You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Çerkes<br />
Sürgünü<br />
bir kez daha<br />
anıldı... 4’te<br />
Daha verimli<br />
yaz tatili için<br />
ipuçları 11’dE<br />
“OSCAR<br />
ÖDÜLÜNÜ ALAN<br />
İLK TÜRK<br />
OYUNCU OLMAK<br />
İSTİYORUM”<br />
“Oscar ödülünü alan<br />
ilk Türk oyuncu olmak<br />
istiyorum. İstiyorum<br />
çünkü o enerjiye<br />
sahibim” diyen Ayhan<br />
Işık’la samimi bir röportaj<br />
gerçekleştirdik.<br />
2’de<br />
Gölbaşı Millet<br />
Bahçesi’ne<br />
uluslararası ödül 8’de<br />
DURMUŞ<br />
ÖZELÇİ<br />
TEMMUZ 2019 www.panoramagazetesi.com Fiyatı: 1.5 TL<br />
Haber, Güncel, Ekonomi <strong>Gazetesi</strong><br />
sekreter olarak girdi<br />
BAŞKAN OLDU<br />
Bilecik’in Pazaryeri ilçesinde, belediyede özel kalem müdürüyken yeri değiştirilen<br />
Zekiye Tekin, bu duruma tepki gösterip, bağımsız olarak katıldığı seçimlerde belediye<br />
başkanı seçildi. Tekin, onu başkanlığa taşıyan mücadelesini bizler için anlattı.<br />
İlçem adına gurur duyuyorum<br />
“Seçimler çok güzel bir atmosferde<br />
geçti. Yollarımız dikenliydi ama güller<br />
açtırdık Pazaryeri’nde. Kadın dayanışması<br />
fazlaydı. Kadın - erkek herkesten destek<br />
gördüm ve sevgi seli ile karşılaştım. İlçem<br />
adına gurur duyuyorum.” diyen Zekiye<br />
Tekin, bütün kadınlarımıza bir kadının dik<br />
durup neler başarabileceğini en güzel<br />
şekilde göstermek ve onlara örnek olmak<br />
adına böyle bir yola çıktığını ifade ediyor.<br />
MUZAFFER<br />
KAPLAN<br />
Bir seçimin<br />
ardından…<br />
Türkiye’nin gündemini aylarca meşgul<br />
eden İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığı<br />
seçimleri nihayet buldu. 31 Mart seçimlerinin<br />
şaibeli bir durum olarak gösterilmesi ve<br />
YSK’nın kararıyla seçimlerin yenilecek olması,<br />
Türkiye’nin gündemine oturdu. 23 Haziranda<br />
yenilenen İBB başkanlığı seçiminde Ekrem<br />
İmamoğlu 806.000 gibi büyük fark atarak İBB<br />
başkanlığına seçildi. Rakibi Binali Yıldırım<br />
İmamoğlu’nu tebrik etti. haber analiz 6’da<br />
Önce İnsan – Önce Pazaryeri<br />
“Önce İnsan – Önce Pazaryeri. Gönülleri<br />
Kazanacağız. Ben Değil Biz Olacağız”<br />
sloganıyla yola çıkan Zekiye Tekin,<br />
Türkiyenin ilk ve tek bağımsız kadın<br />
belediye başkanı olduğunu belirterek “Beş<br />
yıl boyunca güzel Pazaryeri’mizde hemen<br />
projelerimi uygulamaya başlayıp en güzel<br />
şekilde hizmet vereceğim” dedi.<br />
“Kadın Dayanışma merkezi”<br />
İlk yapmak istediğim projelerin<br />
başında “Kadın Dayanışma Merkezi”<br />
kurmak geliyor ifadesini kullanan Tekin,<br />
bu merkezin hedefini, Pazaryeri’ndeki<br />
kadınların hem ekonomiye hem de<br />
ailelerine katkıda bulunmasını sağlamak<br />
olacaktır şeklinde ifade etti. 4’te<br />
Vatanımın<br />
Patika Yolu<br />
Bir gezi yazısı yazmaktı amacım, Adigey’in kuruluş yıldönümünde<br />
orada yaşadıklarımızı, gezip gördüğümüz yerleri, yeni<br />
kurulan dostlukları anlatacaktım. Ama söz konusu vatan olunca,<br />
havası, toprağı, suyu olunca başka türlü oluyormuş. Niyetle<br />
eylemin farkının adıymış hasret... Ünal ULUÇAY 12’dE<br />
UYGAD’ın yeni<br />
Genel Başkanı<br />
Mevlüt Yüksel<br />
Kurulduğu dönemden itibaren sektörel<br />
anlamda önemli çalışmalara ve sosyal değer<br />
taşıyan hizmetlere imza atılan Uluslararası<br />
Yazarlar ve Gazeteciler Derneği’nin (UYGAD) 2.<br />
Genel Kurulu gerçekleşti. Renkli görüntülere sahne<br />
olan genel kuruluda, genel başkanlığa Mevlüt<br />
Yüksel seçildi. Yüksel, medyanın ve gazetecilik<br />
mesleğinin kronikleşen sorunlarına çözüm<br />
olmak için bu görevi üstlendiğini söyledi. 5’Te<br />
Çevre ve Şehircilik Bakanı<br />
Murat Kurum, “Her il kendi özelinde<br />
bir eylem planı hazırlayacak. Hem<br />
denizlerimizdeki kirliliğin giderilmesi<br />
hem kaynağında bu kirliliğe müsaade<br />
edilmemesi anlamında projelerini hayata<br />
geçirecekler” açıklamasında bulundu. 8’de<br />
Sıfır Atık Nedİr?<br />
Tarım ekonomilerin<br />
lokomotifi mi?<br />
Prof. Dr. H.Raşit Uysal 5’te<br />
Çorum<br />
Boğazkale’de<br />
öğrencilerden<br />
sergi 5’te<br />
Mutlu umutlu<br />
başlangıçlara...<br />
ŞENGÜL OTMAN 3’te<br />
Halk eğitimi merkezleri<br />
özel sektör gibi çalışır<br />
SEDAT BÜYÜK 11’dE<br />
7 Türkiye’nin yüzde 17’si korunan alan olacak 8<br />
Bilecikli şair<br />
ve Gazeteciler<br />
Pazaryeri’nde<br />
BİR Araya geldi<br />
Pazaryeri Halk Eğitimi Merkezi tarafından,<br />
düzenlenen etkinlikte, Bilecikli yazarlar, şairler,<br />
gazeteciler, radyo ve televizyoncular ilk defa<br />
Pazaryeri’nde buluştu. Etkinliğin açılış<br />
konuşmasını yapan Halk Eğitimi Merkezi<br />
müdürü Sedat Büyük, “Kuruluşun ve<br />
kurtuluşun beşiği, taşı mermer, yaprağı<br />
ipek, toprağı seramik olan, Türkiye’de 4<br />
bölgeyi kucaklayan tek il olan Bilecik,<br />
bizim ortak paydamızdır” dedi. 11’dE<br />
ISSN 2667 - 8780
02 aktüel<br />
OSCAR ÖDÜLÜNÜ ALAN<br />
İLK TÜRK OYUNCU<br />
OLMAK İSTİYORUM<br />
“Geldiğim noktadaki<br />
enerji, hiç olmamış kadar<br />
iyi” diyen ve kendisini<br />
Kurtlar Vadisi, Recep<br />
İvedik 3, Filinta, Eşkıya<br />
Dünyaya Hükümdar<br />
Olmaz gibi daha birçok<br />
film ve diziden tanıdığımız<br />
başarılı oyuncu,<br />
Ayhan Işık ile keyifli ve<br />
samimi bir röportaj gerçekleştirdik.<br />
Sizi tanıyalım…<br />
Oyunculuk serüvenine nasıl atıldınız?<br />
Merhaba, ben Ayhan Işık. Tiyatro ve<br />
sinema oyuncusuyum. İstanbul’un<br />
güzel semtlerinden biri olan Bakırköy’de<br />
1963 yılında dünyaya gelmişim.<br />
Tiyatroyla ilkokul yıllarımda tanıştım.<br />
Şuanda BASAD’ın Onursal Başkanı<br />
Üstün Asutay ilk hocamdı. Tiyatroya,<br />
Ali Baba ve Çocuk Tiyatrosu’nda<br />
başladım. İlk oyunum “Dedem Bebek<br />
Oldu.” Çocukluk yıllarımda başlayan<br />
tiyatro aşkım Ankara Üniversitesi<br />
Basın Yayın Okulu’ndan mezun olduktan<br />
sonra katlanarak arttı. Ankara’da<br />
birçok tiyatroda özellikle de<br />
Ankara Sanat Tiyatrosu bünyesinde<br />
farklı oyunlarda oynadım. Daha sonra<br />
konjonktür gereği televizyon ve dizi<br />
oyunculuğu gündeme geldi.<br />
Birçok oyuncu belirli bir karakterle hatırlanıyor.<br />
Sizin de böyle bir karakteriniz var mı?<br />
20 yılı aşkın süredir tiyatro, dizi ve<br />
sinema filmlerinde rol aldım. Öncelikle<br />
işimi iyi yapmaya ve halka<br />
ulaşmaya çalıştım. Halkın gönlünde,<br />
gözünde işini iyi yapan bir oyuncu<br />
olarak anılmak istedim. Hatırlandığım<br />
bir karakter olarak sorarsanız, en<br />
son oynadığım dizilerden biri olan<br />
Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’da<br />
canlandırdığım ‘Sibiryalı’ karakteri<br />
sanırım hâlâ unutulmadı.<br />
Genç oyunculara neler tavsiye edersiniz?<br />
Tavsiyem ünlü bir tanıdık peşinde koşup<br />
oyuncu olmak için uğraşacaklarına gitsinler<br />
iyi eğitim veren yerlerden oyunculuk<br />
eğitimi alsınlar. Her zaman için eğitim şart<br />
diyorum. Ayrıca iyi oyuncu olmak istiyorlarsa<br />
kesinlikle figürasyon gitmesinler. Yani<br />
yardımcı oyuncu olarak oynamasınlar.<br />
Çünkü her zaman kayıpta oluyorsunuz.<br />
Planladığınız projelerden bahseder misiniz?<br />
Güzel işlere imza atmak istiyorum. Madde<br />
bağımlılığını anlatan “Uçurum”la ilgili<br />
projemiz var. Yurtdışına da götürmeyi<br />
planlıyoruz. Ticari anlamda ekibin çok para<br />
kazandığı bir oyun değil. Yönetmenimiz<br />
Sibel Aydın olmak üzere ekibimizi oluşturan<br />
arkadaşların hepsi oyuncu, hepimiz<br />
Kireçlenme nedeniyle büyük bir<br />
operasyon geçirmişsiniz, bu süreçte<br />
neler yaşadınız, kariyeriniz açısından<br />
sizi nasıl etkiledi?<br />
Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz dizisinde<br />
2015’in sonu ve 2016’nın ilk ayları olmak<br />
üzere üç aya yakın bir süre rol aldım. Kış<br />
şartları sürüyordu ve dış sahnelerimiz vardı.<br />
Dışarda sıcaklık eksi üç derece, içeri ısınmaya<br />
girdiğimizde sıcaklık 20-25 derece. Arada<br />
neredeyse 30 derecelik bir diferansiyel<br />
oluyordu. Ben hastaneye sıcak bakan bir<br />
DURMUŞ<br />
ÖZELÇİ<br />
K. Vadisi<br />
R. İVEDİK 3<br />
EDHO<br />
tiyatrocuyuz. Biz bu oyunu çocuklara oynamak<br />
istiyoruz. Mesaj vermek istiyoruz.<br />
Benim yazdığım iki kişilik (kadın-erkek)<br />
bir oyun var. Kafamda her şeyini<br />
bitirdiğim bir oyun. Çünkü bu oyunun en<br />
güzel tarafı yazanlar aynı zamanda oynayanlar<br />
olacak. Kadını kadın, erkeği erkek<br />
yazacak. Uygun bir sponsoru bulursam<br />
yazmaya devam edeceğim.<br />
Onun dışında da tabi ki bizim film yazıp<br />
yönetecek veya yapımında rol alacak kadar<br />
gücümüz yok. Biz ancak oyunculuk, rol,<br />
karakter desteği verebiliriz. İyi projeler bana<br />
gelirse eminim ki sevgili yapımcılarımız ve<br />
cast direktörlerimiz veya kim uygun görürse<br />
o kişilerle güzel çalışma imkanları bulacağız.<br />
Bundan sonra da olursa olur olmazsa ben<br />
ne diyeyim artık.<br />
Hangi tür filmlerde<br />
oynamayı daha çok istersiniz?<br />
Kurtlar Vadisinde Rus general ve Eşkıya<br />
Dünyaya Hükümdar Olmaz’daki<br />
Sibiryalı karakteri snop ve psikolojik<br />
gerilim tarzında rollerdi. Canlandırdığım<br />
tiyatro oyunlarında da psikolojik<br />
karakterleri canlandırdım. Örneğin,<br />
Binnaz Ekren’le oynadığım Shakespeare’in<br />
psikolojik bir karakteri olan Lord<br />
Macbeth gibi. Yani sorunuzun cevabı<br />
psikolojik gerilim olabilir. Çünkü gerek<br />
tip olarak gerekse en son oynadığım<br />
karakterler onu gösteriyor. Ben aslında<br />
psikolojik gerilim karakter rollerini<br />
daha iyi canlandırabildiğime ve canlandırabileceğime<br />
inanıyorum.<br />
“BİR ALMAN SUBAYINI<br />
CANLANDIRMAYI ÇOK İSTERİM”<br />
Hayalinizde canlandırmak<br />
istediğiniz bir karakter var mı?<br />
Daha gündeme gelmedi ama benim<br />
aklımda şöyle bir şey var. Eşkıya Dünyaya<br />
Hükümdar Olmaz’da, Sibiryalı<br />
karakteri senaryo gereği dendi ve apar<br />
topar diziden çıkarıldı. Ama orada ben<br />
sanki Sibiryalının söyleyeceği son bir<br />
sözü olduğuna inanıyorum. Ne şekilde<br />
olur bilmiyorum –eşsel karakter olarak,<br />
ikizi olarak ya da kurtulmuş ama yaralı<br />
gibi- devam etse sanki hikâyenin sonu<br />
daha güzel gelir diye düşünüyorum.<br />
Bununla ilgili temaslarımız sürecek.<br />
FİLİNTA<br />
insan değildim. Hastaneye gitmiyordum ve<br />
bununla övünen bir insandım. 2016 sonunda<br />
bir nedenden dolayı hastaneye gittiğimde<br />
kalça röntgenimde bir kısıtlılık çıktı. Kıkırdak<br />
yapıda bozulma olmuş ve ben onu ihmal<br />
ettim. 2018 yılına geldiğimizde yürüyememe<br />
tehlikesiyle karşılaştım. Ama ben bunu; ben<br />
öldüm, bittim, serum yiyorum veya ameliyat<br />
olacağım diye basına yansıtmadım. Kendi sorunumu<br />
(ben yalnız yaşayan bir insanım) tek<br />
başıma çözdüm. Yanımda bir avuç arkadaşımla<br />
birlikte. Özel bir hastanede, iki taraflı<br />
TÜRKİYE’DE<br />
SANATÇILAR<br />
YARIŞ ATI<br />
KADAR DEĞER<br />
GÖRMÜYOR<br />
Türkiye’de sanatçılar<br />
özellikle de sakatlık<br />
geçirip ameliyat<br />
olan bazı sanatçılar<br />
yarış atı kadar değer<br />
görmüyor. Çünkü<br />
yarış atlarını sakatlandıkları<br />
zaman<br />
vuruyorlar. Bizde ise<br />
vurmuyorlar sanırım<br />
süründürüyorlar.<br />
Gereken desteği sanat dünyasından ve yapımcılardan göremedim<br />
kalça ameliyatım başarıyla sonuçlandı. Güzel<br />
bir ameliyat yapıldı. Buradan sayın Dr. Can<br />
Gemalmaz beye tekrar teşekkür ediyorum.<br />
Daha sonra ayağa kalktım.<br />
Gereken desteği sanat dünyasından ve<br />
yapımcılardan göremedim. Yakın çalıştığım<br />
ticari ilişkilerde bulunduğum insanlardan<br />
da göremedim. Ama önemli olan şu ben şu<br />
anda fiziksel olarak hiçbir problemi olmayan,<br />
enerjisi yüksek ve free olarak çalışan,<br />
hiçbir yere bağlı olmayan bir oyuncuyum,<br />
herkese duyurulur.<br />
Bunun dışında farklı bir karakter<br />
olarak derseniz bir Alman subayını<br />
canlandırmayı çok isterim. Çünkü<br />
benim tipim bakkal Ahmet efendiyi<br />
oynamaktan ziyade ona daha çok<br />
yakışır. Herkes bana göçmen misiniz<br />
diye soruyor. (Gülüyor)<br />
Peki tiyatro mu, sinema mı?<br />
Bizim tiyatrocularımızın söylediği<br />
şöyle bir laf var: “Sinema insanı ünlü<br />
yapar, televizyon ve dizide oynamak<br />
zengin yapar ama tiyatro insanı daha<br />
iyi yapar.” Ben yine de hangisi derseniz,<br />
dizi veya film olsun bir şekilde insan<br />
hayatını sürdürmeli. Ama yanında<br />
mutlaka tiyatro da olsun diyenlerdenim.<br />
Yani zor ama ikisi birlikte olsun.<br />
Çünkü eskiden tiyatro yapmak dizilerde<br />
oynamak için bir etken maddeydi.<br />
Şimdi tiyatroyu yapıyorsa vakti olmaz<br />
gibi düşünen yapımcıların olduğunu<br />
düşünüyorum. Bunun da bir şekilde<br />
çözüleceğine inanıyorum.<br />
Şu anda 56 yaşındayım, geldiğim<br />
noktadaki enerji, hiç olmamış kadar<br />
iyi. Ben tiyatroyu da, sinemayı da,<br />
diziyi de şehirler arası yolculuklar dahil<br />
olmak üzere yapabileceğime inanıyorum.<br />
Yeter ki bana inanan yapımcılar<br />
çıksın ortaya.<br />
SANAT SEKTÖRÜ<br />
BANA OLAN DİYET<br />
BORCUNU ÖDESİN<br />
Genel olarak bir hayaliniz var mı?<br />
Ne olsun istiyorsunuz bundan sonra?<br />
Evet bir hayalim var. Bu hayalim, en son<br />
2018 yılında ameliyat olduktan sonra<br />
daha da üst seviyeye çıktı. Ne şekilde<br />
ve nasıl olacak bilmiyorum. Biz daha<br />
ölmedik diyorum. Oscar ödülünü alan<br />
ilk Türk oyuncu olmak istiyorum. İstiyorum<br />
çünkü o enerjiye sahibim. Bu ödülü<br />
kamera arkasına geçtiğim zaman değil,<br />
kameranın önündeyken almak istiyorum.<br />
Kamera arkasına geçtiğimde zaten<br />
alacağım. Önce sanat sektörü bana olan<br />
diyet borcunu ödesin.<br />
“AKLI OLAN YAPIMCI VARSA OYNATSIN”<br />
Beni kamera önünde aklı olan yapımcı<br />
varsa oynatsın, birlikte kazanalım. Bu<br />
kadar enerji doluyum. Fakat garip bir<br />
durum var ortada; insanlar genç oyunculara<br />
yöneliyor. 56 yaşında star olunmayacağını<br />
biz zaten biliyoruz. Ama<br />
karakter olabilirsin. Çünkü starları taşıyan<br />
karakter oyucularıdır. Dört tane ünlü<br />
youtuber, modelist veya genç oyuncuyu<br />
bir diziye koyarak; o diziyi başarıya ulaştıramazsınız.<br />
Bunun örnekleri çok var.<br />
GENÇLERİ<br />
UYUŞTURUCUDAN<br />
UZAKLAŞTIRAN PROJE:<br />
UÇURUM<br />
Tiyatro olarak benim son zamanlarda<br />
oynadığım ve çok zevk aldığım, gençleri<br />
uyuşturucudan uzaklaştırmakla ilgili bir<br />
proje var. Adı “Uçurum.” Biz bunu<br />
Ankara’da 2018 yılının sonundan başlayıp<br />
sömestre kadar Gençlik ve Spor Bakanlığı<br />
ile Çalışma Sosyal Hizmetler ve Aile<br />
Bakanlığı nezdinde oynadık. Güzel bir<br />
projeydi. Oyunda, kızı maddeye alışmış,<br />
kurtulması için çabalayan ve kızını okutmak<br />
için bir takside çalışan adamı oynuyorum.<br />
Geçirdiği trafik kazasında, ayaklarından<br />
birisi sakat kalıyor. Hiçbir fedakârlıktan<br />
kaçınmayan, güzel bir aile babası.<br />
BURADAN<br />
YAPIMCILARA<br />
SESLENİYORUM<br />
Ben 56 yaşındayım, kamera arkasına<br />
geçmene ramak kalmış diyebilir çoğu<br />
kişi. Ama ben onlara her zaman yurt<br />
dışından örnek veriyorum. Yurtdışında<br />
medya ve turizm sektöründe çalışan<br />
çok sevdiğim bir arkadaşım, “burada<br />
esas oyunculuk 60 yaşında başlıyor”<br />
diyor. Türkiye’deki yapımcılara da<br />
buradan duyuruyorum. Biraz yurtdışıyla<br />
bağlantıda kalsınlar.<br />
TAÇSIZ KRAL’IN<br />
ÇALIŞMA<br />
PRENSİPLERİNİ<br />
UYGULUYORUM<br />
Peki Türk sinemasının 'Taçsız Kral'ı<br />
Ayhan Işık’la isim benzerliğiniz hakkında<br />
ne düşünüyorsunuz?<br />
Bu soru bana başka<br />
yerde de soruldu.<br />
Ayhan Işık benim<br />
rahmetli babamın<br />
tanıdığıydı.<br />
Sünnet düğünüme<br />
davet edilmiş,<br />
kendisi gelememişti.<br />
AYHAN IŞIK<br />
“Ayhancığım ben gelemiyorum. Sana<br />
bundan sonraki hayatında başarılar dilerim.<br />
Ayhan Işık” diye telgrafı gelmişti.<br />
Ayhan Işık, sete herkesten önce<br />
gelen, başrol olduğu halde sahnelerini<br />
onlarca kere çalışan, yönetmeni<br />
de çalıştıran, bir insanmış. Dolayısıyla<br />
başarılı olmuş. Ben de onun çalışma<br />
prensiplerini -sete erken gelmek dışında-<br />
aynen uyguluyorum. Benim ismim<br />
de resmen verilmiş bir isimdir. Soyadımız<br />
Işık, aile adım da Ayhan’dır.
