16.09.2015 Views

publication

publication

publication

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

yollardan kaptanın da hoş sohbeti<br />

ile Tiflis’e doğru yol alıyorduk.<br />

Akşam saatlerinde Tiflis’e<br />

varmıştık. Gece Tiflis çok güzel<br />

görünüyordu, hele birde boydan<br />

boya geçen Kura Nehri, inci<br />

gerdanlık gibi köprülerle süslü<br />

başkenti daha güzel yapıyordu.<br />

Yolumuza hız kesmeden devam<br />

ederken Kırmızı Köprü Sınır Kapısın<br />

da<br />

(Azerbaycan-Gürcistan) kendimizi<br />

buluyoruz. Otobüsten inip<br />

ata topraklarına doğru bakmak,<br />

yol boyunca bütün evlerin çatısında<br />

gördüğümüz haç işaretinin<br />

yerini hilalin alması, gözlerimizde<br />

oluşan birkaç damla yaşın<br />

ve gönlümüzde ki ferahlığın tarifi<br />

yaşanmadan anlatılmaz. Kırmızı<br />

köprü sınır kapısını geçtikten<br />

sonra içimizde oluşan güven<br />

ve gardaş duygusunun vermiş<br />

olduğu rahatlama ile yolumuza<br />

devam ediyoruz. Yolumuzun<br />

belli bölümlerinde karşımıza çıkan<br />

“Yahşi Yol” (İyi Yolculuklar)<br />

yazısı yüzümüzde oluşan tebessümle<br />

yola revan oluyorduk.<br />

İstikametimiz Bakü olmasından<br />

dolayı Azerbaycan’ın ikinci büyük<br />

şehri olan Gence’yi transit<br />

geçerek yaklaşık 7 saat sonra<br />

Bakü’ye ulaşıyoruz. Gece saatlerinde<br />

vardığımız Bakü’de<br />

konaklayacağımız OLIMPIK<br />

HOTEL NOVXANI’nın yolunu<br />

tutuyoruz. Şehre biraz uzak olmasına<br />

rağmen gayet konforlu<br />

ve rahat olan otelin çalışanların<br />

müşteri memnuniyeti için çabaları<br />

o kadar iyi ki, bu sayede, otelin<br />

‘mütevazi’ koşullarını unutup,<br />

kendinizi çok özel hissedebiliyorsunuz.<br />

Sabahın erken saatleriyle<br />

başlayan yoğun tempolu<br />

toplantımız, üç günün ardından<br />

son buluyordu. Her geçen gün<br />

artan heyecanımızın sonuna<br />

gelmiştik. Şimdi sıra yılardır arzusunu<br />

çektiğimiz Kafkasya’nın<br />

incisi Bakü’yü gezmeye gelmişti.<br />

Bakü:<br />

Bakü, kelime manasıyla<br />

“Rüzgârlar şehri” demektir. Adını<br />

da aldığı gibi; hırçın deniz Hazardan<br />

esen deli rüzgâr, sıcak<br />

yaz günlerinin ilacı oluyor. Yeni<br />

ile eskinin iç içe geçtiği, doğu ile<br />

batının kucaklaştığı, zengin ile<br />

fakirin bir arada yaşadığı yahşi<br />

bir başka deyişle bayın bir şehir.<br />

Otelden ayrılıp şehir merkezine<br />

doğru ilerlerken, İstanbul trafiğini<br />

aratmayan bir curcuna eşliğinde<br />

çevrede ki tarihi binaların<br />

enfes seyriyle, Sovyet tipi evlerin<br />

varlığı ve tarihi binaların arasında<br />

yükselen modern binalar bizlere<br />

yeni Bakü’yü anlatıyordu. Zengin<br />

ile fakirin yaşadığı şehri daha<br />

anlamlı hale getiren sokaklarda<br />

ki arabaları varlığı. Kimi yerlerde<br />

bizlerde ki gibi eski serçe arabalar,<br />

kimi yerde ise Mercedes,<br />

BMW’nin son model arabaları<br />

Bakü caddelerini süslüyordu.<br />

Diğer bir dikkatimizi çeken ayrıntı<br />

ise İngiliz tipi London taksilerin<br />

varlığı, Bakü sokaklarının<br />

çehresini değiştiriyordu.<br />

Malum Azerbaycan Türkçesi<br />

bize çok benzediği için anlaşmak<br />

çok kolay. Özellikle<br />

Azerbaycan Türkleri bizi, bizim<br />

onları anladığımızdan daha da<br />

iyi anlayabiliyor. Türkçeye olan<br />

ilgi alakaları ve belki de son dö-<br />

DOSYA: AZERBAYCAN<br />

26 | Gökkubbe | Sayı:1 | Yıl:1

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!