08.03.2014 Views

trinitrobenzen sülfonik asit ile indüklenen deneysel kolit modelinde ...

trinitrobenzen sülfonik asit ile indüklenen deneysel kolit modelinde ...

trinitrobenzen sülfonik asit ile indüklenen deneysel kolit modelinde ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Pnömoperiton oluĢturulması sonrası artan intraabdominal basınç organizmada baĢta<br />

kardiyovasküler, renal ve pulmuner olmak üzere birçok fizyolojik dengenin olumsuz<br />

yönde etk<strong>ile</strong>nmesine neden olmaktadır.<br />

Pnömoperiton sonrası venöz dönüĢ, preload ve kardiak outputun azaldığı<br />

buna karĢın santral venöz basıncın, ortalama arteriyel kan basıncının, pulmoner arter<br />

basıncının ve pulmoner vasküler direncin arttığı gösterilmiĢtir (60,62). Öte yandan<br />

bu ortaya çıkan değiĢiklikler sağlıklı kiĢ<strong>ile</strong>rde intra-abdominal basıncın 15 mmHg’<br />

yi aĢmadığı olgularda tehlikeli olarak kabul edilmemektedir. Ġntra-abdominal<br />

basıncın artmasına bağlı olarak venöz dönüĢ miktarındaki azalma, periferik vasküler<br />

direncin artması ve intratorasik basıncın artması kalp debisindeki azalmaya neden<br />

olmaktadır. Kalp atım volümündeki azalma kompansatuar olarak kalp hızının<br />

artmasına neden olacaktır (63). Sonuçta da kalbin oksijen tüketiminde belirgin artıĢ<br />

oluĢabilmekte ve kalp fonksiyonları sınırda olan hastalarda olumsuz sonuçlar<br />

gözlenebilmektedir.<br />

Pnömoperitonun pulmoner fonksiyonlar üzerine, kullanılan gaza bağlı ortaya<br />

çıkan kimyasal ve intraabdominal basınç artıĢına bağlı mekanik etk<strong>ile</strong>ri vardır. CO₂<br />

pnömoperitonun ventilasyonu arttırmasına karĢın; hiperkapni, solunumsal asidoz,<br />

akciğer kompliyansında azalma ve havayolu direncinde artıĢa neden olab<strong>ile</strong>ceği<br />

bildirilmektedir. OluĢan mevcut değiĢiklikler gazın emilimine ve ventilasyon<br />

perfüzyon dengesinin bozulmasına bağlı olduğu düĢünülmektedir. Anesteziye bağlı<br />

diyafragma relaksasyonu sonucu diyafragma hareketlerinin bozulması ve batın<br />

içindeki basıncın artması bağlı olarak akciğer alt loblarına olan kompresyon<br />

pulmoner fonksiyonları olumsuz etk<strong>ile</strong>mektedir (60).<br />

Pnömoperiton sırasında, solunum yollarından atılan CO₂ miktarı, metabolik<br />

ve peritoneal boĢluktan em<strong>ile</strong>n CO₂ miktarını yansıtır. Eğer solunum yollarıyla<br />

dıĢarı atılan CO₂ miktarı, vücutta oluĢan ve biriken CO₂ miktarından daha az ise,<br />

zamanla doku ve kandaki miktarı artar. Bu durumda hastada hiperkapni ve buna<br />

bağlı olarak solunumsal asidoz oluĢur (64). Normal akciğer fonksiyonu bulunan<br />

hastalarda laparoskopinin neden olduğu bu değiĢiklikler klinik olarak anlamlı<br />

değiĢiklik olmaksızın tolere ed<strong>ile</strong>bilmektedir. Buna karĢılık sınırlı akciğer rezervi<br />

olan hastalarda belirli CO₂ retansiyonu oluĢabilmektedir.<br />

28

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!