gündem<br />
03<br />
Bağdat Caddesİ’nde VİP<br />
hİzmetİn adı FULYA ÜÇEM<br />
Diş Hekimi Fulya Üçem,<br />
yeni kliniğini İstanbul’un<br />
en gözde caddelerinden<br />
Bağdat Caddesi’nde açtı.<br />
HABER MUZAFFER KAPLAN<br />
Feneryolu’nda hizmete giren Diş<br />
Hekimi Fulya Üçem‘e ait Ağız, Diş,<br />
Çene Hastalıkları ve Cerrahisi Kliniği,<br />
İstanbul’un en gözde caddelerinden<br />
Bağdat Caddesi’nde görkemli bir açılışla<br />
faaliyete başladı. Kliniğin açılışında<br />
eğlenceli anlar yaşandı. Prof. Dr. Ahmet<br />
Vefik Alp, 3M Service İndustry Founder<br />
Atilla Üçem, ünlü sinema ve tiyatro<br />
oyuncusu Ayhan Işık, <strong>Panorama</strong> Medya<br />
imtiyaz sahibi Muzaffer Kaplan ve çok<br />
sayıda tanınmış dostları kliniğin açılışında<br />
Fulya Üçem’i yalnız bırakmadı.<br />
Hastaları ile daha yakından ilgilenmek<br />
istediğini belirten Üçem, daha geniş<br />
ve merkezi bir konumdaki yeni kliniğinde<br />
hastalarını kabul etmeye başladığını<br />
kaydetti.<br />
Diş Hekimi Fulya Üçem<br />
marka olma yolunda<br />
Fulya Üçem çok başarılı bir Ağız, Diş,<br />
Çene Hastalıkları ve Cerrahisi uzmanı.<br />
Bunun yanısıra “Dental Turizm’de ben<br />
de varım” dedi.<br />
Bağdat Caddesindeki görkemli<br />
kliniğinde yurt dışından gelecek hastalarına<br />
da hizmet vereceğini ifade eden<br />
Fulya Üçem “Son yıllarda ülkemiz<br />
özellikle Hollanda, Almanya ve İngiltere<br />
gibi ülkelerden gelen hastalara modern<br />
ve estetik diş hekimliği uygulamalarını<br />
başarıyla sunuyor.<br />
Avrupa ülkelerindeki diş tedavi<br />
maliyetlerinin yüksekliği, bu ülke vatandaşlarının<br />
diş tedavilerinde ülkemizi<br />
seçmelerini sağlıyor. Sağlık problemlerinin<br />
maliyetini daha düşük çözebilmek<br />
amacıyla sağlık turizmi gelişmiştir.<br />
Avrupa ülkelerinin vatandaşlarının<br />
sağlık turizmi için ilk tercihi Türkiye’dir.<br />
Türkiye’de sağlık standartlarının Avrupa<br />
ile aynı seviyede olması, tedavi maliyetlerinin<br />
bu ülkelere göre dörtte bire yakın<br />
olması, ülkemizin tarihi yapısı kültürel<br />
dokusu sağlık turizmi için tercih sebepleridir.<br />
Onun için ben de bu sektörde<br />
varım“dedi.<br />
Fulya Üçem kimdir?<br />
1978 Yılında İstanbul’da doğdu. 1989-<br />
1992 yıllarında DenHaag International<br />
School’da eğitimine devam etti.<br />
1995 yılında Kadıköy Anadolu<br />
Lisesinden mezun oldu. 2002 yılında<br />
Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği<br />
Fakültesinden mezun oldu. 2003 yılında<br />
Fuldent Diş Kliniklerini Üsküdar ve<br />
Mecidiyeköy’de kurdu ve işletti.<br />
2011 yılında Çapa Diş Hekimliği<br />
Fakültesi Ağız Diş Çene Hastalıkları ve<br />
Cerrahisi Anabilim dalında doktora<br />
eğitimine başladı.<br />
Bu süre zarfında birçok yerel ve uluslar<br />
arası kongrelerde posterleriyle katılımcı<br />
olarak yer almış olup yerel ve yabancı<br />
dergilerde yayınları bulunmaktadır.<br />
Şengül Otman<br />
s.otman@panoramagazetesi.com<br />
Mutlu umutlu<br />
başlangıçlara...<br />
Değerli okurlarımız;<br />
<strong>Panorama</strong> Medya ailesi<br />
olarak ‘Adige <strong>Panorama</strong><br />
Dergisi’nden sonra ‘<strong>Panorama</strong><br />
<strong>Gazetesi</strong>’ni siz değerli okurlarımızla<br />
buluşturabilmenin sevincini<br />
yaşıyoruz.<br />
“Bütün yeni başlangıçlar içinde<br />
yeni heyecanlar, yeni hevesler,<br />
yeni umutlar taşır.’’<br />
Heyecanla, hevesle ve umutla<br />
başlıyoruz.<br />
Yollar vardır yürünülesi,<br />
seyahatler vardır çıkılası denizler,<br />
yollar, kıtalar, okyanuslar vardır<br />
aşılası, köprüler vardır geçilesi,<br />
çileler vardır her şeye rağmen<br />
çekilesi ve gönüller fethedilesi...<br />
Lakin insan her yer de olamaz<br />
işte bu birbirinden değerli dost<br />
kalplerle biz <strong>Panorama</strong> <strong>Gazetesi</strong><br />
olarak el ele vererek uzun süren<br />
çalışmalarımız neticesinde başlangıcımızı<br />
yapıyoruz.<br />
Kimi zaman yolları beraber<br />
yürümek, seyahatleri birlikte edebilmek,<br />
uzaklara birlikte uzanabilmek<br />
için, bir çocuğun umut dolu<br />
bakışlarından, bir gencin güm<br />
güm kalbinde atan heyecanından,<br />
yaşı ilerlemiş hayatın türlü<br />
meşakkatlerine göğüs germiş bir<br />
ihtiyarın emektar bakışından,<br />
siyahı beyazı, dört mevsimi ile<br />
hayatın tüm tonlarından, acısı,<br />
hüznü, sevinci coşkusu ile bir<br />
insanı sarıp sarmalayan tüm duygularından<br />
yakalayıp paylaşmak<br />
için başlıyoruz.<br />
Siz değerli okurlarımız için<br />
doğru, objektif, yalın gerçek ve<br />
özgün, habercilik ilkelerinden<br />
yola çıkarak Güncel, Aktüel, Spor,<br />
Ekonomi, Kültür Sanat, Teknoloji,<br />
hayatın içinden gerçek haberlerle...<br />
Yeni başlangıçlar sizinle olsun<br />
sevgiyle kalın...
04 gündem<br />
Zaferle sonuçlanan bİr azmİn<br />
İlham veren hİkayesİ<br />
Türkiye 31 Mart Pazar günü yerel yöneticilerini seçmek üzere sandık başındaydı. Sürprizlerin ve ilklerin<br />
yaşandığı bu seçimlerde güzel hikâyelere tanık olduk. Büyükşehirlerdeki sürprizler, el değiştiren belediyeler<br />
ve demokrasiyi sonuna kadar haritada hissettiren renklerle Türkiye farklı bir seçim yaşadı...<br />
Türkiyenin ilk ve<br />
tek bağımsız kadın<br />
belediye başkanı<br />
Türkiyenin ilk ve tek bağımsız kadın<br />
Belediye Başkanı olarak tarihe geçtiniz.<br />
Bu konuyla ilgili neler söyleyeceksiniz?<br />
“Önce İnsan – Önce Pazaryeri. Gönülleri<br />
Kazanacağız. Ben Değil Biz Olacağız”<br />
sloganıyla yola çıktık. Türkiyenin ilk ve tek<br />
bağımsız kadın belediye başkanı oldum.<br />
Beş yıl boyunca güzel Pazaryeri’mizde<br />
hemen projelerimi uygulamaya başlayarak<br />
en güzel şekilde hizmet vereceğim.<br />
Belediye başkanı seçildikten sonra<br />
özellikle sosyal medya üzerinden kadınların<br />
büyük ilgi ve desteğini gördüm.<br />
Makam odam beni tebrik eden kadınların<br />
dayanışma merkezi gibi oldu. Seçim<br />
öncesi ve sonrasında ilgileri ve desteklerini<br />
esirgemeyen başta kadınlar olmak üzere<br />
bütün hemşehrilerime teşekkür ediyorum.<br />
Kadınlarımızın gösterdikleri ilgi ve sahip<br />
çıkma duyguları beni elbette çok mutlu<br />
etmektedir.<br />
Zekiye Tekin, hepimize öğüt<br />
verir gibi dik duruşu ile özellikle<br />
kadınlarımızın yürekten<br />
istediği başarılara ulaşabilmenin gerçek<br />
hikayesi. Duygulu, samimi, içten,<br />
azimli, kararlı bir o kadar da bizden.<br />
Röportajımız esnasında babasının her<br />
gün gittiği kahvede yaptığı konuşmasını<br />
içi burkularak, gözleri dolarak<br />
anlatmaya devam ediyor hikayesini...<br />
Öncelikle bu büyük başarınızdan dolayı sizi<br />
kutluyor ve hayırlı olsun diyoruz. Zekiye<br />
Tekin kimdir, bize kendinizi tanıtır mısınız?<br />
1978 Pazaryeri doğumluyum. ilkokulu<br />
Pazaryeri Cumhuriyet İlkokulunda,<br />
ortaokulu Pazaryeri Ortaokulunda, Lise<br />
ögrenimimi de Pazaryeri Çok Programlı<br />
Lisesinde bitirdim. Şu an Anadolu<br />
Üniversitesi’nde İşletme Fakültesi 3.<br />
sınıf öğrencisiyim. Kendimi Halk Eğitimi<br />
merkezlerinde sanat, dil ve çeşitli<br />
alanlarda kurslara katılarak geliştirdim.<br />
1996 - 2003 yıllarında özel bir şirkette<br />
çalıştım. Daha sonra 2004 yılında<br />
Pazaryeri Belediyesi’nde sekreter olarak<br />
çalışmaya başladım.<br />
Pazaryeri Belediyesi’nde<br />
hangi birimlerde çalıştınız?<br />
Belediyedeki görevime sekreter olarak<br />
işe başladım. Sırasıyla bütün birimlerde<br />
görev yaptım. Tabiri caiz ise çalışmadığım<br />
bir birim yok. Sekreterlik,<br />
danışmanlık, başkanın sağ kolu<br />
kısacası bütün birimlerinde tecrübe<br />
ve emeğim var. Bu vesileyle de<br />
15 yıl içerisinde belediyeciliği çok<br />
çok iyi öğrendim ve belediye yönetecek<br />
tecrübeye sahip oldum.<br />
Kaç Belediye Başkanı ile çalıştınız?<br />
Pazaryeri Belediyesi’nde biri CHP<br />
diğeri AK Parti olmak üzeren 2 belediye<br />
başkanı ile 15 yıl, CHP’li başkanla 1,<br />
AK Partili başkanla da 2 dönem olmak<br />
üzere toplam 3 dönem çalıştım. Tüm<br />
görevim boyunca işime hep hakim oldum.<br />
Çalışma azmim bugün bana belediyecilik<br />
hususunda, deneyim, tecrübe<br />
ve yaşadığım bölge halkının özellikle de<br />
kadınların ilgi, sevgi, saygısı, desteği ile<br />
sandıkta oy olarak geri döndü.<br />
Ne oldu da Belediye<br />
Başkanlığına aday oldunuz?<br />
31 Mart seçimlerine yakın bir zamanda<br />
sebebini anlamadığım bir<br />
şekilde kurumda bir degişiklik yapıldı.<br />
Özel Kalem Müdürü olarak çalışırken<br />
kendimi şikayetlerin yapıldığı<br />
ak masada buldum. Ben bu görevin<br />
geçici olduğunu zannederek 4 hafta<br />
bu masada çalıştım. Görev değişikliği<br />
tebliğ edilmeden, Özel Kalem Müdürlügü’nden<br />
alınarak daha basit bir<br />
işte çalışmamın istenmesini elbette<br />
kabul edemezdim. Ben bütün birimlerde<br />
çalıştım. Bütün görevlere<br />
ben kutsal gözüyle baktım<br />
hep. Ama bu bana yapılan bir<br />
haksızlıktı. Ben bunu haketmemiştim.<br />
Görevimin geçici süreliğine<br />
devam edeceği düşüncesi<br />
ile bir müddet burada devam<br />
ettim. Bu görevin kalıcı olduğunu<br />
öğrendiğimde kararımı verdim.<br />
Çok iyi bildiğim belediyecilk tecrübemi<br />
kullanmalı ve hemşehrilerime hizmet<br />
vermeliydim. Kararımı verdim ve Belediye<br />
Başkanlığına aday oldum.<br />
MUZAFFER<br />
KAPLAN<br />
Zekiye Tekin’i başkanlığa taşıyan<br />
mücadelesinin kırılma noktası<br />
ise tam da buradan başlıyor<br />
Tekin yılmadan tepkisini belediye<br />
başkanlığına aday adayı olarak gösteriyor.<br />
Önceliği Ak Parti oluyor ve aday<br />
adaylığı için başvurusunu yapıyor ama<br />
aday olarak gösterilmiyor.<br />
Bu sefer Tekin yoluna tek başına<br />
devam etmeye karar vererek 31 Mart<br />
Mahalli idareler Yerel seçimlerine<br />
bağımsız aday oluyor. Çalışmalarına<br />
esnaf ve aile ziyaretleriyle başlıyor.<br />
Pazaryeri ilçesi bu zamana kadar<br />
hiç kadın bir belediye başkanı tarafından<br />
yönetilmemiş. Önceleri olayı<br />
şaşkınlıkla izleseler de Zekiye Tekin’e<br />
sonuna kadar güvenerek sahip çıkıyor<br />
ve destek veriyorlar. En çok desteği<br />
de özellikle kadın seçmenlerden alan<br />
Zekiye Tekin zorlu maratonun ardından<br />
açıklanan sonuçlarda 17 sandıktan<br />
çıkan üçbin 909 geçerli oyun bin 596<br />
sını alarak % 40,83 oy oranı ile Pazaryeri’nin<br />
ilk, Türkiye’nin de tek bağımsız<br />
kadın Belediye başkanı oluyor.<br />
Yaşadığı bölgeye oldukça hakim<br />
gerçek manası ile halkın içinden.<br />
Kadınlarla daima hemhal olup onların<br />
sorunlarını ve beklentilerini dinliyor,<br />
yaşadığı memlekete olan sevgisi, gülen<br />
yüzü, çalışkanlığı, hizmet azmi, kararlı<br />
dik duruşu ile Pazaryeri halkına güven<br />
ve cesaret veriyor, özellikle hanımların<br />
gönlüne taht kuruyor ve herkesin<br />
sevgisini kazanarak başarıya ulaşan bir<br />
kadın portresi ve başari öyküsü oluşturuyor<br />
Zekiye Tekin...<br />
“Bütün kadınlarımıza bir kadının<br />
dik durup neler başarabileceğini en güzel<br />
şekilde göstermek ve onlara örnek<br />
olmak adına böyle bir yola çıktım. Bu<br />
davada ben de varım dedim. Arkamda<br />
güzel bir kitlenin olduğunu gördüm.<br />
Ve sevdalısı olduğum Pazaryeri ilçeme<br />
en güzel şekilde hizmet etmek adına<br />
bağımsız aday oldum.<br />
Seçimler çok güzel bir atmosferde<br />
geçti. Yollarımız dikenliydi ama güller<br />
açtırdık Pazaryeri’nde. Kadın dayanışması<br />
fazlaydı. Kadın - erkek herkesten<br />
destek gördüm ve sevgi seli ile karşılaştım.<br />
İlçem adına gurur duyuyorum.<br />
İlk yapmak istediğiniz Projeler nelerdir?<br />
İlk yapmak istediğim projelerin başında<br />
“Kadın Dayanışma Merkezi” kurmak<br />
geliyor. Bu merkezin hedefi Pazaryeri’ndeki<br />
kadınların hem ekonomiye<br />
hem de ailelerine katkıda bulunmasını<br />
sağlamak olacaktır. İlçemizde doğal<br />
güzelliklerimiz var, buralarda tesisler<br />
kurarak potansiyel imkanları değerlendirmek<br />
istiyorum.<br />
Bağımsız Belediye Başkanı seçildiniz.<br />
Peki başka partilerden teklif aldınız mı?<br />
Başka bir partiye geçmeyi düşünür müsünüz?<br />
Seçim döneminde değişik partilerden<br />
elbette teklifler aldım. Ama benim önceliğim<br />
Ak Partiden aday adayı olmaktı.<br />
Bahsettiğim gibi bu kabul görmedi. Ben de<br />
bağımsız olarak adaylığımı koydum.<br />
Gelen tekliflere rağmen başka bir<br />
partiye geçmem kesinlikle söz konusu<br />
olmaz. Bu seçmenime hem ayıp hem de<br />
ihanet olur. Seçmenim beni Zekiye Tekin<br />
olduğum, dik duruş sergilediğim için seçti.<br />
Siz bağımsız Belediye Başkanısınız.<br />
Belediye Meclisi Üyeleri diğer partilerden<br />
oluşuyor. Belediye Meclisi çalışmalarında bir<br />
muhalefetle karşılaşıyormusunuz?<br />
Kesinlikle hayır. Meclis üyelerimizle çok<br />
güzel bir uyum içinde çalışıyoruz. Meclis<br />
üyelerimiz de Pazaryeri halkının menfaatleri<br />
doğrultusunda çalışıyorlar. Durum<br />
böyle olunca ahenk ve uyumlu bir işbirliği<br />
oluşuyor. Benim belediyedeki tecrübelerimi<br />
ve iyi niyetimi bilen arkadaşlarımız.<br />
Kendilerine yürekten teşekkür ediyorum.<br />
<strong>Panorama</strong> <strong>Gazetesi</strong> olarak biz de<br />
Zekiye Tekin Başkanı tebrik ediyor ve<br />
başarılar diliyoruz.<br />
Çerkes Sürgünü “Yeniden Doğuş<br />
Gösterisi’’ ile bir kez daha anıldı...<br />
Kocaeli Büyükşehir Belediye<br />
Kağıtspor Kulübü’nün desteğiyle1864<br />
Çerkes Sürgününü anlatan<br />
“Yeniden Doğuş Kafkas Sürgünü”<br />
dans gösterisi sergilendi.<br />
Tarihin en acı olaylarından birisi<br />
olan 1864 Çerkes Sürgününü anlatan<br />
“Yeniden Doğuş Kafkas Sürgünü”<br />
dans gösterisi Büyükşehir Belediye<br />
Kağıtspor Kulübü’nün desteğiyle<br />
sergilendi. 1864 Kafkas Sürgününde<br />
Çerkes halkının çektiği sıkıntıları<br />
anlatan dans gösterisi şöf (meydan),<br />
köy halkının evlerinden çıkartılması,<br />
gemide yaşanan zorluklar, ağıt, yöre<br />
çatışmaları ve toprakların kabullenilmesi<br />
olmak üzere toplamda altı<br />
bölümden oluştu.<br />
Gösteriyi ilgi ile takip eden<br />
seyirciler hüzünlü dakikalar yaşadı.<br />
Gösterinin bitiminde ise dans ekibi<br />
ayakta alkışlandı.37 kişilik ekip<br />
Yeniden Doğuş Kafkas Sürgünü<br />
gösterisi için 1 yıl boyunca hazırlık<br />
yaptı. Hazırlık süresi boyunca<br />
Büyükşehir Belediye Kağıtspor<br />
Kulübü dans ekibini tüm imkanlarıyla<br />
destekledi.<br />
21 Mayıs 1864’ten itibaren<br />
Çerkes toplulukları başta Osmanlı<br />
İmparatorluğu olmak üzere dünyanın<br />
çeşitli bölgelerine sürgün edildi.<br />
Resmi olmayan rakamlara göre 1,5<br />
milyona yakın Çerkes, sadece bir<br />
ay içinde sürgüne tabi tutuldu. Yol<br />
şartları, salgın hastalıklar, açlık gibi<br />
nedenlerden dolayı yaklaşık 500 bin<br />
Çerkes de hayatını kaybetti. Sürgüne<br />
tabi tutulanlar Anapa, Novorossiysk,<br />
Gelincik, Soçi, Adler gibi Karadeniz<br />
limanlarından gemilere bindirildi ve<br />
birçoğu Anadolu’da Ordu, Samsun,<br />
Tokat, Amasya, Sinop, Yozgat,<br />
Düzce, Adapazarı ve Kocaeli’ye<br />
yerleştirildi. Süleyman Demirel<br />
Kültür Merkezi (SDKM)’nde düzenlenen<br />
dans gösterisi, yoğun katılım<br />
eşliğinde alkışlarla sona erdi.<br />
Sanat kırsala<br />
taşınıyor<br />
Bursa Büyükşehir Belediyesi Sanat ve<br />
Meslek Eğitim Kursları (BUSMEK),<br />
toplumun her kesimine ulaşmaya ve hayatlara<br />
dokunmaya devam ediyor. Hüdavendigar<br />
Kent Parkı’nda bulunan Sanat ve El Becerileri<br />
Uygulama Evi ve Tuzaklı Mahallesi işbirliğiyle<br />
düzenlenen etkinlikte köy kadınlarıyla ahşap<br />
boyama çalışmaları gerçekleştirildi. Sanat ve<br />
El Becerileri Uygulama Evi personeli ile ahşap<br />
boyama etkinliği ile kırsal kesimde yaşayan<br />
kadınların da sanatla buluşması sağlandı. Köy<br />
meydanı adeta sanat atölyesine dönüşürken,<br />
ahşap boyama tekniğini öğrenen kadınlar,<br />
ortaya birbirinden güzel eserler çıkardı.<br />
Çalışma sonunda hazırlanan ürünlerin<br />
kendilerine hediye edilmesinden çok mutlu<br />
olan köy kadınları, böyle bir projede bulunmaktan<br />
keyif aldıklarını söylediler.
