08.03.2014 Views

trinitrobenzen sülfonik asit ile indüklenen deneysel kolit modelinde ...

trinitrobenzen sülfonik asit ile indüklenen deneysel kolit modelinde ...

trinitrobenzen sülfonik asit ile indüklenen deneysel kolit modelinde ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

antikorlar bulunmaktadır. Seibold ve arkadaĢlarının yapmıĢ olduğu 64 hastalık seride<br />

antikor pozitif hastaların % 27’ sinde ekzokrin yetmezlik saptanır iken bu oran<br />

antikor negatif hasta grubunda % 8’ dir (78).<br />

Yapılan çalıĢmalarda, ĠBH’ de intrapankreatik kanal değiĢiklikleri olduğu,<br />

kronik pankreatit tanısında önemli yeri olan endoskopik retrograd pankreatografi <strong>ile</strong><br />

tespit edilmiĢtir (79). Fakat bu değiĢikliklere rağmen pankreas fonksiyonları sıklıkla<br />

korunmaktadır. ĠBH’ de saptanan kronik pankreatitin nedeni hala saptanamamakla<br />

birlikte, pankreas dokusuna karĢı oluĢan antikorların neden olduğu ekzokrin<br />

yetersizliğin rolü sorumlu tutulmaktadır.<br />

ĠBH’ nin sistemik bir hastalık olması, bu hastalığın seyri sırasında herhangi<br />

bir klinik yansıması olmadan pankreatitin gerçekleĢebildiği ve pankreasa ait<br />

lezyonun tespitinin spesifik tetkiklerle mümkün olmadığı belirtilmektedir. Bizim<br />

çalıĢmamızda, pankreatitin varlığını tespit edebilmek için pankreatit spesifik protein<br />

düzeylerine bakıldı. Pankreatit spesifik protein (PAP I), akut pankretit sırasında<br />

pankreastan salgılanan sekretuar bir protein olup (80,81); TNBS <strong>ile</strong> <strong>kolit</strong><br />

oluĢturduğumuz gerek laparoskopi grubunda gerekse konvansiyonel cerrahi<br />

uygulanan grupta, serum ve pankreas dokusundaki düzeyleri yüksek bulundu. Bu<br />

kliniğe yansımayan fakat pankreatitin varlığını gösteren bir bulgu olarak<br />

değerlendirildi.<br />

Sistemik bir hastalık olan ÜK’ nin tedavisinde tıbbi tedavinin yanı sıra<br />

özellikle malignite Ģüphesi, medikal tedaviye yanıtsızlık; masif kanama, perforasyon<br />

ve <strong>ile</strong>us gibi komplikasyonların tedavisinde cerrahi giriĢim ön plana çıkmaktadır.<br />

Son yıllarda, birçok cerrahi alanda tedavi amaçlı kullanılan standart<br />

konvansiyonel yöntemlerin yerini laparoskopik giriĢimler almaktadır. Laparoskopik<br />

tekniklerin: kozmetik sonuçlarının daha iyi olması, insizyon miktarı ve postoperatif<br />

ağrının azalması, gastrointestinal fonksiyonların hızla geri dönmesi ve buna bağlı<br />

olarak diyete daha erken baĢlanması gibi birçok faydası vardır (47,48,49). Bu da<br />

hastanın iy<strong>ile</strong>Ģme ve iĢe dönüĢ süresini kısaltmakta ayrıca hastanelerin daha az<br />

meĢgul edilmesini, maliyetin azalmasını sağlamaktadır. ÜK’ nin cerrahi tedavisinde<br />

altın standart olarak kabul gören total proktokolektomi <strong>ile</strong> birlikte <strong>ile</strong>al poĢ anal<br />

46

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!