mart2013
mart2013
mart2013
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
loglifetr<br />
de eve ilk doğukanlar girerdi.<br />
Çünkü ilk onların annesi çağırırdı.<br />
Maç yapacağınız zaman<br />
en sona doğukan kalırdı. Çünkü<br />
top oynamayı beceremezdi.<br />
Genelde şişman ve gözlüklü<br />
olurlardı(dalga geçtiğim anlamı<br />
çıkarmayın bende şişman<br />
ve gözlüklüyüm ama Doğukan<br />
değilim). Eğer Doğukan’ın annesi<br />
sizi balkondan izliyorsa<br />
“oğlumu da oyuna alın” derdi<br />
kıramazdınız ve Doğukan’da<br />
oynardı.<br />
Eskiden kökmek/kökülmek<br />
vardı. Ütmek/ütülmek vardı.<br />
Şimdi bunların hiçbiri yok.<br />
Eskiden mahallenin yaşca<br />
büyük abileri oyunun ortasında<br />
gelir, oyunun içine ederdi.<br />
Ama kimse ses etmezdi. Biraz<br />
korkudan biraz saygıdan. O<br />
abiler “at bakayım babanın kıllı<br />
göğsüne” derdi. Sivri burun,<br />
yumurta topuk kunduralarla<br />
toplara vururlar, en olmadık<br />
yere atarlardı topu ve tabi son-<br />
ra “hadi eyvallah” der kaçarlardı.<br />
O zamanlar Murphy Kanunlarını<br />
kimse bilmezdi ama bizzat<br />
yaşardı. Şöyle ki eğer top bir<br />
apartmanın balkonuna giderse<br />
mutlaka o evin sakinleri köye<br />
gitmiş olurdu. Koca apartmanda<br />
dolu o kadar ev varken, sizin<br />
topunuzun 3 ay boyunca<br />
köyde kalacak olan kişilerin<br />
evinin balkonuna gitmesini<br />
Murphy kanunlarından başka<br />
bir şey izah edemez.<br />
Gaddar amcalar olurdu. “Gidin<br />
az ilerde oynayın oğlum burası<br />
oyun parkı mı?” der kışlardı<br />
bizi. Her mahallede vardı öyle<br />
amcalardan. Kaç tane topumuzun<br />
katiliydi o amcalar.<br />
Şimdi öyle gaddar amcalar<br />
pek yok. Zaten var olsalar dahi<br />
onlara ihtiyaç yok çünkü koca<br />
koca siteler var artık. Her sitenin<br />
top oynanacak alanları var.<br />
Mahalle parklarında basket sahaları<br />
var (genelde futbol için<br />
kullanılan). O yüzden bu dayılara<br />
pek iş düşmüyor artık. Pek<br />
fazla top bıçakla ortadan ikiye<br />
yarılmıyor, kamyonun altında<br />
toplar patlamıyor ve maalesef<br />
ki artık mahallenin bütün çocukları<br />
ceplerindeki bozuk paralarını<br />
ortaya koyup ortaklaşa<br />
top almıyor.<br />
Artık sivri burun kunduralarla<br />
oyunların içine eden mahalle<br />
abileri de yok.<br />
Geride kaldı bu işler maalesef.<br />
Artık çocuklar evden çıkma-<br />
14<br />
dan, toplum içine karışmadan<br />
asosyal olarak büyüyor.<br />
Elbette hala misket, taso oynanan,<br />
mahalle maçlarının<br />
yapıldığı, kimsenin saat köstek<br />
bilmeden eve gidiş saatini<br />
akşam ezanına göre ayarladığı<br />
mahalleler vardır ama bu<br />
mahallelerin sayısı artık çok az<br />
maalesef.<br />
Eskiden atari salonları vardı.<br />
Tekken oynardık ama atari<br />
oynamak her çocuğun harcı<br />
değildi çünkü pahalı bir meretti.<br />
Bazen büyüklerinden para<br />
alırsan gider oynar, bazen<br />
de gidip oynayanları izlerdin.<br />
Şimdi o atari salonları da yok.<br />
Her şeyin gelişip daha fazla<br />
makineleşmesi sürecine atarileri<br />
de kurban verdik. Tabi onlarda<br />
bir makine ama atariler<br />
şimdiki alet edevatın yanında<br />