gündem<br />
UYGAD Genel Başkanlığına<br />
Mevlüt Yüksel Seçildi<br />
Uluslararası Yazarlar<br />
ve Gazeteciler Cemiyeti’nin<br />
(UYGAD) 2. Olağan<br />
Genel Kurulu’nda,<br />
genel başkanlığa<br />
Mevlüt Yüksel seçildi.<br />
HABER MERKEZİ<br />
Yüksel, medyanın ve gazetecilik<br />
mesleğinin kronikleşen<br />
sorunlarına çözüm<br />
olmak için bu görevi üstlendiğini<br />
söyledi. Kurulduğu dönemden<br />
itibaren sektörel anlamda önemli<br />
çalışmalara ve sosyal değer taşıyan<br />
hizmetlere imza atılan Uluslararası<br />
Yazarlar ve Gazeteciler Derneği’nde<br />
(UYGAD) Genel Kurul<br />
heyecanı yaşandı…<br />
UYGAD‘ın 2. Olağan Genel<br />
Kurulu 26 Mayıs 2019 Pazar günü<br />
İstanbul Harbiye Crown Plaza<br />
Otel’de gerçekleşti ve genel kurulun<br />
ardından muhteşem bir iftar<br />
yemeği düzenlendi.<br />
DEMOKRASİ ŞÖLENİ YAŞANDI<br />
Sunuculuğunu Gökhan Taşkın’ın<br />
yaptığı UYGAD Genel Kurulu,<br />
saygı duruşu, istiklal marşının<br />
okunması ve divan seçimi ile<br />
başladı. Genel Kurul’da Divan<br />
Başkanlığı’na Tüm Hukukçular<br />
Birliği Genel Başkanı Av. Mustafa<br />
Kuran, kâtip üyeliğe ise İbrahim<br />
Biter seçildi.<br />
Divan oluşumunun ardından<br />
Mehmet Derviş Canbekli başkanlığındaki<br />
önceki yönetim ibra edildi<br />
ve Mehmet Derviş Canbekli, oy<br />
birliği ile alınan kararla ‘Onursal<br />
Başkan’lığa getirildi.<br />
Demokrasi şöleni yaşanan<br />
genel kurulda Mevlüt Yüksel<br />
başkanlığındaki liste oylandı ve<br />
oybirliği ile seçildi.<br />
MEVLÜt<br />
YÜKSEL<br />
‘MESLEKTAŞLARIMIZIN DERDİYLE<br />
DERTLENMEYİ MİSYON EDİNDİK’<br />
Son derece renkli görüntülere<br />
sahne olan genel kurulda konuşan<br />
Takvim <strong>Gazetesi</strong> Haber<br />
Müdürü ve program yapımcısı,<br />
UYGAD Genel Başkanı Mevlüt<br />
Yüksel, medyanın ve gazetecilik<br />
mesleğinin kronikleşen sorunlarına<br />
çözüm olmak için bu görevi<br />
üstlendiğini söyledi.<br />
Gazetecilerin çok zorluklarla<br />
görevlerini yapmaya çalıştığını<br />
ifade eden Mevlüt Yüksel, “Biz<br />
yıllardan beridir derneği bulunmayan<br />
yazarlar ve gazetecileriz.<br />
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti,<br />
bizi birbirimize yakınlaştırmak ve<br />
bazı sorunlarımızı çözme konusunda<br />
eksik kalıyor. Medyanın ve<br />
gazetecilerin sorunlarını bilen ve<br />
geleceği için çözüm üretme donanımı<br />
bulunan bir ekibiz. Medyada<br />
etik değerlerin korunması ve işsiz<br />
kalan meslektaşlarımıza çözüm<br />
üretilmesi başta olmak üzere<br />
önemli görevler yükleneceğiz.<br />
Biz meslektaşlarımızın derdiyle<br />
dertlenmeyi misyon edindik. Yerel,<br />
ulusal ve uluslararası düzeyde<br />
görev yapan meslektaşlarımız için<br />
projeler ve çözümlerimiz var. Kısa<br />
zamanda güzel icraatlara imza<br />
atacağız. Dernek olarak öncelikle<br />
gazetecileri ve yazarları bir araya<br />
getirip mesleki sorunları çözme<br />
konusunda yardımcı olacağız”.<br />
YOĞUN KATILIM OLDU<br />
Genel Kurul ve İftar davetine,<br />
gazeteciler, yazarlar ve çeşitli<br />
medya kuruluşlarının temsilcilerinin<br />
yanı sıra siyasetçiler,<br />
akademisyenler, bürokratlar, iş<br />
insanları, STK temsilcileri, kanaat<br />
önderleri, sanatçılar, sporcular<br />
ve davetliler katıldı.<br />
Tüm Hukukçular Birliği Genel<br />
Başkanı Av. Mustafa Kuran, 23.<br />
Dönem AK Parti Mardin Milletvekili,<br />
hukukçu ve akademisyen<br />
Prof. Dr. Cüneyt Yüksel, Kalp ve<br />
Damar Cerrahisi Uzmanı İstinye<br />
Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.<br />
Dr. Yusuf Kalko, Mardinliler Federasyonu<br />
(MARDİNFED) Genel<br />
Başkanı İbrahim Biter, Müzik<br />
yapımcısı Şahin Özer, 17 kez<br />
Guinness Dünya Rekoru’na imza<br />
atan SAT Komandosu ve yüzme<br />
şampiyonu Namık Ekin, MİT<br />
Kontr-Terör Dairesi eski Başkanı<br />
Mehmet Eymür, Oftalmolojide<br />
5 kez retina Oscar’ı almaya hak<br />
kazanan Prof. Dr. Murat Öncel,<br />
İstanbul Ticaret Odası Başkan Yardımcısı<br />
ve Yedirenk İletişim Grubu<br />
Yönetim Kurulu Başkanı İsrafil<br />
Kuralay, Sinop İşadamları Dernek<br />
Başkanı Rafet Orhan, Aktivist<br />
İTÜ Maden Mühendisliği Bölüm<br />
Başkanı Prof. Dr. Orhan Kural,<br />
Adana Çağ Üniversitesi İktisadi ve<br />
İdari Bilimler Fakültesi Öğretim<br />
Üyesi Emekli Gazi Albay Prof. Dr.<br />
Esat Arslan, Yeşilçam’ın duayen<br />
sanatçılarından Serdar Gökhan<br />
ve çok sayıda davetli katıldı.<br />
UYGAD’IN YENİ YÖNETİM LİSTESİ<br />
Genel Yönetim Kurulu Asil Listesi<br />
Genel Başkan Mevlüt Yüksel,<br />
Genel Başkan Vekili Okan<br />
Alkan Sarıkaya, Genel Başkan<br />
Yardımcıları; Mustafa Kuran,<br />
Bekir Hallaç, Gökhan Taşkın,<br />
Melda Tuncel, Gökhan<br />
Alperen Bayrak, Muammer<br />
Karadeniz, Metin Yener,<br />
Murat Aydın, İlhan Çabukol,<br />
Bahri Dündar, Ahmet<br />
Kaplan, Mehmet<br />
Erkan Avcılar,<br />
Banu Perçin<br />
Güngörmez,<br />
Adnan Gül,<br />
Genel Sekreter<br />
Güngör Yavuzarslan.<br />
Genel Yönetim Kurulu Yedek Listesi<br />
Sevgi Özdemir, Ertan Karakanlı,<br />
Murat Çimen, Hüseyin<br />
Bayoğlu, Fevzi Yalçın, İlker<br />
Akkurt, Binali Balcı, Cemal<br />
Çolakoğlu, İsmail Navruz<br />
Denetleme Kurulu Asil Listesi<br />
Mehmet Sezgi (Başkan), Mehmet<br />
Hanefi Aras (Raportör),<br />
Aytekin Akay, Uğurlu Özdemir,<br />
Murat Uygur<br />
Denetleme Kurulu Yedek Listesi<br />
Asuman Yazıcı, Mehmet Duru,<br />
Hayati Kılıç, Selvi Sarıtaç,<br />
Tolga Atar<br />
İstişare Kurulu<br />
Prof. Dr. Cüneyt Yüksel, İbrahim<br />
Biter, Prof. Dr. Yusuf Kalko,<br />
Kasım Gence, Şahin Özer,<br />
Namık Ekin, Nazmi Çelenk,<br />
Ahmet Utlu, Şenol Goncagül,<br />
Semra Akan Akyürek, Mustafa<br />
Yıldırım, Dr.İsmail Öz, Aytekin<br />
Kömürgöz, Ahmet Altın Kaya,<br />
Murat Koçak, Ahmet Gemici,<br />
Osman Öztürk, Arife Avcu,<br />
Saim Altunterim, Musa Hamarat,<br />
Onur Kayador, Zihni Cinan,<br />
Serdar Gökhan , Lütfü Tomuş<br />
Prof. Dr.<br />
Harun Raşit Uysal<br />
harun.uysal@ege.edu.tr<br />
Tarım ekonomilerin<br />
lokomotifi mi?<br />
05<br />
İnsanoğlu binlerce yılını bilgisayarsız, telefonsuz,<br />
çamaşır makinesiz, otomobilsiz geçirmesine karşılık,<br />
hiçbir dönemini gıdasız geçirmemiştir.<br />
Bütün canlılar gibi insanların da yaşayabilmeleri<br />
için birinci koşul beslenebilmeleridir. Bu açıdan<br />
bakıldığında gıda ve bu gıdaların elde edilme sürecini<br />
kapsayan bitkisel ve hayvansal tarım, insanlık için<br />
yaşamsal bir faaliyet olarak karşımıza çıkmaktadır.<br />
İnsanoğlunun geçirmiş olduğu avcılık ve toplayıcılık<br />
döneminden sonra başlayan tarımsal faaliyetten<br />
ilk zamanlarda beklenen beslenme, barınma ve giyim<br />
gibi gereksinimleri karşılaması olmuş, ancak aradan<br />
geçen zaman içerisinde tarım bu ihtiyaçları karşılamak<br />
dışında da bir takım görevler üstlenmiştir.<br />
Bu görevler arasında; ulusal gelire ve dış ticarete<br />
katkı sağlaması, sanayiye hammadde üretmesi,<br />
işgücüne katkı sağlaması, kalkınmanın finansmanını<br />
sağlaması bulunmaktadır. Bu görevler göz önüne<br />
alındığında tarımın, bir ülke için ne kadar önemli ve<br />
stratejik olduğu daha iyi anlaşılmaktadır.<br />
Türkiye açısından bir değerlendirme yaparsak;<br />
Tarımın ne yazık ki kendisinden beklenen işlevleri<br />
istenilen düzeyde yerine getirdiğini söyleyemeyiz.<br />
Temel görevi ülke insanlarının gıda gereksinimini<br />
karşılamak olan tarım sektörü, 1980’li yıllardan itibaren<br />
maalesef bu işlevini yerine getirmekte yetersiz kalmış ve<br />
her geçen gün ithal edilen ürün sayısı artmıştır.<br />
Türkiye tarımındaki olumsuz dönüşümler; 24 Ocak<br />
1980 ekonomik istikrar kararları, 5 Nisan 1994 kararları<br />
ile 1999 sonu ve 2000’de IMF’ye verilen iyi niyet mektupları<br />
nedeniyle gerçekleşmiştir. Kararlar ve iyi niyet<br />
mektupları ile tarıma; dünya bankası, IMF ve dünya<br />
ticaret örgütünün müdahaleleri artmış, ülkedeki birçok<br />
tarımsal kamu iktisadi kuruluşu (KİT) özelleştirilmiş, üstüne<br />
bir de ürüne değil, doğrudan gelir desteği gibi bir<br />
garabet getirilince korumasız kalan üretici tarlasını terk<br />
etmiş ve sonuçta ülke ithalat cennetine dönüşmüştür.<br />
Halbuki tarımda gerçek bir yapısal dönüşümün<br />
gerçekleştirilesi gerekmektedir. Çünkü tarımdaki<br />
büyüme yüzde 1,5’un, işletme sayısı 3 milyonun,<br />
ortalama arazisi büyüklüğü 61 dekarın, parsel sayısı<br />
da 32 milyonun üzerine hala çıkarılamamıştır. Küçük<br />
işletmeler yaşatılması gerekirken, artan maliyetler<br />
nedeniyle zor durumda kalmışlardır. Koşullar her ne<br />
olursa olsun bunların ekonomi içerisinde bırakılması<br />
aslında sosyal bağları kuvvetlendirecek, ülke için<br />
toplumsal ve sosyal bir sigorta olacaktır. Bugüne kadar<br />
toprakların sınıflandırılması, toplulaştırılması, üretici<br />
örgütlenmesinin tamamlanması, kooperatif çatısı<br />
altında ortak makine parkları oluşturulması, ucuz girdi<br />
temin edilmesi, kooperatiflerde ürün işleme ünitelerinin<br />
kurulması, gıda güvenliği ve yeterliliğinin sağlanması<br />
maalesef yeterince gerçekleştirilememiştir.<br />
İkinci Dünya Savaşı gibi bir yıkımı yaşamamış olan<br />
Türkiye toprakları, Avrupa’ya kıyasla daha az kirlidir.<br />
Bunun avantaja çevrilmesi gerekirken, tarımsal yatırımların<br />
reel olarak artmadığı hatta toplam içindeki payının<br />
azaldığı görülmektedir. Sektör sadece krizlerde akla<br />
gelmekte ve ilk iş olarak da ona müdahale edilmektedir.<br />
Duruma tarıma dayalı gıda sektörü açısından<br />
bakılacak olursa;<br />
Gıda güvenliği önem kazanmasına rağmen, gıda<br />
sanayinin birçok dalında konkordato ve iflaslar gözlemlenmektedir.<br />
Sanayide ürün farklılaştırma, ürün<br />
değiştirme maliyetleri yüksektir. Dağıtım kanallarına<br />
giriş zor ve yeni ürün arzı sektöre girişte engel olarak<br />
öne çıkmaktadır. Bir de tabii ki hileli ürün sayısı pazara<br />
neredeyse hakim olmuş durumdadır.<br />
AB ile karşılaştırıldığında;<br />
Türkiye’nin et ürünleri, nişasta, nişastalı ürünler ve<br />
hazır yemeklerde düşük, hayvansal yağlar ile süt ürünlerinde<br />
çok düşük, işlenmiş meyve-sebze ürünlerinin<br />
büyük bir kısmı ile margarinde ise yüksek rekabet gücü<br />
bulunmaktadır.<br />
Tarım ve gıdadaki yapısal, teknolojik problemler<br />
kısa sürede halledilirse;<br />
Gelişmekte olan ülkelerdeki yüksek ekonomik<br />
büyümeden kaynaklanan gıda talebi, biyoyakıt üretimi<br />
için tarla ürünleri talebi ve dünya stok/kullanım oranlarındaki<br />
azalma nedeniyle Türkiye tarımda bölgesinde<br />
lider ülke olacaktır.<br />
Çorum Boğazkale‘de Resim Sergisi<br />
Boğazkale Şehit Mustafa<br />
Karasakal Çok Programlı<br />
Anadolu Lisesi öğrencilerinin yıl<br />
boyunca Görsel Sanatlar dersinde<br />
yapmış oldukları etkinlikleri,<br />
Öğretmenleri Gönül Çakıcılar<br />
önderliğinde hazırladıkları sergileriyle<br />
sunumlarını yaptılar.<br />
Boğazkale Şehit Mustafa<br />
Karasakal Çok Programlı Anadolu<br />
Lisesi‘nde ilçe milli eğitim<br />
müdürü Süleyman Baştürk ve ilçe<br />
protokolünün yanı sıra, ilçedeki<br />
diğer okul müdürleri, öğretmenler,<br />
öğrenci ve velilerinin katıldığı<br />
yılsonu resim sergisi düzenlendi.<br />
2108-2019 öğretim yılında<br />
tüm sınıf öğrencilerinin yıl içinde<br />
yapmış oldukları bireysel veya<br />
takım çalışması ürünler okulun<br />
spor salonunda teşhir edildi.<br />
Görsel Sanatlar Öğretmeni<br />
Gönül Çakıcılar önderliğinde<br />
hazırlanan sergiyi gezen ilçe<br />
milli eğitim müdürü Süleyman<br />
Baştürk, okul müdiresi Ayşe<br />
Akkaya‘yı tebrik ederek, her bir<br />
öğrencinin yetenekli ve başarılı<br />
olduğunu söyledi. Öğrenciler<br />
yaptıkları resimler hakkında<br />
katılımcıları bilgilendirdiler.<br />
Okul Müdür Yardımcısı<br />
Berkan Delibaş, “sergide emeği<br />
geçen başta Görsel Sanatlar<br />
Öğretmeni Gönül Çakıcılar<br />
olmak üzere tüm öğrencilerimize<br />
teşekkür ederiz” dedi.
