EUROPA JOURNAL - HABER AVRUPA DEZEMBER 2018
Erfolgreiche ePaper selbst erstellen
Machen Sie aus Ihren PDF Publikationen ein blätterbares Flipbook mit unserer einzigartigen Google optimierten e-Paper Software.
<strong>HABER</strong>sağlık Aralık <strong>2018</strong>, Sayfa - 5<br />
Panik Atak Nedir?<br />
Korkmayın<br />
Delirmeyeceksiniz!<br />
Normal işlevsel olan korku<br />
insanoğlunun varoluşunda<br />
önemli bir rol oynar. Tehlikelere<br />
karşı uyanık kalabilmek<br />
için korkuyu hissetmeye<br />
ihtiyaç duyarız. Fakat<br />
bu hisler artık gerçekçi olmaktan<br />
çıkmaya başlamışsa<br />
bu durum can sıkıcı hale<br />
gelir ve „kaygı“ ile tanışmış<br />
olursunuz.<br />
Kaygı (Anksiyete) nedeni bilinmeyen<br />
sebeplerden dolayı<br />
içten gelen korku, sıkıntı<br />
ve kötü birşey olacakmış<br />
duygusunu yaratır. Bu korkuya<br />
verilen tepki kısa süreli<br />
ya da uzun süreli olabilir.<br />
Önemle belirtmek isterim ki,<br />
kaygılı düşüncelerin çoğu<br />
zaman akılcı bir temeli yoktur.<br />
İnsanın psikolojik ve<br />
fizyolojik yapısına dair<br />
yapılan araştırmaların ışığında<br />
da ortaya çıkan gerçek<br />
şudur: Düşüncelerimiz duygularımızı<br />
belirler, daha<br />
İnsan kalbine dair birçok<br />
hekime, tıbben alanında<br />
uzman kişilere danışabilirsiniz.<br />
Sayısız bilgilerle, insan<br />
kalbinin yaratılış serüvenine<br />
ve işleyiş bakımından sonsuz<br />
mükemmellikteki varoluşunu<br />
sürdürüşüne dair<br />
fetvalar da dinleyebilirsiniz.<br />
Tıpta da, dinen de milyonlarca<br />
belki de sonsuz<br />
detayları bulunan, vücudumuzun<br />
mihenk taşı, onsuzluğun<br />
olmadığı organımız<br />
bir kere yara almaya<br />
görsün…<br />
Kalbin kırılışını tasvir edecek,<br />
kelimelere dökecek<br />
veya tıp kitaplarında geçen<br />
belli başlı bir makale yoktur<br />
sanırım. Bugüne kadar<br />
yazıldığını da düşlemek herhalde<br />
hayalperestlikle eş<br />
değerdir. Kalp nasıl kırılır?<br />
Kırılış anında çatırdama sesleri<br />
duymak mümkün<br />
müdür? Kırılmak demek, bir<br />
bardağın yere düşüp de<br />
paramparça oluşu gibi, kalp<br />
Ömer Erkan<br />
omererkan92@hotmail.com<br />
KALP<br />
de kırıldıktan sonra paramparça<br />
olmuyor ise bu<br />
kırılmadığı anlamına gelebilir<br />
mi? Kalbe dair bir sürü<br />
soru sormak mümkündür.<br />
Hiçbirinin anlamı da aslında<br />
pek fazla önemli değildir.<br />
Cevaplarını aramakla ve<br />
bulmaya çalışmakla vakit<br />
kaybetmek istemeyiz hiçbirimiz.<br />
Türkçe’nin güzelliğinden<br />
midir, yara alan kalbi<br />
"kırıldı" gibi bir benzetme<br />
ile tasvir etmek. Canımızın<br />
bu denli acımasını anlatmak<br />
isteyişimizi aslında acıtan<br />
tarafı, karşı tarafı, belki de<br />
kendimizi kırmadan, acıtmadan,<br />
yani yaşananın<br />
aynını yaşatmadan betimlemek…<br />
Tüm bunları bilmelerine<br />
rağmen, ya da bilmemize<br />
rağmen, en ufak bir sözle<br />
dahi yara alacağını bildiğimiz<br />
kalbi, bu şekilde<br />
fütursuzca yormak, ziyan<br />
etmek nasıl bir riyakârlıktır?<br />
sonrasında ise duygularımız<br />
davranışlarımızı oluşturur.<br />
Yani „bir“ düşünceyle sizin<br />
için iyi veya kötü olabilecek<br />
bir çok şeye sebep olabilirsiniz!<br />
Aynı şekilde, kaygı da<br />
insanın bu mekanizması<br />
sayesinde hayatımızın her<br />
alanına sirayet edebilir.<br />
Çünkü „kaygı“ ilk olarak<br />
düşüncede oluşur.<br />
