü Yönetmeliği<br />

kapsamında poşetlerde kırmızı,<br />

kova ve konteynerlerde turuncu<br />

rengin kullanılması zorunlu<br />

kılınmıştır.<br />

Kurum içine yerleştirilecek<br />

bölmeli atık kumbaraların<br />

temin edilmesinin ardından, 40<br />

olduğu Sıfır Atık Sistemi Nasıl Kurulur?<br />

başlıklı kaynaktan sistem ve yol<br />

haritası hakkında bilgi alınabilir.<br />

Bir kurumda sıfır atık yönetim<br />

modeli oluşturulurken öncelikle belirlenen<br />

7 aşamalı yol haritası izlenir.<br />

Bu aşamalar sırasıyla şu şekildedir:<br />

kişiye bir adet olacak şekilde ve<br />

koridor boyunca herkesin kolaylıkla<br />

ulaşabileceği 50 metrede<br />

bir gözle görülebilecek alanlara<br />

yerleştirilmeleri sağlanır.<br />

Tüm bu konuları kapsayan<br />

detaylı bir talimatname hazırlanmalıdır.<br />

Talimatnamede<br />

bulunması gereken başlıklar:<br />

1) Odak Noktalarının<br />

Belirlenmesi<br />

Sıfır Atık Projesini hayata<br />

geçirecek kurum, öncelikle<br />

kurumdaki sistemin etkin bir<br />

biçimde yönetilebileceği sorumlularını<br />

belirler. Kurumda<br />

görev alacak sorumlular en<br />

az bir asil ve bir yedek olmak<br />

üzere toplamda iki kişiden<br />

oluşmalıdır.<br />

2) Mevcut Durum Tespiti<br />

Sorumlular belirlendikten<br />

sonra Sıfır Atık Projesi kapsamında<br />

Sıfır Atık Yönetim<br />

Sistemini kurabilmek için<br />

mevcut durum tespiti mutlaka<br />

yapılmalıdır. Kurumun<br />

atıklar konusunda hangi<br />

durumda olduğunu belirlemek<br />

ve buna göre ilerlemek<br />

önemlidir. Mevcut durum<br />

belirlenirken, kurumda<br />

çalışan personel sayısı, atık<br />

yönetiminden sorumlu birim<br />

varlığı, kurumda oluşan<br />

atıkların miktarı, özellikleri,<br />

kaynağı, toplama ve biriktirme<br />

yöntemleri, atık geçici<br />

depolama alanları varlığı,<br />

Toplama öncesi hazırlık sürecinde<br />

alınacak önlemler,<br />

Toplama güzergahı,<br />

Atıkların toplamasının ve<br />

taşınmasının nasıl yapılacağı<br />

Toplanan atıkların kayıtlarının<br />

tutulması,<br />

Geçici depolama süreci,<br />

Kaza anında müdahale<br />

Atıkların beyan ve teslim<br />

süreci,<br />

atıkların verildiği bertaraf<br />

veya geri kazanım tesisi bilgileri<br />

ile birlikte bunlarla ilgili<br />

kayıtların tutulup tutulmadığı<br />

izlenmelidir.<br />

3) Planlama<br />

Mevcut durum tespit<br />

edildikten sonra kurumda<br />

oluşan atıkların çeşitleri ve ne<br />

miktarda ve sıklıkta oluştuğu<br />

biliniyor olacak. Atık oluşumunun<br />

en fazla olduğu alan<br />

tespit edilerek azaltım yoluna<br />

gidilecek tedbirler alınmalıdır.<br />

4) İhtiyaçların<br />

Belirlenmesi ve Temin<br />

Sıfır Atık Projesi kapsamında<br />

planlama da tamamlandıktan<br />

sonra kurumdaki her birim<br />

dikkate alınarak ihtiyaçlar ve<br />

gereken ekipmanlar (kumbara,<br />

poşet, konteyner, eğitim<br />

materyalleri, takip çizelgeleri)<br />

belirlenir ve uygulamaya geçmeden<br />

önce temin edilmesi<br />

sağlanır. Biriktirme ekipmanlarının<br />

Sıfır Atık Renk<br />

Skalası’na uygun şekilde<br />

renklendirilmesi zorunludur.<br />

Ayrıca atıkların belirlenen<br />

lisanslı tesislere gönderilmeden<br />

önce biriktirileceği Geçici<br />

Depolama Alanıiçin de uygun<br />

bir alan belirlenerek kurulumu<br />

gerçekleştirilmelidir. Geçici depolama<br />

alanı kurulumunda atık<br />

türleri ve miktarına göre alanın<br />

büyüklüğü ve kaç bölmeli olacağı<br />

aynı zamanda konteynerlerin<br />

boyutları belirlenmelidir.<br />

Tehlikeli atıklar için her<br />

noktaya biriktirme ekipmanı<br />

yerleştirilmesine gerek<br />

bulunmamakla birlikte<br />

tehlikeli atıklar diğer atıklarla<br />

karıştırılmadan şeffaf torba<br />

ile geçici depolama alanına<br />

taşınmalıdır.<br />

Kurum içinde yer alan atık<br />

toplama noktalarında biriken<br />

atıkların taşınması işi kapaklı<br />

kurum için taşıma araçları<br />

ile yapılmalıdır. Oluşan tıbbi<br />

atıkların, tıbbi atık görevlisi<br />

aracılığıyla diğer atıklardan<br />

ayrı olarak taşınması gerekmektedir.<br />

Sebze, meyve atıkları,<br />

mutfak atıkları, çay posaları<br />

ve park ve bahçe atıkları<br />

gibi organik atıklarkompost<br />

yapılarak kurumun bahçesinde<br />

gübre olarak kullanılabilir.<br />

Bitkisel atık yağlar,<br />

atıksu toplama sistemlerine<br />

yapışarak tıkanmaya yol açar.<br />

Bunun yanı sıra deşarj olduğu<br />

noktadaki su kaynaklarının<br />

kirlenmesine yol açarak suda<br />

yaşayan canlıların oksijen<br />

almasına engel olur. Toprağa<br />

bırakıldığı takdirde ise toprak<br />

kirlenmesi ile birlikte yeraltı<br />

suyu kirlenmesine de neden<br />

olur. Bu nedenle atık yağların<br />

mutlaka ayrı olarak biriktirilmesi<br />

gerekmektedir.<br />

Atık piller, ağır metal<br />

içermesi nedeniyle mutlaka<br />

ayrı toplanarak çevre ve insan<br />

sağlığı üstünde oluşabilecek<br />

olumsuz etkilerinin önüne<br />

geçilmelidir.<br />

Atık elektrikli ve elektronik<br />

eşyalar, ağır metaller<br />

barındırması nedeniyle çevre<br />

ve insan sağlığına zararlı etkilerde<br />

bulunabilecek atıklardandır<br />

ve ayrı toplanarak geri<br />

kazanıma verilmesi sağlanmalıdır.<br />

Tehlikeli atıklar: yanıcı,<br />

patlayıcı, yakıcı, tahriş edici,<br />

kanserojen ve zehirli atıklardır<br />

ve mutlaka toplanması<br />

sağlanmalıdır. Tehlikeli atık<br />

sınıfına giren atıklar; toner<br />

ve kartuşlar, kontamine ambalaj<br />

ve filtreler ile basınçlı<br />

kaplardır.<br />

Tıbbi atıklar, kolera, cüzzam,<br />

veba, dizanteri, tüberküloz,<br />

sıtma ve kuduz gibi<br />

hastalıklara sebebiyet verebilen<br />

atıklardandır. Bu nedenle<br />

hiçbir koşulda diğer atıklarla<br />

karıştırılmamalı, ayrı olarak<br />

toplanması sağlanmalıdır.<br />

Atık floresanların öncelikle<br />

atık floresan kırma makinesinde<br />

kırıldıktan sonra ilgili<br />

lisanslı atık işleme tesisine<br />

gönderilmesi sağlanmalıdır.<br />

Floresan kırma makinesinin<br />

temin edilemediği durumlarda<br />

ise oluşan atık floresanların<br />

ambalajlarında muhafaza<br />

edilerek lisanslı tesise gönderilmesi<br />

sağlanmalıdır.<br />

Toplanan atıklar Geçici<br />

Depolama Alanında depolanır.<br />

Geçici Depolama Alanına<br />

getirilen atıklar öncelikle ilgili<br />

görevli tarafından tartılarak<br />

kayıt altına alınır ve atık türüne<br />

göre uygun konteynere<br />

atılır. Değerlendirilebilir atıklar<br />

(plastik, kağıt, cam, metal<br />

atıklar) lisanslı geri kazanım<br />

tesislerine, değerlendirilemeyen<br />

atıklar ise lisanslı bertaraf<br />

tesislerine gönderilir.<br />

7) Raporlama<br />

Bu aşamada uygulamanın<br />

etkinliğinin değerlendirilmesi<br />

amacıyla çalışma<br />

ekibi tarafından izleme yapılır<br />

ve varsa uygulamanın<br />

aksayan yönleri, eksiklikler<br />

veya geliştirilecek taraflar<br />

tespit edilir, önlemler<br />

alınır.