06<br />
gündem<br />
Kim ne dedi?<br />
Recep Tayyip Erdoğan:<br />
“Milli irade tecelli etti”. Ekrem<br />
İmamoğlunu kutlayan Erdoğan:<br />
“Milli irade bir defa daha tecelli<br />
etmiştir. Gayrı resmi sonuçlara göre<br />
kazanan Ekrem İmamoğlu’nu tebrik<br />
ediyorum. Sonuç İstanbul’umuz için<br />
hayırlı olsun.”<br />
Bİr seçİmİn ardından…<br />
31 Mart 2019 yerel seçimleri kıran kırana geçti. Başta<br />
sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak<br />
üzere bütün partiler ve liderleri seçim çalışmalarına<br />
müdahil oldu.<br />
AK Parti’nin ve Cumhur İttifakının<br />
İBB Başkan adayı Binali<br />
Yıldırım, devletin pek çok kademesinde<br />
görev yapmış, (Milletvekili,<br />
Ulaştırma Bakanı, Türkiye Cumhuriyetinin<br />
son Başbakanı, TBMM Başkanı),<br />
tecrübeli, partinin ağır toplarından ve<br />
kazanacağı kesin gözüyle bakılan kişi.<br />
Binali Yıldırımı bütün Türkiye tanıyor.<br />
Diğer taraftan CHP’nin adayı<br />
Ekrem İmamoğlu... Beylikdüzü ilçe<br />
belediye başkanlığı yapmış genç,<br />
azimli, çalışkan. Beylikdüzü’nde<br />
tanımayan yok. CHP Genel Başkanı<br />
Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel<br />
Başkanı Meral Akşener’in (Millet<br />
İttifakı) adayı. Ama İmamoğlu’nun<br />
İstanbul’da tanınma oranı %16. Yani<br />
bir bakıma risk.<br />
31 Mart akşamı seçimler yapılıyor…<br />
Saat 23.00 bile olmadan Binali<br />
Yıldırım kameralar karşısına geçiyor<br />
ve “seçimi 3600 oy farkıyla kazandık”<br />
diyor ve bir daha kameralar önüne<br />
geçmiyor. Fakat bunu söylediği anda<br />
AA veri akışını kesiyor ve saatlerce AA<br />
dan haber yok. İstanbul’lular sabah her<br />
yerde ‘’Gönül belediyeciliği kazandı’’<br />
afişleriyle uyanıyor ve şaşırıyorlar.<br />
Çünki afişlerde Cumhurbaşkanı ve<br />
Binali Yıldırım’ın fotoğrafları var.<br />
Millet İttifakının adayı Ekrem İmamoğlu<br />
ise saat başı kameralar karşısında.<br />
Kendi kurdukları sistemle alınan oy<br />
neticelerini saat saat veriyor.<br />
İktidar oylar çalındı iddiasını ortaya<br />
attı. Binali Yıldırım bir TV pragramında<br />
oyların gerçekten çalınmadığını,<br />
bunların mahalli bir dille söylendiğini<br />
ifade etti. Yani iddia edildiği gibi oylar<br />
çalınmamıştı. Peki çalınmamıştı da<br />
bu iddialarla seçmen mi etkilenmek<br />
istenmişti?<br />
Neticede Ekrem İmamoğlu seçimi<br />
kazanıyor. Uzun süren sancılı bir<br />
Muzaffer<br />
Kaplan<br />
Haber Analiz<br />
dönemden sonra mazbatasını alıp<br />
makam koltuğuna oturuyor. Fakat<br />
önceleri seçim neticesi kabul edilmiş<br />
manasında açıklamalar yapıldı ama<br />
yine de AKP tarafından YSK’ya itiraz<br />
ediliyor. Ve İmamoğlu’nun kazanmış<br />
olduğu mazbatası elinden alınıyor.<br />
23 Haziranda seçimlerin yenilenmesine<br />
karar veriliyor. İstanbul’lular<br />
Ekrem İmamoğlu’na haksızlık yapıldığına<br />
inanıyor. Seçimlerin yenileneceği<br />
gün olan 23 Haziranda her iki<br />
tarafın seçmenleri tatillerini yarıda<br />
keserek İstanbul’a akın akın geliyorlar.<br />
Gelinlik ve damatlıkla nikahtan<br />
seçim sandıklarına koşanlar var.<br />
Yenilenen seçimde Ekrem İmamoğlu<br />
806.426 gibi büyük bir oy farkıyla<br />
seçimi ikinci kez kazanıyor. Seçim<br />
sonucu : Ekrem İmamoğlu (CHP):<br />
%54,21 ve 4.741,870 oy, Binali Yıldırım<br />
(AKP) %44,99 ve 3.935,444<br />
oy. Seçimin galibi tartışmasız Ekrem<br />
İmamoğlu oluyor.<br />
“SANDIKTAN SEFER<br />
GÖREV EMRİ ÇIKMIŞTIR”<br />
Seçimi bir kişi, bir parti, bir grup, bir<br />
kesimin değil bütün İstanbul’luların,<br />
bütün Türkiye’nin kazandığını vurgulayan<br />
İmamoğlu, bunu şu an belki<br />
herkes tam olarak hissedemese de<br />
kısa sürede herkesin böyle hissedeceğini<br />
belirtti.<br />
Ekrem İmamoğlu bunu sağlamak<br />
için canla başla çalışacağını, hiç kimseyi<br />
ayırmayacağını, dışlamayacağını ifade<br />
ederek, “Bugün benim için sandıktan<br />
sefer görev emri çıkmıştır. Vatandaş<br />
bana İstanbul’un işsizlik ve yoksullukla<br />
mücadele seferberliğini, yeşil alanlarla<br />
donatma seferberliğini, hızlı, kaliteli ve<br />
ucuz ulaşım seferberliğini başlatmak ve<br />
sonuca ulaştırmak için kutsal bir görev<br />
vermiştir. Bu benim hayatımdaki en<br />
değerli, en gururlu, en onurlu görevdir.<br />
Bu görevi çocuklarıma, eşime, aileme,<br />
tüm İstanbul‘lulara mahçup olmadan<br />
layıkıyla yapmaktan başka hiçbir<br />
gündemim, önceliğim yok ve olmayacaktır”<br />
diye konuştu. Seçimi tüm<br />
İstanbul kazandı. Yeni bir sayfa açıldı.<br />
Bu benim için onurlu bir görev. Hiç<br />
kimseyi ayırmadan çalışacağım. <strong>Sayı</strong>n<br />
Cumhurbaşkanım, sizinle uyum içinde<br />
çalışmaya hazırım.<br />
“HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK”<br />
İmamoğlu konuşmasında, “millet adına<br />
yapılacak hizmetlerin parti farklılığı<br />
gerekçesiyle engellenmek istenmesi<br />
gibi bir durumla karşılaşılırsa, engelleme<br />
ile ilgili bir takım siyasi çalışmalar<br />
yapıldığını görürsek her şeyi şeffaf bir<br />
şekilde vatandaşla paylaşacağız.” diyen<br />
İmamoğlu Türkiye Cumhuriyeti’nin her<br />
kurumunun değerli olduğunu belirtti.<br />
Artık gece gündüz demeden, çok<br />
yoğun tempolu bir çalışmaya başlamak<br />
için sabırsızlandığını vurgulayan İmamoğlu,<br />
bu tempo içinde gücünü, enerjisini<br />
her zaman olduğu gibi vatandaşın<br />
samimi duygularından, sevgisinden ve<br />
güveninden alacağını bildirdi. Geçen<br />
aralık ayında aday olarak ilk ortaya<br />
çıktığında “Tanıdıkça beni sevecekseniz”<br />
dediğini anımsatan İmamoğlu,<br />
“Çok şükür dediğim gibi de olmuştur.<br />
31 Mart’tan sonra da ‘Her şey çok güzel<br />
olacak’ demiştim. Görecekseniz o da<br />
olacak. Her şey bu güzel İstanbul’da<br />
çok güzel olacak.” diye konuştu.<br />
24 Hazİran tarİhlİ bazı gazete başlıkları şöyle İdİ:<br />
Akit: 25 Yıl sonra sola teslim. Aydınlık: Sonucunu ekonomi belirledi.<br />
Cumhuriyet: Halkın zaferi. Karar: Sandıkta deprem. Takvim: Demokrasi<br />
kazandı. Sabah: Demokrasi kazandı. Sözcü: Tarihi fark. Yeniçağ: Hak<br />
yerini buldu. Akşam : İstanbul kararını verdi. Hürriyet: İstanbul‘un Tercihi.<br />
Milliyet: İstanbul seçimini yaptı. Posta: Ve İstanbul seçimini yaptı.<br />
Star: İstanbul seçimini yaptı. Yeni Şafak: İstanbul seçimini yaptı.<br />
Kemal Kılıçdaroğlu:<br />
İmamoğlu’nun<br />
ikinci zaferinin<br />
ardından konuştu:<br />
“Ben bu milletin<br />
ferasetine güveniyordum.<br />
Demokrasiye<br />
yapılan<br />
darbeyi giderdiler.<br />
Allah’ın izniyle<br />
800 bin fark ile biz bunu çözdük. Artık<br />
bu saatten sonra kapalı kapılar ardında<br />
hiç kimse millet iradesine darbe<br />
yapamaz. Artık hiçbir güç mazbatayı<br />
vermemezlik edemez” dedi.<br />
İYİ Parti lideri Meral Akşener:<br />
Millet, “Dur<br />
orada söz bende”<br />
demiştir.<br />
Kulakları çekip<br />
kızarttı. Türk<br />
Milleti büyük<br />
bir demokrasi<br />
dersi vermiştir.<br />
Milletimiz<br />
bu zihniyetin kulağını kızartmış,<br />
“ben yaptım oldu” diyenlere “Dur<br />
orada. Söz de karar da benim”<br />
demiştir” ifadesini kullandı.<br />
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel<br />
Karamollaoğlu:<br />
“Kardeşliğin pekişmesine<br />
vesile<br />
olmasını diliyorum.<br />
Milletimizin<br />
iradesi tecelli<br />
etmiştir. Bize<br />
düşen bu karara<br />
saygı duymaktır”<br />
ifadesini kullandı. Karamollaoğlu,<br />
Twitter hesabından yaptığı paylaşımda,<br />
yenilenen İBB Başkanlığı seçimine<br />
ilişkin “İstanbul seçimlerinin milletimiz<br />
ve ülkemiz adına hayırlı olmasını<br />
temenni ediyor, sandıktan çıkan<br />
sonucun 82 milyonun kardeşliğinin<br />
pekişmesine vesile olmasını diliyorum”değerlendirmesinde<br />
bulundu.<br />
Ak Parti adayi Binali Yıldırım:<br />
İlk sonuçlar<br />
belli olmaya<br />
başladığında<br />
hemen medya<br />
önüne çıkıp<br />
şöyle konuştu:<br />
“Seçimi rakibim<br />
İmamoğlu önde<br />
götürüyor. Kendisini<br />
tebrik ediyorum.”
çevre<br />
07<br />
5) Eğitim ve<br />
Bilinçlendirme<br />
Ekipmanların temini gerçekleştirildikten<br />
sonra uygulamaya<br />
geçmek için öncelikle<br />
hedef kitlenin konuya ilişkin<br />
eğitilmesi gerekmektedir.<br />
Sıfır Atık Projesi kapsamında<br />
düzenlenecek bu eğitimlerin<br />
uygulamalı olması çok<br />
önemlidir. Yine kurumun<br />
web sitesinde yapılacak<br />
uygulamaya yönelik duyuru<br />
ve bilgilendirme yapılmalıdır.<br />
Bunun yanı sıra kurum içindeki<br />
tüm çalışanlara gönderilmek<br />
üzere Sıfır Atık Projesi ve<br />
yapılan çalışmalar hakkında<br />
bilgilendirici mail gönderimi<br />
de yapılması gerekmektedir.<br />
Sıfır Atık Nedİr?<br />
Sıfır Atık”; kaynakların<br />
verimli kullanılması<br />
ile birlikte<br />
israfın önlenmesini,<br />
atık oluşumunun<br />
önlenmesi<br />
veya azaltılması<br />
ile birlikte atık<br />
oluştuğu durumda<br />
kaynağında ayrı<br />
toplanarak geri<br />
kazanımının sağlanmasını<br />
hedefleyen<br />
bir sistemdir.<br />
RIFAT<br />
KAPLAN<br />
Atıkların geri dönüşüm<br />
ve geri kazanım süreci<br />
içinde değerlendirilmeden<br />
bertarafı hem maddesel<br />
hem de enerji olarak ciddi<br />
kaynak kayıpları yaşanmasına<br />
neden olmaktadır.<br />
T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı,<br />
2017 yılında sürdürülebilir<br />
kalkınma ilkeleri çerçevesinde<br />
oluşan atıkları kontrol altına almak<br />
ve gelecek nesillere daha temiz<br />
ve yaşanabilir bir dünya bırakmak<br />
adına “Sıfır Atık” projesini hayata<br />
geçirmiştir. İlk olarak bakanlığın ana<br />
hizmet binasında aşamalı olarak<br />
başlatılan proje hem bireysel hem<br />
kurumsal hem de belediye genelinde<br />
yaygınlaşmaktadır. Sıfır atık projesinin<br />
yaygınlaşması ile birlikte, israfın<br />
önüne geçilerek maliyetlerin azalması<br />
ve verimliliğin artırılması,<br />
çevresel risklerin azaltılması,<br />
bununla beraber çevre koruma<br />
bilincinin kurum bünyesinde<br />
gelişmesine katkı<br />
sağlandığından çalışanların<br />
“duyarlı tüketici” duygusuna<br />
sahip olmasının sağlanması<br />
hedeflenmektedir.<br />
HEDEFLER<br />
Temiz ortam kaynaklı olarak performansın<br />
ve verimliliğin arttırılması<br />
İsrafın önüne geçildiğinden maliyetlerin<br />
azaltılması<br />
Tasarruf ve ekonomik kazanç<br />
sağlanması<br />
“Duyarlı tüketici” duygusuna<br />
sahip olunmasının sağlanması<br />
Çevresel risklerin azaltılmasının<br />
sağlanması<br />
SIFIR ATIK<br />
SİSTEMİNİN KAZANÇLARI<br />
1 ton atık kâğıdın geri kazanımı<br />
ile • 17 ağacın kesilmesi önlenir, •<br />
12400 m 3 kadar sera gazı engellenir,<br />
• 2,4 m 3 atık depolama alanından<br />
tasarruf sağlanır.<br />
Yeni üretime kıyasla metal ve<br />
plastik geri kazanımı ile %95 enerji<br />
tasarrufu sağlanabilir.<br />
Geri dönüştürülen her 1 ton cam<br />
için yaklaşık 100 litre petrolden<br />
tasarruf edilebilir.<br />
Atık camlar tekrar cam ürünlerine;<br />
plastikler elyaf ve dolgu malzemesi<br />
gibi birçok malzemeye, atık metaller<br />
ise tekrar metal ürünlerine dönüşebilir.<br />
Organik atıklardan elde edilebilecek<br />
kompost ile topraklarımız daha<br />
verimli hale gelir.<br />
6) Uygulama<br />
Sıfır Atık Projesi için eğitim<br />
ve bilinçlendirme çalışmaları<br />
da tamamlandıktan sonra uygulama<br />
aşamasına geçilebilir.<br />
Uygulama noktasında, biriktirme<br />
ekipmanlarının personelin<br />
rahatlıkla ulaşabileceği<br />
konumda olduğuna, bilgilendirme<br />
afişlerinin ekipmanların<br />
üstünde kolaylıkla görünebilecek<br />
şekilde konumlandırıldığına<br />
ve biriktirme ekipmanlarının<br />
renk skalasına uygun<br />
olup olmadığı konularına<br />
mutlaka dikkat edilmelidir.<br />
Sıfır Atık Sisteminin Kurulması<br />
Sıfır atık projesini hayata geçirmek<br />
isteyen kurumlar, sıfır atık el<br />
kitabı veya sıfır atık projesi başvuru<br />
formunun nereden temin edileceğine<br />
dair bilgi sahibi olmak isteyebilir.<br />
Bu durumda öncelikle T.C. Çevre ve<br />
Şehircilik Bakanlığı’nın yayınlamış<br />
Sıfır Atık Projesi kapsamında<br />
kurumların biriktirme ekipmanlarında<br />
ve bilgilendirme<br />
afişlerinde atıklarının türlerine<br />
göre kullanabilecekleri renk<br />
skalası şu şekildedir:<br />
Kâğıt-karton atıkları için mavi,<br />
Plastik atıklar için sarı,<br />
Cam atıklar için yeşil,<br />
Metal atıklar için gri,<br />
Geri dönüşümü mümkün<br />
olmayan atıklar için siyah,<br />
Tehlikeli atıklar ve elektronik<br />
atıklar için şeffaf,<br />
Organik atıklar için kahverengi,<br />
Ekmek artıkları için mor,<br />
Yemek artıkları için beyaz renk<br />
Tıbbi atıklar için, Tıbbi Atıkların<br />
Kontrolü Yönetmeliği<br />
kapsamında poşetlerde kırmızı,<br />
kova ve konteynerlerde turuncu<br />
rengin kullanılması zorunlu<br />
kılınmıştır.<br />
Kurum içine yerleştirilecek<br />
bölmeli atık kumbaraların<br />
temin edilmesinin ardından, 40<br />
olduğu Sıfır Atık Sistemi Nasıl Kurulur?<br />
başlıklı kaynaktan sistem ve yol<br />
haritası hakkında bilgi alınabilir.<br />
Bir kurumda sıfır atık yönetim<br />
modeli oluşturulurken öncelikle belirlenen<br />
7 aşamalı yol haritası izlenir.<br />
Bu aşamalar sırasıyla şu şekildedir:<br />
kişiye bir adet olacak şekilde ve<br />
koridor boyunca herkesin kolaylıkla<br />
ulaşabileceği 50 metrede<br />
bir gözle görülebilecek alanlara<br />
yerleştirilmeleri sağlanır.<br />
Tüm bu konuları kapsayan<br />
detaylı bir talimatname hazırlanmalıdır.<br />
Talimatnamede<br />
bulunması gereken başlıklar:<br />
1) Odak Noktalarının<br />
Belirlenmesi<br />
Sıfır Atık Projesini hayata<br />
geçirecek kurum, öncelikle<br />
kurumdaki sistemin etkin bir<br />
biçimde yönetilebileceği sorumlularını<br />
belirler. Kurumda<br />
görev alacak sorumlular en<br />
az bir asil ve bir yedek olmak<br />
üzere toplamda iki kişiden<br />
oluşmalıdır.<br />
2) Mevcut Durum Tespiti<br />
Sorumlular belirlendikten<br />
sonra Sıfır Atık Projesi kapsamında<br />
Sıfır Atık Yönetim<br />
Sistemini kurabilmek için<br />
mevcut durum tespiti mutlaka<br />
yapılmalıdır. Kurumun<br />
atıklar konusunda hangi<br />
durumda olduğunu belirlemek<br />
ve buna göre ilerlemek<br />
önemlidir. Mevcut durum<br />
belirlenirken, kurumda<br />
çalışan personel sayısı, atık<br />
yönetiminden sorumlu birim<br />
varlığı, kurumda oluşan<br />
atıkların miktarı, özellikleri,<br />
kaynağı, toplama ve biriktirme<br />
yöntemleri, atık geçici<br />
depolama alanları varlığı,<br />
Toplama öncesi hazırlık sürecinde<br />
alınacak önlemler,<br />
Toplama güzergahı,<br />
Atıkların toplamasının ve<br />
taşınmasının nasıl yapılacağı<br />
Toplanan atıkların kayıtlarının<br />
tutulması,<br />
Geçici depolama süreci,<br />
Kaza anında müdahale<br />
Atıkların beyan ve teslim<br />
süreci,<br />
atıkların verildiği bertaraf<br />
veya geri kazanım tesisi bilgileri<br />
ile birlikte bunlarla ilgili<br />
kayıtların tutulup tutulmadığı<br />
izlenmelidir.<br />
3) Planlama<br />
Mevcut durum tespit<br />
edildikten sonra kurumda<br />
oluşan atıkların çeşitleri ve ne<br />
miktarda ve sıklıkta oluştuğu<br />
biliniyor olacak. Atık oluşumunun<br />
en fazla olduğu alan<br />
tespit edilerek azaltım yoluna<br />
gidilecek tedbirler alınmalıdır.<br />
4) İhtiyaçların<br />
Belirlenmesi ve Temin<br />
Sıfır Atık Projesi kapsamında<br />
