02.04.2013 Views

kemalizmin%20kurd%20politikasi%20karadogan

kemalizmin%20kurd%20politikasi%20karadogan

kemalizmin%20kurd%20politikasi%20karadogan

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

etmeleri" de farklıdır ve tartışılmaya muhtaçtır. Kaldı ki her "isyan"ın başarıya ulaşacağı, haklı ve meşru olduğu<br />

da tartışma kaldırır. İsyanların başarıya ulaşmasında "güçler dengesi", ittifaklar ve ateş gücü önemlidir. Her<br />

türlü hakkı gaspedilmiş, olanakları kısıtlı bir etnik grubun, organize bir devlet karşısındaki başarı şansı sınırlıdır<br />

ve istisnalar da kaideyi bozmaz!<br />

Kuşku yok ki silahlı isyanlarla hak arama mücadelesinin tayin edici olduğu dönemlerde Kürtlerin isyan etmesi<br />

doğaldı.. Kürtlerin isyan ettiği dönemler vardır. Ne ki Cumhuriyet döneminde sözkonusu edilen 16 isyandan<br />

sadece İhsan Nuri ve Hesené Tello liderliğindeki Ağrı İsyanı, siyasi ve askeri anlamda bir isyan özelliği<br />

taşımaktadır. Ben bu kanıdayım. Bu Kürtlerin mücadelelerinin, direnişlerinin yadsınması anlamına gelmiyor.<br />

Ayrıca o dönemdeki Kürt silahlı direnişlerinin değerini düşürmediği gibi, bu direnişlerin isyan olarak tasnif<br />

edilmesi de Kürtlere moral dışında bir şey kazandırmıyor. Aksine, "isyanlar şu şu nedenlerden ötürü<br />

başarıya ulaşamadı" gibi gerekçelerle somutlaştırılan teoriler, Kürtleri günümüzde "daha organize silahlı<br />

ayaklanmalarla başarıya ulaşarız" gibi hayalci ve günümüzün gerçekleriyle de uyuşmayan arayışlara itiyor.<br />

Bu da devlete aradığı gerekçeleri sunuyor.<br />

3.Bölüm<br />

A-Kemalizmin 1924 sonrası politikası<br />

Lozan görüşmelerinin kesilmesinden bir süre sonra, Nisan 1923'te Türk-İngiliz ticaret görüşmeleri<br />

başlayacaktır. Lozan'da Paris ve Londra'nın Kürtleri bölme ve Ankara'yla anlaşmasından sonra Mustafa<br />

Kemal'in siyasi rakiplerine ve Kürtlere karşı izleyeceği politika yürürlüğe girecektir.<br />

Kürtlere karşı uygulanan devlet suikastini ve 1925'ten itibaren Kürtlerin kökünün kazınması ve<br />

Türkleştirilmesi gibi devlet politikalarını anlamak gerekiyor:<br />

"Türk hükümetinin İngiliz kışkırtmalarına karşılık olmak üzere sınır dışında propaganda faaliyetine<br />

geçme kararı, önce bir teşkilat sorunu idi. Yıkıcı propagandaya karşı koyma maksadıyla kurulacak<br />

teşkilatta Kürt aşiretlerinden de faydalanmak lazımdı. her ne kadar bazı aşiretler bu işe taraftar<br />

görünüyorsa da başlangıçta bunlara pek güvenilemezdi. Ancak bunların genellikle adliyece mahkum<br />

olan reisleri, bölgeye yaklaşan Türk askerinden korkmadıkları takdirde yardımcı olabilecekleri<br />

düşünülebilirdi. Harekatta ise, bu aşiretler bölgelerindeki kıtaların komutanları emrine verilerek durum<br />

ve aşiretin özellikleri dikkatte bulundurulmak suretiyle bunlardan azami derecede faydalanmak<br />

mümkün olabilirdi." 25<br />

Aşağıda değinileceği gibi Nasturi Harekatı'ndan önce Ankara hükümeti ve ordu böyle bir plan yapmıştır.<br />

1924'lerden itibaren Kemalist yönetimin Kürt sorunundaki bakış açısı netleşiyor. Kemalist iktidarın kendisi bir<br />

kimlik bunalımı içindeydi ve Türkiye'de bir rejim sorunu vardı. İçerde önemli bir muhalefetle karşı karşıyaydı.<br />

