Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
‘Ben sadece 23 yaşındaydım. Dedemin yaşındaki insanlar gelip benden devletin çok ciddi konuları<br />
hakkında tavsiyelerimi soruyordu. Ben günlük olarak Türk kabine üyeleriyle görüşüyordum. Ajanlar ve<br />
mubirlerle görüşüyordum. Yıldız Sarayı’ndan.Hepsi de beni Londra’da sözü geçen bir otorite olarak<br />
görüyordu. Yaklaşık 9 ay, Haziran 1920’dem Mart 1921’e kadar ben Türk politikasının içindeydim. Her<br />
türlü sır için güveniliyordum ve yüksek derecedeki atamalar konusunda görüşüme başvuruluyordu Türk<br />
bakanlar bana her türlü soruyr soruyorlardı. Bir defasında bana Polis şefi ataması konusunda birini<br />
tavsiye etmemi istediler.ben de Arnavut arkadaşım Tahsin beyi önerdim.’<br />
JG Bennet’in ‘Witness’ adlı kitabını okuduğumda Mustafa kemal ve maiyetindeki 35 kişiye vize vermesi<br />
konusunda verdiği bir bilgnin yanlılığı dikkatimi çekti. Bennet 8 Haziran 1897 doğumludur. Fakat o Mustafa<br />
Kemal ve beraberindekilere, 22.yaş günü olan 8 Haziran’da vize verdiğini söylüyor. Mustafa kemal ve<br />
beraberindekiler 16 Mayıs 1919’da Samsun’a doğru hareket ettiklerine göre Bennet burada bir yanlışlık yapıyor.<br />
Bennet bu konuda şunları yazıyor: 15 Mayısta Yunan güçleri İzmir’e vardı ve beklenmedik bir direnişle<br />
karşılaştılar. Sultan, Müttefik Güçlerin yüksek komiserliğiyle anlaşarak gelibolu kahramanı Mustafa<br />
Kemal’in Türk ordusunun çatışmadan uzak tutulması amacıyla oraya gönderilmesi anlaşmasına vardı. 8<br />
Haziran’da, garip bir tesadüfle, 22. yaş günümde bir Türk subayı ofisime gelerek Mustafa Kemal Paşa<br />
ve misyonu için vize vermemi istedi. Ben listeyi okuduğumda Türk ordusundaki çok aktif 35 general ve<br />
albayın isimlerini gördüm. Ben vize vermek yanlısı değildim. Binbaşı Van M. Her zaman olduğu gibi<br />
yoktu ve özel işlerindeydi. Ben bu listeyi genel karargaha götürüp emir almaya karar verdim. Ben görevli<br />
subaya bunun barış yapmaktan çok savaş yapmaya giden bir misyonu adnırdığını söyledim. Bana<br />
Britanya Yüksek Komiserliği’nin görüşü alınana kadar beklemem söylendi. Bir saat sonra ben çağrıldım<br />
ve geri gidip vizeleri vermem istendi. Bana Mustafa Kemal Paşa’nın Sultan’ın tam güvenine mazhar<br />
olduğu söylendi. Yalnızca beş hafa sonra Mustafa Kemal, padişah tarafından yasadışı ilan edildi.’ (JG<br />
Bennets, Witness,ilk basım 1962, s 11)<br />
Mustafa Kemal ‘le İngiliz ilişkileri dünyanın en çok korunan sırları arasındadır. Bu ilişki konusundaki ortak<br />
İngiliz ve Türk ketumluğu dikkate değer olsa da, Mustafa kemal ile İngilizler arasında çok güçlü ilişkiler<br />
olduğunu gösteren bir yığın emare vardır.<br />
**<br />
MUSTAFA KEMAL VE KÜRDLER<br />
Mustafa Kemal ile Kürdlerin ilişkisi oportünizm ve pragmatism üzerine bina eidlmiştir.<br />
Mustafa Kemal’in Kürdlere haklarını vereceğine dair ortaya atılan görüşler tamamen Kürdlerin iknası<br />
ve kandırılması için Mustafa Kemal tarafından başvurulan taktiklerden ibarettir.<br />
Mustafa Kemal’in Kürd ileri gelenlerine gönderdiği telgraflarda öne çıkan bir husus Kürdlerin Ermeni<br />
‘tehlikesi’yle korkutulmasıdır.<br />
Diyarbekirli mebus Kamil beye yazdığı telgraf bunun bir örneğidir:<br />
‘Doğu vilayetlerinin Ermenilere verilmesine veya herhangi bir yabancı idaresine geçmesine mani olmak<br />
ancak bu vilayetlerde tam asayişin ve özellikle bütün milletçe fikir birliğinin mevcudiyetini ispat etmek ,<br />
tek vücut olan milletin, haklarını ve bağımsızlığını korumak için en son fedekarlığı göze aldırdığını bütün<br />
dünyaya göstermekle mümkün olacağı zatıalilerince bilinmektedir. Bugün Sivas vilayeti dahilinde<br />
bulunuyorum.İnşallah ilk fırsatta Diyarbekir’e gelerek eski dostları ziyaret etmek emelindeyim.<br />
İşitilenlere göre, dış düşmanlarımıza karşı din kardeşlerinin el ele vererek sevgili topraklarımızı<br />
kurtaracağı bu tehlikeli anda Diyarbekir’de Kürt kulübü ile Türkler arasında bazı çeşitli muhalefet<br />
varmış.Bunun her iki kardeş ırk için ne elim neticelere sebep vereceğini siz çok iyi takdir edersiniz. (…)<br />
Vatanın kurtarılması için milli birliğin hedef alınması bakış açısıyla, Kürt Kulübüne gerekli öğütlerde<br />
bulunulmasını memleket selameti adına ricaeder,neticenin yazıyla bildirilmesini beklerim.’ (Atatürk’ün<br />
bütün eserleri, s 336,aktaran Doğu Perinçek, kemalist devrim-4 Kurtuluş savaşında Kürt<br />
politikası,Kaynak yay., s 114)<br />
Mustafa Kemal Cemil Paşazade Kasım beye yazdığı telgrafta ise Hilafetin korunmasına vurgu yapıp şunları<br />
söylemektedir:<br />
‘devletin tam bağımsızlığıyla bekası, saltanat ve hilafetin yok olmaktan korunması uğrunda katlanmaya<br />
hazır olduğunuz fedeakarlık derecesine ve bana karşı olan sevgi ve itimadınıza emniyetim tamdır.<br />
Kürtlerin devletten ayrılarak İngilizlerin himayesinde bağımsız Kürdistan kurmaları teorisini tasvip<br />
etmem. Çünkü bu teori, muhakkak Ermenistan lehine ingilizler tarafından tertip edilmiş bir plandır.<br />
Bayaziy Sancağı’na resmen gelen ve beraberinde bir Ermeni subayı bulunan İngiliz temsilcisi, o havalinin<br />
Ermenistan olduğu ve bu keyfiyetin tebliği kararlaştırılmış olduğundan, Ermeni askerleri himayesinde<br />
Ermeni muhacirlerinnin dönmeye başlayacağı resmen bildirildi. Tabii ki bunu red ettim ve edeceğim.<br />
4