planlama da tamamlandıktan<br />
sonra kurumdaki her birim<br />
dikkate alınarak ihtiyaçlar ve<br />
gereken ekipmanlar (kumbara,<br />
poşet, konteyner, eğitim<br />
materyalleri, takip çizelgeleri)<br />
belirlenir ve uygulamaya geçmeden<br />
önce temin edilmesi<br />
sağlanır. Biriktirme ekipmanlarının<br />
Sıfır Atık Renk<br />
Skalası’na uygun şekilde<br />
renklendirilmesi zorunludur.<br />
Ayrıca atıkların belirlenen<br />
lisanslı tesislere gönderilmeden<br />
önce biriktirileceği Geçici<br />
Depolama Alanıiçin de uygun<br />
bir alan belirlenerek kurulumu<br />
gerçekleştirilmelidir. Geçici depolama<br />
alanı kurulumunda atık<br />
türleri ve miktarına göre alanın<br />
büyüklüğü ve kaç bölmeli olacağı<br />
aynı zamanda konteynerlerin<br />
boyutları belirlenmelidir.<br />
Tehlikeli atıklar için her<br />
noktaya biriktirme ekipmanı<br />
yerleştirilmesine gerek<br />
bulunmamakla birlikte<br />
tehlikeli atıklar diğer atıklarla<br />
karıştırılmadan şeffaf torba<br />
ile geçici depolama alanına<br />
taşınmalıdır.<br />
Kurum içinde yer alan atık<br />
toplama noktalarında biriken<br />
atıkların taşınması işi kapaklı<br />
kurum için taşıma araçları<br />
ile yapılmalıdır. Oluşan tıbbi<br />
atıkların, tıbbi atık görevlisi<br />
aracılığıyla diğer atıklardan<br />
ayrı olarak taşınması gerekmektedir.<br />
Sebze, meyve atıkları,<br />
mutfak atıkları, çay posaları<br />
ve park ve bahçe atıkları<br />
gibi organik atıklarkompost<br />
yapılarak kurumun bahçesinde<br />
gübre olarak kullanılabilir.<br />
Bitkisel atık yağlar,<br />
atıksu toplama sistemlerine<br />
yapışarak tıkanmaya yol açar.<br />
Bunun yanı sıra deşarj olduğu<br />
noktadaki su kaynaklarının<br />
kirlenmesine yol açarak suda<br />
yaşayan canlıların oksijen<br />
almasına engel olur. Toprağa<br />
bırakıldığı takdirde ise toprak<br />
kirlenmesi ile birlikte yeraltı<br />
suyu kirlenmesine de neden<br />
olur. Bu nedenle atık yağların<br />
mutlaka ayrı olarak biriktirilmesi<br />
gerekmektedir.<br />
Atık piller, ağır metal<br />
içermesi nedeniyle mutlaka<br />
ayrı toplanarak çevre ve insan<br />
sağlığı üstünde oluşabilecek<br />
olumsuz etkilerinin önüne<br />
geçilmelidir.<br />
Atık elektrikli ve elektronik<br />
eşyalar, ağır metaller<br />
barındırması nedeniyle çevre<br />
ve insan sağlığına zararlı etkilerde<br />
bulunabilecek atıklardandır<br />
ve ayrı toplanarak geri<br />
kazanıma verilmesi sağlanmalıdır.<br />
Tehlikeli atıklar: yanıcı,<br />
patlayıcı, yakıcı, tahriş edici,<br />
kanserojen ve zehirli atıklardır<br />
ve mutlaka toplanması<br />
sağlanmalıdır. Tehlikeli atık<br />
sınıfına giren atıklar; toner<br />
ve kartuşlar, kontamine ambalaj<br />
ve filtreler ile basınçlı<br />
kaplardır.<br />
Tıbbi atıklar, kolera, cüzzam,<br />
veba, dizanteri, tüberküloz,<br />
sıtma ve kuduz gibi<br />
hastalıklara sebebiyet verebilen<br />
atıklardandır. Bu nedenle<br />
hiçbir koşulda diğer atıklarla<br />
karıştırılmamalı, ayrı olarak<br />
toplanması sağlanmalıdır.<br />
Atık floresanların öncelikle<br />
atık floresan kırma makinesinde<br />
kırıldıktan sonra ilgili<br />
lisanslı atık işleme tesisine<br />
gönderilmesi sağlanmalıdır.<br />
Floresan kırma makinesinin<br />
temin edilemediği durumlarda<br />
ise oluşan atık floresanların<br />
ambalajlarında muhafaza<br />
edilerek lisanslı tesise gönderilmesi<br />
sağlanmalıdır.<br />
Toplanan atıklar Geçici<br />
Depolama Alanında depolanır.<br />
Geçici Depolama Alanına<br />
getirilen atıklar öncelikle ilgili<br />
görevli tarafından tartılarak<br />
kayıt altına alınır ve atık türüne<br />
göre uygun konteynere<br />
atılır. Değerlendirilebilir atıklar<br />
(plastik, kağıt, cam, metal<br />
atıklar) lisanslı geri kazanım<br />
tesislerine, değerlendirilemeyen<br />
atıklar ise lisanslı bertaraf<br />
tesislerine gönderilir.<br />
7) Raporlama<br />
Bu aşamada uygulamanın<br />
etkinliğinin değerlendirilmesi<br />
amacıyla çalışma<br />
ekibi tarafından izleme yapılır<br />
ve varsa uygulamanın<br />
aksayan yönleri, eksiklikler<br />
veya geliştirilecek taraflar<br />
tespit edilir, önlemler<br />
alınır.
08<br />
çevre<br />
Gölbaşı Millet Bahçesi’ne uluslararası ödül<br />
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı<br />
tarafından birinci 100 günlük<br />
eylem planı kapsamında 81<br />
ilde hayata geçirilmesi hedeflenen,<br />
Ankara’nın da Gölbaşı ilçesinde<br />
uygulamasına başlanacak<br />
olan Gölbaşı Millet Bahçesi<br />
Projesi, ABD’de düzenlenen En<br />
İyi Sürdürülebilir Uygulamalar<br />
Yarışması’nda birincilik ödülü<br />
kazandı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığından<br />
alınan bilgiye göre,<br />
Ankara’da Özel Çevre Koruma<br />
Bölgesi olan Gölbaşı için planlanan<br />
Millet Bahçesi Projesi,<br />
ABD’nin Dallas kentinde 18-20<br />
Temmuz’da düzenlenecek<br />
4. Uluslararası Sürdürülebilir<br />
Yapılar Sempozyumu kapsamındaki<br />
“En İyi Sürdürülebilir<br />
Uygulamalar Yarışması”nda<br />
“Sürdürülebilir Peyzaj” kategorisinde<br />
birinci seçildi.<br />
Mogan ve Eymir Gölleri<br />
arasında bulunan 75 hektarlık<br />
alanda yapımı tamamlanacak<br />
Gölbaşı Millet Bahçesi Projesi’nin<br />
ödülü, 19 Temmuz’da<br />
Dallas’da düzenlenecek sempozyumun<br />
galasında verilecek.<br />
DOĞAL YAŞAMA UYUMLU<br />
MALZEMELER KULLANILACAK<br />
Ödül alan proje kapsamında Millet<br />
Bahçesi’nin yapımında kullanılacak<br />
doğal malzemeler dikkati<br />
çekerken, çalışmaların Güney<br />
Ankara Ekolojik Koridoru’nu tamamlayan<br />
geçiş bölgesinde, sulak<br />
alanın ekolojik dinamiklerine ve<br />
bu bölgede yaşayan kuşların üreme<br />
alanlarına zarar vermeyeceği<br />
belirtildi. Etkinlik ve spor alanlarının<br />
bulunduğu proje kapsamında<br />
kuş gözlem kuleleri, 3,5 kilometre<br />
yeşil yürüyüş yolu, 5,5 kilometre<br />
bisiklet yolu, dinlenme alanları ve<br />
millet kıraathanesi bulunuyor.<br />
Denİz kİrlİlİğİne karşı her İl kendİ<br />
eylem planını hazırlayacak<br />
Murat Kurum<br />
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat<br />
Kurum, G20 Çevre ve Enerji<br />
Bakanları Toplantısı’na katılmak<br />
üzere geldiği Japonya’nın Nagano<br />
kentine bağlı Karuizawa kasabasında<br />
değerlendirmelerde bulundu.<br />
Bakan Kurum, Sıfır Atık Mavi<br />
Projesi kapsamında denize kıyısı olan<br />
28 il başta olmak üzere her ilin kendi<br />
özelinde kirlilikle mücadele için bir<br />
eylem planı hazırlayacağını bildirdi.<br />
G20 Çevre ve Enerji Bakanları Toplantısı’nda<br />
iklim değişikliğine ilişkin ülkelerin<br />
alması gereken tedbirler, yaptığı<br />
projeler ile çevre ve enerji alanlarında<br />
neler yapılabileceğine ilişkin görüştüklerini<br />
belirten Kurum, Bakanlık olarak<br />
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Her il kendi özelinde bir eylem planı hazırlayacak.<br />
Hem denizlerimizdeki kirliliğin giderilmesi hem kaynağında bu kirliliğe müsaade<br />
edilmemesi anlamında projelerini hayata geçirecekler” açıklamasında bulundu.<br />
çevre alanındaki projelerini anlattıklarını<br />
ve yapılacaklara ilişkin istişarelerde<br />
bulunduklarını dile getirdi.<br />
Türkiye’de Cumhurbaşkanı Recep<br />
Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan<br />
himayesinde Sıfır Atık Projesi’ni<br />
başlattıklarını anımsatan Kurum,<br />
“Sıfır Atık’ta bugüne kadar 18 bin 750<br />
kamu kurum ve kuruluşunda uygulamaya<br />
geçtik ve bu projemizi anlattık.<br />
Bu projemizin içerisinde poşetlerin<br />
ücretlendirilmesi işini anlattık.<br />
Gerçekten takdirle karşılandı. Bu<br />
ücretlendirmeye müteakip de poşet<br />
kullanımının yüzde 90’a varan oranda<br />
azaldığını ifade ettik. Yine Sıfır Atık<br />
Projesi çerçevesinde depozito sistemine<br />
geçeceğimizi de anlattık.” dedi.<br />
Kurum, G20 toplantısında “Sıfır<br />
Atık Mavi” projesi hakkında da G20’ye<br />
katılan ülke yetkililerine bilgi verdiklerini<br />
ifade ederek, şöyle konuştu:<br />
“G20 ülkeleri, denizlerin, deniz<br />
kenarlarının, akarsuların, göllerin kirliliğine<br />
ilişkin bir eylem planı hazırlığı<br />
içerisinde. Biz de bu anlamda gerçekten<br />
önceden adım atarak, denizlerimizi,<br />
akarsularımızı, göllerimizi, hem<br />
yüzeylerini hem de kıyılarını temizlemek<br />
üzere bir eylem planı hazırladık<br />
ve bir genelge yayınladık. Bu genelge<br />
çerçevesinde denize kıyısı olan 28 ilimiz<br />
başta olmak üzere 81 ilimizde kirlilikle<br />
ilgili mücadele vereceğiz. Hem kirliliğin<br />
kaynağında engellenmesi hem<br />
de oluşmuş kirliliklerin giderilmesi<br />
projenin aslında bütünü. Bu anlamda<br />
da her il kendine göre bu projeyi eylem<br />
planı çerçevesinde harekete geçirecek.<br />
Bu sayede denizlerimizi, akarsularımızı<br />
göllerimizi de korumuş olacağız.”<br />
Kurum, bu proje kapsamında<br />
valiliklere gönderilen genelgenin<br />
detaylarına ilişkin de “Bilhassa denize<br />
kıyısı olan 28 ilimiz bir eylem planı<br />
hazırlayacaklar. Her il kendi özelinde<br />
bir eylem planı hazırlayacak. Hem<br />
denizlerimizdeki kirliliğin giderilmesi<br />
hem kaynağında bu kirliliğe müsaade<br />
edilmemesi anlamında projelerini<br />
hayata geçirecekler.” dedi.<br />
Türkiye’nin yüzde 17’si korunan alan olacak<br />
Türkiye ve içinde bulunduğu bölgenin<br />
ekosistem bütünlüğü ile biyolojik çeşitliliğinin<br />
korunması amacıyla 2023 yılına<br />
kadar korunan alanlar ülke yüzölçümünün<br />
yüzde 17’sine ulaştırılacak.<br />
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum,<br />
yaptığı açıklamada, Birleşmiş Milletler<br />
(BM) Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Hizmetlerinde<br />
Hükümetlerarası Bilim Politikası<br />
Platformu’nun yayınladığı son rapora göre<br />
gelecekte küresel anlamda 1 milyondan<br />
fazla türün yok olma tehlikesi altında<br />
olduğunu söyledi. Aynı araştırmaya göre<br />
geçen on yılda Avrupa’daki kara türlerinin<br />
nüfusunun yüzde 42 azaldığını aktaran<br />
Kurum, aşırı avlanma nedeniyle dünyanın<br />
en kalabalık bölgesi olan Asya-Pasifik’te<br />
kullanılabilir balık stoklarını sıfıra inebileceğini<br />
belirtti.<br />
Kurum, Afrika’da ise 305 bin 7754<br />
kilometreden fazla arazinin doğal kaynakların<br />
aşırı kullanımı, erozyon, tuzlanma ve<br />
kirlilik nedeniyle bozulduğunu dile getirdi.<br />
TÜRKİYE ACİL KORUMA ALTINA ALINMASI<br />
GEREKEN SICAK NOKTALARI BARINDIRIYOR<br />
Türkiye’nin ise birçok ülkeye göre çevre<br />
koruma ve korunan alanlar bağlamında<br />
uzun süredir verilen büyük emekler sayesinde<br />
önemli bir noktaya geldiğini vurgulayan<br />
Kurum, şöyle konuştu: “Taraf olduğumuz<br />
Barselona Sözleşmesi (Akdeniz’in<br />
Kirliliğe Karşı Korunması Sözleşmesi) ve<br />
bağlı protokol ile 18 özel çevre koruma<br />
bölgesi ilan edildi. Bu temelde 2009-2014<br />
yılları arasında Küresel Çevre Fonu destekli<br />
‘Türkiye’nin Deniz ve Kıyı Koruma Alanları<br />
Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi’, Bakanlığımızca<br />
yürütüldü ve pek çok eylem<br />
planı, yönetim planı ve bölgesel politikalar<br />
geliştirilerek koruma-kullanma dengesine<br />
ilişkin Akdeniz Havzası’na özel bir<br />
‘korunan alanlar ağı’ oluşturuldu. Türkiye,<br />
dünyadaki 37 ayrı bitki coğrafyasından<br />
Avrupa-Sibirya, Akdeniz ve İran-Turan olmak<br />
üzere üç farklı bitki coğrafyası bölgesinin<br />
kesişme noktasıdır. Dünyada biyolojik<br />
çeşitlilik açısından zengin ve acil koruma<br />
altına alınması gereken 34 sıcak noktanın<br />
üçü de (Kafkasya, Akdeniz, İran-Anadolu)<br />
yine ülkemiz sınırları içerisinde bulunuyor.<br />
Bu özellik ile Türkiye, dünyada Güney<br />
Afrika ve Çin ile birlikte üç sıcak nokta<br />
barındıran üç ülkeden birisidir.”<br />
Kurum, “Ülkemizin yaklaşık yüzde 9’u<br />
korunan alan statüsündedir. Bakanlığımız<br />
her yıl korunan alanlarını yüzde 20 arttırarak<br />
2023 yılı itibariyle korunan alanları ülke<br />
yüzölçümünün yüzde 17’sine ulaştırmayı<br />
hedeflemektedir.” dedi.<br />
Çevre ve Şehircilik<br />
Bakanlığı’nda “Denizi<br />
Tanıyalım” konferansı<br />
Su altı görüntüleme yönetmeni Tahsin<br />
Ceylan, “Soluduğumuz havanın büyük<br />
bir miktarı ve kullandığımız ilaçların yarısından<br />
fazlasının ham maddesi denizlerden<br />
geliyor.” dedi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı<br />
tarafından farkındalık oluşturmak için “denizi<br />
tanıyalım” konferansı düzenlendi.<br />
Bakanlığın toplantı salonunda düzenlenen<br />
konferansta sunum yapan Ceylan,<br />
Türkiye’nin deniz ekosistemi hakkında bilgi<br />
verdi. Türkiye’nin Akdeniz ekosistemine<br />
bağlı olduğunu ve yaklaşık 17 bin canlı<br />
türüne ev sahipliğini yaptığını anımsatan<br />
Ceylan, “Üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizde<br />
sadece 150 bin dalgıç var. Denize<br />
hiç kıyısı olan olmayan Avusturya’da bu<br />
sayı 750 bindir.” ifadesini kullandı.<br />
Denizin, insan hayatı için taşıdığı öneme<br />
değinen Ceylan, “Soluduğumuz havanın<br />
büyük bir miktarı ve kullandığımız ilaçların<br />
yarısından fazlasının ham maddesi denizlerden<br />
geliyor.” diye konuştu. Denizlerdeki<br />
plastik ve evsel atıkların ekosisteme çok<br />
büyük zarar verdiğini vurgulayan Ceylan,<br />
bakanlığın “Sıfır Atık Projesi”nin, deniz<br />
kirliliğini azaltmada çok önemli olduğunu<br />
belirtti. Ceylan, Türkiye’deki deniz kirliliğinin<br />
önüne geçilmemesi durumunda, türlerin<br />
neslinin tükenme tehlikesiyle karşı karşıya<br />
kalacağını dile getirdi. Konferans sonrasında,<br />
Ceylan’ın su altında çektiği fotoğraflardan<br />
oluşan serginin açılışı yapıldı.<br />
İstanbul, Balıkesir,<br />
Kayseri ve Trabzon’da<br />
bazı yerler ‘kesin<br />
korunacak hassas<br />
alan’ ilan edildi<br />
İstanbu, Balıkesir, Kayseri ve Trabzon’daki<br />
bazı doğal sit alanları Cumhurbaşkanı<br />
kararlarıyla ‘kesin korunacak hassas alan’<br />
olarak tescil ve ilan edildi. İstanbul, Balıkesir,<br />
Kayseri ve Trabzon’daki doğal sit<br />
alanı kapsamına giren bazı alanların “kesin<br />
korunacak hassas alan” olarak tescil ve ilan<br />
edilmesi hakkında Cumhurbaşkanı kararları<br />
Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı<br />
Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla Resmi<br />
Gazete’de yayımlanan kararlarda, İstanbul,<br />
Balıkesir, Kayseri ve Trabzon’daki doğal sit<br />
alanı kapsamına giren bazı alanların harita<br />
ve krokileri ile sınır ve koordinatları yer aldı.<br />
Buna göre, İstanbul’un Sarıyer ilçesi Rumeli<br />
Feneri mahallesi sınırları içerisinde bulunan<br />
Marmaracık Tabiat Parkı Doğal Sit Alanı<br />
kapsamına giren alanın, ‘kesin korunacak<br />
hassas alan’ olarak tescil ve ilan edilmesi<br />
kararlaştırıldı. Ayrıca, Balıkesir’in Ayvalık<br />
ilçesi Büyük Maden ve Küçük Maden Adaları<br />
1. Derece Doğal Sit Alanı kapsamına giren<br />
alanların, ‘kesin korunacak hassas alan’ olarak<br />
tescil ve ilan edilmesine karar verildi.<br />
Öte yandan, Kayseri’nin Yahyalı ilçesinde<br />
bulunan Kapuzbaşı Şelaleleri Doğal Sit<br />
Alanı kapsamına giren alan ile Trabzon’un<br />
Köprübaşı ilçesindeki Trabzon Ağaçbaşı<br />
Turbalığı Doğal Sit Alanı kapsamına giren<br />
alanın ‘kesin korunacak hassas alan’ olarak<br />
tescil ve ilan edilmesi kararlaştırıldı.