08<br />

çevre<br />

Gölbaşı Millet Bahçesi’ne uluslararası ödül<br />

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı<br />

tarafından birinci 100 günlük<br />

eylem planı kapsamında 81<br />

ilde hayata geçirilmesi hedeflenen,<br />

Ankara’nın da Gölbaşı ilçesinde<br />

uygulamasına başlanacak<br />

olan Gölbaşı Millet Bahçesi<br />

Projesi, ABD’de düzenlenen En<br />

İyi Sürdürülebilir Uygulamalar<br />

Yarışması’nda birincilik ödülü<br />

kazandı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığından<br />

alınan bilgiye göre,<br />

Ankara’da Özel Çevre Koruma<br />

Bölgesi olan Gölbaşı için planlanan<br />

Millet Bahçesi Projesi,<br />

ABD’nin Dallas kentinde 18-20<br />

Temmuz’da düzenlenecek<br />

4. Uluslararası Sürdürülebilir<br />

Yapılar Sempozyumu kapsamındaki<br />

“En İyi Sürdürülebilir<br />

Uygulamalar Yarışması”nda<br />

“Sürdürülebilir Peyzaj” kategorisinde<br />

birinci seçildi.<br />

Mogan ve Eymir Gölleri<br />

arasında bulunan 75 hektarlık<br />

alanda yapımı tamamlanacak<br />

Gölbaşı Millet Bahçesi Projesi’nin<br />

ödülü, 19 Temmuz’da<br />

Dallas’da düzenlenecek sempozyumun<br />

galasında verilecek.<br />

DOĞAL YAŞAMA UYUMLU<br />

MALZEMELER KULLANILACAK<br />

Ödül alan proje kapsamında Millet<br />

Bahçesi’nin yapımında kullanılacak<br />

doğal malzemeler dikkati<br />

çekerken, çalışmaların Güney<br />

Ankara Ekolojik Koridoru’nu tamamlayan<br />

geçiş bölgesinde, sulak<br />

alanın ekolojik dinamiklerine ve<br />

bu bölgede yaşayan kuşların üreme<br />

alanlarına zarar vermeyeceği<br />

belirtildi. Etkinlik ve spor alanlarının<br />

bulunduğu proje kapsamında<br />

kuş gözlem kuleleri, 3,5 kilometre<br />

yeşil yürüyüş yolu, 5,5 kilometre<br />

bisiklet yolu, dinlenme alanları ve<br />

millet kıraathanesi bulunuyor.<br />

Denİz kİrlİlİğİne karşı her İl kendİ<br />

eylem planını hazırlayacak<br />

Murat Kurum<br />

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat<br />

Kurum, G20 Çevre ve Enerji<br />

Bakanları Toplantısı’na katılmak<br />

üzere geldiği Japonya’nın Nagano<br />

kentine bağlı Karuizawa kasabasında<br />

değerlendirmelerde bulundu.<br />

Bakan Kurum, Sıfır Atık Mavi<br />

Projesi kapsamında denize kıyısı olan<br />

28 il başta olmak üzere her ilin kendi<br />

özelinde kirlilikle mücadele için bir<br />

eylem planı hazırlayacağını bildirdi.<br />

G20 Çevre ve Enerji Bakanları Toplantısı’nda<br />

iklim değişikliğine ilişkin ülkelerin<br />

alması gereken tedbirler, yaptığı<br />

projeler ile çevre ve enerji alanlarında<br />

neler yapılabileceğine ilişkin görüştüklerini<br />

belirten Kurum, Bakanlık olarak<br />

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Her il kendi özelinde bir eylem planı hazırlayacak.<br />

Hem denizlerimizdeki kirliliğin giderilmesi hem kaynağında bu kirliliğe müsaade<br />

edilmemesi anlamında projelerini hayata geçirecekler” açıklamasında bulundu.<br />