ilkel kalıyordu. Şimdi atarilerin<br />
yerini bilgisayarlar, playstationlar<br />
aldı. Eskinin tasosunun,<br />
misketinin, çelik çomağının insanlar<br />
üzerinde bıraktığı olumlu<br />
etkiyi, onları eğlendirme görevini<br />
artık blackburry, iphone<br />
gibi makineler yapıyor.<br />
Eskiden misketleri kah 2.5 litre<br />
kola şişesinin içinde kah annelerimizin<br />
salça koydukları<br />
şişelerin içinde biriktirirdik. Ve<br />
şimdi Apple ile Blackburry ile<br />
atılan havalar eskiden misket<br />
sayısı ile atılırdı. Bir şişe dolusu<br />
misketi olanın en az bir<br />
iphone sahibi kadar havası<br />
olurdu. Benim gibi geri kafalı<br />
adamlar için 1 salça şişesi misket<br />
1 iphone’den daha değerlidir<br />
mesela.<br />
Giden hiçbir günün geri gel-<br />
mediği gibi o günlerde geri gelmeyecek<br />
maalesef. İşte böyle<br />
satır aralarında kalır ancak.<br />
Bu yüzden ağlanıp dövünmenin<br />
pek bir faydası olmayacak.<br />
Biz top oynadığımız arsaları<br />
lüks sitelere tercih ettik. Biz<br />
etmediysek de anne babalarımız<br />
etti. Mahalle bakkallarını<br />
süpermarketlere tercih ettik.<br />
Koca koca marketlerde fonda<br />
çalan bir müzik eşliğinde alışveriş<br />
yapmayı, “Ali abi bunu<br />
bizim hesaba yaz” cümlesine<br />
tercih ettik.<br />
Kaza yaptıktan sonra “ne vardı<br />
şu emniyet kemerini taksaydım<br />
sanki?” cümlesinin size ne kadar<br />
faydası varsa, işte bu saatten<br />
sonra ağlanıp dövünmenin<br />
de o kadar faydası var. O koca<br />
siteleri yıkmazlar artık. Çünkü<br />
gecekondular yıkılırken dozerin<br />
önünde duran, müteahit’in<br />
kızını seven Kemal Sunal’lar<br />
ve o filmlerdeki temiz insanlar<br />
da yok artık. Hepsi köylerinden<br />
göç etti. Hepsi yerlerini sattı.<br />
Fikirtepe imara açıldı mesela.<br />
Şimdi bütün eski binalar yıkılacak<br />
ve yerine gökdelenler<br />
dikilecek. Herkes kaç daire<br />
alacağına, alacağı dairelerin<br />
kaç para edeceğine bakıyor.<br />
Çocuğuna bırakacağı güzel ve<br />
temiz bir geleceğin ona bırakacağı<br />
mirasla doğru orantılı<br />
olduğuna inanıyor.<br />
O yüzden biz bu savaşı maalesef<br />
kaybettik ve bugünden<br />
sonra sürekli geriye gideceğiz.<br />
Bundan belki 50-100 sene<br />
sonra “misket ne ya ahahahah!”<br />
diyen çocuklar olacak.<br />
Bakarsınız belki bir sürpriz olur<br />
“yıkarım ula bütün buraları”<br />
deyip dozer şoförünün elinden<br />
zorla anahtarı alıp yıkımı durduran<br />
Kemal Sunal’lar, Cüneyt<br />
Arkın’lar, Kadir İnanır’lar çıkabilir.<br />
Belki...<br />
Bu yazıda, okuyan herkesi biraz<br />
eskiye götürerek eskiyi yâd<br />
etmesini, misket oynadığı günleri<br />
hatırlamasını sağlamayı<br />
istedim. Umuyorum ki başarmışımdır..<br />
İçinizdeki ışığın sizi götüreceği<br />
benlik duygusu hiç sönme-<br />
15<br />
sin. Bu ay yükseleniniz akrep,<br />
ve yıldızlar sizin için çok güzel<br />
şeyler söylüyor. Pozitif enerjinizi<br />
hiç bir zaman kaybetmeyin,<br />
doğayla barışık olun. O<br />
sizi gitmek isteyeceğiz yere<br />
götürecektir.<br />
Şaka şaka.<br />
Allah yar ve yardımcınız olsun.<br />
Hadi eyvallah!<br />
Aykut Bektaş<br />
1hilalugruna.blogspot.com