gündem<br />
09<br />
Antalya Büyükşehir’den özel çocuklara yaz okulu<br />
Onlara her şey özel. Döşemealtı’ndaki<br />
Büyükşehir Özel<br />
Eğitim Okulu ve Rehabilitasyon<br />
Merkezi, düzenlediği ücretsiz yaz<br />
okulu ile engelli bireylerin yaz<br />
tatilini verimli şekilde geçirmelerini<br />
sağlıyor.<br />
Özel öğrenciler yaz okulu ile<br />
hem öğreniyor hem de doyasıya<br />
eğleniyor. Antalya Büyükşehir<br />
Belediyesi’nin özel gereksinimli<br />
bireyler için Döşemealtı ilçesinde<br />
hizmet veren Büyükşehir Özel<br />
Eğitim Okulu ve Rehabilitasyon<br />
Merkezi’nde ücretsiz yaz okulu<br />
başladı. Engelli bireylerin sosyalleşmelerine<br />
katkıda bulunmak ve<br />
verimli bir tatil süreci geçirmelerini<br />
sağlamak amacıyla düzenlenen<br />
yaz okulu yoğun ilgi görüyor. 220<br />
özel bireyin katıldığı yaz okulunda<br />
futbol, basketbol, yüzme, müzik,<br />
yaşam atölyesi, seramik, resim gibi<br />
branşlarda eğitim veriliyor. Özel<br />
bireyler birbirinden farklı etkinliklerle<br />
yazı dolu dolu geçiriyor.<br />
‘OĞLUM YÜZME ÖĞRENDİ”<br />
Oğlu Egemen’in iki yaşından beri<br />
Rehabilitasyon Merkezinde eğitim<br />
aldığını ve memnun olduklarını<br />
ifade eden Sevda Özpolat, “Oğlumun<br />
atipik otizm rahatsızlığı var.<br />
Egemen burada eğitim almadan<br />
önce konuşmuyordu, komut dinlemiyordu.<br />
Burada aldığı eğitim ve<br />
rehabilitasyonla çok ilerledik. Her<br />
yıl yaz okuluna geliyoruz. Oğlum<br />
burada yüzmeyi de öğrendi.<br />
Müzik eğitimi alıyor. Egemen yaz<br />
okulunda çok keyifli vakit geçiriyor.<br />
O mutlu olunca biz mutlu<br />
oluyoruz” dedi.<br />
YAZ OKULU BAŞVURULARI<br />
Engelli Yaz Okulu’nda uzmanlar<br />
tarafından hafta içi her gün<br />
eğitim veriliyor. Özel bireylerin<br />
özgüven kazanmaları<br />
ve kendilerini ifade etmeleri<br />
açısından büyük önem taşıyan Yaz<br />
Okulu başvuruları 443 30 06-07<br />
numaralı telefondan Büyükşehir<br />
Özel Eğitim Okulu ve Rehabilitasyon<br />
Merkezi’ne<br />
yapılabiliyor.<br />
Kültürpark’ta yaz<br />
sİneması nostaljİsİ<br />
İzmir Büyükşehir Belediyesi<br />
Kültürpark Açık Hava Yaz<br />
Sinemaları’nda 2018 yılında<br />
ulusal ve uluslararası festivallerde<br />
ödüller kazanmış dört yerli<br />
film gösterilecek. Nostaljik yaz<br />
akşamlarında Banu Sıvacı’nın<br />
“Güvercin”; Guillaume Giovanetti<br />
ile Çağla Zencirci’nin “Sibel”;<br />
Mahmut Fazıl Coşkun’un<br />
“Anons” ve Hüseyin Karabey’in<br />
“İçerdekiler” filmleri İzmirlilerle<br />
buluşacak. Geçen yaz ilki düzenlenen<br />
“Kültürpark Yaz Sineması”<br />
etkinliği bu yıl 16 Temmuz<br />
& ndash; 6 Ağustos tarihleri<br />
arasında Kültürpark Uzun Havuz’da<br />
gerçekleşecek. Dört hafta<br />
boyunca salı günleri saat 20.30’da<br />
filmlerin yönetmen ve oyuncuları<br />
ile söyleşiler düzenlenecek. 21’de<br />
ise film gösterimi başlayacak.<br />
Bir darbe girişimi<br />
Kültürpark’da Yaz Sineması,<br />
30 Temmuz’da Mahmut Fazıl<br />
Coşkun’un “Anons” adlı filmi ile<br />
sürecek. Senaryosunu Mahmut<br />
Fazıl Coşkun ile Ercan Kesal’ın<br />
yazdığı filmde, Murat<br />
Kılıç, Şencan Güleryüz,<br />
Ali Seçkiner<br />
Alıcı, Tarhan<br />
Karagöz, Serkan<br />
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği<br />
Açık Hava Yaz Sinemaları Nostalji Geceleri<br />
başlıyor. Kültürpark’ta 16 Temmuz - 6 Ağustos<br />
tarihleri arasındaki film gösterimlerinin<br />
ardından sinema yazarı Vecdi Sayar filmlerin<br />
oyuncularıyla söyleşecek.<br />
Ercan, Müfit Kayacan, Nazmi<br />
Kırık, Erdem Şenocak rol alıyor.<br />
1963 Mayıs’ında Türkiye’de<br />
yaşanan bir darbe girişimini<br />
konu alan bir kara komedi olan<br />
“Anons”, darbe başladığında<br />
İstanbul Radyoevi’ni teslim alarak,<br />
darbe bildirisini okumakla<br />
görevlendirilen bir grup askerin<br />
trajikomik öyküsünü anlatıyor.<br />
Türkiye-Bulgaristan ortak yapımı<br />
olan film, Venedik Film Festivali’nin<br />
‘Orizzonti’ (Ufuklar) böl&<br />
uuml;münde gösterilmiş ve Jüri<br />
Özel Ödülü ile En İyi Akdeniz<br />
Filmi ödüllerini kazanmıştı.<br />
Adana Film Festivali Ulusal<br />
Yarışma’sında En İyi Film, En<br />
İyi Yönetmen, En İyi Görüntü<br />
Yönetmeni, En İyi Sanat<br />
Yönetmeni ödüllerini; Malatya<br />
Film Festivali’nde Yılmaz Güney<br />
Ödülü, En İyi Görüntü Yönetmeni<br />
ödüllerini ve Film-Yön<br />
Ödülünü alan “Anons”, SİYAD<br />
2019 ödülleri kapsamında En<br />
İyi Sanat Yönetmeni ödülünü<br />
kazanmıştı. Film öncesi söyleşisine<br />
yönetmen Mahmut Fazıl<br />
Coşkun ile filmin başrol oyuncularında<br />
Murat Kılıç katılacak.<br />
İçerdekiler<br />
Kültürpark Yaz Sineması seçkisinin<br />
son filmi ise, Hüseyin<br />
Karabey’in “İçerdekiler”i olacak. 6<br />
Ağustos akşamı gösterilecek olan<br />
film, Altı aydır gözaltında tutulan<br />
bir öğretmenle, bir komiser ve bir<br />
kadın arasında geçen film, Melih<br />
Cevdet Anday’ın aynı adlı oyunundan<br />
Hüseyin Karabey tarafından<br />
beyazperdeye uyarlanmış.<br />
Komiser, tutuklunun konuşmasını<br />
sağlamak için, karısı ile gizli bir<br />
görüşme ayarlar ama hiçbir şey<br />
planlandığı gibi gitmez. Gerilimi<br />
bir an bile aksamayan filmde,<br />
Caner Cindoruk, Settar Tanrıöğen<br />
ve Gizem Erman Soysaldı’nın<br />
performansları ve Karabey’in yalın<br />
anlatımı öne çıkıyor. Film, son<br />
Adana Festivali Ulusal Yarışma’da<br />
Jüri Özel Ö dülünü kazanmış,<br />
Gizem Erman Soysaldı ise En İyi<br />
Yardımcı Kadın Oyuncu seçilmişti.<br />
Soysaldı, Nürnberg’deki<br />
Uluslararası Festivalde En<br />
İyi kadın Oyuncu ödülünü<br />
kazanmıştı. 6 Ağustos<br />
20.30’da, Kültürpark’da<br />
Vecdi Sayar’ın moderatörlüğünde<br />
düzenlenecek söyleşiye<br />
yönetmen Hüseyin<br />
Karabey ile oyuncu Gizem<br />
Erman Soysaldı katılacak.<br />
Miniklerden 5 madalya<br />
Bursa Büyükşehir Belediyespor Kulübü<br />
Boks takımı, Gümüşhane’de düzenlenen<br />
Üst Minikler Türkiye Boks Şampiyonası’nda<br />
1 birincilik, 1 ikincilik ve 3<br />
üçüncülük madalyası kazandı. Şampiyonanın<br />
ardından Büyükşehirli minikler takım<br />
halinde Türkiye ikincisi oldu.<br />
Katıldığı turnuvalara topladığı madalyalarla<br />
damga vuran Bursa Büyükşehir Belediyespor<br />
Kulübü başarısını boks branşında<br />
da sürdürdü. Gümüşhane’de düzenlenen<br />
Üst Minikler Türkiye Boks Şampiyonası’nda<br />
mücadele eden Bursa Büyükşehir Belediyespor<br />
Kulübü topladığı 5 madalya ile takım Şampiyonayı takım halinde Türkiye ikin-<br />
10 sporcu milli takıma<br />
halinde Türkiye ikincisi oldu. Gümüşhane cisi olarak tamamlayan Bursa Büyükşehir<br />
Aydın Doğan Spor Salonu’nda yapılan turnuvada<br />
55 ilden 557 sporcu mücadele etti. takım hazırlık kampına gönderiyor. Madal-<br />
Belediyespor Kulübü, 10 sporcusunu milli<br />
Bursa Büyükşehir Belediyespor’un 13 sporcuyla<br />
katıldığı turnuvada, 72 kg’da İslam beşinci sırada tamamlayan Bilal Ethem Bolat,<br />
ya kazanan sporcular ile birlikte turnuvayı<br />
Azizov birinci, 41,5 kg’da Baran Mertcan İbrahim Yılmaz, altıncı sırada tamamlayan<br />
Küçükçakır ikinci oldu. 62 kg’da Arda Kahraman,<br />
52 kg’da Yunus Emre Çetin ve 105 Tarık Ahmet Çelebi, 2-12 Ağustos tarihle-<br />
Muhammed Enes Akbaş, Yusuf Kuran ve<br />
kg’da mücadele eden Emirhan Hacıoğlu ise rinde Gürcistan’da yapılacak olan Avrupa<br />
üçüncülük madalyasının sahibi oldu. Şampiyonası Hazırlık Kampı’na davet edildi.<br />
Uluslararas Kadiköy<br />
Festivali’nin açılışı<br />
Charlie Chaplin’den<br />
Kadıköy Belediyesi’nin bu<br />
yıl ilk kez düzenlediği,<br />
Film, Sahaf, Çizgi ve Caz festivallerini<br />
birleştiren “KADFEST<br />
Uluslararası Kadıköy Festivali”,<br />
Kalamış Parkı’nda düzenlenen<br />
‘Yıldızlar Altında Sinema’ etkinliği<br />
ile başladı. Festivalin ilk<br />
etkinliği, Türkiye’de ilk kez açık<br />
havada orkestra müziği eşliğinde<br />
gösterilen Charlie Chaplin’in<br />
ilk uzun metraj sessiz filmi<br />
Yumurcak (The Kid) oldu.<br />
YAKLAŞIK 2 BİN 500 KİŞİ İZLEDİ<br />
Charlie Chaplin’in 1921 yılında<br />
çektiği, ilk uzun metraj sessiz filmi<br />
Yumurcak’a (The Kid) Orçun<br />
Orçunsel yönetimindeki Avrasya<br />
Filarmoni Orkestrası eşlik etti.<br />
Türkiye’de ilk kez açık havada<br />
orkestra müziği eşliğinde gösterilen<br />
film için Charlie Chaplin’in<br />
bu film için özel olarak bestelediği<br />
müzik icra edildi. Kadıköy<br />
Belediyesi Sinematek/Sinema<br />
Evi tarafından deniz kenarında<br />
kurulan dev perdeyi yaklaşık<br />
2.500 kişi izledi.<br />
“ÖNÜMÜZDEKİ 5 YIL<br />
KADIKÖY’ÜN 5 YILI OLACAK”<br />
Büyük bir ilgi ile izlenen etkinliğe<br />
Şişli Belediye Başkanı Muammer<br />
Keskin, Beylikdüzü Belediye<br />
Başkanı Mehmet Murat Çalık,<br />
Kartal Belediye Başkanı Gökhan<br />
Yüksel’in yanı sıra sanatçılar, sinemacılar<br />
ve uluslararası sinema<br />
kurumlarının temsilcilerinin de<br />
aralarında bulunduğu yüzlerce<br />
yurttaş katıldı. Törende konuşan<br />
Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil<br />
Dara Odabaşı “Bu yıl, Kadıköy<br />
Belediyesi’nin düzenlediği uluslararası<br />
festivalin ilk yılı. Açılışımızı<br />
çok özel bir filmle yapıyoruz.<br />
Bu festival sadece film değil,<br />
çizgi, sahaf ve caz festivallerini de<br />
içeriyor. Önümüzdeki sene bunu<br />
daha da geliştirmek istiyoruz.<br />
Ekim ayı sonunda Yoğurtçu Parkı<br />
yakınlarında Sinematek binası<br />
hizmete girecek. Bu tür filmlerin<br />
belediye bünyesinde daha<br />
ucuza, daha ulaşılabilir halde<br />
izlenmesi için Kadıköy Belediyesi<br />
olarak çalışmalarımıza devam<br />
ediyoruz” dedi. Odabaşı sözlerini<br />
şöyle sürdürdü: “Kadıköy<br />
Belediyesi’nin kültür, sanat, spor<br />
ve tüm hizmetlerdeki farklılıklarını,<br />
yeniliklerini önümüzdeki 5<br />
yıl içerisinde göreceksiniz. Artık<br />
İBB ile aynı düşüncede, hayata,<br />
dünyaya bakışı aynı iki belediye<br />
olarak hareket edeceğiz. <strong>Sayı</strong>n<br />
Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul<br />
Büyükşehir Belediye Başkanı<br />
olması ile birlikte Kadıköy’ün<br />
25 yılda kaybettiklerinin<br />
hızlı bir şekilde geleceğinden<br />
eminim. Önümüzdeki 5 yıl<br />
Kadıköy’ün 5 yılı olacak. Bizi<br />
izlemeye devam edin.”<br />
FESTİVALİN ONUR<br />
KONUĞU TUNUSLU SELMA BACCAR<br />
22-28 Temmuz 2019 tarihleri<br />
arasında Kalamış Park’ında<br />
yazlık sinema keyfini Sinematek<br />
ruhuyla birleştiren Yıldızlar Altında<br />
Sinema Haftası kapsamında<br />
7 ülkeden 7 film gösterilecek.<br />
Her akşam 21.00’de başlayan<br />
gösterimlerde İtalya’dan Giuseppe<br />
Tornatore’nin Cennet Sineması,<br />
Arjantin’den Fernando<br />
Solanas’ın Tangolar: Gardel’in<br />
Sürgünü, Fransa’dan Jacques<br />
Demy’nin Cherbourg Şemsiyeleri,<br />
Çin’den Wong Kar-Wai’nin<br />
Aşk Zamanı, Tunus’tan Selma<br />
Baccar’ın Kadınlar Koğuşu ve<br />
Türkiye’den Başar Sabuncu’nun<br />
Zengin Mutfağı filmleri seyirciyle<br />
buluşacak. Etkinliğin onur<br />
konuğu ise Kadınlar Koğuşu<br />
filminin yönetmeni Tunuslu<br />
Selma Baccar. Tunus kadın<br />
hareketinde önemli bir yere<br />
sahip olan Baccar aynı zamanda<br />
ülkede uzun metrajlı film çeken<br />
ilk kadın yönetmen.<br />
KADFEST ÇİZGİ, SAHAF VE CAZ<br />
FESTİVALLERİ İLE DEVAM EDECEK<br />
KADFEST Uluslararası Kadıköy<br />
Festivali, 22 Ağustos-27 Ağustos<br />
tarihleri arasında Moda'da<br />
düzenlenecek Çizgi ve Sahaf<br />
Günleriyle devam edecek. 25-<br />
28 Eylül tarihleri arasında ise<br />
Caz Festivali düzenlenecek.