çevre alanındaki projelerini anlattıklarını<br />

ve yapılacaklara ilişkin istişarelerde<br />

bulunduklarını dile getirdi.<br />

Türkiye’de Cumhurbaşkanı Recep<br />

Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan<br />

himayesinde Sıfır Atık Projesi’ni<br />

başlattıklarını anımsatan Kurum,<br />

“Sıfır Atık’ta bugüne kadar 18 bin 750<br />

kamu kurum ve kuruluşunda uygulamaya<br />

geçtik ve bu projemizi anlattık.<br />

Bu projemizin içerisinde poşetlerin<br />

ücretlendirilmesi işini anlattık.<br />

Gerçekten takdirle karşılandı. Bu<br />

ücretlendirmeye müteakip de poşet<br />

kullanımının yüzde 90’a varan oranda<br />

azaldığını ifade ettik. Yine Sıfır Atık<br />

Projesi çerçevesinde depozito sistemine<br />

geçeceğimizi de anlattık.” dedi.<br />

Kurum, G20 toplantısında “Sıfır<br />

Atık Mavi” projesi hakkında da G20’ye<br />

katılan ülke yetkililerine bilgi verdiklerini<br />

ifade ederek, şöyle konuştu:<br />

“G20 ülkeleri, denizlerin, deniz<br />

kenarlarının, akarsuların, göllerin kirliliğine<br />

ilişkin bir eylem planı hazırlığı<br />

içerisinde. Biz de bu anlamda gerçekten<br />

önceden adım atarak, denizlerimizi,<br />

akarsularımızı, göllerimizi, hem<br />

yüzeylerini hem de kıyılarını temizlemek<br />

üzere bir eylem planı hazırladık<br />

ve bir genelge yayınladık. Bu genelge<br />

çerçevesinde denize kıyısı olan 28 ilimiz<br />

başta olmak üzere 81 ilimizde kirlilikle<br />

ilgili mücadele vereceğiz. Hem kirliliğin<br />

kaynağında engellenmesi hem<br />

de oluşmuş kirliliklerin giderilmesi<br />

projenin aslında bütünü. Bu anlamda<br />

da her il kendine göre bu projeyi eylem<br />

planı çerçevesinde harekete geçirecek.<br />

Bu sayede denizlerimizi, akarsularımızı<br />

göllerimizi de korumuş olacağız.”<br />

Kurum, bu proje kapsamında<br />

valiliklere gönderilen genelgenin<br />

detaylarına ilişkin de “Bilhassa denize<br />

kıyısı olan 28 ilimiz bir eylem planı<br />

hazırlayacaklar. Her il kendi özelinde<br />

bir eylem planı hazırlayacak. Hem<br />

denizlerimizdeki kirliliğin giderilmesi<br />

hem kaynağında bu kirliliğe müsaade<br />

edilmemesi anlamında projelerini<br />

hayata geçirecekler.” dedi.<br />

Türkiye’nin yüzde 17’si korunan alan olacak<br />

Türkiye ve içinde bulunduğu bölgenin<br />

ekosistem bütünlüğü ile biyolojik çeşitliliğinin<br />

korunması amacıyla 2023 yılına<br />

kadar korunan alanlar ülke yüzölçümünün<br />

yüzde 17’sine ulaştırılacak.<br />

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum,<br />

yaptığı açıklamada, Birleşmiş Milletler<br />

(BM) Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Hizmetlerinde<br />

Hükümetlerarası Bilim Politikası<br />

Platformu’nun yayınladığı son rapora göre<br />

gelecekte küresel anlamda 1 milyondan<br />

fazla türün yok olma tehlikesi altında<br />

olduğunu söyledi. Aynı araştırmaya göre<br />

geçen on yılda Avrupa’daki kara türlerinin<br />

nüfusunun yüzde 42 azaldığını aktaran<br />

Kurum, aşırı avlanma nedeniyle dünyanın<br />

en kalabalık bölgesi olan Asya-Pasifik’te<br />

kullanılabilir balık stoklarını sıfıra inebileceğini<br />

belirtti.<br />

Kurum, Afrika’da ise 305 bin 7754<br />

kilometreden fazla arazinin doğal kaynakların<br />

aşırı kullanımı, erozyon, tuzlanma ve<br />

kirlilik nedeniyle bozulduğunu dile getirdi.<br />

TÜRKİYE ACİL KORUMA ALTINA ALINMASI<br />

GEREKEN SICAK NOKTALARI BARINDIRIYOR<br />

Türkiye’nin ise birçok ülkeye göre çevre<br />

koruma ve korunan alanlar bağlamında<br />

uzun süredir verilen büyük emekler sayesinde<br />

önemli bir noktaya geldiğini vurgulayan<br />

Kurum, şöyle konuştu: “Taraf olduğumuz<br />

Barselona Sözleşmesi (Akdeniz’in<br />

Kirliliğe Karşı Korunması Sözleşmesi) ve<br />

bağlı protokol ile 18 özel çevre koruma<br />

bölgesi ilan edildi. Bu temelde 2009-2014<br />

yılları arasında Küresel Çevre Fonu destekli<br />

‘Türkiye’nin Deniz ve Kıyı Koruma Alanları<br />

Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi’, Bakanlığımızca<br />

yürütüldü ve pek çok eylem<br />

planı, yönetim planı ve bölgesel politikalar<br />

geliştirilerek koruma-kullanma dengesine<br />

ilişkin Akdeniz Havzası’na özel bir<br />

‘korunan alanlar ağı’ oluşturuldu. Türkiye,<br />

dünyadaki 37 ayrı bitki coğrafyasından<br />

Avrupa-Sibirya, Akdeniz ve İran-Turan olmak<br />

üzere üç farklı bitki coğrafyası bölgesinin<br />

kesişme noktasıdır. Dünyada biyolojik<br />

çeşitlilik açısından zengin ve acil koruma<br />

altına alınması gereken 34 sıcak noktanın<br />

üçü de (Kafkasya, Akdeniz, İran-Anadolu)<br />

yine ülkemiz sınırları içerisinde bulunuyor.<br />

Bu özellik ile Türkiye, dünyada Güney<br />

Afrika ve Çin ile birlikte üç sıcak nokta<br />

barındıran üç ülkeden birisidir.”<br />

Kurum, “Ülkemizin yaklaşık yüzde 9’u<br />

korunan alan statüsündedir. Bakanlığımız<br />

her yıl korunan alanlarını yüzde 20 arttırarak<br />

2023 yılı itibariyle korunan alanları ülke<br />

yüzölçümünün yüzde 17’sine ulaştırmayı<br />

hedeflemektedir.” dedi.<br />

Çevre ve Şehircilik<br />

Bakanlığı’nda “Denizi<br />

Tanıyalım” konferansı<br />

Su altı görüntüleme yönetmeni Tahsin<br />

Ceylan, “Soluduğumuz havanın büyük<br />

bir miktarı ve kullandığımız ilaçların yarısından<br />

fazlasının ham maddesi denizlerden<br />

geliyor.” dedi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı<br />

tarafından farkındalık oluşturmak için “denizi<br />

tanıyalım” konferansı düzenlendi.<br />

Bakanlığın toplantı salonunda düzenlenen<br />

konferansta sunum yapan Ceylan,<br />

Türkiye’nin deniz ekosistemi hakkında bilgi<br />

verdi. Türkiye’nin Akdeniz ekosistemine<br />

bağlı olduğunu ve yaklaşık 17 bin canlı<br />

türüne ev sahipliğini yaptığını anımsatan<br />

Ceylan, “Üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizde<br />

sadece 150 bin dalgıç var. Denize<br />

hiç kıyısı olan olmayan Avusturya’da bu<br />

sayı 750 bindir.” ifadesini kullandı.<br />

Denizin, insan hayatı için taşıdığı öneme<br />

değinen Ceylan, “Soluduğumuz havanın<br />

büyük bir miktarı ve kullandığımız ilaçların<br />

yarısından fazlasının ham maddesi denizlerden<br />

geliyor.” diye konuştu. Denizlerdeki<br />

plastik ve evsel atıkların ekosisteme çok<br />

büyük zarar verdiğini vurgulayan Ceylan,<br />

bakanlığın “Sıfır Atık Projesi”nin, deniz<br />

kirliliğini azaltmada çok önemli olduğunu<br />

belirtti. Ceylan, Türkiye’deki deniz kirliliğinin<br />

önüne geçilmemesi durumunda, türlerin<br />

neslinin tükenme tehlikesiyle karşı karşıya<br />

kalacağını dile getirdi. Konferans sonrasında,<br />

Ceylan’ın su altında çektiği fotoğraflardan<br />

oluşan serginin açılışı yapıldı.<br />

İstanbul, Balıkesir,<br />

Kayseri ve Trabzon’da<br />

bazı yerler ‘kesin<br />

korunacak hassas<br />

alan’ ilan edildi<br />

İstanbu, Balıkesir, Kayseri ve Trabzon’daki<br />

bazı doğal sit alanları Cumhurbaşkanı<br />

kararlarıyla ‘kesin korunacak hassas alan’<br />

olarak tescil ve ilan edildi. İstanbul, Balıkesir,<br />

Kayseri ve Trabzon’daki doğal sit<br />

alanı kapsamına giren bazı alanların “kesin<br />

korunacak hassas alan” olarak tescil ve ilan<br />

edilmesi hakkında Cumhurbaşkanı kararları<br />

Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı<br />

Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla Resmi<br />

Gazete’de yayımlanan kararlarda, İstanbul,<br />

Balıkesir, Kayseri ve Trabzon’daki doğal sit<br />

alanı kapsamına giren bazı alanların harita<br />

