Sie wollen auch ein ePaper? Erhöhen Sie die Reichweite Ihrer Titel.
YUMPU macht aus Druck-PDFs automatisch weboptimierte ePaper, die Google liebt.
NİSAN 2016<br />
<strong>HABER</strong><br />
<strong>AVRUPA</strong><br />
AVUSTURYA - 8<br />
Ö<br />
S<br />
<strong>EUROPA</strong><br />
T<br />
E<br />
R R<br />
<strong>JOURNAL</strong><br />
I<br />
E<br />
C H<br />
© Parlamentsdirektion / PHOTO SIMONIS<br />
Alle sechs Jahre wählt die österreichische<br />
Bevölkerung einen neuen Bundespräsidenten,<br />
eine neue Bundespräsidentin.<br />
Am 24. April ist es wieder so weit: Österreich<br />
bestimmt eine Nachfolge für Heinz<br />
Fischer, der 12 Jahre lang mit viel Ausgleich<br />
und Umsicht dieses wichtige Amt<br />
im Staat eingenommen hat. Sechs KandidatInnen<br />
bewerben sich nun für die<br />
höchste Funktion im Staat Österreich.<br />
Sollte niemand beim ersten Wahlgang<br />
die absolute Mehrheit erhalten, kommt<br />
es vier Wochen später, am 22. Mai, zu<br />
einer Stichwahl zwischen jenen beiden<br />
KandidatInnen, die am meisten Stimmen<br />
im April erhalten haben. Wahlberechtigt<br />
sind 6 Millionen ÖsterreicherInnen über<br />
16 Jahren.<br />
Liebe LeserInnen: Geht wählen! Während<br />
in Deutschland der Präsident indirekt<br />
über die Bundesversammlung gewählt<br />
wird, haben wir in Österreich die Möglichkeit,<br />
das Staatsoberhaupt direkt zu<br />
wählen. Es ist ein Amt, das über erhebliche<br />
Kompetenzen verfügt: Der Bundespräsident<br />
repräsentiert Österreich nach<br />
außen, er ist Oberbefehlshaber des Bundesheeres<br />
und ernennt Bundesbeamte.<br />
Der oder die BundespräsidentIn ernennt<br />
Nurten YILMAZ<br />
Abgeordnete zum Nationalrat (SPÖ)<br />
nurten.yilmaz@parlament.gv.at<br />
Ein neues<br />
Staatsoberhaupt<br />
für Österreich<br />
auch den/die BundekanzlerIn und – auf<br />
dessen/deren Vorschlag – auch die anderen<br />
Mitglieder der Bundesregierung.<br />
Diese Kompetenzen können in krisenhaften<br />
Zeiten eine bedeutende Rolle spielen.<br />
Es besteht die Gefahr, Krisen zu verstärken<br />
oder die Rolle des Bundespräsidenten<br />
in der Lösung der Krise zu sehen. Das<br />
Staatsoberhaupt hält sich normalerweise<br />
aus dem politischen Tagesgeschäft<br />
heraus – und symbolisiert im besten Falle<br />
auch so etwas wie die moralische Instanz<br />
des Staates.<br />
Umso wichtiger ist es, dass dieses Amt<br />
von jemandem eingenommen wird, der<br />
in seinem Leben schon vielfach bewiesen<br />
hat, im Interesse der Bevölkerung<br />
gewirkt zu haben: Rudolf Hundstorfer. Er<br />
kommt aus einfachen Verhältnissen und<br />
hat in seinen gewerkschaftlichen Funktionen<br />
am sozialen und wirtschaftlichen<br />
Aufstieg Österreichs wesentlich mitgewirkt.<br />
In meiner politischen Tätigkeit<br />
habe ich Rudi Hundstorfer als jemanden<br />
kennengelernt, der immer den sozialen<br />
Zusammenhalt und ein faires Miteinander<br />
