09.05.2013 Views

OsmanliTurkcesiSozlugu

OsmanliTurkcesiSozlugu

OsmanliTurkcesiSozlugu

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

akabe (A.) [ﻪﺒﻘﻋ] 1.geçilmesi güç geçit. 2.yokuş.<br />

akabinde (A.-T.) ardından.<br />

akâid (A.) [ﺪﺋﺎﻘﻋ] inançlar, akideler.<br />

akâmet (A.) [ﺖﻡﺎﻘﻋ] 1.verimsizlik, durgunlaştırma, aksatma. 2.kısırlık.<br />

akar (A.) [رﺎﻘﻋ] kazanç sağlayan mülk.<br />

akarât (A.) [تاﺮﻘﻋ] kazanç sağlayan mülkler, akarlar.<br />

akbeh (A.) [ﺢﺒﻗا] çok çirkin.<br />

akd (A.) [ﺪﻘﻋ] 1.düğümleme, bağlama. 2.nikah. 3.kararlaştırma. 4.kurma.<br />

akdâh (A.) [حاﺪﻗا] kadehler.<br />

akdâm (A.) [ماﺪﻗا] ayaklar.<br />

akdedilmek yapılmak, uygulanmak, icra edilmek.<br />

akdem (A.) [مﺪﻗا] önce, önceki.<br />

akdes (A.) [سﺪﻗا] en kutsal.<br />

akdetmek/ eylemek yapmak, uygulamak, icra etmek, imzalamak, antlaşma<br />

yapmak, sözleşme yapmak.<br />

akıbet (A.) [ﺖﺒﻗﺎﻋ] son.<br />

âkıbetbîn (A.-F.) [ﻦﻴﺑ ﺖﺒﻗﺎﻋ] sonu gören, ileri görüşlü.<br />

âkıbetendîş (A.-F.) [ﺶیﺪﻥا ﺖﺒﻗﺎﻋ] sonunu düşünen.<br />

âkıbetülemr (A.) [ ﺮﻡ ﻻا ﺖﺒﻗﺎﻋ]<br />

sonunda.<br />

âkıl (A.) [ﻞﻗﺎﻋ] akıllı, akıl sahibi.<br />

akıl (A.) [ﻞﻘﻋ] akıl.<br />

âkılâne (A.-F.) [ﻞﻗﺎﻋ] akıllıca.<br />

âkıle (A.) [ﻪﻠﻗﺎﻋ] akıllı kadın.<br />

18

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!