ve krokileri ile sınır ve koordinatları yer aldı.<br />

Buna göre, İstanbul’un Sarıyer ilçesi Rumeli<br />

Feneri mahallesi sınırları içerisinde bulunan<br />

Marmaracık Tabiat Parkı Doğal Sit Alanı<br />

kapsamına giren alanın, ‘kesin korunacak<br />

hassas alan’ olarak tescil ve ilan edilmesi<br />

kararlaştırıldı. Ayrıca, Balıkesir’in Ayvalık<br />

ilçesi Büyük Maden ve Küçük Maden Adaları<br />

1. Derece Doğal Sit Alanı kapsamına giren<br />

alanların, ‘kesin korunacak hassas alan’ olarak<br />

tescil ve ilan edilmesine karar verildi.<br />

Öte yandan, Kayseri’nin Yahyalı ilçesinde<br />

bulunan Kapuzbaşı Şelaleleri Doğal Sit<br />

Alanı kapsamına giren alan ile Trabzon’un<br />

Köprübaşı ilçesindeki Trabzon Ağaçbaşı<br />

Turbalığı Doğal Sit Alanı kapsamına giren<br />

alanın ‘kesin korunacak hassas alan’ olarak<br />

tescil ve ilan edilmesi kararlaştırıldı.


gündem<br />

09<br />

Antalya Büyükşehir’den özel çocuklara yaz okulu<br />

Onlara her şey özel. Döşemealtı’ndaki<br />

Büyükşehir Özel<br />

Eğitim Okulu ve Rehabilitasyon<br />

Merkezi, düzenlediği ücretsiz yaz<br />

okulu ile engelli bireylerin yaz<br />

tatilini verimli şekilde geçirmelerini<br />

sağlıyor.<br />

Özel öğrenciler yaz okulu ile<br />

hem öğreniyor hem de doyasıya<br />

eğleniyor. Antalya Büyükşehir<br />

Belediyesi’nin özel gereksinimli<br />

bireyler için Döşemealtı ilçesinde<br />

hizmet veren Büyükşehir Özel<br />

Eğitim Okulu ve Rehabilitasyon<br />

Merkezi’nde ücretsiz yaz okulu<br />

başladı. Engelli bireylerin sosyalleşmelerine<br />

katkıda bulunmak ve<br />

verimli bir tatil süreci geçirmelerini<br />

sağlamak amacıyla düzenlenen<br />

yaz okulu yoğun ilgi görüyor. 220<br />

özel bireyin katıldığı yaz okulunda<br />

futbol, basketbol, yüzme, müzik,<br />

yaşam atölyesi, seramik, resim gibi<br />

branşlarda eğitim veriliyor. Özel<br />

bireyler birbirinden farklı etkinliklerle<br />

yazı dolu dolu geçiriyor.<br />

‘OĞLUM YÜZME ÖĞRENDİ”<br />

Oğlu Egemen’in iki yaşından beri<br />

Rehabilitasyon Merkezinde eğitim<br />

aldığını ve memnun olduklarını<br />

ifade eden Sevda Özpolat, “Oğlumun<br />

atipik otizm rahatsızlığı var.<br />

Egemen burada eğitim almadan<br />

önce konuşmuyordu, komut dinlemiyordu.<br />

Burada aldığı eğitim ve<br />

rehabilitasyonla çok ilerledik. Her<br />

yıl yaz okuluna geliyoruz. Oğlum<br />

burada yüzmeyi de öğrendi.<br />

Müzik eğitimi alıyor. Egemen yaz<br />

okulunda çok keyifli vakit geçiriyor.<br />

O mutlu olunca biz mutlu<br />

oluyoruz” dedi.<br />

YAZ OKULU BAŞVURULARI<br />

Engelli Yaz Okulu’nda uzmanlar<br />

tarafından hafta içi her gün<br />

eğitim veriliyor. Özel bireylerin<br />

özgüven kazanmaları<br />

ve kendilerini ifade etmeleri<br />

açısından büyük önem taşıyan Yaz<br />

Okulu başvuruları 443 30 06-07<br />

numaralı telefondan Büyükşehir<br />

Özel Eğitim Okulu ve Rehabilitasyon<br />

Merkezi’ne<br />

yapılabiliyor.<br />

Kültürpark’ta yaz<br />

sİneması nostaljİsİ<br />

İzmir Büyükşehir Belediyesi<br />

Kültürpark Açık Hava Yaz<br />

Sinemaları’nda 2018 yılında<br />

ulusal ve uluslararası festivallerde<br />

ödüller kazanmış dört yerli<br />

film gösterilecek. Nostaljik yaz<br />

akşamlarında Banu Sıvacı’nın<br />

“Güvercin”; Guillaume Giovanetti<br />

ile Çağla Zencirci’nin “Sibel”;<br />

Mahmut Fazıl Coşkun’un<br />

“Anons” ve Hüseyin Karabey’in<br />

“İçerdekiler” filmleri İzmirlilerle<br />

buluşacak. Geçen yaz ilki düzenlenen<br />

“Kültürpark Yaz Sineması”<br />

etkinliği bu yıl 16 Temmuz<br />

& ndash; 6 Ağustos tarihleri<br />

arasında Kültürpark Uzun Havuz’da<br />

gerçekleşecek. Dört hafta<br />

boyunca salı günleri saat 20.30’da<br />

filmlerin yönetmen ve oyuncuları<br />

ile söyleşiler düzenlenecek. 21’de<br />

ise film gösterimi başlayacak.<br />

Bir darbe girişimi<br />

Kültürpark’da Yaz Sineması,<br />

30 Temmuz’da Mahmut Fazıl<br />

Coşkun’un “Anons” adlı filmi ile<br />

sürecek. Senaryosunu Mahmut<br />

Fazıl Coşkun ile Ercan Kesal’ın<br />

yazdığı filmde, Murat<br />

Kılıç, Şencan Güleryüz,<br />

Ali Seçkiner<br />

Alıcı, Tarhan<br />

Karagöz, Serkan<br />

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği<br />

Açık Hava Yaz Sinemaları Nostalji Geceleri<br />

başlıyor. Kültürpark’ta 16 Temmuz - 6 Ağustos<br />

tarihleri arasındaki film gösterimlerinin<br />

ardından sinema yazarı Vecdi Sayar filmlerin<br />

oyuncularıyla söyleşecek.<br />

Ercan, Müfit Kayacan, Nazmi<br />

Kırık, Erdem Şenocak rol alıyor.<br />

1963 Mayıs’ında Türkiye’de<br />

yaşanan bir darbe girişimini<br />

konu alan bir kara komedi olan<br />

“Anons”, darbe başladığında<br />

İstanbul Radyoevi’ni teslim alarak,<br />

darbe bildirisini okumakla<br />

görevlendirilen bir grup askerin<br />

trajikomik öyküsünü anlatıyor.<br />

Türkiye-Bulgaristan ortak yapımı<br />

olan film, Venedik Film Festivali’nin<br />

‘Orizzonti’ (Ufuklar) böl&<br />

uuml;münde gösterilmiş ve Jüri<br />

Özel Ödülü ile En İyi Akdeniz<br />

Filmi ödüllerini kazanmıştı.<br />

Adana Film Festivali Ulusal<br />

Yarışma’sında En İyi Film, En<br />

İyi Yönetmen, En İyi Görüntü<br />

Yönetmeni, En İyi Sanat<br />

Yönetmeni ödüllerini; Malatya<br />

Film Festivali’nde Yılmaz Güney<br />

Ödülü, En İyi Görüntü Yönetmeni<br />

ödüllerini ve Film-Yön<br />

Ödülünü alan “Anons”, SİYAD<br />

2019 ödülleri kapsamında En<br />

İyi Sanat Yönetmeni ödülünü<br />

kazanmıştı. Film öncesi söyleşisine<br />

yönetmen Mahmut Fazıl<br />

Coşkun ile filmin başrol oyuncularında<br />

Murat Kılıç katılacak.<br />

İçerdekiler<br />

Kültürpark Yaz Sineması seçkisinin<br />

son filmi ise, Hüseyin<br />

Karabey’in “İçerdekiler”i olacak. 6<br />

Ağustos akşamı gösterilecek olan<br />

film, Altı aydır gözaltında tutulan<br />

bir öğretmenle, bir komiser ve bir<br />

kadın arasında geçen film, Melih<br />

Cevdet Anday’ın aynı adlı oyunundan<br />

Hüseyin Karabey tarafından<br />

beyazperdeye uyarlanmış.<br />

Komiser, tutuklunun konuşmasını<br />

sağlamak için, karısı ile gizli bir<br />

görüşme ayarlar ama hiçbir şey<br />

planlandığı gibi gitmez. Gerilimi<br />

bir an bile aksamayan filmde,<br />

Caner Cindoruk, Settar Tanrıöğen<br />

ve Gizem Erman Soysaldı’nın<br />

performansları ve Karabey’in yalın<br />

anlatımı öne çıkıyor. Film, son<br />

Adana Festivali Ulusal Yarışma’da<br />

Jüri Özel Ö dülünü kazanmış,<br />

Gizem Erman Soysaldı ise En İyi<br />

Yardımcı Kadın Oyuncu seçilmişti.<br />

Soysaldı, Nürnberg’deki<br />

Uluslararası Festivalde En<br />

İyi kadın Oyuncu ödülünü<br />

kazanmıştı. 6 Ağustos<br />

20.30’da, Kültürpark’da<br />

Vecdi Sayar’ın moderatörlüğünde<br />

düzenlenecek söyleşiye<br />

yönetmen Hüseyin<br />

Karabey ile oyuncu Gizem<br />

Erman Soysaldı katılacak.<br />

Miniklerden 5 madalya<br />

Bursa Büyükşehir Belediyespor Kulübü<br />

Boks takımı, Gümüşhane’de düzenlenen<br />

Üst Minikler Türkiye Boks Şampiyonası’nda<br />

1 birincilik, 1 ikincilik ve 3<br />

üçüncülük madalyası kazandı. Şampiyonanın<br />

ardından Büyükşehirli minikler takım<br />

halinde Türkiye ikincisi oldu.<br />

Katıldığı turnuvalara topladığı madalyalarla<br />

damga vuran Bursa Büyükşehir Belediyespor<br />

Kulübü başarısını boks branşında<br />

da sürdürdü. Gümüşhane’de düzenlenen<br />

Üst Minikler Türkiye Boks Şampiyonası’nda<br />

mücadele eden Bursa Büyükşehir Belediyespor<br />

Kulübü topladığı 5 madalya ile takım Şampiyonayı takım halinde Türkiye ikin-<br />