in den Vordergrund seiner politischen<br />
Tätigkeit stellt. Genau das sollte<br />
auch ein Bundespräsident tun.<br />
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’ndan (SETA) önemli rapor...<br />
Avusturya’da İslamofobi<br />
hangi boyutlarda?<br />
Avusturya’da İslamofobi’nin tanımını yaparken,<br />
ülkenin geçmişinde Müslüman imparatorluklarla<br />
olan ilişkileri ve özellikle 2005<br />
yılından bu yana sağ partilerin rolü önem taşıyor.<br />
Ülkede İslamofobi’nin bir geçmişi var<br />
ancak 2015 yılında yaşananlar bir dönüm noktası<br />
olarak tanımlanabilir. 2015 yılında ülke<br />
parlamentosunda Müslümanlara yönelik şüpheleri<br />
artıracağına ilişkin tepkilere rağmen<br />
kabul edilen “İslâm yasası”, IŞİD’le ilgili tartışmaların<br />
da etkisiyle çok konuşuldu.<br />
Müslümanlara ait özel anaokullarında, kamu<br />
yetkililerinin personele, “Kur’an öğretiyor musunuz?<br />
Bununla ilgili CD’ler izletiyor musunuz?”<br />
gibi sorular sormalarının yanında, tüm<br />
okullarda şüphe duyulan öğrencilere ait<br />
bilgilerin ilgili birimlere iletilmesi yönündeki<br />
talepler, medyada neredeyse hiç yer bulmadı,<br />
kamuoyunun ilgisini çekmedi.<br />
Sokaklarda özellikle Müslüman kadınlara yönelik<br />
saldırılar arttı, hatta bazı camilerin kapılarına<br />
domuz iskeleti veya etinin bırakıldığı<br />
oldu. Kadınlar büyük ölçüde kendilerine yönelik<br />
saldırıları yetkililere bildirmedi. Bir okulda<br />
iki Müslüman öğrenci, öğretmenleri tarafından<br />
“İslamcı” olarak tanımlanırken, sokaklarda<br />
“Müslümanlar uzak durun” yazılı broşürler<br />
dağıtıldı, posterler asıldı.<br />
Bağımsız, tarafsız düşünce ve yayın kuruluşu SETA 2015 Rapor Özeti<br />
İslamofobi ya da Müslüman karşıtı ırkçılık, Avrupa toplumlarının demokratik temellerine yönelik gittikçe büyüyen<br />
bir tehdit olarak karşımıza çıkmaktadır. İslamofobi aynı zamanda Avrupa’da farklı kültürlerin bir arada yaşamasına ve<br />
sosyal barışa da ciddi olarak zarar vermektedir. Hem sivil toplum örgütleri hem de devletler bu durumun ciddiyetinin<br />
farkına varmalı ve İslamofobi ile mücadele etmek için somut politikalar geliştirmelidirler.<br />
Türkiye’nin önde gelen düşünce kuruluşlarından SETA, gittikçe büyüyen bu probleme dikkat çekmek için bu alandaki<br />
uzman akademisyenlere Avrupa İslamofobi Raporunu (EIR) hazırlatmıştır. Esasen hala Müslümanlara karşı yapılan<br />
ırkçılığın varlığını reddeden kesimler bulunmaktadır. Avrupa’da Temel Haklar Ajansı (FRA) gibi birçok sivil toplum<br />
kuruluşu İslamofobinin varlığını belgelemek ve bu probleme dikkat çekmek adına önemli çalışmalar yapmaktadırlar.<br />
Buna rağmen FRA gibi kurumlar, sadece sınırlı sayıda ülke üzerine düzensiz raporlar yayınlarken, çoğu sivil toplum<br />
örgütü genel olarak ırkçılık üzerine yoğunlaşmaktadır. Bu bağlamda, Avrupa İslamofobi Raporu islamofobi çalışmalarında<br />
gözlemlenen bu önemli boşluğu doldurmayı amaçlamaktadır.<br />
