Hazırlayan/Door: Zoetermeer camii din görevlisi/Religieuze ...
Hazırlayan/Door: Zoetermeer camii din görevlisi/Religieuze ...
Hazırlayan/Door: Zoetermeer camii din görevlisi/Religieuze ...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
İŞÇİ VE İŞVEREN İLİŞKİSİ<br />
Muhterem Müslümanlar!<br />
Yaratılmışların en şereflisi olan insanın, dünya hayatındaki sorumluluklarından bir tanesi de çalışmak ve rızkını<br />
helal bir şekilde temin etmektir. Kimseye muhtaç olmadan, kendi emeğinin karşılığını kazanıp hayatını devam<br />
ettirmek, çalışmaya gücü yeten her Müslüman için farzdır. Toplum halinde, medeni bir hayat süren insanın diğer<br />
alanlarda olduğu gibi iş hayatında da birbirlerine karşı görev ve sorumlulukları vardır.<br />
Yüce Dinimiz İslam, çalışma hayatının iki tarafını temsil eden işçi ve işvereni birbirinden üstün tutmamıştır.<br />
Birisini diğerine tercih de etmemiştir. Onları birbirlerinin tamamlayıcısı olarak görmüştür. Bu itibarla ikisinin de<br />
haklarını dengede tutmuştur.<br />
Kuran-ı Kerim’de Allah (c.c.) mealen şöyle buyurmaktadır; “Ey iman edenler! Karşılıklı rızaya dayanan<br />
ticaret olması hali müstesna, mallarınızı, bâtıl (haksız ve haram yollar) ile aranızda (alıp vererek) yemeyin.<br />
Ve ken<strong>din</strong>izi öldürmeyin. Şüphesiz Allah, sizi esirgeyecektir.” 1<br />
Değerli İnanalar!<br />
Hakkaniyete uygun davranan bir işverenin işçisinin emeğinin karşılığını tastamam vermesi gerekir. Verilecek<br />
ücret ve maaşın en azından temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek seviyede olmasına dikkat etmelidir. Herhangi bir<br />
sağlık problemi ve iş kazasına karşılık mutlaka sigortasının da yapılması gerekmektir. Yanında çalıştırdığı<br />
işçilerin bilgi ve uzmanlıklarına göre alacaklarını bir denge çerçevesinde ayarlamalıdır. Çalışma işgücünün<br />
üzerinde ona görev ve sorumluluk da yüklenmemelidir. Ve en önemlisi de; Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.)’in işçi<br />
ile ilgili ifade buyurduğu şu husustur; “Çalışanın ücretini alın teri kurumadan veriniz.” 2<br />
Çalışan insanlar için de, kazandıklarının helal olması ve kazanılanı hak etmek için uymaları gereken kurallar<br />
vardır; kendilerine verilen işi en iyi ve düzgün şekilde, belirtilen tarihe ve ölçülere riayet ederek yapmaları<br />
gerekir. Kullandıkları makina ve aletlerin korunması ve işverenin hakkına riayet etmeleri gerekir. Bir hadisi<br />
şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurmaktadır ki; “…Çalışan kişi de işverenin malının<br />
koruyucusudur...” 3 ayrıca başka bir hadisi şerifte de; ““Allah Teâlâ sizden biriniz bir iş yaptığı zaman, onu<br />
sağlam ve güzel yapmasını sever.” 4<br />
Muhterem Müminler!<br />
Yanımızda çalıştırdığımız işçimiz veya yanında çalıştığımız işverenimizin <strong>din</strong>i inancındaki farklılık bizim bu<br />
kurallara uymamamızı gerektirmez. İşçi ve işveren her durumda birbirlerinin hak ve hukukunu gözetmek<br />
durumundadır.<br />
Hutbeme bir ayet mealiyle son veriyorum. Allah (c.c.), Necm suresinde melaen şöyle buyurmaktadır; “Bilsin ki<br />
insan için kendi çalışmasından başka bir şey yoktur. Ve çalışması da ileride görülecektir. Sonra ona<br />
karşılığı tastamam verilecektir.” 5<br />
1 Nisa, 4;29.<br />
2 İbni Mace, Rühun,4.<br />
3 Buhari, İstikraz,20.<br />
4 Beyhaki, Şuabu’l-İman, IV, 334-335<br />
5 Necm, 53;39-41.<br />
Cuma Hutbeleri/Vrijdagspreken Sayfa/Pagina 56