10 sporcu milli takıma<br />

halinde Türkiye ikincisi oldu. Gümüşhane cisi olarak tamamlayan Bursa Büyükşehir<br />

Aydın Doğan Spor Salonu’nda yapılan turnuvada<br />

55 ilden 557 sporcu mücadele etti. takım hazırlık kampına gönderiyor. Madal-<br />

Belediyespor Kulübü, 10 sporcusunu milli<br />

Bursa Büyükşehir Belediyespor’un 13 sporcuyla<br />

katıldığı turnuvada, 72 kg’da İslam beşinci sırada tamamlayan Bilal Ethem Bolat,<br />

ya kazanan sporcular ile birlikte turnuvayı<br />

Azizov birinci, 41,5 kg’da Baran Mertcan İbrahim Yılmaz, altıncı sırada tamamlayan<br />

Küçükçakır ikinci oldu. 62 kg’da Arda Kahraman,<br />

52 kg’da Yunus Emre Çetin ve 105 Tarık Ahmet Çelebi, 2-12 Ağustos tarihle-<br />

Muhammed Enes Akbaş, Yusuf Kuran ve<br />

kg’da mücadele eden Emirhan Hacıoğlu ise rinde Gürcistan’da yapılacak olan Avrupa<br />

üçüncülük madalyasının sahibi oldu. Şampiyonası Hazırlık Kampı’na davet edildi.<br />

Uluslararas Kadiköy<br />

Festivali’nin açılışı<br />

Charlie Chaplin’den<br />

Kadıköy Belediyesi’nin bu<br />

yıl ilk kez düzenlediği,<br />

Film, Sahaf, Çizgi ve Caz festivallerini<br />

birleştiren “KADFEST<br />

Uluslararası Kadıköy Festivali”,<br />

Kalamış Parkı’nda düzenlenen<br />

‘Yıldızlar Altında Sinema’ etkinliği<br />

ile başladı. Festivalin ilk<br />

etkinliği, Türkiye’de ilk kez açık<br />

havada orkestra müziği eşliğinde<br />

gösterilen Charlie Chaplin’in<br />

ilk uzun metraj sessiz filmi<br />

Yumurcak (The Kid) oldu.<br />

YAKLAŞIK 2 BİN 500 KİŞİ İZLEDİ<br />

Charlie Chaplin’in 1921 yılında<br />

çektiği, ilk uzun metraj sessiz filmi<br />

Yumurcak’a (The Kid) Orçun<br />

Orçunsel yönetimindeki Avrasya<br />

Filarmoni Orkestrası eşlik etti.<br />

Türkiye’de ilk kez açık havada<br />

orkestra müziği eşliğinde gösterilen<br />

film için Charlie Chaplin’in<br />

bu film için özel olarak bestelediği<br />

müzik icra edildi. Kadıköy<br />

Belediyesi Sinematek/Sinema<br />

Evi tarafından deniz kenarında<br />

kurulan dev perdeyi yaklaşık<br />

2.500 kişi izledi.<br />

“ÖNÜMÜZDEKİ 5 YIL<br />

KADIKÖY’ÜN 5 YILI OLACAK”<br />

Büyük bir ilgi ile izlenen etkinliğe<br />

Şişli Belediye Başkanı Muammer<br />

Keskin, Beylikdüzü Belediye<br />

Başkanı Mehmet Murat Çalık,<br />

Kartal Belediye Başkanı Gökhan<br />

Yüksel’in yanı sıra sanatçılar, sinemacılar<br />

ve uluslararası sinema<br />

kurumlarının temsilcilerinin de<br />

aralarında bulunduğu yüzlerce<br />

yurttaş katıldı. Törende konuşan<br />

Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil<br />

Dara Odabaşı “Bu yıl, Kadıköy<br />

Belediyesi’nin düzenlediği uluslararası<br />

festivalin ilk yılı. Açılışımızı<br />

çok özel bir filmle yapıyoruz.<br />

Bu festival sadece film değil,<br />

çizgi, sahaf ve caz festivallerini de<br />

içeriyor. Önümüzdeki sene bunu<br />

daha da geliştirmek istiyoruz.<br />

Ekim ayı sonunda Yoğurtçu Parkı<br />

yakınlarında Sinematek binası<br />

hizmete girecek. Bu tür filmlerin<br />

belediye bünyesinde daha<br />

ucuza, daha ulaşılabilir halde<br />

izlenmesi için Kadıköy Belediyesi<br />

olarak çalışmalarımıza devam<br />

ediyoruz” dedi. Odabaşı sözlerini<br />

şöyle sürdürdü: “Kadıköy<br />

Belediyesi’nin kültür, sanat, spor<br />

ve tüm hizmetlerdeki farklılıklarını,<br />

yeniliklerini önümüzdeki 5<br />

yıl içerisinde göreceksiniz. Artık<br />

İBB ile aynı düşüncede, hayata,<br />

dünyaya bakışı aynı iki belediye<br />

olarak hareket edeceğiz. <strong>Sayı</strong>n<br />

Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul<br />

Büyükşehir Belediye Başkanı<br />

olması ile birlikte Kadıköy’ün<br />

25 yılda kaybettiklerinin<br />

hızlı bir şekilde geleceğinden<br />

eminim. Önümüzdeki 5 yıl<br />

Kadıköy’ün 5 yılı olacak. Bizi<br />

izlemeye devam edin.”<br />

FESTİVALİN ONUR<br />

KONUĞU TUNUSLU SELMA BACCAR<br />

22-28 Temmuz 2019 tarihleri<br />

arasında Kalamış Park’ında<br />

yazlık sinema keyfini Sinematek<br />

ruhuyla birleştiren Yıldızlar Altında<br />

Sinema Haftası kapsamında<br />

7 ülkeden 7 film gösterilecek.<br />

Her akşam 21.00’de başlayan<br />

gösterimlerde İtalya’dan Giuseppe<br />

Tornatore’nin Cennet Sineması,<br />

Arjantin’den Fernando<br />

Solanas’ın Tangolar: Gardel’in<br />

Sürgünü, Fransa’dan Jacques<br />

Demy’nin Cherbourg Şemsiyeleri,<br />

Çin’den Wong Kar-Wai’nin<br />

Aşk Zamanı, Tunus’tan Selma<br />

Baccar’ın Kadınlar Koğuşu ve<br />

Türkiye’den Başar Sabuncu’nun<br />

Zengin Mutfağı filmleri seyirciyle<br />

buluşacak. Etkinliğin onur<br />

konuğu ise Kadınlar Koğuşu<br />

filminin yönetmeni Tunuslu<br />

Selma Baccar. Tunus kadın<br />

hareketinde önemli bir yere<br />

sahip olan Baccar aynı zamanda<br />

ülkede uzun metrajlı film çeken<br />

ilk kadın yönetmen.<br />

KADFEST ÇİZGİ, SAHAF VE CAZ<br />

FESTİVALLERİ İLE DEVAM EDECEK<br />

KADFEST Uluslararası Kadıköy<br />

Festivali, 22 Ağustos-27 Ağustos<br />

tarihleri arasında Moda'da<br />

düzenlenecek Çizgi ve Sahaf<br />

Günleriyle devam edecek. 25-<br />

28 Eylül tarihleri arasında ise<br />

Caz Festivali düzenlenecek.


10 gündem<br />

Zİrvede bİlİmsel şölen<br />

Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezi’nin Uludağ’ın zirvesinde düzenlediği ASTROFEST2019, muhteşem bir finalle son<br />

buldu. Gün boyunca takımyıldızları ve gezegenlerin gözlemlendiği etkinlikte gökyüzü tutkunları bilime doydu.<br />

