01.03.2013 Views

mart2013

mart2013

mart2013

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

loglifetr bloglifetr<br />

Ek olarak, kitabın dili de üzerinde<br />

durulmaya değer noktalardan<br />

bir tanesi. Anlatım, çoğunluğu<br />

5-6 kelimelik, “bugün<br />

buraya gittim”, “bana bunu<br />

dedi”, “sonra kalktık sinemaya<br />

gittik” gibi tek satırlık cümlelerden<br />

ibaret. Dolayısıyla Yabancı,<br />

okunması kolay bir kitap.<br />

Bana kalırsa bu anlatım tarzı<br />

Mösyö Meursault gibi bir ana<br />

karakterin ağzından anlatılan<br />

bir roman için biçilmiş kaftan;<br />

çünkü okudukça “Sıcak güneş<br />

yüzümü yakarken, alnımdan<br />

akan ter damlalarının gözyaşlarıma<br />

karıştığını fark ettiğim o<br />

an…” gibi bir cümlenin Yabancı<br />

gibi pek çok şeyi boşvermiş<br />

bir adam için fazla süslü olacağını<br />

fark ediyorsunuz. Camus<br />

gerçekten olay örgüsünden<br />

anlatımına kadar her şeyiyle<br />

çok ince ince düşünülmüş bir<br />

kitap çıkarmış ortaya.<br />

Yazı çok uzuyor farkındayım<br />

ama söylemeden geçemeye-<br />

ceğim birkaç şey daha var;<br />

mesela ana karakterimizin cinayeti<br />

işleyiş sebebi olarak<br />

güneşi göstermesi, ve dahi kitap<br />

boyunca havanın devamlı<br />

aşırı güneşli, bunaltıcı bir yapıda<br />

olmasına tekrar tekrar<br />

vurgu yapması gibi… Camus,<br />

güneşi muhtemelen aydınlıkla<br />

simgeleyip; karanlık-aydınlık<br />

kavramına dikkat çekmek istiyor,<br />

ve bunu gayet iyi başarıyor.<br />

Keza dava esnasında jürinin<br />

Yabancı’ya inanmaması<br />

için de cinayet namına ortaya<br />

sürülen ve “bizlere” absürt gelen<br />

bir sebebin olması lazım.<br />

Bu açıdan gene güneş, iyi<br />

kullanılmış bir argüman. Ek<br />

olarak, kitabın sonlarında yer<br />

alan dava sahnesi gerçekten<br />

çok başarılı. Savcının -aslında<br />

Meursault’a göre hiçbir anlamı<br />

olmayan- birbirinden tamamen<br />

farklı olayları “normal” insanlara<br />

göre yorumlayıp cinayete<br />

giden yolun çakıl taşları gibi bir<br />

sıraya dizmesi ve Yabancı’yı<br />

bir cani gibi görüp idamını istemesi…<br />

toplumun Yabancı’yı<br />

nasıl “anlamadığına” dair çok<br />

simgesel bir anlatım. Tabii bir<br />

de bu kadar farklı olayları böyle<br />

bir mantıksal sıraya dizebilmesi<br />

Camus’nün dehasının<br />

kanıtı.<br />

Yani, bu davanın<br />

benim dışımda<br />

görülür gibi bir hali<br />

vardı. Her şey ben<br />

karıştırılmaksızın olup<br />

bitiyordu. Kaderim,<br />

bana fikir sorulmadan<br />

belirleniyordu. – syf. 90<br />

Son bir şey; kitabın başlarında<br />

huzurevinin kapı görevlisinin<br />

diğer sakinlere göre çok<br />

basit bir görevi de olsa onlardan<br />

kendini üstün görmesi de<br />

yabana atılmayacak bir ayrıntı<br />

idi. 2-3 cümleyle de olsa “diğerlerine”<br />

göre toplumdaki en<br />

ufak bir kademe artışının insan<br />

psikolojisi üzerindeki yansımalarına<br />

da değinmeden geçememiş<br />

Camus.<br />

Artık kurguyu bir yana bırakıp<br />

kitabın yapısal özelliklerden<br />

devam edersek, çeviri açısından,<br />

Fransızca bilmediğimden,<br />

çok bir şey söyleyemeyeceğim.<br />

Ama kitapta birkaç yerde<br />

kelime hatası gördüğümü de<br />

belirtmeden geçemeyeceğim.<br />

Bu kitap için pek çok farklı kapak<br />

tasarımı var -39. basıma<br />

ulaştığından!-, bendeki hali<br />

yukarıda resmini gördünüz<br />

edisyonu idi ve diğer herkese<br />

bakan tek bir göz bence güzel<br />

düşünülmüş bir tasarımdı.<br />

122 123<br />

Son olarak, Fransız edebiyatının<br />

önemli temsilcilerinden Nobelli yazar<br />

Albert Camus’ya kısaca bakacak<br />

olursak, kendisi -kahramanımız gibi-<br />

Cezayir’de doğmuş ve 25 yaşına<br />

kadar orada kalmış bir filozof aslında.<br />

Ardından Paris’e gitmiş ve kitap<br />

çıkarmadan önce çeşitli dergilerde<br />

editör olarak görev almış, bir yandan<br />

da Cezayir Üniversitesindeki Felsefe<br />

eğitimine devam etmiş. Maalesef<br />

1960 yılında, 47 yaşındayken bir trafik<br />

kazasında hayatını kaybetmiş.<br />

Aslında bu kitap hakkında daha<br />

söylenebilecek çok şey var ama bir<br />

yerde kesmek lazım sanırım; o yüzden<br />

özetle, Yabancı, 20. yüzyılın en<br />

önemli eserlerinden biri olarak anılmanın<br />

hakkını veren, ne söylense-ne<br />

kadar anlatılsa da anlatmaya yetmeyecek<br />

bir roman. Bana kalırsa siz iyisi<br />

mi alın okuyun, Camus’nün dehasıyla<br />

kendiniz tanışın.<br />

Özge Akın<br />

atalante86.blogspot.com

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!