Bu da "Şeflik" rejimini tehdit ediyordu. Bunun dışında Kemalist iktidarın dış ilişkilerinde bir tıkanma<br />

sözkonusuydu. Kemalist rejim Kürtlerle, Mustafa Kemal'e karşı olan muhalefetin birleşebileceği olasılığından<br />

da ürküyordu. Bizzat Kazım Karabekir'in mecliste yaptığı konuşmada böyle bir olasılığın olmadığını gösteriyor.<br />

Kazım karabekir mecliste yaptığı konuşmada Kürtlük mıntıkasında şubelerinin bile olmadığını söylüyor.<br />

Batının desteğini alabilmek için, -özellikle de İngilizlerin- Kürtlerin rahatsızlıkları "irtica" olarak değerlendirilip<br />

sunuldu. "İrtica" ile mücadele adı altında da dünyada eşi benzeri görülmemiş bir uygulamayla vatandaşın kılık<br />

kıyafetini düzenleyen kanunlar yapıldı. "Laiklik" sloganıyla din devletin kontrolüne sokuldu. Muhalif toplumsal<br />

kesimlerin dış dünyadan soyutlanması için "şapka devrimi" gibi simgesel değişiklikler yapıldı. Kürtlere karşı<br />

yürütülecek militer politikalara başlanmadan önce Bonapartist iktidar tarafından iki şey yapılacaktı : Bir;<br />

muhalefet ve basın susturulacak, iki; Kürdistan siyasi ve askeri açılardan analiz edilip Kürtlerin güçleri ve<br />

içinde bulundukları arayışlar tesbit edilip, "Kürtlerin patlatılarak" kontrol altına alınması sağlanacaktı.<br />

Kemalistler 1925'teki Şeyh Sait Direnişi öncesi Kürtlerin ne yaptıkları ve ne yapabilecekleri konusunda bilgi<br />

sahibiydiler. Kazım Karabekir’in yazdıklarına göre 11 Eylül 1924’te Dahiliye Vekaleti Kürt kıyamı hakkında<br />

İstanbul vilayetine emir veriyor. İstanbul’daki bazı Kürt reisleriyle temas yaptırarak malumat alıyor. 8 Ekim<br />

1924 ve 14 Ekim 1924’te ilkbaharda Kürt isyanı çıkacağını ve nasıl olacağını İstanbul Polis Müdürüiyeti<br />

dahiliye Vekaletine bi,ldiriyor (Bkz azım karabekir, Kürt meselesi) 26 Ekim 1924’te Çapakçur baş muallimi<br />

Dündar Alp hükümeti merkeziyeye Kürtlerin isyan edeceğini bildiriyor. Kazım Karabekir bunları aktardıktan<br />

sonra şuna dikkat çekiyor:<br />

Bütün bu işlere ve malumata rağmen vukuata sahne olacak yerlerde tedbir almak değil, hükümeti<br />

mahalliyelere bile haber verilmiyor.’<br />

Kürdlere idam cezasının verilmesinin tartışıldığı Mart ve Nisan ayı oturumlarında Kazım Karabekir, bugün<br />

isyan edenlere bütün şiddeti göstermek ve bunları gayet az bir zamanda imha etmek her namuslu insanın<br />

tamamıyle arzu ettiği bir şeydir’ diyor. Kürdlerin sözde ilişkid eolduğundan şüphelenilen Mustafa Kemal<br />

muhaliflerinin lideri böyle diyor. Ruşen Eşref ise yaptığı konuşmada templeton olayına da değinip Şeyh Said<br />

önderliğindeki direnişin hükümetin bilgisi dahilinde olduğunu söylüyor:<br />

‘Paşa hazretleri! İtham fecidir. Adeta hükümetin elleri kanla mülemmadır, şunu asacak bunu kesecektir<br />

deniyor içimizde kabul eden insan var mıdır? İşin nasıl mugalataya boğulduğu ve kimlerin feryat ettiği<br />

25 Genelkurmay Belgelerinde Kürt isyanları, s.47<br />

12

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!