2020 Dünya Gençler<br />

Oryantiring Şampiyonası<br />

Kocaeli’de yapılacak<br />

Birçok uluslararası şampiyonaya ev sahipliği<br />

yapan Kocaeli, 2020 yılında yapılacak olan<br />

önemli bir etkinliğe daha ev sahipliği yapacak.<br />

2020 Dünya Gençler Oryantiring Şampiyonası<br />

(JWOC 2020), 26 Haziran-4 Temmuz 2020 tarihlerinde<br />

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde<br />

gerçekleştirilecek. Uluslararası Oryantiring<br />

Federasyonu (IOF), 5 Temmuz 2017’de şampiyonayı<br />

düzenleme hakkını Türkiye’ye vermişti.<br />

Büyükşehir Belediyesi Bursa<br />

Bilim ve Teknoloji Merkezi’nin<br />

uluslararası en önemli etkinliklerinden<br />

ASTROFEST2019 alanında<br />

uzman ünlü bilim insanları ile gökyüzü<br />

tutkunlarını bu yıl da Uludağ’ın zirvesinde<br />

buluşturdu.<br />

Renkli görüntülere sahne olan festival<br />

yoğun ilgi görürken, dopdolu içeriği<br />

ve alanında uzman ünlü isimlerin<br />

katılımıyla bilimsel bir şölene döndü. 3<br />

gün süren etkinlikte katılımcılar, teleskopla<br />

gökyüzü gözlemleri, astronomi<br />

ve doğa temalı atölye çalışmalarının<br />

yanı sıra bilim gösterileri ve daha birçok<br />

eğitici ve eğlenceli aktivitelerle unutamayacakları<br />

bir hafta sonu geçirdi. Aklı<br />

gece gündüz bilimde olan gökyüzü<br />

tutkunlarını Uludağ’ın zirvesinde buluşturan<br />

etkinlikte uzay ve astronomiye<br />

dair ne varsa konuşuldu. Etkinliğe, yurt<br />

içi ve yurt dışından 500’ün üzerinde katılım<br />

olurken, astronomi severler bilime<br />

doydu. Gökyüzü tutkunları açık alana<br />

kurulan dev teleskoplarla gezegenleri<br />

yakından inceleme fırsatı buldu, takımyıldızları<br />

hakkında bilgi sahibi oldu.<br />

Bursa bilim ve teknolojide öncü olacak<br />

Çok sayıda gök bilimcinin ve bilim<br />

insanının konferans verdiği Türkiye’nin<br />

en önemli astronomi etkinliğine Bursa<br />

Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur<br />

Aktaş da katıldı. ASTROFEST’e gösterilen<br />

ilginin kendilerini son derece<br />

mutlu ettiğini ifade eden Başkan Aktaş,<br />

bir taraftan fiziki altyapı, tarihi miras,<br />

yeşil alan düzenlemesi gibi hizmetleri<br />

hayata geçirdiklerini, diğer taraftan<br />

gelecek nesillerin daha donanımlı<br />

olmasına yönelik projelere de önem<br />

verdiklerini dile getirdi. Toplumun bilime<br />

yönelik ilgisinin sevindirici olduğunu<br />

belirten Başkan Aktaş, “Türkiye ve<br />

dünya hızla ilerliyor. Türkiye´de artık<br />

insansız hava araçlarını, helikopterleri,<br />

yerli üretimleri ve yazılımları konuşuyoruz.<br />

Bu alanlarda dünyanın sayılı<br />

ülkeleri arasına giriyoruz. Bu atılımı<br />

sürdürebilmemiz için bu tür etkinlikleri<br />

önemsiyoruz” ifadelerini kullandı.<br />

Doğa ile iç içe onlarca farklı bilimsel atölye<br />

Birçok akademisyenin konferansları ile<br />

destek verdiği Astrofest 2019’de onlarca<br />

farklı bilimsel atölye ve doğa yürüyüşleri<br />

de gerçekleştirildi. Bursa Bilim<br />

ve Teknoloji Merkezi’nin Bilim Avcıları<br />

ekibinin bilimsel gösterileri etkinliğe<br />

renk katarken, doğaseverler orman kâşiflerinin<br />

düzenlediği doğa yürüyüşleri<br />

ile Uludağ’ın eşsiz güzellikleri ile tanıştı.<br />

İnsanoğlunun bundan 50 yıl önce ilk<br />

adımını attığı ‘Ay’a yolculuk’ macerası<br />

da özel bir programla festivaldeki yerini<br />

aldı. Etkinliğe katılanlar, film gösterimleri,<br />

dev teleskoplarla Ay gözlemleri<br />

ve “Ay’a küstü” atölye etkinlikleri<br />

çerçevesinde ‘Apollo 11’ programıyla<br />

Ay’a yapılan ilk insanlı yolculuğun detaylarını<br />

öğrendi. Astronomi alanında<br />

çalışan uzmanlar uzay hakkında merak<br />

edilen konu ve sorulara açıklık getirirken<br />

uzayın yapısı, gök cisimleri ve uzay<br />

araştırmalarıyla ilgili bilgilerini katılımcılarla<br />

paylaştı. ASTORFEST 2019’<br />

katılımcıları arasında yapılan çekiliş ile<br />

İrfan Tuna Oğur, Bursa semalarında<br />

uçak turu kazanan talihli oldu. Oğur<br />

önümüzdeki günlerde bu unutulmaz<br />

tecrübeyi yaşama imkânı bulacak.<br />

2 BİN 500 SPORCU YARIŞACAK<br />

Spora ve sporcuya verdiği destek ile gerek<br />

Kocaeli’de gerekse Türkiye’de örnek hizmetler<br />

üreten Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, yine dev<br />

bir şampiyonayı kentimizde yapmaya hazırlanıyor.<br />

Bu doğrultuda 2020’yılında yapılacak<br />

Dünya Gençler Oryantiring Şampiyonası<br />

Kocaeli’de düzenlenecek. Büyükşehir Belediyesi<br />

ev sahipliğinde Kocaeli’nin çeşitli bölgelerinde<br />

gerçekleştirilecek olan şampiyonada 800’ü milli<br />

olmak üzere 2 bin 500 sporcu yarışacak. Ayrıca<br />

etkinlik kapsamında da Uluslararası Kocaeli Kupası<br />

yarışması düzenlenecek. Yarışmaya hazırlık<br />

sürecinde, 2019 yılı Ağustos ve Ekim ayları ile<br />

2020 yılı Mart ayları arasında resmi antrenman<br />

kampları da gerçekleştirilecek.<br />

HAZIRLIK ÇALIŞMALARI<br />

KAPSAMINDA DANİMARKA ZİYARETİ<br />

Kocaeli’de gerçekleştirilecek şampiyonanın<br />

hazırlık çalışmaları sürüyor. Türkiye Oryantiring<br />

Federasyonu ile Kocaeli Büyükşehir Belediyesi<br />

işbirliği kapsamında yürütülen çalışmalarda<br />

önemli aşama kaydedildi. Danimarka’da gerçekleşen<br />

2019 Oryantiring Şampiyonası’nı yerinde<br />

inceleyen Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor<br />

Hizmetleri Spor Şube Müdürü Ziyaülhak Sarıgül<br />

ve Türkiye Oryantiring Federasyonu Başkanı Hacer<br />

Akyüz, şampiyona ile ilgili geniş çaplı raporlar<br />

hazırlarken 2020 yılında ülkemizde yapılacak<br />

olan şampiyonanın bayrağını da teslim aldı.<br />

“YÖRÜK” TEMASI<br />

Orta mesafe eleme ve finali, uzun mesafe ile<br />

takım yarışmaları gerçekleştirilecek organizasyonda,<br />

Yörük yerleşimlerinin bulunduğu Gebze<br />

ilçesi kuzey bölgesindeki etapların bir bölümü,<br />

“Yörük” temasıyla yapılacak.<br />

Antalya Serik Katı<br />

Atık Transfer Tesisi<br />

hizmete giriyor<br />

Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin<br />

Serik'te hizmete açacağı Katı Atık<br />

Transfer Tesisi gün sayıyor. Tesis hizmete<br />

girdiğinde günde 500 ton katı atık<br />

Serik'ten Kızıllı'ya taşınacak.<br />

Antalya Büyükşehir Belediyesi Atık<br />

Yönetimi ve İşletme Müdürlüğü ilçelere<br />

katı atık transfer tesislerini kazandırmaya<br />

devam ediyor. Birçok turizm<br />

beldesinin yer aldığı Serik’teki katı<br />

atıkların bertaraf tesisine daha düzenli<br />

bir şekilde ulaştırılabilmesi için Eminciler<br />

Mahallesi’nde katı atık transfer tesisi<br />

yapıldı.<br />

HİZMET İÇİN GÜN SAYIYOR<br />

Yeni tesis ile Serik Belediyesinin toplayacağı<br />

çöpler, Kızıllı Katı Atık Düzenli<br />

Depolama ve Entegre Atık Bertaraf<br />

Tesisi’ne Büyükşehir araçları ile transfer<br />

edilecek. Sekiz dönüm üzerine kurulan<br />

tesis ile yaz aylarında günlük ortalama<br />

500 ton katı atık transferi gerçekleştirilecek.<br />

Tesisin önümüzdeki günlerde<br />

hizmete girmesi planlanıyor.<br />

Japonya Büyükelçisi Miyajima,<br />

Başkan Mansur Yavaş’ı ziyaret etti<br />

Ankara Büyükşehir Belediye<br />

Başkanı Mansur Yavaş, Japonya<br />

Büyükleçisi Akio Miyajima ve<br />

beraberindeki heyeti makamında<br />

ağırladı.<br />

Büyükelçi Miyajima, büyükşehir<br />

belediyesine Başkent’te yaşayan<br />

mülteciler ve akıllı şehir uygulamaları<br />

konusunda destek olmak istediklerini<br />

söyledi.<br />

Başkan Yavaş ise Japon turistleri<br />

Başkent’e davet ederek, “Ankara’da<br />

termal sularımız var. Japon turistler<br />

için termal tesisler kurabiliriz. Seyahat<br />

rotanızı Ankara‘ya da çevirin“<br />

dedi. Ziyarette Japonya ile dostluk<br />

ilişkilerinin geliştirilmesi yönünde<br />

konulara değinen Başkan Yavaş ve<br />

Büyükelçi Miyajima görüş alışverişinde<br />

bulundu.<br />

JAPONYA’DAN BÜYÜKŞEHİR’E DESTEK<br />

Türk-Japon ilişkilerinin gelişmesi<br />

yönünde çalışmalar yürütüleceğine<br />

vurgu yapan Büyükelçi Miyajima,<br />

Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne<br />

mülteciler konusunda destek vermek<br />

istediklerini söyledi.<br />

Başkent’te yaşayan mültecilere<br />

Büyükşehir Belediyesi’nin önemli<br />

destekleri olduğunu bildiklerini<br />

belirten Japon Büyükelçi, “Suriyeli<br />

mülteciler konusunda biz de<br />

size yardımcı olmak isteriz. Japon<br />

fonlarından bu konuda destek<br />

olabiliriz” dedi.<br />

Akıllı Şehir Uygulamaları konusunda<br />

Japonya’nın bilgi ve tecrübe<br />

deneyimini Başkent Ankara ile paylaşmak<br />

istediklerini de ifade eden<br />

Miyajima, “Japonya Akıllı Şehir<br />

Uygulamaları konusunda çok ilerde.<br />

Bu konuda bizler de bilgilerimizi<br />

sizlerle paylaşmak isteriz. Sizleri<br />

bu konuda Tokyo’ya davet etmek<br />

istiyoruz” diye konuştu.<br />

BAŞKAN YAVAŞ’TAN JAPON TURİSTLERE ÇAĞRI<br />

Akıllı Şehir Uygulamaları konusunda<br />

Japonya’nın bilgi paylaşımının<br />

önemli olduğuna dikkat çeken<br />

Başkan Yavaş, Tokyo’ya ziyarette bulunmak<br />

istediğinin altını çizdi.<br />

Japon turistlere kendisi de bir<br />

çağrı yapan Başkan Yavaş, şöyle<br />

konuştu:“Ankara’da termal sularımız<br />

var. Japon turistler için termal tesisler<br />

yapabiliriz. Japon turistler uçakla<br />

İstanbul’a inip buradan direkt Kapadokya’ya<br />

geçiyor ancak bu şekilde<br />

Ankara’daki tarihi yerleri kaçırıyorlar.<br />

Seyahat rotanıza Ankara güzergahını<br />

da ekleyebilirsiniz. Bununla ilgili tur<br />

operatörleriyle sizleri tanıştırarak<br />

bir gezi düzenleyebiliriz. Kapadokya’ya<br />

gidecek turistler bu güzergahı<br />

kullanırsa böylece Ankara’nın tarihi<br />

yerlerini görerek farklı kültürleri tanıma<br />

imkanı bulurlar. Seyahat rotası<br />

belirlemede destek olabiliriz.”<br />

Derelerden 65 bin<br />

ton atık çıkarıldı<br />

İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü,<br />

yağışlı kış mevsimi ve bahar aylarının<br />

ardından, yoğun yerleşim bölgelerinden geçen<br />

Meles ve Arap derelerindeki temizlik çalışmalarını<br />

tamamladı. Yıl boyunca yağan yağışların<br />

etkisiyle bu iki derenin tabanı ve çıkış ağızlarında<br />

biriken çöp ve malzemeler, suyun denize ulaşmasına<br />

engel olarak kokuya neden oluyordu.<br />

Sadece Meles ve Arap derelerinden 42 bin 720<br />

ton (2136 kamyon) malzeme çıkarıldı.<br />

2019 yılının ilk altı aylık döneminde 700<br />

kilometre uzunluğunda dere temizliği yapılarak<br />

derelerden toplam 65 bin ton (3 bin 250 kamyon)<br />

malzeme taşındı. Derelere kurulan yüzer<br />

bariyerler sayesinde 370 ton malzemenin denize<br />

ulaşması engellendi. Çalışmalar kapsamında dere<br />

tabanında biriken katı atık, çöp gibi malzemeler<br />

27 personel, 13 adet iş makinesi ile temizlenip 12<br />

adet kamyonla da taşıma işlemi gerçekleştirildi.<br />

Körfez’e dökülen Bostanlı Ahırkuyu, Bayraklı Ilıca,<br />

Karşıyaka Peynircioğlu, Narlıdere Köroğlu ve<br />

Ali Onbaşı, Balçova Hacıahmet, Bornova, Manda,<br />

Çiğli Harmandalı başta olmak üzere ilçe merkezindeki<br />

tüm dereler yaza hazırlandı.<br />

Toprak setler işe yaradı<br />

Meles ve Arap derelerinde Nisan ayında başlayan<br />

temizlik çalışmaları kapsamında toplam<br />

dört noktada toprak setler yapılarak derelerdeki<br />

sular pompalarla boşaltıldı. Ardından tabanda ve<br />

çıkış ağızlarında biriken malzemeler temizlendi.<br />

Bölgede hava sıcaklığına bağlı olarak tabanda<br />

biriken malzemelerden kaynaklanan kokuyu en<br />

aza indirebilmek için kireç döküldükten sonra<br />

malzemeler alandan uzaklaştırıldı.


gündem<br />

11<br />

DAHA VERİMLİ YAZ<br />

TATİLİ İÇİN İPUÇLARI<br />

Okulların kapanmasıyla birlikte uzun bir tatil dönemine<br />

girdik. Sınav ve ders kaygısının olmadığı, erken<br />

kalkma zorunluluğunun bulunmadığı bu süreçte;<br />

çocuklar için tatil keyifli görünse de bazı ebeveynler<br />

için düşündürücü olabiliyor. Sabahtan akşama kadar<br />

evde olan çocuk için zamanı doğru yönetmek konusunda<br />

ailelere büyük görevler düşüyor.<br />

HABER NEŞE ÖZELÇİ<br />

Tatil sürecinde, zamanı daha<br />

etkin kullanmak isteyen<br />

ailelere yardımcı olabilecek<br />

ipuçlarını sizler için derledik.<br />

Tablet ve televizyona<br />

tatilde de sınır getirin!<br />

Tatil boyunca istediği kadar tablet ve<br />

televizyona bakabileceğini düşünen<br />

çocuğa mutlaka kısıtlama getirmelisiniz.<br />

Okul döneminde olduğu gibi<br />

teknolojik cihazların kullanım süreleri<br />

sizin kontrolünüz altında olmalıdır.<br />

Ertelenmiş aktiviteleri<br />

yazın yapmaya çalışın!<br />

Okul döneminde zaman darlığı yüzünden<br />

ertelenen birçok aktiviteyi<br />

bu geniş zaman diliminde gerçekleştirebilirsiniz.<br />

Sokağa çıksınlar!<br />

Sosyal ilişkileri geliştirmesi bakımından<br />

sokak oyunlarının çocuk için<br />

önemli bir yeri vardır. İmkânları doğrultusunda<br />

çocuğa yeni arkadaşlıklar<br />

edinebileceği, çevre ve doğayı keşfedebileceği<br />

mekanlar sunulmalıdır.<br />

Çocuk daha çok yeşil alanla buluşturulmalıdır.<br />

Park ve orman gezileri<br />

oyun için en uygun alanlardır.<br />

Aşiyan Kitap ve Kahve<br />

Üsküdar’dan kitap<br />

dostlarına açılan<br />

nezih bir pencere<br />

Aşiyan Kitap ve Kahve, dostlarınızla oturup<br />

huzurlu bir musiki eşliğinde kahvaltı<br />

yapabileceğiniz, birbirinden enfes kahve çeşitlerini,<br />

özel tatlıları bir arada bulabileceğiniz, kitaplığından<br />

seçmiş olduğunuz bir kitapla edebi<br />

bir yolculuğa çıkabileceğiniz, ya da gazete<br />

veya derginizi sakince okuyabileceğiniz, tarihi<br />

dokusu ve eşsiz manzarası ile, sizi büyüleyecek<br />

boğaza nazır nadide bir mekan. Aşiyan Kitap<br />

ve Kahve uğramak isteyenler için; Mihrimah<br />

Sultan Camii’nin hemen yanında.<br />

Yıl: 1 <strong>Sayı</strong>: 1 - Temmuz 2019<br />

<strong>Panorama</strong> Medya Basın Yayın İletişim ve<br />

Tanıtım Hizmetleri<br />

İmtiyaz Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü<br />

Muzaffer KAPLAN<br />

Genel Koordinatör<br />

Ünal ULUÇAY<br />

Eğitim Editörü<br />

Sedat BÜYÜK<br />

Haber, Güncel, Ekonomi <strong>Gazetesi</strong><br />

Genel Yayın Yönetmeni<br />

Şengül OTMAN<br />

Görsel Yönetmen<br />

Durmuş ÖZELÇİ<br />

Marmara Temsilcisi<br />

Sevgi BOZ<br />

Adres: Batı Mah. Ortanca Sk. 26/1<br />

Pendik / İSTANBUL Tel: 0543 882 08 32<br />

www.panoramagazetesi.com<br />

info@panoramagazetesi.com<br />

Baskı: Dergah Ofset<br />

Halkalı Merkez Mahallesi Dereboyu Caddesi<br />

No: 65 Küçükçekmece / İST<br />

Tel: +90(212) 489 33 33<br />

<strong>Panorama</strong> <strong>Gazetesi</strong> yaygın süreli bir yayındır.<br />