10 gündem<br />
Zİrvede bİlİmsel şölen<br />
Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezi’nin Uludağ’ın zirvesinde düzenlediği ASTROFEST2019, muhteşem bir finalle son<br />
buldu. Gün boyunca takımyıldızları ve gezegenlerin gözlemlendiği etkinlikte gökyüzü tutkunları bilime doydu.<br />
2020 Dünya Gençler<br />
Oryantiring Şampiyonası<br />
Kocaeli’de yapılacak<br />
Birçok uluslararası şampiyonaya ev sahipliği<br />
yapan Kocaeli, 2020 yılında yapılacak olan<br />
önemli bir etkinliğe daha ev sahipliği yapacak.<br />
2020 Dünya Gençler Oryantiring Şampiyonası<br />
(JWOC 2020), 26 Haziran-4 Temmuz 2020 tarihlerinde<br />
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde<br />
gerçekleştirilecek. Uluslararası Oryantiring<br />
Federasyonu (IOF), 5 Temmuz 2017’de şampiyonayı<br />
düzenleme hakkını Türkiye’ye vermişti.<br />
Büyükşehir Belediyesi Bursa<br />
Bilim ve Teknoloji Merkezi’nin<br />
uluslararası en önemli etkinliklerinden<br />
ASTROFEST2019 alanında<br />
uzman ünlü bilim insanları ile gökyüzü<br />
tutkunlarını bu yıl da Uludağ’ın zirvesinde<br />
buluşturdu.<br />
Renkli görüntülere sahne olan festival<br />
yoğun ilgi görürken, dopdolu içeriği<br />
ve alanında uzman ünlü isimlerin<br />
katılımıyla bilimsel bir şölene döndü. 3<br />
gün süren etkinlikte katılımcılar, teleskopla<br />
gökyüzü gözlemleri, astronomi<br />
ve doğa temalı atölye çalışmalarının<br />
yanı sıra bilim gösterileri ve daha birçok<br />
eğitici ve eğlenceli aktivitelerle unutamayacakları<br />
bir hafta sonu geçirdi. Aklı<br />
gece gündüz bilimde olan gökyüzü<br />
tutkunlarını Uludağ’ın zirvesinde buluşturan<br />
etkinlikte uzay ve astronomiye<br />
dair ne varsa konuşuldu. Etkinliğe, yurt<br />
içi ve yurt dışından 500’ün üzerinde katılım<br />
olurken, astronomi severler bilime<br />
doydu. Gökyüzü tutkunları açık alana<br />
kurulan dev teleskoplarla gezegenleri<br />
yakından inceleme fırsatı buldu, takımyıldızları<br />
hakkında bilgi sahibi oldu.<br />
Bursa bilim ve teknolojide öncü olacak<br />
Çok sayıda gök bilimcinin ve bilim<br />
insanının konferans verdiği Türkiye’nin<br />
en önemli astronomi etkinliğine Bursa<br />
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur<br />
Aktaş da katıldı. ASTROFEST’e gösterilen<br />
ilginin kendilerini son derece<br />
mutlu ettiğini ifade eden Başkan Aktaş,<br />
bir taraftan fiziki altyapı, tarihi miras,<br />
yeşil alan düzenlemesi gibi hizmetleri<br />
hayata geçirdiklerini, diğer taraftan<br />
gelecek nesillerin daha donanımlı<br />
olmasına yönelik projelere de önem<br />
verdiklerini dile getirdi. Toplumun bilime<br />
yönelik ilgisinin sevindirici olduğunu<br />
belirten Başkan Aktaş, “Türkiye ve<br />
dünya hızla ilerliyor. Türkiye´de artık<br />
insansız hava araçlarını, helikopterleri,<br />
yerli üretimleri ve yazılımları konuşuyoruz.<br />
Bu alanlarda dünyanın sayılı<br />
ülkeleri arasına giriyoruz. Bu atılımı<br />
sürdürebilmemiz için bu tür etkinlikleri<br />
önemsiyoruz” ifadelerini kullandı.<br />
Doğa ile iç içe onlarca farklı bilimsel atölye<br />
Birçok akademisyenin konferansları ile<br />
destek verdiği Astrofest 2019’de onlarca<br />
farklı bilimsel atölye ve doğa yürüyüşleri<br />
de gerçekleştirildi. Bursa Bilim<br />
ve Teknoloji Merkezi’nin Bilim Avcıları<br />
ekibinin bilimsel gösterileri etkinliğe<br />
renk katarken, doğaseverler orman kâşiflerinin<br />
düzenlediği doğa yürüyüşleri<br />
ile Uludağ’ın eşsiz güzellikleri ile tanıştı.<br />
İnsanoğlunun bundan 50 yıl önce ilk<br />
adımını attığı ‘Ay’a yolculuk’ macerası<br />
da özel bir programla festivaldeki yerini<br />
aldı. Etkinliğe katılanlar, film gösterimleri,<br />
dev teleskoplarla Ay gözlemleri<br />
ve “Ay’a küstü” atölye etkinlikleri<br />
çerçevesinde ‘Apollo 11’ programıyla<br />
Ay’a yapılan ilk insanlı yolculuğun detaylarını<br />
öğrendi. Astronomi alanında<br />
çalışan uzmanlar uzay hakkında merak<br />
edilen konu ve sorulara açıklık getirirken<br />
uzayın yapısı, gök cisimleri ve uzay<br />
araştırmalarıyla ilgili bilgilerini katılımcılarla<br />
paylaştı. ASTORFEST 2019’<br />
katılımcıları arasında yapılan çekiliş ile<br />
İrfan Tuna Oğur, Bursa semalarında<br />
uçak turu kazanan talihli oldu. Oğur<br />
önümüzdeki günlerde bu unutulmaz<br />
tecrübeyi yaşama imkânı bulacak.<br />
2 BİN 500 SPORCU YARIŞACAK<br />
Spora ve sporcuya verdiği destek ile gerek<br />
Kocaeli’de gerekse Türkiye’de örnek hizmetler<br />
üreten Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, yine dev<br />
bir şampiyonayı kentimizde yapmaya hazırlanıyor.<br />
Bu doğrultuda 2020’yılında yapılacak<br />
Dünya Gençler Oryantiring Şampiyonası<br />
Kocaeli’de düzenlenecek. Büyükşehir Belediyesi<br />
ev sahipliğinde Kocaeli’nin çeşitli bölgelerinde<br />
gerçekleştirilecek olan şampiyonada 800’ü milli<br />
olmak üzere 2 bin 500 sporcu yarışacak. Ayrıca<br />
etkinlik kapsamında da Uluslararası Kocaeli Kupası<br />
yarışması düzenlenecek. Yarışmaya hazırlık<br />
sürecinde, 2019 yılı Ağustos ve Ekim ayları ile<br />
2020 yılı Mart ayları arasında resmi antrenman<br />
kampları da gerçekleştirilecek.<br />
HAZIRLIK ÇALIŞMALARI<br />
KAPSAMINDA DANİMARKA ZİYARETİ<br />
Kocaeli’de gerçekleştirilecek şampiyonanın<br />
hazırlık çalışmaları sürüyor. Türkiye Oryantiring<br />
Federasyonu ile Kocaeli Büyükşehir Belediyesi<br />
işbirliği kapsamında yürütülen çalışmalarda<br />
önemli aşama kaydedildi. Danimarka’da gerçekleşen<br />
2019 Oryantiring Şampiyonası’nı yerinde<br />
inceleyen Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor<br />
Hizmetleri Spor Şube Müdürü Ziyaülhak Sarıgül<br />
ve Türkiye Oryantiring Federasyonu Başkanı Hacer<br />
Akyüz, şampiyona ile ilgili geniş çaplı raporlar<br />
hazırlarken 2020 yılında ülkemizde yapılacak<br />
olan şampiyonanın bayrağını da teslim aldı.<br />
“YÖRÜK” TEMASI<br />
Orta mesafe eleme ve finali, uzun mesafe ile<br />
takım yarışmaları gerçekleştirilecek organizasyonda,<br />
Yörük yerleşimlerinin bulunduğu Gebze<br />
ilçesi kuzey bölgesindeki etapların bir bölümü,<br />
“Yörük” temasıyla yapılacak.<br />
Antalya Serik Katı<br />
Atık Transfer Tesisi<br />
hizmete giriyor<br />
Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin<br />
Serik'te hizmete açacağı Katı Atık<br />
Transfer Tesisi gün sayıyor. Tesis hizmete<br />
girdiğinde günde 500 ton katı atık<br />
Serik'ten Kızıllı'ya taşınacak.<br />
Antalya Büyükşehir Belediyesi Atık<br />
Yönetimi ve İşletme Müdürlüğü ilçelere<br />
katı atık transfer tesislerini kazandırmaya<br />
devam ediyor. Birçok turizm<br />
beldesinin yer aldığı Serik’teki katı<br />
atıkların bertaraf tesisine daha düzenli<br />
bir şekilde ulaştırılabilmesi için Eminciler<br />
Mahallesi’nde katı atık transfer tesisi<br />
yapıldı.<br />
HİZMET İÇİN GÜN SAYIYOR<br />
Yeni tesis ile Serik Belediyesinin toplayacağı<br />
çöpler, Kızıllı Katı Atık Düzenli<br />
Depolama ve Entegre Atık Bertaraf<br />
Tesisi’ne Büyükşehir araçları ile transfer<br />
edilecek. Sekiz dönüm üzerine kurulan<br />
tesis ile yaz aylarında günlük ortalama<br />
500 ton katı atık transferi gerçekleştirilecek.<br />
Tesisin önümüzdeki günlerde<br />
hizmete girmesi planlanıyor.<br />
Japonya Büyükelçisi Miyajima,<br />
Başkan Mansur Yavaş’ı ziyaret etti<br />
Ankara Büyükşehir Belediye<br />
Başkanı Mansur Yavaş, Japonya<br />
Büyükleçisi Akio Miyajima ve<br />
beraberindeki heyeti makamında<br />
ağırladı.<br />
Büyükelçi Miyajima, büyükşehir<br />
belediyesine Başkent’te yaşayan<br />
mülteciler ve akıllı şehir uygulamaları<br />
konusunda destek olmak istediklerini<br />
söyledi.<br />
Başkan Yavaş ise Japon turistleri<br />
Başkent’e davet ederek, “Ankara’da<br />
termal sularımız var. Japon turistler<br />
için termal tesisler kurabiliriz. Seyahat<br />
rotanızı Ankara‘ya da çevirin“<br />
dedi. Ziyarette Japonya ile dostluk<br />
ilişkilerinin geliştirilmesi yönünde<br />
konulara değinen Başkan Yavaş ve<br />
Büyükelçi Miyajima görüş alışverişinde<br />
bulundu.<br />
JAPONYA’DAN BÜYÜKŞEHİR’E DESTEK<br />
Türk-Japon ilişkilerinin gelişmesi<br />
yönünde çalışmalar yürütüleceğine<br />
vurgu yapan Büyükelçi Miyajima,<br />
Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne<br />
mülteciler konusunda destek vermek<br />
istediklerini söyledi.<br />
Başkent’te yaşayan mültecilere<br />
Büyükşehir Belediyesi’nin önemli<br />
destekleri olduğunu bildiklerini<br />
belirten Japon Büyükelçi, “Suriyeli<br />
mülteciler konusunda biz de<br />
size yardımcı olmak isteriz. Japon<br />
fonlarından bu konuda destek<br />
olabiliriz” dedi.<br />
Akıllı Şehir Uygulamaları konusunda<br />
Japonya’nın bilgi ve tecrübe<br />
deneyimini Başkent Ankara ile paylaşmak<br />
istediklerini de ifade eden<br />
Miyajima, “Japonya Akıllı Şehir<br />
Uygulamaları konusunda çok ilerde.<br />
Bu konuda bizler de bilgilerimizi<br />
sizlerle paylaşmak isteriz. Sizleri<br />
bu konuda Tokyo’ya davet etmek<br />
istiyoruz” diye konuştu.<br />
BAŞKAN YAVAŞ’TAN JAPON TURİSTLERE ÇAĞRI<br />
Akıllı Şehir Uygulamaları konusunda<br />
Japonya’nın bilgi paylaşımının<br />
önemli olduğuna dikkat çeken<br />
Başkan Yavaş, Tokyo’ya ziyarette bulunmak<br />
istediğinin altını çizdi.<br />
Japon turistlere kendisi de bir<br />
çağrı yapan Başkan Yavaş, şöyle<br />
konuştu:“Ankara’da termal sularımız<br />
var. Japon turistler için termal tesisler<br />
yapabiliriz. Japon turistler uçakla<br />
İstanbul’a inip buradan direkt Kapadokya’ya<br />
geçiyor ancak bu şekilde<br />
Ankara’daki tarihi yerleri kaçırıyorlar.<br />
Seyahat rotanıza Ankara güzergahını<br />
da ekleyebilirsiniz. Bununla ilgili tur<br />
operatörleriyle sizleri tanıştırarak<br />
bir gezi düzenleyebiliriz. Kapadokya’ya<br />
gidecek turistler bu güzergahı<br />
kullanırsa böylece Ankara’nın tarihi<br />
yerlerini görerek farklı kültürleri tanıma<br />
imkanı bulurlar. Seyahat rotası<br />
belirlemede destek olabiliriz.”<br />
Derelerden 65 bin<br />
ton atık çıkarıldı<br />
İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü,<br />
yağışlı kış mevsimi ve bahar aylarının<br />
ardından, yoğun yerleşim bölgelerinden geçen<br />
Meles ve Arap derelerindeki temizlik çalışmalarını<br />
tamamladı. Yıl boyunca yağan yağışların<br />
etkisiyle bu iki derenin tabanı ve çıkış ağızlarında<br />
biriken çöp ve malzemeler, suyun denize ulaşmasına<br />
engel olarak kokuya neden oluyordu.<br />
Sadece Meles ve Arap derelerinden 42 bin 720<br />
ton (2136 kamyon) malzeme çıkarıldı.<br />
2019 yılının ilk altı aylık döneminde 700<br />
kilometre uzunluğunda dere temizliği yapılarak<br />
derelerden toplam 65 bin ton (3 bin 250 kamyon)<br />
malzeme taşındı. Derelere kurulan yüzer<br />
bariyerler sayesinde 370 ton malzemenin denize<br />
ulaşması engellendi. Çalışmalar kapsamında dere<br />
tabanında biriken katı atık, çöp gibi malzemeler<br />
27 personel, 13 adet iş makinesi ile temizlenip 12<br />
adet kamyonla da taşıma işlemi gerçekleştirildi.<br />
Körfez’e dökülen Bostanlı Ahırkuyu, Bayraklı Ilıca,<br />
Karşıyaka Peynircioğlu, Narlıdere Köroğlu ve<br />
Ali Onbaşı, Balçova Hacıahmet, Bornova, Manda,<br />
Çiğli Harmandalı başta olmak üzere ilçe merkezindeki<br />
tüm dereler yaza hazırlandı.<br />
Toprak setler işe yaradı<br />
Meles ve Arap derelerinde Nisan ayında başlayan<br />
temizlik çalışmaları kapsamında toplam<br />
dört noktada toprak setler yapılarak derelerdeki<br />
sular pompalarla boşaltıldı. Ardından tabanda ve<br />
çıkış ağızlarında biriken malzemeler temizlendi.<br />
Bölgede hava sıcaklığına bağlı olarak tabanda<br />
biriken malzemelerden kaynaklanan kokuyu en<br />
aza indirebilmek için kireç döküldükten sonra<br />
malzemeler alandan uzaklaştırıldı.
gündem<br />
11<br />
DAHA VERİMLİ YAZ<br />
TATİLİ İÇİN İPUÇLARI<br />
Okulların kapanmasıyla birlikte uzun bir tatil dönemine<br />
girdik. Sınav ve ders kaygısının olmadığı, erken<br />
kalkma zorunluluğunun bulunmadığı bu süreçte;<br />
çocuklar için tatil keyifli görünse de bazı ebeveynler<br />
için düşündürücü olabiliyor. Sabahtan akşama kadar<br />
evde olan çocuk için zamanı doğru yönetmek konusunda<br />
ailelere büyük görevler düşüyor.<br />
HABER NEŞE ÖZELÇİ<br />
Tatil sürecinde, zamanı daha<br />
etkin kullanmak isteyen<br />
ailelere yardımcı olabilecek<br />
ipuçlarını sizler için derledik.<br />
Tablet ve televizyona<br />
tatilde de sınır getirin!<br />
Tatil boyunca istediği kadar tablet ve<br />
televizyona bakabileceğini düşünen<br />
çocuğa mutlaka kısıtlama getirmelisiniz.<br />
Okul döneminde olduğu gibi<br />
teknolojik cihazların kullanım süreleri<br />
sizin kontrolünüz altında olmalıdır.<br />
Ertelenmiş aktiviteleri<br />
yazın yapmaya çalışın!<br />
Okul döneminde zaman darlığı yüzünden<br />
ertelenen birçok aktiviteyi<br />
bu geniş zaman diliminde gerçekleştirebilirsiniz.<br />
Sokağa çıksınlar!<br />
Sosyal ilişkileri geliştirmesi bakımından<br />
sokak oyunlarının çocuk için<br />
önemli bir yeri vardır. İmkânları doğrultusunda<br />
çocuğa yeni arkadaşlıklar<br />
edinebileceği, çevre ve doğayı keşfedebileceği<br />
mekanlar sunulmalıdır.<br />
Çocuk daha çok yeşil alanla buluşturulmalıdır.<br />
Park ve orman gezileri<br />
oyun için en uygun alanlardır.<br />
Aşiyan Kitap ve Kahve<br />
Üsküdar’dan kitap<br />
dostlarına açılan<br />
nezih bir pencere<br />
Aşiyan Kitap ve Kahve, dostlarınızla oturup<br />
huzurlu bir musiki eşliğinde kahvaltı<br />
yapabileceğiniz, birbirinden enfes kahve çeşitlerini,<br />
özel tatlıları bir arada bulabileceğiniz, kitaplığından<br />
seçmiş olduğunuz bir kitapla edebi<br />
bir yolculuğa çıkabileceğiniz, ya da gazete<br />
veya derginizi sakince okuyabileceğiniz, tarihi<br />
dokusu ve eşsiz manzarası ile, sizi büyüleyecek<br />
boğaza nazır nadide bir mekan. Aşiyan Kitap<br />
ve Kahve uğramak isteyenler için; Mihrimah<br />
Sultan Camii’nin hemen yanında.<br />
Yıl: 1 <strong>Sayı</strong>: 1 - Temmuz 2019<br />
<strong>Panorama</strong> Medya Basın Yayın İletişim ve<br />
Tanıtım Hizmetleri<br />
İmtiyaz Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü<br />
Muzaffer KAPLAN<br />
Genel Koordinatör<br />
Ünal ULUÇAY<br />
Eğitim Editörü<br />
Sedat BÜYÜK<br />
Haber, Güncel, Ekonomi <strong>Gazetesi</strong><br />
Genel Yayın Yönetmeni<br />
Şengül OTMAN<br />
Görsel Yönetmen<br />
Durmuş ÖZELÇİ<br />
Marmara Temsilcisi<br />
Sevgi BOZ<br />
Adres: Batı Mah. Ortanca Sk. 26/1<br />
Pendik / İSTANBUL Tel: 0543 882 08 32<br />
www.panoramagazetesi.com<br />
info@panoramagazetesi.com<br />
Baskı: Dergah Ofset<br />
Halkalı Merkez Mahallesi Dereboyu Caddesi<br />
No: 65 Küçükçekmece / İST<br />
Tel: +90(212) 489 33 33<br />
<strong>Panorama</strong> <strong>Gazetesi</strong> yaygın süreli bir yayındır.<br />
Köşe yazılarından yazarları, ilan ve reklam içeriklerinden<br />
reklam sahipleri sorumludur.<br />
Birlikte okuma listeleri oluşturun!<br />
İstediği kitapları okuma listesine<br />
ekleyerek, çocuğunuzun tatil<br />
boyunca okuma düzenini sağlayabilirsiniz.<br />
Sevdiği kitapları okuyan<br />
çocukların okuma alışkanlığı gelişir<br />
ve kitaplara karşı önyargısı kalkar.<br />
Birlikte okuma saatleri yapmanız<br />
size ve çocuğunuza iyi gelecektir.<br />
Sporla uğraşmasına olanak tanıyın!<br />
Kışın okul döneminde kapalı<br />
alanda kalarak fazla fiziksel aktivite<br />
yapmayan çocuklar, yazın bu süreci<br />
açık hava aktiviteleri ile eğlenceli<br />
hale getirebilirler. İmkânlar dahilinde<br />
yüzme, tenis, basketbol gibi spor<br />
dallarına yönelebilir.<br />
Ders çalışmayı bırakmamalı!<br />
Tatil demek tamamen ders<br />
çalışmaya ve kitap okumaya ara<br />
vermek demek değildir. Çocuğun<br />
isteği doğrultusunda günlük<br />
çalışma programı oluşturulmalı;<br />
bu programa eklenen kısa ders<br />
tekrarlarıyla bilgilerinin unutulmaması<br />
engellenmelidir.<br />
Tarihi mekanları ziyaret edin!<br />
Kendi şehrinizden başlayarak bir<br />
rota belirleyebilirsiniz. Her gün<br />
önünden geçtiğiniz mekanların<br />
Bilecikli Yazar, Şair ve Gazeteciler<br />
Pazaryeri’nde Buluştu<br />
Bilecikli yazarlar, şairler, gazeteciler,<br />
radyo ve televizyoncular<br />
ilk defa Pazaryeri’nde buluştu.<br />
Pazaryeri Halk Eğitimi Merkezi<br />
tarafından, düzenlenen etkinliğe<br />
46 kişi katıldı.<br />
Etkinliğin açılış konuşmasını<br />