Kaygı bozuklukları toplumda<br />
en sık görülen ruhsal<br />
hastalıklardan biridir. „Panik<br />
atak“ ise kaygı bozukluklarında<br />
görülen bir „atak“<br />
anıdır. Bu aşamada ortaya<br />
çıkan fiziksel belirtilerin<br />
sorumlusu olarak otonomik<br />
sinir sistemi ve adrenokortikal<br />
sistem gösterilmektedir.<br />
Bedeni hissedilen „tehlikeden“<br />
korumak için uyarırlar.<br />
Bu sistemler yoğun yaşanılan<br />
stres altında veya bir<br />
çok psikodinamik sebepli<br />
olguların doğrultusunda hassaslaşırlar<br />
ve kontrolsüz bir<br />
aktivasyon gösterebilirler.<br />
Yani çok güçlü şeyler<br />
yaşamadan, örneğin kanepede<br />
otururken bile panik<br />
atak geçirebilirsiniz. Buna<br />
bağlı olarak hissedilen semptomlar<br />
ise şöyledir:<br />
– Çarpıntı ya da hızlanan<br />
nabız<br />
– Terlemek<br />
– Titreme<br />
– Nefes darlığı veya boğulma<br />
hissi<br />
– Göğüs ağrısı<br />
– Mide bulantısı veya karın<br />
ağrısı<br />
– Baş dönmesi ve baygınlık<br />
hissi<br />
– Ateş basması<br />
– Parestezi (uyuşma veya<br />
karıncalanma hissi)<br />
– Derealizasyon (gerçek olmayan<br />
hisler) veya duyarsızlaşma<br />
(kendinden geçme)<br />
– Kontrolü kaybetme korkusu<br />
ya da “delirmek”<br />
Yaratılışındaki kusurları un<br />
ufak edilmiş, hatta kusurdan<br />
münezzeh organı, ki<br />
ismiyle kendini gözle görmememize<br />
rağmen en olağan<br />
biçimde tasvir eden<br />
organa dışarıdan böyle bir<br />
müdahalede bulunmak, ki<br />
bulunurken de bunun bilincinde<br />
olmak…<br />
Gelgelelim, bir diğer güzel<br />
özelliği de onca yaraya<br />
rağmen, "kanaya kalbin"<br />
aslında kanayan yanıyla da<br />
serüvenine devam edebiliyor<br />
olması. Bu nasıl bir yolculuktur<br />
ki, akan kanıyla<br />
atmaya, zaman zaman da<br />
çarpmaya ama her ne<br />
olursa olsun, ne şekilde<br />
olursa olsun, yolundan vazgeçmeyen<br />
bir organ.<br />
Melike İNCE<br />
Nörobiyolog ve Temel Psikoterapi Eğitimi Mezunu<br />
melike.ince@outlook.de<br />
– Ölüm korkusu<br />
Yukarıdaki semptomların<br />
birkaçının birarada görülmesiyle<br />
başlayan bu psikolojik<br />
rahatsızlık sizi korkutmasın!<br />
Burda bahsedilmesi gereken<br />
asıl şey ise bedensel ve ruhsal<br />
olarak çekilen ıstırabın<br />
zorluğudur. Aniden başlayan<br />
semptomlar genel olarak 10<br />
dakikada zirveye ulaşır ve en<br />
çok 30 dakika içinde sona<br />
erer. Fakat nadiren uzun<br />
sürdüğü de görülmektedir.<br />
Sizi ölmek hissine kaptırır,<br />
ancak genellikle ataklar<br />
zararsızdır. Kesinlikle ölmeyeceksiniz<br />
veya delirmeyeceksiniz!<br />
Hayır, ne bir<br />
beyin kanaması ne de bir<br />
kalp krizi geçiriyorsunuz. O<br />
anda düşüp bayılacağınızı,<br />
kontrolünüzü kaybedeceğinizi<br />
veya çıldıracağınızı düşünmeniz<br />
ise yoğun bir<br />
korkuyla karşı karşıya olmanızdan<br />
dolayı aslında<br />
Yapımı uzunca zaman<br />
süren, tamiri ise belki seneler<br />
alan kalbi kırmak saniyelerle<br />
ölçülebilir. Bazen uzun<br />
yılların birikimiyle oluşan bir<br />
kırılış, bazen de tek bir<br />
sözle senelere bedel bir yok<br />
etme isteği. Ve kişi hangi<br />
yöne giderse gitsin, akan<br />
kan hiçbir zaman durmayı<br />
yeğlemez, akmaya devam<br />
ederken yolunu da hiçbir<br />
şekilde şaşırma yanılgısına<br />
düşmez. Çünkü bilir, her<br />
ne olursa olsun, dışarıdan<br />
her türlü gelecek darbeye<br />
hazırlıklı olmalıdır ve gelecek<br />