Köşe yazılarından yazarları, ilan ve reklam içeriklerinden<br />

reklam sahipleri sorumludur.<br />

Birlikte okuma listeleri oluşturun!<br />

İstediği kitapları okuma listesine<br />

ekleyerek, çocuğunuzun tatil<br />

boyunca okuma düzenini sağlayabilirsiniz.<br />

Sevdiği kitapları okuyan<br />

çocukların okuma alışkanlığı gelişir<br />

ve kitaplara karşı önyargısı kalkar.<br />

Birlikte okuma saatleri yapmanız<br />

size ve çocuğunuza iyi gelecektir.<br />

Sporla uğraşmasına olanak tanıyın!<br />

Kışın okul döneminde kapalı<br />

alanda kalarak fazla fiziksel aktivite<br />

yapmayan çocuklar, yazın bu süreci<br />

açık hava aktiviteleri ile eğlenceli<br />

hale getirebilirler. İmkânlar dahilinde<br />

yüzme, tenis, basketbol gibi spor<br />

dallarına yönelebilir.<br />

Ders çalışmayı bırakmamalı!<br />

Tatil demek tamamen ders<br />

çalışmaya ve kitap okumaya ara<br />

vermek demek değildir. Çocuğun<br />

isteği doğrultusunda günlük<br />

çalışma programı oluşturulmalı;<br />

bu programa eklenen kısa ders<br />

tekrarlarıyla bilgilerinin unutulmaması<br />

engellenmelidir.<br />

Tarihi mekanları ziyaret edin!<br />

Kendi şehrinizden başlayarak bir<br />

rota belirleyebilirsiniz. Her gün<br />

önünden geçtiğiniz mekanların<br />

Bilecikli Yazar, Şair ve Gazeteciler<br />

Pazaryeri’nde Buluştu<br />

Bilecikli yazarlar, şairler, gazeteciler,<br />

radyo ve televizyoncular<br />

ilk defa Pazaryeri’nde buluştu.<br />

Pazaryeri Halk Eğitimi Merkezi<br />

tarafından, düzenlenen etkinliğe<br />

46 kişi katıldı.<br />

Etkinliğin açılış konuşmasını<br />

yapan Halk Eğitimi Merkezi<br />

müdürü Sedat Büyük etkinlikle<br />

ilgili şunları söyledi: “Bilecik’in<br />

tanıtımına katkıda bulunan, Bilecikli<br />

olup Bilecik’te ve Bilecik dışında<br />

yaşayan; Bilecikli olmayıp<br />

Bilecik’te bulunmakta olan yazar,<br />

şair, ozan ve karikatüristleri;<br />

yerel gazete veya dergi sahibi ve<br />

yazarları, muhabirleri; radyo / tv<br />

sahibi, yapımcı ve muhabirlerini;<br />

tiyatro, film ve senaryo yazarları<br />

ile yapımcılarını birbirleriyle<br />

buluşturup, tanıştırmak ve kaynaştırarak<br />

Bilecik’in değerlerini<br />

ortaya çıkarmak.<br />

Yazar, şair ve gazetecilerin<br />

birikimleriyle ve yoğun emekleriyle<br />

yayımladıkları kitapları, dergileri,<br />

gazeteleri ve sanat eserlerini Bileciklilere<br />

ve Türkiye’ye tanıtmak.<br />

Genç nesilleri araştırmaya,<br />

okumaya, bilime, müziğe, sanata<br />

ve spora katkı yapmaya; anı - şiir<br />

– öykü - makale - roman yazmaya,<br />

karikatür çizmeye; şairliğe,<br />

yazarlığa ve gazeteciliğe teşvik<br />

etmektir.<br />

Kuruluşun ve kurtuluşun beşiği,<br />

taşı mermer, yaprağı ipek, toprağı<br />

seramik olan, Türkiye’de 4 bölgeyi<br />

kucaklayan tek il olan Bilecik, bizim<br />

ortak paydamızdır”.<br />

kültürel değerlerini araştırmakla işe<br />

koyulabilirsiniz. Gideceğiniz yeri<br />

çocuğunuzla birlikte araştırıp öncesinde<br />

ve sonrasında notlar alarak<br />

keyifli hale getirebilirsiniz.<br />

Yemek ve uyku düzenine dikkat edin!<br />

Okul döneminde çocuğun yemek ve<br />

Etkinlikte, Yenipazarlı ozan<br />

Ziya Var; “Sevdam Bilecik” isimli<br />

şiirini seslendirdi. Etkinlikle ilgili<br />

olarak sırasıyla Ali Uslu, Ali Erdal,<br />

Enver Tuksal, Mustafa Turan, Muzaffer<br />

Kaplan ve Beyzanur Aydın<br />

isimli yazar, şair ve gazeteciler<br />

selamlama konuşmalarını yaptılar.<br />

uyku saatleri daha düzenli hale gelir.<br />

Araya tatil girince bu düzen bozulur.<br />

Yaz tatilinde de çocuğunuzun fiziksel<br />

ve psikolojik sağlığını korumak için<br />

mümkün olduğu kadar bu düzeni<br />

korumaya çalışın. Abur cubur<br />

tüketimi yerine sağlıklı yemek yeme<br />

kültürü kazanmasına yardımcı olun.<br />

Konuşmalardan sonra etkinliğin<br />

sponsoru Osman Tekeli’ye,<br />

Halk Eğitimi Merkezi tarafından<br />

hazırlanan plaket, belediye başkanı<br />

Zekiye Tekin tarafından verildi.<br />

Daha sonra yazarlara, şairlere<br />

ve gazetecilere sırasıyla ilçe milli<br />

eğitim müdürü Mehmet Köroğlu,<br />

İstanbul Bilecikliler dernek başkanı<br />

Oktay Tepe ve Osman Tekeli tarafından<br />

teşekkür belgeleri verildi.<br />

Belgelerin verilmesinden sonra 46<br />

yazar, şair ve gazetecilerin kitap ve<br />

gazetelerinden oluşan serginin gezilmesinden<br />

sonra tüm misafirlere<br />

yemek ikramında bulunuldu.<br />

Sedat Büyük<br />

s.büyük@panoramagazetesi.com<br />

BİLECİK / Pazaryeri Halk Eğitimi Merkezi Müdürü<br />

Halk eğitimi<br />

merkezleri özel<br />

sektör gibi çalışır<br />

Halk Eğitimi Merkezleri; her zaman<br />

her yerde, 7 den 77’ ye herkese, dil,<br />

din, ırk, mezhep, kıyafet, çocuk, yetişkin,<br />

açık – kapalı, kadın - erkek ayrımcılığı<br />

yapmadan; ihtiyaç hissedilen eğitimi, istenildiği<br />

zaman diliminde; merkez, köy, mezra,<br />

çadır, bodrum, dernek, sağlık evi, cezaevi gibi<br />

yerlerde verebilen yaygın eğitim kurumlarıdır.<br />

Bu merkezlerden eğitim almak isteyenlere;<br />

OKS, LGS, ÖSS, KPSS sınavları gibi<br />

hiç bir sınav uygulanmaz. Hayat boyu eğitim<br />

almak isteyenler, buralara tamamen gönüllü<br />

olarak gelirler. Hiç kimseyi, Halk Eğitimi<br />

Merkezlerine zorla getiremezsin. Kursiyerler;<br />

idarecinin, öğretmenin, usta öğreticinin<br />

tutumunu, eğitimini beğenmezse halk eğitimi<br />

merkezinden kendi isteğiyle ayrılırlar.<br />

Halk Eğitimi denilince, sadece yetişkin<br />

eğitimi akla gelmemelidir. Eskiden halk eğitimi<br />

merkezlerine, yetişkin insanların fazla<br />

rağbet etmesinden dolayı bu yanlış düşünce<br />

günümüzde de yerini korumaktadır. Halk<br />

eğitimi merkezleri sadece yetişkinlere değil,<br />

toplumun her kesimine hizmet vermektedir.<br />

Bu hizmeti verirken de kişilerin eğitim düzeyine<br />

(bazı kurslar hariç), mesleğine, yaşına,<br />

inancına, kıyafetine bakmaz.<br />

Halk eğitimi merkezleri; tüm öğretim ve<br />

eğitim kurumları dahil olmak üzere üniversiteler<br />

üzeri eğitim kurumlarıdır. Çünkü,<br />

halk eğitimi merkezlerine hiç okula gitmemiş<br />

kişilerle; 2 üniversite bitirmiş insanlar<br />

rahatlıkla gelebilmektedirler. Kişilere genel<br />

anlamda, hiçbir sınırlama getirmemektedir.<br />

Çalışma alanı 180 değil, 360 derecedir.<br />

Halk eğitimi merkezlerinde çalışacak idareci,<br />

öğretmen ve usta öğreticilerde gönüllülük<br />

anlayışı olmalıdır. Çalışacak kişilerin çalışma<br />

mantığı, 08.00 – 17.00 saatleri arasına sıkışmamalı,<br />

özel sektör mantığı yerleşmiş olmalıdır.<br />

Kendini geliştirmeye, yenilemeye gayret<br />

sarfeden; benden okul müdürü, ilçe milli<br />

eğitim müdürü olmaz diyebilen ve yaptığı<br />

çalışmalarla kendini halk eğitimci olarak<br />

kanıtlayan, halk eğitimi alanında çeşitli kurslardan<br />

geçmiş, bu alanda belgeleriyle kendini<br />

ispatlayabilen gönüllü ve kıdemli idarecilerin;<br />

düzenlediği sosyal faaliyetlerle il dışındaki<br />

insanları, yarışmalara katılması ve ödül almak<br />

için kendi ilçe halk eğitimi merkezine getirebilen;<br />

görev yaptığı ilçedeki halk eğitimi merkezinden<br />

22,45 de son olarak hareket eden<br />

işçi servisiyle oturduğu ilçeye giden; gece<br />

kurslarının yürütülebilmesi için saat 17.00’den<br />

sonra kalorifer dairesine 3 defa inerek, kazana<br />

kömür atabilen; görev yaptığı halk eğitimi<br />

merkezini fabrika gibi işletebilen; çeşitli<br />

yarışmalarda ödül alabilmesi için öğretmen<br />

ve kursiyerlerini destekleyebilen; öğrenmeyi<br />

öğrenmek isteyen idarecilerin, halk eğitimi<br />

merkezlerinde görev alması sağlanmalıdır.<br />

Halk eğitimine yakın olmayan, bu konuda<br />

altyapısı eksik olan, bu alana ilgi duymayan,<br />

mecburi olarak uygulamaya konulan<br />

rotasyondan dolayı, gidecek başka boş yer<br />

bulamayan; makam odasının dış duvarına<br />

ayna koyup, yanına girenlerin “kıyafetini<br />

düzeltmelerini” hatırlatan; halkın seviyesine<br />

inemeyecek kadar yüksekte oturan ve yanına<br />

gidebilmek için danışmadan randevu alınan,<br />

kursiyerlerine başörtüsünü ve kot pantolonu<br />

yasaklayan, yaz tatilinde bilgisayar ve spor<br />

kurslarının dışında kurs açılmasını istemeyen,<br />

kapısına vurulup içeri girildiğinde, hâlâ uzattığı<br />

ayaklarını makam masasının üzerinden<br />

indirmeyen idareciler, halk eğitimi merkezlerinde<br />

görev almamalıdır.<br />

Kendini geliştirememiş; öğrenmeyi<br />

öğrenmek istemeyen, hatta kursiyerlerinden<br />

bilgi ve beceri olarak geride kalan; derste iken<br />

kursiyerlerin işiyle ilgilenmeyip dışarıya para<br />

karşılığı iş yetiştirmeye çalışan; kursiyerlerin<br />

sorduğu soruya “şimdi teneffüs zili çaldı”<br />

diye cevap verip, sınıfı terkeden; kursiyerine<br />

aldırdığı malzemeyi yanlış kesip, ziyan ettiren,<br />

sınıfta kalorifer peteğine yaslanarak ders anlatıp,<br />

kursiyeri yanına çağıran; son ders çıkış zili<br />

çalmadan 10 - 20 dakika önce sınıfı toplatıp,<br />

zil çalarken hemen öğretmenler odasında<br />

bitiveren, kar tatili olsa da yarın Halk Eğitimi<br />

Merkezine gitmesek düşüncesinde olan, branş<br />

öğretmeni olup okulundaki eğitimcilerle geçinemeyen<br />

kadrolu eğitimcilerin, sürgün yeri<br />

olmamalıdır, halk eğitimi merkezleri !<br />

İlkokul’a başlama<br />

yaşı ay oldu<br />

69<br />

Resmi Gazete’de yayımlanan<br />

kanunla 66 ay olan ilkokula<br />

başlama yaşı 69 ay olarak<br />

değiştirildi. Buna göre, mecburi<br />

ilköğretim çağı 6-14 yaş olacak.<br />

İlkokulların birinci sınıflarına, o<br />

yılın 31 Aralık tarihinde 72<br />

ayını dolduran çocukların<br />

kaydı yapılacak.