İlk kez bu yıl yayımlanan Avrupa İslamofobi Raporunun (EIR), her yıl yayımlanması planlanmaktadır. Rapor, 2015<br />
yılında 25 Avrupa ülkesindeki İslamofobinin durumunu ve genel eğilimlere ilişkin 25 ulusal raporu içermektedir.<br />
Bu çalışma Avrupa ülkelerinde İslamofobi çalışmaları üzerinde uzmanlaşmış önde gelen otuz yedi akademisyen<br />
tarafından hazırlanmıştır. Raporun ilerleyen yıllarda bütün Avrupa ülkelerini kapsaması planlanmaktadır.<br />
Bu raporun temel amacı, nitelikli bilgi üreterek İslamofobi olgusunun kamuoyu ve politika yapıcılar tarafından<br />
anlaşılmasına ve tartışılmasına olanak sağlamaktır.<br />
Kaynak: www.setav.org<br />
Avusturya Federal Suçlar Dairesi Bünyesindeki<br />
İhbar Merkezine 310 Çocuk Pornografisi İhbarı<br />
Çocuk istismarına<br />
geçit vermeyin<br />
Çocuk pornografisi ve çocuk seks<br />
turizmi için Federal Suçlar Dairesi (Bundeskriminalamt-BK)<br />
bünyesinde 1998’de bir<br />
ihbar merkezi kuruldu. 2015’te bu merkeze<br />
gelen ihbar İçişleri Bakanlığı verilerine göre<br />
2742 oldu ve bunların 310’u Avusturyalı<br />
faillerle ilgili idi.<br />
Avusturya’da ikâmet eden bir Alman<br />
vatandaşının BK dedektifleri tarafından<br />
soruşturulması, çocuk pornografisi ve cinsel<br />
istismar konusuna bir örnek teşkil etti:<br />
1998’de kurulan bu ihbar merkezine gelen<br />
bilgileri değerlendiren BK dedektifleri Amerikalı<br />
yetkilerle işbirliğiyle bu kişiyi Facebook<br />
profilinden tespit etti. İki 12 yaşındaki<br />
çocuğa yapılan cinsel istismarı internet<br />
üzerinden canlı seyretmek için Filipinli bir<br />
kişiye para aktaran ve Facebook’ta küçük<br />
bir çocuğun pornografik<br />
resimlerini paylaşan bu Alman’ın<br />
evinde yapılan aramada<br />
birkaç disk ve Filipinli<br />
suç ortağı ile ilgili ipuçları<br />
ele geçirildi.<br />
BK dedektifleri uluslararası<br />
işbirliğine güveniyor:<br />
Avrupa Polisi’nin (Europol)<br />
‘‘Pacifier’’ operasyonu kapsamında<br />
bir İtalyan tutuklandı<br />
ve bir server ele<br />
geçirildi. Bununla birlikte<br />
Avusturya menşeli 50 şüphelinin<br />
IP adresi ortaya çıktı. BK yetkilileri<br />
soruşturmanın halen devam ettiğini söylüyor.<br />
Toplamda ise 2014 yılında tespit<br />
edilen 374 Avusturyalı olurken, bu sayı<br />
2015’de 310’a indi.<br />
İçişleri Bakanlığı yetkilileri, BK dedektiflerinin<br />
internette, cinsel istismar faillerinin<br />
tespiti için yaptığı takipçiliğin önemini vurgulayarak;<br />
‘‘Failler internet anonim diye<br />
kendilerini hiçbir zaman güvende hissetmemeliler,<br />
biz onlara bu mesajı vermek<br />
istiyoruz’’ açıklamasını yaptılar.<br />
BK bünyesindeki ihbar merkezine uyarılar<br />
mektup, E-mail veya telefonla ve anonim<br />
olarak bildirilebilir. Suç olayları bunun dışında<br />
her polis karakoluna ihbar edilebilir.<br />
Daha detaylı bilgi için:<br />
bmi.gv.at/cms/BK/meldestellen/kinder<br />
© günther gumhold / pixelio.de