darbe de zaten kaçınılmazdır.<br />
Bu bakımdan<br />
"kırıldı" kelimesi belki de<br />
hafifliğinden dolayı kendisini<br />
çok iyi bir şekilde tasvir<br />
edebilmektedir.<br />
„normal“ bir durumdur. Tüm<br />
olumsuz senaryoları teker<br />
teker eleyerek bu hastalıktan<br />
kurtulmak mümkündür.<br />
Eğer olumsuzu bu kadar<br />
tetikleyebildiğinizin farkındaysanız,<br />
kalem sizin elinizde;<br />
şimdi senaryoyu<br />
olumluya çevirme zamanı.<br />
Felaket algısıyla uyuşan<br />
beden ve ruh yine sizin içinizdeki<br />
nurla aydınlanacak!<br />
Melike İnce Hakkında:<br />
İçinde bulunduğunuz bu<br />
durum doğru bir tedaviyle<br />
kesinlikle kalıcı değildir.<br />
„Farkındalık“ ve „öze olan<br />
güven“ ile iyileşme sürecinize<br />
konunun uzmanlarıyla<br />
rahatlıkla başlayabilirsiniz.<br />
Eğer bu konuyla ilgili<br />
daha çok bilgilenmeniz<br />
gerektiğini düşünüyorsanız,<br />
bana E‐mail adresimden de<br />
ulaşabilirsiniz.<br />
Salzburg Paris Lodron Üniversitesi’nde Psikoterapi Temel Bilimi ve<br />
Nörobiyoloji bölümlerini tamamlayan Melike İnce, Yüksek Lisans Eğitimine<br />
Krems Donau Üniversitesi’nde Psikoterapi Bilimi üzerine devam edecektir.<br />
Melike İnce ayrıca eş zamanlı olarak Salzburg Sinn Zentrum’da Logoterapi ve<br />
Psikolojik Rehberlik ve Danışmanlık eğitimini sürdürmektedir.<br />
Avusturya’da<br />
Akciğer Embolisinden<br />
Her Yıl Binlerce<br />
Kişi Ölüyor<br />
Avusturya’da yılda 4000’den<br />
fazla kişi akciğer embolisi<br />
nedeniyle hayatını yitiriyor.<br />
Yaklaşık 8000 kişi ise potansiyel<br />
hayatı tehdit edici bu<br />
hastalık nedeniyle hastanelere<br />
yatıyor. Avusturya İç<br />
Hastalıkları Derneği Başkanı<br />
Peter Marschang, ''Yılda ve<br />
her 100 bin kişide ayak<br />
damarı trombozundan 150,<br />
yeni akciğer embolisinden<br />
100 yeni hastalanma oluyor.<br />
Kardiyo‐vasküler hastalıklar<br />
neticesinde akciğer embolisinden<br />
ölümler, en çok<br />
rastlanılanlar arasında 3. sırada<br />
yer alıyor.''<br />
Akciğerdeki bir kan<br />
damarının tıkanması<br />
Trambozlar öncelikle hareketsizlik,<br />
kan pıhtılaşma bozuklukları,<br />
tümörlü hastalıklar<br />
nedeniyle ve ameliyat<br />
sonrası oluşurlar. Önleyici<br />
(Profilaktik) tedavi olmadan<br />
diz protezinde tramboz riski<br />
yaklaşık %90’dır. Kanla<br />
bacak damarından akciğere<br />
gelen trombosit durumunda<br />
emboli özellikle tehlikelidir.<br />
Orada pıhtılaşma damarı<br />
tıkar. Etkilenen bölge oksijen<br />
alımında görevini yapamaz.<br />
Ölümlerin büyük bir kısmı bu<br />
yüzdendir ya da sağ odacığın<br />
aşırı yüklenilmesi kalbin durması<br />
ve bunun sonucunda<br />
da ölüm olur.<br />
Hızlı teşhis ve tedavi<br />
hayat kurtarır<br />
Bilgisayar tomografisi, kalp<br />
ultrasonu ve D‐Dimer kan<br />
testleri tanı araçlarıdır. Yüksek<br />
rizikolu durumlarda biotech‐trombolyse<br />
ilaç tedavisi<br />
uygulanır. Bu sırada oluşabilecek<br />
beyin kanaması riski<br />
%2‐5 daha fazladır. İlacı kateterle<br />
trambozun olduğu<br />
yere göndermek yoluyla<br />
trombolizi lokal kullanma<br />
daha güvenlidir. Bu metotta<br />
çeyrek doz yeterli gelir.<br />
Beyin kanaması riski de<br />
%0.35’dir. Riskin az olduğu<br />
durumda ağızdan alınan Antikoagülan<br />
tedavisi uygulanır.<br />
Risk durumuna göre<br />
tedavi ya da ikinci aşamadaki<br />
destek 3‐6 ay arası ya<br />
da daha uzun sürebilir.