Çadır, Bungalov, Karavan Kampı<br />

HABER SEVGİ BOZ<br />

ayal etmek Özgürlüktür”<br />

“Hdiyerek yola çıktığımız;<br />

Dünya’nın oksijen seviyesi en yüksek<br />

ender yerlerinden biri olan Kaz<br />

dağlarının eteklerinde, Assos sahil<br />

yolunda, Midilli adasının karşı kıyısında<br />

denize sıfır Zeytin ağaçlarının<br />

içersinde bulunan doğal yaşam<br />

ve tatil kampımız Hayal Kamp. Hayallerinizi<br />

yaşayabilmeniz; Aileniz,<br />

çocuklarınız ve arkadaşlarınızla<br />

huzur ve eğlenceli zamanlar geçirebilmeniz<br />

için yenilenen konseptiyle<br />

sizlerin hizmetine sunulmuştur.<br />

Tesisimizde 20 adet kurulu Çadır, 6<br />

adet Bungolov ve 20 adet kendi çadırlarınızı<br />

kurabileceğiniz alan ile<br />

Karavanınızla güvenle kalabileceğiniz<br />

alanlarımız mevcuttur. Minik<br />

yavrularımız için oyun alanı ve<br />

Sosyal alanımız mevcuttur. İster<br />

kendin pişir kendin ye, isterseniz<br />

de Cafe Restorantımız da sabah<br />

kahvaltınız olmak üzere gün boyu<br />

yemeğinizi yemek sizin tercihiniz.<br />

Ayrıca ortak kullanıma açık WC-<br />

Duş - Otopark ve iskelemizde 20<br />

adet güneş şemsiyesi ile şezlong<br />

bulunmaktadır.<br />

TEMMUZ 2019 www.panoramagazetesi.com Fiyatı: 1.5 TL<br />

Haber, Güncel, Ekonomi <strong>Gazetesi</strong><br />

Yakın civarda gezilecek ve görülecek yerler; Assos<br />

Behramkale, Assos Liman, Şahinkaya kanyonu, Zeus Altarı,<br />

Kazdağları Milli Parkı gibi tarihi yerler, 57 km’lik mesafede<br />

olan Geyikli Limandan sabah Vapuru ile Bozca adaya geçiş<br />

gibi günü birlik gezintiler yapabilme imkanı bulunmaktadır.<br />

Rezervasyon:<br />

0555 100 90 30<br />

Adres: Yalı Mahallesi,<br />

Ahmetçe Köyaltı Assos<br />

Sahil yolu, Siyah İnci<br />

Caddesi No. 81 Ayvacık<br />

/ Çanakkale<br />

Vatanımın Patika Yolu<br />

Bir gezi yazısı yazmaktı amacım, Adigey’in kuruluş yıldönümünde orada yaşadıklarımızı, gezip gördüğümüz yerleri,<br />

yeni kurulan dostlukları anlatacaktım. Ama söz konusu vatan olunca, havası, toprağı, suyu olunca başka türlü oluyormuş.<br />

Niyetle eylemin farkının adıymış hasret...<br />

Yüzlerce yıl sürmüş bir hasretin diasporada<br />

doğmuş, başka milletlere<br />

karışmış bir ferdiyim; binlercesi,<br />

milyonlarcası gibi…<br />

Ağarmış saçlarıma inat vatan toprağına<br />

değdiğimde kalbimde taşıdığım<br />

yeni yetme bir delikanlının heyecanını,<br />

coşkusunu, tutkusunu anlatacağım dilim<br />

döndüğünce. İçime çektiğim o havanın<br />

ciğerlerime nasıl dolduğunu. Başımın<br />

üzerini kaplayan gökyüzünün bana<br />

nasıl huzur verdiğini belki. Fotoğrafını<br />

çekerken ellerimin titrediği o patika yolu.<br />

Rüzgarın önüne kattığı ağaç dallarını,<br />

yaprakların ahenkli hışırtısını biraz da...<br />

O yaprakların hışırtısında ninemin,<br />

nice ninelerin ninnileri gizli, ondan bu<br />

kadar ahenkli oluşu… İçime çektiğim<br />

hava vatanımın dağının, bulutunun,<br />

toprağının kokusu, ondan her nefesim<br />

kıymetli… Başımın üzerindeki gökyüzü<br />

bu defa başka; ayağımın altında bastığım<br />

vatan toprağımken başka! Anne şefkatiyle<br />

sarıp sarmalıyor o gökyüzü, öyle<br />

alelade bir mavi değil bu defa… Ve o<br />

patika yol… Çektiğim en güzel fotoğraf<br />

buydu bence, yürünecek en güzel yoldu<br />

çünkü bu önümdeki…<br />

Kutsal Ağacın gölgesinde soluklandım,<br />

dinlendirdim yılların yorgunluğunu.<br />

O ağacın altında edilen dualar<br />

çalındı kulağıma anadilimde.<br />

Şahitlik ettiği o sürgünün acısı vardı<br />

gövdesinde o ulu ağacın. Öyle<br />

büyük bir acıydı ki gördüğü, “Taş<br />

olsam çatlardım, toprak oldum da<br />

Ünal<br />

ULUCAY<br />

dayandım!” diyen o yaşlı kadın gibi<br />

diyor ki usulca; “Taş olsam çatlardım<br />

oğul, ağaç oldum da dayandım!”<br />

Yaşlı gövdesine dokundum,<br />

kanıma karıştı ağacın gövdesinde birikmiş<br />

her bir dua. Gövdesinde dokunduğum<br />

yerin ağacın kalbi olduğunu düşündüm,<br />

dedim ki; “Az kaldı Çıy Daxe… Bir gün<br />

hepimiz senin altında toplanacağız ve dua<br />

edeceğiz eski günlerdeki gibi. Ucu bucağı<br />

görünmez ziyafet sofraları kuracağız geri<br />

dönüşümüzün şerefine. İşte; bu hayaldir<br />

bizi dimdik ayakta tutan, bu hayaldir<br />

vatandan koptuğumuz günden bugüne<br />

aklımızdan bir an bile çıkmayan!”<br />

Gezi yazısı yazmaktı niyetim. İnsan<br />

vatanının hasret kaldığı toprağında gezerken<br />

bunu turistik bir geziymiş<br />

gibi yazamıyor. Bin yıllardır<br />

sahibi olduğu o toprağa yabancılık<br />

çekmiyor insan, ilk seferinde<br />

bile. Bir kez gelince ise aklından,<br />

yüreğinden çıkmıyor o hasret. Bir<br />

daha geleyim diyor, bir daha, bir<br />

daha… En sevdiğine kavuşmaya<br />

benziyor biraz, anne kokusuna<br />

biraz da, babanın dağ gibi heybetine<br />

benziyor güvenle sırtını yasladığın.<br />

Bir dilek ağacı var orada, dallarına<br />

çaputlar bağlanmış. Hemen yanındaki<br />

tabelada; “Ağaca çaput bağlamayın,<br />

dileğiniz tutmuyor!” yazıyor ya yine de<br />

umutlarını şerit şerit yırtılmış çaputlara<br />

okuyup üflemiş insanlar, bağlamışlar<br />

dallara. O ağacın dalına çaput bağlamadım<br />

zamanla yıpranır, uçar gider<br />

diye. Ağacın kendisine, dallarına, her bir<br />

yaprağına okudum duamı; “Ey yeri, göğü<br />

yaratan ulu yaratıcı! Bu hasret yetmez<br />

mi artık? Şu yarattığın güzel ağaçların,<br />

dalında öten kuşların, kalbimde çalıp<br />

duran pşinenin yüzü suyu hürmetine;<br />

bize dönmeyi nasip et!”<br />

Vatanımın toprak patika yoluna yürüdüm<br />

sonra. Saçlarım beyaz ama kalbim<br />

yeni yetme bir çocuk. Yüzümde zapt edemediğim<br />

bir gülüş. Dilimde ninemin bana<br />

okuduğu bir ninni… “Vatanındasın Ünal!”<br />

dedim; “Daha güzel bir şey var mı?”<br />

Gezi yazısı yazamadım; Dolmenlerin<br />

evlerini, dağların haşmetini, suların duruluğunu,<br />

toprağın bereketini yazamadım.<br />

Eğer gitmediyseniz gidin, gittiyseniz<br />

bir daha gidin. Toprağımızı, vatanımızı,<br />

üzerinde yaşayan kardeşlerimizi, akrabalarımızı,<br />

kandaşlarımızı yalnız bırakmayın.<br />

Onlar da bilsin, biz nerede olursak<br />

olalım kalbimiz hep vatanımızda atıyor.<br />

İyi ki varsın Adigey! Kutlu olsun varlığın,<br />

sonsuz olsun.<br />

Ve son olarak; iyi insanlar varlıklarında<br />

kalabalık olurlar, etraflarına sevdiklerini,<br />

sevenlerini toplarlar. O iyi insanlar<br />

göçüp gittiklerinde de isimlerinin altında<br />

toplamaya devam ederler dostlarını. Tıj<br />

İlkay vatanına dönmek için işlemlerini<br />

yaparken vatanının topraklarında göçüp<br />

gitmiş ve oraya gömülmüştü. Şimdi<br />

Maykop’ta onun adına açılan bir misafirhanemiz,<br />

evimiz var. Konuk ağırlamayı<br />

yaşarken çok seven Tıj İlkay’ı mutlaka<br />

ziyaret edin, onun özgürce vatanında<br />

salınan güzel ruhunu şad edin.<br />

Saklı güzellik<br />

Altınbeşik<br />

ziyaretçileri<br />

büyülüyor<br />

Antalya Büyükşehir Belediyesi<br />

şirketlerinden ANSET tarafından<br />

işletilen dünyaca ünlü Altınbeşik<br />

Mağarası’nı son bir yılda 66 bin kişi<br />

ziyaret etti. Doğa harikası mağara günübirlik<br />

turlarla gelen yerli ve yabancı<br />

turistlerin büyük ilgisini çekiyor. İbradı<br />

İlçesi’nin Ürünlü Mahallesi’nde yer<br />

alan Türkiye’nin en büyük Avrupa’nın<br />

üçüncü büyük yer altı mağarası olan<br />

Altınbeşik Mağarası, son dönemde<br />

Antalya turizminin en ilgi çekici merkezlerinden<br />

olmaya devam ediyor.<br />

66 BİN KİŞİ ZİYARET ETTİ<br />

Özellikle yaz aylarında günübirlik<br />

turlarla gelen yerli ve yabancı turistlerin<br />

akın ettiği Altınbeşik Mağarası’nı son bir<br />

yılda 66 bin kişi ziyaret etti. Gezi botları<br />

ile mağaranın muhteşem doğa güzelliklerini<br />

keşfe çıkan ziyaretçileri özellikle<br />

beyaz renkli travertenler, sarkıtlar ve<br />

dikitleri ile büyülüyor. Bu yıl 21 Haziran’da<br />

ziyarete açılan mağara şu ana<br />

kadar yaklaşık bin 500 kişiyi ağırladı.<br />

ULAŞIM KOLAYLAŞTI<br />

Antalya Büyükşehir Belediyesi, Haziran<br />

ayında doğa harikası mağaraya<br />

ulaşımın daha kolay sağlanması için<br />

yol çalışması da gerçekleştirmişti. Kırsal<br />

Hizmetler Dairesi Başkanlığı 5 kilometre<br />

uzunluğunda olan Altınbeşik<br />

Mağarası yolunun dar ve tehlikeli olan<br />

bölümlerini genişletip asfaltladı ve yol<br />

güvenli hale getirildi. Böylece yol, tur<br />

otobüslerinin mağaraya kadar ulaşabileceği<br />

şekilde yeniden düzenlendi.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!