yapan Halk Eğitimi Merkezi<br />
müdürü Sedat Büyük etkinlikle<br />
ilgili şunları söyledi: “Bilecik’in<br />
tanıtımına katkıda bulunan, Bilecikli<br />
olup Bilecik’te ve Bilecik dışında<br />
yaşayan; Bilecikli olmayıp<br />
Bilecik’te bulunmakta olan yazar,<br />
şair, ozan ve karikatüristleri;<br />
yerel gazete veya dergi sahibi ve<br />
yazarları, muhabirleri; radyo / tv<br />
sahibi, yapımcı ve muhabirlerini;<br />
tiyatro, film ve senaryo yazarları<br />
ile yapımcılarını birbirleriyle<br />
buluşturup, tanıştırmak ve kaynaştırarak<br />
Bilecik’in değerlerini<br />
ortaya çıkarmak.<br />
Yazar, şair ve gazetecilerin<br />
birikimleriyle ve yoğun emekleriyle<br />
yayımladıkları kitapları, dergileri,<br />
gazeteleri ve sanat eserlerini Bileciklilere<br />
ve Türkiye’ye tanıtmak.<br />
Genç nesilleri araştırmaya,<br />
okumaya, bilime, müziğe, sanata<br />
ve spora katkı yapmaya; anı - şiir<br />
– öykü - makale - roman yazmaya,<br />
karikatür çizmeye; şairliğe,<br />
yazarlığa ve gazeteciliğe teşvik<br />
etmektir.<br />
Kuruluşun ve kurtuluşun beşiği,<br />
taşı mermer, yaprağı ipek, toprağı<br />
seramik olan, Türkiye’de 4 bölgeyi<br />
kucaklayan tek il olan Bilecik, bizim<br />
ortak paydamızdır”.<br />
kültürel değerlerini araştırmakla işe<br />
koyulabilirsiniz. Gideceğiniz yeri<br />
çocuğunuzla birlikte araştırıp öncesinde<br />
ve sonrasında notlar alarak<br />
keyifli hale getirebilirsiniz.<br />
Yemek ve uyku düzenine dikkat edin!<br />
Okul döneminde çocuğun yemek ve<br />
Etkinlikte, Yenipazarlı ozan<br />
Ziya Var; “Sevdam Bilecik” isimli<br />
şiirini seslendirdi. Etkinlikle ilgili<br />
olarak sırasıyla Ali Uslu, Ali Erdal,<br />
Enver Tuksal, Mustafa Turan, Muzaffer<br />
Kaplan ve Beyzanur Aydın<br />
isimli yazar, şair ve gazeteciler<br />
selamlama konuşmalarını yaptılar.<br />
uyku saatleri daha düzenli hale gelir.<br />
Araya tatil girince bu düzen bozulur.<br />
Yaz tatilinde de çocuğunuzun fiziksel<br />
ve psikolojik sağlığını korumak için<br />
mümkün olduğu kadar bu düzeni<br />
korumaya çalışın. Abur cubur<br />
tüketimi yerine sağlıklı yemek yeme<br />
kültürü kazanmasına yardımcı olun.<br />
Konuşmalardan sonra etkinliğin<br />
sponsoru Osman Tekeli’ye,<br />
Halk Eğitimi Merkezi tarafından<br />
hazırlanan plaket, belediye başkanı<br />
Zekiye Tekin tarafından verildi.<br />
Daha sonra yazarlara, şairlere<br />
ve gazetecilere sırasıyla ilçe milli<br />
eğitim müdürü Mehmet Köroğlu,<br />
İstanbul Bilecikliler dernek başkanı<br />
Oktay Tepe ve Osman Tekeli tarafından<br />
teşekkür belgeleri verildi.<br />
Belgelerin verilmesinden sonra 46<br />
yazar, şair ve gazetecilerin kitap ve<br />
gazetelerinden oluşan serginin gezilmesinden<br />
sonra tüm misafirlere<br />
yemek ikramında bulunuldu.<br />
Sedat Büyük<br />
s.büyük@panoramagazetesi.com<br />
BİLECİK / Pazaryeri Halk Eğitimi Merkezi Müdürü<br />
Halk eğitimi<br />
merkezleri özel<br />
sektör gibi çalışır<br />
Halk Eğitimi Merkezleri; her zaman<br />
her yerde, 7 den 77’ ye herkese, dil,<br />
din, ırk, mezhep, kıyafet, çocuk, yetişkin,<br />
açık – kapalı, kadın - erkek ayrımcılığı<br />
yapmadan; ihtiyaç hissedilen eğitimi, istenildiği<br />
zaman diliminde; merkez, köy, mezra,<br />
çadır, bodrum, dernek, sağlık evi, cezaevi gibi<br />
yerlerde verebilen yaygın eğitim kurumlarıdır.<br />
Bu merkezlerden eğitim almak isteyenlere;<br />
OKS, LGS, ÖSS, KPSS sınavları gibi<br />
hiç bir sınav uygulanmaz. Hayat boyu eğitim<br />
almak isteyenler, buralara tamamen gönüllü<br />
olarak gelirler. Hiç kimseyi, Halk Eğitimi<br />
Merkezlerine zorla getiremezsin. Kursiyerler;<br />
idarecinin, öğretmenin, usta öğreticinin<br />
tutumunu, eğitimini beğenmezse halk eğitimi<br />
merkezinden kendi isteğiyle ayrılırlar.<br />
Halk Eğitimi denilince, sadece yetişkin<br />
eğitimi akla gelmemelidir. Eskiden halk eğitimi<br />
merkezlerine, yetişkin insanların fazla<br />
rağbet etmesinden dolayı bu yanlış düşünce<br />
günümüzde de yerini korumaktadır. Halk<br />
eğitimi merkezleri sadece yetişkinlere değil,<br />
toplumun her kesimine hizmet vermektedir.<br />
Bu hizmeti verirken de kişilerin eğitim düzeyine<br />
(bazı kurslar hariç), mesleğine, yaşına,<br />
inancına, kıyafetine bakmaz.<br />
Halk eğitimi merkezleri; tüm öğretim ve<br />
eğitim kurumları dahil olmak üzere üniversiteler<br />
üzeri eğitim kurumlarıdır. Çünkü,<br />
halk eğitimi merkezlerine hiç okula gitmemiş<br />
kişilerle; 2 üniversite bitirmiş insanlar<br />
rahatlıkla gelebilmektedirler. Kişilere genel<br />
anlamda, hiçbir sınırlama getirmemektedir.<br />
Çalışma alanı 180 değil, 360 derecedir.<br />
Halk eğitimi merkezlerinde çalışacak idareci,<br />
öğretmen ve usta öğreticilerde gönüllülük<br />
anlayışı olmalıdır. Çalışacak kişilerin çalışma<br />
mantığı, 08.00 – 17.00 saatleri arasına sıkışmamalı,<br />
özel sektör mantığı yerleşmiş olmalıdır.<br />
Kendini geliştirmeye, yenilemeye gayret<br />
sarfeden; benden okul müdürü, ilçe milli<br />
eğitim müdürü olmaz diyebilen ve yaptığı<br />
çalışmalarla kendini halk eğitimci olarak<br />
kanıtlayan, halk eğitimi alanında çeşitli kurslardan<br />
geçmiş, bu alanda belgeleriyle kendini<br />
ispatlayabilen gönüllü ve kıdemli idarecilerin;<br />
düzenlediği sosyal faaliyetlerle il dışındaki<br />
insanları, yarışmalara katılması ve ödül almak<br />
için kendi ilçe halk eğitimi merkezine getirebilen;<br />
görev yaptığı ilçedeki halk eğitimi merkezinden<br />
22,45 de son olarak hareket eden<br />
işçi servisiyle oturduğu ilçeye giden; gece<br />
kurslarının yürütülebilmesi için saat 17.00’den<br />
sonra kalorifer dairesine 3 defa inerek, kazana<br />
kömür atabilen; görev yaptığı halk eğitimi<br />
merkezini fabrika gibi işletebilen; çeşitli<br />
yarışmalarda ödül alabilmesi için öğretmen<br />
ve kursiyerlerini destekleyebilen; öğrenmeyi<br />
öğrenmek isteyen idarecilerin, halk eğitimi<br />
merkezlerinde görev alması sağlanmalıdır.<br />
Halk eğitimine yakın olmayan, bu konuda<br />
altyapısı eksik olan, bu alana ilgi duymayan,<br />
mecburi olarak uygulamaya konulan<br />
rotasyondan dolayı, gidecek başka boş yer<br />
bulamayan; makam odasının dış duvarına<br />
ayna koyup, yanına girenlerin “kıyafetini<br />
düzeltmelerini” hatırlatan; halkın seviyesine<br />
inemeyecek kadar yüksekte oturan ve yanına<br />
gidebilmek için danışmadan randevu alınan,<br />
kursiyerlerine başörtüsünü ve kot pantolonu<br />
yasaklayan, yaz tatilinde bilgisayar ve spor<br />
kurslarının dışında kurs açılmasını istemeyen,<br />
kapısına vurulup içeri girildiğinde, hâlâ uzattığı<br />
ayaklarını makam masasının üzerinden<br />
indirmeyen idareciler, halk eğitimi merkezlerinde<br />
görev almamalıdır.<br />
Kendini geliştirememiş; öğrenmeyi<br />
öğrenmek istemeyen, hatta kursiyerlerinden<br />
bilgi ve beceri olarak geride kalan; derste iken<br />
kursiyerlerin işiyle ilgilenmeyip dışarıya para<br />
karşılığı iş yetiştirmeye çalışan; kursiyerlerin<br />
sorduğu soruya “şimdi teneffüs zili çaldı”<br />
diye cevap verip, sınıfı terkeden; kursiyerine<br />
aldırdığı malzemeyi yanlış kesip, ziyan ettiren,<br />
sınıfta kalorifer peteğine yaslanarak ders anlatıp,<br />
kursiyeri yanına çağıran; son ders çıkış zili<br />
çalmadan 10 - 20 dakika önce sınıfı toplatıp,<br />
zil çalarken hemen öğretmenler odasında<br />
bitiveren, kar tatili olsa da yarın Halk Eğitimi<br />
Merkezine gitmesek düşüncesinde olan, branş<br />
öğretmeni olup okulundaki eğitimcilerle geçinemeyen<br />
kadrolu eğitimcilerin, sürgün yeri<br />
olmamalıdır, halk eğitimi merkezleri !<br />
İlkokul’a başlama<br />
yaşı ay oldu<br />
69<br />
Resmi Gazete’de yayımlanan<br />
kanunla 66 ay olan ilkokula<br />
başlama yaşı 69 ay olarak<br />
değiştirildi. Buna göre, mecburi<br />
ilköğretim çağı 6-14 yaş olacak.<br />
İlkokulların birinci sınıflarına, o<br />
yılın 31 Aralık tarihinde 72<br />
ayını dolduran çocukların<br />
kaydı yapılacak.
Çadır, Bungalov, Karavan Kampı<br />
HABER SEVGİ BOZ<br />
ayal etmek Özgürlüktür”<br />
“Hdiyerek yola çıktığımız;<br />
Dünya’nın oksijen seviyesi en yüksek<br />
ender yerlerinden biri olan Kaz<br />
dağlarının eteklerinde, Assos sahil<br />
yolunda, Midilli adasının karşı kıyısında<br />
denize sıfır Zeytin ağaçlarının<br />
içersinde bulunan doğal yaşam<br />
ve tatil kampımız Hayal Kamp. Hayallerinizi<br />
yaşayabilmeniz; Aileniz,<br />
çocuklarınız ve arkadaşlarınızla<br />
huzur ve eğlenceli zamanlar geçirebilmeniz<br />
için yenilenen konseptiyle<br />
sizlerin hizmetine sunulmuştur.<br />
Tesisimizde 20 adet kurulu Çadır, 6<br />
adet Bungolov ve 20 adet kendi çadırlarınızı<br />
kurabileceğiniz alan ile<br />
Karavanınızla güvenle kalabileceğiniz<br />
alanlarımız mevcuttur. Minik<br />
yavrularımız için oyun alanı ve<br />
Sosyal alanımız mevcuttur. İster<br />
kendin pişir kendin ye, isterseniz<br />
de Cafe Restorantımız da sabah<br />
kahvaltınız olmak üzere gün boyu<br />
yemeğinizi yemek sizin tercihiniz.<br />
Ayrıca ortak kullanıma açık WC-<br />
Duş - Otopark ve iskelemizde 20<br />
adet güneş şemsiyesi ile şezlong<br />
bulunmaktadır.<br />
TEMMUZ 2019 www.panoramagazetesi.com Fiyatı: 1.5 TL<br />
Haber, Güncel, Ekonomi <strong>Gazetesi</strong><br />
Yakın civarda gezilecek ve görülecek yerler; Assos<br />
Behramkale, Assos Liman, Şahinkaya kanyonu, Zeus Altarı,<br />
Kazdağları Milli Parkı gibi tarihi yerler, 57 km’lik mesafede<br />
olan Geyikli Limandan sabah Vapuru ile Bozca adaya geçiş<br />
gibi günü birlik gezintiler yapabilme imkanı bulunmaktadır.<br />
Rezervasyon:<br />
0555 100 90 30<br />
Adres: Yalı Mahallesi,<br />
Ahmetçe Köyaltı Assos<br />
Sahil yolu, Siyah İnci<br />
Caddesi No. 81 Ayvacık<br />
/ Çanakkale<br />
Vatanımın Patika Yolu<br />
Bir gezi yazısı yazmaktı amacım, Adigey’in kuruluş yıldönümünde orada yaşadıklarımızı, gezip gördüğümüz yerleri,<br />
yeni kurulan dostlukları anlatacaktım. Ama söz konusu vatan olunca, havası, toprağı, suyu olunca başka türlü oluyormuş.<br />
Niyetle eylemin farkının adıymış hasret...<br />
Yüzlerce yıl sürmüş bir hasretin diasporada<br />
doğmuş, başka milletlere<br />
karışmış bir ferdiyim; binlercesi,<br />
milyonlarcası gibi…<br />
Ağarmış saçlarıma inat vatan toprağına<br />
değdiğimde kalbimde taşıdığım<br />
yeni yetme bir delikanlının heyecanını,<br />
coşkusunu, tutkusunu anlatacağım dilim<br />
döndüğünce. İçime çektiğim o havanın<br />
ciğerlerime nasıl dolduğunu. Başımın<br />
üzerini kaplayan gökyüzünün bana<br />
nasıl huzur verdiğini belki. Fotoğrafını<br />
çekerken ellerimin titrediği o patika yolu.<br />
Rüzgarın önüne kattığı ağaç dallarını,<br />
yaprakların ahenkli hışırtısını biraz da...<br />
O yaprakların hışırtısında ninemin,<br />
nice ninelerin ninnileri gizli, ondan bu<br />
kadar ahenkli oluşu… İçime çektiğim<br />
hava vatanımın dağının, bulutunun,<br />
toprağının kokusu, ondan her nefesim<br />
kıymetli… Başımın üzerindeki gökyüzü<br />
bu defa başka; ayağımın altında bastığım<br />
vatan toprağımken başka! Anne şefkatiyle<br />
sarıp sarmalıyor o gökyüzü, öyle<br />
alelade bir mavi değil bu defa… Ve o<br />
patika yol… Çektiğim en güzel fotoğraf<br />
buydu bence, yürünecek en güzel yoldu<br />
çünkü bu önümdeki…<br />
Kutsal Ağacın gölgesinde soluklandım,<br />
dinlendirdim yılların yorgunluğunu.<br />
O ağacın altında edilen dualar<br />
çalındı kulağıma anadilimde.<br />
Şahitlik ettiği o sürgünün acısı vardı<br />
gövdesinde o ulu ağacın. Öyle<br />
büyük bir acıydı ki gördüğü, “Taş<br />
olsam çatlardım, toprak oldum da<br />
Ünal<br />
ULUCAY<br />
dayandım!” diyen o yaşlı kadın gibi<br />
diyor ki usulca; “Taş olsam çatlardım<br />
oğul, ağaç oldum da dayandım!”<br />
Yaşlı gövdesine dokundum,<br />
kanıma karıştı ağacın gövdesinde birikmiş<br />
her bir dua. Gövdesinde dokunduğum<br />
yerin ağacın kalbi olduğunu düşündüm,<br />
dedim ki; “Az kaldı Çıy Daxe… Bir gün<br />
hepimiz senin altında toplanacağız ve dua<br />
edeceğiz eski günlerdeki gibi. Ucu bucağı<br />
görünmez ziyafet sofraları kuracağız geri<br />
dönüşümüzün şerefine. İşte; bu hayaldir<br />
bizi dimdik ayakta tutan, bu hayaldir<br />
vatandan koptuğumuz günden bugüne<br />
aklımızdan bir an bile çıkmayan!”<br />
Gezi yazısı yazmaktı niyetim. İnsan<br />
vatanının hasret kaldığı toprağında gezerken<br />
bunu turistik bir geziymiş<br />
gibi yazamıyor. Bin yıllardır<br />
sahibi olduğu o toprağa yabancılık<br />
çekmiyor insan, ilk seferinde<br />
bile. Bir kez gelince ise aklından,<br />
yüreğinden çıkmıyor o hasret. Bir<br />
daha geleyim diyor, bir daha, bir<br />
daha… En sevdiğine kavuşmaya<br />
benziyor biraz, anne kokusuna<br />
biraz da, babanın dağ gibi heybetine<br />
benziyor güvenle sırtını yasladığın.<br />
Bir dilek ağacı var orada, dallarına<br />
çaputlar bağlanmış. Hemen yanındaki<br />
tabelada; “Ağaca çaput bağlamayın,<br />
dileğiniz tutmuyor!” yazıyor ya yine de<br />
umutlarını şerit şerit yırtılmış çaputlara<br />
okuyup üflemiş insanlar, bağlamışlar<br />
dallara. O ağacın dalına çaput bağlamadım<br />
zamanla yıpranır, uçar gider<br />
diye. Ağacın kendisine, dallarına, her bir<br />
yaprağına okudum duamı; “Ey yeri, göğü<br />
yaratan ulu yaratıcı! Bu hasret yetmez<br />
mi artık? Şu yarattığın güzel ağaçların,<br />
dalında öten kuşların, kalbimde çalıp<br />
duran pşinenin yüzü suyu hürmetine;<br />
bize dönmeyi nasip et!”<br />
Vatanımın toprak patika yoluna yürüdüm<br />
sonra. Saçlarım beyaz ama kalbim<br />
yeni yetme bir çocuk. Yüzümde zapt edemediğim<br />
bir gülüş. Dilimde ninemin bana<br />
okuduğu bir ninni… “Vatanındasın Ünal!”<br />
dedim; “Daha güzel bir şey var mı?”<br />
Gezi yazısı yazamadım; Dolmenlerin<br />
evlerini, dağların haşmetini, suların duruluğunu,<br />
toprağın bereketini yazamadım.<br />
Eğer gitmediyseniz gidin, gittiyseniz<br />
bir daha gidin. Toprağımızı, vatanımızı,<br />
üzerinde yaşayan kardeşlerimizi, akrabalarımızı,<br />
kandaşlarımızı yalnız bırakmayın.<br />
Onlar da bilsin, biz nerede olursak<br />
olalım kalbimiz hep vatanımızda atıyor.<br />
İyi ki varsın Adigey! Kutlu olsun varlığın,<br />
sonsuz olsun.<br />
Ve son olarak; iyi insanlar varlıklarında<br />
kalabalık olurlar, etraflarına sevdiklerini,<br />
sevenlerini toplarlar. O iyi insanlar<br />
göçüp gittiklerinde de isimlerinin altında<br />
toplamaya devam ederler dostlarını. Tıj<br />
İlkay vatanına dönmek için işlemlerini<br />
yaparken vatanının topraklarında göçüp<br />
gitmiş ve oraya gömülmüştü. Şimdi<br />
Maykop’ta onun adına açılan bir misafirhanemiz,<br />
evimiz var. Konuk ağırlamayı<br />
yaşarken çok seven Tıj İlkay’ı mutlaka<br />
ziyaret edin, onun özgürce vatanında<br />
salınan güzel ruhunu şad edin.<br />
Saklı güzellik<br />
Altınbeşik<br />
ziyaretçileri<br />
büyülüyor<br />
Antalya Büyükşehir Belediyesi<br />
şirketlerinden ANSET tarafından<br />
işletilen dünyaca ünlü Altınbeşik<br />
Mağarası’nı son bir yılda 66 bin kişi<br />
ziyaret etti. Doğa harikası mağara günübirlik<br />
turlarla gelen yerli ve yabancı<br />
turistlerin büyük ilgisini çekiyor. İbradı<br />
İlçesi’nin Ürünlü Mahallesi’nde yer<br />
alan Türkiye’nin en büyük Avrupa’nın<br />
üçüncü büyük yer altı mağarası olan<br />
Altınbeşik Mağarası, son dönemde<br />
Antalya turizminin en ilgi çekici merkezlerinden<br />
olmaya devam ediyor.<br />
66 BİN KİŞİ ZİYARET ETTİ<br />
Özellikle yaz aylarında günübirlik<br />
turlarla gelen yerli ve yabancı turistlerin<br />
akın ettiği Altınbeşik Mağarası’nı son bir<br />
yılda 66 bin kişi ziyaret etti. Gezi botları<br />
ile mağaranın muhteşem doğa güzelliklerini<br />
keşfe çıkan ziyaretçileri özellikle<br />
beyaz renkli travertenler, sarkıtlar ve<br />
dikitleri ile büyülüyor. Bu yıl 21 Haziran’da<br />
ziyarete açılan mağara şu ana<br />
kadar yaklaşık bin 500 kişiyi ağırladı.<br />
ULAŞIM KOLAYLAŞTI<br />
Antalya Büyükşehir Belediyesi, Haziran<br />
ayında doğa harikası mağaraya<br />
ulaşımın daha kolay sağlanması için<br />
yol çalışması da gerçekleştirmişti. Kırsal<br />
Hizmetler Dairesi Başkanlığı 5 kilometre<br />
uzunluğunda olan Altınbeşik<br />
Mağarası yolunun dar ve tehlikeli olan<br />
bölümlerini genişletip asfaltladı ve yol<br />
güvenli hale getirildi. Böylece yol, tur<br />
otobüslerinin mağaraya kadar ulaşabileceği<br />
şekilde yeniden düzenlendi.